Altın Madalyon

Bonelli Comics => Bonelli Comics => Büyülü Rüzgar => Konuyu başlatan: Kagan - 06 Temmuz, 2010, 10:16:35

Başlık: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: Kagan - 06 Temmuz, 2010, 10:16:35
Evet... Antik Kralligin Kuyusu (Il pozzo degli Antichi) adli 66. sayinin ilginç bir konusu vardi. Yalniz bu sayida kimi kare çerçevelerinin siyah olmasi hosuma gitmemisti. Büyülü Rüzgar'da vestern konularinin gerçeküstücü ögelerle ustaca harmanlanmasi diziyi çekici bir duruma getiriyor. Tabi bir de Kizilderililer üzerine olmasi, beni daha da çok etkiliyor...

Çizerler konusuna gelince... Büyülü Rüzgar dizisinde, degisik tarzda çizim yapan sanatçilar çogunlukta. Genelde çizgiler belirginlikten uzak, mesela Teks'teki gibi açik-seçik degil. Örnek vermek gerekirse Ivo Milazzo'nun çizgileri böyle. Ben, Ivo Milazzo'nun çizgilerini begenmiyorum; adeta karikatüre kaçiyor. Keza, Goran Parlov'un da çizgileri belirginlikten uzak. Iki çizer de sert, ince, savruk çizgileri tercih ediyorlar ve gölgeleri, ara tonlari iyi kullanmiyorlar; siyah ve beyaz arasindaki sert karsitliktan yararlaniyorlar. Eugeno Sicomoro ise, Poe'yu tam bir karikatür gibi çiziyor (Koleksiyoncu [Il collezionista] adli 17. sayi ile Kopya (Il doppio) adli 41. sayiya bakilabilir).

En begendigim çizerler ise Jose Ortiz ve Mario Milano... Ayrica Eugeno Sicomoro'nun çizimlerini de -Poe'yu karikatür gibi çizmesi disinda- çok begeniyorum...



(http://images.sergiobonellieditore.it/bonelli/magico/mav0017.jpg)
Koleksiyoncu

(http://images.sergiobonellieditore.it/bonelli/magico/mav0041.jpg)
Kopya

(http://images.sergiobonellieditore.it/bonelli/magico/mv_0066.jpg)
Antik Kralligin Kuyusu
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: darkwood - 06 Temmuz, 2010, 21:56:55
Büyülü Rüzgarin maceralarini, Jose Ortiz ve Mario Milano çizimleri ile begeniyorum, digerleri pek keyif vermiyor.
Italyada aylik seri sona erdigi taktirde, arada özel ciltler seklinde seçme konularla ben bu çizerler ile  devam etmesinden yanayim.
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: V - 06 Temmuz, 2010, 23:19:34


Frisenda ve Ramella çizimi Büyülü Rüzgarlar da çok hos bence.Tabiki favori çizerim Ortiz.Bana 10 tane çizer say dersen birisi

kesinlikle Ortiz olur.Kagan sevmese de Milazzo'da benim favori çizerlerimdendir.Üstat siir gibi çizer.Karakterlerin yakin plan ifadeli

yüz ve duruslari,haraketli sahnelerdeki esneklik, Milazzo'nun ne kadar rahat çizim yapabildiginin bir göstergesidir adeta.Üstadin

renkli çalismalari birer tablo güzelligindedir.Orjinal Ken Parker 7. sayi "Meksika Günesi" isimli maceraya sahip olanlar

söyle bir incelesinler,ne demek istedigimi anlayacaklar..

(http://www.tumkitaplar.com/images/shop/big/30554.jpg)

Milazzo çizimi Ken Parker'lardan örnekler..

(http://www.fumettando.it/news_fumetti/immagini/sagrantino2009.jpg)

(http://www.comicartfans.com/Images/Category_38774/subcat_79622/Ken_Parker-nov08.jpg)

(http://www.lambiek.net/artists/m/milazzo_ivo/milazzo_ivo.jpg)

Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: altay1944 - 07 Temmuz, 2010, 18:43:27
Mükemmel çizimler istikrarli bir yayin politikasi düsmeyen tempo.
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: Lami Tiryaki - 03 Ocak, 2011, 11:45:28
Kızılderili Savaşları, Entrikalar ve Poe...

Gianfranco Manfredi, Büyülü Rüzgar'ın 43. sayısından 48. sayısına kadar olan
kitaplarda, resmi Amerikan tarihine paralel ilginç öyküler anlatır. Manfredi,
Wild Bill Hickok'la başlayıp, Calamity Jane'le devam eden "5'lemede" General
George Armstrong Custer, yerli liderler Oturan Boğa, Çılgın At ve zamanın devlet
başkanı General Grant gibi tarihi şahsiyetlerin gerçek öykülerinin içerisine
müthiş bir Poe öyküsünü ustalıkla yerleştirmiştir. Hikayelerin gidişatı her ne
kadar Ned'e bağlanmaya çalışılmışsa da, Poe öykünün mihenk taşı olmayı başarmış,
hikayenin can alıcı bölümleri bu kısa boylu müthiş yan karakterin etrafında
dönüp durmuştur. Hani iki sayılık final kitaplarında geçen Ned'in Aiwass ve
avanesiyle olan hesaplaşmasına bile, Poe damgasını vurmayı başarmıştır.

43. sayıda Wild Bill Hickok'un yaşamının iç hesaplaşmayla geçen döneminde
başlayan hikayede Sioux ve diğer yerli kabilelerin askerler ve politika
çemberinde nasıl bir entrikaya sürüklendiğinin ilk sinyallerini alırız. Bu
hikaye aslında Giancarlo Berardi'ye bir saygı duruşu gibidir. Öykünün anlatımı,
iyi-kötü arasındaki Hickok karakterinin başat kişi olması, Ned'in sadece denge
unsuru olarak yer alması filan, hani bu öyküyü Berardi yazmış deseler insanı
gözü kapalı inandıracak cinstendir. Bence hikayenin en can alıcı bölümü de
finalidir. Kardeşinin intikamını almak için peşine düşen adamın ateş etmesine
izin veren Bill, ateş edemeyen silahşör, bardaki kıza tecavüze yeltenildiği
sahneler filan akıllara Ken'i getiriyor da getiriyor. Sonraki sayıdaki Calamity
Jane kişiliğinin konuk değil de bir nevi başrolde olduğu, kızılderili-asker
savaşlarının belirginleşmeye başladığı dönemi anlatan Fort Laramie Hayaletleri
anlatım tarzı olarak yine Berardi'ini izinden gidiyor ve bu kez çizer de Ivo
Milazzo! Su Getiren'in trajik öyküsüne paralel kızılderili savaşlarının ne kadar
anlamsız nedenlerle başladığını da öğrenirken, Jane'e de bir saygı duruşu
yaşarız.

Bundan sonraki 45-İstilacılar, 46-Nehirde Savaş ve 47-Kiralık Katiller isimli
hikayelerde Custer'ın Kara Yön tarikatı ve Northern Pasific demiryolu şirketiyle
ortak döndürdüğü dolaplar, başkan Grant'in ertafında dönen rüşvet, çıkar entrika
olayları ve bu olayları fare kokusu almış kedi gibi izleyen cesur Poe'yu okuruz.
Poe bu öykülerde adeta devleşiyor, gerek Fulton'la olan muhabbetlerinde, gerek
bireysel araştırmalarında insanı altüst eden bir performans sergiliyor. Hatta
General Custer'a bir konuşması esnasında davetliler önünde silah çekecek kadar
ileri gidebiliyor. Onun neyin peşinde olduğunun gayet iyi farkında olan Dick
Carr ve Senatör Fulton'un, dikkatini saptırmaya yönelik tüm stratejilerine
rağmen Poe hedefe doğru adım adım gidip Custer'ın hangi oyunlarla Kızılderili
bölgesinde savaş çıkartmayı hedeflediğini ortaya çıkarmaya yaklaşıyor. Ancak
Kara Yön tarikatı tarafından kaçırılması sağlanarak öyküde keskin bir dönüş
yaşanıyor ve bundan sonrası Custer ve Ned'in önderlik ettikleri asker ve
kızılderili savaşçılarının arasındaki savaş oyununa dönüşüyor. Sanırım
Manfredi'nin baş karakteri Ned'i daha fazla devre dışında tutmaya gönlü razı
olmamış. Ned'in bir ara yakalandığında Custer'la arasında geçen diyalog müthiş.
Custer aslında kızılderili düşmanı olmadığını, asker olmasa, onlarla doğada
keyifli zaman geçireceğini bile söyler. Ancak Ned "Sarı Saçlı"nın sözlerine
akıllıca karşılıklar verecektir.

Hikayelerde geçen entrikaları, gerçek olaylara dayalı kızılderili savaşlarını
anlatmaya gerek yok okumak lazım. Ancak öykünün gidişatı insanı öylesine sarıyor
ki, ister istemez öykünün detaylarına odaklanmak zorunda kalıyorsunuz.
Manfredi'nin süreklilik arzetmeyen okuyucunun dikkatini toparlamasının zor
olduğu sıkıcı bir öykü anlatım tarzı vardır. Kimse itiraf etmese de okurken
insan bazan sıkılıyor. Maceranın ya da Büyülü Rüzgar'ın kalitesinden değilde,
Manfredi'nin anlatım tarzından kaynaklandığını düşündüğüm bu durum bazan da Dick
Carr'la ilk tanıştığımız dönemlerde olduğu gibi tam tersine dönüveriyor. Burada
sözü edilen hikayelerde ise ilk 48 sayı içinde hikaye anlatımı bence zirve
yapıyor. Aslında bu hikayelerin anlatıldığı her bir sayı için özel yazılar
yazmak lazım. Bu yazının uzadıkça uzaması bunu gösteriyor.

Büyülü Rüzgar'ın kapakları benim pek hoşuma gitmiyor. Suluboya tekniğini andıran
ve daha çok liseli öğrencilerin yaptığı kompozisyonlara benzeyen kapak
tasarımları öykülerin derinliğini ve gösterişini aktarmaktan uzak duruyor. Oysa
böylesine aksiyon ve fantastik ögelerle yüklü bir çizgi roman için daha sert,
daha detaylı kapaklar olmalı bence. Ancak hikaye anlatımı sağlam olduğunda
haliyle kapakta ikinci planda kalıyor. Neyse... Hala okumayan varsa 43-48
arasındaki 5'liyi hatta 37-38 sayıları da katarak(hikayeye temel teşkil eden çok
önemli olaylar bu sayılarda anlatılıyor) bir an önce okunmasını tavsiye ederim.
Okuyanlar için de tatlı bir tekrar olabilir aslında. Bu arada editör Sn İnci
Aslıer'in bu sayılara özel gerçekten içten gelerek yazılmış editoryal yazıları
da insanın ruhunu okşayan cinsten. Sn Aslıer'i ilgili yazıları dolayısıyla
kutluyorum.

Selamlar
Lami
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: rumar80 - 23 Şubat, 2011, 22:14:48
Büyülü rüzgar 101: Beyaz bayrak

Little big horn savaşını beklediğim kadar iyi anlat(a)mayan Büyülü rüzgar sayfa sayısının da artması ile savaş sonrası Sioux'lar arası fikir ayrılıklarını, savaşı kazanmalarına rağmen yenilgiye mahkum kızılderililerin ayakta kalma çabalarını, iç çatışmalarını ve bir efsanenin ölümünü bu sefer oldukçu güzel anlatmış.

Gerçekten beğendim. Geri sayımın başladığı dergide kalite de artıyor.
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: ümitkr - 01 Temmuz, 2011, 12:10:40
Büyülü  gerçekten Kızılderili dostu mu?

Manfredi'nin yazarlığını beğenmediğimi her fırsatta çeşitli örneklerle dile getirmiştim ya şimdi de dile getireyim: Manfredi bence kötü bir yazar!

100 küsur sayı kızılderili (lakota) dostu olarak gösterilen, onlar için mücadele eden, onlarla savaşan, son savaşlarında ise seviştiği için katliama geç kalan Büyülü Rüzgar kaç sayı oldu ölenleri yad etmedi...

Tutarlılık adına beklentim Büyülü Rüzgar'ın ara ara sistemi sorgulaması, belki baba dediği şamanla sohbet etmesi, sağ kalmış olan savaşçılarla bir araya gelmesi v.s. olurdu. Ama bakıyorum arkadaş başka maceralara atılmış geziniyor. Dahası Manfredi'yi kötü yazar yaptığına inandığım bir başka defoyla uğraşıyor. Kara Yön ve Hogart'ı uzun süre kullanmayan yazar şimdi açıkları kapatmaya çalışıyor ve diğer tarafı unutuyor. Kurgusal yoğunlaşmada ciddi bir sorun görüyorum. Yürürken sakız çiğneyememek gibi... İki kurgu mantıklı bir şekilde iç içe götürülemiyor bir türlü. Hep biri aksıyor.

Şimdi düşününce bu dizinin neden 130'lu sayılarda bittiğini de anlayabiliyorum. Yayınevi herhangi bir açıklama yapmış mıdır bilemem ama benim yorumum İtalyan okuyucusunun seçici olduğu yönünde.
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: DAMPYR - 23 Ekim, 2011, 13:37:05
Kahramanlarımızı Tanıyalım Büyülü Rüzgar

Benim Adım   
Bu kez gerçek sınırın, bilinen dünyayla bilinmeyen arasında olduğu, batının keşfedilmemiş ve çamurun, barutun ve ter kokusunun ötesindeki esrarengiz dünyasına doğru gidiyoruz. Gianfranco Manfredi tarafından yaratılan ve yazılan Magico Vento, klasik western macera temalarını, korku hikayelerinin insanın kanını donduran atmosferiyle birleştirir.

Magico Vento'nun hikayesi, yerlilerle birlikte, onların hayatta kalmak için verdikleri umutsuz mücadelenin yanı sıra tutkulu ruhani arayışlarını, hayallerini, kurtuluş düşlerini ve korkunç gerçek kabuslarını da anlatır.

Ned Ellis, beyazlar için bir asi ve kaçaktır; Sioux'lar için ise, topluluklarına memnuniyetle kabul ettikleri ve ona Magico Vento ismini  taktıkları bir savaşçı, yorulmak bilmeyen bir ruh, sezinlenemez ve hiç bir kanunun onu hapsedemeyeceği tuhaf bir adam yani bir Şaman'dır. Beynine yuvalanmış bir metal parçası, onun geçmişe ait tüm anılarını silmiş, fakat ona inanılmaz bir biçimde rahatsız edici hayallerle ve önsezilerle geleceği görebilme yeteneği vermiştir. Peki hangi esrarengiz trajedi, hangi dayanılmaz acılar Magico Vento'yu bu günkü haline getirmiştir?
Magico Vento, bir zamanlar askerdi. Fakat, askeri-politik bir entrikanın kurbanı oldu. Kötü niyetli bir grup askeri personel ve silah taşıyıcı personel tarafından ağır patlayıcılarla yüklenmiş zırhlı bir arabanın havaya uçtuğu bir olaydan kıl payı kurtulmuştu: Magico Vento, gördüğü bir hayalden algıladığı sinyalleri yorumlayan, yaşlı bir Lakota Şaman'ı Cavallo Zoppo tarafından yarı ölü bir biçimde kurtarıldı. O, Magico Vento'nun Büyük Ruh tarafından gönderilmiş bir haberci olduğunu görmüştü. Yerlilerin arasına kabul edilen Ned, "yeniden doğdu". Hala geçmişinden gelen bölük pörçük anılar, onu içine çekmekle tehdit etmekte ya da kendisini dehşete düşürmektedir.

Zorlu geleceğine doğru koşarken, geleceğin en yıkıcı etkilerini yerlilerden uzağa çekmeye çalışır. Magico Vento, etten ve kemikten insanlara ve onlardan kat kat daha tehlikeli ve öldürücü düşmanlara(intikamcı ruhlar, şeytani ruhlar, ve geleneksel silahlarla yok edilemeyecek olan ve bu yüzden onu sürekli yeni arayışlara sokan gizemli yaratıklar) karşı savaşırken iki yönlü bir yaşam sürer; bir yanıyla savaşçı, ve diğer yönüyle de bir şaman. Yeni silahlar araştırırken sık sık Kızılderililerin gizemli güçlerine ve insan beyninin derinliklerindeki gizli güçlere başvurur. Fakat bu güçler bir kere faal hale geldiğinde, onları ilelebet elinde tutamaz;üstün asker, bu gizemli güçleri ancak dayanılmaz derecede acı veren denemeler sonucu çağırabilir. Çünkü ruhlarla olan bağlantı sırasında onu saran güç, çok uzun süre ayakta tutulamayacak zorlu bir beden-zihin dengesi gerektirir. Bu tür tecrübeleri, Magico Vento'yu genellikle kafası karışmış, dışlanmış ve yıkılmış bir hale getirmektedir.

Magico Vento'yu, yalnızlığın ezici ağırlığından, ait olduğu kabiledeki derin arkadaşlık ve bağlılık hisleri ve diğerlerine gösterdiği anlayış kurtarır. Magico Vento, kendisinin her zaman haklı olduğunu kanıtladığı durumlar için hesaplar yapan soğukkanlı bir intikamcı değildir. Olayların onu ekstrem kararlar vermek için zorlayarak, şiddetin onu alıp sürüklemesine izin vermesine rağmen, bazen düşmanlarına karşı sorumluluk duyar ve olanlara boş vermek için olabildiğince uzaklara giderek, onları ele geçirmiş olan şeytandan kurtulmaları için onlara bir şans daha verir.

DOSTLARI

Ünlü yazara olan benzerliğinden dolayı Poe diye de anılan Willy Richards, Magico Vento'nun ayrılmaz yoldaşı ve arkadaşıdır. Yasadışı politik hesapları açığa çıkaran araştırmacı gazeteciliğinden ötürü baskı görmüş olan Poe, anarşist bir ruha sahiptir. Baskıcı güçlerden nefret eden Poe, Washington lobilerinin ve dünyanın büyük iş çevrelerinin ve yerlilerin pahasına oluşmuş vahşi medeniyetin de düşmanıdır. O, aynı zamanda kent yaşamına alışkın kişiliğine rağmen onu bir macera adamı olması için zorlayan ağaçsız vahşi topraklarda da rahat edemez. Kızılderili müşterileri onu genellikle şaşkınlık içinde bırakırlar. Doğaüstü güçlere karşı bir miktar güvensizlik eğilimi vardır. Çünkü onlardan korkar: Bir zamanlar alkolik bir insan olan Poe, viskiden kaynaklanan çılgınlıklarını yok etmek için çok büyük gayret göstermek zorunda kalmıştı. Kendisini, artık zırvalamayan bir insan gözüyle görmekte ve en inanılmaz olaylara karşı bile düzgün yanıtlar bulmaya çalışmaktadır. Duygularını kontrol edebilen güçlü bir insan olmasına rağmen, bazen pek istemese de kararlarını şefkat ve sevginin etkilemesine izin verir ve bu da onu bir miktar çekici biri yapar.

Dick Carr, korkunç bir evlilik intikamının kurbanı olmuş olağanüstü kabiliyetli bir aktördür. Evli olmasına rağmen, başka kadınlarla girdiği ilişkilerinden kaynaklanan gerginlikten yorgun düştüğü sıralar, bir temsilde karısı yüzüne asit atar ve o da seyircilerin korkunç çığlıkları arasında kadını boğar. Sonuçta geçmişinden, yalnızlık dolu geleceğine doğru yaşayıp giderken, sadece kendi kendini suçlar. Carr'ın kendiliğinden istediği kılığa girebilme ve her sahneyi olağanüstü bir başarıyla oynayabilme yeteneği, onun istediği kimliğe bürünebilmesine olanak verir. Bundan dolayı, maceralar sırasında ona, çatık kaşlı Howard Hogan ya da Hogan'ın "teğmeni" Herbert olarak rastlarız. Hepsi bu değil; Dick Carr, nispeten kompleks bir kişiliğe sahip olduğundan dolayı, onu Hogan'ın uşaklarından biri haline getiren egoistçe ve intikamcı bir tabiata sahipken, aşama aşama onun dalavereli karanlık ilişkilerinin karşısında ön safta yer alıverir. İlk başta Carr'ın bu u dönüşleri, Magico Vento'nun onun zihninin kontrolünü ele geçirmesinden kaynaklanıyordu. Fakat sonradan, bir Federal Soruşturma öncesinde onun tanıklığı ve kanunlara hizmet etmesi karşılığında yeni bir yaşam önerilince o, cesurca Poe ve Ned'in yanında savaşmaya karar vermiştir.

Binbaşı Eccles, Magico Vento'nun kabilesinin yaşadığı bölgedeki bir askeri garnizona kumanda eder. Kızılderililerin gerçek ihtiyaçlarının farkında olan, barışı koruma taraflısı, dürüst ve onurlu bir adamdır. Magico Vento'nun güçlerinin farkındadır ve onları takdir eder. Büyük ihtimalle Poe gibi onun da Hogan'ın adamları tarafından arandığının farkındadır: Bu, arkadaş olarak onların yanında yer almasının bir başka nedenidir.

Senatör Fulton, Hogan'ın lanet düşmanı ve Hogan'a her başı sıkıştığında yardıma koşan dostları olan politik zümrelerin en amansız muhalifidir. Bıkıp usanmadan Chicago'nun nüfuzlu işadamları ağı tarafından çevrilen karanlık işlerden kaynaklanan suçların kanıtlarını araştırır. Dürüstlüğü, Hogan'ın spekülatif dalaverelerinin kaynağında yatan politik ve ekonomik çıkar çevreleri arasındaki korkunç suç ortaklığına karşı olan muhalefeti, Hogan'ın ona karşı büyük bir saldırı yapmasına sebep olmuştu. Allahtan saldırı tamamiyle çökertildi ve bu cesur senatörü, meselenin temelindeki gerçekleri araştırma çalışmalarından caydıramadı. Gizli Federal Servis ajanlarının Dick, Carr'ı şahitlik ve kimlik değişimi işlemleri için getirmeleri operasyonunun arkasındaki mekanizma da aslında Fulton'du. Bunun gibi tarihin o döneminde batı sınırları arasındaki barışı tehlikeye atabilecek komplo ve entrikalara karşı olan mücadelede, Ned ve Poe'ya karşı elinden gelen yardımı ve desteği vererek, büyük bir inançla onların safında savaşır.

George Catlin'in(1796-1872) gerçek görünümünden esinlenilerek yaratılan ve Molti-Colori diye de bilinen Cole Turpin, bir sanatçı, etnolog ve yazardır. Kendisine ihtiyaç duyulduğunda maceraya atılmaktan çekinmeyen Turpin, meseleleri çözmek için gerektiğinde akıllı stratejiler peşinde koşturmaktan ya da kendine has bir takım hilelere başvurmaktan da çekinmez. Eğer gayesine hizmet edecekse, bazı kabilelerin büyülü geleneklerinden bir iki tanesini benimsemekten de çekinmez. Fakat o, yerli ulusların ve kültürlerinin saygılı ve samimi bir dostudur. Taslaklarında, Amerikalıların bu uçsuz bucaksız ve değerli miras üzerindeki sözüm ona gelişmenin onlara verdiği korkunç tahribatı da belirterek, onların geleneklerini dokümante edebilmek için olağanüstü bir efor harc

Büyücü Cavallo Zoppo, Magico Vento'nun akıl hocasıdır. Vudu eğitimi almış ve Konfederasyon üyesi Louis Beaumont tarafından öldürülmüş olmasına rağmen, Magico Vento'yu bir ruhani rehber olarak her zaman tamamlar; özellikle onun varlığına gerek duyulduğu zor anlarda Lama Atı belirir ve tavsiyelerini verir.

Ned'i barındıran kabilenin şefi olan Coda-di-Toro'nun genç kızı Rifiuta-di-Smettere, hayat dolu, dik başlı, kibirli, cinsel açıdan özgür ve hiç bir şekilde gerçek anlamda bir erkekle ilgilenme özgürlüğünü engelleyecek kadar evliliği aklından geçirmeyen bir kızdır. Asi ve meydan okuyan kişiliğiyle Magico Vento'ya olan aşkını hiç bir zaman açıkça dile getirmemesine rağmen, sık sık bunu davranışlarıyla ortaya koyar.

Rita Fletcher kaçak bir genç kadındır. Gerçekte sevmemesine rağmen, kendisine içtenlikle bağlı olduğu kendisinden oldukça yaşlı bir köylünün dul karısıydı. (Bir gün kimin patron olduğuna açıklık getirmek için silaha başvurmak zorunda bırakılmıştı.) Magico Vento ona kendi korumalığını önerir. Sonradan aralarında karşılıklı bir sevgi yeşerecektir. Eğer Avrupa bandıralı bir gemide talihli bir karşılaşmayla senatör Fulton bu İtalyan kökenli kadına yeni bir kimlik sağlamasaydı, Magico Vento'nun Rita'yı alması mümkün olmayabilirdi.

Kendini Öldüren, kabilenin bir anlamda soytarısı veya palyaçoluğunu üstlenen bir Heyoke (herkesin aksine hareket eden yerli) konuşmaları hep söylemek istediğinin tam tersidir.Bir çok macerada yan karakter olarak onu görürüz.Kendini Öldüren bir korku türü western olan Büyülü Rüzgar maceralarına renk katan bir anlamda gerilimi yumuşatan bir karakter olarak göze çarpmaktadır.

Jim Brennan, bünyesinden beklenmeyecek şekilde cesur ve korkusuz bir yan karakter olarak karşımıza çıkar. Mesleği Gazetecilik ve Fotoğrafçılıktır. Uzun Bıçak ve Yılan'ın Oğlu  maceralarda kahramanlarımıza yardımcı olur . Fender'in adamı Morrison'un Kürk ve Kafa Derisi Tüccarlığı yaptığı dükkanı Poe ile beraber çok akıllıca bir planla havaya uçurur. Jim ayrıca Hogan'ın kafa derisi ticaretindeki bağlantısını da açığa çıkarmak için uğraşır onun ve kirli ortaklarının (Fender ve Sand Creek katliamcısı Albay Chivington) resimlerini çeker.Böylece Kızılderililerle savaş için kurulan kumpası bozar. Jim karakterini yeri geldikçe diğer maceralarda da görürüz Çerçeveli Kabus

Doktor Barnie Foster, Bedlam akıl hastanesinin doktorudur. Kendisi çağına göre oldukça iyimser ve bilime bağlı bir özelliğe sahiptir. Akıl hastalarına yaklaşımı günümüz Psikiyatristlerine yakındır. Ama bu iyimserliği başına belalar açar. Bu yan karakterle ilk olarak Taş Surat'da karşılaşırız.  Psikopat yapılı cani Derek Dish onun sayesinde işlediği cinayetlere rağmen akıl hastası olduğu için tedavi edilmiş ve sonunda hastaneden taburcu olmuştur. Doktor Foster'i Bedlam  adlı macerada bir kez daha görürüz .

Wyoming Bill, kalede Binbaşı Ecless'in emrinde bir izci ve rehberdir. Hayaletlerin Dansı  Savaşçının Gölgesi ve Bizon Hırsızı  adlı maceralarda karşımıza çıkar kişisel hikayesi hakkında pek bilgiye bu maceralarda rastlamak mümkün değil ama şu var ki Poe ile beraber iyi bir dostluk kurduğu kesindir ayrıca Kızılderililere bakış açısı dostçadır.

DÜŞMANLARI

Chicago'lu Howard Hogan, güce susamış, şeytani ve iş bitirici, aslında kendi kişisel çıkarlarıyla örtüşen ancak suç içeren "gelişme" adı altındaki fikirlerle bir dizi yeni yerli savaşını provoke eden adam olduğu tespit edilmiş birisidir. Washington lobileri ve medya gruplarıyla aşırı derecede iyi bağlantıları vardır. Halk içinde hayırsever birisi gibi tanınmayı tercih etmesine rağmen, hiç kimseden bu yönde bir saygı görmez. Tüm düşmanlarını ve rakiplerini insafsızca silip süpürmek istediği görülür. En iğrenç suçlular arasından temin edilmiş bodyguardlarla korunan Hogan, öylesine güçlüdür ki, kendisine sadık olan adamlarına zengin bir yaşam ve cezai muafiyet önerebilmektedir. Acımasız bir şekilde Poe'yu izlemeyi kendine görev edinmiş olan Hogan, ayrıca halkı Poe'ya karşı kışkırtmak için elinden geleni yapar. Fakat Hogan'ın asıl hedefi, Hogan'ın en büyük baş belası, entrikalarını başarıyla engelleyen, suç ortaklarını bir bir yok eden, ve yakalanması çok zor bir düşman olan, Magico Vento'dur.
Hogan, düşmanlarının bir araya gelerek oluşturduğu bir takım tuhaf ve rahatsız edici şeyler hissettiğinde (kabuslarında ve halüsinasyonlarında, düşmanlarının kendisine doğru sürünerek geldiğini ya da etrafındaki varlıklarını hissettiği ani şoklar yaşamaktadır) bu kabusları uzaklaştırmak için, ölülerle haberleşmeye yarayan büyülere başvurmaktan da çekinmez. Magico Vento ile olan psişik bağın arkasında neler gizlendiğini hissetmesine rağmen, son ana kadar, nihai intikam düşüncesini hep bir kenarda tutar. İkisinin arasındaki mücadelenin galibinin belirlendiği olay, alevler içindeki Chicago'nun cehennem gibi yanan arka fonunda gerçekleşir ve Hogan'ın terastan yere doğru düşmesiyle son bulur. Fakat kötü adam ölmez ve ait olduğu gizli bir mezhep tarafından, hayata döndürülerek iyileştirilir.

Aiwass, karmaşık ve sessiz komplo anlaşmalarına bağlı kötü ve etkili güçlerin yer aldığı Black Vault servisinin büyücü hekimidir. Fakat Black Vault yalnızca günahkar gayelerle desteklenmiş bir gizli kuruluş değildir; o, aynı zamanda, eğer kötü gayelerine ulaşmak için yardımı olacağını düşündüklerinde, Aiwass'ın güçlerini, cehennemden kötü ruhları çağırmak için kullanarak vicdanları sızlamadan sömüren, bir gizli teşkilattır. Daha sonraları, bu gizli teşkilatın en büyük lideri Kadosh'un ölümünden sonra, Aiwass Kadosh'un pozisyonuna geçerek teşkilatın kontrolünü ele geçirecektir.

Black Vault, üyeleri arasında üst düzey askeri yetkililer, bir dizi güçlü politikacılar ve tüm dünyadan finans ve sanayi çevrelerinin etkili kişilerini barındıran bir gizli teşkilattır. Örgütün hain amaçları, asla gün ışığına çıkmaz ve örgüt elemanlarının hiç birinin bir diğerini tanımasına izin verilmez. Centuria diye adlandırılan etkili üyelerin oluşturduğu bir grup içinden seçilmiş bir meclis, Black Vault'un yönetim organlarını kullanarak organizasyonu sıkı bir şekilde bir arada tutar.

Burada örgütün lideri, asıl adı Wesley Snow olan Kadosh'tur. En küçük bir ahlaki değer ya da prensipten yoksun birisi olan Kadosh, planlarını geliştirmek için, gerektiğinde sözünü dinletmek için şiddet kullanarak kendi öz kız kardeşinin hayatını riske atmaktan bile çekinmez. Bir tiyatro şirketinin yöneticisi olan Kadosh, sahnede General Grisham'a yakın olarak ölmeye mahkumdur. Çarpıcı bir biçimde bu olay, bir Macbeth temsili sırasında, Shakespeare'in ünlü oyunundaki siyah efsaneyi doğrular biçimde meydana gelir.

Binbaşı Eccles'a göre, türünün ilk örneği, hükmetme delisi son derece kaba bir asker ve "kahrolası bir savaş çığırtkanı" olan General Charles Grisham, bu kaba kişisel özelliklerine rağmen, ordunun ona sunduğu sosyal statünün avantajlarını, kendi çıkarlarına kullanabilecek kadar akıllıdır ki, kısa zamanda hızlı bir biçimde hatırı sayılır bir pozisyona yükselmiştir.

Grisham henüz bir albayken, Ned Ellis onun emrindeydi ve bir stratejist olarak, sert disiplin altındaki adamlarını insafsızca cezalandırarak kendi sıradanlığının bedelini ödeten bu subayın anlamsız yabaniliğinin ve vahşiliğinin de farkındaydı. Howard Hogan'ın da çok iyi arkadaşı olan Grisham, Magico Vento'nun yeni yaşamının başlangıcı olan zırhlı aracın havaya uçurulması olayında da muhtemelen büyük rol oynamıştır.

Grisham, general rütbesiyle de uzun süre tatmin olamayacak; sonunda şiddetle senatoya girmek girişimde bulunacaktır. Bir Senatör olarak, Kızılderililer ve Washington arasında yapılan barış görüşmeleriyle ilgili olarak alınan kararları uygulatmak için daha fazla güce sahip olabilecek ve doğal olarak spekülasyonları çoğaltabilecekti. Bu amaçla düşüncelerini gerçekleştirmeye çalıştığında, Poe ve Dick Carr'ın uygulamaya koydukları ve Girsham'ın dalaverelerini açığa çıkaracak ve eninde sonunda onu Magico Vento'yla karşı karşıya getirecek son derece zekice hazırlanmış planları sayesinde seçilemedi.

Carmodody (Teğmen Barry Lomax), Ned Ellis'in Büyülü Rüzgar'a dönüşme sürecinin başlamasında rol oynayan bir karakter Hogan tarafından tren'in havaya uçurulması için görevlendirilmiştir. Bu kaza süsü verilmiş olay sonrasında Ned Ellis yaralı olarak kurtulacak hafızasının kaybetmiş bir şekilde Topal At tarafından bulunarak tedavi edilmiş ve şaman eğitimi görmüştür. Carmodody Hayalet Kalesi ( ) adlı ilk macera sonunda Büyülü Rüzgar tarafından kalede ölümle baş başa bırakılır. Bundan sonra bu karaktere ancak Ölüm Ekenler (26.sayı) adlı macerada diğer ölü karakterlerle beraber Hogan'ı Büyülü Rüzgara karşı uyarırken görürüz. Bu sayıda ilk kez Hogan bir siluet şeklinde de olsa Büyülü Rüzgar'ı görür.

Herbert İlk maceradan ölümüne kadar ki maceralar arasında  Yüzsüz Adam macerasında ölür. )Hogan'ın en büyük yardımcısı adeta sağ koludur. Büyülü Rüzgar maceraları iyi incelenirse Herbert'in ölümüne kadar ki gelişmeler ilk başta Bedlam  adlı macerayla başlar burada hastanede tutulan yarı insan yarı yılan varlığı öldüren Herbert lanetlenmiştir. Acımasızlar  adlı macerada ise gördüğü halisülasyonlar onu uyuşturucu bağımlısı yapar. Yüzsüz Adam adlı macerada ise Büyülü Rüzgar tarafından öldürülür bunu fırsat bilen Dick Carr onun kılığına girip Hogan'a hizmete başlar. Gerçi Herbert İçimdeki Düşman (25.sayı) adlı macerada zihinsel bir bağlantı kurar onu esir alırsa da Büyülü Rüzgar ona kurduğu bir tuzakla onu ebediyen karanlığa geri döner.
Eddy Fender, Campell şehrinin Amerikan Kürk Şirketi Şirketi şubesinin sahibi bir anlamda kentin hakimidir. Aynı zamanda bir kafa derisi taciridir. Fender  yaptığı bu işle bir anlamda Kızılderilileri kışkırtmak ve savaş çıkartmak için Hogan ile işbirliği yapmaktadır. Fender karakterine Uzun Bıçak,Yılanın Oğlu  ve Hayaletlerin Dansı  maceralarında rastlarız. Fender Hayaletlerin Dansı adlı maceranın finalinde Poe tarafından öldürülür.

Louis Beaumont, Uzun Bıçak  adlı maceranın daha ilk bölümlerinde beklenmedik bir şekilde Büyülü Rüzgar'ın manevi babası Topal Atı kılıçla kafasını uçurup öldürür. Topal At'ın başını da beraberinde götüren Beaumont ayrıca bir Vudu büyücüsüdür. Vudu dini zenciler aracılığıyla Amerika kıtasına yayılmış ve gizemi yüzünden beyazlar arasında korku yaratmıştır. Bir çok filmde ve çizgi romanlarda bu konuyla ilgili maceralara rastlayabiliriz. Louis Beaumont Büyülü Rüzgar tarafından Yılanın Oğlu  adlı maceranın finalinde zorlu bir mücadele sonucunda öldürüldü.

Leydi Amelia Charity, Chicago'nun iyilik meleği Leydi Charity görünürde fakirlerin adeta koruyucusu hamisidir. Ama o aslında adeta bir ying yang örneğidir. Hogan'ın suç ortağı ve aşığıdır. Poe bunu geçte olsa anlar ve Büyülü Rüzgar bu durumda arkadaşını bu dişi şeytanın pençelerinden kurtarır bu mücadele sırasında Leydi Amelia gemisinde çıkan yangında yanarak ölür. Daha sonra adeta Amelia ruhlar aleminden Hogan'a ulaşarak Büyülü Rüzgara karşı onu uyarma görevini üstlenir. Ölüm Ekenler  ve Son Tuzak

YARATIKLAR

Iktomi, hilebazlığın ve yalancılığın iblisidir. Bu gizemli yerli ilahı, kini, nefreti ve kabile içi çatışmaları kışkırtır. Pek çok değişik formda görünür;hassas bir kadın, iğrenç bir yaşlı adam, öldürücü zehriyle dev bir akrep ya da muazzam bir elektrik akımı yayabilen devasa bir örümcek gibi. Fakat onun asıl büyük silahı, hilebazlık ve yalancılıktır. İnsanın aklındaki doğruları ve yanlışları haince birbirine karıştırır, görüşü bozar, insan ruhunda sürünen şüpheler uyandırır ve algılarını bozar.

Windigo, Kuzey Ormanlarının yırtıcı canavarıdır. Sürekli insan eti arayan Windigo, biteviye bir korkunun ortasında, parçalamak için karşı karşıya geldiği kurbanlarının sayısıyla orantılı biçimde yüksekliğini ve ebatlarını büyütür.

Whopi ya da Beyaz Bizon Kadın, kutsal bir karakterdir. Lakota'ya Barış Çubuğu'nu sunan ve onları kutsal ayinler yapmaya alıştıran karakterdir. Fakat bazen onlara, kayıp vahşi bir kız biçiminde görünür ve eğer biri ona saldırmaya kalkarsa, bundan sonra Whopi'nin öfkesi kontrol edilemez.

Beast (Çirkin), son derece korkutucu bir yaratık olup, yeryüzünün derinliklerinden, yoluna çıkan tüm yaşayan yaratıkları parçalayıp yutmak için çıkar gelir: Jilet gibi keskin pençeleri vardır ve çeneleri tüm gövdeyi birden yutabilir, ayırdıktan sonra kemikleri dışarı tükürür. Mormonlar, onun şeytanın yeniden vücut bulmuş hali olduğunu düşünürler. Kızılderililer ise, onun ancak mağarasına kurbanlarının kemiklerini atarak yatışabilen antik çağlardan gelmiş bir kutsal varlık olduğuna inanırlar. Şansınıza eğer Beast yeterince doymamışsa, inanılmaz bir şekilde çılgına döner. ve kimse onu nasıl durdurabileceğini bilemez!.

Vultur (bir Latin ismi), aslında şeytanın gerçek anlamda canavar hayvan şeklinde şekillenmiş halinden başka bir şey olmayan, antik çağların söylencesi şeklinde tanımlanır. Magico Vento destanında, Aiwass, kendi sihir sanatını, bu iblisin antik betimlemesini beyaz şaman'ın (Magico Vento'nun) büyük düşmanı Chicago'nun hilebaz iş bitiricisi Howard Hogan için çalışmak üzere ortaya koyarak, Hogan'ın zihniyle kanatlanmış bir yaratığa yaşam verip Ned'e karşı çevirdiği dolaplar için kullanmasını sağlar.

DÜNYASI

Magico Vento serisi, batının tarihini ve efsanevi hikayelerini, ikisi arasına net bir ayrım koymadan anlatmaya çalışır. Her bir bölüm, özenle oluşturulmuş, dokümanter bir arka plana oturtulur: Dönem, kostümler ve tipik dekorlar, ortam ve hikayelerde seyrek olarak görünen figürler(örneğin Mad Horse(Çılgın At), Red Cloud(Kızıl Bulut), General Custer) hep dikkatlice yapılmış tarih araştırmalarına dayandırılmıştır. Aynı şey, törenler, ayinler, dini ve bilimsel inanışlar kadar iyi yansıtılmış Kızılderili efsaneleri, hallüsinasyonlar ve beyaz göçmenlerin batıl inançları için de geçerlidir. Böylece Magico Vento'nun evreni, yalnızca o dönemde hala bilinmeyen bölgelere karşılık, önceden keşfedilmiş ve kolonileştirilmiş topraklar arasında fiziksel bir sınır değil, ayrıca günlük deneyimlerin katı gerçekçiliği ve hayal ürünü gizemli düşler ülkesi arasında da çok hassas bir çizgidir. Bir olgunun diğerinin gölgesine karıştığı bu boyutların her birinde, aniden herhangi bir şey olabilir ve daha önce defalarca anlatılarak bayatlamaya ve klişeleşmeye başlamış olaylar, aniden yeni bir ışık altında yeni bir biçimde belirebilir.


Sam Peckinpah ve Sergio Leone sinemasının da açıkça belirttiği gibi, eski destansı Batı ilelebet bitmiştir. Magico Vento, seraplar ve hayaller, kabuslar ve yanılsamaların gerçekmiş gibi kabul edildiği bu sırlı "Alacakaranlık Kuşağı"na son bir geçit açmak için yaratıldı. Magico Vento efsanesi, 1870'lerin büyük Dakota düzlüklerinin yer aldığı, kuzey-güney savaşının hemen akabinde, kıtalararası demiryolunun resmen açılışından hemen sonra ve beyazların devamlı bir şekilde Batıyı "uygarlaştırma" düzeni adı altında yerlilerden daha çok toprak gasp etmeye hazırlandıkları periyoddaki bir senaryoya yerleşmiştir.


Serinin yaratıcısı ve hikaye yazarı Gianfranco MANFREDI, serinin çıkışı hakkında, şu bilgileri vermektedir: "Fikir, bir kaç yıl önce, sinemadaki "western" janrının artık bittiğini düşünürken geldi aklıma. Ara sıra gündeme gelen "Kurtlarla Dans" ya da "Mohikanların Sonuncusu"'nu saymazsak tabii. Vahşi Batı hakkındaki her şeyin, sadık bir şekilde Sergio Leone'nin izinin takipçisi olacağını hissettim ve hala bu şekilde hissediyorum. Böylece "vahşi batının hikayesini anlatmak için başka hiç bir yol kalmadı mı?" diye düşünmeye başladım. Sonra işin kaynaklarına yöneldim ve başından bu yana apaçık olması gereken şeyi keşfettim;şöyle ki, ilk öncü yazarlara göre vahşi batı hikayeleri, gerçekçiliğin sınırını göstermektedir. Buffalo Bill seriyalinde basılan hikayeler, hayaletler ve doğaüstü olayları açıkça ortaya koyar. Hatta General Custer'ın anıları, bir bilinmeyenler, hayaletler ve yanılsamalar devrinin altını çizer. Bu noktada, tarih ve efsaneyle, korku ve sihir'e yönelik eğilimimi de bu yönde kullanarak, vahşi batı'nın hikayesini anlatabileceğimi keşfettim."


Magico Vento hikayeleri, halihazırda şahsına münhasıran öykülerdir. Değişik bölümlerle, karakter geliştikçe, yavaş yavaş kendisi hakkında yeni gerçekleri keşfedecek ve yeni durumlarla başa çıkmak için değişik yollar bulacaktır. Bu da hikayelerin kendini tekrarlaması riskini önleyecek ve böylece- her seride sık sık karşılaşılan-ikide bir dönüp duran aynı karakterlerden kaynaklanan zorluklardan da etkilenmeyecektir. Hatta okuyucular, önceki maceraların içeriği hakkında bilgi sahibi olmalarına gerek kalmadan her bir bölümden bağımsız olarak zevk alabilecek, olası gelecek olaylardan daima ilginç enstantaneler bulacak ve gelecekte baş karakterin başına neler gelebileceğine ilişkin bir merak duygusu içinde olacaklardır.
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: ümitkr - 23 Ekim, 2011, 18:53:03
Büyülü Rüzgar 109

(http://www.tulumba.com/mmTULUMBA/Images/bk/zBK365347AC960_250.jpg)

Bu defa Büyülü Rüzgar geçen sayıda yarım kalan işi oturuduğu yerden tamamlayarak Metis'ler, Siu'lar ve Kanada'lılar arasında barışı sağlıyor...

Acaba bize de uğrasa bazı çatışmaları ortadan kaldırır mı ki?

Ve üzülerek yazıyorum senaryo Manfredi'ninmiş. Tam "senaryoda gene bir ton şey kullanılmış ama hepsi unutulmuş" diyecektim ki yazarına baktım... Malum kişi :) Hani üçüncü bir sayıya sarksa yan öykülerin de sonlandığını görebiliriz ama yok, unut gitsin...
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: mandrake66 - 20 Nisan, 2013, 10:00:31
Merhaba,

gecikmedi mi?

Haberi olan arkadaşlar...

???
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: mutarad - 20 Nisan, 2013, 11:22:50
127. sayı İdefix'de ve DR'da satışta. Muhtemelen Kadıköy'de de satıştadır.
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: DAMPYR - 20 Nisan, 2013, 20:35:25
İdefix'e geldiyse Kadıköye gelmesi yakındır.Serinin sonu gözüktü arkadaşlar... 8) ::) :D
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: rumar80 - 21 Nisan, 2013, 08:14:06
  Ben havaalanından aldıysam Kadıköy'e hayda hayda gelmiştir.
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: poe - 30 Aralık, 2015, 08:30:47
Gianfranco yeni bir büyülü rüzgar hikayesi mi yazıyor?
Dedikodu mu gerçek mi, İtalyanca bilen arkadaşlar bir karıştırabilir mi...
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: ferzan - 30 Aralık, 2015, 13:20:45
    İtalyanca m yok ama bir parça tarzancam var. O sebeple yanlış anlamadıysam eğer, bir albümlük geri dönecek sanırım. Geçen yıl Ken Parker, bu yıl da Büyülü Rüzgar. İlk 65 sayısını soluksuz okuyup sonrasında yarım bırakmıştım istemeden. Arşivimde eksik olan tek fumetti ve western kalite çıtamda zirveyi Ken Parker ile paylaşan yegâne gözdem.

    Bu da ilgili haberin linki olsa gerek:
http://www.comicsblog.it/post/289034/magico-vento-gianfranco-manfredi-annuncia-il-ritorno-del-suo-eroe
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: poe - 30 Aralık, 2015, 22:30:40
Alıntı yapılan: ferzan - 30 Aralık, 2015, 13:20:45
    İtalyanca m yok ama bir parça tarzancam var. O sebeple yanlış anlamadıysam eğer, bir albümlük geri dönecek sanırım.   

sağolasın. özledik keratayı :)
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: rumar80 - 31 Aralık, 2015, 09:24:24
   Gerçekten güzel haber. Ned ve Poe okumak hep güzel geldi bana.
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: Ralph - 18 Mart, 2016, 19:58:48
Seriyi an itibariyle bitirdim. 131 sayı, onbinlerce sayfa, onbinlerce kare geride kaldı ve bitti sonunda be... Sayfaları okşar gibi çevirirdim. Hey gidi...

İlk 30 sayısı çizgi roman tarihinin en iyi işidir kanımca, sonra o istikrar sürmedi maalesef. Ayrıca Manfredi'ye göre sönük bir final oldu bence... Final gibi final beklerdim ama olmadı.


Yine de çok şey öğrendim Büyülü Rüzgar senden...
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: HacıGeraltEmmi - 30 Nisan, 2018, 21:01:56
Son birkaç gündür Büyülü Rüzgar okuma temposu tutturdum. 100. renkli sayıdan sonraki birkaç cilt enfes maceralar içeriyor. Özellikle 101 de başlayan Beyaz Bayrak ve devamındaki sayıları herkese tavsiye ederim. En son 107 deki Çinli vampirleri okudum, idare eder bir aksiyona sahip. Okumalarım bu gece kaldığı yerden devam edecek.
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: orhan şafak - 30 Nisan, 2018, 21:10:07
Ben de 88 tane bitirdim.Kızılderili kültürünü çok güzel işlemişler.Okumaya devam bitirene kadar.
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: HacıGeraltEmmi - 09 Haziran, 2018, 16:43:06
Vakit buldukça veya yatmadan önce en az bir Büyülü Rüzgar sayısı hedefimi tamamlayarak seriyi sonlandırdım. Biraz hayalkırıklığı yaşattı sondan önceki birkaç sayısı. Manfredi - Ümit Kireççi röportajından da anladığımız üzere seriyi sonlandırma kararını çoktan vermiş olduğundan dolayı 120 den sonraki sayılar öykü olarak oldu bittiye getirilmiş. Özellikle çok iyi hikayeler çıkabilecekken Victorio'lu hikayeler bir an önce sona bağlanma telaşıyla yavan kalmış. Son sayı ise oldukça güzeldi.

Herşeye rağmen büyük keyifti Büyülü Rüzgar ile yolculuğumuz. Lal kitaba bu seriyi bizlere kazandırdığı için teşekkür etmeden geçmeyelim.
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: tommikser - 24 Temmuz, 2018, 09:26:59
Sevgili Designer73 okumaların devam ediyor mu? Daha sonraki sayılar nasıl?
Her gece bir kitap hedefinle şimdiye bitmiş olması gerekirdi? Son durum ne?
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: HacıGeraltEmmi - 24 Temmuz, 2018, 10:49:12
Alıntı yapılan: beekeeper - 24 Temmuz, 2018, 09:26:59
Sevgili Designer73 okumaların devam ediyor mu? Daha sonraki sayılar nasıl?
Her gece bir kitap hedefinle şimdiye bitmiş olması gerekirdi? Son durum ne?

9 haziranda yazdığım mesaja göre bitirmişim :) ayrıntılar bir üstteki mesajda.
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: caretta - 23 Mart, 2019, 16:56:13
Büyülü Rüzgar''ı yıllar önce takım olarak almıştım ama yer darlığından tümü başka bir yerde.
Yazmaya pek elim varmıyor ama Teks yayını sona ererse bu seriyi okumaya başlayacağım.

Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: Zeljko - 08 Mayıs, 2019, 22:16:00
Sanırım Büyülü Rüzgar geri dönüyor.

https://twitter.com/badcomicsit/status/1124335060575039488
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: Nemo - 09 Mayıs, 2019, 08:55:43
4 sayılık mini bir seri şeklindeymiş sanırım. Napoleone da aynı şekilde 3 sayılık bir hikaye ile geri dönecekmiş.
Bakalım sonrasında devam ederler mi?
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: pizagor - 12 Ocak, 2021, 10:46:13
Toplu okumalarımız kapsamında ilk 3 sayıyı bitirdim. İlk okumamın üzerinden 18 sene geçmiş, nasıl özlemişim, yeniden okumak nasıl güzel geliyor, öncelikle fark ettiğim bu. Büyülü Rüzgar ve bunun gibi birkaç seri daha bana fumettinin bir zamanlar ne olduğunu, zamansız olarak niteleyeceğim, yirmi yıl önce de bugün de aynı hazla okunacak hikayeler ortaya konduğunu ispatlamakta. Ancak okurken şunu da görüyorum; Büyülü Rüzgar'ın sonrasında dönüşeceği hali, hikayenin evrimini düşündükçe ilk sayıların o bütünsel ışıltının gerisinde kaldığını düşünüyorum.
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: Zeljko - 12 Ocak, 2021, 20:58:51
Alıntı yapılan: pizagor - 12 Ocak, 2021, 10:46:13
Toplu okumalarımız kapsamında ilk 3 sayıyı bitirdim. İlk okumamın üzerinden 18 sene geçmiş, nasıl özlemişim, yeniden okumak nasıl güzel geliyor, öncelikle fark ettiğim bu. Büyülü Rüzgar ve bunun gibi birkaç seri daha bana fumettinin bir zamanlar ne olduğunu, zamansız olarak niteleyeceğim, yirmi yıl önce de bugün de aynı hazla okunacak hikayeler ortaya konduğunu ispatlamakta. Ancak okurken şunu da görüyorum; Büyülü Rüzgar'ın sonrasında dönüşeceği hali, hikayenin evrimini düşündükçe ilk sayıların o bütünsel ışıltının gerisinde kaldığını düşünüyorum.

Daha önce de belirtmiştim 38. sayıya kadar İtalyadan çıkan en iyi işlerin başında geliyor.Soru şu;Manfredi beğenilmesinden dolayı seriyi uzattığından dolayı mı böyle oldu yoksa yaratım krizine mi girdi yada heyecanını mı yitirdi?
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: hanac - 13 Ocak, 2021, 21:06:48
Alıntı yapılan: Zeljko - 12 Ocak, 2021, 20:58:51
Daha önce de belirtmiştim 38. sayıya kadar İtalyadan çıkan en iyi işlerin başında geliyor.Soru şu;Manfredi beğenilmesinden dolayı seriyi uzattığından dolayı mı böyle oldu yoksa yaratım krizine mi girdi yada heyecanını mı yitirdi?

Bana mı soruyorsun ?
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: hanac - 13 Ocak, 2021, 21:27:47
Toplu okumalara 1. sayıyı okuyarak başladım.

Ortiz'in çizdiği sayıyı yıllar önce okumuştum, her şeyi unutmuşum  :)

Karakterleri biraz tanımaya başladık, ilk sayının yıldızı Poe idi.

Hogan ve Topal At ile de tanıştık.

Kaldı 130 sayı  ;D

(https://live.staticflickr.com/65535/50839845973_ae72bac591_o.jpg)
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: Zeljko - 13 Ocak, 2021, 22:32:05
Alıntı yapılan: hanac - 13 Ocak, 2021, 21:06:48
Bana mı soruyorsun ?

Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: alan ford - 13 Ocak, 2021, 22:53:28
  İlk dört kitap itibarıyla zımba gibi başladı, özlemişim. Büyülü Rüzgar'ın en önemli artısı Poe bence. İtalyan çizgi romanlarında yardımcı rollerde görmeye pek alışık olmadığımız bir tip Poe. Diğer bütün yancılar ( Tex ve avanesi de dahil olmak üzere) bize kahramanın ne kadar eksiksiz, şahane vs. olduğunu gösterirken , ( Belki SS hariç tutulabilir bundan ama o da tam bir yancı değil zaten) Poe tam tersine Büyülü Rüzgar'ın eksiklerini göstermek ve tamamlamak için yaratılmış bir karakter. Elbette bunda yaratıldığı zamanın etkisini de göz ardı etmemek lazım. 60'larda bu tip bir karakter yaratmak çok daha zordu.
   Yukarda Zeljko'nun sorduğu sorunun de benim için net bir cevabı yok. Bir yandan ana konuyu devam ettirirken, diğer yanda küçük hikayelerle birbirine bağlamak 100 küsur sayı boyunca yapılabilecek bir iş değil gibi geliyor bana. Hele ki aylık tempoda. Bu işin şahikası Yalnız Kurt ve o da işte 28 sayıda bitiyor. BR'de 40-50 sayı arası planlansa ve aylık mecburiyetler olmasa çok daha farklı bir şey okuyor olurduk sanki. Diğer yandan Bonelli'nin Manfredi'nin istediği çizerleri hep Tex'e kaydırıp hevesini kırdığı da sır değil.
   Ben daha önce 70'li sayılarda bırakmıştım takibi ve düzenli okumayı, bakalım bu sefer becerebilecek miyim bitirmeyi
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: Zeljko - 13 Ocak, 2021, 23:17:57
Yancı konusunda favorimiz Groucho'dur,kendisi ayni zamanda kırmızı çizgimizdir,laf ettirmeyiz bu böyle biline...
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: ferzan - 13 Ocak, 2021, 23:20:43
Alıntı yapılan: Zeljko - 12 Ocak, 2021, 20:58:51
Daha önce de belirtmiştim 38. sayıya kadar İtalyadan çıkan en iyi işlerin başında geliyor.Soru şu;Manfredi beğenilmesinden dolayı seriyi uzattığından dolayı mı böyle oldu yoksa yaratım krizine mi girdi yada heyecanını mı yitirdi?

    Ben bir kez daha bu noktada Manfredi 'nin avukatlığını yapacağım. :)

    Evet, ilk 30-40 sayı cidden çok iyi ama bu uzun vadeye yayılmış ve kendi içinde dönemleri olan 131 sayılık bir bütün. Bizi seriye bağlayan o ilk 40 sayıdaki atmosferdi ama devamında Manfredi hiç de kötü iş çıkarmadı diye düşünüyorum. Kaçınılmaz olarak bir yerlere evrildi seri, çok daha büyük bir hikayenin ve tarihi arka planın parçası olurken Manfredi 'nin politik eleştirileri ve sosyolojik yanı zaman zaman daha ön plana çıktı. İlk 40 sayıda belki çok daha heyecanlı ve sıradışı öyküler okuduk ama bence 101. sayıya geldiğimizde tarihin en büyük yüz karalarından birine hiç okumadığımız şekilde tanıklık ettik. Seri başlangıçtaki gerilim ve serüven odaklı yapısından git gide söyleyecek daha fazla sözü olan ağır bir yapıya döndü ki bence bu olmasaydı Büyülü Rüzgar olamazdı. Manfredi 'nin de bu süreci başından beri planladığına eminim. Bence başlangıçta Kızılderili mitolojisini, yerli kabilelerini ve korku öğelerini ön plana çıkararak bu sıradışı baş karakteri üzerinden okurunu gayet alışkın olduğu ve köşe taşlarını ezbere bildiği bir türe yeniden aşık etmeyi öncelikli olarak ele aldı. Bunu yapmasaydı, devamında nereye evrileceği okurun umurunda olmayabilirdi. Çünkü zaten Tex vardı, Zagor vardı. Geçmişte Ken Parker gibi bir olay vardı. Bunların yanında ardıl mı kalacaktı, yoksa bambaşka bir soluk mu olacaktı? Bu noktada stratejisini çok iyi kurdu ve Büyülü Rüzgar 'ı diğer üç serinin okurlarına bile çok daha farklı bir vizyonla sundu diye düşünüyorum. Bu sunumda da izlediği yol haritasının çok isabetli olduğunu düşünüyorum. Kabaca bu haritayı aşağıda listelemem gerekirse;

    - Bilinen ve klişeden geçilmeyen bir türde yepyeni şeyler söyleyerek sürükleyici öykülere başlangıcı yap, karakterin dünyasını tanıt.
    - Ana kurguyu ufak ufak işlemeye başla, villain ve saplantı faktörlerini oluştur. Geçmişi halen gizemli tut ve çok küçük parçalar halinde ver.
    - Aralarda okurun beklemeyeceği ufak sürprizler ayarla, akmaya devam et. Villaine her sayıda odaklanıp boğma.
    - Dört beş sayıda bir ana kurguyu rahatlatacak tekil ve bağımsız hikayeler anlat ama buradaki karakterleri de ileride hatırlamak üzere not al.
    - Ana kurgu yavaş yavaş gelişmeye devam ederken birbirinden orijinal hikayeleri anlatmaya devam edip okurunu elinde tut.
    - Yine aralarda seriyi rahatlat, sezdirmeden yavaş yavaş tarihi arka planı dahil edip dönemi de incelemeye al.
    - Ana kurgu tırmanmaya devam ederken rutini kıracak ekstra unsurları dahil et, aynen devam et.
    - Ana kurgu ve rahatlatıcı teklilerin seyri bir kez daha rutine girmeden bu kez serideki ilk bombayı patlat. Okur neye uğradığını şaşırsın.
    - Aynı formülle lezzete kaldığın yerden devam et. Bu noktada artık bazı rutinlere girebilirsin, okurun artık seni kolay bırakmayacak.

    Buraya kadarı benim nezdimde ilk 60 sayıya tekabül ediyor. Bundan sonrasını ise aşağıdaki gibi algılıyorum;

    - Okur artık sende, şimdi esas olaya geçebilirsin. Tarihi arka planı ve gerçek olayları kademeli olarak artırarak verirken ana kurguda da dönüm noktası belirle.
    - Villain ile olan ilişkiyi farklı boyuta getirip çok daha büyük bir sorun ortaya çıkar. Öyle ki, onlarca sayı boyunca arka planda ilerletebil.
    - Ağırlık vermeye başladığın bu geniş kapsamlı yeni merhalede eskinin yerleşik kalitesini aralarda hatırlatarak okurunu kendinden uzaklaştırma.
    - Ama artık daha önemli mevzulara dikkat çekmeye başla. Politik eleştiriye, tarihten hesap sormaya, ezilenin avukatlığını yapmaya ağırlık ver.
    - Serinin bir sonraki dönüm noktasına kadar yükselecek uzun yolu adım adım işle, bol bol çeşitlendir.
    - Karakterin geçmişi daha da ortaya çıkmış olsun, eski ve yeni villainlerle birlikte gidişata uyumlu bir denge kur. Fondaki belgesel tadı sezdirmeden yedirmeye devam et.
    - Aralarda okuruna başlangıçtaki tatları vermeye devam et ama ağırlık yeni merhaledeki çoklu kurguda olsun.
    - Yavaştan toparlamaya başla, mevzuları çığırından çıkartmaya başlayıp tansiyonu yükselt. Eleştirel hırçınlığın had safhaya ulaşsın.
    - Çeşitlemeler, rahatlama bölümleri ve eskiyi hatırlatan tatlar eşliğinde artık bu merhalenin final kısmına geç.
    - Serinin ikinci durak noktasında okurun midesine oturacak lokmayı yedir, ve okur onu sindirirken sen de kenara çekil.

    Buraya kadar da 101. sayıya kadar olan kısmı nasıl gördüğümü haritalandırmaya çalıştım. Bundan sonrasını da aşağıdaki gibi görüyorum;

    - Bir süre mevcut yaşanmışlığın izlerini, geçmişte anlattıklarının sonuçlarını sergileyip okuru dinlendir.
    - Eleştirel hırçınlığından bir şey kaybetme ama daha öncekinden farklı ele alışlarla okuruna yine iyi hikayeler anlatmaya çalış.
    - Ana kurguyu üçüncü merhalesinde devam ettirirken araya gene başlangıçtaki gibi soslar ekle.
    - Bu aşamada yine her zamanki gibi kurguyu rahatlatacak nefes alma teklilerini aralara kıstır. Mümkünse mesaj kaygıları olan insani temaları öne çıkar.
    - Seri başlangıçta olduğundan çok daha bir yere geldiğinden artık karakterlerinin süreçlerinde de geri dönüşü olmayan şeyleri başlat.
    - Zaman akmaya devam etsin, mekan değişimini iyice hissedelim. Tıpkı gerçek hayatın akması gibi burada da sabit durumda bırakma hiçbir şeyi.
    - Ana kurguda ufak ufak son oyununu kurmaya başla. Geçmişten bağımsız olmayacak şekilde temelleri at.
    - Okur çoktan senin politik ve eleştirel hırçınlığına alıştı. Artık bunu da bozmadan ama abartmadan devam et. Mesaj kaygın baki olsun.
    - Okura gelişme bölümünün başlarından beri unutturduğun orijinal tatları yeniden sun. Neden bu seriye devam ettiklerini hatırlat.
    - Ana akışı ufak yükseltmelerle sürdürüp sona yaklaşıldığını hissettir.
    - Bir noktada sondaki detaylardan birine zemin hazırlayacak faktörü devreye sok.
    - Karakterler de okur gibi nihayete yaklaşıldığını hissetsin. Bu vesileyle kurguyu biraz daha tırmandır.
    - Sona gelirken yine çok sağlam belli başlı hikayelerle okurun dikkatini üzerinde tutmaya devam et.
    - Yeterince tırmandıktan sonra da bırakman gereken yerde fazla gürültü çıkarmadan layığınca bir final yap ve onu daha önce devreye soktuğun unsurlarla birleştir. Zirvede poz vermesen de olur.
    - Okurların farkında olmadan batı tarihinin en büyük sömürüsüne ve asimilasyonuna şahit olurken, gayet aşina oldukları klasik bir türde hiç de aşina olmadıkları soslarla birbirinden enteresan hikayelerini okumuş oldular. Artık Ken Parker 'ın yanında kendine bir yer bulup yerleşebilirsin. :)

    Dolayısıyla benim bu serinin akış omurgası üzerine yaptığım çıkarım bu şekilde. Okurken hayal kırıklığına uğrama korkusundaydım ama öyle bir şey olmadı. Yalnız bu seri gerçekten bir hayat simülasyonu gibiydi. Çocukluk ile tanışıp gençliğine aşık olduk. Sonra yaş ilerledikçe olgunluğuna şahitlik edip yaşlılığını gördük ama neyse ki ölümü gerçekleşmedi. Bu sayede 4 sayılık mini seriyi de okuyabildik. Bence gençliğini övüp olgunluğunu ve yaşlılığını gençliğiyle kıyaslamak yerine kendi ölçütünce değerlendirmeliyiz. Sonuçta gençliği kadar yaşlılığı da çekici ve çok şey söyleyen bir seriydi. Ben bu kurgulama esnasında Manfredi 'nin başından beri planlı olduğunu ve yarı yolda "ne oldum" tribine girip de hariçten strateji kurduğunu düşünmüyorum. Manfredi 'nin şu ana kadar gözlemlediğim yazarlığı da hep çok planlı geldi kurgu adına.

    Benim bu seriyle ilgili şöyle bir eleştirim olacak, geçmişte de benzer eleştiriler oldu zaten; 50 'li sayılardan sonra neredeyse 101. sayıya kadar tek sayı süren maceralarda 94 sayfa kısıtlamasını çok hissettik. Hızlı bağlanmalar mecburen oldu ve bu da oldukça rahatsızlık verdi. Ne var ki arada anlattıkları ve sayfa sınırına takılmadıkları başka hikayelerle bir nebze telafi oldu bu durum. 101. sayıdan itibaren de serinin sayfa sayısı 132 'ye çıkınca artık böyle bir sorun da hemen hemen kalmamış oldu.

    Bunlar benim cephemden görünenler, benim algıladıklarım. Yine sadece kendi doğrum olduğu için de tek taraflı bir ele alış. Yoksa "bakın çok yanlış yerde duruyorsunuz, mevzu aslında böyle" tarzı bir empoze ediş ya da düzeltme değil. Biraz da Zeljko 'ya takılıp bunaltmak istedim. Geçen aylarda da benzer bir zıtlık içerisinde bulunmuştuk ama dostane ve güle oynaya bir zıtlık tabi. Şimdi de benzerini yapmaya çalıştım. :) Tabi ki ilk sayılar bambaşkaydı ama o da öyle olması gerektiği içindi. Devamına hazırlanan bir zemindi benim açımdan.

    Sizlerle birlikte yeniden okumak isterdim ama ben bitireli henüz üç buçuk sene anca oldu. Daha ileriye saklıyorum tekrar okumamı. İlk 60 sayı için tek tek yaptığım detaylı yorumlarımla devamındakilerin genel değerlendirmesini hatırlamak isteyenler için eski üyelerimizden Ralph 'ın başlatıp benim devam ettirdiğim aşağıdaki başlığın linkini bir kez daha veriyorum; http://altinmadalyon.com/altin/buyulu-ruzgar/buyulu-ruzgar-incelemeleri/

    Buraya yazılanları ilgiyle takip etmeye devam edeceğim. Sizlerle birlikte ben de yeniden okuyormuş gibi oluyorum.
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: V - 13 Ocak, 2021, 23:34:06
İlk sayıyı okudum.Eski bir dostla yıllar sonra tekrar kucaklaşmış gibi oldum.Ortiz favori 5 western çizerimden birisi zaten..
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: Zeljko - 14 Ocak, 2021, 00:38:20
Ferzan'ın Manfredi'yi savunduğunun yarısı kadar Estergon kalesini savunabilseydik,kale halen bizdeydi  :D Şaka bir yana yazılarını okumak çok keyifli varsın farklı fikirde olalım.Peki 100. sayı sonrasını yorumlayacak mısın?

Not: İş bu yukardaki soru Hanacla alakalı değildir,Hiçbir șekilde sorularımın ve forumdaki kișisel bilgilerimin (fotoğraf, video, rehber, mesajlar, parmak izi, mobil bankacılık, e-devlet, șifrelerim,nude paylaşımlarım vb.) Hanac ile  paylașılmasına ve kopyalanmasına iznim yoktur. Kopyalanması yada paylașılması durumunda AM'un adminleri sorumludur. Gerektiğinde yasal ișlem bașlatılacaktır.
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: ferzan - 14 Ocak, 2021, 00:53:12
Alıntı yapılan: Zeljko - 14 Ocak, 2021, 00:38:20
Peki 100. sayı sonrasını yorumlayacak mısın?

    Aynı başlıkta 100. sayı sonrasını da birkaç mesaja yayacak şekilde topluca değerlendirdim. Aralarda aklımda yer edenlere ekstra parantezler açtım. 8)
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: pizagor - 14 Ocak, 2021, 11:43:03
Bu serinin yıldız karakteri benim için Kendini Öldüren. Hali – tavrı, konuşma stili, saç modeli, makyajı, genel olarak aykırı duruşuyla Anadolu kırsalından çıkacak bir Alice Cooper nasıl o kırsal atmosferine uygunluk bakımından tuhaf kaçıyorsa, aynı o şekilde pırıl pırıl parlıyor.
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: hanac - 16 Ocak, 2021, 11:01:41
2. sayıyı da okudum.

Bu sefer sioux köyüne gittik ve orada bir macera yaşadık.

Kendini Öldüren, İnatçı gibi karakterlerle tanıştık.

Hikaye ilginçti, sonlara doğru da ters köşe yaptı.

Kaldı 129 sayı  ;D

(https://live.staticflickr.com/65535/50840564716_b66c9910e4_o.jpg)
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: BAHADIR - 16 Ocak, 2021, 12:23:08
Büyük admin; daha yeni mi başlıyorsun bu Magico Vento'ya... Çok ayıp...

Kesin 2. okumadır... Yanlış anlamışızdır... ;)
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: hanac - 16 Ocak, 2021, 12:26:38
Tabii ki ikinci okuma  ;D
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: alan ford - 16 Ocak, 2021, 12:37:12
 kendini öldüren tarzı bir aykırı kızılderili Zagor'da da vardı. Heyoka mıydı? Kendini Öldüren'den farkı çok iyi bir savaşçı olmasıydı. Ata ters binip, cümlelerin anlamlarını ters yüz eden bu karakteri de çok severim.
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: V - 16 Ocak, 2021, 13:57:57
Alıntı yapılan: alan ford - 16 Ocak, 2021, 12:37:12
kendini öldüren tarzı bir aykırı kızılderili Zagor'da da vardı. Heyoka mıydı? Kendini Öldüren'den farkı çok iyi bir savaşçı olmasıydı. Ata ters binip, cümlelerin anlamlarını ters yüz eden bu karakteri de çok severim.
Büyülü Rüzgardaki "Heyoke "Zagor'dakinden hayli  farklı.
Bu "söylediğini şey asıl demek isteğinin tersi" olan
kızılderili figürü Amerikan yerli topluluklarının bir parçası galiba..
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: hanac - 16 Ocak, 2021, 19:23:46
3. sayıyı da okudum.

Poe Şikago'ya gider, orada bir gazetecinin yardımı ile Hogan'ın kirli çamaşırlarını yayınlatmaya çalışacaktır.

Ama işler istediği gibi gitmez, Hogan ile de karşılaşır ve oldukça zor durumda kalır.

Büyülü Rüzgar arkadaşına yardım için Şikago'ya gider.

Vasat bir macera idi, Hogan'ın çevresini biraz tanımaya başladık.

Kaldı 128 sayı  ;D

(https://live.staticflickr.com/65535/50839845998_ca4e1b5b8a_o.jpg)
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: hanac - 17 Ocak, 2021, 12:20:54
4. sayıyı da okudum.

Bu sefer de Hogan ile olan esas hikayenin dışında bir macera ile karşı karşıyayız.

Poe ve Ned (Büyülü Rüzgar) bir kızılderili çetesinin saldırısına uğrayan 3 kadını kurtarırlar.

Kadınlara Mormon bölgesine kadar eşlik ederler. Kadınlar aralarından birinin kardeşinin çiftliğine gitmektedir.

Ama bir canavar tarafından saldırıya uğrayan kardeşin ölüsünü bulurlar.

Ned ve Poe bu efsanevi canavara karşı mücadele edeceklerdir.

Aksiyon dolu Frisenda çizimli güzel bir macera.

Kaldı 127 sayı  ;D

(https://live.staticflickr.com/65535/50844271286_f59102c377_w.jpg)
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: hanac - 17 Ocak, 2021, 22:26:57
5. sayıyı da okudum.

Gene kızılderili mitolojisi üzerinden gidiyoruz.

Bizon kadın Whopi ortaya çıkar ve bir beyaz kadını ölümden kurtarır.

Ama bu seferde askerlere esir düşer. O sırada kalede olan Poe Ned'i yardıma çağırır.

Mastantuono'nun çizimleri oldukça iyiydi.

Kaldı 126 sayı  ;D

(https://live.staticflickr.com/65535/50846176662_2781a4c5bf_o.jpg)
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: pizagor - 17 Ocak, 2021, 23:21:09
Whopi hikayesi genelgeçer bir bağnaz ezberi olan kötülüğü ve şeytanı kadında görmenin etkileyici bir yorumu. İlk beş sayı içerisinde beni en derinden etkileyen hikaye bu oldu. Bir sonraki sayıda yine şahsına münhasır bir karakter olan Asla Kesmez'e dair ayrıntılar olacak 😁 Altıncı ve yedinci sayılar bu sefer uzunca bir öykünün parçaları ve işin içerisine vudu, zombi, Damballah gibi korku türünün sevdiğimiz öğelerini katan harika sayfalar.
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: pizagor - 21 Ocak, 2021, 15:47:14
Büyülü Rüzgar'ın hikayesinin henüz başları... Poe ile yeni tanışılmış, kolundan tutulup 'Lakota'ların kampına getirilmiş. Beklenileceği gibi Poe da ortamının bu köklü değişimine henüz adapte olamamış bir halde, muhtemelen içini kemiren bir kuşku ve onunla birlikte bir alıp başını, arkasına bakmadan kaçıp gitme düşüncesi söz konusu. Ned de Poe'nun mental rahatsızlığının, hazırlıksızlığının farkında ve mevzuyu dile getirdiğinde, Topal At o her zamanki bilgeliğini, müthiş bir gelecek vizyonuyla konuşturuyor...

(https://1.bp.blogspot.com/-U_LC1F0FwH0/YAlzOaR3z6I/AAAAAAAAFqI/ukL8p_0wdtkHa91JELJuD2wBbefr2KS0ACLcBGAsYHQ/w632-h314/516_B%25C3%25BCy%25C3%25BCl%25C3%25BC%2BR%25C3%25BCzgar.jpg)

Tabi ki bugünden bakarak 150 yıl öncesinden bir Kızılderili bilgesinin sesi olmak kolay, bu serzenişe asla bir itirazım olmaz 😉
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: V - 21 Ocak, 2021, 21:44:39
Alıntı yapılan: hanac - 17 Ocak, 2021, 12:20:54
4. sayıyı da okudum.

Bu sefer de Hogan ile olan esas hikayenin dışında bir macera ile karşı karşıyayız.

Poe ve Ned (Büyülü Rüzgar) bir kızılderili çetesinin saldırısına uğrayan 3 kadını kurtarırlar.

Kadınlara Mormon bölgesine kadar eşlik ederler. Kadınlar aralarından birinin kardeşinin çiftliğine gitmektedir.

Ama bir canavar tarafından saldırıya uğrayan kardeşin ölüsünü bulurlar.

Ned ve Poe bu efsanevi canavara karşı mücadele edeceklerdir.

Aksiyon dolu Frisenda çizimli güzel bir macera.

Kaldı 127 sayı  ;D

(https://live.staticflickr.com/65535/50844271286_f59102c377_w.jpg)
4.sayıyı ben de okudum..
Bu 4.sayıdaki "canavar"ı bizim Tremors serisinden tanıdığımız devasa solucanlardan mı ya da daha eskilerden Dune serisinden mi  etkilelenerek yazdı
acaba Manfredi?
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: memospinoz - 21 Ocak, 2021, 21:49:17
Alıntı yapılan: V - 21 Ocak, 2021, 21:44:39
4.sayıyı ben de okudum..
Bu 4.sayıdaki "canavar"ı bizim Tremors serisinden tanıdığımız devasa solucanlardan mı ya da daha eskilerden Dune serisinden mi  etkilelenerek yazdı
acaba Manfredi?

Kapak fotoğrafındaki silüete bakarsak Freddy ile Kum Solucanı karışımı gibi.  ;D
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: pizagor - 22 Ocak, 2021, 08:47:11
(https://live.staticflickr.com/65535/50861295903_894b36580c.jpg)

ŞOK ŞOK ŞOK! Öncesinde neler yaşandı, sonrasında neler oldu... Poe'nun zihnini kemiren 'neden' soruları... Yanıtlar Büyülü Rüzgar'ın sekizinci sayısı 'Windigo'da 😊

Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: pizagor - 23 Ocak, 2021, 16:26:07
(https://farm8.staticflickr.com/7674/26444831533_f352704aa1.jpg)

Windigo, hem Büyülü Rüzgar'ın en sevdiğim hikayelerinden, hem de en beğendiğim kapaklarından birisi.

Ve bu sabah fark ediyorum ki başka bir kapağa da selam gönderilmiş...

(https://live.staticflickr.com/65535/50866416661_79a8cda80d.jpg)
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: newman - 23 Ocak, 2021, 16:27:32
Bonelli'de sık gördüğümüz bir durum. Sanki başka bir seride daha vardı bu kapağın benzeri.
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: pizagor - 23 Ocak, 2021, 16:34:26
Alıntı yapılan: victor - 23 Ocak, 2021, 16:27:32
Bonelli'de sık gördüğümüz bir durum. Sanki başka bir seride daha vardı bu kapağın benzeri.

(https://live.staticflickr.com/65535/49271252081_b2dd2ce957_o.jpg)
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: newman - 23 Ocak, 2021, 16:34:52
Doğrudur, bu kapaktı. Tebrik ederim.
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: pizagor - 23 Ocak, 2021, 17:16:31
Dokuzuncu sayıda serinin çevirmeni İnci Aslıer'in kaleminden güzel bir ayrıntı aktarılmış. Kendisi karakterin ismini, 'gençlerin öyle büyülülü bir ismi sevmeyeceğini düşünerek' ilk önce Vahşi Rüzgar olarak koyacakmış ancak karakteri tanıdıkça Büyülü tanımının Ned'e tam karşılık geldiğini fark ederek bu fikrinden vazgeçmiş.
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: Kinowa59 - 23 Ocak, 2021, 22:32:21
Acaba diyorum. Büyülü rüzgar,  İnci aslıer hanımın düşüncesinde geçirdiği gibi  vahşi rüzgar olsaydı daha güzel olmazmiydi.
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: gamlıbaykuş - 23 Ocak, 2021, 22:47:32
Alıntı yapılan: bayram - 23 Ocak, 2021, 22:32:21
Acaba diyorum. Büyülü rüzgar,  İnci aslıer hanımın düşüncesinde geçirdiği gibi  vahşi rüzgar olsaydı daha güzel olmazmiydi.

Bence biraz klasik kaçardı. Hırçın Rüzgar, Sert Rüzgar vs.  gibi. Kulağa tanıdık gelen söylemler. Ama ben Büyülü Rüzgar ismini daha etkileyici bulmuşumdur her zaman.
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: pizagor - 23 Ocak, 2021, 23:21:40
Nedense bu ayrıntıyı okuduğumda aklıma gelen Punisher'ı Mavi Kaplan olarak çevirmeyi tercih eden Betül Ulukut oldu.
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: KenParker - 24 Ocak, 2021, 02:59:28
Alıntı yapılan: pizagor - 23 Ocak, 2021, 16:26:07
(https://farm8.staticflickr.com/7674/26444831533_f352704aa1.jpg)

Windigo, hem Büyülü Rüzgar'ın en sevdiğim hikayelerinden, hem de en beğendiğim kapaklarından birisi.
Windigo hiç kuşkusuz en iyi Büyülü Rüzgar sayılarından biri, belki de başlıcası. Kızılderili folkolorüyle adamımız Ned'in korku türüne selam çakışı. Üstelik öyle bir yazılmış ki aile dramından efsaneye, korkudan folklore ince ince yedirilmiş. Tüm bunlar Frisenda'nın büyülü çizgileriyle buluşunca  ortaya işte bu şahane çıkmış.
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: hanac - 24 Ocak, 2021, 11:07:28
6. ve 7. sayıyı bir arada değerlendireceğim.  İki sayı tek bir macera oluyor.

İki hikaye paralel yürüyor.

Bir tanesinde eski bir güneyli subay ölümden geri dönüyor ve yılan tanrısının oğlu olduğunu iddia ediyor.

Bu hikaye de Ned başrolde, subayın izini sürüyor ve finalde büyük kapışma oluyor.

Diğer hikaye de Poe başrolde, Chivington'da Howard Hogan yine aynı senaryo peşindedir.

Çeteler vasıtasıyla kızılderililer ile savaş çıkaracaktır. Ama planları Poe tarafından bozulur.

Hogan ve Ned yine yüzyüze karşılaşmadı. Hogan Ned'i, Poe'nun yanındakı adam diye biliyor sadece.

Kısaca vasat idi bu iki sayı, arada gereksiz uzattıkları konular vardı. Sanki bir buçuk sayı bu maceranın hakkı idi.  :)

Kaldı 124 sayı  ;D

(https://live.staticflickr.com/65535/50868572293_090c32a23f_w.jpg) (https://live.staticflickr.com/65535/50869288841_f8e0d66d01_w.jpg)
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: hanac - 24 Ocak, 2021, 13:03:23
8. sayıyı da okudum.

Bu sayı ilk sekiz sayının en iyisi idi ve gene kızılderili mitolojisi var karşımızda.

Bilinmeyen bölgelerin haritasını çıkaran bir keşif ekibi ormanda bir yaratık ile karşılaşır.

Bu yaratık Windigo'dır. Kızılderili rehberın ağzından Windigo'yu dinleyelim;

- Varolan en vahşi ve pervasız yaratık!
- İlkinden sonuncusuna kadar tüm avlarını yok etmeden asla durmaz!
- Ağaçların arasından bizi gözlüyor... Önce hangimizi yutacağına karar veriyordur!
- İnsan etine bayılır!
- Ateş Windigo'yu çeker!

Daha ilk sayfadan aksiyon başlar. Nefes alamadan olaylar gelişir.

Ned ve Poe'nun yolu da oralardan geçmektedir. Onlar da olaylara dahil olurlar.

Son sayfaya kadar heyecan hiç dinmez. Gerçekten enfes bir sayı idi.

Frisenda'nın çizimleri de oldukça iyiydi.

Kaldı 123 sayı  ;D

(https://live.staticflickr.com/65535/50869293516_9e96bc912a_o.jpg)
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: V - 24 Ocak, 2021, 19:01:31
Alıntı yapılan: hanac - 24 Ocak, 2021, 11:07:28
6. ve 7. sayıyı bir arada değerlendireceğim.  İki sayı tek bir macera oluyor.

İki hikaye paralel yürüyor.

Bir tanesinde eski bir güneyli subay ölümden geri dönüyor ve yılan tanrısının oğlu olduğunu iddia ediyor.

Bu hikaye de Ned başrolde, subayın izini sürüyor ve finalde büyük kapışma oluyor.

Diğer hikaye de Poe başrolde, Chivington'da Howard Hogan yine aynı senaryo peşindedir.

Çeteler vasıtasıyla kızılderililer ile savaş çıkaracaktır. Ama planları Poe tarafından bozulur.

Hogan ve Ned yine yüzyüze karşılaşmadı. Hogan Ned'i, Poe'nun yanındakı adam diye biliyor sadece.

Kısaca vasat idi bu iki sayı, arada gereksiz uzattıkları konular vardı. Sanki bir buçuk sayı bu maceranın hakkı idi.  :)

Kaldı 124 sayı  ;D

(https://live.staticflickr.com/65535/50868572293_090c32a23f_w.jpg) (https://live.staticflickr.com/65535/50869288841_f8e0d66d01_w.jpg)
İlk yedi sayı içerisindeki en iyi macera buydu diyebilirim.İki sayıya yayılmış bu macera şok bir giriş ile başlıyor .Öyle bir öykü ki bu; içerisinde Kuzey-Güney mücadelesinden vuduya değin bir çok fumetti western klişesini yeni aktörleriyle yeniden kurgulayıp bizlere adeta bir tiyatro eseri izletirirmişcesine perde perde finale taşıyan ve finalde ayakta alkışlattıran Manfredinin öykücülüğününe hayran bıraktıran bir öykü...
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: alan ford - 24 Ocak, 2021, 19:33:48
 İlk 10 sayıyı bitirdim an itibarıyla.Bir yanda Ned ile Hogan arasındaki düşmanlık işlenirken diğer yanda mitolojik hikayeler okuduk. 9-10 sayılardaki hastalıklı baba oğul ilişkisinin nerelere varacağını da seriyi daha önce okuyan arkadaşlar biliyorlar zaten. Manfredi ilmek ilmek işliyor bu işi. İlk 10 sayıda benim de favorim Wendingo.
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: Tuco Ramirez - 24 Ocak, 2021, 19:55:52
12. Sayıyı (Kurşuni Gökyüzü) ilk çıktığı dönemlerde okumuştum. Harika bir macera olduğunu hatırlıyorum. Kapak olarakta çok iyi. Yeni okuyan arkadaşlar sanırım ilk 12'nin en iyisi olduğunu düşünecekler. Yorumları merakla bekliyorum.

Edit: 11 değil 12. sayıymış. Pizagor'un mesajı üzerine düzeltildi.
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: darkwood - 24 Ocak, 2021, 20:26:06
İlk sayıları tekrar gözden geçirmek faydalı oldu, arada kaçırdığım bazı sayılar olmuştu.
Onları da tamamlamış olacağım bu şekilde.
Bu arada son çıkan toplu yeni maceralar cildi Lal de baskısı tükenmiş. Satın almayı düşünenler varsa
internetten ve sahaflarda son kalan ciltlerden bulabilirlerseniz düşünmeden hemen alın. Sonra karaborsadan almak zorunda kalmayın.
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: pizagor - 24 Ocak, 2021, 21:06:02
Alıntı yapılan: alan ford - 24 Ocak, 2021, 19:33:48
İlk 10 sayıyı bitirdim an itibarıyla.Bir yanda Ned ile Hogan arasındaki düşmanlık işlenirken diğer yanda mitolojik hikayeler okuduk. 9-10 sayılardaki hastalıklı baba oğul ilişkisinin nerelere varacağını da seriyi daha önce okuyan arkadaşlar biliyorlar zaten. Manfredi ilmek ilmek işliyor bu işi. İlk 10 sayıda benim de favorim Wendingo.

[spoiler]Anlatının bu kadar etkili olmasının nedeni sonundaki ters köşe diye düşünüyorum. Olaylar silsilesi Manfredi'nin gelmemi istediği, düşünmemi istediği noktaya o kadar güzel getiriyor ki o son darbe çok beklenmedik oluyor.[/spoiler]

Spoiler diye işaretledim ama 15 senelik bir kitabı da tartışırken, konuşurken spoiler kaygısı olmamalı artık. Okuyan okusaydı şimdiye kadar...
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: pizagor - 26 Ocak, 2021, 22:11:05
Alıntı yapılan: Tuco Ramirez - 24 Ocak, 2021, 19:55:52
11. Sayıyı (Kurşuni Gökyüzü) ilk çıktığı dönemlerde okumuştum. Harika bir macera olduğunu hatırlıyorum. Kapak olarakta çok iyi. Yeni okuyan arkadaşlar sanırım ilk 11'in en iyisi olduğunu düşünecekler. Yorumları merakla bekliyorum.

Aslında 12. sayı ama sevgili Tuco Ramirez'in yazdığı gibi hakikaten gerilimin ve gizemin her sayfayla arttığı müthiş bir hikaye yazmış Manfredi. Adeta birbirine yedirilmiş üç farklı hikaye okudum; barda geçen hikaye ayrı güzel, hele finali of of of, poker masasındaki o son birkaç paneli asla unutmayacağım sanırım; Poe'nun tren yolculuğu ise diğer bir hikaye, karakterin göründüğünden ne kadar tehlikeli (ve fırsat kollayan) olduğuna dair bir kaç ipucu da veriyor. Ned, Jerk, Archer ve Greta arasında dönen olaylarsa apayrı. 90. sayfaya kadar muazzam ilerliyor Kurşuni Gökyüzü, son sekiz sayfada ise bu tempoya yakışmayan ve bence inandırıcılıktan uzak ve temelsiz bir şekilde sonlandırılıyor. Ortiz öykünün kasvetini panellere harika bir şekilde aktarıyor.
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: pizagor - 26 Ocak, 2021, 22:20:44
11. sayıda ise Parlov ismi karşıma çıktı. Garipsedim açıkçası, stili Parlov'u Parlov yapan karakteristik çizgisinden uzaktı. Hikâyenin de bu sefer sönük kaldığını düşünüyorum.
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: V - 26 Ocak, 2021, 23:10:51
Alıntı yapılan: hanac - 24 Ocak, 2021, 13:03:23
8. sayıyı da okudum.

Bu sayı ilk sekiz sayının en iyisi idi ve gene kızılderili mitolojisi var karşımızda.

Bilinmeyen bölgelerin haritasını çıkaran bir keşif ekibi ormanda bir yaratık ile karşılaşır.

Bu yaratık Windigo'dır. Kızılderili rehberın ağzından Windigo'yu dinleyelim;

- Varolan en vahşi ve pervasız yaratık!
- İlkinden sonuncusuna kadar tüm avlarını yok etmeden asla durmaz!
- Ağaçların arasından bizi gözlüyor... Önce hangimizi yutacağına karar veriyordur!
- İnsan etine bayılır!
- Ateş Windigo'yu çeker!

Daha ilk sayfadan aksiyon başlar. Nefes alamadan olaylar gelişir.

Ned ve Poe'nun yolu da oralardan geçmektedir. Onlar da olaylara dahil olurlar.

Son sayfaya kadar heyecan hiç dinmez. Gerçekten enfes bir sayı idi.

Frisenda'nın çizimleri de oldukça iyiydi.

Kaldı 123 sayı  ;D

(https://live.staticflickr.com/65535/50869293516_9e96bc912a_o.jpg)
Windogo ya da Wendigo..Yerli mitlerinin önemli bir karakterini daha öyküleştirmiş Manfredi.Wendigo'yu Spider Man ve Wolverine ile kapıştığı bir maceraya
yıllar önce 1N Comics'in yayınladığı Spider Man serisinde okumuştuk. Bu öyküyü gelirsek Frisenda'nın tek kelimeyle şahane çizmiş..
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: V - 27 Ocak, 2021, 14:40:57
9 ve 10. sayıları kapsayan iki sayılık "Taş Surat" macerasında  bir taraftan kötü karakteri psikopat seri katilin geçmişini irdelerken diğer taraftan da ileride cevaplarını bulacağımız Hogan-Ned ilişkisinin arka planda gelişmesini izliyoruz..
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: rumar80 - 27 Ocak, 2021, 15:41:59
Alıntı yapılan: V - 26 Ocak, 2021, 23:10:51
Windogo ya da Wendigo..Yerli mitlerinin önemli bir karakterini daha öyküleştirmiş Manfredi.Wendigo'yu Spider Man ve Wolverine ile kapıştığı bir maceraya
yıllar önce 1N Comics'in yayınladığı Spider Man serisinde okumuştuk. Bu öyküyü gelirsek Frisenda'nın tek kelimeyle şahane çizmiş..

   Ama Wendigo'nun Marvel evreninde asıl çıkışı The Incredible Hulk sayı 162'dir.
   Daha sonraki görülmesi Wolverine'in ilk kez görüldüğü, bizde de yayınlanan Hulk macerasındadır. Sayı 180-182 arası
   Daha sonra Chris Claremont Wolverine ile Kanada hükümeti arasındaki gerilimi sona erdirmek için Wndigo'yu X-men'de kullanır. 139 ve 140. sayılarda Wolverine Night Crawler ile birlikte Kanada'ya gider ve orada Alpha Flight'ın üç üyesi Guardian, Shaman ve Snowbird ile Wendigo ile savaşır.
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: V - 29 Ocak, 2021, 00:41:08
Alıntı yapılan: pizagor - 26 Ocak, 2021, 22:20:44
11. sayıda ise Parlov ismi karşıma çıktı. Garipsedim açıkçası, stili Parlov'u Parlov yapan karakteristik çizgisinden uzaktı. Hikâyenin de bu sefer sönük kaldığını düşünüyorum.
Öykü olarak serinin zayıf öykülerinden biriydi bence de. Parlov'un comics alemindeki işleri daha kaliteli.Tabiki 96 sayfa çizmek zorunluluğunun olmaması da bunda bir etken..
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: pizagor - 29 Ocak, 2021, 07:25:11
Alıntı yapılan: V - 29 Ocak, 2021, 00:41:08
Öykü olarak serinin zayıf öykülerinden biriydi bence de.

12. sayı bir öncekinin günahını unutturacak...
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: hanac - 29 Ocak, 2021, 11:50:18
Okumada biraz geri kaldım.

En son 8. sayıyı yorumladım burada.

Şu anda tek macera oldukları için 9. ve 10. sayıyı bir arada okuyorum.

Bu hafta sonu 15. sayıyı da bitirmiş olurum.
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: V - 31 Ocak, 2021, 00:15:38
Alıntı yapılan: pizagor - 29 Ocak, 2021, 07:25:11
12. sayı bir öncekinin günahını unutturacak...
Aynen öyle oldu..
Ned''in hafıza kaybından dolayı geçmiş hayatını hatırlamıyor olmasını kurguladığı öykünün temeline  koyan Manfredi,Po'nun Liegia karakterine atfen yazdığı hikayede ilk panelden son kareye  kadar kendisini  zevkle okutturan bir macera sunmuş okura..Maceranın kasvetli öyküsü ve kapalı,yağmurlu  atmosferini de en iyi Ortiz resimlerdi zaten..
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: KenParker - 31 Ocak, 2021, 02:35:27
Alıntı yapılan: pizagor - 26 Ocak, 2021, 22:20:44
11. sayıda ise Parlov ismi karşıma çıktı. Garipsedim açıkçası, stili Parlov'u Parlov yapan karakteristik çizgisinden uzaktı. Hikâyenin de bu sefer sönük kaldığını düşünüyorum.
Parlov'un acemilik dönemleri sanırım. Sonradan döktürüyor. İlerki sayılarda kızılderili totemlerinin işlendiği macera vardı, ismi aklımda değil, Parlov şahikası diyebilirim.
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: pizagor - 31 Ocak, 2021, 08:55:12
Alıntı yapılan: V - 31 Ocak, 2021, 00:15:38
Aynen öyle oldu..
Ned''in hafıza kaybından dolayı geçmiş hayatını hatırlamıyor olmasını kurguladığı öykünün temeline  koyan Manfredi,Po'nun Liegia karakterine atfen yazdığı hikayede ilk panelden son kareye  kadar kendisini  zevkle okutturan bir macera sunmuş okura..Maceranın kasvetli öyküsü ve kapalı,yağmurlu  atmosferini de en iyi Ortiz resimlerdi zaten..

Poker masasındaki o son oyun unutulur gibi değil. Poker restleşmesi üzerine onlarca film sahnesi ve de çizgiroman ya da kitap sayfası görmüşümdür ama bu kadar gerilimli ve güzel anlatılanını hatırlamıyorum. İyi bir sayının en yükseldiği sayfalardı bunlar bana göre.
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: hanac - 31 Ocak, 2021, 19:06:16
9. ve 10. sayıyı bir arada değerlendireceğim. İki sayı tek bir macera oluyor.

6. ve 7. sayı ile çok benzer bir kurgu var. İki hikaye paralel yürüyor.

Bir tanesinde akıl hastanesinden kaçan bir hasta, doğduğu kasabaya gelir.

Yüzü kasabanın yanındaki dağa çok benzediği için seçilen kişi olduğunu düşünür kasaba ahalisi.

Ama bu kişi kasabaya sadece bela getirecektir.

Ned'in gördüğü bir rüya sonucu Ned ve Poe da o kasabaya doğru yola çıkmışlardır.

Ama yolları çok uzundur, acaba olayları önlemek için vaktinde yetişebilecekler mi ?

Ve tabi Hogan yine piyasadadır, klasik olarak kızılderili ile yerel halkı birbirine düşürmeye çalışacaktır.

Ned ve Hogan yine karşılaşmazlar.

Kaldı 121 sayı  ;D

(https://live.staticflickr.com/65535/50893848198_e07442a94d.jpg) (https://live.staticflickr.com/65535/50894711427_8a7f057cca.jpg)

Not: 10. sayının türkçe kapağını nedense bulamadım.
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: V - 31 Ocak, 2021, 20:57:38
13 ve 14.sayılar kızılderili mitleriyle ilgili öykülerdi.
Bu öykülerde Ned'in şamanlık yeteneklerinin ne denli üst düzeyde olduğunu zihnimize işledi Manfredi. 14.kitap ile Hogan ve Ned arasında henüz piyonlarla devam eden savaşın yeni bir cephesine tanık olduk ayrıca..
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: hanac - 31 Ocak, 2021, 21:49:26
Alıntı yapılan: pizagor - 26 Ocak, 2021, 22:20:44
11. sayıda ise Parlov ismi karşıma çıktı. Garipsedim açıkçası, stili Parlov'u Parlov yapan karakteristik çizgisinden uzaktı. Hikâyenin de bu sefer sönük kaldığını düşünüyorum.

Pizagor'a katılıyorum. Çok zayıf bir hikayeydi.

Topaç adlı eski bir silahşörün tablosu bir eve uğursuzluk getirir.

Ned'den yardım istenir falan filan. Unutalım gitsin.

Kaldı 120 sayı  ;D

(https://live.staticflickr.com/65535/50895194201_590c91fb57_o.jpg)
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: hanac - 31 Ocak, 2021, 22:28:21
Alıntı yapılan: Tuco Ramirez - 24 Ocak, 2021, 19:55:52
12. Sayıyı (Kurşuni Gökyüzü) ilk çıktığı dönemlerde okumuştum. Harika bir macera olduğunu hatırlıyorum. Kapak olarakta çok iyi. Yeni okuyan arkadaşlar sanırım ilk 12'nin en iyisi olduğunu düşünecekler. Yorumları merakla bekliyorum.

Gerçekten çok iyi bir macera, çizimleri de mükemmel Ortiz den.

Ned bir kasabada trenle gelecek olan Poe'yu beklemektedir. Beklerken askerlik yaptığı günlerden eski bir arkadaşına rastlar.

Bu arkadaş eski anıları hatırlamasına neden olacaktır. Poe'da trende bir kadınla tanışır ve Ned olmadan bir olaya karışır.

Hogan'ın olmadığı ama Ned'in geçmişine gittiğimiz güzel bir macera idi.

Kaldı 119 sayı  ;D

(https://live.staticflickr.com/65535/50895359817_724e7f97e8.jpg)
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: V - 01 Şubat, 2021, 22:15:33
(https://live.staticflickr.com/65535/50899143436_163ac6e320_o.jpg)

15.sayıda klasik bir intikam öyküsü işleniyor.Ancak Manfredi öyküyü Ned'in ruhani güçleriyle ilişkilendirip renklendiriyor.Öykünün ilginç tarafı Ned'in gerektiğinde ne denli soğukkanlı öldürebildiğini gözümüze gözümüze sokması..
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: pizagor - 02 Şubat, 2021, 17:18:52
Serinin 19. sayısı 'Şeytanın Sol Eli' bana kalırsa en kayda değer Büyülü Rüzgar hikayelerinden biri. Hem Ned'in geçmişine yeni bir kapı açıyor, hem de Şerif Coleman gibi sıradışı bir karakteri bize tanıtıyor. Başından sonuna kadar muazzam bir anlatı, hem bu sefer sonu da 'Kurşuni Gökyüzü' gibi aceleye getirilmiyor, son paneline kadar bir bütünlük içerisinde...
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: V - 04 Şubat, 2021, 22:13:51
Alıntı yapılan: pizagor - 02 Şubat, 2021, 17:18:52
Serinin 19. sayısı 'Şeytanın Sol Eli' bana kalırsa en kayda değer Büyülü Rüzgar hikayelerinden biri. Hem Ned'in geçmişine yeni bir kapı açıyor, hem de Şerif Coleman gibi sıradışı bir karakteri bize tanıtıyor. Başından sonuna kadar muazzam bir anlatı, hem bu sefer sonu da 'Kurşuni Gökyüzü' gibi aceleye getirilmiyor, son paneline kadar bir bütünlük içerisinde...
Baştan sona kadar şahane bir öykü ve Frisenda da hakkını vererek çizmiş..
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: hanac - 04 Şubat, 2021, 22:14:24
13. sayıyı da okudum.

Bu sayı da oldukça iyiydi ve gene kızılderili mitolojisi var karşımızda.

Her yıl yapılan Hunka töreni (Kabilenin tüm bireylerinin birbirlerine gerektiğinde yardım edeceklerine dair söz verdikleri tören) sırasında kötü yaratık İktomi ortaya çıkar. Kendini Öldüren'i eline geçirip törene sızmaya çalışır.

Büyülü Rüzgar ve Kendini Öldüren'den İktomi'yi dinleyelim;

- İktomi çeşitli kılıklara girebilir, bunlardan biri de çakal kılığıdır.
- Gösterişi seven bir şeytandır, civarda olduğu zaman kendini göstermeden edemez!
- İktomi yenilgiyi kolay kabul etmez..
- İktomi ne erkek, ne kadın, o sadece kandıran bir şeytan.

Aksiyon dolu güzel bir maceraydı, finalde Ned ve İktomi kozlarını paylaşır.

Oldukça beğendim.

Kaldı 118 sayı  ;D

(https://live.staticflickr.com/65535/50909085771_42fcd22ca5_o.jpg)
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: hanac - 05 Şubat, 2021, 20:08:29
14. sayıyı da okudum.

Köyde oldukları bir gece Ned ve Poe, gürültüyle uyanırlar. Gökten kemik yağmaktadır. Yıldız Girdabı adlı olay gerçekleşmiştir.

Ertesi sabah köye Kara ayak kabilesinden bir haberci gelir. Yeni genç bir şamanları vardır ve bütün kabileleri bu Yıldız Girdabı olayı üzerine hayalet dansı yapılacak olan törene davet ederler.

Boğa Boynuzu ve Ned törene giderler, Poe da askeri kaleye giderek askerlere kızılderililerin toplanmasının bir tören olduğunu ve panik yapmamalarını söylemeye gider.

Hogan ve 6. / 7. sayılarda Hogan'ın ortağı olarak tanıdığımız Fender de bu olayı kendi lehlerine kullanmak isterler, savaş çığırtganlığı yaparak yerel halkı kışkırtırlar.

Yeni şaman'ın da ilginç bir hikayesi vardır. Manastır'da büyümüştür ve PederSebastiyan kendisini yetiştirmiş ve kızılderililere mesih olarak yollamıştır.

15. Sayı da macera devam edecek.

Kaldı 117 sayı  ;D

(https://live.staticflickr.com/65535/50911281733_d9c2db4c75_o.jpg)
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: hanac - 06 Şubat, 2021, 13:29:11
15. sayıyı da okudum.

Alıntı yapılan: hanac - 05 Şubat, 2021, 20:08:29
Yeni şaman'ın da ilginç bir hikayesi vardır. Manastır'da büyümüştür ve Peder Sebastiyan kendisini yetiştirmiş ve kızılderililere mesih olarak yollamıştır.

15. Sayı da macera devam edecek.

Tam olarak devam etti diyemeyiz.

Yukarıda bahsettiğim Peder Sebastiyan var bu hikayenin içinde, bu sahte pederin liderliğinde bir hırsızlık çetesi var.

Ned ve Poe'da terk edilmiş bir kasabaya gelirler, orada huzursuz olan ruhlar Poe ve Ned ile temas kurarlar.

Çetede bu kasabaya gelince finalde büyük hesaplaşma olur, Ned tek başına çeteye karşı mücadele eder.

Vasat bir macera idi.

Kaldı 116 sayı  ;D

(https://live.staticflickr.com/65535/50914304266_1d152990b9.jpg)
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: hanac - 06 Şubat, 2021, 14:56:07
İlk 15 sayının Genel Değerlendirilmesi

Ned Ellis adlı eski bir askerin esas kahramanı aldığı bu seri İç Savaş'dan 3-4 yıl sonra başlıyor.

1868-1869 yıllarındayız ilk 15 sayı itibariyle. Ned bir patlama sonucu hafızasını kaybetmiş. Kendisini bulan ve iyileştiren Sıoux'lar ile yaşıyor. Kazadan sonra mı ortaya çıktığını bilmediğimiz bir özelliği de vardır Ned'in; gelecek ile ilgili rüyalar görmekte, ölüler ile iletişim kurabilmektedir. Bu özelliğini farkeden Sioux Şamanı Topal At onu veliahtı olarak yetiştirir ve ona Büyülü Rüzgar adını verir.

Willy Richards nam-ı diğer Poe ile ikili okurlar. Poe gazetecidir ve alkol problemi de vardır. Siyasetçi-İş İnsanı ilişkilerinde sözünü sakınmaz ve bu yüzden devamlı başı belaya girer. Ned ile kader birliği yaparlar. Ama öyle boş bir partner değildir Poe; zekidir, iş bitiricidir, iyi silah kullanır ve korkusuzdur.

Howard Hogan bu serinin kötü adamı, aklı fikri kızılderililer ile askerler arasında savaş çıkartmaktadır. Bu sayede kızılderili bölgelerine konacak ve bulursa altın çıkaracaktır. İlerleyen bölümlerde daha bir serinin merkezine geçeceğini biliyoruz.

İlk 15 sayı genel olarak iki kulvarda ilerler; Kızılderili mitolojileri ve Hogan'ın dümenlerini engelleme. 15 sayı itibariyle Ned ve Hogan hala yüzyüze karşılaşmadılar. Seri muhteşem olmasa da vasatın üstünde gidiyor. Kızılderili mitolojileri azalıp hikayelerdeki siyaset-entrika unsurları arttıkça bakalım ne olacak.

İlk 15 sayının en beğendiğim 3 sayısı
Sayı 8 - Windigo
Sayı12 - Kurşuni Gökyüzü
Sayı 13 - Yalanlar Şeytanı

Frisenda, Ortiz, Parlov ve Mastantuono gibi üst düzey çizerler Manfredi'nin senaryolarına eşlik ediyorlar.
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: pizagor - 06 Şubat, 2021, 14:59:48
Çok güzel bir değerlendirme olmuş. Ufak bir itirazım ya da notum olacak; Parlov o bildiğimiz Parlov olmaktan şimdilik uzak. Bir sonraki Parlov sayısında biraz daha farklı gelecek, arada bir yerlere oturacak çizgisi.
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: pizagor - 06 Şubat, 2021, 23:15:25
@hanac, peki ilk onbeş sayıdaki en güzel kapak hangisiydi?
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: hanac - 06 Şubat, 2021, 23:32:57
Alıntı yapılan: pizagor - 06 Şubat, 2021, 23:15:25
@hanac, peki ilk onbeş sayıdaki en güzel kapak hangisiydi?

İlk 3 kapağımı açıklayayım

Sayı 4 - Canavar

(https://live.staticflickr.com/65535/50844271286_f59102c377_w.jpg)

Sayı 8 - Windigo

(https://live.staticflickr.com/65535/50869293516_9e96bc912a_o.jpg)

Sayı 15 - Blizzard

(https://live.staticflickr.com/65535/50914304266_1d152990b9.jpg)
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: pizagor - 07 Şubat, 2021, 07:56:24
Favorim Windigo!

(https://live.staticflickr.com/65535/50869293516_9e96bc912a_o.jpg)
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: V - 07 Şubat, 2021, 08:18:53
Corrado Mastantuono kapakları çizmeye başlayana kadar malesef Büyülü Rüzgarın kapakları çok da içaçıcı değillerdi..
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: pizagor - 07 Şubat, 2021, 09:17:15
Beyaz Saçlı Çocuk (22.sayı), Ned'in geçmişine kattığı derinlik nedeniyle yine hikayenin kilometre taşlarından biri. İnci Aslıer bu sayının en sevilen Büyülü Rüzgar hikayelerinden birisi olduğunu yazmış. Bana kalırsa, 'Evet çok mühim bir sayı, ilişkiler örgüsüne olmadık düğümler atıyor ancak en tepelere yerleşecek bir hikaye de değil'.
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: hanac - 07 Şubat, 2021, 12:08:06
Alıntı yapılan: V - 07 Şubat, 2021, 08:18:53
Corrado Mastantuono kapakları çizmeye başlayana kadar malesef Büyülü Rüzgarın kapakları çok da içaçıcı değillerdi..

Haklısın, ilk 15 sayıda 3 tane kapak seçerken biler zorlandım.
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: hanac - 07 Şubat, 2021, 12:26:53
16. sayıyı da okudum.

Parlov'un çizdiği ikinci BR sayısı, toplamda 11 sayı çizmiş.

Bu sayının orijinali 1998 de İtalya'da yayınlanmış, o zamanlar 1967 doğumlu olan Parlov henüz 31 yaşında. Bu sayıda çizgileri daha iyi oturmuş.

Maceraya gelirsek; Ned ve Poe ayrı ayrı takılırken başlarından olaylar geçer. Ned üstüste rüyalar görür; bu rüyalarında Kırmızı Bulut ve Çılgın At vardır.

Hikayemiz bizi yavaş yavaş 1876 yılında olacak Little Big Horn savaşına götürecek. İlerleyen sayılarda General Custer'da yavaş yavaş konuya dahil olacak.

Bu uzun Saga'ya bu sayı ile giriş yaptık diyebiliriz.

Kırmızı Bulut efsanevi bir Oglala Lakota lideridir. 1866-1868 yılları arasında ABD ordusu ile savaşmış ve kazanmıştır. Washington'a davet edilmiş ve beyazlarla barış yapmıştır. Ama bu barışına karşı çıkan çok sayıda kişi de vardır.

Lakota'lar Sioux'ları oluşturan 3 anakolun bir tanesidir. Lakota'lar kendi içinde yediye ayrılır, ki bunlardan biri de Oglala Lakota'larıdır.

Çılgın At ise daha genç ve ataktır. İleride Little Big Horn savaşında Oturan Boğa ile birleşik kızılderili ordusuna kumanda edecektir. Kırmızı Bulut ise son ana kadar barışı sağlamaya çalışacaktır. Ned'in rüyaları ile bu karakterlere giriş yaparız.

Poe'nun karşısına eski bir dostu çıkmıştır. Daha gazeteci olmadan önce tanıdığı biri. Eski anıları canlanacaktır Poe'nun, bizlerde Poe'nun geçmişine dair bazı şeyler öğreniriz.

Güzel bir sayı idi.

Kaldı 115 sayı  ;D

(https://live.staticflickr.com/65535/50917795136_f9057abf13_o.jpg)
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: pizagor - 07 Şubat, 2021, 15:03:21
23. sayı Acımasızlar bana kalırsa yine unutulmayacaklardan biri. Komplo derinleştikçe, oyunun içindeki oyunun içindeki oyunun içindeki oyun sayısı arttıkça o kadar daha fazla zevk alıyorum hikayeden  :)

Bu arada, ismine yakışır bir sayı; kan gövdeyi götürüyor...
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: KenParker - 07 Şubat, 2021, 15:14:12
Yapmayın etmeyin okumayın. Beni de yeniden başlatacaksınız şimdi. ;D
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: pizagor - 07 Şubat, 2021, 15:15:00
Alıntı yapılan: V - 07 Şubat, 2021, 08:18:53
Corrado Mastantuono kapakları çizmeye başlayana kadar malesef Büyülü Rüzgarın kapakları çok da içaçıcı değillerdi..

Alıntı yapılan: hanac - 07 Şubat, 2021, 12:08:06
Haklısın, ilk 15 sayıda 3 tane kapak seçerken biler zorlandım.

Windigo'nun kapağına haksızlık ediyorsunuz  :) O kapak Büyülü Rüzgar'ın tam karşılığı aslında. Western thriller yanı ağır basan bu serinin (en azından şimdilik) tek bir çizimini alıp duvarıma asacak olsam bu kapagin 'virgin' halinin imzalısı olurdu. O kadar içsellestirdiğim bir kapak...
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: hanac - 07 Şubat, 2021, 15:33:27
Alıntı yapılan: pizagor - 07 Şubat, 2021, 15:15:00
Windigo'nun kapağına haksızlık ediyorsunuz  :) O kapak Büyülü Rüzgar'ın tam karşılığı aslında. Western thriller yanı ağır basan bu serinin (en azından şimdilik) tek bir çizimini alıp duvarıma asacak olsam bu kapagin 'virgin' halinin imzalısı olurdu. O kadar içsellestirdiğim bir kapak...

Epicenter Comics Windigo için 2 kapak hazırlatmış

Bane Kerac kapağı

(https://live.staticflickr.com/65535/50918397562_a6f5e52593_b.jpg)

Varyant Pasquale Frisenda kapağı

(https://live.staticflickr.com/65535/50917577093_2882a78c76_b.jpg)
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: pizagor - 07 Şubat, 2021, 16:15:49
Frisenda varyantı çok güzelmiş!
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: darkwood - 07 Şubat, 2021, 16:18:58
Büyülü Rüzgar hikayeleri içinde 16.cilt efsane hikayelerden biridir. Bu arada Bane Kerac kapağı da çok başarılıymış.

Lal kitapların içlerine alternatif kapakları da ekleseydi, güzel bir arşivimiz olurdu. Belki ileride Art Book olarak basılır.

(https://live.staticflickr.com/65535/50918853282_77beaa91da_c.jpg)
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: KenParker - 07 Şubat, 2021, 16:54:16
Budur. Frisenda ne çizse alırım
Alıntı yapılan: hanac - 07 Şubat, 2021, 15:33:27
(https://live.staticflickr.com/65535/50917577093_2882a78c76_b.jpg)
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: hanac - 07 Şubat, 2021, 18:04:16
Alıntı yapılan: KenParker - 07 Şubat, 2021, 15:14:12
Yapmayın etmeyin okumayın. Beni de yeniden başlatacaksınız şimdi. ;D

Seriyi ne zaman okumuştun, üzerinden 5 yıl geçti ise okuyabilirsin.  :)
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: KenParker - 07 Şubat, 2021, 18:27:36
Alıntı yapılan: hanac - 07 Şubat, 2021, 18:04:16
Seriyi ne zaman okumuştun, üzerinden 5 yıl geçti ise okuyabilirsin.  :)
Maalesef. Henüz 2 gibi
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: Nemo - 08 Şubat, 2021, 14:35:45
Tekrar okuma istegi uyandirdiniz valla :) ama kitaplarim yanimda degil :(
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: rumar80 - 08 Şubat, 2021, 14:59:34
  İtkilemek güzel, itkilenmek te.
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: hanac - 09 Şubat, 2021, 13:12:39
17. sayıyı da okudum.

Şu ana kadar okuduğum en kötü sayı idi.

Senaryoyu gerçekten Manfredi mi yazmış diye Bonelli'nin sitesinden kontrol etmek zorunda kaldım.

Eugenio Sicomoro da karikatürize çizimler ile senaryoyu daha da aşağı çekmiş.

Konusuna kısaca değinirsem, zengin bir adam ünlü silahşörleri topladığı ve düello yaptırdığı bir turnuva düzenler.

Ned de davet edilir ve turnuvaya katılmayı kabul eder. Aslında Ned'in tek amacı vardır, silahşörlerin geçmişi ile ilgili çok bilgi toplanmıştır. Kendisi ile ilgili bu bilgileri elde etmek istemektedir.

Maceranın sonunda bu dosyaları aldığını öğreniriz ama bu sayıda detaya girilmez. Sanırım ilerleyen sayılarda öğreniriz.

Sonuç olarak vasatın 3 tık altı.  ;)

Kaldı 114 sayı  ;D

(https://live.staticflickr.com/65535/50925405672_1ccff90d2b_o.jpg)
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: BAHADIR - 09 Şubat, 2021, 13:28:41
"Vasat'ın 3 tık altı" dedi ya canavar gibi hikayeye... :o
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: Tuco Ramirez - 09 Şubat, 2021, 14:42:47
https://www.ubcfumetti.com/topten/mv.htm

Ubcfumetti sitesine göre en iyi 10 macera. Genel, çizim ve kapak olarak 3 ayrı kategoride.
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: rumar80 - 09 Şubat, 2021, 14:57:06
Alıntı yapılan: BAHADIR - 09 Şubat, 2021, 13:28:41
"Vasat'ın 3 tık altı" dedi ya canavar gibi hikayeye... :o

Beklenti yüksek demek ki...
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: V - 09 Şubat, 2021, 21:43:00
Alıntı yapılan: pizagor - 07 Şubat, 2021, 09:17:15
Beyaz Saçlı Çocuk (22.sayı), Ned'in geçmişine kattığı derinlik nedeniyle yine hikayenin kilometre taşlarından biri. İnci Aslıer bu sayının en sevilen Büyülü Rüzgar hikayelerinden birisi olduğunu yazmış. Bana kalırsa, 'Evet çok mühim bir sayı, ilişkiler örgüsüne olmadık düğümler atıyor ancak en tepelere yerleşecek bir hikaye de değil'.
Ned'in zihninin derinliklerine gömülü kalan gizemli geçmişine ait kayıp taşların bulunup yerine oturtulduğu önemli bir sayıydı.  Macera sonunda Poe'un gerçeğin bir kısmını kendine saklamayı seçmesi ise manidardı. ..
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: pizagor - 09 Şubat, 2021, 22:02:40
Alıntı yapılan: rumar80 - 09 Şubat, 2021, 14:57:06
Beklenti yüksek demek ki...

Asla kolay beğenen insanlar olmadık ☺️

'Koleksiyoncu' ile ilgili olarak benim de düşüncem; fazla beğenmediğim bir diğer hikaye olan 'Topaçlı Katil'in karşımıza çıktığı Çerçeveli Kabus isimli öyküyle hemen hemen aynı düşük ayarda olduğu. Tesadüf olabilir mi diye kendi içimde sorguluyorum; her iki sayıda da çizimleri beğenmemiş olmam hikayeleri olumsuzlamama yol açmış olabilir. Koleksiyoncu fikir olarak da özgün değil, en iyi dövüşçünün belirlendiği Enter The Dragon tarzı turnuva filmlerinin bir türevi. Bu hikayeyle ilgili gerçekten hoşuma giden bir şey varsa o da eski tüfek Jordan Freeman ve onun hiç bitmeyen düello numaraları...
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: pizagor - 09 Şubat, 2021, 22:05:44
Alıntı yapılan: V - 09 Şubat, 2021, 21:43:00
... Macera sonunda Poe'un gerçeğin bir kısmını kendine saklamayı seçmesi ise manidardı. ..

Bu tercihin elbette istenmeyen sonuçları olacaktır, olmalıdır.
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: hanac - 10 Şubat, 2021, 21:30:17
18. sayıyı da okudum.

Bu sayıyı beğendiğimi söylemeliyim.

Konusuna gelirsek; Senatör Fulton, koruması ve 2 arkadaşı bir av partisine katılırlar.

Ned ve Poe'da rehberleridir, bu rehberlik olayı ne alaka diyebilirsiniz. Poe bu olayı organize etmiştir, amacı dürüst bir politikacı olan Senatör Fulton ile Hogan'a karşı ortaklaşa bir cephe oluşturmaktır.

Geyik avı için geldikleri dağlık bir bölgede başları derde girer. Esrarengiz bir avcının hedefi olmuşlardır.

Bu avcı ile aksiyonu bol bir kovalamaca yaşanır.

Sanırım bu sayı ile ilgili en önemli husus, Senatör Fulton ile olan tanışmadır. İleride Hogan ile yaşanacak mücadelede bizimkilerin müttefiki olabilir diye düşünüyorum. 

Kaldı 113 sayı  ;D

(https://live.staticflickr.com/65535/50930019961_d60d932344.jpg)
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: KenParker - 11 Şubat, 2021, 23:36:24
Büyülü Rüzgar sayılarının çizerlere göre sıralamasını arıyorum. Bilen var mı?
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: hanac - 13 Şubat, 2021, 13:54:25
Alıntı yapılan: KenParker - 11 Şubat, 2021, 23:36:24
Büyülü Rüzgar sayılarının çizerlere göre sıralamasını arıyorum. Bilen var mı?

Bonelli'nin sitesindeki bu sayfa işinize yarayabilir

https://www.sergiobonelli.it/sezioni/650/collaboratori650
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: hanac - 13 Şubat, 2021, 14:12:08
19. sayıyı da okudum.

Çok kaliteli bir western sayısı okudum. Frisenda çizimleri de çok iyiydi.

Konusuna gelirsek; Eureka Şerifi Coleman ve Tybo Hakimi Holder arasında bir güç kapışması yaşanmaktadır.

Şerif Coleman ile Ned'in eski bir hukukları vardır. Ned gençken Coleman'ın yanında Şerif yardımcılığı yapmıştır.

Coleman-Holder kapışmasına Ned'de katılır.

Kaldı 112 sayı  ;D

(https://live.staticflickr.com/65535/50937787848_2e400ff218.jpg)
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: hanac - 13 Şubat, 2021, 17:18:03
20. sayıyı da okudum.

Senaryosu ve Roi'nin çizimleri ile Creepy ve Eerie tadında bir macera oldu.

Aşağıdaki linkte tanıttığım Sayı 9 ve 10 macerasında tanıştığımız Ruh sağlığı doktoru Doktor Foster bizimkilerden yardım ister.

http://altinmadalyon.com/altin/buyulu-ruzgar/buyulu-ruzgar-sohbet-odasi/msg225953/#msg225953

Kocasını yılana dönüştüğü için öldürmüş bir kadın söz konusudur.

Yılanların başrolde olduğu gerilimli bu macerayı beğendiğimi söylemeliyim.

Kaldı 111 sayı  ;D

(https://live.staticflickr.com/65535/50938933796_025e3f6da8.jpg)
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: KenParker - 13 Şubat, 2021, 17:59:04
Orayı didik didik etmiş bulamamıştım. Teşekkür ederim.
Alıntı yapılan: hanac - 13 Şubat, 2021, 13:54:25
Bonelli'nin sitesindeki bu sayfa işinize yarayabilir

https://www.sergiobonelli.it/sezioni/650/collaboratori650

19. sayıdaki şerif Coleman karakteri çok iyi işlenmiş. Arada böyle iyi şerif kötü şerif tipolojisinden sıyrılıp belirgin karakter ortaya çıkarmak yazarların en çok zorlandığı konulardan. Manfredi bir Berardi olmasa da bunu başarıyor. Diğer sayılarda Coleman'la tekrar karşılaşmak isterdim.
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: V - 13 Şubat, 2021, 20:36:25
Alıntı yapılan: hanac - 13 Şubat, 2021, 14:12:08
19. sayıyı da okudum.

Çok kaliteli bir western sayısı okudum. Frisenda çizimleri de çok iyiydi.

Konusuna gelirsek; Eureka Şerifi Coleman ve Tybo Hakimi Holder arasında bir güç kapışması yaşanmaktadır.

Şerif Coleman ile Ned'in eski bir hukukları vardır. Ned gençken Coleman'ın yanında Şerif yardımcılığı yapmıştır.

Coleman-Holder kapışmasına Ned'de katılır.

Kaldı 112 sayı  ;D

(https://live.staticflickr.com/65535/50937787848_2e400ff218.jpg)
Açıkara en iyi Büyülü macerası...
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: pizagor - 13 Şubat, 2021, 20:57:24
Hogan'ın karısıyla ve geçmişiyle ilgili yine bol dehşet soslu güzel hikayeye az kalmış hanac.
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: hanac - 14 Şubat, 2021, 11:37:56
21. sayıyı da okudum.

Ortiz'in çizimleri ile vasat bir macera okuduğumu söylemeliyim.

South Pass City altın madenciliği ile geçinen bir şehirdir fakat altın artık çok az bulunmaktadır.

Madenciler çılgın gibi her yeri kazmakta ve patlatmaktadırlar. Bu ortamdan huzursuz olan fareler de şehri işgal etmişlerdir.

Farenin köyü kavalcısı kılıklı Jurca adlı bir adam şehre kedileri ile gelir ve şehri farelerden kurtarmak üzere anlaşır.

Ned ve Poe'da o sırada şehirdedir, Çingene Auska Ned ile temasa geçer ve Jurka ile ilgili gerçeği açıklar.

Ned ve Auska birlikte Jurka'ya karşı hareket geçerler. Maceranın sonunda Jurka'nın ölüp ölmediği belli olmaz.

Sanırım Çingene Auska ile yeniden karşılaşacağız.

Kaldı 110 sayı  ;D

(https://live.staticflickr.com/65535/50941814956_3558621c9f.jpg)
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: hanac - 14 Şubat, 2021, 21:45:19
22. sayıyı da okudum.

Çok güzel bir sayıydı, Parlov'un çizdiği üçüncü Büyülü sayısı. Bu sefer Parlov'un çizimleri oldukça iyiydi.

Ned ve Poe'nun yolları Ruhlar alemi ile temas kurabilen Zadig adlı çocukla kesişir.

Zadig vasıtasıyla daha önceki sayılarda sadece eski bir subay olduğunu öğrendiğimiz Ned'in babası Roderick, Ned ile temasa geçer.

Ned'in annesi sağdır ve babası onun yerini söyleyerek gitmesini ister. Yıllar sonra ana oğul buluşurlar.

Annesinin sırrı ve babasının ölüm nedeni ortaya çıkar. Poe'da Ned'in geçmişiyle ilgili inanılmaz bir şey öğrenir.

Sanırım Büyülü Rüzgar tarihçesinde çok önemli bir sayı idi.

Kaldı 109 sayı  ;D

(https://live.staticflickr.com/65535/50943452711_a834716b6b.jpg)
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: pizagor - 15 Şubat, 2021, 12:53:24
31. sayı 'Hogan'ın Canavarı' tüm seri adına yine kritik önemde bir sayı. Aiwass karakterinin ilk panelleri olmasının yanısıra önemli şüphelerin de tohumlandığı bir hikaye. Gayet beğendim...
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: pizagor - 16 Şubat, 2021, 22:48:56
32. sayı 'Chicago Yangını' yine oldukça güzel bir sayı. Amerika Felaketler Tarihi'nin büyük olaylarından birine, serinin karakterlerini müsebbip ya da kurtarıcı olarak harika bir şekilde gömüyor Manfredi. [spoiler]Bu sayının teması bir yandan da 'size baba diyebilir miyim?!!' oluyor  :)[/spoiler]
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: pizagor - 22 Şubat, 2021, 21:15:49
37. ve 38. sayılar, derinleşen Büyülü Rüzgar evreninde hem Ned'in bir miktar daha geçmişini hem de serinin antagonistlerini okura açık eden sayılar. Yine kilometre taşı sayılardan...
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: hanac - 07 Mart, 2021, 17:33:10
23. sayıyı da okudum.

Vasat bir sayıydı, Piccatto'nun çizimlerini de pek beğenmedim.

Hogan'ın sağ kolu olan Herbert psikolojik sorunlar yaşamaktadır. Geçici süreliğine yerine Michael Rivet adlı adamı önerir.

Rivet, Hogan adına bir soygun gerçekleştirir ama sonra ganimetle ortadan kaybolur. Hogan tekrar Herbert'i göreve çağırır.

Bir süre sonra Pikes Peak civarında altın bulunur, eski bir maden yeniden işletmeye açılmıştır.

Altının nereden geldiğini öğrenmek için Poe alıcı kılığına girerek madeni satın almak üzere girişimde bulunur.

Altın bulundu haberi Sioux toprakları için felaket demektir. O yüzden Ned ve Poe olayı araştırırlar.

Kaldı 108 sayı  ;D

(https://live.staticflickr.com/65535/51012471532_e825b23464.jpg)
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: hanac - 07 Mart, 2021, 18:17:13
24. sayıyı da okudum.

Oldukça iyi bir sayıydı, Frisenda çizimlerini zaten beğeniyorum.

Bu sayıda önümüzdeki sayılarda önemli bir karakter olacak olan Dick Carr adlı makyaj ile kılık değiştirme uzmanı tiyatrocu ile tanışıyoruz.

Dick, Chicago'da bir cinayet olayına karışınca ortadan kaybolur ve Hogan'ın hizmetine girer.

Ferdinand adlı bir banker Hogan'ı ısrarla batıya bir geziye davet eder. Dick, Hogan'ın kılığında Herbert ile bu geziye katılır.

Bu arada Asla Kesmez bir Pawnee ile evlenen ve köyden ayrılan kızkardeşini çok merak etmektedir ve Ned'den onu bulmasını ister.

Ferdinand, Herbert ve sahte Hogan'ın (yani Dick) yolu Asla Kesmezin kızkardeşi ile kesişince konu Ned ve Poe'ya da bağlanır.

Spoiler vermeyeyim (17 yıl geçmiş yayınlanalı, ne spoilerı yahu  :)) burada keseyim.

Sadece şu kadarını söyleyeyim, Dick Carr bir ara hakim kılığına girer. Bu olay bana Tommiks'de Binbirsurat'ı hatırlattı.

O da hakim kılığına girmişti, acaba saygı duruşu var mı burada bilemiyorum.

(https://live.staticflickr.com/65535/51011783263_d792becff3.jpg) (https://live.staticflickr.com/65535/51011782603_5e583baa00.jpg)

(https://live.staticflickr.com/65535/51012588962_6d2ac15280_z.jpg)

Kaldı 107 sayı  ;D

(https://live.staticflickr.com/65535/51012545317_7e8074e9dd_z.jpg)
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: darkwood - 10 Mart, 2021, 03:17:34
24. sayı Tommiks esinlenmeli güzel bir sayı olmuş gibi görünüyor, bakalım diğer sayılarda da bu tür göndermeler görecekmiyiz.
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: pizagor - 28 Mayıs, 2021, 21:06:58
114. sayıdayım. Serinin yorulduğunu, anlatacak yeni bir şeyi kalmadığını, tekdüzeleştiğini, fantastik öğelerden iyiden iyiye vazgeçerek o farklı anlatısını yitirmeye başladığını hissediyorum. Belki hala güzel ancak başlangıcından çok uzak...
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: pizagor - 29 Mayıs, 2021, 08:30:25
115. sayı ve öze dönüş misali yeniden Hogan, yeniden Asla Kesmez , yeniden Topal At, yeniden Boğa Kuyruğu, yeniden doğaüstü ve duyu ötesi. Büyülü Rüzgar'da sevdiğim atmosfer ve öğeler bunlar. Halkının özgürlüğü için, esareti, sürülmeyi, yokoluşu engellemek için savaşan adamın öyküsü benim için ikinci planda kalıyor açıkçası, tarih bizatihi spoiler oluyor bu hikâyede. Bir sonraki sayıda da fumettinin en hoş hatunu Norma Snow çıkıyormuş tekrar sahneye, ne güzel...
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: pizagor - 25 Haziran, 2021, 15:39:30
Büyülü Rüzgar'da 128. sayıyı da devirdim, geriye kaldı 3 sayı. Büyülü Rüzgar rahatlıkla beş senede bir tekrar okunabilecek, her seferinde de ayrı keyif alınacak bir seri. Son bir kaç sayıdır Ümit Kireççi dostumuzun Manfredi ile yaptığı bir söyleşiye yer veriyor ve söyleşi boyunca birkaç defadır serinin 132 sayı olduğu geçiyor. Lal'in kendi yayınının iç sayfalarında yer verdiği bir söyleşide bunu düzeltmemesi ilginç. Bir ara şüphe ettim bende eksik mi var diye...

Hanac dostumuzla birlikte başlamıştık bu maratona ama sanırım o bi hayli geride kaldı :)
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: hanac - 26 Haziran, 2021, 20:03:43
Alıntı yapılan: pizagor - 25 Haziran, 2021, 15:39:30
Hanac dostumuzla birlikte başlamıştık bu maratona ama sanırım o bi hayli geride kaldı :)

Devam edeceğim bir gün  ;D
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: pizagor - 06 Temmuz, 2021, 16:41:37
Alıntı yapılan: hanac - 26 Haziran, 2021, 20:03:43
Devam edeceğim bir gün  ;D

Beş sene sonrasına planladığım bir sonraki okumamda yetişirim artık size sayın hanac... Seri Haziran ayı sona ermeden bitti bu arada. Hatta üzerine dört sayılık kısa seriyi de yeniden okudum. 2020 senesinden bu 'Dönüş' cildinden aldığım keyif ilk okumama göre kesinlikle arttı.
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: Rossi - 30 Eylül, 2023, 22:02:38
İtalya' da Kasım ayından itibaren Büyülü Rüzgar yeniden başlıyor.
İlk kapak Tex' in El Muerto macerasina( kapağina) gönderme yapıyor.
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: gargaris - 30 Eylül, 2023, 22:49:28
Bu güzel haber için teşekkürler, sayın Rossi... Kapak resmi de benden olsun.
Umarım en yakın zamanda ülkemizde de yayınlanma şansı bulur.
Darısı Mister No'ya diyelim...

(https://live.staticflickr.com/65535/53224631627_d3b4f8cf46_o.jpg)
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: Kinowa59 - 01 Ekim, 2023, 00:44:13
Geronimo 'nun bakışlarından şöyle bir anlam çıkardım. " Ey beyaz adam. Şeytan seni yeryüzüne temsilcisi olarak gönderdi. Sana kesin hüküm olarak şunları buyurdu. Ey temsilcim, sen diğer mazlum ve masum ırkları, halkları ez, köleleştir yok et. Kızılderili halkları başta olmak üzere kara derili, sarı derili insanları önce inançsız ilan ederek düşmanlastır. Sonra misyoner dediğiniz sahtekar din cambazlarıyla bu masum ve mazlum halkları Tanrı yoluna getirdiğin propagandasını yap. Yıllarca ve yüzyıllarca biz yerlileri ve kara derili kardeşlerimizi ezdiniz, yok etmeye çalıştınız. Ey şeytanın yeryüzünde ki temsilcisi beyaz adam, işte sonucu sende gördün, bende gördüm. Sen,  mazlum halkları yok eden şeytan olarak anılacaksın, ben ise mazlum halkların özgürlük mücadelesi için canını veren kızılderili halkının efsanevi lideri GERONIMO olarak anılacağım."
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: pizagor - 01 Ekim, 2023, 09:19:08
Alıntı yapılan: Rossi - 30 Eylül, 2023, 22:02:38İtalya' da Kasım ayından itibaren Büyülü Rüzgar yeniden başlıyor.
İlk kapak Tex' in El Muerto macerasina( kapağina) gönderme yapıyor.

Kısa seri mi sayın Rossi?
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: Rossi - 01 Ekim, 2023, 10:54:50
Sanırım.
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: pizagor - 01 Ekim, 2023, 12:16:42
Büyülü Rüzgar'ın güzelim kapaklarının yanında çok sönük kalmış maalesef  :(

Mesela bu da göndermeli bir kapak ama serinin en güzellerinden bana kalırsa.

(https://live.staticflickr.com/65535/50869293516_9e96bc912a_o.jpg)
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: YzbVolkan - 01 Ekim, 2023, 13:39:28
Basarsa Lal basar. Umarim basar.
Keske Mister No icin de bir guzellik yapsalar.

Pizagor dostum bence El Muerto kapagina benzettikleri icin oyle olmus.
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: Vassago007 - 01 Ekim, 2023, 15:20:53
Merhaba One Shot mı yoksa devam edecek bir seri mi olacak ?
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: YzbVolkan - 01 Ekim, 2023, 15:35:40
Alıntı yapılan: Vassago007 - 01 Ekim, 2023, 15:20:53Merhaba One Shot mı yoksa devam edecek bir seri mi olacak ?

Mini seri olacakmış.
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: Vassago007 - 01 Ekim, 2023, 16:00:13
Alıntı yapılan: YzbVolkan - 01 Ekim, 2023, 15:35:40Mini seri olacakmış.

Teşekkürler.
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: rumar80 - 01 Ekim, 2023, 16:14:34
Alıntı yapılan: Rossi - 30 Eylül, 2023, 22:02:38İtalya' da Kasım ayından itibaren Büyülü Rüzgar yeniden başlıyor.
İlk kapak Tex' in El Muerto macerasina( kapağina) gönderme yapıyor.
Tex'in 75. Yaşı nedeniyle tüm serilerde eski kapaklara saygı duruşu varmış
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: BAHADIR - 01 Ekim, 2023, 22:47:03
Tex'e saygımız sonsuz... Tex'e saygımızı 3-5 saygı duruşu mahiyetinde kapakla gösteremezler... ;)
Başlık: Ynt: Büyülü Rüzgar Sohbet Odası
Gönderen: rumar80 - 01 Ekim, 2023, 23:06:40
 3-5'ten biraz fazla.