Altın Madalyon

Arkadaşlar merhaba,

Bu ay toplu okuma için seçtiğimiz çizgiroman AYILI ADAM - EKSİ SEKSEN

(http://www.ozgunresimler.com/data/media/1391/300317_2.jpg)

Bu ayki hediyemiz Flaneur Comics Servet Bey'den Cash - I See A Darkness (Karanlığı Gördüm), kendisine teşekkür ediyoruz.

(http://pelerinli.com/wp-content/uploads/2012/11/large.jpeg)

Anket de eklenmiştir.

Ben "Beğendim" şıkkını işaretledim.

Yıllar önce "Akrep'in Gölgesi" dergisinde okumaya başladığım ama derginin yayınının durmasıyla yarım kalmış bir çizgi romandı.
Rodeo'nun çıkarttığı albümü hesaplı alma şansım oldu ve macerayı tamamlanmış haliyle okuyabildim geçte olsa.Bilim kurgu ve de post apokaliptik öykü..
Didman'nın dinamik çizgileri.Daha ne olsun..Ben beğenmiştim..

Aylar önce almıştım ama okuma fırsatı olmadı, yarın başlayalım. 2011 rodeo yıllığında Ayılı Adam'ın kısa bir macerası vardı.

Yarım kalmış bir öyküydü benim için ...Ama yalçın Didman resimlemelerini seviyorum.Henüz almadım ama bu günlerde fiyatının 40 tlden 20 ye düştüğünü okudum.Belki bir fırsat olur...

Satın almadım abiler. Daha doğrusu, o zamanki fiyatı çok uçuk olduğundan alamamıştım.

Ben de yakın zamanda buradan aldım. 20 TL artı kargo

http://www.bitenekadar.com/ayili-adam-rodeo-albumler-dizisi-no-1-18456-firsat-urun?catid=1-24-64-70-1

İlk çıktığı zaman 40 Tl' yi hiç acımadan vermiştim...

Yalçın Didman'nın çizgileri ile farklı bir dünyada yolculuk ediyormuşsunuz hissiyatını ve o karamsar geleceğin profilini çok güzel verdiğine inanıyorum...

Hikaye de bir tek Brandon eksikti...O da olsaydı daha bir sükseli olabilirdi...(Şaka tabi ki :) )

Yine hangi kolide olduğunu hatırlayamadığım bir kitap seçilmiş...

Yorum yapamayacağız yine iyi mi!

Çıktığında hemen almış ve bekletmeden okumuştum. O buz gibi atmosfer Didman'ın yumuşak çizgileriyle ne de güzel ısınıyordu. Bulayım şu albümü de okuyayım yeniden...

Alıntı yapılan: pizagor - 03 Aralık, 2012, 11:07:30
Yine hangi kolide olduğunu hatırlayamadığım bir kitap seçilmiş...
Yorum yapamayacağız yine iyi mi!

Başlık hep açık kalacaktır Sayın pizagor.

Daha sonra da yorumlarınızı yazabilirsiniz.  :)

Pek yorum gelmiyor, çünkü "Satın Almadım" şıkkı açık ara önde gidiyor.

Yarın sahaf arkadaşlardan rica edelimde Ayılı Adam için özel indirim yapsınlar.

Türk çizgiromancılığı açısından çok önemli bir eser olduğunu düşünüyorum.

Maalesef okumadığım için bir yorum yapamayacağım ama fiyat politikası gerçekten önemli. İlk etapta fiyatı daha uygun olsa alıcısı fazla olurdu. Mesela Grafik Konan adlı eser çok pahalı olduğu için alamadım ve almak da isterdim...

  Çok beğenenlerdenim. Akrebin Gölgesi serisinde zamanında takip ettiğim tek seriydi. Bilim Kurgu'yu görünce dayanamamıştım. (Ne hikmetse fantazi'yi görmemişim). Tek albüm olarak çıktığından çok geç haberim oldu , iyi de oldu , uygun fiyata aldım böylece. Yine bir solukta okumuştum. Hem çevreci , hem bilim kurgu hem de öçizgi roman. Daha ne olsun :D

ne yazıkki satın almadım... :-\ :( ::)

Bu gün Kuzgun yayıncılıktan çok uygun bir fiyatla aldım arkadaşlar okuyup yorumlarımı yaparım.

Benimde uzun zamandır almayı istediğim fakat fiyatı yüzünden hep ertelemek zorunda kaldığım bir yayındı.

Altın Madalyon itkisi bir kez daha işe yaradı.

İtkileyenler saolsun......

haysat (Whatever that means ? ) yorumunu yaz hediyeyi kap.   :)

Arşivi karıştırırken Ayılı Adam'ı buldum :)

Kitapları kim seçiyor.bilinen bir kitap seçin yeni yıldada herkez yorum yapsın... ??? ::) ;)

Alıntı yapılan: Kızılmaske - 12 Aralık, 2012, 19:45:40
Kitapları kim seçiyor.bilinen bir kitap seçin yeni yıldada herkez yorum yapsın... ??? ::) ;)

Bu ayki seçimi ben yaptım Yahyacığım.

Burada esas amaç, az ilgi görmüş ve değeri anlaşılmamış çizgiromanları sizlere tanıtmak.

O zaman Ocak ayı seçimini sen yap.  :)

Alıntı yapılan: hanac - 12 Aralık, 2012, 19:55:37
Bu ayki seçimi ben yaptım Yahyacığım.

Burada esas amaç, az ilgi görmüş ve değeri anlaşılmamış çizgiromanları sizlere tanıtmak.

O zaman Ocak ayı seçimini sen yap.  :)

yok Hasan güzel kitaplar seçiyorsunda bu kitapları herkez tercih etmediği için yorumda az oluyor.ben ondan dedim... ::) :-[ :-*

Yahya bence satın al Eksi Sekseni, pişman olmazsın.

Beğenmezsen senden geri satın alırım.  :)

Gölge dergisinde çıkan sayıyı almıştım ama ikinci sayı rodeoyu almadım fakat beğenmiştim.almak lazım... :) 8) ::)

32 kişi ankete katılmış, 22'si satın almamış :D Dün akşam okumaya başladım, beğendim. Engin yorumlarımı bu akşam veya yarın sabah paylaşacağım :P

Akşam serviste kitabı bitirdim ve beğendiğimi söylemeliyim. Ayılı Adam'ı ilk kez Rodeo 2011 yıllığında okumuş ve yıllıkta aklımda kalan birkaç öyküden biri olmuştu. Bir post apokaliptik tutkunu olarak çölleşen, makinelerin gazabına uğrayan, su basan, salgın hastalıklı, genetiği oynanan veya zombilerle dolu kıyamet sonrası bir sürü film izledik, bilgisayar oyunu oynadık ve az çok çizgiroman okuduk. Buzlarla kaplı bir post apokaliptik dünya tasavvuruyla ilk kez karşılaştım. Asıl adamın yancısının da yaban bir haski yerine 300 kglik sevimli ama tehlikeli bir kutup ayısı olması da kitabın ilginç ve farklı yanlardan.

120 küsür sayfalık Ayılı Adam'ı okurken hemen hemen hiç sıkılmadım. Yüksek aksiyon, tarz içeren çizimleri, dozajında bir erotizm ve güzel mesajlar içeren son yıllarda Türk çizgiromanı adına yapılan güzel işlerden.

Kitabın sonunda yer alan röportaj şeklinde yazılmış olan Yalçın Didman biyografisi de  yayının en büyük artılarından. 1960'ların ortalarından 2bin'lere kadar medya, çizgiroman ve mizah dünyasından tanıdık ve ünlü simalar Sezgin ve Ersin Burak'tan, Suat Yalaz'a, Oğuz Aral'dan, Haldun Simavi'ye vb bu röportajda yer alıyorlar.

Eleştiri denilebilir mi emin değilim ama belirtmeden de geçemeyeceğim. Öykünün geçtiği mekan belirtilmiyor, Zombistan  gibi İstanbul temalı olabilir veya başka bir şehrimizde geçebilirdi.

Son olarak Stüdyo Rodeo'ya böyle bir eseri bizlere kazandırdığı için teşekkür ediyor,büyük üstad Yalçın Didman'ın da önünde saygıyla eğiliyorum. Türkiye, Ortadoğu ve Balkanların en büyük Conan formu olan Altın Madalyon'un yüce admini hanac abimize de bizi böyle bir çizgiromanı okumaya teşvik ettiği için müteşekkir olduğumu kıvançla belirtirim :D

Alıntı yapılan: kalidor - 13 Aralık, 2012, 21:27:35
Türkiye, Ortadoğu ve Balkanların en yüce admini hanac abimize de bizi böyle bir çizgiromanı okumaya teşvik ettiği için müteşekkir olduğumu kıvançla belirtirim :D

Yukarıdaki cümlede ufak bir değişiklik yaptım.  :)

''Türkiye, Ortadoğu ve Balkanların en yüce admini hanac abimize ''

Alıntı yapılan: hanac - 13 Aralık, 2012, 22:10:10
Yukarıdaki cümlede ufak bir değişiklik yaptım.  :)

ufak mı... ;D ;D ;D

Forum itkisi ile bir kez daha okudum. Gerçekten çok beğendim.
Buzlar altında kalan bir ülkede iktidar ve yaşam mücadelesi veren insanlar ve bir anda bu insanların hayatını değiştirebilecek bir hikaye ortaya çıkıyor. Didman'ın güzel çizgilerinde hayat bulan insan ve hayvan figürleri hikayeye ayrı bir renk katıyor. Bir parça Nuh tufanınada gönderme yapan bu güzel hikayeyi hala okumayı düşünen tüm arkadaşlara tavsiye ediyorum.  Yayını çıkarma başarısı için Rodeo yu kutlamakla birlikte, yanlış fiyat politikası ile kitabın gereği gibi tanıtımı yapılamadan devam maceralarının önünün kesilmesini ise talihsizlik olarak görüyorum. Ayılı adam'ın daha sonra farklı ve kısa bir macerası Rodeo'nun "2011 çizgi roman yıllığı" adı altında çıkan TOTEM de yayınlandı. Bu kitapta çizgi roman yıllığı olarak her yıl 1 adet çıkarılması düşünülen bir kitaptı ama 2012 de devamı gelmedi. Totem de yine bir sayıda kalan kitaplar kervanına katılacak gibi görünüyor.

Kitabı okuyup da ankette oy kullanan 10 kişi var.

Genel olarak beğenildiği gözüküyor ama 1 kişi berbat demiş.

Bu kişiyi çok merak ettim  :)

Alıntı yapılan: darkwood - 16 Aralık, 2012, 17:56:33
...
Ayılı adam'ın daha sonra farklı ve kısa bir macerası Rodeo'nun "2011 çizgi roman yıllığı" adı altında çıkan TOTEM de yayınlandı. Bu kitapta çizgi roman yıllığı olarak her yıl 1 adet çıkarılması düşünülen bir kitaptı ama 2012 de devamı gelmedi. Totem de yine bir sayıda kalan kitaplar kervanına katılacak gibi görünüyor.

Aslında Totem devam etti. Lakin isim değişikliği olduğu için o algı maalesef var. 4 farklı kapak alternatifli Çiztanbul albümü bu senenin Rodeo yıllık sayısıydı...

Sonunda ben de Ayılı adamı okuyabildim. Ben çizimleri ve konusunu beğendim. Bazı yerlerde çelişkileri de vardı, kafama oturtamadığım yerlerde. Ama genel olarak üzerine çok emek verilmiş, çizimlerin çok kaliteli olduğu bir çizgi roman.

İlk olarak konusu ve konsepti çok güzel düşünülmüş. Ama yinede kafamda soru işareti yaratanlardan biri mesela hikayenin geçtiği mekanın yeri. Türkiye'de geçtiğini tahmin ediyorum. Mesela bir karede hem cami hem de kilise yıkıntısı var ve para olarak lira geçiyor. Fakat karakterlerin adlarından sadece biri Türk adı. Bu hikayede yan karakter olan ayı da fazla aksiyona katılmıyor. Acaba başka ayılı adam hikayeleri de var mıdır?

Bazı mantık hataları da dikkat çekiyor. Mesela insanlar -80 derecede yüzleri açık olarak geziyorlar. ya da 1.5 derece olan bir suya kıyafetsiz dalıyorlar gibi.

Olsun sanki bu tür hatalar diğer yabancı yayınlarda yok gibi yazıyorum. Pöh.

Ben beğendim. Herkesin bir göz atmasını tavsiye ederim. Kitabın sonundaki Yalçın Didman hayat hikayesi bölümü de muhteşem olmuş. Baskısı filan dört dörtlük bir kitap. Zaten Rodeo'nun eleştirmeyeceğiz tek yanı kitaplarındaki baskı kalitesi.

Dışarıda yağan lapa lapa kar'ı görünce aklıma nedense birden ayılı adam macerası geldi.
Ödülü kapmak için ay sonuna az kaldı, kitabı okumayan ve yorum yapmayan arkadaşlara duyurulur.  8)

Hikayede hem cami hemde kilise varsa ve para birimi liraysa orası Bütün medeniyetlerin birleşme yeri olan Hatay Antakya ili olabilir... 8) :P :D

Alıntı yapılan: ercoktay - 20 Aralık, 2012, 08:56:01
Sonunda ben de Ayılı adamı okuyabildim. Ben çizimleri ve konusunu beğendim. Bazı yerlerde çelişkileri de vardı, kafama oturtamadığım yerlerde. Ama genel olarak üzerine çok emek verilmiş, çizimlerin çok kaliteli olduğu bir çizgi roman.

İlk olarak konusu ve konsepti çok güzel düşünülmüş. Ama yinede kafamda soru işareti yaratanlardan biri mesela hikayenin geçtiği mekanın yeri. Türkiye'de geçtiğini tahmin ediyorum. Mesela bir karede hem cami hem de kilise yıkıntısı var ve para olarak lira geçiyor. Fakat karakterlerin adlarından sadece biri Türk adı. Bu hikayede yan karakter olan ayı da fazla aksiyona katılmıyor. Acaba başka ayılı adam hikayeleri de var mıdır?

Bazı mantık hataları da dikkat çekiyor. Mesela insanlar -80 derecede yüzleri açık olarak geziyorlar. ya da 1.5 derece olan bir suya kıyafetsiz dalıyorlar gibi.

Olsun sanki bu tür hatalar diğer yabancı yayınlarda yok gibi yazıyorum. Pöh.

Ben beğendim. Herkesin bir göz atmasını tavsiye ederim. Kitabın sonundaki Yalçın Didman hayat hikayesi bölümü de muhteşem olmuş. Baskısı filan dört dörtlük bir kitap. Zaten Rodeo'nun eleştirmeyeceğiz tek yanı kitaplarındaki baskı kalitesi.

Bende Ercoktay arkadaşım tüm söylediklerine katılıyorum.
Daha öncede almayı düşündüğüm ama fiyatından dolayı hep ertelediğim bir yayındı Altın madalyon sayesinde edinmiş ve okumuş oldum.

Bir kere Türk bir çizer tarafından çizilip yazıldığı için benden artı puan ( keşke Yalçın Didman'ın başka eserleride yayınlansa) Böylesine güzel işler üreten bir insanın mutlaka hazırda yayınlanmayı bekleyen başka eserleri vardır.

Ayılı Adam (Eksi Seksen ) isimli macera  Yalçın Didman'ın anlatımı ve çizimleri ile güzel bir albüm olmuş, Ben beğendim.

Bende yan karekter olan ayı'nın fazla gözükmemesine üzüldüm sanki ansızın ön plana çıkacak gibi duruyor.

Yer mekan o kadar önemli değil ama karekterlerin yabancı isimlerle anlatılması beni rahatsız etti,neden kendi kahramanımızı kendi insanımızı kullanmayızki,yabancı sempatizanlığı olmuş ve beni oldukça üzdü.

Yinede severek ve beğenerek okuduğum bir kitap oldu emeği geçenlere teşekkürler.

Yalçın Didman'ın hayat hikayesinin anlatıldığı bölüm gerçekten güzel olmuş.
Hıpır dergisinin içinde yayınlanan ve büyük bir keyifle okuduğum bir hikeye vardı aslında bir albümde ondan çıkarmış neden yayınlamamışlarki.

Yalçın Didman'ın yazdığı ve çizdiği diğer hikayenin adı "Nemrut Güneşi" idi.

Önce "Joker" dergisinde yayınlanmış ama yarım kalmıştı,sonra ise "Hpr Maymun" mizah dergisinin orta sayfasında yayınlanmış sonlara doğru dergi boyutlarında yayınlanan sayfalar küçültülerek macerayı bitirmeye çalışmışlardı "bittimi hatırlamıyorum" ama güzel bir macera idi.

Alıntı yapılan: haysat - 21 Aralık, 2012, 17:06:01
Yalçın Didman'ın yazdığı ve çizdiği diğer hikayenin adı "Nemrut Güneşi" idi.

Önce "Joker" dergisinde yayınlanmış ama yarım kalmıştı,sonra ise "Hpr Maymun" mizah dergisinin orta sayfasında yayınlanmış sonlara doğru dergi boyutlarında yayınlanan sayfalar küçültülerek macerayı bitirmeye çalışmışlardı "bittimi hatırlamıyorum" ama güzel bir macera idi.

Didman, ilk olarak 17 Kasım 1994 tarihinde Hıbır dergisinin 24. sayısında yayına başlayan Nemrut Güneşi adlı realistik bir çizgiroman daha hazırlamıştır. İki bölümden oluşan bu macera 31 Ağustos 1995 tarihli Hıbır'ın 65. sayısında 98 sayfada tamamlanmıştır.

"Çizgi Diyarı"'ından alınmıştır.

 

Alıntı yapılan: haysat - 21 Aralık, 2012, 17:06:01
Yalçın Didman'ın yazdığı ve çizdiği diğer hikayenin adı "Nemrut Güneşi" idi.

Önce "Joker" dergisinde yayınlanmış ama yarım kalmıştı,sonra ise "Hpr Maymun" mizah dergisinin orta sayfasında yayınlanmış sonlara doğru dergi boyutlarında yayınlanan sayfalar küçültülerek macerayı bitirmeye çalışmışlardı "bittimi hatırlamıyorum" ama güzel bir macera idi.

Uzun zaman önce bu hikayeyi okuduğumu hatırlıyorum. Didman'in güzel hikayelerinden biriydi. Ayrı bir cilt yapıp yayınlasalar gerçekten güzel olur.

İlk 50 sayfanın hissettirdikleri:

http://pizagorgunlukleri.blogspot.com/2012/12/eksi-seksen.html (http://pizagorgunlukleri.blogspot.com/2012/12/eksi-seksen.html)

Sizinle, bir süredir kafamı meşgul eden bir düşüncemi paylaşmak istiyorum. Bu düşünce aklıma sizin türünüzü sınıflandırmaya çalışırken geldi ve anladım ki sizler aslında memeliler sınıfına dahil değilsiniz. Bu gezegendeki tüm memeliler, yaşadıkları çevre ile içgüdüsel olarak bir denge kuruyorlar. Ama siz insanlar öyle değilsiniz. Bir bölgeye yerleşiyorsunuz ve çoğalıyorsunuz, tüm doğal kaynakları tüketene kadar çoğalıyorsunuz. Canlı kalabilmenizin tek yolu başka bir bölgeye yayılmak. Bu gezegende bu şekilde yaşamını sürdüren bir organizma daha var. Ne olduğunu biliyor musunuz? Virüsler. İnsanlar hastalıktır. Bu gezegenin kanserleri. Sizler vebasınız. Ve bizler de bunların ilacıyız...

İnsan ne kadar garip bir yaratık!

İnanılmaz adaptasyon yeteneğiyle hayran olunası...

İlk sevişmelerini yaşadığı, artık kar buz altındaki o koydan geçerken kahramanımızın ifadesindeki o rahatlıkta, sanki o günden bugüne çok şey oldu ama hiçbir şey olmadı akıcılığında hissettiriyor kendini bu durum. Oysa çok değil, olsa olsa üzerinden en fazla yirmi sene ve bir de buzul kıyamet geçmiş olmalı...

İnsan bir yandan da o doyumsuz hırsıyla dehşete düşüren bir yaratık...

Kıyametin bile sönümleyemediği bir açgözlülük ve sınır tanımayan bir bencillik! Doğanın yemek için öldürmek düsturunu gücünü ve iktidarını sürdürmek için yoketmeye eviren insan vahşeti! Daha fazla güç, daha fazla iktidar, daha fazla egemenlik, daha fazla para. Hepsi de ihtiyaç fazlası...

Refahı paylaşmak, paylaşırken çoğaltmak ne kadar uzak insana. Oysa o kıt kaynaklı buzul distopyada insanlığın, medeniyetin ayağa kalkması, yeniden yükselmesi için bir olmak şeklindeki mantığın yönergesi yine ve her zaman ütopik kalıyor...

Beni de bu hikayedeki distopya değil de bu imkansız ütopya daha fazla kavrıyor...

Aynen o beylik sözdeki gibi, hepimiz grinin tonlarıyız; kimimiz beyaza daha yakınız, kimimizse siyaha. Zaten bu kartela olmasaydı hikayeler de ortaya çıkmazdı herhalde. Hayat pek bir sıkıcı mı olurdu ne...

Bu ay kazanan "yeryüzü" arkadaşımız oldu.

Ocak ayı yarışmasında görüşmek üzere, kendinize iyi bakın.

Hayırlı olsun yeryüzü. Yeni yıl'ın ve altınmadalyon'un size şans getirmeye devam etsini temenni ederim.  ;)  :)  8)

tebrikler yeryüzü iyi okumalar