Nathan Never Almanak - Çizgi Düşler

Başlatan Büyülü Rüzgar, 02 Mart, 2013, 12:54:49

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

köstebek

Hennessy,

yazım hatalarının sorumlusu benim, bu tarz hataları özel mesajla bildir, ki hiç gerçekleşmeyecek ikinci baskısında düzeltelim. Yoksa burayı okuyup patronlar gaza geliyor ve işsiz kalma ihtimalim çok yükseliyor... yerimde gözünüz mü var yoksa! :)

resim içi meselesiyse ÇD'nin "küçük İngilizce antremanları" aslında, yoksa "answering machine"nin telesekreter olduğunu böylece hep birlikte öğreniyoruz, fena mı? İşin şakası bir yana, bildiğin gibi NN bir İtalyan çizgiromanı. Adamlar kendi kitaplarında İtalyan okurları için İngilizce bıraktıklarına göre vardır bir bildikleri demiştim, yanlış mıyım yoksa, bir de bu açıdan bakın.

köstebek

Alıntı yapılan: hennessy - 06 Şubat, 2016, 22:27:15


Köstebek abi ile anlaşamadığımız konu. Kızacak şimdi bana o diyor ki detay önemli değil çevir gitsin. Neye gerek var tabelayı bile Türkçe'ye çevirmeye. Bu konuda JBC ve Marmara Çizgi Örümcek adam'ı tek geçerim bende her şey Türkçe'ye çevrilmeli. Ben niye para veriyorum Türkçe çevrilsin diye. Şimdi yeni çıkan almanak okuyorum gelde sinirlenme.....

Her şey Türkçe'ye çevrilmeli diyenlere sesleniyorum. Şimdi beyler, (sayıları az olsa da) hanımlar. Hepimizin bildiği gibi Nathan Never bir fumetti, yani İtalyan çizgi romanı. Hatırladığım kadarıyla Nathan döneminde şehirler Doğu şehri, Batı şehri filan diye isimlendiriliyor. Fakat sanırım orasının aslında ABD olduğuna dair söylenilmemiş bir his var içimde. Efendim Bonelli Beyler, İtalyanca ürettikleri bu ÇR'ının içinde bazı şeyleri İngilizce bırakmışlar. Duvar yazıları, tabelalar vs. Şimdi örnekler vereceğim. Gidip raftan NN'ın ilk sayılarını aldım. AD baskılarını.
1. sayı, 51. sayfa: Kapının yanında "Beauty Center" yazıyor. Sizce BOnelli "Centro di bellezza" yazmak yerine neden İngilizce yazmış???
1. sayı, 95. sayfa: Nathan bir U2 şarkısı dinliyor ve sözleri İngilizce bırakılmış...
2. sayı, 11. sayfa: Bir tankerin üzerinde "flammable" yazıyor... Bonelli "infiammabile" yazmamayı tercih etmiş. AD ise bir üst karedekini Türkçeye çevirmiş, diğerini bırakmış...
2.  sayı 12. sayfa: Duvardaki bir uyarı levhasında "lower level" yazıyor...
Böyle sayısız örnek bulabilirim. Sizce bunlar neden İngilizce yazılmıştır. İtalyanların özellikle İngilizce yazdığı kelime veya cümle parçalarının bir amacı veya anlamı yok mudur?

Soruyu bir başka şekilde de sorabilirim: sORU 1: Örneğin Batman ve Örümcek Adam, şehrin İspanyol mahallesinde gezinirken duvara yazılmış "hijos de puta" grafitisini "orospu çocukları" diye çevirmek uygun mudur?  sORU 2: Amerikalı yazar çizerler oraya "sons of a bitch" yazamazlar mıydı? Neden yapmıyorlar?

Ciddi bir konudur, cevaplarınızı bekliyorum...

Tuco Ramirez

Bence kıstas sadece konuşmaların Türkçe'ye çevrilmesidir. Gözle görünen yazılar (duvara yazılmış yazılar Film afişleri vs) aynen kalmalı diye düşünüyorum. Fakat basit İngilizce kelimeler hariç, bu tür yazıların anlamları dipnot olarak karenin veya sayfanın altında numaralandırma yapılarak (Özellikle bir çok frankofonda bunun örneğini görmüştüm) Türkçe karşılıkları verilmelidir diye düşünüyorum.

hennessy

Alıntı yapılan: köstebek - 07 Şubat, 2016, 10:55:02

Soruyu bir başka şekilde de sorabilirim: sORU 1: Örneğin Batman ve Örümcek Adam, şehrin İspanyol mahallesinde gezinirken duvara yazılmış "hijos de puta" grafitisini "orospu çocukları" diye çevirmek uygun mudur?  sORU 2: Amerikalı yazar çizerler oraya "sons of a bitch" yazamazlar mıydı? Neden yapmıyorlar?

Ciddi bir konudur, cevaplarınızı bekliyorum...

Soruyu bir başka şekilde de sorabilirim: sORU 1: Örneğin Batman ve Örümcek Adam, şehrin İspanyol mahallesinde gezinirken duvara yazılmış "hijos de puta" grafitisini "orospu çocukları" diye çevirmek uygun mudur?

Kesinlikle çevrilmeli argo çizgi roman çok bizde.Bazıları bunu sansürlüyor ona da karşıyım

Örümcek adam İlke'nin bastığında gazeteleri bile çeviriyorlar Türkçe'ye. Ben bu çevirileri yapmayanlara üşendikleri için hemen çeviri bitsin diye, yahut sadece Türk okur balonlamaya bakar nasılsa diye es geçilmesine karşıyım.

Hatta bana söz vermenize rağmen hangi çizgi romanda idi unuttum Fransızca sanırım bıraktığınız yeri hala Türkçe olarak yayımlamadınız.

İtalyan İngilizce bıraktı diye bizimde öyle bırakmamız yorum farkı olabilir. Ama ben gözle görülen her şeyin özel isim olmadıktan sonra örneğin millennium falcon gibi çevrilmesinden yanayım.

SORU 2: Amerikalı yazar çizerler oraya "sons of a bitch" yazamazlar mıydı? Neden yapmıyorlar?

Dediğim gibi şehir ismi çevrilmeye bilir ama bilgisayarda yazan ingilizce bir terimin çevrilmemesi bu okurdan okura değişir.

Onun için Örümcek adam çevirenler benim için her zaman daha çok yeri ayrıdır. Vakit ayırıp o gazeteyi bile Türkçe'ye çeviriyorlar... İyide ediyorlar.




Murat : Hasan abi Avengers dağılmış duydun mu?
Hasan: Duydum duydum toplanın Tellioğulları

hennessy

Alıntı yapılan: köstebek - 07 Şubat, 2016, 10:15:53
Hennessy,

yazım hatalarının sorumlusu benim, bu tarz hataları özel mesajla bildir, ki hiç gerçekleşmeyecek ikinci baskısında düzeltelim. Yoksa burayı okuyup patronlar gaza geliyor ve işsiz kalma ihtimalim çok yükseliyor... yerimde gözünüz mü var yoksa! :)

resim içi meselesiyse ÇD'nin "küçük İngilizce antremanları" aslında, yoksa "answering machine"nin telesekreter olduğunu böylece hep birlikte öğreniyoruz, fena mı? İşin şakası bir yana, bildiğin gibi NN bir İtalyan çizgiromanı. Adamlar kendi kitaplarında İtalyan okurları için İngilizce bıraktıklarına göre vardır bir bildikleri demiştim, yanlış mıyım yoksa, bir de bu açıdan bakın.

Abim olur böyle hatalar. Hayatta ne hatalar yapmıyoruz. Sadece fikrimi söylüyorum.
Murat : Hasan abi Avengers dağılmış duydun mu?
Hasan: Duydum duydum toplanın Tellioğulları

hennessy

Abi son Almanak çevirmişsiniz işte 

Murat : Hasan abi Avengers dağılmış duydun mu?
Hasan: Duydum duydum toplanın Tellioğulları

köstebek

Yok yok benim dediğim küfür değildi. İngilizce bir ÇR'da ingilizce gazete yazıları elbette çevrilebilir. Ama şehrin İspanyol mahallesinde olduğunuzu belirten duvardaki İspanyolca bir duvar yazısının Türkçeye çevrilmemesi gerektiğiydi. Adamlar böylece orasının İspanyol bölgesi olduğunu anlatabiliyor. Veya Çinli bir adamın okuduğu çince gazetenin yine o dilde kalması gibi.

Nathan'da da yaşanılan yerin aslında ABD olduğu bu şekilde belirtiliyor. Mağaza isimleri, ambulansın üstünde yazan "ambulance" yazısı gibi... Demek istediğim ÇR'nın orijinalinde çift dil kullanılmışsa, biz de buna uyulabilir. Ama sayfanın dibine bir dpnot koyabilirdiniz deseydin, tartışmayı başka bir boyuta taşıyıp haklı olma ihtimalini yükseltirdin...

alan ford

  Oy kullanıyorum : İtalyan bir çizgiromanda İtalyanca olan her şey Türkçe'ye sansürsüz çevrilmeli. Diğer dillerde olanlar ise çevrilmemeli , çünkü köstebeğin dediği gibi başka bir dilde olmasının vardır bir hikmeti , ama gerekiyorsa bir dipnotla açıklanmalı.
kaçmayı denemek bir tutsağın görevidir

hennessy

Fikirlere saygı duyarım. Yukarıda dediğim gibi özel isim,sokak isimleri çevrilmeye bilir. Ama bilgisayarda yazılan bir kelime çevrilmiyor ise o zaman gazeteyi de çevirmeyelim. Dipnot gerekli olmadıkça karşıyım.

Dediğim gibi çevrilmeli elin İtalyan'ı bıraktı diye bizde çevirmez isek o an okuyucu için hoş olmuyor.

Tabi bunlar benim fikirlerim. Dipnot veya çeviri kesinlikle lazım.

Murat : Hasan abi Avengers dağılmış duydun mu?
Hasan: Duydum duydum toplanın Tellioğulları

Animvader

Yalnız elin İtalyan'ı "bırakmıyor ki" abi, elin İtalyanı zaten bu kitabı yapan, oraya "answering machine on" yazan kişi.Ben bu konuda köstebek beye katılıyorum.

Hikayenin akışına katkısı olan sms, mektup, not benzeri şeyler dışındakilere dokunulmamalı, hikayenin geçtiği yere göre olan otantikliğini korumalı.
Yoksa maceralar Amerika'da, İngiltere'de vs. geçmiyor da Türkiye'de geçiyormuş gibi olur, zaten o duvar yazısı örneğiyle anatmak istediği de o, sansür veya küfür değil.Mesela atıyorum Rusya'da geçen bir öyküde kiril alfabesiyle yazılan arka planların Türkçe'ye çevirilmesi bence hatadır.

Mister NO

Alıntı yapılan: alan ford - 07 Şubat, 2016, 14:55:30
  Oy kullanıyorum : İtalyan bir çizgiromanda İtalyanca olan her şey Türkçe'ye sansürsüz çevrilmeli. Diğer dillerde olanlar ise çevrilmemeli , çünkü köstebeğin dediği gibi başka bir dilde olmasının vardır bir hikmeti , ama gerekiyorsa bir dipnotla açıklanmalı.

Kesinlikle katılıyorum. En iyi örneklerden birisi müzik alanında Mister No'nun Tay Yayınlarında söylediği  "Hayat ne kadar güzel hoş" şarkısıdır.

Ben bu sözleri İngilizce nasıl olabilir orjinali hangi şarkı acaba diye az düşünüp araştırmamıştım? 30 yıl sonra öğrendim ki şarkının orjinali "When the saints go marching in" miş.

Yine Tay bir çok şarkıyı Türkçe''ye çevirirdi ki bu da yine hiç keyifli olmazdı. Lal bunları orjinal haliyle basınca gördük ki müzik aslında Mister No maceralarında çok da önemli ve hikayenin bir parçası olabiliyor.

Mister No'nun sevdiği şarkılar bölümü de bunun üzerine oluşturuldu zaten.

hennessy

Önceki yazımda dediğim gibi göreceli bir kavram. Benimde Mister No'nun şarkılarının Türkçe'ye çevrilmesi hoşuma gidiyor.

Hayat ne kadar güzel hoş demek kendi dilimde daha güzel geliyor.

Murat : Hasan abi Avengers dağılmış duydun mu?
Hasan: Duydum duydum toplanın Tellioğulları

pizagor

Biraz da çevirmenin, daha net adresleyeyim, çizgiroman sevdalısı, bu jargonu bilen bir çevirmenin ya da editörün tercihlerine saygı duymak lazım bana kalırsa. Çok basit bir cümleyi bile farklı farklı çevirmek olası. Pekiyi hangisi doğru? Bu çeviri nasıl kişiye göre değişiyorsa, çevirmeyi uygun bulduğu yerleri de eleştiriye açık olmak kaydıyla o kişiye bırakalım. Romanlarda da misal Dost Körpe gibi çevirmenlerin işlerini şartsız ve beğeniyle kabul ediyoruz, gidip orijinaliyle kıyaslayıp yazar aslında burada 'yanına geliyorum' demiş ama çevirmen 'birazdan yanında olacağım' diye çevirmiş şeklinde bir serzenişte bulunmuyoruz.

Tartışılan durum da aslında üç aşağı beş yukarı aynı, çevirmen neyi çevirecek? Garip bir şekilde bazı çizgiroman yorum blogları ve siteleri sayesinde herhangi bir tabelanın çevrilmemesi bir kalitesizliktir algısı oluştu ki buna katılmıyorum. Ben panellere mümkün mertebe az dokunulmasını istiyorum.

Bu işi yapan ben olsaydım fumetto ve frankofon için tercihim kolaydı; İtalyanca ya da Fransızca ne varsa çevirir, geri kalanını bırakırdım. Ama iş İngilizce'ye gelince biraz çetrefilleşiyor. Bu durumda da konuşma balonları dışında konuyla ilgili önemli bir payı yoksa panellere dokunmamayı tercih ederdim ki buna efektler de dahil. Manga ise biraz farklı, bu durumda herşeyi çevirirdim ama sırf o alfabeyi hiç bilmediğim için zorunluluktan. Fransızca, İtalyanca ya da İngilizce hiç bilmesek bile en azından alfabeyi kendimize yakın buluruz, yalan yanlış telaffuz edebiliriz ama japon alfabesi sırf varlığıyla bile sıkıntı yaratabilir, bu ne ya dedirtebilir.
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar...


çizgidüşler

Merhaba,

Yayınevi olarak öncelikle çevirmen ve kitabın üreticilerin kararlarına saygı duymayı tercih ediyoruz. Kısaca eğer İtalyanca bir eserde İngilizce kelimeler kullanılıyorsa -hikayeye çok önemli bir etkisi yoksa- çevrilmesine kesinlikle karşıyım. Eğer hikayeye etki eden bir şeyse (konuyla ilgili bir gazete yazısı gibi) öncelikle dipnot kullanılmasını, mümkünse gene çevrilmemesini tercih ederim. Ama bu kararı genelde öncelikle çevirmen ardından da editörümüz veriyor.

Yani ekranda görünen bu yazının çevrilmemesinin bir hata olduğunu kabul etmiyorum. Bir tercihtir ve başkalarının tercihleriyle örtüşmeyebilir, ama hata/umursamazlık değildir.

Diğer gönderilen balona gelince; sonuna kadar haklısınız bu bir yazım hatasıdır ve olmaması gerekir. Sanırım bu konuda editörümüz gelecek sefer daha dikkatli olacaktır. Bu sefer için özür dilemek dışında elimden bir şey gelmiyor.

Sansür konusuna gelince; argo kelimelerin/küfürlerin bir yazılı eserde direk kullanımı ülkemizde söz konusu esere yaş sınırı getirilmesine ve yayınevinin/matbanın cezalandırılmasına sebep olabiliyor. Bir karede düz olarak "o****u çocuğu" yazıldı diye tonla para cezasına çarptırılma riskine girmek hiç hoş değil. Bunların yıldızlanması hiç hoşuma gitmiyor benim de, ama ne yazık ki garip bir ülkede yaşıyoruz. Sokak ortasında çoluk çocuk demeden saydırdığınızda hiçbir şey olmuyor, ama bunu bir kitapta yazdığınızda "Hop, çocukların ahlakını bozuyorsun!" deyip hesap sorabiliyorlar. Yani ne yazık ki küfürleri yıldızlamak zorundayız. Aşağıdaki o küfürlü kare de gene editörümüzün gözünden kaçmış bir kare.

köstebek

Ben sadece İspanyolca örnek olsun diye bir duvar yazısı yazmıştım, sansür yaklaşımı aklımda bile yoktu... Patronun da haberi olmuş... Arada beni kaynatacaksınız o olacak. :)