Ardına Bakma - KaraKarga Yayınları

Başlatan memospinoz, 19 Ocak, 2021, 14:18:16

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Draka

Ön okuma çok saçma olmuş. Güya 15 sayfa koymuşlar ama çizgi roman 11.sayfadan başlıyor. Kitabın kapağını ne diye ön okumayı koyarlar anlamadım.

O 5 sayfalık ön okumadan da alsam almasam mı hiç bir şekilde karar veremiyorsun  ;D

memospinoz

Alıntı yapılan: Draka - 20 Ocak, 2021, 23:06:59
Ön okuma çok saçma olmuş. Güya 15 sayfa koymuşlar ama çizgi roman 11.sayfadan başlıyor. Kitabın kapağını ne diye ön okumayı koyarlar anlamadım.

O 5 sayfalık ön okumadan da alsam almasam mı hiç bir şekilde karar veremiyorsun  ;D

İşte o yüzden kitaptan 9 parça panel örnekleri ve kitabın içini gösteren videoyu paylaştım.  :D

Sanırım tadımlıkta en bonkör yayınevi Akılçelen-KuruKafa, genellikle tam 16 sayfa paylaşıyorlar ve böyle ıvır zıvır sayfalar yok. Örnek:
http://www.arkadasgrup.com/Catalogs/9786059479264/9786059479264.html#p=1

İkinci en bonkör de JBC, genellikle sitelerinde 8 sayfa örnek paylaşıyorlar.

hercai

Kitap çok ilgimi çekti...tavsiye ve tanıtım için teşekkürler...mutlaka okumak isterim, en kısa zamanda  :)

nicholaihel

Kitap elime ulaştı. Kuşe kağıt değil. Fumettilerin basıldığına benzer bir kağıt kullanmışlar. Henüz okumadım. Kuşe kağıt fetişim de yoktur ama malzeme açısından hayal kırıklığına uğradım. Hiç olmazsa ivory olsaymış.

KenParker

Ardına bakma, içinde ana tema kölelik etrafında dönen çeşitli hikayeleri içeriyor. Bu anlamda her hikaye kendi içinde değerlendirilebileceği gibi bütün içinde paya da sahip.

Yazar çizer Marcelo D'salate hakkında son sayfada bir iki cümle var ama fazla bilgi verilmemiş. Maharetine hayran kaldım diyebilirim.  Anlatımda cümle kullanımı çok az. Konuşmak, anlatmak yerine göstermeyi tercih etmiş. Özellikle görsel anlamda şiirsellik hakim. Sayfa 26 benim için zirve noktasıydı. Panellerde olsun, konuşmada olsun bazen sembollere rastlanıyor. Semboller üzerinde durmayıp kendimi hikayeye kaptırdım. İyiki böyle yapmışım çünkü en sonda bunlar hakkında açıklama yapılıyor.

Her ne kadar anlatımda şiirsellikten bahsetsem de konuları sert. Hem de fazlasıyla sert.
"Kapansın el kapıları
Bir daha açılmasın
Yok edin insanın insana kulluğunu"
der, Ardına Bakma'yı her çizgi severe tavsiye ederim.

pizagor

Çizgisi benim tarzım olmasa da (kitabı almama neden olan kapakta çok beğendiğim çizgi, renksiz iç sayfalarda da bir o kadar keyifsiz göründü gözüme) anlattığı hikayeler özelinde gayet vurucu buldum. Metne olabildiğince az yer veren Marcelo D'salate çizgiyle anlatmak konusunda çok maharetli. Trajedi ve dram çevresinde dolanan acı dolu bu hikayeler neşesiz zamanları daha da karartacak nitelikte.
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar...


ZGeralt

Az diyalog ile çok şeyi anlatabilmenin ayrı bir maharet olduğunu düşünüyorum,  D'Salate'nin bu açıdan oldukça maharetli olduğuna ben de katılıyorum.
Bende çok vurucu bir etki bırakmasa da kitabı çabucak bitirdim ve memnun ayrıldım diyebilirim. Gerçi az metin olması okuma hızını artırıyor ama yine de hikaye ve sunum beni bir şekilde içine aldı.

Kesinlikle nitelikli bir iş olduğunu düşünüyorum.