GENÇ ÇR OKURUNUN TERCİHLERİ

Başlatan HacıGeraltEmmi, 24 Temmuz, 2011, 17:16:14

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

HacıGeraltEmmi

Okumayan bir toplum (veya az okuyan diyelim) olduğumuz bir gerçek. Özellikle yeni neslin okumadığından şikayet ederiz hepimiz. Peki bu niye böyledir? Tamam. Tvlerin, internetin bunda etkisi vardır diyelim, gençlerin tercihleri değişmiştir diyelim. ve daha bir sürü neden sıralayalım. Bizler büyüklerimizin korkusuyla ders kitapları arasında okurduk çizgi romanlarımızı, köşe bucak saklardık sobaları tutuşturmak için kullanılmasınlar diye. Büyüdük şimdi, çoğumuz çoluk çocuğa karıştı, iş güç sahibi insanlar olduk hepimiz. Bizim büyüklerin aksine biz onlara daha doğru büyüklük yapabilir miydik acaba?

İmkanlarımızın eskiye oranla daha iyi olduğu gerçeğinden yola çıkarak soruyorum şimdi:  Nasıl olduda böylesine maceralı okuyan bir nesilden sonra yetişen çocuklar okumaktan bu kadar uzak kaldı? Bunda bizlerin hiç mi suçu yok? Anneler, babalar, öğretmenler, amcalar, dayılar... Yoksa bizler de büyüklerimizin yaptığı gibi kendi beğenilerimizi çocuklarımıza dayatıp onların beğenilerini görmezden gelerek duruma daha çok mu katkı yaptık?

Bu durumu değiştirmek için belki de geç kalmamışızdır. NTV Yayınlarının klasik uyarlamalarından sonra medyanın da etkisiyle farklı yayınevleri çr yayınlamaya başladı. Artık otobüslerde, metroda nadirende olsa elinde çr okuyan kişilere, gençlere rastlıyoruz. Kitapçılarda manga soran, sandman arayan, çr kitaplarını merakla karıştıran gençleri görüyoruz. Bunları çoğaltmak için yayıncılarımız nasıl politikalar geliştirebilir? Yayınlanacak kitap tercihleri konusunda bizlerin onlara ne gibi katkısı olabilir. Kitapların tanıtımlarını layıkıyla gerçekleştirebiliyorlar mı? Farklı platformlarda reklam yapılması satışlara ve yeni okuyucu kazanmaya katkı sağlar mı? Yoksa "boşverelim bunları gittiği yere kadar gider, gerisi bizi ilgilendirmez" mi demeliyiz.

İnternet ortamında ülkemizde yayınlanmasına cesaret edilemeyen tonlarca eser çeviri ve balonlama yapılarak paylaşılmaktadır. Bunlar illegal paylaşımlar diyerek tükaka mı yapılmalı, yoksa tercih belirleme konusunda yayıncılarımıza ışık olabilir mi? Çünkü, yayıncılarımız (haklı olarak) satış kaygısı ile hareket ettiklerinden, tutması muhtemel eserleri yayınlamaya cesaret edemiyorlar, telifi düşük, hazır okuyucusu var vs. gibi sebeplerle dönüp dönüp eskileri yayınlıyorlar. Bu paylaşımları yapan insanlar bana göre potansiyel alıcılardır. Çünkü bir çok yerde şahit olduğum gibi ülkemizde yayınlanacağı haberi verilen eserin çevirisi balonlaması bitmiş olsa bile paylaşılmasından vazgeçiyorlar.

İngilizcesini takip ettikleri seri Türkçe yayınlanacak dendiği zaman "bekleyip Türkçe okurum" diyen farklı bir grup daha var. Ama bir türlü düzene oturmayan yayınlardan dolayı yayıncılarımız onları da yeniden kaybediyorlar.
Bu konularla ilgili biraz kafa yoralım istedim. Görüşlerinizi ekleyin lütfen.

s.b

Yıllar öncesinde çizgiromanlarla kazandım okuma alışkanlığımı. Bu alışkanlığım sayesinde bir yığın farklı konularda kitaplar okudum ve sohbetlere katıldım. Her neyse konu ben değilim, konu bugünün çocukları.
Benim 6 çocuğum var ve hiçbiri okumaya meraklı değil. Sadece okula gitmeleri hasebiyle istemeye istemeye ders kitabı okuyorlar. Ama iş bilgisayar oyunlarına gelince durum değişiyor. Bu yüzden bilgisayara kaç kez format attırmak zorunda kaldım. Gördüğüm kadarıyla genç nesil hiç ümit vadetmiyor. Okuyanlar da, adam olmak için değil, paralı olmak için okuyor. Çalışmadan, emek sarfetmeden, beleş yaşamayı istiyorlar. İşte bu gayretsiz hayat sürme felsefeleri yüzünden bir şey öğrenme istekleri kalmıyor. Anne, baba uğraşsın, didinsiz getirsin önlerine, onlar yesinler, içsinler. Biraz iç karartıcı oldu ama, benim gözlemim böyle. Tabi bu yazdıklarım herkes için geçerli değil. Elbette adam olmak için okuyanlar da var ama, işte öyle.
İNANDIĞIN GİBİ YAŞAMAZSAN YAŞADIĞIN GİBİ İNANIRSIN

rumar80

   Okumayı fazla sevmeyen bir toplum olduğumuz bir gerçektir. Okumak isteyen kişilerin de istediklerini okumak için değişik yollara başvurdukları da. Bu olayı meşru kılar mı? Bence hayır.
   Bir kere bilgisayar ya da cep telefonu ekranından kitap ya da çizgi roman okumak gerçekten zor.Bunu defalarca denemiş ve her seferinde bırakmış biri olarak yazıyorum. Hiçbir şey kitabın yerini tutamaz. Eline alacaksın, sayfalarını karıştıracaksın, kokusunu içine çekeceksin. Bunun lezzeti tarif edilemez.
   Biraz önce de belirttiğim gibi ülkemizde yayınlanmıyor diye bazı yayınları internet ortamından kanun dışı yollarla okumak zaten zor durumdaki sektöre darbe vurmaktan başka birşey değildir. Niyet iyi de olsa maalesef kabullenemiyorum. Gerçekten ulaşmak isteyene bir sürükanuni yollar var. Ama parayla diyorsanız o da sevginin bir külfeti. İstiyorsan bedelini ödeyeceksin. Bu benim kişisel görüşüm olup, herkesinkine saygı duyarım.

HacıGeraltEmmi

Sevgili Umar, seninle aynı fikirde olduğumu bilmeni isterim. Yazdıklarımdan illegal paylaşımları desteklediğim sonucu çıkıyorsa, sanırım tam anlatamamışım düşüncemi. Aslında böyle bir kitle istesek te istemesek te var. İçlerinde hiç para ve emek harcamadan bu yayınlara konmak isteyeni de var, sadece çizgi roman adına iyi niyetle emek ve para harcayanı da var. Ben bu ikinci grubun potansiyel çr alıcısı olduğuna inanıyorum. Bu paylaşımlar göz önünde bulundurularak yayın tercihlerinde isabetli kararlar verilebilir mi? anlamında yazmıştım. Kendi adıma onların tercihlerinin yayıncıların tercihlerinden çoğu zaman daha isabetli olduğu görüşündeyim. Ve eminim içimizde herkes en azından bir kez böyle paylaşımlardan okumuştur. Yabancı dili olmayan, yurtdışındaki yayınları takip edemeyen hatta ülkemizde yayınlanması kimsenin aklından bile geçmeyen bir çok eser bu sayede tanınıyor. Bu Türkçe yayınlandığı zaman alıp okumayacağımız anlamına gelmez. Eğer ki bunlardan birşey çıkmaz diyorsanız saygı duyarım tabiki.

emre ozdamarlar

Daha önce de benzer konulari konusmustuk ama yine fikirlerimi paylasayim.

Genc nesilin bilgisayar oyunu tutkusu ve kitap okumamasi:
Ben bunu normal karsiliyorum, simdi World of Warcraft diye bir oyun var, kendim hic oynamadim, ama bagimlisi olan arkadaslarim oldu, yetiskin insanlari kendisine baglamayi basariyor. O kadar kaliteli görseller, hikayeler iceren bir oyun. Oyuncuyu saatlerce ekran basina kitlemek amaciyla tasarlanmis. Böylesine guclu bir medyayi cocuk akliyla görunce karsi koymak imkansiz. Artik bir cocuga Conan okutmak kolay degil, cunku cocuk harika tasarlanmis bir hayal dunyasinda Conan'in maceralarini disardan izlemiyor, bizzat o maceralari oynayarak yasiyor. Dolayisiyla cocuga oyun oynama kitap oku demek, aktif bir etkinlikten daha pasif bir etkinlige zorlamak oluyor bence. Benim de cocugum olsa saatlerini bilgisayar basinda gecirse rahatsiz olurum ama acikcasi mudahale etme hakkim var mi yok mu onu bir dusunurum.

Korsan cizgi roman:
Belli kurallar icerisinde destekliyorum. Misal manganin ve animenin bati kulturune girmesi tamamen korsan gruplar sayesinde olmustur. Pek cok animeye altyazi hazirlayan, mangalari ingilizceye ceviren "yasadisi" sitede bu kulture ne kadar ilgi oldugunu gören yayincilar bu kitaplari ve DVD'leri basmaya basladi. bugun pek cok buyuk manga korsan sitesi de su politikayi benimsemektedir, Japonya'dan bir urunu Bati'da yayinlanana kadar korsan vermeye devam ediyorlar, kitabi, DVD'si ciktigi an sitelerinden kaldiriyorlar. Bildigim kadariyla Durango'nun Turkiye'de yayinlanmasi da benzer bir hikayeye sahip. Korsani begenildikten sonra basilmaya karar verildi. 

Cizgi roman kulturunu yaymak ustune:
Ana akim medyada reklam ve tanitim derim baska bir sey demem, yayincilarin dagitim sorunu da bitmek bilmeyen bir cile ama ben öncelikle reklam diyorum.

Insanlarin cizgi roman uzerine algisini degistirmemiz lazim.
Özellikle cizgi romanla ilgili yapilan röportajlarda genelde bu piyasanin icinde olan insanlar surekli bir sikayet halinde. Dagitim kötu, satislar az vs. bunlar gercek de olsa ben surekli piyasanin negatif yanlarina odaklanmanin yanlis olduguna inaniyorum. Bence öyle bir lanse etmeliyiz ki cizgi romani, cevremize verecegimiz mesaj su sekilde olmali "cizgi roman piyasasi cosmus durumda, herkes okuyor, sen nasi olur da  bu akimi kacirirsin, hic mi takip etmiyorsun populer kulturu?" Yayincilarimiz da röportaj olursa biraz abarti da olsa "Isler cok iyi, cizgi romanda devrim yasaniyor" gibi gaza getirici demecler vermeli bence. Yoksa surekli sikayet eden, kucuk bir grup imajimizi uzerimizden atmamiz mumkun degil.

Ki kendi kafamizda da bu fikre inanmamiz lazim, piyasa artik gercekten buyudu, tamam Amerika, Fransa, Japonya degiliz ama acikcasi dunya uzerinde en cok cizgi roman cevrilen ulkelerden birisiyiz artik. Bunun yaninda yerli uretimlerde de gunumuzun gencligini yakalayabilen bir eser uretildigi zaman inanilmaz satis rakamlari yakalaniyor. (Otisabi, Firat, Ersin Karabulut, Oky gibi markalar iyi satiyor)
Ben cizgi romanin gelecegini parlak göruyorum, buna icten inaniyorum ve bu fikrimi de cevreme yaymak icin elimden geleni yapiyorum.

rumar80

  Sevgili Abbas,
  Ben sadece fikirlerimi yazdım sen istediğin için. Bir çıkarım yapmadım yazından.
  Bu forumda korsan eserle hiç ilişkim olmadı diyecek birinin çıkacağını düşünmüyorum. Bu korsanı desteklediğimizden değil, piyasa şartlarının bizi itmesindendir. Yine de ben dijital ortamda kitap ya da çizgi roman okunmasını tercih etmiyorum. Birkaç kez denedim, ama gözlerim yoruldu ve çabucak bıraktım. Kitabı ya da çizgi romanı alacaksın, sayfalarını karıştıracaksın, kokusunu koklayacaksın, böyle okuyacaksın. Kısaca tadını alacaksın.
   İnternet ortamında çizgi romanları tercüme edip paylaşan sitelerin neleri paylaştıkları bence tartışma götürür. Manga konusunda Emre haklı olabilir (bu da ülkemiz okuyucusunun genel olarak yenilikler konusunda tutucu olmasından ve yayınevlerinin de buna yönelik basmasından kaynaklanıyor) ama Manga diye sadece Naruto var karşımızda. Sonrası....  Naruto'nun geleceği.... Bu kadar Manga seven varsa neden yayınlarına destek çıkmıyorlar? Bu da sorulmalı bence. Daha önce yazdım gene yazıyorum. Ciddi bir comics kolleksiyonum var (belli başlıklarda) Bunlardan biri de star wars. Buna rağmen hala JBC'nin dergilerini alıyorum. Okuduğum halde avengers'ları aldım. Bir şekilde BİZ destek olmazsak çıkan yayınlar uzun ömürlü olmaz. Nette var, çıkarsa bakarız mantığı bizi bitirir.
   Comics paylaşımında ise maymun iştahlı davranıldığı bir gerçek. Birbirinden farklı çizgi romanlar paylaşılıyor, ama bunda da DC ve Marvel gibi liderlerin yayınları tercih edilmekte. Yürüyen ölülerin paylaşıldığı bir yer var mı? Ya da preacher'ın. DC ve marvel yayınlarken de düzen yok. Örneğin DC'deki favorim green lantern'ın sinestro birliği savaşı, en karanlık gece ve en aydınlık gün maceraları paylaşılmış. Peki Hal nasıl döndü? En karanlık gün nasıl gelişti? Diğer renkteki yüzükler nasıl oluştu? Bu soruların cevapları yok.
   Comics ülkemizde ince konulardan biri. Hal böyle olunca yayınevleri ince eleyerek tercih yapıyor. Bu nedenle sanal paylaşımların yol göstereceğine inanmıyorum.
   Bize düşen çizgi romanına sahip çıkmak, satın almak, okumak, yorum yapmak destek olmaktır. Sanal ortamda okuyarak kendimizi mutlu edebiliriz ama ülkemizdeki çizgi roman sektörünü batmaya zorlarız.
   Sevgiler

HacıGeraltEmmi

Alıntı yapılan: rumar80 - 25 Temmuz, 2011, 15:33:36
  Ben sadece fikirlerimi yazdım sen istediğin için. Bir çıkarım yapmadım yazından.
...Manga diye sadece Naruto var karşımızda. Sonrası....  Naruto'nun geleceği.... Bu kadar Manga seven varsa neden yayınlarına destek çıkmıyorlar? Bu da sorulmalı bence.

;D pimpirikli biri olduğumdan üstüme alınmışım... kusura bakma ;D Manga konusu satışları bilmediğimden birşey diyemem ama geçenlerde yanlışlıkla gereklinin facebook sayfasına bakmıştım, ordaki hararetli tartışmadan yaptığım çıkarım; genel çizgiroman sorunu olan düzensiz yayınlardan şikayetle, zaten az olan o okurun da kaybedildiği yönünde. Neticede yeni olan birşeyi piyasaya sürerken tanıtımının iyi yapılması, hedef kitlenin uğrak yerlerine reklam verilmesi ve en azından birkaç sayı düzenli aralıklarla yayının arkasında durulup ona göre karar alınması gerekir diye düşünüyorum. Piyasanın içinde olmamıza reğmen bizler bile çoğu yayından habersiz olabiliyoruz.
Kendi adıma yapılan paylaşımlar içerisinde farklı (frankofon, fumetti, bağımsız, comics) bir çok eseri görme şansım oldu (Türkçe olarak) ve birgün birileri çıkıp bunları yayınlarsa bir saniye düşünmeden alır, sayfalarını koklayarak, kağıdına dokunarak, dönüp dönüp tekrar bakarak okurum :)

pearl jam

Ben kendim okumamakla beraber kesinlikle karşı değilim internetteki korsan çevirilere. Şu anda para kazanmayan çr yi sadece korsan okuyan genç nesil ileride para sahibi olunca bu piyasaya maddi olarak da katkısını verecektir. Şu durumda orta halli bir lise veya üniversite öğrencisi nin 30-tl verip çizgi roman alması mümkün değil. ee bu adam çr kültürüyle nasıl tanışacak? bu yüzden hiç okumamasındansa korsan okumasını tercih ederim ben. Benim gördüğüm bu çr işine tutkuyla bağlanırsan sadece okumak kesmiyor zaten insanı, mutlaka o kitaba sahip olmak da istiyorsun.

Umar abi senin söylediklerini de bir yere kadar anlıyorum ama bu bakış açısı cizgi romanı sadece ingilizce bilen ve ( veya ) parası olan bir kesime bırakmak anlamına gelmiyor mu sence?

Bir de kendi adıma konuşayım; çevirsinler vertigoları, frankofonları ben de okuycam artık. Bir mucize olur da Türkçesi çıkarsa onu da alırım. Ama hayat da mucize bekleyerek geçmez. Jericoların Judasların kit taylorların flash gordonların vs. vs. nin bilmem kaçıncı basımlarından ( veya maddi sebeplerden artık herneyse ) bunlara sıra gelmeyecek artık bunu anladım.   

emre ozdamarlar

Alıntı yapılan: pearljam - 25 Temmuz, 2011, 18:57:01
Benim gördüğüm bu çr işine tutkuyla bağlanırsan sadece okumak kesmiyor zaten insanı, mutlaka o kitaba sahip olmak da istiyorsun.

%100 katiliyorum bu sözlere, burada cizgi roman kutuphanesinden alip okudugum bir suru eseri Amazon'dan satin da almistim zamaninda. Bu sekilde bedavaya okumus oldugum, arsivime mutlaka katacagim bir ton kitap var. (Ayni sey normal kitaplar, romanlar vs icin de gecerlidir, arkadastan da ödunc alsam, kutuphaneden de okusam, eseri begendiysem her daim elimin altinda bulunacak bir kopyasina sahip olmak istiyorum)

rumar80

   Sevgili pearljam,
   İngilizce bilmek konusunda biraz da olsa haklı olabilirsin buna itiraz etmem (ki günümüzde İngilizce hemen herkese öğretiliyor hele başlık genç ÇR okuru ise..) ama para konusunda gelince...
   Korsan esere yönelmenin temelinde eserin orjinalinin ciddi maliyetle alınmak durumu vardır. Bu da doğru olmasa bile kişileri (beni bile) korsana itmiştir.
   Ancak maddi sorunların varlığı korsanı haklı kılmaz. Gerektiğinde bazı şeylerden fedakarlık etmeyi gerektirebilir. Hiçbir güzellik sadece parası olana özgü olmamalıdır, ama eserin sahibinin ve yayıncının hakları da ihmal edilmemelidir. Hepimizin merakla okuduğu, övgüler düzdüğü Greystorm'u düşün. Bu kitap ile ilgili tek şikayetimiz artan fiyatları değil miydi? Sanal ortamda bedavaya bu yayınlansa ve biz buradan okumaya devam edip alımı durdursak Fuat Bey ve diğer yayınları ne olurdu? Kolaya kaçmaktansa bazen fedakarlıkta bulunmak daha iyidir.
   Yine manga örneğini verirsek. Naruto ne oldu? Ya One piece? Sorun sadece Japonlar mı? Yoksa gerekli şeyler de sıkıntı içinde olabilir mi? Nasıl olsa netten okurum diyerek kendimizi bışaklamayı bırakmalıyız. Tamam benim yolumla da bazı yayınlar kapanacak ama en azından doğal seleksiyon olacak.
   Çizgi roman okumayı istemek herkesin hakkı, ama bunun için de korsana göz yummamalıyız.
   Sevgiler