Ana Menü

SPECTRE

Başlatan dean, 24 Kasım, 2014, 21:03:05

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Chuck

Çok teşekkür ederim. Şu ana kadar sadece Daniel Craig dönemi filmlerini izledim. En baştan başlamam lazım yeterince meraklandım.
+ Her girdiğim yol çıkmaz sokakla son buluyor
- O halde yeni bir harita bulmalısınız

Mrtekin

Arabada bi orjinallik bulamadım ben...
They drew first blood...

yunusmeyra

dean güzel özetlemiş  :) ayrıca merak edenler spectre,blofeld ve diğer kötüler ( "güzeller" hakkında da tabii..) ve suç organizasyonları hakkında özet notları, "altın madalyon" e-dergi'nin 2. ve 3. sayılarındaki  ,Rıza Umar Gürsu (rumar) imzalı "bond" yazılarında bulabilirler..
HULK DEĞERLİ BİR KAHRAMANDIR!
HSD YENİ ÜYELERİNİ BEKLİYOR

Louis Gara

Monica Bellucci Bond kızlarından biri, mükemmel seçim

You've got to ask yourself one question: Do I feel lucky? Well, do ya, punk?

sefik

Alıntı yapılan: dean - 04 Aralık, 2014, 15:44:20
  Tabi ki açıklarım. Spectre özellikle Sean Connery'li dönem Bond filmlerinin en büyük düşmanıdır. Sean Connery sonrasıda görülür. George Lazenby'li On Her Majesty's Secret Service'de ki olaylar felan efsanedir.

  Spectre, Ernst Stavro Blofeld'in başkanlığını yaptığı bir suç organizasyonudur. Organizasyondaki ileri seviye adamlar, iki numara, Üç numara vb. şekilde adlandırılır. Bir nevi MI6'in ters versiyonudur.

Yalniz o olaylarin oldugu filmin Lazenby'e denk gelmesi de ayri bir efsane  :) Sean Connery'e cok yakisirdi o film . Ama o donem yasanan bazi sorunlar nedeniyle o filmde baska bir aktor kullanmak zorunda kaldilar . Sanssizlik olmus .

dean

Alıntı yapılan: sefik - 05 Aralık, 2014, 09:23:05
Yalniz o olaylarin oldugu filmin Lazenby'e denk gelmesi de ayri bir efsane  :) Sean Connery'e cok yakisirdi o film . Ama o donem yasanan bazi sorunlar nedeniyle o filmde baska bir aktor kullanmak zorunda kaldilar . Sanssizlik olmus .

  İşin garibi Sean Connery o filmden sonra tek filmlik geri döner. Olan On Her Majesty's Secret Service'e olmuş olur. Ama kesinlikle On Her Majesty's Secret Service'in sonunu Sean Connery'nin suretinde görmek isterdim.

dean

Çekimler başladı.


ercoktay

Alıntı yapılan: Louis Gara - 26 Kasım, 2014, 20:58:50
Ya ben Eva Green i Pelin Batu ya benzetiyorum tip olarak, bana göre kukla bebek gibi  ;D Bond kızı biraz daha karizmatik olmalı  ::) Naomie Harris aslında çok çekici ve uygun bir kadın ama kıvırcık saç ve castingi olmadı, monepenny yerine vamp saç ve kostümle aksiyonluk rol verseler cuk otururdu bence.

Timothy Dalton iyiydi ama filmler çok zayıf kaldı onun zamanında.

Dean, Quantum tesbitin çok doğru ..

Her halikarda Bond 24 de buyuk beklenti var, umarım müziği gene doğru seçerler, casino ve quantum müzikten fıslamıştı.

En iyi Bond müzikleri sıralamam:
Skyfall   - Adele
Golden Eye - Tina Turner
Die another Day - Madonna
A View To A Kill - Duran Duran
Goldfinger - Shirley Bassey
The World is not Enough - Garbage

Bir Eva Green'e laf var. Olmamalı. Lütfen. :) :) :)
İki müzik listeniz gerçekten çok güzel de bence sıralamada A view to kill ve The world is not enough daha yukarıda olabilir.
Özellikle Die another day'den.

dean


dean


dean


dean


dean


dean


dean

SPECTRE



  Aksiyonu fazla senaryosu hafif kaçan Quantum of Solace'dan sonra Sam Mendes'in Skyfall'u seriye ilaç gibi gelmişti. Mendes, Skyfall filmi ile hem modern Bond'u oldukça iyi yansıtıyor hem de Sean Connery'li ve birazda Roger Moore'lu döneme selam çakıyordu. Üstelik Moneypenny ve Q gibi serinin en önemli karakterleri geri dönüyor, M'de çok büyük bir değişim geçiriyordu. Skyfall'un en güçlü yönleri ise kuşkusuz başarılı senaryosu, aksamayan temposu ve güçlü karakterizasyonlarıydı.

  Sam Mendes'in geri dönüşü uğruna 24. Bond filmi bir yıl ileriye atıldı. Ama Mendes, Skyfall ile o kadar büyük bir işe imza atmıştı ki bu kadar süre hiç önemli değildi. 24. film duyurusu belki de en heyecanlı James Bond filmi duyurusuydu. Çünkü yasal sorunlar aşılmış ve Bond'un en önemli düşmanı Spectre geri dönmüştü. Üstelik son derece güçlü bir oyuncu kadrosu da duyurulmuştu. Spectre, filminin kağıt üzerinde başarısız olması gibi bir seçenek yok gibi görünüyordu. Skyfall'u yaratan ekip tamamen yerli yerindeydi ve bu sefer Bond tarihinin en önemli konusu işlenecekti. Lakin hiç bir şey kağıt üzerinde durduğu gibi durmuyor.

  Spectre, Mendes'in bir önceki film Skyfall'da dengede tuttuğu hem modern hem klasik Bond çizgisi bu sefer bütün kuvveti ile klasik Bond'a kayıyor. Yine burnu bile kanamayan, womanizer, duygusallıktan uzak Bond geri dönüyor. Yine Connery'li Bond döneminde olduğu gibi karşısına bir örgüt alıyor. Ama örgütün liderini yeteri kadar işlemiyor. Yine Bond kızlarını bir arketipe oturtuyor. Yine film boyu peşinden koşan ama hiç bir işe yaramayan bir dev adam getiriyor ve maalesef ki yine ele aldığı konuları yüzeysel geçiyor.

  Şimdi diyebilirsiniz yukarıda saydıkların bir Bond filmini Bond yapan özellikler. Yalnız şöyle bir gerçek var ki Casino Royale ve Skyfall'da da bunların çoğu vardı. Ama Mendes ve özellikle Martin Campbell bunları günümüze ve Daniel Craig'in çizdiği James Bond profiline uygun hale getirmişti. Spectre öyle bir film ki sanki Sean Connery'li Bond filmlerinin arasından çekip almışsınız gibi duruyor ve film böyle işliyor. Böyle bir film 60'lı yıllarda ya da Roger Moore'un 70'li yıllarında işleyebilir. Peki 2015'de ?

  Hayır işlemiyor. Eldeki malzeme aslında son derece iyi. Casino Royale, Quantum of Solace ve Skyfall filmlerindeki olayları Spectre örgütüne bağlamak güzel fikir. Ama altı dolmuyor. iki-üç karakterin resmiyle geçiyor. Karakterlerin hiçbirinin motivasyonu yeteri kadar hissettirilemiyor. Blofeld, en son seksenlerde bıraktığımız kötülük yapabildiği için kötülük yapan bir karakter o kadar. "Zaten Blofeld böyle değil miydi ?" diye bir soru duyar gibiyim. Evet öyleydi. Ama bu filmde James Bond ile bir bağlantı kuruluyor. İşler kişiselleşiyor. Bu hareket artık karakteri işlemeyi gerekli kılıyor. Artık Blofeld, Bond için Spectre'nin başında ki adamdan çok daha öte bir karakter olması lazım. Bu hissettiriliyor mu ? Kesinlikle hayır. Zaten James Bond'un bu olayda filmde pek de umrunda değilmiş gibi duruyor. Adam geliyor. "Ben aslında Blofeld'im, senle birlikte büyüdük, bir nevi kardeşimsin diyor." James Bond, sallamıyor bile. James Bond tarihi ve Bond, Blofeld ilişkisi düşünülürse efsanevi bir twist ama ne Bond'un umrunda ne de Mendes'in. Onun yerine film, trende ki sahnede olduğu gibi + Şimdi ne yapacağız ? - Sevişeceğiz havasında. Mr. Hinx gibi karakterlerin modasının geçeli ise yüzyıllar oldu. Oddjob veya Jaws dönemlerinde işlevseldi. Ama 2015 yılında bu derece yüzeysel bir karakterin filmin bu kadar genelinde yer alması resmen hikaye açısından topuğa sıkmaktır.

  Bakıyorum internete insanlar, "Güzel kızlar check. Arabalar, check. Aksiyon check, Teknolojik alet edevat check. Neyi beğenilmiyor bu filmin." havalarında. Aslında James Bond karakteri bu kadar sığ değil. Bu gözler Bond'un malzemesinden Casino Royale ve Skyfall çıktığını gördü. Artık daha azı hem de Spectre gibi çok daha azı kesinlikle kabul edilemez. Spectre filmi maalesef çok sığ bir film. Herşeyi ile Casino Royale ve Skyfall'un altında kalıyor.

  Sam Mendes'in bu filmden sonra geri döneceğini düşünmüyorum. Artık anlatabilecek hikayesi kalmadı. Çok iyi bir sinemacı olmasına rağmen Spectre filminde sanki üzerinde bir yorgunluk var gibiydi. Bu yorgunlukla bir James Bond filmi daha çekebileceğini düşünmüyorum. Daniel Craig ise filmden sonra "bir daha röle döneceğime bileklerimi keserim" demişti. Onunda bileklerini kurtarmak lazım. Ben aynı Die Another Day ve Casino Royale ilişkisinin tekrar etmesini gerektiğini düşünüyorum. Serinin yeni kana, Yorgun Mendes ve bıkkın Craig'den çok daha fazla ihtiyacı var.

  Spectre, 24 filmin en kötüsü değil. Ama elindeki muazzam malzemeyi en fazla kullanamamış filmi. Bunca yıl sonra Spectre ve Ernst Stavro Blofeld'in dönüşü bundan çok daha iyi bir filmi hakkediyordu. Bu film New Mexico sahnesinin enerjisinin yarısını filme yayabilseydi şu anda ortada ne Casino Royale ne de Skyfall kalmıştı. Ama maalesef yapamadı.
 
  Not: Ekşideki kendi yazımı kopyaladım.