En son hangi filmi izledik? Yorumlarimiz...

Başlatan Lami Tiryaki, 02 Aralık, 2009, 08:20:29

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Lami Tiryaki

Wang Yu-ya da çocuklugumuzdaki tabirimizle "vankü"-kolsuz kahraman olarak zihnmizde yer etmis kahramandir. Sinema çikisi ya da sokak oyunlarinda birimiz Bruce Lee ya da çocuklugmuzun deyisiyle "burucelle" öbürümüz Wang Yu olup gösteri yapardik. Ortaokuldayken bir gün okulu kirip Bruce Lee'nin The Way Of The Dragoon filmine gitmistim. Adamin dövüs teknikleri, siir gibi üslubu bu tarz filmlere isinmami saglamisti. Sonradan sebil gibi gelen karate filmlerinden pek hazzetmemiitim ama Bruce Lee beni ipnotize etmisti adeta. O nedenle basrol oyuncularinin Bruce Le gibi çakma isimlerle çevirdikleri çakma Bruce Lee filmlerine bile gider olmustum. Topragi bol olsun bu türe sayginlik kazandirmis büyük sanatçidir Bruce Lee.

Selamlar
Lami   

hakan alpin

ben de iflah olmaz bir bruce lee hayraniyim (bir ara hayranligim o dereceye vardi ki, üstadin 'çakma' klonlarinin filmlerine de dadandim. asagidaki yazi daha ziyade bunlarla alakali).. dvd koleksiyonumda tüm filmleri mevcut.. hatta üstadin gençken oynadigi birkaç "green hornet" bölümüm bile var koleksiyonda.. aslinda uzun uzadiya anlatmanin anlami yok.. zira simdi vakti bol olanlara bu yakinlarda yazdigim 4 bölümlük bir yazi dizisinin 1. bölümünü aktariyorum.. umarim bruce lee hayranlarinin ilgisini çeker :)



ÇAKMA BRUCE LEE'LER - 1

Aslinda imla kurallarina göre, çogul ekleri üstteki gibi, eklendigi sözcükten 'ayraç' ile ayrilmaz..

Bitisik yazilir..

Ancak yazima bu basligi attiktan sonra, okudugumda garibime gitti..

Okurun da garibine gidecegini düsündüm ve neden bahsettigim daha rahat anlasilsin diye 'ayraç' ile ayirdim..

Yoksa 'Çakma Bruce Leeler' diye yazilmasi gerekiyordu (Okunusu: 'Çakma Brus Liler')..

Gündem fazlasiyla siyasete bulandigindan ve son günlerde hep siyaset yazmaktan biktigim için kendi içimde ben de bir 'açilim' yaptim..

Buna da 'Bruce Lee Açilimi' adini verdim..

Eger aranizda benim gibi, aktif siyasetten sikilan ve yereldeki bazi yazarlarin artik kasten yaptiklarini düsünmeye basladigim 'havada uçusan yorumlarindan' ya da 'ipe sapa gelmez kiyaslamalarindan' sikilanlar varsa, buyursun bu yaziyi okusun..

Belki satir aralarinda, bugün yasasaydi 69 yasinda (1940 dogumlu) olacak olan, Uzakdogu sporlarinin hem bu ülkede, hem de pek çok baska ülkede sevilmesini saglayan Bruce Lee hakkinda unuttugunuz yahut da bilmediginiz bazi bilgilere denk gelir, sevinirsiniz..

Ve de 'sikici' gündemden biraz olsun uzaklasir, ferahlarsiniz..

Sizi bilmem, ama ben Bruce ile (daha dogrusu filmleriyle) ilkokul yillarimda tanistim..

Topkapi'da okudugum ilkokulun zemin katinda 16 milimetrelik eski tarz bir film makinesi olan bir 'sinema salonu' vardi..

Yanlis hatirlamiyorsam, her hafta Çarsamba günü okul çikis saatinden bir müddet sonra baslayan filmler oynatirdi..

Kaç lira veya kaç kurus vererek girdigimizi hatirlamiyorum, ancak hafta sonlari gittigim Sur Sinemasi'nin yani sira, Ibrahim Alaattin Gövsa Ilkokulu'nun sinema salonundan da çikmazdim..

Çogunlukla 'Kara Murat', 'Tarkan', 'Kara Orkun' ve 'Bruce Lee' filmleri oynatirdi..

Makinistin adini da hatirlamiyorum, fakat adamin bir huyu vardi..

Ne zaman ki, filmde kahramanin bir öpüsme veya sevisme sahnesi gelse, elini kameranin önüne koyar, genç dimaglarimizin 'yanlis kanalize' olmasini engellerdi.. (Hos, sonradan filmlerdeki 'muzir' sahnelerin çogunu zaten gösterime koymadan önce, müdürün talimatiyla 'makasladigini', arada kaçan 'minik' enstanteneleri 'gölgeledigini' de ögrenecektik..)

Kimbilir, belki de aksine 'harekete geçirirdi'..

Ama konumuz bu degil, iste ilkokul 4. ve 5. sinifta gittigim filmlerin çogu, içinde 'kahraman' olan filmlerdi..

Çocukken çok severdik kahramanlari..

Peki, bu filmlerin o dönem henüz 'gelismekte olan' psikolojime olumlu ya da olumsuz bir etkisi oldu mu dersiniz?..

Hiç sanmam..

Zira Uzakdogu sporlarini izlemeyi sevsem de, hiçbirini gerçekten ögrenmek için bir spor salonuna yazilmadim..

Merak bile etmedim..

Ha, elbette ki sinemalardan çiktiktan sonra arkadaslarla Bruce Leecilik, ya da kovboyculuk oynadigimiz çok olmustur..

Ancak izlemekten sevdigim seyi, amatör bir salona giderek somutlastirmaya hiç yeltenmedim..

Neyse- biz Bruce'a dönelim..

Aradan birkaç sene geçtikten ve ben ortaokula ya da liseye gitmeye basladiktan sonra, (o siralar henüz internet, hatta bilgisayarin esamisi bile okunmuyor oldugu için) dergilerden, ansiklopedilerden ve çevremden ögrendim ki, bizim hayran oldugumuz 'çekik gözlü' Bruce, aslinda Amerikali imis..

Hani su bazilarinin tukaka etmekten baska is yapmadigi o emperyalist ülkenin vatandasi imis..

San Francisco'da dogmus..

Halbuki babasi tam Çinli olsa da, annesi yari Alman-yari Çinli imis.. (Etnik köken analizlerinden sizin de kafaniz karisti, degil mi..)

Velakin sonuçta kendileri Amerikali imis..

Üstad Bruce, her ne kadar 'Jeet-Kune-Do' adli kendine has bir 'dövüs stili' yaratmis olsa da, bu sporlara karsi manyak ötesi bir özel ilgisi oldugundan dolayi; Koks'tan Tayland Boksu'na, Jui Jitsu'dan Kick Boks'a, Aikido'dan Judo'ya, Güres'ten Tekvando'ya, hatta Eskrim'e varincaya degin, sayisiz 'dövüs sporu'nun egitimi de almis megerse..

Bunlari iste o dönem ögrenmeye basladim..

Bruce hakkinda bu detayli bilgileri ögrenmeye beni iten birkaç sahne ve isim vardi:

1- Bruce'un 3. büyük filmi olan 'Ejderin Yolu/The Way of the Dragon'da, ayni zamanda ögrencilerinden olan ve 7 kez ABD Karate Sampiyonlugu kazanmis Chuck Norris ile Roma Colleseum'unda yaptigi o unutulmaz dövüs sahnesi..

Ki, bu sahnenin çekiminden önce Norris'in, hocasi Bruce Lee'ye biraz meydan okudugu ve buna bozulan üstadin da, Chuck'a dersini verme adina 7-8 kaburgasini kiracak kadar kendini 'rolüne biraz fazla kaptirdigi' sadece bir rivayet degildir..

2- Bruce'un 38 yasinda iken, 1978'de oynadigi 'Ölüm Oyunu/Game of Death' filminde canlandirdigi Billy Lo adli karakterin, yine Bruce'un ögrencilerinden biri olan ünlü NBA basketbolcusu 2.18'lik Kareem Abdul-Jabbar'in (Kerim Abdülcabbar) canlandirdigi Hakim adli karakter ile yaptigi dövüs sahnesi..

3- 1972 yapimi 'Öfkenin Yumrugu/Fist of Fury' filminde Bruce'un canlandirdigi Chen Zhen (Biz çocukken kendi aramizda dublajindaki gibi 'Çençe' derdik..) karakterinin, Sangay'i isgal eden Japonlara ait Dövüs Sanatlari Okulu'na dalarak, öldürülen ustasinin öcünü almak için 80 Japon'u 'tek basina patakladigi' sahne..

4- Ayni filmin finalinde, Çinli komisere güvenerek teslim olan Chen Zhen'in, talan edilmis ve ögrencilerinin çogu öldürülmüs ÇIn dövüs okulunun dis kapisinda kendisine dogrultulan silahlari görerek, dehsetengiz bir çiglikla bu silahlarin üzerine dogru kostugu sirada filmin bittigi sahne..

5- Ve elbette ki, hemen tüm Bruce Lee filmlerinde oynayan temiz yüzlü, sempatik kiz ve güzeller güzeli Nora Miao..

Devam ederiz..

BAHADIR

Babam 1982 yilinda yurt disindan gelirken bir beta video bir renkli tv ve yaninda da bir kaçtane beta kaset getirmisti.Bunlardan hatiladigim 3 tanesi Bruce Lee'ye aitdi...Hepsi orjinal dilinde olmasina ragmen Bruce Lee izlerken bile o yasta dile pek ihtiyaç duymuyorduk..."Öfkenin Yumrugu/Fist of Fury 1" yi kaç defa izledigimi hatilamiyorum bile ama her defasinda ayni zevki ve keyfi alirdim...Bunlarin yaninda gelen Superman 1 de tabiki tekrar tekrar izlenenler arasindaki yerini koruyordu...Ve Kemal Sunal'in "Sabanoglu Saban" filmi....Halit Akçatepe Ile Savas da baslayan ve savastan sonra hafiye olmalarina kadar uzanan belki de seride en begendigim ve izlenebilirliligi en yüksek filmlerinden bir tanesi...
Yalniz o dönem anlayamadigim tek sey onca film arasina "Doktor Jivago" filmi nasil girmis,izlenebilirligi bu kadar sikici bir film daha hatirlamiyordum.O dönem için...Keza hala izlemis degilim ama...1965 yapimi bu film 11 dalda oscara aday gösterilip 5 dalda da ödülleri kapatmis ya neyse...
Hakan bey dikkat etmissinizdir yukarida "Fist of Fury 1" yazdim elimdeki diger iki beta kasetden biri Fist Of Fury 2 basligi tasiyor. Uzun yillar oldugu için kimin oynadigini hatirlamiyorum ama Burcile (bizde böyle derdik o zaman  ;D) amcama belkide en çok benzeyenlerden bir tanesi yada biz o zamanlar benzetiyorduk...Asagida youtube' dan bulabildigim bir link var...

http://www.youtube.com/watch?v=gscwrOv3N2E&feature=related

Sevgiyle kalin...

hakan alpin

haklisin, bruce lee'nin ölümünden sonra "fist of fury"nin devamlari çekildi.. dizi yazimin geri kalaninda daha detayli bilgiler verdigim bruce li oynamisti o devam filmlerinde.. li, lee'ye en çok benzeyen aktörlerin basinda gelir..
kismetse bu gece yazimin 2. bölümünü de eklerim siteye :)

hanac

Yas 35 ve üstü olunca Bruce Lee vazgeçilmez oluyor tabii ki.

Buyurun size Bruce Lee ve Wang Yu birarada, yil 1971.

Wang Yu'nun filmlerini de ayrica anlatacagim burada.  :)




BAHADIR

Bruce amcamin durus pozlarina baksaniza Kafa yukarda gögüs dimdik...Rahmetli uyurken bile dimdik uyuyordu Allah bilir...Acaba boynunda mi bir problem vardi...Asalet baska bir sey canim... ;)

V

         

  Bu aralar yogun sekilde Jackie Chan,Chow Yun Fat filmleri topladim.Yakin zamanda yorumlarimi yollayacagim.

Van Damme filmlerini de hiç kaçirmazdim sinemada.Siyah Kusak.Karate,Kick Box isimli dergileri takip ederdim

.80 lerin sonunda batili sanatçilarin oynadigi

dövüs sporlari filmleri ilgiyi tekrardan bu filmlere yöneltti.Hong Kong sinemasi 70 lerden

beri hiç durmadi tabiki.

Mevzu çok uzun.

"İstemem,eksik olsun.."

hakan alpin

Aslinda dün Bruce Lee Filmleri'ni sevme nedenlerimi yazarken, bu ilgime neden olan maddelerden birini unuttugumu sonradan hatirladim..

Bu da, (sayisiz Yesilçam yapiminda da apartilarak kullanilan) Bruce Lee filmlerinin o unutulmaz film müzikleriydi..

1978 yilinda gösterime girebilen 'Ölüm Oyunu/Game of Death' filminin çekimleri sürerken, 33 yasinda ve saibeli bir sekilde ölen ve fiziksel sagliginin mükemmel oldugu bir döneme denk gelen ölümüyle ilgili hâlâ tartisilan pek çok iddia bulunan Bruce Lee'nin bu ani ve beklenmedik kaybi, sinemada yarattigi ekolün de adeta yetim kalmasina neden olmustur..

Bu beklenmedik ölüm neticesinde Bruce Lee de (henüz 3 film çevirmisken 24 yasinda ölen ünlü ABD'li aktör James Dean gibi), efsane olmustur..

Her ne kadar sinema sektörüne asil ve ses getiren girisini, 1971'de çektigi 'Büyük Patron/The Big Boss' filmiyle yapmis olsa da, Bruce 1960'larin ortasindan itibaren kamera karsisinda boy göstermistir..

Çogu yan rollerde ve oldukça arka planda olan epeyce televizyon dizisinde oynamistir..

Bunlar arasinda en dikkat çekeni, 1966-67 yillari arasinda Kato adli bir yan karakteri canlandirdigi çizgiroman uyarlamasi 'Yesil Esekarisi/The Green Hornet' adli yapimdir..

'The Green Hornet' televizyon dizisinin tam 26 bölümünde rol alan Bruce Lee, ayrica 1967'nin popüler dizisi 'Batman'de, 'Ironside'da, bir baska çizgiroman uyarlamasi olan 'Fatos/Blondie'de, 'Here Come the Brides' ile 'Lin Longstreet' adli dizilerde birkaçar bölümde arzi endam etmistir..

1970'lerin hemen basinda ve çok ciddi sinema teklifleri almaya basladigi dönemde yasadigi bir saglik problemi nedeniyle tami tamina 6 ay sirtüstü yatmak zorunda kalan Bruce Lee, ayaklaninca ilk isi, sinema sektörüne güçlü bir adim atmak amaciyla yapimci Raymond Chow'la irtibat kurmak olmustur..

Ve ölümüne degin her biri Sinema Tarihi'ne geçen 5 adet film çekmistir..

20 Temmuz 1973 günü film çekimi için gittigi Hong Kong'da ölen Bruce Lee, ayni zamanda 'ezilenlerin hakkini savunmak adina dövüsen kahraman' profili çizdigi bu 5 filminin ardindan geride bir de 'efsane' birakmisti..

Zamansiz ölümü nedeniyle yarim kalan 'Ölüm Oyunu' adli filmi, birkaç yil öylece kaderine terk edildi..

Ancak hem Bruce'un ABD'de açtigi dövüs okullarinin ölümünün ardindan 'patlama' yapmasi, hem dövüs filmlerinin artik çok iyi 'gise yapmaya' baslamasi, hem de sayilari giderek artan 'Bruce Lee Fanatikleri'nin yapimci Raymond Chow'u zorlamalarindan dolayi; Bruce Lee'nin ölümüyle yarim kalan 'Ölüm Oyunu' filminin kalan sahneleri bazi degisiklikler yapilarak tamamlanmistir..

Ölümünden önce çekilen sahneleri oldukça az oldugu için, Bruce Lee'nin filmin yarisindan sonra görünecegi bir kurguyla montajlanan 'Ölüm Oyunu', 1978'de, Jeet-Kune-Do'nun yaraticisinin ölümünden 5 sene kadar sonra vizyona çikar..

Ve, film kelimenin tam anlamiyla 'patlar'..

Bruce Lee efsanesi ise, ölümüyle birlikte zaten çoktan patlamistir..

Mesela bazi Uzakdogu ülkelerinde Bruce Lee'nin adina çok benzeyen isimler kullanan bazi aktörler peydahlanmis ve bunlarin filmleri dünyanin pek çok ülkesinde sanki Bruce Lee filmiymis gibi afise edilmistir..

Bunlardan kimi Bruce'a ikizi kadar benzedigi için, kimi beyazperde için seçtigi isim onunkini çagristirdigi için ünlenmis ve sayisiz film çekmislerdir..

Kimler yoktur ki aralarinda..

Örnegin Bruce Li..

Sinemaya Bruce Lee'nin ölüm tarihinden hemen sonra apar topar 'sokulan' Bruce Li; ilk önce 1973 yapimi 'Bruce Against Iron Hand' filminde oynamistir..

Ertesi sene ise, Bruce'un 1972'de çektigi halde 1973 yilinda gösterime giren 3. basrol filmi olan 'Ejderin Dönüsü/Way of the Dragon'dan bir yil kadar sonra sinema salonlarina düsen 'Bruce Lee: A Dragon Story'yi çeken Bruce Li, orijinalinin ünlü filminde geçen 'dragon' isminden yararlanmak isteyecektir..

Bruce Li'nin 1975'te vizyona giren filmi ise, orijinaline bir saygi durusu niteligindeki 'Goodbye, Bruce Lee: His Last Game of Death' olacaktir..

Sinema Tarihi'ndeki gayet enteresan yapimlardan biri olan (hatirliyorum da, bir sinema delisi olan ben bile bu filmi seyrederken, beynim adeta dumura ugramisti) 'Bruce Lee Against Supermen' ise, Jeet-Kune-Do ustasi ile Amerikan çizgiroman kahramani Superman'i ayni kadraja sokmayi basaracakti..

Bruce Li'nin 1976'da imza attigi 'saheserlerinden' biri de, orijinali bu tarihten 4 sene önce çekilen 'Öfkenin Yumrugu/Fist of Fury'nin devami niteliginde sunulan 'The Fist of Fury II'dir..

Iyice gaza gelen 'çakma' Bruce Li'nin 1977'de çekecegi ve kendisini, orijinalinden daha orijinal konuma tasiyacagini zannettigi 'Gerçek Bruce Lee/The Reel Bruce Lee' adli yapima kadar birkaç ejderli, kaplanli filmi daha ardarda vizyona girmistir..

Bunlar arasinda 'Enter the Panther' (1976) ve 'Bruce Lee's Secret' (1976) ayni yil içinde apartopar çekilenlerdir..

Bruce Li, bu filmlerin tamaminda Bruce Lee'nin bir nevi varyasyonu, klonu olarak boy göstermistir..

Gerçek Bruce Lee'nin kim oldugu veya olabilecegi konusunda 'tereddütler' yasayan Bruce Li'nin 1977'de imza attigi ve 'kendi adini tasiyan yegane filmi' olan 'Bruce Li Yeni Gine'de/Bruce Li in New Guinea' gisede pek de basari saglamaz..

Ama ortada Bruce Lee gibi devasa bir fenomen ve tabii ki ismi vardir..

Hazir gençken ve bu fenomeninkine çok benzeyen bir isme de sahipken, Bruce Li'nin durmaya niyeti yoktur..

'Bruce Lee the Invincible' (1977), 'The Dragon Lives' (1977), 'Bruce Lee, We Miss You' (1977), 'Soul Brothers of Kung Fu' (1978), 'The Image of Bruce Lee' (1978), 'Fists of Bruce Lee' (1978), 'Edge of Fury' (1978), 'Dynamo' (1978), 'Deadly Strike' (1978), 'Bruce Li's Magnum Fist' (1978), 'Bruce Lee vs. the Iron Dragon' (1978), 'Bruce Lee: The Man, The Myth' (1978), 'Return of the Tiger' (1979), 'The Lama Avenger' (1979), 'Blind Fist of Bruce' (1979), 'The Iron Dragon Strikes Back' (1981), 'Fist of Fury III' (1980), 'The Chinese Stuntman' (1981) ve 'Powerforce' (1982) adli filmler Bruce Li'nin sinema kariyerine teker teker eklemlenir..

Bruce Li, tabiri caizse elini çabuk tutmustur..

Zira piyasada Bruce Lee fenomeninden 'faydalanmaya' ve sinemasal çikar saglamaya yeltenen sadece kendisi yoktur..

Bruce Le, Dragon Le, Leung Siu-Lung veya Kim Tai Chung gibileri de siradadir..

Bunlari da yarin isleriz..


hanac

Hakan Alpin'in de cok guzel anlattigi gibi Bruce Lee efsanesi 1971 de basliyor.

1965-1971 yillari arasinda bu tarzin en buyugu Wang Yu kabul edilirdi.

1944 dogumlu olan Wang Yu 1967 deki "Tek Kollu Kahraman" kahraman filmi ile Superstar oluyordu.



1970 deki "Chinese Boxer" filmi ise ilk gercek Kung-fu filmi kabul edilir (Kilic olmayan, sadece el ve tekme ile dovus).

Basrolun yaninda senaryonun ve yonetmenligin de kendisine ait oldugu bir film ile uzakdogu da butun hasilat rekorlarini kiriyordu.



Fakat bu film sonun baslangici oluyordu.

Devam edecek ....


hakan alpin

belli miktarda da olsa ilgi gördügünü düsünerek "çakma bruce lee'ler" baslikli yazilarima kaldigi yerden devam ediyorum:

BÖLÜM 3:
Bruce Lee'nin 1973 yilindaki beklenmedik ve ani ölümü üzerine, onun yarattigi sinemasal fenomenden 'faydalanmak' için pek çok Uzakdogu ülkesinde 'çakma Bruce Lee'ler ortaya çikmisti.

Bunlar arasinda Bruce Li ile Bruce Le adli aktörler, çevirdikleri film sayisinin fazlaligi ve orijinallerinin ismine en benzer sahne adina sahip olmalariyla popüler olmayi basarmislardir.

1974 yilinda ilk filmi için kameralar karsisina geçen Hong Kong dogumlu Bruce Le, Uzakdogu sinemasinda sembol yapimcilardan olan Shaw Biraderler ile çalismaya baslamis ve ilk filmi olan 'Super Infra Man'de basarili sayilacak bir performans göstermisti.

Uzakdogu Sinema Tarihi'ne adini yazdirmis 'ilk süper kahraman filmi' olan 'Super Infra Man', bir 'Superman' taklitidir.

Bazi filmlerinde kendi sahne ismini kullanan ve arasira da olsa Bruce Lee'ye 'yaslanmadan' kariyer yapmaya gayret eden Bruce Le, genelde sadece 'Bruce' adinin yer aldigi yapimlarda rol almistir.

Bunlar arasinda 'Bruce's Deadly Fingers' (1976), 'Big Boss 2' (1976), 'Return of Bruce' (1977), 'Bruce Lee'nin Klonlari/The Clones of Bruce Lee' (1977), 'Bruce and Shaolin Kung Fu' (1977), 'My Name Called Bruce' (1978), 'Bruce Le's Greatest Revenge' (1978), 'Bruce and Shaolin Kung Fu 2' (1978), 'Re-enter the Dragon' (1979), 'Bruce the Super Hero' (1979), 'Treasure of Bruce Le' (1980), 'Bruce, King of Kung Fu' (1980), 'Enter the Game of Death' (1981), 'Bruce vs. Bill' (1981), 'Bruce and the Dragon Fist' (1981), 'Bruce Le Strikes Back' (1982), 'Bruce Le vs. Ninja' (1982), 'Bruce and the Shaolin Bronzemen' (1983), 'Cameroon Connection' (1984) ve 'Bruce's Fist of Vengeance' (1984) adli filmler vardir..

Bruce Le'nin 1977'de rol aldigi 'Bruce Lee'nin Klonlari' adli ABD-Hong Kong yapimi filmde Kung-Fu üstadinin 'klonu', yani 'çakma'si olmaya soyunan baska Bruce Lee benzerleri de oynamistir..

Dragon Lee, Bruce Lai, Bruce Thai, Bolo Yeung, John Benn ve Bruce Liang adli oyuncularin tamami 'Yeni Bruce Lee' olma hevesi ve beklentisiyle kamera karsisindadir.

Ancak Uzakdogu Sinemasi'nin 'en berbat filmlerinden' sayilan bu filmde, bu aktörlerin arasindan sadece Bruce Le ile Bolo Yeung'un ismi öne çikacaktir..

Bruce Le ile yollari baska filmlerde de kesisecek olan Bolo Yeung, 1938 dogumludur ve günümüzde 71 yasinda bir ihtiyar olsa da hâlâ orta bütçeli yapimlarda kamera karsisina geçecek kadar cesurdur.

1973'te Bruce Lee ile 'Enter the Dragon'da, kendi adiyla, yani Bolo adli bir karakteri canlandirarak birlikte oynayan Yeung, 'Bruce' adinin geçtigi pek çok filmde rol almistir..

Bolo Yeung gibi, çakma Bruce Lee filmlerinde rol alan bir diger aktör ise, Bruce Leung, Bruce Liang, Bruce Leong veya Bruce Leung Siu-Lung isimleriyle filmler çeviren 1948 dogumlu Leung Siu-Lung'dur..

Leung Siu-Lung, bazi filmlerinde Bruce Lee'ye dublörlük yapan biridir ve 'Bruce Lee, D-Day at Macao' (1975) ile 'Bruce Against Iron Hand' (1976) filmlerinde Bruce Lee ile olan benzerligi nedeniyle basrol oynamistir. Ancak çok iyi 'is' yapmayan bu filmler Siu-Lung'un, bir daha Bruce Lee imitasyonunda rol almasina engel olmustur..

Bruce Lee'ye 1978'de çektigi 'Game of Death' filminde dublörlük yapan bir diger aktör de Kim Tai Chung olmustur..Bir baska Bruce Lee dublörü olan Yuen Biao ise, sonraki sinema kariyerine Jackie Chan ve Sammo Hung filmlerinde roller alarak sürdürmüstür..

Bu arada enteresan bir mini bilgi olarak aktarmak yerinde olacak..

Günümüzün en sevilen Uzakdogu filmleri aktörlerinden biri olan Jackie Chan'in de, 1973 yapimi bir Bruce Lee filmi olan 'Enter the Dragon'da küçük bir rol aldigini ve filmde Lee adli basina buyruk bir dövüsçüyü canlandiran Bruce Lee ile yaptigi dövüste 'öldügünü' de belirtmekte sanirim yarar var..

Devam ederiz..


Lami Tiryaki

Nathan Never'in 1991 tarihli 3. albümü Ejderha Operasyonu(Operazione Drago) ve devam albümü Ölüm Adasi(L'isola Della Morte) Bruce Lee'nin ölümünden önce oynadigi son filmi Enter The Dragon filminden esinlenilerek yazilmistir. AD Yayincilik sayesinde türkçede de okuma sansi buldugumuz bu macerada, filmdeki gibi Ejderha Adasi'nda düzenlenen Kung-Fu müsabakasi örtüsü altinda kaçakçilik faaliyetleri anlatilir. Nathan'imiz Bruce Lee'nin rolünü tekrarlamis, bunun için senaryoya Nathan'in karisinin ölümü sonrasi Shaolin uydusunda yillarca egitim gördügü detayi eklenmistir. Bu özellik daha sonraki maceralarda Nathan'in basat özelliklerinden bir haline gelmistir. Sanirim Bruce Lee taklit öykülerinin bizler için en önemli olani budur...

Selamlar
Lami

hakan alpin

"ejderha operasyonu"nu ben de hatirladim :)
merakli olanlar bilir, nathan'in ilk maceralari bu tür sinamasal "atif" ve "etkilenmelerle" doludur :)
"çakma bruce lee'ler" yazimin son partisini ekliyorum asagiya:

BÖLÜM: 4
Bruce Lee'nin 1973'deki beklenmedik ölümü üzerine dünyanin pek çok ülkesinde 'Bruce Lee Tipi Filmler' çevrilmeye baslanmistir.

Diger yandan da, Bruce'un ölümünden önce ABD'de açtigi iki Jeet-Kune-Do Okulu'na yenileri eklenmektedir.

Artik herkes Bruce Lee'nin gelistirdigi kendisine özel bir dövüs stili olan Jeet-Kune-Do'nun diger dövüs teknikleriyle arasindaki farklari kestirmeden ögrenmekte ve videolari çikan 'eski' Bruce filmlerini izleyerek, üstadin stilini 'taklit etmeye' çabalamaktadir.

Jeet-Kune-Do'nun teknigi diger benzerlerine göre oldukça basittir aslinda.

Çogu dövüs stilinde kullanilan ana hareketler yüzyillar öncesinden gelen bir rutinde ve belli sekillerde iken, Jeet-Kune-Do'daki hareketler geleneksel stilleri eleyerek yükünü hafifletmis 'gelisigüzellikte', 'pratiklikte' ve 'sekilsizdir'..

Digerlerinde pratik sistem var ve teorik sistem yokken, Jeet Kune-Do'da pratik bir sistem yoktur ancak teorigi vardir..

Diger hepsi bir millete mensubiyet kesbederken, Bruce'unkisi 'evrenseldir'..

Ayrica diger dövüs stillerindeki dövüsçüler, egitimleri geregi dövüsü 'kendi stiliyle analiz ederken', Jeet-Kune-Do dövüsü 'oldugu gibi' görme egilimindedir..

Bruce'un sayisiz dövüs tekniginde çalistiktan ve her birinde doruk noktaya ulasmisken gelistirdigi bu teknik, alabildigine dogaldir, algilama ve sartlanma kaliplari kullanmaz, mevcut dövüs kaliplarina bagli kalmaz, çignenmeyecek prensiplere sahip degildir, stiline kutsiyet tanimlamasi getirmez..

Yaptigi sadece 'kendi sonucuna ulasma' adina varolan tüm yollari kullanmaktir..

Bu arada digerleriyle arasindaki en büyük fark ise sudur:

Diger stillerin tamaminda, stil dövüsçüsünden önemli iken, Jeet-Kune-Do'da 'kisi, dövüstügü stilden önemlidir'..

Bazi dövüs felsefecileri, bu farklarin arasina Jeet-Kune-Do'nun 'savunma taktiginin ayni zamanda eszamanli bir saldiri' oldugu ve digerlerinde estetik bir amaçken, Jeet-Kune-Do'da 'estetigin bir araç' oldugu gerçeklerini de eklerler..

Biraz 'çilgin' bir adam olan ve teknigini ve kendisini diri tutma adina kafasina estiginde geceleri Harlem sokaklarina çikarak, sokak çetelerine meydan okuyan ve bazen hafif yaralarla sabaha karsi evine dönen Bruce Lee'nin, Jeet-Kune-Do'yu 'sokaklarda' kesfettigi ve yarattigi söylenir..

Bu basit, ancak etkili teknigin; Bruce Lee'nin beyazperdedeki performanslariyla estetize edildiginde ve efsanelesen enteresan ölümüyle katmerlendiginde tüm dünyaya yayilmasi kaçinilmazdi..

Bu basat neden ve gerekçelerden dolayi dünyanin sayisiz ülkesinde 'Bruce Lee Tipi' adi verilen bir film türü dogmustu..

Bu türe katki saglayanlar arasinda ise, Filipin sinemasi önemli bir yer teskil eder.

Taklit edilen sadece Bruce'un teknigi ve stili degildir, filmleri de tür olarak sinemada özel bir kulvar yaratmistir..

Ilk Filipin yapimi Bruce Lee Tipi Filmlere imza atan oyuncu, Ramon Zamora olmustur.

Bruce'un ölümüyle birlikte Zamora ayni yil içinde, 'Pig Boss' (1973), 'The King Plaster' (1973), 'Shadow of the Dragon' (1973), 'Game of Death' (1974) ve 'Return of the Dragon' (1974) filmlerine imza atmistir..

Zamora'nin daha sonraki Bruce Lee Tipi Filmleri arasinda ise, 'Bruce Liit' (1978), 'Ang Hari at ang Alas' (1978), 'The Deadly Rookies' (1978), 'Kambal Dragon' (1978) ve 'Kato: Son of the Dragon' (1983) vardir..

1970'lerin sonlarinda Zamora'ya katilan Rey Malonzo adli diger bir Filipinli aktör ise, 'They Call Him Bruce Lee' (1979), 'Pinoy Boxer' (1980), 'Pedrong Palaka' (1980) adli filmlere imza atmistir..

Iletisimin ve telekomünikasyonun bu kadar hizli ve etkin olmadigi dönemlerde, bu yapimlar uluslararasi dolasima çikartilirken, aktörlerin adi Bruce Lee'ye dönüstürülür ya da filmlerin afisleri resmedilirken en görünür yere bir adet de Bruce Lee portresi oturtulurdu..

Amaç, seyircilere filmde Bruce Lee'nin oynadigi hissini vermektir elbette..

Zira 1970'ler ve 1980'ler boyunca bu tür filmlerin 'satisini' saglayan en önemli markalardan biri her zaman Bruce Lee ismi olmustur..

Ölümünün üzerinden 36 yil geçmis olsa da, Bruce Lee hâlâ bir fenomendir..

Ve görünen o ki, fenomen kalmaya da devam edecektir..


hanac

Wang Yu II. Bolum

"Chinese Boxer" filminden sonra Wang Yu Shaw Brothers ile kontratini iptal ediyor ve mahkemelik oluyordu.

Fakat davayi kaybediyor ve Hong Kong da film yapmasi yasaklaniyordu.

Wang Yu da Taiwan'a gidiyor ve orada film cekmeye devam ediyordu.

Arada iyi filmler de cikiyordu. 1971 yilindaki "Zatoichi , Tek Kollu Kahramana karsi" gibi.

Bu film icin iki final cekildigi rivayet edilir, Cin ve Japonya icin ayri ayri.



Bruce Lee'nin gelisi ile kendisine olan ilgi azalmisti ve filmlerinin butcesi de gittikce dusuyordu.

Bruce Lee ve yeni cikan baska oyuncularin yaninda dovus yeteneklerinin yetersiz oldugunu farkeden Wang Yu baska bir kulvara yoneldi.

Hayal gucunu zorlayan absurd sahnelerle dolu ama seyretmesi oldukca zevkli filmler cekmeye basladi.

Artik senaryoyu da yaziyor, yonetiyor ve basrolunu oynuyordu.

70 li yillarda TR de bu filmler seri halinde sinemalarimiza geliyordu.

Ve bu donemde zaman zaman Tek kollu kahramana donusler oluyordu.

Bu donuslerden biri de 1976 yilinda cektigi "Master of the Flying Guillotine" filmi idi.



Bu film tam bir efsane oldu.

Devam edecek ....