Ödüllü frankofon konusu

Başlatan rumar80, 15 Ocak, 2011, 18:07:56

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

rumar80

Sevgili Arkadaşlar,

Bugüne kadar birbirinden değişik frankofonları hem çocuk dergilerinde hem de kendi kitaplarında okudunuz.

Bugüne kadar sizi en çok etkileyen frankofon hangisidir ? Neden ?

Bu konuda 31. Ocak 2011 tarihine kadar yorum yazan arkadaşlar arasında yapılan çekilişte. Bir üyemize Çizgili düşler Thorgal serisi hediye edilecektir.

Kolay gelsin.

rumar80

   Bu konuda ilk yazıyı ben yazmak isterim.
  Birçok frankofon beni etkilemiştir. Çoğunu sevmişimdir. Bunlardan birinden bahsedeyim:
  İlkokuldayken bir gün gazetecide bir çocuk dergisi gördüm. Adı Yaman idi. Kapağı açınca karşıma değişik bir çizgi roman çıktı. Renkli, bol aksiyonlu bu çizgi romanın adı Bruno Brazil ve korkusuz beşler idi. Bir solukta okuyup diğer çizgi romanlara geçtim, ama nedense ilk gördüğüm olduğu için bende ayrı bir yeri vardır.
  Aksiyon yükü, renkli karakterleri, hatta kahramanların ölmesi beni etkilemişti. Yaman boyunca dört macerası yayınlandı. Sonra bir daha ülkemizde hiç yayınlanmadı. Yıllar sonra internette araştırdığımda orjinal olarak ta çok az macerasını öğrendim. Yine de ilk göz ağrısı olması nedeni ie yeri başkadır.

kedidiro

       benim birincilik ödülüm kesinlikle redkit'e. çocukluğumuzun milliyet çocuklarında tanışmıştık onunla.dostluğumuzun gelişmesinde çizgi filmlerinin de etkisi olmuştur mutlaka...ardından da asterix ve yine bir çocuk dergisi (tercüman çocuk) sayesinde tanıştığımız thorgal gelir.
    '' oburiks değil hopdediks'' bunu da ekleyeyim ;)

poe

elbette red kit,
okumayı yazmayı milliyet çocuk dergisi ile sökmüş olan ben, birisi "frankofon" dediğinde ilk gelen şey aklıma.
yada çocukluğumu pıtırcık okuyarak geçirirken goscinny'nin hem pıtırcık'ın hem de asterix'in yaratıcısı olduğunu öğrendiğimde deliler gibi sevinmiştim. daha çok sevmiştim red kit'i
bence frankofon demek milliyet çocukla başladığım ret kit'tir kesinlikle.

alan ford

 Hayatta yapmam dediğim o kadar çok şey varki.

Frankafon okumam demedim gerçi hiç bir zaman ama çok da sevmezdim açıkçası frankofonları.

Asterix ve Red kit'le tanışıklığım daha çok çizgi filmler üzerindendi. ( Ve elbette Asterix'in kazana düşmüş şişman dostunun adı  Hopdediks'tir. Kim,  nereden çıkardı bu Oburiks'i ;))

  Eh çizgi filmlerini ayıla bayıla seyrederdim ama elim varıp bir türlü çizgi romanlarına bulaşamadım.  Sonra ne oldu ,yaş kemale erince yumuşamaya mı başladık,  askere gittim, evlendim , baba oldum ,hazzetmem dediğim caz müziğe merak sardım,( evet işin aslı bunların hiçbirini yapmayı düşünmüyordum , ey hayat sen nelere kadirsin) şimdi de daha yeni yeni frankofonlara.

  Giraud ve Charlier'in Jim Cutlass'ı ile başladı bu merak ( Çok geç olmuş di mi?) Bu kızıl kafalıyı pek sevdim ama yine de frankafonlara karşı mesafemi uzunca bir süre korumayı başardım. ( bunu da pek matah bir şeymiş gibi yazıyorum ya helal olsun bana) Sonra geçenlerde Tardi'ni Adele Blanc Sec serisine bulaştım ve itiraf ediyorum artık frankafon seviyorum. Çizimler hala fazla kusursuz, fazla virtüozane geliyor bana. Ama yine de harikalar işte. Üstelik romanın baş kahramanı bir kadın. Hem de kadınlığını koruyabilmiş bir kadın. ( Bu ne demek demeyin şimdi Amerikan süper hero modeli kadınları kadından saymıyorum ben, korkuyorum onlardan).Yani bu kıt frankafon bilgimle şimdilik favorim Tardi ve Adele Blanc Sec..

Bu aleme daha yeni daldım ama, favorilerim değişebilir.  Misal daha hiç Thorgal okumadım ;)

Son bir not. Red Kit'in maceralarını bölük pörçük okudum. Okuduklarımın hepsini de sevdim. Ama beni en heyecanladıran, merakla bekleten çizgi romanlardan biri bu son sayısı oldu. "Red Kit Pincerton'a karşı" Bugün Radikal Kitap'ta Leven Cantek yazınca uyandım. Meğer bu sayının senaristlerinden biri Daniel Pennac imiş . Kendisi Fransızlara, en fransız yazarla olmakla beraber , şahsen benim en sevdiğim yazarlardandır.  Silahlı Peri ise başucu kitabım.  Red Kit'de nasıl bir iş çıkardığını çok merak ediyorum :)
kaçmayı denemek bir tutsağın görevidir

gamlıbaykuş

Red Kid maceralarını her zaman beğenmişimdir. Özellikle (Maceranın tam adını hatırlamıyorum) biri kulaklarıyla meşhur bir aile diğeri burunları ile meşhur bir ailenin arasında geçen çekişme çok hoşuma gitmişti. Sonra uyuz Rintintin, çılgın tayfa Daltonlar. Özellikle sinirli halini çok sevdiğim Joe Dalton. Çocukken zevkle okurdum. Ne yalan söyleyeyim uzun zamandır elime almadım. Ara ara geçmişe dönmek iyidir ama değil mi? Okuyalım bakalım yeniden...
Hayat ne kadar güzel, hoş,
Haydi durma sevgiline koş...

esattr

Benim favorim ise önce Yaman sonra da Tercüman Çocuk'ta görüp resmen konusuna, çizgilerine ve hatta kahramanlarına aşık olduğum Buddy LONGWAY. Usta çizer Derib'in tablovari çizdiği doğa güzellikleri, her bölümde daha da bir insanı içine çeken kızılderili-beyaz adam çatışması... Kısacası her sayıda çizim sanatı ile birlikte konuyu da derinleştiren Derib, Buddy Longway karakterine beni öyle bir adapte etti ki ülkemizde yayınlanan 12. sayısından sonrasını internetten indirip tercüme etme ihtiyacı duydum. Hiç Fransızca bilmediğim halde şu an 16.sayısının tercümesini bitirdim. Toplam 20 albüm ve 20.albümde öyle müthiş bir son var ki olay çizgiromandan çıkıp şahaserliğe gitmiş... 20 albümü de türkçeleştirdikten sonra kesin çıktısını alıp kitaplığımın baş köşesinde saklayacağım.

Tarkan Kurt

Frankofonlar arasında beni en çok etkileyen Tercüman Çocukta tanıştığım Thorgal'dır. Red Kit ve Asteriks'in hakkını yemek istemem ama benim için Thorgal bir başka.

sefik

Aslında en cok etkilendigim frankofon Thorgal'dır.Gerek cizimleri,gerek atmosferi,gerek degisik maceraları,gerek renkleriyle belki de en sevdigim cizgiromanlardan birisi olmustur(o yüzden umarım ben kazanırım:))
En cok ümit besledigim ve en iyi olucagına inandıgım frankofon ise Blueberry'dir.cok iyi olucakken maalesef bitti,devamı gelseydi cok iyi bi cizgiromanla karsılasıcaktık.(gerci bu aralar herhangi bir dergide yayınlanıyo mu bilmiyorum,yurtdısında oldugum icin son zamanlarda cok iyi takip edemedim)
Ama bu kadar frankofon icinde büyüklügünü gördügüm frankofon ise Tenten'dir.1 sene Belcika'da yasadıgım icin ve orada cok sevdigim cizgi roman hastası bi Belcikalı ile tanıstıgım icin ki kendisi 50li yaslarda,bu sebeple cok büyük bi cizgiroman koleksiyonu var,Tenten'in ne kadar degerli oldugunu gözlerimle gördüm.Evindeki Tenten kitaplarını,büstlerini,posterlerini anlatmam mümkün degil,beni cizgiroman sergisine götürdügünde gördüklerime inanamamıstım.
Umarım biz de birgün oralara geliriz:)

rumar80

Alıntı yapılan: sefik - 16 Ocak, 2011, 07:53:55
En cok ümit besledigim ve en iyi olucagına inandıgım frankofon ise Blueberry'dir.cok iyi olucakken maalesef bitti,devamı gelseydi cok iyi bi cizgiromanla karsılasıcaktık.(gerci bu aralar herhangi bir dergide yayınlanıyo mu bilmiyorum,yurtdısında oldugum icin son zamanlarda cok iyi takip edemedim)

Doğan kardeş dergisi Blueberry'nin gençlik maceralarını vermekte Şefik

ErenKoyunoglu

Red Kit ve Asterix i bir kenara (onları unutmak mümkün degil), son zamanlarda tanıdığım Tetikçi'nin keyfi bir ayrı.

sefik

Alıntı yapılan: rumar80 - 16 Ocak, 2011, 10:00:12
Alıntı yapılan: sefik - 16 Ocak, 2011, 07:53:55
En cok ümit besledigim ve en iyi olucagına inandıgım frankofon ise Blueberry'dir.cok iyi olucakken maalesef bitti,devamı gelseydi cok iyi bi cizgiromanla karsılasıcaktık.(gerci bu aralar herhangi bir dergide yayınlanıyo mu bilmiyorum,yurtdısında oldugum icin son zamanlarda cok iyi takip edemedim)

Doğan kardeş dergisi Blueberry'nin gençlik maceralarını vermekte Şefik
Keşke devam etse kaldıgı yerden be abi.Thorgal gibi bi format ona da düşünülebilir belki

rumar80

   Blueberry benim için de bir yaradır. Keşkeler bitmiyor çizgi roman aleminde

Underfined

Vallahi ne yalan söyleyeyim benim de frankafon diyince aklıma TENTEN ve RedKit gelir.Redkit in çizgi romanlarıyla tanışmam çok küçükken olmuştu.Milliyetin verdiği küçük ebatlı gazete sayfasına basılı Red Kit leri bayıla bayıla okurdum...Tenten de bi aralar beni bayağı sarmıştı ancak devamını bir türlü getiremedim...

boca1907