Mister No Kolombiya'da

Başlatan Saki, 28 Ekim, 2023, 11:09:03

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Saki

Mister No'nun Kolombiya'da yaşadıkları maceralar çok ilgimi çekiyor. İkili Oyun, El Loca, Tanrı Jaguar, Kanlı Pençe, El Dorado, And Dağları Büyücüsü... Başka maceralar da vardır ancak bakmam lazım. Mister No'nun Kolombiya'da geçen maceraları hakkında yazacağım.


Saki



George Hoermuthun 1636 yılında düzenlediği seferde, Eldorado aranarak yaklaşık 1.200 mil yol kat edildi. Askerler ateş, iltihaplı yaralar ve yorgunluk nedeniyle yok oluyorlardı. Bu insanlar Eldoradunun And dağlarında biryerde olduklarına inanıyorlardı.



300 yıl sonra...





...bundan sonra, Kordileları geçtikten sonra, uçak Rio Magdalena nehrini takip ederek, Bogotaya yöneldi...


Saki

Genellikle uyuşturucu kartelleri ve en çok Medellín Karteli ve kurucusu Pablo Emilio Escobar Gaviria ile ünlü olan Kolombiya için cografya bilgileri..

Kolombiya, resmi olarak Kolombiya Cumhuriyeti, Kuzey Amerika'da ada bölgeleri bulunan, çoğunlukla Güney Amerika'da bulunan bir ülkedir. Kolombiya anakarası kuzeyde Karayip Denizi, doğuda ve kuzeydoğuda Venezuela, güneydoğuda Brezilya, güney ve güneybatıda Ekvador ve Peru, batıda Pasifik Okyanusu ve kuzeybatıda Panama ile sınırlanmıştır.

Bogotá'nın Başkent Bölgesi aynı zamanda ülkenin ana finans ve kültür merkezine ev sahipliği yapan en büyük şehridir. Diğer büyük şehirler arasında Medellín, Cali, Barranquilla, Cartagena, Santa Marta, Cúcuta, Ibagué, Villavicencio ve Bucaramanga bulunmaktadır. 1.141.748 kilometrekarelik  bir alanı kaplar ve yaklaşık 52 milyonluk bir nüfusa sahiptir.

Dil, din, mutfak ve sanat da dahil olmak üzere zengin kültürel mirası, bir koloni olarak tarihini yansıtıyor ve burada Avrupa ve Orta Doğu'dan kitlesel göçün getirdiği kültürel unsurlar, Afrika diasporasının getirdiği kişilerle, ve ayrıca sömürgeleştirmeden önce gelen çeşitli Yerli uygarlıklar kaynaşmıştır.

Saki



conquistadors denen bu sersemler, Elodaroyu ve Yedi Cibola Kentini bulmak için taa Mississippi nehrinin deltasına kadar gittiler.



Güney Amerikadan Brezilyadan Kolombiyaya, Kolombiyadan orta Amerikaya, orta Amerikayı geçtiler, Meksikoya ulaştılar, orada eski medeniyetleri yokettiler, oradan New Mexico ve sağa doğru bugünkü Teksas denen eyalete ve daha öteye bile... taa Mississippinin deltasına kadar. İllaki altın, sonsuz miktarda altın, ve zenginliklere ulaşmak!

Bu rutayı bir hayal edin..

Yani ne biçim yerlerden geçitiler. Ormanlar, dereler, aşılmaz uçurumlar, yol bulamıyorlar, yolda bunlara çeşitli kabiliyetler saldırıyor, yırtıcı hayvanlar, bataklıklar, deltada da kimbilir kaç asker boğuldu.

Ama hırs hırstır, onu kimse durduramaz, o herşeyin üstündedir. 


Saki

Tutku..hırs..açgözlülük...

Herkez için geçerli, eldorado ise herkez için farklı olabilir.

conquistadors denen bu sersemler için eldorado, altın kırallık, her yeri ve her şeyi altınla kaplı The Kingdom of the Gold...

Pablo Escobar için eldorado kokaindi.

Eldoradoya ulaşmak için, onu bulmak için çok uzaklara gitmek gerek ve bu yolda yara alınır, yakınlar harcanır, uçurumlar ve dereler geçilir...nekadar uzaklara gidilecek bu kişinin delilik ve sersemlik seviyesine bağlıdır, aradığı eldorado ise bir çok şey olabilir.

conquistadors denen bu askerler eldoradoyu bulamadılar ama başka eldoradolar keşvettiler. Kakao, kahve, tütün ve gerçek ve en doğru olan elodorado patatestir...

Tutku, hırs olmadan gelişme yok, hem kişisel hem toplumsal...Hemd de dünya çapında..

Toni Montananın da eldoradosu kokaindi, ancak, çok uzaklara gitti, okadar hırslıydı ki bütün dünyayı istedi..






Saki

Eldoradunun peşinde olan ve Güney Amerıkanın ormanlarında dolaşan ve açlıktan çılgına dönen bir grup conquistadors ormanda bir yerde bir tarlaya ulaşıyorlar ve orada toprakta ekili bir şey görüyorlar. Bu yeni birşeydir. Çılgın gibi yemeye başlıyorlar. Bu yeni şey patatestir.

İnternetteki bilgilere göre,

1536 yılında Peru'daki İspanyol Conquistador'lar patatesin lezzetini keşfederek Avrupa'ya taşıdılar. İlk başta sebze geniş çapta kabul görmedi. Sir Walter Raleigh patatesi 1589'da İrlanda'ya tanıttı, ancak patatesin Avrupa'nın geri kalanına yayılması neredeyse kırk yıl sürdü.

On altıncı yüzyılın sonundan önce Bask denizci aileleri, kuzey İspanya'nın Biscay kıyılarında patates yetiştirmeye başladı.

Besin açısından zengin patatesler, Avrupa'daki kıtlığın sona ermesinde büyük rol oynadı.

Saki

Eldorado...Hmm...Tüm bu anlattıklarnızı zaten biliyordum, senyor Kubilyas.



Kubilyas ismindeki tutkulu Kolombiyalı arkeolog Eldoradoyu bulacağından emindir ve Mister No'yu ikna etmeye çalışıyor...



Kubilyas Eldoradonun peşinde, Mister No ise...kadın peşinde (idi, önceden Kolombiyada, Beatrise ismindeki kaçık)


Saki

Güney Amerikadan Meksikaya geçeceğim...

Cortes ve Montezumanın karşılaşması...



Veya çizgiromanda..



Cortes Meksikaya şubat 1519 yılında gelmiştir ve yolunu açarak Aztek krallığının Tenoçtitlan denen başkentine ulaşmıştır.

Aztekler, Mezoamerika'da bugünkü orta Meksika bölgesinde 14. ve 16. yüzyıllar arasında yaşamış bir Orta Amerika halkıdır. Zengin bir mitoloji ve kültürel mirasa sahip Azteklerin başkenti, günümüzde Meksiko'nun bulunduğu Texcoco Gölü'nün ortasında yer alan Tenochtitlan kentiydi. Aztekler, büyük bir uygarlık kurmuşlardı.

Cortes  Tenoçtitlanı görünce korkmuştur. Bu şehir Cotesin o güne kadar İspanyada gördüğü tüm şehirlerden daha büyük ve daha görkemliydi. Bu şehir bir adanın üzerinde ve kara ile köprüler ve kanallarla bağlıydi. Büyük bulvarları, su kemerleri, zengin pazarları, tapınakları, bahçeleri ve hayvanat bahçeleri vardı.

Şehir çok temiz ve ortaçağ Avrupasının pis şehirlerinden çok farklıydı.



Büyük İskender de Pers İmparatorluğunun başkenti olan Persepolisi görünce aynı hissi yaşayacaktır..

Saki

Crusaders of the Kingdom of Jerusalem - Kudüs Krallığı'nın Haçlıları  Mısıra Fatımi devletine gittiklerinde  Fatımi devletinin ne biçim bir medeniyet olduğunu görünce inanamayacaklar...

Her yer yeşillik, yollar, şadrvanlar, her çeşit egzotik bitkiler, hayvanat bahçeleri...

Saki

Kolombiya ile devam..

Wikipediaya göre...

Nüfusu 50 milyonun üzerinde olan Kolombiya dil ve etnisite bakımından dünyanın en çeşitli ülkelerinden biridir. İspanyolca konuşan ülkeler arasında, Meksika'dan sonra en kalabalık ikinci ülkedir. Yerli uygarlıklar, Avrupalı yerleşimciler, Afrikalı köleler ile Avrupa ve Orta Doğu'dan gelen göçmenler, ülkenin zengin kültürel mirasının kaynaklarını oluşturur. Ülkenin nüfus merkezleri And Dağları ve Karayip kıyısında yoğunlaşmıştır.

Günümüz Kolombiya topraklarında insan yaşamına dair en eski kanıtlar MÖ 12.000'e aittir. Çipça (Muisca), Quimbaya ve Tairona gibi yerli kültürler bölgede bilinen en eski uygarlıklardır. İspanyollar 1499'da La Guajira'ya ayak basarak sömürgeleştirme sürecini başlattılar. 16. yüzyıla dek bölgenin çeşitli kısımları sömürgeleştirildi ve Santafé de Bogotá başkentli Yeni Granada Krallığı kuruldu.

Bu yazıda Çipça uygarlığı anılıyor.

Mister No ve Kubilyas böyle bir yere erişecekler...




Saki

Çipça uygarlığı...

Kolomb öncesi terimi daha çok Amerika'da ortaya çıkan büyük uygarlıklar olan Olmek, Toltek, Teotihuacan, Zapotek, Mixtec, Aztek, Maya (Orta Amerika) ve İnka, Moche, Chibcha, Cañaris (And Dağları) uygarlıklarını kapsar.

Çipça (Chibcha) uygarlığı Kolombiya'da hüküm süren en kalabalık, en çok araziye yayılan ve sosyo-ekonomik olarak en gelişkin uygarlıktır. MS 3. yüzyılda Çipçalar hakimiyetlerini And Dağlarının kuzeyine kadar genişletmiş ve bugünkü Panama'nın bir kısmını ele geçirmişlerdi. Hakim olunan bölge Kolombiya'nın doğal zenginlikleri en çok olan ve en verimli toprakların bulunduğu yerlerdi. Çipçalar, Mayalar ve İnkalar arasındaki bölgedeki en kalabalık topluluktu. En göze çarpan yerleşik hayat biçimlerini kuran bu kültür aynı Çipça dilini konuşan çok sayıda farklı kabileye ayrılmış durumdaydı; Muiscalar, Guaneler, Lacheler, Cofanlar ve Chitarerolar.