Altın Madalyon

1001 roman fuar beklemeden yayinini çikarmis. Okuyalim, paylasalim

Alıntı yapılan: rumar80 - 17 Ekim, 2010, 22:59:40
1001 roman fuar beklemeden yayinini çikarmis. Okuyalim, paylasalim

Dostum haberi nereden aldin ?

Kendi sitelerinde bile yazmiyor.

   Ilk olarak bu sabah comics almak için ugradigim Gon'da Cenk söyledi (Kafkaesk)

Gerçekten farkli ve kaliteli bir çizgiroman... Manfredini zaten yeterli bir sebeb bu seriyi takip etmek için.

Tebrikler, tebrikler, tebrikler

Bu kisa serilerle basarili olacaginiza inaniyorum.

Ersin Burak üstadimizi da unutmayalim, 3 sayinin çizime ona ait.

Darisi Demian ve Brad Barron'un basina.

  Gelecek sayi sayin Ersin burak'in ilk çizimlerini görecegiz.
  Bu arada arka kapakta Tex almanagin fuara yetisecegi belirtiliyor. 178 sayfa çizgi roman ve arastirma dosyalari seklinde 1994 almanagi ile basliyorlar.
  Almanagi olmasi gerektigi gibi basacak görülüyorlar.
  Insallah kalici olurlar. Hizla geliyorlar.
Ahh bir de HOZ kipirdansa..... :-[

1001 romani cani gönülden tebrik ediyorum. Su ana kadar gayet kaliteli isler yaptilar. "Pis Isler, Bily The Kit, Bandidos" kisacasi ne yayinlarlarsa almaya çalisiyorum. Bunda su ana kadar okuyucuya gösterdikleri saygi, yayinlari söyledikleri zamana yetistirmeleri, kaliteli baski ve uygun fiyat gibi faktörler etkili oluyor. Piyasada kalici olabilmeleri için bence bizlere is düsüyor. Maddi imkanlarim elverdigi ölçüde yayinlarini almaya çalisacagim. Insallah sonradan onlarda "yaz geldi tatil yapacagim 2 ay kitap basmiyayim, evleniyorum 3 ay çizgi roman yok, yayinevinin yeri degisiyor yayinlari erteledik" gibi mazeretlerle isi civitmazlar. Simdilik çok iyi gidiyorlar. Okuyucuyla iletisimi kesmemelerini diliyorum.

Bu özenli çalismalarindan ötürü 1001 Roman'i tebrik ediyorum. Kaliteli ve saglam adimlarla ilerlemeye devam, ayrica fiyatlar da çok iyi. Emeginize saglik...

  Kagan Türkçe konsunda endiselerine katilsam da Volto Nascosto özel isim olarak kabul edilebilir rahatlikla. Bu konuda çok tutucu olmamak lazim. Büyülü Rüzgar güzel bir çeviri evet, ama ayni mantikla kirk yillik Mister No'ya "Bay Hayir" demeye gönlün elverir mi :)

Bu konuda Oktay Sinanoglu kesinlikle okunmali.Ben Türkçeye çevirebildigimiz herseyin çevrilmesi taraftariyim."Bay Hayir" da güzel bence.Onun siki bir adam oldugunu gösteriyor.Sakli yüzde yüzünü saklamasi için bir neden oldugunu anlatmak için oldukça güzel.Ya Büyülü Rüzgar ismi sahane valla.O yüzden Dilim benim bayragimdir...

Sayet kendilerine "Birlesik Krallik" diyen adamlar karsisinda biz de "Republic of Turkiye" olmakta israr etseydik, bugün "hindi" degildik.

Peki sunu düsünebiliyor musunuz; kitabevine veya gazete bayisine gidip,

"Iyi günler; Volto Nascosto'nun - ki bu ismi ben de kapak resmine bakarak yaziyorum - yeni sayisi geldi mi?"

En iyi ihtimalle alacaginiz cevap sudur: "Buyur abi???"

Veya...

"Vallahi dün bitti!" - Yalan, haberi bile yok ama itiraf edemiyor.

"Çikti ama bize henüz ulasmadi" - O da ne ola ki?

"Henüz böyle bir duyum almadik."

Ayrica, "Bay Hayir" yerine "Bay Aksi" "Bay Huysuz" "Serseri Bey" gayet tabii ki olabilirdi...

Diye düsünüyorum.

Bu ülkede çizgi romani bilmedigi halde çizgi roman satan kaldi mi ki?
Yani gazete bayinizden alabildiginiz kaç tane yayin kaldi.
Keske tek sorun adini söyleyebilmek olsa...

Öncelikle bu guzel yeni yayin icin 1001roman'a tesekkur eder, basarilarinin devamini dilerim.

Dil konusunda ise eger bu degisikligi kapakta yapmak kolay ise ben de Turkce'den yanayimdir sahsen, Gizli Yuz gayet guzel gider, ama orjinal adiyla cikarsa da almamazlik etmem :)

Valla ismi güzel.Türk çizerimizin de güzel bi çalismasi var.Daha ne olsun.Gönül her zaman Türkçeden yana.Tam Oktay Sinanoglucuyum.O yüzden için burkuyor.Yok iron man yok spider man.Dünyanin en güzel dili bizim dersem abartmis olabilirim ama çok güzel bir dilimiz var.Su anlatima bakar  misiniz?

"Lambada titreyen alev üsüyor.Gözlerim görmüyor aklim sasiyor.Yani lamba titremesini üsümeye benzetip askin gücünü anlatmak Allahim dilimin güzelligine bazen dalip dalip aglayasim geliyor.

erdem virlan ile birlikte gölge e-dergi için manfredi ile özel bir röportaj yapmistik.
5. sayidaki röportaji okumak isteyen olursa diye linki
http://issuu.com/golgedergi/docs/golge5

Vay! Guzel röportajmis, yillar sonra elinize saglik diyeyim. Emege saygi! :)

  Kitabi yeni bitirdigim için daha önce fikirlerimi söylememistim.
Öncelikle ben eserlerin orjinal kapaklarinin basimindan ve degistirilmeden basilmasindan yanayim bu nedenle kapakta Volto Nascosto çok itici durmadi. Ama mutlaka içeride orjinal ad yerine uygun Türkçe bir ad olmali.
  Kitaba gelince bana çocuklugumuzda TRT'de seyrettigimiz kisa dizileri animsatti. Yavas yavas ilerleyen, sonra birden hizlanacak bir dizi film gibi. Yani ilk andan biraz sikilabilirsiniz ama karakterlerin çakisma ani için sabretmek iyi olabilir.
  Çizgilere gelince bence iki çizer de hiç siritmadan görevlerini yapmislar.
  Ilk notum 7, ama devamini merak etmiyor degilim.
  Sevgiler.

Volto Nascosto (Sakli Yüz) No:1

Çizgiromanlarda alisageldigimiz o hizli girisler ve hareketli sahneler yok. Ama onun yerine mükemmel bir senaryo var.
Yazar konuyu ilmik ilmik isleyerek önce alt yapiyi olusturmus. Kitaba adini veren Sakli Yüz'ü yavas yavas tanimaya basliyoruz.
Daha fazla bir sey anlatmak istemiyorum. Çünkü kitap yeni ve okunmayi bekliyor. Öyle zannediyorum ki ikinci sayi müthis olacak.
Henüz okumayanlar bozulmasin diye ayrintiya girmiyorum. Ikinci sayiyi dört gözle bekliyorum.

Tesekkürler 1001 Roman.

Bir sürü yeni yayin çikti, hangi birini alacagiz bilmiyorum. :( Buna cüzdan dayanmaz. ;D

 Sakli yüz , ya da kapaktaki adiyla Volto Nascosto adini sonuna kadar hakeden bir kahraman. Yüzünü bir maskenin ardina sakladigi yetmiyor, kendisi de ,ilk iki macera boyunca sadece 71 karede zuhur ediyor. Birakin yüzünü, kendisini görmek bile bir mesele. (71 sayfa degil kare ve evet üsenmedim saydim :)) Pek konuskan biri de degil üstelik. Ken Parker'dan falan alisigim aslinda sessiz ortamlara,ortalikta gözükmemelere ama daha ilk sayidan bu kadar mahcubiyet bir ilk sanirim. Hemen söyleyeyim bununla bir derdim yok,aksine çok sevdim.
Simdi Mister No hem kapakta hem içerde Mister No idi, Magico Vento hem kapakta hem içerde Büyülü Rüzgar, Phantom kapakta Kizilmaske olmustu ama içerde kah Kizilmaske kah Fantom kafasina göre takiliyordu. Simdi birde nurtopu gibi kapakta Volto Noscasto içeride Sakli Yüz'ümüz oldu. Tek eksigimiz kapakta Türkçe bir isimle yayinlanip içeride orijinal ismine dönen bir kahraman. Yayinevlerinden en kisa sürede böyle bir çeviri bekliyorum. Eksigimiz kalmasin. Saka bir yana keske kapakta da, en azindan alt baslik olarak, "Sakli Yüz" olsaymis.( Ama bu türkçelestirme isini geçmise dönük uygulamasinlar. Mister No'ya dokunmayin çok fena ariza çikartirim)
1001 Roman'a yeni yayinlar konusunda gösterdikleri cesaret için ve Tüyap'ta bize unutulmaz bir gün yasattiklari için ne kadar tesekkür etsem az. Ama çeviri konusunda didismeye devam.
16. sayfada Kont Ennio Ferraris Ugo'ya "Italyan cografya sirketi için Sudan'a bilimsel bir gönderi organize etmekteyim" diyor               
  60. sayfada Ugo, " Ferraris'in gönderisine bu nedenle dahil olmadim" diye bir cümle kuruyor.
  Simdi bu "gönderi" nerden çikti yahu. Ben mi yanlis biliyorum diye açtim sözlügü
Gönderi :1) Bir yerden bir yere özellikle posta ile gönderilen paket, telgraf mektup vb.. 2) Yolcu etmek ,ugurlamak.( TDK  Türkçe Sözlük)
  Birinci cümlede "..bilimsel bir gezi organize etmekteyim" ikinci cümledeyse " Ferraris'in ekibine bu nedenle dahil olmadim" demek çok zor olmasa gerek.
  Kafama takilan ikinci konu 43. sayfada Ugo ,Sakli Yüz ile ilk karsilasmasini anlatirken ; bazen tanri bazen allah kelimesini kullaniyor, böylece hem müslümanlara hem hristiyanlara hitap edebiliyor ,mealinde bir seyler söylüyor. Oysa bu ilk karsilasmada tanri kelimesi hiç geçmiyor.Simdi Manfredi gerçekten böyle mi yazmis, yoksa çevirmen bastan hepsini   "Allah" diye çevirip sonra da hiç geriye dönmemis mi bilemedim.
  Son olarak diziyi sevdim ve takip edecegim. Umar puanlama yapmis, özendim bende yapacagim. Benim notum bol. 10 üzerineden 7.5 ( bol dedigin 0.5 puan mi  demeyin sakin önemli ) Eger çeviriye biraz daha özen gösterirlerse gönül rahatligiyla 8 olur :)
 
 

Kapak ismi bencede kalmali. Orjinal sekli daha göze hos geliyor. Üstad Ersin Burak'in çizimlerinide merak ediyorum.

Alıntı yapılan: 1001roman - 18 Kasım, 2010, 11:56:59
Sanirim bir çözüm yolu var arkadaslar,
Dizi sonuna kadar orijinal ismiyle gitsin.Daha önceden duyurdugumuz gibi 2.,,4.6. ve 7.ciltlerle beraber verecegimiz kapaklarda Türkçe isim yer alsin.
Ne dersiniz ?

Bu düsünce bence de en iyisi.

    Okuduguma pisman oldugum ender yayinlardan biri oldu benim için...Hani,güzel bir yemek yersiniz ama karniniz doymaz,dahasini istersiniz ya,aynen o duruma geldim...Zekice laf göndermeleri,sabirli ve saglam kurgusuyla beni benden aldi...Demek ki bundan sonra çikacak herhangi bir Manfredi eserini gözüm kapali alabilirmisim dedirtti,beklentimi fazlasiyla karsiladi...Yeni sayilari merakla bekliyorum...

    O zaman imkanin olursa (eger hala okumadiysan) Büyülü rüzgari oku

    Ayni zamanda çok siki bir Büyülü Rüzgar okuruyumdur Riza abi:)Darisi,henüz yazilmamis Manfredi öykülerinin basina...Yanlis hatirlamiyorsam Manfredi'nin tasarladigi yeni bir Volto Nascosto mini serisi var sanirim Sangay'da geçecek olan...Ya Altin Madalyon forumda,ya da netteki baska bir kaynakta okumustum,tam animsayamadim...Neyse,önce tabagimizdakini bir bitirelim de...:)

Biraz önce Volto Nascosto'nun 1. cildini bitirdim. Çok begendim. Simdiden 2. cildini merakla bekliyorum. Iç kapakta yayinin 2 ayda bir çikacagi, 1. cildin Ekim 2010 da çiktigi belirtildigine göre 2. cildi çok yakinda çikacak. Bu arada adi türkçe olsa daha güzel olurdu.

    Ikinci sayi Ocak ayina yetisecek diye duydum.

Ocak ayina bir sey kalmadi. Volto Nascosto beklenmeye deger bir çr dir.

  Altan'dan aldığım bilgiye göre 10 Ocak haftasında ikinci kitap piyasada olacakmış.

2. cilt Aşk ve Ölüm çıkmış durumda. Gözümüz aydın.

Volto Nascosto 2. ciltte umduğum heyecan ve hareketliliği bulamadım. Oysa çizgiromanda Saklı Yüz'ün daha fazla yer alacağını zannediyordum. Saklı Yüz konuk sanatçı gibi, bir görünüp bir kayboluyor.
Amba Alagı isimli maceraya geldiğimde itiraf etmeliyim ki tarihi Türk çizgiromanı okumaya başlıyorum zannettim. Ersin Burak bizde böyle bir kanı oluşturmuş. Onun çizgileriyle yabancı bir çr okumak güzeldi doğrusu.
Saklı Yüz'ün neyin nesi olduğunu 3. ciltte öğrenmek umuduyla...

Üçüncü ciltten haberi olan varmı? 20 nisanda raflarda olacağı söyleniyordu fakat kimseden ses çıkmadı gecikecek mi acaba.

Volto Nascosto 3 geldiii. 2.Sayısını Diso çizmiş.Harika.

Volto Nascosto 3.cilde ait kapak çizimi güzel görünüyor.
Açıkçası Diso çizimi macerasınıda merak ediyorum.

Bu kapak bana İstanbul'un fethi portresini hatırlattı.

(http://www.ikmalistasyonu.com/img/p/254-320-large.jpg)

(http://www.istanbulsanatgalerisi.com/images/constantb01.jpg)

Atın duruşu bile aynı.
Fakat bu resimdeki gibi cesetlerin üzerinden geçilerek İstanbul'a girilmemiştir.

Benjamin Constant'in tablosu bu Sami Abi.Biz fethi daha çok şu tablolar ile hatırlarız..

(http://www.varbak.com/galeri/istanbulun-fatihi-b3084.jpg)

3. sayının fiyatı 11 Lira İkmal İstasyonu'nda.İlk iki sayıyı ise 12,5Tl.'ye satıyorlar. ???
Diğerlerine zam yapmışlar,Volto'ya indirim.Satış stratejisi mi acaba? ::)

Anlayabilene aşk olsun abi:)

Bu arada Engin abi kusura bakma sorduğun soruyu dün gördüm.Taaaa geçen ay yazmışsın Rom'un son sayısını son sayfasında ne yazıyor yarın sana yazacam.Geç gördüm artık kusur oldu.

3. cildi okudum.

Şu ana kadarki en iyi cilt diyebilirim.

Çizimler çok iyi, ikinci macerayı çizen Roberto Diso Volto'ya çok yakışmış.

Siyasi, tarihi konular her zaman ilginçtir.

Güzel bir senaryo ile çok iyi bir sonuç ortaya çıkmış.

sevgili hasan'ın tavsiyesi ile aldığım Volto Nascosto 'un 1.kitabını bitirdim saklı yüz ilginç bir karakter ayrıca dinler arası konuşmalarda güzel yansımış hikayeye.Siyasi, tarihi konular çok severim ve bu hikaye beni saracak gibi.Seneryoda güzel çizimlerde 1001 roman'ı tebrik ediyorum.Yalnız çeviri konusunda biraz daha özen göstermelerinide rica ediyorum.

Volto'da konu olarak güzel mekanlar ve tarihsel olaylar seçilmiş.
Konular ilerledikçe kitabın okuma keyfide artıyor. Ayrıca ek olarak dağıtılan kartalarınıda çok beğendim. Güzel bir arşiv seri olacak gibi görünüyor.

ikinci kitapta bitti aşk bu olsa gerek aşk için neler yapılıyor bu hikayede onu gördük

Burak beyin çizimleri ilk dakkalar alışmakta zorlansamda ilerleyen sayfalarda hoşuma gitti hikaye gittikçe ilginçleşiyor

Çizimler ve hikaye bölümler ilerledikçe güzelleşiyor, bakalım 4.cilt te bu güzellikler artarak devam edecekmi?

    Limited serileri bitmeden okumamayı planlıyordum ama kalan dört sayıyı daha ne kadar bekleyeceğimizi bilemediğim için sonunda üç sayıyı birden okudum.
    Tarihi bir dönem içinde yolları kesişen insanların öyküsü. Kahraman Ugo gibi görünse de şu an için geri planda. Sanırım arkadaşını bulmak için Afrika'ya geri dönecek ve gizli yüzle tekrar karşılaşacak. Güzel bir öykü. Çok iyi bir yazar.
   Teşekkürler 1001 roman

Teğmen in kaleyi savunurken tatktikleri ve kaleyi savunan askerlerin azmi güzel bir hikaye oluşturmuş ama bazı yerlerden araklanmış sahnelerde yoktu değil ikinci hikaye daha çok hoşuma gitti özellikle saklı yüz ile teğmen in karşılaşmaları çok güzeldi DISO nun çizimlerine çok hoşuma gitti. Bende sevgili rumar gibi düşünüyorum Ugo arkada gözüksede hikayenin baş kahramanlarından biri bencede teğmeni kurtarmak için bencede afrikaya döneck ve saklı yüz ile konuşarak teğmen ve Ugo nun düşünceleri değişecek hikayede değişik bir atmosfere girecek bu tabi benim fikrim

Bir problem olmaz ise 1001 roman yayınlarından Volto Nascosto 4. sayı, Caravan2 ve Brendon2 nolu ciltler ile bu ay'ın ortalarında çıkması bekleniyor.
Bakalım afrikaya tekrar dönüş olacakmı, gizli yüz ve diğerleri maceraya  yeni süprizler katacakmı.  8)

Binbir Roman'ın yeni fumettileri iyi tuttu. İnşallah nazar değmez ve düzenli yayıncılık anlayışıyla yayınlar devam eder.

4. sayı satışta

(http://i1106.hizliresim.com/2011/6/18/3074.jpg)

Alıntı yapılan: hanac - 18 Haziran, 2011, 10:08:37
4. sayı satışta

(http://i1106.hizliresim.com/2011/6/18/3074.jpg)

bu iyi oldu böylece maceranın devamınıda okumaya devam edeceğiz teşekkürler 1001 roman

kitabı bugün aldık okuyunca yorumumuzu yaparız Fuat bey iç kapakları dağıtacakmısınız?

Bugün aldım ve toplantı dönüşü yolculuğumda (3 saat sürüyor  ;D kolay değil tabi, anadolu nireee avrupa nire  ;D ) okuyup bitirmiş oldum. Hikaye gittikçe ilginçleşmeye başladı ve en heyecanlı yerinde kitap bitti. Beklemek zor olacak bu sefer.

    Dördüncü sayıyı okumayı bitirdim. Tahmin ettiğimiz üzere Ugo Afrika'ya geri dönüyor. Karşılıksız bir aşk ve o aşk için yapılan fedakârlıklar. Gizli yüz ile esas karşılaşma ve sonrasını merakla bekliyorum.
   İlk macerayı Martin Mystere'in bir kaç macerasını ve Dylan Dog/Martin Mystere özel sayılarını çizen Giovanni Freghieri çizmiş. Tanıdık bir isim ile tekrar buluşma.
   Kitabın kapak sayfasını okumayı unutmayın arkadaşlar. Fuat Bey kapakta "sevilen ve takip edilen forum Altın Madalyon" diyerek bize de göndermede bulunmuş.
   Sona üç sayı (6 macera) kalırken, en kısa zamanda tamamlamayı bekliyoruz.
   İyi okumalar

4.kitp şimdi bitti işler iyice kızışmaya başladı Ugo  ve saklı yüzün karşılaşmasını merak ediyorum çizimler çok hoşuma gitti. Teğmen in karşılıksız aşk için verdiği cevap beklediğim gibiydi savaş tantanları duymaya başladım 5.kitap temmuzda da çok beklemeyeceğim Hemen hoz örümcek adam 2.kitabıma başlayayım daha okunacak kitaplar var :)

Ugo, Saklı Yüz'e yaklaştıkça heyecan artıyor. Fakat şu çatlak Matilde'nin varlığını anlayabilmiş değilim. Sanıyorum yazarımız mevzuyu uzatmak için bu karaktere ihtiyaç duymuş. 5. cildi iple çekiyorum.

Alıntı yapılan: s.b - 26 Haziran, 2011, 20:53:40
Ugo, Saklı Yüz'e yaklaştıkça heyecan artıyor. Fakat şu çatlak Matilde'nin varlığını anlayabilmiş değilim. Sanıyorum yazarımız mevzuyu uzatmak için bu karaktere ihtiyaç duymuş. 5. cildi iple çekiyorum.

Aynen bencede gereksiz bir karakter ama boşluğu dolduruyor yoksa teğmen in iplediği yok onu saklı yüzün iyice ağırlığını koymasını bekliyroum hikayenin devamında Ugo'nun iyice hikayede ağırlığı olacak gibi

   Matilde'i bu kadar kolay kenara atmayın. Matilde'in şu anki varlığı aşk üçgeni (hatta dörtgeni) içinde Ugo'nun Afrika'ya yani yaralı yüze dönmesini sağlamak. Kaderin (ya da yazarın) ördüğü ağın bir parçası o.

(http://www.libellus.hr/controls/imgSizerStrip.aspx?img=408&w=0&h=0)   (http://www.libellus.hr/controls/imgSizerStrip.aspx?img=407&w=0&h=0)

Slovenya'da yayınlanan bu iki kapak çok hoşuma gitti

Orjinal kapaklardan iyiymiş  ;D

Alıntı yapılan: hennessy - 03 Temmuz, 2011, 08:26:19
Almanya da yayınlanan bu iki kapak çok hoşuma gitti

Kapaklar almanca değil Murat.

Slovenya'da yayınlanan kapaklar bunlar.

Alıntı yapılan: hanac - 03 Temmuz, 2011, 10:26:15

Alıntı yapılan: hennessy - 03 Temmuz, 2011, 08:26:19
Almanya da yayınlanan bu iki kapak çok hoşuma gitti

Kapaklar almanca değil Murat.

Slovenya'da yayınlanan kapaklar bunlar.

özür hemen düzeltiyorum ama çok hoşuma gitti :)

Kapakları bende beğendim, orjinalleri araqtmıyorlar...

Fuat bey çeviri bittimi 5.kitap ne zaman geliyor?

Maalesef bitmedi dostum.Taşınma ile uğraşmaktan pek de ilgilenemedim.
Bu hafta hızlandırırım.
Selamlar

Alıntı yapılan: 1001roman - 02 Ağustos, 2011, 09:47:41
Maalesef bitmedi dostum.Taşınma ile uğraşmaktan pek de ilgilenemedim.
Bu hafta hızlandırırım.
Selamlar

Taşımma bitti ise Fuat bey hızlandırırsanız çok sevinirim Saklı yüz ün en heyecanlı yerinde kaldık....

9.maceranın kapağına hayran kaldım inşallah fuat bey bu kapakla basar

(http://3.bp.blogspot.com/_3wzos2vlQPo/SGD1zAHARmI/AAAAAAAAAUU/BlHrlmdycS0/s400/VOLTO+NASCOSTO+9.jpg)

10.kapak da fena sayılmaz

(http://static.blogo.it/comicsblog/vol_10.jpg)

Sayın Fuat bey Volto ay sonuna yetişir demiştiniz son durum nedir?

Selamlar,
Dün Volto'nun 10.sayı tercümesi geldi ( 9 zaten vardı ) yarın da Mert geliyor mecburen Eylül ayında çıkacak.Bu arada bir konuda dertleşelim sizlerle.Bildiğiniz gibi LAL,OĞLAK ve HOZ yayınevleri ile ilgili disiplinli yayıncılıkları konusunda kendilerini örnek aldığımı ve tebrik ettiğimi yayınlarımızın içine bile yazmıştım.
Şimdi yazacaklarım sizlerin yanlış anlamasına sebep olabilir ama olsun yine de yazacağım.
Yukarıda belirttiğim yayınevlerine tabiiki teşekkür edelim ama şu "ve çok önemli " konuyu da atlamayalım lütfen.Teksas,Tommiks,Tex,Zagor,Martin Mystere ve Mister NO'yu babam da yayınlar ve disiplinli yayınlar arkadaşlar.Kaç sattığı/satacağı önceden belli olan,çizgiroman satış noktalarına bile teslimde nakit şeklinde dağıtılan bir kitabı tabii ki disiplinli yayınlarsınız aksini yaparsanız zaten ticari olarak aptalsınızdır.
Bana göre disiplin oskarları herşey ve her şarta rağmen hatta topallayarak bile olsa çizgi romanları yayınlayan 1001roman,Marmara çizgi,Prestij ve Gerekli Şeyler'in hakkıdır.Adı sanı duyulmamış kahramanları hem de ciddi telifler ödeyerek yayınlayan bu firmaların yayın periyodlarını eleştirirken insaf kurallarını işletmek lazım bance.
Bugün Türkçe olarak Greystorm,Volto Nascosto,Berlin,Bone,Johnny Hazard...v.s satın alıp okuyabiliyorsak bunu çizgi romana ciddi olarak gönül vermiş bu arkadaşlara borçluyuz diye düşünüyorum.
Bugün hepimizin kutladığı ve teşekkür ettiği HOZ,Spiderman'ı neden bıraktı sizce ?

Kalın sağlıcakla
Fuat AKTÜRE

   Sevgili Fuat Bey,
   Yazınızı okurken yaptığınız tespite katıldığımı söyleyebilirim. Gerçekten Zagor, Tex vs eski dostlar bugün hala düzenli bir okuyucu kitlesine sahiptir ve alıcısı vardır. Bu nedenle de Lal'i takdir ettiğim tek çizgi roman Büyülü rüzgardır. Nathan Never'a ne olduğu, Dampyr için neler yaptığımızı bilmeyen yok. Düzenli yayından bahsedilecekse bunlar unutulmamalı.
   Diğer dost yayınevlerine gelince....
   Demirbaş yayıncılığın eserlerini almadığım için onun hakkında yorum yapma hakkını da kendimde bulamıyorum.
   Prestij yayınları elindeki bir kitap ve dergi ile ite kazka ilerlemekte. O nedenle mazur görülebilir.
   Yıllardan beri tanıdığım ve gerek Türkçe gerekse İngilizce çizgi roman alışverişi yaptığım Gerekli şeyleri çok sevmemle birlikte üzerindeki belirsizlik örtüsü bir türlü güvenle aralanamadı.
   JBC Star wars aşkımı azdırdı ama umarım sorunlarını çözmüştür de daha düzenli olabilir.
   Marmara ciddi kaliteli yayınlara sahip ama hangisi ne zaman yayınlanacak belli değil.
   Size gelince, bu forumla en fazla bağlantı kuran, iletişime geçen sizsiniz. (Ertan ve İlke de sağolsunlar katılıyorlar) Böylece birebir soru sorup cevap alabiliyoruz.
   Sizlerden istediğimiz şey çok basit: Eski günlerdeki gibi her ay herşeyi yayınlayın demiyoruz. Önümüzü görmek tek dileğimiz. Örnek olarak "4 ayda bir düzenli Brendon yayınlanacak" Bu cümle hem sizi hem de okur olarak bizi bağlar. Biliriz ki yılda üç kere Brendon okuyabileceğiz. Bir kaç sayı aldığımız bir yayının bir daha yayınlanmaması ya da ne zaman yayınlanacağını bilememek insanda soru işaretleri uyandırıyor.
   Sevgili Marmara grubundan örnek vereyim. Sizin de yazdığınız Berlin. Tamam bu dergi zaten iki sayı çıkmış. Son sayı da bu sene çıkacak. Bu konuda birebir görüşme olmadan kimsenin haberi olmuyor. O zaman da insanlar bu nedir? Bir daha çıkacak mı? One-shot mı? diye sorularla alıp almama arasında kalıyor ve genellikle almıyor. Ama dense bu seri yılda bir düzenli çıkacaktır. Birileri önünü görebilir plan yapabilir.
   Klasik dostlar dışında farklı tatlar kazandıran sizleri teşekkür ve takdir etmek gerek haklısınız, ama bizim de duygularımız unutmayın
   Sevgiler

1) Gerçekten HOZ neden Spider man'i bıraktı? Ya da neden herşeyi bıraktı? Sakın Judas var demeyin de...
2) Yeri değil ama Nathan Never'a yazık olmuyor mu (Tamam bazı dostların dediği gibi sallamaya başladım gene ama...)

Umar abinin dediklerinin altına imzamı atarım yayınevleri sıkıntıları var işleri kolay değil onun için elindeki serileri tamamlamadan yada bir seviyeye getirmeden başka kitaplar basıp iyice işi zora sokmadan alıcılarınıda düşünmeli ben bu işe yeni başlamama rağmen benim bile elimde yarım kalmış seri olması çok üzücü. Aynen umar abinin dediği gibi yayınlanacak serilerin bir peridiyotu olmalı su seri 2 ayda bir basılacak denmeli ve insanlarda ona göre bilgilendirilmeli. Lal tamam elinde garanti seriyi basıyor ama en azından gönlümüzde taht kuran marmara 1001 romanında elindeki eserleri onlar kadar zamanında basmalı bencede. Bugün greystorm caravan brendon MMNN nin ve örümcek adam ile yürüyen ölülerin yayınevlerini üzmediği düşünmekteyim yanılmıyorumdir inşallah onlarda okuyucusu ile zamanında buluşur ise çok sevindirici olur.Hoz un örümceği bırakması bildiğim kadarı ile kağıt masrafı hoz u kurtarmadı çünkü marmara örümceği aynı boyutta basmadı iki katı maliyetin arttığı söyleniyor. Belki hoz onun için örümcek adamı istediğim gibi basamıyor ve beni kurtarmıyor ise bende basmam dedi.Şunuda eklemek istiyorum sayın Fuat bey çabalarınızı takdir ediyoruz ama bizlerede alıştırdığınız kahramanları soğutmadan okutmanızı diliyoruz sadece

Saygılarımla

  Temel olarak , ben de Umar gibi , Fuat Bey'in söylediklerine hak versem de sorunun  daha büyük olduğunu düşünüyorum.  Evet Zagor , Tex , Mister No , Martin vs , hepsi eski dostlar. Tommiks Teksas zaten türe adını vermiş, ülkeye çizgi romanı sevdirmiş kahramanlar. Satışları daha kolaydır muhakkak. Yine de daha geçenlerde Batuhan Cantürk Mister NO'nun anca kendini kurtardığından bahsetti.  Koskoca Mister No. Şaka gibi.  Yine eski dostlardan Ken Parker'in hali ortada. Satışlar iyi olsa , bu adamlar ticari olarak aptal olmadığına göre, düzenli yayınlarlar.  Kendi adıma yeni seri Martin'in de öyle ahım şahım satış yaptığını düşünmüyorum. ( Maceralar o kadar kötü ki , forever diyecek hal kalmıyor adamda.).

Çizgi Roman piyasası hareketlenip , yeni dostlarla tanışmaya başlayınca , eski sağlam kaleler bile çatırdamaya başlıyor demek ki. 5-10 bin kişiyle bu iş dönmüyor. Popüler kültür ürünü olan çizgi romanı tekrar popüler hale getirmek , okur sayısını arttırmak gerekiyor. Burada da görev başta yayınevlerine ve Fuat Aktüre'nin başkanlığını yaptığı çizgi roman derneğine düşüyor.

  Ve evet Nathan ve Dampyr'e çok ama çok  yazık oluyor. :(  ( yani "sallamaya" devam Umar.  :) )

Forumda açılan başlıklar nedense alakasızda olsa bir süre sonra mutlaka çizgiroman piyasasının sorunlarının ve düzensiz yayıncılığın tartışıldığı konular haline geliyor.  :( Bununla birlikte Fuat Bey, disiplin oscarlarının Marmara Çizgi, Gerekli Şeyler yayınevleri gibi yayıncılara verilmesi gerektiğini gerekçeleriyle açıklamış ama gerekçesi ne olursa olsun, Barbar Conan'ın Vahşi Kılıcı kitabının 3 ncü sayısı yayınlanalı 1 seneyi geçti, hala bu hafta çıkıyor ay sonuna çıkıyor gibi 4 ncü sayı için net bir tarih verilemiyorsa ben buna disiplinli yayıncılık falan diyemem.

Ben Volto istiyorummmm Fuat bey :)

Volto 5. sayı bügün Kadıköy'e dağıtıma verildi.

aldık arşivimize ekledik okuyunca yorumlarımızı yaparız

Ön sözü okudum Volto bitince de kutusu çıkacakmış, iyi bir kutu olur inşallah bu sefer.

Bu arada heyecanlandım maskenin sırrı bu kitapta açıklanacakmış.

Spolier içerir

kitabı bitirdim ilk bölüm savaş alanında ikinci bölüm ise dialok ağırlıklı geçiyor bülent bey'in çizimlerine bir türlü alışamadım saklı yüzü çizmesi hoşuma gitmedi ama son sayfada artık saklı yüzün kim olduğunu öğreneceğiz bakalım cennetin krallaığındaki kral ile saklı yüzün arasındaki bağı çözebilecekmisiniz sanki saklı yüz cennetin krallığındaki cüzlanlı karakterin bire bir kopyası sizde öyle düşünüyormusunuz?

Sayın Fuat bey'i tekrar tebrik etmek istiyorum Grystorm'dan sonra en sevdiğim ikinci seri olan Volto'yu da sonunda bitirdi.Alıp arşivimize koyduk dört gözle finalini merak ediyorum okuyunca yazarım.

[IMG]http://img685.imageshack.us/img685/7848/23012012165s.jpg[/img] (http://imageshack.us/photo/my-images/685/23012012165s.jpg/)

[IMG]http://img692.imageshack.us/img692/4272/23012012166.jpg[/img] (http://imageshack.us/photo/my-images/692/23012012166.jpg/)

Nasıl yani 2 sayı birden mi çıktı ?

Helal olsun vallahi.

Alıntı yapılan: hanac - 23 Ocak, 2012, 20:24:09
Nasıl yani 2 sayı birden mi çıktı ?

Helal olsun vallahi.

Karizmatik adminim aynen öyle görünce şaşırdım :)

ooo süper! 2 sayı birarada çıkarmışlar. Helal olsun 1001 Roman'a.

Alıntı yapılan: hennessy - 23 Ocak, 2012, 19:55:47
Sayın Fuat bey'i tekrar tebrik etmek istiyorum Grystorm'dan sonra en sevdiğim ikinci seri olan Volto'yu da sonunda bitirdi.Alıp arşivimize koyduk dört gözle finalini merak ediyorum okuyunca yazarım.

[IMG]http://img685.imageshack.us/img685/7848/23012012165s.jpg[/img] (http://imageshack.us/photo/my-images/685/23012012165s.jpg/)

[IMG]http://img692.imageshack.us/img692/4272/23012012166.jpg[/img] (http://imageshack.us/photo/my-images/692/23012012166.jpg/)

murat ım nerden aldın onları soyle bakım ???    ;D  ;D

İlyasım dükkanda durduğun yokki :)

muratım saglık için spor a gidiyorum herkesede tavsıye ederım

volto 6-7 satışta mı?

Alıntı yapılan: altay1944 - 23 Ocak, 2012, 22:15:11
volto 6-7 satışta mı?

evet bugün çıktı.

Böylece bu seri de bitmiş oldu.

Greystorm, Caravan ve Volto hepsi bitti.

1001 Roman'a teşekkürler.

Kerry'de yarım kalmasın, onu da bitirelim lütfen.

TESEKKURLER 1001 ROMAN.
JULIA YI BEKLIYORUZ.
KOLAY GELSIN

Alıntı yapılan: hanac - 24 Ocak, 2012, 09:16:35
Böylece bu seri de bitmiş oldu.

Greystorm, Caravan ve Volto hepsi bitti.

1001 Roman'a teşekkürler.

Kerry'de yarım kalmasın, onu da bitirelim lütfen.

Elindeki tüm limited serileri başarıyla yayınlayan ve bitiren 1001 romana ve Fuat Beye teşekkürler.
Ama burada kalmayalım. Yeni yayınlar bekliyoruz.

Alıntı yapılan: hanac - 24 Ocak, 2012, 09:16:35
Böylece bu seri de bitmiş oldu.

Greystorm, Caravan ve Volto hepsi bitti.

1001 Roman'a teşekkürler.

Kerry'de yarım kalmasın, onu da bitirelim lütfen.

1001 romandan yenilik yapıp renkli yayınlara geçmesini istiyoruz.ilk örnek Lary Yuma olabilir mesela....... 8) ;) :)

Spolier

Ugo sonunda Teğmeni kurtarıyor.Bir dost için elinden geleni yapıyor.Bol diyologlu bir hikaye.kraliçenin pazarlıklarıda cabası.Tempo yavvaş idi sıkıcı değil ama.Saklı yüz artık savaşmaktan bıkmış bir havada idi artık bu maskeden kurtulup çölün kumlarına kendini bırakmak istiyor.Ugo ile teğmen evine dönerken birden gemide saklı yüzü görürler ama hayalmi gördüklerini anlayamazlar.Gemiyi aramalarına rağmen onu bulamazlar ilginç bitti şimdi 7.kitaba başlayacağım.

Evet hikaye sonunda bitti sanırım Bonelli kısa serilerinde bitmeyen bir son ile bitirmek istiyor.Hani birgün tekrar canlandırırız diye.Greystorm'un sonunda da olduğu gibi Volto'nun sonunda da karakter birgün tekrar geri dönecekmiş gib ibir final oldu.Evet bir hikaye daha son buldu ama bence daha iyi bir finali hak ediyordu.

Shangai Devil'de Ugo Saklı Yüz'ün maskesi ile maceralara Shangai'da devam ediyor. 1001'den bekliyoruz...

Alıntı yapılan: Kerimoğlu - 01 Şubat, 2012, 17:01:07
Shangai Devil'de Ugo Saklı Yüz'ün maskesi ile maceralara Shangai'da devam ediyor. 1001'den bekliyoruz...

evet devamı o seri 1001 roman bu seriyede el atarsa seviniriz.... 8) ;)

bir kitabın fiyatı 18 lira olmuş ...................!

Serinin tamamlanmasi ile birlikte ben de Saklı Yüz'ü okumaya başladım. Şu an 3. ciltteyim konu güzel ilerliyor ve Saklı Yüz'ün yüzünü acaip merak ediyorum. İlk 2 cilde nazaran bu ciltte Ugo epey bir geri planda kalmış ve bu ciltteki çizimleri pek beğenmedim. Ne kadar uğraşsamda Diso'nun çizimlerine bir türlü ısınamadım, özellikle benim gibi Mister No seven biri için gerçekten olumsuz bir durum.

  Volto Nascosto'nun çevirmeni Neslihan Gökçeer 'in diliyle problemim var. Açıkçası bazı cümleleri anlamakta zorlanıyorum , hatta anlayamıyorum.  Bu sadece çevirmenle ilgili bir durum değil tabii. Editoryal işlerin eksikliğinden kaynaklanıyor biraz da. Beşinci cildin ikinci macerasında bayrağı Fatih Okta alıyor ve hemen farkediyor. Keşke ilk ciltten itibaren Fatih Okta çevirseymiş bu diziyi.

   Dün gece seriyi bitirdim.
  1) Sonunu beğendim. Hiçbir şey askıda bırakılmamış. Sonuçlandırılmış.
  2) Shangai Devil'in yazılacağı o zamandan düşünülüyormuş belli. Ugo'nun babasının Çin'e gideceğinden bahsedilmiş.
  3) Sakin kafa ile düşününce 1001 romanın limited serileri içinde en düzgün ve kaliteli olanının bu olduğunu düşünmeye başladım. Greystormkarizmatik bir karakter ve Jules Verne'i anmak için çok iyiydi, ama bu öykü bence onun da önünde.
  4) Son olarak bir kez daha böyle güzel yayınları basan Fuat Bey ve 1001 roman ekibine teşekkür ederim. Bizi bunlara alıştırdınız. Yarıda bırakamazsınız.

Alıntı yapılan: rumar80 - 15 Mart, 2012, 08:07:29
   Dün gece seriyi bitirdim.
  1) Sonunu beğendim. Hiçbir şey askıda bırakılmamış. Sonuçlandırılmış.
  2) Shangai Devil'in yazılacağı o zamandan düşünülüyormuş belli. Ugo'nun babasının Çin'e gideceğinden bahsedilmiş.
  3) Sakin kafa ile düşününce 1001 romanın limited serileri içinde en düzgün ve kaliteli olanının bu olduğunu düşünmeye başladım. Greystormkarizmatik bir karakter ve Jules Verne'i anmak için çok iyiydi, ama bu öykü bence onun da önünde.
  4) Son olarak bir kez daha böyle güzel yayınları basan Fuat Bey ve 1001 roman ekibine teşekkür ederim. Bizi bunlara alıştırdınız. Yarıda bırakamazsınız.

Aynı şeyleri ben yazacaktım. Kesinlikle katılıyorum.

Alıntı yapılan: ErenKoyunoglu - 15 Mart, 2012, 16:27:16

Alıntı yapılan: rumar80 - 15 Mart, 2012, 08:07:29
   Dün gece seriyi bitirdim.
  1) Sonunu beğendim. Hiçbir şey askıda bırakılmamış. Sonuçlandırılmış.
  2) Shangai Devil'in yazılacağı o zamandan düşünülüyormuş belli. Ugo'nun babasının Çin'e gideceğinden bahsedilmiş.
  3) Sakin kafa ile düşününce 1001 romanın limited serileri içinde en düzgün ve kaliteli olanının bu olduğunu düşünmeye başladım. Greystormkarizmatik bir karakter ve Jules Verne'i anmak için çok iyiydi, ama bu öykü bence onun da önünde.
  4) Son olarak bir kez daha böyle güzel yayınları basan Fuat Bey ve 1001 roman ekibine teşekkür ederim. Bizi bunlara alıştırdınız. Yarıda bırakamazsınız.

Aynı şeyleri ben yazacaktım. Kesinlikle katılıyorum.

o zaman ben de itkileniyor ve alıyorum   :D

Volto Nascostoyu başarıyla tamamlayan Fuat Beyden uzun süredir ses seda yok Nerde Julia 3.Cilt çıkıyor dediler.hevesimiz kursağımızda kaldı..... ???

   Altan bu hafta gelecek diyor.

Alıntı yapılan: rumar80 - 15 Mart, 2012, 19:57:45
   Altan bu hafta gelecek diyor.

Sert kapak olanı da mı acaba?

Alıntı yapılan: pizagor - 15 Mart, 2012, 20:02:14

Alıntı yapılan: rumar80 - 15 Mart, 2012, 19:57:45
   Altan bu hafta gelecek diyor.

Sert kapak olanı da mı acaba?

Sadece Julia dedi...

Altın Madalyon "ÇİZGİROMANDA 2011'İN EN İYİLERİ" seçiminde;

Volto Nascosto, "En İyi Mini Seri" dalında 2010 seçimlerinde olduğu gibi yeniden ikinci seçilmiştir.

(http://b1203.hizliresim.com/v/l/3nfgr.jpg)

Seriyi dün gece bitirdim,

Şunu söyleyebilirim, seriyi çok iyi bitirdiler.

Greystorm ve Caravan'daki gibi değil, kafalarda soru işareti bırakmayacak şekilde bitirdiler.

Tekrar düşününce ne kadar sağlam senaryosu olduğunu anlıyorsunuz, yıllara yayılan bir hikaye.

Bir kaç yıl sonra kesinlikle baştan sona tekrar okunmalı.

Ugo, Vittorio ve Matilde'li bir aşk üçgeni, Habeşistan'da yaşanılan maceralar ve Gizli Yüz.

Konu İtalyan tarihi ile ilgili olduğu için bizde sevilmemiş olabilir.

Araştırmadım ama bir çok karakterin  o dönemde gerçekten yaşadığına eminim.

Ersin Burak da 3 macera ile katılmış bu mini seriye ama bana sorarsanız üstadın çizimleri ile italyanların arasında keskin bir fark var. Biri diğerinden iyidir demiyorum, çizim tarzı olarak. İki ayrı ekol olmuş, pek gitmemiş.

Ugo çok sağlam bir karakter; dürüst, fedakar, cesur, akıllı.

Kendini Matilde için feda ediyor, Sangay Şeytanı ile maceralarına devam ettiğini duyuyoruz.  :)

Eminim bizde de yayınlanacaktır.

İlk defa bir Bonelli karakterinin büyüdüğüne, yaşlandığına tanık oluyoruz.

Bonelli gibi hantal bir yayınevi için radikal bir değişim.  :)

Seriyi bitirdim ve genel olarak beğendiğimi söyleyebilirim.

Romada geçen sahnelerde özellikle Matildenin tüm gözüktüğü tüm karelerde biraz sıkıcıydı.
Matilde ile olan aşk üçgenin bu kadar üstüne durulmasını beğenmedim.

Etiyopya bölümleri çok güzeldi ve temposu yüksekti. Saklı yüzü çok iyi göstermişler. Ben okurken o kahramanlığını hissettim.
Fakat serinin adını veren Saklı Yüz biraz daha fazla gözükebilirdi.

Sonuna gelirsek havada kalan bir şey olmamış. Her olay sonlandırılmış. Son bölümde de Saklı Yüzle alakalı çok güzel bir ters köşe var.
Saklı Yüzün kimliği çok şaşırtıcı bir şekilde ortaya çıkıyor.  :P

1. cildi sipariş ettim idefix'ten. 2. cilt ise Pandora'da var. 3. cildi ne İdefix'te ne d&r'da ne de Pandora'da bulabildim... 3. cildi bulabileceğim online bir site verebilecek olan var mı?

Alıntı yapılan: Ralph - 10 Nisan, 2014, 01:00:34
1. cildi sipariş ettim idefix'ten. 2. cilt ise Pandora'da var. 3. cildi ne İdefix'te ne d&r'da ne de Pandora'da bulabildim... 3. cildi bulabileceğim online bir site verebilecek olan var mı?

Gittigidiyor'dan bulabilirsiniz.

Alıntı yapılan: Ralph - 10 Nisan, 2014, 01:00:34
1. cildi sipariş ettim idefix'ten. 2. cilt ise Pandora'da var. 3. cildi ne İdefix'te ne d&r'da ne de Pandora'da bulabildim... 3. cildi bulabileceğim online bir site verebilecek olan var mı?

Kadıköydeki sahaf arkadaşlar size gönderir.

Forumdaki nickleri ile;

İlyas Erkul - Büyülü Çizgi

essegesse - Altan Gürdal / Gerekli Şeyler

darkwood - Mesut Korkmaz / Kuzgun

hacibabs - Tayfun Alemdağ / Meraklı Çizgi

Alıntı yapılan: hanac - 10 Nisan, 2014, 08:48:06
Kadıköydeki sahaf arkadaşlar size gönderir.

Forumdaki nickleri ile;

İlyas Erkul - Büyülü Çizgi

essegesse - Altan Gürdal / Gerekli Şeyler

darkwood - Mesut Korkmaz / Kuzgun

hacibabs - Tayfun Alemdağ / Meraklı Çizgi

Çok teşekkür ederim. İlk iki cildi okuduktan sonra arkadaşlardan birine ulaşırım. Çok makbule geçer inanın ki..

Sonunda seriyi bitirdim! Özellikle 2. ve 3. ciltte sıkılmadım desem yalan olur fakat sıkıcı, önemsemediğim her ayrıntı tokat gibi yüzüme çarptı son 2 ciltte. Uzun süredir bir çizgi romanda bu kadar derin karakterler görmemiştim. Şöyle söyleyeyim Vittorio, Matilde, Saklı Yüz, Ugo Pastore. Bu 4 karakterin her birinden en az 40 sayılık harika bir çizgi roman çıkardı. O kadar güzel kurgulanmışlar. Manfredi Düğümleri çok güzel atmış, çözülürken muhteşem bir keyif aldım. Shangai Devil'i sipariş ediyorum hemen, herkese tavsiye ediyorum, bir başyapıttı bu seri.

Manfredi varsa derinlik vardır, hiç bir ayrıntı boşa değildir... Volto'yu beğendiyseniz Shangai Devil'ı da beğenirsiniz. Tarihsel ayrıntılar ve karakterler gerçek mekana götürüyor okuyucuyu. Korkusuz, Ip Man serisi, John Rabe gibi filmlerdeki Japon işgali, Batılıların Çin üzerindeki etkileri vs. tüm konuları naifliğe kaçmadan tüm gerçekliğiyle işlemiş. Isındığınız bir karakter bir bakıyorsunuz öldürülüyor... Manfredi farkı...

Panini Volto Nascosto'yu guzel bir edisyonla yeniden cikariyormus.

(https://live.staticflickr.com/65535/53610756035_73f6a50c98_c.jpg)

    Epeydir aklımdaydı, belki birkaç seneden fazladır. Volto Nacosto serisine eni konu yeniden, en baştan başlayıp ikinci okumayı yapmak. Geçtiğimiz haftalara, yani Mart ayının ilk yarısına nasip oldu.

    Yazar Manfredi'yle alakalı olup da iyi olmayan bir şeye henüz rastlamadım. Yalnız bu kalite, Manfredi'nin kendi içerisinde bir iyi-kötü-orta dengesini de beraberinde getiriyor. Büyülü Rüzgar benim için tastamam bu kalitenin en üst seviyesiydi. Volto ise ilk haberdar olduğum 2000'li yılların ortası ve ilk okuduğum 2010'ların başları itibariyle de gönlümde apayrı bir yere sahipti ama salim kafayla kesintisiz bir okuma yapıp tekrar değerlendirmek istedim.

    Öncelikle ben serinin arka planını da, geçtiği coğrafyayı da (her ne kadar yarısı Roma'da geçse de Afrika kısımlarını daha çok) sevdim. İlk iki cilde tekabül eden dört sayıyı soluksuz okudum. Bir limitli seri ancak bu kadar iyi, ilgi çekici ve sürükleyici başlayıp devam edebilirdi. Ne var ki 3. ciltten sonra modum düştükçe düştü. Sıkılmadım ama ilk iki ciltteki sürükleyiciliği aradım. Gene de bu 14 sayılık (bizde 7 cilt) bir bütün, bir roman olduğu için 5. ciltten sonra adım adım eski hevesime yaklaştım ama final itibariyle yine ilk iki ciltteki coşkumu bulamadım. Bu demek değildir ki Volto Nascosto kötü bir seri. Tam tersine, yayınlanmış pek çok irili ufaklı devamlı devamsız fumetti içerisinde biricik olma özelliğine sahip apayrı bir seyirdi.

    Finalin sönüklüğü, aslında Şangay Şeytanı'na bir geçiş teşkil ettiğinden ötürüymüş. Manfredi, Şangay'ı da planlamış olacak ki Volto'nun son sayfalarında ilan etti baş karakterinin ağzından ama biz o zamanlar bu devamlılıktan çok haberdar olmadığımız için finalin sönüklüğünü ve çabukluğunu yadırgamış olabiliriz. Bende öyle olduğunu da bu ikinci okumamla hatırlamış oldum.

    Volto Nascosto ile ilgili esas mesele, benim açımdan Ersin Burak ustadır. Ergenliğimden beri işlerini gazetelerden biriktirdiğim, içinde yer aldığı her yayına atladığım, özelden de irtibatı koparmadığım, iki kez Eskişehir'de, bir kez de İstanbul'da bir araya gelip birlikte kaliteli vakit geçirmekten onur duyduğum, bizim coğrafyadan çıkma kendi kendini eğitmiş yaşayan en başarılı çizgi romancılarımızın başında geliyor ve ben ondan uzaktan da, yakından da çok şeyler öğrendim. Dolayısıyla henüz kendisiyle bir samimiyetim olmadığı ve uzaktan sevdiğim ve kendime usta kabul ettiğim zamanlarda bile bu Volto Nascosto olayıyla havalara uçmuştum.

    Bilmeyenler için; Ersin Burak usta, 14 kitaplık Volto Nascosto serisinin 3 kitabını çizdi ve serinin çizer ekibinde en çok macera çizen birkaç kişiden biri oldu. 4-10-11 nolu sayılarda sanatını da, farkını da öyle bir konuşturuyor ki, onun fırçasından okurların karşısına çıkan Ascam gibi karakterlerin sonraki sayılarda başka çizerlerin fırçasından çıkma yorumlamalarını yadırgıyorsunuz. Bu durum, serinin ilk sayısını çizip ardından Bonelli'ye veda edip Marvel kariyerine başlayan ve Volto Nascosto'daki karakter tasarımlarını yapan Goran Parlov gibi çok sevdiğim başka bir bileğin belirlediği ana karakterler için bile böyle.

    Ersin Burak'a yıllar içerisinde fazla iltimas geçtiğimi düşünür olmuştum. En sevdiğim ve vazgeçilmezim olan şeyleri bile gömebilmeye başladığım 30'lu yaşlarımın ikinci yarısında, bu dokunulmazlığı kırmak için bilhassa dikkat ederek ve kıyas yaparak ele aldım ve sonuç bir kez daha değişmedi. Volto serisinin benim nezdimde en iyi ve en göz alıcı üç çizerinden biri kesinlikle Ersin Burak'tı. Bu konuda Manfredi'nin de aynı fikirde olduğunu eski bir röportajından hatırladım. Üstat, Ersin Burak'ın üslubundan ne kadar etkilendiğini ve memnun olduğunu, başka projelerinde de kendisiyle çalışmaya can attığını ama Bonelli'nin buna izin vermediğini üzülerek dile getiriyordu. Bu Ersin Burak özelinde bir durum değildi, çünkü o dönem, yani 2000'lerin ilk yarısında İtalya'da, vaktiyle sürüsüne bereket açılan çizgi roman okullarından yığınla işsiz mezun çizer çıktığı için, Bonelli yerli çizerlere iş kapısı açmak için İtalya harici çizerlerin hemen hepsini elemişti. Tabi Tex serisinde yer alan birkaç İspanyol ve Arjantinli çizer hariç. Bir de Manfredi'nin zar zor kurtardığı ve özgün serilerinde beraber çalışmaya devam ettiği Darko Perovic. Bunlar harici pek çok çizer, İtalyan olmadığı için Bonelli ailesine veda etmek zorunda kalmıştı ki, kariyerinin en olgun döneminde Ersin Burak da bundan nasibini almış oldu. Kim bilir, devam etseydi büyük ihtimalle önce Şangay Şeytanı'nda, sonra Adam Wild serisinde kendisini görmeye devam ederdik diye düşünüyorum. Hatta Ersin Burak'ın bağımsız western pin-up çalışmalarına ve bazı yayınlar için yaptığı Tex yorumlarına bakarsak, Speciale serisi olmasa da Magazine serisinde ya da renkli seride veyahut da Romanzi serisinde pekala bir Tex macerası çizebilirdi. Bu kesinlikle imkansız değil, olması gereken bir ihtimal olurdu Ersin Burak söz konusu olduğunda ama olmadı, olamadı. Bu kaybın öneminden ne Bonelli'nin, ne de okurların (hem Türk hem de İtalyan okurları) haberi olmuştur ama ben derdime yanıp dururum senelerdir.

    Volto Nascosto'dan sonra rotayı Şangay Şeytanı'na kırdım ve geçtiğimiz günlerde onu da ikinci kez bitirdim. Kendi başlığında birazdan bahsedeceğim.