Altın Madalyon

Çizgi Roman Üzerine Genel Paylaşımlar => Anketler ve Yarışmalar => Aylık Ödüllü Konular => Konuyu başlatan: rumar80 - 15 Eylül, 2011, 20:14:50

Başlık: Ödüllü Eylül 2011 konusu
Gönderen: rumar80 - 15 Eylül, 2011, 20:14:50
   Zaman su gibi geçti ve ayın ortasına geldik. Yeni bir ödüllü konu ile birlikteyiz. Son günlerdeki gerilimi bir atalım üzerimizden. Havada aşk kokusu hissedelim.
   Sayısız çizgi roman okuduk. Maceranın yanında romantizm de mevcuttu. Peki sizce en ideal çizgi roman çifti hangisi idi?
   Tommkis-Suzy
   Kaptan Swing-Betty
   Martin amca-Diana
   Conan-Belit/Zenobia
   Kızılmaske/Diana

   Ya da.....?
   Sonbaharın düşen yaprakları arasında aşkın rüzgarına kapılalım. (Sezen Cumhur Önal gibi oldu  ;) :D)
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: rumar80 - 15 Eylül, 2011, 20:16:34
   Gelenek bozulmasın:
   Benim için ideal çift Peter Parker/Mary Jane Watson'dır
   Sıradan sorunları olan sıradan olmayan bir genç, ilk baştan itibaren onun sırrını bilip bununla mücadele eden.Zamanı gelince de sonuna kadar destekleyen güçlü ve güzel kadın.
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: yalcinerol345 - 15 Eylül, 2011, 20:38:31
       Conan-Belit aşkı benim için en büyük.Öyle ki,Bir yerde okumuştum.Conan, onun için, "aldatmadığım tek kadın", demişti.
       Belit'in de şöyle bir lafı vardı:"Ben ölmüş sen yaşıyor ve savaşıyor olsan yerin dibinden kalkar sana yardıma gelirdim"ve Belit sözünü tutuyordu..
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: yalcinerol345 - 15 Eylül, 2011, 20:43:04
Hatta Belit hem beni hem de rahmetli dayımı öyle etkilemiştir ki,ikimizin de kızımızın ikinci ismi resmen Belit'tir.
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: kültürelgüncel - 15 Eylül, 2011, 21:00:44
Ben, Martin Mystere & Diana çifti diyorum.
Tüm zıt özelliklerine karşın, birlikte ve mutlu olmayı başardıkları için...
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: hennessy - 15 Eylül, 2011, 21:02:40
Alıntı yapılan: kültürelgüncel - 15 Eylül, 2011, 21:00:44
Ben, Martin Mystere & Diana çifti diyorum.
Tüm zıt özelliklerine karşın, birlikte ve mutlu olmayı başardıkları için...

Martin forever..............
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: hanac - 15 Eylül, 2011, 21:04:12
Güzel bir konu seçmişsiniz Umar Bey, tebrik ederim.

Bana da hediyeyi açıklamak düşer,

Kazanan 1 kişiye, Tom Braks 1-2-3-4

HOZ'un çıkardığı 4 Kalın cilt "rumar80" sponsorluğunda hediyemizdir.

En sevdiğim çifte gelince;

Teks - Kit Carson dermişim.   :)

Şaka şaka Teks'ciler kızmayın.

Oyum Conan ve Belit'e.
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: hennessy - 15 Eylül, 2011, 21:05:31
I love you Martin-Diana (Java)

Evet hissediyorum bu sefer bana çıkacak hediye.

Hiç okumadım bu adamı bize her yer inönü bize heryer trabzon :)
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: hennessy - 15 Eylül, 2011, 21:06:21
En sevdiğim çifte gelince;

Teks - Kit Carson  :)  dermişim.

yakışır abi :)
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: V - 15 Eylül, 2011, 21:11:27
JuDaS-Vivian!..Nedeni bende kalsın...
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: hennessy - 15 Eylül, 2011, 21:14:54
Alıntı yapılan: JuDaS - 15 Eylül, 2011, 21:11:27
JuDaS-Vivian!..Nedeni bende kalsın...

Sevgili Judas nedenler açıklanacak ki bizde bilelim sanki egemen oldu iron man diyor spiker
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: HacıGeraltEmmi - 15 Eylül, 2011, 21:20:42
Peter Parker/Mary Jane diyorum ben. Ama bi tarafım da Conan / Belit desen ölürmüsün diyor ;D
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: siyahderikoltuk - 15 Eylül, 2011, 21:37:04
Sonradan sekteye uğrasada; Cyclops - Jean Grey diyorum bende :) ..
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: gamlıbaykuş - 15 Eylül, 2011, 21:45:37
Bu konuda Conan ve Belit aşkını tek geçerim. Peter ile Mary Jane de iyidir ama olsun. Amra ile Belit'in yeri ayrıdır. Ayrıca bu aşkın yaşandığı maceralar, en sevdiğim Conan macerlarıdır. Finalde Belit ölünce dağ gibi Conan'ı bir 70'liği bir dikişte bitirecek halde görünce, oturdum ben içtim. Bir ara okuduğum Conan maceralarında Conan ile Kızıl Sonya'nın da büyük bir aşk yaşamalarını istesemde pek bir yol alamadılar...
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: ferzan - 15 Eylül, 2011, 21:49:21
    Kesinlikle Conan ve Belit...Belit'i bazı durumlarda çok güzel idare ediyor Conan,adeta dengeliyor ama Belit'in bir öfke krizi esnasında Conan'ın alttan almasını fırsat bilip de hepten coşmaya kalktığında,barbarımızın tek bir bakışı yetiyor,ilişkide patronun kim olduğunu hatırlatıyor...Tüm hırçınlığına rağmen Belit'in içindeki kadın devreye giriyor,barbarın omzuna yaslanıp hüngür hüngür ağlıyor...Adamsın Conan... :)
    Diğer yandan,çok fazla okumasam da Martin ve Diana ilişkisini okuduğum kadarıyla çok heyecan verici bulmuyorum ama toplamaya başladığımda fikrim değişebilir...Peşin konuşmamak lazım...
    Tommiks-Suzi ilişkisi tam bir ergen cilveleşmesi gibi geliyor,aynı hissi Kaptan Swing ve Betty çiftinde de yaşıyorum...Halbuki Türklerin çevirdiği Kaptan Swing filmine bakınız,nasıl da hakkını veriyordu kaptanlığın Swing... ;D Keza,Blek'e hiç girmiyorum bile...Neymiş,bir kadınla başetmektense 100 yerliyle dövüşmeyi yeğlermiş...Haydi oradan,şöyle böyle misin demezler mi adama o iri cüsseye rağmen?Vallahi değil 100, 2 yerliyle bile dövüşmem,kadınımla uğraşırım daha iyi...100 apaçiyle(!) dövüşürsem tek bir sebep için dövüşürüm,o da sokakta sevdiceğimi taciz edip rahatsızlık verirlerse...Dövüşmek ne kelime,Conan'ı bile ağlatırım kıskancından... ;D Derler ki şehirde bir Ferzan,sevdiceğine laf atıldığında 10.000 kaplan gücündedir... 8)
    EsseGesse'yi de kafadan elediğimize göre,comicslerden en tuttuğum ilişki Parker-Watson ilişkisi...Mary Jane esaslı kız ama,helal olsun...Eski okuduklarımdan hatırladığım kadarıyla çekip çeviriyordu Parker'ı...Tabi olmazsa olmaz kız kaprislerini bir kenara bırakırsak...
    Şu ana kadar okuduğum 5-6 Corto Maltese albümünde,Corto'nun yalnız,melankolik ve romantik halini de seviyorum,net bir partneri olmasa da okurken resmen romantikleştiriyor adamı...Onun geçmişinde olup da bu kadar iz bırakan kadını da merak etmiyor değilim,belki diğer albümlerde daha fazla bahsi geçiyordur...
    Yerlilere geçersek,sanırım verebileceğimiz tek adam akıllı örnek Karaoğlan-Bayırgülü ilişkisi...Açıkçası ben bu ilişkiyi pek sağlam bulmuyorum...Eyvallah,Karaoğlan yakışıklı,yapılı,Bayırgülü hep sadık kaldı ona ama aynısını Karaoğlan için diyemeyiz...Bu daldan dala konmalar,ağzı açık ayran delisi(Balaban'ın tabiriyle) tavırlar pek hoşuma gitmiyor...Halbuse Conan daha zampara ama Karaoğlan'da sırıtıyor.Karaoğlan'ın çapkınlığı değil,Bayırgülü'yle olan ilişkisinden bahsediyorum.Bir de ne hikmetse tarlada falan çalışırken maceranın sonunda Karaoğlan Bayırgülü'nü atının terkisine alıp Durdu Kadın'ın tek göz hanesine götürüyor,Durdu Kadın da mutlu mesut bakıyor arkalarından,hatta dedikodusunu yapıyorlar diğer köylülerle...Bu ne biçim iş yahu,Karaoğlan bu kadar yol yordam bilmez biri mi?Yalaz usta bazen öykülerde kendiyle çelişebiliyor...Yalnız Baybora'nın şu sözüne bayılıyorum...Ötügen'in Çağrısı'nda,Karaoğlan'a kancayı atan Çingene falcı Aleksandora,ilerleyen bölümlerde Baybora'yı gözüne kestiriyor ama koca yiğit hiç oralı olmuyor...
    Aleksandora : ''Güzel adamsın Baybora,yaşına göre hiç de fena sayılmazsın...''
    Baybora : ''Ağır ol kızım,ben Karaoğlan'la aynı çanağa kaşık sallamam...''
    Bu yüzden Baybora'yı tek geçerim öykülerde,sen de adamsın Baybora... :)
    Lafı çok uzattım,biraz da konu dışına çıktım ama hazır yeri gelmişken içimi dökeyim dedim...Çok güzel bir konuymuş ya...
     
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: alan ford - 15 Eylül, 2011, 22:04:57
 Harlan ve Tesla arasındaki imkansız aşk , Kurjak'ın Tesla'yla birlikteliği, ama bir yandan asıl adamın Harlan olduğunu bilmesi falan. En ideal değil belki ama beni en çok hüzünlendiren aşk hikayesi.

Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: lemazmatik - 15 Eylül, 2011, 23:29:57
Diabolik ve Eva diyorum ben
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: FerdiFon - 15 Eylül, 2011, 23:51:21
Bende  Kızılmaske  Ve Diana Diyorum ...
Başlarda   Diana İle Zaman Zaman Ayrı Mekanlarda Olsalarda Daha Sonra  Evlenmiştiler Resmi Nikahları Olup Hatta Mandrake Ve Abdullah'ta  Düğünlerine Gelmişti   :)  Son Dönemde  Ağaçların Üzerinde Devasa Bir Şato Gibi Evde Çocukları  Heloise Ve Kit İle Birlikte  Mutlu Bir Yaşamları Var ...
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: aaciltan - 16 Eylül, 2011, 00:22:42
Bence de en karizmatik ve gizemli aşk fantom ile diana arasında idi... Düşünsenize birisi Amerika'da, diğeri ise Bengali'nin balta girmemiş ormanlarında... Ama yine de sevgileri bitmedi ve birleştiler, yuva kurdular. Çoluk çocuğa karıştılar, dinlemediler çizgi roman kahramanı imiş falan, içlerinden geçeni yaptılar, helal olsun valla =:))
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: Mister NO - 16 Eylül, 2011, 00:25:40
Tabii ki ben (Mister NO) ve Arkeolog Patricia Rowlands  ;D

Aksi halde

Forumda kullandığım resme ayıp olurdu  ;)
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: kalidor - 16 Eylül, 2011, 01:11:35
Tabii ki Conan ve Belit diyorum. Her ne kadar Conan'ın tek tabanca devam etmesini istediğim için Belit'in ölümüne pek üzül(e)mesem de Belit, Conan'ın yaşamında Zenobia'dan bile değerlidir. Öyleki Belit'in ölümünden 1 sene sonra Belit'in öldüğünü bilmeden arkasından sallayan Sonja'ya tokatı indirmiştir. Bu tokat tabii ki dişi şeytanı delirtmiş ve  Conan'la düelloya girmesine yolaçmıştır. Conan biraz şansının da yardımıyla Sonja'yı yenmiş fakat Sonja'yı elde etme fırsatını aklına Belit gelince geri çevirmiştir. Bu macerayı hatırlarsanız düellodan sonra Conan Sonja'yı kucaklayıp handa üst kata çıkartır. Sonja ise çaresizce kendini teslim etmiştir. Aslında o da dünden razıdır da yiğitliğe b*k sürdürmemek için "Bundan zevk alacağımı sanma" gibilerinden laflar etmektedir. Ayrıca bu hikayede Conan Belit'i okyanusun dibinden çıkartıp yeni bedende hayat bulması için arkadaşı Red Sonja'yı da umarsızca kurban edecekti de İbis rahibi Conan'ı dürterek vazgeçirmişti. Conan ihtiyarlayıp geçmişi yad'ettiği maceralarında da muhakkak Belit'i anar.
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: ferzan - 16 Eylül, 2011, 01:46:14
    Conan'ın kılıç dövüşünde Sonja'yı yendiği ve Sonja'nın kendini teslim ettiği halde Conan'ın duygusala bağlayıp Sonja'ya el sürmediği bu maceranın adını,sayısını,hatta hangi seride olduğunu öğrenebilir miyim acaba?
    Devrim niteliğinde maceraymış,nasıl oldu da okumamışım... ;D
    Alfa'dan çıkan Red Sonja fasiküllerinden birinde yan rolde olan Conan'ın bir macerada kendi isteği dışında bir varlıkla çiftleştirildiğini ve Sonja'nın sonradan Conan'ın üzgün halini farkedip olan biteni sorması üzerine barbarın celallendiği öyküden sonra en enteresan Conan maceralarından biri olacak bu benim için...Hatta sevgili Kalidor,mesajında bahsettiğin iki maceranın da künyesini isteyeceğim...Konuyu dağıtmayacaksa ve başka merak edenler olacaksa buradan,yok konu dağılacaksa özelden de alabilirim...
    İhtiyarlık dönemi maceralarından birinde son olarak Red Sonja'yla karşılaştığını hatırlıyorum...Sonra beraber son bir vurguna girişmişlerdi...Conan,kral olduğu halde sırf canı sıkıldığı ve şimdilerde 40 yaşını aşmış ve daha da güzelleşmiş olan eski silah arkadaşıyla biraz daha vakit geçirmek istediği için bu maceraya girmişti...Hatta soyacakları tekneye gizlice yaklaşırken Conan gene dayanamayıp Sonja'yı su altından taciz etmeye kalksa da,kızıl ablamızın şık bir tekmesini kafasına yemeden rahat etmemişti... :)
    Ömür adamsın Conan...Gece gece aşka geldim...
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: pizagor - 16 Eylül, 2011, 08:53:22
Alıntı yapılan: yalcinerol345 - 15 Eylül, 2011, 20:38:31
       Conan-Belit aşkı benim için en büyük.Öyle ki,Bir yerde okumuştum.Conan, onun için, "aldatmadığım tek kadın", demişti.
       Belit'in de şöyle bir lafı vardı:"Ben ölmüş sen yaşıyor ve savaşıyor olsan yerin dibinden kalkar sana yardıma gelirdim"ve Belit sözünü tutuyordu..

Conan Belit'i aldatmıştı diye hatırlıyorum... Sarı dalgalı saçlılardan oluşan ve antik Yunan site devletlerini çağrıştıran tiplerden oluşan bir grupla karşılaşıyor ve arada bir sarışınla münasebeti olmuyor muydu? Hatta hikayenin adı İskenderli birşey değil miydi?

Bebek ve uykusuzluk kötü şey, mantar ediyor adamı! Hafiza da kalmadı...
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: yalcinerol345 - 16 Eylül, 2011, 09:21:00
Alıntı yapılan: pizagor - 16 Eylül, 2011, 08:53:22
Alıntı yapılan: yalcinerol345 - 15 Eylül, 2011, 20:38:31
       Conan-Belit aşkı benim için en büyük.Öyle ki,Bir yerde okumuştum.Conan, onun için, "aldatmadığım tek kadın", demişti.
       Belit'in de şöyle bir lafı vardı:"Ben ölmüş sen yaşıyor ve savaşıyor olsan yerin dibinden kalkar sana yardıma gelirdim"ve Belit sözünü tutuyordu..

Conan Belit'i aldatmıştı diye hatırlıyorum... Sarı dalgalı saçlılardan oluşan ve antik Yunan site devletlerini çağrıştıran tiplerden oluşan bir grupla karşılaşıyor ve arada bir sarışınla münasebeti olmuyor muydu? Hatta hikayenin adı İskenderli birşey değil miydi?

Bebek ve uykusuzluk kötü şey, mantar ediyor adamı! Hafiza da kalmadı...
Şu anda kitaplara bakma fırsatım yok,ama o macerada şöye bir yazı hatırlıyorum."Birden düşündü,Belit onun nesiydi?".
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: pizagor - 16 Eylül, 2011, 09:25:37
Alıntı yapılan: yalcinerol345 - 16 Eylül, 2011, 09:21:00
Alıntı yapılan: pizagor - 16 Eylül, 2011, 08:53:22
Alıntı yapılan: yalcinerol345 - 15 Eylül, 2011, 20:38:31
       Conan-Belit aşkı benim için en büyük.Öyle ki,Bir yerde okumuştum.Conan, onun için, "aldatmadığım tek kadın", demişti.
       Belit'in de şöyle bir lafı vardı:"Ben ölmüş sen yaşıyor ve savaşıyor olsan yerin dibinden kalkar sana yardıma gelirdim"ve Belit sözünü tutuyordu..

Conan Belit'i aldatmıştı diye hatırlıyorum... Sarı dalgalı saçlılardan oluşan ve antik Yunan site devletlerini çağrıştıran tiplerden oluşan bir grupla karşılaşıyor ve arada bir sarışınla münasebeti olmuyor muydu? Hatta hikayenin adı İskenderli birşey değil miydi?

Bebek ve uykusuzluk kötü şey, mantar ediyor adamı! Hafiza da kalmadı...
Şu anda kitaplara bakma fırsatım yok,ama o macerada şöye bir yazı hatırlıyorum."Birden düşündü,Belit onun nesiydi?".

Umar birazdan son noktayı koyar... Eminim kare kare anlatacak kadar hatırlıyordur hikayeyi :)
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: kalidor - 16 Eylül, 2011, 09:43:39
Alıntı yapılan: ferzan - 16 Eylül, 2011, 01:46:14
    Conan'ın kılıç dövüşünde Sonja'yı yendiği ve Sonja'nın kendini teslim ettiği halde Conan'ın duygusala bağlayıp Sonja'ya el sürmediği bu maceranın adını,sayısını,hatta hangi seride olduğunu öğrenebilir miyim acaba?
    Devrim niteliğinde maceraymış,nasıl oldu da okumamışım... ;D
    Alfa'dan çıkan Red Sonja fasiküllerinden birinde yan rolde olan Conan'ın bir macerada kendi isteği dışında bir varlıkla çiftleştirildiğini ve Sonja'nın sonradan Conan'ın üzgün halini farkedip olan biteni sorması üzerine barbarın celallendiği öyküden sonra en enteresan Conan maceralarından biri olacak bu benim için...Hatta sevgili Kalidor,mesajında bahsettiğin iki maceranın da künyesini isteyeceğim...Konuyu dağıtmayacaksa ve başka merak edenler olacaksa buradan,yok konu dağılacaksa özelden de alabilirim...
    İhtiyarlık dönemi maceralarından birinde son olarak Red Sonja'yla karşılaştığını hatırlıyorum...Sonra beraber son bir vurguna girişmişlerdi...Conan,kral olduğu halde sırf canı sıkıldığı ve şimdilerde 40 yaşını aşmış ve daha da güzelleşmiş olan eski silah arkadaşıyla biraz daha vakit geçirmek istediği için bu maceraya girmişti...Hatta soyacakları tekneye gizlice yaklaşırken Conan gene dayanamayıp Sonja'yı su altından taciz etmeye kalksa da,kızıl ablamızın şık bir tekmesini kafasına yemeden rahat etmemişti... :)
    Ömür adamsın Conan...Gece gece aşka geldim...

Sevgili Ferzan bu macerayı 14'lük Red Sonja dizisi içinde okumuştum fakat öykü büyük ihtimal Conan'a ait diye düşüyorum. Akşam eve gidince hangi sayı olduğuna bakarım. Hatta bulabilirsem orjinal sayıya da bakarım. Bu arada Conan'ın ahir ömründe Sonja'yla son karşılaşması ve vurgun için gittikleri gemiyi anlatan hikaye de dediğin gibi güzeldir. Conan'ın tacizi ve Sonja'nın tekme sahnesi de eğlencelidir :D
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: kalidor - 16 Eylül, 2011, 09:48:45
Alıntı yapılan: pizagor - 16 Eylül, 2011, 08:53:22
Alıntı yapılan: yalcinerol345 - 15 Eylül, 2011, 20:38:31
       Conan-Belit aşkı benim için en büyük.Öyle ki,Bir yerde okumuştum.Conan, onun için, "aldatmadığım tek kadın", demişti.
       Belit'in de şöyle bir lafı vardı:"Ben ölmüş sen yaşıyor ve savaşıyor olsan yerin dibinden kalkar sana yardıma gelirdim"ve Belit sözünü tutuyordu..

Conan Belit'i aldatmıştı diye hatırlıyorum... Sarı dalgalı saçlılardan oluşan ve antik Yunan site devletlerini çağrıştıran tiplerden oluşan bir grupla karşılaşıyor ve arada bir sarışınla münasebeti olmuyor muydu? Hatta hikayenin adı İskenderli birşey değil miydi?

Bebek ve uykusuzluk kötü şey, mantar ediyor adamı! Hafiza da kalmadı...

Maceranın adı "Kayıp İskender Vadisi". (The Lost Valley of Iskander) 204'lük seri. Sayı: 20 (Orijinal Sayı: CTB79) (Roy Thomas-Howard Chaykin-Ernie Chan). Kara Kıyıların Kraliçesi serisinde de bulunabilir.
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: pizagor - 16 Eylül, 2011, 10:02:48
Alıntı yapılan: kalidor - 16 Eylül, 2011, 09:48:45
Alıntı yapılan: pizagor - 16 Eylül, 2011, 08:53:22
Alıntı yapılan: yalcinerol345 - 15 Eylül, 2011, 20:38:31
       Conan-Belit aşkı benim için en büyük.Öyle ki,Bir yerde okumuştum.Conan, onun için, "aldatmadığım tek kadın", demişti.
       Belit'in de şöyle bir lafı vardı:"Ben ölmüş sen yaşıyor ve savaşıyor olsan yerin dibinden kalkar sana yardıma gelirdim"ve Belit sözünü tutuyordu..

Conan Belit'i aldatmıştı diye hatırlıyorum... Sarı dalgalı saçlılardan oluşan ve antik Yunan site devletlerini çağrıştıran tiplerden oluşan bir grupla karşılaşıyor ve arada bir sarışınla münasebeti olmuyor muydu? Hatta hikayenin adı İskenderli birşey değil miydi?

Bebek ve uykusuzluk kötü şey, mantar ediyor adamı! Hafiza da kalmadı...

Maceranın adı "Kayıp İskender Vadisi". (The Lost Valley of Iskander) 204'lük seri. Sayı: 20 (Orijinal Sayı: CTB79) (Roy Thomas-Howard Chaykin-Ernie Chan). Kara Kıyıların Kraliçesi serisinde de bulunabilir.

Peki Conan'ın sarışın bir hanımla münasebeti olmuş muydu?

tabi burada aldatmaktan kastedilen nedir, illa fiziksel bazda mı olmalı yoksa duygusal bir yakınlaşma da aldatma sınıfına dahil edilebilir mi?
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: BAHADIR - 16 Eylül, 2011, 12:30:55
Yaşlandık vesselam,artık beyin eski maceraları ve aşkları hatırlamakta zorluk çekiyor...Ben kendi aşklarımı bile unuttum...(İlk aşk hariç...Allahtan hanım buralara girmiyor...)

Ama çizgiroman konusunda aşkların en güzelleri her halde ölümsüz olanlardır...

Bunlardan ilk Sevgili Engin'in dediği gibi "JuDaS-Vivian" aşkı,Judas'ın içinde biriktirdiği aşk ve suçluluk duygusu ile geçen bir ömür...

İkincisi "Tex ve (Carson değil tabi ki) Lilith" aşkı...Dillere destan bir aşk ,neredeyse efsane olmaya yüz tutmuş...

Üçüncü olarak Nathan - Laura Lorring aşkıda suçluluk duygusu ile ölümsüzleşen aşklardan biri

Tüm bunların yanında Zagor-Frida Lang aşkını direk geçtim...Sonuçta Frida bir avrupalı ile evlendi...Koskoca Zagor güzeller güzeli Gambit dururken kalkıp dul birini alacak değil ya...Ama ikisini bir idare edebilirse Kaptan Fishleg'in kızı Virgina'da fena değil hani  ;D

Birde tek gecelik aşkların adamı Dylan-Bree aşkı (Dylan o or...ya nasıl aşık olduysa artık...)

Tek gecelik aşklar konusunda Mister No'mu yoksa Dylan mı daha bahtsız bilemiyorum...Gerçi Mister No sürekli terkedileni...Dylan ise kaybedeni oynuyor ama sonuçta aynı kapıya çıkıyor...

Essegesse'lerde ki aşklar konusu da başlı başına platonik aşklar sınıfına girer ki onlar bizim sınıfımıza girmiyor sanırsam... ;)

Son olarak bu kadar fumetti'nin yanına Frankofon yazmadan olmaz...Aklıma ilk gelende beyaz adamın elinden kurtarıp evlendiği ve çoluk çocuğa karıştığı Buddy-chinook aşkı var...

Bunları arasında tek geçilecek bir aşk var mı? Onu pek düşünmedim...

Sevgiyle kalın...Aşksız kalmayın...

Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: kalidor - 16 Eylül, 2011, 13:01:08
Thorgal ve güzeller güzeli viking prensesi Aarica'yı da unutmayalım. Çocuklukları bile beraber geçmiş sevgililerimiz aşklarını 2 güzel çocukla da süslemişlerdir. Aarica Thorgal hafızasını yitirdiğinde yaptıkları ile de ne kadar fedakar bir kadın olduğunu göstermiştir.

(http://2.bp.blogspot.com/-FKVXEPG2ZEY/TYdRXNy0RxI/AAAAAAAAIjw/RVrKe01S6gw/s400/RosinskiAaricia.jpg)

(http://niezlekino.pl/images/2009/01/thorgal-aaricia.jpg)
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: kalidor - 16 Eylül, 2011, 21:37:56
Yarışmanın tanıtım resmine Thorgal ile Aaricia yakışmış ;)
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: kalidor - 16 Eylül, 2011, 21:45:01
Alıntı yapılan: ferzan - 16 Eylül, 2011, 01:46:14
    Conan'ın kılıç dövüşünde Sonja'yı yendiği ve Sonja'nın kendini teslim ettiği halde Conan'ın duygusala bağlayıp Sonja'ya el sürmediği bu maceranın adını,sayısını,hatta hangi seride olduğunu öğrenebilir miyim acaba?

Maceranın adı Büyücüler Savaşı. 14'lük Red Sonja dizisinde 3. fasikül.

Conan 22'lik tam maceralı cep dizisinde ise 3. sayı. - (A War of Wizard) (Orjinal Sayı: CTB115) (Roy Thomas-John Buscema-Ernie Chan)
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: kalidor - 16 Eylül, 2011, 22:02:24
Conan Alfa Yayınları Tam Maceralı Koleksiyon Dizisi Sayı 48 - Büyücüler Savaşı

İlgili sayfalar ;) Hizmette sınır yok.

(http://b1109.hizliresim.com/11/9/17/14951.jpg)

(http://b1109.hizliresim.com/11/9/17/14989.jpg)

(http://a1109.hizliresim.com/11/9/17/15020.jpg)
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: hanac - 16 Eylül, 2011, 22:06:58
Kavga çok kısa sürmüş.  :)
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: ferzan - 16 Eylül, 2011, 22:33:01
    - ''Kimse Red Sonya'ya vuramaz!''
    - ''Ben vururum!''     :)
   
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: drfuhrer - 16 Eylül, 2011, 22:56:30
bence bizim toplum yapısına da uyan bir aile kuran kızılmaske-diana çifti en ideal ÇR çifti:)
güzel bir aile işte daha ne diyim:)
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: konnektör - 16 Eylül, 2011, 23:47:39
Çizgi romanda aşk deyince aklıma ilk önce Diabolik ve Eva kant geliyor, gerçekten çok tutkulu bir aşk yaşıyorlar ve birbirlerine tutkunlar. Eva kant çok güzel bir kadın. Diabolik ise evaya çok bağlı ve onun için her
şeyi yapabileceğini gösterdi. Sanırım çizgi roman kahramanları arasında en güzel aşkı yaşayan onlar.
[img]
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: Carnage - 17 Eylül, 2011, 00:36:09
Talia Al Ghul-Bruce Wayne,Joker-Harleyquinn,Carnage-Shriek ;D ;D ;D. Şaka şaka. En iyi çift Mary Jane ve Peter Parker'dır ancak onları da şeytan ayırdı.
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: rumar80 - 17 Eylül, 2011, 07:29:32
   Comics dünyası romantik ilişkiler konusunda biraz daha karışık. Bazı kahramanların (Batman, Captain America, Iron man) sonuca bağlanmış ilişkileri olmadığı gibi bazılarının da yıllardır süren ve evrime uğrayan ilişkileri var (Superman/lois Lane, Reed Richards/Susan Richards, Thor/Sif)
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: rumar80 - 17 Eylül, 2011, 08:43:52
    Peter ve MJ'in aşkından bu kadar bahsediyoruz ama sevgili Örümceğimizin de aşk hayatı dolu dolu geçti denebilir:

  Peter'ın ilk aşkı fotoğraf satmaya gittiğinde tanıştığı Betty Brant'tir. Uzun bir süre aralarında romantik bir ilişki sürdü. Bir süre sonra ilişki klasik aşk üçgenine dönüştü: Ned Leeds, Betty'nin eski erkek arkadaşı ortaya çıktı. Ned'e rağmen Betty Peter'ı sevmeye devam etti, ancak sevdiği erkeğin (abisinin ölümünden sonra) başına birşey geleceği korkusu ile yaşamak Betty'i yordu. Peter da örümcek adamdan vazgeçemediği için ayrıldılar.
  Peter üniversiteye başladığında tanıştığı Gwen Stacy hayatına giren ikinci kadın oldu. Başlarda örümcek adam olmak için kaybolması ve arkadaşlarını ihmal etmesi Gwen ile arasında soğuk rüzgarlar estirse de kısa bir süre de ilişki aşka dönüştü. Önce Gwen'in babası ardından da Gwen'in ölümü ile bu ilişki trajedi ile sonuçlandı.
  Peter Gwen ile çıkarken hayatına giren bir diğer kadın ise Mary Jane Watson idi. May yenge ve arkadaşı Anna Watson'ın iki genci birleştirme çabaları Gwen nedeniyle sekteye uğrasa da MJ artık Peter'ın hayatında idi. Kısa bir süre Harry Osborn ile çıksa da bu ilişki kısa sürdü. Gwen'in ölümünden sonra Peter ile MJ'in ilişkisi yavaş yavaş gelişti. Çakal ile yapılan savaş sonrası kendisinin klon olup olmadığını araştıran Peter (Amazing spider man 150) zor durumlarda tek düşündüğünün MJ olduğunu fark eder ve ona evlenme teklifinde bulunur. ANcak MJ reddeder ve Peter'ın hayatından çıkar.
  Üniversitede asistanlık döneminde Peter'ın hayatına Marci Kane ve Debra Whitman gibi bayanlar girse de bu dönemde çok farklı bir karakter Peter'ın aşkı olacktır: Kara kedi. İlk defa bir kadın karakteri Peter'ı Peter olarak değil Örümcek adam olarak sevmektedir. Bu da sık sık Peter'ın gizli kimliğini tehdit etmektedir. İlişkilerine Kingpin'in de müdahalesi ile bu ilişki de sonlanır ve Peter sonunda gerçek aşkı MJ'e döner.
  Gwen Stacy sonrası dönemin çoğu Bilka tarafından yayınlandığı için Peter'ın aşk hayatı hakkında epey bilgi sahibiyiz. Diyebiliriz ki MJ gerçekten Peter için doğru kişidir.
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: SERFOR26 - 17 Eylül, 2011, 11:08:33
ben mandrake -narda aşkını tek geçerim nedeni ise nardanın ilk aşkıma benzemesi olabilir : :)
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: rumar80 - 17 Eylül, 2011, 12:02:30
   Marvel'ın ilginç bir ilişki içinde olan ikilisi de Henry "Hank" Pym/Janet Van Dyne ilişkisidir.
   İlk eşinin komünistler tarafından öldürülmesi ardından sinir krizi geçiren bilim adamı Henry Pym vücudunu küçültebilen ve karıncalar ile iletişim kurmasını sağlayan bir gaz icat ederek Ant man (karınca adam) olur. Bilim adamına aşık olan zengin mirasyedi Janet Van Dyne da kısa süre sonra bu duygularına karşılık alır ve benzer gazı soluyarak Wasp (Yabanarısı) olur. İkili ilişkilerini uzun süre sürdürürler. Bu arada Henry Pym sık sık kod adını değiştirir. Önce Giant Man ardından da Goliath takma adları ile bu sefer dev bir karaktere dönüşür.
   Ancak Pym'in ciddi zihinsel sorunları vardır. Sürekli kendini takım arkadaşlarına ve sevgilisine ispat etmeye çalışmaktadır. Bu stres altında bir kriz daha geçirir. Bu sefer de Yellw jacket karakterini yaratır. Bu haliyle tüm Avenger'ları yener. Ancak maskenin ardındaki adamı fark eden Wasp ona ulaşır. Kendine dönen Pym bu kimlikten yine de vazgeçmez, ancak bu olayın sonucunda Wasp ile evlenir.
   Sonsuza kadar mutlu yaşarlar mı? Hayır! Pym'in sorunları yavaş yavaş tekrarlamaya başlar. Kısa süre sonra da Wasp'a şiddet uygulamaya başlar. Tüm bu olaylar Pym'in haksız yere hapise girmesi ve ikilinin boşanmaları ile sona erer. Pym masumiyetini ispatlar ancak evlilikleri sona ermiştir.
   Zamanla Pym'in kendini ve dünyadaki amacını bulması ile ilişkileri düzene girse de asla birlikte olmazlar. Aralarındaki romantizm Wasp'ın ölümüne kadar sürer.

   Bu ilişkinin en ilginç yanı, o dönemde Marvel'ın baş editörlüğünü de yapan Jim Shooter tarafından yazılan maceralarda ilk defa aile içi şiddetinin bir kahramanı etkilemesinin gösterilmesidir.
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: rumar80 - 18 Eylül, 2011, 08:47:21
   Herkese merhaba,
   Bugün mutant aleminin en önemli aşkı hakkında biraz yazayım dedim: Cyclops/Jean Grey
   Bilidiği gibi X-men'in ilk sayısından itibaren karşımıza çıkan bu ikili arasında bir kimya ilk andan itibaren başlamıştır, ama adının konması doğal olarak zaman almıştır. Jean'e aşık olan sadece Scott değil, Angel ve Wolverine de kızıl saçlı bayana aşık olmuşlar ancak duygularını bastırmışlardır.
   Cyclps/Jean Grey aşkı ilk ciddi darbeyi 100. sayıda sentinellerden kaçarken yaşadı. Hasar gören uzay mekiği içinde arkadaşları güvenli bölgeye yollayan Jean radyasyona maruz kalmıştır. Herkes onun öldüğünü sanırken Jean yeni bir güçle Phoenix (anka) adını alarak ortaya çıkar. Ancak güçleri gerçekten sınırsız gibidir ve bu güç Scott'u ve Jean'i korkutmaktadır.
   YAZININ SONRASI SPOILER İÇERİR

   Phoenix güçlerini kontrol edemeyen Jean, bu güçlerin etkisi ile Dbarri galaksisini yok eder. Bunun üzerine Shiar, Kree ve Skrull imparatorlukları Jean'in ölmesi gerektiğine karar verirler. Ayın mavi bölgesinde yapılan savaş sırasında güçleri kontrolden çıkan Jean intihar eder. Sevdiği kadının ölümüne yıkılan Cyclops takımı terk eder.
  Cyclops'un Jean'siz geçen dönemlerde hayatına bir iki kadın daha girer ama asıl sürpriz büyükbaba ve büyükannesini ziyarete gittiğinde yaşanır. Onlar adına çalışan Madeline Pryor adında genç bir kadın vardır ve Jean'e tıpa tıp benzemektedir. Aralarında bir ilişki doğal olarak başlar ancak Scott'un kafasında hep aynı soru vardır. Sonuçta Madeline'in Jean olmadığını kabul eden Cyclops 175. sayıda onunla evlenir ve takımı bir kez daha bırakır. Bir süre sonra da bir oğlu olur.
   Bu arada 100. sayıda mekiğin düştüğü yerde Avengers bir koza bulurlar. İçinden Jean Grey çıkar. Jean'in hayata dönmesi Scott'u derinden etkiler karısı ve bebeğini terk edip Jean ve ilk ekip ile birlikte X factor'ı kurarlar. Yalnız kalan Madeline ise X-men'e sığınır.
   İnferno macerası ile tüm gerçek ortaya çıkar: Jean suya düştüğünde kozaya girerken hem Phoenix hem de Madeline'in aslında Mr Sinister'ın Scott'ın hayatını cehenneme çevirmek için yarattığı klonlar olduğu ortaya çıkar. Bu macera sonunda Madeline ölür. Scott ve Jean tekrar birlikte olmaya başlar.
   X-men 30. sayıda ikili sonunda evlenir ve bu 150. sayıya kadar sürer. 150. sayıda Jean New York'u kurtarmak için kendini feda eder ve Uncanny X-men 1. sayıdan beri süren bu ilişki sona erer.
   Peki Cyclops ne yapar? Wolverine'in de dediği gibi daha ceset soğumadan Emma Frost ile bir ilişkiye girer. Büyük aşkın düştüğü nokta budur.
   
   Bugünlük benden bu kadar. Siz de çizgi roman çiftleri hakkında yazmayı unutmayın. Hem paylaşalım, hem de ödül kazanalım.
   Sevgiler
   
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: labirent - 18 Eylül, 2011, 10:00:44
Ben de KIZILMASKE-DIANA aşkı diyorum. Sonunda evlilikle sonuçlandı ve çocukları bile oldu.

Türk aile yapısına en uygun aşk bu bence.
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: Vega - 18 Eylül, 2011, 14:00:21
Bir Örümcek Adam hayranı olarak tabi ki Peter Parker ve MJ aşkı derim.
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: hennessy - 18 Eylül, 2011, 20:00:43
Ben yeni zenci spider man in kime aşık olacağını merak ediyorum asıl :) bu arada

(http://4.bp.blogspot.com/_hB5jIq3Xgwk/TMvIWvPAGVI/AAAAAAAACbM/FBdO5mp_LZ0/s1600/martin+mystere+k%C3%BClt%C3%BCrel+g%C3%BCncel.jpg)

Martin amca gibi bazen çekilmez, bazen kitap dükkanına dalıp saatlerce çıkmayan, bazen de maceralara dalıp giden bir adama aşık olmuş diana.

Ne kadar zor, Java Diana dan önce gelen tüm kadınlara karşı tepki ile karşılık vermiş.
Bazen yanlarından ayrılmamış, Martin amca bir hikayede bundan şikayet ederdi.

Ama Diana gelince birden Java kibarlaşmış, efendi takılmaya başlamış, hatta odasına çekilip bu ikiliyi yalnız bırakmış.
Demek ki oda benim gibi Diana'ya kapılmış, güzel bir hatun ve ne olursa olsun sevdiğinin peşinde dolaşan koşan ona yardım eden bir karakter.

Aşk bazen bunu istiyor değil mi oda onu yapmış. Martin hava alanında Diana ile karşılaşıyor,
Diana onu beklemeye geldiğini sanıyor, bizim Martin amca selam verip bir uçağa yetişmem lazım deyip gidiyor yanından.

Hangi sevgili buna katlanır, Diana katlanır.  İlginç bir ikililer, Diana gibi güzel ve akıllı bir kadın ancak Martin amca gibi gizemlerin dedektifine yakışırdı. Martin amca da ona gereken değeri bazen vermese de yeri geldiğinde onu şaşırtmasını da biliyor.
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: rumar80 - 19 Eylül, 2011, 16:04:03
   Azerbeycan havaalanından (!) Hasan kardeşimizin istek parçası ile yayınımıza devam ediyoruz.  ;)

   Marvel'ın resmi olarak en eski ve en uzun aşkı: Reed/Susan Richards.

   Herşey Reed Richards adlı gencin pansiyon olarak Storm'ların evini kullanması ile başlar. Genç Susan ilk görüşte bu delikanlıya aşık olur, duyguları karşılıksız değildir. Kısa süre sonra da aşk başlar. Susan Reed'i her yerde destekler ve takip eder. Bu aşk birlikte uzaya çıkmalarına ve Fantastik dörtlünün oluşmasına da neden olur.
   Serinin başlarında Susan hep Reed'e aşık, kişiliği altında ezilen, o ne derse yapan, maceralarda da takımın genelde en zayıfı olup başı derde giren karakter olmuştur. Evlilik özel sayısından sonra bile bu değişmez. Franklin'in doğması ile olay bir de ev hanımlığı ve anneliğe döner. Durmadan çocuğu için korkan, güçlerini sorgulayan, sık sık takımı terk eden biri olur.
   John Byrne'ün dergiyi devralması ile birlikte en büyük değişim Susan'da yaşanır: Negatif bölgede hamile kalır, ancak çocuğunu kaybeder. Bunun yarattığı depresyonla uğraşırken Psiko adamın etkisi ile Malice kılığına girip takımı tek başına yeneri ardından da Psiko adamla yapılan savaş sonrası kendine inancı ve gücü artar. Artık o Görünmez kadındır ve takımın eşit ve belki de en güçlü üyesidir. Sonraki yazarlar da artık bu değişim ile oynamazlar.
   Tom De Falco'nun yazarlık döneminde olay bir sonraki aşamaya geçer: Reed ve Dr Doom'un öldüğü sanılmaktadır. Bu sallantılı dönemde takımın liderliğini üstlenir ve takımı toparlayıp Reed'i bulur. Sue o kadar farklı bir karakterdir ki artık, eskiden kocasının her dediğine eyvallah derken iç savaş sırasında Reed'in fikirlerine ters düşerek onu terk eder. Tekrar evine dönse bile artık karakterini açıkça gösterebilmektedir.
   Bu kadar yıl boyunca Reed Richards ise aynı sığ kişilik içinde (adamı bir türlü sevemedim) evliliğini sürdürmüştür.
   Peki bu evlilikte hiç üçüncü şahıs olmadı mı? Oldu. Prens Namor ilk gördüğü andan itibaren (Fantastik Dörtlü sayı 4) Susan'a karşı bazı duygular hissetmiştir. Susan'ın da Namor'a bazı duygular beslediği aşikârdır. Bu nedenle sık sık yolları kesişmektedir. Hatta X factor'ın "Görünmez kadın kayboldu" macerasında Dr Doom tarafından kaçırılan ve bilinçaltı dünyasına hapsedilen Susan Richards'ın fantezisinde Namor'u ile birlikte olduğunu görürüz.
   Kısacası ne kadar eski olursa olsun hiçbir evlilik kusursuz değildir.
   İstek parçası bitti. Sıra sizde. Sizce en uyumlu, ideal çift hangisi? 
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: rumar80 - 19 Eylül, 2011, 22:53:12
  Hazır forum kalabalık ike hatırlatma yapalım.
  Boş geçmeyelim. Forumumuza destek verelim.  :D
  Yorum yazalım.
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: hennessy - 19 Eylül, 2011, 22:56:43
Umar abi bu arada Mary'nin Peter'a tutkusunu es geçmeyeceğim okuduğum altı kitapta da sabrı tutkusu yavana gitmeyecek kadar iyi idi Martin amca nasıl hava alanında diana'nın yanından uçup gitti ise Peter da aynısını yaptı eşi saygı ile karşıladı yalnız kalsa da kocasına desteği on numara dediğini şimdi daha iyi anlıyorum umar abi Marvel Peter ve eşini ayırmayacaktı
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: hennessy - 20 Eylül, 2011, 22:56:50
şu an çukulata renkli şarkıcı michael jackson sizin için söylüyor deyerli izleyiciler hadi çizgi roman ahali gençler hangi aşk ölümsüz bu kahramanlar arasında batmanın ölümsüz aşkı varmı bu arada umar abi?
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: rumar80 - 21 Eylül, 2011, 06:44:49
   Batman bunca yıllık yayın hayatı boyunca birçok bayanla romantik ilişkiye girmiştir Murat. Bunda Bruce Wayne kişiliğinin verdiği etkiyle sosyal ortamlarda sıklıkla bulunmasının çok yardımı olmuştur.
    Silver StCloud, Sondra Kinsolvig, Vicki Vale, Julie Madison, Talia Al Ghoul, Vesper Child bunlardan aklıma ilk gelenler. Çoook uzun bir süre Vicki Vale esas kız olarak kalmıştı.
    Bu aralar Hush sonrası Selina Kyle ile (Catwoman) düzensiz bir ilişkileri var
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: hennessy - 21 Eylül, 2011, 08:35:43
Alıntı yapılan: rumar80 - 21 Eylül, 2011, 06:44:49
   Batman bunca yıllık yayın hayatı boyunca birçok bayanla romantik ilişkiye girmiştir Murat. Bunda Bruce Wayne kişiliğinin verdiği etkiyle sosyal ortamlarda sıklıkla bulunmasının çok yardımı olmuştur.
    Silver StCloud, Sondra Kinsolvig, Vicki Vale, Julie Madison, Talia Al Ghoul, Vesper Child bunlardan aklıma ilk gelenler. Çoook uzun bir süre Vicki Vale esas kız olarak kalmıştı.
    Bu aralar Hush sonrası Selina Kyle ile (Catwoman) düzensiz bir ilişkileri var

Teşekkür ederim umar abi evet bende okuduğum ve izlediğim hikayelerde Bruce nin bir çok kadınla ilişkisi olduğunu gördüm ama demekki ölümsüz aşkı yokmuş gibi.
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: rumar80 - 22 Eylül, 2011, 21:34:06
   Çizgi romanda aşk konusunda klasik tarzın dışına çıkıp Fatoş/Basri (Blondie/Dagwood) ikilisini de anmadan geçmeyelim.
    Zengin br ailenin oğlu olan Basri fakir ama güzel Fatoş'a aşık olur. Ailesinin itirazlarına rağmen evlenirler. Aile Basri'yi reddeder. O da orta sınıf Amerikan grubuna katılır. İki çocukları (zamanla büyürler), köpekleri, komşuları, patronu ve Basri'nin öğle yemeklerini yediği lokantanın aşçısı ile eğlenceli bir gazete stripidir Fatoş.

   Konuyu unutmayalım. Yazalım. Sizin için ideal çizgi roman çifti hangisidir.
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: BAHADIR - 23 Eylül, 2011, 09:43:44
Tüm bunların yanında çizgiroman tarihinin ilk aşklarından  Edgar Rice Burroughs'ın Tarzanını ve aşkı Jane'i de hatırlamadan geçmek olmaz...
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: hanac - 23 Eylül, 2011, 09:59:52
Hellboy filminde Liz Sherman ile sevgiliydi ve Liz ikiz çocuklara hamile idi.

Ama çizgiromanlarda böyle bir ilişki yokmuş.

Film senaryosu yazanlar, kafalarına göre takılıyor.
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: tommikser - 23 Eylül, 2011, 10:28:08
Ben Nathan Never ve eşi Laura diyorum.Nereden çıktı derseniz.İlişkileri mutlu bitmemiş hatta vicdani bir muhasebeye yol açmıştır.

Aslında Nathan'ın onu ne kadar sevdiğini diğer maceralarda öğreniriz.

Mutlu bir aşk değildir.Hatta trajiktir ama buna karşın,gerçek sevgidir diye düşünüyorum..

En azından Martin Mystere gibi oyalama,aldatma ne olduğu belirsiz (evleninceye kadar geçen uzun yıllarda) bir ilişki değil.
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: rumar80 - 23 Eylül, 2011, 13:25:46
   Çizgi roman tarihinin en eski aşklarından biridir Superman/Lois Lane aşkı. Daha ilk karşılaşmalarında elektrik başlamıştır, ama Lois'in de kaderi Görünmez kıza benzer başlarda. Daima başını derde sokan, Superman'in kendisini kurtarmasını benzeyen biri. Zamanla biraz daha ayaklarının üzerinde durmaya başlasa da uzun süre bu yaftadan kurtulamadı.
   Crisis sonrası John Byrne (gene aynı yazar) Superman'i sıfırdan başlatırken Lois'i de daha güçlü ve kararlı biri olarak karşımıza çıkardı. Superman ile ilişkisi tamamen profesyonel seviyede idi. Sonraki yazarlar da bu izden gitti. Lois'in hayatına farklı (!) birini soktular: Clark Kent. Lois önce Clark'a aşık oldu. Ardından Clark gizli kimliğini açıkladı ve sonunda evlendiler.
   Lois o kadar güçlü bir karakter oldu ki balayılarında başlarını dertten kurtaran bile o oldu. Uzun süre boyunca da kocasına her konuda her şekilde destek olmaya devam etti. Yeni dönemde DC yazarları ikiliyi ayırsa da çizgi romanın en bağlı çiftlerindendir Lois/Clark.
   Ya sizin adayınız?
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: Berkdinho - 23 Eylül, 2011, 16:49:01
   Çok klasik olacak ama ben de Peter Parker/Spider-Man-Mary Jane Watson Parker demek istiyorum.O kadar badire atlatıp da her şeye rağmen bir araya gelmeleri takdir edilesidir.
   Comics aleminin aşkları sanki daha sağlam.Zagor'da çeşitli bayanlar yer alıyor ama kahramanımız tek atımlık ilişkileri tercih ediyor.Mister No'da ise hepsi onu seviyor ama hiçbiri onu istemiyor.Martin Amca ise Diana Yenge'ye sadık kalmaya çalışıyor ama aşk ya da sadakatten değil de, Diana Yenge'nin korkusundan ötürü.Diğer fumettileri okumadığım için yorum yapamam ama okusaydım yapardım.
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: Gandalf - 23 Eylül, 2011, 17:27:06
Dostlarım , Örümcek adam ile mary jane watson çoğunlukta görünüyor. peki hiç kimse Kara Kedi ile Örümcek adamın aşkını hatırlamıyor mu. Bence bu aşk en güzeliydi. Şöyleki Kedi uğursuzluğunu Örümcek adama bulaştırmak istemiyor fakat onunla beraber olmaktanda geri duramıyordu. Örümcek adam ise o dönemde Mary Jane ile Kara kedi arasında gitgeller yaşamasına rağmen , kara kediye aşık dı. Bu aşk epeyce bir dönem sürmüşdü. Ve bizler yani 1983 - 1984 - 1985 yıllarında bu aşkı ilk elden izleme fırsatı bulmuşduk.Kara kedi ile Mary Jane arasındaki fark ise , Mary Jane Peter Parkere aşık iken , Kara kedi Yanlızca örümcek adamı seviyordu, gerçek kimliğini öğrenmek dahi istemiyordu. Bence Bu ikilinin aşkları en güzel olanıydı. Takdir sizlerin.

(http://img42.imageshack.us/img42/9011/00131kq.jpg)
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: rumar80 - 23 Eylül, 2011, 22:59:24
     Kara kedi ile Örümcek adamın aşkları sırasında Peter gerçek anlamda yalnızdı. Mary Jane hayatından çıkmış, sahip olduğu romantik denebilecek ilişki ise Debra Whitman ileydi. Hele ölümden döndüğünü de bilmek aralarındaki bağı güçlendirmiştir. Bir de hemen arkasından kara kedinin doktor ahtapot tarafından öldürülecek kadar ağır yaralanması da örümceğin sorumluluk duygusu ile ona bağlanmasını arttırmıştır.
    Kara kedi örümcek adamı ve yaşadığı maceralı hayatı sevmiştir. Onunla birlikte olmak için süper güçlere sahip olmaya çalışmış hatta Avengers'a para bile teklif etmiştir. Bu bencilliği onu Kingpin'in kucağına ve tuzağına itmiştir. Kara kedi örümceğe bu kadar saplantı ile bağlandığı gibi kafasında da onu çok zengin bir hayal etmiş, bu nedenle de örümceğin evine girerken bile hayal kırıklığını göstermiştir. Hatta Peter kimliğini o kadar önemsememiştir ki aklına estiğinde Peter'ın evine elini kolunu sallayarak gelebilme, "Cevap" tarafından takip edilirken onu oraya kadar götürebilme düşüncesizliğini göstermiştir.
   Felicia bu ilişkide bir kere bencil olmamaya karar vermiş, Kingpin'den aldığı gücün uzun vadede Örümcek adamın ölümüne sebep olacağını öğrenince ilişkiyi sonlandırmak istemiş, ancak örümceğin önce davranması üzerine bu amacına da ulaşamadığı gibi bunu yapmasına engel olduğu için örümceğe kızmıştır.
   Bunları bu kadar net nasıl mı hatırlıyorum? Daha yeni essential Peter Parker'ları okudum da ondan. Bu nedenle o dönemde benim de hoşuma giden bu ilişkiaslında görüldüğü kadar güzel değildir.
   Son not: Örümcek ve kara kedinin ilişkilerinin son döneminde MJ Peter'ın hayatına tekrar girip onun örümcek adam olduğunu bildiğini söylemiştir.
    Sevgiler
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: Gandalf - 24 Eylül, 2011, 00:10:02
Rumar80 in yazdıklarını okuyunca hikayeyi ve eski günleri tekrar anımsadım.  Evet arkadaşımız konuyu en doğru şekilde özetlemiş. Ama nedense içim biraz burkuldu sanki. Ben felicia ile peter i her zaman daha çok yakıştırırdım belkide öyle olmasını isterdim. Keşke kedi biraz daha vefakar  olsaymış. :'(
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: BAHADIR - 24 Eylül, 2011, 08:54:52
Kediler ne zaman vefakar olmuş ki...Felicia tam kendine yakışanı yapmış... :)
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: altay1944 - 24 Eylül, 2011, 09:20:29
-Aşk fizik kurallarına göre işlemiyor işte...Seni seviyorum dylan...Senin de öldüğüne katlanamam... İnan bana bu tek çözüm
-Banshee...
-Ağlama aşkım ...Sadece bir rüyaydı...Ve öldüğümüzde..Bütün rüyalarımızda...Bizimle birlikte..Ölüyor...
la fate del male/orginal no:79


:'(

Hemen hemen her macerasında bir kadın(kız) ile ilişkisi olan kabuslar dedektifi bir sayısında aşık oluyor.Güzel bir aşk.Ve aşk için verilen karar oldukça acıklı. İşte o bölümden bir kısa alıntı.En güzel aşk çok çabuk yaşanandır kimisine göre dylan da böyle oluyor.
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: hennessy - 25 Eylül, 2011, 17:53:00
son haftaya giriyoruz yazın bu evrende en büyük aşk hangisi sizce?
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: darkwood - 27 Eylül, 2011, 01:12:20
Oyum tabiki Conan+Belit'e. Onların maceralarını en az 3 kez severek okumuşumdur.
Çizgiroman sever olarak konuya birde şu yönden bakmak gerekir diye düşünüyorum.
Konuştuğumuz bu çiflerden erkek olanlar asıl çizgiroman kahramanı ve maceralar genelde hep onun etrafında şekilleniyor. Bayan olan aşkını ise; kimi zaman macera başında ve sonunsa "özellikle Essegesselerde", kimi zaman macera içinde ufak tefek roller alıyor. Kendi başına başlayıp sonlandırdığı macera ise yok  gibi. Peki bu bayan karakterler içinde ayrı maceralar çizilseydi hangisini okurdunuz, tabiki ben Belit diyorum. Kendine ait birkaç macerasıda mevcut ve Conan ın maceraları kadar zevkle okuturuyor kendini. Yani hem kahraman hemde ölümüne sadık bir sevgili.  Bazen ikisi ile ilgili çok daha fazla macera çizilseydi, ne kadar güzel olurdu demekten kendimi alamadığım müthiş bir çift. 
Birde insanı gerçekten hüzünlendiren, iç parçalayan bir finali varki sormayın..
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: sefik - 27 Eylül, 2011, 11:28:11
Alıntı yapılan: gunessemerci - 23 Eylül, 2011, 10:28:08
Ben Nathan Never ve eşi Laura diyorum.Nereden çıktı derseniz.İlişkileri mutlu bitmemiş hatta vicdani bir muhasebeye yol açmıştır.

Aslında Nathan'ın onu ne kadar sevdiğini diğer maceralarda öğreniriz.

Mutlu bir aşk değildir.Hatta trajiktir ama buna karşın,gerçek sevgidir diye düşünüyorum..

En azından Martin Mystere gibi oyalama,aldatma ne olduğu belirsiz (evleninceye kadar geçen uzun yıllarda) bir ilişki değil.
Martin'de hic aldatma yok diye biliyorum oysa Nathan karisini aldakmaktaydi.
benim oyum Tex-Lilith'e! bu evlilik Tex'e navajolarin sefi unvanini getirmis,gece kartali olmustur,ayrica hep sadik kalmistir Lilith'e.
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: hennessy - 27 Eylül, 2011, 19:38:16
3 gün daha kaldı yazılara devam
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: rumar80 - 28 Eylül, 2011, 19:05:42
   Son günler dostlar.
   Hediyeyi düşünmeyin, fikrinizi paylaşın
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: s.b - 28 Eylül, 2011, 22:30:58
Swing ile Betty'nin aşkı çok uzun sürmüş ve evlilikle bu aşk ebedileşmiştir. Tam 281 sayı boyunca süren bu birliktelik arada sırada masum öpücüklerden daha öteye gidememiştir. Orijinal 281. sayıdaki bu evlilik törenine hepimizin yakından tanıdığı Çelik Blek'te katılarak bu son sayıyı olduğundan daha değerli hale getirmiştir. Sizlerde bu evlilik töreninin şahitleri olmak istiyorsanız Hoz Comics'in yayınladığı Swing serisinin 62 sayısını okuyunuz. Maceranın adı; Son Zafer. Böylece Swing ile Betty arasındaki aşkın son şahitleri olabileceksiniz.
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: kemalkoc50 - 29 Eylül, 2011, 14:46:46
tabiki  conan ile belittir. nedeni ise başka hangi macerada onların arasındaki sevgiyi ve tutkuyu görebiliyoruz. belitin ölümünden kaç yıl sonra bile conan hala anımsamaktadır. aralarında bir akit , zorlama vs sevgiden başka bağlayıcı hiç bir etken yoktur. hele conan gibi hiç bir kadına bağlayıcılığı olmayan bir kahramanın içinde yer etmek zor iştir. demekki en büyük aşk bunlarınkidir.
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: rumar80 - 30 Eylül, 2011, 11:37:04
   Son saatler dostlar. Yazın paylaşalım
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: rumar80 - 30 Eylül, 2011, 23:54:57
    30 değerli arkadaşımız yorum yazdı. Katılan katılamayan tüm dostlara teşekkürler.



   Kazanaaaaaannnnn.......


S.B

Sami abiye iyi okumalar dileriz
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: HacıGeraltEmmi - 30 Eylül, 2011, 23:58:51
Kısmet değilmiş bize, önümüzdeki ödüllü konulara bakacaz artık ;D Sami beyi kutlar, keyifli okumalar dilerim. Forumun daimi hediye sponsoruna da şükranlarımızı sunuyorum :D
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: yunusmeyra - 01 Ekim, 2011, 00:28:05
(olaya geç dahil olduk ama bunu yazmasam olmayacak ;))
norrin radd ,zenn-la gezegeninin aklı hür,vicdanı hür bir bireyidir..zenn-la gezegeni ise evrenin
en ütopik yerlerinden biridir..hastalık,açlık,savaş gibi sosyal sorunlarını çözmüş,incelmiş zevk ve
ilimlerin hakim olduğu bir zaman yaşanmaktadır..norrin-rad bu gerçeküstü dünyada sevgilisi shalla-ball ile mutlu mesud
yaşamaktadır..ancak norrin-radd ,düşünmekte ,felsefi ve düşünsel bir çile çekmektedir..iç huzuru kalmamıştır..geçmiş ataları gibi mücadele etmek,hayatına anlam katabilecek eylem ve düşüncenin peşindedir..bu arada "galactus"
adlı bir yabancı gezegenlerine tehdit edici bir güçle yaklaşmaktadır,onu karşılayan ve yolunda gitmeyen
durumun çözümünü bulmak isteyen norrin-radd kötü ve acımasız gerçeği öğrenir..karşısındaki "güç evrenin
doğuşundan beri varolan,"yenilmez" varlık "galactus" 'tur..o,evrendeki uygun gezegenlerin enerjisiyle beslenen ve işi
bittiğinde arkasında bomboş ve cansız bir harabe bırakan  güçtür..norrin-radd üstün bir ideal uğrına "galactus"'un
kölesi olacak ve ona yeni gezegenler bulmak için evreni dolaşacaktır..ödülü sevgilisinin ve gezegenin
hayatını kurtarmak olacaktır..karşılığı ise "galactus" tarafından köle yapılmak ve bambaşka bir molekül yapısıyla
yeniden oluşturulup,akışkan ve gümüş rengi bir dış doku ile kaplanıp ve bir de yanınaverilen uzay "sörfü" eşliğinde evreni dolaşmaktır..
zaman ve mekan ölçülerinin yetersiz kaldığı evrenin ücra köşelerinde efendisine hizmet edecektir.. o "silver surfer"
yani "gümüş kayakçıdır" artık..ancak içinde derin boşluk dahada büyüyecektir..artık hem özgürlüğünden olmuş,hem de
sevgilisinden ayrı düşmüştür..ancak "gümüş kayakçı" düşünen adamdır ve bir süre sonra efendisine hizmet etme durumu
ve efendisinin istekleri onu rahatsız etmeye başlayacak,"galactus" ile derin görüş ayrılıklarına düşen "kayakçı"
galactus'a baş kaldıracak ve bu seferde ,bizim dünyamız ve"güneş sistemi gibi evrene göre çok küçük bir alana hapsedilip cezalandırılacaktır..
"kayakçının" özgürlük isteği ve shalla-ball'a kavuşma isteği ise engellenemez ve acı verici boyutlara ulaşacaktır..
insanların sorunları,egolarının yol açtığı kavgalar ve düşmanlıkları da "kayakçıyı" üzmektedir..bu arada
hem dünyayı tehdit eden süper ve metafizik kötülerle(mephisto-şeytan,loki,dr.doom,uzaylı kötüler v.s.) mücadele etmekte,
hem süper iyilere kendini anlatmaya çalışmakta,hem de insanları düşmanlıklarına göğüs germeye çalışmaktadır.
bu maceralarını hepsinde özgürlüğünü ve shalla-ball'ı hatırlamakta,onlara kavuşmak için mecnun misali acılar çekmekte,
mecnun gibi bazen akıl dışına çıkmaktadır..ancak bizde de marvel yayınlarıyani ali recan tarafından yayınlanan ve ilk
dönem maceralarını kapsayan kitaplarda bütün macerada bir shalla-ball özlemi devam eder,kısa ve destansı bir araya
gelişler,dramatik ayrılıklar yaşanmakta (ki kötüler bir şekilde shalla-ball ile "kayakçıyı"etkisiz kılmak istemektedirler)
ancak ne süper ne normal hiç bir kadın ve erkek bu "aşkı engelleyememektedir..

(http://i55.tinypic.com/2rbzchx.jpg)

(http://i56.tinypic.com/2rvykk2.jpg)
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: DAMPYR - 10 Ekim, 2011, 18:58:03
Hepimiz değişik çizgi romanlar okuyoruz.Size bir sorum var.Sizce çizgi romanlarda en ideal birbirine yakışan en iyi çift kim sizce?........ ;)

Benim cevabım : Kızılmaske ve Diana
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: rumar80 - 10 Ekim, 2011, 19:04:33
   Sevgili Java,
   Geçen ayki ödüllü konumuz bunun üzerine idi. İstersen bir bak.

http://altinmadalyon.com/altin/index.php/topic,3772.0.html
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: DAMPYR - 10 Ekim, 2011, 19:31:09
Tamamdır Ben o konuyu görmemişim. benim cevabıda o foruma taşırmısınız....... :)
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: s.b - 16 Ekim, 2011, 20:19:17
Yav arkadaşlar biliyorum çok geç oldu ama ne yapayım. Ödül için çok teşekkürler. Tom Braks'ların 1,2,3 ve 4. sayıları kitaplığımda parlıyor.
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: gamlıbaykuş - 16 Ekim, 2011, 20:26:25
Alıntı yapılan: s.b - 16 Ekim, 2011, 20:19:17
Yav arkadaşlar biliyorum çok geç oldu ama ne yapayım. Ödül için çok teşekkürler. Tom Braks'ların 1,2,3 ve 4. sayıları kitaplığımda parlıyor.

Abi tebrikler. Tombraks'ları eminim ki önceden okumuşsundur ama ben yine de keyifle okumalar dilerim...
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: s.b - 16 Ekim, 2011, 20:29:35
Evet abi. Daha önce okumuştum. Kitaplıkta çifter çifter duruyorlar.
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül konusu
Gönderen: V - 16 Ekim, 2011, 21:16:29
Alıntı yapılan: gamlibaykus - 16 Ekim, 2011, 20:26:25
Alıntı yapılan: s.b - 16 Ekim, 2011, 20:19:17
Yav arkadaşlar biliyorum çok geç oldu ama ne yapayım. Ödül için çok teşekkürler. Tom Braks'ların 1,2,3 ve 4. sayıları kitaplığımda parlıyor.

Abi tebrikler. Tombraks'ları eminim ki önceden okumuşsundur ama ben yine de keyifle okumalar dilerim...
Alıntı yapılan: s.b - 16 Ekim, 2011, 20:29:35
Evet abi. Daha önce okumuştum. Kitaplıkta çifter çifter duruyorlar.

Ekrem Tom Braks'ları kibarca istiyor Sami Abi!.. ;D
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül Konusu
Gönderen: gamlıbaykuş - 16 Ekim, 2011, 23:40:32
Yok abi ya ben de Tombraksın ilk 5 cildi de mevcut. Yine de teşekür ederim :)
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül 2011 konusu
Gönderen: kadri kerem - 22 Mayıs, 2012, 23:30:01
Sonja'nın belirli bir çizimi yok galiba. Farklı farklı bir dolu çizimine rastladım.  ???
Başlık: Ynt: Ödüllü Eylül 2011 konusu
Gönderen: kalidor - 23 Mayıs, 2012, 08:46:53
Sonja'nın ana olarak 2 farklı çizimi vardır. Birincisi Barry "Windsor" Smith tarafından ilk kez çizgiromana uyarlanması sırasındaki çizimleridir. Zamanında hem Roy Thomas'a hem de BWS'e ödül kazandırmış "Song of Red Sonja" adlı  öyküyü renkli olarak kroniklerin 4. cildi içinde de okumuştuk. BWS'nin tüm kadın çizimleri gibi Sonja'da gayet naiftir.  İkinci ve aşina olduğumuz çizim ise Frank Thorne'a aittir ve tam anlamıyla kılıçlı dişi şeytan konseptini çizgiroman dünyasına kazandırmıştır. Fakat Sonja'ya devrim olan "metal bikini"yi  ise ünlü İspanyol çizer Estaban Maroto (kendisini bazı Brendon öykülerinde de görmekteyiz) giydirmiştir.

(http://2.bp.blogspot.com/-_9HngMI7jg4/Ttsv45HBp8I/AAAAAAAARPE/74HPcFrMgOQ/s1600/conan-24---05.jpg)

(http://ancientmodern.files.wordpress.com/2010/04/conan24.jpg)


(http://1.bp.blogspot.com/-6LqP8pjlHWc/TXLS8bwXRRI/AAAAAAAAIec/ucc_0YbRf5w/s1600/Redsonja3.jpg)


(http://3.bp.blogspot.com/-SYDXcFO5Lc0/Th3agS5-N3I/AAAAAAAAAyk/pYIkzuOQn_I/s1600/Conan%2BThe%2BBarbarian%2B%2523023%2B-p18.jpg)


(http://upload.wikimedia.org/wikipedia/en/thumb/5/5e/SonjaMarotoAdams.jpg/200px-SonjaMarotoAdams.jpg)

Frank thorne 1970'li yıllarda çizgiroman festivallerinde bir parodi olarak yapılan Red Sonja'ya benzeme yarışmalarında da bizzat büyücü rolünde oynamıştır. Google'dan Red Sonja diye arattırdığınızda çıkan siyah beyaz resimler bu döneme aittir. Alfa'nın 200 TL'lik ve 14 sayılık 2. Red sonja serisinde bizzat bununla ilgili bir öykü bile vardır. (bkz. 3 resim yukarıda) Tabii bu dönemlerden aynı zamanda çizgiroman senaristi olan Wendy Pini'yi de unutmamak lazım.


(http://4.bp.blogspot.com/-wew9QtiOzp0/TqIVy0n0iTI/AAAAAAAAC7c/_phg4vVGAWA/s400/wendy.bmp)


(http://25.media.tumblr.com/tumblr_l8dv1tBWNz1qdaabfo1_500.jpg)