İlk sayısından itibaren başlıyorum, tek tek yazalım bakalım, kim düşman kim dost görelim.
JOHN COFFIN (Düşman; Teks 1): "Esrarengiz Totem" adlı ilk macerada karşılaşıyoruz.
(https://farm2.staticflickr.com/1544/25273982613_fc2ffe5464_b.jpg)
Calver City civarında bir çiftliği var, ama ne iş yaptığı tam olarak belli değil; ama bizimki ona "hırsız" diye hitap ettiğine göre hiç sağlam ayakkabı değil. Birbirleriyle daha önce bir yerlerde karşılaştıkları kesin; çünkü Teks bir kayalığın üstünden onu bir bakışta tanıyor, hatta evini dahi biliyor ve eliyle koymuş gibi buluyor, hatta pencereden içeri dalıveriyor.
Topu topu 32 sayfalık bir macerada görünse de Coffin'in bir "düşman" olarak başardıkları az buz şey değil: Önce onunla "bire bir" kapışmak istemese bile, sonrasında gizlice arkasından yaklaşıp esir alıyor (Bir düşmanın Tex'in böyle burnunun dibine kadar girip sırtına silah dayaması çok az rastlanır olaydır). Ardından yine bir kayalığın tepesinde yumruğunu bizimkinin suratının ortasına yapıştırıp kol mesafesi yakınlığından bir el ateş ediyor ve Teks uçurumdan aşağıya bir nehre yuvarlanıyor. Lakin şans eseri kurşun şakağını sıyırdığı için toparlanıp Coffin'in peşine düşüyor.
Sadece birkaç gün sonra Teks'i ikinci kez (bu kez Konuşan Kaya'nın altındaki bir hazine odasında) ele geçirmesi de ikinci büyük başarısı: Kurt Dişi'yle boğuşan Teks'in kafasına tabancasının kabzasını indirdiği gibi bayıltıp yere seriveriyor. Ardından da bizimkini hazine odasındaki bir direğe bağlayıp açlık ve susuzluktan ölmeye terk ediyor; kendisini bekleyen kaçınılmaz ölümden kahramanımızı kurtaransa "intikam peşindeki" bir Piute olacaktır.
Derken Teks, "Mezardaki Adam" takma adıyla tekrar Coffin'in peşine düşüyor. Düello ediyorlar ve bizimki onu elinden vuruyor. Bu olayın gecesinde Teks, Coffin'in çiftliğini yeniden basıyor ve suratının ortasına yumruğu geçiriyor, bir anlamda yediği yumruğun karşılığını veriyor. Ardından da "Sana kurşun harcamaya bile değmez" diyerek yine pencereden fırlayıp çıkıyor. Evi alevler içerisinde yanmasına rağmen, Coffin'in ölüp ölmediği henüz belli değil...
Belki Caretta abi söyler, öldü mü, kaldı, sonra yine karşımıza çıkacak mı?
GRİ AYI (Dost; Teks 1): Pavnilerin sakemi ve Tesah'ın babası ... "Esrarengiz Totem" adlı ilk macerada karşımıza çıkıyor ve ölüyor...
(https://farm2.staticflickr.com/1657/25816154341_ff87c553db_b.jpg)
Teks çok gençken ve henüz bir kanun kaçağı durumundayken aralarında yakın bir dostluk oluşmuş. Teks onun hakkında şöyle diyor: "Onunla iyi arkadaştık. Az konuşan, bilge bir adamdı. İki yıldır görmüyorum." Sonrasında Teks'in on yıl önce Pavnilerin kampına sık sık uğradığı, hatta Gri Ayı'nın ailesiyle tanıştığı da anlaşılıyor. "Esrarengiz Totem" adlı macerada halkına ait bir sırrı korumak isterken, John Coffin tarafından öldürülüyor.
Teks'in Kit Carson'la takılmaya başladığı günlerden çok öncesine uzanan bu dostluğa veya o günlere dair hikâyeler pek bilinmiyor...
Alıntı yapılan: köstebek - 17 Şubat, 2016, 14:16:19
GRİ AYI (Dost; Teks 1): Pavnilerin sakemi ve Tesah'ın babası ... "Esrarengiz Totem" adlı ilk macerada karşımıza çıkıyor ve ölüyor...
Teks çok gençken ve henüz bir kanun kaçağı durumundayken aralarında yakın bir dostluk oluşmuş. Teks onun hakkında şöyle diyor: "Onunla iyi arkadaştık. Az konuşan, bilge bir adamdı. İki yıldır görmüyorum." Sonrasında Teks'in on yıl önce Pavnilerin kampına sık sık uğradığı, hatta Gri Ayı'nın ailesiyle tanıştığı da anlaşılıyor. "Esrarengiz Totem" adlı macerada halkına ait bir sırrı korumak isterken, John Coffin tarafından öldürülüyor.
Teks'in Kit Carson'la takılmaya başladığı günlerden çok öncesine uzanan bu dostluğa veya o günlere dair hikâyeler pek bilinmiyor...
O günlere dair hikayeleri belletmek için cok uğraşmışlığım vardır.
http://altinmadalyon.com/altin/index.php/topic,1051.0.html
TESAH (Dost, teks 1): Pavnilerin sakemi Gri Ayı'nın kızı.
(https://farm2.staticflickr.com/1572/25269969744_954dae0386_b.jpg)
Teks'in ilk macerasının temeli olan ve John Coffin'in elinden kurtarmaya çalıştığı genç bir kızılderili kadın.
Teks, onu sadece bir kez, o da on yıl önce "küçücük bir kızken" Pavnilerin Yellow Creek yakınlarındaki köyünde görmüştür ve onun hakkında bildiği son şey "Denver'daki din adamlarının okuluna gönderilmiş olduğu"dur; bu yüzden ikinci kez gördüğünde tanıyamaz. İki ay önce babasının tehlikede olduğunu düşünerek köyüne geri dönen Tesah, yazık ki Gri Ayı'yı ölüm döşeğinde bulur. Yine de babası son nefesinde "Hain bir Pavninin sırlarını açıkladığını ve Coffin'in gelip totem işaretini çaldığını" söylemeyi başarır. Bunun üzerine genç kız kimliğini gizleyerek John Coffin'in çiftliğinde çalışmaya başlar ve bir fırsatını bulup işareti alarak kaçmayı başarır. Coffin peşine düşer ve tam da bu anda Teks devreye girer.
Sonrasında Coffin tarafından boğazına kadar toprağa gömülen genç kızı, kesin ölüm kaderinden yine Teks kurtaracaktır. Ardından birlikte Konuşan Kaya'nın altındaki "hazine odası"na girerler. Serüvenin sonuna doğru Teks intikam hamlesini rahat rahat yapabilmek için Tesah'ı, Saint Thomas'taki Sanderdon adlı bir adamın evinde kendisini beklemesi için gönderir. Tesah bu serüvende göründüğü son karede, atının üstünde uzaklaşırken kendisine şapkasını sallayarak "hoşça kal" işareti yapan kahramanımızın ardından haykırır: "Seni bekleyeceğim Teks". Ki serüvenin son karesinde de kahramanımız atının üstünde Saint Thomas'a doğru hızla ilerlemektedir.
Not: İlk başlarda kahramanımıza "beyaz kardeşim" diye hitap eden bu esmer güzeli genç kadın, sonrasında ona sadece "Teks" diye seslense ve serüven boyunca bulduğu her fırsatta bizimkine dokunup sarılmayı ihmal etmese de aralarında pek bir şey yaşanmaz ya da bize gösterilmez (!).
2. görünüşü: 6. macerada (Altın Heykelciğin Sırrı): Hâlâ Saint Thomas'taki Sanderson adlı ailenin yanında yaşayan Tesah, Teks tarafından Santa Fe'ye çağrılır. Santa Fe'ye ulaşan Tesah'a tam posta arabasından inerken, birlikte yolculuk yaptığı iki adam tarafından laf atılır; Teks adamlardan birini öldürürken, diğerini sadece elinden vuracaktır. Tesah, kendisine gösterilen heykelciğin Anauak (veya xipe) adlı bir Aztek tanrısı olduğunu söyler ve çeşitli bilgiler verir. Ardından da heykelciğe sahip olmak isteyen Blanco yerlileri ve Meksikalı bir çete tarafından kaçırılır. Bizimki kızın peşine düşer ve onu kaçırıldığı Aztek tapınağı'nda kurban edilecekken kurtarır. Kız, kurtarıldığı anda: "Oh, Teks, kurtarmaya geleceğini biliyordum" der, bizimkinin verdiği cevap: "Seni öldürselerdi, hiçbiri sağ kalmazdı" Maceranın sonrasında Tesah'a ne olduğu belli değil; büyük olasılıkla yine Saint Thomas'a Sandersonların yanına dönmüş olmalı...
Köstebek Bey Coffin büyük ihtimalle niyazi olmuştur zira bir daha karşımıza çıkmaz.
Aslında bu ilk dönem (gerçek Klasik Seri bu sayılar) maceralarındaki dost ve düşmanlar; Montales, Pat Mc Ryan
,Jim Brandon ve Mefisto hariç) ilerki maceralarda görülmezler. Bir tek istisna hatırlıyorum.
Kırmızı El çetesinin üyelerinden (Topler veya Welles'di sanırım)birisinin oğlu yıllar sonra 307-309 sayılarda görülüyordu.
Kostebek abi, eline saglik. En bastan okumaya mi basladin?
KURT DİŞİ (Düşman; Teks 1): Halkına ihanet eden bir Piute sakemi...
(https://farm2.staticflickr.com/1534/25807740261_44aebf81bb_b.jpg)
"Esrarengiz Totem"de (1. macera) karşımıza çıkıyor. Nefret ettiği Pavnilerin sakladığı hazinenin varlığını John Coffin'e haber verip Gri Ayı'nın ölümüne yol açacak olayların başlamasına yol açan Kurt Dişi, onun hazine odasına girmesini de sağlar. Ama orada hazineyi kendisiyle paylaşmak istemeyen Coffin tarafından vurulur ve ölmeden önce (intikamını alması şartıyla) Teks'i bağlandığı sütundan ve kesin ölümden kurtarır.
Alıntı yapılan: Nemo - 17 Şubat, 2016, 16:41:44
Kostebek abi, eline saglik. En bastan okumaya mi basladin?
Aynen öyle Nemo'cum. Okurken bir kenara notlar alıyorum, bakalım zaman içinde ne olacak...
Ortaya cok guzel bir liste cikar hem de kronolojik sirayla :) Okurken hem de hatirliyoruz eskileri. Takipteyim.
Çok güzel bir çalışma olacağa benziyor, eline sağlık abi.
HOGART (ALBAY): (Dost, Teks 1): Two Miles Kalesi'nin komutanı.
(https://farm2.staticflickr.com/1447/25807739971_131e965b37_b.jpg)
"Kırmızı El"de (2. macera) karşımıza çıkıyor. Adını sık sık duyduğu halde Teks'le ilk karşılaşması, kaledekilerin maaşlarını getiren Joe Scott'ın cesedinin başında olur. Bu yüzden de Teks'in artık işi soygunculuğa döktüğünü düşünür. Sonrasında, Teks'in kendisinin masum olduğunu kanıtlamasının tarafından ona inanır ve yardım eder. ABD Batı Birimi Rangerler Gizli Teşkilatı'nın başındaki Herbert Marshall'a kahramanımızı fazlasıyla över, böylece onun da rangerler arasına katılmasında büyük pay sahibi olur.
LARRY (Dost; Teks 1): Ranger (kolundaki işarete bakılırsa ve yanılmıyorsam çavuş)
(https://farm2.staticflickr.com/1718/25269968034_f157f6b20f_b.jpg)
"Kırmızı El"de (2. macera) karşımıza çıkıyor. Rangerlerin eline geçen ve hapse atılacak olan Teks'e inanır ve ikinci kez kurulan Kırmızı el çetesini yeniden çökertmesi için onu gizlice serbest bırakır. Böylece Teks'i bekleyen kesin bir mahkumiyetten kurtarır; kahramanımızın hayatının tamamen batağa saplanmasını engellemiştir ...
KIRMIZI EL ÇETESİ (Düşman; Teks 1): Bildiğimiz kadarıyla Teks tarafından (iki kez) çökertilen ilk çete.
(https://farm2.staticflickr.com/1464/25269968374_3ffe154a7d_b.jpg)
bir eldeki parmak sayısı kadar üyesi olup (ki adı da buradan gelmektedir) Calumet City'de üslenen çete. Sürdürdükleri başarılı kariyerleri, işledikleri bir suçun Teks'in üstüne kalması üzerine tepetaklak oluverecek; kahramanımız kendini temize çıkarmak için çete üyelerini tek tek avlayacaktır. Çetenin bilgi kaynağı olan Bannion adlı bir bankacı Teks'in ilk kurbanı olur (tabancayla öldürür). Ardından okla öldüreceği Stone ve Burke, öbür dünyaya göç eder. Randall ise yine bizimkinin kurşunlarına hedef olur. Welles ve Topler adlı kalan iki üye, Kara Elk adlı bir yerlinin yardımıyla Teks'i kıstırıp ölüme terk ederler ve ardından çetenin merkez üssünü Arizona'dan Teksas'a, Saint Thomas kasabasına aktararak faaliyetlerine devam ederler. Ama Welles ve Topler da sonunda Teks'in kurşunlarıyla "gözyaşı vadisi"nden ayrılacak, kalan üyeler de hapsi boylayacaktır.
JEFF (Dost; Teks 1): Soyadı bilinmiyor; ABD Gizli Servis'inden bir ajan.
(https://farm2.staticflickr.com/1713/25902683435_bbbf7f4501_b.jpg)
El Paso'da karşılaştığı Teks'i Amerikan "derin devlet" işlerine bulaştırıyor ve sınır bölgesinin Amerikan kısmında ortalığı karıştıran El Diablo adlı bir "desperado"yu yok etmekle görevlendirerek Mekjsika topraklarına yolluyor. Sonucun başarılı olmasının ardından onun "ranger gizli servisi"ne alınmasını sağlıyor,yani Teks'in yasadışı silahşorluk hayatını bitiriyor. Kahramanımızın hayatına böyle büyük bir etkisi olmasına rağmen, bir sonraki macerada öldürülüyor ve intikamını almak da Teks'e düşüyor.
EL DIABLO (Düşman, Teks 1): Meksikalı bir "desparado" çetesinin lideri; gerçek adı bilinmiyor.
(https://farm2.staticflickr.com/1597/25269967554_7b20ca0b7c_b.jpg)
Meksika'yla olan sınır bölgesinde yaşanan güvenlik boşluklarından yararlanarak, Rio Grande'nin kuzeyine yerleşmiş Amerikan vatandaşlarını rahatsız edip kaçırtarak yerlerine Meksikalıların yerleşmesine uğraşan bir çete lideri. Aslında doğrudan Teks'in düşmanı değil veya ona saldırmıyor; çünkü ilk kez karşı karşıya geldiklerinde bizimki tarafından vurulup öldürülüyor.
İlginç bir not: Teks, öldürdüğü adamın başında durup üzülerek şöyle diyor: "Yazık, belki de sefil politikacıların oyununa gelmişti." Bu, Teks'in daha sonra sık sık sergileyeceği politikacılara karşı olan tutumunu gösteren ilk cümle olduğu için de önemli...
Ardından babasının bir çete reisi olduğunu bilmeyen kızı Florecita'yı kurtarmak için Bill Mohican'ın peşine düşüyor, ama kurtarmayı başaramıyor...
KİT CARSON:
Karşımıza ilk kez "El Diablo"da (3. macera) çıkar. Teks'in rangerliğe kabul töreninin ardından, resmen tanıştırılmalarını gösteren sadece üç karede görünür ve tek bir cümlesi vardır; onu da tokalaşırken Teks'e söyler: "Memnun oldum!"
(https://farm2.staticflickr.com/1571/25273980663_d4cc7b01eb_b.jpg)
Bizim huysuz ve yaşlı devenin "siyah saçlı" günlerinden birkaç kare gözlerimize yansır: Son karede elini Teks'in omzuna koymuş gülümsemektedir. Üstelik üstünde kendisine hiç yakışmayan küçük kareli garip bir gömlek vardır; ama boynuna çapkın bir tavırla bir fular takmayı unutmamıştır...
Not: MrTekin bu kareleri okumayı, seyretmeyi reddediyor ya, çok yazık ediyor...
2. Görünüşü: (5. Macera: Kid Billy Çetesi): Hayvan hırsızlığı yapan kid billy adlı bir çete reisinin eline tutsak düşmüştür ve Wabinoga adlı bir Piute büyücüsüne satılmak üzeredir. Kid billy tarafından öldürülmek üzereyken Teks tarafından kurtarılır. Sonunda daha düzgün giysiler içinde gezinmeye başlamıştır ve Teks ile olan dostlukları başlamıştır. Hatta bir noktada, Teks uyuyan Carson'u uyandırmak için "Uyan, yaşlı baykuş" diyecektir.
Bill Mohican (Düşman, Teks 1): Esqueido dağlarında yaşayan tehlikeli bir münzevi. Kadınları kaçırmasıyla biliniyor. Bayağı bir iri yarı, saç sakal karışmış, ayı gibi yaşayan, ayı gibi bir adam. Dağın başında altın arayıcılığı yapıyor ve aslında Teks'in de pek düşmanı değil, sadece kahramanımızın tanıdığı genç bir kadını kaçırmak gibi ölümcül bir hata yapıyor.
(https://farm2.staticflickr.com/1522/25807737921_27cd620b72_b.jpg)
"El Diablo"da (3. macera) karşımıza çıkıyor. el diablo'nun kızı Florecita'yı bir şekilde kaçırıyor ve Teks de kızı kurtarmak üzere harekete geçiyor. Üç gün dağlarda iz aradıktan sonra Bill'in kulübesini buluyor. Kulübede yemek işlerini yapan yaşlı bir squawdan (adı Wah-Ha-Tash) kızın kurtulamayacağını anlayınca tabancayla kendisini vurduğunu öğreniyor. Bill kulübesine dönüp Teks'i yakalayıp bağlıyor. Sonrasında kurtulmayı başaran bizimkiyle boğuşurken Bill uçurumdan aşağı düşüp ölüyor. Ranger rozetini taktıktan sonra öldürdüğü ilk adam olma şerefi ona ait. Teks'in elinde sadece zavallı kızın haçlı kolyesi kalıyor...
BUD LOWELL (Düşman, Teks 2):
(https://farm2.staticflickr.com/1666/26451166496_15537a746e_b.jpg)
4. macera olan "Yirmiye Karşı Bir"de karşımıza çıkıyor. River's Queen'in kaptanı ve Silver City'de üstlenmiş olan kaçakçılık çetesinin başı. Neredeyse şehrin sahibi gibi hareket ediyor ve Marie Gold'la bir ilişkisi var. Tex bir gece içinde hem depolarını hem de gemisini yakıp yok edince deliriyor ve tüm çetesiyle birlikte saldırıp bizimkini kıstırıyorlar. Çıkan çatışmada Teks tarafından öldürülüyor.
SAM BAKER (Dost, Teks 1-2): Silver City News adlı gazetenin sahibi ve editörü.
(https://farm2.staticflickr.com/1456/25269965954_fd23ac2d85_b.jpg)
4. macera olan "Yirmiye Karşı Bir"de karşımıza çıkıyor. Rangerlerin patronu Marshall'a durumu bildiren kişi. Sonrasında şehre gelen Teks'e Bud Lowell çetesinin yaptıkları hakkında bilgilendirir ve olay boyunca elinden gelen yardımı yapar.
Marie Gold (Hem dost hem düşman; Teks1-2): Bud Lowell'ın sahibi olduğu Jolly Bar'ın idarecisi. Sarışın bir fettan.
(https://farm2.staticflickr.com/1685/25269970044_edb4c8ab60_b.jpg)
4. macera olan "Yirmiye Karşı Bir"de karşımıza çıkıyor. İlk önce Teks'in neden Silver City'de olduğunu anlamaya çalışıyor; ardından etkileniyor ve bizimkine âşık oluyor. Teks'i öldürmek üzere olan Sandy Travers adlı bir haydutu, alnının ortasında tek kurşunla vuruveriyor. Lowell'ın saldıracağını Teks'e haber veren de o. Maceranın sonunda başına ne geldiği belli değil...
Teks'in ona viski kadehlerini kaldırırken "Arizona'nın en güzel kadınına" diye iltifat ettiği biliniyor; ki bunlar bizimkinin ağzından pek de duyulan sözcükler değildir.
Joan Baker (Yanık; Teks1-2): siver City News adlı gazetenin sahibi Sam Baker'ın kızı.
4. macera olan "Yirmiye Karşı Bir"de karşımıza çıkıyor.
(https://farm2.staticflickr.com/1564/25269966224_f7a9779bcc_b.jpg)
Eğitimli, akıllı, dolgun dudaklı esmer bir kız. Teks ile ilk karşılaşmasının ardından bizimkinin öküzlüğüne vuruluyor, vuruluş o vuruluş...
Lakin bizimki sürekli tersliyoır kızı. Örneğin bizimki "Jolly bar" gidip bir takılayım oralarda derken, kız minik elini ona doğru uzatıp :"Oh... Teks... Diyecektim ki...Dikkatli olacağınıza söz verir misiniz?" (Nasıl da kibar ve ilgili) Teks'in cevabı: "Aç kurtların arasındaki bir dana kadar dikkatli olurum." Sonuç mu: Arkasından güm diye kapatılan kapıya, "niye ki" diye şaşkın şaşkın bakan bir Teks. (Yüz ifadeleriyle birlikte keyifli bir okuma için: Oğlak Altın Teks 1, s. 156)
Derken bizimki kurşunlarla delik deşik olduğunda tam iki ay boyunca yatak döşek yatarken ona bakıp çorbasını getiren de elbete Joan olacak. Bu dönemi anlatan ve özellikle yatağında yatarken hanım kızımızın tacizine uğrayan Teks'in yüz ifadesi için kitaba bakmanız çok daha hayırlı olacaktır: (Oğlak Altın Seri 2, s. 41)
Alıntı yapılan: köstebek - 17 Şubat, 2016, 14:02:25
JOHN COFFIN (Düşman; Teks 1): "Esrarengiz Totem" adlı ilk macerada karşılaşıyoruz.
Belki Caretta abi söyler, öldü mü, kaldı, sonra yine karşımıza çıkacak mı?
Evet, John Coffin tekrar 85. sayıda karşımıza çıkar. (Caretta Abimize karşı çıkıyorum ama belgesi aşağıda :) )
https://it.wikipedia.org/wiki/John_Coffin_%28personaggio%29
(https://farm2.staticflickr.com/1561/25133804245_6f5a7ac9a4.jpg)
Hanac Beyciğim,
Caretta Abi zaten cevabını kardeş başlığımız olan "Teks-Notlar halinde..." kısmında vermişti: bkz. http://altinmadalyon.com/altin/index.php/topic,10524.15.html
"Köstebek Bey Altın Teks 83-85 sayılarda yayınlanan "Teks'in Geçmişi" adlı macerada Culver City şerifinin adı Mallory. Kasabanın zorbası Tom Rebo'nun adamı.Rebo'nun bir de "Moffin"diye yardımcısı var.Yani Moffin-Coffin aynı adam değil. Bir de şu ilginç durum var."Esrarengiz Totem"adlı macerada Teks kanundışı birisi. Babası Ken, kardeşi Sam, adamları Gunny ise bu Coffinli maceradan önce var idiler. Teks Culver City'de Rebo ve adamlarını temizledikten sonra kasabada yargılanacaktı. Şerif Mallory'e güvenmeyen Teks kasabadan ayrılıyor ve "aranıyor"oluyor. Yani bu maceranın sonu Esrarengiz Totem adlı macera ile uyumlu.Teks'in niye kanundışı olduğu açıklığa kavuşuyor.85.sayının sonunda "İki yıl sonra Mallory'i öldürdüm diyor.
Acaba Culver City macerasından sonra aradan iki yıl mı geçiyor?Coffin aslında eski şerif Mallory mi? Bir karışıklık ve isim kargaşası var.Altın Teks 1.sayıdaki Coffinli macerada Bonelli dipnot da veremiyor zira Teks'in geçmişi ancak 83.sayıda yayınlanıyor!
Bonelli bu klasik seride böyle tutarsızlıkları çokça yapıyor.Ama bu konuyu açınca bayağı fikir cimnastiği yapıyor oluyorum."
Şimdi Hanac Beyciğim,
Coffin'in göründüğü söylenen ikinci macera, zaten "tarih" mevzusuna göre, Teks'in ilk macerasından daha eskiye ait bir macera. Yani bizimkinin neden "kanundışı" olduğu anlatılıyor.
Zaten verdiğin linkte adamlar iki şey diyorlar:
1. Teks'in 4. sayısında (Meksika kahramanı), lineville adlı kasabanın doktoru, adamın öldüğünü söyleyerek, ilk maceradaki (Esrarengiz totem) belirsizliği (çünkü Coffin yumruğu yiyip yangının ortasında kalmıştı) ortadan kaldırıyormuş.
2. Zaten diğer maceranın (85. sayıdaki maceranın) sonraki baskılarında Bonelli Beyler "Coffin" adını "Moffin" olarak değiştirmişler.
A) Bir kere bu Teks ve Coffin birbirlerini bayağı iyi tanıyorlar. O yüzden eğer Teks, 85. sayıda bu Moffin'i harcamıyorsa sorun yok. Eğer öldürüyorsa bir sorun var demektir; çünkü ölmüş bir adam iki yıl sonra Tesah'ı kaçıramaz.
B)Eğer durum böyleyse, Teks'in 85. sayısının sonraki baskılarında Coffin'in adını neden Moffin yapıyorlar. Demek ki Teks o zamanlar bu Coffin'i öldürmüş...? Aslında kıçımı kaldırıp kütüphaneden sayıyı alıp okumam gerekiyor, ama şimdilik üşeniyorum.
KID BILLY: (düşman, Teks 2):
(https://farm2.staticflickr.com/1633/26477080145_2cb35ec93e_b.jpg)
Nevadalı; Tonto Nehri civarında, springerville'de hayvan hırsızlığı yapan bir çetenin reisi.
Karşımıza 5. Macerada (Kid billy'nin Çetesi) çıkıyor. Teks tarafından çevrilen bir numarayla çetesi yok edilen Billy, öfkeyle elinde tutsak olan Kit Carson'u bıçakla öldürmeye kalkışırken, yine Teks tarafından sırtından vurularak öldürülür.
BİG TOM (Dost; Teks 2):
(https://farm2.staticflickr.com/1685/26410954191_5c5563e711_b.jpg)
Karşımıza 5. Macera'da (Kid Billy Çetesi) çıkıyor. Springerville'de yaşayan fazlasıyla iri yarı ama kafası pek çalışmayan bir adam. Barda meydan okuduğu Teks Willer'dan dayak yer (ki bizimki Koca Tom'u yumruklarıyla deviren ilk adamdır) ve ardından dost olurlar. Teks'le birlikte Two Bars çiftliğinde kovboy olarak çalışır ve Kid Billy çetesine karşı dövüşürler.
Köstebek Bey "Teks'in Geçmişi" adlı macerayı (Oğlak Altın 83-85) tekrar okudum.
Macerada Teks'in sevgili atı Dinamit de var. Kimsenin sırtına binemediği huysuz atı Teks ehlileştiriyor ve Rodeo sahibi Corliss atı ona armağan ediyor. Culver City'yi haraca kesen ve Teks'in kardeşi Sam'i öldüren Tom Rebo Dinamit'e göz koyar. Maceranın finalinde Teks Rebo ve adamlarını barda kurşun yağmuruna tutar. Moffin, şerif Steve Mallory'nin yanında dolaşan birisi. Rebo'nun adamı. Şerif bürosundan Teks'e iki kişi ateş edip mevta olurken Moffin de bürodaydı.
Teslim olunca Teks ona"buradan git" diyerek hayatını bağışlar. Finaldeki bar çatışmasında Moffin de var. Atılan kurşunlar ona isabet etmiyor. Zaten olaydan hemen sonra daha şerif bile gelmeden Teks atına atlayarak kaçıyor. Yani Moffin ölmüyor. Klasik Seri 1.sayıda "Coffin"olarak ortaya çıkması normal.85.sayıdaki Moffin de fizik
olarak 1.sayıdaki Coffin'e çok benziyor. Moffin biraz daha kilolu.
Diyeceğim o ki baba Bonelli bu macera ile 1.sayıyı uyuşturmuş. 85.sayıda Teks deri bileklikler takıyor. Aynıları 1.sayıda da var. Kanundışı olması da Culver City'deki toplu temizlikten. Moffin-Coffin de ilk macerada görülüyor. Tabii ki çıkıp da "Ben bu Teks'i Culver City'den tanıyordum" diyemez zira ilk sayının öncesi olaylar 85.sayıda! Şerif Mallory'i iki yıl sonra öldürdüm diyor. Burasını hatırlamadım.
Artık siz madem ki Klasik Seri'yi okuyorsunuz bu ayrıntıyı (eğer yayınlandıysa!) bulacaksınız. Teks babası ve kardeşi ile büyük ihtimalle İç Savaş'tan sonra çiftlik sahibi oluyor. Annesi hiç ortada yok. Demek ki babasından önce ölmüş.
Peki geçmişe dönerek anlattığı İç Savaş anıları ? Okudukça göreceksiniz Klasik Seri'de bazı maceralar İç Savaş
yıllarında geçiyor. Kit Willer de yanlarında ! Halbuki sonraki İç Savaş maceralarında Kit Karson bile yok !
Nerede daha doğmamış olan Kit Willer!
Hasılı Teks evreninde yerine oturmayan ayrıntı çok. Okudukça yorumlayacağız.
Şimdi Atilla abi, bir gavur sitesinden bulduğum Teks'in hayat hikayesini şöyle özetleyebilirim. Onaylamadığın yerler varsa ... belirt:
1840 civarlarında doğan Teks, Teksas'daki Bitter Springs adlı küçük bir kasabanın yakınlarında küçük bir çiftliği olan Kenneth "Ken" Willer'ın ikinci oğlu. Orası Nueces nehrinin doğduğu kaynaklara yakın bir yer. Çocukluğuna ve annesine dair hiçbir bilgimiz yok. Annesi o çok küçükken ölmüş; ama bir yerli veya melez kadın olduğuna dair bazı imalar varmış. (Bu imalar veya sözler, belirtiler hangi macerada geçiyor, bilmiyorum; gâvur öyle yazıyor. Biz ise çevirmenlerimizin atlayıp zıplamalarına bağlıyız... :( )
Teks'in babası iki oğluyla birlikte (Sam ve Tex) çiftliği çekip çevirmeye uğraşıyor. Bu arada "Gunny" diye bilinen bir adamı çiftlik işlerine yardım etmesi için alıyor. Bu "Gunny", Sam Houston'un yanında 1836'daki Teksas Devrimi olaylarında savaşmış, yaşlı bir kurt... Bu "Gunny" aynı zamanda Teks için ikinci bir baba oluyor; ona tabanca ve tüfek kullanmasını, hızlı silah çekmeyi ve nişancılığı öğretiyor.
Derken bir grup desperado bunları çiftiliği basıyor ve babasını öldürüyor. O sırada 15 veya 16 yaşında olan Teks, bu saldırının intikamını almak için Gunny ile birlikte haydutların peşlerine düşüyor. Sonunda bir Meksika köyünde herifleri kıstırıyor ve hepsini öldürüyorlar. Ne yazık ki ABD topraklarına geri dönerlerken, bir Rurale devriyesi önleri kesiyor ve Gunny vuruluyor.
Çiftliğe geri dönen Teks, rahat duramayacağını anlayınca bir karar veriyor: Çiftlikteki hissesini ağabeyine bırakıyor, yanına birkaç parça eşya alıp macera dolu hayatına doğru yola çıkıyor. Yaş 15 veya 16...
Çiftlikten ayrılmasının birkaç ay sonrasında Teks, Teksas'ın batı taraflarındaki Abilene şehrine gidiyor ve orada rodeo gösterileri hazırlayan Corliss Kardeşler'in yanında sığır binicisi (Brahman bulls rider) çalışmaya başlıyor. Yine bu dönemde kötü huylu bir hayvan olarak bilinen atı Dinamit'i ehlileştirmeyi başarıyor.
Aradan birkaç yıl geçiyor ve ağabeyi Sam'im öldürüldüğü haberini alıp bir kez daha intikam yoluna iniyor. Bu intikam alma işinin ardından bizimki "kanundışı" konumuna düşüyor ve yoluna bu şekilde devam ediyor.
Gelelim iç Savaş döneminde: 1861-65 arasında yaşandığına göre bizimki 20 ila 25 yaş arasında...
İç Savaş başladığında bizimki Rod Stenton ve "Damned" Dick adlı iki arkadaşıyla kovboyluk yapmaktalar. Rod Güney ordusuna katılmakta çok istekli ama Teks ve Dick'i pek o taraklarda bezi yok. Rod'un ayrılmasının ardından Teks ve Dick kuzeye gidiyor ve ellerindeki sürüyü satıyorlar. ki Ardından bir şekilde yine bu savaş hayatlarını etkiliyor ve 1862 Nisanındaki Shiloh savaşında Rod arkadaşlarının kollarında ölüyor.
Savaşın sonrasında bizimki yine kanundışı hayatına devam ediyor ve mevzu bugünlere kadar geliyor....
Demek istediğim bizimki ranger hayatına 25 30 yaş arasında başlamış görünüyor...
Çok güzel derlenmiş bilgiler Çetin Bey.Yazdıklarınızın bir kısmı Oğlak 83-85 sayılardaki macerada var.Demek ki Teks'in çiftçilik hayatı İç Savaş'tan
önce.Bir de Teks şu anda veya 10 yıl önce yayınlanan maceralarda genellikle 40 yaşında diye tanımlanıyor.40'dan fazla olmalı.Bir de Kit Willer kaç yaşında?20 veya bir iki yaş fazla olmalı.Mefisto yaşlanmış,Kit Karson yaşlanmış,ranger komutanı Herbert Marshall yıllardır yok (büyük ihtimalle öldü
buna karşın rangerimiz "herdem taze kalmış".
Alıntı yapılan: caretta - 23 Şubat, 2016, 18:54:36
Çok güzel derlenmiş bilgiler Çetin Bey.Yazdıklarınızın bir kısmı Oğlak 83-85 sayılardaki macerada var.Demek ki Teks'in çiftçilik hayatı İç Savaş'tan
önce.Bir de Teks şu anda veya 10 yıl önce yayınlanan maceralarda genellikle 40 yaşında diye tanımlanıyor.40'dan fazla olmalı.Bir de Kit Willer kaç yaşında?20 veya bir iki yaş fazla olmalı.Mefisto yaşlanmış,Kit Karson yaşlanmış,ranger komutanı Herbert Marshall yıllardır yok (büyük ihtimalle öldü
buna karşın rangerimiz "herdem taze kalmış".
Teks abimiz abı hayat suyu içiyormuş..
Don Felipe Fuente y Madariaga y Castillo (Düşman, Teks-2, 3):
(https://farm2.staticflickr.com/1583/26410954031_45f2c7f979_b.jpg)
Gözünü para hırsı bürümüş Meksikalı bir asilzade, soyguncu ve yalancı...
Karşımıza 6. macerada (Altın Heykelciğin Sırrı) çıkıyor. Meksika'nın başındaki Don Diego Riberia'nın yeğeni olan bu adam eline son Aztek imparatoru Guatimozin'in (bkz. https://en.wikipedia.org/wiki/Cuauht%C3%A9moc) Hernan Cortes'den sakladığı hazinenin sırrını anlatan bir harita geçiyor. Haritanınh peşine düşüyor ve onu elde etmek için Blanco Yerlilerinin rahibi Tenoc ile kızı Yogar'ı da kandırır. Bu arada Pedrito el Desperado adlı bir kanundışı adamın yönettiği çetenin desteğini de almıştır. Ardından hep birlikte arkalarında kanlı bir iz bırakarak Xipe heykelciğinin peşine düşerler ve yolları Teks ile kesişir. Önce Tesah'ı kaçırır, sonrasında birkaç kez Teks'i öldürmeye kalkar, ama ondan sağlam bir dayak yer. Olayların sonuçlanmasına yakın Sierre Madre'nin zirvelerinde bulunan ve çok az beyazın gitmeye cesaret edebildiği Ateş Tapınağı'nda Teks tarafından öldürülür... Onun öldürülmewsini bahane eden Meksikalılar Teksas sınırındaki Amerikan yerleşimlerine saldırırlar, işin içine ordu birlikleri filan karışır...
Estrella Miranda: (dost, Teks2-3):
(https://farm2.staticflickr.com/1578/25872212654_7f8273e725_b.jpg)
Santa Fe'deki en iyi otel olan Rio Yıldızı'nın sahibesi.
Karşımıza 6. macerada (Altın Heykelciğin Sırrı) çıkıyor...
Teks'in henüz ranger olduğu bilinmemektedir. son derece seksi tavırlar sergileyen bu esmer güzeli kadın, Teks'in otelinde kaldığını öğrenince hemen odasına damlar. Derin yırtmaçlı ve dekolteli giysisinin yanı sıra elinde uzun ağızlıklı sigarasıyla kapıyı açıp içeri daldığında bizimki yarı çıplak (üstünde sadece beline sardığı bir havlu vardır) temizlenirken öylece kalakalır. Bildiğimiz kadarıyla kahramanımızı bu şekilde gören çok az kadından biridir. Bill Mohican'ı öldürdüğü için Teks'i kutlayan kadın, sonrasında bir içki için onu otelin barına davet eder. Davete icabet etmek için bara yaklaşan Teks'i kurulan ölüm tuzağına karşı bağırarak uyarır ve kahramanımızı mutlak bir ölümden kurtarır. Sonrasında birkaç defa daha yakınlaşma hamlesi yapsa da ne olup bittiği biz okurlardan saklanmaktadır...
Tom Sutter (Dost, Teks 2-3):
(https://farm2.staticflickr.com/1461/26384777312_1990011bfa_b.jpg)
Santa Fe şerifi..
Karşımıza 6. macerada (Altın Heykelciğin Sırrı) çıkıyor... Sarışın, uzun favorili, sarkık bıyıklı bu şerif ilk andan itibaren sağduyulu davranarak Teks'in yanında yer alır. Şehrindeki kanunsuzların bizimki tarafından hızla temizlenmesinden çok mutlu olmuş ve kahramanımıza Santa Fe'de kaldığı sürece gözü gibi bakmıştır. Başlangıçta Teks'i kanundışı biri olarak bilse de, sonradan Teks ona ranger olduğunu açıklayacaktır. Maceranın ilerleyen bölümlerinde arkadaşlarıyla birlikte bir takip grubu oluşturur ve Teks ile beraber Blanco Yerlilerinin Ateş Tapınağı'nı basarlar.
MEFİSTO (STEVE DICKART): (Düşman, Teks 3-4): Teks'in en azılı düşmanlarından biri...
(https://farm2.staticflickr.com/1659/26411435771_cbbdc327fa_b.jpg)
"Sihirbazlar Kralı" adıyla tanınan, sıradan ve gezgin bir sahne sihirbazı olan Mefisto karşımıza ilk kez kendi adını taşıyan 7. macerada (Casus Mefisto) çıkıyor. Bağlantılı olan bir önceki macerada Meksika kuvvetleri Amerikan sınır kentlerine saldırıp yağmalamaktadır. Meksika hükümetiyle yaptığı anlaşmaya göre Mefisto'nun görevi de Amerikan askeri birliklerinin hangi kasabaları boş bıraktığını öğrenip bildirmekti. Anlaşmaya göre Meksika hükümeti de casusun parasını Mexico City'deki Güney Bankası'na yatıracak ve savaşın sonunda San Cristobal'da arazi verecekti. Mefisto, daha doğrusu güzel kız kardeşi Lily üstlerine düşen kısmı başarıyla yerine getirirler. Ta ki rio Negro'da Teks işin kokusunu alana kadar. Ardından ikili takip eden kahramanımız Tampico Kalesi'nde casusları yakalayıp tutuklar; ama güzeller güzeli Lily'nin (kendisine âşık genç Teğmen Roller'i kandırarak) çevirdiği bir dolap sonucunda casus kardeşler kaçarken Teks, cinayetle suçlanıp hapse atılır ve hakkında idam kararı verilir. Kit Carson'un yardımıyla askeri hapishaneden kaçmayı başaran Teks, Meksika'da ikilinin peşine düşer. Derken Hermadina kasabasında rastlantıyla tekrar izlerini bulur: Abi kardeş Villa Rica denilen bir çiftliği satın almışlardır. Söz konusu çiftiliğin gizli giriş çıkışlarını tünellerini iyi bilen Drigo adlı bir desperadonun yardımıyla Mefisto ve Lily'nin hayatlarını cehenneme çevirir, çiftliği yakar ve en sonunda casusları iyice aşağılayarak tekrar yakalamayı başarır. Kahramanımız Meksika'da kalıp Montales'le birlikte devrim için savaşırken iki casusu Amerikan topraklarına Tampico kalesine gönderir.
TOM (İhtiyar; Dost; Teks 3-4): Karşımıza 7. macerada (Casus Mefisto) çıkıyor.
(https://farm2.staticflickr.com/1484/25872693104_620e267b5b_b.jpg)
Teks ile Rio Negro'da tanışan ve dediğine göre tüfeğini saymazsak tek varlığı atı olan yaşlı bir kurt. Önce bir dalaşıyorlar, ama hemen ardından yakın dost oluyorlar. Aslında Tom'un tek derdi, tanışma anında bizimkinin engellediği ve ucunda bir Meksikalının sahne alacağı "Yağlı İp Dansı"nı izlemekti sadece. Sonrasında Tom, kahramanımızı Meksikalıların saklandığı Şeytan Mesası'na götürür, yani birlikte "fare yiyici avına" çıkarlar. Ardından da Teks'le birlikte Mefisto'yu yakalamak için Tampico Kalesi'ne giderler. Orada tutukladıkları casus kardeşleri Falmont'taki tren istasyonuna götürürlerken Mefisto tarafından Teks'in silahıyla öldürülürür.
Teks daha sonra ondan "en iyi arkadaşım" diye bahseder. Bkz. Oğlak Altın Seri 3, sayfa 127
WESS BENIS (Düşman: Teks 3): El Paso şerifi
(https://farm2.staticflickr.com/1634/26204705780_2ceb5fe089_b.jpg)
Karşımıza 7. macerada (Casus Mefisto) çıkıyor. Kanun kaçağı olan Teks, Meksika'ya geçmek için El Paso'ya gelir ve tam kasabaya girerken ölmek üzere olan yaşlı bir adamla karşılaşır. Böylece şerif Wess Benis'in hayvan hırsızlarıyla ortak iş yaptığını öğrenir. Kasabaya girdiğinde soluğu hemen şerif ofisinin önünde alır ve ofisin duvarına asılmış "Teks Willer Aranıyor" afişini delik deşik eder, ardından da "kasabaya geldim, şerif yiyorsa gelsin beni bulsun" şeklinde mesajını bırakır.
Daha önce Lefty Sam, Jack Strobel gibi ünlü silahşörlerin hakkından gelmiş olan şerif Wess durumu öğrenince çok sinirlenir ve hemen iki yardımcısını yanına alıp (adamlarının sakin olup Teks'i çetelerine katma önerisini dikkate bile almadan) kasabanın meyhanesinin yolunu tutar. Barda karşılaşıp önce bir laf dalaşına girerler, ardından 45'likler ateşlenir... Sonuç: Wess Benis ve iki yardımcısı öbür dünyaya göç ederler. Bu olay Teks'in başına konan 1.000 dolarlık ödülü iki katına çıkaracaktır...
Steve Dickart nam-ı diğer Mefisto.Hakkında sayfalar dolusu yazı yazılabilecek bir karakter.Bu macerada Mefisto ve kızkardeşi askeri makamlara teslim
edilir.İşte bundan sonrası sanki evrimin kayıp halkası.39-40 sayılarda Mefisto evrimleşmiş olarak geri döner.Aradan geçen en az yirmi yılda neler
oldu?Bunları Bonelli hiç belirtmiyor.Birdenbire Mefisto çok güçlü bir sihirbaz olarak(epeyce de yaşlanmış)geri döner.Kısmetse Köstebek Bey 39.sayıya
gelsin bunları yine könuşuruz.Mefisto'nun ilk göründüğü macerada Meksika askerleri Amerikan şehirlerine saldırıyorlar.İlk maceralarda zaman kavramı
oldukça karışık.Acaba bu olaylar İç Savaş'tan önce mi?Bir de o zamanlar adı geçen kaleler ilerki maceralarda artık yok.Örneğin Tampico Kalesi.O bildiğimiz Navajo,Bliss,Huachua,Defiance,Bowie,Stanton Kaleleri demek ki o zamanlar kurulmamış.O zamanların El Paso şehri de ne kadar farklı.
Caretta Beyciğim,
Bu Meksika işlerini bonelli Bey biraz karıştırmış.
Şimdi resmi tarih açısından bakarsak... Meksika-Amerika Savaşı veya Meksika Savaşı denilen şey ABD ile Meksika arasında, ABD'nin 1845'te Teksas'ı ilhakı ve sınır anlaşmazlıkları nedeniyle çıkan savaş (1846-1848). ABD'nin kesin zaferi ve Rio Grande'den Büyük Okyanusa kadar uzanan geniş Meksika topraklarını ele geçirmesiyle sonuçlanmıştır. Yani bizimkinden daha eski bir olay var. Yaklaşık olarak Teks'in doğduğu yıllarda...
Bonelli herhalde zaman içinde Meksika hükümeti ile ABD hükümeti bu sınır dalgasında sürtüşmüştür gerçeğinden yola çıkmış.
Bizim Teks'in yardım edip katıldığı Meksika Devrimi meselesine gelirsek, bu tamamen kurgusal. ama bazı göndermeler taşıyor.
Şimfi gerçek Meksika Devrimi 1910 ila 1917 arasında yaşanmış; yani bizim Teks'in 60 ila 70 yaşında olduğu sıralar. Ayrıntılı bilgi için bkz. https://tr.wikipedia.org/wiki/Meksika_Devrimi
Bonelli sanki yıllar sonrasının kurgusal bir provasını yapıyor sanki. "Meksika Kahramanı" adlı macerada yaşanan olaylar, yıllar sonrasının gerçek Meksika Devrimine fazlasıyla benziyor. Bizimkilerle temas kuran yaşlı Meksikalı lider Manoel Perez, devrimin lideri Francisco Madero'ya çok benzerken, desperado Montales de, sanki Emiliano Zapata'nın ikizi gibi...
MONTALES (Dost: Teks 3-4): İlk adı hâlâ bilinmiyor; namı diğer "El Desperado"...
(https://farm2.staticflickr.com/1673/26477558625_dabfb88454_b.jpg)
Karşımıza ilk kez 7. macerada (Casus Mefisto) çıkıyor. Sierra'nın güneyinde Rio Maricopa kıyısında bir çiftliği varmış; ama hükümet yanlısı birtakım adamlar çiftliği basıp annesini, babasını ve karısını öldürmüşler, ardından da çiftliği ateşe verip gitmişler. O sırada uzakta olduğu için bu kıyımdan kurtulan Montales, dağlara çıkıp "desperado" olmuş.
Silah kaçakçılarıyla birlikte yola çıkıp Santa Rita Geçidi'nin aştıktan sonra Teks'le tanıştıkları günlerde, (başında kenarları püsküllü sombrerosuyla)
Montales yanındaki yirmi kadar adamıyla dağlarda geziniyor ve hükümet güçlerine karşı savaşıyordu.
İki cesur adam hemen yakın arkadaş olurlar; hatta Teks, Montales'in kılığına girer: İki arkadaş da aynı tip simsiyah giysiler giyip yüzlerini kapattıkları siyah fularlar takarlar. Böylece gruplarını ikiye bölüp iki ayrı hedefe aynı anda saldıracak, bu da hem hükümet kuvvetlerinin kafasını karıştıracak hem de "Montales her yerde" efsanesinin doğmasına yol açacaktır.
DRIGO (Dost: Teks 3-4): Montales'in çetesinde bulunan bir "desperado"...
(https://farm2.staticflickr.com/1618/25872692034_b550ab1c18_b.jpg)
Karşımıza ilk kez 7. macerada (Casus Mefisto) çıkıyor. Teks bir şekilde Mefisto ve kız kardeşinin villa rica adlı bir çiftlikte yaşadığını öğrenir. Bu sırada hemen yanında bitiveren Drigo adlı bu sevimli desperado o çiftliğin gizli giriş çıkışlarını çok iyi bildiğini söyler ve Teks'in yardım et teklifini "sizinle cehenneme bile giderim senor" diyerek kabul edip onunla birlikte Villa Rica'ya gider. Drigo, on yıl önce, eskiden manastır olan bu çiftlik binasının yeniden inşa edilmesi sırasında orada bizzat çalışmıştı. Manastırken içinde bir sürü mahzen ve gizli geçitler barındıran bu binayı satın alıp çiftliğe çeviren kişi, iki gizli geçit dışında diğerlerinin ağızlarını ördürüp kapatmıştı ve çiftliğin yeni sahiplerinin de bütün bunlardan hiç haberi yoktu... Eskiden şapel olan bir harabenin içindeki gizli geçitten çiftlik binasına görünmeden girmeyi başaran Teks ve Drigo, yol açtıkları dehşet verici "hayalet" eylemleriyle binadaki tüm hizmetkârların yanı sıra Dickart kardeşlerin de ödünü koparmayı başarırlar. Bu arada "toptan temizliği" tercih eden Drigo biraz da keyif olsun diye koca binayı ateşe verir. Dehşete kapılmış olan hizmetkârlar kaçarken Mefisto ve kız kardeşi de perişan bir halde başlarına ne geldiğini anlayıp kurtulmaya çalışmaktadır. Sonrasında tamamen dağılmış dırımdaki ikli kardeşi yakalayıp Montales'in yanına dönerler. Teks, kendisine sunduğu bu başarılı destek için Drigo'ya o an kullandığı atı hediye eder; çünkü kendisi dinamit'ine kavuşmuştur.
STANFIELD, YAŞLI (Dost, Teks 4): Lineville yakınlarında yaşlı bir çiftlik sahibi
Karşımıza 9. macerada (Kırmızı'nın Çetesi) çıkıyor. Lineville civarında ve ta Spanish Peaks'a kadar uzanan geniş topraklara yayılmış bir çiftliğin sahibi. Yıllarca Kentucky'de dükkân işletmiş olan bu yaşlı Stanfield ve karısına çiftlik aslında bir sene önce ölen karısının ağabeyinden miras kalmış. Çift ömürlerinin son yıllarını burada huzur içinde geçirmek isterken, bölgedeki en sulak araziler olan topraklarına Yargıç Bess tarafından gizlice göz konmuş, satmak istemeyince de Kırmızı adlı berbat bir çete lideri başına musallat edilmiş. Lineville şerifi de bu berbat olayın içinde. Teks Meksika'dan dönerken biraz su ve dinlenmek için rastlantıyla Stanfield'in çiftliğine uğrar. Yaşlı adam artık pes etmiş durumdadır, Teks buna karşı çıkar ve kâhya olarak işe alınırsa durumu toplayacağını söyler. Stanfield kabul eder, bizimki işe başlar: Yeni kovboylar bulur ve karşı çıkan Kırmızı'nın çetesini ufak ufak yok etmeye başlar. İşlerin en civcivlendiği noktada Teks'in öldürüldüğü haberi gelince Stanfield onun katili ölü ya da diri getirene çiftliğinin yarısını vereceğini söyler. Bu sözlerle ayrıca gaza gelen çiftlikteki kovboylar, çetenin peşine düşer ve dolaylı bir şekilde de olsa Teks'in Kırmızı tarafından öldürülmesini engellerler. Sonrasında kahramanımız kurtulacak ve hem Kırmızı'yı hem de onun arkasında olan Yargıç Bess'i ortadan kaldırarak, yaşlı çiftlik sahibinin son yıllarını huzur içinde geçirmesini sağlayacaktır.
KIRMIZI (Düşman, Teks 4): lineville civarındaki iş gören bir çete reisi; gerçek adı bilinmiyor.
Karşımıza 9. macerada (Kırmızı'nın Çetesi) çıkıyor. 40 yaşlarında babası beyaz, annesi yerli bir melez. Yargıç Bess'in emriyle Stanfield adlı bir çiftlik sahibine musallat olup yaşlı adama hayatı zindan eder. Lakin Teks'in gelip Stanfield'in yanında çalışmasıyla birlikte işler tersine dönecektir. Teks önce çetenin iki adamın öldürür; ardından Lineville'de bir barda Kırmızı'yı kıstırır. Önce silahlar konuşur, ardından çıplak elle dövüşülür ve bizimki Kırmızı'nın ağzını burnunu kırıp bardan dışarı atar; ardından da "seni bir daha buralarda görürsem öldürürüm" cümlesini çakar. Bunun üzerine Kırmızı kentin çıkışına Teks'e tuzak kurar ve baygın bir şekilde ele geçirir (kurşun Teks'in şakağını hafiften sıyırıp geçmiştir). Ardından atının terkisine attığı gibi çetesinin kampına götürür. Orada önce kırbaçlatır, ardından da kırmızı karıncaların yuvasının dibinde korkunç bir ölüme hazırlar. Lakin tam bu anca intikam arayan Stanfield çiftliğinin kovboylarının saldırısına uğrarlar. durumun aleyhine olduğunu göre Kırmızı, öldürmek için Teks'e ateş eder, ama tabancasındaki kurşunları bitmiştir. Bu yüzden de elleri kolları olarak önünde kuzu gibi yatan kahramanımızı tekmeleyerek uçurumdan aşağı atar; şans bu ya, Teks uçurumdan aşağı doğrudan nehre düşecek ve zaman içinde kıyıya ulaşıp kurtulmayı başaracaktır. Ardından yine Yargıç Bess ile anlaşan Kırmızı bu kez Bess'in reşit olmayan yeğeni Dory ve zenci hizmetkârı Rosa'yı öldürmek amacıyla kaçırır. Teks, çetenin yuvasını basar, bayağı bir kan dökülür ve Kırmızı bu arada yanlışlıkla bir çete üyesi tarafından sırtından vurularak öldürülür...
MIKE (Düşman, Teks 4-5): Lineville şerifi
Karşımıza 9. macerada (Kırmızı'nın Çetesi) çıkıyor. Serüvendeki tüm karanlık olayların arkasındaki isim olan Yargıç Bess'le anlaşıp kötü yolda ilerleyen şerif Mike, Teks'in kasabasına gelip Kırmızı'nın adamlarını öldürdüğünü duyunca hemen olaya müdahil olmak ister. Başına 2.000 dolar ödül konmuş kahramanımızı Jeff'in salonunda kıstırır ve çıkan çatışmada iki elinden birer kurşunla vurulur (çünkü iki elinde de birer tabanca tutmakta, üstelik bunları Teks Willer'e doğrultmaktadır). Sonuçta soluğu doktorun yanında alır. Doktora göre: Sağ elinin iki parmağı kopmuş, sol eli hayli zayıflamış (nasıl oluyorsa) haldedir ve üstelik kangren olma ihtimali vardır. Mike, yine de akıllanmaz ve Yargıç Bess'in yanına giderek Teks'in öldürülmesi planlarına katılır. Tam bu arada Teks, Bess'in evini basar, çıkan kargaşada vurulan şerif, kahramanımızn kollarında bu gözyaşı vadisinden ayrılırken son bir sigara içmek ister: ama yargıcın cebindeki "Golden Dream" marka özel ve "dolu" sigaradan bir nefes çeker, birkaç kelime daha sarf eder ve dünyayı değiştirir.
Köstebek Bey sıradaki macera "Satania". Villa kartları da Satania ile başlıyor.
Bir de dostum Sami Bayrak'ın paylaşacağı 2016 Teks takviminin Temmuz ayı Satania'nın sevimli gorili Gambo'yu gösteriyor. Gerek Kırmızı, gerek Stern (Çinliler vasıtasıyla) Teks oğlumuzun bayağı canını yakıyorlar.
Köstebek Bey bu paylaştığınız maceraları hiç mi okuyan yok ? Sanki sizinle ben çalıp söylüyoruz gibi hissediyorum.
Abi uzuuuuun yıllar önce ilk maceraları okumuştum. Daha Kit'in velet hali gelecek. Kanada'da yolculuk ve Gross Jean, Ceylan yayınlarının deyişi ile Kaplan Jack ile karşılaşma vs.
Ama çok iyi de hatirlayamadigim için topa girmiyorum.
B u ilk maceraların en güzel tarafı uzun sürecek dustluklara başlandığı anlara şahit olmaktır. Ve tabi düşmanlıklara da.
İşte Tex'in ranger oluş anı ve dostları.
(https://farm2.staticflickr.com/1571/25273980663_d4cc7b01eb_b.jpg)
Tex'in Carson'un hayatını ilk kurtarışı.
(https://farm2.staticflickr.com/1633/26477080145_2cb35ec93e_b.jpg)
Amansız düşman Mefisto yavşağının ilk görünüşü.
(https://farm2.staticflickr.com/1659/26411435771_cbbdc327fa_b.jpg)
Tex'in en iyi dostlarından olan Montales ile tanışması.
(https://farm2.staticflickr.com/1673/26477558625_dabfb88454_b.jpg)
Bu anlara şahit olmak isteyenler mutlaka eski sayıları bulup almalılar.
Sb beyciğim resimlerle mevzuyu çok güzel hale getirmiş. Ara verdiğime utandım doğrusu. En kısa zamanda devam edeceğim...
Canlarım benim! İkisi de ölümsüz. Öbür dünyaya da gidip geliyorlar. İkisi beraber bir macera olsa ne güzel olurdu!
(https://farm5.staticflickr.com/4788/39789096455_951f7a8206_o.jpg)
Bu çizimi görünce neden kötülere bu kadar tutkun olduğumu düşündüm. Sanıyorum bunun temelinde, klasik fumettinin gri yoksunu siyah – beyaz dünyasındaki henüz çıkış noktasında mükemmel erdem abidesi olarak şekillendirilip sunulan (ya da çok hızlı bir şekilde bu kademeye ulaştırılan) kahramanının aksine kötünün sürekli kendini geliştirmesi, daha kötüye evrilmesi yatıyor. Bu dünyada ikon kahraman ister istemez sıkıcı bir tekrara dönüşürken, kötünün her yenilgiden sonra, bundan çıkardığı dersle güçlenerek dönmesi de okurda bir beklenti ve acaba şimdi nasıl bir farklılık yaratacağı merakını doğuruyor. Kahramanın kuvvetli tahmin edilebilirliğinin yanında kötünün şaşırtma potansiyeli her zaman bana daha çekici geliyor.
Düşünüyorum da 'erdemi ve çok zorda kalmadıkça öldürmemeyi geçiyorum'; şiddetten geri durmayan, bu hususta elini korkak alıştırmayan kahramanların bile sınırları belli, ne kadar esneyeceğini biliyoruz ister istemez. Dolayısıyla serinin lokomotifi aslında kötüler, yazarın bunlar için çizdiği portre, özgünlükleri ve bunların sınırsızlıkları oluyor, kahraman değil.
Bu durum özellikle Teks'te daha da öne çıkıyor bana kalırsa. Zagor yine sıklıkla kayabildiği ayrı bir sınırsızlık imkanı olan fantastikle birlikte kendine hareket alanı yaratabilirken, klasik western kalıplarını korumakta ısrarcı Teks ise Mephisto gibi süper kötülere şiddetle gereksinim duyuyor.
(https://farm5.staticflickr.com/4797/25831044637_8bc11ea67b_z.jpg)
Teks'in en sıkı dostlarından biri: Caretta(Atilla Çolakoğlu) Abimiz!
Abi yeni yaşını kutluyoruz ve sıkı dostun Teks kadar sağlıklı ve uzun bir ömür diliyoruz :)
(https://farm1.staticflickr.com/925/29649830128_6d14db343f_o.jpg)
Alıntı yapılan: yunusmeyra - 20 Temmuz, 2018, 00:19:09
Teks'in en sıkı dostlarından biri: Caretta(Atilla Çolakoğlu) Abimiz!
Abi yeni yaşını kutluyoruz ve sıkı dostun Teks kadar sağlıklı ve uzun bir ömür diliyoruz :)
(https://farm1.staticflickr.com/925/29649830128_6d14db343f_o.jpg)
Tebrikler Atilla Abi.