Batman : Noel - JBC Yayıncılık

Başlatan Tarkan Kurt, 03 Kasım, 2013, 00:35:37

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

pizagor

http://pizagorgunlukleri.blogspot.com.tr/2014/12/batman-noel.html?m=0



Batman Noel


Ofisine girdim. Henüz gelmemişti.

Sekreteri beni içeri aldı. İnsanın neden sekreteri erkek olur ki :)

O ofis ortamı için çok sıradışı bir durum olarak masasının üzeri her zamanki gibi İngilizce ve Türçe çizgiromanlarla doluydu. Yığının en üzerinde ise birkaç Noel cildi. Satış noktalarına ulaşalı daha bir gün olmamış, görmemişim bile. Tutamadım kendimi, tekine uzanıp, incelemeye başladım. Önce titiz bir biriktirici olarak Hellboy Geceyarısı Sirki cildinin kapağındaki (teknik adı herneyse, ben ona selefon diyeceğim) selefon hatasını aradı gözlerim doğal olarak. Mükemmel, bu ciltte o sorundan eser yok.

Sonra kapakta Lee Bermejo ismini gördüm, tanıdık gelmedi açıkçası. Ama panellerin ince işçiliğinin o üstünkörü incelemesinde dahi neden daha önce tanımadığıma hayıflandım. Çizimleriyle mıhlayan bir albüm kesinlikle.

Peşisıra kaligrafiye daha doğrusu fontlara hayranlıkla bakmaya başladım. İnsan fonta bakar mı diyeceksiniz ama oluyor işte. Bir soru kafamı kurcalıyordu, Scrouge hikayesi anlatılırken tercih edilen o harika yazı karakteri orijinal baskı ile aynı mıydı..



Ardından bir çocuğa ve ondaki Pollyanna'ya takıldım. Ölmek üzere olan bir çırpı demetine asılmış üç süs: Kırık bir bira şişesi, bir teneke kutu ve dandik bir plastik asker. Yokluk içerisinde büyüyen bir çocuğun noel ağacı ve o noel ağacını bir an evvel babasına göstermek için duyduğu arzu. Çocuğun içindeki sebepsiz mutluluğa, umuda, sevgiye bak sen. Tüylerim diken diken oldu o anda, itiraf ediyorum gözlerim buğulandı. Hele üzerine kötü bir gün geçiren babası tarafından terslenince... Son birkaç senedir çocukların üzerinden yansıtılan duygusallığa, acıya, ayrımcılığa, eşitsizliğe çok daha duyarlıyım ki biliyorum bu halimin baba olmakla bayağı köklü bir bağlantısı var. Artık zokayı yutmuştum, yazar beni istediği yere çekip götürebilirdi.

Bu noktadan sonra artık cildin başına dönüp Jim Lee'nin giriş yazısını okuyabilirdim. Bugüne değin önsözlerde 'Bu kitap rezil gibi, bu çizerde hiç iş yok...' türü ifadeler okumadım tabi ki. Beklenildiği üzere Jim Lee'nin eski öğrencisi Bermejo hakkında bir güzellemesiydi bu yazı da. Ama bu sefer Bermejo sonuna kadar hak ediyordu övgüleri.

Sonra patron geldi, Noel hakkında lafladık. Konuşmanın bir yerinde Noel'in orijinal cildinden Joker'in 'Play fair!' dediği paneli gösterdi ve bana 'Sen nasıl çevirirdin bunu?' diye sordu. Kitabı henüz okumamıştım, dolayısıyla öncesini bilmediğim için Ertan'dan olayın buraya nasıl geldiğini açıklamasını istedim. Açıkladı. Bunun üzerine 'Düzgün oyna!' dedim. Anlatmaya devam etti. balon 'Adil oyna!' şeklinde çevrildiğinde içine sinmemiş. 'Türk dili üzerine kafa patlatmış insanlarla konuştum' dedi, 'Günümüz Türk dili olumsuzluk üzerine kurgulanmıştır. Yaramazlık yapma der bir anne iyi çocuk ol demez. Memura rüşvet alma der, işini dürüst yap demez.'

O bunları anlatırken ben de içimde iyiden iyiye artan 'Acaba ne yazıyor!' merakıyla Türkçe baskısında ilgili sayfayı bulmaya çalışıyordum. Buldum... Hile yapma!

Hiç düşünmemiştim ama haklılık payı vardı...



Ne mutlu ki birileri bunların mücadelesini veriyor, içine sinmesi için çaba sarfediyor. Hiç uğraşmasa, bir son okumadan geçirip kitapları baskıya gönderse satmayacak mı sanki, satacak. Hem de havada karada!

İşine gösterdiğin bu özen ve böylesi saygı için teşekkürler sevgili Ertan Ergil!

Aradan sayılı gün geçti ve albümü okudum. Üzerimde hala o ilk karşılaşmamızdaki etkisi var mı diye sorsanız, 'Yok' derim açıkçası. Bir batılı gibi yetiştirilmiş olmama rağmen Noel, Noel'in taşıdığı anlam tam olarak kavrayabildiğim bir durum değil sanırım. Noel mi, yeni yıl işte, yeni umutlar, ertelenen mutluluklar için yeni bir fırsat, benim için bundan ibaret. Batman'in de o kültürün bir parçası olmasına rağmen Noel'e uygun davranabileceğini düşünmüyorum. Daha doğrusu kabul edemiyorum. Daha daha doğrusu Noel olsa da olmasa da bu acımasız suç savaşçısının aynı şekilde tepki vereceğini sanıyorum. Çocuğu bir güzel korkutacağını söylerken de o maskeyle birlikte büründüğü, bürünmek zorunda olduğunu hissettiği o psikolojiyle sarfediyor o sözleri. 'Yapma, Kahraman olmanın ne olduğunu göster' derken de bana kalırsa Noel'e özel bir duruş değil bu sergilediği...

Tabi bunlar ilk okumadan sonra bana hissettirdikleri ama kesinlikle ikinci bir okumayı hak ediyor, hem de en kısa zamanda!

Unutmadan, fontlarla ilgili kafamı kurcalayan bir soru vardı ya, gördüm ki aynıymış...
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar...


yunusmeyra

Ertan ve yayınevi emekçilerine içten teşekkürler öncelikle,hem kaliteli baskı ve okuyucuya gösterilen saygı için,hem de fontundan çevirisine ,özel işler çıkarmak için harcanan mesai adına..galiba bir teşekkürde uzun zamandır bir çizgi roman hakkında yazılan en iyi yazıları forum dostlarımıza yazdırabildiği için,"batman"e ;) Engin ,Güneş ve Özgür'ün harika yazılarını okuduk bu sayede..
HULK DEĞERLİ BİR KAHRAMANDIR!
HSD YENİ ÜYELERİNİ BEKLİYOR

Jedmau

Güzel Sözleriniz için teşekkür ederim :)

Ufak bir düzeltme , play Fair balonunu adil oyna diye Çeviren ilke değildi. Bizim editördü. Ilkenin çevirisi gayet yeterliydi ama üzerinde konuşunca kendisi ile son düzeltilen şekilde beraber yaptık.

pizagor

Alıntı yapılan: Jedmau - 30 Aralık, 2014, 03:22:34
Güzel Sözleriniz için teşekkür ederim :)

Ufak bir düzeltme , play Fair balonunu adil oyna diye Çeviren ilke değildi. Bizim editördü. Ilkenin çevirisi gayet yeterliydi ama üzerinde konuşunca kendisi ile son düzeltilen şekilde beraber yaptık.

Yaşlılık işte. Düzeltiyorum...
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar...


darkwood

Gerçekten çok kaliteli ve Noel'e yakışan güzel bir kitap hazırlamışlar, emeği olan tüm arkadaşlara teşekkürler.
Darkwood Sakinleri..

Tarkan Kurt

Orijinali bende vardı ama bunu da mutlaka alacağım

ferzan

    Çıkış noktasıyla, uyarlanış biçimiyle, isabetli yakıştırmalarıyla ve normalde tercih etmediğim ama iyi bir öyküyle birleşince zevk almaktan da geri kalmadığım gerçekçi çizim üslubuyla ve daha pek çok meziyetiyle zevkle kendini okutan etkileyici ve duygulu bir eser...Kara Ayna'da bir parça hayal kırıklığı yaşamıştım, öyküden beklentim çok yukarılardaydı ama Noel ne umduysam fazlasıyla verdi...Aldığım zevki katlayan yegane unsurlardan biri de yayıncının ve hazırlık ekibinin titizliği oldu...O denli hoşlandım, o denli merasimle başına oturdum ki; eserin Türkiye ayağındaki künyesine ve emeği geçen tüm yerli ve yabancı isimlere kadar tek tek okudum...Tıpkı güzel bir film bittikten sonra bıraktığı tat dolayısıyla yazılar çıktığında bile hala ekrana kilitlenmiş, tebessüm eden bir izleyici gibi oldum...Tek fark, yazı kısmı baştaydı... :)

    Charles Dickens'ın orijinal hikayesini bulduğum yerde alıp okuyacağım...Yalnız merak ettiğim bir şey var...Orijinal hikayede, çerden ve çöpten yapılan noel ağacı detayı, Lee Bermejo'nun betimleyip görsele döktüğü gibi mi, yoksa gene toplama olup da orijinal hikayede daha mı farklı ?..Eğer çürük bir bitki dalına ev sahipliği yapan dandik, teneke bir saksı bozuntusundan mütevazi ve çocuksu bir hayalgücüyle oyuncak asker ve kırık bira şişesi parçalarını telle tutturarak Noel ağacı yapma olayı bu uyarlamaya ve üreticisinin kendisine has yansımasıysa, helal olsun diyorum...Daha başka birşeyle o duygu verilemezmiş...En çok etkilendiğim öğe buydu ve kitabı o andan itibaren geri dönüşü olmayacak biçimde zihnimde '' Muhteşem '' olarak şekillendirdi...

    Kişisel beğenimce ikinci kez okumayacağım, ama okuduğum tek seferiyle bana ömür boyu bu eseri özel hissettirecek bir albüm oldu...

    Bu albümle şunu da farkettim ki, JBC bir yayını hardcover basıyorsa, o yayın istisnasız güzel olacaktır...Zira bir önceki hardcover Hellboy da güzel bir tat bırakmıştı...

    Hiç Batman hayranı olmadım, ilkokuldayken bir ara gazete ilaveleri ( Şovalye'nin Düşüşü ) ve bendeki telle tutturulmuş bez pelerinli mütevazi oyuncağıyla bir dönem haşır neşir olmuştum, o kadar...12 küsür sene önceki '' Şovalye'nin Dönüşü '' fasiküllerine de çok takılmamıştım ama JBC'nin derli toplu ve isabetli seçimleriyle tüm Batman'leri iple çeker oldum...Kimini sevsem de, kimini sevmesem de Batman, Batman oldu benim için...

    Titiz çalışma ve sunum için çok teşekkürler JBC...En kötü kitabınız böyle olsun... ;)
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

Jedmau

Güzel sözleriniz için çok teşekkür ederim :)

sulkesen

baskısıyla,kalitesiyle,çizeriyle(aynı zamanda yazarı) her yönüyle muhteşem bir kitap bence yılın en iyi çizgi romanı

Sakızlı Ohannes Paşa

Tek kelimeyle muhteşem. Lee Bermejo'nun Joker grafik romanındaki çizimlerini de çok beğenmiştim ama burda resmen kendini aşmış. Çizimler tablo gibi adeta. Sayfa düzeni, akıllıca yerleştirilmiş paneller hepsi kusursuz. Soğuk kış atmosferi çok güzel yansıtılmış. Okurken üşür gibi oldum  :)

Edebi bir eserin uyarlanışı olarak hikaye de tatmin edici. Yalnız sadece Superman olmasa da olurmuş. Batman evrenine ait olmayan birini görmek hoşuma gitmiyor. Son olarak baskı kalitesine gelince... Yani ne denir ki? ''JBC baskısı'' diye bir standart oluşacak yakında. Kitabı eline aldığı anda kaliteyi hissediyor insan. Hele içini açıp, sayfaları çevirip okumaya başlandığında gelen o muhteşem koku, okuma da yanında yat dedirtiyor insana. Gerçekten bu güzel çizgi romanları bu kalitede bir baskıyla bize sundukları için buradan tekrar teşekkürlerimi iletiyorum. Aynen devam JBC  :)


Jedmau

Güzel Sözleriniz için teşekkürler Paşam :)

can amca

Herkes söylenecekleri söylemiş, banan pek laf kalmadı ama şunu söyleyeyim. Ortalama 96 sayfalık bir çizgi romanı 1 saatte okurum. Noel'i 2.5 saatte bitirdim, çünkü okumadım seyrettim.

Jedmau

En güzel yorumlardan biri bu olmuş :) Teşekkürler

nicholaihel

Son zamanlarda çıkan seyir keyfi en yüksek eserlerden. Kaçırmamalı.

darbove

Okuduğum 2.batman çizgi romanı oldu normalde manga okusamda çizimleri beni benden aldı.Konu işlenişi güzeldi hikaye anlatımıda baya hoştu.Umarım JBC batmanin mangalarınıda basar.
The Bird of Hermes is my name, eating my wings to make me tame.