Altın Madalyon

Çizgi Roman Üzerine Genel Paylaşımlar => Anketler ve Yarışmalar => Aylık Ödüllü Konular => Konuyu başlatan: rumar80 - 15 Kasım, 2011, 20:45:26

Başlık: Ödüllü Kasım 2011 konusu
Gönderen: rumar80 - 15 Kasım, 2011, 20:45:26
   15 Kasım tarihi itibarı ile yeni konumuz açılmıştır sevgili arkadaşlar.
   Bu sefer çizgi romanın dışına çıkalım diyorum. Madem forumumuzda her konudan konuşuyoruz alın size konu:
   Çocukluğunuzda sizi en çok etkileyen dizi hangisiydi?
   Tek kanallı günler ve bir sürü dizi. Buyurun.....
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: rumar80 - 15 Kasım, 2011, 20:47:33
   Beni etkileyen dizilerin başında Beyaz gölge gelir. Hem bir okul dizisi olması hem de basketbolun arada kaynaşması ile inanılmaz eğlenceli bir dizi idi.
  Koç Reeves, Coolidge, Thorpe, Salami ve diğerleri....
  Hey gidi günler heyy
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: hennessy - 15 Kasım, 2011, 20:59:52
kara şimşek kendimi onun gibi hissederdim 32 ekran ufacık bir televizyonum vardı renksiz odamda yataktan onu izler hayal kurardım beyaz gölge basketbol ile tanıştırdı beni onun sayesinde zamanında basketbola başladım birde phonex suns bulls maçkları ile nike air jordan ayakkabılarım charles barkley tişörtüm ters takılmış şapkam ile hey gidi günler

alf anlatmaya gerek varmı gülmek için izlenecek en iyi dizi idi

(http://images.wikia.com/alf/images/6/62/ALF.jpg)

cosby ailesi aynen gülmek için izlenecek en iyi ikinci dizi idi

(http://www.sevdimseni.com/resimler/bill-cosby-ailesi.jpg)
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: hanac - 15 Kasım, 2011, 21:07:23
Başlığa mesaj yazacak olan üyelerden 1 kişiye;

Indiana Jones Omnibus: The Further Adventures Vol.1, Vol.2, Vol3.

Tam 3 kalın cilt, kaçırmayın derim

(http://comicbookdb.com/graphics/comic_graphics/1/322/161407_20090204222928_large.jpg) (http://comicbookdb.com/graphics/comic_graphics/1/360/181213_20091003124211_large.jpg)

(http://comicbookdb.com/graphics/comic_graphics/1/382/192745_20100224212256_large.jpg)
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: hennessy - 15 Kasım, 2011, 21:16:54
sevgili Umar abim sagolsun kırmadı bu seriyi zamanında okumam için vermişti kaçırmayın derim keşke bana çıksa da saklasam :)
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: hanac - 15 Kasım, 2011, 21:22:40
Sponsorumuz tabii ki rumar80, teşekkürler Umar.

Unutamadığım diziler;

Dempsey & Makepeace

Charles in Charge
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: hennessy - 15 Kasım, 2011, 21:26:05
san francisco sokakları nasıl unuturum

(http://www.sekoloji.com/nostalji/sfransisko.jpg)

komise colombo

(http://www.uzunmetraj.com/portal/images/stories/news/abidin2/kom53.jpg)

V

(http://cdn.dizimizi.com/0/visitors-v-.jpg)
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: rumar80 - 15 Kasım, 2011, 21:30:28
   Ödül olarak verdiğimiz bu üç Indiana Jones cildinde. Üç filmin çizgi roman uyarlamaları, zamanında Örümcek adamın içinde yayınlanan maceralar ve devamı mevcuttur. İyi okumalar.
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: hennessy - 15 Kasım, 2011, 21:32:41
dallas kaçırmazdım ceyarı :)

(http://www.24dakika.com/images/news/30350.jpg)

zenginlerde ağlar annemle beraber izler hüngür hüngür ağlardık

(http://4.bp.blogspot.com/_87dmkjZxj3I/SX2smYwHxKI/AAAAAAAAAeI/ZrA2iY_Su_8/s320/veronica.genc.jpg)

ve efsanem aşk gemisi

(http://img.mynet.com/ha3/a/askgemisi_200.jpg)

ve efsanem muppet show

(http://www.muppetcentral.com/_images/sections/guides_tms.jpg)
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: hennessy - 15 Kasım, 2011, 21:39:57
umar abim beni nerelere götürdün saatini beklerdim görevimiz tehlike

(http://epguides.com/MissionImpossible/cast.jpg)

Şahin tepesi kim unutur be

(http://img03.blogcu.com/images/0/8/a/08ayhanca06/509d7a95c8d9290d51fb7e3501073e1b_1272492362.jpg)

kuzen larry gülmekten ölürdüm :)

(http://profile.ak.fbcdn.net/hprofile-ak-snc4/71178_21518304925_2288594_n.jpg)

Freddy'nin Kabusları

(http://www.hurriyet.com.tr/_np/7721/10347721.jpg)

bu arada ne kadar dizi izliyormuşum zamanında ya :)
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: V - 15 Kasım, 2011, 21:52:51
Space:1999
(http://www.moviemarket.com/library/photos/285/285056.jpg)

Roots
(http://upload.wikimedia.org/wikipedia/en/6/6d/Roots_25th_Anniversary_Edition.jpg)

The Betrayed Samurai(Samurayın İntikamı)
(http://www.itak.web.tr/wp-content/uploads/2010/07/samurai.jpg)

Kung-Fu
(http://www.ramascreen.com/wp-content/uploads/Kung-Fu.jpg)

The Beauty And The Beast
(http://1.bp.blogspot.com/_Cgl65oq3yjE/TSoWh_a6I7I/AAAAAAAAAdE/rXAjZfBqcrQ/s1600/beauty-and-the-beast-tv.jpg)

Atlantis'ten Gele-meyen-n Adam ;D
(http://wofflings.wofflehouse.com/wp-content/uploads/2007/11/atlantis.jpg)

Çizgi romanı da varmış..
(http://michaelmay.us/11blog/09/0909-manfromatlantiscomic.jpg)

Battlestar Galactica(eski versiyonu tabi ki)
(http://www.itusozluk.com/image/battlestar-galactica_29367.jpg)



Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: V - 15 Kasım, 2011, 21:55:16
Alıntı yapılan: hennessy - 15 Kasım, 2011, 21:39:57


Freddy'nin Kabusları

(http://www.hurriyet.com.tr/_np/7721/10347721.jpg)

bu arada ne kadar dizi izliyormuşum zamanında ya :)

  Dizisini de mi yaptılar! ???

  9 filmlik seri dizi tadı vermedi değil? :P
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: hennessy - 15 Kasım, 2011, 21:56:42
Uzay yolu Yeni Nesil nasıl unuturum ya

(http://media.giantbomb.com/uploads/0/1892/181276-picard1_large.jpg)

Dizi ilk olarak 28 Eylül 1987'de yayınlandı ve 23 Mayıs 1994'te son buldu.Yeni Nesil Uzay Yolu dizileri arasından en yüksek reytinglere sahipti ve yayınlandığı ilk birkaç yıl boyunca hep 1 numaralı dizi olarak kaldı.En iyi drama dalında bir Emmy için aday olan(1994 yılında) tek Uzay Yolu dizisi idi. Ayrıca en iyi televizyon programı olarak Peabody Ödülü'de kazandı.Seri günümüzde birçok tv kanalı tarafında yayınlanmaktadır.
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: hennessy - 15 Kasım, 2011, 21:57:37
Alıntı yapılan: V - 15 Kasım, 2011, 21:55:16
Alıntı yapılan: hennessy - 15 Kasım, 2011, 21:39:57


Freddy'nin Kabusları

(http://www.hurriyet.com.tr/_np/7721/10347721.jpg)

bu arada ne kadar dizi izliyormuşum zamanında ya :)

  Dizisini de mi yaptılar! ???

  9 filmlik seri dizi tadı vermedi değil? :P

Aklımda dizi olarak kaldı geceleri izlerdim yanlış mı hatırlıyorum :)
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: hennessy - 15 Kasım, 2011, 22:04:28
Yıldız Geçidi SG-1 gelde trt-1 de başlasada izlesek deme ne günlerdi

(http://upload.wikimedia.org/wikipedia/tr/thumb/9/93/Stargate_SG-1_Oyuncu_Kadrosu.jpg/270px-Stargate_SG-1_Oyuncu_Kadrosu.jpg)
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: drfuhrer - 15 Kasım, 2011, 22:23:38
ben bir kaç diziden bahsedeceğim:hepsi birbirinden büyülüydü...aaah ah....
1)kara şimşek
2)kara şahin-motosiklet dizisiydi.hatırlar mısınız?
3)skinoski:yazılışını tam bilmiyorum ve de dizinin tam ismi neydi hatırlamıyorum:)
4)alf
5)mavi ay
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: hanac - 15 Kasım, 2011, 22:27:59
Alıntı yapılan: drfuhrer - 15 Kasım, 2011, 22:23:38
3)skinoski:yazılışını tam bilmiyorum ve de dizinin tam ismi neydi hatırlamıyorum:)

Shogun mu ?
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: hennessy - 15 Kasım, 2011, 22:38:34
mavi ay unutulurmu birde helikopterli bir dizi vardı iki pilot vardı adı neydi onuda severdim

not buldum Airwolf

http://www.imdb.com/title/tt0086662/

(http://www.jamiegaines.com/stuff/airwolf.jpg)
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: hennessy - 15 Kasım, 2011, 22:50:33
Nasıl unuturum sizleri ya A TEAM

(http://www.hafifmuzik.org/wp-content/uploads/2010/08/a-takimi.jpg)
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: HacıGeraltEmmi - 15 Kasım, 2011, 22:54:38
Çizgi filmler sayılmıyor mu ;D Nils ve Uçan Kaz on numaraydı ;D Voltron vardı birde ;D Esteban'ı unutmamak lazım.
Ne güzel zamanlardı onlar :)
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: hennessy - 15 Kasım, 2011, 22:56:48
Gölgelerin gücü adına güç bende artık HE-MAN

(http://www.diziturko.com/resimler/3878-he-man-4-bolumu-izle.jpg)

SHE RA

(http://4.bp.blogspot.com/_e2g7kyMdebM/TCJPJ35k2kI/AAAAAAAAAKc/AtC4vReFcPk/s1600/HeManSheRa.jpg)
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: rumar80 - 15 Kasım, 2011, 23:03:50
  Sevgili arkadaşlar,
  Murat hemen hemen tüm dizileri yazsa da gözünüz korkmasın. Kendi fikrinizi de paylaşın. Aynı dizi olsa da önemli değil. Önemli olan fikriniz
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: V - 15 Kasım, 2011, 23:10:14
Alıntı yapılan: hanac - 15 Kasım, 2011, 22:27:59
Alıntı yapılan: drfuhrer - 15 Kasım, 2011, 22:23:38
3)skinoski:yazılışını tam bilmiyorum ve de dizinin tam ismi neydi hatırlamıyorum:)

Shogun mu ?

Samurayın İntikamı
(http://www.itak.web.tr/wp-content/uploads/2010/07/samurai.jpg)
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: gamlıbaykuş - 15 Kasım, 2011, 23:10:48
Benim için önemli diziler; Görevimiz Tehlike, A Takımı, Ziyaretçiler, Kuzen Larry, Cosby Ailesi idi. Gerçekten de ne günlerdi be...
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: V - 15 Kasım, 2011, 23:15:13
Esteban harikadır.Yakın zamanda yeniden buldum bu çizgi diziyi.

İzleyeceğim inşallah.

(http://c1109.hizliresim.com/11/9/8/20342.jpg)

http://www.videogani.com/cizgi-film-gunesin-oglu-esteban-acilis-muzigi-izle-4914.html (http://www.videogani.com/cizgi-film-gunesin-oglu-esteban-acilis-muzigi-izle-4914.html)
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: V - 15 Kasım, 2011, 23:19:01
Animenin kralıdır.TRT'de oynamıştı.

battleship yamato
(http://www.animedia.com.mx/content/wp-content/uploads/2009/11/space-battleship-yamato-movie-2009.jpg)


Filmini de yapmışlar.Fırsat bulup izleyemedim..
(http://img02.imgsinemalar.com/images/ss_buyuk/149681/Space-Battleship-Yamato-13.jpg)
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: haysat - 15 Kasım, 2011, 23:53:47
Lassie nasıl unutulur. Harika bir diziydi.
(http://www.kampusteyiz.com/file/photo/m_p_06042009145613883.jpg) (http://timstvshowcase.com/lassie10.jpg)
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: darkwood - 15 Kasım, 2011, 23:54:35
Benimde aklıma bir kaç tane geldi.
Diziler; Kung fu, Görevimiz Tehlike, Galactica, Küçük ev, Beyaz Gölge, Çarlinin Melekleri,
Çizgifilm, Vikingler, Heidi, Uçan Kaz, Sevimli Kahramanlar, Değerli "kıh kıh",  Atom Karınca, Sinbad
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: yalcinerol345 - 15 Kasım, 2011, 23:56:12
Uzay 1999.O yıllarda dizi kahramanlarını canlandıran Barbara Bain,Martin Landau isimlerini bile hatırlıyorum.Yıllar sonra TRT 1'de yeniden yayınlandı ama baş kahramanın ilk yayınlandığı'ndaki biraz kısık sesi tekrar gösterimde değişmişti ve dizinin bütün havası gitmişti.
Kökler.Hele ilk bölümünü nasıl unutabilirim?Sonraki bölümlerde Ku Kluks Klan'la ikinci tanışmam vardı.İlki çizgiromandaydı.
Ya TRT 1'de yayınlanan Tarzan çizgifilmi.Ne harika seslendirmeydi.
Bonanza.Vestern Açlığımı gideriyordu.Küçük Joe'yu nasıl unutabilirim?Ya Hass?,
Küçük Ev.Hastası olmasam da seyrederdim.
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: haysat - 16 Kasım, 2011, 00:07:41
Smith and Jones

Bu diziyi her hafta seyrederdim. Oyunculardan birisi değişmişti bir ara ama yinede mükemmel bir diziydi.

Bu ikisi gerçek hayatta yaşamış karakterler aslında Hannibal Heyes ve Jet Kid Curry yada dizideki isimleriyle Joshua Smith ve Thaddeus (Ted) Jones. Batının gelmiş geçmiş en azılı banka ve tren soyguncularıdır. Ama hiç kimseyi öldürmemişlerdir. Vali bundan dolayı 1 yıl süre ile bir olaya karışmazlarsa onları affedeceğini söyler. Bunlarda tanınmamak için Amerika'da en çok kullanılan iki isim olan Smith ve Jones isimlerini alırlar ve beladan uzak durmaya çalışırlar ama nefile.

Roger Davis, açılıştaki sunumu yapan kişidir ve Pete Duel'in 1972 de, noel gecesi intihar etmesinden sonra onun yerine geçmiştir.(Biraz araştırınca buldum değişen oyuncuyu.)


(http://img03.blogcu.com/images/0/8/a/08ayhanca06/191903578b935e2e71560cc64c743132_1272572787.jpg) (http://img543.imageshack.us/img543/2056/aliassmithandjonessezon.jpg)
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: Gandalf - 16 Kasım, 2011, 00:13:40
Hakikatten çok güzel dönemlerdi, tek kanallı ve sıkıcı olmayan, izlediğinin veya izlemeyi düşündüğün herşeyin saati belli , günü belli. o saat geldiğinde başka izlenecek bir kanalın olmaması da değişik bir durumdu.
Arkadaşlar bir çok diziyi ve çigi filimi dile getirmişler, bence de unutulmaması gereken birde  "SHOGUN " ve "SANFRANSİSKO SOKAKLARI" vardı.
Gerçi geriye dönüp bakdığımda bütün hepsi ayrı bir güzelmiş diye düşünmekten de kendimi alamıyorum doğrusu.
(http://ia.media-imdb.com/images/M/MV5BMTY1ODI4NzYxMl5BMl5BanBnXkFtZTcwNDA4MzUxMQ@@._V1._SY317_CR4,0,214,317_.jpg)(http://img513.imageshack.us/img513/3708/article1196908058fde180.jpg)
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: haysat - 16 Kasım, 2011, 00:22:42
Birde aklıma gelen Alman kurduydu galiba (JOE)diye bir dizi vardı.
Bu diziyi çok sever,soluksuz izlerdim.
Mahellede arkadaşlarla oyun oynarken çocukluk işte herkes birbirine "saldır joe,yakala joe "diye bağırırdı.
Ne günlerdi be....

Bu köpek kaybolan sahibini arıyordu galiba,zor durumlara düştüğünde gözlerinin önünden bazı hayaller geçerdi.Sahibinin kendisine (yakala joe,saldır joe)diye verdiği komutları görür zor durumlardan kurtulurdu.

Dizinin kısa öyküsü bu arkadaşlar.
Kahramanimiz Joe, bir Alman kurt kopegidir ve Amerikan Ordusunda kadrolu gorev yapmaktadir.Yeni geldigi Vietnam'dan yaninda getirdigi savas sendromunu henuz uzerinden atmaktadirki, bakicisi cavusu issirdigi suclamasiyla goz altina alinir. Ancak Joe suclamalar karsisinda hayal kirikligina ugrar ve askeri ustten kacar.
Ve kacarken ugradigi her yerde yeni bir seruven yasayacak, degisik insanlarla tanisacaktir

(http://img3.imageshack.us/img3/4021/birkpeinservenleri.jpg)
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: rumar80 - 16 Kasım, 2011, 00:28:28
   Madem Ali Joe'dan bahsetti. Ben de bir diğer kaçaktan bahsedeyim: Dr Richard Kimble siyah beyaz televizyonun ilk efsane dizisi. Karısını öldürmek suçundan hüküm giyen Dr Richard Kimble kaçar ve karısının katili olan tek kollu adamı aramaya başlar. Ancak peşinde Kimle'ı adalete teslim etmeye yemin etmiş Komiser Gerard vardır.
   Benim yaşım maalesef bu diziyi tutmaz ama babam son bölümde hayatın durduğundan bahseder.
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: haysat - 16 Kasım, 2011, 00:32:44
Umar diziyi bende hayal meyal hatırlıyorum.
Ama dediğin efsane gibi bir şey son bölümde herkes diziye kilitlenmiş sanki hayat durmuş.Öyle anlatıyorlar.
Biz çocuğuz tabiiki şimdi oyun zamanı diyerek hayata devam ettik.
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: HacıGeraltEmmi - 16 Kasım, 2011, 00:40:04
Mavi Ay vardı ;D Artık çocukluk dönemimize mi yoksa ilk gençlik yıllarına mı denk geliyordu tam hatırlamıyorum. Ama Bruce amca ve sarışın bir abla vardı ismini hatırlayamadığım. Güzel diziydi.

Ayısıyla beraber yaşayan bir adamın maceralarını anlatan bir dizi vardı sonra. İsmini hatırlayan ??? ben hatırlayamadım da ;D

Hiçbirşeyi hatırlayamadığımı farkettim bu arada. Çok mu yaşlandık ne ;D
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: darkwood - 16 Kasım, 2011, 00:42:16
Hatırladığım dizilerden Altı Milyon Dolarlık Adam dizisi vardı.
Bir ucak kazasinda vucudunun buyuk bolumunu kaybeden
Albay Steve Austin yeniden hayata döndürülür. Vücudunun büyük bölümü mekaniktir.
O artik "Biyonik Adam Steve Austin"dir.

(http://img02.imgsinemalar.com/images/afis_buyuk/6/6-Milyon-Dolarlik-Adam-Sezon-1-1285692229.jpg)
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: kalidor - 16 Kasım, 2011, 01:10:28
Hatırladığım diziler Aslan Adam (Beauty and the Beast), A Takımı, Mcgyver, Cosby Ailesi, Roseanne, Mavi Ay, Evli ve Çocuklu, Ziyaretçiler (V). Bir de Define Adası'nın bilimkurgu versiyonu vardı. Roseanne dobişkoyken sonradan sağlam kilo vermişti. Şimdi iyice ihtiyarlamış.


(http://1.bp.blogspot.com/-iIrNWUhjFJo/TfFUBwLyQTI/AAAAAAAABfA/BkayVy7AXR4/s400/roseanne_l.jpg)

Roseanne Barr
(http://www.rightcelebrity.com/wp-content/photos/Roseanne_Barr.jpg)

Yerlilerden de Süper Baba ve Şevket Altuğ unutulmaz.

(http://www.agaclar.net/forum/attachments/evcil-hayvanlar-genel/48509d1222853820-imdat_ile_zarife.jpg)
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: kafkaesk - 16 Kasım, 2011, 01:24:55
peki automan'i hatırlayan var mı? http://youtu.be/8lloeUkQ1m8
ben favorilerimi yazmaya kalksam yazdıklarınızın hepsini baştan yazarım muhtemelen. 2 yaşımdan itibaren video (beta) ve televizyon manyağıymışım annem öyle der :) ve saçma bir şekilde her izlediğimi hatırlıyorum. yaşıtlarımın hatırlamadığı tonlarca diziyi en ince detayına kadar hatırlıyorum :))
ama benim kuşağım asıl zenci dizilerine rastladı sanırım. webster'la başlayıp jeffersons ile devam eden, fresh prince of bel air ile son bulan (sayılır) dönem... ama şu da var çok da midesizmişim diziler konusunda. önüme her geleni izlemişim ve hala da öyleyim. köle izaura'yı da izlerdim zenginler de ağlar'ı da, hayat ağacını da hart to hart'ı da, remington steele'i de, zorlu ikliyi de... cosby ailesi, mavi ay, alf, muhteşem ikili (larry ve balky) gibi dizilerin yerleri herzaman ayrıydı tabii. şimdilerde 70ler sonu 80ler ve 90lar dzilerini dvd/bluray olarak toplayıp tekrar izlemeye çalışıyorum. o da ayrı bir keyif.
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: dikenlitel - 16 Kasım, 2011, 01:45:20
Çarli'nin Melekleri, tek geçerdim.
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: labirent - 16 Kasım, 2011, 05:00:50
İşte benim hatırladıklarım ve etkilendiklerim :

1- Bonanza
2- Küçük Ev
3- Uzay Yolu
4- Uzay 1999
5- Komiser Colombo
6- Baretta
7- San Fransisco Sokakları
8- Tatlı cadı
9- Beyaz Gölge
10- Kaçak
11- Mavi Ay
12- Altın Kızlar
13- Dallas
14- A Takımı
15- Charli 'nin Melekleri
16- 6 Milyon Dolarlık Adam
17- Kung-Fu
18- Güzel ve Çirkin
19- Kökler
20- Kara Şimşek
21- Shougun
22- Flipper
23- Aşk Gemisi
24- Mc Gyver
25- Alf
26- Cosby
27- Magnum
28- Bizimkiler

İlk başta aklıma gelenler bunlar. Bu arada yaş 43 oldu.
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: sefik - 16 Kasım, 2011, 06:06:07
Alıntı yapılan: hennessy - 15 Kasım, 2011, 21:39:57
umar abim beni nerelere götürdün saatini beklerdim görevimiz tehlike

(http://epguides.com/MissionImpossible/cast.jpg)





Hennesy,izledigin diger dizilere istinaden, izledigin gorevimiz tehlike nin bu olmadigini tahmin diyorum,bu 70li yillarda oynayan orijinal seri,sanirim senin izledigin benim de cok severek izledigim yeni cevrim gorevimiz tehlike :)

hatta  resimdeki hatun yerini daha sonra Jane Badler'a birakmisti :D
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: sefik - 16 Kasım, 2011, 06:10:32
Benim hala unutamadigim diziler ise
Gorevimiz Tehlike
A Takimi
Dempsey ve Makepeace
Mavi Ay
Kara Simsek
Alf
Jefferson Ailesi
MASH
Wanted
Miami Vice
Kuzen Larry ve Balky

tabii bu liste uzar durur ama zaten genel de herkes ayni dizileri izledigi icin benim sevdiklerim de hep soylenmis.
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: sefik - 16 Kasım, 2011, 06:16:55
Alıntı yapılan: rumar80 - 16 Kasım, 2011, 00:28:28
   Madem Ali Joe'dan bahsetti. Ben de bir diğer kaçaktan bahsedeyim: Dr Richard Kimble siyah beyaz televizyonun ilk efsane dizisi. Karısını öldürmek suçundan hüküm giyen Dr Richard Kimble kaçar ve karısının katili olan tek kollu adamı aramaya başlar. Ancak peşinde Kimle'ı adalete teslim etmeye yemin etmiş Komiser Gerard vardır.
   Benim yaşım maalesef bu diziyi tutmaz ama babam son bölümde hayatın durduğundan bahseder.
Gecen sene sabahlari Digiturk'te bir kanalda yayinlaniyordu,sabah 6-7 gibi
baya bir bolumunu izledim,simdi her ne kadar cok yavan gelse de bir cok kisiye,benim gibi retro sever birisi
icin hazine degerinde,cok iddiali oldugum bir dvd-bluray arsivim var ve star trek 1-2-3(orijinal seri),Shogun,Kokler,Kungfu sezon 1-2,Miami Vice en gururlandigim parcalar arsivimdeki :)
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: hennessy - 16 Kasım, 2011, 08:27:30
Alıntı yapılan: rumar80 - 15 Kasım, 2011, 23:03:50
  Sevgili arkadaşlar,
  Murat hemen hemen tüm dizileri yazsa da gözünüz korkmasın. Kendi fikrinizi de paylaşın. Aynı dizi olsa da önemli değil. Önemli olan fikriniz

Umar abi kitabı almak için benden başkası yazmamış gibi göstermek için yaptım :) şaka bir yana abi ne kadar dizi izliyormuşum eskiden ona şaşırdım yazın arkadaşlar fikrinizi
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: hennessy - 16 Kasım, 2011, 08:29:27
Alıntı yapılan: sefik - 16 Kasım, 2011, 06:06:07
Alıntı yapılan: hennessy - 15 Kasım, 2011, 21:39:57
umar abim beni nerelere götürdün saatini beklerdim görevimiz tehlike

(http://epguides.com/MissionImpossible/cast.jpg)





Hennesy,izledigin diger dizilere istinaden, izledigin gorevimiz tehlike nin bu olmadigini tahmin diyorum,bu 70li yillarda oynayan orijinal seri,sanirim senin izledigin benim de cok severek izledigim yeni cevrim gorevimiz tehlike :)

hatta  resimdeki hatun yerini daha sonra Jane Badler'a birakmisti :D
aynen dediğiniz gibi yeni çevrileni kusura bakmayın yaşlılık bazen hafızamız gidip geliyor :)
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: hennessy - 16 Kasım, 2011, 08:31:45
Esteban harikadır.Yakın zamanda yeniden buldum bu çizgi diziyi.İzleyeceğim inşallah.

Aynen çok severek izlediğim bir dizi idi yanlış hatırlamıyorsam kuş şeklinde bir uçaklarıda vardı.
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: IMYTH - 16 Kasım, 2011, 09:08:44
SPACE 1999 SAYGILARIM ILE
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: alan ford - 16 Kasım, 2011, 10:12:39
 İlk aklımda kalan Smith ve Jones sanırım. İki kovboyun maceraları. Köydeki eve televizyon gelmiş ama elektrik yok. Elektrik geldikten sonra büyük bir merakla başına oturmuşuz. Diziden aklımda kalan parça parça sahneler var sadece. Konusu neydi falan unutmuşum..

  Yaş itibarıyla çizgi filmler daha çekici. yukarıda ismi zikredilenlerden başka birde Clamentine var  muhteşem açılış müziğiyle. Tabii ki bir de çocuk dizisi Uzun Çoraplı Kız Pippi. Hala kahramanımdır.  Yıllar sonra kitaplarını da büyük bir keyifle okudum.
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: V - 16 Kasım, 2011, 11:02:23
Alıntı yapılan: hennessy - 16 Kasım, 2011, 08:31:45


Aynen çok severek izlediğim bir dizi idi yanlış hatırlamıyorsam kuş şeklinde bir uçaklarıda vardı.

Som altından,güneş enerjisiyle çalışan,İnka yapımı ;D bir mekanik kuş-uçakları var.

Maceralardaki arkeoloji ve gizem unsurları Martinseverlerin hoşuna gidecek türden.

Estaban Forever!.. :)
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: hanac - 16 Kasım, 2011, 11:23:03
Alıntı yapılan: kafkaesk - 16 Kasım, 2011, 01:24:55
peki automan'i hatırlayan var mı? http://youtu.be/8lloeUkQ1m8

İlk defa duyuyorum. Çok kısa ömürlü olmuş.

13 bölümde bitirilmiş.
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: darkwood - 16 Kasım, 2011, 12:45:37
Bugün aklıma gelen sevdiğim diziler, Köle İsaura, komiser Colombo, Tatlı Cadı, Kökler, Tatlı Sert, Wolton Ailesi, Dallas, Uzay Yolu, Petroçelli, Uzay Yolu

(http://www.arkivperu.com/arkiv_optica-isaura.jpg)

(http://www.seslendirme.org/fr/forum/uploads/foto/tatlisert.jpg)

(http://www.yucelkaya.com/abd/raices1.jpg)

(http://img2.blogcu.com/images/n/o/s/nostaljia/dallas.jpg)

(http://www.ntvmsnbc.com/news/262070.jpg)
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: pizagor - 16 Kasım, 2011, 13:04:15
Çocukluğundan aklına gelen ilk 3 çizgi dizi deseler...

Robotech...

Nils ve Uçan Kaz...

Esteban...

Hele ki Robptech, bugün olsa yine aynı heyecanla başlarım seyretmeye...

Kimsede yok mu bu muhteşem çizgi dizinin bölümleri?
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: pearl jam - 16 Kasım, 2011, 13:30:46
Çocukluk dönemimden Sikinoski' yi tek geçerim.

Türklerden Gülşen Abi ve Süper Baba..

Animasyon Voltran, Ninja Kaplumbağalar, Esteban, Simpsons, Southpark ve Uçan kaz...

Genel olarak da Seinfeld...

Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: V - 16 Kasım, 2011, 13:37:45
TRT 3'te Nöbetçi Mahkeme(Night Court) oynardı.Harika komedidir.

(http://images.tvrage.com/shows/5/4663.jpg)

(http://timstvshowcase.com/nightc2.jpg)
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: V - 16 Kasım, 2011, 13:40:21
Blakes 7 vardı.Bu pulp bilim-kurgu oldukça enteresandır..

(http://www.crazyabouttv.com/ImagesTwo/blakes7.jpg)
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: V - 16 Kasım, 2011, 13:45:50
Yerli dizilerden Perihan Abla'yı tek geçerim..

(http://galeri.uludagsozluk.com/18/perihan-abla_44857.jpg)

(http://www.itusozluk.com/image/perihan-abla_116602.jpg)
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: kalidor - 16 Kasım, 2011, 13:46:01
Yerli yapım olarak 90'ların sonunda Taylan Biraderler X-Files'ın Türk versiyonu denilebilecek Sır Dosyası adlı bir dizi yapmışlardı. Kamera çekimleri, (ilk 16mm kamera Türkiye'de bu dizide kullanılmıştı) ve sesli çekilmesi ile ilginç bir diziydi. Türkiye'de kaliteli yapımlara bir alerji olduğu için 4-5 bölüm sonra yayından kaldırılmıştı. Taner Birsel ve Mehmet Günsur oynuyordu. İnli-cinli olduğu için korkutuyordu :D

Jeneriği için:

http://www.youtube.com/watch?v=aS4lwGrga98
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: sefik - 16 Kasım, 2011, 14:11:03
Alıntı yapılan: kalidor - 16 Kasım, 2011, 13:46:01
Yerli yapım olarak 90'ların sonunda Taylan Biraderler X-Files'ın Türk versiyonu denilebilecek Sır Dosyası adlı bir dizi yapmışlardı. Kamera çekimleri, (ilk 16mm kamera Türkiye'de bu dizide kullanılmıştı) ve sesli çekilmesi ile ilginç bir diziydi. Türkiye'de kaliteli yapımlara bir alerji olduğu için 4-5 bölüm sonra yayından kaldırılmıştı. Taner Birsel ve Mehmet Günsur oynuyordu. İnli-cinli olduğu için korkutuyordu :D

Jeneriği için:

http://www.youtube.com/watch?v=aS4lwGrga98
yerli dizi diyince bir efsane geldi aklima,Iz pesinde :D
Osman yagmurdereli ve Mehmet aslantug
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: yunusmeyra - 16 Kasım, 2011, 14:21:16
(http://cache.boston.com/resize/bonzai-fba/Globe_Photo/2009/03/19/1237510343_6630/539w.jpg)
70'lerin sonlarıydı galiba..her bölümü bir başka hayal alemine götürürdü biz çocukları..insanoğlunun ebedi düşlerinden..hiç eskimez..bizde yani o zaman ki trt'de bir 10 yıl gecikmeli yayınlanmış dizilerdendi..tabii ki "pulp"'tı..ama biz de çocuktuk..bir de ünlü çizgi roman kahramanı "buck rogers" 'ın uyarlaması "25.yüzyıl" vardı..
(http://www.goremasternews.com/wp-content/uploads/2010/03/Cast-of-Buck-Rogers-TV-Show.jpg)
ama benim bilim kurgu favorim "galactica" idi..
çizgi film dizilerinden,sinbad,marko,vikingler..
(http://i238.photobucket.com/albums/ff228/letsanime/sindbad.jpg)
(http://t3.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcTU39jkZQT9yfOAOIHTqQf23bXNt13fHH8tN9OY_zBGEQ0K9bRQ4_Q8_zCG)
(http://www.grouchoyyo.net/fotocromos/vikieelvikingo.jpg)
bunun ötesinde yaşı 40 civarında olan tüm arkadaşlarımızın paylaştığı dizi ve çizgi diziler "heybemizdedir"..
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: Mister NO - 16 Kasım, 2011, 14:55:06
Uzay Yolu

(http://blogs.villagevoice.com/dailymusto/star-trek-7-747458.jpg)

Bonanza

(http://ponderosascenery.homestead.com/files/cartfamb.JPG)

Logan'ın Kaçışı

(http://www.crazyabouttv.com/ImagesTwo/logansrun.jpg)

Clementine

(http://dinceracan.com/images/cizgifilm/clementine.jpg)

Walton Ailesi

(http://www.seslendirme.org/resimler1/waltonailesi.jpg)

Vadideki Hayat

(http://epguides.com/Monroes/cast.jpg)

Serüven Peşinde

(http://epguides.com/TalesoftheGoldMonkey/cast.jpg)

Ivanhoe

(http://www.iranian.com/main/files/blogimages/ivanhoe58-01.jpg)

Küçük Ev

(http://scrapetv.com/News/News%20Pages/Entertainment/images-6/Little-House-On-)

Baretta

(http://www.tvacres.com/images/fred_bird_baretta.jpg)

Mork ve Mindy

(http://assets.flavorwire.com/wp-content/uploads/2010/12/mork_mindy.jpg)

Zengin ve Yoksul

(http://www.museum.tv/archives/etv/R/htmlR/richmanpoo/richmanpooIMAGE/richmanpoo.jpg)

Mavi ve Gri

(http://www.moviemistakes.com/images/titlepics/5601/5601_48da849fe544d.jpg)

Petrocelli


(http://www.tvder60er.de/bilder/petrocelli.jpg)



Bu konuyu sevdim hatırladıkça eklerim.Hep birlikte hafızaları tazeleriz. ;D
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: Mister NO - 16 Kasım, 2011, 15:00:43

Küçük Ev'in resmi açılmamış. ??? Yenisini ekledim. ;)

(http://images.wikia.com/littlehouse/images/f/fd/Ingallsfamily4.jpg)
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: rumar80 - 16 Kasım, 2011, 15:17:18
  Neden böyle konular seçiyoruz sanıyorsun sevgili Mr No???
  Seveceğiniz, katılabileceğiniz konuları özellikle seçiyoruz ki kazanma şansınızı da arttıralım, hem de yazarken keyif alın diye.
  Altın madalyon: Üyelerini sevindiren forum.  ;)
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: korsanmurat - 16 Kasım, 2011, 15:33:17
birde gemici sinbat vardı kuşu şila ve arkadaşlarıyla denizde maceraları vardı
tabi vikingleri de unutmamak lazım  babası habar  vede oğlu viki herzaman beladan viki kurtarırdı
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: benhurege - 16 Kasım, 2011, 15:37:36
Arkadaşların hepsi güzel güzel yazmışlar, sonuçta güzel bir nostalji yaşadım açıkçası...
Hepsine teşekkür ederim....Benim unutamadığım dizilerden biri de "ATLANTİS'TEN GELEN ADAM'DI"....

Suyla coşan, susuz kavrulan kahramanımızı unutmam mümkün değil...

Herkese bol şans, en güzel günler gönlünüzden geçen güzelliklerle beraber olsun...
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: V - 16 Kasım, 2011, 18:28:36
Zengin ve Yoksul dizisi ve dizinin kötüsü "Falconetti" de unutulmazdır.

Kendisi zamanının Erol Taş'ı,Ceyar'ı dır.. :)

(http://www.judexfanzine.net/v1/foto_arxiu/Falconetti.jpg)
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: V - 16 Kasım, 2011, 18:32:29
Macgyver ve unutulmaz saç stilini de ekleyelim..

(http://upload.wikimedia.org/wikipedia/en/2/27/Macgyver.jpg)
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: V - 16 Kasım, 2011, 18:47:18
Zamanda Yolculuk dizisi vardı.(Voyagers).

(http://www.collider.com/uploads/imageGallery/Voyagers_DVD/voyagers__tv_show_image.jpg)

Bir adam ve çocuk adamın elindeki köstekli saatten bozma cihazla ;D

önemli tarihi hadiselerin geçtiği dönemlere giderlerdi..

(http://t3.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcRR3za-SDyDSBdghQG2L_CLdTQAoZ5oM6cR7QLIa5hQxilj4v15qLloMdAW)

İkilinin zamanda yolculuk sekansları çok hoştur.Uzayda elele yol alırlar.Efekler vs. ve "güm "diye yere yumuşak iniş yaparlar. :D

(http://2.bp.blogspot.com/-v4-echvhhnk/TZkNZc8b0qI/AAAAAAAAA_E/KHeBqA8egaU/s1600/Voyagers%2521+LOGO.jpg)

Daha fazlası için video:

http://www.vidivodo.com/304361/voyagers-_-zamanda-yolculuk (http://www.vidivodo.com/304361/voyagers-_-zamanda-yolculuk)
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: Vega - 16 Kasım, 2011, 19:30:43
Bu başlık altına mesaj atan tüm forum üyelerini esefle kınıyor ve hepinize yazıklar olsun diyorum. :) O kadar mesaj yazılmış kimse vir Ziyaretçiler dememiş. Siz de hiç Allah korkusu yok mu yahu?

Harika kurgusu, muhteşem başrol oyuncusu (hatta kadınların gerçek yüzü ile ilgili barındırdığı ironi) ile unutulmayacak bir dizi.

(http://t2.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcTHHr018z7LFad3qflHxwNRzdVkqKNMfDX6efVqbSB27b2fvhyNuQ)

Ziyaretçiler kadar hatırlanmasa da enteresan bir uzaylı dizisi daha aklımda benim. Dünya gezegenindeki bir çocuğa yardım etmek için dünyaya inen uzaylı ile çocuğun maceraları. Ama aklımda neredeyse hiç bir detay yok. Tek hatırladığım uzaylı amcanın ne zaman kçı sıkışsa elindeki bilyeye konsantre olup, ondan bir ışık çıakrtması ve imkansızı başarmasıydı.

(http://epguides.com/Starman/cast.jpg)


Son olarak bahsetmek istediğim dizi ise babası Entrise gezegeninden bir uzaylı olan ve 14 yaşına girdiği andan itibaren başta zamanı durdurmak üzere bir sürü yeteneğe sahip olan Ivy nin maceralarının anlatıldığı "Bu Dünyanın Dışından"

(http://2.bp.blogspot.com/_z-Hw9SALcJw/TD7HPmY_6pI/AAAAAAAAAtA/ABNYIeQ1BLg/s400/out_of_this_world_kidicarus222.jpg)
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: darkwood - 16 Kasım, 2011, 19:51:51
 
Alıntı yapılan: benhurege - 16 Kasım, 2011, 15:37:36
Arkadaşların hepsi güzel güzel yazmışlar, sonuçta güzel bir nostalji yaşadım açıkçası...
Hepsine teşekkür ederim....Benim unutamadığım dizilerden biri de "ATLANTİS'TEN GELEN ADAM'DI"....

Suyla coşan, susuz kavrulan kahramanımızı unutmam mümkün değil...

Herkese bol şans, en güzel günler gönlünüzden geçen güzelliklerle beraber olsun...

Gerçekten çok güzel paylaşımlar var.

ATLANTİS'TEN GELEN ADAMı bende severek izlerdim.

(http://img.blogcu.com/uploads/muratisler_atlantis.jpg)


Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: DAMPYR - 16 Kasım, 2011, 19:54:21
bende kendimi forumun en yaşlı üyesi zannediyordum.TRT nin dizilerini daha bugünmüş gibi tüm üyeler hatırlıyor süper birşey bu yaaa... :D Dizi olarak hemen hemen hepsi yazılmış ama Alfred Hitchcock sunar'ı hatırlıyan varmı cuma akşamları bize süper bir gerilim gecesi yaratırdı.birde şunlar vardı:(arkadaşlar dizileri bilmiyenler için alıntı yaparak hatırlatma yapmaya çalışacagım)


Baretta

Çok sevilen bir kahramandı. Toni Baretta İtalyan asıllı, kimsesiz, bekar, asi bir polisti. Dağınık otel odasını beyaz bir papağanla paylaşırdı. (Papağanın adını hatırlayan lütfen müdüriyete bildirsin. ) Kahramanımız olayları çözmek için kılık falan değiştiren delifişek bir tipti. Baretta'yı oynayan karayağız Robert Blake o günlerin ilahıydı. Bu dizinin özellikle meşhur şarkıcı Sammy Davis Jr.'ın söylediği jenerik şarkısı çok sevilmişti. Hatta abimde 45'lik plağı vardı.

BJ ve Ayı (BJ and the Bear)

Çok eğlenceli bir diziydi. Kahramanları Billy Joe ile Ayı isimli komik şempanzeydi. Şempanzenin de kendine ait bir gardrobu, şapkaları falan vardı. İkili BJ'in güzelim, kırmızı kamyonu ile eyaletler arasında geze geze taşımacılık yaparlardı. Peşlerinde de kötü şerif Lobo olurdu. Her bölümde ikilimiz farklı bir macera yaşar, sonunda kamyonun havalı kornasını öttürerek kutlama yaparlardı.

Bolero 1984

Seksenli yıllarda televizyonda buz dansı izlemek, yarışmacıların rengarenk ve çiftlerin uyumlu kıyafetlerini çekiştirmek çok hoşumuza giderdi. 1984 Saraybosna Olimpiyatları buz dansı kategorisinde bir ilke sahne olarak tarihe geçmişti. İngiliz Jayne Torvill & Christopher Dean ikilisi, Ravel'in Bolero'su eşliğinde yaptıkları serbest dansları ile tüm jüriden 6 tam puan alarak şampiyon olmuşlar, buzda kusursuzluğu yakalayarak ekran başında hepimizi büyülemişlerdi. Bu ikili Seksenlerin başından itibaren tüm şampiyonalarda Rus egemenliğine son verip birincilikler kazanmaktaydı. 1984 yılından sonra ise profesyonel olarak kariyerlerine devam ettiler. Bolero'da ikili buzun üzerinde ağır ağır dans ederek dans ederek başlıyor ve müziğin temposuyla beraber hızlanarak, sonunda artistik bir şekilde yere yuvarlanıp "ölüyor"lardı. Kıyafetleri açıklı koyulu mor tonlardan oluşmuştu. İkili danslarını bitirdikten sonra jüri şakırt diye 6'ları basmış ve Torvill & Dean efsane olmuştu. Ne zaman Bolero'yu dinlesem gözümün önüne buzda süzülen Torvill & Dean ikilisi gelir.

Büyük Tuzak (Wiseguy)

Seksenlerin sonunda TRT'de yayınlanmış ve ortalığı kırıp geçmiş bir mafia dizisiydi. Başrolde gizli ajan Vinnie Terranova rolünde harikulade sesi ve muhteşem fiziğiyle genç kızların ilahı olan Ken Wahl oynardı. Şimdi bakıyorum da tekkaşlı imiş kendisi. Diziden sonra da söndü gitti zaten, o karizmayı devam ettirememişti. Dizide ise Frank McPike yönetimindeki organize suçlar departmanının en has adamıydı, kimlik değiştirir, tekinsiz adamların peşine düşer, başı sıkışınca tekerlekli sandalyedeki Mike amcayı arardı. Mike amca ne yapar eder Vinnie'nin paçasını kurtarırdı. Ken Wahl ayrıldıktan sonra dizinin de bütün havası sönüp gitmişti.

Daktari

Afrika'da geçen eski bir diziydi. Daktari de zaten Afrika dilinde Doktor anlamına geliyormuş, onu öğrenmiştik. Bu dizde Afrika'da yaşayan bir doktor, kızı ve ekibinin, hayvanları koruma maceraları anlatılırdı, oldukça çevreci bir diziydi yani. En sevilen diğer karakterler ise şaşı aslan Clarence ile maymun Judy idi .

Doludizgin (Bonanza)

Çok izlenen bir kovboy dizisiydi, sanırım pazar günleri yayınlanıyordu. Bu dizide kovboy baba Kartrayt ve mahdumları Has, Edım ve küçük Co'nun başından geçenler anlatılırdı. Özellikle gaza getirici müziği çok sevilir, teyplere kaydedilirdi. Türkiye'de John Wayne'den sonra kovboyları, westerni sevdirmiş yapımdır. Çizgi romanları da çok meşhurdu.

Evli ve Çocuklu (Married with Children)

Eğer sadece 80lerde değil, doksanlarda, ikibinlerde ve mümkünse tüm ömrümce izleyeceğim bir dizi varsa işte bu idi. Bu dizi birbirlerinden nefret eden, hayattan bezmiş sefil Bundyler'in hayatını anlatırdı. Abazan oğul Bud ve aptal sarışın kaşar ablası Kelly mütemadiyen didişir, anneleri Peggy günü tv karşısında geçirip kocasının cüzdanını yağma etmenin yeni yollarını keşfederdi. Ailenin babası, hepimizin idolu Al Bundy idi. Zavallım bütün gün gün sefil bir ayakkabıcıda çalışır, akşam eve geldiğinde Peggy buna bir tas bile yemek vermez, üzerine illa uyuz komşu Marcy ile kocası (önce Steve sonra Jefferson) damlarlardı. Al ne yapsın, elini çüküne sokar, tv karşısında kendinden geçmeye çalışırdı. Yıllar geçtikçe Al'ın saçları seyreldi, göbeği çıktı, ama yaşlandıkça filozofluğu da tavan yaptı. Bir keresinde sevişmek isteyen Peggy'e "Lütfen Peg, 16 yıldır evliyiz, artık sadece arkadaş olamaz mıyız?" demesini asla unutamamışımdır. CNBC-e yıllardır döndüre döndüre bu diziyi yayınlar, hayır duamızı alır.

Flamingo Yolu (Flamingo Road)

Hanedan gibi pembe dizi formatında entrikalar, kötü adamlar, fettan kadınlarla dolu bir diziydi. Herkesin nefret ettiği, bela okuduğu Ceyar'ın Flamingo versiyonu hain adamın adı Şerif Taytıs idi. Bebek yüzlü, mavi gözlü Mark Harmon bu diziyle tanınmıştı. Bir de sarışın afet kadın vardı, Morgan Fairchild. Hatta benim sarışın bir Fatoş bebeğim vardı, ona Morgan Fairchild diye seslenirdim, pühahahaha

Flipper

Bizim için dünydaki tüm yunusların adı Flipper'dı. Bunun sebebi de bu eski diziydi. Bu akıllı bıdık yunus, sürekli bir sırıtma ifadesi taşıyan , oynak, fingirdek birşeydi. Sandy bunu ağlardan kurtardığı için ne zaman çocuğun başı sıkışsa Flipper yüzer yetişirdi. Maceranın sonunda ciyak ciyak sevinçli sesler çıkartır, kuyruğunun üzerinde hoplayıp sıçrardı.

Galaktika (Battlestar Galactica)

Uzayda geçen ve haliyle özellikle abimin müptelası olduğu muhteşem bir diziydi. Pazar günleri akşamüzeri yayınlanırdı, biz de Gümüşdere plajından apar topar kalkar, emektar Opel'e doluşur Galaktika'ya yetişirdik. Bu dizide korkunç robotlar insanlara saldırıyordu, bu robotlar hiç unutmam SAYLONLULAR'dı, kapkara şeylerdi, kafalarında böyle kırmızı gözleri mi, lambaları mı ürkütücü bir ışık yanardı. İnsanlar uzay gemileriyle Galaktika'nın önderliğinde Saylonlular'dan kaçar, dünyaya gelmeye çalışırlardı. Müziği de muhteşemdi, abimle legolardan her uzay gemisi yaptığımızda Galaktika'nın müziğini de ıslıkla çalardık.

Girdap (Maelstrom)

TRT'de yayınlanan en korkutucu dizi Girdap olsa gerek. Hikaye Catherine Durrell adında bir İngiliz kadının Norveç'te bir mirasa konmasıyla başlar. Adamın biri buna göl kenarında bir çiftlik evi ve arazi bırakmıştır, ama neden? Catherine kalkıp Norveç'e gider . Öğrenir ki, ona bu evi miras bırakan tanımadığı adam boğulmuş, evin eski sahibesi de intihar etmiş. Eve girdiğinde huzursuz olur, çünkü hep onu izleyen, takip eden birşeyi hisseder. Ve yatakodasına girdiğinde, oda porselen bebeklerle doludur! Dizinin açılış jeneriğinde de suların içinde porselen bebekler vardı, ve bu bebekler dizideki ana temalardan biriydi, herkes hatırlar o ağlayan porselen bebekleri. Bunun dışında kahramanızın lanetli evinden başka kanalın karşı tarafında bir ada evi vardı. Lanetli evde dolanan hayalet, Catherine'in gerçek ailesinin kimliği, etkileyici fiyord manzaraları derken sırlar aydınlanmış ve finaldeki şenlik ateşi ile dizi sona ermişti. Gelgelim herkesin dudakları korkudan çoktan uçuklamıştı.

Görünmez Adam (Gemini Man)

Eski bir dizi olmasına rağmen ülkemizde Seksenlerde yayınlanmıştı. Kahramanımız Sam Casey gizli ajandı. Birgün kaza mı ne geçiriyor ve görünmez oluveriyordu. Neyseki gizli servis bunun görünmezliğini kontrol altına almayı becermişti : Kol saati! Kol saatinin bir düğmesine bastı mı görünmez oluyordu ama bunu her gün sadece 15 dakika yapabilirdi yoksa ölecekti! Hahahayyt, o zamanlar kahramanlar bile tutumluymuş. Tabii her bölümde heyecan yaşanırdı, süre dolmak üzere, ne yapacak, ölecek mi diye.

Gümüş Kaşıklar (Silver Spoons)

Richie Rich'in dizi versiyonu gibi birşeydi. Başrolde oynayan Ricky Schroeder de zaten tip olarak Richie Rich'in tıpkısı sarışın, gıcık bir oğlandı. Bu dizi sayesinde Anglosaksonların "ağzında gümüş kaşşıkla doğmak" deyimini öğrenmiştik. Hikaye çok zengin ama çocuk ruhlu bir adamın, yaşadığı bir haftalık evlilikten bir oğul sahibi olduğunu öğrenmesiyle başlıyordu. İşte bu oğlan Ricky idi. Adam oğlunu muhteşem malikanesine getirtince Ricky için bir eli yağda ötekisi şokellada bir hayat başlamıştı. Çünkü babası oyuncak fabrikası patronu idi ve malikane inanılmaz oyuncaklarla doluydu, uzayıp giden trenler, böyle kocaman oyun makinaları, bilardo, tilt, bilmem neler. Gıcık velet bu evlere şenlik evde vur patlasın eğlence çal oynasın gönlünce yaşayıp giderken bize de saf saf seyretmesi düşmüştü.

Kaçak (The Fugitive)

TRT'de yayınlanan ve son bölümü gösterildiğinde sokakları boşaltan ilk dizi herhalde Kaçak'tı. Bu dizi Doktor Kimble'ın macerasını anlatıyordu. Doktor bir gün eve geliyor ve karısının tek kollu bir adam tarafından öldürülmesine şahit oluyordu. Gelgelelim cinayet bunun üzerine kalınca çareyi kaçmakta buluyordu. Kimble'ın peşine Gerard diye kafayı buna takmış bir komiser düşmüştü, Kimble önde Gerard arkada kasaba kasaba gezerler, Kimble gittiği her yerde insanlara yardım ederdi. Yıllar sonra bunun filmi de çekilmiş ve başrollerde Harrison Ford ve Tommy Lee Jones oynamışlardı. Televizyonda ise Kimble'ı David Janssen oynamıştı.

Kağıt Bebekler (Paper Dolls)

Mankenler, moda dünyasındaki entrikalar hakkında bir diziydi. Küçük kızlarını model olsunlar diye ajanslara satan anneler, ****** mankenler, pırıltılı ama boş hayatı yüzünden acı çeken modeller, hepsi bu dizideydi. Basbayağı pembe dizi işte. Aman pek meraklısıydım ben bunun nedense. Oyuncuları arasında Morgan Fairchild, Lauren Hutton gibi Seksenlerin tv yıldızları bulunuyordu.

Kaygısızlar (The Persuaders)

Çok eski bir diziydi, başrollerinde Roger Moore ve Tony Curtis oynamıştı. Roger Moore, çok asil ve kibar İngiliz Lordu, Tony Curtis ise sonradan zengin olmuş Amerikalı bir çapkındı. Yargıcın biri bu ikisini bir araya getirerek polisin çözemediği olayları çözmelerini istemişti. Böylece kahramanlarımız heyecanlı maceralara dalarken sıkı fıkı iki dost olup çıkmışlardı. Her bölümde hızlı arabalar, güzel kızlar, hareket, aksiyon eksik olmazdı.

Komiser Kolombo (Columbo)

Dağınık saçları, buruş buruş pis pardesüsü ile pejmürde detektif Kolumbo, TRT'nin unutulmaz dizilerindedi. En çapraşık davaları sabırla çözebilen, gayet geniş, rahat bir dayıydı. Suçlulara öyle sorular sorardı ki, katil bunun salak olduğuna inanıp gevşer, fakat Kolumbo tam kapıdan çıkarken cart diye tuzaklı soruyu sorup herifi faka bastırırdı.

Komiser Navarro (Navarro)

Böyle gece geç vakit yayınlanan ve babamın çok sevdiği bir Fransız polisiye dizisiydi. Komiser Navarro'nun maceralarını anlatırdı. Bir de bu komiserin kızı vardı, bu kızcağız evde babasını beklerdi ama komiser görev aşkıyla eve gidemez, suçluları kovalardı mütemadiyen. Babam, nedense bu kıza büyük bir sempati besler, "hep babasını beklerdi" diye içlenirdi. Geçen eski dizilerden bahsederken yine hatırlamaz mı bu kızı? Şaştım kaldım!

Kung Fu

Efsane bir diziydi. Kill Bill David Carradine başroldeydi. Kahramanımız Caine Çin'de kör bir hocadan kung-fu öğrenerek master olmuştu? Hocası bizimkine Çekirge diye hitap ederdi. (Hababam Sınıfı'ndaki Badi Ekrem- İnek Şaban sahnesini hatırlayınız) Sonra kötü Çinliler Caine'in hocasını öldürünce Caine de onları öldürüp Amerika'ya döndü. Dizinin devamında kahramanımız kasaba kasaba dolaşıp etrafına iyilik ihsan felsefe dağıtmış, rastladığı kötü adamları pata küte dövmüştü. Zamanında pek çok genç bu dizinin kazıyla judo, kung-fu kurslarına yazılmıştı.

Küçük Ev (Little House on the Prairie)

Bonanza'daki Küçük Co Michael Landon büyüyüp Ingalls ailesinin babası olmuştu. Küçük Ev 19. yüzyılda Minnesota'da dağbaşında ilkel bir kasabada yaşayan Laura Ingalls ve ailesinin meceralarını anlatırdı. Bu Lora'nın iki yandan örgülü uzun saçları o zamanın küçük kızları arasında çok moda olmuştu. Bu dizi western gibi görünse de aslında izleyenleri salya sümük ağlatan, çok acıklı bir pembe diziydi. Bunların başına gelmeyen felaket kalmamış, en sonunda Lora'nın kızkardeşi kör olarak bizleri gözyaşına boğmuştu. Bir de herkesin gıcık olduğu sarışın bukleli bir kız vardı ki, ismini hatırlayan varsa lütfen yazsın.

Martı Adası (L'Isola del gabbiano)

İnsanın kanını donduran bir dizi idi. Barbara'nın kör kızkardeşi Marianne İtalya'da bir yerlerde kaybolmuştu. Barbara kızkardeşinin izini sürmeye karar verip yola koyuldu amma, bu arada ardı arkasına kör kızların cesetleri ortaya çıkmaya başlamıştı. İpuçlarını takip eden Barbara Martı Adası'na geldi, tabii çeşitli badireleri atlattıktan sonra! Adada sürekli cıyak cıyak bağıran korkunç martılar Barbara'ya saldırmış, başına çorap örmüşlerdi. Fakat martılardan kurtulmayı başaran kahramanımız adanın altında denize dalarak gidilebilecek bir yer bulup kızkardeşini kurtarmıştı. Kötü adam da belasını buldu. Bu dizideki martı sesi seksenlerde çocuk olan büyük bir kitleyi hasta edip martı fobisine sebebiyet vermişti.

Masal Tiyatrosu (Faerie Tale Theatre)

Haftasonu sabah yayınlanan ve pek bayılarak izlediğim bir programdı. Program başlarken sunucu "ben Shelley Duvall, Masal Tiyatrosu'na hoşgeldiniz" derdi. Her hafta ünlü bir masalın filmini izlerdik, Rapunzel, Çizmeli Kedi, Parmak Çocuk... Benim en sevdiğim uyarlama Güzel ve Çirkin idi. O zaman farkında değildik ama her bölümde Shelly Duvall'in ünlü artist arkadaşları rol alırlardı. Mesela Uyuyan Güzel'de yakışıklı prensi Süpermen Christopher Reeve oynamıştı.


Mork ve Mindi (Mork and Mindy)

Uçuk kaçık bir diziydi. Başrolde Robin Williams oynuyordu ama o zamanlar tanımıyorduk tabii kendisini. Hikayeye göre Mork, Ork gezegeninde yaşarken dev bir yumurtaya binerek dünyamıza gelmişti. Mindy de Mork'u bulup kimliğini gizleyerek tavanarasında yaşamasına izin vermişti. Böylece Mork insan davranışlarını inceleyerek her bölümün sonunda Ork'daki şefi Orson'a rapor verebilirdi. Robin Williams bu dizide inanılmazdı, na nu-na nu diye selam verip bir anda coşuyor, çılgınca espriler, doğaçlamalar yapıyordu, Mindy karakterinden pek ses soluk çıkmaz, olay Mork'un kaçıklıkları etrafında dönerdi. Bence onun sayesinde delicesine eğlenceli bir dizi olmuştu.

Piyango (Lottery!)

Bu dizide bir piyango şirketine bağlı çalışan 2 kafadar, piyango talihlilerini bulmak için şehir şehir dolaşırlardı. Bunlardan biri piyango firmasının elemanı, diğeri de mali işler sorumlusu gibi birşeydi. Her bölümde kazanan talihli kişi nedense kaçıp gitmiş olur, bizimkiler ha babam arar dururdu. Sonunda şanslıyı bulduklarında hem 5000 dolar nakit para, hem de milyon dolarlık çekler verirlerdi adama.

Saint (The Saint)

Eski bir diziydi, detektif Simon Templar'ın maceralarını anlatırdı, başrolde Roger Moore oynuyordu. Genellikle yanında vakayı çözmesine yardım eden güzel bir kız da bulunurdu, bir nevi James Bond gibi. Zaten dizi bittikten sonra Roger Moore bu sefer de Bond olmuştu. Simon Templar'ın can düşmanı müfettiş Teal idi. Templar her bölümün sonunda bize dönerek gülümser ve tepesinde gerçek bir azizin halesi oluşurdu.

Saint'in Dönüşü (Return of the Saint)

Roger Moore'dan sonra Simon Templar karakterini Ian Ogilvy diye biri canlandırmış ve dizi yeniden başlamıştı. Ama bu yeni Saint'in beyaz bir jaguarı vardı ve Avrupa'yı boydan boya dolaşarak güzel manzaralar eşliğinde macera yaşıyordu. Bu dizinin de simgesi, tepesinde hale olan çubuktan bir adamdı.

Samuray'ın İntikamı (The Betrayed Samurai)

Pazar öğleden sonra yayınlanan, kılıç sahneleri ile çoluk çocuk herkesi etkilemiş bir Japon dizisiydi. Kahramanımız Tsukinosuke aslında Monte Cristo Kontu'nun Japon versiyonuydu. Kendisi zengin bir aileden gelme asil bir samurayken kuzeni tarafından ihanete uğrayarak Iwo Jima adasına sürülmüştü. babası da oğlunun suçlu olduğuna inanarak harakiri yapmıştı. 10 yıl hapis kalan kahramanımız , yaşlı hücre arkadaşı ölünce onun cesedi yerine geçip adadan kaçmış, prenses Mibu tarafından denizden çıkartılmıştı. Prensesin fedaisi olan Tsukinosuke burada dövüş sanatları ustası olmuş, sonra ikisi beraber yaşlı adamın hazinesini bulmuşlardı. Bundan sonra kahramanımız adını Geshin olarak değiştiriyor ve samurayın intikamı başlıyordu. Kendine ihanet edenleri teker teker doğrayan Tsukinosuke, her cesetin yanına bir çiçek bırakarak kayboluyordu: Iwo Jima'nın intikam çiçeği. Bize de mutfaktaki oklavayı çalarak kedileri kovalamak kalıyordu.

Sherlock Holmes (The Adventures of Sherlock Holmes)

Gelmiş geçmiş en iyi Holmes uyarlaması kabul edilen, seksenlerin ortasında çekilmiş bir diziydi. TRT'de çarşamba akşamları yayınlanırdı. Kahramanımız piposu, şapkası, pardesüsü ile efsane İngiliz detektifdi. Kendini beğenmiş, çarpıcı, bir şapkadan sahibinin karakter tahlilini yapabilecek kadar bilgili, esrarlı, aşmış bir karakterdi. Kankası Dr.Watson ile polisin çözemediği vakaları inceleyip katili bulurlardı. Ama benim favori detektifim her zaman Poirot olmuştur.

Söz Savunmanın (Petrocelli)

Babamın en sevdiği detektiflerin başında Toni Petroçelli gelirdi. İtalyan asıllı, iyi yürekli ve de babalar gibi Harvard mezunu avukatımız, melek huylu karısıyla Amerika'nın güney illerinden birine taşınmış, burada kovboy arkadaşıyla çetrefil davaları çözmeye başlamıştı. Fakat yoksul halkın da davalarına ücretsiz baktığı için iki yakaları bir araya gelmez, hatta bir karavanda yaşarlardı. Herkesin sevip saydığı değerli bir abimizdi.

SÜPER NİNE (Supergran)

İngiliz yapımı kaçık bir komedi dizisiydi. Sup-sup supergran diye matrak bir jenerik şarkısı vardı. Başroldeki İskoç nine birgün parkta gezerken bir bilimadamının deneyine mi maruz kalmış ne olduysa süper güçler kazanmış ve Süper Nine olmuştu. Çok acayip bir uçan bisikleti vardı. Bu bisiklet ve özel güçleriyle kasabasını şeytan Campbell'in kötülüklerinden korumaya çalışırdı. Zamanın en son moda özel efektleri bu dizide kullanılmıştı.

Şahika (The Citadel)

Seksenlerde TRT'de yayınlanan bunalım bir diziydi. Cronin'in pek meşhur bir romanından uyarlama idi. Roman zamanında o kadar sükse yapmıştı ki, o dönem doğan bir sürü kızın adı Şahika konmuştu. Ben de sahaflardan bu kitabı bulup bayılarak okumuştum, o yaşta ne anladıysam artık???

Şahika, genç bir doktorun hayatta başarılı olma, herşeyi elde edip yaşamının "şahikasına" ulaşma çabalarını anlatıyordu. Doktor Andrew başlangıçta maden kasabalarında canla başla çalışan idealist genç bir doktorken, sonunda para düşkünü olup çıkmış, Londra'da havalı bir ofis sahibi olmuştu. Hikayenin sonunda doğru yolu yolu bulsa da hatalarının bedeli olarak karısını kaybetmişti.

Şahin (Street Hawk)

Kara Şimşek bittikten sonra onun yerine yayınlanmış, benzer konsept'te bir diziydi. Bu dizide polis memuru Jessie düşmanları tarafından sakat bırakıldıktan sonra, kaçık bir bilim adamı Jessie'yi gizli bir projeye almıştı. Jessie, gizlice ameliyat olup yürümeye başlamış ve olağanüstü özelliklerle bezeli kapkara ve eşi benzeri olmayan bir motosikletin sürücüsü olmuştu. Bundan sonra kahramanımızın şehirdeki kötülerle amansız savaşı başlamıştı. O zamanlar bu abi bize pek bir hoş gelse de dizimiz Kara Şimşek'in yerini tutamamış ve kısa ömürlü olmuştu.

Uzun Çoraplı Kız Pippi (Pippi Långstrump)

Çılgın kız çocuğu Pippilotta Uzunçorap, kaptan Efraim Uzunçorap'ın biricik evladıydı. Kaptan küçük kızının okula gitmesini istediğinden onu küçük bir kasabaya yerleştirmişti. Pippi'nin yeşil benekli 3 katlı bir evi, bir atı ve bir çanta dolusu altını vardı, istediği her şeyi alabilirdi. Ama en önemli özelliği çok güçlü olmasıydı, mesela atını bahçeden kaldırıp hop diye verandaya getirebilirdi.Bir de cingöz maymunu vardı Pippi'nin ama adını hatırlamıyorum. Pippi yeni evinde kendine tatlı arkadaşlar bulmuştu, bunlar 2 kardeştiler, oğlanın adı Tommy kızınki de Anika idi. Çocukluğumuzun bu unutulmaz dizisinde Pippi, Tommy ve Anika'nın maceralarını izlemiştik. Pippi'nin kafasının iki yanında dimdik duran saçları da ayrı bir ekol olmuştu.

Zamanın Ötesinde (Quantum Leap)

Seksenlerin sonuna doğru TRT'de cumartesi günleri öğlen saatlerinde yayınlanan bir diziydi, bu diziye özel bir sevgi besler ve her hafta bayıla bayıla izlerdim. Dizimizin kahramanı Sam diye bir quantum fizikçisiydi. Sam benim aklımda özellikle o kapkalın kaşlarıyla yer etmiştir nedense? Neyse, bu Sam bir gün deney yaparken cihazlarda sorun mu çıktı ne olduysa, kendini geçmişte bulmuştu. Bundan sonra her hafta Sam'in zamanda yaptığı seyahatlerini izlemiştik, ama Sam gittiği her zamanda başka bir kişinin kimliğine bürünüyor, ne bileyim bazen bir savaş uçağı pilotu, bazen şişko bir kadın oluyordu. Her bölümde yeni kimliğiyle geldiği yerde illa bir ayna olur, Sam o aynada yeni suratı ile karşılaşırdı. Sam maceralarında yalnız değildi, kendi yaşadığı zamandan bilim adamı arkadaşı Al , hologram formunda görünür, elinde acayip bir cihaz, zigi midir nedir, bu Sam'i maceralarında takip eder ve aletine bakarak Sam'a "Zigiye göre şunu yapmalısın, bunu etmelisin" gibilerden öğüt verirdi. Sam de gittiği zaman ve mekanda yeni kişiliğinin gerçekleştirmesi gereken ödevi keşfedip yerine getirmeye çalışırdı.
6 Milyon Dolarlık Adam (The Six Million Dollar Man)

Kahramanımız Steve geçirdiği kazadan sonra baştan aşağı yenilenip Darth Vader tadında yarı makine bir dayı haline geliyordu. İşte bunun heryeri mekanik ve çok güçlü olmuştu ve her yanına monte edilmiş metal parçaların ederi de 6 milyon dolar ettiğinden diziye böylesi bir isim veriliyordu. 6 milyon dolar, seksenlerin başında akıllara sığması olanaksız bir meblağ idi memleketimizde.

Aşağıdakiler & Yukarıdakiler (Upstairs & Downstairs)

Bol çeneli bir İngiliz dizisiydi, annemler kaçırmadan izlerdi. Bu dizide kocaman bir malikhanede yaşayan Belami ailesi ve bunların çalışanlarının maceraları anlatılırdı. Yukardakiler efendi, aşağıdakiler de hizmetçiydi. Profesyoneller'de CI5'in patronunu oynayan Gordon Jackson bu dizide evin uşağını oynamıştı.

Aşk Gemisi (Love Boat)

Aşk Gemisi, misafirlerini tropik denizlerde rüya gibi seyyahatlere çıkartan sosyetik bir gezi gemisiydi. Beyazlar içindeki kaptan Stubing, süper doktor ve tüm ekip çok canayakındı, yolcuların her derdine deva olmaya çalışırlardı. Her bölümde yolcuların başına birşey gelir, bir polisiye olay, yarım kalmış aşk macerası, küskünlük vb vb problemler ortaya çıkar ve seyyahat süresi içinde ekibimiz olayı çözerdi.

Atlantis'ten Gelen Adam (The Man From Atlantis)

Dallas'ın Bobi'sinin başrolde oynadığı bir diziydi. Bobi'nin parmaklarının arasında bize o zamanlar çok tuhaf, çok marjinal gelen perdeler vardı çünkü o Atlantis'ten gelen , su altında soluk alan bir balıksıadam idi. Denizde böyle dalgalanarak tuhaf bir stilde yüzerdi, biz de mahallede oyun oynarken yerlere yatıp o şekilde yüzmeye çalışırdık.

Beyaz Gölge (The White Shadow)

Türkiye'de basketbol diye bir sporun varlığını hatırlatan ve sonunda çok sevdiren efsane dizi idi. Zenci öğrencilerin okuduğu bir liseye gelen sarışın koç Reeves'in kendisini önce "white men can't jump" gibilerden dışlayan takımının ilahı olmasını anlatırdı. Koç çocuklara sadece sahada değil, hayatta da koçluk yapar, bu yollardan ben de geçtim, öğüdümü dinleyin diyerek yol gösterir, abilik ederdi. Bu dizide benim unutamadığım karakter tabii ki isminden dolayı Salami olmuştur.

Çarli'nin Melekleri (Charlie's Angels)

O zamanlar diziler hayatın o kadar içindeydi ki, çocuklar hepsine bir şarkı uydurup oyun oynarlardı. Çarli'nin melekleri polis akademisine giden 3 kızı anlatıyordu, Çarli denen adam bunları alıp özel detektif yapmıştı. Çarli bilindiği üzere düdüktü, kesinlikle görünmez sadece kızlara günaydın falan derken sesi duyulurdu. Bir de bunun emireri Bozli vardı kızlara o hafta çözülmesi gereken olayı anlatan. Sabrina, Jill ve Kelly Türk erkeklerinin gönlünde taht kurmuşlardı, özellikle de dalga dalga dağınık sarı saçları ve dar tulumlarıyla Farah Fawcett kesinlikle o yılların kadın idolü haline gelmişti.

Dallas

Eğer ki tüm Türkiye'de gerçekten fenomen olmuş bir dizi var idiyse, bu Dallas'tı! Resmen hayatımızı değiştirmişti. Bu diziyle beraber "kendine bir viski al", "kendini evinde hisset" tabirleri Türkçe'mize eklenmişti. Bir de bir odaya girdiğimizde "cümletten iyi akşamlar, merhaba, günaydın, selamınaleyküm hemşerim" yerine Dallas karakterleri gibi odadaki herkese tek tek "anne!... baba!... kayınço!... baldız!..." demek moda olmuştu. Dallas dizisi petrol zengini Ewing ailesinin maceralarını anlatırdı, iyi kalpli anne bayan Elie ve kovboy baba bir yana, bunların büyük oğlu, herkesin nefret edip bela okuduğu, gelmiş geçmiş en unutulmaz kötü adam Ceyar dizinin yıldızıydı. Bunun kardeşi kıvırcık Bobi de iyi adamı temsil ederdi. Ceyar alkolik ve de sorunlu Suellen ile evliydi, Bobi de düşman Barnes ailesinin kızı Pamela ile evlenmiş, sonradan Ceyar Pamela'nın çocuğunu düşürtmüştü galiba? Bir de samanlığı mekan bellemiş evlere şenlik ****** küçük kız Lusi vardı . Tabii seksenlerin en büyük esrarını da unutmamak lazım: Ceyar'ı kim vurdu?

Emret Bakanım (Yes Minister)

Harikulade bir İngiliz komedisiydi. Vatana millete faydalı olmaya çalışan acemi bakanın bürokrasi karşısında elinin kolunun bağlanmasını anlatırdı, bürokrasinin Sir Humphrey Appleby olarak kanlı canlı hayata geçmiş halini harikulade Nigel Hawthorne canlandırır ve biraz safça olan bakana verdiği ayarlarla ortalığı kırıp geçirirdi. Bu bakan arkadaş ilerleyen yıllarda başbakanlığa kadar yükselmiş ve dizi "Emret Başbakanım" olarak devam etmişti.

Hanedan (Dynasty)

Bol entrikalı pembe dizi formatında Amerikan yapımlarından biri de Hanedan idi, Dallas'ın ardından gelen çapraşık ilişkiler yumağı dizilerdendi. Hanedan, Denver'lı petrol zengini Blake Carrington ile evlenip boşandığı karılarını, bunlardan olan çocuklarını ve hepsinin karmakarışık ilişkilerini anlatırdı. Sarışın genç eşi tenteli model saçlarıyla pek uyuz olduğum Linda Evans, esmer ve de ****** eski zevceyi de Joan Collins oynardı. Bu dizinin kahramanları sürekli birbirleriyle yatıp kalkarlar, sonunda herkes akraba çıkardı.

Hayal Adası (Fantasy Island)

Aşk Gemisi'ne benzer bir diziydi. Gemideki beyazlı kaptan yerine burada adanın yöneticisi midir nedir, beyazlar giyinen bay Roark vardı. Yardımcısı cüce Tatü'ydü. Bu adaya her hafta antin kuntin dertleri olan ve birşeyler hayal eden zengin misafirler gelir, bay Roark bunların hayallerini gerçeğe çevirirdi, ama her bölümde illaki almamız gereken bir ders olurdu, hani ne istediğinize dikkat edin gibilerden. Adaya gelenlerin boyunlarına takılan Hawai tarzı çiçekleri de hiç unutmamışımdır.

Kadın Polis (Police Woman)

Angie ****inson'un başrolde oynadığı ve böylelikle ülkemizde ilahe olduğu diziydi. Erkekler arasında çarpışan bir kadın polisin maceralarını anlatırdı. Nedense Angie ****inson'ın bacakları çok meşhur olmuştu ve dünyanın en güzel bacaklı kadınlarından biri olarak lanse edilirdi.

Kaptan Onedin (The Onedin Line)

Aşmış favorileri ile beş parasız kahramanımız Onedin kafayı gemiye, filoya takmış bir adamdı, bu yüzden zengin bir adamın kızı ile evlenmiş ve nihayet gemisine kavuşup kaptanlığa terfi etmişti. Sonradan karısını da sevmeye başlamış ama kadıncağız doğum yaparken ölünce tekrar ve sonra yine tekrar evlenmeyi ihmal etmemişti. Abimle babam pek sever, kaçırmadan izlerlerdi bu diziyi.

Kaptanlar ve Krallar (Captains and the Kings)

Taylor Caldwell'in romanından uyarlanmış bu mini dizi, İrlandalı göçmen çocuğu Joseph Francis Xavier Armagh'ın hırs ve acıyla dolu hayatını anlatırdı. Acıların çocuğu Joseph tutkularının peşinde koşarak fırsatlar ülkesi Amerika'da yükseliyor ancak sonunda çok feci bedeller ödüyordu. Mantık evliliği yaparak sevmediği bir kızla evlenmiş, Amerika başkanı yapmaya çalıştığı biricik oğlu Rory babasının kaderini paylaşmayı reddedip trajik sona doğru ilerlerken , kızı da aslında dayısı olan bir adama aşık olup sonunda fıttırmıştı. Dramatik ve çarpıcı Joseph'i canlandıran Richard Jordan o dönemin en sevilen artistlerinden olmuştu. Gencecik ve güzeller güzeli Jane Seymour da sanırım Rory'nin aşık olduğu kızdı.

Kökler (Roots)

Afrika'daki evinden ve ailesinden vahşice koparılıp Amerika'da köle olarak satılan Kunta Kinte'nin acılarla dolu hikayesi televizyonun karşısındaki herkesi ağlatmıştı. Bu dizi aslında Kunta'nın torunun torunu Alex Haley tarafından yazılan romana dayanıyordu. Dizinin en acıklı yerlerinden biri Kunta'nın o yakalandığı andaki çığlıkları ise, diğeri de kaçmaya çalışırken yakalanıp ayağının kesilmesiydi. Bir de beyazlar buna Tobi diye isim vermişler, kahramanımız "benim adım Kunta Kinte" diye karşı durmuştu onlara. Bu diziden sonra esmer ya da güneşten çok yanmış kimi görsek "Kunta Kinte'ye dönmüşsün" demek moda olmuştu.

Köle İzaura (Escrava Isaura)

İşte Türkiye'de hem de gece vakti yayınlanan ve erkeklerin de bayılarak seyrettiği ilk pembe dizi Köle İzaura idi. Hoş o zamanlar pembe dizi ne demek bilemezdik. İzaura, şeytani kötü adam Senyor Leonsiyo'nun kölesiydi ama beyazdı. Leonsiyo'nun buna yapmadığı eziyet kalmamıştı, çünkü içten içe de İzaura'ya aşıktı ama İzaura Leonsiyo'nun tüm avanslarını reddeder, Alvaro diye sarışın bir tipi severdi ve sürekli özgürlüğüne kavuşmak için çabalardı, pek te dindardı, boynundaki haçı hiç çıkartmazdı. Bu diziden sonra evde, işyerinde çok iş görenlerin "köle izaura'ya döndüm" demesi moda olmuştu.

Magnum (Magnum P.I.)

Abimin bana sürekli P.I'ın neyin kısaltması olduğunu anlattığı, Tom Selleck'in mini şortlarıyla kıllı bacaklarını sergilediği sevilen bir detektif dizisiydi. Tom abi Hawai'de ferah fücur yaşar, muhteşem, kıpkırmızı Ferrari'siyle takılır ve olayları çözerdi. Bunun bir de badem bıyıklı uşağı vardı ki, televizyondaki seslendirmeci arkadaş buna sürekli "Meegnum şöyle oldu, ama Meegnum böyle böyle" dedirttiği için annem tiksinirdi bu diziden, hala ne zaman Megnum deseniz kaşlarını çatar.

Maymunlar Cehennemi (Planet of the Apes)

Muhteşem Charlton Heston'ın başrolde oynadığı ve çarpıcı finaliyle aklımızı alan filmden esinlenerek yapılmış bir diziydi ve pazar sabahları gösterilirdi. Biz bu kıllı dayıların maceralarını heyecanla seyrederken annem bu diziden resmen tiksinir ve her hafta verilmesine çok kızardı, ne yazık ki kanal değiştirmek gibi bir seçeneğimiz o yıllarda mevcut değildi.

McMillan ve Karısı (McMillan & Wife)

Unutulmaz büyük yıldız Rock Hudson'ın başrolde oynadığı çok sevilen bir diziydi. McMillan, San Fransisko'lu bir polis memuruydu, ama karısıyla kocaman bir evde yaşardı. Bunların bir de evlere şenlik cadoloz bir hizmetçileri vardı. McMillan her bölümde olayları çözer, karısının başını dertten kurtarırdı. Fakat kadın rahat durmaz, sonraki bölümde hemen başını yine derde sokardı.

Muppet Şov

Büyük aşkım Kermit'in yönettiği bir tiyatro kumpanyasında yaşananları anlatan eşsiz benzersiz bir şovdu. Assolist ****** Piggy, rezil komedyen Fozzy, her hafta havalara uçan Gonzo, canavar Animal, hımhım İsveçli Aşçıbaşı, çılgın bilimadamı diğer tiplerdendi. Her hafta meşhur bir artist Muppetlar'ın konuğu olur ve gösterilerde rol alırdı. Kaçık bunaklar Waldorf ve Statler'ın yorumlarına gülmekten koltuktan düşebilirdiniz.

Müzedeki Hayalet (Belphégor)

İşte herkesin ödünü patlatan, o zamanın çocuklarının evlerdeki karanlık odalara gitmesini engelleyen korkunç hayalet Belfagor idi. Özellikle Gaye arkadaşımızı vaktiyle abisiyle ablası Belfagor geliyor diye çok korkutmuşlardı. Belfagor aslında kanlı canlı bir kadındı. Böyle kara çarşaflı korkunç bir maske takar, Louvre müzesinin koridorlarında dolaşırdı, aslında müzeden değerli birşeyleri çalmaya çalışan bir grubun kullandığı bir şaşırtmacaydı bu korkunç hayalet.

Profesyoneller (The Professionals)

İngiliz yapımı çok başarılı bir polisiye diziydi. Ajan Doyle, Ajan Bodie ve bunların patronu , CI5 organizasyonunun kurucu Cowley'in ağır olayların peşinden koşmaları anlatırdı çünkü bunlar seçme elemanlardı ve terörist olaylarında falan Cowley sadece bizimkileri yollardı, çok sert, gerektiğinde kanunları kuralları çiğnemekten çekinmeyen seksenlerin Jack Bauer'leriydi onlar!

San Fransisko Sokakları (The Streets of San Fransisco)

San Fransisko'lu iki detektifin maceralarını anlatan heyecanlı bir diziydi, tıfıllığının doruğunda Michael Douglas ilk çıkışını bu diziyle yapmıştı. Emektar ve yaşlı detektifi de patlıcan model burnuyla meşhur Karl Malden oynuyordu. Bu dizinin en güzel yanı San Fransisko sokakalarında çekilmiş kovalamaca sahneleriydi, kocaman 70 model Amerikan arabaları o yokuşlu sokaklardan hızla çıkar ve uça uça aşağı inerlerdi. Parçalanan, birbirine giren arabanın haddi hesabı olmazdı. Kahramanlarımızı bu hareketli sokaklarda cinayet davalarını kovalarlardı.

Shogun

Hai Efendi Toranaga! Anjinsan! Mariko! Feodal zamanların Japonya'sında mahsur kalan İngiliz denizci Blackthorne'un maceraları herkesi ekran başına kilitlerken, başroldeki Richard Chamberlain kadınlar arasında ilah mertebesine yükselmişti. Japon kültürünün zenginliğini gözler önüne serip herkese iki kelime Japonca öğreten çok pahalı prodüksiyonu ve mükemmel oyuncularıyla seksenlerin en sevilen dizilerinden olmuştu. Yanlış hatırlamıyorsam en sonunda Anjinsan yani Blackthorne asla Japonya'dan kurtulamayacağını anlamıştı, çünkü bunun yaptığı gemileri Japonlar geceleri çatır çutur yakıyorlardı, o da haydi baştan başlıyordu, böyle bir kısır döngü içindeydi...

Simon & Simon

San Diego'lu detektif Simon kardeşlerin maceralarını anlatan bir polisiye diziydi. Bu tarz iki karakterli dizilerde adet olduğu üzere bu kardeşler de zıt kişiliklere sahiptiler ve sürekli olayın nasıl çözüleceğine dair fikir ayrılığı yaşarlardı. Bunların biri hukuk fakültesinde okumuş takım elbiseli züppe bir tip, diğeri hayat okulu mezunu kovboy kılıklı pejmürde bir arkadaştı.

Smith ve Jones (Alias Smith & Jones)

Eğlenceli bir kovboy dizisiydi, kovboyların adı Hannibal ve Kid Curry idi ama bunlar yakalanmamak için Smith ve Jones takma adlarını kullanırlardı. Bunların özellikle sarışın olanı pek yakışıklı ve cerzebeli bir tipti. Bu öykünün ana fikri, kahramanlarımızın belli bir süre başlarına bela açmadan oturmaları gerektiğiydi ama tabii her hafta başlarına bir iş gelir ve maceralara bulaşmak zorunda kalırlardı.

Şahin Tepesi (Falcon Crest)

Bu dizinin entrikalarla dolu bir hikayesi vardı. Şahin Tepesi'nin kraliçesi Angela diye menopozu gelmiş tirit bir teyzeydi. Bu Angela geniş üzüm bağlarının sahibiydi. Fakat birgün bunun kuzeni mi, yeğeni mi birisi çıkmış, allem kallem Angela'nın bağlarını elinden almıştı. Angela hep bu adamla mücadele ederdi. Bunun bir de torunu vardı, bu tipi esmer ve de yakışıklı Lorenzo Lamas oynardı. Torun çok pislikti, elinden uçanla kaçan kurtulurdu ama o devirde bütün kızlar bunun hastasıydı. İşte sonra bu dizide herkes birbiriyle al takke ver külah, kim kim çocuğu belli değil, böyle çok çapraşık meseleler ortaya çıkmıştı.

Tatlı & Sert (The Avengers)

Çok farklı İngiliz mizah ürünü, ajan ve bilim kurgu dizisiydi. Ajanlarımız tipik İngiliz centilmeni kıyafetiyle John Steed ve daracık tulumuyla çarpıcı Emma Peel idi. Bunlar her bölümde bir cinayet olayını çözer, kavgalara karışır, deli bilim adamlarıyla ve düşman casuslarla uğraşırlardı. Emma'yı oynayan kadına bütün adamlar hasta olurdu. Bunların aralarındaki kimya herkese merakla izlettirirdi bu çılgın diziyi.

Tatlı Cadı (Bewitched)

Sementa, sıradan bir ademoğlu ile evlenmiş kanlı canlı bir cadıydı. Bunun hem cadı hem de cadoloz anası Endora da adem koca Derın'a uyuz olur, kızını damattan ayırmaya çalışırdı. Sementa'nın en önemli özelliği burnuydu, şirin bir müzik eşliğinde burnunu oynatır ve gerekli büyüleri yaparak o bölümün meselesini çözerdi. Bu dizinin çizgi film olarak hazırlanmış bir jeneriği vardı. Sementa'yı güzeller güzeli Elizabeth Montgomery canlandırmıştı.

Tehlike Çemberi (Hart to Hart)

Bu dizi bir elleri yağda ötekisi havyarda, milyoner bir çiftin maceralarını anlatırdı. Jonathan ve Jennifer Hart'ın hayatta tek dertleri yoktu, o yüzden sürekli saçma sapan işlere, cinayetlere, hırsızlıklara bulaşır ve cin fikirleriyle sonuçta olayı çözerlerdi. Zengin kahramanlarımızı o günlerin meşhur artistlerinden Robert Wagner ve Stefanie Powers canlandırırdı. Bunların bir de kaçık bir uşakları vardı. Ama adını hatırlamıyorum.

Uzay 1999 (Space 1999)

İnsanlığın 20 yıl içinde uzayda yaşamaya başlayacağını varsayan çizgi ve dizi film furyasındandı. Meşhur Ay Üssü Alfa bu dizinin geçtiği mekandı. Ay'daki nükleer patlama sonucu Ay Üssü Alfa Dünya'nın yörüngesinden çıkıp uzayda kayboluyor ve kahramanlarımızı Kaptan König ile güzel doktor Helena her hafta maceradan maceraya uçuyorlardı.

Uzay Yolu (Star Trek)

İşte elemanları adeta ulusal kahramanlar haline gelmiş, çok sevilen bir dizi daha. Kaptan Körk ve Volkanlı Mister Spak çocukluğumuzun unutulmaz tipleriydi. Geminin adı Atılgan'dı, Uhura diye zenci mürettebat, bir de bunları heryere ışınlayan Skati vardı, "ışınla beni Skati" yıllarca dilimize pelesenk olmuş bir espriydi. Her bölümde Kaptan Körk "kaptanın seyir defteri, ışık yılı bilmemne, Atılgan'ı şuraya götürüyoruz" gibilerden günlük tutardı. Türkiye'de Uzay Yolu sevgisi doruğa çıkınca nur içinde yatsın, rahmetli Sadri Alışık "Turist Ömer Uzay Yolunda" isimli şaheseri çevirmiş, (hani kapıların pışıık pışıık diye açıldığı) kompiterle de bir güzel dalgasını geçerek olaya son noktayı koymuştu.
21.Cadde (21 Jump Street)

Tüysüz mü tüysüz, parlak mı parlak, kısacası süt gibi bir Johnny Depp'in başrolde oynadığı aksiyonu bol bir polisiye diziydi. Johnny bu diziyle genç kızların ilahı olmuştu. Kahramanlarımız genç polisler olduklarından kılık değiştirip genç öğrencilerin arasına dalar ve onların alkol, uyuşturucu, seks, AIDS vb vb problemleriyle uğraşırlardı. Bu dizideki Dennis Booker (Richard Grieco) sonradan ayrılıp kendi dizisine sahip bir kahraman olmuştu.

A Takımı (The A Team)

Heyecanlı bir jenerik müziğine sahip bu dizide ordudan ayrılmış 4 tane adamın kurduğu özel bir ekibin maceraları anlatılırdı. Komutanları Albay Hannibal'i George Peppard oynardı. Ekipteki diğer tipler, boyunda yüzbin tane kolyesiyle Mr.T-Baraküs, sarışın ve de yakışıklı Face, bir de kaçık Murdock idi. Bu deliyi her bölümde tımarhaneden kaçırırlar, sonra o haftanın yardım isteyen müşterisinin olayını çözerlerdi. Siyah minibüsleri süperdi. Albay deri eldivenleri ve purosuyla çok karizmatikti. Baraküs uçaktan korkar, gerektiğinde bunu ilaçla bayıltıp öyle uçururlardı. Bir de ne olursa olsun bunun altınlarına halel gelmez, annem çok sinir olurdu bu duruma.

Alacakaranlık Kuşağı (The Twilight Zone)

TRT'nin ödümüzü patlatan dizilerindendi. Çok şaşırtıcı bir sonla biten gerilim öyküleri gösterilirdi. Hepsinin en büyük numarası sonunda saklıydı ve olayı en akla gelmedik şekilde bitiren sürprizli finali izlerken insanın kanı çekilirdi.

Atlı Karınca (Carrusel)

Hafta içi akşamüzerleri yayınlanan çocuklar için yapılmış bir Meksika dizisiydi. Feride Çalıkuşu tadında genç muallime Himena, yaramaz öğrencilerle dolu bir sınıfın öğretmeni olarak çalışmaya başlıyordu. Tabii zamanla öğrencilerin kalbini kazanıp bunların dertleriyle uğraşmaya başladı. Aman ne tipler vardı bu sınıfta inanamazsınız, sarışın, zengin ve güzel Maria Huakina vardı, bu kız sürekli dantel eldivenler giyer ve diğerlerini küçümserdi. Sirilo vardı, fakir zenci oğlan, bu Maria Huakina kaltağına aşıktı, Maria da bunu ezer dururdu. Valeria vardı, ukala, gözlüklü birşey (benim gibi püahahaha) bunun sevgilisi David idi, ara sıra kıskançlık kavgaları çıkartırdı bu kız. Ama en unutulmaz tip Hayme Pahilyo denen toramandı kesinlikle. Sonunda Sirilo'nun babası zengin mi oldu ne? Vay be! Aradan onca yıl geçti, ben bunların isimlerini hala nasıl anımsıyorum, şaştım bu işe.

Bana Şans Dile (Wish Me Luck)

TRT'nin harika dizilerinden biriydi. İkinci dünya savaşında 2 casus kızın maceralarını anlatırdı. Bunlardan biri kendi halinde bir ev kadını, diğeri de fabrika işçisi çalışan bir kızdı. Bunlar casus olmaya karar verince önce eğitime alınıyorlar, sonra da İngiltere'den Fransa'ya geçip istihbarata başlıyorlardı. Sonunda kurşuna dizilmişledi galiba. Bir de nazilerin saçlarını kazıdığı Blanche diye bir ablayı anımsıyorum ama bu dizide miydi acaba?

Benim İki Babam Var (My Two Dads)

Bu dizide küçük bir kız annesi ölünce 2 baba adayının eline düşüyordu. Biri akıllı uslu, diğeri uçuk kaçık bu tipler vaktiyle kızın annesiyle flört etmişlerdi. Bu yüzden ikisi de kızın babası olabilirdi. Başka da bir numarası yoktu.

Booker

21.Cadde'den ayrılan Richard Grieco'nun kendi karakterinin dizisiydi, kızlar arasında çok popüler olmuş, posterleri çıkartmaları ortalığı sarmıştı. Şimdiki gençlik dergileri nasıl acaba? Merak ettim... O zamanlar işte "Booker hakkında bilmedikleriniz", "Richard Grieco mu Johnny Depp mi?" falan gibi masumane yazılar çıkardı. Biz de sanki bunları koynumuza alacağız ya deli gibi posterleri, çıkartmaları biriktirip, haklarında yazan herşeyi ezbere bilirdik. Tabii nikah memuru sorar falan maazallah...

Dedektiflik Bürosu (Remington Steele)

Çok sevilen bir detektif dizisiydi. Kahramanımız Laura Holt kadın olduğu için detektif bürosuna hiç müşteri gelmeyince Remington Steele diye bir erkek adı uyduruyor ve bundan sonra işleri patır patır açılıyordu. Ama günün birinde Pierce Brosnan çıkagelip "hakiki Remington Steel benim!" diyerek kızımıza ortak oldu ve ikilimiz bundan böyle olayları beraber çözmeye başladılar. Tabii Remington'un unutulmaz özelliği sinema tarihine çok vakıf oluşu ve olayları eski klasik filmlerle bağdaştırarak çözebilmesiydi. Laura'yla aralarında aşk yaşamayı da ihmal etmemişlerdi.

Gazap Kuşları (The Thorn Birds)

Kadınların hayran olduğu (nafile bir çaba) Richard Chamberlain'in başrolünde oynadığı çok acıklı bir mini diziydi, annem bayılırdı bu diziye. Richard bu dizide Maggie diye bir kıza aşık olan ama kendini dine adadığı için aşkını inlar eden Ralph diye bir rahibi canlandırıyordu. Maggie evlenip çocuk sahibi olduktan sonra aşkını kabullenen Ralph'ten de bir oğlan doğuracak, kahramanlarımız kendilerini bekleyen trajik sona doğru ilerleyeceklerdi.

Görevimiz Tehlike (Mission: Impossible)

Tom Cruise'un cafcaflı filmleri hikaye, asıl Görevimiz Tehlike'yi biz TRT'de pazar öğle yemeğinden sonra ailecek izlerdik. Bu özel ekibin başı beyaz saçlı yaşlı kurt Jim'di. Her bölüm önce o meşhur gaza getirici müzikle açılır sonra Jim, küçük kara bir kutu bulurdu, bu kutu "Senin görevin Jim eğer kabul edersen.." diye konuşmaya başlar, ve bu haftaki görevlerini anlatırdı. Sonra da 5 saniye içinde kendi kendini yok ederdi! Ben bu ekipteki tilki suratlı esmer Nicholas'ı beğenirdim, şimdi bakıyorum da pek te çirkinmiş. Ekipteki güzel kadın karakter bir süre sonra ölüp diziden ayrılmış, yerine Ziyaretçiler'deki Diana'yı oynayan kadın gelmişti.

GÜZEL VE ÇİRKİN (Beauty and the Beast)

Pazar gecelerinin unutulmaz dizisiydi. İnsanın içine işleyen dokunaklı bir müziği vardı. Açılış jeneriğinde Vincent'ı seslendiren sanatçı harikulade bir şekilde ulaşamayacağı bir dünyada yaşayan sevdiği kadını anlatır ve "onun adı Catherine" derdi. Vincent ülkemizde aslan adam olarak tanınan acayip bir yaratıktı. New York metrosunun alt katlarında, labirent gibi esrarlı bir yerde yaşardı. Catherine ise zengin, güzel, başarılı bir avukattı. Birgün yolda saldırıya uğrayıp yüzü kesiliyor ve parka terkediliyordu. Bunu bulan Vincent kadını aşağıdaki gizli odalara götürüyor, yeraltındaki güruhun lideri Baba, Catherine'i tedavi ediyordu. Sonra Catherine ile Vincent aşık oldular, Catherine'in parmağı kesilse Vincent bunu hissedebiliyor, kükreyerek gelip Catherine'i bin türlü beladan kurtarıyordu. Catherine'in çatıkatında harika bir dairesi ve muhteşem manzaralı bir balkonu vardı, balkonun kapılarını açınca ince tül perdeler uçuşur, Catherine ağır ağır yürüyerek balkona çıkar, gecenin karanlığında ışıl ışıl parlayan Manhattan manzarasını izlerdi. Az sonra Vincent gelir, birbirlerine sarılırlar ama daha ileri gidemezlerdi. Ne yazık ki Linda Hamilton diziden ayrılınca Catherine karakteri öldü ve devamını hiç izlemedim ben bunun

Hayat Ağacı (Generations)

Seksenlerin sonunda yayınlanmış kısa ömürlü bir Amerikan pembe dizisiydi. Biri beyaz biri siyah iki ailenin maceralarını anlatırdı, zenci aile dondurmacıydı, bunların ninesi beyazların annesinin dadısıymış eskiden, böyle bir hikayeleri vardı. Dizinin kahramanı başbelası sarışın Sam'di. Bunun kendiyle yaşıt Monik diye bir teyzesi vardı, Monik esmer ve de yakışıklı bir herifle evlenmişti, ancak bu dizinin prensi kesinlikle Kayl Mastırs idi, bütün hatunlar hastasıydı Kayl'ın hatta bizim Çalıkuşu Özgür bile! Sam'in çevirdiği dolaplar sonucu başına dert olan otel sahibi zengin bir de herif vardı. Dondurmacılarda da işler karışıktı. Bunların oğlu sevimli Adam, aile dostları Martin'in karısı Dorin ile al takke ver külah durumlardaydı. Sonradan Dorin hamile kaldı ama Adam, Maya diye çok genç ve güzel bir sevgili bulmuştu. Bu dizinin son sahnesinde Adam'ın babası kalp krizi geçirirken Dorin nedense adamın üzerinde oturuyordu ve tam o sırada ailenin kalanı içeri girmişti...

Kara Şimşek (Knight Rider)

Çocukluğumuzun efsane dizisiydi. Bir olayda kurşunlanan polis Maykıl'a plastik cerrahi ile yeni bir yüz yapılıyor ve kahramanımız David Hasselhof formatında Maykıl Nayt olarak coşuyor, kötülerle mücadeleye başlıyordu. Bunun patronu Devon, asistanı da kumral güzeli Bonnie idi. Her bölümde güzel bir kadının başı belaya girer ve şövalyemiz onu kurtarmak için süper akıllı ve konuşan arabası Kit ile olay yerine giderdi. Bu araba siyahtı, kendine kendine hareket eden yarım direksiyonu, bir de önünde dillere destan bir kırmızı ışığı vardı ki memleketimizde binlerce araba bu sebepten modifiye edilmiştir. (Kit aslında bir Transam Pontiac idi) Bir de bu Kit'in kötü kalpli kardeşi Kar vardı ki en korkunç bölümlerden birinde kumların altına gömülerek ışşığı sönmüştü kendisinin hiç unutmam. Resmen ağzımız açık izlerdik Kara Şimşek'i.

Kraliyet Düğünü

Seksenli yılların başında bir haziran günü tüm dünyada hayat durmuş, ve insanlar birkaç saatliğine İran-Irak savaşını ve diğer dertleri unutup televizyonda canlı yayında İngiltere'deki düğünü izlemişti. Utangaç ve de saftirik lady Diana, limon suratlı prens Charles ile evlenip herkesin hayallerindeki peri masalını televizyondan milyonlarca insanın izlediği naklen yayında gerçeğe dönüştürmüştü. Ne yazık ki bu masalda kimse sonsuza dek mutlu yaşamadı.

Matlock

Seksenlerin sonuna doğru artık detektif dizileri yavaş yavaş bitiyor, yerini avukat dizileri alıyordu. Matlock yaşını başını almış bir avukat amcaydı. Her bölümde aynı beyaz takım elbiseyi giyer ve mahkeme salonunda çok enteresan ve yaratıcı aksiyonlarla davayı çözerdi. Bunun asistanlığına da kızı yapardı. Babamın sevdiği dizilerdendi.

Mike Hammer (Mickey Spillane's Mike Hammer)

Yine babamın bayıldığı detektif seriyallerindendi. Bir Richard Jordan'a bir de Mayk'ı oynayan Stacy Keach'e babam hala çok kızar, patlama yapamadılar, meşhur aktör olamadılar diye. Çok maço, sert, çabucak kızan cinsten tehlikeli bir adamdı Mayk. Adaleti yerine getirir, ücretini ve masraflarını alır, çeker giderdi.

Muhteşem İkili (Perfect Strangers)

Kuzen Larry ve Kuzen Balki! İşte bu diziden sonra kuzenler birbirine isimleriyle değil kuzen diye seslenmeye başlamıştı! Bu dizide Yonanistan'dan kalkarak Şikago'da yaşayan kuzeni Larry'nin yanına taşınan Balki'nin maceraları anlatılırdı. Bunların sarışın ve güzel sevgilileri de vardı. Komik, eğlenceli ve çok sevilen bir diziydi.

Murphy Brown

Murphy Brown sarışın ve yalnız yaşayan gazeteci bir kadındı, bir haber dergisinde mi ne çalışıyordu. Tabii dergide çeşit çeşit nevi şahsına münhasır kişilikler, bir de isminden dolayı unutmadığım Korki diye komik bir kadın vardı. Neyse işte bu dizi bu dergideki tiplerin ve Murphy'nin maceralarını anlatırdı, çok komikti ama ana fikri neydi, sonunda ne oldu hiç hatırlamıyorum.

Poirot

Bana Agatha Christie sevgisi aşılayan ve Altın Kitaplar'ın yayınladığı o ufak kitapları desteyle okumama sebebiyet veren dizidir. (Herhalde herkes böyle bir dönemden geçmiştir) Bıyığı, yumurta kafası ve gri beyin hücreleri ile tanınan Belçikalı detektif Hercules Poirot'nun maceralarını anlatırdı. Klasik bir diziydi, babamla kaçırmadan izlerdik.

Sahil Güvenlik (Baywatch)

Seksenler yavaş yavaş sona erip yerini farklı zamanlara bırakırken ekranda değişik diziler belirmeye başladı. Bunların ilki Sahil Güvenlik'ti. Kırmız şortlu adamlarla, kırmızı mayolu ve iri memeli kadınların plaj maceralarını anlatıyordu. Başrolde Kara Şimşek David Hasselhof oynuyordu, o sıralarda bütün gençlik dergileri bunun boy boy posterlerini verip durmuştu. Bir de sarışın silikon fırtınası Pamela Anderson var ki, resmen artık doksanlara geldiğimizin habercisiydi.

Sarı Gül (The Yellow Rose)

Sarı Gül Teksas'ta bir çiftliğin adıydı. Sahibi ölmüş, oğullarıyla genç ikinci karısı bir yandan kavga ederken beri yandan çiftliği döndürmeye çalışırlardı. Yanlış hatırlamıyorsam pazar geceleri yayınlanıyordu. Sam Elliot pos bıyıklarıyla başroldeydi, Cybill Shepherd ise şen dulu canlandırmaktaydı. Niyeyse bunun jeneriği hiç aklımdan çıkmamıştır.

Savaş ve Anılar (War and Remembrance)

Başrolünde Robert Mitchum'un oynadığı ve 2.Dünya Savaşı öncesi anlatan Savaş Rüzgarları'nın devamıydı bu dizi ve tabii TRT'de yayınlanmıştı. Kadın oyuncu Jane Seymour idi. Kahramanımız bir uçak gemisine komuta ediyordu ve unutamadığım bir sahnede, uçaklar gece dönerken, düşman görmesin diye ışıklar yakılmamış, ama komutan pilotlarını kaybetmemek için herşeyi göze alarak upuzun gemi boyunca tüm ışıkları yaktırmıştı bir anda, muhteşem bir andı. Sonradan abimle deli gibi uçak gemisi yapmaya çalışmıştık eski legolardan.

Serüven Peşinde (Tales of the Gold Monkey)

Indiana Jones benzeri çok eğlenceli bir diziydi. Gaye arkadaşımız dizinin kahramanı Jake Curry'i çok beğenirdi. Jake'in hayatta bir pırpırlı deniz uçağı, bir de tek gözlü köpeği Jack vardı, köpeğin gözünde korsan bantı takılıydı. Suya inebilen o uçak bir rüya gibiydi. Her hafta maceradan maceraya koşan Jake'e Sarah diye bir abla eşlik ederdi.

Şöhret (Fame)

Cuma akşamları yayınlanan muhteşem diziydi. New York'taki bir sanat okulunda öğrencilerin çalışmalarını ve günün birinde şöhret olabilmek için ter dökmelerini anlatırdı. Özellikle zenci dansçı Leroy, utangaç Bruno, huzursuz Doris, dans öğretmeni Lidya, çellist Julie ve güzeller güzeli Koko unutulmayan karakterlerdi. Her hafta o meşhur şarkıyla açılan jeneriğinde Lidya "şöhret olmak istiyorsunuz, burada bedelini ödeyeceksiniz: ter dökerek" gibilerden bir şey söyler ve dizimiz başlardı.

Yesenia

Aylarca süren Meksika dizilerinin mini-dizi formatında olanıydı, sanırım TRT2'de birkaç hafta yayınlanmış ve bitmişti. Yesenia çingeneler tarafından büyütülmüş eli maşalı bir kızdı, yakışıklı bir subaya aşık olup gizlice evlenmişti ama sonra bu Yesenia'nın zengin bir kadının kızı olduğu ortaya çıktı, o da annesinin malikhanesine taşındı ama burada üvey kız kardeşi de meğer bunun sevdiği subayın nişanlısı mı neydi? Sonunda verem olan üvey kızkardeş dedesiyle beraber evi terketmiş, Yesenia subayına kavuşmuştu. Biz de abimle yemeğini yesenia yemesenia gibi berbat espriler yapıp durmuştuk.

Zamanda Yolculuk (Voyagers)

En merakla takip ettiğim dizilerdendi. Bir adamla bir çocuk ellerindeki köstekli saate benzeyen, böyle Çokomel gibi kocaman bir cihaz sayesinde zamanda yolculuk ederlerdi. Tünel gibi biryerden geçerek gidecekleri yere varırlardı, burası da genellikle tarihi meşhur bir olayın vuku bulacağı bir yer olurdu. Ama bu tipler kimdi, amaçları neydi hiç hatırlamıyorum. Teknik becerileri sayesinde hayatı boyunca Japon olarak tanınmış abim "ben bu saatten yapabilirim ama altındaki parçayı göremiyorum ki" diyerek aklımı alırdı.

Zil Çalınca (Saved by the Bell)

İşte artık ortaokuldaydım ve birgün birisiyle "aaa resmen Skriiç" diye dalga geçtim ve meğer bütün kızlar bu diziyi seyrettiği için popülaritem tavan yaptı. O zamanlar şimdilerde olduğu gibi özgün olma, farklı olma modası yoktu, aksine herkes ne dinliyorsa (New Kids on the Block, Jason Donovan vb) onu dinlemeli, aynı dizileri izlemek gerekirdi. Herneyse, bu dizi hafta içi bir akşam yayınlanıyordu ve bir grup lise öğrencisinin maceralarını anlatırdı. Başroldeki karakter Zack diye sarışın bir yakışıklıydı (ya da o zaman bize öyle geliyordu), kızlarla başı dertteydi. Screech ise bunun embesil arkadaşıydı. Böyle saçmasapan bir gençlik dizisiydi ama bayılırdık o zamanlar.


Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: darkwood - 16 Kasım, 2011, 19:55:20
Alıntı yapılan: vega - 16 Kasım, 2011, 19:30:43
Bu başlık altına mesaj atan tüm forum üyelerini esefle kınıyor ve hepinize yazıklar olsun diyorum. :) O kadar mesaj yazılmış kimse vir Ziyaretçiler dememiş. Siz de hiç Allah korkusu yok mu yahu?
Harika kurgusu, muhteşem başrol oyuncusu (hatta kadınların gerçek yüzü ile ilgili barındırdığı ironi) ile unutulmayacak bir dizi.

Ziyaretçilerdeki bu kötü görünümlü uzaylıyı nasılda unuttuk.  :D

(http://mimg.ugo.com/200906/9919/diana.jpg)

(http://www.collider.com/uploads/imageGallery/V_tv_series/v_tv_series_image__4_.jpg)

Sevgili Vega bu büyük eksikliğide doldurduğunuzdan dolayı sizi tebrik ediyor, başarılarınızın devamı diliyorum.


Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: alan ford - 16 Kasım, 2011, 19:56:27
Alıntı yapılan: hennessy - 15 Kasım, 2011, 21:26:05


V

(http://cdn.dizimizi.com/0/visitors-v-.jpg)

Farklı bir isimle geçtiği için tanıyamammış olabilir misin sevgili Vega ?
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: V - 16 Kasım, 2011, 20:01:30
Aşk Gemisi(Love Boat)

(http://img198.imageshack.us/img198/3025/abcloveboat070926ssh.jpg)
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: V - 16 Kasım, 2011, 20:04:07
Stingray'ı hatırlayan var mı?

(http://www.the-medium-is-not-enough.com/images/stingray_corvette.jpg)
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: V - 16 Kasım, 2011, 20:06:04
Jake ve Şişman Adam.Dedektif dizisi.Sevimli bulldogu unuttunuz mu?

(http://resim.dizimizi.com/252000/jake-and-the-fatman-9.jpg)
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: darkwood - 16 Kasım, 2011, 20:13:06
Alıntı yapılan: V - 16 Kasım, 2011, 20:01:30
Aşk Gemisi(Love Boat)

(http://img198.imageshack.us/img198/3025/abcloveboat070926ssh.jpg)

Hatırlamazmayım, Aşk gemisi güzel bir diziydi, fakat çok geç saatlerde oynuyordu.
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: rumar80 - 16 Kasım, 2011, 20:16:38
   Eleman bir stingray kullanırdı ve yardım ettiğine karşılık olarak "ileride ben de senden bir iyilik isterim" derdi ama kısa sürdü
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: rumar80 - 16 Kasım, 2011, 20:27:29
  Baretta'yı oynayan Tony Blake daha eşini öldürmek suçu ile tutuklanıp yargılanmıştı.
  Kevin Spacey ilk çıkışını wiseguy dizisinde silah kaçakçısı ve kız kardeşi ile  ilişkide olan Mel Profit rolü ile yapmıştı.
  Aşk gemisi bu kadar tutunca ülkeleri gezip oralarda bölümler çekilmiş ve ülkemize de uğramışlardı.
  San Fransisco sokaklarında son sezonda Michael Douglas diziden ayrılmış (öldürülmüş) yerine Galactica'nın Apollo'su Richard Hacht gelmişti.
  Savaş ve anıların öncesinde savaş rüzgarları (winds of war) adlı dizi vardı.
 
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: DAMPYR - 16 Kasım, 2011, 20:36:31
Alıntı yapılan: rumar80 - 16 Kasım, 2011, 20:27:29
  Baretta'yı oynayan Tony Blake daha eşini öldürmek suçu ile tutuklanıp yargılanmıştı.
  Kevin Spacey ilk çıkışını wiseguy dizisinde silah kaçakçısı ve kız kardeşi ile  ilişkide olan Mel Profit rolü ile yapmıştı.
  Aşk gemisi bu kadar tutunca ülkeleri gezip oralarda bölümler çekilmiş ve ülkemize de uğramışlardı.
  San Fransisco sokaklarında son sezonda Michael Douglas diziden ayrılmış (öldürülmüş) yerine Galactica'nın Apollo'su Richard Hacht gelmişti.
  Savaş ve anıların öncesinde savaş rüzgarları (winds of war) adlı dizi vardı.


evet aşk gemisindeki yolculardan biri ünlü bir hırsızdı bizim ülkemizdeki bölümde topkapı sarayındaki kaşıkçı elmasını çalmaya geliyordu....ahhh ahh hatıralarım canlandı TRT ne güzeldi ilk açıldığında başka bir kanala asla ihtiyaç duymazdık.hele o martı adası ve girdap beni en çok çeken dizilerdendi.daha yetmedi diyorsanız buyrun biraz daha bilgi :

http://www.cizgiliforum.net/showthread.php?p=177962
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: V - 16 Kasım, 2011, 20:52:39
Mini dizilerden Kuzey ve Güney aklımda kalmış.Patrick Swayze vardı dizide..

(http://www.patrickswayze.net/Movies/north29.jpg)
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: haysat - 16 Kasım, 2011, 20:59:36
Kuzey ve Güney  dizisini bende büyük bir keyifle seyrederdim.
konusu savaş zamanını ve zencilerin haklarını almak içinverdikleri mücadeleyi anlatıyordu galiba.
Patrick Swayze  sevgilisini oynayan kişinin annesinin zenci olması gerilimi üst seviyelere çıkarmıştı.
Her hafta büyük bir heyacanla beklerdim.

Patrick Swayze'de bu dizi ile tanımıştım.
Anmadan geçmeyelim.Allah rahmet eylesin.
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: yunusmeyra - 16 Kasım, 2011, 21:51:44
özellikle java ve mister no'nun trt "diziler ve yapımlar dairesi başkanlığı" (tabii ki bürokraside böyle bir daire yok,uydurduk..)arşivi gibi "eksiksiz" bırakan listelerden sonra insan televizyon karşısında ne çok vakit geçirdiğini anlıyor..bunların hepsini ailelerimiz veya arkadaşlarımızla, kardeşlerimizle oturup izledik..peki soru şu bu kadar diziyi ve yanında onlarcada filmi izleyen bizler abatmadan söylüyorum "binli" rakamlardaki çizgi romanları nasılda okuduk..bir de dikkat ederseniz ağırlık trt dizilerinde,ya şimdi..
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: efendi - 17 Kasım, 2011, 11:51:56
Alıntı yapılan: V - 16 Kasım, 2011, 18:32:29
Macgyver ve unutulmaz saç stilini de ekleyelim..

(http://upload.wikimedia.org/wikipedia/en/2/27/Macgyver.jpg)

ayıla bayıla izlerdim ben bu diziyi tabi o zamanlar, bir çoğunuzun aksine, ben daha çocuktum. "vay be" "heyt be" "aslanım be" diyerek izlerdim; herhalde uğur gürsoy'un fırat tiplemesini gözünüzün önüne getirirseniz nasıl olduğumu anlarsınız:D
şimdi olsa bu dizinin kurgusundan ve görsel efektlerinden eminim hazzetmem ama her şeye rağmen o zamanların naifliği yeter be! ::)
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: rumar80 - 17 Kasım, 2011, 13:38:28
Alıntı yapılan: efendi - 17 Kasım, 2011, 11:51:56
şimdi olsa bu dizinin kurgusundan ve görsel efektlerinden eminim hazzetmem ama her şeye rağmen o zamanların naifliği yeter be! ::)

İlk Galactica'yı izlerken ben de "aman tanrım bu da ne be!!! Helal!!!" der dururdum. Hatta İngilizce kompozisyon dersinde en beğendiğiniz TV programı başlığında yazı bile yazmıştım.
Yıllar sonra Show TV kurulduğunda tekrar yayınlamaya başladı. Koşarak televizyonun başına geçtim. Çocukluğumun dizisine kavuşacaktım. Dizi başladı ve ben gene: "aman tanrım bu da ne be!!!" dedim ama neden bu sefer hayal kırıklığı idi. Yine de ilk tat başkaydı.
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: HacıGeraltEmmi - 17 Kasım, 2011, 13:51:24
Ben çağa uydurulmuş yapımları daha çok beğenirim. Yeni Battlestar Galactica'yı en az 3-4 kez seyretmişimdir. Sanırım filmlerde özel efektleri sevdiğimden kaynaklı bir durum; eski halini şimdi seyretsem saçmalık gibi gelir büyük ihtimalle.
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: efendi - 17 Kasım, 2011, 16:52:37
Alıntı yapılan: rumar80 - 17 Kasım, 2011, 13:38:28
Alıntı yapılan: efendi - 17 Kasım, 2011, 11:51:56
şimdi olsa bu dizinin kurgusundan ve görsel efektlerinden eminim hazzetmem ama her şeye rağmen o zamanların naifliği yeter be! ::)

İlk Galactica'yı izlerken ben de "aman tanrım bu da ne be!!! Helal!!!" der dururdum. Hatta İngilizce kompozisyon dersinde en beğendiğiniz TV programı başlığında yazı bile yazmıştım.
Yıllar sonra Show TV kurulduğunda tekrar yayınlamaya başladı. Koşarak televizyonun başına geçtim. Çocukluğumun dizisine kavuşacaktım. Dizi başladı ve ben gene: "aman tanrım bu da ne be!!!" dedim ama neden bu sefer hayal kırıklığı idi. Yine de ilk tat başkaydı.

eskilerde güzel olanları ait oldukları yerde bırakmak daha akıllıca. zamanında ufkumuzu açtı bu diziler amma ve lakin onların üzerinden neler neler geçmedi ki öğrendiğimizde ufkumuzu iki katına çıkarmasın! sinemada üç boyutlu avatarı izledi bu beden, tatmin sınırlarımız anbean genişlemekte. biz büyüdük ve kirlendi dünya ;D
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: hennessy - 17 Kasım, 2011, 22:23:02
Alıntı yapılan: efendi - 17 Kasım, 2011, 11:51:56
Alıntı yapılan: V - 16 Kasım, 2011, 18:32:29
Macgyver ve unutulmaz saç stilini de ekleyelim..

(http://upload.wikimedia.org/wikipedia/en/2/27/Macgyver.jpg)

ayıla bayıla izlerdim ben bu diziyi tabi o zamanlar, bir çoğunuzun aksine, ben daha çocuktum. "vay be" "heyt be" "aslanım be" diyerek izlerdim; herhalde uğur gürsoy'un fırat tiplemesini gözünüzün önüne getirirseniz nasıl olduğumu anlarsınız:D
şimdi olsa bu dizinin kurgusundan ve görsel efektlerinden eminim hazzetmem ama her şeye rağmen o zamanların naifliği yeter be! ::)

Severek izlediğim bir dizi daha a takımı gibi yayınlandığı an televizyonun başına geçip dalıp giderdim hey gidi günler heyyy
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: hennessy - 17 Kasım, 2011, 22:25:19
Alıntı yapılan: darkwood - 16 Kasım, 2011, 20:13:06
Alıntı yapılan: V - 16 Kasım, 2011, 20:01:30
Aşk Gemisi(Love Boat)

(http://img198.imageshack.us/img198/3025/abcloveboat070926ssh.jpg)

Hatırlamazmayım, Aşk gemisi güzel bir diziydi, fakat çok geç saatlerde oynuyordu.

Annem anlatmıştı odada bir sehpa varmış köşesine kafamı vurmuşum çocuğuz işte yarmışız kafayı kanıyor ama ben bu diziye dalmışım hala onu izliyormuşum hakketten aşk gemisinin bendeki yeri başkadır.
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: Perpetual - 17 Kasım, 2011, 23:53:52
Şu ana kadar adı geçen tüm dizileri sevmekle beraber özellikle "Kuzey ve Güney" dizisindeki Swayze'ın yeri ayrıdır benim için. Çünkü yıllarca adamı gerçek topal zannetmiştim. :).
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: yunusmeyra - 18 Kasım, 2011, 04:33:25
(http://www.filimadami.com/thumbnails/thumb_19089.jpg)
fantastik dizilerde"hayal adası"..parayı veren "hayalini" yaşar..
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: can amca - 18 Kasım, 2011, 16:31:58
İlk aklı başımda izlediğim diziler Kaçak, Uzay Yolu ve Görevimiz Tehlike idi. Kaçak son bölümünde İstanbul sokaklarının ıssız kaldığı hala aklımda. Rahmetli anneannem "Allah boyunu devirsin Yaşar" ile Komiser Gerard'a (Jerard diyemezdi) gösterdiği tepkilerle hepimizi yarmıştı.

Uzay Yolu ise çocuk zihnimde açtığı yaratıcı düşünceler sayesinde komşu çocuklar üzerinde makyaj sanatını kullanarak yeni ırklar yaratma ve oyun kurma yeteneğimin gelişmesine yardımcı olmuştu. Komşumuzun oğlu benden iki yaş küçük Zafer'e (Demek ki o zaman 5 yaşında imiş) mumu eritip kulak ve burun yapma, sulu boya ile kaş çizme denemelerimle yeni bir Mr. Spock yaratmış ama annesinden de iyi bir fırça yemiştim; çünkü çocuğun kulağına mum kaçırmıştım. Burnundan da nefes alamadığından boğulayazdı zavallım.

İşte o gün, bugün "dizikolik" oldum. Ne günlerdi! Şimdi o dizileri tekrar izlediğimde ne kadar naif ve şiddetten uzak olduklarını görüyorum. Bugün izlediğimiz Supernatural, Games of Thrones ve Spartacus gibi dizilerin düşünülmesi imkansızdı.
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: konnektör - 18 Kasım, 2011, 22:54:19
O dönemlerde yayınlanan bir çok dizi hafızalarımızda hala yer tutsada hiçbiri( mission imposible) görevimiz tehlike gibi olamaz sanırım.

.
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: gamlıbaykuş - 19 Kasım, 2011, 00:18:11
Alf'i de eklemek istiyorum. Bir de sikanaski mi sikonoski mi öyle bir dizi vardı ve çok güzeldi...
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: kedidiro - 19 Kasım, 2011, 01:55:11
  bu konuya yazılan mesajları okuyorum da şaşıp kaldığım bir nokta var...anılan hemen her dizinin (çizgi filmler dahil) sıkı bir takipçisiymişim...o arada yüzlerce çizgi roman da okudum. meşe(bilye)den, çelik çomağa mahalle savaşlarından gazoz kapağı, kibrit kutusuna her tür oyunu da oynamışız...ve bu kadar işin arasında kendi çapımızda gayet de başarılı bir öğrenciydik...kardeşim küçükken günler daha mı uzundu, tüm bunlara nasıl yetişiyorduk veya şimdi çok mu yavaşladık ???
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: yunusmeyra - 19 Kasım, 2011, 03:26:57
kedidiro'da hepimizin belki zaman zaman takıldığı şeye takılmış..yani nasıl oluyorda oluyor..farkedilmeyen bir "karadeliğin " çekim alanında,gitgide artan hızlarla tüm samanyolu galaksisi ile birlikte "kayıp" gitmekte ve zamanımız daha önceki zaman aralıklarına göre daha mı"hızlı" yaşanmakta..aslında bu durumda zamanın yaşanması "hızlı" değilde "içeriğine" dair bir yetişememe durumumu yaşıyoruz..düşünce daha yoğun,verimlik fazla gibi zannediyoruz ama her şey bizim çocukluğumuzdan daha mı farklı bir zamana dahil...salvador dali'nintablolarındaki gibi "zamanın" sabit göstergeleri bile "erimekte mi"??? yoksa bazı fizikçilerin dediği gibi birsolucan deliğinden geçmekte(galaksimizle beraber..) ve hız sonucu zamanı algılamımızda mı değişiyor..veya  uzay genişlemesinin sonuna doğru geldi ve kendi üstüne doğru mu bükülüyor,kapanıyor..tekrar t=0 anına mı dönüyoruz..ve her şey pulp bilim kurgu filmi tasarımı bir sahne gibi ,"hızla saran" video bant misali hızlanan bir zaman içinde mi yaşanılıyor..bu sonuncu olmadı galiba..yok yok oldu..zamanın yaşanma hızı değişirken niteliğide değişiyor ve daha az şeyi daha uzun zamanda yapıyor gibi mi algılıyoruz..yoksa ne..nasıl okundu binlerce çizgi roman ve çocuk dergileri bunca dizi arasında..(zaman algımızla, düşünce ve ruh dünyamızın bağıntısı arasındaki mevzulara ,psikoloji biliminin bize söyleyeceklerine ise hiç girmemek lazım.. ???)
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: Tarkan Kurt - 19 Kasım, 2011, 03:40:48
Uzay Yolu
Kaçak
Görevimiz Tehlike
Zengin ve Yoksul
Dallas
Flamingo Yolu
Küçük Ev
Altı Milyon Dolarlık Adam
Perihan Abla
Alf
Bonanza
Aşk Gemisi
Beyaz Gölge
İkinci Bahar
McMillan ve Karısı
San Francisco Sokakları
Komiser Colombo
Kökler
Kung Fu
Mavi Ay
Lassie

Bunlar ilk anda aklıma gelen efsane dizilerden bazıları  :)
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: DAMPYR - 19 Kasım, 2011, 18:34:41
Alıntı yapılan: yunusmeyra - 18 Kasım, 2011, 04:33:25
(http://www.filimadami.com/thumbnails/thumb_19089.jpg)
fantastik dizilerde"hayal adası"..parayı veren "hayalini" yaşar..

Martin mysteredaki bay jinx karakteri bu diziden esinlenmiş herhalde...... ;)
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: rumar80 - 19 Kasım, 2011, 19:53:45
   Ricardo Montablan Star Trek orjinal seride efsanevi Khan Karakterini de canlandırmıştı.
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: gamlıbaykuş - 19 Kasım, 2011, 20:23:12
Yanlış hatırlamıyorsam Johnny Deep'in de oynadığı polisiye bir dizi vardı. Adını hatırlayan var mı acaba?
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: hanac - 19 Kasım, 2011, 20:36:11
Alıntı yapılan: hüzünlü flüt - 19 Kasım, 2011, 20:23:12
Yanlış hatırlamıyorsam Johnny Deep'in de oynadığı polisiye bir dizi vardı. Adını hatırlayan var mı acaba?

21 Jump Street, şu aralar filmi de çekildi. Yakında vizyonda.

(http://dusbahceleri.files.wordpress.com/2011/03/10940831-johnny-depp-21-jump-street2.jpg)
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: rumar80 - 19 Kasım, 2011, 20:54:41
   Johnny Depp bu dizi ile meşhur olmuştu. Genç polisler gizli kimliklerle liselerde öğrenci gibi dolaşıp uyuşturucu vs gibi gençleri tehdit eden suçlarla savaşıyordu.
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: gamlıbaykuş - 19 Kasım, 2011, 21:34:59
Evet şimdi oldu, çok severdim bu diziyi.

Keşke bir yerlerden bulsam ve zamanım olsa da yeniden oturup izleyebilsem  :-[
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: s.b - 19 Kasım, 2011, 22:42:26
Benim o zamanlar severek izlediğim diziler hatırladığım kadarıyla şunlar:
Stingray
İhtiyar Delikanlı
Beyaz Gölge
6 Milyon Dolarlık Adam
Dallas
Çarli'nin Melekleri
25.Yuzyil
Aşk Gemisi
Cosby Ailesi
Atlantis'ten Gelen Adam
Baretta
Flamingo Yolu,
Mavi Ay
Flipper
Galactica
Marco Polo
Görevimiz Tehlike
Webster
Zamanda Yolculuk
Kaçak
Magnum
Kara Şimşek
Uzay Yolu
Yedi Kareşe Yedi Gelin
Profesyoneller
Zaman Tüneli
Ziyaretçiler
Simon & Simon
Tatlı Cadı
Tatlı Sert
Uzay 1999
Komiser Columbo
Pasaklı Sally
Macera Peşinde
Kökler
Renegade
Mike Hammer
Şahin Tepesi
Saint
Saint'in Dönüsü
Köle Isaura
San Fransisko Sokakları
Serüven Peşinde
Kral ve Ben
Madigan
Kung Fu
Küçük Ev
Lassie
Logan'ın Kaçışı

Bu kadar diziyi o tek kanallı trt de izlediğime inanamıyorum. Olacak şey değil.
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: yalcinerol345 - 19 Kasım, 2011, 22:45:48
Sn.s.b.,saydığınız dizilerin içinde bir tane bile kötü diyebileceğim yok.Bu da ilginç değil mi?
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: V - 19 Kasım, 2011, 22:52:45
Sami Abi yazınca hatırladım.Buck Rogers 25. Yüzyılda'yı da unutmayalım.

Hele de afacan model robot Tiwiki'yi..

(http://www3.images.coolspotters.com/wallpapers/129411/buck-rogers-in-the-25th-century-mobile-wallpaper.jpg)

(http://pdxretro.com/wp-content/uploads/2011/01/buck-rogers-robot_thumb.jpg)
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: gamlıbaykuş - 19 Kasım, 2011, 23:42:45
Şöyle biraz interneti  inceledim de 21 Jump Street dizisinin Türkçe altyazıları bulunmuyor. Maalesef yeniden izleyemeyeceğim. Acaip itkilenmiştim oysa. Ayrıca yeni filmde Johnny Deep de oynuyormuş...
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: s.b - 19 Kasım, 2011, 23:57:26
Alıntı yapılan: yalcinerol345 - 19 Kasım, 2011, 22:45:48
Sn.s.b.,saydığınız dizilerin içinde bir tane bile kötü diyebileceğim yok.Bu da ilginç değil mi?

Hakikaten öyle kardeşim. Hepsi birbirinden güzel dizilerdi. Arada sırada şimdiki dizilere bakıyorum da tamamen farklı. Özellikle yerli dizilerin ana teması "kucaklama" üzerine kurulmuş. İnanın tv nin yanından geçerken arkamı dönmeye korkuyorum yahu.
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: monomial - 20 Kasım, 2011, 09:43:36
Çarlinin Melekleri, Kara şimşek ve dahası.. ahh ah eski günler  :-[
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: rumar80 - 22 Kasım, 2011, 16:03:44
   Boş geçmeyelim, konumuza destek verelim.  ;)

   Ödüller ile konuyu birbirine bağlayalım: Genç Indiana Jones vardı bir zamanlar. Diğerlerine göre yakın tarihtir ama yine de fena değildi.
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: Jedmau - 22 Kasım, 2011, 16:05:33
Evet genç indiana jones benimde favorimdi. Bir bölüm türkiyede geçiyordu galiba
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: rumar80 - 22 Kasım, 2011, 16:13:55
   O bölüm bizde yayınlanmadı diye hatırlıyorum ama haklısın Ertan
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: Mister NO - 23 Kasım, 2011, 16:26:19

ŞEKER KIZ

(http://t3.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcSGyB7KQ7Rq1-m76no23xqubRFmjY6TTsAZ5Q9hwJxdP3qtcaE8rAUZ0Z0s)

MARKO

(http://t3.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcTT4dyYDqnKgME9BNpk29Wr6ZnL4ljjEuKTfKmbW0Lpz3s0eygY0XB_pOs)


HEİDİ


(http://t2.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcSh7KMSwtX6BIv6ef8CBttJ8K_HD7u2LRjdc9TiG6zGLtp28YB2skkt_w)


FLANDER'LERİN KÖPEĞİ

(http://t3.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcSYjHcNDMfj6VCDG3Dr7smKicLyI_HXibO3c1jR0fB3gT29cHof607Haw)


ESTEBAN
(http://t2.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcSxw3tiK0Bbxtth_2CsUqjzuckyvScDFUc2lOStDWrcTeusj52QAv9_I_Q)

TATLI KAHRAMANLAR-AKILLI BIDIK

(http://t1.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcSow516Tdy4y96Lnsriy4NtwgBZSo5IZbCRp3Nf-4E_iC51AuuluErnUQ)

DEĞERLİ

(http://t3.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcSHvwkiWewCbWxNICzd-iQeIhE5q0-RorUuZzzAr6H0O_UY6WIYI0aC-tgY)

ATOM KARINCA

(http://t3.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcTUdRU_ucfSXlJEidmlHYyHZeJpw4s7mCs77qEa3a4kUd_UeWFAessm6A)

TONTON AİLESİ

(http://t2.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcRcAYphZ6h9_OGAHAnaRpZDnhG_i9UgEigTKe-u7T_X_esJkxc-La77sg)

REXIO

(http://t3.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcShW1Td8S6EwBh8kmW-mQ7c8Fd4RHumWUTla-MO6bRiTYj4CUcDudrj6w)

BOLEK VE LOLEK

(http://t3.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcQycOjpSLDKFDrbvv9ElBqIptQSYTTm5EbfifVggkgzpc5C0dfCt2kAAPI)

TAŞ DEVRİ

(http://t3.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcRxphBgrZ_lipiF7c-TQ7rP1t4iTQgaFU5CxM2K8ydsDpnl-EhY-8sj5B_5)

JETGİLLER

(http://t2.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcQkXYsb1KR2Jg8eXv8XUiQ6gm9gA-JzWjUMslChok8eHiRSkzGaZYcA_mI)

BUGS BUNNY

(http://t3.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcRkeLBmJQgnrF8nGCi00HNUH8upDxhMsIXy06DJpQxP1AYYSULbzyai0ws)

TOM VE JERRY

(http://t2.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcQT_k4QjFspSOjOxWS_0-yn7CMmr_I8SGObfW2tJP0ErNwgkgPK_S6fa8c)
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: sefik - 23 Kasım, 2011, 17:53:16
Alıntı yapılan: rumar80 - 19 Kasım, 2011, 20:54:41
   Johnny Depp bu dizi ile meşhur olmuştu. Genç polisler gizli kimliklerle liselerde öğrenci gibi dolaşıp uyuşturucu vs gibi gençleri tehdit eden suçlarla savaşıyordu.
O dizideki bir karakter olan Booker in tutulmasiyla o da ayrı dizi olmuştu
Booker,çok severdim
Bir de Star ilk açıldığında sabahları captain power vardı,bilimkurgu dizisi
Yine Magic box a ait diğer kanal teleon açıldığında Flash,Harry ve Hendersonlar da severek izlediğim dizilerdi :D
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: darkwood - 23 Kasım, 2011, 18:17:03
Rahmetli Adile Naşit'in "toprağı bol olsun" sunduğu Uykudan Önce programında
Atom Karınca ve Değerli yi her akşam sabırsızlıkla beklerdim.
Taş Devri ile Jetgillerde favorilerim arasındaydı..
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: gamlıbaykuş - 23 Kasım, 2011, 21:15:38
Altın Kızları da unutmayalım biraz hatırlamakta zorlansam da güzel bir dizi diye hatırlıyorum. Bir de William Tell vardı dimi Giyom Tell miydi yoksa....
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: pizagor - 24 Kasım, 2011, 16:59:30
(http://www.he-manandshe-ra.org/kreich_99/gummibears.jpg)

Ne güzel bir çizgi filmdi Gummi Bears...

Hele müziği...

Yeniden dinlemek isterseniz http://www.youtube.com/watch?v=bJmWyZlW2sE (http://www.youtube.com/watch?v=bJmWyZlW2sE)
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: pizagor - 24 Kasım, 2011, 17:12:23
Disney usulü süper kahraman parodisi Darkwing Duck...

Adeta ekrana çivilerdi beni. Muhtemelen bugün de izliyor olsam aynı etkiyi yaratır üzerimde :)

Yine bir intro, bu sefer Darkwing Duck'tan... LET'S GET DANGEROUS :)

http://www.youtube.com/watch?v=375ENQbru8s&feature=related (http://www.youtube.com/watch?v=375ENQbru8s&feature=related)
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: sefik - 24 Kasım, 2011, 17:14:35
Bir de iki parmağını birbirine degdirip zamanı durduran bı kız vardı
Dizinin adını hatirlayamadim,zamanın ötesinde olabilir
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: hennessy - 24 Kasım, 2011, 17:17:40
varyemez amca ve pilotu :)

(http://upload.wikimedia.org/wikipedia/tr/thumb/9/93/Varyemez_amca.jpg/250px-Varyemez_amca.jpg)  (http://img.blogcu.com/uploads/eskiler_launchpad2.gif)

2007 senesinde, 28.8 milyar dolar değerindeki hazinesi ile Forbes'in kurgusal zenginleri listesinde birinci sırada yer almıştır.
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: hennessy - 24 Kasım, 2011, 17:23:44
muhteşem dizi bence en iyi dizilerden biri

Yes Minister

(http://3.bp.blogspot.com/_4LP7EhyqHMo/SoXW8fKi-gI/AAAAAAAABUc/_anoI-ktzS4/s400/yes_prime_minister.jpg)

Emret Bakanım (İngilizce: Yes Minister) BBC Televizyonu ve radyosunda 1980-82, 1984 yıllarında yayınlanan politik hiciv içerikli İngiliz televizyon dizisidir. Emret Başbakanım adlı devam dizisi 1986-1988 yılları arasında yayınlanmıştır. Toplamda 38 bölümden oluşan seride her bölüm 30 dakika uzunluğundadır.Birleşik Krallık hükümetinde görev almış olan bir bakanın ofisinde geçen dizide Jim Hacker karakterini Paul Eddington oynamaktadır. Bakanın çeşitli yasa çıkartma ve değişiklik yapma istekleri aynı dairede çalışan daimi sekreter Sir Humphrey Appleby (Nigel Hawthorne) tarafından engellenir. Bakanın özel sekreteri Bernard Woolley (Derek Fowlds) ise çoğunlukla iki tarafın arasında kalır.Hükümete ve devlet yapısına yönelttiği sert eleştirilerle gündeme gelen dizi çok sayıda ödül almış ve 2004 yılında yapılan değerlendirmede İngiliz yapımı tüm televizyon dizileri içinde en iyi altıncı dizi olarak seçilmiştir. Dizi, dönemin Birleşik Krallık Başbakanı Margaret Thatcher tarafından da beğeniyle seyredilmiştir.
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: hennessy - 24 Kasım, 2011, 17:28:46
Zorlu İkili

çok severek izlediğim bir dizi idi

(http://www.dempseyandmakepeace.de/galleries/dmpic01.jpg)

Glynis Barber hastasıydım :)
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: V - 24 Kasım, 2011, 19:25:27
Hayalet Avcıları'nın çizgi dizisini filmlerinden daha çok sevmiştim...

(http://manvsart.com/wp-content/uploads/2010/07/RealGhostbusters.jpg)
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: V - 24 Kasım, 2011, 19:26:32
Bir de çakma hayalet avcıları vardı ki onları hiç sevmemiştim.. >:(

(http://4.bp.blogspot.com/-dUrhnSLbeDo/TqrNZ-YIrRI/AAAAAAAABfw/PiVCR5Uc7Vo/s1600/Ghostbusters+Filmation.jpg)

Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: V - 24 Kasım, 2011, 19:42:48
Vücudumuzu Tanıyalım vardı..il etait une fois la vie la Fransız çocuklarının dili dönüyor mu bu isme? :)

(https://loader.quebec-team.net/index.php?img=http://d11.e-loader.net/lHafPwu2hm.JPG)

(http://babs886.files.wordpress.com/2009/02/siamo11.jpg?w=400&h=270)
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: V - 24 Kasım, 2011, 19:49:54
Bir de tarihi olayların-buluşların anlatıldığı bir sersi vardı..Il était une fois... l'Espace

(http://cdn2.greatsong.net/album/extra/michel-legrand-il-etait-une-fois-lespace-110880011.jpg)

(http://leblogdulapinou.files.wordpress.com/2009/02/061201_il_etait_une_fois_lh.gif?w=492&h=282)

(http://www.coucoucircus.org/da/images-da/iletaithomme.jpg)
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: kalidor - 24 Kasım, 2011, 22:40:19
Çocukken severek izlediğim bu Fransız çizgifilmlerini bayramda kablolu TV'de bir Türk kanalı yayınlıyordu. Oturduk ailecek bayaa seyrettik.
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: Carnage - 26 Kasım, 2011, 15:29:45
Çizgi dizileri saymazsak:

(http://upload.wikimedia.org/wikipedia/tr/thumb/c/c8/Edi_ve_B%C3%BCd%C3%BC.JPG/250px-Edi_ve_B%C3%BCd%C3%BC.JPG)

90ların başında Star Tv'de yayınlanan,babamla beraber seyrettiğim:

(http://www.burcuname.com/wp-content/uploads/2010/08/a_team_new_picture1.jpg)

Çizgi dizilere gelirsek:Tom and Jerry,Ghostbusters,bize hayalet avcıları diye yutturulan başka bir dizi,Spiderman,Batman ve X-men'in animasyon dizileri(Superman'i hiç sevmezdim),Karate Master,Winnie The Pooh,Power Rangers(itiraf ediyorum çok saçma olmasına rağmen seyrederdim),Voltran ve elbette ki:

(http://www.cizgifilmoyunlari.com/files/image/7bd9981decTMNT20bkgrnd.jpg)
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: emre ozdamarlar - 26 Kasım, 2011, 16:07:09
Dizi dediniz mi tek gececegim bir eser vardir. Bizimkiler. Hala DVD box setinin cikmasini bekliyorum :)

(http://www.22dakika.org/imaj/gorcun/liveimages-guzelim-bizimkiler-atilay-ozisik-0303379-4.jpg)
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: rumar80 - 28 Kasım, 2011, 10:58:06
  Kasım ayı bitmek üzere. Ödülü kaçırmayalım....
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: hennessy - 28 Kasım, 2011, 18:28:33
son 3 gün arkadaşlar maillerinizi bekliyoruz
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: rumar80 - 30 Kasım, 2011, 15:51:55
   Son saatler geldi.
   Yazdınız yazdınız.
   Yazamadınız "hoşçakal Indy"
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: V - 30 Kasım, 2011, 22:40:53
Gargoyles kalburüstü bir çizgi diziydi..

(http://www.gargoyles-fans.org/characters/images/garg_cast.gif)
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: rumar80 - 30 Kasım, 2011, 22:42:07
  Yine ayın sonuna geldik. Bu ay 35 değerli üyemiz bizlerle anılarını paylaştı. Eski güzel dizileri yad ettik.
Şimdi sıra geldi kazananı açıklamaya......

  The further adventures of Indiana Jones Omnibus serisini kazanan arkadaşımız:


PEARLJAM

Kendisini kutlar, keyifli okumalar dileriz.
Aralık ayında yılın son ödüllü konusunda görüşmek üzere....
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: darkwood - 30 Kasım, 2011, 23:05:38
Hayırlı olsun, sevgili Pearljam.
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: gamlıbaykuş - 01 Aralık, 2011, 09:50:42
Tebrikler Pearljam. Güle güle oku :)
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: pearl jam - 01 Aralık, 2011, 10:12:46
Teşekkürler :) Güne böyle güzel bir haberle başlamak çok iyi oldu :)
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: rumar80 - 01 Aralık, 2011, 10:39:36
   Altın Madalyon....
   Üyelerini güne güzel başlatan forum.  ;)
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: kedidiro - 01 Aralık, 2011, 11:47:56
 sevgili faik, sen de ödüllü üyeler arasına katıldın...tebrikler, güzel günlerde oku
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: yunusmeyra - 01 Aralık, 2011, 18:54:40
tebrikler..forumumuza ve sponsorlarımızada kocaman bir teşekkür..
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: pearl jam - 02 Aralık, 2011, 22:26:30
Tebriklerini, iyi dileklerini gönderen tüm dostlara teşekkürler. Kitaplar bugün elime ulaştı. Kütük gibi 3 tane cilt :) İngilizce bir şeyler okumayalı uzun yıllar olmuştu, bir nevi pratik de olacak. tekrar teşekkürler :)

(http://farm8.staticflickr.com/7158/6443148895_1d0d6fcf01_z.jpg)

(http://farm8.staticflickr.com/7157/6443159383_a1baebc752_z.jpg)
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: rumar80 - 02 Aralık, 2011, 22:30:36
  Keyfini çıkar arkadaşım
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: emre ozdamarlar - 02 Aralık, 2011, 22:48:47
Hayirli olsun vallahi, cok guzel duruyor kitaplar. Icim gitmedi desem yalan olur :)
Başlık: Ynt: Ödüllü Kasım konusu
Gönderen: kalidor - 03 Aralık, 2011, 22:48:31
Benim de içim gitti :D, Red Sonja'ların içindeki dolgu İndie'leri okuyalım bari