Altın Madalyon

(https://live.staticflickr.com/65535/50554647053_861256e3bd_o.jpg)

TEX WILLER SAYI 1

ÖLÜ YA DA DİRİ – RED BILL'IN ÇETESİ

128 Sayfa

Siyah Beyaz

Yepyeni bir macera!

Yazar: Mauro Boselli

Hoşgeldin Hasan abi.

Orijinalini görmedim ama senaryonun gidişine göre sanki birinci sayfada bir tercüme hatası var gibi
Şimdi spoiler olmasın okuyacaklar bakar

Hoşgeldiniz sayın Hanac,paylaşımlarınızı özlemişiz

TEX WİLLER: 1 - ÖLÜ YA DA DİRİ
(https://live.staticflickr.com/65535/50558473838_c19048cd80_o.jpg)

(https://live.staticflickr.com/65535/50559213786_20f8a4250d_o.jpg)

(https://live.staticflickr.com/65535/50559337852_16ceb28dd4_o.jpg)

(https://live.staticflickr.com/65535/50559212931_4e3bc50d14_o.jpg)

Alıntı yapılan: tommikser - 01 Kasım, 2020, 23:33:30
Hoşgeldin Hasan abi.

Teşekkürler.

(https://live.staticflickr.com/65535/50595975126_da061c7df4_o.jpg)

Kahramanımız Tex Willer'in gençlik yıllarına hâla bir kanunkaçağı olduğu günlere yönelmiş yepyeni ve heyecanlı bir seriyle karşınızdayız. Her şey yeniden başlıyor....

Ölü Ya Da Diri

Teks'in maceralarının yayımlanmaya başlamasının yetmiş yıl sonrasında... kahramanımızın kanundışı bir sürdürdüğü gençlik günlerine geri dönüyoruz. Gizemli Totem macerasının öncesine inen bu ilk macerada genç ve güçlü atı Dinamit'in üstünde genç ve korkusuz bir delikanlıyla karşılaşıyoruz.

Red Bıll'in Çetesi

Arizona'nın yabanıl dağlarında, tek başına bir kanun kaçağı peşindeki ödül ve avcıları şeriflerden uzak durmaya çalışıyor. Teks adındaki bu genç aradığı yardımı Apaçilerin reisi Cochise'den bulmuştu, elinden geldiğince kavgadan gürültüden uzak durmaya çalışıyordu. Ne kadar uğraşsa da babasının intikamını almak isteyen Tesah adlı bir yerli kız yüzünden epeyce kanlı bir macera girmek zorunda kalacaktı...

  Sayfa Sayısı: 128
  Etiket Fiyatı: 24 TL

(https://live.staticflickr.com/65535/50595977386_98eb02b6ce_b.jpg)

(https://live.staticflickr.com/65535/50595979751_d5264a8685_b.jpg)

Bu kitap aylık Tex Willer Serisi'nden farklı olarak yıllık bir seri. İlk sayısı 5.12.2019'da çıkan "Fantasmi di Natale".
Bu 2.sayı da 5.12.2020'de çıkacak...

Alıntı yapılan: caretta - 06 Kasım, 2020, 19:01:53
Bu kitap aylık Tex Willer Serisi'nden farklı olarak yıllık bir seri. İlk sayısı 5.12.2019'da çıkan "Fantasmi di Natale".
Bu 2.sayı da 5.12.2020'de çıkacak...

   Atilla abi bahsettiğin 1. sayıyı okudum ve çok beğendiğim için 2. sayısını da paylaşmak istedim.Tex Willer serisi zaten beni heyecanlandırıyordu üstüne ilk sayıdaki Dampryvari hikaye ile beklentim arşa çıktı.Umarım Çizgidüşler bu seriyi de çok geçmeden basar.
    Not:Aylık ve klasik seriyi -şimdilik- almayı bıraktım

Alıntı yapılan: caretta - 06 Kasım, 2020, 19:01:53
Bu kitap aylık Tex Willer Serisi'nden farklı olarak yıllık bir seri.İlk sayısi
5.12.2019'da çıkan "Fantasmi di Natale".Bu 2.sayı da 5.12.2020'de çıkacak...

Tex'de İtalyanın spiderman'i.... Etinden, sütünden, derisinden... Ne varsa faydalanıyorlar... ;)

Ben beğendim güzel bir seri olacak belli,ancak iflah olmaz bir marty amca hayranı olarak,italyada basılan 2 one shoot seri olan martin mystere le nuove avventure a colori nin de biz de yayınlanmasını sabırsızlıkla bekliyorum.

Bir Zagor okuyucusu olarak Tex i pek sevemedim maxi albümlerinin birkaçını okumuştum,Tex Willer onlardan güzel mi başlasam mı diye Tex severlere sorim dedim

Brendon, selam, bu soruya cevap verebilmek çok zor. Tex Willer, geçtiğimiz senelerde çıkan ve salt Tex'in gençliğine odaklanan yeni bir seri olsa da Tex esasen baya dev bir külliyat.  Tex'e nereden başlanması gerektiğine ilişkin ayrı bir başlığımız bile var.

http://altinmadalyon.com/altin/teks-muhabbeti/teks-okumaya-nereden-baslamaliyim/

Eskiden olsa bana Sn. Hanac'ın önerdiği Tex Oğlak Süper Cilt 1-10 arasını al, beğenirsen oradan devam et derdim. Şahsen ben ilk başladığımda bu öneriyi takip ettim ve halen Tex ile tanışmak isteyenler için de en iyi tavsiyenin bu olduğunu düşünüyorum. Hal böyleyken, şu anda o ciltlerin fiyatı çok arttığı için bu öneriyi tekrarlayabilmem cidden çok zor.

En kötü ihtimalle bu seriyi alıp bir göz at diyorum ama Tex'de derinleşmek istiyorsan başlıktaki tartışmalara da bir göz at. İstersen, fiyat/performans açısından Çizgi Düşler'in Klasik ve Aylık ciltlerinden devam da edebilirsin.

Cvp için çok teşekkür ederim Mrtekin Tex willer a başlıcam

Tex Willer'in Çizgi Düşler'den çıkan birinci albümünü okudum. Açıkçası hikaye kurgusu kapsamında Boselli'den bizleri şaşırtacak çok büyük bir yenilik ya da twist göremesem de; maceralardaki süreklilik ve özellikle De-Angelis'in çizgileri çok hoşuma gitti. Umarım sonraki ciltler de belirli bir düzende çıkmaya devam eder.

Tex Willer'ın ilk sayısı benim de hayatım boyunca okuduğum ilk Tex yayını oldu.
Açıkcası eleştirecek veya yorum yapacak bir bilgi birikimim yok.
Belki hikaye, çizgiler Tex okuyucuları için alışıldık veya sıradan da gelebilir fakat benim için keşke daha önce Tex'e şans verseymişim hissiyatı uyandırdı.
Umarım ikinci sayısı da kısa zamanda çıkar. Tüm yayınlanan Tex'leri toplama gibi bir çılgınlık zor olsa da hiç değilse bu seriye devam edeceğim :)

Yeni Teks ler çizgiroman sepeti sitesinde ön siparişe açılmış... :D

(https://live.staticflickr.com/65535/50730162126_bfee7f3ef1_o.jpg)

Kahramanımız Tex Willer'in gençlik yıllarına, bir kanun kaçağı olduğu günlere yönelmiş yepyeni ve heyecanlı bir seriyle karşınızdayız.
"Bu mağara mezarın olacak Tex Willer"....

MADALYONUN SIRRI (Tex Willer No 3; Yazar: Mauro Boselli; Çizer: Roberto de Angelis)
Kahramanımızın kanundışı bir yaşam sürdürdüğü o gençlik günlerinde Rainbow Kanyonunun korkutuculuğunun içinde Teks Willer için heyecan verici bir karşılaşma yaşanıyordu: Uzun yıllar önce bir kız çocuğu olarak tanıdığı Tesah şimdi genç bir kız olarak karşısına çıkmıştı. Üstelik başı da epey beladaydı. Teks Willer ona yardım etmek ve hep birlikte gizli bir hazinenin peşine düşmek için duraksamayacaktı elbette. Aynı hazinenin peşinde kötü niyetli beyazların da olduğunu söylememize gerek tabii. ...
HAZİNE MAĞARASI (Tex Willer No 4; Yazar: Mauro Boselli; Çizer: Roberto de Angelis)
Madalyonun sırrını çözen ve Konuşan Kaya'nın yanına ulaşanlar sadece Tex ve Tesah değildi. Acımasız Coffin istediği paraya ve güce ulaşmak için hiçbir engel tanımayacak ve elinden gelen her şeyi yapacaktı. Pawnee'lerin kutsal hazinesi bunca zaman sonra ilk kez böylesine büyük bir tehlike altında kalıyordu; tabii ki kahramanımız yenilirse... Mezardaki Adam intikam peşinde...

    Dün elime geçen ikinci sayıyı kontrol ederken maceranın tamamlandığını görünce hemen arka arkaya okumaya başladım.

    Takdim yazılarından da anlaşıldığı gibi, Tex 'in ilk macerasına göndermeler var. Hani 1948 yılında kaçak olarak ilk gözüktüğü panelde "Lanet olsun, hala peşimdeler mi?" diyordu ya, o sahnenin yeni yorumu bile var. 4 sayılık bu ilk serüveni (bizde 2 kitap) bitirdikten sonra hemen Altın Seri ilk sayıya baktım. Tex Willer serisinde işlenen hikayenin ikinci yarısından itibaren ve bilhassa son çeyreğinde (yani 4. sayıda), 1948 'deki ilk macera Esrarengiz Totem modern bir ele alışla yeniden yorumlanmış. Hani, bu hikaye o başlangıcın biraz öncesiyle zemini hazırlayıp kapanışı da 1948 'deki 32 sayfalık ilk maceraya bağlayarak, hatta daha güzel bir şekilde yorumlayarak yapmış.

    Genç Tex 1948 / Genç Tex 2019
    (https://live.staticflickr.com/65535/50793951933_6984f2fdca_o.jpg)

    1948 'deki Esrarengiz Totem adlı ilk maceranın açılışı;
    (https://live.staticflickr.com/65535/50794820542_b79d4e94f5_c.jpg)

    İlk 3 bandın sonradan renklendirilmiş versiyonu;
    (https://live.staticflickr.com/65535/50794700121_afe28704b5_o.jpg)

    2019 Tex Willer serisinde ilk maceraya bağlanan kısımlarda 1948 'deki ilk 3 bandın Roberto De Angelis tarafından yorumlanan 3 sayfalık kısmı;

    (https://live.staticflickr.com/65535/50793951798_eaca5e830f_o.jpg)

    (https://live.staticflickr.com/65535/50794700071_2941fe2463_o.jpg)

    (https://live.staticflickr.com/65535/50794820432_af92f8e7f5_o.jpg)

    Ben gayet sevdim. Normal aylık Tex ya da Maxi okuyor gibi hissettirmedi. Tüm Tex serilerini seven biri olarak bu seriyi de çok kendine has ve kimlikli buldum. Kesinlikle bir ardıl ya da tekrar değil, başlı başına bir konsept olmuş. Yazılıp çizilme şekli bile her ne kadar aynı görünse de okurken bu farklılığı hissettiriyor. Mevcut şablon üzerinden bambaşka bir algı yaratmayı başarmış Boselli. Üç çeşit basit malzemeden on farklı çeşit yemek çıkaran eli lezzetli eşsiz bir aşçı gibi adeta. Tex 'in bu dönemini okumak ayrıca zevkli olacak, çok net belli oldu. Yukarıda dediğim gibi, aylık ya da Maxi serilerde ateş başında geçmişini anlattığı ve bizi uzun bir flashback silsilesiyle bıraktığı maceralar gibi değil. Onlar da çok güzeldi ama ana seride ya da Maxi 'de olduğunuzu biliyordunuz. Bunda ise bambaşka bir atmosfer hakim. Hakikaten geçmişteyiz ve bunu sayfaların her haliyle hissediyoruz. Bu hissi vermek, hele ki yerleşik algısı oluşmuş klasik bir çizgi roman serisinde büyük mesele benim için.

    Ufak tefek eleştirilerim de olacak bazı yaklaşımlara dair. Tex ve Zagor gibi daha genele yönelik kabul görmüş westernlerde çok sık karşılaştığım bir sorun. Hikayenin yan unsuru dişi karakterlere kötü adamların davranışını gerçek dışı ve çocuksu buluyorum. Misal, ipini koparmış bir avuç it-kopuk, çıtı pıtı ve toy bir yerli kızın sakladığı madalyonu zorla alacaklar. Kızın boynundan madalyonu sökerken göğüs yakası komple yırtılıyor, mini elbisesi bacaklarına kadar sıvanmış ama haydutlar madalyonu aldıktan sonra kızı sadece toprağa gömüp güneşe terketmekle yetiniyor. Şirinler köyünde büyümüş olsaydık bir derece yerdik belki ama yapmayın gözünüzü seveyim. Ken Parker ya da Büyülü Rüzgar hikayelerinden birinde olsaydık rahatsız edici bir gerçekçilikte o kızcağızın akıbetine şahit olurduk. Ben sadist değilim, bir tecavüz ya da öldürme sahnesi gelsin diye salya akıtarak bekleyen biri hiç değilim ama o yüzyılda ve o coğrafyadaki yoz tiplerin böyle bir durumu ıskalamayacağını bilecek kadar da yetişkinim, yetişkiniz. Ha, aynı şartların bin beteri bu yüzyılda ve bizim coğrafyamızda olmakta ne yazık ki, belki arka planda her türden kadına şiddet, tecavüz ve cinayet haberleri duymak durumunda kaldığımız için ben bir okur olarak böyle bir gerçekçilik beklentisine girmiş olabilirim. Dediğim gibi, meraklısı değilim ama hayat öyle bir yer değil ne yazık ki. Bir çok şey gerçekliğe uygun işlenirken, gayet sivri anlatılar ele alınabiliyorken tutup da minyon ve o adamların nezdinde kışkırtıcı bir "squaw" ın çölün ortasında güneşe terk edilmesi ve kılına dokunulmaması bana komik geliyor. Nizzi 'nin yazdıklarında anlarım da, Boselli 'nin yazdıklarında pek kabullenemiyorum.

    Unutmamalıyız ki kötülüğün ve vahşetin ifşası da nefret edip mücadele etmek için bir motivasyon sebebidir. Bazı erdemler ve ahlaki örnekler, zalimler ve zulüm olgusu üzerinden daha net anlatılır her ne kadar daha acı verici olsa da. O bakımdan bu yaklaşımı biraz fazla çocuksu buluyorum. Kurşunlar, baltalar havada uçuşuyor, ölen ölene, beyni patlayan mı ararsın, tepe aşağı sarkıtılıp kafasından yakılan mı, yoksa işkence edilen mi ararsın. Makul düzeyde hepsi grafik ölçüler dahilinde okura hissettirilirken alımlı bir yerli kızı tek tokatla etkisiz hale getirip çıplak göğsünden madalyonunu aldıktan sonra güneşe ve karıncalara bırakma motivasyonu bana komik geliyor. Belki genç ve güzel yan karakterin "kirletilmesi" okur üzerinde bir hayal kırıklığı ve karakterden soğuma yaratacak düşüncesiyle böyle hareket ediliyor olabilir ama Tommiks okumuyoruz sonuçta. Bir ihtimal daha var, o da tüm vahşiliğine rağmen batının haydutlarının ve yerlilerinin bile cinselliğe doymuş ya da testislerini aldırmış olma ihtimali... ::) Tex ve Zagor 'da ara sıra böyle şeyler karşıma çıkınca acayip kopuyorum ve zaten pamuk ipliğine bağlı olan gerçekçilik hissinden tamamen uzaklaşıyorum. Neyse ki bu yorgun gözler Ken Parker ve Büyülü Rüzgar gibi esaslı seriler okudu da bir nebze olsun gerçekçilikten nasibimi aldım. Gerek vızıldayan kurşunlardan kaçılamayacağı hususunda, gerekse hayatın acı gerçeği olarak vahşi coğrafyalarda kadınların yeri ve algılanışı konusunda... Empati kurdurup rahatsızlık vermek, eleştiri, tepki, destek olma ve hak arama adına en etkili yöntemdir benim nezdimde. Tex ve Zagor 'daki talihsiz kadınların kurgu içerisindeki talihli süreçlerinde buna sıkça şahit olamıyoruz ne yazık ki. Bir de benim hayatı algılayışımdaki kendime has karamsarlığımdan ötürü de olabilir. Hayata boncuk gözlerle kocaman bakma ve olumlu düşünebilme imkanı yakalamış şanslı okurlardan özür dilerim bu noktada. Benim içim kötü maalesef, gördüğüm dünya da tamamen çamur renginde. O sebeple tükettiğim anlatılarda dünyayı algılayışıma paralel bir gerçekçilik arıyor olabilirim. Herkesin gerçekliği kendine.

    Bir sevmediğim husus da, Pawnee yerlisi bir kızın o denli batılı fiziki normlarda ve pozlarda resmedilmesi olayı. Biraz daha tutuk, ne olursa olsun daha temkinli ve yaşadığı acı tecrübeler ölçüsünde sempatik beden dilinden muaf, daha tedirgin, daha dağlı ve yabani bir kız tasviri yeğlerdim. Şimdi, kabul görmüş genel geçer estetik anlayışı her alanda sirayet etmiş durumda geçen yüzyılın başlarından beri. Son 20 yılda bunu kıran güzel örnekler de yok değil. Hakim estetik anlayışınca çirkin kabul edilenin kendine has albenisi, yani çirkin çekiciliği ve estetiği daha sık işleniyor anlatılarda. Zaten şu saatten sonra artık kimse balık etli ve süt tenli dolgun bir Red Sonja tasviri yememeli. Genç bir kızken tecavüze uğramış ve elinde kılıçla büyümüş yaman bir dişi savaşçıyı yüzünde allık, saçları fönlü, kıpkızıl rujlu ve pamuk gibi el ayaklarla görmemeliyiz diye düşünüyorum. Bunlar artık 70 'lerin "Beyaz Yerli Vartan" yaklaşımının artıkları. Bu çağda böyle popülist tasvirlerin yeri yok. Tıpkı Tex Willer serisindeki Pawnee kızı Tesah 'ta olduğu gibi. 1948 'deki tasvirinde de o dönemin yerli kılığına girmiş çıtkırıldım beyaz aktristlerini anımsatıyormuş zaten. Ben yerli tasviri diye yine Ken Parker ve Büyülü Rüzgar 'da gördüğüm bacakları çarpık, gövdesi sıska, teni yanık, saçları darmadağın, göz altları belermiş, dudakları çatlamış, çıkık elmacık kemikli ve kemerli burunlu olmasına rağmen garip bir şekilde mağrur ve çekici durabilen kızılderili ya da Meksikalı kadın tasvirlerini, aynı şekilde geçirdiği zorluklar her halinden belli olan beyaz kadın karakterlerin tasvirlerini yeğliyorum. Popüler algıda illüzyon ve idealize edilene hayranlık devrinin bitmesi lazım. Aslında uzun zamandır bazı filmlerde ve çizgi romanlarda bunun mücadelesi verilse de kırılması zor bir ezber. Belki bu algı yıkıldığında toplumsal olarak da daha farklı bir kafaya ve estetik hoşgörü seviyesine ulaşır insanoğlu, kim bilir...

    1948 'deki Tesah (beyaz aktristlerin yüz hatları ve mimiklerinden hallice)
    (https://live.staticflickr.com/65535/50793951708_2caa923cdd_c.jpg)

    2019 'daki Tesah (liseli amatör rock grubunun solisti misali)
    (https://live.staticflickr.com/65535/50794820357_8644cb6548_o.jpg)

    Tesah 'ın genel tasvirleri ve batılı fiziksel normları / hal ve tavırları;

    (https://live.staticflickr.com/65535/50794699986_18b6cc7ba1_b.jpg)

    (https://live.staticflickr.com/65535/50794820172_dcd008514c_b.jpg)

    (https://live.staticflickr.com/65535/50793951433_74a369e730_o.jpg)

    Çok küçük birkaç detay gene çarşaf çarşaf metin yazdırdı bana ama salt bu çizgi roman nezdinde değil, pek çok görsel-işitsel-yazınsal anlatıda gerçekçilik adına rahatsızlık duyduğum bu noktaları paylaşmadan edemedim. Diğer yandan, çizer Roberto De Angelis 'in de hakkını verelim. Bakarken keyiften kedi gibi purladığım harika siyah beyaz panellere imza atmış. Nathan Never 'ın bilim-kurgu yiğidi, Tex 'in vahşi batısını adeta ağlatmış. Çizer dediğin böyle türler arasında çok rahat geçiş yapar ve kırk yıllık uzmanı gibi hakkını verir dedirtti.

    Tex Willer serisi gayet güzel ve keyifle okunası bir seri. Hiç başlamamış ama ucundan kıyısından Tex 'e tutunmak isteyenler için de güzel bir tanışma olabilir. Belki 20 'li yaş Tex 'i vesileyle 45-50 yaşlarındaki esas Tex 'e başlamaya niyet eden taze okurlar olur.

    Çıktıkça almaya, tam maceralar biriktikçe de bekletmeden okumaya devam edeceğim. Ayrıca 700. renkli sayıda Tesah 'ı, Tex evreninde geçen yirmi küsur senenin ardından tekrar görecekmişiz (İtalyanlar çoktan görmüş, biz henüz görmedik). Bu sayıya kadar çıkması gereken ciltler bir an önce çıkarsa 2021 içerisinde Tex gibi yaş almış bir Tesah okuyacağımızı umuyorum.

    Not: Bu serinin olayı, Tex 'in ilk maceralarından itibaren orijinal sırasıyla tekrar yazılıp çizilmesi değildir. Tex 'in çok az işlenen ve bir anda 20 yıl ileri atlayan ve 70 sene boyunca 45-50 yaşlarındaki haliyle devam eden serüvenlerinde nadiren denk geldiğimiz gençlik maceralarıyla ilgili detaylı hikayeler anlatmaktır. Bunu yaparken de kilometre taşı kabul edilen bazı maceralara, bazı nokta atışı olaylara ve karakterlere bağlayıp ilk maceralarda laf arasında ya da birkaç panelde geçiştirilen kilit noktalar üzerine detaylı öyküler anlatmaktır. Yukarıda ilk Tex bantlarıyla Roberto De Angelis 'in birkaç sayfalık yorumunu arka arkaya verdim ama eski maceraların tekrar çizimi sanılmasın. Öncesi, sonrası ve eski maceralardaki önemli noktalara bağlanılması durumu söz konusu bu seride.

Harika bir yazı olmuş, bir Teks seveni olarak çok beğendiğimi söylemeden geçemeyeceğim.
Hazırlarken de sonrasında tekrar okurken de öykü olsun çizimler olsun benzer duyguları yaşamıştım ancak böyle ifade edebilmek ayrı bir meziyet elbette.

Değerlendirmelerinizi çok güzel ifade etmişsiniz. Umarım bu analizler ile Tex sevenlerin sayısı daha da artar.

Tex Willer serisi herhangi bir noktayı başlangıç kabul etmiyor,gençliğindeki önemli olayları doğrusal zaman diliminde değilde geri-ileri atlayarak mı ilerliyor,doğru mu anladım?Yani bu hikayeden sonraki hikayelerde daha genç bir Tex görebilecek miyiz?

Alıntı yapılan: Zeljko - 30 Aralık, 2020, 23:53:19
Tex Willer serisi herhangi bir noktayı başlangıç kabul etmiyor,gençliğindeki önemli olayları doğrusal zaman diliminde değilde geri-ileri atlayarak mı ilerliyor,doğru mu anladım?Yani bu hikayeden sonraki hikayelerde daha genç bir Tex görebilecek miyiz?

    Ben çok da bağımsız olacağını ve serbest bir şekilde atlamalar yapacağını sanmıyorum. Gene bir akış çizgisi üzerinden kendi kronolojisini oluşturacaktır, bunu yaparken de klasik seri göndermelerine doyuracaktır bizi. Mesela, sonraki sayılarda Tesah 'ı görmeye devam ediyoruz, ön izlemelerine bakmıştım fumetti bloglarından. Belli ki macera bazında olmasa da omurga kurgusu bazında bir devamlılık söz konusu. Geçmiş zamanın bir noktasından detaylandırmaya başlamışlar ama o sayı doğrusu düz ya da zikzaklı gidecektir diye düşünüyorum. Düzleminden kopup çok gerilerden bir noktada aniden belireceğini sanmıyorum. Benim bir önceki iletimde yazdığım nottan kastım, bir re-make olmadığı hususundaydı. Yani klasik seriyi baştan aynı omurga üzerinden yazıp çizmediklerini, sadece klasik serideki olaylara bağlayıp kilit anları yeniden dahil ederek bütünlüğü tamamladıklarını vurgulamak istedim. Tex Willer serisi benim gözlemlediğim kadarıyla bir Maxi ya da Speciale serisi gibi her öyküsü bağımsız değil, kendi evrenini ve zaman dizinini klasik seriyi baz alarak oluşturan geriye doğru detaylı bir dönüş mantığında. Seçtiği başlangıç noktası da klasik seri ilk maceranın biraz öncesi, devamında ilk macerayı da yeni yorumuyla dahil ediyor içerisine ama hikayenin sona doğru toparlanan kısımları olarak.

    Gerek Maxi 'de, gerek Speciale 'de, gerekse ana seride gene kendi içinde serbest de olsa bir kronoloji vardı denebilir, en azından yeri geldi mi bilmem kaçıncı sayıda olan mevzuyu not düşüyorlardı yazı kutularına. Gene oluşturulan elastik bir evren vardı ama maceralar arasında ardışık bir devamlılık hissi yoktu. Burada tam tersi, yeni çağın seriyal anlayışıyla kurgulanmış. Muadili olarak Büyülü Rüzgar 'ı ya da Ken Parker 'ı örnek verebilirim. Nasıl ki o serilerde her sayı ya da bazen iki sayı tam macera içeriyordu ama zaman akmaya devam ediyordu, misal Ken Parker 'ın kanundan kaçış evresinde bir önceki biten macerada kaldığı yerin hemen sonrası ya da bir süre sonrası gelecek maceranın arka planını oluşturuyorsa bu da onun gibi. Ya da Büyülü Rüzgar nasıl ki tam maceralardan oluşan sayıları ve başlayıp biten maceraları arasında evrenini sıfırlamıyorsa, yıl ve zaman akışı devam edip üç macera öncesindeki olayların sonuçları beş macera sonra önlerine gelebiliyorsa Tex Willer da o hesap. Şu ana kadar Bonelli 'nin bütün fumettilerinde maceralar gene tam bağımsız değildi, en azından dönem sagaları oluyordu ama bazı maceralarda dipnot düşülmesi dışında her macerada evren sıfırlanmış gibi hissettiriyordu. Bu öyle değil, bariz bir devamlılık olduğu aşikar ama bütünlük çerçevesinde tam maceralı bir devamlılık.

Ferzan bey. Tex willer konusundaki detaylı ve bilgilendirici açıklamalarınız için çok teşekkür ediyorum. Bütün çizgi roman dostlarımızın yeni yılını en samimi duygularımla kutluyorum.

İkinci kitabı dün okudum ve ferzan arkadaşın yazdıklarına birebir katılıyorum. Mermiler uçuşuyor, insanlar ölüyor fakat konu bir kadın tutsağa gelince; ee hadi bunu gömelim. İnandırıcı olmayan bir ortam çizilmiş.

Merhaba kauss bey. Tesah vakası ile ilgili şöyle düşünemezmiyiz. Yıl 1948_ 50 arası. O vakitlerin sansür anlayışı ve kısıtlamaları günümüzden çok farklı. Bu vakanın ilk çizimi o yıllara denk geliyor. Benim zannımca sansürü o şekilde gecebilmislerdir, diye düşünüyorum.

Merhaba arkadaşlar. Son iletiler sayfasında tex, zagor, ken parker ve mister no ile ilgili yeni bir ileti gördüğümde gözlerim parlıyor. Benim gibi olan, başka çizgi roman dostlarımız varmı.

Evet var merak etmeyiniz ::) Tex olsun da her türlü alınır.

Alıntı yapılan: bayram - 04 Ocak, 2021, 12:30:30
Merhaba arkadaşlar. Son iletiler sayfasında tex, zagor, ken parker ve mister no ile ilgili yeni bir ileti gördüğümde gözlerim parlıyor. Benim gibi olan, başka çizgi roman dostlarımız varmı.

Elbette var abi :) Zagor, Teks, Mister No hepsi ilk goz agrilarim.  :)

TEX WİLLER: 2
(https://live.staticflickr.com/65535/50809655123_168c9a7680_b.jpg)

(https://live.staticflickr.com/65535/50810510762_15f6f2da6e_b.jpg)

(https://live.staticflickr.com/65535/50810394666_01d9a7d14e_b.jpg)

(https://live.staticflickr.com/65535/50810394446_2b4f48ac35_b.jpg)

Orjinal 31. sayıda karşımıza eski dost (!) Ray Clemmons çıkıyor buda demek oluyorki "masumlar apartmanı çetesi" daha detaylı işlenecek.Lakin sanirim aylik seride Carson,Teksle tanismadan önce bu olaylar yaşaniyordu bu seride taniştiktan sonra olmasi teksin Bannocktaki çeteye daha erken müdahil olmasinin önünü açabilir.

Biraz önce Lal kitap pazarlama yetkilisiyle görüştüm. Pazartesi günü zagor klasik cilt 118 ve aylık yayınların tamamı dağıtımda olacakmış.

Alıntı yapılan: Zeljko - 22 Nisan, 2021, 16:20:56
Orjinal 31. sayıda karşımıza eski dost (!) Ray Clemmons çıkıyor buda demek oluyorki "masumlar apartmanı çetesi" daha detaylı işlenecek.Lakin sanirim aylik seride Carson,Teksle tanismadan önce bu olaylar yaşaniyordu bu seride taniştiktan sonra olmasi teksin Bannocktaki çeteye daha erken müdahil olmasinin önünü açabilir.

Bu kitap İtalya'da 19 Mayıs 2021'de çıkacak. Bizde? Bu seriden 2 cilt (Tex Willer 1-2-3-4) yayınlayan Çizgi Düşler, bu sayıyı ne zaman yayınlar dersiniz? Daha biz 8 ayı kalan 2021 senesinde neler yayınlanacak bilmiyoruz. Israrla sora sora Nisan sonu Aylık Teks 44'ün çıkacağını öğrendik.

(https://live.staticflickr.com/65535/51205614232_0d062ed028_c.jpg)

(https://live.staticflickr.com/65535/51205618467_1383133b3c_b.jpg)

Bu seri hakkındaki planlarınız neler sayın çizgidüşler yetkilileri?
Uzun zaman oldu hiç ses çıkmadı, olumlu ya da olumsuz cevap verirseniz çok seviniriz  ;)

Alıntı yapılan: Zeljko - 27 Mayıs, 2021, 13:50:45
Bu seri hakkındaki planlarınız neler sayın çizgidüşler yetkilileri?
Uzun zaman oldu hiç ses çıkmadı, olumlu ya da olumsuz cevap verirseniz çok seviniriz  ;)

Yakın zamanda Hardcoverı çıktı çok güzel Çizgi Düşlerden

Alıntı yapılan: Vassago007 - 27 Mayıs, 2021, 17:18:22
Yakın zamanda Hardcoverı çıktı çok güzel Çizgi Düşlerden

Ben bunu atlamışım hangi sayilar,0. sayida eklimiydi?İnternette o kadar aradım satışını göremedim?Nereden aldınız?

Alıntı yapılan: Zeljko - 27 Mayıs, 2021, 17:25:52
Ben bunu atlamışım hangi sayilar,0. sayida eklimiydi?İnternette o kadar aradım satışını göremedim?Nereden aldınız?

1 ve 2. sayıların ciltlenmiş hali dükkandan aldım direk kendi sitelerinde varmı bilmiyorum

(https://live.staticflickr.com/65535/51231476903_1a079476da_c.jpg)

Alıntı yapılan: ferzan - 30 Aralık, 2020, 15:11:26
...Bir sevmediğim husus da, Pawnee yerlisi bir kızın o denli batılı fiziki normlarda ve pozlarda resmedilmesi olayı... daha dağlı ve yabani bir kız tasviri yeğlerdim.

Al benden de o kadar Ferzan ama zaten Galep'in Tesah'ı da 1800'lü yılların Pawnee kızı değil, halis-muhlis 1946 model Alex Raymond kızı... Galep sadece saçlarına "tüy dikmiş" desem, bu sefer de vücudu saran süper mini etekli püsküllü elbisesiyle Raymond kızını gölgede bırakan "şuh" yerli kızın kıyafetine haksızlık olacak. :)




İşin latifesi bir yana, Tex Willer'in grafik yaratıcısı Aurelio Galleppini'in, özellikle de erken dönem çizimlerinde -kızılderililerin ırksal özelliklerini yansıtma anlamında- kendisinden sonraki devam çizerlerinin tümünden daha gerçekçi işler ortaya koyduğunu düşünüyorum. Örnekler çoğaltılabilir elbette ama uzatmamak adına aşağıdaki iki örnek bir fikir verebilir sanırım:




Hem anlatıda hem de resimlemelerde, güya tarihi gerçeklik üzerinden kurgulandığını varsaydığımız bu defolu uyarlamalar için ne Bonelli-Galep ikilisinin kulaklarını çınlatacak, ne de 1948 yılında daha ilk sayıda 38 rakibini haklayan, 3. sayı sonunda rakamı 107'ye çıkarmayı başaran "kodu mu oturtan" ağır abi Tex Willer'e saygıda kusur edecek değilim elbette. :) Doğdukları kentten bile uzun süreli ayrılmamış Baba Bonelli ve "ahırdaşı" Gallepini, dünyanın diğer yarımküresindeki Vahşi Batı kanyonlarını, dağlarını, çayırlarını, çöllerini ve Kanada'dan Meksika'ya uzanan geniş bir evreni kurgularken önemli rol modellerinden biri de klasik dönem Amerikan sineması westernleri, özellikle John Ford filmleriydi ama zaten o anlatılarda da "sığır çobanları" kovboyluğa terfi etmiş, tarihsel gerçekliğin üstü çoktan "anglosakson beyaz adamın kahramanlık miti" sosuyla vıcık vıcık olana kadar bolca bulanıp örtülmüştü.

Malum, Fumetti diyarı aynı zamanda Rönesansın da doğduğu topraklar, dolayısıyla sanattan modaya birçok alanda ekol diyebileceğimiz bir İtalyan estetik anlayışı genlerinde var. Bu nedenle, seyirlik sinematografik sahneleri ve kulakların pasını alan müzikleriyle çığır açan Spagetti Westernlerin, western sinemasını farklı bir boyuta taşıması benim için şaşırtıcı değil. Ama belli bir tarihsel dönemi referans alır görünen söz konusu bu İtalyan Western sinemasının öbür tarafıyla da "yapay ve uydurma Vahşi Batı" icadının değirmenine epey su taşıdığı da olayın başka bir boyutu. :)

(https://live.staticflickr.com/65535/51336195708_475b595989_o.jpg)

  Madalyonun Sırrı / Hazine Mağarası - Tex Willer Cilt 2

  Sayfa Sayısı: 128
  Etiket Fiyatı: 24 TL

(https://live.staticflickr.com/65535/51336712984_2dc2919dc1_o.jpg)

  İki Asker Kaçağı (Tex Willer No 5; Yazar: Mauro Boselli; Çizer: Bruno Brindisi)
Meksika sınırı her zamanki gibi tehlikeli bir yerdi. Asker kaçakları, Komançerolar, Apaçiler etrafta cirit atıyorlardı. Üstelik o günlerde Meksika'da bir iç savaş kazanı fokur fokur kaynamaktaydı. Dinamit'in sırtında o bölgede gezinen genç Tex Willer'ın başının belaya girmesi çok sürmeyecekti elbette....

  Coyoterolar (Tex Willer No 6; Yazar: Mauro Boselli; Çizer: Bruno Brindisi)
Birkaç cesur genç, kaçırılan kızların peşinden acımasız bir yabanıllıkta maceraya atılmaktan geri durmadığında, keyifle okuyacağınız bu serüvenimiz de başlamış oluyor. İşin içine elbette kana susamış bir Apaçi çetesi de girecektir. Şunu unutmayın ki her zaman için avcılar birden kendilerini tuzağa düşmüş av halinde bulabilirler. ...

  Sayfa Sayısı: 128
  Etiket Fiyatı: 24 TL

Çizgi düşlerden foruma giren varsa rica ediyorum Tex Willer serisine biraz hız verin.
Italyancalarini gördükçe daha çok merak ediyorum.

Tex Willer'ın 3. cildini (5. ve 6. fasikülleri içeren) okumaktan çok büyük keyif aldım. Ama bunun sebebi Boselli'nin hikayesi değil, Brindisi'nin enfes çizgileri. Gerçekten her kare tablo gibi, olağanüstü ve çok ama çok üst kalitede.

Ellerine, emeğine sağlık Brindisi Usta.

Tex'te hata olmaz :)

(https://live.staticflickr.com/65535/51390309743_ca7d91c7ce_o.jpg)

Tex willer 4 ü tüm internet satış noktalarında bulamıyorum dagıtımı mı yapılmadı bilgisi olan var mı

Alıntı yapılan: bluearrow - 25 Ekim, 2021, 19:52:53
Tex willer 4 ü tüm internet satış noktalarında bulamıyorum dagıtımı mı yapılmadı bilgisi olan var mı

Dağıtım yapılmış Büyülü Dükkan İlyasta var.Diğer yerleri bilmiyorum...

TEX WİLLER CİLT 5

(https://live.staticflickr.com/65535/52125424947_d2a8857180_c.jpg)

Fiyat: 45 ₺

Sierra Madre (Tex Willer No 9; Yazar: Mauro Boselli; Çizer: Bruno Brindisi)

İhanete uğrayan, işkence gören ve zincire vurulan Teks, Tesah'la birlikte General Ortega'yı, çiftlik sahibi Contreras'ı ve adamlarını saklı kutsal hazineye götürmeye mecbur bırakılır. Gerçek niyeti tabii ki hazineyi onlara teslim etmek değildir ve anlaşıldığında ikisini de mutlak ölüm beklemektedir. Teks, Sierra Madre'nin göbeğinde tek başına ve silahsız olduğu halde, 30 kişiyi alt etmenin bir yolunu bulmak kalacaktır!..

PINKERTON LADY  (Tex Willer No 10; Yazar: Mauro Boselli; Çizer: Roberto De Angelis)

Mefisto lakaplı Steve Dickart ve kız kardeşi Lily, illüzyon gösterileri bahanesiyle insanları soymak üzere yolculuk etmektedir ve karşılarında Allan Pinkerton'un sağ kolu, aynı zamanda Abraham Lincoln'ı korumakla görevlendirilmiş yetenekli ajan Kate Warne vardır. Warne görevine büyük bir talihsizlikle başlayıp Missouri Nehri'nin azgın sularında boğulma tehlikesi geçirdiğinde yardımına genç bir kanun kaçağı yetişecektir...

5. ciltteki "Sierra Madre" macerası bence zayıf bir şekilde bitti, finalde daha bir çatlamalı, patlamalı bişeyler bekliyordum ama olmadı.

Yine aynı ciltteki "Pinkerton Lady" ise iyi başladı. Tex'in müttefiki Pinkerton ajanı "Kate Warne" ise tarihte yaşamış ilginç bir kişilik. Bu vesile ile öğrenmiş olduk.

https://en.m.wikipedia.org/wiki/Kate_Warne

Bi de şöyle bir gelişme olmuş.

"In August 2021, Amazon Studios acquired the distribution rights to an upcoming film produced by Seven Bucks Productions, starring Emily Blunt as Warne."

Bir çizgiromanda en nefret ettiğim şey baskı kalitesidir. O kadar anlatıldı ki bu hafta 5 sayısını birden aldım. Şu yaz sıcaklarında başladım ilk sayıdan okumaya ama ne okumak. Baskı o kadar kötü ki gözlerim bozuldu vaz geçtim. Sanırım (kimseyi kötülemek ve zan altında bırakmak istemem ama görünen köy kılavuz istemez) baskı için kullanılan tarama çok düşük pikselde olmuş ki tüm sayfa çizimleri dalga dalga sırıtıyor. Bir yerlerde okumuştum baskı için orginal cd yerine basılan bir dergiden taranarak baskı daha az maliyet getiriyor diye. Hangisi tercih edilmiş bilmem ama bu kalitede seriye devam etmem...

Allah Allah, Sayın Altay. Daha az maliyetle daha çok kazanç için çizgi düşler o dediğiniz baskı işini yapar mı. Bence yapar. Ama Tex willer serisinde ben anlattığınız şekilde bir aksaklık görmedim. Gayet anlaşılır ve net okunur görselleri var. Size defolu olanları satmış olmasınlar sakın.

Alıntı yapılan: bayram - 28 Temmuz, 2022, 16:07:47
Allah Allah, Sayın Altay. Daha az maliyetle daha çok kazanç için çizgi düşler o dediğiniz baskı işini yapar mı. Bence yapar. Ama Tex willer serisinde ben anlattığınız şekilde bir aksaklık görmedim. Gayet anlaşılır ve net okunur görselleri var. Size defolu olanları satmış olmasınlar sakın.

Sanmıyorum bayram bey eğer defolu ürün olsa piksellerden çok daha fazla bir şeyle karşılaşırız.Tex, okumak için aldığım bir ürün değil destek niyatiyle alıyorum ve eğer destek için alıyorsam ve kitaplığımda ömür boyu saklayacaksam ödediğim paranın karşılığını almak isterim.300 dpi okumak için yeterli bir çözünürlük gibi görünse de ben 600 dpi baskıyı yeğlerim.Tex wıller özellikle De angelis ve Brindisi çizimleri için tercihim oldu .Yazık oldu bu çizimlere...

Bir de sayfalar numaralandırılmamış. Bu da bana göre bir eksiklik, özensizlik.

Buradan çizgi düşler yayınevi sahibi İlker özer Bey' çağrıda bulunuyorum. Bu yazılanları doğru mu? Sayın Caretta' nin dediği gibi Tex willer sayfaları numarasız. Bunun yanında aylık, klasik, renkli Tex'lerin pek çoğunun arkasında barkod bulunmuyor. Kimisinde var, kimisinde yok. Ben bunun nedenini merak ediyorum. Ve açıkça şunu soruyorum. Siz ve yayınlarınızla ilgili niçin bu kadar şikayet geliyor.

Tex Willer ve diğer fumettileri baskıya hazırlayan kişi olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki
bugüne kadar Zona X serisi hariç hiç bir baskıda tarama materyal kullanmadık, kullanmaya da niyetimiz yok.
Willer serisi gibi yeni yayınların orijinalleri, 1200 dpi çözünürlüklü tif şeklinde ftp den bizimle paylaşılıyor.
InDesign'da hazırlanan baskı materyali de pdf olarak matbaya ulaştırılıyor.
Anlayacağınız konunun maliyetle uzaktan yakından ilgisi yok.
Sayfa numaralarının olmaması konusunu (hata olmayıp tamamen yayınevinin bir tercihidir) Atilla Beye özelden açıklamış olmama rağmen Çizgi Düşlere veryansın (en hafif tabiriyle) furyasında bir şekilde kendisi de yer alabiliyor.

Açıkçası yazarken hissettiklerimi tam manasıyla ifade edemediğimi düşündüğümden sizler kadar rahat olamıyorum.
Aynı düşünceleri İlker dostumun da paylaştığını biliyorum.
İlginç olan buraya yazmaya uğraşana kadar bir telefon kadar uzağınızda olan kişiye yüzyüze bu soruları sormaya imtina etmeniz. Barkod konusunu da sorarsınız hem bu arada.

Merhaba haysal bey. Ben, iki yıl önce tamda bu ayda kargoyla gelen Tex aylık ve klasik, barkodsuz olarak gelince dükkan telefonundan arayarak çıkan şahısa ( İlker özer Bey' değil) bunun nedenini sordum. Bana dikkat edeceklerini söyledi. Sonra gelen kitapların bir kısmı barkodsuz, bir kısmı barkodlu olarak geldi. Birkaç ay sonra İstanbul'a geldiğimde dükkana uğradım ve İlker Bey'e bunun nedenini sordum. Bana barkodlu olanlardan verdi. Dükkan kalabalık olduğu için pek konuşamadık. Sağ olsun çayımı da ısmarladı. Şimdi, artık İstanbul' dan tamamen ayrıldığım için çizgi düşler yayınlarını İlyas Erkul bey den kargoyla temin ediyorum. Kitapların kimisi barkodlu  kimisi de barkodsuz olarak geliyor. Bende kabullendim artık. Dün bir şekilde sorunlar ortaya gelince, bende yazmak istedim. Tex değilde başka bir çizgi roman olsaydı üstünde durmazdım bile. Ama Tex ve yan serileri kırmızı çizgimdir. Kalınız sağlıcakla.

Merhaba değerli çizgi roman tutkunu dostlar. BANDROL yazacağıma, nereden aklıma takıldıysa BARKOD diye yazmışım. Doğrusu BANDROL  eksikliği olacaktır. Düzeltiyorum.

Çizgi Düşler Tex Willer sayfalarının numaralandırılmamış olmasının yayınevinin tercihi olduğunu Hakan Bey bana özelden yazmıştı. Olabilir tabii de Çizgi Düşler Yayınevi yayınladığı bütün çizgi romanlarda sayfaları numaralamıştı.
Olası bir basım hatası sonucu atlanmış sayfa veya sayfalar olursa bu numaralı sayfalar bize yol gösterir.
Teks Aylık  Seri'nin bir sayısında harmanlama hatası olmuş ve sayfalar birbirine karışmıştı. Ben, bana gelen kitapları  okumadan önce sayfa numaraları ile kontrol ederim, basım hatası var mı, boş kalmış sayfa var mı bakarım.
Birkaç kez böyle basım hatalı kitaplar bana denk geldi. Kapıp Kadıköy'e götürüp değiştirecek imkanım da yok.
Sayfaların numaralanmasını bu yüzden yararlı gördüğümden eksiklik diye yazdım. Özelden sorduğum sorulara mutlaka cevap veren Hakan Bey'e veya İlker Özer Bey'e saygısızlık yaptıysam kusuruma bakmasınlar.

Evet nihayet çıktı hayat iksirlerim ( asteriks 'deki büyülü iksir gibi) Tex willer 6 ve aylık Tex 47 . Her iki ciltte de son yıllardaki en aksiyon ve gizem dolu maceralar biz Tex tutkunlarını bekliyor. Bir sonraki aylık No 48 de ise renkli 700 sayı kitaplıklarımızi süsleyecek. İlker özer bey en kısa sürede yayına vereceğini söyledi. İlyas Erkul bey'e de sıkı sıkıya tembihledim, tex'leri bu akşam kargoya ver diye . Değerli dostlar. Unutmayalım ki, yaşamımız da Tex varsa umutsuzluğa yer yoktur.

Çizgi Düşler yanılmıyorsam son bir Tex Willer yayınlayacak.
Böylece Pinkerton Lady macerası tamamlanacak ve özel ciltli Tex Willer edisyonunun da 3.sayısı oluşabilecek.

1855_ 1860 yılları, ABD tarihinin gerçekçi gözlemlerle anlatıldığı,Tex willer cilt 5'de başlayıp, cilt 7' de son bulan hikayenin okunmasını öneriyorum. Yaşamış karakterlerle kurgulanmış bu ilginç hikâye, biz Tex tutkunlarını vahşi batı tarihinin en popüler ABD başkanı olan Abraham Lincoln ile tanıştırmakta, 1865 yılında suikast sonucu öldürülmesine giden süreci nefes kesen bir senaryo ile anlatmaktadır. Bir noktada, oğlak kitap aylık Tex No 49 _ linkoln' ün katilleri _ maceranın öncülü olan bu efsanevi maceranın bütün Tex tutkunlarının kitaplığında bulunması gerektiğine inanıyorum.

Lal kitap, Tex willer No 2 Sınır kurtları macerasını okuyan arkadaşlar farkettimi acaba. Kendilerine sınır kurtları diyen haydut sürüsü içindeki Javier ' e dikkatli bakınız. İyi, kötü, çirkin filminin, çirkin karakteri Eli Wallace' ye ikizi gibi benziyor. Acaba diyorum, çizer,  haydut Javier' i özellikle Eli Wallace'ye benzetmiş olabilirmi.

Inanıyorum çünkü mahsustan böyle benzetmeler çok var Bonelli çizgiromanlarında, ama buna karşıyım. Orijinal, hiç kimseye nenzemeyen karakterler oluşturulmalı. Sanırım ki bir tek Kit Taylor'da böyle şey yok.

Bayram Bey merhaba, böyle resim anlattığınız iletilernizde acaba sayfa paylaşabilirmisiniz  :)

Merhaba Saki dost. Tex willer No 2 pek çok sayfada haydut Javier'i görüyoruz. Eli Wallace'ye birebir benziyor. Klasik Zagor cilt 129'da ise bir önceki iletimde de belirtildiğim gibi, ilk cildin otuzuncu sayfasındaki görsel. YouTube da " 1965 yılında M.Ali Clay, Sony Liston karşılaşması " diye yazın. Laurenti ' nin harika bir göndermede bulunduğunu göreceksiniz. Ben, o görüntünün çıktısını alarak kitabın otuzuncu  sayfasına koydum. Bence çok güzel bir Muhammed Ali hatırası oldu . Selamlarımla.

Hangi macera söz konusu gördüm, bakarım.

Mylos kitap Tex willer No 2 de başlayan güzel macera, No 3 de aynı güzellikte bitti. Şimdi sırada beş, altı sayı sürecek seminoller macerası başlıyor. ABD tarihinin kanlı, katliamlardan oluşan bir kesitinin gerçekçi gözlemlerle anlatıldığı seminoller macerası, biz Tex tutkunlarını bu günden heyecanlandırmaktadir.

Lal kitap Tex willer yazacağım yerde, Mylos kitap Tex willer No 3 diye yazmışım. Düzeltiyorum.

Arkadaşlar, onu bunu bilmem. Ama şu tarihsel tespitte bulunmayı Tex willer serisine gönül borcum olduğunu ifade etmek isterim. Sayın Fumetti tutkunları Tex willer No 5 okudunuz mu. Boselli ' nin vahşi batıya hakim senaryosu, Rubini' nin farklı ve enfes çizgileriyle sağladığı uyumla Tex willer efsanesini birkez daha ölümsüz kılmıştır. Evet Tex willer No 5 ile gerçek bir başyapıt olan ve epicenter comick tarafından da büyük boy sert kapak olarak basılan " seminoller " macerasının ayak sesleri duyulmaya başlamıştır. Kumpaslar, entrikalar , amansız takipler ve müthiş poker partileriyle , Boselli Usta'nın ve Rubini'nin enfes kalemleri Tex willer No 5 ile biz Tex tutkunlarını görsel bir şölene davet etmektedir. Evet Tex tutkunu dostlar, Mylos kitap aylık Tex No 4 ve Lal kitap Tex willer No 5 ile buyrunuz Tex şölenine.

Özel ajan hikayesi çok özel bir hikaye daha önce bu forumda çok övmüştüm gene öveyim fumetti okuyan okumayan herkes bu hikayeyi okumali gerçekten teks efsanesinin başyapitlarindan.Hatta ilerde renkli dobişko cilt olarak felix formatinda basılsa Bahadir beyin tüm ölmüşlerine dua ederrim.

Çizgi düşler ikili olarak 7 ( orijinal 14 ) sayı çıkardığı Tex willer serisini üç cilde bölerek ( 5+4+4 ) nefis bir deri kaplamayla sert kapak olarak çıkarmış. Harika olmuş. Bence Tex koleksiyonerleri için güzel bir sürpriz olmuş.

(https://live.staticflickr.com/65535/53201832115_8bf1c8b0ea_b.jpg)

Tex Willer Serisi'nin bir de "Tex Willer Extra" serisi var. Yanılmıyorsam 5 sayı çıktı.
Acaba Lal Kitap 2024 yılında bu sayıları da basmayı düşünüyor mu?
Yine bu serinin yanılmıyorsam bir de "O" sayısı var. Çizgi Düşler bu sayıyı yayınlamadı.
Lal Kitap ile iletişimi olan dostlar bir zemin yoklarlar mı?