Lami Tiryaki'den Zagor Yazıları

Başlatan Lami Tiryaki, 30 Aralık, 2008, 08:44:03

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 20 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Lami Tiryaki

Ocak 2009'dan "bir kac gun once" piyasaya verilen Ocak 2009 tarihli
Zagor Klasik Maceralar dizisinin 30. cildinin 4. kitabinda(Bonelli
orijinal siradaki 112. sayi) cok onemli bir Zagor macerasi basladi.
Yanki Vadisi!. Bu maceranin en onemli ozelligi, Zagor'un ilk-ve
belki de en buyuk-aski Frida Lang'la tanisacak olmamiz. Zagor'u ilk
defa ciddi ciddi bir kizla opusurken gorecegiz. Vahsetin savasin
entrikalarin ve tabii komedinin ortasinda kahramani Zagor olan nefis
bir ask hikayesine tanik olacagiz. Bildigim kadariyle Zagor bir daha
boylesine romantik bir havada kimseyle yer almadi. Daha sonralari
Kandraks'in vahsetine ugrayan Frida'yla tekrar bulusacagini bilmeyen
Zagor, bu kizin hayatindaki oneminin henuz farkina degil. Ilerleyen
sayilarda(31. ciltte) Zagor'un en guzel ve en uzun souklu western
oykulerinden birini okumanin zevkine varacagiz. Zagor'un en onemli
hasimlarindan biri olan Kiowalar'in acimasiz asi elebasi Kis Yilani
ile bu macerada tanisacagiz.

Avrupadan gelip Amerika topraklarinda macera arayan zenginlerden
kurulu bir konvoyun yolu Kiowalar'in "kaynayan kanini sogutmaya
calisan" Zagor'la kesisir. Entrikaci rehberler, ne yaptiklarinin
farkinda olmayan zuppe zenginler, her turden insanlarin ve tabiiki
Albay Lang'in kizi Frida Lang'in oldugu bu konvoydakiler onlerindeki
gunlerde yasayacaklari vahsetin farkinda degildirler. Kesin olan tek
sey,aradiklari macerayi fazlasiyla ve kanli bir sekilde
bulacaklaridir.

Macera, Italya'da Bonelli Comics tarafindan 1974 sonu ve 1975
yillarinda orijinal 113 ve 116. sayilar arasinda yayinlanmis. Guido
Nolitta, bu guzel macerayi yazmis ve cizimlerini usta Ferri'nin
fircasina teslim etmis. Maceranin son bir kac sayfasini bir sonraki
macera olan Dogudan Gelen Adam(unlu samuraylar hikayesi)'i cizecek
olan Franco Bignotti cizerek tamamlamis. Ulkemizde ise Tay Yayinlari
tarafindan once 20 Ocak 1975-12 Mayis 1975 tarihleri arasinda 243-
259 numarali tam 17 adet fasikulde yayinlanarak tamamlanmis. 63-69
numarali ciltlerde toplanan bu fasikullerde macera bir sayfada 4
kare seklinde bir miktar "kesilerek" yayinlanmis. Daha sonra 280-
284. ciltler ve 47-49 numarali buyuk albumlerde iki defa daha tekrar
edilmis. Ozellikle maceranin 254 numarali Kanli Safak isimli
fasikulde yeralan savas ortasinda ask kareleri Tay'in kare buyutmesi
sayesinde posterlik olmus(bazan edisyonun bozulmasi boyle islere de
yariyor:)) ).

Zagor'u Zagor yapan en onemli maceralardan biri, orijinal
versiyonuyla Turkiye'de yeniden start almis durumda. Daha yazacak
cok sey var ama vakit gece yarisi oldu. Siz iyisimi macerayi okuyun,
keyfini cikarin!..

Selamlar
Lami

Lami Tiryaki

2009 Haziran ayinda piyasaya çikan Zagor Klasik maceralar dizisinin 34. cildinde gerçek anlamda klasik ve büyüleyici bir macerayla birlikteyiz. Yayinevi tarafindan Öldüren Delilik(Folia Omicido) ismiyle türkçemize kazandirilan Yagmur(ben Tay zamaninda verilmis olan bu enfes ismi daha çok seviyorum) baslikli bu öykü gerçek bir Zagor Efsanesi olmasinin yanisira benim için farkli öneme haiz bir maceradir. Çünkü 9 yasimdayken çizgi roman okumaya ben bu macerayla basladim. Öyle saniyorumki Yagmur yerine baska bir öyküyle baslamis olsaydim çizgi roman üzerine zihnimde yerlesen temeller daha zayif olacakti. Böylesine klostrofobik, fantastik ve insani saran tüm ögelerin biraraya getirildigi efsane öykünün oldugu Zagor cildini Abdullah Dag isimli bir arkadastan ödünç alip okumustum. 70'li yillardaki bir çocugun, yani benim zihnimdeki fantastik Urfa evreni içinde, günlerce aklimdan çikmamisti. Lost dizisini izleyenler dizinin bölümlerini bir solukta izleyip yasanan fantastik olaylar karsisinda büyüleniyorlar. Ama yine de o evrenin bir izleyicisi olduklarinin farkindalar. Oysa ben Yagmur'u okudugumda, yasanan olaylarin Urfa'nin kuzeyini çevreleyen Karacadagin ötesinde yasandigina, geceleri penceremden Büyücü Kandraks'in beni izledigine inaniyordum. Okudugum her bir kareyi derste, evde, iste sürekli yasiyordum beynimin içinde... Gerek yayinlandigi dönem itibariyle, gerek Guido Nolitta'nin artik oturmus senaryo stiliyle ve nihayet usta Ferri'nin olaganüstü çizgileriyle biçimlenen öykü hala Zagor efsaneleri arasindadir.         

Yagmurlu bir bahar günü kasabanin ana caddesi çamur içindedir. Hava günesli ama bir o kadar da kasvetlidir. Bir takim iri kiyim kuvvetli adamlar bu sikintili havayi firsata dönüstürüp kasabanin kadinlarini sirtlanarak caddenin karsisina geçirmekte ve günlügü dogrultmaktadirlar. Ancak bu manzara kasabanin çamurlu sokaklarinda dolasan tanidik biri için baska anlamlar da içermektedir. Dostumuz Çiko, aç bilaç kasabada dolasirken "hamallarin yaptigi isi görür!!!". Hem Mayis sikintisi, hem de açlik!  Tahmin edilebilecegi üzere aç karnini doyurmanin pesinde, baska sey düsünemeyen dostumuz aninda kendini araziye uydurur ve hamallarin arasina katilir. Sonrasinda olaylari tahmin etmek zor degil.  Ancak is o kadarla da bitmez. Müthis dedektifimiz Bat Batterton'un katildigi ve çamur üstünde sirat köprüsü gibi bir tahtanin üstünde gerçeklesen muazzam silahsör gösterisi ile perçinlenen giristeki olaylar 40 sayfaya yakin bir Çiko sayisi gibidir. Sonradan ortaya çikan Zagor adeta "üstüne biçilmis rolü" oyanmaktan öteye gidemez. Çiko ve Bat harika performanslar sergilerler.

Sonrasinda Amerika'ya eski Kelt uygarliginin izlerini arastirmaya gelen Profesör Charles Mc Leod'la tanisma, ilginç bir konvoy esliginde geçen yol hikayesi, bir seri katil (Çiko'nun seri katilin kimligini teshis ettigi sahneler unutulur gibi degil) ve nihayet Colemanlarin çiftligi!.. Konvoy'da aralarina katilan Kazamkürek Bill'de bu arada kadroyu tamamlamis olur. Bu kadar "star"in biraraya gelmesiyle olusacak hikayenin siradan olmasi zaten imkansizdir. Colemanlarin çiftliginde gelisen olaylar tüyler ürpertici, biraz komik, ve son derece çekicidir. Özellikle çiftlik sahibesi sayabilecegimiz Margie Coleman Ferri'nin firça darbeleriyle güzelligine güzellik katilmis gibi durur. Çiftlikte geçen günler, eski kelt uygarliklarinin kalintilarinin yörede estirdigi dehset, kizilderili Musky Han liderligindeki "kizil firtina" öylesine hizli ve sürükleyici gerçeklesirki kitaptan kafayi kaldirdigimizda önümüzde Mc Leod'un kelt efsanelerini anlatirken yüzüne düsen gölgeler(Ferri gölgelendirmeyle gizem olusturma konusunda gerçekten bir dahi) gözünüzün önünden gitmiyor. Hikayenin bu bölümleri Martin Mystere hayranlarini oldukça tatmin edecek gibi duruyor. Önemli bir ayrinti da Zagor'un öyküye yerlestirilme biçimidir. Pek çok silahsör, uzman ve diger karakterler önemli oranda rol kapmis olmasina ragmen Zagor olaylarin ekseninde kalmayi ve herkesin güvenligi ve kurtulus için ilit adam rolünde kalmayi basariyor. Macerayi okudugunuzda ne demek istedigimi daha iyi anlayacaksiniz. Maceranin sade ama sade oldugu kadar olaganüstü finali Zagor'u çocuklugumun ölümsüzleri arasina koymaya yetmistir...

Arkadaslar yukarida spoil vermeden öykü hakkindaki hislerimi yazmaya çalistim ama yine de bir seyler kaçirmis olabilirim kusuruma bakmayin. Hakikaten efsane bir Zagor öyküsüyle yeniden birlikte olmanin mutlulugudur bu. Toplamda 96 sayfalik 4 albüm ve ekstra 26 sayfa sürecek Yagmur'u-ya da yeni adiyla Öldüren Delilik-okumadan geçmeyin. Pisman olmayacaksiniz...

Selamlar
Lami

hanac

Bu macera italyanlar tarafindan en sevilen maceralar listesinde yillardir 1. sirada yer aliyor.

Kaynak: http://www.ubcfumetti.com/topten/zg.htm  (Zaten ilk 10 daki maceralarin 7 sinin cizimi Ferri"ye ait.)

Gercekten mukemmel bir hikaye, tam bir western macerasi.

Halbuki bizde Zagorun fantastik maceralari daha cok sevilir.

Ya da ben oyle dusunuyorum, bizim kendi en iyiler listemiz yokki   :)


Lami Tiryaki

Zagor demek Ferri demektir, dostum. Adam ilerlemis yasina ragmen ara sirada da olsa bizi çzimlerinden mahrum birakmiyor. Allah uzun ömürler versin...Gerçi diger ressamlar da iyiler hoslar ama hepsi kendi tarzlarini dikte etmeye pek meraklilar. Ben Ferri disinda simdiye kadar tek bir macera çizen(Seytani Bulus-Aksoy 14-15) Franco Devescovi'yi begenmistim. Sert ve dinamik çizimleriyle gözümü doldurmustu. Adama Martin çizdirip harciyorlar resmen.

Vakti zamaninda bu memlekette iki tür pek bir sevildi. Western ve B sinif bilim kurgular. Zagor bu ikisini de barindirdigindan olsa gerek, 1 numaraya yerlesmisti. Çocuksu çizgi romanlarin pek revaçta oldugu bir zamanda Teks, ciddi senaryolariyla kendine yer edinemedi ülkemizde. O nedenle bizde Zagor bir baska sevilir sayilir. Sitki Siyril'in Zagor blogunda geçen günlerde nefis bir giris yazisi görmüstüm konuyla ilgili.

Bizde Zagor Top-Ten nasil olur? Valla fena fikir degil. Ancak Zagor için böyle bir liste olustururken Kabus macerasini bir kenara birakmak lazim diye düsünürüm her zaman. Çünkü o macera Zagor aliskanligini asmis, almis yürümüs bir sey. Diger öykülerin yaninda durdugunda küçültüyor her seyi! Dev gibi bir senaryo, Ferri'nin her seyini ortaya koydugu muhtesem çizimleri ve adami allak bullak eden kurgusuyla Kabus'u bir kenara birakip bir liste çikarabiliriz. Bir bakalim benim aklima ilk neler gelecek. Yanki Vadisinde Ask'i yukarilarda anlatmistim zaten. Gerisini bir düsüneyim bakalim.

Selamlar
Lami   

hanac

Alıntı yapılan: Lami Tiryaki - 14 Eylül, 2009, 10:15:08
Ben Ferri disinda simdiye kadar tek bir macera çizen(Seytani Bulus-Aksoy 14-15) Franco Devescovi'yi begenmistim. Sert ve dinamik çizimleriyle gözümü doldurmustu. Adama Martin çizdirip harciyorlar resmen.
Evet cok ilginc, bu arkadasa 1993 yilinda tek bir macera cizdirmisler.

Ama ben en cok Andreucci ye uzulmusumdur.

Onu da Dampyr e kaptirdik ama sonucta orasi da sevdigimiz bir karakter.

Yabanciya gitmedi.  ;D

hanac

Alıntı yapılan: Lami Tiryaki - 14 Eylül, 2009, 10:15:08
Bizde Zagor Top-Ten nasil olur? Valla fena fikir degil. Ancak Zagor için böyle bir liste olustururken Kabus macerasini bir kenara birakmak lazim diye düsünürüm her zaman. Çünkü o macera Zagor aliskanligini asmis, almis yürümüs bir sey. Diger öykülerin yaninda durdugunda küçültüyor her seyi! Dev gibi bir senaryo, Ferri'nin her seyini ortaya koydugu muhtesem çizimleri ve adami allak bullak eden kurgusuyla Kabus'u bir kenara birakip bir liste çikarabiliriz.

Senin dedigin gibi Kabus (275-280) macerasi Zagor da zirvedir.



Ama bu italyanlar ile zevkimiz hic uyusmuyor.

Onlar bu macerayi ilk 10 a almamislar.

http://www.ubcfumetti.com/topten/zg.htm

Hellingenli uzay macerasini tercih etmisler.(178-182)

Bu listeyi fazla dikkate almamak lazim herhalde ....


Ramzy

Alıntı yapılan: hanac - 13 Eylül, 2009, 21:04:19
Bu macera italyanlar tarafindan en sevilen maceralar listesinde yillardir 1. sirada yer aliyor.

Kaynak: http://www.ubcfumetti.com/topten/zg.htm  (Zaten ilk 10 daki maceralarin 7 sinin cizimi Ferri"ye ait.)

Gercekten mukemmel bir hikaye, tam bir western macerasi.

Halbuki bizde Zagorun fantastik maceralari daha cok sevilir.

Ya da ben oyle dusunuyorum, bizim kendi en iyiler listemiz yokki   :)



Benim de en sevdigim Zagor macerasi budur aslinda. Ilk olarak tam hatirlamiyorum simdi, tahminen 11 yasinda okumustum bu macerayi. Babamin eskiden okusa da arsivini nerdeyse tamamen elden çikarttigi için bana yalnizca 4-5 tane eski Zagor verebildi, bu macera da onlardan bir tanesiydi. Ama söyle bir sorun vardi, artik o vadiden kaçip da nehirin ortasindaki küçük adaciga kütükleri siper yapip son direnisi hazirladiklari yere geldiklerinde ve gece Zagor nöbet tutarken Frida'nin yanina gelmesi ve öpüsmesi ile macera bitiyordu. Kisacasi devamini da çok merak ettim, satin almak ise 2-3 yil sonra nasip olmustu. Finali de harikaydi maceranin, tipki baslangici ve gelismesi gibi.

Lami Tiryaki

Zagor'un 96. sayisina bakinca klasik çizgi romanlarin Bonelli'de artik neden tutunamadigini anliyor insan. Alessandro Chiarolla sagolsun Ferri'nin bize müthis estetik çizimlerle emanet ettigi Zagor'umuzu, zor rastlanir çirkinlik örnegine çevirmeyi basariyor bazan. Bazan diyorum, çünkü adamin iyi çalismalari da var. Nasil beceriyorsa bazan çalistigi isi berbat etmek için özel gayret sarfediyor sanki. 96. sayinin 19. sayfasinin 2. karesinde görünen Çiko'ya bakar misiniz? Bu kadar ablak, bu kadar çirkin miydi bizim Çiko'muz. Ferri'nin çizgilerinde sirinlik örnegi olan Çiko hilkat garibesi bir meksikaliya nasil dönüsür bakin görün. Sayfanin 4. ve 5. karelerinde Çiko'nun tikinma kareleri sanki biz tiksinelim diye çizilmis. 30. sayfanin son karesindeki Zagor'un tabanca kemerini öyle bir çizmiski amcam, kemeri beline degil de omzuna koysaymis daha sik dururmus diyor insan. Biz Zagor'un kiçina yapisan pantolonuyla az dalga geçmedik zamaninda. Ancak Chiarolla bu konuda da kendini asiyor ve adamimizin pantolonunu resmen kadin çorabi kivaminda çiziyor. Hani biraz seffaflastirsa gölge filan attirsa gay barlarina aday müthis bir sey olurdu adamimiz(Sitki Siyril senin yaziyi güncellesek mi ne dersin?). Kisacasi Zagor'un son sayisindaki çizimler çok çirkin geldi bana yahu. Chiarolla'ya emanet etmesinler Baltali Ilah'imizi. Yoksa Mister No'nun akibetine ugramasi isten degil.

Bu arada Lalkitap edisyon degisikligine gitmis. Kitaplar incelmis, kapaklar aydinlanmis filan. Iyi mi desem kötü mü bilemedim. Inceligiyle raf dostu gibi duruyor. Ancak sayfalarin seffafligi arka sayfadaki resimleri de gösteriyor. Ama gene de geçen aylardaki baskilardan daha iyi durdugu söylenebilir. Bu halleriyle bana biraz D&E edsiyonlarini hatirlattilar.

Selamlar
Lami  

Sitki Siyril

Ahah...  Lami abi, Zagor'un yeni sayilarini henüz okumadim ancak eski çizimlerine bakarak, Chiarolla'nin Zagor'u ayni ilçesinin futbol takimina yeni seçilmis 17 yasindaki ergen kaleciye benziyor diyebilirim. Saçlar 80 ve 90'larda tüm dünyada esen kaleci saçi modeli.

O degil de, geçenlerde not almistim. Usta çizer Donatelli'nin  Hayalet Kentin Hazinesi - Zalim Jess maceralarinda çizdigi Zagor nazarimda en kötü Zagor çizimidir. Nasil bir dönemde çizdi ise Zagor'u at hirsizina benzetmeyi basarmis tüm macera boyunca.

Lami Tiryaki

Evet dostlar, 2 Temmuz'da Italya'da piyasaya verilecek Zagor albümünün adi bu: Il Ritorno Di Digging Bill, Kazma Kürek Bill'in Dönüsü. Burattini yazmis ve çizgileri Ferri'ye çok benzeyen Marco Verni resimlemis. Kapagi görür görmez vuruldum. Zagor ve Bill bir hazine sandiginin yaninda ve sirt sirta duruyorlar. Bill her zamanki görüntüsünden farkli tam bir aksiyon adami gibi. Tam afislik, tam duvara asmalik bu kapak.

http://www.sergiobonellieditore.it/auto/edicola?collana=10&collocazione=3&numero=540

Darkwood'a acayip zirhlar giymis dogulu bir takim adamlar gelir. Hepsi tam birer katil olan bu adamlar, önlerine çikani öldürmekten çekinmeyen tiplerdir. Bu arada bir kanyonun dibinde içi altin dolu bir sandikla birlikte görülen Kazma Kürek Bill ne yapiyordur acaba?! Sitedeki örnek resimlerden birinde Drunky Duck'in da göründügü albüm çok ama çok özel gibi duruyor. "Yan karakterlerden birinin dönüsüne" adanmis olmasi Bill'i özleyenler için yapilmis bir öykü oldugu izlenimini veriyor. Bakalim bekleyip görecegiz. Asagi yukari 4 yil kadar. Eh sayili gün, göz açip kapayana kadar geçer degil mi? :)

Selamlar
Lami 

hanac

Lami, resim yüklemeyi  bir türlü ögrenemedin.  :)

Buyurun, muhtesem kapak.

Helal olsun Ferri'ye yas 80'i geçmis, is bitmemis.

Çiko da resimde olsaydi, süper olurdu.



Not: Resim yüklemede sorun yasayan diger arkadaslar. bkz.

http://www.altinmadalyon.com/smf/index.php/topic,1241.0.html

Lami Tiryaki

Alıntı yapılan: hanac - 04 Haziran, 2010, 10:59:29
Lami, resim yüklemeyi  bir türlü ögrenemedin.  :)


Dostum sen olmasan çabuk ögrenecegim de... Hani ensesi kalin zengin adam, fakir adam ve zevzek parali adam fikrasi var ya :) Öyle iste :) :) Hizir gibisin ya...

Selamlar
Lami

Alperen

Cok cirkin bir Zagor cizimi bu.

guzel cizim+guzel senaryo=super cizgiroman

guzel cizim+kotu senaryo= kotu yada vasat cizgiroman

kotu cizim+ guzel senaryo= okunabilir cizgiroman

kotu cizim+kotu senaryo= kotu cizgiroman

Lami Tiryaki

50. yila yaklasiyor olmalarindan midir nedir Italya'da Maxi rüzgari erken esmis. L'uomo Nel Mirino isimli 2011 tarihli maxi albüm önümüzdeki ayin 16sinda piyasaya veriliyor. 

http://www.sergiobonellieditore.it/auto/edicola?collana=49&collocazione=3&numero=14  Amerika'yi karistirmak için Ohio'da büyük çapli terörist faaliyetlere girisen bir olusuma karsi Zagor'un Columbus sirkine katilarak verdigi mücadelenin anlatildigi albüm olaganüstü seyler vaadetmiyor ama sonuçta Zagor Zagor'dur. 

2011'e daha 6 ay varken albümü erkenden piyasaya sürmüs Bonelli amcam. Fena da olmamis hani:) Bonelli arada bir yapiyor böyle güzellikler. 2009 yilinda da iki adet maxi yayinlamisti(L'ira Di Tonka ve Le Aquile Del Nord). Bunlardan ilki Maceraperestin bir sonraki albümünde bizlerle de bulusacak. Ne diyelim darisi bizim de basimiza.

Selamlar
Lami

darkwood

Bunlari gördükçe canimiz çekiyor. Bizde ne zaman çikacak diye oturup kara kara düsünüyoruz.
Neyseki bu ay oglak efsanevi cilt 8 çiktida biraz keyiflendik.
2011 araçlarinin piyasaya çikmasi gibi; italyada 2011 yilinin Zagor maxi cildi, 2010 Temmuz ayinda çikarken.
Bakalim bizde ne zaman yayinlanacak.. Hadi 2010 yilini geçtik, 2011 de çiksa onada fit oluruz.
Darkwood Sakinleri..