SORUN SÖYLEYELİM

Başlatan köstebek, 24 Nisan, 2014, 22:24:19

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

köstebek

Alıntı yapılan: Mrtekin - 13 Eylül, 2016, 23:11:35Çizgi Düşler; foruma yeniden hoşgeldiniz; bu vesile ile tüm Çizgi Düşler ailesine iyi Bayram'lar diliyoruz.

Çok samimi düşüncem; her ne kadar üzülsem de; satmayan fumettileri kesinlikle yenilemeyin; (aynı husus comicsler için de geçerli tabii ki), bunları atın, gereksiz yüklerden kesinlikle kurtulun.

Teks telifleri düşünülürken; araya "Teks Romanzi; aşağıdaki 6 aylık özel seri, ve Tex Magazini' de sıkıştırabilir misiniz? Böyle bir planlamanız var mı? Özellikle Romanzi serisini çok istiyoruz.

http://www.sergiobonelli.it/albo-en/sezione-privata/41096/sfida-nel-montana.html

Bir de Frankofon cephesinde "Edelweiss ve Long John Silver" hala gündeminiz de mi? Bunları bu sene görebilecek miyiz?

Saygılar; yeniden hoşgeldiniz; cevaplarınız için şimdiden teşekkürler...

Satmayanları bırakın ne demek? ÇR yayınevleri sadece satan kitaplar mı basacak? Satmayan fumettileri, comicsleri bıraka bıraka ne olacak. Onu bırak bunu bırak, ne yapacağız yani? Ömrümüzün sonuna kadar satan kitapları mı okuyacağız. Ortalama beğeninin, herkesin beğendiği şeyleri beğenmenin peşinden mi gideceğiz? Satan kitapları herkes basar zaten, önemli olan satanların arasına satmayanları da harmanlayabilmek, ortaya bir şeyler koyabilmek.

Not 1: Patronlar denilen sınıf, her daim ruhlarında "eşcinsel belirtileri" taşıyan bir gruptur. Zaten en sevdikleri şey satmayanları bırakmaktır, bir de onlara satmayanları basmayın gibi gaz vermek ne demek? Ben satılmayanları kurtarmak için bizim ikiz patronlarla  sürekli mücadale verirkeni bir de "çr sevdalıları" forumundan böyle satmayanları bırakın abi yaklaşımı alınca deliriyorum. Patronlarla aynı görüşte olmak, çr sevdalılarının en son bulunacağı nokta olmalı.

Not 2: İki satır üstte satmayanları bırakın deyip de iki satır altta "frankofon" basılacaktı ne oldu diye sormak da çok "akılcı" bir yaklaşım olmuş. Onlardan önce ben şöyle bir cevap verebilirim: "Satmayanları basmayın, hatta elinizdekileri de bırakın, sadece satanlara yönelin, şeklindeki çok hoş ve satış yaklaşımlı önerinizi kabul edip uygulamaya geçiyoruz. Köstebek denen kişinin kafamızda yaratmaya çalıştığı karışıklığı sizler sayesinde attık. Bu yüzden şimdilik sadece satma garantisi taşıyan süper kahramanlar gibi serilere ağırlık vermeyi düşünüyoruz ve sonuçta sorduğunuz her iki kitabı da (satmama riski taşıdıkları için) yayınlamayı  uzun bir süre düşünmüyoruz. Önce satalım, bol bol satalım..." gibi bir cevap alma ihtimaliniz o kadar yüksek ki. Umarım sorunuza zihin açıcı bir cevap verebilmişimdir...

En önemli, not: Bu yazı kesinlikle Mrtekin'e karşı değil, onun satırlarında yansıyan zihniyete karşı yazılmıştır. Baytekin Bey, sakın üstünüze alınmayın, size yönelik tek bir kötü söz bile söylemiyorum.

Bir not daha:  Çizgi roman sevdalıları forumunun son zamanlarda geldiği, o ne zaman çıkacak, bu ne zaman çıkacak, onu da basın bunu da basın şeklindeki post fazlalığının geldiği noktadan rahatsız olduğumu belirtiyorum. Bak, adam Galip Tekin konusunda  2013'te yazmış, 2322 defa okunmuş, kimse de kalkıp bir cümle bir şey yazma zahmetine girmemiş (Bkz. http://altinmadalyon.com/altin/index.php/topic,2498.msg167550/topicseen.html#msg167550)...

Neyse, sinirli kafayla daha fazla yazmayayım...

afu

sevgili, değerli, dost köstebek
öncelikle iyi bayramlar  :)

mrtekin'in yazdıklarını ben başka türlü anladım ve anladığım şekliyle de hak verdim.
şöyle ki; saguara için konuşursak, satışı çok az ki italya'da da aynı imiş, bizde de sevilmedi. o zaman devam etmeye ne gerek var. yerine yeni seriler için anlaşma yapılabilir. ut, adam wild, lucas vb.
frankofon çr.lar her zaman için bir okuyucu kitlesi vardır. genelde uzun seriler olmadığı için de (4-8 kitaplık seriler) rafda kalma ömrü uzun olur ve satar sonuçta. bunlar ilk aylarda az satacak diye basılmamasını hiç bir zaman kabul edemem. dediğin gibi yayınevleri kar etmese bile bu yayınları desteklemeli. biz de alarak desteklemeliyiz tabi  ;) mesela çd'in thorgal'ı bırakacağını hiç düşünemiyorum bile.  :o

bu ne zaman çıkar muhabbeti ise bizde bitmez bilirsin. türk milleti yemek pişmesini bekler ama soğumasını beklemez  ;D

en kısa sürede görüşmek üzere.

alan ford

 bu satmayan çizgi roman basılmasın olayı bana da saçma geliyor . Çıkar çıkmaz alıp okuduğum çizgi romanların hemen hiç biri çok satmıyor. Çıkartanlara müteşekkirim, neden daha hızlı çıkmıyor diye buradan da çemkiriyorum arada. yayınevi çok sevdiği , türkçede basılsa şahane olur dediği yayınlara çok satanlarıyla sponsor olur. Çizgi düşler dengeyi kuramadı sadece. Kabak Saguora'ya patladı. Cenazesi de bir avuç kişinin ellerinde taşındı. Bu dengeyi en iyi kutturan Marmara sanırım
kaçmayı denemek bir tutsağın görevidir

köstebek

Alıntı yapılan: afu - 14 Eylül, 2016, 22:58:51
sevgili, değerli, dost köstebek
öncelikle iyi bayramlar  :)

mrtekin'in yazdıklarını ben başka türlü anladım ve anladığım şekliyle de hak verdim.
şöyle ki; saguara için konuşursak, satışı çok az ki italya'da da aynı imiş, bizde de sevilmedi. o zaman devam etmeye ne gerek var. yerine yeni seriler için anlaşma yapılabilir. ut, adam wild, lucas vb.
frankofon çr.lar her zaman için bir okuyucu kitlesi vardır. genelde uzun seriler olmadığı için de (4-8 kitaplık seriler) rafda kalma ömrü uzun olur ve satar sonuçta. bunlar ilk aylarda az satacak diye basılmamasını hiç bir zaman kabul edemem. dediğin gibi yayınevleri kar etmese bile bu yayınları desteklemeli. biz de alarak desteklemeliyiz tabi  ;) mesela çd'in thorgal'ı bırakacağını hiç düşünemiyorum bile.  :o

bu ne zaman çıkar muhabbeti ise bizde bitmez bilirsin. türk milleti yemek pişmesini bekler ama soğumasını beklemez  ;D

en kısa sürede görüşmek üzere.
Abi, ben Mrtekin'in iyi niyetli olduğuna eminim, ona bir şey demiyorum zaten. Sadece okurların sınıf bilincinin gelişmesini istiyorum. "Satmayanlar basılmasın, yayınevleri gereksiz yüklerden kurtulsun," yaklaşımına karşıyım. Bazı şeyler bilinir, hatta kabullenilir, ama her şey her yerde dillendirilmemeli. ÇR sevdalıları forumunda "satmayanlar basılmasın" demek olayın ruhuna aykırı. Yayınevi sahipleri hep bir şekilde satan kitap basmaya uğraşırlar, editör denen bizim gibi diğer dikkafalılar da iyi olduklarına inandıkları, ama satmama olasılığı yüksek, sevdikleri kitapları bastırmaya uğraşırlar. Okurlar da kitaplarını okuyup sevdikleri kitapların daha çok basılmasını isterler. Olay budur. Şimdi bu zinciri kırıp "gereksiz yüklerden kurtulun diyerek patron yandaşlığı yapmak, içimdeki solcu Conan'ı delirtiyor sadece.

Diğer yayınevleri hakkında konuşmama gerek yok, zaten herkesin her şeyi bildiği üstünden hareket edersek: Bizim ikiz patronlarla birlikte yola sevdiğimiz çr'ları basma amacıyla çıktık ve iki kişi parayı koyduğu için onlar ikiz patron olurken, işin içindeki diğer bizler de onlara yardım edip gaz verenler olarak klasik konumumuzu aldık. Ben şimdiye kadar ÇD'de hep bir amatör ruh gazlaması yapmaya çalıştım, güzel çrler basalım, hep birlikte okuyalım diye. Ama ülkemizin içinde bulunduğu ÇR piyasası ortada. Ana akım gazlamasıyla tv sinema destekli pelerinlilerin önderliğinde bizi salak yerine koyan dallama kapitalistlerin vahşi saldırısı altında debeleniyoruz. Daha kaç tane Joker-Batman hikâyesi okuyacağım.Hep aynı terane. Adamı yakala, ağzını burnunu kır, tımarhane at, üç gün sonra kaçsın, yeniden ortalığın ağzına sıçsın, tekrar bir daha başla. Dünyada lobotomi servisi olmayan tek akıl hastanesi Arkham hayırlı günler diler. Joker olmadı, sevgilisini verelim, o da olmadı evreni sıfırlayalım, bir de filmini dizisini patlatalım, hop gelsin paracıklar. Bir de üstüne çizgi roman kültürü sosunu, oyuncağını, büstünü de ekleyiverirsek, haydi herkese kolay gelsin.

Çok uzun ve saçma sapan bir konuda abuk sabuk konuşarak konuyu dağıttığım farkındayım. Neyse bizim meseleye dönelim. Benim derdim bu saçma günlerde çok fazla kayıp vermeden, bizim ikiz patronları (patron dememe bakmayın, ikisi de arkadaşım ve patronlukla pek de alakaları yoktur) biraz sakinleştirebilmek, yangını sadece Saguaro civarında tutmak. Yangın bir yayılırsa tamamen kontrolden çıkacak yoksa. Bugün Saguaro, yarın Brendon, üç güne Julia, bir haftaya Vertigolar, ardından frankofonlar böyle uzar gider. Üstüne bir de satmayanı basmayın cümlesi forumlardan da yükselirse, ben nasıl topa basacam da ortalığı sakinleştirecem, abi.

Frankofonlarda da yangının her yanı sardığını görmüyor musun. YKY'nin ve diğerlerinin yaptıkları ortada. Küçültüp küçültüp cep kadar boyuta indirilip basılıyor. Red kit'e Tenten'e, çocuklara satacağız diye Sipru'ya gelince büyük boy bas, bizim sevdiklerimize gelince  küçültün gitsin, nasıl olsa bir avuç kişi alacak, yeter onlara bu kadarı. Tam tersine olan noktadan da bakalım: Geçen sene Prestij frankofonları büyük boy bastı da ne oldu, bir sor bakalım? 1000 kişilik forumdan kaç kişi aldı? Yap bir anket, gör bakalım...

Afu Beyciğim, elini kalbine koy da söyle... "Satmayanı basmayın, gereksiz yüklerden kurtulun" yaklaşımının vereceği hasar nereye kadar gider? X-men evreninin kaçıncı kere sıfırlanmasına dayanabilirsin?

Sonuç olarak sıfıra sıfır elde var sıfır noktasındayız, seninle oturup çayımızı da içeriz, o da ayrı. Ama ben ÇR forumunda "gereksiz yüklerden kurtulun" laflarını görünce deliriyorum. Gereksiz yük diye bir şey yoktur. Yükü neyse çekecek bu patron sınıfı...

Mrtekin

Sevgili Köstebek; bayramlık ağzınızı açmışsınız gibi birşey olmuş. ;D

Böyle destan gibi birşey yazmıştım ama sonra birden "büyüklerime hürmeten" silip geçmişte "Pembe baskılı" Saguaro'yu da çaktığınız sıradan bir okur olarak özet bir kaç lakırdı ile geceyi bağlamaya çalışıyım...

1-) Abartmayın :-)

2-) Vay arkadaş; nasıl bir zihniyet esir etmiş beni?  :-) Kapitalizm demek böyle birşey; Matmazel...:-)

3-) "Satmayanlardan" ya da "Satmayacağı Belli Olanlardan" "kendi adıma" vazgeçtim ama mesajımda "Satan" Teks'in çeşitlendirilmesi ile de ilgili; birtakım temennilerde bulundum. Mutabık isek; asil çabalarınızı bari biraz da bu yönde yoğunlaştırın da; asıl hayır duamızı öyle alın...Sevgili Patronlar; bu konudaki haklı talebimizi de duyun...:-)

Sevgiler; döndüğünüze sevindim bu arada.

They drew first blood...

peder clemente

Sevgili Köstebeğin işi zor.Yayınevinin çıkarları ile bir çizgi roman idealisti olmanın gerekleri arasındaki optimum dengeyi sağlamak kolay değil.Fumetti ölmez, satmayan bölünmez :)Not:sayenizde 2. baskı da olsa mükemmel bir eser okudum, oğluma da okuttum:"Güngezgini".Teşekkürler.Lütfen bir daha bu önemli çizgi roman mecrasını terketmeyin.Siz olunca ortalık hareketleniyor.

hennessy

Alıntı Yap*Ana akım gazlamasıyla tv sinema destekli pelerinlilerin önderliğinde bizi salak yerine koyan dallama kapitalistlerin vahşi saldırısı altında debeleniyoruz. Daha kaç tane Joker-Batman hikâyesi okuyacağım.Hep aynı terane. Adamı yakala, ağzını burnunu kır, tımarhane at, üç gün sonra kaçsın, yeniden ortalığın ağzına sıçsın, tekrar bir daha başla. Dünyada lobotomi servisi olmayan tek akıl hastanesi Arkham hayırlı günler diler. Joker olmadı, sevgilisini verelim, o da olmadı evreni sıfırlayalım, bir de filmini dizisini patlatalım, hop gelsin paracıklar. Bir de üstüne çizgi roman kültürü sosunu, oyuncağını, büstünü de ekleyiverirsek, haydi herkese kolay gelsin.

Abi tamam saygı duyarım sana. Ama Tex bundan farkı nedir? Ya gider kasaba şerifini döver ya gider bir bara girer içki ısmarlar olayı çözmeye çalışır. Okuduğumuz konuların yüzde 80 aynı havada şimdi biz salak yerine mi konuyoruz. Tex Hayalet süvari gibi harika maceralar daha doğrusu değişik macera kaç tane var. Hep yakala hep öldür. Ama çizimler seni senden alıp götürür yeni seride.

Burada önemli olan okuyucu hangi karakteri seviyor. Dylan bırakma sebebim gına geldi konular hep bir biri tarzı. Hep bir kadın.

Ama okuyucu o karakter ile bir bütün olduğu zaman aynı hikayeler olsa dahi okumaya devam ediyor. Batman Joker örneği gibi. Tex Carson örneği gibi. Konular aynı olsa da karakterler artık okuyucunun bir parçası olmuştur.

Tex'de rangerlar ve katiller hep önde olduğu gibi Gotham şehrinde de malum delilerin ve suçluların konduğu Arkham'ın önde olması çok normal

Ben satmadığı için kitapların elenmesine karşıyım. Ama artık eskisi kadar isyan etmiyorum. Çünkü yayın evi haklı kapar o kapıyı. Ama yılda bir bile olsa Nathan Never, Brendon görmek isterim.

Bizi salak yerine koyma işine gelince sevgili abim. Çizim bazen konunun önüne geçtiği gibi. Konuda bazen çizimin önüne geçer. Kimin ne okuduğu onu ilgilendirir. Bazısı sadece Superman okur bazısı tüm serileri takip eder. Herkesin hayal gücü kendi zevki vardır. Bu salaklıktan çok o ülkenin okuyucusunun ne istediğine bağlıdır.
Murat : Hasan abi Avengers dağılmış duydun mu?
Hasan: Duydum duydum toplanın Tellioğulları

hennessy

O kadar sevdiğimiz Tex bile aylık ortalama 900 sattığı ülkemizde geri kalan siyah beyazların bir şansı yoktur maalesef. Örnek verdiğim gibi genç bir çocuk NN çizimlerini çok beğenmesine rağmen siyah beyaz olduğu için kalsın demiştir.

İtalya'da durum daha vahim. Milyonluk Tex satışları 100.000.lere düşmüş. Bunun için çizerler durmadan dolaşıp festivaller yapıp yayınları ayakta tutmak istiyor. Ama işler çok zor.

DC bile bence eskisi kadar çizgi roman önemsemiyor. Bir film çıkar 1 milyar dolar hasılat yap ne gerek var gerisine. Şu an çizgi roman onlar için markayı devam ettirme unsuru. Yoksa eskisi kadar gelirlere baktıklarını sanmam.

-Frankofonlarda da yangının her yanı sardığını görmüyor musun. YKY'nin ve diğerlerinin yaptıkları ortada.

Bu konuda yüzde yüz haklısın. Prestij dışında hakkı ile Franfokon basan yok gibi bir şey. Red kit küçültülmüş versiyonunu alıyorum. Amam okumak çok zor sırf arşivlik olsun diye. Küçültüyorlar yazılar minnacık. Bunun örnekleri çok.
Murat : Hasan abi Avengers dağılmış duydun mu?
Hasan: Duydum duydum toplanın Tellioğulları

tunaorhun

Bu arada sayın Köstebeki özlemişiz.

Nemo

Kostebek abi, bir daha gitme bir yerlere lutfen. Daha Nathan Never Anno zero albumlerini soracagim. Ne zaman yayinlanacak diye :)
Özel Alfa Ajanı

hanac

Alıntı yapılan: Nemo - 16 Eylül, 2016, 11:01:53
Kostebek abi, bir daha gitme bir yerlere lutfen. Daha Nathan Never Anno zero albumlerini soracagim. Ne zaman yayinlanacak diye :)

Bence tatil diye yazabildi, haftaya yoğun iş temposu başlar.

Mrtekin

Alıntı yapılan: hanac - 16 Eylül, 2016, 14:09:22
Bence tatil diye yazabildi, haftaya yoğun iş temposu başlar.

Beni görünce dayanamıyor da olabilir; sürekli şuna bir laf çakayım modunda:-)
They drew first blood...

pizagor

Alıntı yapılan: Mrtekin - 16 Eylül, 2016, 20:47:25
Beni görünce dayanamıyor da olabilir; sürekli şuna bir laf çakayım modunda:-)

Sayın mrtekin, sizde hakikaten de öylesi bir aura var  :)
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar...


Mrtekin

Alıntı yapılan: pizagor - 16 Eylül, 2016, 20:52:42
Sayın mrtekin, sizde hakikaten de öylesi bir aura var  :)

Aura'dan değil Hocam; birtakım geçmiş hesapların derdi. :-)

Scalped'a kadar yolu var... :-)
They drew first blood...

Nightrain

Şu Vertigo tam dayaklik. Adamlarin para verip telifini aldığı şeye onay vermiyorlar. Scalped istiyoruuuuuuuuz!
"Bu yıldızı çok mu istiyorsun Heatie? Al ye o zaman!"