Joe Sacco - Güvenli Bölge GORAZDE - İthaki

Başlatan tommikser, 07 Şubat, 2011, 15:16:43

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

tommikser

Bu kitabı demin okuduğum bir yazının içinde görerek araştırdım.Büyük bir haber sitesinde meğersem daha önceden çok detaylı bir şekilde tanıtılmış.Bende bu yazıyı tanıtım amaçı aldım.Bakalım benim gibi ilginizi çekecek mi?



Bosna'da 1992 yılından 1995 yılına dek Avrupa'da tüm dünyanın gözleri önünde Müslümanlar katledildi. İnsan, insana bunu nasıl yapabilir dedirten vahşiliklere sahne olan katliamı ünlü çizgi romancı Joe Sacco bakın nasıl ölümsüzleştirdi.

Sayfalarda yer alan katliam ve insanlık dışı vahşet kesinlikte abartılı değildir, bilakis tam tersine estetize edilmek istenirken bir hayli de yumuşatılmıştır diyebiliriz. Müslüman kadınlara yönelik tecavüzlerin utancı ve daha sonra yaşattığı travma da nerdeyse göz ardı edilmiştir.

Buna rağmen kitabı okurken tüyleriniz ürperecek görüntüler,  bir neslin her akşam televizyonlarda haber olarak izlediği, dünyanının seyrettiği Avruna'nın son dönem en büyük utancı ve Boşnak soykırımı hissetmeniz açısından son derece yeterli.

Güvenli Bölge Grozde Kitabının sayfalarına yansıyan zulümler, acılar, vahşetler, Sırpların Saraybosna kuşatması sırasında ortaya çıktı ki sivil halk için sözümona Güvenli Bölge ilan edilen Zepa ve Srebrenica'nın yer yüzünden silindi.
Avrupa, Yahudi Soykırımı'nın utancından vicdanını kurtaracak bazı noktalar bulabilir ama dünyanını gözü önünde gerçekleşen Boşnak Soykırımının utancı dünya durdukça vicdanının sızlatmayı sürdürecektir. Çünkü birinci soykırım dünyanın gözlerinden gizli toplama kamplarında gerçekleştirildi ama ikinci dünyanın gözleri önünde gerçekleşti.

Joe Sacco'nun çizgileri o vicdanların sonsuza dek sızlamasını sağlayacak çok güzel bir çalışma ortaya koymuş.

2001 Eisner Ödülü'ne En İyi Çizgi Roman dalında sahip olan Güvenli Bölge Gorazde, Joe Sacco'nun 1995 yılında Doğu Bosna'da geçirdiği dört aylık dönemde Gorazde'deki Boşnaklarla yaptığı söyleşilerden oluşuyor.

Sacco, eski Yugoslavya'daki savaşın insanlar üzerinde bıraktığı etkiyi, onların medyada yer almayan acıyla yoğrulmuş hikâyelerini sade bir üslupla aktarıyor okuyuculara.

Sacco, Filistin'in dramına imza atan bir kalem... Filistin'in ardından gelen bu önemli yapıtıyla, savaşın korkunç yönlerini bir kez daha gözler önüne seriyor... Kitabın giriş yazısına imza atan Christopher Hitchens, "bu sayfalardaki öfke, ki ben kesinlikle daha fazlasını beklerdim, Sırplara yöneltilmemiş. Bosnalı kurbanlar bile tüm aşırılıklıklarına rağmen Sırp Faşistlerden 'çetnikler' diye söz ederken onları etnikten çok siyasal vei tarihsel bir başlık altında lanetleme onurluluğunu gösteriyor" diyor.

"Asıl nefret, zorbalar tarafından kıyıldığı bir ortamda ahlaksızca ara bulmaya çalışan, kendi kıçlarını kollamaktan başka bir şey düşünmeyen sorumsuz ve kaytarmacı 'Barış Gücü'ne yöneliyor" diyen Christopher Hitchens haklı olarak soruyor: "Saraybosna ile Goradze arasındaki yol onca zaman niye 'geçit' vermedi? Hantal devlet sosyalizmi zamanında bile onlarca yıl boyunca, vızır vızır işlemişti halbuk! Termonükleer savaşı anında çıkarabilecek kadar eğitimli ve güçlü NATO orduları bir avuç sarhoş ırkçının koyduğu eften püften barikatları kaldırma zahmetine niçin girmediler? Bu sefil gösteriyi izleyen hiç kimse onları unutmayacak; insanlık tarihindeki en berbat suçları alenen ve arsızca işlemiş olmasına şaşmayacak..."

Fazla söze gerek yok. Söz çizgilerin. İşte İthaki yayınlarının neşrettiği Joe Sacco'nun


emre ozdamarlar

Acayip sert bir kitaptir. Okumak icin gercekten mide gerekiyor. Öyle bir oturusta okunacak bir eser de degil. Anlatilan vahsetin boyutu cok korkunc.

Ama yine de herkesin okumasi gereken bir eser bence. Henuz Yalinayak Gen'i okumadim (Altin Madalyon itkisi sagolsun mutlaka okuyacagim) ama bu kitap da beni savastan bir kez daha tiksindirmisti, nalet olsun sizin alip veremediginize dedirtmisti...

tommikser

Sanırım biraz çizgi romandan grafik romana geçiş yapmam lazım. Yalınayak gen'i okurken bile zorlandım.

İnsanın içini çok acıtıyor. Merak ettiğim diğer bir kitapta düğün evi cenaze evi. Bunu okuyan var mı acaba ?

rumar80

   Maalesef ilk defa duyduğum bir çizgi roman. Demek sahaflarda yanlış yerlere bakıyormuşum. Yalınayak Gen sonrası böyle bir çizgi romanı da mutlaka okumak isterim.
   Hatta "itki" Altan'a sipariş verdirtti bile.
   Sağolun Güneş ve Emre

tommikser


Radikal Kitap, 9.7.2010
Joe Sacco'nun geçen yıl çıkan grafik romanı Filistin'den sonra bu kez Güvenli Bölge Gorazde, Doğu Bosna'da Savaş, 1992-1995 yayınlandı. Böylelikle Sacco'nun özel olarak yoğunlaştığı bir başka savaş bölgesine dair albümlerine de başlanmış oldu. Gorazde, 1995 yılında geçse de geriye doğru üç yıllık bir dönemi anlatıyor. Sacco, otuz küsur kısa bölüm halinde oluşturduğu albümü 1996-2000 yılları arasında tamamlamış. Bölümlemesinin nedeni kimi kısımları daha önce kimi dergi ve gazetelerde yayınlatmasıyla da ilgili... Örneğin epeydir Irak ile kısa hikâyeler çıkartıyor, bunun yeni bir albümün habercisi olduğu söylenebilir. Albüm içinde sayfalara atılan tarihlere bakılırsa oldukça yavaş çalışıyor. 227 sayfayı yaklaşık kırk ayda çizmiş. Çok sayfa çizmeleriyle hatırlanan manga çizerleri (mangaka) ile kıyaslanırsa epeyce sınırlı bir üretim bu. Sacco bu azlıkla daha çok Batı Avrupalı auteurları hatırlatıyor. Endüstriyel yayıncılığın dışında durmayı tercih eden, iş yetiştirme telaşıyla üretmeyen bir çizgi romancı.

Sacco, Bosna ile ilgili iki ayrı albümü olmasına rağmen asıl olarak Gorazde ile hatırlanıyor. Müslümanların çoğunlukta olduğu, iç savaşla birlikte Sırp hâkimiyetine giren bölgede sıkışıp kalan bir şehir burası. Sacco, BM denetimindeki Mavi Yol'u kullanarak şehre geliyor. Pek çok yabancı gazetecinin aksine şehirden hemen ayrılmıyor, aralıklarla gidip gelse de dört ay gibi bir süre orada yaşıyor. Dostluklar kuruyor, röportajlar yapıyor, konuşuyor, konuşturuyor. Albümün özeti aslında bu, Gorazdeliler yaşadıklarını anlatıyorlar bize. Sacco'nun dokunaklı mahareti burada ortaya çıkıyor, kendini usulcacık geriye çekiyor oysa ilk sayfalarda hikâyesine otobiyografik bir dille başlıyor. Savaşın koyuluğunu hafifletmek ya da tersi, o dramatik etkiyi pekiştirmek için çıkıyor sadece. Kendisini silikleştirip karikatürleştirerek tipleştirdiği için ya sahiden komik ya da dışarıdan gelmiş gamsız bir yabancı oluyor. Öfkeyle yükleniyor biri ona, "Niye geldin buraya?".

Sacco, anlatım aracı olarak çizgilerini ve çizgi romanı seçse de albümleri aynı zamanda gazeteci kitaplarılar. Kısaca nasıl bir gazetecilik tarzını izlediğini açıklayalım. Özellikle Amerika'da altmışlı yıllardan itibaren, kimileri sonraki dönemlerde romancı kimlikleriyle tanınacak gazetecilerin The Atlantic Monthly, The New Yorker veya Rolling Stone gibi dergiler için hazırladıkları makalelerle geliştirdikleri gazetecilik anlayışının parçası veya izleyicisi Sacco. Zaten benzer nitelikte (veya o geleneği yaşatan) dergiler için çalışmalar hazırlıyor. Buna göre mutlaka olayın geçtiği yere gidiliyor, faillerin yaşam anları, bilişsel haritaları dikkate alınıyor. Demeç almak ya da kısmi alıntı kullanmak yerine uzun uzun konuşuluyor insanlarla ve gündelik hayatlarının hemen her ayrıntısı (tutum, sıkıntı, beğeni, arkadaşlar, aile vs) konuşmanın bir parçası olarak resmediliyor. Konuşulan ile okuru birbirine yakınlaştıran bir iç dökme, mahrem olanın teşhiri ya da sağaltım olarak tariflenebilecek önemli bir yönseme bu. Her görüş açısının dillendirilmesi amaçlandığı için konuşulan her özel kişiyle yineleniyor bu yaklaşım. Dahası var, ilerleyen yıllarda, okurla mesafeyi azaltması bakımından yazarın da kendisini giderek daha fazla hissettirdiği bir gelişim yaşandı örneğin. Metin üçüncü tekil şahıs ağzıyla anlatılsa da derinlemesine görüşme yapan kişi giderek kendinden veya kendi geçmişinden ayrıntılar katabilir oldu, mahremin teşhiri bakımından zaviye çeşitlenip katmerlendi.

Güvenli Bölge Gorazde, gazetecilik yaklaşımıyla türün tipik bir örneği. Sacco, kendisine tercümanlık yapan Edin aracılığıyla pek çok insanla konuşuyor. Büyük bir çoğunluğuyla arkadaş oluyor ve yaşadığı yakınlaşmayı gizlemiyor; onlarla içki içiyor, evlerinde kalıyor, videodan filmler seyrediyor. Sacco'ya yönelik en önemli eleştirilerden biri nesnelliğini yitirmesi, açıkça Filistinlilerden veya Boşnaklardan yana olmasıdır. Benzer eleştiriler, vakt-i zamanında Norman Mailer ya da Truman Capote için de yapılmıştır. Devletin suçlu olarak gösterdiği insanları sempatikleştirdikleri için eleştirilmişlerdir. Oğuz Aral, gazetecilik pratiği içinden konuşarak çizerlerine "Kimsenin çayını içmeyeceksiniz" öğüdünü verirdi, "yoksa eleştiremezsiniz". Oysa biliyoruz ki çay içmek ya da çay içerken hasbıhal edebilmek dahi her zaman ve herkesle mümkün olmayabiliyor. İdeolojinin işleyişi, kültürel sermayenin yaratığı mesafeler bunu doğal olarak zorlaştırabiliyor. Eleştirdiğin değil hemfikir olduklarınla bir aradasın çoğunlukla, benzer yayınları okuyor ve tartışıyorsun, kültürel kimliğinin sınırlarını eleştirdiklerine göre belirliyorsun, onlarla da çay içmek zaten istemiyorsun. Sacco, objektifliğe inanmıyor, güçlü değil mağdur ve zayıf olanın yanında durarak tavrını baştan gösteriyor. Bunu yaparken de "başka türlü bir hayatın mümkün olup olmayacağını" sorgulatıyor, yanındakilere. Boşnaklarla eski komşularını konuşuyor, Sırplarla yeniden birlikte yaşayabilir misin diye soruyor. Pek çoğu bu soruyu bir yabancıyla konuşmanın rahatlığıyla cevaplıyor veya yakınlığın getirdiği samimiyetle. En sert cevapları verenler, Sacco'yu daha az tanıyanlar oluyor: "Benim Sırp arkadaşım yok" diyor bir kadın "insan arkadaşını öldürmez". Öfkeyi, hayal kırıklığını ve yüzleşme arzusunu haykırıyor bize. Eski komşuların "o hengâmede" oturup rakı içtikleri, birbirlerini koruyup kolladıkları "diğerlerinin elinden kurtardığı" sahneler de var diğer yandan. Sacco ısrarlı bir drama dengesi arayışında hep, acımasızlığın içinde ve ertesinde bir biçimde yürüyen hayatı ve insani arzularını vurgulamaktan yana. Havai kızlar, kot pantolonlar, şekerler, Drina sigaraları, rakılar ve rock parçaları... Herkes acı ve hüzün taşıyor, her eğlencenin bir yerinde yeise düşüveriyorlar. Günü yaşıyor, yarından korkuyor, geçmişi unutmak istiyorlar.

Panel (ve açı) tasarımları bakımından Filistin'deki kadar yenilikçi değil Sacco, bizi dağın cin tepesine çıkarmıyor. Ama kimi bölümlerde yarattığı atmosfer ve kurgu sürati olağandışı güzellikte... İlk Saldırı, Gorazde Dolaylarında ve Beyaz Ölüm kolay unutulmayacak ölçüde yalın ve yaralayıcı epizodlar. Bu arada albümde sevdiğim insanlardan savaş muhabiri Şerif Turgut'a da hakkı teslim edilmiş... Güvenli Bölge Gorazde, yakın dönemin en önemli savaş karşıtı hikâyelerinden biri, sahiden kaçırılmamalı, hayat kısa...


kedidiro

  bir öğrencimin elinde gördüğümden beri zaten joe sacco'nun filistin'ini merak ediyordum . artık bu tanıtımlardan sonra gorazde'yi de alıp okuyalım bakalım...teşekkürler

HacıGeraltEmmi

Joe Sacco'nun Filistin eserini okumuştum daha önce. Onun etkisiyle geçenlerde Güvenli Bölge Gorazde'yi de aldım. Gorazde'yi daha okumadım, ancak Filistin gibiyse herkesin mutlaka okunacaklar listesinde olması gereken eserler olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Çizimleri ilk başta garip gelse de sonradan alışıyorsunuz. İki eserin de yazarın birebir o bölgelerde yaşayıp gözlemlediği gerçek olaylardan kurgulanmış olduğunu da belirteyim.

kalidor

Nihat Genç bir kitabında (yanılmıyorsam Karanlığa Okunan Ezanlar)  "3. dünya Savaşı başladı. 1992'de Bosna'da tüm müslümanlara karşı başladı" diye yazmıştı. Barış Gücünün Çetniklere resmen cevaz vermesi, 20. yüzyılın en büyük katliamlarından biri olan ve belgelenmiş ilk soykırım olan Srebrenica'da Sırplara şehri teslim eden Hollandalı askerlerin geçen senelerde madalyayla ödüllendirilmesi ve Avrupa'nin savaş sırasındaki ve sonrasındaki sessizliği ve sonrasında Afganistan, Irak ve neredeyse yanan tüm Ortadoğu bu yorumu haklı çıkarır niteliktedir. Kitabı henüz okumadım ama umarım Sacco Bilge Kral'dan da yeterince bahsetmiştir.
Crom! Ölüleri Say...

pearl jam

Güneş Semerci' nin alıntı yaptığı yazı Levent Cantek' e aitti yanılmıyorsam. İtkilenmek isteyen bir kaç mesaj geriye gidip bu yazıyı okusun bence. Ben daha fazla bir şey yazmayayım :)

Hayal Kahvem









Yukarıya fotoğraflarını eklediğim ve son günlerde izini sürdüğüm kişi Joe Sacco. Malta doğumlu. Oregon Üniversitesi'nde gazetecilik okumuş. İşgal Altındaki Topraklar'la İlgili kitabı Filistin, 1996 yılında Amerikan Kitap Ödülü kazanmış. Ben bu kitabını okumadım. Şu anda 2001 yılında  Will Eisner Ödülü'ne layık görüldüğü  ve Bosna'daki günlerini anlattığı Güvenli Bölge Gorazde adlı kitabı elimin altında. Bu akşam okumaya başladım. Bu kitaba İstanbul'daki  kitapçıda rastlamıştım. Elime almıştım. Bir çizgi romandı. Çizimleri siyah beyazdı. Neden bilmiyorum, çizgi romanda siyah beyaz çizimlerin illüzyonuna hemen kapılırım. Gorazde'den etkilenmemek zaten mümkün değildi. Çünkü bu çizgi roman Doğu Bosna'da Savaş, 1992-1995 başlığını taşıyordu. Ayak üstü sayfalarının arasında dolanmıştım. Burnumuzun ucunda büyük bir travma atlatan insanların  acılarını ve hüznünü  çok etkili çizimlerle anlatıyordu. Kitabın daha başındayım. Az önce ara verdim. Bir filmin içinde hissediyorum kendimi. Ama bu çizgi roman, bir film değil. Kitapta yazılıp, çizilenler kurgu da değil. Klasik romanların çizgi romana uyarlanmış hali hiç değil.  Bu, bütün dünyanın gözü önünde gerçekleşen, insanın insana yaptığı  büyük zalimliğin utanç verici, vicdan sızlatıcı durumu... Hakikat bu çizgi romanda anlatılanlar. Sahici.  Ve çizimlerle anlatım çok ama çok etkili. Bu hafta sonu illa ki etkileneceğim bu kitaptan. Sarsacak bünyemi. Şu anda dünyada olup bitenler aklıma gelecek. Zaten gelmeli. Günün hayhuyunda unutuyorum çünkü. Aslında ateş sadece düştüğü yeri yakmıyor. O kadar kolay değil. Acı da, sevgi de hissedilen bir enerji. Joe Sacco'ya büyük saygı ve sevgi duyuyorum. Bu insanlar ve kitapları bilinmeli.









HacıGeraltEmmi


Hayal Kahvem

Selam Designer 73,

Güneş nefis alıntılar eklemiş ve kitap üzerinde ne hoş muhabbetler dönmüş. Çok sevindim.
Ben ne yazık ki o yazılanları  görmemişim... Bilgilendirdiğiniz için teşekkür ederim. :)

Çok etkileyici bir kitap bu. Çok.. Tekrar tekrar yazalım.... İyi geceler.

ercoktay

Joe Sacco'nun yeni kitabı Gazze'nin Dipnotları çıkmış gözüküyor. Hem Goradze hemde Filistin resmen çarpmıştı beni. İlk alınacak çizgiromanlardan bir de bu olacak.

http://www.dr.com.tr/Kitap/Gazzenin-Dipnotlari/Joe-Sacco/Cizgi-Roman/urunno=0000000402972

HacıGeraltEmmi

Hatırlatma için teşekkürler. Bu eserler çizgi romanı başka boyutlara taşıyor bana göre. Herkesin okuması lazım.

Gazze'nin Dipnotları da ilk alınacaklara eklendi.

V

Güvenli Bölge Gorazde'yi okumaya başladım.Bugün-yarın biter.Ardından "Filistin"de sıra..Gazze'nin Dipnotları da listeye eklendi..
"İstemem,eksik olsun.."