Altın Madalyon

Tüm izlediğim filmler silinmiş nasıl oldu ise....

(https://farm2.staticflickr.com/1857/42444652960_c560991680_o.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt0756683/

John Oldman, bir üniversitede yaptığı tarih profesörlüğü görevinden ayrılıp başka bir yere taşınma kararı alır. Veda etmek için evine gelen profesör arkadaşları John'un taşınmasının altındaki nedeni merak eder.

Arkadaşlarının meraklı soruları üzerine gizemini korumaktan vazgeçen John, neden taşındığını açıklar: yaklaşık 14.000 yıldan beri yaşayan ve hiç yaşlanmayan bir ölümsüzdür. Ortaya attığı bu iddia arkadaşları tarafından sorgulanacak ve hepsi John'un delirmiş ya da kendilerini sınıyor ya da en kötüsü doğruyu söylüyor olma ihtimalleri arasında gidip geleceklerdir.

14.000 yıl yaşamış bir adam ile arkadaş olsanız ve o....... 8/10

Alıntı yapılan: hennessy - 24 Ağustos, 2018, 21:56:09
Tüm izlediğim filmler silinmiş nasıl oldu ise....

    An itibariyle gerekli açıklamayı yapmış bulunuyorum;
    http://altinmadalyon.com/altin/index.php/topic,6729.210.html

    Asla öyle bir komut vermediğim halde nasıl oluyorsa başlığı sildiğimi öğreniyorum...Çok özür dilerim Murat Abi, aynı durumun bir daha tekrar etmemesi için yöneticilikten de ayrıldım...Bu tarz bir durum ilk kez başıma gelmiyor ama son kez olmuş oldu...Kendimi yöneticilikten çıkardım, artık normal üyeyim ve farkında olmadan başlık silme, konu kilitleme gibi bir durumum tekrar olmayacak...

Önemli değil olur böyle şeyler....

Murat abi ilk filmi izleyip konuya ikinci filmin afişini koymuşsun. İlk filmi ben de çok beğenmiştim. İkinci film için puanlar iyi değil diye izlemek için ertelemiştim şimdi görünce aklıma düştü bir ara izlerim.

Doğru afiş

(https://farm2.staticflickr.com/1857/42444652960_c560991680_o.jpg)

(https://farm2.staticflickr.com/1849/29490975817_101d2277c7_o.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt0072281/

Bu versiyonu bilmiyordum ilk defa bugün izledim. Hikayeyi tiye almışlar ve güzel olmuş. Kadrosu da sağlam 7/10

(https://farm2.staticflickr.com/1900/44250693901_b268c25909.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt5770864/

İlk film ne kadar güzeldi. Hikaye çok güzel işlenmiş bir çok bilim konusu ve dini konu işlenmişti. İkinci film maalesef berbat ötesi senaryosu ile dördüncü sınıf bir filmden öteye gidememiş. 2/10

(https://farm2.staticflickr.com/1857/43711420614_685e58966b_o.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt4857264/

Adrian Doria varlıklı bir iş adamıdır, Asya pazarı ile yaptığı ticari anlaşmaları ve yüksek teknoloji şirketi nedeniyle Yılın Adamı olarak adlandırılmıştır. Kendisine güvenilir bir savunma yaratmak için kendi avukatı Felix tarafından tavsiye edilen tanık hazırlama ve adli bildirimlerde uzman deneyimli bir avukat olan Virginia Goodman ile tanışır. Bir dağ oteli odasında yanında fotoğrafçı sevgilisi Laural Vidan'ın cesedi dururken polis tarafından tutuklanmıştır. Adrian Virginia'ya suç ve sevgilisi Laura ile ilişkisi hakkında konuşur. Her ikisi de sürücüsü Daniel Garrido adında bir adamın öldüğü araba kazasısını açığa çıkarmaya çalışırlar. Laura'nın Daniel'in ölümü nedeniyle hapse girmekten kaçınmak için Laura'nın onu nasıl yönettiğinden söz eder. Aynı zamanda avukatı Felix olayların seyrini değiştirebilecek bir delil araştırmaktadır. Virginia ve Adrian vaka hakkında konuşmalarını sürdürürler ama Adrian'ın ifadesinden ikna olmayan Virginia onu hikayesinin karanlık noktalarını açığa çıkarması için zorlar. Bulmacada gerçek ve yalan kolayca yer değiştirebilmektedir.

Son zamanlarda izlediğim en sağlam filmlerden biri idi 8/10

(https://farm2.staticflickr.com/1859/29502466757_f12d67775a.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt0079336/

İşinde çok başarılı bir ortopedist olan bir adam, tüm yaşantısıyla çevresine örnek bir kişilik ve bir rol modeldir. Şimdi ise kızını evlendirmenin arifesindedir. Bir yandan kızının evlilik hazırlıkları devam ederken damadın babasıyla tanışma şansını yakalar. Ancak bu karşılaşma işin tüm gidişatını değiştirecektir. Çünkü bu 'baba' aslında bir CIA ajanıdır ve işini özel hayatından ayrı tutmayı pek de başaramamaktadır.

Çok başarılı bir film 7/10

(https://farm2.staticflickr.com/1888/29638670667_86d3df6dcd.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt0443706/

Rafa kalkmış dosyaların en önde geleni. Hiçbir zaman yakalanamamış bir adamın dinmeyen öfkesi; tüm ülkeye dehşet salan, bir türlü ele geçirilemeyen, şifreci katil; Amerika'nın Karındeşen Jack'i. On üç kurbanı olduğunu kamuoyuna açıkladı; sonra daha fazlasını, iki düzine daha fazlasını. Polis beşi ölü yedi vakada onun işaretlerini buldu. Gerçek kurban sayısı asla ortaya çıkmayabilir. Kesin olan bir tek şey varsa, o da bu kurban sayısının yaşayanları da kapsadığıdır. "Zodiac konuşuyor..." "Se7en" ve "Fight Club"ın yönetmeni David Fincher, San Fransisco körfez bölgesini dehşete boğmuş ve onlarca yıl boyunca şifreleri ve mektuplarıyla dört ayrı yargı bölgesinin yetkilileriyle alay etmiş bir seri katilin gerçek hikayesine dayanan gerilim filmi "Zodiac"la tekrar karşımızda. Bir avcıyı avlamak dört adam için bir saplantı hâlini alır; bu öyle bir saplantıdır ki onları eski hâllerinin birer hayaletine dönüştürür, yaşamları katilin bıraktığı sonu gelmeyen ipuçlarıyla bir kurulup bir yıkılır.

Beniö gibi gerçek olakyarı seviyorsanız izleyin kadro çok iyi 7.5/10

(https://farm2.staticflickr.com/1891/30706592918_e1ec519f76.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt3774114/

Eski bir CIA çalışanı olan Edward Snowden'in, yapılanma hakkında yaptığı asrın ifşasını konu alıyor. Film, Luke Harding'in The Snowden Files: The Inside Story of the World's Most Wanted Man ve Anatoly Kucherena'nın Time of the Octopus kitaplarına dayanarak çekildi. Filmin çekilme sürecinde yönetmen Oliver Stone, Edward Snowden'ı Moskova'da birkaç kez ziyaret ederek yaşadıklarıyla ilgili birinci ağızdan bilgi alma fırsatı buldu.

Bu filmi izledikten sonra yaşadıklarımızın ve söylenenlerin tekrar sorgulanması gerektiğini ve neyse oda bende kalsın..... 9/10

(https://farm2.staticflickr.com/1867/44583278812_a7823d8216_o.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt4044364/?ref_=rvi_tt

Yukarıdaki filmin gerçek röportajı. Dediğim gibi söylenecek o kadar söz var ki neyse.....8/10

(https://farm2.staticflickr.com/1866/30779368748_0954477c81.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt3778644/

Dünyanın en iyisi olmaya karar veren genç Han Solo, kaçakçılık için toplanan bir ekibin üyesi oluyor ve hayat boyu yanında olacak olan yardımcı pilotu Chewbacca ile güçlerini birleştiriyor. Yıllarca dostluğunu sürdüreceği Lando Calrissian ve Qi'ra da bu macerada Han Solo'ya eşlik ediyor...

Ray Park gibi bir efsane durur iken Maul'u başkalarına oynatmak peh........

Filmin tek iyi tarafı artoo'yu görmek bilmem kaç kişi yakaladı......

Disney diyor ki arkadaş SW çekeceğim sizde ne olursa olsun paraları bana yatıracaksınız....

Saçma sapan bir film 5/210

Bu kitabin kapağını açmayan okumayan disney'e kapak olsun.....

(https://farm2.staticflickr.com/1864/29711510047_6523802c3e.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt4610378/

Amsterdam'da yaşayan bir bankacı, ailesini ve geleceğini riske atarak direnişe para sağlayan gizli bir banka kurar ve Nazi savaş makinesini yavaşlatır.

Böyle tarihe mal olmuş filmleri izlemek insanı alıp götürüyor keşke bizde de sıkça olsa, vatanları için hayatlarını feda etmiş adamlar  7/10

(https://farm2.staticflickr.com/1881/29806592237_3980d9334d_o.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt8660492/

Scooby-Doo ve shaggy Fredle beraber aşçı olan amcasının yanına gitmek için yollara düşeceklerdir vardıkları kasabada fred amcasını ararken garip olayların yaşandığını farkedeceklerdir.

Güzel hikaye 7/10

(https://farm2.staticflickr.com/1976/44440662445_a68aecb994_o.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt3766354/

CIA için çalışmış  bir hizli servis ajanını canlandırmaktadır. CIA için çalıştığı sıralarda onun için en önemli şey adaletli olmaktı. Artık bundan pek esker kalmamış gibi görünüyor. Onu değiştiren şey ise çok yakın arkadaşının öldürüldüğü haberidir sonrasında onu kimse tutamayacak çünkü adaleti artık o uygulayacaktır.

Konu aynı, hikaye aynı, ağır tempo, bildiğiniz aksiyon sahneleri ama Denzel Washington olunca izleniyor yoksa sıktı bu tarz senaryolar 7/10

(https://farm2.staticflickr.com/1969/31755538168_b88a1e6959_z.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt6826438/

Hindistan'ın ikinci gizli nükleer test serisine Pokhran'da, PM Atal Bihari Vajpayee'nin görev süresi boyunca Dr. APJ Abdul Kalam liderliğinde bir bakış.

Güzel bir film izlenmeli 7,5/10

(https://farm5.staticflickr.com/4899/44800897345_99b66bfc3e_z.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt7668870/

16 yaşında kızı olan David bir gün eve geldiğinde kızını bulamaz ortadan kaybolmuştur. Hemen yetkililere haber veren David'in kızını bulmak için olaya dedektif atanacaktır. Bakmadıkları ye kalmaz ama kızdan bir iz yoktur babasının aklına kızının bilgisayarına bakmak gelir ve bilgisayarda kızının nerde olduğu ile ilgili bazı ipuçları bulmaya başlar. Tüm gizli şeyler aslında bilgisayarında saklıdır.

Tek kelime ile muhteşemdi 8/10

(https://farm5.staticflickr.com/4861/31001728947_4248491288_z.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt4912910/?ref_=nm_flmg_wr_2

Ethan Hunt ile birlikte IMF ekibinde çalıştığı arkadaşları sıkıntılı bir süreçten geçmektedir. Son görevi Berlin'de ters gittiği gerekçesiyle CIA tarafından kara listeye alınır ve bu durumun denetlenmemesi sebebiyle tüm birimlerle ters düşer. Fakat büyük bir tehdit yaklaşmak üzeredir ve Ethan Hunt ile birlikte tüm dostları bu tehlikeye karşı koyabilmek için hem düşmana karşı hem de zamana karşı amansız bir mücadele verecektir...

Bildiğiniz Ethan Hunt 7/10

(https://farm5.staticflickr.com/4883/32069269688_0e37d218c9_o.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt0203119/

Sexy Beast, ılıman iklimiyle maruf İspanya ile, \"üzerinde güneş batmayan imparatorluk\" Büyük Britanya arasında mekik dokumak durumunda kalacak olan Gary Dove'un hikayesidir. Filmde, Gary Dove'u İspanya'daki bir cennet köşesinde, yazlığına taşınmış, çok sevdiği karısıyla birlikte mutlu bir yaşam sürerken izleyeceğiz.

Ancak bu \"yazlık zamanları\", kasabaya gelen, Gary'nin gangster arkadaşı John Logan yüzünden altüst olacak ve tüm keyifleri bozulacaktır.

John, Gary'yi büyük bir soygun için Londra'ya dönmeye ikna etmeye çalışır. Buna karşı çıkan Gary, John ile mücadele etmeye çalışsa da başarısız olur ve sevdiği kadını korumak adına soyguna iştirak etmeyi kabul etmek zorunda kalır.

Ağır bir tempoda gitsede, gerilimi iyi ayarlamışlar izlenir 7/10

(https://farm5.staticflickr.com/4911/45305788884_e6bc8c6f24_z.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt6742252/

The Guilty, rütbesi masa başı işine indirilen polis memuru Asger Holm'e odaklanıyor. Acil durumlar için gelen telefonlara bakan Asger sıkıcı bir gün beklemektedir ancak kaçırıldığını söyleyen bir kadınla konuştuğunda her şey değişir. Panik halinde konuşan kadının bağlantısı birdenbire kopar. Polis istasyonuna tıkılı kalan Asger'in, başkalarını gözü ve kulağı olarak kullanması gerekecektir. Her geçen saniye zaman daralmakta ve olayın ciddiyeti artmaktadır...

İlk uzun metrajına imza atan Gustav Möller'in yönetmen koltuğuna geçtiği filmin başrolünü Jakob Cedergren üstleniyor. Filmin senaryosunu ise Emil Nygaard Albertsen ve yönetmen Möller yazdı. Danimarka'nın bu seneki Oscar adayı olarak açıklanan film, ayrıca 2018 Sundance Film Festivali'nde İzleyici Ödülü'ne layık görülmüştü.

Sinemada en zor iş tek oda filmleridir. Neden senaryo çok iyi olmalıdır, oyuncu çok iyi olmalıdır. Bunun en iyi örneği arka penceredir. Burada daha öncede bir kaç tane tek oda filmden bahsetmiştim. Buda işinin en iyilerinden biri 8/10

(https://farm5.staticflickr.com/4865/45305816424_a357009728_z.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt3606756/

Süper kahramanların tek amacı kötülerle savaşmaktadır ama en temel sorunlardan biri devletlerin bu süper kahramanları yasalaştırmaması olacaktır. Ailenin annesi dünya'yı kurtarma peşinde kendilerini ispatlamaya çalışırken evin diğer bireylerinden Jack-Jack'in de süper kahramen özellikleri ortaya çıkmaya başlamıştır. Tüm bunlar olurken dünya'yı tehdit edecek yeni bir düşman çıkacaktır bu diğerlerinden çok güçlüdür

Bugüne kadar izlediğim en iyi animasyon. Görüntüler gerçeklik olarak inanılmazdı. 8/10

(https://farm8.staticflickr.com/7920/31849629167_36a93c9458_o.jpg)

(https://farm5.staticflickr.com/4847/39825981303_78ffd79975_o.png)

https://www.imdb.com/title/tt0074937/

Dünyanın en iyi dedektifleri bir akşama yemeğine davetliler. Fakat menüde cinayet varsa, kim tatlıya kadar gelebilir? Peter Sellers, David Niven, Peter Falk, James Coco, Elsa Lanchester, Maggie Smith, Alec Guinness, Eileen Brennan, Nancy Walker, James Cromwell ve Estelle Winwood gibi yıldızların rol aldığı Neil Simon'ın muhteşem cinayet parodisine davetlisiniz. Garip milyoner Lionel Twain'ın ıssız malikanesi bulmacanın mekanını oluşturuyor. Twain misafirlerine saatler gece yarısını vurduğunda aralarından birinin öldürüleceğini söyler. Gecenin sonuna kadar hayatta kalmayı başaranan kişinin ödülü ise 1 milyon dolardır. Murder By Death, hem gizem türünü hem de dedektif karakterizasyonlarını hicvediyor.

Yıllar önce izlemiştim tekrar izlemek keyif verdi. İzlediğim en iyi polisiye tiye alan filmlerden biridir. 8/10

(https://farm8.staticflickr.com/7845/31849650617_738d397c8f_o.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt7167686/

Kıyamet günü savaşının ve Supermen'in ölümünün ardından 6 ay geçmiştir ve bir an da Metropolis şehrinde bir sürü Supermen ortaya çıkmaya başlamıştır. Lois Lane ise bu sahte kahramanlardan hangisinin gerçek Supermen olduğunu bulmak istemektedir ve bunun için de kolları sıvar. Ancak bu sırada bir an da bir görev üzerindeyken Justice League üyeleri de ortadan kaybolur. Hemen bu olayın ardına bu sahte kahramanlardan bir tanesi bunu fırsat bilir ve halka inanılmaz bir fedakarlıkta bulunmaları gerektiğini ve Justice League ile diğer Supermen'in onları korumak için artık dünyada olmadıklarını ve dünyayı kendilerinin koruması gerektiğini halka söyler. Ancak bu Metropolis şehri için korkunç bir planın sadece başlangıcıdır!

The Death of Superman sonra bana pek tat vermedi 6.5/10

(https://farm8.staticflickr.com/7849/47145046252_c02252e376_z.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt6343314/

2015 yapımı Creed: Efsanenin Doğuşu'nun devam halkası olan filmde hayat, genç boksör Adonis Creed için adeta denge sağlama mücadelesi haline gelmiştir. Bir sonraki büyük dövüşü için aldığı eğitim ve kişisel yükümlülüklerinin arasında denge sağlamaya çalışan Adonis, çok yakında ailesinin geçmişiyle bağları olan bir rakiple karşı karşıya gelecektir. Rocky ve Adonis ortak miraslarıyla yüzleşecek, savaşmaya değecek olan şeyleri sorgulayacak ve hiçbir şeyin ailenden daha önemli olmadığını keşfedeceklerdir.

Rocky Balboa'ya bir kez daha Sylvester Stallone'un hayat verdiği devam halkasında, genç boksör Adonis Creed'i ise Michael B. Jordan canlandırıyor. Rocky evreninin ikonik kötü adamı Rus boksör Ivan Drago'nun da serinin hayranlarının karşısına çıktığı yapımda, Dolph Lundgren'in canlandırdığı Drago'nun oğlu Vitor'u ise Romen boksör Florian "Big Nasty" Munteanu canlandırıyor. Filmin kadrosunda, Adonis'in aşık olduğu Bianca rolünde ise, "Thor: Ragnarok" ile yıldızı parlayan Tessa Thompson da yer alıyor.

Bildiğiniz senaryo müzikler harika ama konu sıkıcı 6.5/10

Fırtına Anı

(https://farm8.staticflickr.com/7828/47506246671_245af50d1f_z.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt6908274/

Bilindiği gibi uzay zamanı değişkendir filmde uzay zamanda meydana gelecek bir problem yüzünden yaklaşık 25 sene öncesine giden bir kadın o yıllarda öldürülmüş bir çocuğu kurtarıyor ve uzay  zamanda geleceği değiştiriyor yıllar sonra kendi kızının ölünümüne neden oluyor sonrasında ise kızını kurtarmaya çalışıyor

Hiikaye back to the future ve Frequency biraz araklama ve birazda saygı duyan bir film karşımızda.

Ama geri kalan özgün senaryosu ve sizi ters köşeye düşüren hikayesi leziz bir bilim kurgu tarzı polisiye karşınızda. 7,5/10

The Highwaymen

(https://farm8.staticflickr.com/7871/40542025683_a617533061_z.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt1860242/

1934 yılında geçen film FBI ve devletin en güçlü organlarından biri olan adli tıp teknolojisinin bile gücünün yetmedi kanıtlayamadığı suçluları bir türlü yakalayamamaktadır Bunun için dönemin isimlerinden Frank Hamer ve eski ortağı Maney Gault, Bonnie ve Clyde'ı yakalamak için emeklilikten geri döneceklerdir.

Gerçek hikayeleri çok severim. Kevin Costner JFK ve The Untouchables harika performansları ile beni büyülemiştir. Bu hikaye ağır gitsede Costner oyunculuğu ile hareketleri ile gerçekten çok iyi idi. 8/10

The Boys from Brazil

(https://live.staticflickr.com/7823/32662977527_82b5a9e636_o.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt0077269/

2. Dünya Savaşı bitmiş olabilir, ancak bazı Naziler Güney Amerika'ya yerleşmiş ve orada büyük Nazi imparatorluğunu yeniden kurabilmek için çalışmalarına devam etmektedirler.

Genç bir musevi nazi avcısı, efsanevi avcı Ezra Lieberman'ın çalışmalarından ilham alarak Güney Amerika'ya kaçan Nazileri araştırmaktadır. Paraguay'da çalışmalarını sürdüren Dr. Josef Mengele, genç adamın hedefi haline gelir. Sadist bilimadamı, savaş yıllarında Auschwitz'deki esirlerin üzerinde yürüttüğü biyolojik deneyleri Paraguay'da devam ettirmektedir.

Nasıl böyle güzel bir filmi es geçmişim bilmiyorum. Gregory Peck muhteşem oyunculuğu ve zamanının iyi isimleri ile harika bir film sizleri bekliyor. 7.5/10

Alıntı yapılan: hennessy - 31 Mart, 2019, 17:46:31
The Highwaymen

(https://farm8.staticflickr.com/7871/40542025683_a617533061_z.jpg)

Taşların tam yerine oturması açısından, yönetmen Arthur Penn'in Hollywood sinemasında yeni bir kuşağın başlangıç filmi olarak da görülen Oscar ödüllü 1967 yapımı Bonnie ve Clayde'inin de izlenmesi gerekir diye düşünüyorum. Bana göre bu Netflix yapımı film bir Bonnie-Clayde güzellemesi yapma derdinde değil, gerçekler adına ayakları yere daha sağlam basıyor. Oysa Penn'in filmi çok daha seyirlik olmasına karşın suç ve suçluyu kutsama algısı yarattığı için eleştirilmiş ve yapımcılarını da rahatsız etmişti. The Highwaymen'in dikkat çekici bölümlerinden biri Costner'in canlandırdığı Frank Hammer ve suç makinesi Clayd'in babası Hery Barrow arasında geçen konuşma kadar, iki eski ranger Frank/Maney diyalogları da filmin can alıcı bölümleriydi bana göre.

- Bak Frank, sen her zaman doğru ve yanlış kavramlarının arkasına saklanabiliyorsun,  ben ise kimin yaşayıp kimin ölmesine karar vermenin ağırlığını asla sevemedim.

- Aramızda farklar var Maney, ama bi' şeylerin arkasına saklanmak asla onlardan biri değil... ayrıca hiç gözlerini kırpmadan düzinelerce masum insanı öldürdüler ve insanlar onlara kahraman diyorlar.

- Onlara ne dendiği kimin umurunda?

- Benim umurumda... onlara tapıyorlar, böyle devam edemez, buna son vermeliyiz...

Bugün bende The Highwaymen'i izledim ve oldukça beğendim.

Kevin Costner'in oyunculuğu vasat ama Woody olayı toparlıyor.

(https://live.staticflickr.com/7804/40640615753_134d03586d_o.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt2990738/

En sevdiğim senaryolar tek oda filmleridir Çünkü hem yazılması zordur. Hemde izleyiciyi 2 saat o ana odaklamak zordur. 9/10

Yoon Young-Hwa eskiden popüler olan bir tv spikeridir. Ama tatsız olaylar yüzünden artık bir radyo programı sunucusu olarak çalışıyordur. Bir sabah, bir dinleyici onun radyo programını arar ve Mapodaegyo Köprüsünü havaya uçuracağını iddia eder. Yoon Young-Hwa İlk başta bunun şaka olduğunu zannetse de çok geçmeden bunun gerçek olduğunu anlar. Radyo istasyonunun ofisinden görülebilen Mapodaegyo Köprüsü aniden patlar.

Yoon Young-Hwa gerçek zamanlı olarak şahit olduğu bu terör olayının tekrardan bir TV spikeri olarak çalışması için bir bilet olduğuna karar verir. O radyo programına katılan kişi ile TV'de canlı bir ropörtaj yapmaya karar verir, ama daha önce haber bürosü şefi Cha Dae-Eun ile bir antlaşma yapar. Bu arada, arayan kişi yayın istasyonundan 2,1 milyar Won ve Güney Kore Devlet Başkanından bir özür ister. Arıyan kişi aynı zamanda Yoon Young-Hwa'a patlayıcı giymiş olduğunu da söyler.

(https://live.staticflickr.com/65535/47666294111_453e01a6f6_o.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt0078492/

Yaban Kazları'nda, Afrika'da bir diktatöre karşı operasyona giden bir grup paralı asker macerası konu edilmektedir...

Sağlam bir kadrosu vardır 7/10

Alıntı yapılan: hennessy - 21 Nisan, 2019, 20:39:13
(https://live.staticflickr.com/65535/47666294111_453e01a6f6_o.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt0078492/

Yaban Kazları'nda, Afrika'da bir diktatöre karşı operasyona giden bir grup paralı asker macerası konu edilmektedir...

Sağlam bir kadrosu vardır 7/10

Video kaset döneminde bilmeden anlamadan ne çok kült film izlemişim...    ::) ::) ::) ::) ::)

(https://live.staticflickr.com/65535/47098105154_8e4e98007c_o.jpg)

Kitap gibi başlayıp bitiyor.. Pizza seviyorsanız izleyin  :) 6.5/10

(https://live.staticflickr.com/65535/48028749806_cc70dec86f_z.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt0060445/?ref_=nv_sr_4?ref_=nv_sr_4

Dünyanın en zengin adamı olan petrol milyarderi Ahmet Şahbender (Herbert Lom)'in sanat koleksiyonundaki paha biçilmez bir antika büstü çalmak üzere adı belirtilmemiş bu Arap ülkesine gelen Harry Dean (Michael Caine) ve karısı rolünü oynayan Nicole Chang (Shirley MacLaine), iş adamının sahibi olduğu otele yerleşirler. O andan itibaren kendisini bir İngiliz Lordu olarak tanıtmış olan sahtekar soyguncuyla petrol milyarderi arasında bir kedi fare oyunu başlar. Filmin başındaki uzun sekansta gösterilen ve Dean'in hayal ettiği şekilde gerçekleşmesi gereken soygun, daha sonra farklı bir şekilde seyredecektir. Bu nedenle filmin sinema afişlerindeki tanıtım sloganlarından biri şudur: "Filmin sonunu dostlarınıza rahatlıkla söyleyebilirsiniz, ama lütfen filmin başını sakın söylemeyin!" Filmin özgün adı olan "Gambit" bir satranç terimi olup, daha iyi bir mevki kazanmak için bir oyuncunun bir veya birkaç taşı feda etmesi anlamına gelmektedir. Yani hesaplı bir hareket, bir tür hile anlamına da gelir.

Biraz komedi biraz hırsızlık. Benim gibi Michael Caine seviyorsanız izleyin...7/10

(https://live.staticflickr.com/65535/48113914223_ef6b671c73_o.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt0078269/

1978 kanada yapımı, bir soyguncu ve banka memuru arasındaki sürükleyici, gerilimi yüksek bir kedi fare oyunu. daryl duke yönetmiş. Elliott Gould ve Christopher Plummer çok başarılı, diğer bir detay; senaryo Anders Bodelsen'in romanından Curtis Hanson tarafından uyarlanmış. 7/10

(https://live.staticflickr.com/65535/48220482952_d1e8fe4b4a_o.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt0058754/

Zengin ve yaşlı Charles'a genç ve güzel bir hemşire bakmaktadır. Tekerlekli sandalyede yaşamaya mecbur oluşu zaten huysuz huysuz biri olan Charles'ı iyice tahammul edilemez hale getirmiştir. Yeğeni Anthony sonunda hemşireyle anlaşır ve Charles'ı öldürmeye karar verirler.

Gina Lollobrigida'nin güzelliği filmin önüne geçmiş. Fena bir bir film değil çok şey beklenmeden izlenmeli. Ama sonu için izlenmeli. 6.7/10

(https://live.staticflickr.com/65535/48274571227_4e079cf24b_o.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt0404390/

Zihinlerinizin sınırlarını zorlayacak bir sinema deneyimi! Çetelerin maşası olarak çalışan Joey Gazellenin hayatı saklamakla sorumlu olduğu silahın kaybolması üzerine bir anda altüst olur. Peşinde her adımını izleyen iki mafya ailesi ve bir grup kirli polisle Joey, ürpertici, kanlı takipler ve usta manevralarla dolu bir yolda korkutucu ilişkiler ve suçlular ağını delerek silahı tekrar ele geçirmek zorundad

Son zamanlarda izlediğim en sağlam aksiyon filmi idi. 7.5/10

(https://live.staticflickr.com/65535/48550125586_d92113b441_z.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt6146586/

John Wick: Chapter 3 - Parabellum, gizli suikastçı birliğinden atılan John Wick'in, kellesi karşılığında ödül almak için peşine düşen suikastçılara karşı verdiği mücadeleyi konu ediyor. John Wick iki nedenden ötürü firaridir. Kellesi üzerine 14 milyon dolarlık açık sözleşme konulmuştur ve temel bir kuralı ihlal etmiştir; Continental Hotel'de birini öldürmüştür. Kurbanı ise açık kontratı sunan Yüksek Masa üyesidir. İşi bitmiş olması gereken John'a otelin yöneticisi Winston tarafından bir saatlik bir kaçış süresi verilir. Ardından üyeliği iptal edilecek, tüm hizmetlerden men edilecek ve diğer üyelerle iletişimi kesilecektir. John'un New York City'den kaçma mücadelesinde güvenebileceği tek şey servis endüstrisidir...

Maalesef 3.film ikinci sınıf bir Asya filmi olmuş. Çatışma sahneleri, dövüş sahneleri amatörce olmuş.  Onu öldürmek isteyenler öldür beni diye önüne atlıyor :) 6.5/10

Köpekler 8/10

(https://live.staticflickr.com/65535/48550279092_5a8e0b67bd_o.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt7458762/

Fransız denizaltı kendisini kriz durumunda bulur ve savai pozisyonu almak yerine gizlenmek zorunda kalacaktır.

Ağır ilerleyen bir film. AMa benim gibi denizaltı filmleri seviyorsanız kaçırmayın. 7/10

(https://live.staticflickr.com/65535/48568747262_87c94e23be_o.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt0437086/

Doktor bu eski cyborga yeniden hayat verir ve onun adını Alita koyar. Alita yeniden hayata dönmüştür ancak geçmişi hakkında hiç bir şey hatırlamamaktadır. Buna rağmen Alita bu yeni dünyaya hemen ayak uydurur ve kendine yeni arkadaşlar bile edinir. Fakat her şey uzun süre bu kadar iyi gitmez çünkü Alita kısa süre içerisinde eski benliğini hatırlamaya başlar ve bu durumda hareketlerine yansıyınca fark edilmemesi gereken kişiler tarafından fark edilir hem de eski ve tehlikeli geçmişine ait olan kişiler tarafından!

Çok beğendim 7.5/10

Alıntı yapılan: hennessy - 14 Ağustos, 2019, 14:47:25
(https://live.staticflickr.com/65535/48550125586_d92113b441_z.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt6146586/

John Wick: Chapter 3 - Parabellum, gizli suikastçı birliğinden atılan John Wick'in, kellesi karşılığında ödül almak için peşine düşen suikastçılara karşı verdiği mücadeleyi konu ediyor. John Wick iki nedenden ötürü firaridir. Kellesi üzerine 14 milyon dolarlık açık sözleşme konulmuştur ve temel bir kuralı ihlal etmiştir; Continental Hotel'de birini öldürmüştür. Kurbanı ise açık kontratı sunan Yüksek Masa üyesidir. İşi bitmiş olması gereken John'a otelin yöneticisi Winston tarafından bir saatlik bir kaçış süresi verilir. Ardından üyeliği iptal edilecek, tüm hizmetlerden men edilecek ve diğer üyelerle iletişimi kesilecektir. John'un New York City'den kaçma mücadelesinde güvenebileceği tek şey servis endüstrisidir...

Maalesef 3.film ikinci sınıf bir Asya filmi olmuş. Çatışma sahneleri, dövüş sahneleri amatörce olmuş.  Onu öldürmek isteyenler öldür beni diye önüne atlıyor :) 6.5/10

Binlerce kafatası aşkına! 6.5 öyle mi? Haksızlık bu! :D
Seni bilmem  Hennessy, valla ben  serinin  dördüncüsünü heyecanla bekliyorum.  8)

Binlerce kafatası aşkına! 6.5 öyle mi? Haksızlık bu! :D
Seni bilmem  Hennessy, valla ben  serinin  dördüncüsünü heyecanla bekliyorum.  8)
[/quote]

Bende 4.filmi merakla bekliyorum. Ama maalesef dövüş sahneleri ve kaçış sahnelerinde adam öldürme sahneleri bu sefer çok kötü idi.

John Wick 3 ü ben de haftasonu izledim.
Serinin ilk 2 filminden kalite olarak baya aşağıda buldum.
Konu ve kurgudaki mantıksızlıklar bir yana Keanu abinin yaşı iyice göstermiş kendini.
Eski futbol koçlarının tespitiyle adamın "beli dönmüyor"
Aksiyon sahneleri doğal slowmo olmuş.
Keşke genç aksiyon starı muamelesi yapacaklarına ağır abi moduna soksalardı.
Bir de düşmanların eski atari oyunları gibi (final fight ve türevleri) sıralı şekilde yumruğa/mermiye gelmeleri sırıtmış.

Alıntı yapılan: Nomad - 19 Ağustos, 2019, 14:52:50
Bir de düşmanların eski atari oyunları gibi (final fight ve türevleri) sıralı şekilde yumruğa/mermiye gelmeleri sırıtmış.

İşte ne demek istediğimi anlatan güzel kelimeler. Olmamış bu sefer.

Filmi dün akşam ben de izledim, bence de ilk 2 filmin yanına yaklaşamamış olsa da rahatlıkla seyredilir.Bir çok sahne sırıtmış ama bütün ilgimiz 4. filme kaydı Keanu abimiz dahada yaşlanacak ;D inşallah çabuk çekerler.Sahneler sırıtmaz Hepimiz senaryoyu rahatlıkla tahmin edebilir hatta yazabiliriz önemli olan sahnelerin çekimi Görsel şölen

Alıntı yapılan: hennessy - 14 Ağustos, 2019, 16:58:46
...Ağır ilerleyen bir film. AMa benim gibi denizaltı filmleri seviyorsanız kaçırmayın...

Denizaltılı filmlerden ne zaman söz açılsa aklıma gelir 1958 yapımı Sessiz ve Derinden Git filmi, eğer izlemediyseniz öneririm. imdb notu 7.3...  Bir dönem yabancı filmler yıllar sonra sinemalarda gösterime girerdi, bu da onlardan biri. Denizaltıyı avlamak için resmen bildiğin varil şeklinde süzüle süzüle denizin derinliklerine inen "su bombası"nın varlığından ilk kez bu filmi izlerken haberdar olmuştum. Mürettabat için son derecede korkutucu izleyicinin de nefesini tuttuğu anlardı. :)


(https://live.staticflickr.com/65535/48592113491_338b529197_c.jpg)

Gabby teşekkür ederim tanıtım için en kısa sürede izleyeceğim...

(https://live.staticflickr.com/65535/48776316972_d5120c9d75.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt6806448/

Hızlı ve Öfkeli serisinin spin-off filmi olan Hızlı ve Öfkeli: Hobbs ve Shaw, insanlığı tehlikeye sokan bir güce karşı birlikte hareket etmek zorunda kalan Hobbs ve Shaw'un hikayesini konu ediyor.Amerika'nın Diplomatik Güvenlik Hizmetlerinin sadık bir ajanı olan Luke Hobbs ile eski bir İngiliz askeri elit ajanı olan Deckard Shaw, yıllar boyu birbirlerini yenmeye çalışsalar da bu kez birlikte hareket etmek zorundadır. İnsanlık, büyük bir biyolojik tehdit ile karşı karşıyadır. Siber genetik ile güçlendirilmiş anarşist Brixton, insanlığın değişmesine neden olabilecek olan biyolojik virüsü ele geçirir. Dünyayı tehlikeye sokan Brixton'ı yenmek zorunda olan iri kıyım kanun adamı Hobbs ile kanunları hiçe sayan Shaw'un güçlerini birleştirip, birlikte mücadele etmekten başka şansı yoktur.

Artık sıkmaya başlayan seri 6.5/10

(https://live.staticflickr.com/65535/49510920478_fc7a2a7136_o.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt0144550/

Kelsey Grammer ve Cary Elwes'den, Pentagon'un Amerika'yı savunmak için ne kadar ileriye gidebileceğinin gerçek hikayeden alınmış öyküsü. 17 yıldır, milyonlarca dolar, askeri zaman, enerji ve para Bradley savaş aracı için harcanmıştır. Ancak ortada büyük bir sorun vardır; araç çalışmamaktadır. Şimdi albay Burton (Cary Elwes) bu görev için atanmıştır. Aracın gelişimi, durumun örtbas edilmeye çalışılması, testler ve ilgili her türlü belge açığa çıkıyor. Fakat bu durum general patridge'nin işine pek gelmiyor. Albay Burton, pek çok kişinin kariyerine mal olacak son derece büyük bir skandalı ortaya çıkarıyor..

Gerçekleri size komedi eşliğinde harika anlatan film. 7.5/10

(https://live.staticflickr.com/65535/49511671532_4f41b4e9dd_o.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt7349662/

Karanlıkla Karşı Karşıya, kenti ele geçirmeyi planlayan bir örgütü durdurmaya çalışan bir dedektifin hikayesini anlatıyor. Ron Stallworth, Colorado'da yaşayan Afro-Amerikan bir polis memurudur. Ortağı Flip Zimmerman ile birlikte çalışmaktadır. İkili Ku Klux Klan'ı durdurmak için mücadele vermektedir. Ron, örgütün şehri ele geçrime girişimlerini engellemek için gizlice örgütün içine sızmaya çalışır. Grupla iletişime geçen ve aşırı ırkçı biri gibi davranan Ron sonunda amacına ulaşır. Grubun toplantılarına katılmaya başlayan Ron, Klan'ın büyük kurucusu ile yakın ilişki kurar. Genç adam Ku Klux Klan'ına başarıyla sızmakla kalmayıp, yerel bölümün de başına geçer. Bu sırada Stallworth'un kimliğine geçen ortağı Zimmerman, ölümcül bir komployla ilgili bilgilere ulaşır. Peki Afro-Amerikan bir polis memuru, beyaz üstünlüğünü savunan bir örgütün içinde kimliğini gizli tutmayı nasıl başaracaktır?

Gerçek bir hikayeden uyarlanan filmin yönetmen koltuğunda Malcolm X", "25. Saat" ve "İçerideki Adam" gibi filmlerle tanınan 2 Oscar adayı Spike Lee oturuyor. Star Wars evreninin Kylo Ren'i Adam Driver ve "Ballers" dizisiyle tanıdığımız John David Washington başrolü paylaştığı filmin kadrosunda Topher Grace, Laura Harrier, Ryan Eggold, Jasper Pääkkönen gibi isimler yer alıyor.

Irkçılığın ne boyutlarda olduğunu anlatan film 8/10

(https://live.staticflickr.com/65535/49511456491_94eff86781_o.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt1206885/

Rambo zor zamanlar geçirmektedir bilindiği gibi eski bir asker olan Rambo'nun yaşı ilerlemiş Arizona'daki bir çiftlikte yaşamaya çalışmaktadır. Belaya bulaşmak istemeyen ve bu yüzden bulduğu her işte çalışan Rambo'nun kendine göre birkaç arkadaşı vardır. O arkadaşlarından birinin torunu babasını bulmak için gittiği Meksika sınırında kaybolacaktır.

Yııllar sonra Rocky Balboa'yı izlediğimde hem çocukluğuma döndüm hemde güzel senaryosu ile bizleri geçmişe götürdüğü için iki kere daha izledim. Ama Rambo olmamış Stallone   3.sınıf bir senaryo saçma sapan bir hikaye keşke yapmasaydın not bile vermiyorum.....

(https://live.staticflickr.com/65535/49511694857_3f8064b53b_z.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt0038577/

Kırsal İngiliz bölge hastanesinde bir postacı ameliyat masasında ölür. Hemşirelerden biri onu kimin öldürdüğünü kanıtlayabileceğini söyler. Şakacı müfettiş Cockrill 5 doktordan ve ameliyathanede bulunan hemşirelerin birinden şüphelenir, fakat 4 tane zehirli ilaç ortadan kaybolmuştur

Zamanının güzel filmlerinden biri 7/10

(https://live.staticflickr.com/65535/49409430856_257111852c_o.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt0385887/

1950'li yılların New York'una gittiğimiz Motherless Brooklyn, Lionel Essrog isimli bir dedektifi hikayesinin odağına alıyor. Essrog, Tourette Sendromu denilen bir rahatsızlıktan muzdariptir. Bir yandan sendromun yarattığı ani tiklerle mücadele ederken diğer yandan arkadaşı Frank Minna'nın ölümünü araştırması gerekmektedir. Elinde yalnızca birkaç ipucu ve bir saat gibi çalışan zihni vardır. Lionel'in tüm şehri dengede tutan sırları çözmek için uğraş verecektir..

Edward Norton'dan 1940-60 arası dedektiflik filmleri tadında güzel bir film 7/10

(https://live.staticflickr.com/65535/49478109066_332a920c48_o.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt0401504/

Ike: Countdown to D-Day II. Dünya Savaşı'nın dönüm noktası olan D-Day (Çıkarma Günü) ve bu muharebenin önemli komutanı Dwight D. Eisenhower'ın bu çıkarma öncesi yaşadıklarını, duygularını anlatan bir televizyon filmi.

Atatürk ve Ike gibi komutanlar liderlik için seçilmiş adamlardır. Benim gibi ikinci dünya savaşı tarihi ile ilgilenenlerin yakından bildiği bir komutandır Ike (Dwight D. Eisenhower) kurtlar arasında komuta görevi yapmıştır. Gen. Bernard Law Montgomery, Patton,Air Marshal Sir Trafford Leigh-Mallory, General Charles DeGaulle çekişmesi arasında kalmış ama onlara komuta etmiş bir liderdir. İzleyin 7/10

Savaşa girmememiz çok isabetli idi Ike bunla ilgili sözü ise:

1943 yılındaki İkinci Kahire Konferansı'nda Türkiye'nin savaşa girmemesi kesinleşince yaşadığı hayal kırıklığını şu sözleri ile ifade etmiştir:

Tarihi başarılarla dolu Türk ordusunu Almanlara karşı seyretmek isterdim.

(https://live.staticflickr.com/65535/49511707412_9a55183720_z.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt6924650/

Midway, II. Dünya Savaşı sırasında Amerika Birleşik Devletleri ve Japonya İmparatorluğu arasında yapılan Midway Muharebesi'ni konu ediniyor. Filmde, savaşın seyrini değiştiren askerlerin kahramanlık hikayesine odaklanılıyor. Midway Muharebesi, 2. Dünya Savaşı için bir dönüm noktası kabul ediliyor. Liderlerin ve askerlerin, içgüdüleri ve cesaretleriyle verdikleri mücadele, Pasifik Cephesi'ndeki savaşın seyrinin değişmesine neden olur. "Kurtuluş Günü", "Yarından Sonra", "2012", "Beyaz Saray Düştü" gibi yapımların yönetmen koltuğuna geçen usta isim Roland Emmerich'in yönetmenliğini üstlendiği filmin kadrosunda Patrick Wilson, Ed Skrein, Luke Evans, Woody Harrelson gibi isimler yer alıyor.

Savaş sahneleri çok beğendim izleyin derim 7/10

Alıntı yapılan: hennessy - 01 Şubat, 2020, 20:53:38
Tarihi başarılarla dolu Türk ordusunu Almanlara karşı seyretmek isterdim.

Sözde kompliman yapmış, futbol maçı mı bu... Ömrü cepheden cepheye koşturmayla geçmiş, savaşın ne getirip ne götürdüğünü görmüş Atatürk "Yurtta sulh, cihanda sulh" diyor, bu da bunu. Tabi savaştı, kargaşaydı senin yarımkürenden çok uzaklarda olunca kendi açısından keyif almasının da anlaşılabilir bir yanı var elbette. :)  Gerçi General Patton da "Tanrı beni bağışlasın, lanet olası savaşı seviyorum" diyordu.  Aynı tornadan çıkmış Eisenhower'in söylediklerine de çok şaşırmamak lazım.  George G. Scott'un üç saatlik oyunculuk gösterisi sunduğu 1970 yapımı Patton da seyredilesidir bu arada.

Alıntı yapılan: Gabby - 13 Şubat, 2020, 14:23:36
Sözde kompliman yapmış, futbol maçı mı bu... Ömrü cepheden cepheye koşturmayla geçmiş, savaşın ne getirip ne götürdüğünü görmüş Atatürk "Yurtta sulh, cihanda sulh" diyor, bu da bunu. Tabi savaştı, kargaşaydı senin yarımkürenden çok uzaklarda olunca kendi açısından keyif almasının da anlaşılabilir bir yanı var elbette. :)  Gerçi General Patton da "Tanrı beni bağışlasın, lanet olası savaşı seviyorum" diyordu.  Aynı tornadan çıkmış Eisenhower'in söylediklerine de çok şaşırmamak lazım.  George G. Scott'un üç saatlik oyunculuk gösterisi sunduğu 1970 yapımı Patton da seyredilesidir bu arada.

Patton zaten IKE akıl hocasıdır. Delilikleri yüzünden terfi edememiştir. Zaten savaş bittikten bir kaç yıl içinde ölmüştür . Dediklerine katiliyorum. Patton izlenesi bir film sonunda dediği gibi savaş bitti benim için hayat bitmiştir

(https://live.staticflickr.com/65535/49703596098_d8fe14398f_o.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt2465578/

İtalya'da güzelliğiyle ünlü Como gölünün yakınlarında Carla Bernaschi, ve Dino Robelli adında iki emlakçı tek bir şeye takıntılıdır: Para... Herşeyin yolunda gittiği bir noel gecesi arefesinde yaşayacakları beklenmedik kaza bir gecede kaderlerini değiştirecek ve onları bambaşka bir yere sürükleyecektir.
Paolo Virzì'nin bol ödüllü filminin başrollerini Fabrizio Bentivoglio, Matilde Gioli ve Valeria Bruni paylaşıyor.

Bu tarz filmler çok var. En iyilerinden biri karşımızda 7.5/10

(https://live.staticflickr.com/65535/49821218977_9612361bb8_z.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt0310203/

Fransız sinemasının son dönem örneklerinden biri olan Dost musun Düşman mı?(Tais Toi)konusu ve oyuncu kadrosuyla ilgi çekecek bir yapım. Sinemaseverlerin Jaguar adlı filmiyle hatırlayacağı Francis Veber'in yönettiği filmin başrollerinde iki usta oyuncu var:Jean Reno ve Gerard Depardieu. Film, her zaman olduğu gibi son "işini de" yüzüne gözüne bulaştıran acemi bir soyguncu ile usta bir hırsızın arasındaki bir tür "dostluk" üzerine kurulu. FİLMİN KONUSU  Quentin sürekli yaptığı aptallıklar ve anlamsız şakalarla etrafındakileri bezdiren aptalın biridir. Yapmaya çalıştığı fakat yüzüne gözüne bulaştırdığı bir silahlı soygun sonunda hapse atılır. Hücresini paylaştığı iri cüsseli,sert bakışlı ve soğuk kanlı adam ise hiç kimse ile tek kelime konuşmayan usta bir hırsız olan Ruby'den başkası değildir. Hapishaneye atılmadan önce sevgilisi Sandra'yı öldüren ve çok tehlikeli bir hırsız olan Vogel'den çaldığı paraları saklamıştır.Ruby Quentin'e yüz vermese de, Quentin'e göre aralarında inanılmaz sıcak bir dostluk başlamıştır!.. Ruby uzun zamandır kendisini akıl hastaları kısmına sevk ettirerek hapisten kaçmayı planlamaktadır.... Fakat nasıl olduysa Quentin'de bu planın içine dahil olur ve onun beceriksizliklerine rağmen kaçmayı başarırlar.Yalnız bir kurt olmayı tercih eden Ruby'nin tek amacı Vogel'i öldürerek Sandra'nın intikamını almaktır. Fakat Quentin'nin polis olduğundan şüphelendiğinden onu başından atmak için her şeyi yapar. Oysa Quentin onu Vogel'in cani adamlarının elinden bile kurtarmıştır.Her haliyle kontrol dışı ve dur durak bilmeyen bir kaçıp kovalamacaya dönüşmüş ve her seferinde Quentin başlarını kısa süreli de olsa belalardan kurtaran kişi olmuştur.  FİLMİN KÜNYESİYönetmen: Francis Veber Senaryo: Serge Frydman , Francis Veber Oynayanlar: Gerard Depardieu, Jean Reno, Andre Dussollier, Jean-Pierre Malo, Richard Berry

Harika bir komedi idi. İki usta gene döktürmüş nasl kaçırmışım bu filmi 7/10

(https://live.staticflickr.com/65535/49849238451_5f0a00e08c_z.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt8739752/

The Collini Case filmi hayatında sadece kendini işine adıyan bir avukat belirli yerlere gelmiş başarılı kariyeri olan birisidir. İşlenen bir cinayette avukatlık yapması istenecek. Aslında amaç bir avukat tutmak değil avukatı bir komplonun ortasında bırakmaktadır. Genç ama akıllı olan avukatın yapacağı hamleler hayatını şekillendirecek ya üzerine atılacak şeylerş kabul edecek yada kendini ispat etmek zorunda kalacaktır.

Kanunları eleştiren harika bir film. Filmin sonunda insanın etkilenmemesi imkansız 7.5/10

(https://live.staticflickr.com/65535/49849553392_a527739cd5_o.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt6294822/

Bugün 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü........ Bende izlemediğim harika bir film ile güne başlamak istedim.

The Post

1971'de Pentagon belgeleri etrafında dönen yasal süreci konu alıyor. Washington Post çalışanları editör Ben Bradlee (Hanks) ve yayıncı Katharine Graham (Streep) ordu analisti Daniel Ellsberg tarafından yazılan ve sızdırılan Pentagon belgelerini yayınlama kararı alırlar. Belgelerin, Johnson yönetiminin Vietnam Savaşı'nda ABD askerlerinin rolü hakkında kamuoyuna ve kongreye yalan söylediğini, Nixon yönetiminin gizlice savaşı tırmandırdığını ortaya koymaları büyük skandal yaratır. Nixon yönetimi The Post'un bunları yayınlamasını durdurmaya çalışır ve ABD Savunma Bakanı Yardımcısı William Rehnquist davayı Yüksek Mahkemeye sunar. Belgelerin yayınlanabilmesi ve özgür basın kavramının korunabilmesi için gazete ile ordu arasında büyük bir hukuk mücadelesi verilecektir...

1971'de yaşanan ve tarihe "pentagon papers" adıyla geçen gerçek bir olayı anlatıyor.

Spielberg, bir gazetenin 70'li yıllardaki haber odasını nasıl olduğunu bizlere sunuyor..Bilgisayarlar olmadan önce bir gazete sayfasının nasıl oluşturulduğunu ve nasıl basıldığını görmek harika bir nostalji.

Başta sıkıcı olsa da, hikaye atmosferine girilen ikinci bölümde sizi ekrana kilitliyor. 7./10

(https://live.staticflickr.com/65535/49881907192_5901b8d82f_c.jpg)

2013 yılında Jay Oliva'nın, Flashpoint Paradoksu"yla tanıtılan filmler, Darkseid ile destansı bir gösteriyle doruk noktasına vararak güçlenmiş. Matt Peters ve Christina Sotta tarafından yönetilen film, Superman'ın Darkseid'i durdurma girişiminin başarısız olmasının ardından yıkılan bir dünya üzerinde merkezleniyor. Çok sayıda süper kahraman yok edilir ya da köleleştirilir. Konstantin, Süpermen ve Raven önderliğinde hayatta kalanlar dünyayı kurtarmak için zalimlere karşı yeniden savaş açmak için bir araya gelmek zorunda kalırlar.

Haarika bir görsel şölendi. DC beklediğimden iyi bir animasyon idi. Endgame karşılık vermişler :) 8/10

(https://live.staticflickr.com/65535/49918999161_a8f33088dc_o.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt0070959/

1960-67 yılları arasında Uruguay'da hükumet karşıtı muhaliflerin işkence edilip mahkemeye bile çıkarılmadan hapse atılıp öldürüldükleri dönemde geçiyor. Uluslararası bir örgüt için çalışan bir adam kaçırılır. Halk, onun daima insanlığın yararına çalışan bir iyiliksever olduğuna inanmıştır. Oysa film boyunca yürütülen araştırmada, bu İtalyan asıllı Amerikalının sanılan kişi olmadığı, tersine ülkede meydana gelen birçok siyasal olaydan sorumlu olduğu anlaşılır..

İzlenmesi gereken bir film 7.5/10

(https://live.staticflickr.com/65535/49931446221_47dedf91dc_o.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt0393162/

Spor malzemeleri satan bir dükkanın sahibi olan Ken Carter (Samuel L. Jackson), liseye gittiği eski okulunda basketbol koçluğu yapmayı kabul eder. Richmond'ın fakir bir bölgesinde bulunan okulda eskiden başarılı bir sporcu olan Ken, okul takımının performansının oldukça düşük olduğunu görür ve bu durumu değiştirmeye karar verir. Takımda oynayabilmek için derslerinde iyi not almak veya giyim kurallarına uymak gibi bir sürü kural getirir. Zamanla takım da performansında artış gösterir. Ancak sporcuların diğer derslerde notları düşmeye başlar. Carter ise buna engel olmak için gerekirse tüm takım aktivitelerini iptal etmeyi göze alır...

Gerçek Hayat hikayelerini çok severim. Samuel L. Jackson harika oyunculuk çıkarmış 7/10

Altyapısını CBS'nin The White Shadowsundan alan Coach Carter filminin, seksenli yılların tek kanallı TRT'sinde bu unutulmaz diziyi Beyaz Gölge adıyla izlemiş olanlara vereceği farklı bir mesaj olacağını zannetmiyorum. :)

Richmond lisesinin tek galibiyetli basketbol takımı öğrencilerine koç Carter'in: "...size daha iyi bir yaşam sunmak için elimden gelen her şeyi yapacağım" diye verdiği gazın ardından üst üste maçlar kazanmasının benzerini yıllar önce Carver lisesi basketbol koçu Reeves: "...oyununuzu oynayacaksınız, arkanızı ben kollayacağım" demesiyle her haliyle bitik takım yenilmez armadaya dönüşmüş ama bu kez de okul yönetimi ve bazı öğretmenlerin basketbol yüzünden derslerinden geri kalıyorlar triplerine girmesi yüzünden bir de bu sorunla boğuşmak zorunda kalmıştı.

Eski basketbol oyuncu emeklisi iki idealist koç, bi' umut spor üzerinden yırtmaya çalışan afro-amerikan ağırlıklı oyunculardan kurulu enkaza dönüşmüş iki lise takımı ve her iki koça da ilk tanışma anında oyuncuların şüpheci yaklaşımlı ergen tripleri, ilaveten üzerine sos olarak ezilen sınıf, ırkçılık, uyuşturucu vb... Tarih tekerrürden ibaret.  :)

Coolidge, Salamy, Thorpe'lu; koç Reeves ve okul müdiresi bayan Buchanan'lı dizi, Türkçeye coach= koç kelimesini yerleşip yaygın olarak kullanılmasına vesile olmasının ötesinde dönem çocuklarına basketbolu tanıtıp sevdirmiş, futbolu ikinci plana atan gençlerin yeni eğlencesi mahalle sokaklarına, boş arsalara pazar filesi, çember veya altı kesilen naylon kovalarla kurulan derme-çatma potalar etrafında oynanmaya çalışılan basketbol olmuştu...


(https://live.staticflickr.com/65535/49972576463_203b148a8b_o.jpg)

Alıntı yapılan: Gabby - 28 Mayıs, 2020, 15:26:51
Altyapısını CBS'nin The White Shadowsundan alan Coach Carter filminin, seksenli yılların tek kanallı TRT'sinde bu unutulmaz diziyi Beyaz Gölge adıyla izlemiş olanlara vereceği farklı bir mesaj olacağını zannetmiyorum. :)

İlk gösterimine yetişemedim ama 90'lar daki tekrarını izlemiştim. Çok iyi bir diziydi.

The Trial Of The Chicago 7

(https://live.staticflickr.com/65535/50503929268_f64dd7af1e_o.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt1070874/

Tarih 1968, şehir ise Chicago'dur ... Demokratik parti eylemleri ve toplantılarının en üst safhada olduğu ve bu özel günlerde de demokratif parti öğrenci lideri Tom Hayden ile Hippi liderleri Abbie Hoffman ve Jerry Rubin'in sistemle kıyasıya çatıştığı dönemlerdir. Özellikle de gruplardan 7 kişi sürekli başını yerel yetkililer ile derde sokmakta ama her seferinde de salıverilmektelerdir. Bu eylemlerde söylenen sözler ve yapılan eylemler bir gün yanıtsız kalmamış ve liderlerle birlikte toplamda 7 kişi Nixon yönetimi tarafından acımasızca komple teorisitleri adı altında tutuklanıp, adaletsiz bir şekilde yargılanmaya başlanmışlardır. Yargılama sırasında her ne kadar bu iki grup liderleri birbirlerine o kadar hazmedemeseler de yargılamanın adaletsizliği ve devlet yancılığı yüzünden birbirleri ile iş birliği yapmayı öğrenmeli ve bu davadan aklanmayı başarmalıdırlar. Eğer işbirliği yapmak yerine savaşmaya devam ederlerse her iki grup içinde çok fazla bir gelecek kalmayacaktır!

Keresinlikle izlenmesi gereken bir başyapıt 9/10

Türkiye'de baskebolu var eden dizidir.

Alıntı yapılan: Gabby - 28 Mayıs, 2020, 15:26:51
Altyapısını CBS'nin The White Shadowsundan alan Coach Carter filminin, seksenli yılların tek kanallı TRT'sinde bu unutulmaz diziyi Beyaz Gölge adıyla izlemiş olanlara vereceği farklı bir mesaj olacağını zannetmiyorum. :)

Richmond lisesinin tek galibiyetli basketbol takımı öğrencilerine koç Carter'in: "...size daha iyi bir yaşam sunmak için elimden gelen her şeyi yapacağım" diye verdiği gazın ardından üst üste maçlar kazanmasının benzerini yıllar önce Carver lisesi basketbol koçu Reeves: "...oyununuzu oynayacaksınız, arkanızı ben kollayacağım" demesiyle her haliyle bitik takım yenilmez armadaya dönüşmüş ama bu kez de okul yönetimi ve bazı öğretmenlerin basketbol yüzünden derslerinden geri kalıyorlar triplerine girmesi yüzünden bir de bu sorunla boğuşmak zorunda kalmıştı.

Eski basketbol oyuncu emeklisi iki idealist koç, bi' umut spor üzerinden yırtmaya çalışan afro-amerikan ağırlıklı oyunculardan kurulu enkaza dönüşmüş iki lise takımı ve her iki koça da ilk tanışma anında oyuncuların şüpheci yaklaşımlı ergen tripleri, ilaveten üzerine sos olarak ezilen sınıf, ırkçılık, uyuşturucu vb... Tarih tekerrürden ibaret.  :)

Coolidge, Salamy, Thorpe'lu; koç Reeves ve okul müdiresi bayan Buchanan'lı dizi, Türkçeye coach= koç kelimesini yerleşip yaygın olarak kullanılmasına vesile olmasının ötesinde dönem çocuklarına basketbolu tanıtıp sevdirmiş, futbolu ikinci plana atan gençlerin yeni eğlencesi mahalle sokaklarına, boş arsalara pazar filesi, çember veya altı kesilen naylon kovalarla kurulan derme-çatma potalar etrafında oynanmaya çalışılan basketbol olmuştu...


(https://live.staticflickr.com/65535/49972576463_203b148a8b_o.jpg)

(https://live.staticflickr.com/65535/50639503153_90db6801fd_o.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt6966692/

Harika bir film. Kesinlikle izlenmesi gereken bir başyapıt. 9/10

Yeşil Rehber, ünlü bir piyanist ve konser turu kapsamında onun şoförü olarak çalışan Tony'nin hikayesini anlatıyor. Tony Lip, Bronx'taki bir İtalyan Amerikan mahallesinde yaşamaktadır. Ünlü Afro-Amerikalı piyanist Dr. Don Shirley ise konser turu için hazırlanmaktadır. Ünlü müzisyen tur kapsamında Manhattan'dan güneye doğru birçok yere gidecektir. Kendisi ile şehir şehir gezecek bir şoför arayışında olan Shirley, bir süredir işsiz olan Tony'yi işe alır. Tony, yolculuk sırasında Afro-Amerikalılar için güvenli olan güzergahları kullanabilmek için "The Green Book" isimli kılavuzdan yardım alır. Dr Shirley ve Tony çıktıkları bu yolculukta ırkçılıkla, tehlikeyle ve beklenmedik nezaketle karşılaşır. İkili bu zorlu yolculuklarında farklılıklarını bir kenara bırakmak zorundadır.

(https://live.staticflickr.com/65535/50728821936_4a8112abc4_o.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt5813916/


Teröristlerin elinden kurtulmayı başaran iki arkadaş Oğuz ve Bekir,  6 yıl sonra özel bir görev için Özel Kuvvetler 8. Muharebe Arama Kurtarma Timi'ne katılır. Timin özel görevi ise Kuzey Irak'ta bir terör örgütü tarafından kaçırılan gazeteci Ceyda Balaban'ı kurtarmaktır. Ancak bu sefer düşman geçmişteki gibi bir tane değildir. MAK'ın karşısında bu acımasız coğrafyada birbiriyle çatışan birden fazla kuvvet vardır ve işler bu sefer hiç olmadığı kadar zordur.

Kesinlikle izlenmesi gereken bir başyapıt 7.5/10

(https://live.staticflickr.com/65535/50728825316_7e1cf93f43_o.png)

https://www.imdb.com/title/tt6077448/

Mumbai'nin kaos dolu sokaklarında geçen dizide Hindistan'ın ekonomik rönesansının ardında gizlenen örgütlü suç, yolsuzluk, siyaset ve casusuluk içeren yozlaşmış yer altı dünyası konu ediliyor.

Nasıl bugüne kadar bu diziyi kaçırmışım çok sağlam bir dizi yazarı vikram chandra olan 2006 yılında yayınlanan, netflix tarafından da dizisi yapılan romanı

gangster-polisiye tarzı bir dizi, Hindistan'da yaşananlara yönelik eleştirisi, Hindistan'ın sosyal ve politik durumunu gerçekçi şekilde aktarması, insanın iyilik-kötülükle karışık doğasını çok iyi anlatması diziyi basit bir polisiye dizisi olmaktan çıkarıyor. ayrıca Müslüman Hindu, Pakistan Hindistan arasındaki politik gerilim ve iç içe geçmişliği güzel anlatmış. 8.5/10

(https://live.staticflickr.com/65535/50766029126_04ebd068d3_o.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt0362225/

Bir seri katil ve korkunç kaderlerinden kaçamamış onlarca kurban... Margot Beck de, sekiz yıl önce gizemli bir cinayete kurban gitmiş ve yapılan araştırmaların hepsi, bu cinayetin de aynı seri katilin elinden çıktığını göstermektedir. İşlediği bütün cinayetleri itiraf etmesine rağmen katilin, Margot'u öldürdüğünü hiçbir şekilde kabul etmemesi, ilk etapta bir soru işareti yaratsa da ceset üzerinde yapılan araştırmalar, tereddütsüz katilin o olduğunu söylemektedir.

Aradan geçen sekiz yıla rağmen karısının yokluğuna bir türlü alışamayan Alexandre Beck ise Margot'nun boşluğunu işi ile doldurmaya çalışarak yavan bir hayat sürmektedir. Ama hayatı, yeni cinayetlerle bir kere daha altüst olacaktır. Margot'nun cesedinin bulunduğu yerin yakınlarında iki ceset daha bulunması ile soruşturma yeniden başlayacak ve Alexandre kendisini gerilim dolu bir kovalamacanın içinde bulacaktır.

Fransa'nın Oscar'ı olarak kabul edilen Cesar Ödülleri'nde En İyi Yönetmen ve En İyi Erkek Oyuncu dahil dört ödül kazanan Kimseye Söyleme, Harlan Coben'ın romanından uyarlama.


Bazen kendime çok kızıyorum böyle güzel filmleri kaçırdığım için iyi ki tesadüfen karşıma çıktı. Bu tarz filmleri bir kaç örneğini görmüştüm buna sizi sıkmadan izlettiriyor. Film müzikleri güzel ama Fransız filminde İngilizce müzikler olması eksi olarak yazdım. 7.3/10

(https://r.resimlink.com/UroTR.jpg) (https://resimlink.com/UroTR)

https://www.imdb.com/title/tt2398149/

1894'te, genç bir subay olan Fransız Yüzbaşı Alfred Dreyfus, Almanya adına casusluk yaptığı için aşağılanır, haksız yere vatana ihanetten mahkum edilir ve Şeytan Adası'nda ömür boyu hapis cezasına çarptırılır. Aşağılamasının tanıkları arasında, kendisini takip eden askeri karşı istihbarat birimini yönetmeye terfi eden Georges Picquart da var. Ancak Picquart sırların hala Almanlara verildiğini öğrendiğinde, sadece onurunu değil hayatını da tehdit eden tehlikeli bir aldatma ve yozlaşma girdabının içine çekilir.
Picquart daha fazla araştırdıkça, ordunun ve hükümetin kanıtların çoğunu karıştırdığını keşfeder. Dahası, Dreyfus'un, Almanlara göndermekten mahkum olduğu bilgileri gerçekten ileten casus aslında hala sahadadır. Üstleri tarafından yapılan soruşturmaya karşı uyarıda bulunan Picquart, masum bir adamı haksız hapis cezasından kurtarmak ve cezasız kalan bir casusu ordudan ayıklamaya çalışmak için hayatını defalarca tehlikeye atacaktır. Bu adada büyük bir gizemin peşinde hem kendi hayatını kurtarmakla uğraşacak hem de devletin sırlarını güvende tutmak için elinden geleni yapacak olan Picquart'ı uzun ve zorlu bir yolculuk bekliyor.
Dikkatle incelenen el yazısı örnekleriyle, 19. yüzyıl Fransız istihbaratının çok gizli işleyişine sürükleyici bir pencere açan film Alfred Dreyfus'u, Şeytan Adası'na gönderen sahte kanıtlar hakkındaki gerçeği ortaya çıkarmak için mücadele ederken, 1896-1906 yılları arasında Fransız subay Georges Picquart'ın gerçek hikayesini anlatıyor. 2014'de dünyanın önde gelen ve en prestijli ödüllerinden biri olan Walter Scott Ödülü'nü de alan film aslında Paris'te çekilecekti ancak ekonomik sorunlardan dolayı tüm set Varşova'ya taşınmak zorunda kaldı. Bu tarihsel kurgu filmi tamamen gerçek olaylara dayanmakla birlikte türünün verdiği esneklikle birlikte çok daha heyecanlı ve gerilim dolu bir hal almış. Filmin alıntılandığı orijinal kitabının yazarı başarılı ve ünlü yazar Robert Harris.
César Awards'da tam 24 alanda adaylığı olan ve 7 ödül kazanan haksızlığa karşı tarihi bir yapıt olan An Officer and a Spy filminin yönetmen koltuğunda Roman Polanski oturuyor.

Gerçek olaylarları anlatan filmleri severim temposu biraz ağır olsa da seyredilir  bir film olmuş 7/10

(https://live.staticflickr.com/65535/50891073158_3ba3f72e5a_o.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt6576556/

1956 yılında lise öğrencisi Theo ve Kurt sinema izlemek için ziyaret ettikleri Batı Berlin'de haberlerde Budapeşte'de gerçekleşen Macar ayaklanmasının dramatik görüntülerini izler. Doğu Almanya'daki Stalinstadt'a döndükleri zaman arkadaşları ile birlikte ayaklanmanın kurbanları için bir dakikalık saygı duruşu yapmaya karar verirler. Bu davranış beklediklerinden daha büyük sonuçlara neden olur. Okul müdürü başlangıçta olayı gençlik hevesi olarak geçiştirmeye çalışsa da öğrenciler zor durumdaki Doğu Almanya politikasının gündemi haline gelirler. Eğitim Bakanı olayı kınar ve bir hafta içinde devrim karşıtı bu hareketin lideri açıklanmazsa tüm çocukların cezalandırılacağını açıklar. Öğrenciler ise birbirlerine destek olmayı seçerler. Bu seçim onların hayatlarını sonsuza kadar değiştirecek kararlar almalarına neden olur.

Gerçekten yaşanmış bir olayı çok güzel anlatmışlar. 7.5/10

Alıntı yapılan: hennessy - 30 Ocak, 2021, 16:59:56
(https://live.staticflickr.com/65535/50891073158_3ba3f72e5a_o.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt6576556/

1956 yılında lise öğrencisi Theo ve Kurt sinema izlemek için ziyaret ettikleri Batı Berlin'de haberlerde Budapeşte'de gerçekleşen Macar ayaklanmasının dramatik görüntülerini izler. Doğu Almanya'daki Stalinstadt'a döndükleri zaman arkadaşları ile birlikte ayaklanmanın kurbanları için bir dakikalık saygı duruşu yapmaya karar verirler. Bu davranış beklediklerinden daha büyük sonuçlara neden olur. Okul müdürü başlangıçta olayı gençlik hevesi olarak geçiştirmeye çalışsa da öğrenciler zor durumdaki Doğu Almanya politikasının gündemi haline gelirler. Eğitim Bakanı olayı kınar ve bir hafta içinde devrim karşıtı bu hareketin lideri açıklanmazsa tüm çocukların cezalandırılacağını açıklar. Öğrenciler ise birbirlerine destek olmayı seçerler. Bu seçim onların hayatlarını sonsuza kadar değiştirecek kararlar almalarına neden olur.

Gerçekten yaşanmış bir olayı çok güzel anlatmışlar. 7.5/10

2.5 puanı nereden kırdın ???

(https://live.staticflickr.com/65535/50943530867_1544e21d3e_o.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt0054371/

Muhabir Peter Barter, televizyon kanalına giderken öldürülür. Komiser Kras, Barter'ın ölümünü gören görkemli Cornelius'tan bir telefon alır. Ancak kara güçler, Cornelius'un suçun arkasındaki adamı görmesini engellemektedir. Bu arada polisler faaliyetlerini bir otele yoğunlaştırmıştır. Bu otel ile çözülmemiş suçlar arasında çok fazla bağlantı vardır ve bu bağlantılar sonucu akıllara tek bir soru gelmektedir; öldüğüne inanılan Dr. Mabuse geri gelebilir mi?

7/10 hak eden bir film....

(https://live.staticflickr.com/65535/50943615062_d2019e1d40_o.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt0092879/

Sovyetler Birliği yapımı Desyat Negrityat (Ten Little Indians), Agatha Christie'nin romanından beyaz perdeye uyarlandı. Bu uyarlama, romanın neredeyse hiçbir kısmının değiştirilmemesiyle dikkat çeker. Aynı hikayenin Hollywood/İngiliz uyarlamalarının aksine, hiçbir karakter değiştirilmemiştir.

Harika bir yorum 8.5/10

(https://live.staticflickr.com/65535/51123549383_7c8203a13f_o.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt0039941/

Bir iş yerinde çalışan genç kız, gizemli bir adam tarafından öldürülür. Bir kadın, kocası olduğunu iddia eden bir adamı hatırlayamaz. Amcası, "The Unsuspected" adlı gizemli bir radyo cinayeti şovuna ev sahipliği yapmaktadır. Kızı kim, neden öldürmüştür? Peki bu gizemli koca da neyin nesidir?

Eski filmlerin  hikayesi güzel oluyor 7/10

(https://live.staticflickr.com/65535/50991718126_db0c4cf144_z.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt11382384/

The Dissident, gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetini konu ediyor. Washington Post muhabiri Cemal Kaşıkçı, İstanbul'da ortadan kaybolur. Bu durum üzerine Kaşıkçı'nın nişanlısı ve dünyanın dört bir yanındaki muhalifler, cinayetin kanıtlarını bir araya getirerek küresel bir örtbası gün yüzüne çıkarır.

İzlenmesi gereken bir belgesel 8/10

(https://live.staticflickr.com/65535/51109593359_c7be196ca1_z.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt0045659/

2. Dünya Savaşında bölgedeki alman denizaltılarını tespit ve yok etme ile görevlendirilmiş İngiliz savaş gemilerinden bir tanesinin hikayesini anlatan ve savaşa o geminin mürettebatının gözlerinden bakan film, savaşın ve azgın denizlerin zorluğunu anlatması açısından sinemanın en değerli ve kült olmuş savaş karşıtı filmlerinden biri...

Gerçekten zamanının ötesinde bir film olmuş. Savaş karşıtlığını ve savaşın ne kadar acımasız olduğunu yüzünüze vuran müthiş bir film. Kamera çekimleri çok iyi. 8/10

(https://live.staticflickr.com/65535/51123653866_0e526342df_o.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt7888964/

Hutch Mansell, karısı Becca ve oğlu Blake ile banliyöde yaşayan bir admadır. Ailenin sıradan yaşamı bir gece iki hırsızın evlerine girmesiyle alt üst olur. Hutch daha büyük bir şiddetin yaşanmasını önlemek için hırsızlara karşı tepkisiz kalır. Ancak onun ailesini savunmaması oğlu ve karısının kendisinden uzaklaşmasına neden olur. Yaşanan bu olay, Hutch'ın yıllardır içinde bastırdığı bazı duyguların harekete geçmesine neden olur. Yumruk, silah sesleri olan bir dünyaya dahil olan Hutch, bir daha önemsiz biri gibi hafife alınmayacağından emin olmaya çalışır.

John Wick iş yapınca ee bunun ekmeğini  başka türlü yiyelim derler Derek Kolstad başvururlar o da size başka türlü bir Wick sunar. Evet izlenir 7/10 ama yeter bir Wick. Demek ki senaryo kıtlığı devam ediyor..

(https://live.staticflickr.com/65535/51276563833_ee07cb3518_o.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt0069967/

Banka soyguncusu Gino, cezasının bitmesine 2 sene kala iyi niyetli hapishane eğitmeni Germain sayesinde şartlı tahliye edilir. Germain'in de aracılığıyla küçük bir kasabaya yerleşir, iş bulur. Geçmişini ve çevresini tamamen geride bırakır. Fakat geçmişi onu bırakmaz ve talihsizlikler ardı arkası kesilmeden gelir. Bir de işin içine eski hayatına döneceğine inanan polis müfettişi Goitreau girince Gino çaresiz kalır.

Kadrosu bile başlı başına efsanedir.
Jean Gabin ve Alain Delon'a, Mimsy Farmer, Michel Bouguet, Gerard Depardieu eşlik etmektedirler. Gerard Depardieu'yu belki de ilk defa zayıf hali ile az bir süre olsa da görmek ilginçti.

Ağır bir temposu var. Bazen sıkılabilirsiniz ama adalete ve adalet sistemine bakış açısı çok güzel yansıtılmıştır. Film müzikleri gayet filme uygun olarak hazırlanmıştır. 7/10

(https://live.staticflickr.com/65535/51276404736_c3b04a3ced_o.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt0048919/

Phillip Hannon çok başarılı bir oyun yazarıdır ancak elim bir kazada görme yetisini kaybeder. Eski ortamından uzaklaşarak Londra'da yaşamaya başlar. Bir gün barda otururken iki kişinin konuşmasına kulak misafiri olur, birini öldürmekten bahsetmektedirler, ne adlarını ne de neye benzediklerini bilmektedir, dahası polis ona deli muamelesi yapar. Elindeki az bilgiyle muhtemel bir cinayeti önlemek için harekete geçer.

Hitchcock filmlerinde bulabileceğimiz gizem tadında bir film olmuş. İzlenmesi tavsiye olur Londra manzarasını gözlerinize döken o balkonlu eve hasta oldum o ayrı.7/10

(https://live.staticflickr.com/65535/51291462494_0c5c2e88a5_o.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt14324650/

Cadılar Bayramı'nda vahşi bir cinayet, Gotham'ın genç kanunsuz yardımcısı Batman'i, ünlü ve güçlü Falcone Suç Ailesi'nin başkanı The Roman'ı devirmek için Polis Kaptanı James Gordan ve Bölge Savcısı Harvey Dent ile bir anlaşma yapmaya sevk eder.

En sevdiğim Batman hikayelerinden biridir. 8/10

(https://live.staticflickr.com/65535/51314841643_f52379ea9a_o.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt1654523/

Raimund, düzenli ama monoton hayatını kanıksamış bir Latince öğretmenidir. Kırmızı paltolu bir kadını tam nehre atlayacakken kurtarınca, kadın da onun hayatını kurtarır. Anlık bir kararla kadının binmesi gereken trene bindiğinde, kendini Lizbon´da, kadının okuduğu kitabın yazarının peşinde bulur.

Raimund, takıntılı bir dedektif gibi parçaları birleştirdiğinde, 1970´lerin faşist Salazar Lizbon´unda bir arkadaşlık, ihanet, baskı ve devrim hikâyesi oluşturacaktır. Pascal Mercier´in uluslararası çoksatan romanından uyarlanan Night Train to Lisbon - Lizbon'a Gece Treni, ülkeler ve tarih arasında dolaşan polisiye bir yapboz, romantik bir dram.  Yönetmen: Bille August

Beğenerek izledim. Oyuncu kadrosu çok iyi imdb puanı az 7,5/10

(https://live.staticflickr.com/65535/51334530140_df499a3771_z.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt0124718/

6 yıldır cezaevinde olan Jake şartlı tahliyeyle salıverilir. Ancak serbest bırakılmasında rolü olan kişi, son derece yetenekli bir basketbol oyuncusu olan oğlu Jesus 'la konuşmasını ve Vali'nin mezun olduğu Big State Üniversitesi'ne girmesi için ikna etmesini ister..

Murat Murathanoğlu Bir Zamanlar Amerika ve Bu Zamanlar Amerika serisini keyifle izlerim. Basketbol severlerin kesinlikle izlemesi gereken bir seridir.

Ray Allen'in hayat hikayesini izler iken He Got Game filminden bahseder iken buldum kendimi.. Nasıl bu filmi kaçırmışım der iken izlemeye başladım.

Anılar bir anda gözlerim de canlandı. Beni yakından tanıyanlar PHX taraftarı olduğumu bilirler bu sene 2-0 önde olduğumuz finali elimizle verdik. Neyse sir CB 34 ve MJ bir karede olsa da görmek güzeldi.

Basketbolu seviyor iseniz izleyin derim. 7/10

(https://live.staticflickr.com/65535/51661781120_e812a563fc_z.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt0105226/

Wayne, kendisini aldattığını öğrendiği karısı Suzanne'ı öldürtmek için bir kiralık katil ayarlamıştır. Kendisine iş bulmaya çalışan Michael, hiç istemeden bir yanlış anlaşılma sonucu bu işe bulaşır. Wayne, Michael'i tetikçisi sandığı için parasını verir. Durumdan yararlanmaya çalışan Michael parayı alıp kaçar...

Böyle güzel bir filmi nasıl bugüne kadar kaçırmışım 7/10

(https://live.staticflickr.com/65535/51826668052_ce85920e37_z.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt0076734/

Paul Verhoeven'in yönettiği Soldaat Van Oranje (Soldier of Orange) - Turuncu Askerler, İkinci Dünya Savaşı'ndaki bir grup arkadaşın öyküsünü konu ediniyor. Film, Erik Hazelhoff Roelfzema'nın kitabından uyarlanmıştır.

Hollanda sinemasında önemli bir yer kaplayan bir savaş eleştirisi filmi sıkılmadan izledim 7,5/10

(https://live.staticflickr.com/65535/51854106475_ed5eab5c36_o.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt0385726/

Don Haskins'in liselerdeki kız takımlarını çalıştırarak başladığı koçluk kariyerine, Texas Western üniversitesinin başına geçerek devam etmesi isteniyor. Bir çok şeyden fedakarlık ederek ailesi ile Texas'a yerleşiyor ve burada kendisinden basketbol oyuncularını hizaya sokması isteniyor. Haskins ise takımına yedi tane yıldız olabilecek derecede yetenekli siyahi oyuncuyu kadrosuna katarak şampiyonluğa oynamak istiyor. Siyahlara karşı ırkçılığın had safhada olduğu dönemlerde kimsenin takımına almaya cesaret edemediği oyuncuları takımına alan ve onlarla üniversiteler arası şampiyonalara (NCAA) sokan Don Haskins (Josh Lucas) hikayesi anlatılıyor.

Coach Carter izleyip beğendi iseniz. Bu başarı hikayesini de beğeneceksiniz. 7,5/10

(https://live.staticflickr.com/65535/51936170247_a0239ce9f3_z.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt2463208/

Yetişkin ve çocuk olan Adam Reed, bir araya gelerek, ölmüş olan babalarını kurtarmaya karar verir. Aynı zamanda geçmişe giderek, hataları düzeltip geleceği kurtarmak isteyen 13 yaşındaki Adam Reed ve yetişkin Adam Reed, geçmişe doğru zaman yolculuğu yapmaya başlar. İkili bu görevleri yerine getirmeye çalışırken, aynı zamanda da birbirlerini esasında o kadar da çok sevmediklerini anlamaya başlarlar.

Normalde bu tür filmler izlemem. Konu klişedir. Hikaye aynıdır. Evet hikaye aynı konu klişe ama bir baktım sonu geldi. Ailece izleyin sıkılmazsınız çok şeyde beklemeyin. 7/10

Bugün bende seyrettim  Sn hennessy'in söylediklerini katılıyorum Eğlencelik size hiç bir şey katmayan bir film Seyredin geçin Üzerinde fazla düşünmeyin

Bölüm Notu:6.5/10

(https://live.staticflickr.com/65535/52051475784_e4a25dc3b2_o.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt7475578/

1938'de gergin geçen Münih Konferansı'nda artık rakip hükûmetler için çalışan eski arkadaşlar bir Nazi sırrını açığa çıkarmak için yarışan gönülsüz casuslar hâline gelir.

Yazar Harris'e göre Chamberlain trajik bir kahraman olduğunu ve Hitler'e karşı barışı korumanın imkansız olduğunu gözler önüne seriyor. Yazar bunun üzerinde güzel bir hikaye yazmış ben beğendim 7/10

(https://live.staticflickr.com/65535/52051268978_858dcba2be_o.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt0091217/

Bir basketbol koçu olan Norman Dale (Gene Hackman) hırslı yapısı ve oyunculara olan sert davranışlarıyla kariyerinde sonlara yaklaşan bir spor adamıdır.Son şans olarak geldiği kasabada onu bekleyen bir çok zorluk vardır.Fakat o kararlı yapısı ve kazanma hırsıyla başarılı olmak için elinden geleni yapacaktır.

Murat Muratanoğlu bugün bahsedince yıllar önce izlediğim bu filmi tekrar izleme hissi uyandı bende. Tabi kendisi 9 kez izlemiş, ben birr daha izler miyim bilemem :). Ne kadar biraz abartılsa da takımın çok kötü olduğu, ufak bir kasabadan bir şampiyon çıkaran koçun gerçek yaşam öyküsü anlatılmış.  Gene Hackman gibi bir efsaneyi izlemek güzel oldu tekrar..7/10

(https://live.staticflickr.com/65535/52051235471_2527a210cf_o.jpg)

Ne zamandır tiyatroya gitmiyordum.  Ediz Hun başta olmak üzere kadrosu ve sahne dekoruna kadar hele 2.bölümde sizi oyunun içine alacak güzel bir sahne performansı gördüm. Hikayeye sadık kalmışlar. 7,5/10

Agatha Christie'nin ölümsüz eseri "On Kişiydiler" Türkiye prömierini yaparken, Yeşilçam'ın unutulmaz aktörü Ediz Hun ilk kez tiyatro sahnesinde seyirciyle buluşuyor.

Birbirini tanımayan 10 Kişi Zenci adasında verilecek bir partiye davet edilir. Farklı mesleklere ve apayrı kişiliklere sahip bu on kişi aslında neden orada olduklarını öğrendiğinde artık herkes için çok geçtir.

Kafanız karışacak, nefesiniz kesilecek, içinizdeki dedektif canlanacak ve tek bir soru soracaksınız bu adada gerçekten sadece 10 kişi mi var? Eğer öyleyse....

Yazan: Agatha Christie
Çeviri ve Dramaturji : Savaş özdural
Yöneten : Burak Karaman
Dekor: Behlüldane Tor
Kostüm : Akın Tezer Tunalı

Oynayanlar: Ediz Hun, Oya İnci, Ali İl, Pelin Turancı, Fatih Gülnar, Hakan Akın, Özdemir Çiftçioğlu, Cengiz Eşiyok  Ilgın Angın, Ozan Altuntaş.

(https://live.staticflickr.com/65535/52051724375_59ac13cffc_o.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt0083806/

ira levin'in yazdığı ve yıllarca broadway sahnelerinde sergilendikten sonra 1982'de filme uyarlanan oyun. gerçek bir polisiye komedidir.

Kaç kere bu filmi izlediğimi ben unuttum. Dün tiyatroya gidince bu filmi tekrar izlemek şart dedim. Benim gibi tek odalı filmleri seven ve seyirciyi bir mekana odaklamanın ne kadar zor olduğunu bilenlere keyif ile izleyecekleri bir film sunar. 7,5/10

(https://live.staticflickr.com/65535/52051227706_370343cb3d_o.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt0105017/

iki katlı bir sahnede geçen bir fars. oyunun içinde geçen bir oyun olduğu için oyunun oyunu diye çevrilmiştir. ilk kez 1982 yılında "london evening standard award for best comedy" ödülünü almış en başarılı ingiliz komedilerinden biridir. Sinema uyarlamasıdır.

başarılı olmayan bir tiyatro grubunun sahneye konacak oyunlarını prova etmeleri ve iç içe geçmiş kişisel ilişkileri ve oynadıkları karakterler arasında kaybolmalarıdır. aynı oyunu üç kere izlersiniz ama oyun her üçünde de biraz değişir.

Tiyatro damarım basınca bilmem kaçıncı kez izlediğim harika komedi 7,5/10

(https://live.staticflickr.com/65535/53156863537_3aab017bd5_o.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt14114802/

Leonard, dünyaca ünlü bir marka için terzi olarak çalışmaktadır. Dolgun bir maaşla marka için takım elbise diken Leonardo, yaşadığı talihsiz bir trajedi nedeniyle bu işini kaybeder. Yaşadığı trajediyle darmadağın olmuş Leonardo, Chicago'nun varoş mahallelerinden birinde, küçük bir dükkân açar ve işletmeye başlar. Leonardo, mahallenin çeteleri ile başa çıkmak zorunda kalır.

Sinema tarihinin en zor işidir. Tek oda filmi. Bunun yeni ürünlerinden biridir. İdare eder seyretmekle bişi kaybetmezsiniz 7/10

(https://live.staticflickr.com/65535/52086339320_ce148c2066_o.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt0069281/

Hikâye ilginç oyunlar oynamayı seven, zengin bir detektif romanı yazarı olan Andrew Wyke etrafında dönmektedir. Karısı Marguerite'ın, kendisini kuaför salonları zinciri sahibi Milo Tindle ile aldattığını bilmektedir. Wyke Milo'yu şehrin dışındaki malikanesine davet eder. Wyke da karısını Tea adlı bir kızla aldatmaktadır. Wyke Tindle'dan değerli bazı mücevherlerini çalıp satmasını ve aldığı parayı karısı Marguerite ile mutlu bir şekilde yaşamaları için kullanmasını teklif eder. Böylece Wyke da sigortadan aldığı parayla Tea ile mutlu bir şekilde vakit geçirecektir. Fakat ortalık karışacak ve bu teklifin sonuçları çok tehlikeli boyutlara ulaşacaktır.

Tiyatrosu gelince tekrar izlemek farz oldu. Harika oyunculuk 8/10

Kazandıkları
1973 David di Donatello ödülleri - En iyi yabancı oyuncu (Laurence Olivier)
César et Rosalie (1972) filmindeki rolüyle Yves Montand ile birlikte.

1973 Edgar Allan Poe ödülleri - En iyi sinema filmi (Anthony Shaffer)
1973 New York Film Eleştirmenleri Birliği ödülleri - En iyi aktör (Laurence Olivier)
1974 Cinema Writers Circle ödülleri, İspanya - En iyi yabancı film
1975 Evening Standard İngiliz Film ödülleri - En iyi aktör (Michael Caine)

(https://live.staticflickr.com/65535/53157869630_4bc2558a14_o.jpg)

https://www.imdb.com/title/tt11564570/?ref_=nm_flmg_t_2_act

Dünyaca ünlü dedektif Benoit Blanc, bir milyarder ve onun sıra dışı tiplerden oluşan arkadaş grubunun dâhil olduğu bir gizemi aydınlığa kavuşturmak üzere Yunanistan'a gider.

En sevmediğim aktörler başında gelen Daniel Craig ikinci film gene iyi iş çıkardı 7,5/10

(https://live.staticflickr.com/65535/53157867870_726fea93ce_o.jpg)

Lucasfilm imzalı kült seri 'Indiana Jones'un 5'inci filmi olan 'Indiana Jones ve Kader Kadranı'nın Türkçe ana afişi yayınlandı. Harrison Ford'un yeniden kahraman arkeolog Indiana Jones'a hayat verdiği filmin yönetmen koltuğunda James Mangold oturuyor. 30 Haziran 2023'te vizyona girecek filmde Ford'la birlikte Phoebe Waller-Bridge, Antonio Banderas, John Rhys-Davies, Shaunette Renee Wilson, Thomas Kretschmann, Toby Jones, Boyd Holbrook, Oliver Richters, Ethann Isidore ve Mads Mikkelsen rol alıyor. Yapımcılığını Kathleen Kennedy, Frank Marshall ve Simon Emanuel'in, idari yapımcılığını ise Steven Spielberg ve George Lucas'ın üstlendiği filmde Indiana Jones, kendini beklemediği ve de istemediği bir anda yepyeni bir gizemin peşinde buluyor.

Disney bu projeye sanırım sadece isim eklemiş. Beklentilerim sıfır idi harika bir dönüş filmi olmuş 7,5/10