Hennessy'nin izlediği Filmler....

Başlatan hennessy, 24 Ağustos, 2018, 21:56:09

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

hennessy



https://www.imdb.com/title/tt0310203/

Fransız sinemasının son dönem örneklerinden biri olan Dost musun Düşman mı?(Tais Toi)konusu ve oyuncu kadrosuyla ilgi çekecek bir yapım. Sinemaseverlerin Jaguar adlı filmiyle hatırlayacağı Francis Veber'in yönettiği filmin başrollerinde iki usta oyuncu var:Jean Reno ve Gerard Depardieu. Film, her zaman olduğu gibi son "işini de" yüzüne gözüne bulaştıran acemi bir soyguncu ile usta bir hırsızın arasındaki bir tür "dostluk" üzerine kurulu. FİLMİN KONUSU  Quentin sürekli yaptığı aptallıklar ve anlamsız şakalarla etrafındakileri bezdiren aptalın biridir. Yapmaya çalıştığı fakat yüzüne gözüne bulaştırdığı bir silahlı soygun sonunda hapse atılır. Hücresini paylaştığı iri cüsseli,sert bakışlı ve soğuk kanlı adam ise hiç kimse ile tek kelime konuşmayan usta bir hırsız olan Ruby'den başkası değildir. Hapishaneye atılmadan önce sevgilisi Sandra'yı öldüren ve çok tehlikeli bir hırsız olan Vogel'den çaldığı paraları saklamıştır.Ruby Quentin'e yüz vermese de, Quentin'e göre aralarında inanılmaz sıcak bir dostluk başlamıştır!.. Ruby uzun zamandır kendisini akıl hastaları kısmına sevk ettirerek hapisten kaçmayı planlamaktadır.... Fakat nasıl olduysa Quentin'de bu planın içine dahil olur ve onun beceriksizliklerine rağmen kaçmayı başarırlar.Yalnız bir kurt olmayı tercih eden Ruby'nin tek amacı Vogel'i öldürerek Sandra'nın intikamını almaktır. Fakat Quentin'nin polis olduğundan şüphelendiğinden onu başından atmak için her şeyi yapar. Oysa Quentin onu Vogel'in cani adamlarının elinden bile kurtarmıştır.Her haliyle kontrol dışı ve dur durak bilmeyen bir kaçıp kovalamacaya dönüşmüş ve her seferinde Quentin başlarını kısa süreli de olsa belalardan kurtaran kişi olmuştur.  FİLMİN KÜNYESİYönetmen: Francis Veber Senaryo: Serge Frydman , Francis Veber Oynayanlar: Gerard Depardieu, Jean Reno, Andre Dussollier, Jean-Pierre Malo, Richard Berry

Harika bir komedi idi. İki usta gene döktürmüş nasl kaçırmışım bu filmi 7/10
Murat : Hasan abi Avengers dağılmış duydun mu?
Hasan: Duydum duydum toplanın Tellioğulları

hennessy



https://www.imdb.com/title/tt8739752/

The Collini Case filmi hayatında sadece kendini işine adıyan bir avukat belirli yerlere gelmiş başarılı kariyeri olan birisidir. İşlenen bir cinayette avukatlık yapması istenecek. Aslında amaç bir avukat tutmak değil avukatı bir komplonun ortasında bırakmaktadır. Genç ama akıllı olan avukatın yapacağı hamleler hayatını şekillendirecek ya üzerine atılacak şeylerş kabul edecek yada kendini ispat etmek zorunda kalacaktır.

Kanunları eleştiren harika bir film. Filmin sonunda insanın etkilenmemesi imkansız 7.5/10
Murat : Hasan abi Avengers dağılmış duydun mu?
Hasan: Duydum duydum toplanın Tellioğulları

hennessy



https://www.imdb.com/title/tt6294822/

Bugün 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü........ Bende izlemediğim harika bir film ile güne başlamak istedim.

The Post

1971'de Pentagon belgeleri etrafında dönen yasal süreci konu alıyor. Washington Post çalışanları editör Ben Bradlee (Hanks) ve yayıncı Katharine Graham (Streep) ordu analisti Daniel Ellsberg tarafından yazılan ve sızdırılan Pentagon belgelerini yayınlama kararı alırlar. Belgelerin, Johnson yönetiminin Vietnam Savaşı'nda ABD askerlerinin rolü hakkında kamuoyuna ve kongreye yalan söylediğini, Nixon yönetiminin gizlice savaşı tırmandırdığını ortaya koymaları büyük skandal yaratır. Nixon yönetimi The Post'un bunları yayınlamasını durdurmaya çalışır ve ABD Savunma Bakanı Yardımcısı William Rehnquist davayı Yüksek Mahkemeye sunar. Belgelerin yayınlanabilmesi ve özgür basın kavramının korunabilmesi için gazete ile ordu arasında büyük bir hukuk mücadelesi verilecektir...

1971'de yaşanan ve tarihe "pentagon papers" adıyla geçen gerçek bir olayı anlatıyor.

Spielberg, bir gazetenin 70'li yıllardaki haber odasını nasıl olduğunu bizlere sunuyor..Bilgisayarlar olmadan önce bir gazete sayfasının nasıl oluşturulduğunu ve nasıl basıldığını görmek harika bir nostalji.

Başta sıkıcı olsa da, hikaye atmosferine girilen ikinci bölümde sizi ekrana kilitliyor. 7./10
Murat : Hasan abi Avengers dağılmış duydun mu?
Hasan: Duydum duydum toplanın Tellioğulları

hennessy



2013 yılında Jay Oliva'nın, Flashpoint Paradoksu"yla tanıtılan filmler, Darkseid ile destansı bir gösteriyle doruk noktasına vararak güçlenmiş. Matt Peters ve Christina Sotta tarafından yönetilen film, Superman'ın Darkseid'i durdurma girişiminin başarısız olmasının ardından yıkılan bir dünya üzerinde merkezleniyor. Çok sayıda süper kahraman yok edilir ya da köleleştirilir. Konstantin, Süpermen ve Raven önderliğinde hayatta kalanlar dünyayı kurtarmak için zalimlere karşı yeniden savaş açmak için bir araya gelmek zorunda kalırlar.

Haarika bir görsel şölendi. DC beklediğimden iyi bir animasyon idi. Endgame karşılık vermişler :) 8/10

Murat : Hasan abi Avengers dağılmış duydun mu?
Hasan: Duydum duydum toplanın Tellioğulları

hennessy



https://www.imdb.com/title/tt0070959/

1960-67 yılları arasında Uruguay'da hükumet karşıtı muhaliflerin işkence edilip mahkemeye bile çıkarılmadan hapse atılıp öldürüldükleri dönemde geçiyor. Uluslararası bir örgüt için çalışan bir adam kaçırılır. Halk, onun daima insanlığın yararına çalışan bir iyiliksever olduğuna inanmıştır. Oysa film boyunca yürütülen araştırmada, bu İtalyan asıllı Amerikalının sanılan kişi olmadığı, tersine ülkede meydana gelen birçok siyasal olaydan sorumlu olduğu anlaşılır..

İzlenmesi gereken bir film 7.5/10
Murat : Hasan abi Avengers dağılmış duydun mu?
Hasan: Duydum duydum toplanın Tellioğulları

hennessy



https://www.imdb.com/title/tt0393162/

Spor malzemeleri satan bir dükkanın sahibi olan Ken Carter (Samuel L. Jackson), liseye gittiği eski okulunda basketbol koçluğu yapmayı kabul eder. Richmond'ın fakir bir bölgesinde bulunan okulda eskiden başarılı bir sporcu olan Ken, okul takımının performansının oldukça düşük olduğunu görür ve bu durumu değiştirmeye karar verir. Takımda oynayabilmek için derslerinde iyi not almak veya giyim kurallarına uymak gibi bir sürü kural getirir. Zamanla takım da performansında artış gösterir. Ancak sporcuların diğer derslerde notları düşmeye başlar. Carter ise buna engel olmak için gerekirse tüm takım aktivitelerini iptal etmeyi göze alır...

Gerçek Hayat hikayelerini çok severim. Samuel L. Jackson harika oyunculuk çıkarmış 7/10
Murat : Hasan abi Avengers dağılmış duydun mu?
Hasan: Duydum duydum toplanın Tellioğulları

Gabby

Altyapısını CBS'nin The White Shadowsundan alan Coach Carter filminin, seksenli yılların tek kanallı TRT'sinde bu unutulmaz diziyi Beyaz Gölge adıyla izlemiş olanlara vereceği farklı bir mesaj olacağını zannetmiyorum. :)

Richmond lisesinin tek galibiyetli basketbol takımı öğrencilerine koç Carter'in: "...size daha iyi bir yaşam sunmak için elimden gelen her şeyi yapacağım" diye verdiği gazın ardından üst üste maçlar kazanmasının benzerini yıllar önce Carver lisesi basketbol koçu Reeves: "...oyununuzu oynayacaksınız, arkanızı ben kollayacağım" demesiyle her haliyle bitik takım yenilmez armadaya dönüşmüş ama bu kez de okul yönetimi ve bazı öğretmenlerin basketbol yüzünden derslerinden geri kalıyorlar triplerine girmesi yüzünden bir de bu sorunla boğuşmak zorunda kalmıştı.

Eski basketbol oyuncu emeklisi iki idealist koç, bi' umut spor üzerinden yırtmaya çalışan afro-amerikan ağırlıklı oyunculardan kurulu enkaza dönüşmüş iki lise takımı ve her iki koça da ilk tanışma anında oyuncuların şüpheci yaklaşımlı ergen tripleri, ilaveten üzerine sos olarak ezilen sınıf, ırkçılık, uyuşturucu vb... Tarih tekerrürden ibaret.  :)

Coolidge, Salamy, Thorpe'lu; koç Reeves ve okul müdiresi bayan Buchanan'lı dizi, Türkçeye coach= koç kelimesini yerleşip yaygın olarak kullanılmasına vesile olmasının ötesinde dönem çocuklarına basketbolu tanıtıp sevdirmiş, futbolu ikinci plana atan gençlerin yeni eğlencesi mahalle sokaklarına, boş arsalara pazar filesi, çember veya altı kesilen naylon kovalarla kurulan derme-çatma potalar etrafında oynanmaya çalışılan basketbol olmuştu...





hanac

Alıntı yapılan: Gabby - 28 Mayıs, 2020, 15:26:51
Altyapısını CBS'nin The White Shadowsundan alan Coach Carter filminin, seksenli yılların tek kanallı TRT'sinde bu unutulmaz diziyi Beyaz Gölge adıyla izlemiş olanlara vereceği farklı bir mesaj olacağını zannetmiyorum. :)

İlk gösterimine yetişemedim ama 90'lar daki tekrarını izlemiştim. Çok iyi bir diziydi.


hennessy

The Trial Of The Chicago 7



https://www.imdb.com/title/tt1070874/

Tarih 1968, şehir ise Chicago'dur ... Demokratik parti eylemleri ve toplantılarının en üst safhada olduğu ve bu özel günlerde de demokratif parti öğrenci lideri Tom Hayden ile Hippi liderleri Abbie Hoffman ve Jerry Rubin'in sistemle kıyasıya çatıştığı dönemlerdir. Özellikle de gruplardan 7 kişi sürekli başını yerel yetkililer ile derde sokmakta ama her seferinde de salıverilmektelerdir. Bu eylemlerde söylenen sözler ve yapılan eylemler bir gün yanıtsız kalmamış ve liderlerle birlikte toplamda 7 kişi Nixon yönetimi tarafından acımasızca komple teorisitleri adı altında tutuklanıp, adaletsiz bir şekilde yargılanmaya başlanmışlardır. Yargılama sırasında her ne kadar bu iki grup liderleri birbirlerine o kadar hazmedemeseler de yargılamanın adaletsizliği ve devlet yancılığı yüzünden birbirleri ile iş birliği yapmayı öğrenmeli ve bu davadan aklanmayı başarmalıdırlar. Eğer işbirliği yapmak yerine savaşmaya devam ederlerse her iki grup içinde çok fazla bir gelecek kalmayacaktır!

Keresinlikle izlenmesi gereken bir başyapıt 9/10
Murat : Hasan abi Avengers dağılmış duydun mu?
Hasan: Duydum duydum toplanın Tellioğulları

Saint2

Türkiye'de baskebolu var eden dizidir.


Alıntı yapılan: Gabby - 28 Mayıs, 2020, 15:26:51
Altyapısını CBS'nin The White Shadowsundan alan Coach Carter filminin, seksenli yılların tek kanallı TRT'sinde bu unutulmaz diziyi Beyaz Gölge adıyla izlemiş olanlara vereceği farklı bir mesaj olacağını zannetmiyorum. :)

Richmond lisesinin tek galibiyetli basketbol takımı öğrencilerine koç Carter'in: "...size daha iyi bir yaşam sunmak için elimden gelen her şeyi yapacağım" diye verdiği gazın ardından üst üste maçlar kazanmasının benzerini yıllar önce Carver lisesi basketbol koçu Reeves: "...oyununuzu oynayacaksınız, arkanızı ben kollayacağım" demesiyle her haliyle bitik takım yenilmez armadaya dönüşmüş ama bu kez de okul yönetimi ve bazı öğretmenlerin basketbol yüzünden derslerinden geri kalıyorlar triplerine girmesi yüzünden bir de bu sorunla boğuşmak zorunda kalmıştı.

Eski basketbol oyuncu emeklisi iki idealist koç, bi' umut spor üzerinden yırtmaya çalışan afro-amerikan ağırlıklı oyunculardan kurulu enkaza dönüşmüş iki lise takımı ve her iki koça da ilk tanışma anında oyuncuların şüpheci yaklaşımlı ergen tripleri, ilaveten üzerine sos olarak ezilen sınıf, ırkçılık, uyuşturucu vb... Tarih tekerrürden ibaret.  :)

Coolidge, Salamy, Thorpe'lu; koç Reeves ve okul müdiresi bayan Buchanan'lı dizi, Türkçeye coach= koç kelimesini yerleşip yaygın olarak kullanılmasına vesile olmasının ötesinde dönem çocuklarına basketbolu tanıtıp sevdirmiş, futbolu ikinci plana atan gençlerin yeni eğlencesi mahalle sokaklarına, boş arsalara pazar filesi, çember veya altı kesilen naylon kovalarla kurulan derme-çatma potalar etrafında oynanmaya çalışılan basketbol olmuştu...





hennessy



https://www.imdb.com/title/tt6966692/

Harika bir film. Kesinlikle izlenmesi gereken bir başyapıt. 9/10

Yeşil Rehber, ünlü bir piyanist ve konser turu kapsamında onun şoförü olarak çalışan Tony'nin hikayesini anlatıyor. Tony Lip, Bronx'taki bir İtalyan Amerikan mahallesinde yaşamaktadır. Ünlü Afro-Amerikalı piyanist Dr. Don Shirley ise konser turu için hazırlanmaktadır. Ünlü müzisyen tur kapsamında Manhattan'dan güneye doğru birçok yere gidecektir. Kendisi ile şehir şehir gezecek bir şoför arayışında olan Shirley, bir süredir işsiz olan Tony'yi işe alır. Tony, yolculuk sırasında Afro-Amerikalılar için güvenli olan güzergahları kullanabilmek için "The Green Book" isimli kılavuzdan yardım alır. Dr Shirley ve Tony çıktıkları bu yolculukta ırkçılıkla, tehlikeyle ve beklenmedik nezaketle karşılaşır. İkili bu zorlu yolculuklarında farklılıklarını bir kenara bırakmak zorundadır.
Murat : Hasan abi Avengers dağılmış duydun mu?
Hasan: Duydum duydum toplanın Tellioğulları

hennessy



https://www.imdb.com/title/tt5813916/


Teröristlerin elinden kurtulmayı başaran iki arkadaş Oğuz ve Bekir,  6 yıl sonra özel bir görev için Özel Kuvvetler 8. Muharebe Arama Kurtarma Timi'ne katılır. Timin özel görevi ise Kuzey Irak'ta bir terör örgütü tarafından kaçırılan gazeteci Ceyda Balaban'ı kurtarmaktır. Ancak bu sefer düşman geçmişteki gibi bir tane değildir. MAK'ın karşısında bu acımasız coğrafyada birbiriyle çatışan birden fazla kuvvet vardır ve işler bu sefer hiç olmadığı kadar zordur.

Kesinlikle izlenmesi gereken bir başyapıt 7.5/10


Murat : Hasan abi Avengers dağılmış duydun mu?
Hasan: Duydum duydum toplanın Tellioğulları

hennessy



https://www.imdb.com/title/tt6077448/

Mumbai'nin kaos dolu sokaklarında geçen dizide Hindistan'ın ekonomik rönesansının ardında gizlenen örgütlü suç, yolsuzluk, siyaset ve casusuluk içeren yozlaşmış yer altı dünyası konu ediliyor.

Nasıl bugüne kadar bu diziyi kaçırmışım çok sağlam bir dizi yazarı vikram chandra olan 2006 yılında yayınlanan, netflix tarafından da dizisi yapılan romanı

gangster-polisiye tarzı bir dizi, Hindistan'da yaşananlara yönelik eleştirisi, Hindistan'ın sosyal ve politik durumunu gerçekçi şekilde aktarması, insanın iyilik-kötülükle karışık doğasını çok iyi anlatması diziyi basit bir polisiye dizisi olmaktan çıkarıyor. ayrıca Müslüman Hindu, Pakistan Hindistan arasındaki politik gerilim ve iç içe geçmişliği güzel anlatmış. 8.5/10
Murat : Hasan abi Avengers dağılmış duydun mu?
Hasan: Duydum duydum toplanın Tellioğulları

hennessy



https://www.imdb.com/title/tt0362225/

Bir seri katil ve korkunç kaderlerinden kaçamamış onlarca kurban... Margot Beck de, sekiz yıl önce gizemli bir cinayete kurban gitmiş ve yapılan araştırmaların hepsi, bu cinayetin de aynı seri katilin elinden çıktığını göstermektedir. İşlediği bütün cinayetleri itiraf etmesine rağmen katilin, Margot'u öldürdüğünü hiçbir şekilde kabul etmemesi, ilk etapta bir soru işareti yaratsa da ceset üzerinde yapılan araştırmalar, tereddütsüz katilin o olduğunu söylemektedir.

Aradan geçen sekiz yıla rağmen karısının yokluğuna bir türlü alışamayan Alexandre Beck ise Margot'nun boşluğunu işi ile doldurmaya çalışarak yavan bir hayat sürmektedir. Ama hayatı, yeni cinayetlerle bir kere daha altüst olacaktır. Margot'nun cesedinin bulunduğu yerin yakınlarında iki ceset daha bulunması ile soruşturma yeniden başlayacak ve Alexandre kendisini gerilim dolu bir kovalamacanın içinde bulacaktır.

Fransa'nın Oscar'ı olarak kabul edilen Cesar Ödülleri'nde En İyi Yönetmen ve En İyi Erkek Oyuncu dahil dört ödül kazanan Kimseye Söyleme, Harlan Coben'ın romanından uyarlama.


Bazen kendime çok kızıyorum böyle güzel filmleri kaçırdığım için iyi ki tesadüfen karşıma çıktı. Bu tarz filmleri bir kaç örneğini görmüştüm buna sizi sıkmadan izlettiriyor. Film müzikleri güzel ama Fransız filminde İngilizce müzikler olması eksi olarak yazdım. 7.3/10
Murat : Hasan abi Avengers dağılmış duydun mu?
Hasan: Duydum duydum toplanın Tellioğulları

hennessy



https://www.imdb.com/title/tt2398149/

1894'te, genç bir subay olan Fransız Yüzbaşı Alfred Dreyfus, Almanya adına casusluk yaptığı için aşağılanır, haksız yere vatana ihanetten mahkum edilir ve Şeytan Adası'nda ömür boyu hapis cezasına çarptırılır. Aşağılamasının tanıkları arasında, kendisini takip eden askeri karşı istihbarat birimini yönetmeye terfi eden Georges Picquart da var. Ancak Picquart sırların hala Almanlara verildiğini öğrendiğinde, sadece onurunu değil hayatını da tehdit eden tehlikeli bir aldatma ve yozlaşma girdabının içine çekilir.
Picquart daha fazla araştırdıkça, ordunun ve hükümetin kanıtların çoğunu karıştırdığını keşfeder. Dahası, Dreyfus'un, Almanlara göndermekten mahkum olduğu bilgileri gerçekten ileten casus aslında hala sahadadır. Üstleri tarafından yapılan soruşturmaya karşı uyarıda bulunan Picquart, masum bir adamı haksız hapis cezasından kurtarmak ve cezasız kalan bir casusu ordudan ayıklamaya çalışmak için hayatını defalarca tehlikeye atacaktır. Bu adada büyük bir gizemin peşinde hem kendi hayatını kurtarmakla uğraşacak hem de devletin sırlarını güvende tutmak için elinden geleni yapacak olan Picquart'ı uzun ve zorlu bir yolculuk bekliyor.
Dikkatle incelenen el yazısı örnekleriyle, 19. yüzyıl Fransız istihbaratının çok gizli işleyişine sürükleyici bir pencere açan film Alfred Dreyfus'u, Şeytan Adası'na gönderen sahte kanıtlar hakkındaki gerçeği ortaya çıkarmak için mücadele ederken, 1896-1906 yılları arasında Fransız subay Georges Picquart'ın gerçek hikayesini anlatıyor. 2014'de dünyanın önde gelen ve en prestijli ödüllerinden biri olan Walter Scott Ödülü'nü de alan film aslında Paris'te çekilecekti ancak ekonomik sorunlardan dolayı tüm set Varşova'ya taşınmak zorunda kaldı. Bu tarihsel kurgu filmi tamamen gerçek olaylara dayanmakla birlikte türünün verdiği esneklikle birlikte çok daha heyecanlı ve gerilim dolu bir hal almış. Filmin alıntılandığı orijinal kitabının yazarı başarılı ve ünlü yazar Robert Harris.
César Awards'da tam 24 alanda adaylığı olan ve 7 ödül kazanan haksızlığa karşı tarihi bir yapıt olan An Officer and a Spy filminin yönetmen koltuğunda Roman Polanski oturuyor.

Gerçek olaylarları anlatan filmleri severim temposu biraz ağır olsa da seyredilir  bir film olmuş 7/10

Murat : Hasan abi Avengers dağılmış duydun mu?
Hasan: Duydum duydum toplanın Tellioğulları