8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü

[hercai]

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü

Bir kadın için hayata tutunmak, başını eğmeyip dik tutmak zordur... her alanda mücadele eder de, kötülüklere karşı âciz kalır. Kendisine şiddet uygulayan eşine, mobbing uygulayan işverenine, sözle-davranışla taciz eden eden toplumuna...

Her alanda; evde, tarlada, fabrikada, iş yerinde bir adım geridedir hep!
İstanbul Sözleşmesi,
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi,
Medenî Kanun'un ilgili hükümleri,
Türk Ceza Yasası
bir araya gelse de, koruyamaz kadını.

Kadına bakış açısı değişmeli, önce birey olarak kabul edilmeli, kadın-erkek her alanda eşit görülmelidir!
Kadın yazarlarımız vardır, birbirinden değerli...bazıları bedel ödemiş/ödemektedir bu uğurda!


DUYGU ASENA

1987 Yılında, kadınların sorunlarına eğilen ve kadın-erkek eşitsizliği gibi konulara değinen bir kitap yazmıştır.
"Kadının Adı Yok"
Bu kitap. 1988 yılında mahkeme kararıyla yasaklanmış, sonrasında yasak kaldırılmıştır... müstehcenlik içerdiği gerekçesiyle. Ardından Atıf Yılmaz tarafından filme çekilmiştir.


SEVGİ SOYSAL

Toplum karşısında bireyin tedirginliğini öne çıkaran "yeni gerçekçilik" akımından izler taşıyan yazı ve öyküler yazmıştır.
"Yenişehirde Bir Öğle Vakti" adlı kitabının özelliği ise cezaevinde yazmış olmasıdır.


GÜLTEN AKIN

İnsan Hakları Derneği, Halkevleri, Dil Derneği gibi demokratik kitle örgütlerinde kurucu ve yönetici olarak çalışmıştır.
Şiirleri bir çok dile çevrilmiş, 40'a yakını ise bestelenmiştir:
"Kestim Kara Saçlarımı"
Uzaktı, dön, yakındı, dön, çevreydi, dön
Yasaktı, yasaydı, töreydi, dön
İçinde, dışında, yanında değilim
İçim ayıp, dışım geçim
Sol yanım sevgi
Bu nasıl yaşamaydı, dön
  .......
İçimdeki bunaltı gittikçe bunalttı
Kestim kara saçlarımı.


BAHRİYE ÜÇOK

Ankara Ü. İlâhiyat Fakültesi'nin ilk kadın akademisyeni, Cumhuriyet Senatosu Üyesidir... dinî makaleleri ve kitaplarıyla tanınmıştır. Televizyonda 1988 Kasım ayında yapılan bir açık oturumda; "islâmda örtünmenin ve oruç tutmanın zorunlu olmadığı" iddialarına dayanan açıklamalardan sonra, tehditler almaya başlamış ve 6 Kasım 1990 yılında kargoyla evine gönderilen ve bomba tuzaklanan kitabın patlamasıyla hayatını kaybetmiştir.

Bu kıymetli kadın yazarlar, ilk aklıma gelenler...ışık oldular, ışıklar içinde uyusunlar!

Düşünelim şimdi;
Büyükanneniz, anneniz, eşiniz, kızınız, sevgiliniz olan kadinlar bir günlüğüne, yani 8 Mart'da dünya üzerinde olmasın!
Nasıl olurdu sizce?

Sevgiler sizinle olsun... 

[Nemo]

[hercai]

  Sevgili hanac;
Yazım şeklini, resimleri düzenlediğin ayrıca da beğendiğin için çok teşekkür ederim.
  Alâlacele yazdığım (mobilden) ve silinmesinden korktuğum için hemen gönderiyorum yazıyı...
  Unuttuklarım da oluyor!
  Şu paragrafı keşke unutmasaydım dedim, meselâ;
  " Kadınlar adına asla pozitif ayrımcılık yapıp, erkekleri ötekileştirmem; başta çok sevdiğim oğluma, babama, kardeşime ve eşime haksızlık olur.
  Tabikî forumu paylaştığım sizlere, topluma sayılamayacak katkılar sunmuş/sunmaya devam eden nicelerine.
  Akşam internette gezinirken Orhan Veli ile ilgili bir röportaja rastladım...
  Kızkardeşi O'nun için şöyle diyordu:
" Tek bir kadını sevdi, ona aşık oldu! Cebinde parası yoktu, yine de yol parasını biriktirip Ankara'ya giderdi...sevdiği kadını görebilmek için...bu kadın NAHİT hanım dı".


Nahit Gelenbevi Fıratlı Damar (1909 Girit-2002)
   
   Nahit Hanım'a kimler aşık olmadı ki!
Cemal Süreya,  Can Yücel, Sabahattin Ali, Orhan Veli ve diğerleri...
  Nahit hanım, edebiyat öğretmeni...güzel bir kadın...her cuma evinde şaiirler toplanır, yemekler yenir ve sohbetler edilirdi.
  Can Yücel'in dizindeki bir ben'e şiir yazdığı, Sabahattin Ali'nin mektuplarına cevap bulamadığı söyleniyor...
  Orhan Veli onun için kibar, kırılgan, beyefendi biriydi....karşılıklıydı herhalde aşkları...onu ziyarete giderken bir çukura düşerek başını çarpan ve sonrasında hayatını kaybeden Veli'nin cebinden diş fırçasına sarılı bir şiir çıktı:

  " .....
     Ona bağlandığım kadar,
     Hiçbirine bağlanmadım.
     Sade kadın değil, insan
     Ne kibarlık budalası,
     Ne malda mülkte gözü var.
     Eşit olsak, der
     Hür olsak, der
     İnsanları sevmesini de bilir,
     Yaşamayı sevdiği kadar.
   ...........". Orhan Veli Kanık
 

  Sevgiler sizinle olsun...

[Kinowa59]

Merhaba hercai. Bir insan duygularını bu kadar mı içten, duygu dolu sözcüklerle ifade eder. Samimiyetle belirtiyorum. Yazılarınızı okurken kendimi lise son sınıfta edebiyat dersinde hissediyorum. Alıp götürüyor beni yazılarınız; kırk yıl evveline. Lise arkadaşlarım beliriyor gözlerimin önünde. Ve mutlu oluyorum. Mutsuzluğun bir yaşam biçimi olduğu hüzünlü günlerimde. Yüzünüzde tebessüm, gönlünüzde huzur ve kaleminizden sevgi eksik olmasın diyorum. Selâmlarimla.

[Hayal Kahvem]

 Karamba karambita! Şahane olmuş burası... Sağolasın Hercai. Bayıldım

[hercai]

               8 Mart Dünya Kadınlar Günü
Bu gün "Kadın" olmanın farklı bir yönüne değinmeyi uygun gördüm...hani ötekileştirilen, toplum içerisinde hâkir görülen, sömürülen, gerçek dişi gibi yaşıyor görünüp de, çukurun içeriside çırpınan!
                           Genelev Kadını
Sosyal sorunların gereğini ortaya koymakla, tahrif edilmiş şeklini, ( bazen karikatürünü ) topluma sunmak aynı şey değildir.
Bir tek " karma" nın üstün değerine inanıyorum:
  İNSANLIK ve HUKUK KARMASI; ancak bu inançla
"Tembel, katı ve zalim" bir topluma karşı insanı koruyabiliriz!
"Kendini satan insan". Sorun böylece ortaya konursa taraftar bulur.
Ama, oyunu almaya çalıştığımız kişilere düşünmek olanağı vermemişsek, içtenlik dokunulmazlığına sığınabilir miyiz? Söylenen şu:
Fuhuş insanın en hayvansal tarafı, "Zarûri Kötülük". Bunlar içdensiz düşüncelerin ürünü.
Bazı ülkelerin kanunlarında " fahişe" tanımlanır; bu tanımların hepsinin kökeni Roma Hukuku'dur.
Digeste (533) şöyle tanımlar;
Kişisel duygu dışında ( sine delectu ), para karşılığında ( pecunia accepta ) kendini herkese veren ( palam omnibus ) kadın, fahişedir.

                                  KİMLİK
Tanık kimliğini söyledi, Genelev Kadını idi. Hepimiz ayağa kalktık. Başkan tanığa yemin verdiriyordu:
- Namusun, vicdanın üzerine yemin ediyor musun?
Kadın başkana baktı, etrafına bakındı. Başkan bağırdı;
- Yemin etsene, be kadın!
- Edemem Reis bey, çarpılırım. Namus dediğini çıkar, edeyim.
Başkan durakladı. Başını başka tarafa çevirdi, zabıt katibine yaz dedi,
- Tanığa usûlen yemin ettirildi! Sf 31

  FARUK EREM
  Bir Ceza Avukatının Anıları
  Kuzey Yayınları, Kasım 1984

  Bir de filmle örneklendirelim:
         
                         14 Numara
Yönetmen, Sinan Çetin
Gösterim,   Kasım 1985
  " Yaprak ( Serpil Çakmaklı), çalıştığı genelevin en güzel kadınıdır. Müşterilerinden temiz yüzlü bir genci sevmektedir...çoğu genelev kadınlarının da arzuladığı ve hayal ettiği gibi, onunla evlenip bu bataktan kurtulmayı istemektedir. Fakat, elinden parasını alan, kendisini haince döven, acımasız Arap'la ( Hakan Balamir) başı derttedir. Sömürdüğü genç kadını asla elinden kaçırmamak niyetindedir."
    Bu gün " Kadın" olmanın farklı bir boyutuna değinmek istedim. Meta olarak görülen, alınan/ satılan, çocuk yaşta evlendirilen ve şiddete/ tacize uğrayan tüm kadınlara...
8 Mart Dünya Kadınlar Günü, tüm hemcinslerime kutlu olsun!

[Bamboocha]

8 Mart Dünya Kadınlar Gününüz Kutlu Olsun!

[hanac]

8 Mart Dünya Kadınlar Günü Kutlu Olsun.

[hercai]

Teşekkürler sevgili hanac,

[hercai]

8 Mart Dünya Kadınlar Gününüz Kutlu Olsun!

Teşekkürler sevgili Bamboocha

[Gabby]

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününüz kutlu olsun...

[TKnKT]

    En büyük emeklerinden biri Türkiye'de hayatta kalabilme çabaları olan kadınların günü kutlu olsun.

   

[labirent]

Tüm kadınlarımızın günü kutlu olsun. Hergün olsun baştacı olsun.

[Orontes81]

Emekçi Kadınlarımızın günü kutlu olsun

[KenParker]

Tüm dünyanın emekçi kadınlarına ve forumumuzun güzide hanımefendilerine