İkinci Kuşak - Babama Söylemediklerim - Gözlem Yayıncılık

Başlatan alan ford, 18 Eylül, 2012, 22:21:43

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

alan ford

  Gözlem yayıncılıktan ikinci çizgi roman albümü. Michel Kichka'dan "İkinci Kuşak : Babama Söylemediklerim."

                       

Meraklısı için Levent Cantek 'in yazısı : http://derinhakikatler.blogspot.com/2012/09/babama-soylemediklerim.html
kaçmayı denemek bir tutsağın görevidir

pearl jam

Yaşadığımız çizgi roman bolluğunda arada kaynayan kitaplardan biri daha. Oysa ki ilgiyi hak eden güzel çizilmiş samimi bir hikaye var ortada. Alır almaz bir solukta okumuş ve beğenmiştim. Daha ayrıntılı yazacaktım aslında ama üstte linki bulunan Levent Cantek'in yazısını okuyunca vazgeçtim , konuyla ilgilenenlerin ( itkilenmek isteyenlerin )  bu güzel yazıyı okumasını tavsiye edip konuyu bağlayayım en iyisi :)

kedidiro

mesaj alındı, d@r alışveriş listesine eklendi...eyvallah

tommikser

İlk çıktığı zaman okumuştum.Gerçekten beğenmiştim.Acı çeken Alman çizmeleri altında inleyen kuşağın acısını anlayamyan ve gittikçe yabancılaşan aynı ailenin ve aynı kavmin insanlarınbın öyküsü.Ben zamanında çok beğenmiştim.Sanırım Doğa abim aldırmıştı bana.Şu ana kadar ne dediyse iyi çıktı.Doğa abime güvenirim :D

alan ford

  Teşekkürler Güneş.  Ben bu ikinci kuşak tabir edilen yahudi sanatçıları çok sevdiğimi farkettim kitabı okurken. Bir de bahaneyle bu çizgi romanı sevenlere Philip Roth'un Portnoy'un Feryadı'nı tavsiye edeyim , çok çok iyi bir kitaptır.

                                               

ideefixe'den tanıtım alıntısı :



Philip Roth, erkekliğin kitabını yeniden yazdı. Histerik, kurnaz, hesaplı, korku ve beklentilerle dolu, ama çok da kıvrak, cazibeli, hatta cilveli bir kitap bu - neredeyse "öteki"nin kitabı.

Sıkça söylediği gibi insan dişisi, kadın olarak doğmuyor, bir kadın olarak inşa ediliyor. Ama erkek olmak için de yoğun bir inşaat faaliyeti gerekmekte, üstelik malzemelerden çalma şansı çok daha kısıtlı. En azından kahramanımız Portnoy için - ki bütün dünyada bir erkeğin başına gelebilecek en büyük talihsizlik onun da başındadır: Bir kadın tarafından doğurulmak ve yetiştirilmek.

Fakat talihsizlikler burada bitmez; bir de baba vardır, çekirdek aile cehennemi vardır. Üstelik Portnoy, Yahudidir; hiçbir yerde kendinizi yurdunda hissetmeyip hep başka diyarların düşünü kuran bir azınlık mensubudur. Ve her erkek gibi başındaki asıl bela, sonu gelmez istekleriyle ona dünyayı dar eden "koca kafalı canavar"dır. Bir türlü yatıştıramadığı canavarı ile annesinin demir pençesi arasında sıkışıp kalan Portnoy, bu uzun feryadıyla çağdaş edebiyat tarihinin en kıvrak, en keyifli, en edepsiz monologlarından birini yaratıyor.

Bir erkeğin cinsel gelişimini yer yer gerçekten çok komik ve sevimli, yer yer irkiltici olabilen serüvenleri üzerinden izlerken; bir yandan orta sınıf aile kültürünün dehşetini hissediyor, "büyüme" denen sürecin aslında nasıl azap dolu olduğunu hatırlıyoruz. Çağdaş Amerikan edebiyatının ustalarından Philip Roth, bu romanında argo ile ironiyi, fars ile trajediyi, kahkaha ile hüznü eşsiz bir kıvraklıkla harmanlıyor.

Herkesin kendi çocukluğundan ve annesinden bir şeyler bulacağı; herkesin kendi içindeki ötekiyle, kendi içindeki azınlıkla karşılaşacağı; kendi canavarını hatırlayacağı bir roman bu... çok komik, yakası açılmadık ve sevimli... Times Literary Supplement'a göre yüzyılın en iyi yüz romanından biri olan bu samimi itirafnameyi Türkçede yayımlamaktan sevinç duyuyoruz.
( Arka Kapak )

IDéEFIXE'in Notu: Kitap, İstanbul 4. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından TCK'nın 426. maddesine göre "Halkın ar ve haya duygularını rencide edici olduğu" gerekçesiyle toplatılmıştı.

1999 yılında "halkın ar ve haya duygularını rencide ettiği" gerekçesiyle toplatılan Philip Roth'un Portnoy'un Feryadı adlı romanı artık özgür. Muzır Kurulu'nun oybirliğiyle toplatılmasına karar verdiği, bilirkişi olarak görüş beyan eden Türkologların "edebi" bulmadığı Portnoy'un Feryadı savcının "Kitap öz ve ana tema itibariyle cahilliğin, önyargıların, dar görüşlülüğün, dine ve geleneklere bağlı her türlü yasağın sonucunda, zeki ve yetenekli çocukları bile takıntılı, suçluluk duygusundan kurtulmanın çarelerini arayan ve bunu da çektiği acılarla doğru orantılı aşırılıklarda bulmaya çalışan bireyler haline dönüştüğünü vurgulamaktadır. Herkes, kitapta kendi çocukluğundan tanıdığı bir olay, bir tümce ve bir kişilk görmektedir. Günümüzde egemenliğini sürdüren pespaye müstehcenlik karşısında dava konusu kitap içerik olarak suç oluşturmamaktadır." yorumuyla beraat etti.
Türkçe (Orijinal Dili:İngilizce)
218 s. -- 3. Hamur-- Ciltsiz -- 13 x 20 cm
İstanbul, 1999, 1. Basım
ISBN : 9789755392610
kaçmayı denemek bir tutsağın görevidir