Altın Madalyon

Diğer Başlıklar => Diğer Çizgi Romanlar => Karakarga => Konuyu başlatan: Nightrain - 23 Kasım, 2017, 16:33:44

Başlık: Bihikâye - KaraKarga Yayınları
Gönderen: Nightrain - 23 Kasım, 2017, 16:33:44
(https://farm5.staticflickr.com/4531/38613093221_6ab91ae4a8_o.jpg)

Bihikaye, parçalanan bir adamın çok parçalı hikâyesini anlatıyor. Silvano Landi, yakın zamanda karısı tarafından terk edilmiş 50'li yaşlarında bir yazar. Kendi savaşının ve Birinci Dünya Savaşı'nı yaşayan büyükbabasının hikâyesi; gerçeklik ile sanrılar, karanlık ile aydınlık; farklı çizim teknikleriyle iç içe geçerek tek bir öyküye dönüşüyor.

Bihikaye, boşluğa düşüşün hikâyesi. Ve her seferinde geri dönüşün, tekrar yola çıkışın imkanı üzerine etkili bir anlatı. Usta çizer Gipi, dağılmış bir belleğin parçalarını bir araya topluyor.
Fiyati: 24 TL
Sayfa sayisi: 128

http://www.postcardcult.com/articolo.asp?id=6378&sezione=11

https://www.bedetheque.com/BD-Unastoria-224039.html

(https://farm5.staticflickr.com/4545/37723388645_65059b8fed_o.jpg)
Başlık: Ynt: Bihikâye - KaraKarga Yayınları
Gönderen: guneseral - 23 Kasım, 2017, 16:46:55
Karakarga iyi ki varsin güldürdün biz frankofonlarin yüzünü  :D
Başlık: Ynt: Bihikâye - KaraKarga Yayınları
Gönderen: memospinoz - 24 Kasım, 2017, 08:13:08
(https://farm5.staticflickr.com/4531/38613093221_6ab91ae4a8_o.jpg)

Bihikaye, parçalanan bir adamın çok parçalı hikâyesini anlatıyor. Silvano Landi, yakın zamanda karısı tarafından terk edilmiş 50'li yaşlarında bir yazar. Kendi savaşının ve Birinci Dünya Savaşı'nı yaşayan büyükbabasının hikâyesi; gerçeklik ile sanrılar, karanlık ile aydınlık; farklı çizim teknikleriyle iç içe geçerek tek bir öyküye dönüşüyor.

Bihikaye, boşluğa düşüşün hikâyesi. Ve her seferinde geri dönüşün, tekrar yola çıkışın imkanı üzerine etkili bir anlatı. Usta çizer Gipi, dağılmış bir belleğin parçalarını bir araya topluyor.

Boyut: 16.5x23.5 cm
Sayfa Sayısı: 128
Etiket Fiyatı: 24 TL
Başlık: Ynt: Bihikâye - KaraKarga Yayınları
Gönderen: ferzan - 09 Aralık, 2017, 19:31:27
    Bugünün ilk okuması oldu...

    Hikayeye hemen giremedim, anlamlandırmam ve dahil olmam bir 40 sayfa kadar geç oldu ama bitirdiğimde beğendiğimi farkettim...''Oğullar'ın Diyarı'' kadar net ve akışkan değildi ama ilgiyi cezbetmeyi biliyordu...Yine de anlatının zamanına göre stil değiştiren o güzelim çizgiler ve suluboya teknikle verilmiş muhteşem atmosfer; yani Gipi 'nin yıllardır hayran olduğum o sanatı olmasaydı, başka bir çizerin elinden çıksaydı o kadar beğenmeyebilirdim belki...

    Öyküde 1. Dünya Savaşı yıllarına yönelik kısımların suluboya renk paleti ve görsel anlatımda verdiği hissiyat, neredeyse Tardi 'nin ''Siperlerdeydik'' eseri kadar vurucu (belki daha bile vurucu) geldi bana...Gipi 'nin dokunuşu yeter dediğim, bitirdiğimde pişmanlık duymadığım bir eser oldu...Yine de başına otururken ultra sürükleyici bir dinlenmelik değil, azıcık yoğunlaşma ve konsantrasyon isteyen sıradışı bir okumalık olduğunu belirtmek isterim...