İstanbul Kitap Fuarı Günlüğü

[Vega]

09.11.2019 itibari ile fuardaydım. Yıllardan beri alışkanlık olduğu üzere otopark problemi yaşamamak için erken gelir, 5-10 dakika açılmasını bekler içeri girerim. Bu seneki izlenimlerim şu şekilde:

1- Kusura bakmayın ama hiç "Yeter ki okusunlar, kitaplarla haşır neşir olsunlar, çocuklar kitap kokusuna doysunlar" romantizmi yapamayacağım. Bir an evvel bir ya da bir kaç gün +15 yaş girebilir günü falan olsun. Ben boyuna her gördüğü standa çığlık çığlığa koşan, metrelerce uzaktan birbirine seslenen, bağıra bağıra kaybettiği öğretmenini arayan, sevdiği yazara tezahürat yapan, ortalığı kasıp kavuran çocukların arasında kendime yer açmaya çalışmaktan çok yoruluyorum.

2 - Çocuklar demişken, kitap satanların 1 tl'ye rozet, magnet, ayraç, poster, kartpostal vb. satması yasaklansın. Zira yukarıda bahsettiğim ergenlerin yanı sıra fuara sadece fotoğraf çekilmeye gelen tikiler çekirge sürüsü gibi bunların başında. Onların rozet eşelemesinden biz standa sokulamıyoruz.

3 - Sahi, lan bu sahaflardaki (fuardakiler) afra tafra nedir arkadaş. Sizde ki hava Ameriakan kalkıp gelen Tess Gerrittsen'de yoktu haberiniz olsun. Aranızda hiç mi insan evladı yok? Oradan bir insana güzel güzel, güzeli de bırak düzgün cevap vermek çok mu zor? Sahafsın lan sen? Varsa oradadır, Üstünde yazıyor ya, bulursan bana da haber ver... Mal satmaya mı yoksa insan azarlamaya mı geldiniz oraya. Hele çizgi düşlerin standında 20 TL olna Tex'i 25 TL den sokmaya çalışan arkadaş, "bunlar piyasada kalmadı" diyen ağzına ayakkabım girsin. Belki farkında değilsin ama burası kitap fuarı lan.

4 - Gördüğüm kadarıyla bu sene cafeterya, wc sayısı arttırılmış, daha güzel olmuş. Cafeterya fiyatlarının havaalanından biraz hallice olması iyi düşünülmüş.

5- Fiyatlar alana göre, satana göre, yazana göre değişiyor. Satan bir kitabı uygun fiyata bulmak zor. Çizgi düşler standında indirimler güzel ama ne yazık ki onlar için ayırdığım bütçe yolda gelirken yediğim radar cezasına gitti. Uygun fiyatlı bir şeyler varsa da o kalabalıkta arayarak bulma şansınız yok, eğer şanlıysanız o kitap size denk gelir. Ancak öyle fark edersiniz.

Son olarak; İstanbul'da bir sürü güzel insan tanıyorum. Ama takdir edersiniz ki iki çocuklu bir aile olarak git gel yaklaşık 5 saat yol çekiyoruz eşimle. Sabah erken çıkıp çocukları babaannesine bırakmak, fuara gelmek, biraz olsun gezmek (daha doğrusu gezmeye çabalamak), alışveriş yapmak (arkadaşların siparişleri de var bu arada), kitap yazmış biri olarak güncel bir şeyler öğrenmek-başka yazarlarla bilgi alışverişi yapmak ya da imza kuyruğuna girmek, bunların hepsini belli bir sürede tamamlayıp tekrar geri dönmek zorundayız. Bu nedenle hepinizle görüşmek, muhabbet etmek istesek de yapabileceğimiz bir şey değil. Sadece aynı gün orada olduğunu bildiğimiz ya da bekleyin geliyoruz, bak gelmişin bize de uğrayın diye emri vakiye bağlayanlarla görüşmeye çalışıyoruz. Bu arada sadece fuar değil, Edirne - İstanbul yolu arasında 4 ayrı yerleşim yerinden "önümüzden geçmişiniz, niye uğramadınız" diye sitem edenler var. Kısaca hepinizi çok seviyoruz (Özgür en çok seni) Niye? deyip bizi üzmeyin, üzülmeyin.

Seneye görüşürüz 

[Nomad]

@Vega
Hocam ağzına sağlık.

[Vega]

@Vega
Hocam ağzına sağlık.

Teşekkür ederim.