En Kahraman Rıdvan - Marmara Çizgi

Başlatan pizagor, 14 Ekim, 2009, 20:39:44

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ahmet Oktay

güzel bir haber. ilk 3 sayıyı okumuştum, sonraki 3 sayı kalmıştı bu vesileyle onları okurum :D

darkwood

Bu kadar aradan sonra Rıdvan 7.sayıdan umudu kesmiştim, iyi haber.
Darkwood Sakinleri..

gamlıbaykuş

Haylaz kahramanımızı özlemiştik. 8. ciltle tamamlanıyor diye hatırlıyorum. Yanlış mı biliyorum yoksa ?
Hayat ne kadar güzel, hoş,
Haydi durma sevgiline koş...

DAMPYR

Alıntı yapılan: hüzünlü flüt - 15 Şubat, 2014, 19:17:01
Haylaz kahramanımızı özlemiştik. 8. ciltle tamamlanıyor diye hatırlıyorum. Yanlış mı biliyorum yoksa ?
Bende öyle biliyorum.... ::) :o :D

Perpetual

En az iki tane de yeni macera olsun.On olsun, tam olsun :D.

*Tom Braks için imza toplayalım, baskı yapalım, birşeyler yapalım artık :).
7. Biriktirici

doktor1881

tamamlandıktan sonra Gaddar Davud ve Utanmaz Adamıda isterük ;D ;D ;D

Ralph

Kötü Kedi Şerafettin ile beraber Türk çizgi romanının en kaliteli işleri... Uzun yıllar da zirveyi kimseye bırakmayacaklar gibi.

Ahmet Oktay

Çizgiroman okumaları kapsamında adı geçmişken, 8. albümden haberi olan var mı ? Nerdeyse 1.5 yıl oldu 7. albüm çıkalı.

Alıntı yapılan: Ahmet Oktay - 14 Şubat, 2014, 23:25:17
güzel bir haber. ilk 3 sayıyı okumuştum, sonraki 3 sayı kalmıştı bu vesileyle onları okurum :D
demişim zamanında ama yine okumamışım ;D Kitaplıkta duruyorlar öyle, çizgiroman okumaları kapsamında baştan başlayarak okumayı planlıyorum. Bu sefer planladığım gibi olur inşallah.

Ahmet Oktay

Gecikmeli de olsa ilk albüm incelemesi (yazının buradan sonraki kısmı henüz okumayanlar için ufak ufak spoiler içerebilir) :

EN KAHRAMAN RIDVAN 1 - PİSLİK


Hikayemiz Teksas, Tommiks, Kızılmaske, Mandrake, Superman gibi çizgiromanları okuyup bunlardan etkilenen ve onlar gibi kahraman olmaya niyetlenen bir gençle başlıyor. Kolay kahraman olunmuyor tabi, kendini geliştirmek için sıkı çalışıyor Rıdvan, dövüş teknikleri falan öğreniyor. Yeni çizgiromanlar okuyor, dövüş filmleri izliyor derken kendini fazla kaptırıp önünü görmemeye başlıyor ve 9 derece miyop oluyor :)

Sonra kostümsüz kahraman olmaz deyip kendine bir kostüm hazırlıyor ve bir de nara buluyor : Kukuriii Kuu. Rıdvan gerçek kötülerin İstanbul'da olduğuna ve İstanbul'a gitmesi gerektiğine karar veriyor. Otobüsle başlayan İstanbul yolculuğu bir silah kaçakçısının arabasında son buluyor. Kahramanımız son derece saf, sürekli kime, nasıl iyilik yaparım diye düşünen bir genç. Kötü adamımız Kaymak Recai bunu fark ediyor ve Rıdvan'ın bu saflığını kullanarak, kaçak silah taşıma işine Rıdvan'ı da yem olarak dahil ediyor. Kamyonda garibanlara dağıtmak için domates var deyince Rıdvan hemen atlıyor tabi. Böylelikle macera tam anlamıyla başlıyor. Polislerle kovalamaca falan derken bir sürü olay oluyor ama işler Kaymak Recai'nin planladığı gibi gitmiyor. Rıdvan Recai'nin planlarını bozunca, Rıdvan'ı ortadan kaldırmaya kara veren Recai kitaba da ismini veren "Pislik"i tutuyor bu iş için.

Güzel bir ilk maceraydı, köken hikayesiydi. Diğer albümlerin incelemelerini de yakın zamanda hazırlayıp paylaşmaya çalışacağım.

8.5/10

ferzan

    Vakit ve istek bulup da bir türlü başına oturamadigim bir eserimiz Rıdvan. En kısa zamanda almadığım diğer kitaplarını da alıp başına oturmak istiyorum. O dönemi yaşayanlar kadar tat alamayacağım aşikar ama zaten bana naif geleceğini bilerek başına oturacagimdan, hayal kırıklığı yaratacağını hiç sanmadigim gibi bilâkis zevk alacağıma dair inancım sonsuz.

    Ellerinize sağlık, bir sonraki incelemeyi hevesle bekliyorum. Ne kadar itkilenirsem o kadar çabuk otururum başına Rıdvan 'ın. Böylece okuduğum tek Rıdvan öyküsü, 4 sene önce Harakiri dergisi için çizilen 2011 imzalı 6 sayfalık öykü olmamış olur. :)
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

Ahmet Oktay

EN KAHRAMAN RIDVAN 2 - ROBOTLAR


Hikayemiz Amerika'da başlıyor. Esrarengiz bir şekilde Özgürlük Heykeli çalınıyor. Özgürlük Heykeli'yle başlayan hırsızlık olayları daha da ilerliyor ve Fransa'dan Eyfel Kulesi, İngiltere ve Almanya'dan Katedral, Rusya'dan Kremlin Sarayı, Venedik'ten Rialto Köprüsü kayıplara karışıyor bir anda.

Televizyondan bu olayları duyan Rıdvan "Yabancı kahramanların işine karışmam ama Türkiye'den bir şey çalmaya kalkarlarsa duman ederim." diyor ve yürümeye başlıyor. Geç saatte Topkapı Sarayının yakınlarına geldiğinde içeride ışık yandığını görüyor ve "hırsızlar mı geldi yoksa" diye düşünüyor. Ve kahraman olmak ne gerektirirse onu yapıp saraya girip kontrol etmeye karar veriyor. Tabi kendi yöntemleriyle :) Rıdvan sarayda bekçiyle karşılaşıyor ve kısa süreli bi' atışma oluyor aralarında. Onlar atışırken esrarengiz hırsızlar bizim Topkapı Sarayı'nı da yürütüyorlar. Dünyanın çeşitli yerlerinden bu değerli yapıları çalan esrarengiz hırsızlar başka bir gezegenden gelen robotlarmış meğer. Rıdvan ve robotlar karşılaşıyorlar, robotların Rıdvan için iyi planları yoktur ama Rıdvan da kolay lokma değildir. Robotların gezegenine götürülen Rıdvan ortalığı birbirine katar ve bir şekilde robotların elinden kurtulmayı başarır. "1 Numara"nın kontrol ettiği robot gezegeninden Rıdvan nasıl kurtulacak ? Daha fazla anlatıp heyecanını kaçırmayayım. Mutlaka okuyun, sonlarda da bir sürpriz sizleri bekliyor olacak.

4 yıl önce ilk çıktığında okumuştum 2 albümü de. O zamanlar ilk albüm daha güzel gelmişti, aradan geçen zamanda beğenimde ufak bir değişiklik olmuş ve 2. albümü daha çok beğendim bu okumadan sonra. 1980 askeri darbesi döneminde tefrika edilen bir macera aynı zamanda. Bu albüm yayınlandığı dönem göz önünde bulundurulduğunda daha bir özel oluyor. Bülent Arabacıoğlu 35 yıl önce bugünkü halimizi ve geleceğimizi yazmış ve resmetmiş desem yanlış olmaz. İşin içinde robotlar olur da bilim kurgu olmaz mı ? Tabi ki var ve çok güzel bir teknoloji eleştirisi de var.

9.5/10

Ahmet Oktay

EN KAHRAMAN RIDVAN 3 - BANKER


Hikayemiz yağmurlu bir İstanbul sabahında başlıyor. Yağmurlu bir sabahtaki İstanbul'un o karmaşasından sıyrılıp kahramanımız Rıdvan'ı görmemiz uzun sürmüyor tabi. Rıdvan'ı kahramanlık yaparken görüyoruz, 4 erkeğin saldırdığı bir kadını kurtarıyor. Rıdvan'ın duman ettiği adamlar kaçarken, bir de ne görelim, Rıdvan'ın kurtardığı kadın Vampirella'ya dönüşmüş ve Rıdvan'ı ısırmak üzere. Hemen telaş yapmayın canım, sadece bir rüyaymış :D

Rıdvan'ı bi' süre kendi haline bırakıp fabrikatörlerin toplantısına konuk oluyoruz. Piyasada para darlığı olduğundan ve batmaya yakın olduklarından dem vuruyorlar, ve nasıl bu durumdan kurtuluruz diye düşünüyorlar. Tekrar Rıdvan'a dönüyoruz, sokakta yürürken babasından habersiz arabayı kullanmaya kalkan bir afacan ve arkadaşını görüyor ve kahramanlık içgüdüsüyle Superman gibi durdurmak için atıyor kendini arabanın önüne. Çocukları kurtaran Rıdvan gazetelere manşet oluyor. Öte yanda fabrikatörler ellerine nakit para geçmesi için bir banker açmaya karar veriyorlar ama o devirde bankere kim güvenip parasını bırakır ? İnsanların güvenini kazanmak için halkın sevdiği, güvendiği biri gerek. İşte tam bu noktada gazetede Rıdvan'ın kahramanlığını görüyorlar ve böylelikle yolları kesişiyor. Tek bir kahramanlık yeter mi ? Yetmez tabi, daha çok kahramanlık, daha çok güvenilirlik. Hemen numaradan birkaç kahramanlık daha tezgahlıyorlar. Rıdvan bir anda herkesin tanıdığı bir halk kahramanına dönüşüyor, gazete manşetlerinden inmiyor. Geriye Rıdvan'ı ikna edip bankerin başına geçirmek kalıyor. E kahramanız biraz saf olduğu için o da pek zor olmuyor :) Bizim En Kahraman Rıdvan oluyor Banker Rıdvan, Rıdvan'a güvenen halk da neyi var neyi yok bankere veriyor. Kısa zamanda çok para toplanıyor, o kadar çok parayı korumak kolay olmuyor. Paralar kasaya konsa da çalınması engellenemiyor. Parayı çalanlar Uludağ'a kaçarken, Rıdvan ve yeni dostları Karabük'lü Zehra ile babası Jilet Kazım da peşlerine düşüyor.

Bu üçlü Uludağ'da ve gidiş yolunda çok macera yaşayacaklar, özellikle Jilet Kazım'a dikkat :) Ben bu macerayı 2 bölüme ayırıyorum; Jilet Kazım ve Zehra'dan öncesi ve sonrası olmak üzere. Bu ikilinin hikayeye dahil olmasından sonraki 2. bölümü okurken çok daha fazla keyif aldım ben.

8/10

pikofarad

İncelemeler çok güzel. Tebrikler. Çizgi roman okumaları kapsamında ben de okuyacağım En Kahraman Rıdvan'ı. Gerçekten çok eğlenceli bir karakter. Zaten yaşadığı maceralardan da anlaşılıyor. :)

Ahmet Oktay

EN KAHRAMAN RIDVAN 4 - HONG KONG'DA


Bu kez bir plajda başlıyoruz. Daha ilk sayfadan başlıyor Rıdvan'ın sakarlıkları. İçinde kadın olan bir kabine boş diye dalıyor Rdıvan üstünü değiştirmek için. Dolu olduğunu fark edince iş işten geçiyor, çabucak uzaklaşıyor oradan. Plajda güneşlenenlerin olduğu bölüme gidiyor. Meğer cankurtaranlık yapacakmış bizim Rıdvan.

Neyse efendim ilerlerken kuma gömülü bir adam görüyor daha doğrusu sadece kafasını görüyor ve öldürülüp kellesi kesilmiş sanıyor, onu oradan çıkarmaya çalışırken yine ortalığı birbirine katıyor ve Rıdvan'ı kovalamaya başlıyorlar. Peşindeki adamlardan kaçarken karanın sonuna geliyor, neyse ki orada boş bir tekne var. Hemen atlıyor tekneye, o korkuyla bayağı bi' açılıyor. Yeteri kadar uzaklaştığını düşünüp tekneyi durdurmaya karar verdiğinde tekne durmuyor. Sonunda bir geminin yanında durmayı başarıyor. Başına geleceklerden habersiz şekilde "kaptanla konuşurum, sahile geri bırakırlar beni" umuduyla gemiye tırmanıyor. Gemi Çinli mürettebat ve turistlerden oluşuyor. Gemide eroin olduğundan, uyuşturucu kaçırıldığından, içeride gizli polis olduğundan haberi yok Rıdvan'ın. İçerideki adamdan haber alamayan komiser kendi de gemiye girmeye karar veriyor, komiser, içerideki polis ve Rıdvan olaylı bir şekilde karşılaşıp tanışıyorlar ve en sonunda komiser her şeyi açıklayınca birlikte hareket etmeye ikna ediyorlar Rıdvan'ı. Onlar gemide saklı eroini ararken gemi hareket ediyor ve Hong Kong'a doğru yola koyuluyor. Asıl macera bundan sonra başlıyor.

Buradan sonrası fazlasıyla spoiler olacağı için yazmıyorum daha fazla. İlk 4 cilt içinde kesinlikle en zayıfıydı bence hikaye olarak. Yine de okurken keyifli vakit geçirdim.

7/10

mutarad

Sekizinci Sayı idefix de göründü😉
İnsan için, diğer insanlar yollarına serilmiş irili ufaklı taşlardır. Çoğunun farkına ancak çarptığımızda varırız. Taşları biriktiren koca bir bina diker ölene kadar... Taşları atan ise ölür kalır, taşları bitirene kadar...