Örümcek - The Spider

Başlatan kharon, 12 Aralık, 2018, 23:13:27

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

kharon

Superman'in yaratıcılarından Jerry Siegel'ın da katkılarıyla Britanya çizgi romancılığının en tuhaf ve de en güzel işlerinden biri:  https://paneller.blogspot.com/2018/12/orumcek.html

Örümcek

Levent Cantek "Çizgili Hayat Kılavuzu" kitabındaki "Bir Örumcek Adam Filmi" yazısında kayıp bir Örumcek Adam filminden bahseder, film 66 yılında çekilmiştir. Türk Filmleri Sözlüğü'ndeki tek cümlelik konu özetinde, bu Örümcek Adam'ın 'polise ve bağımlı olduğu şebekeye karşı' ikili oynayan bir çeşit anti-kahraman olduğu soylenir. Eldeki bilgi bu kadar. Film bu yazıdan sonra (2002) gunumuze kadar geçen bunca yılda ortaya çıkmış mıdır, bir bilgim yok.

Filmin konusunun bildiğimiz Örumcek Adam'dan biraz farklı olması, kaynağının bildiğimiz Spiderman değil de bir İngiliz çizgi romanı olan "The Spider" olduğu ihtimalini akla getirir. Zira digital baskılarından anladığım kadarı ile bu Britanya çizgi romanı çok erken bir tarihten itibaren Ceylan dergilerinde (66'dan beri) düzenli bir biçimde yayınlanmaktadır. Ceylan dergisinin orjinal ismi "Örümcek" yerine kahramanı Örümcek Adam" şeklinde isimlendirmesi de karışıklığı arttırır.





Dönemin kendine has lezzetli diliyle: 'mücrimler ile bir cürüm şebekesi'

Ama filmden elde kalan tek resim orjinal orümcek adam kostümünü andırmaktadır da. Belki de ikisinin bir birleşimi söz konusu, filmi izlemeden daha fazla yorum yapmak güç.

The Spider'in maceraları Amerika'da geçmektedir ama aslen bir İngiliz çizgi romanıdır (Sanki bu bağlantıyı özellikle vurgulamak icin merkez olarak kulandığı kalenin İskoçya'dan taş taş getirildiğini belirtir). 'Örumcek' 65 yılında Lion dergisinde dogar, uzun yıllar dergide ve derginin yıllık özel baskılarında maceraları yayınlanır. Dünyanın en büyük suçlusu olma, suç imparatorluğu kurma gibi amaçlarla yola çıksa da sonraları başka kötülerle savaşmaya başlar. Daha ikinci macerasında bir başka kötünün öldürmek üzere olduğu polisleri kurtarmak durumunda kalır. Böylece bir villian-kötü olarak çıktığı yola bir anti-kahraman olarak devam eder. Süper güçleri var mıdır tam olarak anlaşılmaz, oldukça çok ve değişik araç-gereçleri vardır; kurşun geçirmez giysisi, birinden gaz diğerinden örümcek ağı attığı iki tabancası başlıca silahlarıdır. Kendisi bu gazdan bir şekilde etkilenmemektedir. Uzun, atletik ve güçlü fiziği, -Uzay Yolundaki Mr. Spack'dan bile önce- çizilmiş sivri kulakları, kasları sanki bir mutant ya da uzaylı olduğu izlenimi uyandırır. Bu konu açıklığa kavuşturulmaz, okuyucunun hayal gücüne bırakılır.



Spider'in kapağa çıktığı Lion sayılarından biri

"Bir Örümcek Adam Filmi" yazısında Jerry Siegel'in yarattığı bir tip olarak geçmiştir ama asıl yaratıcısı o değildir. Zira yaratıldığı ilk iki macera Ted Cowan tarafından yazılmıştır. Superman'in yaratıcısı Siegel ise işsiz olduğu bir dönemde Lion dergisini çıkaran yayınevinin sahibini aramış, dergileri için yazabileceğini söylemiştir. Halihazırda yayınlanan kahramanlardan "The Spider" ilgisini çekmiştir. Ve böylece serinin yazarlığı ona devredilmiştir (Ted Cowan'in zaten yazdığı bir çok başka iş vardır.) Siegel Örümceğe pek çok orjinal düşman yaratır. Çizerliği ise bir çok macerada muazzam siyah-beyaz işçiliğiyle yıllar boyunca Reg Bunn üstlenmiştir.



Levent hoca bir de haklı olarak az kareyle çok şey anlatma çabasından, herşeyin "az sonra dünya infilak edebilecek" havasında geliştiğinden bahseder. Haklıdır zira dönemin üretimi bunu zorlamaktadır; Lion dergisinde The Spider ve diğer karakterlere haftada sadece iki sayfa ayrılmaktadır. Bu iki sayfa içinde hem okuyucunun ilgisini çekecek aksiyon dolu sahnelere yer vermek hem de gelecek hafta dergiyi almalarını sağlamak için iki sayfanın sonunda meraklı bir sonla bitirmek gerekmektedir: "Acaba Spider bu tuzaktan kurtulacak mı?" "Acaba Spider'in planı işe yaracak mı?" tarzı sorularla biter her hafta macera. Bu da elbette maceraların derinleşmesini engellemektedir.







Haftaya mutlaka alın! 2 sayfanın sonu mutlaka merak uyandıran bir sahneyle bitmek durumundadır.

"The Spider" neyse ki sadece eski dergilerde kalmadı; 2005 yılında Titan yayınevince harika bir albümde toplandı. Bütün maceraları olmasa da 4 macerası, güzel birkaç inceleme yazısıyla beraber hard-cover olarak basıldı.



Kaynaklar:

http://sinematikyesilcam.com/2014/06/pazar-yazisi-kaya-ozkaracalar-turk-orumcek-adamlar/
'Bir Örümcek Adam Filmi', Çizgili Hayat Kılavuzu, Leven Cantek, 2005

hanac

Bu güzel tanıtım için çok teşekkürler.

Reg Bunn'un çizimleri çok iyiymiş








kharon

evet, ben de bayıldım.

nerede okudum hatirlamiyorum ama kendisinden taramanin krali diye bahsederlermis, arka planlarda vs taranmadik yer birakmazmis ozellikle; yakisiyormus ama cidden.

kharon

bu arada bizde Ceylan'dan sonra Milliyet Cocuk dergisinde de yayinlanmis (hangi maceralar, derginin hangi sayisi bilmiyorum ama),
onu da not duselim.

aitor03

Alıntı yapılan: kharon - 15 Aralık, 2018, 15:20:10
bu arada bizde Ceylan'dan sonra Milliyet Cocuk dergisinde de yayinlanmis (hangi maceralar, derginin hangi sayisi bilmiyorum ama),
onu da not duselim.

70lerin ortası, henüz derginin ortasında 32 sayfa klasik hikaye vermedikleri zamanlar diye hatırlıyorum.

hanac


BlackBishop

Alıntı yapılan: kharon - 15 Aralık, 2018, 15:20:10
bu arada bizde Ceylan'dan sonra Milliyet Cocuk dergisinde de yayinlanmis (hangi maceralar, derginin hangi sayisi bilmiyorum ama),
onu da not duselim.

1972-76 yılları arasında yayınlanan 190 sayılık MÇ serisinde yer almış

1. Macerası 1974'de Sayı 85-89 arası: "Örümcek Adam" Uzay Haydutuna Karşı
2. Macerası 1974'de Sayı 86-103 arası: Macera Adı Yok Sadece "Örümcek Adam" olarak geçiyor.
3. Macerası 1974-75'de Sayı 107-125 arası: Macera Adı Yok Sadece "Örümcek Adam" olarak geçiyor.
4. Macerası 1975'de Sayı 126-150 arası: Macera Adı Yok Sadece "Örümcek Adam" olarak geçiyor.
5. Macerası 1976'da 174-? arası: Macera Adı Yok Sadece "Örümcek Adam" olarak geçiyor.

kharon


kharon

Alıntı yapılan: BlackBishop - 02 Eylül, 2019, 14:32:08
1972-76 yılları arasında yayınlanan 190 sayılık MÇ serisinde yer almış

1. Macerası 1974'de Sayı 85-89 arası: "Örümcek Adam" Uzay Haydutuna Karşı
2. Macerası 1974'de Sayı 86-103 arası: Macera Adı Yok Sadece "Örümcek Adam" olarak geçiyor.
3. Macerası 1974-75'de Sayı 107-125 arası: Macera Adı Yok Sadece "Örümcek Adam" olarak geçiyor.
4. Macerası 1975'de Sayı 126-150 arası: Macera Adı Yok Sadece "Örümcek Adam" olarak geçiyor.
5. Macerası 1976'da 174-? arası: Macera Adı Yok Sadece "Örümcek Adam" olarak geçiyor.


cok tesekkurler @BlackBishop


bayagi surmus; 5 macera...
bekledigimden de uzunmus...

Gabby

İspanya'da da Flierman ve El Hombre Araña  gibi adlarla yayınlanmış. İncelerken çok hoş bir sürprizle karşılaştım bu arada. Erken dönem çizimler olduğu için önce ikilemde kaldım, emin olmak için ayrıca araştırma yaptım, evet tahminim doğruymuş: Giorgio Trevisan... Keşke Ken Parker çizer kadrosunda  "diğerleri" yer alacağına sadece Milazzo/Trevisan  ikilisi fırçalarını konuşturabilseydi diye iç geçirdiğim Trevisan...





yunusmeyra

Alıntı yapılan: BlackBishop - 02 Eylül, 2019, 14:32:08
1972-76 yılları arasında yayınlanan 190 sayılık MÇ serisinde yer almış

1. Macerası 1974'de Sayı 85-89 arası: "Örümcek Adam" Uzay Haydutuna Karşı
2. Macerası 1974'de Sayı 86-103 arası: Macera Adı Yok Sadece "Örümcek Adam" olarak geçiyor.
3. Macerası 1974-75'de Sayı 107-125 arası: Macera Adı Yok Sadece "Örümcek Adam" olarak geçiyor.
4. Macerası 1975'de Sayı 126-150 arası: Macera Adı Yok Sadece "Örümcek Adam" olarak geçiyor.
5. Macerası 1976'da 174-? arası: Macera Adı Yok Sadece "Örümcek Adam" olarak geçiyor.

BlackBishop gibi çocukluğumuzun dergileri konusuna hakim dostumuzun "örümcek adam" yayınına dair listesini görünce o dönemle ilgili bir kaç şey ekleyelim istedim.

ben milliyet çocuğun 2. yayın dönemi denilen 1977'de başlayan yayınlarına (1977-1980 dönemi diye tarif edilen bence efsane yıllar ayrıca konuşulmalı) yetişen kuşaktanım. önceki dönemin dergilerini yıllar içinde merakla okumuş ve notlar almışlığım da var. "örümcek"in milliyet çocuk'ta yayımlanması 1972-1976 arasına tarihlenen, 190 sayılık ilk döneme dahil. 1974 yılı başlıyor ve bazı aralar da vererek derginin 1976 yılında çıkan son sayısında(190. sayı) bitiyor. son sayılarda "örümcek" sayfalarında bazı farklı uygulamalara da gidilmiş ve sayfanın yarısını dik olarak kaplayan "dikey bantlar" şeklinde yayınlandığı dahi olmuş.



"örümcek" ile aynı yayın döneminde dergide okuyucuya ulaşan başka çizgi romanları kısaca hatırlamakta fayda var:"michel vaillant", "red kit", "ten ten", "aristokratlar","pembe panter", "kaygısızlar", "temel reis", "albay bum", "çakal bil", "sevimli hayalet" vb. bu çizgi romanların çoğu renkli yayınlanıyor;  orijinalleri de kendi ülkelerinde çok yeni yayınlanmış aktüel çizgi romanlar. bir çocuk okur olarak yetişemediğim o yılların "örümcek adam" sayfalarının ve maceralarının da meraklısının olduğunu tahmin etmekle birlikte, aynı derginin sayfalarında yayınlanan "amerikan", "italyan" ve "frankofon" çizgi roman örnekleri yanında (bazı renkli "ingiliz" çizgi romanlarını da hatırlamak lazım: "leydi p", "kaygısızlar"ın ingiliz dergi versiyonu) çok da ilgi çek(e)mediğini tahmin ediyorum. belki aynı çizgi roman 1960'ların çocukları tarafından başka bir ilgiyle okunmuş, sevilmiş olabilir. bu arada, az önce saydığımız "kahraman" ve "tür" bolluğu dergiye istenilen tirajı kazandırmaya yetmemiş olmalı ki dergi 190. sayıda, "yakında buluşulacağı" dileğiyle ve "7.yaş" vurgusuyla yayınına ara veriyordu.

çocukluk yıllarında tanışmış olanların hatıraları ve çizgi romanı sevenlerin sohbetleri dışında da bahsinin geçtiği yerler var "örümcek adam"ın:

"Milliyet Yayınları'nı yönetmeye başladığımdan bir süre sonra Abdi Bey (İpekçi), "Çocuk dergisini yeniden canlandırabilir misin?" diye sordu. Milliyet Çocuk Dergisi, ı97o'lerde gazetenin eki olarak veriliyordu. Sonra bağımsız bir dergi olarak yayınlanmaya başlanmıştı. Çizgi-roman ağırlıktaydı. Satış 5 binlerde dolaşmaya başlayınca, dergi kapatılmıştı.
"Canlandırırız," dedim. "Ama eskisine benzememeli. Bambaşka bir dergi hazırlamamız gerek." "Bildiğin gibi yap," dedi Abdi Bey.
Bir tek sorun vardı: Dergi, yayınevi adına değil, gazete adına çıkarılacaktı. Onun için de onay gerekiyordu.
Abdi Bey, "Bir maket hazırlar, getirirsin," dedi.
Derginin eski yöneticisi Cemal Hoşgör'ü buldum. Cemal, Milliyet Çocuk'un babası sayılırdı. Onu yaratmış, yıllarca neredeyse tek başına yönetmişti. Eksilmeyen bir heyecanla.
"Dergiyi yeniden çıkaracağız," dedim. "Başına geçer misin?"
"Geçerim," dedi.
"Ama eskisiyle ilgisi olmayacak. Bambaşka bir şey yapacağız."
Yüzünü ekşitti Cemal.
"Nasıl yani?"
"Büyük dergisi çıkarır gibi çıkaracağız. Başyazı olacak, köşe yazarları olacak, araştırma yazıları, öyküler olacak."
"Olmaz öyle şey!" dedi Cemal.
Devam ettim: "İri iri harfler de yok. Küçük puntolar kııllanacağız."
"Öyle çocuk dergisi mi olur'"
Deneyimlerim de, araştırmalarım da, çocukların "kendilerinin çocuk
yerine konulmasından" hoşlanmadıklarını göstermişti. Sekiz yaşındaki
çocuk bile, bakla kadar harflerle yazılmış bir yazıyı görünce, "Çocuklar
için bu" diyor, onu bir yana itiyordu. Babasının Akis, annesinin Hayat, ablasının, ağabeyinin Hey okuduğu bir dönemdi. O da bunlara benzer "ciddi" bir dergi istiyordu.
"Bak, Cemal," dedim, "böyle bir dergiye varsan yerin hazır. Ama aklın yatmıyorsa başka bir ekiple çalışırız."
"Peki," dedi Cemal, "ama Örümcek Adam'ı mutlaka koyalım. Çocuklar
en çok onu seviyor."
"Yeni çizgi-romanlar buluruz," dedim.
(Bir süre sonra derginin eski okurları arasında yaptırdığımız bir soruşturma,
Örümcek Adam'ın en sevilmeyen dizi olduğunu ortaya çıkaracaktı.)

(Ülkü Tamer, "yaşamak hatırlamaktır", kitap yayınevi, sayfa:275-276)



Ülkü Tamer 1977-1980 arası yayımlanan milliyet çocuk dergisinin  "yönetmenliğini" ( sonrasında "genel yayın müdürlüğü" denecekti) yapmış, "efsane" yazar ve çizer kadrosunu çocuklar için bir araya getirmişti. anılarını anlattığı kitabının "milliyet çocuk" dergisinden bahseden bir çok güzel sayfasından aldık yukarıdaki satırları. bir başka yerde de yeni dönemin yayın programına alınan çizgi romanlarına değinir:

"Çizgi-roman elbette olacaktı. Mıstık'ın Uzay Çocukları'nın yanısıra, Pembe Panter ile Red Kit'i düşündük. Bir de "western"... Yeni bir çizgi-roman bulduk: Larry Yuma. İlk sayı 55.000 basıldı. Dağıtım yapıldı. Öğleye doğru bayilerden yeni siparişler gelmeye başladı. İkinci sayıyı daha fazla bastık.
Dergide bir de "mini-poster" veriyorduk. Red Kit, Pembe Panter, hayvan fotoğrafları ... O sıralarda televizyonda Zengin ve Yoksul dizisi ortalığı kasıp kavuruyordu. Hele Tom'a herkes bayılıyordu. Nereye gitsen Tom! Dizide öldürüldüğünün kırkıncı günü Fatih'te yaşlı bir kadın onun için mevlit bile okutmuştu!
Nick Nolte oynuyordu Tom'u. Henüz o kadar ünlü değildi. Gazete arşivlerinde fotoğraflarını ara ki bulasın! Satış Müdürü Mustafa Eröz'e, "Tom'un posterini versek," dedim.
"85.000 basarız!" dedi. "Ama boşuna arama. Fotoğrafı yok. Bizim Hey dergisi bile aradı, bulamadı. Ne bizde var, ne Hürriyet'te, ne ajanslarda ...
Nick Nolte, Columbia şirketinin Deep filminde oynuyordu o sıralar. Hemen teleksin başına geçtim. Columbia'nın Londra bürosu yöneticisini tanıyordum. Nick Nolte'nin renkli "dia"larını istedim. Bir saat sonra yanıt geldi. "Dia"lar ilk uçağa yetiştirilmişti."


Ülkü Tamer "milliyet çocuk" dergisini yönettiği sırada yaşadığı başka bir çok anısını paylaşır bizle; içlerinde derginin teknik hazırlıklarına dair olanlar olduğu gibi yayınladıkları çizgi romanlar üzerine de(mesela "resimli dünya klasikleri" eki hakkında, "larry yuma" hakkında) ilginç şeyler nakleder... ancak bunları daha etraflı bir "milliyet çocuk yazı dizisi"nde anlatmalı, uzun uzun alıntılamalıyız; içlerinde çizgi roman yayını savunusu bulduğumuz kadar, çizgi romana o yıllarda biçilen rol ile de örtüşen satırlara rastlarız çünkü...

HULK DEĞERLİ BİR KAHRAMANDIR!
HSD YENİ ÜYELERİNİ BEKLİYOR

kharon

Alıntı yapılan: Gabby - 04 Ekim, 2019, 13:54:09
İspanya'da da Flierman ve El Hombre Araña  gibi adlarla yayınlanmış. İncelerken çok hoş bir sürprizle karşılaştım bu arada. Erken dönem çizimler olduğu için önce ikilemde kaldım, emin olmak için ayrıca araştırma yaptım, evet tahminim doğruymuş: Giorgio Trevisan... Keşke Ken Parker çizer kadrosunda  "diğerleri" yer alacağına sadece Milazzo/Trevisan  ikilisi fırçalarını konuşturabilseydi diye iç geçirdiğim Trevisan...


Cok tesekkuler GAbby, harika cizimler harika kapaklar bunlar  :D

kharon

Alıntı yapılan: yunusmeyra - 07 Ekim, 2019, 03:37:16
BlackBishop gibi çocukluğumuzun dergileri konusuna hakim dostumuzun "örümcek adam" yayınına dair listesini görünce o dönemle ilgili bir kaç şey ekleyelim istedim.

ben milliyet çocuğun 2. yayın dönemi denilen 1977'de başlayan yayınlarına (1977-1980 dönemi diye tarif edilen bence efsane yıllar ayrıca konuşulmalı) yetişen kuşaktanım. önceki dönemin dergilerini yıllar içinde merakla okumuş ve notlar almışlığım da var. "örümcek"in milliyet çocuk'ta yayımlanması 1972-1976 arasına tarihlenen, 190 sayılık ilk döneme dahil. 1974 yılı başlıyor ve bazı aralar da vererek derginin 1976 yılında çıkan son sayısında(190. sayı) bitiyor. son sayılarda "örümcek" sayfalarında bazı farklı uygulamalara da gidilmiş ve sayfanın yarısını dik olarak kaplayan "dikey bantlar" şeklinde yayınlandığı dahi olmuş.


"örümcek" ile aynı yayın döneminde dergide okuyucuya ulaşan başka çizgi romanları kısaca hatırlamakta fayda var:"michel vaillant", "red kit", "ten ten", "aristokratlar","pembe panter", "kaygısızlar", "temel reis", "albay bum", "çakal bil", "sevimli hayalet" vb. bu çizgi romanların çoğu renkli yayınlanıyor;  orijinalleri de kendi ülkelerinde çok yeni yayınlanmış aktüel çizgi romanlar. bir çocuk okur olarak yetişemediğim o yılların "örümcek adam" sayfalarının ve maceralarının da meraklısının olduğunu tahmin etmekle birlikte, aynı derginin sayfalarında yayınlanan "amerikan", "italyan" ve "frankofon" çizgi roman örnekleri yanında (bazı renkli "ingiliz" çizgi romanlarını da hatırlamak lazım: "leydi p", "kaygısızlar"ın ingiliz dergi versiyonu) çok da ilgi çek(e)mediğini tahmin ediyorum. belki aynı çizgi roman 1960'ların çocukları tarafından başka bir ilgiyle okunmuş, sevilmiş olabilir. bu arada, az önce saydığımız "kahraman" ve "tür" bolluğu dergiye istenilen tirajı kazandırmaya yetmemiş olmalı ki dergi 190. sayıda, "yakında buluşulacağı" dileğiyle ve "7.yaş" vurgusuyla yayınına ara veriyordu.

çocukluk yıllarında tanışmış olanların hatıraları ve çizgi romanı sevenlerin sohbetleri dışında da bahsinin geçtiği yerler var "örümcek adam"ın:

"Milliyet Yayınları'nı yönetmeye başladığımdan bir süre sonra Abdi Bey (İpekçi), "Çocuk dergisini yeniden canlandırabilir misin?" diye sordu. Milliyet Çocuk Dergisi, ı97o'lerde gazetenin eki olarak veriliyordu. Sonra bağımsız bir dergi olarak yayınlanmaya başlanmıştı. Çizgi-roman ağırlıktaydı. Satış 5 binlerde dolaşmaya başlayınca, dergi kapatılmıştı.
"Canlandırırız," dedim. "Ama eskisine benzememeli. Bambaşka bir dergi hazırlamamız gerek." "Bildiğin gibi yap," dedi Abdi Bey.
Bir tek sorun vardı: Dergi, yayınevi adına değil, gazete adına çıkarılacaktı. Onun için de onay gerekiyordu.
Abdi Bey, "Bir maket hazırlar, getirirsin," dedi.
Derginin eski yöneticisi Cemal Hoşgör'ü buldum. Cemal, Milliyet Çocuk'un babası sayılırdı. Onu yaratmış, yıllarca neredeyse tek başına yönetmişti. Eksilmeyen bir heyecanla.
"Dergiyi yeniden çıkaracağız," dedim. "Başına geçer misin?"
"Geçerim," dedi.
"Ama eskisiyle ilgisi olmayacak. Bambaşka bir şey yapacağız."
Yüzünü ekşitti Cemal.
"Nasıl yani?"
"Büyük dergisi çıkarır gibi çıkaracağız. Başyazı olacak, köşe yazarları olacak, araştırma yazıları, öyküler olacak."
"Olmaz öyle şey!" dedi Cemal.
Devam ettim: "İri iri harfler de yok. Küçük puntolar kııllanacağız."
"Öyle çocuk dergisi mi olur'"
Deneyimlerim de, araştırmalarım da, çocukların "kendilerinin çocuk
yerine konulmasından" hoşlanmadıklarını göstermişti. Sekiz yaşındaki
çocuk bile, bakla kadar harflerle yazılmış bir yazıyı görünce, "Çocuklar
için bu" diyor, onu bir yana itiyordu. Babasının Akis, annesinin Hayat, ablasının, ağabeyinin Hey okuduğu bir dönemdi. O da bunlara benzer "ciddi" bir dergi istiyordu.
"Bak, Cemal," dedim, "böyle bir dergiye varsan yerin hazır. Ama aklın yatmıyorsa başka bir ekiple çalışırız."
"Peki," dedi Cemal, "ama Örümcek Adam'ı mutlaka koyalım. Çocuklar
en çok onu seviyor."
"Yeni çizgi-romanlar buluruz," dedim.
(Bir süre sonra derginin eski okurları arasında yaptırdığımız bir soruşturma,
Örümcek Adam'ın en sevilmeyen dizi olduğunu ortaya çıkaracaktı.)

(Ülkü Tamer, "yaşamak hatırlamaktır", kitap yayınevi, sayfa:275-276)


Ülkü Tamer 1977-1980 arası yayımlanan milliyet çocuk dergisinin  "yönetmenliğini" ( sonrasında "genel yayın müdürlüğü" denecekti) yapmış, "efsane" yazar ve çizer kadrosunu çocuklar için bir araya getirmişti. anılarını anlattığı kitabının "milliyet çocuk" dergisinden bahseden bir çok güzel sayfasından aldık yukarıdaki satırları. bir başka yerde de yeni dönemin yayın programına alınan çizgi romanlarına değinir:

"Çizgi-roman elbette olacaktı. Mıstık'ın Uzay Çocukları'nın yanısıra, Pembe Panter ile Red Kit'i düşündük. Bir de "western"... Yeni bir çizgi-roman bulduk: Larry Yuma. İlk sayı 55.000 basıldı. Dağıtım yapıldı. Öğleye doğru bayilerden yeni siparişler gelmeye başladı. İkinci sayıyı daha fazla bastık.
Dergide bir de "mini-poster" veriyorduk. Red Kit, Pembe Panter, hayvan fotoğrafları ... O sıralarda televizyonda Zengin ve Yoksul dizisi ortalığı kasıp kavuruyordu. Hele Tom'a herkes bayılıyordu. Nereye gitsen Tom! Dizide öldürüldüğünün kırkıncı günü Fatih'te yaşlı bir kadın onun için mevlit bile okutmuştu!
Nick Nolte oynuyordu Tom'u. Henüz o kadar ünlü değildi. Gazete arşivlerinde fotoğraflarını ara ki bulasın! Satış Müdürü Mustafa Eröz'e, "Tom'un posterini versek," dedim.
"85.000 basarız!" dedi. "Ama boşuna arama. Fotoğrafı yok. Bizim Hey dergisi bile aradı, bulamadı. Ne bizde var, ne Hürriyet'te, ne ajanslarda ...
Nick Nolte, Columbia şirketinin Deep filminde oynuyordu o sıralar. Hemen teleksin başına geçtim. Columbia'nın Londra bürosu yöneticisini tanıyordum. Nick Nolte'nin renkli "dia"larını istedim. Bir saat sonra yanıt geldi. "Dia"lar ilk uçağa yetiştirilmişti."


Ülkü Tamer "milliyet çocuk" dergisini yönettiği sırada yaşadığı başka bir çok anısını paylaşır bizle; içlerinde derginin teknik hazırlıklarına dair olanlar olduğu gibi yayınladıkları çizgi romanlar üzerine de(mesela "resimli dünya klasikleri" eki hakkında, "larry yuma" hakkında) ilginç şeyler nakleder... ancak bunları daha etraflı bir "milliyet çocuk yazı dizisi"nde anlatmalı, uzun uzun alıntılamalıyız; içlerinde çizgi roman yayını savunusu bulduğumuz kadar, çizgi romana o yıllarda biçilen rol ile de örtüşen satırlara rastlarız çünkü...

cok tesekkurler @yunusmeyra bu yazi icin; Orumcek garip bir karakter herkesin sevebilecegi bir kahraman degil yaratildigi zaman icin cizgi romanda yeni bir konsept ; bir anti kahraman.

Milliyet Cocuk'a cok vakif degilim, o yillara yetisemedim. Sonrasinda ise eski Tercuman cocuklari okudum daha cok.
O yuzden donemleriyle ilgili bu bilgiler cok yeni ve degerli benim icin. Ilk donem neyse de ikinci donemde
hele Mıstık'ın Uzay Çocukları, Pembe Panter ile Red Kit'in yaninda cok tuhaf dururdu zaten :)