Tex Süper Cilt - Oğlak

Başlatan hennessy, 30 Temmuz, 2011, 19:53:18

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

ferzan

    Süper Cilt 44 'ün 3/4 'ünü bitirmek suretiyle bu cumartesi gününe de Teks sıkıştırmış olduk...

    Süper Cilt#44
    Macera adı: ''Lanetli Topraklar'' / ''Hortum''
    Fasikül seri#173 - #174
    Orijinal sayı#573 - #574
    Yazan: Mauro Boselli
    Çizen: Alfonso Font



    Teksas 'a bir haftalık mesafede yer alan, normal şartlarda haydut, kaçak ve yerli yağmacılardan başka kimsenin geçmediği; haritada kör nokta olarak yer alan alabildiğine geniş uçsuz bucaksız bir bölgede üç grubun yolları kesişir...Korumasıyla beraber güneybatıya giden genç bir avukat...Avukatı çetesiyle birlikte takibe almış, bir zamanlar kanun adamlığı da yapmış olan soğuk kanlı bir katil...Evini ve toprağını terkedip şansını daha batıda aramak isteyen yoksul bir çiftçi ailesi...Bu üç kafilenin yolculuğuna Teks de dahil olacaktır...

    Okuması son derece keyifli, kaliteli ama aynı zamanda da acımasız bir hikayeydi...Karakterizasyon gene ön plandaydı bir Boselli klasiği olarak...Font 'un pek bayıldığım ferah çizgileri de öykünün kalitesini daha da yukarıya taşımış...Macera içerisine başarıyla yedirilen ve tempoyu düşürmeyen coğrafi ve meteorolojik detaylar, şu yaşımda bile yepyeni şeyler öğretti bana...

    -------------------------------

    Süper Cilt:  #44
    Macera adı: ''Geçmişe Dönüş''
    Fasikül seri:  #175
    Orijinal sayı:  #575
    Yazan: Claudio Nizzi
    Çizen: Fabio Civitelli



    Genelde sonu çift sıfırlı sayılar renkli olurdu ama bazı serilerde istisna yapabiliyor Bonelli...575. sayıda da öyle yapmışlar...Sanıyorum Teks 'in yarım asırı geride bırakın yıldönümlerinden birine denk geliyordu bu sayı...

    Yine bir konaklama esnasında ateşin başında Teks tarafından Carson, Tiger ve Kit 'e anlatılan, uzun yıllar evvel erken kaybettiği karısı Lilith ile ortak bir maceralarından ibaret sade bir öyküydü...Rangerimizi melankolik gördüğümüz ender maceralardandı...Teks ve Lilith 'in geçmişi adına detay vermiş olsa da çok fark yaratıcı bir hikaye değildi ama okurken de asla sıkmadı...Ortalama bir özel sayı ya da yıldönümü hikayesiydi ama elbette Teks 'in sabit kalitesiyle...
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

ferzan

    Bu pazarı da Süper Cilt 44 'ün son fasikülünde başlayıp Süper Cilt 45 'in yarısında sona eren üç fasiküllük bir macera ile taçlandırmış olduk...

    Süper Cilt#44 - #45
    Macera adı: ''Bourbon Sokağı Cinayeti'' / ''Hayalet'' / ''Simyacının Evi''
    Fasikül seri#176 - #177 - #178
    Orijinal sayı#576 - #577 - #578
    Yazan: Mauro Boselli
    Çizen: Marco Bianchini & Marco Santucci





    Tex ile Carson bu kez New Orleans 'ta, polis şefi arkadaşlarının çağrısı üzerine oldukça sıradışı ve esrarengiz bir cinayetler silsilesinin aydınlatılmasına yardımcı olmak için bulunmaktadırlar...Onlara bir de Paris emniyetinden kıdemli bir polis eşlik edecektir, zira ortak iz bırakılan cinayetler New Orleans 'tan evvel Avrupa 'da başlamıştır...New Orleans polis şefi Nat, geçmiş serüvenlerinde bu cinayetlerdeki gibi bazı sembol ve ritüellerle karşı karşıya kalmış olan Tex ve Carson 'ın tecrübelerinden istifade etmeyi düşünmektedir...Zenciler, Fransız göçmenler, New Orleans yeraltı dünyası, kumarhaneler, hırsızlar, esrarengiz isimler, hurafeler, Louisiana bataklıkları, bir asırlık efsaneler, gizemli kitaplar, tekinsiz işaretler, geçmişten gelen korkular ve bol miktarda ceset ile dolu dolu 330 sayfalık bir öyküydü...

    Hikaye çok yoğundu ama bu yoğunluk sıkmadı...Normalin bir tık üzerindeki metin ve diyalog yoğunluğu, akcıı anlatım ve görsellerle bir an olsun bunaltmadı ve tempoyu düşürmedi...Batıdan uzakta, büyük kentlerde geçen çoğu Tex macerası gibi ortalamanın üzeri kalitede, sürükleyici bir maceraydı...Okurken bazen Zagor okuyormuş hissine kapıldım...Tex 'te alışık olmadığımız cinsten bir esrarengizlik ve fantastiklik hakimdi ama son ana kadar taviz vermedi...Öykü, finaline doğru okurunu tokatladı ve nadiren de olsa Tex 'te bu tarz konuların işlenebileceğini bir kez daha hatırlattı...Ben şahsen memnun kaldım...Bunun haricinde hikayedeki karakterler ve genel atmosferin yanı sıra 330 sayfa boyunca aralarda duyduğumuz bir isim ve efsanesi, Zagor okuma hissini pekiştirdi...Bu isim Jean Lafitte idi...Zagorcular, Jean Lafitte 'in kim olduğunu hatırlayacaktır...

    Bu çok beklendik unsurlarla gelişecek gibi görünen ama her seferinde bekleneden farklı şeylerle okurunu şaşırtan macera, pazar günüme adeta renk kattı...Dimağımdan tadı çabucak silinmeyecek, eminim...
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

ferzan

    Dün akşam itibariyle Süper Cilt 45 'in ikinci yarısı da bitti...Bu ciltte yer alan iki sayılık maceranın çetelesi;

    Süper Cilt:  #45
    Macera adı: ''Montales İçin İntikam'' / ''San Rafael 'in Çanları''
    Fasikül seri:  #179 - #180
    Orijinal sayı:  #579 - #580
    Yazan: Mauro Boselli
    Çizen: Alessandro Piccinelli


   
    Maşallah diyeyim, epeydir arka arkaya pek güzel Tex maceraları okuyorum...Bu öykü de ilk bölüm itibariyle yaptığı harika giriş ve cabasıyla soluk soluğa okuttu kendini...

    Tex, eski dostu ve Chihuahuha Valisi Montales 'in koltuğunu ve tüm politik kariyerini bırakıp uzun yıllardır yasa dışı faaliyetlerine devam eden (aynı zamanda Montales 'in gençlik günahlarından biri olan) bir çeteye katıldığını öğrenmiştir ve ne olup bittiğini anlamak üzere ranger kimliğini bir kenara bırakıp birkaç hafta öncesinden karıştığı sahte bir soygun ve kallavi bir ''aranıyor'' şöhreti ile Jack Devil adıyla Meksika sınırını geçerek bu çeteye kiralık silahşor olarak sızmanın yolunu arar...Bir şekilde çeteye kendini kanıtlayıp Montales 'e ulaşacaktır ama bu çok kanlı bir iz bırakacak, Montales cephesinde ise durumların daha farklı olduğunu görecektir...

    Yine bir Boselli klasiği olarak harika diyaloglar ve nefes alıp veren gerçekçi karakterler var...Birkaç tanesi ciddi ciddi yer ediyor insanın içinde...Öte yandan, maceranın ikinci yarısı, ilkine göre çok daha beklenen şekilde geliştiğinden, ilk bölümde oluşan beklentimin bir parça sekteye uğradığını söyleyebilirim...İlk fasikül itibariyle müthiş bir öykü okuduğumu fark edip tadını çıkarırken, tam hızımı aldığım bir anda gidişatın ortalama kalitede bir seyre dönmesi biraz burdu beni...Yine de Boselli bazı olay ve karakterlerle toparlamış durumu...Yalnız ilk bölüm, ikinci bölüme göre çok daha güzel, özgün ve sıra dışı...Gerilim ve gizem unsurlarıyla bezenen, en sertinden esaslı bir western örneğiydi adeta...

    Çizer Alessandro Piccinelli, bu öyküyü çizerken 32-33 yaşlarındaymış...Tex gibi bir efsanenin aşırı kaliteli çizer kadrosuna girmek için bence çok genç bir yaş...30 yaşlarında ya da 30'una gelmeden Tex çizme şansı elde eden çizerlerin sayısı bir elin parmaklarını ya bulur, ya bulmaz...Bu sebeple Piccinelli 'ye hem genç yaşından ötürü, hem de yarım asırlık usta çizerlerden farksız sağlam ve oturaklı yorumu dolayısıyla şapka çıkarıyorum...
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

ferzan

    Son günlerde Süper Cilt 46 ve 47 'yi okuma fırsatım oldu...



Oğlak fasikül seri 181, 182, 183, 184, 185, 186, 187 ve 188. sayıları barındıran bu iki ciltteki dört macera, orijinal 581-588 arası sayılara tekabül ediyor...Macera ve bölüm isimleri sırasıyla;

    Kızılderili Şerif / İnsan Avı
    Missouri / İki Çete
    Büyük Susuzluk / İktidar Oyunları
    Kaplan Pençesi / Kara Şato

    Kızılderili Şerif ile Missouri adlı maceralar güzeldi, Teks çıtasının altına düşmeyen kaliteli öykülerdi ama Büyük Susuzluk bir parça hayal kırıklığı oldu...Manfredi yazmış olmasına rağmen bir an önce bitsin istedim...Bugün okuduğum Kaplan Pençesi macerasının tek olumlu yanı, Kara Kaplan ile Teks 'in üçüncü kez karşılaşmasından ibaret oldu...Yine de fena değildi...Teks okurları hatırlayacaktır, ilk kez Aksoy fasikül serisinde Villa çizimleriyle karşılaşmıştık bu düşman ile...Oğlak aylık seride de iki kez daha karşımıza çıkmış oldu bu macera ile birlikte...Sanıyorum bir daha görmeyeceğiz kendisini...Bu maceranın çizeri Venturi ise hatırladığım Venturi 'den çok farklıydı...Daha önce bazı Teks 'lerde çizgilerini seyretmiş, normal Teks kalitesinde başarılı bir çizer olarak bulmuş ama ekstra hiç bir duygu beslememiştim...Büyülü Rüzgar döneminden kalma idare eder kapakları da halen hatırımdaydı ve daha çok Büyülü 'nün kapaklarıyla kendisini hatırladığımdan gözümde çok ayrıcalıklı bir yerde değildi...Sıradan kapaklardı ve Mastantuono devralana kadar kapaklardaki sıradanlık devam etmişti bu seride...Ne var ki Kaplan Pençesi macerasında çizgilerini izlemeye doyamadım...Kara Kaplan 'ı ilk ve en mükemmel olarak Villa resmetmişti Teks ile ilk karşılaştığı serüvende ve bu son karşılaşmalarında Venturi, Villa 'dan gram aşağı kalır yanı olmadığını göstermiş adeta...Bu maceranın incelikli ve aşırı kuvvetli çizimlerine şapka çıkarmamak mümkün değil...
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

caretta

Ferzan Bey de Civitelli'yi Teks'e pek yakıştırmayan dostlardan olmalı ki Kara Kaplan'ın 2.gelişini Civitelli'nin çizdiğinden bahsetmemiş!

ferzan

Alıntı yapılan: caretta - 26 Ağustos, 2018, 00:51:21
Ferzan Bey de Civitelli'yi Teks'e pek yakıştırmayan dostlardan olmalı ki Kara Kaplan'ın
2.gelişini Civitelli'nin çizdiğinden bahsetmemiş!

    Civitelli 'ye garezim yok Atilla Abi, sadece ikinci karşılaşmalarını kim resmetti diye araştırıp bulmaya üşendiğim için atlamış bulundum. Tıpkı yukarıda süper ciltlerde yer alan fasiküllerin kapaklarını her zamankinin aksine paylaşmaya üşendiğim gibi... :)
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

hanac

Alıntı yapılan: ferzan - 26 Ağustos, 2018, 03:21:47
Tıpkı yukarıda süper ciltlerde yer alan fasiküllerin kapaklarını her zamankinin aksine paylaşmaya üşendiğim gibi... :)

En azından Süper Cilt 46 ve 47 kapaklarını ekledim.  :)