Kimmeryalı Barbarla İlk Önce Meksikalı Çizgiromanseverler Tanışmıştı

Başlatan hakan alpin, 23 Aralık, 2009, 19:53:13

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

hakan alpin

Sizlere Conan'in yayin kronolojisiyle alakali olan ve yakin zaman önce bir köse yazisi olarak kaleme aldigim ilginç bulacaginizi tahmin ettigim bir makalemi aktariyorum:



KIMMERYALI BARBARLA ILK ÖNCE MEKSIKALI ÇIZGIROMANCILAR TANISMISTI (1)

Turan kelimesi bazilarimiz için elbette farkli bir anlam tasir, ancak Robert Ervin Howard, Weird Tales, Belit, Red Sonja, Cimmeria, Sith, Hiboria, Nemedya Efsaneleri, Aquilonia, Hyrkania, Shem, Argos, Vanaheim, Stygia, Zamboula, Kara Kiyilar, Piktler, Thoth-Amon, Thulsa Doom, Amra, Ernie Chan, Alfredo Alcala, Rudy Nebres ve (illa ki) John Buscema isimlerinin yaratacagi bir tek çagrisim vardir:

Conan..

Ilkel Çaglarin Yenilmez Savasçisi..

Büyücülerin, birbirinden garip yaratiklarin, güçlü çigliklar atan güzel kizlarin, tahtlarin kiliçla ve kanla alindigi gizemli imparatorluklarin ve bilhassa da barbarligin hüküm sürdügü dönemlere ait bir kahramandir Conan..

Ilk kez 1982 yilinda Arnold Schwarzenegger'in basrolde oynadigi filmiyle 'ete kemige bürünen' Conan karakteri, aslinda ilk olarak 'pulp' bir Amerikan dergisi olan 'Weird Tales'ta ortaya çikmistir..

H. P. Lovecraft, Clark Ashton Smith, Tennessee Williams, Robert Bloch veya Seabury Quinn gibi sayisiz 'pulp' yazara evsahipligi yapan 'Weird Tales'in 1932 Aralik ayinda çikan sayisinda yayinlanan 'Strange Tales of Mystery and Terror' adli fantastik öyküyü kaleme alan Robert E. Howard, 1906 yilinda Teksas'ta baslayan hayatina, henüz 30 yasindayken ve çok sevdigi annesinin ölümü üzerine silahini sakagina dayayarak son vermeden önce Amerikalilarin 'novelletta' dedikleri türden pek çok 'uzun öykü' yazmistir.

Howard, 1932-1936 arasi yazdigi 17 Conan öyküsüyle biçimlendirdigi Hiborya Çagi ile bir 'evren tasarimcisi'nin nasil çalistiginin ve hayali evrenlerin nasil yaratildiginin ipucularini da vermistir..

Conan, Howard'a (ve bizzat biçimlendirdigi hayali Nemedya Efsaneleri'ne) göre:

"Kabaran okyanuslarin Atlantis'i ve onun görkemli kentlerini yutmasindan sonra baslayan yeni çagda yasayan bir kahramandi. Bu çagin dünyasi üzerindeki imparatorluk ve uygarliklari, gökteki yildizlarin mavi pariltilari kadar daginik olsalar da belirgindi. Elinden kilicini hiç birakmayan, çelik bilekli, kara saçli, sahin gözlü bir yigit olarak, tüm imparatorluklari sandalli ayaginin altinda çignemek istiyordu.."

Howard'in 1936'daki intiharinin ardindan uzun yillar boyunca 'Weird Tales' dergilerinin eski sayilarinda yayinlanan karakterlerden sadece biri olarak kalan Conan, 1970 yilinda adeta 'yeniden' dogmustur..

Bu tarihte Marvel Comics, varolan Amerikan çizgiroman endüstrisindeki süper kahramanlardan 'farkli ve yeni' bir kahraman arayisindaydi. Conan ise Marvel Comics editörlerinden ve yazarlarindan biri olan Roy Thomas'in dikkatini çekmisti. Ilk sayisi Ekim 1970'de çikan 'Conan the Barbarian' adli baslik, Thomas'in özel çabalariyla çizgiromana adapte edilmistir..

Thomas'in, günümüzden yaklasik 12.000 yil önce yasayan bir kahraman olan Conan'in çizgiye aktarilmasi esnasinda yitip gitmemesine en çok dikkat ettigi özelligi, Amerikan Çizgiroman Yayincilari Sansür Kurulu'nun genel ahlak anlayisiyla dengeleyerek kotardigi 'barbarligi', yani vahsiligi olmustur..

Yeri geldiginde gaddar, hatta acimasiz olabilen Conan, Kimmerya adli bir kuzey ülkesinden genç yasta esir edilerek kopup gelmis ve ilerleyen maceralarinda parali asker, hirsiz, maceraci, korsan veya birlik komutani olmustur..

Sonuçta Conan, kanunlarin ve yasalarin olmadigi ilkel bir çagda yasiyordu ve diger insanlar gibi tek derdi 'hayatta kalmakti'..

Howard'in yarattigi bu orijinalitenin bozulmamasi, Conan'in ortaya çiktigi dönemdeki hemen tüm çizgiroman kahramanlarindan 'farkli' bir kahraman olmasina da neden oldu..

Conan kendisini Akilonya tahtina kral olarak tasiyacak maceralara gelmeden epeyce önce birbirinden enteresan canavarlarla, büyücülerle, güçlü savasçilarla dövüsmüs, sayisiz güzel kadinin 'tadina' bakmistir..

Conan'in hayatina giren kadinlar arasinda Kara Kiyilarin Kraliçesi esmer korsan Belit, Hirkanyali kizil saçli kadin savasçi Red Sonja, Kizil Kardeslik'ten sarisin Valeria ve birlikte Akilonya tahtini paylastigi Zenobya en unutulmazlar arasinda yer alir..

'The Tower of the Elephant/Fil Kulesi' veya 'Queen of the Black Coast/Kara Kiyilarin Kraliçesi' gibi fantastik öyküleri çizgiromana adapte edilen Robert E. Howard, arkaplaninda bu kadar ses getirecek ve popülarite yaratacak bir evren ve kahramanlar oldugunun ne kadar farkindaydi bilinmez, ancak hem bu maceralar hem de çizgiroman senaristlerinin elinden çikan diger Conan maceralari 1970'lerin basindan 1990'larin ortasina degin gündemde kalmayi basardi..

Ekim 1970'de çikan aylik 'Conan the Barbarian' çizgiroman serisi, 1993 yilina degin tam 275 sayi boyunca basildi..

Hatta Conan'in çizgiroman okurlari nezdinde yakaladigi popülarite o kadar fazlaydi ki, Kimmeryali'nin maceralari ayda bir çikan ve hepi topu 22-24 sayfa olan bir dergiye sigmiyordu..

Marvel Comics editörleri okuyucudan gelen talebin ve ilginin farkindaydi.. Böylece 'Savage Tales', 'Conan the Savage', 'Conan the King/King Conan', 'The Savage Sword of Conan the Barbarian' gibi belli basli baska Conan çizgiroman serileri de yayina sürüldü..

Marvel'in 1990'larin ortasinda tüm Conan basliklarinin yayinini durdurmasi üzerine ise, devreye giren bir baska dev Amerikan çizgiroman yayincisi olan Dark Horse Comics, bastigi mini serilerin yani sira, 'Conan' ile 'Conan the Cimmerian' serilerini Kurt Busiek gibi söhretli bir yazarin ellerine teslim etmisti..

Will Eisner adina verilenler gibi önemli Çizgiroman Ödülleri de kazanan bu 'yeni' seriler Conan'in Hiborya Çagi'ndan günümüze uzanan maceralarini yüzbinlerce okuyucuya ulastirdi..

Kilicinin kesebildigi her seyin üzerine hiç çekinmeden atlayan Conan, "Krom ve Mitra adina," diyerek silahini her savurusunda, adeta sablonlasmis olan 'ideal kahraman mitosu'na da onulmaz darbeler indirmis, çünkü çevresindeki birilerinin gözüne girmek için 'mis' gibi yapmayarak, yani neyse o olarak begeni kazanmistir..

Ancak bu yazinin ana konusu, ne kendisinden ve kilicindan baska kimseye güvenmeyen Conan'in karakterizasyonunu irdelemek, ne de Chan, Alcala, Buscema, Nebres gibi ressamlarin elinden çikan çizgiroman sahneleri ve karelerinin neden mükemmel ötesi olduklarini ortaya koymaktir..

Amacimiz, varolan Conan literatürünün en dip köselerinde ve çok arka planlarda kalmis ufak bir detayi Türk okuyucusuna ilk kez sunmaktir..

Her ne kadar Conan, 1970'den itibaren Ingilizce olarak, "Öleceksem, düsmanlarimin kaninda bogularak öleyim," demisse de, bu tarihten çook çok önce, ta 1952'de, Belit ile Kara Kiyilar'da Ispanyolca olarak korsanlik yapmisti..

Iste bunun için, Robert Ervin Howard'in 'Weird Tales'te yayinlanan öykülerinden yola çikarak bu öyküleri senaryolastiran Meksikali bir yayinevinin, 1952'den itibaren hazirlattigi ve 1960'a dek çikan 60 sayilik koleksiyonuyla tarihe geçen Conan çizgiromanlarindan bir miktar bahsedecegiz..

Ne zaman mi?.. Yarina kismetse..





hakan alpin

pardon, görseli eklemeyi basaramamisim..
hâlâ da basaramiyorum :(
bundan dolayi kolayina kaçip, size ilgili yaziya ait kapaklarin oldugu net sitesinin linkini aktariyorum :)
http://www.itsdeadlicious.com/2007/11/la-reina-de-la-costa-negra.html

not: vakti olan yardimsever biriniz hayrina, buraya girdigimiz mesajlarin arasina nasil görsel girebilecegimi anlatirsa sevinirim :)

hakan alpin

Bu da yazimin 2. ve son bölümü:


KIMMERYALI BARBARLA ILK ÖNCE MEKSIKALI ÇIZGIROMANCILAR TANISMISTI (2)

Bilinen gerçektir: Robert E. Howard'in unutulmaz öykülerinin bas kahramani olan Conan, yaraticisinin kendi eliyle hayatina son verdigi 1936 yilindan sonra sönük ve silik bir seyir izlemistir..

Gerçi 1950'lerin basinda Conan'in maceralarini L. Sprague de Camp'in önderlik ettigi bir yazar grubu yeniden ele almis ve çok tutan bir seri halinde, üstelik de yeni maceralar yazarak gündeme getirmislerdi.

Kimmeryali'ya sahip çikan ve serüvenlerini çesitlendiren yazarlar arasinda kimler yoktu ki..

Poul Anderson'dan Leonard Carpenter'a, Lin Carter'den Roland J. Green'e, John C. Hocking'den Robert Jordan'a, hatta Sean A. Moore'dan Björn Nyberg'e kadar kalemi kuvvetli pek çok yazar, yaraticiliklariyla Hiborya Çagi'na katki ve katilim saglamistir..

Bu parlak edebi dönemin ardindan 20 yillik bir suskunluga giren Conan, Marvel Comics editörlerinden Roy Thomas'in 1970 yilinda 'yeni ve farkli' bir çizgiroman kahramani arayisinda karsilastigi en siradisi karakter olarak yeniden gündeme gelecekti..

Üstelikte Marvel Comics gibi ABD'nin en söhretli çizgiroman yayinevlerinden birinin logosu altinda..

Çocukken maceralari okudugu ve hayran kaldigi Conan'i çizgiromana adapte edebilmek için kollari sivayan Thomas, ilk önce 'Windsor' lakapli dev çizer Barry Smith'le baglanti kurmustu..

Ekim 1970'de yayinlanan 'Conan the Barbarian' serisi bünyesinde Smith'in bir süre çizdigi Conan maceralari, daha sonraki yillarda basliga dahil olan John Buscema, Ernie Chan, Tony DeZuniga gibi basarili çizerlerce zirveye tasinacakti..

Devir Conan'in devriydi..

Her ne kadar hem Marvel'de, hem de diger rakip yayinevlerinde 'benzerleri' türetilse de, hiçbiri onun ayarina ve popülaritesine erisemeyecekti..

Ne yine Howard'in kaleminden dogan 'Kral Kull', ne de 'Red Sonja', 'Conan'in okur üzerindeki etkinligini yakalayamamisti..

Fantastik ortamlarin ve barbarligin girla gittigi Hiborya Çagi'nin 'en büyük kahramani' daima Conan olarak kaldi..

Ancak en siki Conan okurlarinin dahi gözünden, bilgisinden kaçan ve bilinen Conan Tarihi'nin çok geri planinda kalmis, hatta yitip gitmis bir detay daha vardir..

Howard'in Conan'ini 9. Sanat'a adapte eden ilk kisi Roy Thomas, ilk yayinevi Marvel Comics ve ilk millet Amerikalilar degildir..

Conan'i çizgiroman versiyonuyla ilk gören gözler ve onun düsmanlarina sarfettigi, "Kilicim tadina bakacaksin," türü iddiali haykirislarini ilk okuyanlar Meksikalilar'dir..

Elbette ki Ispanyolca olarak..

Sahip oldugu yayinevinin ismi 'Ediciones Joma' olan bir Meksika yayinci, Robert E. Howard elinden çikan bazi Conan maceralarini, 1952 yilinda 'La Reina de la Costa Negra', yani 'Kara Kiyilarin Kraliçesi' ismiyle ve Conan'in korsan sevgilisi Belit'in üzerinden çizgiromana uyarlamisti..

Internetteki bazi Meksika sitelerine bakilirsa, 1959 yilina kadar sürdügü iddia edilen 'La Reina de la Costa Negra' serisi, kapanincaya degin toplam 60 sayi çikmistir..

Çizim stili ve kalitesi olarak, Amerikali Conan çizimlerine oranla epey amatör kalan Meksikali Conanlari hangi ressamlarin çizdigi ise bir muammadir..

Bu da bize iyi düzeyde Ispanyolca bilen ciddi herhangi bir çizgiroman tarihçisinin henüz bu konuya el atmamis oldugunu gösteriyor, yoksa bu detaylar da simdiye degin gün yüzüne çikardi..

Sonuçta ortada Joma adli bir Meksika yayinevi var..

Bunun sahibinin kim oldugu tespit edilerek, onun üzerinden ya da dönemin diger Meksikali çizerlerinden görüsler alarak bu konudaki sir perdesi ortadan rahatlikla kaldirilabilinir..

Birkaç sayisinin kapaklarini yanda görmekte oldugunuz 1950'lerin Meksika Conanlari, Conan'i geri plana atarak, (serinin basligindan da anlasilacagi gibi) sevgilisi Belit'i önplana almistir..

Bu seride asil anlatilan maceralar Belit'in maceralaridir..

Conan ise bir yan karakterdir, tipki Belit'le kendisinin yanina eklenen Yarga gibi..

Üstelik Ediciones Joma'nin barbar Conan'i, Robert E. Howard'in 'Nemedya Efsaneleri'ne dayandirdigi gibi siyah saçli degil, bir sarisindir..

Okudugum yüzlerce Conan macerasinda (kadinlar hariç) sari saçli bir karakter gördügümü hatirlamiyorum dersem, Hiborya Çagi ve Howard için 'sarisin bir Conan'in ne demek oldugunu sanirim sizler de anlayabilirsiniz..

Tanrisi Krom'un adini andiktan sonra, düsmanlarinin üzerine elindeki kiliçla, "Kani akiyorsa, ölebilir," diyerek atlayan bu 'sarisin Conan figürü', Conan severleri ne kadar heyecanlandiracak bilemiyorum.. (Howard mirasini gözeterek, Meksika Conan'inlarindaki 'koca kafali' Piktler konusuna ise, simdilik girmeyi hiç istemiyorum..)

Lakin siki bir Conansever olarak, Conan Tarihi'nin ve Hiborya Evreni'nin bir yerlerine bu 'sarisin Conan'in da notunu düsmekte fayda görüyorum..

Sarisin da olsa, 60 sayilik 'yeni bir Conan külliyati' hiç yabana atilir cinsten degil dogrusu..



V

       Hakan Bey,bilgi için çok tesekkürler.Conan'i sarisin çizmisler.   :)

      Linkteki site mükemmel.Ç.R.,korku,bilim kurgu,tv dizileri daha neler neler.Fanatikler ziyaret etsinler.Boris Karloff blog'u çok hos...






"İstemem,eksik olsun.."

Lami Tiryaki

Alıntı yapılan: hakan alpin - 23 Aralık, 2009, 20:01:04
Tanrisi Krom'un adini andiktan sonra, düsmanlarinin üzerine elindeki kiliçla, "Kani akiyorsa, ölebilir," diyerek atlayan bu 'sarisin Conan figürü', Conan severleri ne kadar heyecanlandiracak bilemiyorum.. (Howard mirasini gözeterek, Meksika Conan'inlarindaki 'koca kafali' Piktler konusuna ise, simdilik girmeyi hiç istemiyorum..)

Bu "kani akiyorsa ölebilir" repligi hatirladigim kadariyla kez 1987 tarihli Predator filminde de Conan'in canli kanlisi olan Binbasi Dutch karakterini canlandiran Arnold Schwardzenegger tarfindan söylendi. Uzayli yaratik komandolarin ilkini öldürdükten sonra izini takip eden askerlerle bir yerde karsilasir. Bu karsilasmada askerler düsmani agir ates altina alirlar. Çatisma sonrasi komandolarin elinde tutsak olan yerli kiz yapraklardaki yesil renkli uzayli kanini farkeden tek kisi olur. Daha sonra durumu binbasiya ilettiginde Dutch "Kani akiyorsa ölebilir de" diyerek barbar repligini "yineler"...

Selamlar
Lami


hakan alpin

lamicigim,
predator'deki repligi ben de hatirladim.. acaba conan'un orijinal ilk serisinde bu ifade nasil geçiyordu.. alfa logolu conanlar'da bilhassa canavar ve yaratiklarla, büyücüler için sarf edilen, "kani akiyorsa, ölebilir," veya "kesilebiliyorsa, ölebilir," repliklerinin ingilizce orijinalleri nasildi acaba?..
orijinallerinden okuyanlar varsa, belki bizi de aydinlatabilirler :)

bu arada, darkwood sakinleri'ni su an çikartiyor olsaydim, bu meksika conanlari'ndan bir macerayi bulup, orada yayinlardim.. belki hipnoz filan düsünebilir bu espriyi.. ilhan'a bir sormak lazim :)

hanac

Alıntı yapılan: hakan alpin - 23 Aralık, 2009, 20:00:17
not: vakti olan yardimsever biriniz hayrina, buraya girdigimiz mesajlarin arasina nasil görsel girebilecegimi anlatirsa sevinirim :)

Hakan Bey bu nefis yazi icin tesekkurler.

Ustteki steminizde haklisiniz.

En kisa zamanda bu konu ile ilgili ayrintili aciklamalarin yapilacagi bir baslik acacagim.

Alperen

Selam,
Hakan bey'e cok tesekkurler. Kendimi paralel bir Conan evrenini (else worlds yada what if serisi gibi) hayal ediyorken buldum. Bu seriyi okuyabilmek guzel olurdu. Ben henuz hic tam olarak darkhorse'un cikardigi yeni Conan serisini okumadim. Okuyaniniz oldu mu? Paralel bir Conan evrenindeymis gibi mi hissediyordusunuz? Amerika'da dark horse'un serisi begenilmisti. Ya Turkiye'de begenildi mi? Star Trek'in son filmini seyrederken eski tanidikliklardan alinan zevkler ve farkliliklardan alinan zevkleri okurken birlikte tadabildiniz mi?

hakan alpin

valla 1952 yayini 'La Reina de la Costa Negra'nin koleksiyonunu basacak bir türk yayinevi bulmak biraz fantazi olurdu herhalde..
ayrica iç sayfalara ait simdiye degin herhangi bir görsel bulmadim.. kaldi ki, eger iç sayfalari da kapaklari çizen ressam çizdiyse; buscema'yi, nebres'i, chan'i, dezuniga'yi ve digerlerini epeyce arariz :)
meksika conanlarini bir yana birakalim, yalniz meksikalilarin belit'i ile marvel'in belit'inde inanilmaz bir benzerlik var..
sizce de öyle degil mi?..
diger yandan, aslinda bu türden birkaç ilgi çekici olabilecegini düsündügüm anekdot ve bilgi daha var.. ancak su aralar vakit ayirmam biraz zor gibi görünüyor maalesef..
yine de sansimi bir deneyecegim :)

V

Alıntı yapılan: Alperen - 27 Aralık, 2009, 13:56:36
Ben henuz hic tam olarak darkhorse'un cikardigi yeni Conan serisini okumadim. Okuyaniniz oldu mu? Paralel bir Conan evrenindeymis gibi mi hissediyordusunuz? Amerika'da dark horse'un serisi begenilmisti. Ya Turkiye'de begenildi mi? Star Trek'in son filmini seyrederken eski tanidikliklardan alinan zevkler ve farkliliklardan alinan zevkleri okurken birlikte tadabildiniz mi?


          Dark Horse'nin çikardigi serinin tamamini okudum.Kurt Busiek'li senaryolar iyiydi.Timoty Truman'in
yazdigi senaryolar için ayni seyi söyleyemem.Cary Nord ve diger agirlikli çizer Greg Ruth için söyleyecegim ise
ikisinin de iyi birer tablo çizeri oldugudur.Buscema,Chan,Dezuniga,Kwapisz,Nebres,Isherwood, gibi devlerin gölgesinde
kaliyor bu çizerler.Sorun tam olarak evren yaratma noktasinda.Marvel  Conan The Barbarian,Savage Sword Of Conan,
King Conan dizileriyle Howard'in evrenini gittikçe genisleyen bir sekilde anlatabilmisti.Irklariyla,uluslariyla,dinleriyle,cografyalariyla..
Dark Hors bu evrene yeni hiç bir sey katamadigi gibi bu evreni tanimayan okuyucuyu da hiç düsünmemis.Conan merkezli
mitolojik  birsüper kahraman öyküleri anlatmaktan öteye gidememis..Roy Thomas'in bize sevdirdigi ve kabullendirdigi evren
Dark Horse'un gölge evreninden çok çok uzak...
"İstemem,eksik olsun.."

kalidor

Barbar Conan'ın Vahşi Altın Madalyon formundaki bu ilk konuyu canlandırmakta fayda var. Bir kere konuyu açan Türkiye'de çizgiroman denilince akla gelen ilk isimlerden olan Hakan Alpin.




















Crom! Ölüleri Say...

HacıGeraltEmmi

Abuelito yazan kapaktaki ahtapotu görünce Tarkan'daki bez ahtapotu hatırlayıverdim :D Ayrıca aynı kapakta sağ köşede örümcek adama da kaptırmışlar sanırım. Son olarak "vay kefereler! güzelim Belit'i ne hale sokmuşlar" demek istiyorum.

yunusmeyra

ilk conan öyküsünün yayınlandığı "weird tales"tan ilkconan illüstrasyonu:


bir diğer "conan öyküleri" kitaplarından  bir conan illüstrasyonu:


bitmiyor "conan" yorumları:


aslında bu örneklere bakınca "meksikalı biraderlerin" de kendilerince özgün bir "conan"a sahip olduklarını söyleyebiliriz..
HULK DEĞERLİ BİR KAHRAMANDIR!
HSD YENİ ÜYELERİNİ BEKLİYOR

kalidor

Önce Yunanlı, sonra Romalı derken cılız bir barbarda karar kılmışlar. Meksikalıların Conan'ı da Viking olmuş gerçi  :)
Crom! Ölüleri Say...

darkwood

Alıntı yapılan: kalidor - 08 Mayıs, 2013, 18:21:18
Önce Yunanlı, sonra Romalı derken cılız bir barbarda karar kılmışlar. Meksikalıların Conan'ı da Viking olmuş gerçi  :)

Evet sarı saçları ve beyaz teni ile tam bir Viking görünümünde, bizim tanıdığımız gezgin Kimmeryalı barbar ile pek uzaktan yakından alakası yok. Acaba Red Sonja yı kim bilir ne şekle soktular. Red Sonja ilgili örnek bir çizim varmı?
Darkwood Sakinleri..