Saga - Marmara Çizgi

Başlatan pearl jam, 30 Temmuz, 2013, 23:30:23

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

mrex

Alıntı yapılan: battlehammer - 02 Haziran, 2016, 17:14:02
sansürlenerek basılan bir yayını cesaret sözcüğüyle bu kadar rahat kullanabilmek can sıkıcı.

Önceki mesajlarınıza şöyle bir göz gezdirdim. Saga'nın Türkçe edisyonunu almamış ya da okumamışsınız, orijinalinden okumuşsunuz. Yani bahsi geçen sansür sizi etkilememiş.

Marmara dahil diğer yayın evlerinden çıkan ve sansürsüz yayınlanan bazı eserlerle ilgili olumsuz dahi olsa tek bir kelime yazmamış, bir fikir beyan etmemişsiniz.

Samimi şekilde yazılan bir yayınevi yetkilisinin cevabına sizin isteğiniz doğrultusunda kanunlar çiğnenmiyor diye adeta itibar zedelemek istercesine nezaketsiz bir dille cevap yazmışsınız.

Bu forumda bazen insanların, birbirini abi, kardeş, arkadaş, okuyucu, müşteri olarak içtenlikle seven insanların böyle kırıcı tutumlara maruz kaldığını görmek beni epey üzüyor şahsen.

battlehammer

Alıntı yapılan: tulgan - 02 Haziran, 2016, 18:04:05
Popüler ve popüler olmayan çizgi romanlardan bahsederken edilen bir lafı bu kadar yanlıs anlamak ve sırf basılabilmesi adına uygulanan sansürü eleştirmek büyük cesaret gerçekten.

ilgili başlıkta uzun uzun yazmıştım. Sansürü savunmanın akıl alır bir yanı yok, tekrar tekrar aynı şeyleri yazmayı da sevmiyorum ama madem sansürü savunmaktan çekinmeyen zihniyet utanma erdemini unutmuş, mecburen tekerrüre düşeceğim.

"sırf basılabilsin diye sansürledik", bu ülkede özellikle 80 darbesinden sonra egemen olmuş, öğrenilmiş çaresizliği bahane göstererek yanlışı büyütmenin yegane örneklerinden. Nerede duracağını da bilmeyen bir anlayış bu. Hayatın her alanına zuhur etmiş. Gün geliyor, bir edebiyat eserini acımaksızın tahrif etmeyi savunuyor, gün geliyor "bizim başkan yiyor ama çalışıyor" diyor, gün geliyor "tamam soydu ama duble yol yaptı" diyor. Açıkça ortaya koyalım, pozitif bir eylemde bulunmak, bunun için yapılan diğer negatif eylemleri meşrulaştırmıyor. Sansür yazılı/çizili anlatımda işlenebilecek en büyük iki suçtan biridir (diğeri intihal). Bu herhangi bir gerekçe ile meşrulaştırılamaz, savunulamaz.

Bir eseri tahrif ve tahrip etmenin savunucu, onu "okuyucularla buluşturmak" olmaz, olamaz. İçeriği değiştirilmiş bir eser sadece tekrar dağıtan tarafından sömürülmüş metadır, oradan bir "necessary evil" çıkmaz.


tulgan

Alıntı yapılan: battlehammer - 02 Haziran, 2016, 19:07:22
ilgili başlıkta uzun uzun yazmıştım. Sansürü savunmanın akıl alır bir yanı yok, tekrar tekrar aynı şeyleri yazmayı da sevmiyorum ama madem sansürü savunmaktan çekinmeyen zihniyet utanma erdemini unutmuş, mecburen tekerrüre düşeceğim.

"sırf basılabilsin diye sansürledik", bu ülkede özellikle 80 darbesinden sonra egemen olmuş, öğrenilmiş çaresizliği bahane göstererek yanlışı büyütmenin yegane örneklerinden. Nerede duracağını da bilmeyen bir anlayış bu. Hayatın her alanına zuhur etmiş. Gün geliyor, bir edebiyat eserini acımaksızın tahrif etmeyi savunuyor, gün geliyor "bizim başkan yiyor ama çalışıyor" diyor, gün geliyor "tamam soydu ama duble yol yaptı" diyor. Açıkça ortaya koyalım, pozitif bir eylemde bulunmak, bunun için yapılan diğer negatif eylemleri meşrulaştırmıyor. Sansür yazılı/çizili anlatımda işlenebilecek en büyük iki suçtan biridir (diğeri intihal). Bu herhangi bir gerekçe ile meşrulaştırılamaz, savunulamaz.

Bir eseri tahrif ve tahrip etmenin savunucu, onu "okuyucularla buluşturmak" olmaz, olamaz. İçeriği değiştirilmiş bir eser sadece tekrar dağıtan tarafından sömürülmüş metadır, oradan bir "necessary evil" çıkmaz.

Sansürsüz fasikülleri Apple Store'dan vs kaldırılmış bir hikâye için "öğrenilmiş çaresizlik" gibi fiyakalı kelimeler seçerek kendinizce haklı olmanız, bu ülkenin -bizim koymadığımız- yasaları olduğunu ve resmi bir yayınevi olarak onlara uyma zorunluluğumuzu ortadan kaldırmıyor.
Savunulan şeyin sansür olmadığı gerçeğini acaba nasıl anlatmamız gerek? Kendinizce tahrif ve tahrip olarak ifade ettiğiniz şey bizim için yasal zorunluluk. Yasa. Yasal.

battlehammer

Alıntı yapılan: mrex - 02 Haziran, 2016, 18:20:55
Önceki mesajlarınıza şöyle bir göz gezdirdim. Saga'nın Türkçe edisyonunu almamış ya da okumamışsınız, orijinalinden okumuşsunuz. Yani bahsi geçen sansür sizi etkilememiş.

Marmara dahil diğer yayın evlerinden çıkan ve sansürsüz yayınlanan bazı eserlerle ilgili olumsuz dahi olsa tek bir kelime yazmamış, bir fikir beyan etmemişsiniz.

Samimi şekilde yazılan bir yayınevi yetkilisinin cevabına sizin isteğiniz doğrultusunda kanunlar çiğnenmiyor diye adeta itibar zedelemek istercesine nezaketsiz bir dille cevap yazmışsınız.

Bu forumda bazen insanların, birbirini abi, kardeş, arkadaş, okuyucu, müşteri olarak içtenlikle seven insanların böyle kırıcı tutumlara maruz kaldığını görmek beni epey üzüyor şahsen.

Herhangi bir eylemi eleştirmek için beni doğrudan etkilemesi veya etkilememesi geçerli bir kriter değil. Bu mesajın içeriği de konuyu tartışmak değil, tartışmayı kişiselleştirmek, fikir hakkında konuşmak değil, karşıdaki fikir beyan etti diye lince girişmek.

benim isteğim doğrultusunda kanunları çiğnemediği için yayınevine laf atıyor oluşum mesnetsiz ve terbiye sınırlarını zorlayan bir iddia. Bir sansür kurulundan takılıp kalmış bir içerik değil, yayıncının kendi kafasına göre uyguladığı otosansür olduğu düşünüldüğünde de terbiye sınırlarını aşan bir sav.

Herhangi bir konuda fikir beyan etmek için de öncesinde n sayıda içeriği övmüş olmam gerekmiyor veya bunu ispatlamaya mecbur olmam gibi bir durum söz konusu değil.

Beğeninizi ifade etmek, yayınevinin yanında koşulsuz olarak durmak ve her konuda destek vermek, ilkesiz biçimde savunmak istiyor olabilirsiniz, hakkınızdır. Ancak bunu lütfen bana saldırmadan yapmaya çalışın.

mrex

Alıntı yapılan: battlehammer - 02 Haziran, 2016, 19:13:50
Herhangi bir eylemi eleştirmek için beni doğrudan etkilemesi veya etkilememesi geçerli bir kriter değil. Bu mesajın içeriği de konuyu tartışmak değil, tartışmayı kişiselleştirmek, fikir hakkında konuşmak değil, karşıdaki fikir beyan etti diye lince girişmek.

benim isteğim doğrultusunda kanunları çiğnemediği için yayınevine laf atıyor oluşum mesnetsiz ve terbiye sınırlarını zorlayan bir iddia. Bir sansür kurulundan takılıp kalmış bir içerik değil, yayıncının kendi kafasına göre uyguladığı otosansür olduğu düşünüldüğünde de terbiye sınırlarını aşan bir sav.

Herhangi bir konuda fikir beyan etmek için de öncesinde n sayıda içeriği övmüş olmam gerekmiyor veya bunu ispatlamaya mecbur olmam gibi bir durum söz konusu değil.

Beğeninizi ifade etmek, yayınevinin yanında koşulsuz olarak durmak ve her konuda destek vermek, ilkesiz biçimde savunmak istiyor olabilirsiniz, hakkınızdır. Ancak bunu lütfen bana saldırmadan yapmaya çalışın.

Terbiyeyle ilgili söylediklerinizi görmezden geliyorum, muhtemelen büyüğümsünüz.

Değindiğiniz haklısınız. Benim eleştirdiğim fikir sahibi olabilmeniz değil, tutumunuz ve mesajlarınızın arkasında bulunduğunu düşündüğüm motivasyondu. Maalesef bu yazdıklarınızla iyice pekiştirdiniz. Haddime değil ama naçizane fikrim olarak açıkçası ben yakıştıramıyorum.


battlehammer

Alıntı yapılan: tulgan - 02 Haziran, 2016, 19:13:15
Sansürsüz fasikülleri Apple Store'dan vs kaldırılmış bir hikâye için "öğrenilmiş çaresizlik" gibi fiyakalı kelimeler seçerek kendinizce haklı olmanız, bu ülkenin -bizim koymadığımız- yasaları olduğunu ve resmi bir yayınevi olarak onlara uyma zorunluluğumuzu ortadan kaldırmıyor.
Savunulan şeyin sansür olmadığı gerçeğini acaba nasıl anlatmamız gerek? Kendinizce tahrif ve tahrip olarak ifade ettiğiniz şey bizim için yasal zorunluluk. Yasa. Yasal.

Sözlerimi fiyakalı bulmanıza sevindim ancak hadiseyi kişisel atışmaya çekmek, ortada sansür olduğu gerçeğini ve sansürün bir eseri katletmek olduğunu değiştirmiyor. Bu "yasa" ile nasıl mücadele edileceği konusu bir tarafa, söz konusu eserde sansür uygulanmış olduğunu da insanların kendi çabalarıyla keşfetmiş olduğunu, bu konuda bir açıklama yapmadığınızı veya yayının çıkmasından önce bunun herhangi bir kamuya açık platformda tartışılmadığını, doğrudan bir otosansür uygulaması ile ben yaptım oldu biçiminde uygulandığını da hatırlatmak isterim.

Gerçekten üzgünüm ama hiç elle tutar yanı yok bu savunmanın.

bakın sıralayayım argümanları;

* yasa öyle diyor: Hayır, çizimlerin ve resimlerin tabi olduğu ve doğrudan spesifik sahneleri yasaklayan bir yasa söz konusu değil. Siyasi iktidarın güdümü ile yaklaşımı değişmiş bir yargı ve bu yargıya karşı baskı ve sansüre onlarca alanda direnen yüzlerce yayıncının olduğu bir ülke var.

* bastırmak için sansürledik: Yani içeriği değiştirdiğiniz ve tahrif ettiniz. E peki bu sonuç, sanatçının sanat eserinin travesti bir formu yakıştı mı? Ben okuyucu olarak yayınevinin ticari karını mı düşüneyim yoksa sanat eserinin tahrifini mi?

* E ne yapsaydık; iki seçeneği var bunun. Ya layığıyla yayınlamak ya da hiç bulaşmayıp olması gerektiği gibi yayınlayabilecek birine bırakmak işi.


pearl jam

Bu konuda kafam karışık. O yüzden Orhan Gencebay'ın "bence sen de haklısın" şarkısını tartışmanın her iki tarafına da gönderiyor ve aradan çekiliyorum  :)

Nightrain

Bu kafa yapısıyla, bu ülkede ne Preacher basilir ne de The Boys.
"Bu yıldızı çok mu istiyorsun Heatie? Al ye o zaman!"

Mrtekin

Preacher' 90'larda Takvim gazetesi tarafından basılmış... Ferzan ortaya çıkartmıştı...

Demek ki; mentalite açısından 90'lar gayet iyiymiş bu konularda...
They drew first blood...

shiroyasha

Türk çizgi roman sektörüne ve bu sektörün önemli bir yayıncısı olan Marmara çizgi ye herzaman destek olmak gerekir.

Ancak bu gibi durumlarda Saga'yı satın almamak ve bizim gibi düşünenler için Saga'da sansür olduğunu duyurmak Türk çizgi roman sektörünün gelişimi açısından daha hayırlı bir hareket. Bu yüzden bu konunun altının çizilmesi önemli.

Bu şekilde tepki vermek okuyucuların en doğal hakkı. Tabi durum böylerken bu eleştirileri önemsemeyen Marmara çizgi nin de dünyada bu kadar çok satan Saga neden satmıyor dememesi lazım. (satıyorda olabilir bilmiyorum :) )

ilke

Bence Gizli Savaşlar başlığı hakkında yeteri kadar Saga konuşulmuş.
Saga konusuna devam etmek isteyen arkadaşların Saga başlığından devam etmesini öneriyorum.

Jedmau


panthei

Yeni sayı ne zaman basılıyor?


dean