Once Upon a Time in the West (1968) - Bir Zamanlar Batıda

Başlatan hanac, 05 Şubat, 2014, 09:33:20

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

hanac

Efsane yönetmen Sergio Leone'den muhteşem bir western.

Bizde daha çok "İyi,Kötü ve Çirkin" bilinir ama bence bu film az bir farkla daha iyidir.

Bu film "İyi,Kötü ve Çirkin" den hemen sonra ABD de çekilmiştir.

Görüntüler muhteşemdir.

Charles Bronson mızıkası ile unutulmaz bir kompozisyon çizmiştir.

Bu filmi seyredenin Bronson'u ve mızıkasını unutması mümkün değildir.

imdb de filmin hakkını vermiş ve 8.7 puan ortalaması ile gelmiş geçmiş en iyi 24. film olmuştur.

Henry Fonda ve güzeller güzeli Claudia Cardinale'de filmde yeralmaktadır.



Filmin açılış sahnesi



Bronson ve mızıkası, mızıkanın anlamını filmin sonunda anlayacağız.



Bu film şu anda sayın Tommikser Semerci tarafından izlenmektedir.

Ayrıntılı analizi yakında sizlerle olacaktır ....

tommikser

2:46:02 dakikalık muazzam süre sonunda filmi yorumlayacağım.

Şimdi biraz kitap okumak istiyorum müsaadenle abi. Nathan 12 ve Dylan Maxi biraz önce bitti.

Şimdi de geçen senenin tüm ödüllerini alan Hasan Ali Toptaş'ın son romanı Heba'ya başlayayım.

Ne demişler senede 200 roman 100 film okunması ve izlenmesi lazımmış.

Hırsla başladık 2014'e bakalım delirir miyim? ;D

Nightrain

Türkçe altyazılı blu-ray'ini bulsam direk alacağım.
"Bu yıldızı çok mu istiyorsun Heatie? Al ye o zaman!"

tommikser


Nightrain

"Bu yıldızı çok mu istiyorsun Heatie? Al ye o zaman!"

dean

Alıntı yapılan: Nightrain - 05 Şubat, 2014, 13:24:26
Türkçe altyazılı blu-ray'ini bulsam direk alacağım.

Maalesef filmin Blu-ray baskı ülkemizde yok. Yurt dışındaki baskılarda da Türkçe altyazı yok.

tommikser


dean

  Film arşivi yapan bir insanım 500'ün üstünde Orjinal Blu-ray/Dvd koleksiyonum var. Orjinal Vcd, korsan Dvd/vcd, indirilmiş filmler ve İki Hard-disk dolu film ile bu sayı 2000'ün üstünü çok rahat görüyor ve bu kesinlikle yetmiyor. Çok film seyreden insanların hep Orjinal'den izleme olanağı maalesef ki bir noktadan sonra kalmıyor.Herkes Torrent'ten indirmek durumunda kalıyor. Haftada bir veya iki film izleyen bir insan ekonomik olarak bu harcamayı kaldırabilir ama kendimi ele alırsam son zamanlarda ayda 15 civarı orjinal film alıyorum (bunların çoğu Blu-ray) günde en az 2 film izliyorum. En kötü hesapla ayda 60 film izlesem ben nasıl para yetiştiricem ? Hem hadi yetiştirdim Türkiyede ciddi anlamda bir çok filmin çıkmamış olması gerçeğide var.

  Yani özetle
Alıntı yapılan: tommikser - 05 Şubat, 2014, 14:35:29
Bunun bileşimi var bende :D Torrent + divx planet  ;D :D ;)
gerçeği çok film izleyenler için kaçınılmaz.

abselemon

Sergio Leone genelde Adı Olmayan Adam üçlemesi ile bilinir. Bu film de belirli bir şekilde ondan izler taşıyor. Oyuncu seçimleri çok başarılı.

Müzikse her Leone filmindeki gibi olağaüstü. Ben orijinal blu-ray diskini gördüm. Çok güzeldi.

Her sinemasever'in seyretmesi gereken bir film.

Nightrain

Alıntı yapılan: dean - 05 Şubat, 2014, 14:19:55
Maalesef filmin Blu-ray baskı ülkemizde yok. Yurt dışındaki baskılarda da Türkçe altyazı yok.

Evet, yokmuş. O kadar ebay, amazon falan kovaladım ama bulamadım. Once Upon a Time in America'nın bluray'inde altyazı var halbuki. İkisinide aynı firma basıyor.
"Bu yıldızı çok mu istiyorsun Heatie? Al ye o zaman!"

dean

Alıntı yapılan: Nightrain - 05 Şubat, 2014, 15:33:00
Evet, yokmuş. O kadar ebay, amazon falan kovaladım ama bulamadım. Once Upon a Time in America'nın bluray'inde altyazı var halbuki. İkisinide aynı firma basıyor.

  Doğru, Once Upon a Time in America da var. Üstelik Extended versiyonda bile var ama Once Upon a Time in the West için Orjinal ve Türkçe olarak tek seçenek Dvd :(

tommikser

Evet demin 2:46:02 izleme süresi sonunda filmi bitirdim. Süre uzun muydu? Kesinlikle değildi.
5 sayı arka arkaya Tex okurken insan nasıl sıkılmıyorsa kesinlikle sıkılmadım.
Bir kere konu olarak sanırım Western okuya okuya sıradan. Sıradan olması önemli değil bence.
Sıradan bir konu ne kadar güzel anlatılıp sıradanlıktan çıkar Sergio bize bunu bize güzel anlatmış.

Filmin en sevdiğim yönü kameralar oldu. Yakın plan çekimler, perspektif bakışlar ki arkadan bakarak düello sahneleri, alt kamera kullanarak hareketle izlenmesi bunlar süperdi. Bir sahnede armonika adam yakın çekimde gösterilirken o sıcak Arizona rüzgarı saçlarını hafif hafif okşarken ki sahne beni sanki oradaymış gibi hissettirdi.

Ya sahne mizanpaj nasıl. Yani 70'li yıllarda bu kadar iyi sahne kullanılması ve hiçbir şeyin atlanmaması enfes olmuş.
Etraftaki toz toprak, arkadan geçen sığır sürüleri, kıyafetler, kullanılan bardaklar, ocaklar. Yani o kadar iyi hazırlanmış ki sanırsınız 1800'lere gidilip film çekilmiş. Ben çok ama çok başarılı buldum. Klasik Amerikan filmlerini insan özlüyor. Mavi perde olmadan film çekemeyecekler yakında.

Müzik için denecek bir şey bulamıyorum. Yani bu spagetti film müziklerine laf edecek kişiyi Allah çarpabilir. Birde müziği çok doğru yerde kullanıyorlar. Bizimkiler bunu bile beceremiyor. Kurtlar vadisini bir izleyin arkadaş arkadaki fon müzik hiç mi kesilmez ?
Ne gerilim kalıyor ne heyecan. Bu filmde yerinde kullanım ve enfes müzikleri duymak ayrı bir keyifti.

Bu arada filmin ilk sahnesinde kovboy ve sineğin sahnesine bayıldım. Arkadaş bu kadar mı güzel anlatılır bu kadar mı güzel çekilir. Nereden aklına gelmiş bilmiyorum ama çok insanı ve batınında aslında sadece batı olduğunu anlatmış. O sahneyi gerçekten izleyin. Çok büyük keyifle ve gülümseyerek izleyeceğinize eminim.

Ben gerçekten çok büyük keyifle izledim. Western ne zamandır izlemiyordum. Herr Anaç'a tekrar teşekkürler.
Şimdi sırada Hasan abimin övdüğü ve puanı yüksek olan bir filmde; Roremary's baby.

hanac

Bu güzel analiz için çok teşekkürler Sayın Mikser.

Bir parantezde müzikleri yapan Ennio Morricone'ye açalım.

5 kere Oscar'a aday olmasına rağmen alamamıştır ama 2007 de kendisine Onursal Oscar verilmiştir.

http://www.imdb.com/name/nm0001553/?ref_=nv_sr_1

V

Ennio Morricone değil de başkası müzikleri yapsaydı bu film bu kadar etkileyici olur muydu ki?

Alıntı yapılan: tommikser - 05 Şubat, 2014, 19:10:37

Şimdi sırada Hasan abimin övdüğü ve puanı yüksek olan bir filmde; Roremary's baby.

Beni gerçek manada korkutan tek filmdir şimdiye değin..
"İstemem,eksik olsun.."

kalidor

Filmin asıl soundtrack parçası yani main them'i hatta film bile The Man With the Harmonica diye de bilinir. Bu arada Ennio Morricone yakın bir zamanda Türkiye'ye geliyor. Bu arada Cüneyt Arkın'ın o meşhur kısık bakışlarını da nereden esinlendiğini öğrenmiş olduk  ;)
Crom! Ölüleri Say...