Nathan Never aylık seri tanıtımları

Başlatan Nemo, 09 Ağustos, 2012, 10:26:49

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Nemo

16- SAMPIYON

Yazar: Michele Medda
Çizer: Stefano Casını
Kapak: Claudio Castellini
Yayın Tarihi: Eylul 1992



Diego Hernandez, cok unlu bir fightball oyuncusudur. Lobos isimli bir takimin kaptanidir. Ve sampiyonluk maci yaklasmaktadir.
Diego, gecmiste kotu bir araba kazasi gecirmistir. Ve kabuslarinda o ani tekrar tekrar yasamaktadir. Takim arkadaslariyla beraber bir partiden cikarken silahli saldiriya ugrar. Bunun uzerine, Lobos takiminin sahibi Berlin, Diego'yu korumasi icin Nathan ve Legs ile anlasir. Legs ve Diego ilk tanismalarinda birbirlerinden hazzetmezler. Diego'yu sampiyonluk macina dek bir otele yerlestirirler.

Diego, otel odasinda uyurken yine kotu bir kabus gorur. Carpistigi arabadaki diger adamin gozlerinden isik ciktigini gorur ve yine haykirarak uyanir. Ertesi gun, Lobos takiminin antremani sirasinda, Diego'nun takim arkadasi Ruby bir anda kotulesir. Revire kaldirilir. Diego, Ruby ile konusmaya gider. Diego, takim sahibi Berlin'in ona sagladigi yasa disi ilac olan Exadrina'yi kullanmaktadir. Bu ilac, insani daha guclu yapsa da ic organlarina zarar vermektedir. Bunu bilen Diego, Ruby'e bu ilaci kullandigini anladigini soyler ve ilaci ona kimin verdigini sorar.  Tam bu sirada, Berlin'in adamlari belirir ve ilaci onlarin verdigini soyler. Diego, kavgaya baslar ama Legs ve Nathan zamaninda yetisip onu kurtarir. Berlin, ortadan bir yanlis anlasilma oldugunu soyler ve olay o an icin kapanir.

Otel odasinda yalniz kalip dusunen Diego, birden elinden cikan bir isikla solmus bitkilere yeniden hayat verir. Yatak uzerinde transa gecer ve yerden havalanir. Agzindan bir sozcuk dokulur: Nusuth!...

Sampiyonluk macinin oynanacagi gun gelmistir. Nathan, Sigmund'dan Diego'nun gecmisine dair arastirma yapmasini istemistir. Sigmund nihayet bilgileri Nathan'a verir. Diego ile carpisip arabada olen kisinin ismi Hrifcenko isimli emekli bir askerdir. Ve son gorevi, Alex Arnold isimli bilim adamiyla asteroid kusagindan maden cikarma gorevidir (Nathan sayi 13).

Boylece Nathan gercegi anlar. Hrifcenko, Golge Kardesliginin ele gecirdigi insan bedenlerinden biridir. Ve araba kazasinda olmeden evvel, Diego'nun bedenine yerlesmistir. Bu sirada, Diego sayesinde Lobos takimi sampiyonluga ulasir. Mac sonrasi, Nathan, Diego ile konusmak ister. Diego, kazanin oldugu yere gitmek istedigini ve her seyi aciklayacagini belirtir. Boylece ikili yola cikar ama iki kisi onlari takip etmektedir. Nathan, zor da olsa pesindekileri atlatir.

Diego'yu en bastan beri oldurmek isteyenler aslinda Golge Kardesligidir. Cunku Diego, (Golge Kardesligindeki gercek ismiyle Aytin) onlara karsi gelmektedir. Insani duygulari tadinca, onlardan ayrilmaya karar verir ama bu ayriligin bedeli olumdur.  Exadrina isimli ilaci aldigi icin bedeninin zaten olecegini soyler. Ama takimini sampiyon yaparak tum hayallerini gerceklestirdigini soyler. Baska birisinin vucuduna girip (psikometabiyoz) kurtulmayi da reddeder. Nathan'in gozleri onunde hayati son bulur.

-Otopside, Diego'nun vucudunun kanser olmus gibi yenilip yutuldugu ortaya cikti. Kupa, Lobos takimindan alinip karsi takim Martians'a verildi. Diego'nun takima arkadasi Ruby, asiri dozdan olu bulundu. Uzun bir sure ne Golge Kardesligini ne de Diego'yu dusundum. Bir gun bir kadin yanima geldi ve bana Diego'nun son anlariyla ilgili sorular sordu.
- Olmeden once bir sey dedi mi?
-Nusuth dedi.. Sadece Nusuth...

Kadin, aglayarak oradan uzaklasti. Kiminle konustugumu anlamam iki dakikami aldi. Aytin'in dilini bilmiyordum ama Nusuth'un bir kadin ismi oldugunu anlamistim...
Özel Alfa Ajanı

Nemo

Özel Alfa Ajanı

Zeljko

Castellini'nin kapaklari olsaydi Lal kitap serüveni daha farkli olur muydu acaba?K. Demircan yazilariyla aylik NN okumak gerçekten büyük bir keyifti nedense 3 sayilik ciltlerde ayni zevki alamadim
Şu Gotham'ın önü bir uzun alan
Bir tek seni sevdim Christopher Nolan

Zeljko



Kitabın hikayesi (özellikle Fightball turnuvaları) 2002'de remake'i de yapılan 1975 tarihli Rollerball filminden geliyor. Hikaye özünde; insani zaaflar olmadan insani erdemleri kabul etmenin imkansız olduğu sıradışı bir aşk hikayesini anlatıyor...
Şu Gotham'ın önü bir uzun alan
Bir tek seni sevdim Christopher Nolan

Zeljko

Karanlığın Kalbi (orj 27 Lal 17)
Senaryo
Bepi Vigna
Çizim
Stefano Casini
Kapak
Claudio Castellini



Çok iyi bir bölüm.Nathan evreninde okuduğum en iyilerinden...Okuduktan sonra hazmetmek oldukça zor,demir leblebi gibi..Kader (Amor Fati);insanlarla, çocuklarla, yaşlılarla, siyahlarla, beyazlarla, putperestlerle, ortodokslarla vs. oyun oynuyor ve herkesin önceden belirlenmiş rollerini oynamak için orada olduğunu bize en trajik şekillerde anlatıyor. Nathan,önemli bir rolü olmadan, tek bir kılıç darbesiyle her şeyi çözecek gerçek bir düşman olmadan tüm senaryo boyunca "yolculuk yapıyor/rolünü" oynuyor Düşmanlar insanlardır, düşmanlar kötü şirketlerdir, askerler, gerillalar,sahte din adamları, doğa, çarpık kader anlayışı, düşmanın kendisidir (her birimiz gibi), yada- düşman hiç kimse değildir.Bir kaos ve cehennem kasırgasında, en çılgın çözümler (yani yansımalar) bazen en iyi ve en anlamlı olanlardır belki de - çoğu zaman değildirler. İnsan olmak neyi gerektirir? İnsan,öldürülmemek için mi öldürür? Ya da evrensel ahlak kartını oynayıp başka bir canlıya zarar vermektense ölmeyi mi yeğler?Yaptıklarımızı kader mi belirler yoksa seçim hakkımız var mı?İyilik ve kötülük yapma hakkı bizde mi değil mi?

Hikayenin eleştirebileceğim tek yönü çizimleri diyebilirim,tabi bir de Lal kitabın feci kapak seçimi.Kitabı önsözü atlayarak okumanızı kitap bitince önsözü okuyup bir daha okumanızı tavsiye ederim.Sonrada Kozan beyin dediği gibi bir kahve içip derin düşüncelere dalabilirsiniz...İyi okumalar
Şu Gotham'ın önü bir uzun alan
Bir tek seni sevdim Christopher Nolan

Zeljko

Sara'nın Şarkısı (orj 102/Özer Sahaf Cilt 18)

SENARYO
Michele Medda
ÇİZİM
Roberto De Angelis
KAPAK
Roberto De Angelis

Sara'nın hayatı, kaçınılmaz bir hüzünlü sonu olan hüzünlü bir balad gibidir. Hayatı, kariyeri ile Nathan'la mutsuz ve trajik bir ilişkinin gölgeleri arasında bir yol ayrımındadır. Doğum gününü eski aşkıyla kutlamaya hazırlanır... Nathan'ın tatili de mutasyona uğramış bir canavarın ani saldırısıyla bozulur. Nathan'ı kim,hangi gerekçelerle öldürmeye karar vermiştir?



Hüzünlü anlar ve eski aşklar...

Sizce Medda gibi bir senarist - modern edebiyat ödülü sahibi (ve İtalyan giallo mezunu) bitmek tükenmek bilmeyen bilimkurgu çizgi romanlarına ve film klasiklerine duyduğu aşkla tek bir bölümde neler yaratabilir?Hüzün,aşk ve pişmanlıklarla dolu bir tür siber-noir... Robotlar, artık varoluş vizyonlarının ve yapay yaşamlarının farkındalar, travmatize olmuş karakterler, karşılıksız aşklar ve günahlar...



Her şeyin sorumlusu olan (!) O kadın Sara McBain

Bu hikayenin ana karakteri Sara McBain ve bu şarkı onun için. Bu şarkı; Kaybolan masumiyet, özlenen yasak aşk için, sevdikleriyle kutlanmayan her doğum günü için, her utanılacak düşünce, arzu ve eylem için... Bu şarkı; Kusursuz devlet savcısı, Nathan evreninin Demir Leydisi'nin kendi küçük sırları, korkuları, şüpheleri ve trajedileri için. Ve en önemlisi, Bu şarkı Sara'yı hep kötü bir kadın olarak gören bizler için... Bu anlaşılamamış kötü kadın'ın en iyi ve tek "arkadaşları", korumaları Uhlman ve Adams'tır. Başarılı bir kariyer, görünüşte yakınlık ihtiyacının yerini almıştır ve çalışmaya kendini adama aslında belki de pişmanlığın sonucudur?



Kendinizi Nathan'ın yerine koyun: Cevaplarını ve cevapsız birçok sorunun nedenlerini duymak için can atıyorsunuz ama aynı zamanda  en büyük kişisel trajediniz için pişmanlık sebebiniz olan bir kadınla akşam yemeğinde ne hakkında konuşabilirsiniz? Çok zor değil mi? Onlarda öyle düşündüler bu yüzden ikisi de aynı noktada birleştiler: Geçmişi bırakalım. Onun yerine geleceği konuşalım. Yine de pek çok şey konuşulur, Sara bu utançla nasıl başa çıkıyor? Peki ailesi? Ya Vicdanı? Nathan'ın yıllardır ona eziyet ettiği tatsız bir ilişki yüzünden vicdanı onu rahatsız ediyor mu? Nathan, kararlarının doğruluğunu veya saf duygusallığını tartmaya çalışarak geçmiş, şimdiki ve gelecekteki ilişkilerini düşünür; ama sonuç yine aynıdır, Pişmanlık...



Kitapta suç unsurları olmasaydı, bu kesinlikle bir aşk hikayesi olurdu. Ama bir siber-noir, suç unsuru olmadan olduğu kadar hüzün, ölümcül kadınlar ve pişmanlıklar olmadan da yapamaz... Tüm gerçekleşmemiş arzulardır belki de suçu yaratan motivasyon. Nathan'ın geçmişteki hayatını değiştirmeye cesareti olmadığı gibi gelecekte de hayatını değiştirmeye gücü kalmamıştı. Laura'ya yaptığı gibi Hadija'ya da mı ihanet edecekti? Aynı hatayı yine aynı kişiyle tekrarlamak mı? Çok zor kararlar...

Güzel anlatılmış, iyi çizilmiş, zekice hazırlanmış bir hikaye. Bu bölümün bendeki hissiyatını vurgulayabilecek hiçbir kelime yok... Nathan'ı Bonelli'de benzersiz kılan bölümlerden biri... Muadilleri "Bir Yabancının Gözleri, Son Dalga, On Birinci Emir" diyebilirim... Keyifli okumalar diliyorum...



"Kan kusup
kızılcık yedim
diyemedim hiç
aşkım ve sana
sarılıp benimsin
demeyi hiç
öğrenemedim."


Tight Connection to my heart, Bob Dylan
Şu Gotham'ın önü bir uzun alan
Bir tek seni sevdim Christopher Nolan

hanac

Bu güzel tanıtımlar için teşekkürler.

Nemo

Özel Alfa Ajanı

Zeljko

Yine bu ikilinin yazıp çizdiği Sara McBain odaklı iki fasiküllük bir macerayı ilerleyen yıllarda okuyabileceğiz (orjinal 187-188. sayılar olduğu için takriben 20 sene sonra falan  >:( )





Şu Gotham'ın önü bir uzun alan
Bir tek seni sevdim Christopher Nolan

altay1944

Asla ikinci kez okumaktan sıkılmadığım çizgiromanların başında gelir nathan never ama ne yazıktır ki ülkemde nathanın başına gelenler pişmiş tavuğun başına gelmemiştir.De/Ad,oğlak,lal ve en son çizgidüşlerde yayımlanma şansı yakalasa da beklenen ilgiyi nedense görmemiş bir kahramanımız.Beklentim birilerinin el atması.Julia yı polisiye yayımlayan bir yayınevi alarak şimdilik okuyucu karşısına çıkma şansı yakaladı .Peki bilim kurgu yayımlayan yayınevlerimiz nathana bir el atmazlar mı?
Yarabbi bildir de
ben beni bileyim. Beni bilen ben ile kendime geleyim. Benim bensizliğim
ile ben seni bileyim. Seni bilmeyen beni ben neyleyeyim...


Hz. Mevlânâ

Zeljko

Nathan'ın en büyük avantajı tek bir yazarin eline bakmamasindan kaynakli (bkz. Dylan-Sclavi sorunsali) Yaratici ekip zaten üç kişi başlamisken seriye sonradan katilanlarda bu üçlüyü aratmadilar. Ayrica Nathan evreni dogru şekilde geliserek ilerlemeyi basariyor (bkz. 100. sayidan sonra Reiser ve Mr. Alpha olaylari) Ammaaa... malesef bizde pek karsilik bulamadi keşke Nathan uzay araci yerine ata binseydi deyip naçizane eleştirimi de birakayim
Şu Gotham'ın önü bir uzun alan
Bir tek seni sevdim Christopher Nolan

DAMPYR

Alıntı yapılan: Zeljko - 03 Temmuz, 2022, 22:03:11
Nathan'ın en büyük avantajı tek bir yazarin eline bakmamasindan kaynakli (bkz. Dylan-Sclavi sorunsali) Yaratici ekip zaten üç kişi başlamisken seriye sonradan katilanlarda bu üçlüyü aratmadilar. Ayrica Nathan evreni dogru şekilde geliserek ilerlemeyi basariyor (bkz. 100. sayidan sonra Reiser ve Mr. Alpha olaylari) Ammaaa... malesef bizde pek karsilik bulamadi keşke Nathan uzay araci yerine ata binseydi deyip naçizane eleştirimi de birakayim

Artık Füzeye de binse maalesef bizim ülkemizde iş yapmıyor, İtalya'da durum nasıl acaba...

Dylandog

Bu güzelim seri nasıl ülkemizde tutmaz inanılır gibi değil keşke ilk sayıdan itibaren tekrar basılsa

rumar80

 İlk sayısı olmasa da kaldığı yerden basılsa diyeceğim ama en az onun kadar iyi bir seri olan Dampyr'in kaderi ortada. Sanırım Fumetti'nin geleceği ülkemizde karanlık.

DAMPYR

Bence önce az sayısı yarım kalan Brendonu tamamlasalardı Nathanın daha çok sayısı var...