Birinci Macera: ESRARENGİZ TOTEM (Esrarengiz Totem; Konuşan Kaya; Calver city'de Dehşet; Teks 1)
Sayfa sayısı: 32
İtalya'da yayımlanışı: 30 Eylül 1948 - 14 Ekim 1948 (Serie Prima 1-3)
Ülkemizde kaç kere yayımlanmış: Oğlak, altın Seri 1; daha öncekileri Caretta Abi'ye sorarız.
. Teks o günlerde kanundışı bir adam ve karşımıza çıktığındaki ilk cümlesi: "Lanet olsun, hâlâ peşimdeler mi?"
. Atının adı Dinamit.
. Teks'i giysileri bugünkinden çok farklı: Püsküllü bir gömlek, siyah fular, siyah pantolon, çift tabanca, şapka. Gerçi kapakta Galep tarafından kırmızı gömlek ve yeşil bir pantolon giymiş olsa da, bu ayrıntıyı önemsemeyin...
. Tavrını daha ilk andan koyuyor: "Yalnızca mecbur kaldığımda adam öldürürüm."
. Ama her şeyden önemlisi düşmanlarına karşı bayağı bir amatörce davranıyor. Coffin denen berbat bir herif tarafından iki defa yakalanıyor (adamın burnunun dibine kadar sokulup sırtına tabanca dayamasını bile fark edemiyor) ve her ikisinde de ölümün kıyısından dönüyor. Böyle davranmaya devam ederse, üç beş macera sonra kesin birileri tarafından öldürülür... :)
. Serüvenin kayda değer sahnesi: Kötü adamların takibinden kurtulmasının ve silahlı çatışmaların ardından yorgun argın, Tesah adlı genç kızılderili kadının yanına gelir. Atından iner ve kadının yanına yürür.
Tesah: Teks! Sen gerçekten halkımızın dostusun!
Teks: Bırak bunları da bana hemen bir kahve ısıt Tesah! Sonra da biraz uyuyayım; gerisini sonra düşünürüz.
(Bu cümleyi duymadan önce Tesah, gülümseyerek Teks'le konuşmakta ve eliyle kahramanımızın kaburgalarına dokunmaktadır.)
Tesah (epey bozulmuş bir tavırla, biraz uzakta Teks'in uyuması için yere bir battaniye sererken) : Haklısın kardeşim...
. Yeni dönemde olsa yüzlerce sayfaya uzatılabilecek bir konuyu 32 sayfada kestikleri için çok yoğunlaştırılmış bir serüven olmuş. Koskoca Pavni sakemi Gri Ayı, tek karede görünüp ölüyor.
. Hazine odası dediğim şey, basamaklarla çıkılan, içinde bir put (gecelerin tanrısı wakantanka'nın heykeliymiş) ve sütunlar barındıran kocaman taş bir salon. Pek de bizim kızılderili halkının sahip olduğu teknolojiyle yapabileceği bir yer gibi görünmüyor. İnkalar, Aztekler, Atlantis veya Mu gibi çok eski medeniyetlerle falan bir ilişkisi olabilir?
. en fazla soru işareti barındıran nokta: Teks ve Tesah, bağlandıkları direkten kurtulduktan sonra Tesah bizimkine soruyor: "Niyetin nedir?"
Teks: "Pavnilerin hazinesini güvenli bir yere taşımak. Nehrin başlangıcında uygun bir yer görmüştüm."
Şimdi sadece Tesah'ın yardımıyla koca hazineyi nasıl taşıyor, nasıl saklıyor. Bu hazine daha sonra ne oluyor? bilinmezlerle dolu...
Hazine avcıları için not: Nehir dediği yakınlardaki "Blue River" olabilir ve o civarda "Black CanyonGeçidi" denen bir yer var.
Köstebek Bey Teks'in ilk macerası olan "Esrarengiz Totem"ülkemizde defalarca yayınlandı.Sondan geriye doğru:Oğlak Altın Seri 1;186'lık Ceylan Teks
95,Karakoç fasikül 83-84.Pijamalı Teks de kesin.1960-64 arası yayınlanan 3 seri "Kinowa Teks"serilerinin 2 tanesinde.
Çetin Bey zor ve uzun vadeli bir işe soyunmuşsun.Aynı çalışmayı ben de başlatmıştım ancak 10 sayıyı tamamlayabildim.Galep ve baba Bonellinin
bu ilk dönem çalışmaları çok sabırla okunması gereken maceralar.Ya bunları okuyarak Teks evrenine dahil oluyorsun ;ya da Teks'den tamamen
soğuyorsun.Maalesef çoğu arkadaş bu soğuma olayına yakalandı.Daha önce de yazmıştım bu sayılarda birçok tarihi hata da var.Teks çok kolay silah
çekiyor.Maceralar kısa ve sığ.3.sayıda tanıştığımız Mefisto ancak 39.sayıda tekrar arz-ı endam ediyor.Karson ordunun rehberi be ranger binbaşısı.
Sonra Teks'in bayağı gölgesinde kalıyor.Çok erken yaşlanıyor.Kit Willer çok erken serpilerek gruba katılıyor.Tiger Jack karakteri de fazla irdelenmiyor.
Neyse çalışmanızı ilgi ile takip ediyorum.Bu Klasik Seri'nin bana göre güzel maceraları 45.sayıda başlıyor.Hani şu ünlü "Esrarengiz Ses"adlı macera.Dev bir maymun gece vakti insanlara saldırarak kafalarını kesiyordu.13.Mumya,Kiralık Katil,Yılan İşareti,Büyük Kral,Yeşil Ölüm,Vahşi Horda
gibi fantastik ögeleri de içeren maceralar ne kadar güzeldirler.İnşallah bu maceralara kadar gelebilirsiniz.
Caretta abi çok haklısın.Teks benim ilk elime alıp okuduğum çizgiromandı daha 4-5 yaşlarındayken ama hiç düzgün okumamıştım.İlla sıralı gitme takıntım yüzünden hadi baştan başlayayım dedim ve ilk iki altın kutuyu aldım ancak 5. sayıya kadar dayanabildim ve bıraktım.Diğer sayıların kapağını bile açmadım öyle duruyorlar.Bu konuyla ve sizlerin anekdotlarıyla beraber belki bir şans daha veririm eski kurtlara.
Tex'in dostları ve düşmanları konusunda da yazdım ama burayı da esgeçmeyeyim, şahane ve bir o kadar da zor bir çalışma olacak gibi gözüküyor. Hem eline sağlık hem de kolay gelsin abi. :)
. İlk maceraya dair kafamda soru işareti şimdilik şu: o Pavni hazinesine ne oldu? Sanırım Teks'in sonraki 600 sayısında da buna dair bir iz yok. Koskoca hazine ırmak kenarında bi yere saklanır mı? Gömülür mü? Belki de her şeyi hallettikten sonra tekrar eski yerine götürüp bırakmıştır kimbilir?
Alıntı yapılan: Animvader - 17 Şubat, 2016, 20:06:36
Caretta abi çok haklısın.Teks benim ilk elime alıp okuduğum çizgiromandı daha 4-5 yaşlarındayken ama hiç düzgün okumamıştım.İlla sıralı gitme takıntım yüzünden hadi baştan başlayayım dedim ve ilk iki altın kutuyu aldım ancak 5. sayıya kadar dayanabildim ve bıraktım.Diğer sayıların kapağını bile açmadım öyle duruyorlar.Bu konuyla ve sizlerin anekdotlarıyla beraber belki bir şans daha veririm eski kurtlara.
Animvader, aç bakalım, ilk altın kutuyu, topu topu 32 sayfa, senden ve diğer arkadaşlardan gelecek birkaç notu da merak etmekteyim...
Alıntı yapılan: köstebek - 18 Şubat, 2016, 00:14:38
Animvader, aç bakalım, ilk altın kutuyu, topu topu 32 sayfa, senden ve diğer arkadaşlardan gelecek birkaç notu da merak etmekteyim...
İlk hikaye olarak taa o zamanlardan bu zamanlara bir şey değişmemiş, bir Bonelli klasiği olarak kahramanımızla ilgili pek fazla bir şey öğrenemiyoruz, herhangi bir orijin bilgisi verilmiyor. Senin de dediğin gibi ilk karelerden anladığımız Tex'in şeriften de kaçan bir kanun kaçağı olduğu.
Genel olarak güzel bir giriş hikayesi, Tex'in klişeleri haline gelecek "zıp" diye ıska geçen ve sıyıran kurşunlar, düşmanlarının ellerini vurup silahlarını düşürmesi gibi ayrıntıların ilk sayıdan gelmesi güzel.
Benim tek takıldığım Tex, Coffin ve Fred'i arkadan gördüğü sahnede "seni hapse attıracağım görürsün" gibi konuşuyor, sonra Fred'in içini kurşunla doldurup, Coffin'i de cayır cayır yanmaya terk ediyor :-X fırsatı varken sokakta iki kurşun sıkıverip tertemiz halledebilirdi işlerini ama kahramanımız illa ilk kurşunu rakiplerinden bekliyor :)
Hazineye gelince, belki ileride Martin amca bulup yetkililere teslim etmiş olabilir.
Alıntı yapılan: Animvader - 18 Şubat, 2016, 01:55:23
Benim tek takıldığım Tex, Coffin ve Fred'i arkadan gördüğü sahnede "seni hapse attıracağım görürsün" gibi konuşuyor, sonra Fred'in içini kurşunla doldurup, Coffin'i de cayır cayır yanmaya terk ediyor :-X fırsatı varken sokakta iki kurşun sıkıverip tertemiz halledebilirdi işlerini ama kahramanımız illa ilk kurşunu rakiplerinden bekliyor :)
Bence bizimki kanundışı silahşör unvanından kaçmaya, kurtulmaya çalışıyor. Sokağın ortasında indirse, herkes görecek; o yüzden de işini genellikle dağ tepe bayır, nehir kenarı gibi yerlerde ya da doğrudan ev basarak halletmeye çalışıyor. Zaten bildiğim kadarıyla, daha sonra ranger olmasının ardından da çok fazla sokakta düello işlerine girmemeye çalışıyor; ancak buna zorlanıyorsa yapıyor. Etraftakiler seken (maganda) kurşunlardan zarar görmesin hikâyesi olabilir...
İlk macera hakkında bir yayım notu daha verelim:
Bildiğiniz gibi ilk Teks maceraları "strip" bant formatında (32 bantlık) çıkmıştı. Buna göre bizim macera 30 Eylül 1948'de basılmaya başlayan ilk serinin (Serie prima) ilk 3 sayısını (Esrarengiz totem; Konuşan Kaya; Calver city'de Dehşet) içeriyor... yine bizim okuduğumuz 160 sayfalık sayı haline gelişiyse on yıl sonra Ekim 1958'de...
. Gavur kaynaklarını deşerken gördüm ki: Calver City diye çevrilen şehir orjinalinde "Culver city" diye geçiyor. Neden bizde isim değişti acaba; Zeynep'e bir sormak lazım...
İkinci Macera: KIRMIZI EL (Kırmızı El, Ölüm Oku, Kanlı Yol, Hayalet El; Teks 1)
Sayfa sayısı: 50
İtalya'da yayımlanışı: 21 Ekim1948 - 18 Kasım1948 (Serie Prima 4-8)
Ülkemizde kaç kere yayımlanmış: Oğlak, altın Seri 1; daha öncekileri Caretta Abi'ye sorarız.
+) Olaylar nispeten daha bir eş dost ortamında geçiyor. Yani haydutlar ve halk Teks'i tanıyor, Teks de onları tanıyor, evlerini, takıldıkları mekânları eliyle koymuş gibi buluyor. Daha sonraki maceralara göre western filmleri gibi çok daha samimi bir ortam var...
+) İşlenen cinayet (aslında soygun ama) yüzünden Teks'in başına konan ödül 1.000 dolar.
+) Samimi ortama bir örnek: Kırmızı El (aslında Kızıl El dense daha iyi olurmuş) çetesi bizimkini Çinli bir berberde (Çinlinin adı Lin-fo, yani herkes birbirini ismen biliyor) saç tıraşı olurken kıstırıyorlar. Sanırım bu yüzden olmalı ki, daha sonraki maceralarda ben Teks'i berberde saç kestirirken hiç görmedim. Gören varsa ve bunu kanıtlayabilirse fikrimi değiştirmeye açığım...
+) Atı Dinamit'i çete üyelerinden Topler'e kaptırıyor ve sonrasında şans eseri tekrar buluşuyorlar (yani bizimki atını gözden çıkarmış gibi); bu da pek rastlanan Teks davranışlarından değil.
+) İlk macerasında görülen amatör davranışları devam ediyor ve arkasından yaklaşan düşmanlarına karşı epey açık veriyor.
+) İki ağır cümle:
Albay Hogart (suçsuz olduğunu söyleyen Tex'e söylüyor): "Geçtiğiniz yollar ceset dolu"
Saint Thomas şerifi (Tex'in ardından söylüyor): "Onun gibi birkaç adamım olsaydı bütün Batıyı temizlerdim."
+) Dediğim gibi bu macera da daha çok bir western filmi havasında. Halk sürekli Tex'in yanında ve onun kendini korumak için kanundışı biri olduğuna inanıyor.
+) En anlamsız nokta: Çete üyeleri Teks'i yakalar ve onu bir madendeki "Şeytan Çukuru" denilen, çıkışı imkânsız bir yere atarlar, ardından madenin girişini dinamitle kapatırlar, ama yine içleri rahat etmez ve bir hafta boyunca bir tepenin üstünde oturup madenin girişini gözetlerler. Madem bu kadar kıllanıyorsun, adam önünde baygın yatıyor, sık kafasına iki kurşun bitsin gitsin; nedir o çukura kadar taşımalar, dinamitle maden uçurmalar, bütün bu organizasyona ne gerek var? Birisi anlatırsa dinlemeye hazırım...
+) Çetenin ikinci kamp kurdukları yer olan Saint Thomas, ilk macerada bizimkinin Tesah'ı "beni orada bekle" diye gönderdiği kasaba. Demek bizimki o aralar kaçak olmasına rağmen hep aynı yerlerde takılan bir delikanlı...
+) Bu arada, rangerlerin elinden kurtulup Saint Thomas'a gelen Teks sonunda püsküllü gömleğinden kurtulmuştur. Bu kez üzerinde açık reng düz bir gömlek ve boynunda güzel, ince, siyah bir fular var. Lakin gömlek güzel, ama garip bir gömlek, hem düğmesiz hem de yakasız, uzun kollu ve manşeti (!) hep kapalı. Sanırım, tişört gibi kafadan geçirilerek giyilip çıkarılıyor. Tarz sağlam...
+) Maceranın ortasında bizimki bir grup rangerin eline düşüyor. Onu Custer Kalesi'ne hapse götüren ranger yüzbaşısının dediğine göre: "Teks'i Red Mounts Geçiti'nde, açlıktan ve yorgunluktan ölmek üzereyken" bulmuşlar. Şimdi ilk maceralarında başına gelen bu olaylara göre bizimki daha insani bir kahraman. Her şeyden sıyrılan bir "süper" kahraman konumunda değil; kesin ölümden yırtışları hep rastlantılar ve şans eseri oluyor. Oysa daha sonraki Teks serüvenlerinde bizimkinin yanına yaklaşacak, kafaya baltayı geçirecek, arkadan üstüne atlayacak, suratına yumruğu indirecek bir rakipte, yerel deyimiyle "göt isterim".
Sonuç olarak: İlk serüvenlerinde Bonelli'nin Teks'i daha bir sarsak, daha bir sıradan insanoğlu, dağda bayırda aç kalabilen, kafasına baltayı, böğrüne bıçağı yiyebilen bir adam. Bu halleriyle bizim Uzun Tüfek'i de epey andırıyor...
3. Macera: EL DIABLO (El Diablo, Ölümün Sınırında, El Paso'da Dehşet, El Diablo'nun İninde, Desperado'nun Kızı, Bill Mohican - Kız Kaçıran, Uçurumun Kıyısında; Teks 1)
Sayfa sayısı: 59
İtalya'da yayımlanışı: 18 Kasım 1948 - 30 Aralık 1948 (Serie Prima 8-14)
Ülkemizde kaç kere yayımlanmış: Oğlak, Altın Seri 1; daha öncekileri Caretta Abi'ye sorarız.
+) Tex Willer'ın resmen ranger olduğu macera. Bir hayduttan kahraman olur mu soruları karşısında Bonelli Bey de rahatlıyor böylece. Kahramanımız önce "derin devlet"in hizmetine giriyor, başarılı olduğunu kanıtlayınca da "ranger gizli servisi"nin 3 numaralı ajanı oluyor. İlk ikisiyle de aynı anda tanışıyor: Kit Carson ve Arkansas Joe (hangisinin 1, hangisinin 2 numara olduğu belli değil, ama bence Kit Carson 1 numara). Böylece uzun yıllar sürecek bir dostluğun temeli atılıyor; ama olayın "kanka" boyutuna taşınması için görünüşe göre daha zaman var...
+) Aynı zamanda El Paso üzerinden sınırı geçip Meksika'da (Santa Cruz) ilk kez göründüğü macera. İşin ilginç yanı El Paso'ya girip ilk tanıştığı adamın, sevimli Felipe'nin mesleği: Mezar kazıcılığı. Kariyerin için kendine kimine tanışacağın önemlidir. Bonelli tarzı ince mizah örnekleri görülmeye başlıyor.
+) Yine "bar style" ilginç bir düello örneği: Barın iki ucuna birer tabanca konur, ortada iki adam sağa veya sola doğru koşturur ve silahı eline aldığı gibi karşısındakine ateş açar. Hızlı demek bu düello tarzında ayaklarının da hızlı olmasını gerektiriyor...
+) Barda adam vurup sonra milleti tezgaha çağırıp içki ısmarlayarak meseleyi çözme yönteminin ilk örneği de sergilenir.
+) Yine bir ilk daha: Teks'in (daha sonra zaman zaman sergileyeceği) pokerdeki ustalığı da ilk kez karşımızda. Üstelik soyup soğana çevirdiği rakipleriyle "acemi gibi oynamayın siz de diye dalga geçiyor. Sonuç mu: İki ölü Meksikalı...
+) Teks'in atı Dinamit yavaş yavaş öne çıkıyor, ara sıra başına bela açsa da. Ve artık onun bir "aygır" olduğunu öğreniyoruz: Bir kenarda saklanmaya çalışan sahibinin yerini belli etme nedeni, gördüğü güzel bir kısrak. Bir sonraki karede Teks yine silahlı çatışmadan çıkarak kıçı zor kurtarmış, bizim "Dinamit" ise burnunu yanında duran nazlı kısrağın burnuna sürtüyor. Bonelli Beyin bize bilinçaltı mesajı: Sahibinin ondan öğreneceği bir şeyler var galiba...
Bu arada Teks de Dinamit'i yine bir ara kaybediyor, sonra tekrar şansa buluyor. Adam atına bir türlü sahip çıkamıyor...
+) Dinamit demişken bir ilk daha: el diablo'nun haydut yuvasını tek başına basan kahramanımızın ilk kez bol bol "dinamit" kullandığı görülüyor. Bu arada kemerine sokuşturduğu dinamitlere bir kaza kurşun gelecek diye tırsıyor bir yandan...
bu arada hem Caretta Abiye hem de diğer Teks okurlarına, 1948'in o sefil günlerinde, büyük usta Galep'in yaptığı bir kurnazlığı göstermek istiyorum. Haftada 32bant üretmek başarılı ressamımızı bile baymış olmalı ki...
Kırmızı El macerasında kullandığı bir kareyi (Oğlak, Altın seri 1., 55. sayfa, orta sıra, ortadaki kare), "El diablo" macerasında da (Oğlak, Altın seri 1., 104. sayfa, orta sıra, ortadaki kare) çok hafif bir makyajla (gringoları, Meksikalılara çevirerek) aynen kullanmış. Hey gidi günler hey.
Belki s.b. kareyi buralara bir yere koyar...
bir not daha:
Kahramanımız, serüvenin sonlarına doğru Bill Mohican denilen bir ayı yavrusuyla boğuşurken, "yerden kum alıp rakibinin gözlerine savurma" şeklinde pis bir numara çekiyor ve sonuçta adamın uçurumdan düşerek ölmesine yol açıyor.
Teks'in serüvenlerinde böyle numaralara başvurduğu pek görünmez, o yüzden bence notlanmaya değer bir an...
+) Teks'in bu ilk dönem serüvenleri genellikle "üç gün sonra", "bir hafta sonra" gibi zaman aralıklarıyla birbirlerine bağlanmış. Bonelli Bey zaman içinde böyle zaman aralıkları vererek Teks'in yaşını saptayabileceğimiz uygulamadan vazgeçiyor; çünkü kahramanımız neredeyse on insan ömrüne yayılabilecek macerayı yaşadı ve hâlâ da yaşıyor.
Doğrudan Caretta Abiye ve diğer uzmanlara soruyorum...
şimdi ilk macerada karşımıza çıkan John Coffin denen adam var ya...
Gavur internet kaynaklarına göre: Bizim Teks'in ağabeyini öldürdükleri macerada geçen rüşvetçi, çürümüş şerif Coffin ile aynı adammış. Sam gün ortasında ve tam da önünde öldürülmüş, ama şerifin kılı bile kıpırdamamış... Bir inceleyin bakalım, aynı adam olabilir mi?
"el Diablo macerasından bir not, dönemin ruhunu yansıtan "ağır" bir söz daha...
Teks, gizli ajan Jeff'e dönüp şöyle der: "Sevgili Jeff, Vahşi Batı insanları iki şeyden anlar: Ateş etmeye hazır 38 kalibrelik bir silahtan ve boşaltılmayı bekleyen bir şişe viskiden."
+) Teks 2'nin kapağında olan sahne... Kırmızı el çetesinin çökertildiği son çatışmadan alınmış gibi duruyor. Bkz. Oğlak Altın seri 1. 84. sayfa orta sra, sağdaki kare...
Köstebek Bey Altın Teks 83-85 sayılarda yayınlanan "Teks'in Geçmişiadlı macerada Culver City şerifinin adı Mallory.Kasabanın zorbası Tom Rebo'nun
adamı.Rebo'nun bir de "Moffin"diye yardımcısı var.Yani Moffin-Coffin aynı adam değil.Bir de şu ilginç durum var."Esrarengiz Totem"adlı macerada
Teks kanundışı birisi.Babası Ken,kardeşi, Sam,adamları Gunny ise bu Coffinli maceradan önce var idiler.Teks Culver City'de Rebo ve adamlarını temizledikten sonra kasabada yargılanacaktı.Şerif Mallory'e güvenmeyen Teks kasabadan ayrılıyor ve "aranıyor"oluyor.Yani bu maceranın sonu Esrarengiz Totem adlı macera ile uyumlu.Teks'in niye kanundışı olduğu açıklığa kavuşuyor.85.sayının sonunda "İki yıl sonra Mallory'i öldürdüm diyor.
Acaba Culver City macerasından sonra aradan iki yıl mı geçiyor?Coffin aslında eski şerif Mallory mi?Bir karışıklık ve isim kargaşası var.Altın Teks 1.sayıdaki Coffinli macerada Bonelli dipnot da veremiyor zira Teks'in geçmişi ancak 83.sayıda yayınlanıyor!
Bonelli bu klasik seride böyle tutarsızlıkları çokça yapıyor.Ama bu konuyu açınca bayağı fikir cimnastiği yapıyor oluyorum.Klasik Seri'yi sevmeyenlere de bir serzenişte bulunmadan kendimi alamıyorum.Aylık Seri 111.sayıda Teks Kit ile Culver City'e geri dönüyordu.Orada babası,annesi ve kardeşinin mezarlarını ziyaret ediyorlardı.Peki sayın arkadaşlar bu 83-85 sayılardaki macerayı Teks'in geçmişini hiç mi merak etmiyorlar?Şu Oğlak Yayınlarına da kafam bozuk.401.sayıdan başla;511.sayıda "Culver'e Geri Dönüşü "yayınla sonra Altın Seri'ye başla.Birçok
kişi de 1-400 sayıları "Klasik Seri" diye sınıflandırarak çok yanlış bir niteleme yaptılar.Gerçek Klasik Seri ilk 40-45 sayı.Eğer Oğlak Aylık Seri'yi
201.sayıdan başlatsaydı 1-199 klasik seri olacaktı.
Sağ olasın Atilla Abi,
Coffin meselesi uydurma sanırım, çünkü internette okudum, pek güvenilir olmayabilir.
Bu ilk üç macerayla Teks'in ilk yılını 1948'i bitirmiş oluyoruz. İlk yılın tamamlanmasının ve Teks'in ranger oluşunun ardından bir sürü şey değişiyor. Bonelli değişim atağını başlatıyor. Öyle böyle değil.
+) En önemli değişiklik kahramanımızda yaşanıyor. fiziksel güçleri ve yetenekleri abartılarak büyük bir hızla bir tür "süper kahraman" sınıfına yaklaştırılıyor. Eskinin dağ başlarında aç sefil kalıp rangerlere yakalanan, rakipleri tarafından zırt pırt yakalanıp ölümle burun buruna gelen, daha sıradan özellikleri olan genç adam gidiyor; yerine 20 kişiye tek başına dalan, kendisinin iki katı herifleri yumruklarıyla yere seren, çok daha kurnaz bir adam geliyor.
+) Bundan sonrasında artık tek başına olmayacak; Kit Carson devreye giriyor.
4. Macera: YİRMİYE KARŞI BİR (Bire Karşı Beş; River's Queen'in Kaptanı; Gece Çıkan Yangın, İnsan Avı, Yirmiye Karşı Bir; Teks 1-2)
Sayfa sayısı: 59
İtalya'da yayımlanışı: 6 Ocak 1949 - 3 Şubat 1949 (Serie Prima 15-19)
Ülkemizde kaç kere yayımlanmış: Oğlak, altın Seri 1-2; daha öncekileri Caretta Abi'ye sorarız.
+) İlk olarak şunu belirtelim, maceranın resmi adı, dergide belirtilen adı yok, sonradan son sayısının adı serüvenin adı olarak kabul edilmiş.
+) Teks'in ranger olarak üstlendiği ilk görev: Jeff'in, Silver City civarında öldürülüşünün üzerindeki sırrı çözmek. Sırrı elbette çözecek ve bunu taparken şehir sakinlerine hayatlarının en heyecanlı saatlerini yaşatacaktır.
+) Galep Bey, küçük zaman kazanma oyunlarını sürdürüyor: İlk macerada çizdiği bir John Coffin portresini (Altın Teks 1, sayfa 2, alt satır ortadaki kare), bu macerada isimsiz bir adam olarak kullanıvermiş (Altın Teks 1, 147. sayfa, üst, en sağ kare); tabii önüne bir Teks yüzü ekleyerek...
İlk kez bir Teks macerasında iki kadın birden var ve ikisi de Teks'e yanık. Bir tarafta gazetecinin kızı Joan Baker: Esmer, iyi eğitimli, akıllı, dönemin Batı şartlarında bulunmaz fırsat... Diğer tarafta klüp yöneticisi Marie Gold: sarışın bir fettan, feleğin çemberinden defalarca geçmiş, tahminen göğüslerinin arasında küçük bir tabanca taşıyıp gerektiğinde kullanabilen, şehirdeki tüm erkekler onun peşinde.
Bu arada bir küçük not daha: Teks, masum Joan'a öküz gibi davranırken, Marie Gold'a (belki de görevi gereği) yazmayı ihmal etmiyor...
Baba Bonelli, Teks'i sürekli kadınlarla ilgili zor sınavlara sokuyor: İlk macerada arkadaşının kızı vardı, şimdi de melek ve şeytan kılığında iki kadın birden bizimkini çekiştiriyor. kimi seçmesi gerekiyor dersiniz: Yaralandığında aylarca baş ucunda oturup kendisine bakan bir kızı mı, yoksa zor durumdayken silahını çekip arkasını kollayacak bir kadını mı?
Bir yan çalışma daha: Marie gold, konuşurken Teks'a onun hakkında da "Texas Red" hakkında söylenenlerin söylendiğini söylüyor.
Caretta Abi için küçük bir araştırma yaptım. Bu Texas Red gerçekten yaşamış ve bir Arizona rangeri tarafından Agua Fria'da (New Mexico) öldürülmüş.Orası bizimkinin de zaman zaman takıldığı küçük bir kasaba.
Efendim bu Texas Red hayatın keyiflerine çok düşkün bir adammış. Denir ki: Bir tren soygunundan kaldırdığı tüm ganimeti, güzel bir biftek ve bir şişe viski karşılığında takas etmiş.
Marty Irons adlı bir ozan abimiz de bu Texas Red'in öldürülüş mevzusunu "Big Iron" adlı şarkıda anlatmış. Ekte şarkının linkini veriyorum. "Show more" kısmında şarkı sözleri de var, ilgilenenlere
Ek. https://www.youtube.com/watch?v=iGmUsJvRv7U
5. Macera: KID BILLY ÇETESİ (Kid Billy Çetesi; Kanyonda Pusu; Savaş Yolunda; Cüretkâr Girişim; Teks 2)
Sayfa sayısı: 44
İtalya'da yayımlanışı: 10 Şubat 1949 - 3 Mart 1949 (Serie Prima 20-23)
Ülkemizde kaç kere yayımlanmış: Oğlak, Altın Seri 2; daha öncekileri Caretta Abi'ye sorarız.
+) Teks'in çıktığı görevlerden biri daha: Springerville'de, Tonto nehri civarında "Kid Billy Çetesi" tarafından gerçekleştirilen hayvan hırsızlıklarını araştıran Kit Carson'dan bir haftadır haber alınamıyor ve Teks duruma bnakması için gönderiliyor.
+) Fazlasıyla yoğunlaştırılmış bir macera; Kit Carson'un ilk kez tam anlamıyla göründüğü ve dostluğun başladığı macera.
+) Aynı zamanda Bonelli'nin Teks'e yüklediği yeni "süper özellikler"in sergilenmeye devam ettiği macera:
A. Barda kendisine meydan okuyan Big Tom adlı kendisinin iki katı görünen bir ayı yavrusunu yumruklarıyla ehlileştirir ve ardından dost olurlar.
B.) Yine barda Kit Billy Çetesini korkutmak için nişancılık gösterisi yapar. duvara yerleştirdiği bir karo 6'lısında kurşunlarıyla altı delik açar.
+) Bir diğer önemli not da Teks, hâlâ ranger kimliğini gizleyip kanun kaçağı olarak ortalıkta dolanmakta ve halk tarafından çok sevilmektedir.
+) Aslında macera iki bölümden oluşuyor: İlk kısım çetenin çökertilmesi, ikinci bölümse bir kızılderili isyanının bastırılması... Rezervasyondan kalan Küçük gökgürültüsü adlı bir Siu reisi, sığındığı Kara Dağlar bölgesinde Piuteler ve Navajoların da katılacağını düşündüğü bir isyan başlatma çabasındadır. Bunun için de 3 beyaz tutsağın öldürüleceği "3 Kafatası Dansı" adlı bir ayin hazırlanmaktadır. Teks ve Carson tutsakları kurtararak kaçarlar ve böylece isyan hareketi de "güya" bastırılmış olur.
Bonelli'nin Teks'de kızılderili meselelerine ilk girişi böyle. Ayrıntılara bakılırsa bu macerada Teks ve Carson yerli halka karşı pek de iyi duygular beslemiyorlar; örneğin Carson "Bütün kırmızı suratlıların canı cehenneme" cümlesini kurarken Teks de dövüştüğü yerlilere "Kırmızı köpekler" şeklinde hitap etmektedir.
+) Küçük ama önemli bir not daha: Teks hâlâ Batılı çiftlik çocuğu ruhuna sahip ve maceranın sonunda, bir otel odasında yatağa uzanmış halde bir çiftliğim olsa hayalini kurmakta ve Carson tarafından dalga geçilmekte... Teks'in geleceğe dair hayaller kurduğu fazlasıyla nadir anlardan biri...
EN SAÇMA SAHNESİ: Teks'in tırmanarak kaçmaya çalıştığı kayalıklar... aşağıdan bir yerli baltasını fırlatır ve balta "kayaya" saplanır (altın Teks 2, s. 81, alt satır, orta kare).. O zamanlar böyle sağlam yerliler vardı işte: Excalibur'un balta versiyonu...
6. Macera: ALTIN HEYKELCİĞİN SIRRI (Rio Yıldızı; Gölgede (Gölgelerde Saklanan) Ölüm; Tesah'ın Kaçırılması; Sınırda Kan; Heykelciğin Sırrı; Dehşet Tapınağı; Santa Fe'ye Saldırı; Ölümcül Tehlike;Wellington Kalesi Kuşatma Altında; Alev Kapanı; ... Teks 2-3)
Sayfa sayısı: 113
İtalya'da yayımlanışı: 10 Mart 1949 - 19 Mayıs 1949 (Serie Prima 24-34)
Ülkemizde kaç kere yayımlanmış: Oğlak, Altın Seri 2-3; daha öncekileri Caretta Abi'ye sorarız.
+) Teks'in ilk uzun macerası; aslında iki maceranın birleşmiş hali ve ardından gelen Casus Mefisto macerasıyla da birleşiyor. Lakin Bonelli Bey, bir yerde kesip Casusu Mefisto macerası diye yeni ve yine uzun bir macera başlatmış.
+) Hatırladığınız gibi bir önceki macerada Teks Carson'u kurtarmıştır. İki yakın dost olmaya başlayan adamların kısa tatili rangerlerin patronu Marshall'dan gelen bir telgrafla bölünür: Kit Washongton'a çağrılırken bizimkine de Wellington Kalesi'ne gitmesi emredilir. Bu ilk dönem Teks maceraları bir şekilde birbirleriyle bağlantılı ve geçen zaman dilimleri (3 gün, bir hafta, iki ay gibi net aralıklarla belirtiliyor. Fakat bu uygulamadan çok kısa bir süre içinde vazgeçiliyor.
+) Gelelim konumuza: Askerler, kızılderili bir kız ve küçük bir heykelcik (put, daha doğrusu) ele geçirip kaleye getirmişlerdir. kalede yaşanan ölümlerin ardından Komutan Albay Cabot durumu çözmesi için Teks'ten yardım ister. Teks de yerrli totemleri ve kültürü hakkında bilgisi olan Tesah'ı çağırır. Tesah, heykelciğin bereket getiren bir totoem olduğunu ve adının Anauak (bir diğer adı da Xipe) olduğu söyler; Aztek kültürüyle ilişkili bir nesnedir (Xipe Totec: Tarımın ve mevsimlerin tanrısı. Her ilkbahar dönümünde Insan tüketimi ve insanlara yiyecek sağlamak için her yıl ölur. Derisinin kaybettikten sonra, o bir parlayan tanrı, altın olarak ortaya çıkardı. Daha ayrıntılı bilgi için bkz. https://en.wikipedia.org/wiki/Xipe_Totec).
Tesah, heykelciğin peşindeki Meksikalı bir grup tarafından kaçırılır, Teks peşlerine düşer ve macera böylece ilerler.
+) Teks maceralarındaki ikinci kızılderili hazinesi. İlkini Teks bir yere saklamıştı; ama bu ikincisini, tahminen daha büyüğünü santa Fe'de bankaya yatırarak Amerikan hükümetine haber verir...
+) Don Felipe'nin öldürülüşünü bahane eden Meksika hükümeti bir miktar askeri birlikle Santa Fe gibi Amerikan sınır kentlerini basar; ortalık kan gölüne döner. Teks hemen Wellington kalesi'ne, Albay Cabot'a koşar durumu haber verir. Kısa süre içinde Teks sanki kaledeki gerçek kumandan gibi davranarak askeri birlikleri yönetecektir. Amerikan ordusuyla temasın ardından Meksikalı askerler yenilir, ama savaşmaktan vazgeçmez ve gerilla taktiklerine dönerler. böylece bir sonraki maceraya "Casus Mefisto"ya bağlanırız...
Bir miktar kapak resimleri de ekleyelim.
Koyacağım resimler fazla geldiği için link veriyorum.
İlk macera: Esrarengiz Totem'in ilk baskı (serie prima) üç fasikülünün kapakları :
(https://farm2.staticflickr.com/1462/25125707901_12e3f31b05_c.jpg)
http://www.collezionismofumetti.com/forum/viewthread.php?thread_id=2690
3. fasikülün kapağında "Calver City" yazıyor, ki oranın adı daha sonra "Culver City"ye dönecek. Neden böyle halen bilmiyorum. Culver City daha doğru...
Bu arada yıpranmış biraz ama ilk seri 8. sayı yaklaşık 200 Avrodan satılıyor. Maşallah :
(https://farm2.staticflickr.com/1673/25100661352_ddbe70389b_z.jpg)
http://www.delcampe.net/page/item/id,216367190,var,Tex-striscia-PRIMA-SERIE-n-8-EL-DIABLO--ORIGINALE-1948,language,E.html
caretta Bey'i üzecek küçük bir bilgi.
Efendim, bildiğiniz gibi Caretta Bey aynı zamanda Il Piccolo Ranger (Kit Taylor) hayranıdır. İşte size Kit ve Tekx farkı:
Kİt Bey'in 1961 yılından ilk sayısı: 1 Avro : http://www.ebay.it/itm/IL-PICCOLO-RANGER-STRISCIA-N-1-COLLANA-AUDACE-ANNO-1961-/111905701716?hash=item1a0e197f54:g:6uIAAOSwp5JWXvLV
(https://farm2.staticflickr.com/1673/25125755221_49ee264f1e_c.jpg)
Teks 48 yılı, 1. seri : 200 Avro: http://www.ebay.it/itm/TEX-STRISCIA-ORIGINALE-1948-1-prima-SERIE-N-14-entra-dentro-disponibilialtre-/160872668490?hash=item2574c21d4a:m:m8mcbwM0exBlhVc9NGiPdNg
(https://farm2.staticflickr.com/1509/24923386800_4b23925ce7_c.jpg)
Köstebek Bey Kit Taylor'un yeniden yayınlanmasını çok istiyorum. Keşke şu satılmayan, zarar ettiğiniz çizgi romanları tedavülden kaldırarak adam gibi bir western olan Kit Taylor'u bassanız.
Büyük ihtimalle onun satışları da zarar çizgisinde olacaktır. Ama zarar eden, depoyu bekleyen en az 5 çizgi romanın derdini çekeceğinize bir tek Kit Taylor'u ne yapacağız diye düşünürsünüz, başınız rahat olur.
Kit Taylor olsun Tommiks olsun bunlar tıfıl, çıtkırıldım tipler. Nerde attığı yumrukla adamı uçurup dört parmak kalınlığındaki masayı kırdıran Teks, nerede el ayak oyunu ile adamları devirip kollarını büken Kit ve Tom?
İki genç ranger de adam vurmayı bile beceremiyorlar. Varsa yoksa haydutların ellerindeki tabanca veya tüfeğe ateş etme.
Kit Taylor'un ilk klasik maceraları da biraz Teksinkilere benziyor.
Ama ilerleyen sayılarda çok güzel fantastik maceraları da var.
7. Macera: CASUS MEFİSTO (Casus Mefisto; Şeytan Mesası; Tehlikeli Oyun; Korkunç Oyun; Ölümcül Aldatmaca; Kanun Kaçağı; Teks adlı bir Kasırga; El Paso'da Hesaplaşma; Desperado Montales; Hermadina Görevi; Villa Rica'daki Hayalet; Mefisto'nun sonu... Teks 3-4)
Sayfa sayısı: 129
İtalya'da yayımlanışı: 26 Mayıs 1949 - 25 Ağustos 1949 (Serie Prima 35-46)
Ülkemizde kaç kere yayımlanmış: Oğlak, Altın Seri 2-3; daha öncekileri Caretta Abi'ye sorarız.
+) Bonelli Bey, 1949'u maceralarını aslında peş peşe yazmış. Maceralar birbirinden çok net ayrışmıyor ve hep birbirine bağlanıyor. Yine uzunca bir macera bu ve aslında bir öncekine bağlı.
+) En önemli özelliği, Teks'in büyük düşmanlarından Mefisto'nun ilk kez karşımıza çıktığı serüven olması... Mefisto Efendi (asıl adı Steve Dickart) bu serüvende karşımıza gezgin bir sahne sihirbazı olarak ve Meksika hükümetinin casusu olarak çıkıyor.
+) Efendim, bir önceki macerada Meksika ordusu yeniliyordu. Görünüşe göre geri çekilmiş durumdaki Meksikalılar, gerilla savaşına dönüyor ve sınır kasabalarını yağmalıyorlar. Rangerlerin başındaki Marshall da onlara haber gönderen birilerinin varlığından şüpheleniyor ve Teks'i durumu anlamakla görevlendiriyor. Teks, Rio Negro kasabasında ilk kez Mefisto'nun bacısı güzel Lily ile karşılaşıyor ve subayların ona gösterdiği aşırı ilgi ve gereksiz bilgi aktarmalarından şüpheleniyor. Akşam Mefisto'nun gösterisi sırasında sihirbazın otel odasını karıştırırken az kalsın postu deldirme konumuna düşüyor. Ardından Mefisto da birilerinin peşinde olduğunu anlayıp kaçıyor, bizimki peşine düşüyor ve mesele bir tür kedi fare oyununa dönüşüyor...
+) Teks, Tampico kalesinde casus kardeşleri yakalar, ama Lily'nin kurduğu bir tuzağa düşerek hapse atılır, bir ay boyunca askeri mahkemede yargılanıp idama mahkum edilir. Cleveland'daki askeri hapishanede asılacağı günü beklerken Kit Carson'un yardımıyla kaçar. Yeniden kanun dışı konumuna düşmüş, başına 1.000 dolar ödül konmuştur. Teks'in adalet sistemi ve kendisine güvenmeyen ranger teşkilatı hakkındaki düşünceleri için ("Bundan sonra eski hayatıma geri döneceğim. Kanunun canı cehenneme") bkz. (Teks 3, sayfa 93-94 ve 98)... Marshall Efendi'nin duruma tepkisi için bkz. Teks 3, sayfa 125-26)... Bu arada Kit Carson'un Teks'e silah verirken kurduğu cümle de gayet önemlidir: "Hikâye, elinde silahı olan adamı kolay kolay asamazlar."
+) Mefisto'yu yakalamak için doğruca Meksika'ya yönelir. İşin en acı yanlarından biri de güzel aygırı Dinamit'i, Mefisto'ya kaptırmıştır...
+) Meksika yolunda bir kasabaya uğrar ve orada tanıştığı barmen ve birkaç arkadaşının yardımıyla sahtekâr banker Dunlop'un kurduğu sahte soygun tezgâhını bozup arada Sam Bruce çetesini darmadağın eder. Ardından Meksika sınırındaki El Paso'ya ulaşır. Kasabanın girişinde karşılaştığı yaşlı bir adamdan El Paso şerifinin karıştığı hayvan hırsızlığı işlerini öğrenir, hemen ortalığı toparlar ve orada tanıştığı bir silah kaçakçısıyla birlikte sınırı geçerek Montales adlı bir desperadonun yanına gider.
+) Hemen dost olduğu Montales'e isyan işlerinde yardım etmesinin yanı sıra Mefisto'yu da aramaktadır, elbette bulur ve intikamını alarak yakalar. +) Bu arada sevgili atı Dinamit'i de Mefisto'nun çiftiğinde bulacak ve iki dost bir kez daha kavuşacaklardır...
+) Serüvenin bu kısmı daha önce eline hiç kâğıt kalem almayan Teks'in tam iki mektup birden yazmasıyla (biri Tampico kalesine, diğeri rangerlerin komutanı Marshall'a) biterken, kalan kısmın adı "Meksika Kahramanı" adını alacaktır. Mektupların tam metni için bkz. Oğlak Altın Seri Teks 4, sayfa
Teks serie prima kapakları...
https://www.youtube.com/watch?v=1Sxeh3Sogrs&list=PLjEstIiyRK1kafgHijyxOqePxB7XPiftj
sayın köstebek teşekkür ederim.gerçekten çok güzel kapak resimleri sanırım çok eski ama güzeeeel.
8. Macera: MEKSİKA KAHRAMANI (Montales Yakalanıyor; Buenavista'da Alarm; Hain; Meksika Kahramanı ... Teks 4)
Sayfa sayısı: yaklaşık 50
İtalya'da yayımlanışı: 1 Eylül 1949 - 22 Eylül 1949 (Serie Prima 47-50)
Ülkemizde kaç kere yayımlanmış: Oğlak, Altın Seri 4; daha öncekileri Caretta Abi'ye sorarız.
+) Teks, yakın arkadaş olduğu Montales'in yardım et çağrısına tepkisiz kalamaz ve casus kardeşleri Tampico Kalesi'ne gönderirken, kendisi de Montales'in yanında savaşmaya devam eder; çok da başarılı olur ve hükümet birliklerinin başını epey bir ağrıtırlar.
"Altın Heykelciğin Sırrı" adlı 6. macerada (aslında sonraki iki maceranın da başlangıcıdır) karşımıza çıkan Teks'in vurup öldürdüğü Don Felipe Fuente y Madariaga y Castillo'nun akrabası olan General Madariaga, iyice can sıkıcı hale gelmiş bu durumu halletmesi için çok tehlikeli ve kurnaz bir isim olan Yüzbaşı Dargos'u görevlendirir. Dargos pis ve kanlı bir tuzak hazırlayarak Montales'i yakalayıp Buenavista'ya götürür. Teks bunun üzerine büyük cesaret gösterip Buenavista'daki askeri hapishaneden dostunu kurtarmayı başaracaktır. İki arkadaşın çevresinde toplanan desparadoların artan başarısı üzerine Meksika halkı tarafından sevilen Manoel Perez adlı yaşlı bir adam onlarla güç birliği teklif eder ve bizimkiler de kabul eder. Lakin, Perez'in grubunda bir hain vardır, ama Teks onu da yakalayacaktır. sonuçta isyanları ülke çapına yayılır, hükümet güçleri düşer ve Peres "el presidente" olurken Montales de "Vali" koltuğuna oturacaktır.
+) Ortalığın tamamen sakinleşmesinin ardından Teks Willer tam bir kahraman muamelesi gördüğü Meksika topraklarını terk ederek ülkesine geri döner.
Alıntı yapılan: carson - 01 Mart, 2016, 23:00:21
sayın köstebek teşekkür ederim.gerçekten çok güzel kapak resimleri sanırım çok eski ama güzeeeel.
Rica ederim. İtalya'da Teks'in ilk basıldığı serinin (
serie prima diyorlar) kapakları. 30 Eylül 1948'den 1 Aralık 1949'a kadar, toplam 60 sayı. İtalyanların savaş sonrasındaki o dönemde kâğıtazlığı, yoksulluk vs sebeplerle kullanmak zorunda kaldığı ve "striscia" dedikleri (16,5x8) cm boyutlarında bizde "bant fasikül" denilebilecek bir boyut. İçi 32 sayfa (bant), kapaklarla birlikte toplam 36 sayfa, zımbalı...
Not: Yalnız 61. sayıda neden yeni seri (
serie seconda) açıp 1 diye başladıklarını henüz bilmiyorum. Fiyatları da aynı görünüyor halbuki. Bilen biri varsa ve söylerse sevinirim.
9. Macera: KIRMIZI'NIN ÇETESİ (Kırmızı'nın Çetesi; Lineville'de Düello; Karanlıkta Pusu; Ölümün Eşiğinde; Uçurumdan Aşağı; Çirkin işbirliği; Hesaplaşma; Trajik Gece; Afyon Ticareti; Ejder Sigaraları; Dermott'un Kumarhanesi; Kanlı Gece; Tuzak; Kasapların Elinde; Ölümüne Mücadele ... Teks 4-5)
Sayfa sayısı: yaklaşık 160
İtalya'da yayımlanışı: 29 Eylül 1949 - 5 Ocak 1950 (Serie Prima 51-60; Serie Seconda 1-5)
Ülkemizde kaç kere yayımlanmış: Oğlak, Altın Seri 4-5; daha öncekileri Caretta Abi'ye sorarız.
+) Bu uzun serüven aslında tam ortasından ikiye bölünebilirmiş: a) Kırmızı'nın Çetesi; b) Çinli Çetesi. Aslında "Trajik Gece" adlı alt bölümle birlikte Çinli serüveni başlıyor; lakin Bonelli Bey, her iki hikâyede de bulunan kötülüğe bulanmış yargıç karakteriyle birleştirmeyi seçmiş.
+) Yine sebebini şu an için tam anlamadığım bir şekilde, Bonelli 60. sayıyla (Ejder Sigaraları; aslında "Ejderin müritleri, takipçileri" daha doğru gibi) birlikte ilk seriyi "collana del Tex I"i bitirip 8 Aralık 1949'da ikinci seriyi (serie seconda) yine 1. sayıdan başlatmış; ki bu seri de 15 Mayıs 1951'e dek 75 sayı sürecek...
+) Serüvenin ilk kısmı, aslında sonraki Tex maceralarında da zaman zaman rastlanan bir hikâyeyi anlatıyor: kimliği belirsiz kodamanlar bölgedeki bir çiftliği ele geçirmek amacıyla (sahibi satmak istemediği için) yasa dışı yollara sapıyorlar ve Tex duruma el koyup çeteyi yerle yeksan ediyor.
+) İkinci kısımdaysa kahramanımız bir şekilde Çinlilerin uyuşturucu çetesine bulaşıp ortalığı çok fena dağıtıyor. Afyon işiyle uğraşan Çinli karakterlerin Teks maceralarında ilk göründüğü serüven oluşu, "Kırmızı'nın Çetesi'ne ayrı bir ehemmiyet vermektedir. Aslında dediğim gibi; serüvenin bu kısmı "Ejder'in Müritleri" diye isimlendirilse çok daha iyi olurmuş...
4-5 Altın Teks'deki macera 186'lık Ceylan Teks serisi 102-105 sayılarda yayınlandı.
Daha geriye gidersek pijamalı Teks ve Kinowa Teks serilerinde de yayınlanmıştır.
Köstebek Bey bu Klasik maceraları okuyup yazmaktan sıkılmış olmalı ki buraya artık yazmıyor.
Sıkılacağı konusunda kendini uyarmıştım.Gerçekten de başlıkları net olmayan,tarihi tutarsızlıklarla
dolu bu maceralar can sıkıyor.Büyük bir sıçrama yaparak orijinal 45.maceradan itibaren okuyup yazsa
daha ilginç ve sürükleyici olur gibime geliyor.
Bu arada kendisi 2-3 gündür forumda yok???
Abi, sıkılmadım, dwvam edicem, ama bir süredir işler güçler bi coştu
köstebek bey iyi gidiyordunuz.ben de tekrar hatırlıyorum.yılmak yok devam.teşekkürler
Köstebek Bey bu çalışmayı bırakınca birçok ilginç Teks macerasından mahrum kaldık.
Örneğin "Satania" adlı acımasız çete reisi. Düellocu Ken Logan. Montales'le olan ikinci macera.
Teks'in Lilyth'le evlenmesi. Tiger Jack'ın çok genç olarak ilk defa Teks'in yanında görülmesi.
Giydiği siyah kıyafet ve maske den ötürü "Gece Kartal"ı olarak anılmaya başlaması.
Teks'in rangerlikten istifa etmesi gibi maceralar Klasik Seri 8.sayıya kadar olan bazı macera başlıkları.
Özellikle Tiger Jack'ın ilk ortaya çıkışı, kıyafeti, çok az konuşması, Teks'e kabile reisi olarak büyük saygı duyarak bağlanması, Dalton çetesine esir düşmeleri bu sayılarda görülüyor.
Umarım bu çalışmanın devamı gelir...