Ana Menü

E-Dergi Sayı 2..

Başlatan V, 02 Ocak, 2012, 19:06:18

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

affedlmeyen

dergi on numara olmuş gerçekten. emeği geçen herkesi saygıyla selamlıyorum.
tek bir konuda eleştiri değilde bir önerim olacak. sayfa sayısı olsa fena olmaz sanki diye düşünüyorum. yada sayfa sayısı varda bende mi gözükmüyor acabaç

hanac

Sayfa numarası yok, bence de eklenmesi gerekiyor.

Ayrıca 3. sayıda Hayal Kahvem'in de bir yazısını bekliyoruz.

Hayal Kahvem


Alıntı YapAyrıca 3. sayıda Hayal Kahvem'in de bir yazısını bekliyoruz.


Peyami

...ilk sayının heyecanı henüz dün gibiyken, ikinci sayı karşımızda...Herkesin beğenileri kendine özel. Bunlar da benim gözüme takılanlar:

Kapak resimlerinin ikisi de çok güzeldi. Benim tercihim Yıldıray Çınar'ın  çalışması oldu. Yıldırım Öner'in çalışması daha bir aksiyon yüklü olduğundan herhalde, Çınar'ınkine duygusal bir yakınlık hissettim.

Whiteout ne zamandır okumak için beklettiğim bir çalışmaydı, Smilla's Sense of Snow'u da sevmiş bir Kuzey iklimi tutkunu olarak Caner'in bu ayrıntılı yazısından sonra filmiyle beraber en kısa sürede okuyacağım/izleyeceğim. Hazırladığı bölüm, ilgi çekici ve sağlam bir içeriğe sahip olacağa benziyor. Bilhassa ayrıntılı ve dallanıp budaklanan tarzda bilgi verilmesiyle dikkat çekiyor.

Mustafa'nın  Yurdagün Göker röportajı önemli bir Türk çizerin tanıtılması açısından kıymetli bir çalışma olmuş. Açıkçası bu yazıya kadar tanımıyordum kendisini, sayesinde tanımış oldum. Böyle az bulunur röportajların dergiye ayrı bir hava ve özgünlük kattığını düşünüyorum.

Yazı çok güzel gözükmesine ve kendimi çok zorlamama karşın maalesef Wang Yu yazısını okuyamadım. Çok fanatik bir Van Damme'cı olduğumdan diğer dövüş yıldızlarına kapılarım sımsıkı kapatılmış durumdadır (IP Man 1 filmi hariç). Bu konuda hassasım  :-[ Çiko beni affet. 

Mazlum Akın'ın mizahi unsurlarla süslü gastronomik bakış açısı keyifli bir yazı olmuş. Okuduktan sonra kendi kendime hangi gruba yakın olduğumu düşündüm. Sanırım hem çocukken hem de hala ağırlıklı olarak Walt Disney ekolünü takip etmişim/ediyorum; yani "dondurmalar, pastalar, şerbetler, hamburgerler, sandviçler vs..".  Hele o Caddebostan Kristal Büfe'nin hamburgerleri yok muydu...O ne lezzettir yarabbim..!

Rıza'nın Bond yazısı da epey emek verilmiş bir çalışma olmuş. Bilhassa "Güzeller Geçidi" kısmı nedense ilgimi çekti ve okuyuverdim  8) Yalnız minik bir sitemim olacak. Derin yırtmaçları ve bikinileriyle meşhur Bond kadınlarından bahsedilen bir yazıda keşke portre yerine boydan fotoğraflara daha çok yer verilseymiş. Bu arada favori Bond oyuncum Roger Moore (Herkes Connery'yi sever aslında, o da iyidir, ama benim için Roger ayrı), favori Bond güzelim ise Barbara Bach olabilir.     

İlk sayıda "Uçma Korkusu"nu derinliğine bir bakışla ve güçlü cümleler aracılığıyla sunan Doğa, bu sayıda macera özetleri eşliğinde Corto'nun karakterine dair alıntıların yapıldığı nefis bir Corto Maltese yazısıyla karşımızda. Tam da NTV'nin Corto serisini baştan yeniden yayınladığı bugünlerde zamanlama olarak da çok başarılı bir çalışma olmuş. Doğa, hem ÇR seçimi hem de  yüzeyselliğe saplanıp kalmadan işin esasını sağlam cümlelerle süzüp yorumlayabilme becerisiyle, dergideki en favori iki yazarımdan biri. Geçenlerde ulusal basında çıkan bir Corto Maltese yazısı ile onunkini kıyasladığımda, ne kadar başarılı olduğunu bir kez daha görme fırsatı buldum. Takipçisiyiz. İlerde onun kaleminden bir "Siperlerdeydik" yazısı mutlaka istiyoruz. Eminim bu isteğimde yalnız değilim.

Engin, algı ve kişilik olarak kendimi yakın hissettiğim bir gönüldaş olmasının yanında, bu sayıdaki yazısıyla dergideki diğer favori yazarım oldu. Editörlük işlerinden fırsat bulduğunda bir bomba patlatacağını tahmin ediyordum. Fazla bekletmedi. Onca işi arasında projelendirip ilk bölümünü bu sayıda sunduğu belgesel nitelikteki yazı dizisinde, kıymeti bilinmemiş ve sessizce yitip gitmiş  yerli üretimlere sahip çıkması ona yakışan bir hareket oldu. Bu işi yaparken sadece ham bilgileri sıralamakla kalmayıp, derginin ruhunu da hakkıyla yansıtması,  alt metinleri algılayıp işin özünü süzme konusunda dergideki en yetkin isimlerden biri olduğu gerçeğinin de altını çiziyor. Bu yazı dizisini kendi çizgi tarihimize bir saygı duruşu olarak görüyor ve araştırmalarını her sayıda biraz daha genişleterek bizlere nefis bir zaman yolculuğu yaşatacağına kesin gözüyle bakıyorum. Bu arada "Aksak Kurbağa"nın protest yapısına da bayıldım.

Son olarak,

Tüm katkısı olanlara buradan teşekkür ederken, geçen sayıda olup da bu sayıda olmayanları ve hala katılsak mı katılmasak mı diye tereddüt edenleri de üçüncü sayıya davet ediyorum. 



V

Uzun ve değerli yorumların için çok teşekkürler Peyami...

Dergimizin zaman içinde yolunu daha iyi bulacağına-çizeceğine inanıyorum.

Sen ve senin gibi değerli dostlarımızın katkılarıyla tabiki.

Dergimizi okuyan tüm üyelerimizin yorum ve önerilerini bekliyoruz.

"İstemem,eksik olsun.."

V

Alıntı yapılan: Hayal Kahvem - 03 Nisan, 2012, 19:30:30

Alıntı YapAyrıca 3. sayıda Hayal Kahvem'in de bir yazısını bekliyoruz.


                                                                               
"İstemem,eksik olsun.."

Hayal Kahvem

 :) :D :-[  Sevgili Editör V, Zagor'un nidasını şimdi gördüm.

Kibirden Yaradan'a sığınırım. Sakın kendini beğenmişlikten dergiye yazmıyorum sanılmasın. Asla.
Bilakis bu kadar çizgi romancı arasında  benim çizgi roman dergisine yazı yazmam uygun olmaz.
Biliyorsunuz, ben kafama göre yazıyorum. Bu yazılar dergilik değil. Sonra çizgi roman konusunda ne biliyorum ki... Gülerler valla bana.  :D
Ama V şahidimdir. Dergi için yazı, çizim bulmak için yardımcı olmaya çalışıyorum.

Öyle nazlanma yaşını çoktan geçtim. Kendime inansam zaten dergiye yazacağım diye ben teklif ederim.
Doktorun karesi, tam Hanac'ın yorumuna denk düşünce... Aldım buraya ekledim.
Böyleyken böyle.  Teşekkür ederim. :)







alan ford

Alıntı yapılan: Peyami - 03 Nisan, 2012, 20:35:01
...ilk sayının heyecanı henüz dün gibiyken, ikinci sayı karşımızda...Herkesin beğenileri kendine özel. Bunlar da benim gözüme takılanlar:



İlk sayıda "Uçma Korkusu"nu derinliğine bir bakışla ve güçlü cümleler aracılığıyla sunan Doğa, bu sayıda macera özetleri eşliğinde Corto'nun karakterine dair alıntıların yapıldığı nefis bir Corto Maltese yazısıyla karşımızda. Tam da NTV'nin Corto serisini baştan yeniden yayınladığı bugünlerde zamanlama olarak da çok başarılı bir çalışma olmuş. Doğa, hem ÇR seçimi hem de  yüzeyselliğe saplanıp kalmadan işin esasını sağlam cümlelerle süzüp yorumlayabilme becerisiyle, dergideki en favori iki yazarımdan biri. Geçenlerde ulusal basında çıkan bir Corto Maltese yazısı ile onunkini kıyasladığımda, ne kadar başarılı olduğunu bir kez daha görme fırsatı buldum. Takipçisiyiz. İlerde onun kaleminden bir "Siperlerdeydik" yazısı mutlaka istiyoruz. Eminim bu isteğimde yalnız değilim.



  Teşekkürüm ederim Peyami. Hem yazıya verdiğin görsel destek hem de övgü dolu sözlerin için. Siperlerdeydik ve hatta Tardi dosyası iyi olur aslında ama yapabilir miyim bilmiyorum. Çalışmaya başlayayım bakalım. Ama sırada Kaldırımlar Kurdu var. Aslında bu sayıya yetişmesi gerekiyordu ama yazı kabızı olan bendeniz yetiştiremedi


kaçmayı denemek bir tutsağın görevidir

V

Doğa  3.sayıya öncelikle "Kaldırımlar Kurdu"nu bekliyoruz.. :)

Bu arada ben de bir öyküye başlamıştım ama yetiştiremedim.

Sağolsunlar bu sayıda Umut'un "Yanlış Adam"ı,Alper'in "Loch Ness'in Gizemi" ve Uğur'un "Bir Yudum Şarap" ı öykülerimiz

olarak yer buldular.

Yerli süper kahramanımız "Yanlış Adam"ın bir kahraman olarak doğuşuna gelecek sayıda tanık olacağız

inşallah.

2. bölümünü yayınladığımız Martin Mystere öykümüz ""Loch Ness'in Gizemi"nde de tempo hayli artmıştı...

Devamları 3. sayıda..
"İstemem,eksik olsun.."

yunusmeyra

Alıntı yapılan: Hayal Kahvem - 03 Nisan, 2012, 22:52:02
:) :D :-[  Sevgili Editör V, Zagor'un nidasını şimdi gördüm.

Kibirden Yaradan'a sığınırım. Sakın kendini beğenmişlikten dergiye yazmıyorum sanılmasın. Asla.
Bilakis bu kadar çizgi romancı arasında  benim çizgi roman dergisine yazı yazmam uygun olmaz.
Biliyorsunuz, ben kafama göre yazıyorum. Bu yazılar dergilik değil. Sonra çizgi roman konusunda ne biliyorum ki... Gülerler valla bana.  :D
Ama V şahidimdir. Dergi için yazı, çizim bulmak için yardımcı olmaya çalışıyorum.

Öyle nazlanma yaşını çoktan geçtim. Kendime inansam zaten dergiye yazacağım diye ben teklif ederim.
Doktorun karesi, tam Hanac'ın yorumuna denk düşünce... Aldım buraya ekledim.
Böyleyken böyle.  Teşekkür ederim. :)

öncelikle kendi görüşüm olduğunu belirterek fikrimi açıklamak isterim..derginin içerik ve kapsamının çizgi romanla ilgili olduğuna şüphe yok..ancak siz ve daha bir çok forumdaşın yazılarından biliyoruz ki (hatta bazılarının yazmadıklarından da biliyoruz  denebilir..) çizgi romanla yoğrulan mesailere sahip insanlar olarak bir çok yazınız dergide yeralabilir tarzda ,çizgi romana değiniyor.. bir çizgi roman okurunun düş gücü,hayatı algılamadaki özgünlükleri,sosyal hayattaki "sorunlu" ve "sorumlu" duruşları ile her gün bir-iki-üç-dört..  adet çizgi roman okumasalarda,çizgi roman hakkında teknik,sanatsal,editoryal vs bilgi biriktirmeselerde bu arkadaşlarımızın hepsi bir çizgi roman okuru "evreni" ve "duygudaşlığı" yaratıyor..bu önemli..hem de çok..dolayısıyla yazdıkları bir çok yazı ya çizgi romandan ve kahramandan,ya da çizgi roman okunan bir günün öyküsünden yola çıkarak bize bu "evrenin" iyi yanlarını yaşatıyor veya her hangi bir andan ,şiirden,öyküden,kişiden yola çıkıp çizgi romana ulaşıyor veya teğet geçiyor..bu bile değil demiyorum,sadece bu durumun kendisi yazmak için yeterli sebeptir..belki yayınlamak içinde..
HULK DEĞERLİ BİR KAHRAMANDIR!
HSD YENİ ÜYELERİNİ BEKLİYOR

rumar80

Alıntı yapılan: Peyami - 03 Nisan, 2012, 20:35:01
Rıza'nın Bond yazısı da epey emek verilmiş bir çalışma olmuş. Bilhassa "Güzeller Geçidi" kısmı nedense ilgimi çekti ve okuyuverdim  8) Yalnız minik bir sitemim olacak. Derin yırtmaçları ve bikinileriyle meşhur Bond kadınlarından bahsedilen bir yazıda keşke portre yerine boydan fotoğraflara daha çok yer verilseymiş. Bu arada favori Bond oyuncum Roger Moore (Herkes Connery'yi sever aslında, o da iyidir, ama benim için Roger ayrı), favori Bond güzelim ise Barbara Bach olabilir.     



  Sevgili Peyami'ye güzel yazısı için teşekkür ederim. Benim ilk Bond'um Roger Moore'dur. Altın tabancalı adamı seyretmiş ve hayran kalmıştım, ama Connery'e sevgim büyüktür.
  Bond bir cevher. KAzdıkça birşeyler buluyorsun. İleriki sayılarda Bond kötüleri, Bond müzikleri, çizgi romanlarından da bahsetmeye çalışacağım.

   İki sayıdır Marvel evreninin yan ama önemli karakterlerini tanıtmaya çalışırken gelecek sayıda değerli editörümüzün isteği üzerine en BABA karakterlerden biri sizlerle olacak. Yaazı bitti, yollandı bile.

  Bu sayı için yorumlarıma gelince Whiteout'u seyretmiş ama beğenmemiştim. Bir çizgi roman uyarlaması olduğunu ise burada öğrendim.
  Doğa ve kedidiro'nun farklı tatlar üzerine çalışmalarını severek okuyorum, ama pertavsızın yeri ayrı. Zaman vererek sindire sindire okumaktayım.

  Tüm arkadaşlarına emekleri için teşekkürler.
  Üçüncü sayıda görüşmek üzere..

DAMPYR

Dergi herzamanki gibi doyurucu olmuş.Zevkle okunuyor.hazırlıyanların emeğine sağlık diyorum.... 8) 8) 8)

V

Ben biribirinden güzel iki kapağın düzenlemesini yapan Abbas(designer73) kardeşimize de

tekrardan "ellerine sağlık" diyorum..
"İstemem,eksik olsun.."

Peyami

Geçen hafta DailyMail gazetesinde Bond kızlarının genç halleriyle şimdiki yaşlanmış hallerini resimler eşliğinde kıyaslamışlar. Tam da Rıza dostumuzun dergideki yazısı üstüne gelince dikkatimi çekti, bir göz attım. Meraklısı için linki veriyorum.   

En güzel yaşlananlar olarak Jane Seymour, Carole Bouquet, Carey Lowell favorilerim oldu.

http://www.dailymail.co.uk/femail/article-2125894/Ursula-Andress-Diana-Rigg-Bond-girls-pictured-50-years-007-film.html

rumar80

   Hemen yazıyı okudum.
   Jane Seymour kendine ne kadar iyi bakmış gerçekten...
   Sağol Peyami