Altın Madalyon

Çizgi Roman Üzerine Genel Paylaşımlar => Anketler ve Yarışmalar => Aylık Ödüllü Yarışma => Konuyu başlatan: hanac - 28 Mayıs, 2012, 12:15:07

Anket
Soru: 'Siperlerdeydik' Albümünü Beğendiniz mi?
Seçenek 1: Çok Beğendim oylar: 7
Seçenek 2: Beğendim oylar: 3
Seçenek 3: Fena Değil oylar: 2
Seçenek 4: Beğenmedim oylar: 0
Seçenek 5: Berbat oylar: 0
Seçenek 6: Satın Almadım oylar: 4
Başlık: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması - TARDI SİPERLERDEYDİK
Gönderen: hanac - 28 Mayıs, 2012, 12:15:07
Arkadaşlar merhaba,

Haziran Ayı'ndan itibaren aylık ödüllü yarışma içeriğinde bir değişiklik yapıyoruz.

Soru sorup, mail ile cevap istemek yerine, bir çizgiromanı veya macerayı tartışmaya açıyoruz.

Toplu okuma gibi... Yorum yapanlar arasından bir kişiye hediye verilecek...

Bu projenin fikir babası Ömer Bahadır, ilk çizgiromanı da o seçti

Tardi - Siperlerdeydik

1 Haziran'dan itibaren olumlu / olumsuz yazılarınızı bekliyoruz.

(http://www.tersninja.com/wp-content/uploads/2011/05/siperlerdeydik.jpg)
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: tommikser - 28 Mayıs, 2012, 13:18:21
Evimde hala okunmayanların arasında bekliyordu şimdi ilk sıraya zıpladı ;D
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: pearl jam - 28 Mayıs, 2012, 13:45:31
Öncelikle çok güzel bir fikir olduğunu belirteyim ( tebrikler bahadır :) ) Bazı kitaplar deyim yerindeyse arada kaynıyorlar, bana göre siperlerdeydik de onlardan biri. Güneş semerci bile okumamış daha düşünün artık  ;D O yüzden ilk konunun seçimi de isabetli olmuş.

Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: tommikser - 28 Mayıs, 2012, 13:54:59
Valla hocam o kadar okunacak şey var ki beynim dönmüş durumda daha çok film izlemek  müzik dinlemek gezmek lazım ama nasıl olcek bu işler anlamadım ??? :o ;D
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: pearl jam - 28 Mayıs, 2012, 14:17:00
Yahu ben bu kitapla ilgili yorum yapmıştım forumda ama bulamadım. Sanırım bu harika kitabın forumda bir başlığı bile yokmuş ( ya da ben bulamadım  ;D )

Geçen yaz gecenin bir yarısı okumaya başlayıp aynı gece uykusuz ve üzgün gözlerle bitirdiğim bir kitap olmuştu Siperlerdeydik.

Tardi, tarihe siper savaşı olarak geçen 1. dünya savaşına, savaşın ekonomik politik nedenlerinin dışında  tamamen insani bir bakış açısıyla yaklaşmış ve devletlerin yüce amaçları!! altında yok olup giden; hayalleriyle, aşklarıyla ama savaş sırasında böcek kadar değerli olan canlarıyla, kahramanların değil basit insanların yaşadıklarını ajitasyon içermeyen ama son derece vurucu bir şekilde anlatmış.

Benim için 2011'in en iyi çizgi romanlarından biri ve gözümde Tardi'ye sonsuz kredi kazandırmış bir kitaptır kısaca.
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: hanac - 28 Mayıs, 2012, 14:23:17
Sayın Pearl Jam, lütfen yorumlarınızı 1 Haziran'a kadar saklayalım.  :)

Herkes okusun bu arada, ya da satın alsınlar.

İyi yorumlayan kazansın.    ;D  :P  ::)
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: pearl jam - 28 Mayıs, 2012, 14:24:58
Alıntı yapılan: gunessemerci - 28 Mayıs, 2012, 13:54:59
Valla hocam o kadar okunacak şey var ki beynim dönmüş durumda daha çok film izlemek  müzik dinlemek gezmek lazım ama nasıl olcek bu işler anlamadım ??? :o ;D

Senin bu kitaba bayılacağına neredeyse eminim :)

Alıntı yapılan: hanac - 28 Mayıs, 2012, 14:23:17
Sayın Pearl Jam, lütfen yorumlarınızı 1 Haziran'a kadar saklayalım.  :)

Herkes okusun bu arada, ya da satın alsınlar.

İyi yorumlayan kazansın.    ;D  :P  ::)

Pardon 1 haziran meselesini kaçırmışım  :D
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: hanac - 29 Mayıs, 2012, 14:56:29
Evet arkadaşlar;

Okuyor muyuz bu ayki kitabı ?

1 Haziran da yorumlarınızı bekliyoruz.
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: s.b - 29 Mayıs, 2012, 15:00:10
Abi ben bu kitabı almadım. O yüzden beni muaf tutun.
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: hanac - 29 Mayıs, 2012, 15:02:00
Alıntı yapılan: s.b - 29 Mayıs, 2012, 15:00:10
Abi ben bu kitabı almadım. O yüzden beni muaf tutun.

O zaman birinden bulup okuman lazım ya da satın almalısın.  :)
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: tommikser - 29 Mayıs, 2012, 15:07:56
Abi ben dün kütüphaneden çıkardım bugünde okumaya başlıyoruz.Sami abi kaçmak yok alıp okuyup yazıyoruz ona göre.Senden özellikle gelecek yazıyı merak ediyorum Sami abim ;)
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: s.b - 29 Mayıs, 2012, 15:51:24
Ne yapalım alalım bari.
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: hanac - 31 Mayıs, 2012, 22:23:35
Başlığımız yorumlara açılmıştır.
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: hanac - 01 Haziran, 2012, 09:10:37
Hediyemiz Nic39 dan geliyor, kendisine çok teşekkür ederiz.

(http://www.kertenpelex.com/images/detailed/25/efsanevi_8.jpg)
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: Saint2 - 01 Haziran, 2012, 17:37:35
Alıntı yapılan: hanac - 01 Haziran, 2012, 09:10:37
Hediyemiz Nic39 dan geliyor, kendisine çok teşekkür ederiz.

http://www.kertenpelex.com/images/detailed/25/efsanevi_8.jpg

Teşekkürler nic39
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: hanac - 02 Haziran, 2012, 17:23:45
Hmmm okuyan yok galiba.
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: hanac - 02 Haziran, 2012, 17:45:19
Şimdi arkadaşlar mesaj atmışlar YANITLA butonu yok diye.

Halbuki başlık kilitli değil, anlayamadım.

Bakalım sorunu bulabilecek miyim ?
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: hanac - 02 Haziran, 2012, 18:35:52
Sorunun halledilmiş olması lazım.

Biri mesaj yazabilir mi ?

Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: tommikser - 02 Haziran, 2012, 19:13:12
deneme birki deneme birki.Haydi çifte telliyeeee ayşe fatma hayriyeeee. ;D ;D ;D
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: s.b - 02 Haziran, 2012, 22:18:19
İşte deneme dediğin böyle olur. Siperlerdeydik geldi. Yarın okurum artık.
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: BAHADIR - 03 Haziran, 2012, 15:52:47
Konu başka bir şey olsaydı reyting kaçınılmaz olurdu ama çizgiroman okuyalım tartışalım deyince buraya kadar...2. sayfaya geldik bir yorum yok...Sağlık olsun...Reyting olsun... :)

Tardi "SİPERLEYDEYDİK" satmadı anlaşılan...Satmadı derken NTV elbette yeteri kadar satmıştır bu kitabı...Ama çizgiroman okuruyuz dediğimiz bizlerden kaç kişi aldı acaba...Alanlardan da kaç kişi okudu...Yalan yok ben de daha yeni okudum...Hatta okuyayım diye bu ayın konusu olarak "Tardi-Siperlerdeydik" i tercih ettim...Kanımca iyide yapmışım... :)

Yalınayak Gen gibi etkileyici değildi bir kere...Ama altını çizmek lazım , "Yalınayak Gen gibi etkileyici değildi"...Kitabı okumaya başladığınızda her çizgiroman gibi bu dünya dan uzaklaşıyorsunuz...Ama bu sefer karşınızda kahramanlar yok...çaresiz ve aciz gerçek insanlar var...Tardi, ruh hallerini çizgilerle öyle bir betimlemiş ki, savaş ve savaş'ın getireceklerinden ürküyorsunuz... Boş kahramanlıklar, vatan millet olayını sorgular durumda buluyorsunuz kendinizi...

Çizgiroman 1. Dünya savaşından kesitler ve paneller sunuyor...Hikayeler kısa ama bir bütünün parçaları olduğu içinde sıkmıyor...

Bir kilise de birkaç günü birlikte geçiren birliklerini kaybetmiş bir Alman ve Fransız askeri için olay planladıkları gibi ne yazık ki gitmedi... Tardi'nin söylemi ile; "İki kişi arasında barış her zaman mümkündü ama sayı artınca her şey berbat oluyordu"

Ayakları cepheye giden ama gözleri geri dönmek isteyen bir panel gerçekten etkileyici idi;

"Ayaklarımız yeni postallar yüzünden yarabere içinde sıcağın altında sersem sepelek yürüyorduk"

Askerden geleli 11 yıl olmuş...Aklıma geldi aynı şey benimde başıma gelmişti ama  postal yarasının  tedavisi terlik istirahati...Kesinlikle gitmedim...Yatak istirahati olsaydı koşa koşa giderdim...

""Fransa da ideallere ve Kutsala olan inancın tekrar canlanması için savaşın olması şarttı..."
General Rebillot 13 ARALIK 1945

Bu söze benzer bir söylemi geçen yıllarda Türkiye'de emekli komutanlardan birisi (yanılıyor olabilirim) "Türkiyenin milli şuurunu ve özbenliğini yakalaması için bir savaş şart" diyerek dile getirmişti...

Ama en büyük komutan; "Yurtta sulh, cihanda Sulh" diyerek son noktayı zamanında koymuştu...Yoruma hacet yok...Bu da yine güçlü bir orduyla olur...Ne kadar savaş karşıtı olsakta...

Yine Tardi demiş;

"Savaştan Bahsederken bahsettiğimiz, ahmaklıktan başka nedir ki zaten..."

"İnsanoğlu koyundan farksızdır.Orduları ve savaşları mümkün kılan budur.Ölenler ahmak uysallıklarının kurbanı olurlar..." (Gabriel Chealier)

Çizgiromanı okurken, niçin savaştığını bilmeyen insanların, birbirlerini öldürmenin anlamsızlığını sorguladıklarını görüyorsunuz...

Özellikle Tardi Afrikadan gelen sömürgelerin ölümlerine kinaye edercesine Avrupa toplumunu yerden yere vurmayıda ihmal etmiyor...

"Senegalli ,Galyalı atalarının gözlerini yaşartıyorsun,üşümüşsün ve Fransa için ölüyorsun...Peşinsıra anlatılan budalalığının haddi hesabı yok..Toprağına çöreklenmiş küçük, beyaz adam seni bolca dövmeyi de ihmal etmeden karısından uzak tutuyor.(Burayı anlamadım çevirden kaynaklı bir sıkıntı olabilir...) Diyorlar ki koştura koştura karnını deştirmeye gitmekten zevk alıp mutlu oluyormuşsun.; Sen, sana güya iyiliğin için kendi dinini, şarabını ve verem mikrobunu dayatana minnettar, ona yardım etmekten haz duyan "KOCA ÇOCUK"...

"...Zavallı köle, zavallı yük hayvanı, sana sırtında taşıttıkları ölümün ta kendisi..."

Tüm kitap  Tardi'nin  savaş hakkındaki söylemleri ve insanlık dramlarını anlatan çizgileri ile devam edip savaşın  anlamsız ama bir o kadar iç burkan istatistikleri ile son buluyor...

Son söz olarakta Tardi dokundurarak bitirmiş;

"Anama da Fransa'ya feda edilmiş bir parça et için madalya gönderirler artık..."

Söylenecek ve yazılacak gerçekten çok şey var...Gerisini de siz getirin... :)
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: pearl jam - 03 Haziran, 2012, 18:05:19
Alıntı yapılan: BAHADIR - 03 Haziran, 2012, 15:52:47
Konu başka bir şey olsaydı reyting kaçınılmaz olurdu ama çizgiroman okuyalım tartışalım deyince buraya kadar...2. sayfaya geldik bir yorum yok...Sağlık olsun...Reyting olsun... :)


benim yorum da arada kaynamış galiba  ;D
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: s.b - 03 Haziran, 2012, 18:11:46
Birazdan Siperlerdeydik'i okumaya başlayacağım.
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: BAHADIR - 03 Haziran, 2012, 18:35:49
Alıntı yapılan: Pearl Jam - 03 Haziran, 2012, 18:05:19
Alıntı yapılan: BAHADIR - 03 Haziran, 2012, 15:52:47
.2. sayfaya geldik bir yorum yok...

benim yorum da arada kaynamış galiba  ;D

Harbiden kaynamış...Özür...Bir yorum var... :)
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: kedidiro - 03 Haziran, 2012, 21:10:01
 siperlerdeydik...çıktığını gazetede okuduğum günden beri gündemimde olan,geçtiğimiz kitap fuarında istanbul'a gelir gelmez aldığım ve bütün aldıklarım arasında ilk okuduğum çizgi roman oldu...haziran ayının konusu olduğunu görünce bir kez daha okudum ve ilk okuduğum günkü kadar sarsıcı buldum...
öncelikle forumda çizgi roman tartışma fikri kimden çıktıysa tebrik ediyor, siperlerdeydik'i seçtiğiniz içinse teşekkürlerimi sunuyorum...
      çünkü tartışmaya açık bir çizgi roman seçmişsiniz.bir çok çizgi roman okurunun okumayacağı, okurken sıkılabileceği ve muhtemeldir ki sevmeyeceği bir çizgi roman siperlerdeydik. çünkü kahramanı yok herşeyden önce... korkan, altına kaçıran, ölmüş arkadaşını soyan, düşmanıyla aynı dili konuşmadan arkadaş olabilen, savaşın bitmesini beklerken ölmemeye bakan, yaralandığında gazi olduğuna değil artık kendisi için savaşın bittiğine sevinen, yorgun ve ölü gözlerle sayfalardan bize bakan askerler var...fransız bir çizerin 1. dünya savaşını anlatan çizgi romanında fransızlar kahraman değil, almanlar '' kalleş, kan içici, vahşi hayvan'' değil... sadece insanın hikayesi var siperlerdeydik'te... bu yüzden kendi ülkesinde de, savaşı ve kahramanları kutsayan, bebeklerinin bile asker doğduğu ülkelerde de fazla sevilmemiş ve fazla satmamış olabilir ama ben ntv yayınlarına minnet borçluyum. böyle bir antimilitarizm başyapıtını dilimde okumamı sağladıkları için... benim kitaplığımdaki en değerli eserlerden biri o...tıpkı yalınayak gen, batı cephesinde yeni birşey yok, dışarda kapının önünde gibi... ya da siperlerdeydik'te de anlatılan 1. dünya savaşında fransızların kurayla seçtikleri üç askeri kurşuna  dizmelerini konu alan stanley kubrick filmi ''paths of glory'' gibi...
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: yunusmeyra - 03 Haziran, 2012, 21:33:54
Ambrose Bierce hikayelerinin takipçileri ,corto maltese ve sıkı "alaska" ve berardi hayranlarının kaçırmayacağı ve söyleyecek bir çift lafı olan bir kitaptı..dolayısıyla mevcut çizgi roman okurları içinde hitap edeceği bir çok okuyucusunun olduğunu düşünüyorum(şahsen söyleyeceğim bir kaç kelamı temellendirmek için 1 haftaya daha ihtiyacım var..bu başlık için unutulmaması gereken 1 ay açık kalacağı  :) )
not:"Ambrose Bierce hikayelerinin takipçileri ,corto maltese ve sıkı "alaska" ve berardi hayranlarının kaçırmayacağı ve söyleyecek bir çift lafı olan bir kitaptı" dedim çünkü benzer tadlar ve yaklaşımlar gördüm.. kendimce..
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: yunusmeyra - 03 Haziran, 2012, 21:42:42
amborce bierce..
"Karanlığın Kahkahası tüm evrensel kurumları, tüm değer yargılarını sorguluyor; başta Amerikan toplumu olmak üzere, nerdeyse bütün insanlığa dil çıkartıyor. Yoldan çıkmış politikacılar, paraya tapan işadamları, yargılarına güvenilmeyecek yargıçlar, şarlatan doktorlar, dinsiz dinadamları, sorumsuz kamu görevlileri ve daha nice tanıdık yüz; günümüzün herhangi bir toplumundan çıkmışcasına boy gösteriyor bu kitapta, onlar kimi zaman kendi kimlikleriyle, kimi zaman hayvan kisvesi altında, kimi zaman da soyut nesnelere dönüşerek kendi gülünçlüklerini ve tutarsızlıklarını sergiliyorlar. (Arka Kapak) "


(http://www.kitapadresi.com/kiboimg/9789754053197.jpg)
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: kalidor - 03 Haziran, 2012, 21:52:49
Ben de bugün aldım bu haftaiçi okuyup yorum yazacağım inşallah
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: Tarkan Kurt - 04 Haziran, 2012, 08:37:42
Başlık açıldıktan hemen sonra aldım. Henüz okumaya fırsatım olmadığı için yorum yazamıyorum ama okuyunca değerlendirmemi yazacağım.
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: NIC - 04 Haziran, 2012, 09:29:15
Bu başlık iyi düşünülmüş,ben bu kitabı almamıştım ama alıp hemen yorumlayacağım.

Kitap içinde,ben teşekkür ederim arkadaşlar

Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: tommikser - 04 Haziran, 2012, 17:42:16
Kitabı bitirdim şoktan çıkayım bende yazacağım.Yalnız soluğumu kestiğini söylemeliyim...
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: V - 05 Haziran, 2012, 00:09:20
"Savaşta başınıza gelecek en iyi şey atılan ilk kurşunla ölmektir.." Sonrasında hiçbir şey düzelmez ve en önemlisi

de karakterinizin-ruhunuzun aldığı  iyileşmeyen yaralardır.Örneğin:

Kitapta beni en çok etkileyen kısım Tardi'nin dedesinin sözleriydi:

"Tanrı yoktur!..Eğer tanrı olsaydı,savaş diye birşey olmazdı"..

İnancın bu şekilde kaybedilmesi ,"savaş"ın inanan insanda açtığı iyileşmez bir yara değil de nedir?
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: pearl jam - 05 Haziran, 2012, 00:50:30
Alıntı yapılan: Pearl Jam - 28 Mayıs, 2012, 14:24:58
Alıntı yapılan: gunessemerci - 28 Mayıs, 2012, 13:54:59
Valla hocam o kadar okunacak şey var ki beynim dönmüş durumda daha çok film izlemek  müzik dinlemek gezmek lazım ama nasıl olcek bu işler anlamadım ??? :o ;D

Senin bu kitaba bayılacağına neredeyse eminim :)



Alıntı yapılan: gunessemerci - 04 Haziran, 2012, 17:42:16
Kitabı bitirdim şoktan çıkayım bende yazacağım.Yalnız soluğumu kestiğini söylemeliyim...

Ben demiştim demeyi sevmem ama ben demiştim  ;D

Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: hanac - 05 Haziran, 2012, 21:36:38
Bu kitabı okuyun arkadaşlar.

Pişman olmazsınız.

Yorumlarınızı bekliyoruz.
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: kalidor - 06 Haziran, 2012, 11:46:27
Dün akşam forum itkisiyle okudum. Yorumlarımı yazacağım en kısa sürede.
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: alan ford - 06 Haziran, 2012, 20:37:29
 "Askerler , savaş bitince dönmeyin evlerinize
  Dönün evlerinize de savaş bitsin"

  Üniversitenin ilk yıllarında okuduğum bir şiir kitabından aklımda kalan iki dize . Ne yazarını hatırlıyorum ne de kitabın adını. Yine de yukarıdaki iki dize demir atmış işte beynime. Çıkmıyor. Tıpkı Siperlerdeydik'in de kolay kolay çıkmayacağı gibi. Tardi savaşın yokettiği hayatları zihnimize mıh gibi kakıyor.

  "Elimizde bu alet varken , insan mıyız değil miyiz diye sormanın bir alemi yoktur. İnsanlıktan çıktık." diyen er işi özetliyor aslında. Yine de Edith'in kocasına yazdığı mektupla işin sınıfsal boyutuna da değinmeden geçmiyor.
  "Belki de bizler yoksul olduğumuz için payımıza savaş düşüyor"
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: s.b - 06 Haziran, 2012, 21:44:00
Saat 16:29
Düşman hattının gerisindeki Fransız topçu birliği hazırlık ateşini kesti.

Top atışlarının sağır ettiği askerler için bu ani sessizliğin anlamı açık.

Hemen ardından ciyak ciyak bağıran düdüklerin sesi:
...Hücum!

Hücuma kalkan askerler karşılarında mevzilenmiş olan Alman makinelisinden çıkan mermilere hedef oluyorlardı.  Yere düşenler, dikenli tellere takılanlar... Evet... ölüm orada kol geziyordu.  Askerler bu dehşetin içinde bulunmalarının sebebini sorgulamaktaydılar. Bu kıyımın hiçbir mantıklı izahı olamazdı. Parçalanan kollar, bacaklar, deşilen karından yere sarkan bağırsaklar, darmadağın olmuş kafatasları... Ne içindi bu savaş? Ölmek ve öldürmek için.

--Namussuzlar, namussuzlar, aşalık köpekler! Geberesiceler! Allah hepinizin belasını versin! Ordusunun da Fransa'sının da canı cehenneme!

Askerler siperlerine çekildi.

3. Bölükten geri kalanlar kendilerini güç bela siperlere attılar. Son 48 saatte, peş peşe üç taarruz başarısız oldu. Moralsiz, şaşkın, öfkeli askerlerin savaşacak halleri kalmadı, tek dertleri sığınacak yer bulmak. 120 askerden sadece 63'ü Fransız hatlarına geri dönebildi.

Sığınağa yeni girmişlerdi ki, yoğun bir top ateşine tutuldular.

Askerler kendi topçularının hedefi olmuşlardı.

-- 3. Bölükten geriye bir avuç adam kaldı. Tıpkı dün akşamki gibi saldırı püskürtüldü. Yüzbaşı vuruldu, hattımıza geri döndük ama şimdi de bizim topçu kuvvetleri tepemize bomba yağdırıyor. Kendi adamlarımız canımıza okuyor! Top atışları daha önce de kısa düşmüştü ve her seferinde kabak bizim başımıza patladı!

--Ben, tugay komutanı general BERTHIER. Topçuların 3. bölüğün saklandığı siperleri bombalaması hata eseri değil. Emri ben verdim. Askerler geri çikildi, bu hainler geri çekildiler, düşmandan kaçtılar. Oysa onlara verilen görev hayati önem taşıyordu. Ne pasına olursa olsun hansların elindeki mevkileri aralık ayından önce ele geçirmeliyiz, kış taarruz planını önemli bir parçası bu. 3. Bölüğün üzerine ateş açarak onları bulundukları yerden çıkarıp, tekrar saldırıya geçmeye zorluyorum.

Generalin kendi askerlerini katletmesi savaşta normal sayılıyordu. Çünkü o zavallılar Alman makinelisi tarafından tamamiyle imha olmayı beklemeyip siperlere girmişlerdi. İşte bu olmamıştı... Generalin emrine uyup ölmemişlerdi. Şimdi cezalarını çekmeliydiler. Madem Alman makinelisiyle ölmediniz hadi bakalım kendi topçunuz sizi öldürecek. Sizi gidi beş para etmez leşler sizi.  Ölün hepiniz ölün! Neden diye de sormayın. Sorsanızda zaten cevabı belli; savaş. O lanet olası savaş. Godomanların iktidar savaşı. Zavallıların ise can pazarı.

Askerler yerlerinden çıkmadı. Saat 18:00'de topçu ateşi kesildi. GeneralBERTHIER tüm bölüğü kurşuna dizmeye niyetliydi. Albaylardan biri askerlerin yorgunluğunu gerekçe gösterip generalı insafa getirmek için çok uğraştı.

3. Bölüğü cephe gerisindeki köylerden birine götürdüler.

General BERTHIER üç askerle yetinmeyi kabul etti. Müfreze çavuşları rastgele üç asker seçtiler. çıkartıldıkları Divan-ı Harp kurşuna dizilmelerine karar verdi.
Er JEAN DESBOIS da aralarındaydı...

Çiftlik duvarının dibinde, direğe bile yaslanmadan, gözleri bağlı diz çökertilen mahkümlar cepheye yine gelmiş genç askerler tarafından kurşuna dizildi.

Üç askerin imfazını bütün birlik izledi.

Savaş devam ediyordu.
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: alan ford - 06 Haziran, 2012, 22:03:41
  Bu arada Sami abinin anlattığı sahne Kubrick'in Fransa'da 24 yıl yasaklı kalan filmi Pats of Glory'den ,ki sevgili kedidiro'da ismini zikretmişti yukarıda. Tardi bire bir anlatıların yanında sinema ve edebiyattan da yararlanmış bolca. Kitabın sonunda bir de kaynakça var zaten meraklısına.

  Bu arada hala seyretmeyen varsa bahaneyle Pats of Glory'de önerelim hemen. Başrolünde Kirk Douglas'ın yukarıda bahsi geçen, askerleri savunan albay rolünde döktürdüğü film, anti militarist sinemanın başyapıtıdır bence.
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: hanac - 12 Haziran, 2012, 13:47:51
Toplu Okuma'da son durum;

Yorum yazanlar: 7 kişi

Pearl Jam, Bahadır, kedidiro, yunusmeyra, V, alan ford, s.b

Yorumlarını beklediklerimiz:

Güneşsemerci, kalidor, Tarkan Kurt, Nic39
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: ercoktay - 12 Haziran, 2012, 15:08:44
Kütüphanemde okunacak o kadar çok çizgiroman ve kitap var ki seçmekte zorlanıyorum. Sitenin itkisiyle, zaten uzun zamandır okumak için fırsat kolladığım Siperlerdeydik'i bir çırpıda okudum ve bitirdim. Savaşın çirkin ve gerçek yüzünü bu kadar başarılı anlatabilen eser zor bulunur. Kitabı okurken hep izlediğim birinci dünya savaşı filmleri aklıma geliyordu. Kitabın sonundaki kaynakçayı görünce sevindim. Tam düşündüğüm gibi filmler ve kitaplardan bolca araştırılmış.

Kitabın bir kahramanının olmaması ilginç birşey aslında. Genellikle çizgiromanlar bir kahraman üzerine kurulur. Ama burada bir kahraman yok. Pardon aslında bir kahraman var. Kitabın kahramanı bütün çıplaklığıyla SAVAŞ.

Savaş gerçeğini en iyi anlatan cümle de kesinlikle:

"Savaşta başınıza gelecek en iyi şey atılan ilk kurşunla ölmektir.."

Not: Paths of Glory bir Kubrick başyapıtıdır. Kaç defa izledim hatırlamıyorum. Digitürk arasıra yayınlıyor. Yakaladığımda muhakkak izlemeye çalışıyorum.

Bu çizgiromanı okuyun. Sonrada Joe Sacconun Goradze ve Filistin'i okursanız herhalde psikolojiniz bozulur.

Hatta bir tavsiye bu çizgiromanlardan sonra gidip bir de Uçma Sanatını okuyun. İşlem tamam.

http://www.dr.com.tr/00000,999,999/Ara=u%C3%A7ma+sanat%C4%B1
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: kalidor - 15 Haziran, 2012, 14:22:47
Açıkçası bu tür çizimleri beğenmediğim için  Tardi'nin Türkiye'de yayınlanmış eserlerini, Uçma Sanatını, Joe Sacco eserlerini  vb çizgiromanları almıyordum. Aylık konu sebebiyle Siperlerde'yi alırken uzun süredir merak ettiğim Filistin'i de aldım. Bu arada bizim forum ahalisi de ne çıkarsa alıp okuyor maşallah :) Bone da okuyor, Conan da. House of M'de okuyor, Naruto'da.  Kaç para maaş alıyorsunuz ? :)

Neyse herkes kabul ederki savaşın iyisi, romantiği olmaz veya centilmenlerin savaşı diye birşey de yok. Ölüm ölümdür. Siperde çarpışarak veya atom bombasıyla ölmek. İlkinde belki aylarca, yıllarca eserde de gördüğümüz gibi siperlerin sefaletinde sürünerek can vermek, diğerinde ise bir mantar bulutunu görmekle toz olmak anlık bir mesele. Askere giden bilir ki bir ölüm tehdidi yaşamasanız bile yapılan insanlık dışı muameleden bezersiniz, vatan millet aklınıza gelmez, her türlü iş angarya gelir ve ortalıkta görünmemeye çalışırsınız. Siperlerde de bunu sorgulayan askerleri görüyoruz, savaş öncesi komşularını gördüğümüz bir asker --bu insanlar için mi savaşıyorum-- diyerek sonunda can verir. Ayrıca jandarmalara/inzibatlara karşı hınç besleyen askerleri de anlayabiliyorum. Bunun yanında Tardi'nin eserinde insanlarla birlikte feci şekilde can veren hayvanları özellikle atları da görüyoruz. Savaş sadece insanlara değil varolduğu yerdeki tüm canlıları yokediyor. Tardi'nin eserinde Almanla Fransız askerin hüsranla sonuçlanan birbirlerini esir alma oyunları, Tardi'nin bizzat dedesinin başından geçen ve çizgilerle de yansıttığı bilmeyerek karnı deşilmiş bir cesedin üzerinde sipere yatarak sabahlaması gibi sahneler unutulmaz. Eserin sonunda 1. Dünya Savaşı'na katılan bazı mazlum hakların (Hintliler, zenciler vb) geçişleri de var. 1. Dünya Savaşı'nın Avrupa cephelerini anlatan bu öyküde resmi kayıtlara göre 500.000 ölü, 3 milyon yaralı, 900 bin sakat veren Osmanlı Devleti'nden tek bir satır bile bahsedilmemesi de ilginç tabi.
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: BAHADIR - 15 Haziran, 2012, 16:32:00
Alıntı yapılan: kalidor - 15 Haziran, 2012, 14:22:47
1. Dünya Savaşı'nın Avrupa cephelerini anlatan bu öyküde resmi kayıtlara göre 500.000 ölü, 3 milyon yaralı, 900 bin sakat veren Osmanlı Devleti'nden tek bir satır bile bahsedilmemesi de ilginç tabi.

Amcam Fransız olduğu ve Fransızlarda Almanlarla çarpıştıkları için olaya galiba sadece kendi penceresinden bakmış...Savaşı bir genelleme olarak almış zaten...
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: HacıGeraltEmmi - 15 Haziran, 2012, 17:33:37
Sanatçı olayları ele alırken pek çok kaynaktan faydalanmış ve bunları olduğunca tarafsız bir gözle okura yansıtmış diye düşünüyorum. Genel itibari ile kötülüğü konusunda herkesin hemfikir olduğu savaşın; değişik kavramlar ve söylemler (din, vatan-millet, menfaatler vs.) kullanılarak nasıl başlatıldığı, bu savaşlardan kimlerin nemalandığını, dün birbirini tanımayan insanların ertesi gün cinnet haliyle birbirlerinin canını alma noktasına nasıl getirildiğine şahit oluyoruz.

Savaş destekçilerinin çığıtkanlıkları ile galeyana getirilmiş sıradan insanların, kendileri gibi hareket etmediği gerekçesiyle yaşlı gaziyi linç etmeleri ve bu insanların savaşın uzaması neticesinde içine düştükleri ruh hali, kendilerini sorgulamaları oldukça anlamlı resmedilmiş.

İşin üzücü yanı; bunca yaşanana rağmen aynı soytarılıklarla başlatılan savaşların halen yaşanıyor olması ve taraftarlarının savaş karşıtlarından fazla olmasıdır.

Tardi'nin çizgilerinin bizim okur çoğunluğuna pek hitap etmediği doğru (ben çok beğeniyorum)... Fumetti ve comics okurunun alışıncaya kadar biraz zaman harcaması gerekiyor. Bunu da eserin akıcı ve sade anlatımı zaten kolaylaştırıyor.
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: Saint2 - 16 Haziran, 2012, 23:50:25
Alıntı yapılan: BAHADIR - 15 Haziran, 2012, 16:32:00
Alıntı yapılan: kalidor - 15 Haziran, 2012, 14:22:47
1. Dünya Savaşı'nın Avrupa cephelerini anlatan bu öyküde resmi kayıtlara göre 500.000 ölü, 3 milyon yaralı, 900 bin sakat veren Osmanlı Devleti'nden tek bir satır bile bahsedilmemesi de ilginç tabi.

Amcam Fransız olduğu ve Fransızlarda Almanlarla çarpıştıkları için olaya galiba sadece kendi penceresinden bakmış...Savaşı bir genelleme olarak almış zaten...

Ablam Almanya'da üniversite okudu. 1. Dünya Savaşı işlenirken hemen hemen hiç bahsedilmemiş Osmanlı İmparatorluğu....
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: hanac - 18 Haziran, 2012, 15:40:57
Toplu Okuma'da son durum;

Yorum yazanlar: 9 kişi

Pearl Jam, Bahadır, kedidiro, yunusmeyra, V, alan ford, s.b, ercoktay, kalidor

Yorumlarını beklediklerimiz:

Güneşsemerci, Tarkan Kurt, Nic39
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: BAHADIR - 18 Haziran, 2012, 15:47:33
Hasan sen daha okumadın galiba...Bir iki çift lafta sen etsen...Belki birileri gaza gelir...
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: hanac - 18 Haziran, 2012, 16:05:38
Alıntı yapılan: BAHADIR - 18 Haziran, 2012, 15:47:33
Hasan sen daha okumadın galiba...Bir iki çift lafta sen etsen...Belki birileri gaza gelir...

Ben kitabı nereye koyduğumu hatırlamıyorum.

Bu hafta sonu arayıp bulacaktım ama olmadı.  :)
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: rumar80 - 18 Haziran, 2012, 16:09:31
   Yatağın başındaki okunacak kitaplar arasındadır. Arsen Lupin'in iki altında.  ;)
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: rckaya61 - 18 Haziran, 2012, 17:19:03
Savaş!...
               Ne demek?... Çocuklarımıza koyduğumuz bir isim mi? Yoksa tüm sözlerin bittiği, zamanın durduğu, bu anı yaşayanların ise, asla yaşamadıklarını kabul ettiği bir zaman dilimi mi? Savaştan en çok etkilenenler savaşanlar mı, yoksa savaşa gidenlerin yolunu gözleyenler mi?... Peki savaştan beslenenler kimler; acaba askerler mi, yoksa siviller mi?...

                Ahh!.. İktidar sahibi siviller, savaş kararını alan para babaları... Ürettikleri silahları pazarlayabilmek için, insanların hak ve kutsal değerlerine saygılı davrandıkları izlenimini uyandıran, aslında mili ve dini duygularını sömüren ve bu sömürülerini perdelemek için ödüller dağıtan şirketler... Kanla beslenen, canavarlar, kan emici yarasalar, vampirler... Farkında olmadan veya olarak bu silah tacirlerinin kalemşörlüğünü yapan akıl fukarası yazar müsveddeleri... Savaştan sonra da ölenleri şaşalı törenler ile gömen, arkalarından da savaşa son vererek, şarapla anlaşmalarını kutlayan, kendilerini masum göstermek için, bir takım askerleri savaş suçlusu olarak yargılayanlar...

               Genellikle askerlerin savaşmayı sevdiği zannedilir, aslında tam tersidir. Askerler savaşmaktan nefret eder. Çünkü savaşın direkt zararını onlar görür ve çeker. Savaşma kararını alanlar askerlere sorma zahmetine katlansalar belki de birçok savaşın önüne geçilir. Ama kimse sormaz, askerler ne hisseder, kimsenin umurunda olmaz, fikirlerini söylemeye kalktıklarındaysa, bunun için maaş alıyorsun, asker gözüyle bakıyorsun der ve sustururlar. Onlardan yalnızca ölmeleri istenir. Çocukları var mı, evli mi, bunlarda herhangi birilerinin çocuğu mu? Kimseler düşünmez. Götürülür cepheye atılırsınız, vahşetin ortasına... Amacınız asla karşınızdakini öldürmek değildir, tek düşünceniz vardır aslında, canınızı kurtarmak... Ağlarsınız gizli gizli; ama kimseler gözyaşınızı silmez, derdinize ortak olmaz ve bir müddet sonra göz pınarlarınız kurur... Artık içgüdüsel hareket etmeye başlarsınız. Hiç soğukta kalmış, aç bir kedi veya köpek yavrusu gördünüz mü? İşte!... Onun gibi titrersiniz, gözünüzde yaş yoktur; ama daha önceden akmış olan yaşların çapaklanmış tortusu vardır...

               Çatışma bir anlık durur... Yaralılar toplanır. Dünyadaki hiçbir düzenli ordunun askeri dost düşman ayrımı yapmaz. Hepsini toplar ve yarasını sarar. Yarasını sardığı düşman askerini belki de kendisi vurmuştur... Onu düşünmez artık, o kendisi için dosttur. Birlikte, karşılıklı birer sigara yakarlar, birbirlerine koynunda taşıdıkları sevdiklerinin, varsa çocuklarının resimlerini gösterirler...

               Savaşın en çok etkilediği, çaresiz duruma düşürdüğü kişilerse rütbeli personeldir. Dosta da yaranamaz düşmana da yaranamaz... Kendi askerleri içinde düşmandır, düşman askerleri içinde... Savaşın kazanılması halinde kahraman, kaybedilmesi halindeyse savaş suçlusu...  Sanki savaş kararını onlar almış gibi... Kimse düşünmez emir verirken neler hissettiklerini. Geride bıraktıklarını asla düşünemezler, onların sevgilisi de çocukları da emrindeki askerlerdir, yalnızca onları düşünür. Onları şehit vermemeyi... Kaybedilen her can için onların kalbinde çok derin yaralar açılır; ama kimseye belli edemezler. .. Ağlamaya bile hakları yoktur, konuşmaya, kendilerini savunmaya da...

               Askerler hiçbir canlıya aslında zarar veremezler; çünkü onlar kadar yaşamın kıymetini bilen yoktur. Onlar kadar da yaşamını kaybeden... En sevdiğiniz arkadaşınız bir saniye sonra yanınızda yoktur. Siz seyredersiniz çaresizce,  elini  toprağa saplamış, gözünü size, can çekişen arkadaşınızın, canını teslim etmesini... Anlarsınız o zaman hayatta hiçbir şeyin değeri olmadığını can gibi, insan gibi... Her şeyi geri getirebilirsiniz, ama kaybedilmiş bir canı asla...

               Savaş bittikten sonra ise, geri dönersiniz. Nasıl mı? Savaş arkadaşlarınız, hatta savaştığınız düşman askeriyle bile paylaşacak bir şeyiniz olduğu halde anneniz,  babanız kardeşleriniz, hatta eş ve çocuklarınızla ortak hiçbir noktanız kalmamış, düşmandan korumak için, canınızı bile hiçe saydığınız, en çok sevdiğiniz insanlara yabancı olarak...

               Savaş suçlusu olarak kimler yargılanmalı askerler mi? Yoksa savaşa karar veren iktidarlar mı?

               Hiç düşündünüz mü, askerler ağaç dikmeyi neden çok severler? Bulundukları yer neden hep yemyeşildir?
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: BAHADIR - 18 Haziran, 2012, 18:03:05
Teşekkürler rckaya61...

Kanla beslenen insanlar oldukça...sanırım bu kan akmaya devam edecek...

Alıntı yapılan: hanac - 18 Haziran, 2012, 16:05:38
Alıntı yapılan: BAHADIR - 18 Haziran, 2012, 15:47:33
Hasan sen daha okumadın galiba...Bir iki çift lafta sen etsen...Belki birileri gaza gelir...

Ben kitabı nereye koyduğumu hatırlamıyorum.

Bu hafta sonu arayıp bulacaktım ama olmadı.  :)

Bir şekilde okuman lazım...İmam böyle yaparsa cemaat ne yapsın. :)
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: HacıGeraltEmmi - 18 Haziran, 2012, 19:32:29
Alıntı yapılan: hanac - 18 Haziran, 2012, 15:40:57
Toplu Okuma'da son durum;

Yorum yazanlar: 9 kişi

Pearl Jam, Bahadır, kedidiro, yunusmeyra, V, alan ford, s.b, ercoktay, kalidor

Yorumlarını beklediklerimiz:

Güneşsemerci, Tarkan Kurt, Nic39

Teessüf ederim adminim, bizi niye saymıyorsun :-X benim için altınmadalyon bitmiştir, daha da gelmem  ;D
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: rckaya61 - 19 Haziran, 2012, 04:35:13
               Kanla beslenenlerden ziyade, bu gibi insanlara çanak tutanlar, onların işini kolaylaştıranlar, her savaşın kutsal değerler (vatan, din gibi) uğruna olduğuna hiç sorgulamadan körü körüne inanalar. Bir ülkeye adalet getireceği bahanesiyle iç işlerine müdahale eden diğer ülkeleri alkışlayanlar. Her halkın kendi kaderini tayin etme hakkına sahip olduğu fikrini ağzına pelesenk yapanlar; ama bunun nasıl olacağının çözümünü asla düşünmeyenler. İlk başta kulağa çok hoş geliyor; fakat bir halk kendi kaderini tayin etmeye çalışırken, diğer bir halkın kaderiyle oynarsa ne olacak? Bunu hiç düşünmeyenler, bu gibi hareketleri bahar şenliği gibi gösterip alkışlayanlar... Ordunun yalnızca savaş için beslendiğini sananlar ve sokaklara dökülüp, ordu şuraya, ordu buraya diye bağıranlar var oldukça, en vahimi bu emeller uğruna ölmeye hazır gençler oldukça bu yarasalar beslenmeye devam edecektir.

               Ordular savaşmak için değil, savaşmamak için beslenir. Bak benim güçlü bir ordum var benim haklarıma tecavüz etmeye kalkarsan zararlı çıkarsın gibi. Kısacası caydırıcı unsurdur. Mevcut önemli değil, önemli olan teknolojiyle desteklenmiş bir ordudur. Teknolojiden istifade eden bir ordu uluslar arası arenada dengeyi korur. Yoksa savaş çıktımı askerler değil, üzerine askeri elbise giydirilmiş halk savaşır. Herkes nasibini alır...

               İnsanlar biraz düşünmeli, başka bir devlet benim için neden çocuklarını savaş ortamına göndersin. Allah aşkına bugüne kadar almadan kim vermiş? Biraz düşünelim, her kulağa hoş gelen sözü veya fikri düşünmeden sorgulamadan alkışlamayalım.

               Süper güçler mevcut anlaşmalara rağmen, durmadan gönüllerince silahlanırken, diğer bir ülkeye baskı yapılmasını alkışlamayalım. Soralım size bu hakkı kim verdi diye?

               Savaşın asla galibi olmaz, bütün insanlık kaybeder, kazandığını sananlar bile...         

           
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: hanac - 19 Haziran, 2012, 08:51:10
Toplu Okuma'da son durum;

Yorum yazanlar: 11 kişi

Pearl Jam, Bahadır, kedidiro, yunusmeyra, V, alan ford, s.b, ercoktay, kalidor, designer73, rckaya61

Yorumlarını beklediklerimiz:

Güneşsemerci, Tarkan Kurt, Nic39
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: hanac - 19 Haziran, 2012, 08:52:19
Alıntı yapılan: designer73 - 18 Haziran, 2012, 19:32:29
Teessüf ederim adminim, bizi niye saymıyorsun :-X benim için altınmadalyon bitmiştir, daha da gelmem  ;D

Sehven bir hata yapılmıştır ve yukarıdaki mesaj ile durum çözülmüştür.  :)
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: BAHADIR - 19 Haziran, 2012, 09:11:31
Yorumlarını beklediklerimiz:

Güneşsemerci, Tarkan Kurt, Nic39, Hanac
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: tommikser - 19 Haziran, 2012, 09:39:37
Ben yorum yapmamışmıyım yav.Tam dayaklık adamım vesselam.O zaman kendi bakış açımdan kitap ve Tardi hakkında düşündüklerimi yazayım.

Kitabın konu anlatımını beğendim.Tek bir konu üzerinden değil konular üzerinden değerlendirmesi vede insan kaynaklı bir bakış açı yöneltmesi insanı kalbinden vuruyor.Savaş içerisindeki insanın duyguları,insanın savaşa bakış açısının nasıl olduğunu ve insan denilen varlığın bu durumuda nasıl kanıksadığını bize gösteriyor Tardi.

İnsan denilen varlığın ilk başlarda nasıl bir histeri krizine girdiğini rahatlıkla görebiliyorsunuz.Neden sorusunu soran insanların hemen yaftalandığı,sokak ortasında ajan,hain vs gibi ithamlarla insafsız vede yargısız bir şekilde yargılandığını görüyoruz.İnsanların milliyetçi duygularla nasıl kandırıldığı,sürü psikolojisi ile nasıl yönlendirildiği ve insanların nasıl insanlıktan çıktığının insani bir öyküsü olarak karşımıza çıkıyor Siperlerdeydik.

İnsanların istedikleri şeylerle yüzleşmesi sonucu verdikleri tepkilerin,toplumların yaşadıkları şokların çıplaklığı her bir karede insanı sarıyor.Biz neden bu savaştayız sorusunun hep sorulduğu ve hiçbir zaman bu sorunun cevabının alınmadığı bir sarmal içerinde sürükleniyor insanlar.

İnsanların savaş içinde düşünübildiği en güzel şeyin ilk ölen olmak istedikleri ve bazen sadece bunun için kendilerini kandırarak öldürdüklerini görerek hüzünleniyoruz.Tardi insanı kalbinden vurmasını iyi biliyor.Çizimlerdeki karanlık atmosfer savaşın içindeki insanların ruh dünyasını yansıtmasının dışında bizim ruh dünyamızı da bu atmasferin içine çekmeyi başarabiliyor.

Savaş anında bir askerin altına yapmasının ne kadar doğal vede zaten olması gereken de zaten bu değil mi?Sorusunu sorarak ölüm ve insan arasındaki gerilimin iyi bir analizini yapıyor.

Kitapla ilgili tek bir eksiklik olduğunu düşünüyorum.Savaşın sadece sanki Fransız ve Alman hatları arasında geçiyormuş gibi sadece o askerlerin duygularını anlatması bir eksiklik.Evet bazı yerlerde diğer ulusları,diğer dinden insanları öykünün balonlarının içine sıkıştırmış da olsa bence yetersiz.Bir Senegalli'nin gözünden bu savaşın anlamsızlığı nasıl?Bir Türk'ün kendi bakışı nasıl?Acaba biz Türk'ler komutanlar bazında değil,siperlerde ölen insanlar olarak neler düşündük.Savaş sadece sanki iki ulusun insanlarını etkilemiş gibi görünsede tüm dünyayı nasıl etkiledi sorusu havada kalmış.Bence Tardi'nin öyküyü daraltma çabasının içinde önemli olanın büyük bir kısmı kaçırılmış.
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: Harun Ça - 20 Haziran, 2012, 17:55:12
İlk elime aldığımda haberdar olmadığımız ama yaptıkları ufak kahramanlıklarla savaşın gidişatını değiştiren askerlerin hikayeleri bekliyordum. En azından tarih kitaplarında bulamayacağımız türden şeyleri. Okudukça savaşın gerçek yüzüyle ve süresinin uzamasıyla askerlerin içine düştükleri korkunç psikolojiye tanık oldum. Anlatılan hikayeler kısa ama hepsi birbirinden şaşırtıcı ve insanı düşüncelere sürükleyen cinstendi.
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: Peyami - 20 Haziran, 2012, 20:23:37
Alıntı yapılan: gunessemerci - 19 Haziran, 2012, 09:39:37
Kitapla ilgili tek bir eksiklik olduğunu düşünüyorum.Savaşın sadece sanki Fransız ve Alman hatları arasında geçiyormuş gibi sadece o askerlerin duygularını anlatması bir eksiklik.Evet bazı yerlerde diğer ulusları,diğer dinden insanları öykünün balonlarının içine sıkıştırmış da olsa bence yetersiz.Bir Senegalli'nin gözünden bu savaşın anlamsızlığı nasıl?Bir Türk'ün kendi bakışı nasıl?Acaba biz Türk'ler komutanlar bazında değil,siperlerde ölen insanlar olarak neler düşündük.Savaş sadece sanki iki ulusun insanlarını etkilemiş gibi görünsede tüm dünyayı nasıl etkiledi sorusu havada kalmış.Bence Tardi'nin öyküyü daraltma çabasının içinde önemli olanın büyük bir kısmı kaçırılmış.

Aslında Güneş'in ve muhtemelen pek çok insanın böyle bir eleştiri getirecebileceğini tahmin eden Tardi, albüme bu konuya öncelik veren bir giriş yazısı koymuş (Casterman, Edition 1993). İlk iki paragrafta bu konuya değiniliyor.

(http://i.imgur.com/PnZDs.jpg)

Olaylara Fransız tarafından bakmayı tercih etmesine karşın, tarihçi gözüyle bakmayıp, esas olarak insanı büyüteç altına almak istediği için, tek tek tüm uluslara değinmediğini belirtiyor. Neticede savaş hepsinde aşağı yukarı aynı duyguları uyandırıyor. Bu albümdeki hedefinin ırkı ya da ülkesi ne olursa olsun, üstlerinin gözünde hayatı hiçbir şey ifade etmeyen "insanı" ele almak olduğunun altını çiziyor.

"Bulunduğu yerde olmaktan hoşnut olmayan, tek umudu bir saat daha yaşayabilmek olan, ve sonunda evine dönebilmenin hayaliyle yaşayan  insanları anlatmayı seçtim."

Bence burada insana yoğunlaşıp, ayrıntıya (millet, ırk gibi..) girmemekle Tardi doğru bir seçim yapmış. Savaşın insanda uyandırdığı asli duygular (korku gibi..) milletlere göre değişmez. Zaten bir zahmet Senegal'lisi Türk'ü de kendi hikayelerini kendi anlatsın. Onu da mı Fransız yapacak?

Bu arada Türkçe edisyonda bu giriş var mı yok mu bilmiyorum. Umarım atlanmamıştır.
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: hanac - 26 Haziran, 2012, 21:54:56
Toplu Okuma'da son durum;

Yorum yazanlar: 14 kişi

Pearl Jam, Bahadır, kedidiro, yunusmeyra, V, alan ford, s.b, ercoktay, kalidor, designer73, rckaya61, Güneşsemerci, Mic-Har, Peyami

Yorumlarını beklediklerimiz:

Tarkan Kurt, Nic39, yunusmeyra
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: yunusmeyra - 26 Haziran, 2012, 23:27:09
hocam biz daha yorum yazmadık sayılır..kitabın bizde bıraktıklarını şöyle kafamıza paylaşamadık daha..notlarımızı derleyip toplayıp 2 gün içinde ulaştıracağız..  :-[
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: rckaya61 - 27 Haziran, 2012, 05:22:50
Sayın hanac;

Bahse konu kitap hakkında, yorumda bulunanlar listesinden beni çıkartırsanız yerinde olur; çünkü kitap hakkında herhangi bir yorumda bulunmadım, kitabı da henüz almadım ve okumadım. Benden önce yazılmış yorumları okuyunca, savaş hakkında hissettiklerimi yazmaktan kendimi alamadım. Herhalde densizlik yaptım. Yorumda bulunan arkadaşlardan özür dilerim.
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: hanac - 27 Haziran, 2012, 10:27:50
Tamam dostum, yazdıkların çok güzeldi.

Eline sağlık.
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: hanac - 01 Temmuz, 2012, 20:55:34
Bu ayki ödülümüz ercoktay dostumuza gidiyor...

İyi okumalar...
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: HacıGeraltEmmi - 01 Temmuz, 2012, 21:08:49
Tebrikler, keyifle okuyunuz.
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: NIC - 01 Temmuz, 2012, 21:19:17
Tebrik ederim ercoktay

Ntv yayınlarının klasikler serisini sevmeyen biri olarak kitabı daha önce almamıştım ancak yeni okuyabildim

Çizimler alışık olmadığım bir tarzda,ayrıntılara önem verilerek çizilmiş.Hikaye ise savaşın ne kadar ahmakça olduğunu insan hayatları özelinde genelleme yaparak anlatıyor.Okurken çok rahatsız oldum ama gerçekten de savaş bu işte.

Ülkemizin doğusunda da olduğu gibi ölenler hep alt(!) tabakadan.

Kitabın önsözünde Çanakkale savaşlarında yapılan bir günlük zorunlu ateşkesten bahsedilmiş,kokan askerleri gömmek için yapılan bir eylem bahsettiğim,böyle bir şeyi ilk defa duyuyorum.

Son olarak bu başlık çok iyi düşünülmüş,okumadığımız kitaplara şans vermek anca böyle olacak sanırım

İleride Perljam'den teks,Gambit'den swing,S.b.'den watchmen yorumları okumak ilginç olacaktır diye düşünüyorum

Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: kadri kerem - 01 Temmuz, 2012, 21:21:53
Alıntı yapılan: hanac - 01 Temmuz, 2012, 20:55:34
Bu ayki ödülümüz ercoktay dostumuza gidiyor...

İyi okumalar...

Tebrikler!  ;)
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: darkwood - 01 Temmuz, 2012, 21:33:47
Tebrikler ercoktay, keyifli okumalar.
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması ...
Gönderen: ercoktay - 02 Temmuz, 2012, 00:32:53
Tebrikler için çok teşekkür ederim arkadaslar. Bu arada ben hediye edilen maziyi coktan okumuş ve koleksiyonuma katmıştım. Bu ödülü başka bir arkadasa verirseniz sevinirim. Ogrenci arkadaşların alması tercihimdir.
Zaten yazmamın nedeni yarışma değil katkı yapabilmekti.
Başlık: Ynt: 2012 Haziran Ayı Ödüllü Yarışması - TARDI SİPERLERDEYDİK
Gönderen: pizagor - 27 Eylül, 2012, 12:55:46
Başlığa anket eklenmiştir...