Şimdiden başlığı açmakta fayda var. İçimde çok kısa sürede ilk kitaplar buraya yazılmaya başlanacakmış gibi bir his var.
Philip Kerr Sessiz alev bitti.
Dan Brown Başlangıça başladım.
Ben Gülün Adı na başladım Gelecek ay biter herhalde😀😀😀😀😀
Dan Brown-Başlangıç bitti.
Josh Malerman-Kırmızı Piyano'nun sonuna gelmek üzereyim şu an.
Mehmet Berk Yaltırık' dan Gölgeli Hikayeleri okuyorum. Güzel hikayeler var...
Alıntı yapılan: seastar1000 - 03 Ocak, 2018, 17:11:28
Ben Gülün Adı na başladım Gelecek ay biter herhalde😀😀😀😀😀
Ben geçen sene yaklaşık 40 günde bitirebildim. İlk 100-150 sayfayı bitirene kadar işkence gibi gelmişti, sonra akıcılaştı, kolay gelsin :D
2001: Bir Uzay Destanı'na başladım ...
(https://farm5.staticflickr.com/4589/39475754361_11da32002f_o.jpg)
Anadolu Korku Öyküleri-3'ü okuyorum. Daha sonra Mehmet Yaltırık'in Gölgeli Oykuler'e baslayacağım. (Gölge e-dergide yazdıklarını kitaplaştırdı)
Suda Bıçak İzleri - Paolo Bacigalupi (Kurma Kız'ın bol ödüllü yazarından diyerek reklamını yapayım)
Fena başlamadı sanki, bakalım devamı nasıl gelecek.
Alıntı yapılan: designer73 - 05 Ocak, 2018, 18:36:12
Suda Bıçak İzleri - Paolo Bacigalupi (Kurma Kız'ın bol ödüllü yazarından diyerek reklamını yapayım)
Fena başlamadı sanki, bakalım devamı nasıl gelecek.
Yine bilimkurgu mu?
Yakın tarihli bir distopya gibi...
Alıntı yapılan: kalidor - 05 Ocak, 2018, 18:24:28
Anadolu Korku Öyküleri-3'ü okuyorum. Daha sonra Mehmet Yaltırık'in Gölgeli Oykuler'e baslayacağım. (Gölge e-dergide yazdıklarını kitaplaştırdı)
Gölge Öyküleri okuyorum şu an idare eder, keyifli hikayeler de var, vasat hikayeler de...
1984 ve hayvan çiftliği romanlarıyla bilinen george orwell'in genç bir gazeteci olarak gittiği ve sonrasında cumhuriyetçiler safında franco'ya karşı dövüştüğü ispanya iç savası izlenimleri kitabı " katalonyaya selam" ı okuyorum...
Alıntı yapılan: designer73 - 05 Ocak, 2018, 18:36:12
Suda Bıçak İzleri - Paolo Bacigalupi (Kurma Kız'ın bol ödüllü yazarından diyerek reklamını yapayım)
Fena başlamadı sanki, bakalım devamı nasıl gelecek.
Dün Migros'ta 4,90'dan satılıyordu, attım sepete. Akşam da okumaya başladım. Almak isteyenler kaçırmasın derim.
Alıntı yapılan: pizagor - 09 Ocak, 2018, 16:45:56
Dün Migros'ta 4,90'dan satılıyordu, attım sepete. Akşam da okumaya başladım. Almak isteyenler kaçırmasın derim.
Kitabın 256-289 arası sayfaları yok :-[ >:( Sendekinde de aynı hata yoktur umarım.
ne güzel kaptırmış okuyordum oysa :'(
2018 'in ilk ayı itibariyle güzel ve iştahlı okumalar yaptım...Yeni haberdar olduklarıma ya da haberdar olsam da gecikmeli olarak tadına varmaya başladıklarıma yenileri eklenirken, geçen seneden tadını aldığım bazı yazarların kara günler için sakladığım kitaplarına da devam ettim...
1. Canlı Bayraklar - Kerim Korcan
(https://farm5.staticflickr.com/4624/39917276752_ff292eeb60_o.jpg)
Yeni yılın ilk günlerinde canım feci şekilde Kerim Korcan öyküleri okumak istedi...Ben de geçen sene aldığım ve elimde kalan son öykü kitabı olan Canlı Bayraklar 'ı devirdim...
İlk öykülerde az biraz durağanlık yaşasam da, Korcan 'ın kendine has açılışları, takdimleri ve anlatımıyla kitabın genelini yine beğendim...Okuduğum en güzel öyküleri diyemem tabi ama genel olarak bir Kerim Korcan krizinde dört elle sarıldığım ve beni yatıştıran bir kitap oldu...Ayrıca birkaç öyküyü çok iyi bulduğumu söyleyebilirim...
Bu adamın öykülerinde ve üslubunda beni çeken çok acayip bir şey var...
2. Önce Ekmek - Orhan Kemal
(https://farm5.staticflickr.com/4675/39917276372_cd3ca6bd06.jpg)
Orhan Kemal 'i ilk okumam değildi...Seneler evvel El Kızı romanını okumuş, zaman içerisinde sevdiğim kitaplara yaptığım gibi aralarda tekrar tekrar dönüp tazelemiştim kitabın hissiyatını...Ne var ki Orhan Kemal 'in o çok meşhur öykü üslubundan habersizdim...Sonbaharda, Eskişehir 'de boş bir arsada kurulan, iftar çadırından bozma kitap fuarının Everest standında hemen canımın çekip satın aldığım üç kitabındna biriydi bu da...
Kitaptaki öyküler de, anlatım şekli de, genel olarak Orhan Kemal 'in kurgu ve öyküleme anlayışı da mest etti beni...
3. Mecburiyet - Stefan Zweig
(https://farm5.staticflickr.com/4676/39917275702_c1cb22349d.jpg)
Zweig ile ilk tanışmam oldu...İş çevremdeki birkaç arkadaşımın dediği kadar varmış Zweig kitapları...Kendini her koşulda ve her türlü okutabilen, hızlı tüketilen etkili ve lezzetli bir ilk deneyim oldu...
4. Asla Kimseyi Öldürmedi Benim Babam - Jean-Louis Fournier
(https://farm5.staticflickr.com/4649/25077931407_8acaa74102.jpg)
Geçen sene ''Nereye Gidiyoruz Baba'' ve ''Dul'' adlı kitaplarıyla okuyup sevdiğim yazar, bu kez babasını anlatıyor...Okurken, anlattığı baba figürüne öyle aman aman ısınamıyorsunuz ama anlatımın biçimi ve üslubu, sizi adeta o zamanın ve yazarın çocukluğunun kısa soluklu tanıklıklarına sokuyor...
Pişman olmadığım, bir pazar öğleden sonrasını dolu dolu tamamlamamı sağlayan bir diğer Fournier kitabı oldu...
5. Büyümenin Türkçe Tarihi - Kolektif
(https://farm5.staticflickr.com/4740/25077930017_77d588c8e8.jpg)
Murathan Mungan 'ın seçtikleriyle, Türk edebiyatından çocukluk ve ilk gençlik üzerine çok sağlam öyküleri barındıran, beni hiç bilmediğim iki yazarla tanıştıran, senenin benim açımdan ilk önemli kitabı oldu...
Orhan Kemal 'in bendeki kitaplarında yer almayan ve vaktiyle forumda da masaya yatırılmış olan ''Çikolata'' adlı o muhteşem kısa öyküsü de, uzun yıllar evvel okuyup unuttuğum halde yeniden okuduğumda bazı detaylarının belleğimin derinlerinde kalmış olduğunu farkettiğim Refik Halid Karay elinden çıkma ''Eskici'' öyküsü de bu kitaptaydı...Ayrıca kısa öykü üslubunu çok merak ettiğim Sabahattin Ali ile öyküleri aracılığıyla ilk kez kendilerinden haberdar olduğum Vüs'at O. Bener, Osman Şahin gibi yazarlarla bu kitap vesilesiyle tanışmış oldum...
Kitapta beni en çok etkileyen hikayeler arasında Vüs'at O. Bener 'in ''Havva'' sı ve Osman Şahin 'in ''Beyaz Öküz'' adlı eserleri de var...Öyle ki, Osman Şahin 'in Can Yayınları 'ndan çıkan öykü seçkilerinin yer aldığı üçlemesini de, Vüs'at O. Bener 'in ''Havva'' sının adını alan ve ikinci öykü olarak içeriğinde barındıran YKY baskılı kitabını da, diğer birkaç öykü kitabını da düşünmeden temin ettim...Yerli öykü krizim geldiğinde okuyacak epey nitelikli stoğum var şimdi kenarda...
Bu kitabın içerik yerleşimi hakkında şöyle bir olumsuz eleştirim olacak...Kapakta adı geçen yirmi küsur yazarın yalnızca yarısının öyküleri var...Diğer yarısı, yani güncel sayılan ve üreten yazarlar, kitapta yer alan öyküleri yorumlamışlar ve her öyküden önce bir yazar, söz konusu öykü hakkında anısını, yorumunu ve ilk ne zaman okuduğunu falan anlatıp incelemesini yapmış...Buraya kadar da sorun yok...Hatta gayet çekici bir içerik pekiştirme yöntemi...Ne var ki kitabın başında Füsun Akatlı 'nın yazısını okuduğunuzda anlıyorsunuz ki, hemen sonrasındaki Refik Halid Karay 'ın öyküsünü okumaya lüzum kalmamış...Çünkü öykünün öncesindeki inceleme yazısında öykü çırılçıplak bir şekilde irdelenmiş, spoilerler havada uçuşmuş...Keşke önce öykü, sonra yorumcunun inceleme ve irdelemesi gelseymiş...İlk iki öyküde gaflete düştüm, içeriği idrak edemediğimden ilk iki öykü resmen piç oldu öncesine konan inceleme yüzünden...Oysa sıralamada önce Refik Halid Karay 'ın öyküsü olsaydı, sonrasında Füsun Akatlı 'nın yorum ve çözümlemesi gelseydi daha mantıklı ve uygun olmaz mıydı?..Bu sebeple çok içerledim ve kitabı alıp yere çalasım geldi başlarda...Sonradan sakinleşince evvela yazarı, hemen ardından da yorumcu yazarını okumak suretiyle iki ileri bir geri taktiğiyle kitabı ilerletip tamamladım...
6. Herkes Herkesle Dostmuş Gibi - Barış Bıçakçı
(https://farm5.staticflickr.com/4702/25077929117_9e301410f9.jpg)
Bu senenin ilk, benim ise geçen seneden beri okuduğum beşinci Barış Bıçakçı kitabım oldu Herkes Herkesle Dostmuş Gibi...
Barış Bıçakçı kitaplarını öyle her zaman, her ortamda okuyamıyorum...Belli bir aralığı oluyor benim için...Geçen sene yaptığım gibi kış ile bahar ayları arasında, sessiz ve yalnız bir ortamda tüketmeye özen gösteriyorum...Bu kitap için de aynı koşullar bir araya gelmiş oldu...
Kitap, başlarda adapte olamasam da sonraları bir anda içine çekildiğim çok güzel ve tam benim bayılacağım tatta bir kurguya sahip...
Çarşı izninde, komutanının verdiği bir dövizi bozdurmaya giden ve büro önündeki sıraya giren bir askerin gözü ve düşünceleriyle başlıyor...Şimdiki zaman, geriye dönüşler, anlık git geller, kısaca askerin kafasındayız ve önündeki adamın ensesine takılıyor...Şişmanca, kalantor bir ense...Sonra o saatlerde oraya gelmesi muhtemel dostu Abidin aklına geliyor, sonra yine önündekinin ensesi...Önündeki işini görmüş ve sıradan çıkarken, askerin kafasının içerisindeyken bir anda kalın enseli adamın kafasının içine giriyoruz...Bir banka oturuyor, terini siliyor...Düşünüyor, sağdan soldan geçene bakıyor ve ilerideki bir iş hanının önünde sigarasını içen bir kıza kilitlenmişken hoop, kızın kafasına geöiyoruz ve böyle böyle çaycısından nişan arifesindeki genç kızına, ayakçısından dükkan sahibine, küçük çocuğundan kebapçısına, ev hanımına, muzuruna, hınzırına, masumuna, garibanına, 2000 'lerin başındaki Ankara 'yı ve insanların kafalarını dolanıyoruz...Kısa süreli olarak onların yerine geçip sonra onları kendi dertleriyle baş başa bırakan bir devir daimin merkezinde yer alıyoruz...Ve finalde gülümseten bir detayla döngü başa dönerek devrini tamamlıyor...Tüm kitabın aynı muhitte, yaklaşık yarım saatlik bir süreçte geçtiğini idrak ediyoruz...
Bu tarz anlatımlara bayılıyorum...Hele ki ekstra gerçekçi ve samimi bir yansıtma içerisindeyse...
7. Kuzeyli Annem - Jean-Louis Fournier
(https://farm5.staticflickr.com/4707/25077928307_86967df695.jpg)
Yine bir pazar öğleden sonrasına bıraktığım bir başka Fournier anlatısı...Bir önceki hafta babasını okumuşken, bu kez annesini okuyoruz ve çok daha güçlü bir eser tüketmekte olduğumun farkına varıyorum...Aşağı yukarı ''Kırık Kanat'' tan (Altarriba & Kim) aldığım tadı aldığımı söyleyebilirim...Güçlü ve yalnız kalmaya mahkum emektar bir kadının, annesinin hikayesini anlatıyor...
Kitapla ilgili şöyle bir merakım var...Kapak ve kapak arkasının solunda kalan kısım haricinde kitap içerisinde fotoğraf yer almıyor ama kitabın hemen hemen yarısına dağılmış olan sol taraf sayfalarında ince bir açıklama yazısı altında fotoğraf olması gerektiği hissine kapıldım...Bu açıklama yazıları resmen o sayfada olması gereken fotoğrafı tarif ediyor ve çoğu kez de ''fotoğrafta görünen'' tarzı ifadelerle bir fotoğrafın açıklamasını okuduğumuzu anlıyoruz ama sayfada fotoğraf yerine kocaman bir boşluk yer alıyor...Şayet YKY fotoları basmayı ihmal ettiyse, devasa bir amatörlük ve rezillik söz konusu...Öte yandan, fotoğraf olmasa niye o kadar boşluk bırakılsın ve üstünde fotoğraf açıklamaları yazsın...
Gene sinirim bozulmaya başlayacak, ben bir şey demiyorum artık...Şayet kitapta en az 20-25 sayfada yer alan açıklamaların altında fotoları unutuldu ise ben hiçbir şey demiyorum ''yazıklar olsun'' dan başka...
8. Ekmek Kavgası - Orhan Kemal
(https://farm5.staticflickr.com/4715/25077927827_9b07a53942.jpg)
Yine dayanamıyorum ve hafta içi akşamlarımı anlamlandırmak için elimde kalan son Orhan Kemal öykü seçkisine el atıyorum...
Kitapta bir tane bile ''iyi'' diyebileceğim öykü çıkmadı...Hepsi ''çok çok iyi'' kategorisindeydi benim için...Yine mest oldum, yine şaşırdım, yine hayranlıkla şapka çıkardım ve özgün üslubun tadını çıkardım...Bunları yazarken bile iştahla yalanmaya devam ediyorum...
9. Yol (Özgün Senaryo Metni) - Yılmaz Güney
(https://farm5.staticflickr.com/4674/39917269322_6cf3c6ce90.jpg)
Yol filmi, yılda birkaç kez baştan sona izlediğim, en az da 30 kez hızlı hızlı üzerinden geçtiğim ve sahnelerini incelediğim başucu filmlerimden biridir...Dolayısıyla geçen yıl çıktığı gibi özgün senaryo metninin yer aldığı bu kitaba balıklama atlamış, başladığım halde bir aksilikten ötürü geçtiğimiz yaz yarım bırakmıştım...Dün akşam yeniden başladım ve bugün itibariyle kitabı su gibi içip bitirdim...
Daha önceden çeşitli kaynaklardan okumuştum...Yol filminin ilk adının ''Arife-Bayram'' olduğunu, 5 değil 11 adet karakterin hikayesini barındırdığını, Şerif Gören 'den önce başka bir yönetmen ve ekiple 40 günlük bir çekim ve yarım kalma hezimetine uğradığını, bizzat Yılmaz Güney tarafından iptal edildiğini, sonradan senaryoyu elden geçirerek bambaşka bir yönetmen ve ekiple çekim sürecini hapishaneden takip etmeye çalıştığını biliyordum...
İthaki, daha evvel Yılmaz Güney 'in sevdiğim bir diğer filmi olan Sürü 'nün de senaryo metnini kitaplaştırmıştı...Güney 'in başka birkaç filmi ile ''Boynu Bükük Öldüler'' adlı bir de romanını bastılar ama Sürü 'nün senaryo metnini okumak için bu denli bir istek duymamıştım...Çünkü Sürü 'nün kitabında bizzat çekim senaryosunu koymuşlar, senaryonun ilk halini koymamışlar...Oysa ben çekim değil, özgün ve ham ilk haliyle ilgileniyordum bu senaryoların...O sebeple Yol 'un kitabı çıktığında ve ilk senaryo metninin yer aldığını öğrendiğimde takla atmıştım...Çok sevdiğim bu filmi, olduğunun iki katı büyüklüğü ve ekstra karakterleriyle yeniden izliyor gibi oldum...
Öyle bir ilk metin, öyle bir çeşitleme ve paralel anlatımlar var ki, şapka çıkarmamak elde değil...Detaysız senaryo anlatımıyla bile 350 sayfa kadar tutuyor ki, şöyle az daha detaylı ve betimlemeli, hakkını vererek yapılacak bir yazın ile 900 sayfaya yakın muhteşem bir roman olabilirmiş...Filmde zaten belli oluyor da, ham özgün senaryoda bile metin öyle kuvvetli, öyle etkili ki...
Filmde Seyyit Ali (Tarık Akan), Memet Salih (Halil Ergün), Yusuf (Tuncay Akça), Mevlüt (Hikmet Çelik) ve Ömer (Necmettin Çobanoğlu) karakterlerinin hikayeleri üzerinde duruluyordu...Süleyman karakterini ise filmin başlarında görüyorduk ve Adana otogarında hamama gitmek üzere arkadaşlarından ayrılıyordu bu alkolik kabadayı tipli adam...Dolayısıyla izne çıkan mahkumlardan beş tanesinin hikayesini işliyor, Süleyman karakteri üzerinde bile durulmuyordu...Meğer son montajda Süleyman 'ın sonraki sahneleri, kendisine eşlik edenlerin başarısız oyunculukları dolayısıyla kırpılmış ve Süleyman, adı bile geçmeyen figüran gibi kalmış...Ben de adını kitap vasıtasıyla öğrendim bu karakterin...
Kitapta ve dolayısıyla özgün ilk senaryoda yer alan ekstra beş karakter; Hıdır, Mercan, Abbas, Battal ve İsmail 'in hikayeleri de en az filmde bırakılan beş karakter kadar iyi ve çok orijinal...Sayamayacağım kadar çok yan karakter ve filmde yer almamış ekstra sahne ve anlatımlar da cabası...
Ben bu senaryo metnini adeta roman gibi iştahla okudum...Normal şartlarda bir oturuşta okunan sayfa sayısı kişiden kişiye değişse de aşağı yukarı bellidir ya...Bu kitap şayet ilgisini çeken varsa tek oturuşta ve tek nefeste okutuyor kendini...Kitabın baş ve son kısımlarında da filmin perde arkasına yönelik dipnotlar, söyleşiler ve saireler yer alıyor...
1) Aziz Nesin - Damda Deli Var [Nesin Yayınevi] 10/10Aziz Nesin'le tanışmak için güzel bir seçim olmuş bu kitap. Tarzını sevdim zamanla diğer kitaplarına da bakacağım mutlaka. Hem güldürdü hem düşündürdü. Tavsiye ederim.
Çok beğendiğim birkaç alıntıyı ekleyeceğim buraya;
"Tarihimiz boyunca bütün kötü, yanlış, gülünç işlerin eski dönemde yapılmış olduğunu söylemek gelenektir."
-Apona Fuarı öyküsünden-
"Ne kadar çok parti olursa, memlekete o kadar iyilik gelir. Yalnız bir biri, bir öteki hükümete geçmeli ki, birbirlerine kızıp iş görsünler."
-Bir Parti Örgütü Kuruldu öyküsünden-
"Ciğerci kısrağının arkasına düşen kediler gibi kızların yöresinde dolanıyorum, ama iş yok... Seçimi atlatmış iktidar gibi hiç yüz vermiyorlar."
-Bedava öyküsünden-
2) Sarkis Minasyan - Kramponlu Filozoflar [Karakarga Yayınları] 6/10Güzel aforizmalar da vardı ancak ortalamaydı bence genele baktığımızda, en eğlenceli kısım tabi ki Sergen Yalçın'ın olduğu kısımdı ;D
3) George Orwell - Hayvan Çiftliği [Can Yayınları] 10/10George Orwell ile tanışma kitabı oldu. 1984 ile beraber almıştım, çok kez elim 1984'e gitti başlamaya niyetlendim ama bir türlü olmadı, sonunda kısa olmasının da etkisiyle bu kitap daha önce okunmuş oldu. Kitapta günümüz dünyasından, siyasetinden birşeyler bulmak mümkün. Kesinlikle okunmasını tavsiye edeceğim eserlerden biri.
4) Alper Saldıran - Beyaz Odadan Hikayeler [Karakarga Yayınları] 7,5/10Oyuncu Alper Saldıran'ın yer yer aile ve iş çevresine dair anılarını paylaştığı, yer yer hayata dair hikayeler anlattığı, bazı yazılarını pek beğendiğim, hatta bazı sanatçılarla olan anılarını anlattığı yazılarda zaman zaman Haldun Taner'in Ölürse Ten Ölür Canlar Ölesi Değil'indeki portrelerden birini okuyormuş tadı aldığım bir kitap oldu. Berberdeki gazetede haber olarak görmesem muhtemelen haberim olmazdı bu kitaptan :)
5) C.S. Lewis - Narnia Günlükleri 4: Prens Caspian [Doğan Egmont Yayıncılık] 6,5/10Serinin önceki kitabına göre daha akıcı bir okuma oldu, ne var ki yine pek keyifli olmadı. Beğenilerim mi değişiyor, bunun sebebi nedir henüz çözemedim. Yıl içerisinde -hatta mümkün olursa önümüzdeki 1-2 aylık süreçte- kalan 3 kitabı da okuyup seriyi bitirmek istiyorum artık.
6) Stefan Zweig - Bir Çöküşün Öyküsü [İş Bankası Yayınları] 8,5/10Geçen yılın en büyük kazancı muhtemelen Yakıcı Sır kitabıyla birlikte Stefan Zweig ile tanışmam oldu benim için. Elimde hali hazırda okunmayı bekleyen 15 kitabı daha var. Kalemi sihirli yazarlardan biri Zweig. Yazdığı karakterlerle birlikte siz de onların psikolojisini yaşıyorsunuz. Bu kitabında da hayatı boyunca saraylarda yaşamış bir kadının sürgün edilmesinden sonra yaşadığı psikolojiyi aktarıyor bize Zweig.
Alıntı YapSonra içini ansızın bir sıcaklık bastı ve çaresiz hıçkırıklara boğuldu. Önce ürküp karşı koymak istedi. Ama kimse yoktu ki burada, rol yapması gerekmiyordu, ilk kez kendisiyle baş başaydı. Sıcak gözyaşlarının buz kesmiş yanaklarından süzülmesini hissetmenin ve korkunç sessizlikte kendi hıçkırıklarını duymanın sancılı lezzetine gönüllü teslim oldu.
7) Stefan Zweig - Mecburiyet [İş Bankası Yayınları] 10/10Yılın ilk ayını Zweig ile kapamış oldum. Zweig savaş karşıtı bir yazar ve bu eserini 1. Dünya Savaşı sırasında kaleme almış. Savaşa gitmek istemeyen ama vatani görev olarak kendini mecbur hisseden bir adamın, sevdiği kadın ve vatanı arasında kalmasını işliyor Zweig. Bolca soru sorup hem kendine hem de okuruna bu soruların cevabını aratıyor.
Alıntı Yapİnsan kendini kaçak hissettikten sonra hiçbir yerde özgür değildir, içerde ya da dışarda olmuş hiç fark etmez.
Bir yerlerde bir çizgi, bir ayrım olmalıydı. Sınırda giderken, bir ayağı köprüde, bir ayağı toprakta olunca ne olacaktı - özgür mü, yoksa asker mi?
...
Peki ya su, nehir, savaş bölgesinde miydi, barış bölgesinde mi? Ve oralarda bir yerlerde nehrin dibinde bir çizgi var mıydı, ülkenin bayrağının renginde? Peki ya balıklar, balıkların savaş alanına yüzmelerine izin var mıydı?
...
Bunları düşününce kendisi de korktu, silkinip toparlandı. Sınırı kendi gözleriyle gördüğünden beri, bu köprünün ölümle yaşam arasında olduğunu anladığından beri, içinde bir şeylerin harekete geçtiğini hissetti.
Şubat ayı, yılın ilk ayına nazaran daha bereketli oldu diyebilirim benim açımdan. 10 kitap ile ayı kapadım.
8 ) Aldous Huxley - Cesur Yeni Dünya [İthaki Yayınları] 10/10
Bu ayın yıldızı oldu. Fordist bir dünya ile karşı karşıyayız. Takvim Ford'dan önce ve Ford'dan sonra diye ayrılmış vaziyette. İnsanlar şaşırınca "Aman Ford'um" (Oh my Ford, ingilizcedeki oh my Lord kalıbı yerine kullanmış yazar.) diyor. Bu dünyada insanlar üremiyor, Fordist bant sistemi ile kuluçka ve dölleme merkezlerinde üretiliyor. Doğurganlık yasak. Sadece devletin size uygun gördüğü şeyleri okuyabilirsiniz, düşünmenizi sağlayabilecek kitaplar yasak. Herkes herkese ait, birine bağlanmak, onu sevmek, uzun süreli ilişki yürütmek ahlak dışı şeyler. Soma denilen uyuşturucu benzeri bir hap var. Yan etkisi yok, canınız mı sıkkın? Atın bi' soma derdiniz tasanız yok olsun, hülyalara dalın. (Goodreads'te bir yorumda soma için günümüzdeki internet benzetmesi yapılmış. Oldukça makul bence de.)
1932 yılında yayınlanan bu romanı okurken ister istemez karamsarlığa düşüyor gelecek için kaygılanıyorsunuz. Hatta kitaptaki bazı şeyler günümüzde gerçekleşmiş veya gerçekleşmeye yakın şeyler olduğu göz önüne alınınca bu durum bir kat daha artırıyor etkiyi. Zaman zamam daldan dala atlayarak yapılan anlatım okuru yorsa da mutlaka okunması gereken bir kitap. Kitabın sonlarındaki "Bazen varolabilmek için ideallerden vazgeçmek gerekir" durumu da kitabın parmak bastığı bir diğer önemli nokta benim açımdan.
9) Edgar Allan Poe - Bütün Şiirleri [İthaki Yayınları]
Elimdekiler bittikten sonra orijinal yazıldığı dil Türkçe veya Farsça olmayan şiirleri okumayacağım artık sanırım.
10) Christy Brown - Sol Ayağım [Nemesis Kitap] 7,5/10
Christy Brown, Dublin'li bir duvar ustasının 22 çocuğundan biri olarak dünyaya gelmiş. Doğuştan beyin felci olan yazar, yalnızca sol ayağını kontrol edebiliyormuş. Bu kitap yazarın otobiyografik romanı, orta okul yıllarımda sınıftan birisi okumuştu bu kitabı, 22 çocuk mevzusundan aklımda kaldı ;D Dayımın tavsiyesi üzerine okudum, güzeldi ama çok da ahım şahım diyemem, dayım benden daha çok beğenmişti. Kitabın ve yazarın hayatının asıl kahramanı yazarın annesi tabi. Gerçek süper kahramanlarımız onlar.
11) Şevket Rado - Eşref Saat [Bilge Kültür Sanat] 9/10
Arkadaşımın kitaplığından aşırdığım 5 kitaptan ilki. Rado'nun radyodaki konuşmalarını yazınsal dile aktararak bir araya getirmesiyle ortaya çıkan kitapta, insanlara, hayata dair yazılar var. Okurken yormuyor, sıkmıyor. Ben beğendim.
12) Başak Tan - No: Hayır'ın Öyküsü [Karakarga Yayınları] 7/10
Başlarken tamamen Şili'deki darbeci general Pinochet'nin devlet yönetimini bırakmasına sebep olan referandum odaklı bir kitap bekliyordum. Lakin yazar merkezine bu referandumu alarak dünyadaki ve Türkiye'deki başka olayları, direnişleri, köle ayaklanmalarını falan da yazmış. Sonuç "bazen hayır demeyi bilmek gerek" diyebiliriz. Yalnızca Şili odaklı bir okuma arayanlar için hayal kırıklığı yaratacak, öte yandan yukarıda bahsettiklerim göz önüne alınarak başlanırsa da fena bir okuma olmayacaktır.
13) Jules Verne - Zacharius Usta [İş Bankası Yayınları] 6,5/10
Okumadan önce konusuna bakınca çok ilgimi çekmişti ama okurken beklentimin altında kaldı. Kötü değil ama pek iyi de değildi benim açımdan.
14) Bir Güçlü Yazar, Bir Güzel İnsan: Haldun Taner 100 Yaşında [Yapı Kredi Yayınları] 10/10
Taner hayranları için arşivlik bir çalışma olmuş. Eşi Demet Taner ve ünlü spor spikeri ve gazeteci Halit Kıvanç tarafından kaleme alınan birer yazı ile toplam 3 tane yazı var kitapta. Bunun dışında Taner'in çocukluk, gençlik, öğrencilik, yazarlık yıllarından, gittiği yerlerden, oyunlarının galalarından, tatillerden, ailesi ve dostlarıyla olan fotoğraflar var. Ek olarak aldığı çeşitli ödüller, belgeler, oyunlarının afişleri ve kitaplarının kapakları ile Taner'in çalışma odası ve kalem, saat gibi eşyalarının da fotoğrafları bulunmakta. Keşke o zamanlar kendisini tanısaydım ve 2015 yılında anısına açılan sergiye gitme şansım olsaydı.
15) Can Bonomo - Delirmek Belirmektir [Bibliyon Kitap] 6/10
Bonomo'yu çoğu kişi gibi ilk kez Eurovision'a katılması ve Love Me Back şarkısı ile tanıdım. Geçtiğimiz aylarda son albümünde Ceza ile düet yaptığı Terslik Var şarkısını beğenince şarkının bulunduğu Kainat Sustu albümünü ve önceki albümlerinden Tastamam, Hikayem Bitmedi ve Meczup şarkılarını dinledim ve sevdim bu şarkıları. Daha sonra Bonomo'nun 2 tane şiir kitabı yayınladığını öğrendim (geçtiğimiz haftalarda 3. kitabını da yayımladı) ve şarkı sözlerini beğendiğim için kitaplarını da siparişime ekledim. Gel gelelim bu ilk kitabındaki şiirlerini şarkı sözleri kadar beğenmedim, sevmedim. İçinde pek beğendiğim satırlar da oldu ama.
16) Sait Faik Abasıyanık - Az Şekerli [İş Bankası Yayınları] 7,5/10
Edebiyatımızın en büyük hikayecileri arasında başı çeken bir isim Sait Faik. Bugüne kadar okumamıştım. Ala ala gidip son öykükerinin olduğu kitabını almışım ;D Kitap 2 bölüme ayrılıyor; 5 öykünün bulunduğu ilk bölüm son öykülerini barındırırken, ikinci bölümde eski hikayelerinden derleme var. Son öyküleriyle kimyamız pek tutmadı, ama ikinci bölümün genelini beğendim. Diğer kitaplarını da alıp ara ara okurum artık.
17) Stefan Zweig - Geçmişe Yolculuk [İş Bankası Yayınları] 6,5 /10
Yazarın daha önce okuduğum 3 kitabına nazaran bu kitabı beni o kadar etkilemedi, kendine bağlamadı. Diğerlerinde ilk birkaç sayfanın ardından çabucak bağlanmıştım. Gözümdeki Zweig standardının altındaydı kısaca.
Ocak'tan sonra Şubat'ı da Zweig ile kapadım. Şimdiye kadarki 2018 okuma performansımdan memnun olmakla birlikte gelecek 3 ay için yaptığım planları ne kadar uygulayabileceğim meçhul. Diploma çalışması yapacak olmam nedeniyle bir süre okumalara ara vermem olası.
Alıntı yapılan: Ahmet Oktay - 28 Şubat, 2018, 18:34:07
16) Sait Faik Abasıyanık - Az Şekerli [İş Bankası Yayınları] 7,5/10
Edebiyatımızın en büyük hikayecileri arasında başı çeken bir isim Sait Faik. Bugüne kadar okumamıştım. Ala ala gidip son öykükerinin olduğu kitabını almışım ;D Kitap 2 bölüme ayrılıyor; 5 öykünün bulunduğu ilk bölüm son öykülerini barındırırken, ikinci bölümde eski hikayelerinden derleme var. Son öyküleriyle kimyamız pek tutmadı, ama ikinci bölümün genelini beğendim. Diğer kitaplarını da alıp ara ara okurum artık.
haddim olmayarak üstadın "havuzbaşı-son kuşlar" ve "alemdağ'da var bir yılan" isimli kitaplarını tavsiye ederim. Bence Türkçe edebiyatın zirve eserlerindendir her ikisi de
(https://farm1.staticflickr.com/798/27394724558_407f7b31d4_z.jpg) (https://farm1.staticflickr.com/818/41224236432_9fdf49d478_z.jpg)
Alıntı yapılan: kedidiro - 28 Şubat, 2018, 18:50:55
haddim olmayarak üstadın "havuzbaşı-son kuşlar" ve "alemdağ'da var bir yılan" isimli kitaplarını tavsiye ederim. Bence Türkçe edebiyatın zirve eserlerindendir her ikisi de
Estağfurullah. Teşekkür ederim, ilk siparişime ekleyeyim önerilerinizi. Önerilere daima açığım.
önce yılın ilk çeyreğinin okuma listesi;
1-bonzai - alejandro zambra
2-kör nişancı- kurt vonnegut
3-türkiye'de yahudi olmak
4- nerde kalmıştık - haldun dormen
5-ah mercimeğim - mustafa çiftçi
6- katalonya'ya selam - george orwell
7- anlatış- ursula k.le guin
8- piyano- trevor griffşths
9- harfler ve notalar - hasan ali toptaş
10- yarasa - jo nesbo
11- 95 yıldan serpintiler - aydın boysan
12- anneannem - fethiye çetin
13- amerika'dan bitlis'e william saroyan
14- ben annemi seviyorum - williamsaroyan
15- ödlekler cesurdur - william saroyan
16- liseden arkadaşlar - selçuk aydemir
17- ve yola çıktılar - anais m. martin
18- ölmeyi bilen adam muhsin ertuğrul - ayşegül çelik
19- dersim'in divane delileri - nurettin aslan
20- kendine ait bir roma- cemal kafadar
21-çanlar kimin için çalıyor - ernest hemingway
22- elveda alyoşa -oya baydar
23- tepetaklak - eduardo galeano
24-hamido - ahmet dinç
25- elia ile yolculuk - zülfü livaneli
26- ben adamım - joe starita
27- bizim köyün papazıdır - aziz yalap
28- deligözel bir yadigar ejder kitabı - erhan tuncer
şimdi de genel yorumlarım;
1- her ne kadar okuma tempomdan ve okuduğum kitapların çoğundan memnun olsam da yılın ilk çeyreğinde bildiğim ve takip ettiğim ustaların eserleri dışında yeni bir keşfim pek olmadı.
2- sadece joe starita'nın ben adamım isimli belgesel romanını yılın ilk güzel sürprizi olarak söyleyebilirim. amerikan hükümetine karşı ilk kez mahkeme açıp bunu kazanarak abd'de yerli hakları mücadelesinin öncülerinden biri olan ponca şefi dinelen ayı'nın hikayesi hem bilgi verici hem de yeterince sürükleyici
3- belirli yazar ve konular üzerine okumalarım devam ediyor. özel ilgi alanım olan tiyatroya dair 3 kitap okudum.özellikle ülkemizde modern tiyatronun kurucu atası muhsin ertuğrul'un biyografisi sadece tiyatro severlere değil türkiye tarihine ilgi duyanlara da hitap ediyor
4- hasan ali toptaş, william saroyan, kurt vonnegut, ursula teyze ve eduardo usta okumalarım devam ediyor, devam edecek. hasan ali denemeleri harfler ve notalar en az romanları kadar etkileyici
5- orwell'in katalonya'ya selam kitabı vesilesiyle bu kez de ispanya iç savaşı okumalarına başladım ve ilk kez lise yıllarımda okuduğum çanlar kimin için çalıyor'un ne büyük bir klasik olduğunu bir kez daha farkettim. bu dönem okumalarım arasından okumamış dostlara tavsiyem kesinlikle bu kitaptır.
6- aynı minval üzere tekrar okumasını yaptığım bir diğer kitap da uçma sanatı oldu. şunu hatırlatmama izin verin; evet kırık kanat da çok güzel bir çizgi roman ama uçma sanatı kesinlikle başka bir kulvarda. yıllar sonra tekrar döndüğüm çizgi roman okumalarım hiç olmazsa uçma sanatı'nı gözden kaçırmamı engelledi ki onu okumamış her okurun çok şey kaçırdığına eminim.
7- son olarak listemden tavsiye ikinci kitap son derece ilginç bir sözlük olarak türkiye'de yahudi olmak. bazıları o kültüre ait olan ama çoğunun bizde farklı çağrışımları olan kelimelerin türkiye'li yahudiler için ifade ettiği anlamları anılar ve çağrışımlar eşliğinde okumak güzeldi. hakkında okumayı sevdiğim konulardan öteki olanlara dair genelin aksine hüzünden çok ince bir ironi içeren metinler...
Abi Cemal Kafadar nasıldı. Tarihçi olarak pek severim kendisini ama bu kitabını yeni gördüm daha
Alıntı yapılan: alan ford - 01 Nisan, 2018, 12:07:39
Abi Cemal Kafadar nasıldı. Tarihçi olarak pek severim kendisini ama bu kitabını yeni gördüm daha
Daha önce " kim var imiş biz burda yoğ iken - dört osmanlı" isimli kitabını okumuştum.
(https://farm1.staticflickr.com/883/40371782955_dac531c31d_z.jpg)
Bu da onun gibi ufuk açıcı bir kitap. Hacmi küçük derinliği fazla. Türk - rum gibi etiketlerin kökenleri üzetine bir inceleme
(https://farm1.staticflickr.com/876/27394690168_27f3154a91_z.jpg)
Ekledim listeye o zaman Kim Var İmiş gerçekten ufuk açıcıydı, çok sevmiştim
Alıntı yapılan: kedidiro - 01 Nisan, 2018, 11:57:42
şimdi de genel yorumlarım;
1- her ne kadar okuma tempomdan ve okuduğum kitapların çoğundan memnun olsam da yılın ilk çeyreğinde bildiğim ve takip ettiğim ustaların eserleri dışında yeni bir keşfim pek olmadı.
2- sadece joe starita'nın ben adamım isimli belgesel romanını yılın ilk güzel sürprizi olarak söyleyebilirim. amerikan hükümetine karşı ilk kez mahkeme açıp bunu kazanarak abd'de yerli hakları mücadelesinin öncülerinden biri olan ponca şefi dinelen ayı'nın hikayesi hem bilgi verici hem de yeterince sürükleyici
3- belirli yazar ve konular üzerine okumalarım devam ediyor. özel ilgi alanım olan tiyatroya dair 3 kitap okudum.özellikle ülkemizde modern tiyatronun kurucu atası muhsin ertuğrul'un biyografisi sadece tiyatro severlere değil türkiye tarihine ilgi duyanlara da hitap ediyor
4- hasan ali toptaş, william saroyan, kurt vonnegut, ursula teyze ve eduardo usta okumalarım devam ediyor, devam edecek. hasan ali denemeleri harfler ve notalar en az romanları kadar etkileyici
5- orwell'in katalonya'ya selam kitabı vesilesiyle bu kez de ispanya iç savaşı okumalarına başladım ve ilk kez lise yıllarımda okuduğum çanlar kimin için çalıyor'un ne büyük bir klasik olduğunu bir kez daha farkettim. bu dönem okumalarım arasından okumamış dostlara tavsiyem kesinlikle bu kitaptır.
6- aynı minval üzere tekrar okumasını yaptığım bir diğer kitap da uçma sanatı oldu. şunu hatırlatmama izin verin; evet kırık kanat da çok güzel bir çizgi roman ama uçma sanatı kesinlikle başka bir kulvarda. yıllar sonra tekrar döndüğüm çizgi roman okumalarım hiç olmazsa uçma sanatı'nı gözden kaçırmamı engelledi ki onu okumamış her okurun çok şey kaçırdığına eminim.
7- son olarak listemden tavsiye ikinci kitap son derece ilginç bir sözlük olarak türkiye'de yahudi olmak. bazıları o kültüre ait olan ama çoğunun bizde farklı çağrışımları olan kelimelerin türkiye'li yahudiler için ifade ettiği anlamları anılar ve çağrışımlar eşliğinde okumak güzeldi. hakkında okumayı sevdiğim konulardan öteki olanlara dair genelin aksine hüzünden çok ince bir ironi içeren metinler...
Yorumlarınız ışığında bazı kitapları alınacaklar listeme ekledim. Bir de Mustafa Çiftçi'nin Ah Mercimeğim kitabı için yorumunuzu merak ediyorum.
Mustafa çiftçi ilk kitabı adem'in kekliği'nden beri giderek ustalaşan bir oykücü. Son kitabı ah mercimeğim'in şu ana kadarki en yetkin kitabı olduğunu söyleyebilirim. Mustafa çiftçi günümüzün taşra hikayecileri arasında mutlaka okunması gereken yazarlardan
(https://farm1.staticflickr.com/902/41224171032_592454e8fc_z.jpg)
Bu yılın ilk " eğer okumasaymışım eksik kalırmışım" okumamı yapıyorum şu an. Mehmet yüce'den; " Al'el ıtlak baldırı çıplak" Türkiye'nin ilk futbolcuları ( o dönemdeki ismiyle "idmancıları") üzerine çok özenli bir tarih araştırması. Aynı yazarın yine iletişim'den çıkmış " osmanlı melekleri - ilk idmancılar" isimli kitabını gözden kaçırmışım ama anladiğım kadarıyla elimdeki kitap bu açığı kapatmak için de yeterli. Yazar bir arkeolog titizliğiyle osmanlı arşivlerini taramış, köklü kulüplerimizin müzeleriyle yetinmemiş dönemin avrupa kulüpleriyle de bağlantıya geçmiş, gazete arşivlerinde, hatıratlarda futbolumuzun emekleme dönemlerinin izini aramış ve sonunda ortaya okuması çok keyifli bir eser koymuş. Fotoğraflarla, dönem gazetelerinden karikatürlerle, osmanlıca mektuplarla bezeli bu kitabı yazana da yayınlayana da helal olsun. Fenerbahçenin ilk renkleri neydi ve nasıl belirlendi? İlk yabancı takımla maçımızı kim yaptı? İlk yıldız futbolcumuz kimdi?
Futbolun ülkemizdeki ingilizlerden adım adım öğrenildiği, seyircinin maçı neredeyse sahanın içinden seyrettiği, paranın hiç anılmadığı , top oynayanlarin sarayın adamlarınca takip edilip jurnallendiği bir çağa ait insanların hikayeleri. Ben çok severek okuyorum. Herkese hitap etmeyeceğini biliyorum. Ama bir kuşaği, bir çağı, bir duyguyu anlamak için güzel bir seçenek..
(https://farm1.staticflickr.com/873/39458482560_033626d2ac_z.jpg)
18 ) Can Bonomo - Şu Sevdalar Tevatürü [Bibliyon Kitap] 7/10İlk kitaba göre bir tık daha fazla beğendim diyebilirim. Yine de şarkılarını daha çok beğeniyorum :)
19 ) Haldun Taner - Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım [Yapı Kredi Yayınları] 10/10Harika. Tek bir yazarla tanışma şansım olsa kesinlikle o Haldun Taner olsun isterdim. Türkiye'nin yaklaşık 60 yıllık bir periyoduna ayna tutuyor Taner bu oyunuyla. İyi bir ekiple sahnede izlemeyi de çok istiyorum. Finallerden önce derste işlediğimiz konularla harmanlayarak bir rapor yazmak üzere tekrar okuyacağım. Şiddetle tavsiye ederim.
20 ) C.S. Lewis - Narnia Günlükleri 5: Şafak Yıldızının Yolculuğu [Doğan Egmont] 7,5/1021 ) Nazım Hikmet Ran - Yazılar 1: Sanat, Edebiyat, Kültür, Dil [Yapı Kredi Yayınları] 4,5/1022 ) Stefan Zweig - Mürebbiye [İş Bankası Yayınları] 8,5/10Mürebbiye, Yaz Novellası ile Geç Ödenen Borç öykülerini bayağı beğendim ancak Kadın ve Yeryüzü öyküsünü okurken sıkıldım diğerlerinden sonra.
23) Orhan Veli Kanık - Bütün Şiirleri [Yapı Kredi Yayınları] 7,5/10Alıntı Yap
Denizlerimiz var, güneş içinde;
Ağaçlarımız var, yaprak içinde;
Sabah akşam gider gider geliriz,
Denizlerimizle ağaçlarımız arasında,
Yokluk içinde.
...................................
Bilmem ki nasıl anlatsam;
Nasıl, nasıl, size derdimi!
Bir dert ki yürekler acısı,
Bir dert ki düşman başına.
Gönül yarası desem...
Değil!
Ekmek parası desem...
Değil!
Bir dert ki...
Dayanılır şey değil.
24 ) Mahir Ünsal Eriş - Öbürküler [Karakarga Yayınları] 6,5/1060'ların atmosferine soktu ancak hikaye zayıf geldi bana. Bazı şeyleri çok rahat tahmin ettim. M.K. Perker'in çizgileri kitabı güzelleştirmiş kesinlikle.
25 ) Turgut Uyar - Veys [Yapı Kredi Yayınları]Yazarın sağlığında yayınlamadığı bir oyun metni. Geçen yıl ailesinin onayı ile ilk kez YKY tarafından yayınlanmış. Okurken sıkıldım, ben ne okuyorum dedim defalarca. Oyun metni bittikten sonra 2 tane yazı var kitabın içinde. İşte o yazılar metinle ilgili taşların yerlerine oturmasını sağladı kafamda. 50'li yıllarda yazıldığı tahmin edilen (tarih yokmuş asıl metinde) o döneme çokça değinen bir metin. O dönemlere belli başlı olaylar dışında fazlasıyla yabancı kaldığım için çoğu şey havada kaldı sanırım.
26 ) Zafer Algöz - Haşırt Dı Bilekbord [İnkılap Kitabevi] 6,5/10Zafer Algöz'ün anılarını yazdığı bir kitap. Hakkında "çok güldüm, koltuktan düştüm" vb. yorumlar da okuduğum bir kitap. Bende aynı etkiyi yarattı diyemem. Öztürk Serengil ile olan anının anlatıldığı ilk yazı olsun, Kemal Sunal ile olan dizi seti anısı olsun güldürdü evet. Ama ortalama bir kitapta bence.
27 ) Attila İlhan - Yağmur Kaçağı [İş Bankası Yayınları] 6/1028 ) Sabahattin Ali - Değirmen [Yapı Kredi Yayınları] 10/10Değirmen, Kurtarılamayan Şaheser, Kırlangıçlar, Viyolonsel isimli ilk 4 öyküyü çok beğendim. Yazar bazı öyküleri beğenmemiş ve sonradan kitaptan çıkarmayı düşünmüş ancak takdiri okuyuculara bırakmak adına bu düşüncesinden vazgeçmiş. Beğenmediği öykülerin hangileri olduğunu da yazmamış zaten.
Alıntı Yap"Yarın öldüğümüz zaman birisi bize sorsa: 'Dünyada neler gördünüz?' dese herhalde verecek cevap bulamayız. Koşmaktan görmeye vaktimiz olmuyor ki..."
Dişi, gözlerinin içi buğulanarak:
"Ah" dedi, "tıpkı benim gibi düşünüyorsun."
Erkek cevap verdi:
"Zaten seni burada tek başına görünce benim gibi düşündüğünü anlamıştım. Doğru değil mi ama? Şu dünyayı adamakıllı görmeden, dünyanın ne olduğunu adamakıllı anlamadan buradan gidecek olduktan sonra ne diye buraya geldik sanki? Yaşadığımızın farkına varmayacak olduktan sonra ne diye yaşıyoruz?"
-Kırlangıçlar öyküsünden-
29 ) Orhan Veli Kanık - Hoşgör Köftecisi [Yapı Kredi Yayınları] 5,5/10Orhan Veli'nin şairliğini öykücülüğünden daha çok sevdim.
Alıntı YapBu insanlar insanlıklarıyla hayvanlıklarını iyi bağdaştırmışlar. Kendi sınıflarından hiç kimse bu hali yadırgamıyor. Onların dünyası bu. Kendi dünyalarının içindeler. Bütün rahatsızlıklar, insanların kendi dünyalarının dışında kalmalarından geliyor.
30 ) Honore de Balzac - Sarrasine [İş Bankası Yayınları] 6/10Bu kitaplarla Mart ayını bitirdim. Yılın ilk çeyreğinde bu kadar kitap okumayı beklemiyordum. İlk 3 ayda okuduklarım içinden Hayvan Çiftliği, Cesur Yeni Dünya, Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım ve Değirmen en beğendiğim 4 kitap oldular.
(https://farm1.staticflickr.com/889/40609390994_2ee002c33b_o.jpg)
1. Vakıf - Isaac Asimov
2. Kujo - Stephen King
3. Venedik Taciri - William Shakespeare
4. Gurur ve Önyargı - Jane Austen
5. Genç Werther'in Acıları - Johann Wolfgang von Goethe
6. Madame Bovary - Gustave Flaubert
7. Romeo ve Juliet - William Shakespeare
8. Toplum Sözleşmesi - Jean-Jacques Rousseau
9. İlyada - Homeros
29- daha - hakan günday
30- aslında - ercan kesal
31- gülen polis- per wahlöö
32- ale'l ıtlak baldırı çıplak - mehmet yüce
33- allah senden razı olsun bay rosewater - kurt vonnegut
34- zamanın kelimeleri- tanıl bora
35- yerlilerin gözyaşları - bartelemeo de los casas
36- şairaneden şiirsele - murat belge
37-ortalık neden karıştı - vedat saygel
38- memleketimden insan manzaraları- nazımhikmet
39- şeytan ve yüce tanrı- jean paul sartre
40- bir muhabbet kuşu- şeyma ersoy çak
41-gırgır - gökhan demirkol
42- insanlık komedisi- william saroyan
43- ınıshmore'un yüzbaşısı- martin mc donagh
44- leanane'in güzellik kraliçesi- martin mc donagh
45- bir futbolcu olursak- safter yılmaz
46- galapagos - kurt vonnegut
47- benim adım 1864 - elbruz aksoy
48- kralların yolu - brandon sanderson
normalde üçer aylık süreçlerde listemi eklesem de mayıs ayında geçirdiğim nekahat döneminde daha bol kitap okuma fırsatım oldu. bu sebeple bazı notlarımı ekleyeyim
1- ülkemizin popüler yazarlarından hakan günday'ın benim yazarım olmadığına emin oldum. daha en önemli kitaplarından biri olarak görülüyor. rahat okudum ama hayır bana hitap etmiyor.
2- özel ilgim gereği tiyatro oyunları okumaya devam ediyorum. sartre'ın kitabının oynanmak için değil okunmak için olduğunu düşünüyorum. oyundan çok felsefe kitabı. ama martin mc donagh kesinlikle muhteşem bir oyun yazarı. iki oyunu da harika diyaloglara ve olay örgüsüne sahip. özellikle istanbul'da yaşayan arkadaşlara sumru yavrucuk, rüçhan çalışkur'lu leanane'in güzellik kraliçesi oyununu ıskalamamalarını öneririm.
3- kurt vonnegut her okuduğum kitabıyla kendine olan hayranlığımı büyütüyor. galapagos şu ana kadar okuduğum en iyi vonnegut kitabı. yıl bitmeden hepsini okuyacağım inşallah.
4- çizgi roman ve mizah kültürüyle ilgili okumalar benim için çok değerli. ancak gırgır kitabının beni hayal kırıklığına uğrattığını söyleyebilirim. gırgır'a girene kadar sayfalarca süren çok da alakalı olmayan sosyolojik tespitler yorucu ve anlamsız geldi bana.
5- dönemin hoş keşfi vedat saygel. kesinlikle aziz nesin'den veya muzaffer izgü'den eksiği olmayan ve onlarla aynı kuşağın yazarı olan bu yazarın neden hak ettiği popülariteye kavuşamadığını bilmiyorum. yazık olmuş.
6- hacmi beni korkutsa da brandon sanderson'un fırtına ışığı arşivi serisine daldım. pişman değilim. fantastik kitaplarda yaratılacak evrenin haritasıyla, diliyle, halklarıyla ikna edici olmasını beklerim. bu kitapta var. derdinin, hikayesinin sıradan insana, sıradan hayatlarımıza dair bir şeyler söylemesini beklerim. bu kitap fazlasıyla söylüyor. ilk cilt itibarıyla rüzgarın adı serisinin çok üstünde LOTR ve Yerdeniz'in bir tık altında olduğunu söyleyebilirim.
10. Maymunlar Gezegeni - Pierre Boulle
11. Kar - Orhan Pamuk
12. Siddhartha - Hermann Hesse
13. Beni Asla Bırakma - Kazuo Ishiguro
14. Korku Ağı - Stephen King
15. Otomatik Portakal - Anthony Burgess
16. Doktor Moreau'nun Adası - H.G. Wells
17. Böyle Söyledi Zerdüşt - Friedrich Nietzsche
18. Efsane - İskender Pala
19. Altın Oğul - Pierce Brown
20. Dörtlükler - Ömer Hayyam
21. Değiştirilmiş Karbon - Richard K. Morgan
22. Oyun - Stephen King
23. Mezbaha 5 - Kurt Vonnegut
24. Dublinliler - James Joyce
25. Mecburiyet - Stefan Zweig
26. Yabancı - Albert Camus
27. Kırmızı Pazartesi - Gabriel Garcia Marquez
28. Talihsiz Serüvenler Dizisi Cilt 3: Uçuruma Bakan Pencere - Lemony Snicket
29. Şampiyonların Kahvaltısı - Kurt Vonnegut
30. İşte İnsan - Michael Moorcock
31. Çağrı - Stephen King
32. Vakıf ve İmparatorluk - Isaac Asimov
33. Albaya Mektup Yok - Gabriel Garcia Marquez
34. Katharina Blum'un Çiğnenen Onuru - Heinrich Böll
35. Uğursuz Bir Şey Geliyor Bu Yana - Ray Bradbury
36. Efsuncu Baba - Hüseyin Rahmi Gürpınar
37. En Mavi Göz - Toni Morrison
38. Uykulu Kuytu Söylencesi - Washington Irving
39. Demian - Emil Sinclair'in Gençliğinin Öyküsü - Hermann Hesse
40. Zorba - Nikos Kazancakis
41. Elif - Paulo Coelho
42. Kurtlar İmparatorluğu - Jean-Christophe Grangé
43. Çılgınlığın Ötesi - Stephen King
44. Âdem'le Havva'nın Güncesi ve Seçme Öyküler - Mark Twain
Gürkan, Çılgınlığın Ötesi kitabını nasıl buldun?
Alıntı yapılan: gamlıbaykuş - 06 Ağustos, 2018, 17:37:49
Gürkan, Çılgınlığın Ötesi kitabını nasıl buldun?
Başarılı buldum. Özellikle karakterlerin psikolojik analizleri anlamında çok temiz bir iş çıkmış. Korku öğeleri diğer Stephen King romanlarına göre az ama burada karakterler ön planda. Beğendim.
Karakterleri ben de çok beğenmiştim lakin yazara bir yerde öyle bir sinirlenmiştim ki anlatamam. Güzelim kitabı bir anda nasıl bu hâle getirdin diye. Hangi kısımdı hatırlamıyorum ama. Ortalarda bir yer olabilir.
49- parlayan sözler - brandon sanderson
50- obabakoak - bernardo atxaga
51- keş on dı teybıl - zafer algöz
52- hasırt dı bilekbord- zafer algöz
53- tepki - stephen king
54- leningradlı yabancı - gerard de villies
55- allah senden razı olsun dr. kevorkian - kurt vonnegut
56- kodes kuşu - kurt vonnegut
57- şampiyonların kahvaltısı - kurt vonnegut
58- paldır küldur - kurt vonnegut
59- gece ana- kurt vonnegut
60- otomatik piyano- kurt vonnegut
61- demirciler çarşısı cinayeti - yaşar kemal
62- altyazı'nın dünya sinema sözlüğü
63- ailem ve diğer yahudiler - roni margulies
64- adalet cimcoz, bir yaşam öyküsü - mine söğüt
65- siz rahat yaşayasınız diye - yusuf atılgan
66- bıçkın ve ağlak - can kozanoğlu
67- moby dick - hermann melville
68- göl insanları - kemal tahir
69- bir deliler evinin yalan yanlış anlatılan kısa tarihi - ayfer tunç
70- ucurum insanları - jack london
71- aritmatik iyi kuşlar pekiyi - cemal sureya
72- dünyadan aşağı - gaye boralıoğlu
73- dümeni yaratıcılığa kırmak - ursula k. le guin
74- hastasıyım - ayhan sicimoğlu
75- aile yadigarları - rita ender
Yılın üçüncü çeyreğine dair değerlendirmelerim;
1- ülkemizde yayınlanmamış bir kitabı ve " enayinin portföyü" isimli öykü derlemesi dışında tüm kurt vonnegut kitaplarını okumuş oldum. 16 kitabın hiç biri belirli bir düzeyin altına inmiyor. Ama benim ilk beşim; galapagos, maymun evine hoş geldiniz, gece ana, otomatik piyano ve mavi sakal...
2- üniversitedeyken yüksel caddesi girişindeki dost kitabevinde kitap bitiren insanlar olurdu. Her ziyarette bir kenara cekilip kitaba devam eden bu insanları kimse rahatsız etmezdi. Ben genellikle şiir kitaplarına bakmayi tercih ederdim. Yıllar sonra zafer algöz'ün iki kitabını bu yolla okudum. Yer yer gözümden yaş gelene kadar güldüğüm gayet eğlenceli kitaplardı
3- romancılığında neredeyse üstüne tanımadiğım kemal tahir'in öykü kitabı göl insanları da romanları kadar başarılıydı. Tek eleştirim ilk dört oyküden yıllar sonra yazdığı ve içine masalsı veya mizahi unsurlar kattığı son iki oykünün öncekiler kadar güçlü olmadığı..
4- altyazinın dunya sineması sözlüğu de geçmiş yıllarda çıkan türk sineması sözlüğü kadar meraklı bilgilerle dolu lezzetli bir kitap
5- dünyadan aşağı bu okuma döneminin güzel sürprizi. Daha önce herhangi bir kitabını okumadığım gaye boralıoğlu nefis bir roman yazmış. Kendinizden, belki ailenizden ama kesinlikle memleketinizden bir şeyler bulacağınız bir hikaye. Kelimenin tam anlamıyla obür tarafa gidip gelen romanımızın kahramanı bu yeni hayatta eski hatalarını tekrarlamamaya kararlıdır. Ama bu mümkün müdür?
6- bir ustanın ( hele artık ölmüş gitmiş, tekrar yazamıyacak bir ustanın) kayıp satirlarıyla karşılaşmak müthiş bir duygu. Yusuf atılgan'ın dergilerde, mektuplarda kalmış yazıları gün ısığına çıktı ve iyi ki cıktı... Insan bu kitabı okuyunca yusuf atılgan'ın erken ölümüne tekrar hayıflaniyor
7- ayhan sicimoğlu'nun gezi yazılarinı topladığı kitabı gezilen yerler hakkında çok aydınlaticı değil belki ama nefis uslubu ve farklı konularda verdiği enterasan bilgileriyle bu kitap beni mutlu etti...
8- son olarak zaten cok sevdiğim yazarların beni yine şaşırtmamasına memnunum. Can kozanoğlu, ayfer tunç, roni margulies, jack london, yaşar kemal yine 10 numara...
Bir de şunu farkettim şimdi. Bir iki kitap hariç yaz sezonumu tamamen güvenli sularda geçirmişim. Neredeyse hiç yeni keşif yok. Zaten bildiğim sevdiğim ustalar, yaz dönemi klasiği olarak moby dick...
45. Boğulmamak İçin - George Orwell
46. Leyleklerin Uçuşu - Jean-Christophe Grangé
47. Baba ve Piç - Elif Şafak
48. Şeytan Yemini - Jean-Christophe Grangé
49. 1984 - George Orwell
50. Yüzyıllık Yalnızlık - Gabriel García Márquez
51. Dune - Frank Herbert
52. Dava - Franz Kafka
53. Işık Tanrısı - Roger Zelazny
54. İhtiyarlara Yer Yok - Cormac McCarthy
55. Deliliğin Dağlarında - H.P. Lovecraft
56. Elric: Ruh Hırsızı - Michael Moorcock
Epeydir güncelleme yapmak istiyordum ama fırsatım olamamıştı...Bu yıl, geçen yıla nazaran okuma performansım düşük ama enerjimi bir parça kendi işlerime, bir parça da çizgi roman okumalarıma dağıttığım için böyle oldu sanki...Yıl bitmeden birkaç isabetli okuma daha yapsam fena olmayacak...
10. Kırmızı Yel / Acenta Mirza - Osman Şahin (Bütün Öyküleri 1)
(https://farm5.staticflickr.com/4841/45764987191_129b8b92b4.jpg)
Büyümenin Türkçe Tarihi sayfalarında tanışıp çok sevdiğim ve bütün yapıtlarını okuma isteği duyduğum Osman Şahin 'le ilk buluşmam oldu bu kitap...Öykülerini ayrı sevdim, anlatımını ve dilini ayrı sevdim, ruha dokunuş şeklini ise apayrı sevdim...Tüketmemek için çekine çekine, azar azar okuyacağım yazarlarıma bir yenisi eklenmiş oldu...
11. Karılar Koğuşu - Kemal Tahir
(https://farm5.staticflickr.com/4889/30824933087_6d690910de.jpg)
Bir oturuşta, başından kalkmamaya gayret ederek okudum...Kemal Tahir için zaten uzun uzun yazmaya gerek yok...Kendisiyle ikinci buluşmamda da tadı damağıma, keyfi de ruhuma kar kaldı...Bir de o vasat filmine hızlıca göz gezdirme gafletinde bulunmasaydım kitabın ardından, daha iyi olacaktı...
12. Keş On Dı Teybıl - Zafer Algöz
(https://farm5.staticflickr.com/4803/43947221720_22dea54f6b.jpg)
İlkinden daha fazla güldüren, daha deli dolu anılarla bezeli çok keyifli bir kitaptı...Yine Kafa Dergisi yazılarından derleme...Kendisini sevemesem de yazdıkları ve yaşanmışlıkları kendini zevkle okutmaya devam ediyor...
13. Umut (Senaryo Metni) - Yılmaz Güney
(https://farm5.staticflickr.com/4906/31893462148_4bd5a40417.jpg)
Umut filmini ilk kez bu yılın başlarında izleme fırsatım oldu...Dönüp dönüp izledim aralarda, senaryo metninin kitabından haberdar olunca da ayıla bayıla edindim...Filmin etkisini katlayan, filme tekrar tekrar döndüren, senaryodan bir tık önde ve romandan bir ölçek geride olup tarz bakımından çok isabetli bulduğum bir anlatım şeklini bu kitapta görmek çok hoşuma gitti...
14. Yaşamın Ortasından - Ambrose Bierce
(https://farm5.staticflickr.com/4894/30824932687_d7180d0f6d.jpg)
Ken Parker #50 ''Asker Hikayeleri'' nde de Berardi tarafından öykülerinin uyarlandığı, Ambrose Bierce ile ilk buluşmam olan bu kitapta ki ilk öyküler itibariyle beynimden vuruldum...Amerikan İç Savaşı 'nda asker ve sivil hikayelerini konu alan eser ikiye ayrılıyor ve ben sivil hikayelerinin başladığı ikinci bölümün ilerilerinde kitabı yarıda bırakmak durumunda kaldım...Yazar ile çok hızlı ve yoğun bir başlangıç yaptım ilk bölümde ama ikinci bölümde bana belli bir şablona girilmiş ya da yazarın tüm mahareti deşifre olmuş hissi verdi, okuduğum ilk hikayelerin tadını bozmamak için ileride devam etmek üzere yarıda bıraktım...Yine de Türkçe 'de yayınlanmış hemen hemen tüm kitaplarını almadan da duramadım...
15. Ağız İçinde Dil Gibi / Acı Duman - Osman Şahin (Bütün Öyküleri 2)
(https://farm5.staticflickr.com/4860/31893460968_60f52fbc1e.jpg)
Bir önceki kitabı kadar etkili, yoğun, hatta daha bile darmadağın edici bu ikinci seçkiyle mest oluşlarım devam ediyor...Devam seçkilerine ruh halimin ve iştahımın en münasip olduğu anda başlayacağım...Bana kızmazsanız eğer, Yaşar Kemal 'in öyküleri ile terazide, benim nezdimde çoğu kez daha ağır çekiyor bile diyebilirim...
16. Tefrika 2015 - Kolektif
(https://farm2.staticflickr.com/1914/45764984591_00ae71232e.jpg)
Levent Cantek 'in 2015 'ten itibaren dört sene boyunca kolektif yazar-çizerlerle ürettiği Resimli Türkçe Edebiyat Takvimi 'nin ilkinde yer alan tefrikaların derlemesi bu kitabı bir tatil anı için yedekte tutuyordum...Öykülerin bir haftalık (takvim yaprağındaki sütununda maksimum 7 sayfa) sürme kısıtlılığından ötürü çoğu kez anlatılar havada kalır gibi olsa da, kafa dağıtmak için güzel bir ara geçiş oldu...
17. Unutulmuş Öyküler - Orhan Kemal (Işık Öğütçü derlemesi)
(https://farm2.staticflickr.com/1767/42775153864_b4b89a1255.jpg)
Yazın başlarında kullandığım bir haftalık izin esnasında bir avm kitapçısında tesadüfen denk geldiğim ve düşünmeden aldığım bir kitap oldu...Orhan Kemal 'in (Mehmet Raşit Öğütçü) kızı Işık Öğütçü tarafından derlenen, Orhan Kemal 'in gazete ve dergi tefrikalarından oluşan harika bir seçki...Alışıldık Orhan Kemal öykülerinden daha kısa, hatta günübirlik öyküler olmasına rağmen etkisi de, ağırlığı da, kalitesi de aynı...
18. Uzun, İnce Yolcular - Ümit Bayazoğlu
(https://farm2.staticflickr.com/1829/42775154064_121d48604a.jpg)
Ümit Bayazoğlu 'nun geçen yıl okuduğum diğer portre kitabı olan Hatırda Kalmaz Satırda Kalır 'ının ardından hemen harcamak istemediğim diğer portre kitabı Uzun, İnce Yolcular 'ı da vakti gelince aynı zevkle okudum...Keşke bir üçüncüsü de olsaydı...
19. Göl İnsanları - Kemal Tahir
(https://farm5.staticflickr.com/4914/45764981991_b01e1d3a8b.jpg)
Kemal Tahir 'in öykülerinden haberim yoktu...Öğrenir öğrenmez ilk bu kitabı, sonra da diğer öykü seçkilerini edindim...Her biri birbirinden muhteşem ve özgün hikayelerdi...Kemal Tahir, başıboş bir edebiyat tüketicisi için kesinlikle yeni dünyadan farksız, taşı toprağı altın, keşfedilip işlenesi bir maden...Öyküleriyle değeri daha da katlandı gönlümde...Diğerlerine başlamaya kıyamıyorum bile...
20. Pis Hikaye - Yaşar Kemal
(https://farm5.staticflickr.com/4870/45714753372_65cabe575e.jpg)
Cep kitabı olarak çıkmış ve sadece bu ilk hikayesini içeren sevimli edisyonu aylar önce edinmiştim ve bir oturuşta, bir solukta bitirdim...Adamın alnının orta yerine yumruğu oturtan, manda tepmişe çeviren bir öyküydü...Yaşar Kemal kronolojik okumalarımın da başlangıcı oldu...
21. Sarı Sıcak - Yaşar Kemal
(https://farm2.staticflickr.com/1935/45764982401_30fd03190c.jpg)
İçerisinde Pis Hikaye 'yi de barındıran, farklı yıllardan kısa öyküleri içeren bir öykü seçkisi...Büyük bir kısmını zevkle okusam da iz bırakanlar az oldu...
22. Benim Adım Eflatun - Eflatun Nuri
(https://farm2.staticflickr.com/1881/42780978780_c5b333a881.jpg)
Türkiye 'nin belki de en orijinal karakterli deli dolu çizerlerinden Eflatun Nuri 'nin bizzat kaleme aldığı ve ölümünden evvel Cadde Yayınları 'ndan (Leman grubunun kollarından) çıkan anı kitabı...1950 'lerden itibaren bol miktarda eski İstanbul, yazar-çizer-yayıncı-sinemacı ve de muhabbet içeren, sayfalarında Orhan Kemal 'lerin, Aziz Nesin 'lerin, Ertem Eğilmez 'lerin, Zeki Beyner 'lerin ve dönemin tüm avam, orta direk, kalburüstü ya da asortik entelektüellerinin boy gösterdiği, her yaprağı keyifle okunan ve bittiğinde boşlukta bırakan tatlı bir eser...
23. Atatürk 'ün Uşağının Gizli Defteri - Cemal Granda
(https://farm2.staticflickr.com/1885/42780979040_ac9bcbe4b3.jpg)
Ümit Bayazoğlu 'nun geçen sene okuduğum ilk portre seçkisi Hatırda Kalmaz Satırda Kalır 'ının sayfalarında tanıştığım bir isimdi Cemal Granda...15 yıla yakın Atatürk 'ün yanında, özel hizmetinde bulunmuş baş sofracısı Cemal Granda 'nın açık yüreklilikle kaleme alınmış birbirinden ilginç anılarından oluşan kronolojik bir anlatı...Atatürk 'ü kuru pohpohtan uzak, her şeyiyle sevebilecek olanlar için değerli bir belge...Dönemin ve arka plandaki bir takım karaktersizlerin muhteşem bir tanığı...Üzerine uzun uzun yazılası, konuşulası...
Bu yıl önceki yıllara göre daha az okudum. İkinci çocuğun ayaklanması ile başlayan yeni sürecin yanı sıra kendi kitabımın çıkışından sonra sosyal medyada daha fazla zaman geçirmek zorunda olmam gibi sebepler okumamı yavaşlattı. Tabi aşağıdaki listede göreceğiniz bazı zor kitapların da bunda etkisi var. Yine de goodreads'te kendime koyduğum 2018 yılında 24 kitap hedefimi tutturacak gibiyim. Listem aşağıda, yıl sonuna kadar okuduklarımı da ekleyip güncelleyeceğim. Hatta bir kaç yıldır, yıl boyunca okuduğum kitapları üstüste dizip kızımla fotoğraf çekiyoruz, onu da eklerim.
1 – Maşatlığa Kırlayan Kızan – Haluk Ecevit
2 – Halikarnassos Masalı – Şebnem Pişkin
3 – Yanlış Adam – Umut Çalışan
4 – Nerde o Eski Usturalar – Rıfat Ilgaz
5 – Ölüm Diyeti – Robin Cook
6 - Ağrı Dağı Efsanesi – Yaşar Kemal
7 – Örümcek Kadının Öpücüğü – Manuel Puig
8 – Erkekler Hep Yalnız Ağlar – Ahmet Selçuk İlkan
9 – Ölmeyi Reddeden Kral – Zecharia Sitchin
10- Mülksüzler – Ursula K. Le Quin
11- Fotoğraftaki Kadın – Alper Kaya
12 – Yakupyan Apartmanı – Ala El Asvani
13 – Canım Kardeşim – Haluk Ecevit
14 – Türkleri Anlama Kılavuzu – Zeki Kayahan Coşkun
15 – Köpekler Alçaktan Uçar – Alek Popov
16 – Uçma Sanatı – Antonio Altarriba, Kim
17 – Betamax Video – Turgut Özalp
18 – Gölgesinde – Irmak Zileli
19 – Dönüşüm – Franz Kafka
57. İskandinav Mitolojisi - Neil Gaiman
58. Mezarlarınıza Tüküreceğim - Boris Vian
59. Odysseia - Homeros
60. Dune Mesihi - Frank Herbert
61. Yıkıma Giden Adam - Alfred Bester
62. Elric: Tanelorn'u Kurtarmak - Michael Moorcock
63. Tepedeki Ev - Shirley Jackson
24. Türkler, Müslümanlar ve Ötekiler - Voltaire
(https://farm5.staticflickr.com/4872/45042648164_b7f7a1fa3d_o.jpg)
25. Resimli Türkçe Edebiyat Takvimi 2018 - Kolektif (Levent Cantek editörlüğünde)
(https://farm8.staticflickr.com/7808/45622662555_b677525cf5.jpg)
------------------------------
Türkler, Müslümanlar ve Ötekiler 'i aslında Kasım ayında bitirmiştim...O zamandan beri başka kitap okuma fırsatım olamadı, dolayısıyla bu yılı 24 kitap + 1 adet her güne bölünmüş onlarca tefrikalı güncel edebiyat takvimi ile kapatmış olduk...Bunda en büyük etken çizgi roman okumalarımın sık sık rol çalması ve bu yıl tavan yapan yazma çalışmalarım dolayısıyla etki altında kalmamak için bilhassa üslubu belirgin ve beni etkileyen anlatıcılardan uzak durmaya çalıştım yılın ikinci yarısında...
Resimli Türkçe Edebiyat Takvimi ile ilgili de birkaç kelam etmek istiyorum...2015 yılından beri 4 senedir bu şahane takvimin hazırlanmasını organize eden Levent Cantek, 2019 takviminin yapılmayacağını, yapılırsa da kendisinin yer almayacağını duyurmuştu...Benim için üzücü oldu, zira eskileriyle beraber her birini almış, 2018 takvimini ise gün be gün okumak suretiyle tadına varmıştım...Bir yaprağının önünde ''tarihte bugün'' tarzı bir bölüm ve edebi eserlerden seçkiler, aforizmalar, alıntılar yer alırken aynı yaprağın arka yüzünde güncel yazarların kaleme aldığı ''arkası yarın'' ibareli kısa öykü tefrikaları yer alıyordu...Her sabah işe gitmek üzere hazırlandıktan sonra, evden çıkmadan önce yaptığım yegane rutindi bu takvimle haşır neşir olmak...Çok güzel kısa öyküler, güzellemeler ve denemeler okumuşluğum var bu vesileyle...Benim gibi eski bir ''arkası yarın'' hastası iseniz nasıl bir anlam ifade ettiğini az çok kestirebilirsiniz...
2015 'teki takvimde yer alan tefrikalar, ''Tefrika 2015'' adı ile kitaplaştırılmıştı...Bir önceki sayfada yer alan okumalarımda o kitabı da eklemiştim hatta...Ne var ki 2016 ve 2017 takvimlerinin tefrikaları kitaplaşmadığı gibi 2018 takviminde, diğerlerinde olan çizer çeşitliliği ve günlük çizgi bantlar da yer almamıştı...Buna rağmen çok sevdiğim, sayesinde pek çok yazar keşfettiğim bir üretimdi...Açıkçası çok özleyeceğim...
-------------------------------
2018 de böylece geçip gitmiş oluyor...Umuyorum ki 2019 'da çok daha fazlasını okumak nasip olur...
20 – Güzel Şeylerin Yokluğu - Emrah Ateş
21 – Kebenin Gölgesinde - Ege Avcı
22 – Organik Kitap - Şebnem Pişkin
23 – Sis - Miguel De Unamuno
24 – Uykusuzlar İçin Hayatta Kalma Rehberi - Alper Kaya
25 – Tanrılar Çağı - Oktay Volkan Alkaya
26 – Koku - Patrick Süskind
yılın son çeyreğiyle birlikte bu yılki okuma serüvenimi de tamamlamış oldum.önce liste:
76- çamurdaki yıldızlar - fethi aytuna
77-altın tasta gül kuruttum -ümral deveci
78- bitti bitti bitmedi - vedat türkali
79- osmanlı vampirleri- selim fikret kırgı
80- coğrafya mahkumları - tim marshall
81-türk dili dergisi türk öykücülüğü özel sayısı
82- seher - selahattin demirtaş
83- obsesyon- naim dilmener
84- imkansızın şarkısı - haruki murakami
85- yanlış cumhuriyet- sevan nişanyan
86- raydan çıkan trenler- hernan ronsino
87- babilden sonra yaşayacağız - ara güler
88- ölüm diken üstünde- agatha christie
89- inadım inat- yılmaz vural
90- ara sıra ve daima - sevin okyay
91- titanın sirenleri - kurt vonnegut
92- enayinin portföyü - kurt vonnegut
93- kendi ışığında yanan adam- ercan kesal
94- akıntıya kürek - yücel erten
95- benim adım feridun - mahir ünsal eriş
96- beyoğlu cinayetleri- çağatay yaşmut
97- izmir postasının adamları - ahmet büke
98-arapların gözünden haçlı seferleri- amin maalouf
99- av peşindeki hırsız - lawrence block
100- vejetaryen -han kang
şimdi değerlendirmelerim;
a- geçen yıla nazaran nitelik olarak da nicelik olarak da daha az kitap okuduğum bir yıl oldu. nitelik doğru kitaplara ulaşma konusunda belki bu yıl önceki yıllar kadar şanslı değildim. nicelik olarak kitap ve sayfa sayısının az kalmasının iki sebebi var diyebilirim; ilki önceki yıllara göre daha çok çizgi roman okumam bu yıl. özellikle mister no klasik maceralar için hayli zaman harcadım. ama asıl sebep play store'dan indirdiğim kelime bulma oyunu kelimelik'e aşırı dadanmış olmam. akşamları okuldan bir kaç arkadaşla aynı anda saatlerce oynamak kitaba ayırdığım zamanı azalttı
b- yılın kazancı tüm kurt vonnegut külliyatını okuyup bitirmiş olmak.
c- yılın son günlerinde bulup 2019 yılı başına kalan alman polisiyesi gereon rath serisi ise yılın güzel keşfi. iletişim şimdilik sadece ilk iki kitabı basmış ama dilerim devamı gelir. iki savaş arası dönemde berlin'de geçen bu serinin kahramanı yoz polis gereon rath ve diğer karakterler çok sağlam örülmüş bir atmosfer içinde resmen nefes alıyorlar.
d- son okuma dönemimde ciddi hayal kırıklığı yaratan kitaplara da rastladım. "bir gün tek başına" gibi efsane bir kitabı yazmış olan vedat türkali'nin bitti bitti bitmedi'si yakıcı bir konuyu ele alsa da edebiyat açısından o kadar zayıf ki insan şaşırıyor. aynı şekilde türk polisiyesinden umudumu kesme noktasına getiren çağatay yaşmut'un "baş komiser galip" polisiyesi de öyle...
e- sevdiğim biyografi tarzı okumalara devam ettim. sevdiklerim de oldu yeterince içime sinmeyenler de. özellikle ülkemizde tiyatro yönetmenliği deyince benim aklıma ilk gelen kişi olan yücel erten'in anı biyografi kitabını sevdim.
f- bazı popüler yazarlar için ara ara kendimi zorluyorum ama sonuç genelde hayal kırıklığı oluyor. haruki murakami'yi okudum. sıkılmadım. ama bir sene sonra bu kitabı hatırlar mıyım, başka bir kitabını okur muyum? sanmıyorum
g- son olarak beğeni sırasıyla değil, yıl içinde okunma sırasıyla bu yıl en sevdiğim kitaplar
türkiye'de yahudi olmak
çanlar kimin için çalıyor
ale'l ıtlak baldırı çıplak
zamanın kelimeleri
leanane'in güzellik kraliçesi
galapagos
kralların yolu -parlayan sözler
siz rahat yaşayasınız diye
dünyadan aşağı
otomatik piyano
altın tasta gül kuruttum
titan'ın sirenleri
arapların gözünden haçlı seferleri
vejetaryen