Bir haftadan uzun bir zamandır Ken Parker'i ilk sayısından itibaren okuyorum.Okurken şunu anladım kim çizgi roman demişse hata etmiş.
Okuduğum çizgi romanların çoğunda biraz olsun gerçekçilikten kaçış vardır.Sonuçta çizgi romanın özünde bu var.Tam gerçeğe uygun olsa bizi biraz sıkabiliyor.Birazda sanırsam olmayacak şeylerden dolayı seviyoruz çr okumayı.Ama Ken'de bu durumun olmaması ve sıkmaması çok ilginç.
Okudukça kimi zaman Dostoyevski'yi görüyorum.Neden derseniz Dostoyevski dünyada insan psikolojisini en iyi yansıtan edebiyatçılardan biri.Suç ve Ceza'da okurken bunu iliklerinizde hissedersiniz.
Ken'i okurken bazen o kadar derinlemesine psikolojik analizler varki kendimi Dostoyevski'nin romanında boğuluyormuş gibi hissediyorum.Ruhumda derin çalkantılar meydana getiriyor.
Bir okurken bakmışsınız ki kendinizi Tolstoy okurken bulmuşsunuz.Savaş ve Barış'ta insanın doğasının karışıklığı o kadar iyi anlatırki...
Savaş ve Barış savaştaki insanın duygularını o kadar iyi yansıtırki Tolstoy insan şaşırır kalır.Ken'de de bu vardır.Ken'de kızılderili ve beyaz savaşları o kadar realist bir dille anlatılıyor ki sanki savaş ve barış'ın bir sahnesi oraya tablo olarak konmuş.
Bir sayıyı okurken bakmışsınız kendinizi Jack London'un bir romanında gibi görürsünüz.Mesala Lily ve Avcı'da Ken'in soğuk ve ölümle mücadelesi o kadar iyi anlatılır ki kendiniz Ateşi Yakmak romanında bir sahneyi izlerken bulursunuz.Köpek deyip geçtiğiniz bir karakter bir anda Ken'in önüne geçer.O zamanda Tanrılar ve Köpekler'deki bir sahnede Lily'nin gözlerinizin içine baktığını hissedersiniz.Sanki o sayfada o karede size bakılmaktadır.İşte Ken budur benim için.
Kim demişse çizgi roman hata etmiş.Daha fazlasıdır o.Hayattan kaçmaya çalışırken,hayat yoluna türlü insanları ve acılarını çıkararak onu dener.Bu bedenle Ken özeldir Ken güzeldir.O kahraman olmak istemez zaten bunu da hiç dillendirmez.Ama biz onun gerçek bir kahraman olduğun biliriz.
Ölümle burun buruna geldiğinde ölebileceğini düşünürek ürpere ürpere sayfaları çeviririz.Onun ölümsüz olduğu aklımıza gelmez.O insandır bizim için.Süper değil kırılgandır.O yüzden her sayfada terginimdir.İşte bu yüzden Ken güzeldir.
Daha önce hiç okumamıştım.Sanırım 30 yaşıma kadar çizgiroman okurluğumun en büyük hatalarından biridir benim için.Belki daha erken farketseydim ruhuma kokusu daha da derin sinerdi kim bilir?
İşte bu nedenlerden çizgi roman değildir o.O benim gizli yarımın bir diğer kısmıdır.Karanlıkta kalan melankolikliğim,arayışım,çaresizliğim...
acayip gaza geldim!
"En İyi Fumetti Serisi" oyunu Ken'e vermedin değil mi Güneş? >:( ::)
Ken'in kaderinde bu var zaten..... ;D
Sanırım o zaman okumakta geç kalmışım abi.Yoksa şimdi onu tek kalemde geçerim. :D
Ken Parker'i bende çok severim ve güneş'e katılıyorum.O süper kahraman değil sanki maceralara atıldığımız, beraber yürüdüğümüz yol arkadaşıdır.Ken Parker okurken sanki macerayı insan kendi yaşıyormuş olayların içinde gibi hisseder. Ken yardımcı karekter gibi (veya arkadaşın gibi durur).Avcı ve Köpeği,gerçekten muhteşem bir maceradır.Bir insanın yaşamak ve ölüm arasındaki ince çizgiyi en güzel şekilde anlatır.Ve bir dosttun ne kadar önemli olduğunun altı çizilir.Bu yüzden Güneş'in söylediğ her şeye katılıyorum.Ken PARKER okumak insanda farklı bir tat bırakır ve hiç bitmesin ister insan.
peki ken parker a nereden başlamak lazım sizce? aslında ben büyük boy altın seriden başlamak istiyorum ama bir dönem almaya niyetlendiğimde baykuş comicsin sahibi levent bey küçük boylardan başlamamı önermişti
Herşeye ilk sayıdan başlamak iyidir. ;D
Şaka bir yana senin başlamaka istediğin büyük albümler normal sayıların bittiği yerden devam eder. Yani önce küçükler sonra büyükler ;)
Ken Parker'ı çok sevmeme rağmen bende oy vermedim Engin. Yılda iki sayı yayınlanan bir kitaba oy vermek içimden gelmedi. Hani tek sayı yayınlansaydı ve en iyi tek macera dalında yarışsaydı olabilirdi belki. Ama Ken Parker'a verilmeyen oylar çoğunlukla bu düzensiz yayın periyodundandır. Yoksa yılda 6 sayı yayınlamayı becerebilse Rodeo hiç düşünmez 1. sıraya koyardım.
Ve Güneş'e katılmadığım nokta. Ken Parker tam da Güneş'in bahsettiği nedenlerle çizgi romandır. O'nu çizgi romandan öte bir şey olarak görmek , çizgi romanın bir anlatım aracı olarak gücünü göz ardı etmek demektir.
Alıntı yapılan: pearljam - 03 Mayıs, 2011, 00:31:03
peki ken parker a nereden başlamak lazım sizce? aslında ben büyük boy altın seriden başlamak istiyorum ama bir dönem almaya niyetlendiğimde baykuş comicsin sahibi levent bey küçük boylardan başlamamı önermişti
Öncelikle Ken PARKER ın sıradışı bir kahraman olduğundan söz ederek başlayayım.İlk hangi seri derseniz kesinlikle tay serilerini öneririm.İki seri (kimisi tekrar olsada)bittikten sonra rodeo küçük kitaplar ve en son büyük albümler sıralamasını izlerseniz konu-kurgu bütünlüğü sağlanmış olur.
Sevgili Güneş Ken Parker "Alaska" için bir hayli geç kalmışsın.
Tay zamanı çıkan ilk sayısı beyaz balinayı okuyup hayran kaldığım bu kahramanın bütün sayılarını "40 ciltlik ilk seri" o zamanlar her ay düzenli olarak biriktirip tamamlamıştım.
Bir süre aradan sonra Aksoy'un çıkan 4 cildi bize bu keyfi pek vermedi.
Daha sonra Parantez yayıncılığın arada çıkardığı her biri 4 tam maceralı, tekrar maceralardan oluşan 3 adet süper cildini bir kenara koyarsak. Rodeo'nun çıkardığı yeni maceralardan oluşan 8 ciltlik büyükboy albümler ile tekrar neşemiz yerine gelmişti. Şu an hala yayını devam eden Parantez yayıncılığın başlayıp Rodeo'nun devam ettiği tekrar maceralardan oluşan normal cilt serisi start aldı. Bu serinin ağır aksak oldukça yavaş ilerlemesi bizlere bir parça bu kahramanı unutturdu. Hatırladığım kadarı ile tekrar maceralar önümüzdeki sayıda son buluyor. Daha sonra hiç yayınlanmamış maceralar ile seri devam edecek. Bu yeni maceraları sabırsızlıkla bekliyorum.
Umarım bu çıkacak yeni maceralardan sonra Ken Parkerciler kış uykusundan uyanıp bu kahramana tekrar sahip çıkar ve Rodeo yayıncılık fazla ara vermeden kaliteli yayınlar ve kısa periotlar ile maceraların yayınına devam eder.
Yıpranmış Ken Parker albümlerinin astronomik paralara gittiği 90'lar geldi şimdi aklıma. Hatta Üsküdar'da bir sahafta Alaska'da 4. sırada olduğum yılları hatırladım. Neyse ki o sıra bana hiç gelmedi de şu anda gıcır gıcır ciltlerimin tadını çıkarıyorum. Yavaş yavaş, sindire sindire :)
Sanırım çocukluğumda Conan ve Atlantis diğer yayınları okumamı engelledi.O zamanlar Teks hariç western pek okumazdım.Zagor bile arada sırada.Şimdi ne bulursam okumaya çalıştığım için Ken'e de yeni geldi sıra sanırım.
Geç kaldığım doğru ama sonunda okudum ya bu çok kyif verici.İşin sizden güzel yanı ne biliyor musunuz?İlk defa okuduğumdan daha 23. sayıdayım yani benim için hala yeni sizin için eski olanlar ;D Bu yüzden keyifle okuyorum.
Doğa abi bende dediğine şu açıdan katılmıyorum.Çizgi roman kahramanları çizimlerini saymazsak olamayacak veya olması muhtemel olmayan kişilerdir.Amerikan çizgi romanları zaten olamayanlarda oluşuyor.
Zagor mesala Ken ile karşılaştırırsak o bir çizgi roman kahramanıdır.O tarz bir yaşam yok ve olamaz.Muhtemel bile değil.Teks farklı mı?O kadar kurşun yer,kurşunun sıyırır kaldığı yerden devam eder çatışmaya.Ken bu açıdan çizgi roman kahramanı gibi değil.O yaralanır ama ölüm riskini bizim yaşayacağımız gibi yaşar.
Yaşadıkları Jack London'un Alaskadaki maceralarına o kadar benzer ki demek ki bunlar yaşanabilirmiş hissi veriri.Bu yüzden sangi bir biyografi gibidir.Pat ile olan ilişkisi o kadar gerçektir ki insanın gözlerini nemlendirir.Bence o yüzden çizgi roman kahramanından ziyade roman karakterine yakındır.
Sonunda ne olacak sorusunu bana sorduruyor.Acaba Korto gibi bir son mu bizi bekliyor?Zagor,Tex veya Mister No gibi bir son veya yarım bir sonu hiç ama hiç bekleyemiyorum nedense.Umarım yanılmama...
Bu arada Ken 20.11.1844 doğumlu yani 167 yaşında ;D
Alıntı yapılan: gunessemerci - 03 Mayıs, 2011, 10:43:01
Ken 20.11.1844 doğumlu yani 167 yaşında ;D
Ken'in vaftiz babası meğerse Tex Willer değil miymiş ;D Bakınız aşağıda bir aile ziyareti esnasında...
[IMG]http://www.hizliupload.com/img/14472888385505533884.jpg[/img]
Bir türlü başlayamadığım Ken Parker' a piyasadaki durgunluğu da fırsat bilip artık bu ay başlamak istiyorum. Geçen gün Parantezin çıkardığı 3 dobişko cildi alıyordum ki son anda geri koydum acaba yanlış mı yapıyorum diye. En iyisi Altın Madalyona bir sorayım da öyle başlayayım dedim :)
Aslında daha önce de sormuştum ve tay yayınlarından başlamam önerilmişti ama tay işi zor geliyor hem temiz kitapları bulmak açısından hem de daha yeni baskıları tercih ediyorum. Şimdi sormak istediğim şu tayın yayımladıklarını bir kenara bırakırsak parantezin yayımladığı 3 dobişkoyu alıp ondan sonra rodeonun yayımladıklarına mı devam edeyim yoksa dobişkoları atlayıp direkt rodeodan mı başlayayım? Bir de büyük boy albümler var ki beni iyice kararsızlığa itiyor :)
TAY dan başlama, onlar karışık olarak yayınladılar.
Rodeo'dan düzgün sıralı olarak başla :)
Dobişkoları da alsam bir zararı olmaz ama di mi? onları çok almak istiyorum çünkü ;D
dostum şimdi şöyle:ken parker ana hikayesi 59 kitaptan oluşuyor.yani 59 macera.her ne kadar her kitabın sonunda ''bu maceranın sonu'' ibaresi yer alsa da hikayelerin tümünün okunması lazım;ken parker evrenini anlamak için..
özel seri,ana seri dışında olan bir seri.ama okunursa harika olur.çizimleri ve cilt kaliteleri harika..
3 dobişko cilt,ilk 12 macerayı içerir.onları alırsan rodeo 13.kitaptan başlarsan tam takıma sahip olursun.ama dobişkolar-yani ilk 12 macera inanılmaz güzeldir.ıskalama derim.başlamadıysan hemen başla.çünkü en kral holywood filmlerine beş basar ken'in senaryoları...
sanırım bütün sorularını yanıtladım :)
Teşekkür ederim cevaplar için :) anladığım kadarıyla rodeonun ilk 12 sayısı parantezin yayımladığı 3 dobişkoda yer alıyor, o zaman dobişkoları alıp rodeonun 13. kitabından devam edeyim ben söylediğiniz gibi. Aslında ilk 12 sayıyı da rodeo' dan alırsam bütünlüğü bozmamış olurum ama dobişkoları çok seviyorum nalet olsun :)
ilk 12 sayı rodeo'da yok. Onlar 13'ten devam ettiler. İlk 12 sayı parantez'den çıkmış olup, bahsettiğiniz 3 dobişkoda bu 12 sayıyı kapsar.
Alıntı yapılan: Sinan Başak - 04 Ekim, 2011, 11:09:38
ilk 12 sayı rodeo'da yok. Onlar 13'ten devam ettiler. İlk 12 sayı parantez'den çıkmış olup, bahsettiğiniz 3 dobişkoda bu 12 sayıyı kapsar.
Bu bilgi beni çok rahatlattı :) dobişkoları mı alsam yoksa komple rodeoyu mu diye müthiş bir kararsızlık içindeydim. Yol haritam kesinleşti artık. Bilgilendiren herkese tekrar teşekkür ederim.
Olası bir kafa karışıklığını önlemek için açıklayayım. vakti zamanında Murat Mıhçıoğlu ve Hakan Şaşmaz Parentez yayınlarıyla anlaşıp Ken'in 4. Türkiye macerasını başlattılar. (bkz: Tay, Aksoy , İthaki)
Zorlu bir süreçti, çünkü telifleri Berardi- Milazzo iklisinde olan serinin daha önce Türkiye'de korsan basımları olmuştu.
İkili telifler konusunda isteksizdi, ikna edilmeleri gerekti. Parantez on iki sayı devam edebildi seriye.
Sonrasında Şaşmaz, Mıhçıoğlu ikilisi Rodeo 'yu kurdular ve seriye buradan aynı formatta ve 13 numarayla başladılar.
Bu uğursuzluğuyla nam salmış numaradan mıdır, yoksa Ken Parker'ın makus talihi midir bilinmez, Ken parker yine ağır aksak ilerliyor.
Şunun şurasında 15 sayı kaldı ama tamamlamaya ömrümüz yeter mi bilmem.
Yine de çizgi romanın kralıdır benim için. Corto ve Mister No ile birlikte kahramanımdır.
Şimdiden keyifli okumalar.
Alıntı yapılan: pearljam - 04 Ekim, 2011, 10:35:22
Bir türlü başlayamadığım Ken Parker' a piyasadaki durgunluğu da fırsat bilip artık bu ay başlamak istiyorum. Geçen gün Parantezin çıkardığı 3 dobişko cildi alıyordum ki son anda geri koydum acaba yanlış mı yapıyorum diye. En iyisi Altın Madalyona bir sorayım da öyle başlayayım dedim :)
Aslında daha önce de sormuştum ve tay yayınlarından başlamam önerilmişti ama tay işi zor geliyor hem temiz kitapları bulmak açısından hem de daha yeni baskıları tercih ediyorum. Şimdi sormak istediğim şu tayın yayımladıklarını bir kenara bırakırsak parantezin yayımladığı 3 dobişkoyu alıp ondan sonra rodeonun yayımladıklarına mı devam edeyim yoksa dobişkoları atlayıp direkt rodeodan mı başlayayım? Bir de büyük boy albümler var ki beni iyice kararsızlığa itiyor :)
Büyük boy albümler de bildiğim kadarı ile 59 sayıdan sonra devam gibi.
Yaratıcısı Giancarlo Berardi şunları söylüyor: "Ken Parker, çağdaş sorunları olan çağdaş bir insan. Hiçbir güvencesi yok, geleceği meçhul; kendi belirlediği idealleri tutkuyla, ümitle, cesaretle ve acı çekmek pahasına korumaya çalışarak günübirlik yaşıyor."
O, süper güçleri olmayan bir anti-kahraman karakterdir.(Yanından hiç ayırmadığı eski model Kentucky marka bir tüfekten aldığı adıyla) Uzun Tüfek, avcılık, ordu rehberliği, şeriflik, detektiflik ve yazarlık yaparak kazanır hayatını: şiddetin kol gezdiği eski, vahşi batıda (maceralarının başlangıç tarihi 29 Aralık 1868'dir) idealist, olumlu, cömert ve sevgi dolu karakterinden ödün vermeden sayısız işin altından başarıyla kalkan becerikli bir adamdır. Tabiatla barışık yaşamanın ne demek olduğunu bilen ve elindeki silahı sadece korunmak ve karnını doyurmak için kullanan, avına tek el ateş edip vuramadığı takdirde kaçma şansı tanıyan tam bir idealist karakterdir.
Her bölümde şiddete, anlayışsızlığa, cehalete ve para hırsına karşı mücadele etmek zorunda kalır. En büyük ve alt edilmez düşmanı ise maalesef bir çizgiroman kahramanı değil, okur sayısının azlığıdır ki,sırf bu nedenle bile almamız bir görevdir bence.
Mister No ve Ken Parker çizgi roman dünyasının aykırı sesleridir.Onları yaşatmalıyız. :)
İlk çıktığı günden bu yana Ken Parker ile tanışmayanlara tanışın ve O'nun dostluğunun tadına varın diyorum... ;)
Merhaba, Ken Parker Tay yayınlarında Alaska ismiyle yayınlanmadan önce Ken Parker adıyla ilk 3 sayı hazırlandı ama o dönemde bu isim sakıncalı görülüp piyasaya sürülemedi.
Kapaklar imha edilip Alaska kapaklarıyla piyasaya sürülüp bu isimle 3 seri çıkarttılar. 40+21+5.
Toplam 66 kitabın 9 adedi tekrar maceradır. Yani 57 macera; toplamda 59 maceralık bir seri olan Ken Parker'in 2 macerası Tay Yayınlarında çıkmamıştır. Adah ve Grev.
Grev macerası kilit bir maceradır bir grev esnasında polis halka ateş eder ve bir kadın vurulur, Ken Parker kadına yardım etmeye gidince polis ona da ateş eder Ken Parker'de kendini koruma adına bıçağını fırtatarak polisi öldürür ve kanun kaçağı olur ve 39 adetlik 2. seri başlar. (Bu serinin ilk 8 kitabı İtalya'daki ismiyle Ken Parker Magazin adıyla yine Rodeo'dan çıkmıştır).
Bu 8 kitapta Ken Parker'in neden kanun kaçağı olduğunu belirten kitap iki seriyi birbirine bağlar. Tay'ın orijinal Ken Parker'leri 2000 yılıda depoyu satışa çıkarttığında 5 takım ve ekstra olarak bir miktar 1 numara olarak piyasaya dağılmıştır.
Bu 5 takımdan biride bendedir. Daha öncede kıramadıkları bir kaç kişiye eser miktarda 1 numara verdikleri bilinmekte.
Yıllar sonra Parantez aynıları orijinal kapak resimleriyle ve orijinal sıralama ile ilk 12 adedi çıkartır ve bunları 4 er adet olarak 3 cilde sokarlar. Parantez yayınları kapandığında ilk 5 sayı hariç Kadiköy esnafı tarafından bir miktarı alınır ve geri kalanı imha edilir. Belli bir miktarda cilt yine esnaflar tarfından alınır.
Sonra Rodeo tarafından aynı formatta 44. sayıya gelinmiştir. Bu firma tarafındanda bitirilecektir ama senede 3 sayıdan fazla beklemeyin fazlası sürpriz olacaktır. Dolayısıla dobişkoları kullanmadan aynı formatta 44 kitabıda temin etme şansınız mevcut bendende bulabilirsiniz. Sağlıcakla kalın. Tayfun Alemdağ.
TAYFUN BEY DOĞRU SÖYLÜYOR.İSTER DOBİŞKO + 13.CİLT RODEO'DAN BAŞLARSIN...
İSTERSEN RODEO'NUN 1.CİLDİNEN BAŞLARSIN..SANA KALMIŞ..
KAFAN KARIŞTI BELKİ AMA KOLEKSİYON BOZULMASIN DERSEN RODEO'NUN DA 1.CİLTTEN BAŞLAYAN KİTAPLARI VAR.AMA DEDİĞİM GİBİ İLK 12 KİTAP ZATEN PARANTEZ TARAFINDAN ÜÇERLİ SAYILAR HALİNDE DOBİŞKO CİLTLERDE YAYINLANDI.
AMA BEN TAKIM OLSUN DİYE RODEO 1.SAYIDAN BAŞLADIM.44 KİTAP YAN YANA ŞU AN ;)
Yanlış söylüyorsam düzeltin;
Rodeo 1. sayıdan değil. Parantez'in bıraktığı yerden 13. sayıdan devam etmiştir...İlk 12 sayı tekrardan Rodeo logosu ile yayınlanmamıştır. (Herhalde)
Alıntı yapılan: BAHADIR - 04 Ekim, 2011, 15:00:11
Yanlış söylüyorsam düzeltin;
Rodeo 1. sayıdan değil. Parantez'in bıraktığı yerden 13. sayıdan devam etmiştir...İlk 12 sayı tekrardan Rodeo logosu ile yayınlanmamıştır. (Herhalde)
Evet ben de dediğiniz gibi anladım drfuhrer son mesajında parantez yerine yanlışlıkla rodeo yazdı diye tahmin ediyorum :)
Sayenizde Türkiye'deki Ken Parker külliyatı hakkında bilmediğim şey kalmadı :) Cevap veren herkese tekrar teşekkür ederim.
Yok doğru. İlk 12 sayının Rodeo baskısı yok benim de bildiğim kadarıyla.
Bu arada Tayfun bey 5 sayılık tay serisi hangisidir. Ve bu ekstra 1 numara hangi sayıdır. kafam gerçekten karıştı. Görsel yüklemeniz mümkün mü ???
İlk 12 sayı, Rodeo ile aynı formatta ancak Parantez logosu ile yayınlandı.
sürçi lisan işte :)
ilk 12 sayı ayrı ayrı da olarak parantez yayınları tarafından yayınlandı.tabii ki rodeo formatında...yan yana koyduğunuzda aynı yayın evinden çıkmış gibi görünüyor..
bende dobişko ciltler de vardı.onlarda aynı boyutta rodeo ile.ama 59 sayıda aynı formatta olsun diye elden çıkardım dobişkoları...
Sonunda dün 3 dobişkoyu aldım. Çok geç bir tanışma olacak ama olsun geç olsun da güç olmasın :P
Alıntı yapılan: pearljam - 06 Ekim, 2011, 17:11:52
Sonunda dün 3 dobişkoyu aldım. Çok geç bir tanışma olacak ama olsun geç olsun da güç olmasın :P
Hayırlı olsun, bak çok iddialı konuşacağım şimdi.
Beğenmemen mümkün değil !
Ben de öyle tahmin ediyorum :) son yıllarda büyük bir iştahla aldığım tek fumetti oldu Ken Parker.
Fumettilerde beni heyecanlandıran Nathan ve Dylan'dır abilerim ;D
Ken iyidir, Ken güzeldir, Ken insancıldır... Ama fumetti deyince Teks Forever ;D
Ken Parker gerçekçi ve güzeldir. Fumettilerde ayırım yapmam, hepsini okurum.
Ama Zagor, Martin, Mister No ve Tex "forever" :D
Hasan'a katılıyorum. Ken şahsına münhasır bir adam, beğenmemek zor. Bu fumetti, frankafon, comics ayrımı beni aşıyor. Benim için hepsi çizgi roman.
Ve kesinlikle Ken Parker en iyi çizgi romanlardan biri. :o
Alıntı yapılan: alan ford - 06 Ekim, 2011, 21:49:16
Bu fumetti, frankafon, comics ayrımı beni aşıyor. Benim için hepsi çizgi roman.
Doğru yaklaşım da bu olmalı zaten.
Ken Parker'ın yeni sayısından haber var mı acaba ?
Rodeo arayı iyice açtı.
Neredeyse yılda 1 sayı yayınlıyor.
oğlum şu an beşinci sınıfa gidiyor sanırım üniversiteye başlarken seriyi tamamlayacağım...
3 dobişko cildi soluksuz okudum. İlk bir iki hikaye western kalıplarının çok dışında şeyler olmadığı için "fena değilmiş" dedirtti bana, ama bu ifade sayılar ilerledikçe, mekan,konu ve karakterler çeşitlendikçe "güzelmiş" , "çok güzelmiş" "fevkalade!!" şeklinde değişime uğradı :)
Ken Parker'la tanışmama sebep olduları için buradan 3 kişiye teşekkür ediyorum. Öncelikle Altın Madalyona ve beni "itki"leyen herkese, sonra gıcır gıcır 3 dobişko cildi bana satan Ceyhan abiye ( pınar kitap ) ve son olarak İstanbul Kitap Fuarına ;D
"Engelleri ve paradoksları gülerek karşılarsak bunlar bizi öldürmez. Ama sıkıntı öldürebilir. Sıkıntı ise ne mutlu ki çizgi romanların uzak tuttuğu bir şeydir." - Federico Fellini
Sen daha dur.O sayılardan sonra daha da muhteşem oluyor.Neden bu başlığı seçtiğimi daha iyi anlayacaksın.
Sabırsızlanıyorum zaten, devamını bir an önce almam lazım :)
Ben o hışımla hepsini alıp okudum.Yakında İtalyancaya başlar ve 1 yılda okuyup anlama seviyesine gelirsem Türkiye'den önce diğer sayıları alır okur ve havamı atarım diye düşünüyorum. ;D
Altın Madalyon "ÇİZGİROMANDA 2011'İN EN İYİLERİ" seçiminde;
Ken Parker, "En İyi Fumetti Seri" dalında ikinci seçilmiştir.
(http://f1203.hizliresim.com/v/k/3lt2t.jpg)
Not: Ken Parker 2010 da ilk üçe girememişti.