Altın Madalyon

                          TEX ALTIN SERİ - NO: 1 KIRMIZI EL

                          (https://farm6.staticflickr.com/5682/23209296355_347343b5d7.jpg)


Yazan:G.L.Bonelli- Çizen:A. Galeppini  Türkiye Yayin tarihi:15-01-2004. 160 sayfa Yayinci: Oglak Yayinlari Maceraperest Çizgiler

Kitaptaki ilk macera 32 sayfa süren ve Italya da 1948 yilinda yayinlanmaya baslanan Teks'in ilk macerasidir.
                           -Esrarengiz Totem-.
Teks, bu ilk sayisinda karsimiza bir kanun kaçagi olarak çikiyor. Iste ilk satirlar:
Teksas sinirini geçtiginden beri araliksiz at kosturan Teks Willer Gökkusagi Kanyonu'ndaki geçitlerden birinde mola vermisti ki, uzaklardan bir yerlerden silah sesleri geldigini isitti.
- Lanet olsun! Hala pesimdeler mi?
Dürbünüyle bulundugu tepeden asagiyi gözetler.
-Hah, düzlükten dogru geliyorlar. Ama, serif ya da yanindaki çakallar degil. Bakalim. Hey! Genç bir kizilderili kiz. Pesindekilerden biri Coffin alçagi degilse seytan çarpsin! Sevimsiz bir durum ama kizi o heriflerin eline birakacak degilim.
Hizla atina biner ve yüzlerce macerasin kulaklarimizda çinlayacak o haykirisi ilk defa duyariz(okuruz).
-Haydi Dinamit! Yiup! Kiz Kirmizi Boynuz Geçidi'ne dogru ilerliyor. Orada karsisina çikarim.
Az sonra Teks kizin önüne çikar.
-Dur! Korkma, ben dostum.
-Ah! Pesimdeler ve..
-Biliyorum, gördüm. Baslarindaki kisi Coffin! Sakin ol. Onlara sicak bir karsilama sunmamiz gerekebilir. Su kayalarin arkasina saklan.
-Ama, sen kimsin?
-Teks Willer adini isitmis miydin?
Kiz hayretle
-Adalet dagitan Teks Willer!
-Madem taniyorsun, Yalnizca mecbur kaldigimda adam öldürdügümü de biliyor olmalisin.

( Teks'in karakterini henüz 11. resim karesine geldigimizde ögreniyoruz. O kendi basi belada olsa bile, zorda kalmis birine mutlaka yardima kosar ve mecbur kaldigi zaman silahini kullanir. Her zaman öldürmek için ates etmez).

Teks'i karsisinda bulan Coffin
-Dinle Teks. Seninle kapismak istemiyorum. Hirsiz bir Kizilderili kizin pesindeyim ve..
-Bak sen! Soyulan bir hirsiz! Yazik olmus Coffin!
Coffin'in adamlarindan biri hizla silahini çekip atesler. Ve ne kadar büyük bir hata yaptigini Teks'in karsilik vermesiyle Cehenneme giderken anlar. Haydutlar dörtnala kaçarlar. Ardindan Teks ve Kizilderili kiz Tesah olay yerinden ayrilirlar. Bir süre sonra mola verirler. Teks eski dostu Gri Ayi'nin kizi oldugunu ögrendigi Tesah'i dinlerken, sessizce yaklasarak silahlarini üzerine çeviren Coffin ve adamlarini farketmez.
Coffin
-Kulaklarini temizletseydin geldigimizi isitirdin. Hem de bu çenesi düsük kizin varligina ragmen.
Teks'i önce dövüp sonra üzerine ates ederek nehire düsüren Coffin, Tesah'a yönelir. Coffin, Tesah'in kendisinden çaldigi ama,aslinda Kizilderililere ait olan ve gizli bir hazinenin yerini gösteren Totem Isareti'ni geri alir. Tesah'i diri diri boynuna kadar topraga gömüp giderler.
Bu arada akintiyla sürüklenmis olan Teks kendine gelip kiyiya çikar. Kursun sakagini siyirmis ve bayilmasina sebep olmustur. Tesah'i bulup kurtarir ve Coffin'in pesine düserek Calver City'e geldiginde aksam olmustur. Teks aradigini bulur ve karanliktan istifade ederek Coffin'in ve bir Kizilderilinin konustuklarini pencereden dinler.
- Büyütme Kurt Disi o kadar da degil.
-Sana Totem Isareti'nin varligini söyleyen benim! Yasli Gri Ayi'yi öldürdün. Artik o isaretlerin anlamini çözecek tek kisi benim. Neden bölüs müyoruz?
Teks pencereden içeri girer. Aralarinda kisa bir çatisma olur ve Kurt Disi yaralanir. Teks Totem Isareti'yle kaçar. Pesine düsenleri nehirde tuzaga düsürerek etkisiz hale getirip Tesah'i biraktigi yere gider.
Kurt Disi ve Coffin T. Isareti'nde tarif edilen hazineyi bulurlar. Teks ve Tesah da baska bir gizli giristen ayni yere ulasirlar. Merdivenlerden çikarken Tesah'in ayagi kayar.
-Ah!
Teks, Tesah'i tutarak düsmesine engel olur ama, çikan sesi duyanlar vardir.
-Hey! Neydi o Kurt Disi?
-Ugh! Bir kadin bagirdi.
Iki haydut saklanirlar. Teks ve Tesah hazine odasina gelirler. Kurt Disi elinde biçagiyla saklandigi yerden çikar. Teks beklenmeyen bir hizla Kurt Disi'nin üzerine atilir ama, coffin önce Tesah'in ardindan da Teks'in basina tabancasinin kabzasiyla vurarak bayiltir. Teks ve Tesah bagli olarak ayilirlar. Coffin hazineyi paylasmak istemedigi Kurt Disi'ni vurur ve  hazineden bir miktar yanina alarak oradan ayrilar. Bir süre sonra Kurt Disi inleyerek kipirdanir ve henüz ölmemistir. Son bir gayretle Teks'in baglarini çözer ve ölür.
Teks yeniden Coffin'in pesine düser ve bulur. Çatisma sirasinda gaz lambasi yere düser ve alev alir. Adam boyu alevlerin içinde kalan Teks, Coffin'e kuvvetli bir yumruk atarak pencereden disari firlar. Ev alev alev yanarken Teks atina atlar.
-Görev tamamlandi Dinamit! Saint Thomas'a dostum.

Iste Teks'in 32 sayfa süren ilk macerasi böyle. Geriye anlatacak 128 sayfa daha var.

Sami Bey elinize saglik.

Peki, devami gelecek mi ?   :)

Devami elbette gelecek. Hatta "Yeter be, biktik artik bu Teks'den" diye sikayet edeceksiniz.

Altin seriyi çizgiroman olarak daha önce okumustum ama tekrarini hikaye olarak okumak bile güzel.
Ilk maceralarin konulari kisa kisa ve basit olsada Teksi okumak her zaman bana keyif vermistir. Devamini bekliyoruz.

        ALTIN SERİ NO:1 DEVAM EDİYOR
(https://farm6.staticflickr.com/5682/23209296355_347343b5d7.jpg)

33. sayfadan itibaren kitaba adini veren Kirmizi El isimli macera baslar.

Two Miles Kalesi kilavuzlarindan Joe Scott, yakici bir Temmuz Günesi altinda Rainbow yolunda ilerliyordu.
Bir gurup yüzü mendille örtülü haydut yolunu keser.
-Dur!
-Lanet olsun! Maaslari getirdigimi haber almis olmalilar.
Atini mahmuzlar.
-Kos Black Star!
Ates ederek aralarindan geçmeye çalisir ama, sirtindan vurularak yere düser. Haydutlar paralari alirlar. joe'nun öldügünü zannederler. Fakat Joe kendindedir ve konusulanlari duymaktadir.
Tam o sirada haydutlar uzaktan birinin yalastigini farkederler.
-Dikkat edin biri geliyor!
Bu gelen Teks'tir
-Kara Kayaliklar da birileri var ve sanirim kaçiyorlar.
Teks olay yerine ulasir. Joe zorlukla basini kaldirir.
-Kimsiniz? Ah! Kanun kaçagi Teks Willer'mis.
Teks de onu tanir
-Joe Scott. Kim yapti?
-Kirmizi El. Kaledekilerin maaslarini çaldilar.
-Adlarini söyle Joe. Ben onlar gibi haydut degilim.
-Evet. Sizinki sadece bir sanssizlikti. Dinleyin, Stone, Burk ve Overland Bankasi'ndaki Bannion. Muhbirleri oymus ve ahh!
Joe son nefesini verir.
Teks bir grup süvari askerin geldigini görür.
-Kos Dinamit. Basima ödül konmusken bunlara yakalanmam hiç iyi olmaz.
Askerler Teks'i tanirlar ve Joe'yu oldurenin o oldugunu sanarak pesine düserler. Teks atiyla birlikte Blue River'e atlayarak kurtulur. Bir hafta sonra Arizona sinirindaki bir sehrin yakinlarin agaca asili, kendi araniyor ilanini görür. Ölü veya diri 1000 $ etmektedir.Üç gün sonra kalede.
-Albayim Teks Willer hakkinda konusmak isteyen biri geldi.
-Içeri gönder
Içeri giren adam takma biyik ve sakalini çikarinca...
Albay hayratle
-Teks! Bunu pahaliya ödeyeceksiniz.
Teks cesedin basinda bulunmasinin ve kaçmak zorunda kalmasinin nedenlerini anlatir.
Albay ona inanir.
-Masumiyetinize inanmak isterim. Gerçek suçlulari yakalayip getirin bana.
Teks, bu üç haydutu çesitli zorluklardan sonra bulup öldürür. Burk'un cesediyle, çalinan parayi Two Miles kalesinin önüne atip kaçar.
Kale komutani
-Bölgedeki serifleri uyarayim. Teks'in pesini biraksinlar.

(Iste bu Teks'in haydut etiketinden kurtulmaya basladigi ilk "resmi agiz" açiklamasidir. Ve bu 52. sayfada gerçeklesmistir).

Teks'in haydutlari ödürmesiyle macera son bulmaz. Ölen haydutlarin arkadaslari da intikam için bir seyden haberi olmayan Teks'in pesine düserler. Calumet City'de bir berberde tras olmakta olan Teks'in üzerine hep birlikte ates açarlar. Teks de karsilik verir ve Randall adli haydutu öldürür. Diger iki kisi papucun pahali oldugunu anlayip kaçarlar.
Bu defa Teks onlarin pesine düsmüstür.  Bir magara da onlari enseler ama, arkasindan sessizce yaklasarak kafasina balta firlatan Kizilderili Kara Elk'i farketmez. Bayilan Teks'i magaranin içindeki bir çukura atip, magarayi da dinamitleyip giderler. Teks çukurun dibindeki yeralti nehrinden kendini akintiya birakarak disari çikar. Bitkin bir halde nehirden çikan Teks güçbela kiyidaki sazliga ulasir. Zorlu ugraslardan sonra geri kalan çete elemanlarinin hepsini Saint Thomas Serifinin yardimiyla yakalar. O aksam kasabadan ayrilir.

-Elveda Serif! Sizden tek istegim, Rangerleri gördügünüzde hakkimda bir iki iyi sey söylemeniz.
-Tamam Willer.

Evet ikinci macerada 85. sayfa da bitti

Teks'in çogu maceralarinda dikkatimi çeken taktiklerinden birinden bahsetmeden geçemiyecegim.
Yeni bir kasabaya ilk gittiginde hemen bir bar'a gider, ve burada birileriyle tartisip genelde maceranin kötü adamlaridir hep onu orada beklerler, adamlari ya temizler veya güzelce pataklar, daha sonra orada olan herkese içki ismarlayip olayla ilgili bilgi toplar. Eski bir Kizilderili taktigi yani..
86. sayfadan itibaren yeni macera bu arada bekliyoruz.

          ALTIN SERİ 1 DEVAM EDİYOR
(https://farm6.staticflickr.com/5682/23209296355_347343b5d7.jpg)
Sayfa:85  - Ölümün Sinirinda -

Meksika da kimsenin kendisini bulamayacagini düsünen Teks, Rio Grande yakinlarinda dolasmaktadir. Ama, bir aksam
-Vay canina!Çiftlik yaniyor! Vamos Dinamit!
Harabeye dönen çiftlikte dumanlar tütmektedir. Direge bagli bir adama yaklasir. Talihsiz adamin ayaginin dibinde bir not görür.
Söyle yazmaktadir;
"Sinir bölgesinin Krali El Diablo'ya meydan okuyanlarin sonu budur.
El DIABLO"
O sirada direge bagli adam kendine gelir ve
-Yabanci... Kizimi kurtar! Zaman kaybetmeyin. Bana elli kirbaç vurdular... Sonum geldi biliyorum. Ama, kizim Joan'i kurtarin.!  Ahh!
-Öldü!
Teks çiftligi dolasir ve baska cesetler de görür. Cesetleri gömer. Mezar tasinin üzerine söyle yazar;
"El Diablo öldürdü Teks Willer intikam alacak"
Ertesi gün Birlesik Devletler- Meksika sinirindaki El Paso da bir barda (posada) El Diablonun adami oldugu anlasilan birkaç kisiyle karsilasir. Çikan çatismada onlari öldürür. Ayni yerde Gizli Ajan Jeff'le tanisir. Jeff, kanun kaçagi olarak bilinen Teks'i, El Diablo'ya karsi birlikte çalismaya ikna eder.
Teks elini uzatir.
-Uzatin elinizi Jeff. Bana güvenebilirsiniz.
-Güzel! Gizli Servise bir mesaj yollayacagim.
Baskalarinin gözünde bir kanun kaçagi olabilirsiniz ama, Gizli Servis çalisanlari gerçegi biliyor olacak.
Ayni aksam Teks El Paso'daki Good Luck da kendine saldiran birkaç kisiyi daha nallar. Yaralanan bir haydutu Jeff'le birlikte takip ederek Don Felipe adli zengin birinin evine ulasirlar. Teks gizlice içeri girer ve saglam bir temizlik daha yapar.  Basta direge bagli olarak buldugu adamin kizinin yerini ögrenmistir. Don Felipe'nin mahzenindedir. Tabii Teks bunu Don Felipe'yi bir yumrukta pencereden disari firlttiktan sonra, toplanan kalabaliktaki Jeff ve Serife söyler. Birlikte kizi kurtarirlar.
Jeff evde Don Felipe tarafindan, Carlos Hernanda isimli birine gönderilmek üzere yazilmis bir mektup bulur. Teks mektubu okur;
"                 EL PASO 18 NISAN
Senor, siparis en güvenli yoldan gönderilmek üzere hazirlandi. Göndereyim mi? Yosa güvenilir adamlarinizi yollayip aldirmayi mi tercih edersiniz? Size El Paso'dan yeni haberlerim de var. Haberlerinizi ve emirlerinizi bekliyorum.
Saygilarimla Don Felipe."
Teks
- "Siparis" zavalli Joan'dan baskasi olamaz
Jeff
-Haber de sensin Teks.
Teks
-Öyle görünüyor. Mektubu hemen gönder. Yarin safakla birlikte Santa Cruz'a gitmek üzere yola çikiyorum.
Safak sökerken Winchester'ini de yanina alan Teks yola koyulur ve sabahin ilk saatlerinde Rio Grande'yi asarak Meksika topraklarina girer.  Aksamin ilerleyen saatlerinde sinirdan yirmi mil güneydeki Santa Cruz'a ulasmistir. Posada (saloon) Valverde de bir oda kiralar ve sakin bir gece geçirir.
Ertesi gün ögle üzeri posta arabasi gelir ve mektup posadanin sahibine verilir. Oda birine vererek mektubu gönderir. Tabi Teks de adamin pesindedir.  Adami takip ederek kasabadan çikarlar. Dörtnala uzun bir takipten sonra El Diablo'nun inini bulur. Birkaç dinamitle ortaligi Cehenneme çevirir. El Diablo'yu yaralar. El Diablo'nin kizi babasinin haydut oldugunu bilmemektedir.
Teks bir mektup yazip kiza Jeff'e ulastirmasi için verir. El Diablo ölür. Geri kalan çete elemanlarinin çogunu da dinamitle temizler. Kalanlarin karsisinda da sabaha kadar dayanir. Sabah olurken Jeff yardim kuvvetiyle gelir ve bütün çete etkisiz hele getirilir. Ama, El Diablo'nun kizi Floreçita kaybolmustur.

DEVAM EDECEK


   

Teks Altin Seri 1 Devam Ediyor

Birkaç gün sonra Jeff, Teks'in yanina gelir ve;

-Önemli haberlerim var. Bati Biriminin Komutani Herbert Marshal seninle tanismak istiyor. Yarin özel Treniyle Jill Paint'te olacakmis. Ayrica adamlarimdan biri Florecita'nin izini buldu.

Ertesi gün Jeff Teks'le birlikte Marshal'in yanindadir.

Marshal..
- Sevgili dostum Jeff, El Diablo olayindaki yararliliklarinizi anlatti ve beni ikna etti.

Jeff..
- Teks Bati için çok sey yapabilecek biri.

Marshall..
- Biliyorum Jeff. Onun için buradayim. Teks Willer Rangerlerin Gizli Servisinde çalismak ister misiniz? Size ancak tehlikenin ve en azili haydutlarla, tehlikeli çarpismalarin sözünü verebilirim.

Teks tereddütsüz..
-Kabul bay Marshall.

Teks Ranger Yemini eder ve Marshall yildizi gögsüne takar.

-Teks Willer, su andan itibaren Rangerlerin 3 numarali ajanisiniz. Bu yildizi hep tasiyacak ama herkese göstermeyeceksiniz. Yalnizca Seriflere, diger Rangerlere ve askeri yetkililere. Ve simdi Kit, Joe..

Iki efsane Kit Carson ve Arkansas Joe içeri girerler.
-Geldik. Çagirmanizi bekliyorduk..

Marshall
-Kit Carson, Arkansas Joe, Teks Willer'le el sikisin. O da 3 numara oldu.

(Iste çr okurlari, bu resim kareleri asla unutulmamasi gereken karelerdir. Teks ve Kit'in ilk karsilasmalari ve dostluklarinin basladigi o an 135. sayfada yer almaktadir. -Sinavda soracagim ona göre ha.-)

Rangerlerin Gizli Servisinin basi, Teks'e hemen bir görev vermek ister ama Teks, Flarecita'dan ve Bill Mohican'dan söz ederek onlarin pesinden gitmek istedigini söyler. Jeff'in sayesinde Marshall'i ikna etmeyi basarir.
Yeni dostlarindan ayrilan Teks, Üç gün Esgueio Daglarin da Bill Mohican'in izini arar. Sabrinin ve azminin karsiligi gelir. Dövüsürlerken Bill uçurumdan düser ama, ne yazikki Florecita ölmüstür.

Devam edecek.

TEKS ALTIN SERI NO:1 DEVAM EDIYOR

144. sayfada Teks'in ilk resmi görevi baslar.

Teks alti gün sonra Duaglas da Bati Biriminden gönderilmis bir mektup alir. Bay Marshall üzücü bir haber vermektedir. Jeff'in Silver City yakinlarinda öldürüldügünü ve Serifin de haydutlarla isbirligi yaptigini bildirmektedir.

-Lanet olsun! Onu öldüren alçagi Cehenneme kendi ellerimle postalamak isterim. Vamos Dinamit! Bir dostun intikamini alacagiz.

Teks Silver City'e gelir. Iki kisi onu süzmektedir.

Tim
-Serif, su yabanciya dikkat edin. Yüzünü hiç begenmedim.

Serif
-Büyütme Tim! Her yerde casuslar görüyorsun.

Teks saloona girer ve herkese içki ismarlar. O sirada Serifle Tim içeri girerler ve Teks'e satasirlar. Teks hizla silahini çeker ve Tim'in yakasina yapisir. O sirada Tim'in  gögsüne takili Jeff'in Ranger rozetini görür. Arkadasini öldüreni bulmustur ama, tüm çeteyi yakalamak için bir oyun oynamaya karar verir. Münakasa biter.

Rivers Saloon da bir oda ayirtir ve kasabayi dolasmaya çikar. Bir gazete matbaasinin önündeki panoda kendisinden bahseden haberi görür.

"Yalniz dolasan katil Teks Willer kasabamizda"

Teks kizgin sekilde içeri girer. Gazeteci Sam Baker onu ve öldürülen Jeff'i tanimaktadir.

-Kim oldugunuzu biliyorum, evet. Bay Marshall'a haber veren de bendim. Ona söyledigimi size de söylüyorum, sakin Serife güvenmeyin.

Konusurlarken matbaanin ön tarafindan bagirti ve çatirtilar gelir. Teks gazetecinin kizina saldiran, etrafi kirip döken kalabalikla karsilasir. Silahini çeker ve ortalik mezbahaneye döner.
Gürültüyü duyan kasaba halki matbaanin önünde toplanir. Serif Teks'i tutuklamak ister.

Teks hizla silahini çekip Serife dayar
-Beni iyi dinle amigo! Haksiz yere suçlanmaktan biktim. Hapse gireceksem de suçum bir Serif öldürmek olsun.

Serif korkudan sapir sapir terlemektedir.
-Hayir! Hayir! Ates etmeyin!

Gazeteci Sam'in araya girmesiyle bir mahkeme kurulur ve Teks serbest birakilir.

Teks salondakilere yüksek sesle hitabeder
-Dostlarim! Kasabanizda huzursuzluk çikarmayacagima, barissever vatandaslari rahatsiz etmeyecegime söz veriyorum. Ama bana saldirirlarsa ates ederim.

Teks Jolly Bar adli yere gider. Burada iki kisi kendine satasir. Teks birisine yumruk atip ikiseksen uzatir, digeri de ayni akibete ugrar. Ama ikiseksen uzanan yattigi yerden silahini Teks'e dogrultur ve

-Cehenneme git!
Der.

Ve sayfa 160 oldu. Yani kitap bitti. Kimin Cehenneme gittigini ikinci sayida ögrenebilirsiniz.

Altin Seri ile verilen kartpostallarin konuldugu sayilar bildiginiz üzere 36'sar sayilikti ve her 36 adet kart için pesinen bir kutu verilmisti geçmis dönemde. Bu hesaba göre 73. sayida yeni bir kutu verilmesi gerekiyordu ama 75. sayiya gelindigi halde kutu verilmis degil. Kösedeki baklavaciya mi müracaat edilecek acaba?..

Selamlar
Lami

İdefix indiriminden  eksik Tex Altın Seri'leri aldım.Özellikle seksenli sayılardan itibaren altın serideki maceralar mükemmel.Tex aylık dizi eksiklerimi de almama rağmen, Altın seriler eliimden düşmüyor.Baba Bonellinin ve Galep'in neden birer efsane olduğu bu sayılarda görülüyor.Hatta soğuk denilen Letteri çizimleri bile özellikle kalabalık sahnelerde harika.
70'li yıllarda Tex pek okumazdım,diğer çizgiromanların yanında bana soğuk gelirdi.Oysa şimdi,belki de biraz büyüklere hitap ettiğinden  özellikle Tex okumak istiyorum.
Bir arkadaş, Tex Altın Seri'ye 100.sayıdan sonra başlayacağını yazmıştı.Bence 70 sayılardan sonra Tex okunacak ve etkisinde kalınacak bir çizgiroman

Çok sevindim bu yazdılarınıza.

Ben de Altın Seri'yi yeni toplamaya başladım, şu kalın ciltlerini topluyorum.

Şöyle bir baktım ama içimden okumak gelmedi.

Ben de Tex'i şimdi daha çok seviyorum.

Gençken satın bile almazdım. (Buyurun İtiraf köşesine  :) )

Sevgili Yalçın'ın yazdıklarına katılıyorum. Teks altın serisinde özellikle 70.sayılardan sonra, ilk sayılara göre çizimler daha güzel, konular ise daha derin ve doyurucu olarak okuyucuya hitap ediyor. Fakat biriktirme konusunda ilk sayıdan başlamak gerekiyor, Teksi tanımak ve olayların takibini yapmak açısından bunları okumakta ayrı bir keyif diye düşünüyorum.
Ayrıca bu seride yayınlanan kartpostallarda çok güzel, çizgiroman seven dostlarımız için yılbaşında yeni yıl kartı olarak gönderilebilir.  ;)

Alıntı Yapçizgiroman seven dostlarımız için yılbaşında yeni yıl kartı olarak gönderilebilir.  Göz kırpan

Tex'i çifter çifter almak gibi bir lüksümüz olamayacağı için kartlarımı kimseye gönderemem...İsteyen gelip bakabilir ama odadan dışarı bile çıkamazlar... ;)

Bunlar Gallepini ustanın hazırlık sayıları olarak kabul edilmeli...
Hele 100.sayıdan sonra Tex çok daha güzel olacak arkadaşlar...

Teks okumak herkese iyi gelir.
İyi, iyi. Çok iyi.

(https://farm6.staticflickr.com/5676/23209564875_c17f1480a3_b.jpg)

Teks okumak şarap gibidir, Yaş ilerledikçe onu daha iyi tanır, maceralarını kavrar ve Teks okumak günlük zaruri bir ihtiyaç haline gelir..

Oğlak yayıncılık TEX ALTIN SERI 100. ciltde ulaştı.
100. Cilt özel Renkli sayısı sahaflarda çok güzel bir macerası ile bizleri bekliyor.
Yine daha önce 100.sayısı Renkli  olarak basılmış olan, Oğlak maceraperest Teks'te olduğu gibi güzel renklendirmesi ve çizimleri ile Teks gerçekten nefes kesen bir maceraya bizleri sürüklüyor.

Alıntı yapılan: Lami Tiryaki - 19 Şubat, 2010, 23:56:43
Altin Seri ile verilen kartpostallarin konuldugu sayilar bildiginiz üzere 36'sar sayilikti ve her 36 adet kart için pesinen bir kutu verilmisti geçmis dönemde. Bu hesaba göre 73. sayida yeni bir kutu verilmesi gerekiyordu ama 75. sayiya gelindigi halde kutu verilmis degil. Kösedeki baklavaciya mi müracaat edilecek acaba?..

Selamlar
Lami

Lami Tiryaki'nin sorusuyla aynı gibi ama bu kunu kafamı karıştırdığı için sorayım.

Bu altın kutular kaç tane. Oğlak kendi sitesinden ideefixe'e link veriyor ve buraya göre 5 altın kutu çıkmış. Gittigidiyorda ise bir satıcı 7 altın kutuluk  set için (1-84) 575 TL fiyat biçmişti.

(bkz:http://urun.gittigidiyor.com/TEKS-ALTIN-KUTU-7-039-LI-TAKIM-SUPER-FIRSAT_W0QQidZZ36623046 (http://bkz:http://urun.gittigidiyor.com/TEKS-ALTIN-KUTU-7-039-LI-TAKIM-SUPER-FIRSAT_W0QQidZZ36623046))

  Birde altın seriyi düzenli takip edip sonradan boş kutuları edinebilme şansımız var mı? Kartpostallar altın seriyle birlikte mi veriliyor yoksa kutulara özel bir güzellik mi? Bu kutulu versiyonlar çok hoşuma gidiyor benim. Kitaplıkta pek güzel duruyorlar. :)

 

   Kartpostallar ben altın seriyi aldığım dönemde çizgi roman ile birlikte veriliyordu. Ama 100. sayıda kartpostal yoktu

Alıntı yapılan: alan ford - 03 Mart, 2011, 22:20:41
  Birde altın seriyi düzenli takip edip sonradan boş kutuları edinebilme şansımız var mı?

Sevgili Doğa, bu kutular çizgiromanevlerinde katlanmamış halleriyle bulunabiliyor...

Evet Teks kutularının satıldığını bende gördüm, hatta Redkit kutularıda vardı. :)

Alıntı yapılan: pizagor - 04 Mart, 2011, 09:39:23
Sevgili Doğa, bu kutular çizgiromanevlerinde katlanmamış halleriyle bulunabiliyor...

Büyülü Rüzgar'da bu kutulardan görünce sordum, fiyatı 8 liraymış...

Oğlak yayıncılık tarafından15 er günlük periotlar ile yayınlanan Altın Teks serisinin 101 nolu cilt satışa çıktı. Macera: El Morisco
Yazan G.L.Bonelli Çizen:G.Letteri
Kitap 112 sayfalı ve kapağı aşağıda mevcut. Severlerine duyurulur.

(http://static.ideefixe.com/images/351/351109_2.jpg)

Maceraperest, Teks Altın Seri #105 içine üç adet Villa çizimlerinden koyarak (sanırım 96,97 ve 105) sürpriz yaptı.
Üçüncü toplama kutusunu verdiklerinden yola çıkarak, teknik bir sorundan dolayı ( ör: orjinallerin italyadan gelmemesi vb.) ara verdiklerini düşündüğüm Villa çizimlerini, biz okurlarla buluşturmaya devam edecekler.
105. sayı çizimine kadar da her sayıda 3 çizim vererek aradaki farkı 4 sayıda kapatacaklar gibi görünüyor.

Bu güzel bir haber, kart eksiklerimizi bu şekilde tamamlamış oluruz.  :)

Şu anda Tex Altın seri aylık mı, onbeş günde bir mi çıkıyor ? Kendi yaptığım kaba hesaba göre yaklaşık 400 sayı gibi bir açık var.Bu da 100 altin seri cildi daha demek.şimdikileri de eklersem ~128 tane altın tex cildi olacak. Tam rakamları bilen varsa bizi aydınlatabilirse sevinirim.

Şu andaki yayın hızıyla (15günde bir yayınlanıyorsa 400 sayı için...) ~17yıl demek (aylık yayına döndüyse süreyi hiç yazmayayım :D.). Bence tex altın serisi lal'in km leri gibi yayınlanırsa süre çok daha kısalacaktır.

Bir ara 100 lü sayıları görmek bile bir hayaldi...O olay aşıldı...15 günde bir düzenli alamazken bütçe harap olmuşken,klasik maceralar gibi neredeyse haftalık bir periyoda kimin gücü yeter şüpheli...Gücü yetenler illaki olacaktır ama yayını taşıyabilecek mi?...Bilinmez,velakin  Tex'i günlük bile çıkarsalar Tex okuyucusu sadıktır ve alır...Hatta fiyatını 20 tl yapın her Tex okuruna 3 kitap satmış gibi olursunuz... 100 adet sattınız mı bütün maliyetler çıkar...Şaka,şaka... ;)

   Kit Carson ilan edilmenin verdiği şevkle biraz Teks bölümünü hareketlendireyim dedim ve Tex Top Ten'i incelediğimde bu yıl ve önümüzdeki yıl Tex Altın Seri'de birçok Top Ten macerasının yayımlanacağını gördüm.

   113/115 Tra Due Bandiere G.L. Bonelli-Galep En İyi Konu dalında 2.-En İyi Çizim dalında 7. ayrıca 113. sayı En İyi Tex kapağı seçilmiş.Ülkemizde ise Eylül 2011 ve Ekim 2012'de yayımlanacak.

   121/124 La Croce Tragica G.L. Bonelli-Galep En İyi Konu dalında 9.-En İyi Çizim dalında 6. sırada.Ülkemizde ise Ocak 2012 ve Şubat 2012'de yayımlanacak.

   125/128 Il Figlio di Mefisto G.L. Bonelli-Galep En İyi Konu dalında 3.-En İyi Çizim dalında 4. sırada.Mefisto'nun oğlu Yama ile ilk kapışma aynı zamanda.Ülkemizde ise Mart 2012 ve Nisan 2012'de yayımlanacak.

   135/137 Diablero G.L. Bonelli-Letteri En İyi Konu dalında yok-En İyi Çizim dalında 5. sırada.Ükemizde ise Ağustos 2012 ve Eylül 2012'de yayımlanacak.

   141/145 Il Grande Intrigo G.L. Bonelli-Nicolo En İyi Konu dalında 8.-En İyi Çizim dalında yok.Ülkemizde ise Kasım 2012,Aralık 2012 ve Ocak 2013'de yayımlanacak.

   Top Ten'i incelediğimde maceraların çoğunun 100-200. sayılarda olduğu görülüyor.Sanırım Tex'in Altın Çağ'ı bu sayılarda olsa gerek.

Alıntı yapılan: Berkdinho - 18 Ağustos, 2011, 16:54:02
Top Ten'i incelediğimde maceraların çoğunun 100-200. sayılarda olduğu görülüyor.
Sanırım Tex'in Altın Çağ'ı bu sayılarda olsa gerek.

Kesinlikle haklısın Berk.

Tex'i Tex yapan maceralar bunlar.

Orijinal basımları 1970-1972 yılları arası dönemdir bu.

Ben özellikle 113-115 iki bayrak arasında ve 125-128 Mefisto'nun oğlu hikayelerini merak ediyorum,bakalım Boselli dönemi kadar güzel hikayeler var mı göreceğiz?Biz beklerken tekssever bilgili arkadaşlarımız,nasıl hikayelerdir biraz özet geçerse bizde gaza gelürdük.

  Yıllar yıllar önce kocaman bir Tex setim varken iki macerayı da okumuştum. İki bayrak arasında gerçekten güzel maceradır. Mefisto'nun oğlu da güzeldir ama yıllar sonra tekrar karşımıza çıktığında Yama beni hayal kırıklığına uğratmıştı.

Bu güzel maceralara adım adım ilerlerken Altın seriye nereden başlıyayım diyen arkadaşlar içinde artık vakit geldi. 100 nolu Altın seri renkli ciltten itibaren biriktirmeye başlarsanız Tex'in merak edilen bu güzel maceralarını okuma ve güzel bir koleksiyona sahip olma şansınızı çük güzel değerlendirmiş olursunuz..

Alıntı Yapsahip olma şansınızı çük güzel değerlendirmiş olursunuz..

Anlayamadım :P

          Ya   arkadaşlar ,bizleri bir an sevindirdiniz,kuru ç.romansız bir ay geçiriyorduk ki yazılarınızdan bir an altın seri cilt ve super tex cilt 32 çıktı diye
        sevindim,hevesim kursağımda kaldı, ne alaka ki birden başlık atıp bizleri sevindirdiniz...

Eveett, 90 lı sayılardan sonra farklı çizerlerin kadroya dahil olması altın seriye gözatma sebebi olabilir benim açımdan.  8)

Bu Altin Serinin toplama ciltleri olan Tex:Altın Klasik Tekslerden de kartpostal çıkıyor mu?  ;D

   Bir keresinde Tekira D&R'da Altın Klasik Tex Ciltlerini görmüştüm.Ciltlerin içindeki bütün sayıların kartpostal ekleri vardı.Hatta rastgele yerleştirildiği için her sayının kartpostalını ait olduğu kısma göre yerleştirmiştim.Ama alırken yine de kontrol etmek gerek bence. ::)

Gitti gidiyorda gezerken bir garip durumla karşılaştım ama anlayamadım siz anladınızsa beri gelin ;D

(http://images.gittigidiyor.com/4548/TEX-ALTIN-SERI-CILT-22-23-24__45481967_0.jpg)


Piyasaya daha yeni 21.cildi çıkmışken bu ciltler nedir acaba ?

Fiyatta 40 tl imiş bayaaaaa iyi ama nasıl oluyor anlayamadım.

Anlayan varsa açıklasın sevinirim ;D

Demek ki 22., 23. ve 24. sayılar piyasaya çıkmış. Daha ne olsun ?

İdefix'de gözükmüyor diyorsan haklısın ama yakında eklenir.

Yoksa sen başka birşey mi ima ediyorsun ?

Kaçak yayın falan.

Yaw o değil de; satan arkadaş bir de kısmen de olsa eskitmiş ciltleri ???

Satan arkadaş ultimate evreninde mi yaşıyor acaba ;D

Bence biraz kaçakımsı daha oğlak çıkarmadığına göre öyle gibi.Ama kapak falan süper baksanıza  ;D

Kitaplar basılıyor ama hemen piyasaya verilmiyor. Zamanı geldikçe dağıtımı yapılıyor. Bu kitapların vaktinden önce dağıtımının yapıldığını zannetmiyorum. Büyük ihtimalle mücellitten kaynaklanmıştır. Yani matbaa aşamasından sonra yayıncıya ulaşmadan birkaç uyanık tarafından araklanma durumu olabilir.

GG'da bu tür durumlara sıkça rastlayabilirsiniz.Bir satıcı da Turkuvaz Tarkan'ları piyasaya çıkmadan satışa koyuyordu.Matbaa fazladan mı basıyor acep? :P

Düşündürücü... Yayınevi satıcıları da düşünmeli ve önlemini almalı eğer yukardaki anlatıldığı gibi ise olaylar.

Hmmmm demek Oğlak gibi kendi matbaası olanda bile bu durum varsa iş diğer yayıncılad için oldukça sıkıntılı demektir.

Ya da Oğlak bunları çıkardı ve piyasaya dağıttı.

Araştırmacı mühendis bunu Altan'ı ve İlyas'ı arayarak çözer ve bizi bilgilendirir.  :)

    İlk kez böyle birşeyden haberdar oldum,gerçekten ilginç...Mevzuyu iyice bir öğrenmek lazım... ???

oglak yayıncılık bu ciltleri daha dağıtmadı bildiğim bence bunu en iyi onlar bilir onlara sormak daha doğru olur

Alıntı yapılan: JuDaS - 05 Ekim, 2011, 12:27:17
GG'da bu tür durumlara sıkça rastlayabilirsiniz.Bir satıcı da Turkuvaz Tarkan'ları piyasaya çıkmadan satışa koyuyordu.Matbaa fazladan mı basıyor acep? :P

Engin Abi, bu olaya bizzat şahit oldum Kadıköy'de. Henüz dağıtımı yapılmamış Tarkan'ı ben satın almıştım taze taze.

Bunun için yorum veya tahmin yapmaya gerek yok.Olay gün gibi ortada.
Kesinlikle çalıntı mal.Daha şrink bile yapılmamış.Yıpranma filan yok,matbaa bıçaklarının verdiği hasar var.

Bu ciltlerin 25'e kadar olan sayıları basıldı ve hazır.Hatta süper cilt 33 bile hazır,ama hiçbiri piyasaya verilmedi.Ayrıca tanesi 25 tl olan ciltlerin üçü bir arada 39.90 tl.ye satılması normal değil.

Kesinlikle matbaanın gevşekliğinden kaynaklanan bir durum.


Yani olay kesinlikle bundan ibarettir.

Eğer durum böyle ise, Oğlak yayıncılık, artık bu matbaa olayına bir el atacaktır sanıyorum. Bu kitapları el altından!!! götürenler hariç, kimse için iyi bir durum değil.  >:(

Bana bu durum hiç de garip gelmedi...

Bir yandan şikayet edilen, bir yandan da engelleme adına çok da birşey yapılmadığını düşündüğüm bir durum bu...

Alıntı yapılan: essegesse - 05 Ekim, 2011, 15:56:13
Bunun için yorum veya tahmin yapmaya gerek yok.Olay gün gibi ortada.
Kesinlikle çalıntı mal.Daha şrink bile yapılmamış.Yıpranma filan yok,matbaa bıçaklarının verdiği hasar var.

Bu ciltlerin 25'e kadar olan sayıları basıldı ve hazır.Hatta süper cilt 33 bile hazır,ama hiçbiri piyasaya verilmedi.Ayrıca tanesi 25 tl olan ciltlerin üçü bir arada 39.90 tl.ye satılması normal değil.

Kesinlikle matbaanın gevşekliğinden kaynaklanan bir durum.


Yani olay kesinlikle bundan ibarettir.

Güneş bey yukarıda da ifade etti... Matbaa Oğlak'ın kendi matbaası değil mi ?...
Ayrıca durumun bizi de ilgilendirmediği kanısındayım...Araklama ve bilimum yorumlarda bize zarar verir kanısındayım...
Bu diyaloglara gerek yok arkadaşlar... Satana da, alana da hayırlı olsun...

altan bey olacak:)güneş bey değil...

 :)

Alıntı YapGüneş bey yukarıda da ifade etti...Matbaa Oğlak'ın kendi matbaası değil mi?...

Yukarıda ki ifade Güneş'e ait de neyse...

-..Ayrıca durumun bizi de ilgilendirmediği kanısındayım

Sayın BAHADIR düşüncelerinize saygı duyarım ama bu beni ilgilendiriyor. Ben kitap aldığım yerlerin kaybolmasını onların zarar görmesini istemem. Böyle tedbirler alınmazsa onlara dokunur sonu, bu da benim gidip keyif ile satın aldığım dükkanı etkiler buda beni üzer. Ben Tex süper cilt alıyorum gitti gidiyorda daha çıkmamış bir serinin daha ucuz satıldığını görsem üzülürüm, bu da satın aldığım yeri etkiler ben oraların yaşamasını istediğim için bir fiyat ile çıkacak ve satılacak ise buraların daha uygun fiyata satması ve herkezden önce almasını isterim

Saygılarımla...........

Sevgili Hennessy çok ama çok haklısın... İş ne kadar dolanırsa dolansın;gelip bize dokunacak...

Bu işin ticaretini yapan kişi kazanmazsa; o güzelim kitaplar nasıl ulaşır elimize.

Kazanan kişiye kazandığı herşey helal olsun ama kimse de kalkıp onca masrafı hayrına yapmaz...

Alıntı yapılan: drfuhrer - 05 Ekim, 2011, 22:53:05
sevgili hennessy çok ama çok haklısın...iş ne kadar dolanırsa dolansın;gelip bize dokunacak...
bu işin ticaretini yapan kişi kazanmazsa;o güzelim kitaplar nasıl ulaşır elimize.kazanan kişiye kazandığı herşey helal olsun ama kimse de kalkıp onca masrafı hayrına yapmaz...

altına imzamı atarım

Alıntı yapılan: hennessy - 05 Ekim, 2011, 22:20:37
Sayın BAHADIR düşüncelerinize saygı duyarım ama bu beni ilgilendiriyor. Ben kitap aldığım yerlerin kaybolmasını onların zarar görmesini istemem. Böyle tedbirler alınmazsa onlara dokunur sonu, bu da benim gidip keyif ile satın aldığım dükkanı etkiler buda beni üzer. Ben Tex süper cilt alıyorum gitti gidiyorda daha çıkmamış bir serinin daha ucuz satıldığını görsem üzülürüm, bu da satın aldığım yeri etkiler ben oraların yaşamasını istediğim için bir fiyat ile çıkacak ve satılacak ise buraların daha uygun fiyata satması ve herkezden önce almasını isterim

Saygılarımla...........

Kesinlikle katılıyorum... 1000-1500 sattığı söylenen bir çizgiromanda 15-20 tane kaçak bile bence bu zincirde büyük kayıptır...

Kimsenin, kimseye istediği kadar kitap gönderdiğini zannetmiyorum...Eline bir yada iki takım geçmiş biri (nasıl geçtiğini bilmiyorum) bunları satışa çıkarmış...Sanırım 1-2 takım hiç bir esnafı etkilemez...

Benim ifade etmeye çalıştığım sakıncalı nokta işin iç yüzünü bilmeden kurum yada kişileri araklama,çalıntı mal gibi ithamlarla yargılamanın bizi ilgilendirmediği konusunda idi...

Tabi ki söylediğiniz gibi bir durum söz konusu ise bırakın hukuka uygunluğunu etik olarak bir kere yanlış...

Ama varsayımlarla yorumda bulunmakta etik olarak doğru değil... ;)

Daha önce hiç Teks okumamıştım. Geçenlerde Altın serinin ilk 6 sayısını okudum, genel eğilimin aksine çok beğendim. Eğer Altın seri ileriki sayılarda daha da güzel olacaksa yaşadık.

Bonelli resmi olmayan form anketine göre İki bayrak arasında en beğenilen ökyüde yıllardır 2.sırada.Bizde Altın seri 113'e denk geliyor.Yayınlandı ve emin olun altın seri zamanla bizi dumura uğratacak emin olun.

Teks'e bende bayıldım 15 gündür okuyorum hiç ara veremedim.

Altın serideki İki Bayrak Arasında isimi macerayı okudum.İnanın müthiş sahneler var.Bana,ne macera be,dedirtti.

Okuyun arkadaşlar okuyun!45 yıllık bir Teks okuru olarak bunu gönül rahatlığıyla söylüyorum.Özellikle
Altın Seriyi hiç kaçırmayın.Keşke Oğlak Yayınları bu seriyi hızlandırsa.Teks dizi 401'de başladı.Altın Seri
116'da.Seriye yetişmeye daha284 sayı var.284 sayıyı tamamlamak 142 ay.142 ay neredeyse 12 yıl.
Off!hesap yapıp can sıkmayayım.Oğlağa selam okumaya devam!

Alıntı yapılan: Animvader - 27 Ağustos, 2011, 01:54:45
Bu Altin Serinin toplama ciltleri olan Tex:Altın Klasik Tekslerden de kartpostal çıkıyor mu?  ;D

Bütün Altın Klasiklerin içinde bu kartpostallar mevcud. Ama 19. ciltte yoktular diye hatırlıyorum.

Bende 1. cilt hariç hepsinden çıktı. Birinci cilt ile verilen ilk 4 kart eksik sadece...

Bu günlerde Altın Seri Teks'in 130.sayısı yayınlandı.400-130=270.Yani 401.sayıadan başlayan Sürekli seriye
yetişmeye 270 sayı kaldı.Ayda 2 tane çıkıyor.270/2=135 ay.Çok değil sadece 11küsur yılcık!Teks okurlarının
ortalama yaş profilini merak ediyorum.46,55,60 yaşlarında Teks okurları var da acaba 15-20yaşlarında Teks
okurları bol bol var mı?Ben Tanrı'ya bana uzun ömür vermesi için dua ediyorum ki bütün (600 küsur)Teks'lerin
Türkçe yayınlandığını görebileyim.
    Galiba İtalya'da yayınlanan bütün Teks'ler internet ortamında mevcut.Bu yaşdan sonra İtalyanca öğrenmek
veya zehir gibi internet kullanıcısı olmam mümkün olmadıpı için Oğlak Yayıncılık'ın nazını çekmeye devam edeceğim.
Sahi forumdaki sıkı Teks okurları bu konuda ne diyorlar?
    Yine de çok şikayet etmemem lazım çünkü ben 1970'den sonra Türkiye'de yayınlanan bütün Teks arşivine sahibim.Yani bu 270 sayının neredeyse tamamını okudum.Benim serzenişim Oğlak formatında,güzel baskılı,
mükemmel çevirili Teks arşivi için 11 yıl bekleyecek olmam.!

Tüm yayıncılar Oğlak gibi yaparsa batarız billahi ;D Ayda 4 sayı çıkarıyorlar, ciltler, büyükler, efasaneviler derken aslında ülkemizdeki en şanslı okur kitlesi Teks'ciler. Yılda 1 (yazıyla bir, roma rakamıyla I) sayı çıkan yayınların okurları ne yapsın ;D

Designer 73 dostumun hakkı var.İnsan benim gibi Teks fanatiği olursa böyle düşünür.Batman,Red Sonja ve daha
nice düzensiz yayınlanan çizgi romanlar var.Ben halime şükredeyim en iyisi...

Oğlak yayınladığı sürece Tex almaya devam edeceğim. Seriyi tamamlayacak kadar yaşar mıyım bilemiyorum. 44 yaşındayım herhalde yaşar ve seriyi tamamlarım. Çizgi kalitesi pek beğenilmeyen Altın Seriyi herkese tavsiye ederim. Tex'i iyice tanıyabilmek için bu seri gerekli.

Allah uzun ve sağlıklı ömür versin Sami Bey.Ben 58 yaşındayım ve Altın Seri'nin 400.sayısını da göreceğimden umutluyum.

İyi dilekleriniz için teşekkür ederim Atilla bey. İnşaallah hep birlikte Tex'in son sayısına kadar okuyabiliriz.

Bence abilerim daha çabuk biter neden derseniz;aylık seriyi yakalayan Oğlak ayda 1 yayınlayacağı için 15 günlük periyodu bozmamak için altın seriyi büyük ihtimalle ayda 3 sayıya çıkarır buda yılda 12 sayı fazla demek ;D

Böylece tez zamanda altın seri de yeni seriyi yakalamış olur.

Büyük ihtimalle 7-8 yıla kadar yakalamış oluruz.Acayip birşey olur ama o zaman 750 sayı teks olmuş olacak elimde ;D

İyi ki Tex okumuyorum. (!!!) Yoksa bu kadar sabredemezdim.

Bu gidişle sırf Teks için ekstra bir kütüphane gerekecek sanırım.  ;)

Alıntı yapılan: darkwood - 21 Mayıs, 2012, 01:06:30
Bu gidişle sırf Teks için ekstra bir kütüphane gerekecek sanırım.  ;)

valla mesut abi ben direk ikea'dan beyaz kitapliık aldim orta boy olanlardan, sirf Teksleri koyuyorum oraya :)

Alıntı yapılan: konyakficilari - 02 Temmuz, 2012, 10:57:52

Alıntı yapılan: darkwood - 21 Mayıs, 2012, 01:06:30
Bu gidişle sırf Teks için ekstra bir kütüphane gerekecek sanırım.  ;)

valla mesut abi ben direk ikea'dan beyaz kitaplik aldim orta boy olanlardan, sirf Teksleri koyuyorum oraya :)

Benim bütün dolaplar ve sonradan yaptırdığım raflar kitap doldu, ofise ekstra raflar yaptırmayı planlıyorum.  :D

itiraf başlangıcı:
itiraf ediyorum, Teks Altın Seri her ne kadar 100lü sayılardan itibaren çok güzel maceralar içerse de, son 2 haftadır Süper Ciltler yüzünden (sayı 400'den sonrası) Altın Seriye elimi sürmez oldum.. Altın Seri'deki Navajo Kanı (sayı 50ydi galiba) hariç şu ana kadar Süper Ciltlerdeki tadı veren olmadı...

Caretta üstadımız, Süper Cilt'e taş çıkartacak Altın Seri sayıları hangileridir? yani gelecek midir? bizi aydınlatır mısın :)

Sayın dostum,
    Altın Seri ile ilgili benim eski bir yazımda yayınlanacak maceralardan bahsetmiştim.Son tamamlanan macera
Komançi Oku ve Bizon avcıları pek güzel maceralar değildiler.135.sayıda Diablero macerası daha önce Şeytanlar
Vadisi adıyla yayınlanmıştı. Teks'in güzel fantastik maceralarındandır.Montales'li uzun ve güzel bir macera var.
Oğlak Yayınları Maceraperest Çizgilerin 2.cildinde yayınlanan Büyük Entrika Var.Sürekli Seri 167-168 sayılarda
yayınlanan macerada atıfta bulunulan Vaadedilmiş  Topraklar var.Apaçi şefi Luçero var.Elmas Jim'in intikamı var.
Mefisto'nun sevimli oğlu Yama var.Orijinal 135-175 sayılara kadar Teks'in en güzel maceraları Altın Seri'de.
   Her ay çıkan iki sayıyı düzenli mi alıyorsun bilmiyorum.Eğer Süper ciltleri bekleyip alıyorsan belki de artık aylık
iki seriyi almaya başlayacaksın.Altın Serinin en güzel maceraları şimdi başlıyor...

Alıntı yapılan: caretta - 02 Ağustos, 2012, 19:47:37
Sayın dostum,
    Altın Seri ile ilgili benim eski bir yazımda yayınlanacak maceralardan bahsetmiştim.Son tamamlanan macera
Komançi Oku ve Bizon avcıları pek güzel maceralar değildiler.135.sayıda Diablero macerası daha önce Şeytanlar
Vadisi adıyla yayınlanmıştı. Teks'in güzel fantastik maceralarındandır.Montales'li uzun ve güzel bir macera var.
Oğlak Yayınları Maceraperest Çizgilerin 2.cildinde yayınlanan Büyük Entrika Var.Sürekli Seri 167-168 sayılarda
yayınlanan macerada atıfta bulunulan Vaadedilmiş  Topraklar var.Apaçi şefi Luçero var.Elmas Jim'in intikamı var.
Mefisto'nun sevimli oğlu Yama var.Orijinal 135-175 sayılara kadar Teks'in en güzel maceraları Altın Seri'de.
   Her ay çıkan iki sayıyı düzenli mi alıyorsun bilmiyorum.Eğer Süper ciltleri bekleyip alıyorsan belki de artık aylık
iki seriyi almaya başlayacaksın.Altın Serinin en güzel maceraları şimdi başlıyor...

Atilla abi, altın serileri fasikül olarak, aylıkları ise süper cilt olarak almaya calisiyorum; sayende defter tutarak macera isimleri, 186likdaki karsiliklari, orjinal sayilari, oglak karsiliklari vb. tutmaya basladim cantamda tasiyorum :)))

altın serileri fasikül olarak biriktirmekle iyi etmişim demek ki, sagol varol abi

Alıntı yapılan: konyakficilari - 02 Ağustos, 2012, 14:38:43
itiraf başlangıcı:

Asilhan çok güzel bir itiraf köşemiz de var bkz.

http://altinmadalyon.com/altin/index.php/topic,1122.0.html

ahaha Hasan Abi, itiraf kelimesi süstü biraz, orada esas Süper Cilt vs. Altın Seri vurgusu yapmaya çalıştım :))

Altın Teks 144 ve Dizi Teks 180 bugün elime geçti.

Arka kapaklarında sağ omuzundan yaralı bir Teks portresi ve "Macera Devam Ediyor"ibaresi!İnanın Teks'in yediği kurşunu ben yemiş gibi oldum!

Anlaşılan Oğlak Yayıncılık arka kapaktaki yeni sayıları tanıtım karelerini kaldırmaya karar vermiş.
O tanıtım kareleri,yeni sayının kapağı ve yeni macerada okuyacağımız macera hakkında 5-10 kelimelik bilgi ne kadar güzeldi.
Orijinal Bonelli Teks'lerinin formatı da böyledir .Şimdi 181.Dizi Teks'de ve 145 Altın Teks'de ne okuyacağımız meçhul !

Okuyucuya saygısızlık ancak bu kadar olurdu. Bravo Oğlak Yayıncılık sen bu yolda devam et!!!

Alıntı yapılan: caretta - 27 Aralık, 2012, 17:29:57
Altın Teks 144 ve Dizi Teks 180 bugün elime geçti.

Arka kapaklarında sağ omuzundan yaralı bir Teks portresi ve "Macera Devam Ediyor"ibaresi!İnanın Teks'in yediği kurşunu ben yemiş gibi oldum!

Anlaşılan Oğlak Yayıncılık arka kapaktaki yeni sayıları tanıtım karelerini kaldırmaya karar vermiş.
O tanıtım kareleri,yeni sayının kapağı ve yeni macerada okuyacağımız macera hakkında 5-10 kelimelik bilgi ne kadar güzeldi.
Orijinal Bonelli Teks'lerinin formatı da böyledir .Şimdi 181.Dizi Teks'de ve 145 Altın Teks'de ne okuyacağımız meçhul !

Okuyucuya saygısızlık ancak bu kadar olurdu. Bravo Oğlak Yayıncılık sen bu yolda devam et!!!

Aynı şeyi Dampry'de de yapmış Arka kapağında çıkan bir önceki sayının reklamı var.Oğlak bizi Fıtık etmeye devam ediyor... :-\ :'( >:(

Teks Altın Seri ve Dizi Teks'in son sayılarının arka kapaklarında "macera devam ediyor"ibaresi ile Teks'in sağ omzundan yaralı hali resmediliyor.Bu sahne "El Muerto" ile yaptığı düellodan sonra.El Muerto mevta;Teks'in "kanadı"
yaralı!

Yok arkadaş! Ne kadar zorlasamda Teks'in eski maceraları tat vermiyor. Altın seriden 30 ciltteki Amerikan iç savaşını anlatan hikayeleri okumaya çalıştım, ama sadece çalıştım diyebiliyorum. Öykü basit, üstüne bir de Galep'in duygusuz, ifadesiz, donuk karakter çizimleri eklenince okumak işkence oluyor resmen. Teks maceralarından keyif alabilmek için 200. sayılardan sonraya bakmak lazım gelecek sanırım. :-[

Öncelikle üstteki mesajda 30. cilt yazmışım 29 olacak doğrusu. Sonra bir kısım yazdıklarımın yanlış, tez verilmiş kararlar olduğunu belirteyim ;D çünkü 30. ciltte gayet güzel maceralar vardı. Demek ki eski sayılar içerisinde de ara ara güzel maceralar varmış. Red Kit takip edenler hatırlayacaklardır, bir macerada bar sahibi ve aynı zamanda adalet temsilcisi sevimli bir Hakim amca vardı. Mahkemesini bar salonunda, viskiler eşliğinde kuran bu amcanın bir benzeri (aynı sevimlilikte olmasa da) bu maceralarda kısmen boy gösteriyor. İlginç bir benzeşme olduğu için paylaşmak istedim.

Alıntı yapılan: designer73 - 19 Ocak, 2013, 13:51:32
Öncelikle üstteki mesajda 30. cilt yazmışım 29 olacak doğrusu. Sonra bir kısım yazdıklarımın yanlış, tez verilmiş kararlar olduğunu belirteyim ;D çünkü 30. ciltte gayet güzel maceralar vardı. Demek ki eski sayılar içerisinde de ara ara güzel maceralar varmış. Red Kit takip edenler hatırlayacaklardır, bir macerada bar sahibi ve aynı zamanda adalet temsilcisi sevimli bir Hakim amca vardı. Mahkemesini bar salonunda, viskiler eşliğinde kuran bu amcanın bir benzeri (aynı sevimlilikte olmasa da) bu maceralarda kısmen boy gösteriyor. İlginç bir benzeşme olduğu için paylaşmak istedim.

Evet hatırladım bu macerayı, burada da esinlemeyi kullanmışlar demekki.   ;D

Genelde bu esinlemelere bir çok çizgi romanda raslıyoruz...  :o ::) :D

Abbas Bey Teks ve Red Kit'te geçen yargıç Roy Bean yaşamış gerçek bir karakterdir.Bir de ünlü cellat vardı.O da
Red Kit ve Ken Parker'de konu edilmişti.Oturan Boğa ve Albay Custer de Teks,Ken Parker ve Pekos Bill'de konu
edildi.Belki de Büyülü Rüzgar'da konu edilmişlerdir.
    Altın Teks'e gelince siz çizim de yaptığınız için bizim göremediğimiz ayrıntıları görebilirsiniz.Donuk,keskin çizgiler
özensiz arka plan v.s.Şu ana kadar yayınlanan maceralarda yalnız Galeppini,Letteri,Gamba,Muzzi  Ticci ve Nicolo'nun
çizgilerini gördük.Monti,Civitelli,Blasco,Fusco ve diğer yeni çizerlerle henüz karşılaşmadık.Henüz okumadığınız Ölüm
Haçı,Mefisto'nun Oğlu,Şeytanlar Vadisi,Montales'in Dönüşü,Büyük Entrika,Vaadedilmiş Topraklar,Mescalerolar,Elmas
Jim'in İntikamı ve Asi gibi çok güzel maceralar yayınlanacak.

Haklısınız Atilla hocam, Red Kit'in ilgili macerasında o karakterle ilgili tarihi bilgilere de yer verilmişti. Custer'ın konu edilmediği Bonelli yayını yok gibi zaten ;D Mister No'yla bile karşılaşmıştı ;D

Çizimleri beğenme, beğenmeme durumları zevk meselesi. Ticci, Fusco, Ortiz gibi ustaların çizimlerini daha çok yakıştırıyorum Teks'e. O nedenledir ki yeni dönem maceralardan daha çok keyif alarak okuyorum.

Alıntı yapılan: designer73 - 19 Ocak, 2013, 13:51:32
Öncelikle üstteki mesajda 30. cilt yazmışım 29 olacak doğrusu. Sonra bir kısım yazdıklarımın yanlış, tez verilmiş kararlar olduğunu belirteyim ;D çünkü 30. ciltte gayet güzel maceralar vardı. Demek ki eski sayılar içerisinde de ara ara güzel maceralar varmış. Red Kit takip edenler hatırlayacaklardır, bir macerada bar sahibi ve aynı zamanda adalet temsilcisi sevimli bir Hakim amca vardı. Mahkemesini bar salonunda, viskiler eşliğinde kuran bu amcanın bir benzeri (aynı sevimlilikte olmasa da) bu maceralarda kısmen boy gösteriyor. İlginç bir benzeşme olduğu için paylaşmak istedim.

RedKit'teki o hakim amca gerçek Batı efsanelerinden Hakim  Bean. Red Kit'teki hikayelerin ve kişilerin çoğu gerçek Amerikan tarihinden alınmıştır.

Alıntı yapılan: caretta - 19 Ocak, 2013, 15:45:18
Belki de Büyülü Rüzgar'da konu edilmişlerdir.

Bu yazınızdan anladığım Bir Teks seversiniz ve Büyülü Rüzgar okumuyorsunuz. Kesinlikle çok şey kaçırıyorsunuz. Western fumetti seven birinin kesinlikle okuması gereken bir yayın Büyülü Rüzgar. Serinin Türkiye yayının tamamlanmasına da çok az kaldı. Hikayenin sonunu öğreneceğiz yakında. Kesinlikle bir şekilde bence edininin.

ercoktay dostum Büyülü Rüzgar'ı takım olarak aldım.Böyle olunca da ancak yeni sayıları okuyabiliyorum.Geride daha
okumadığım onlarca sayısı var.Gerçekten çok güzel ,tam bana hitap eden bir çizgi roman.Teksseverliğime gelince
forumda yazdığım birçok yazı bunun kanıtı.Bu arada Teks yayınının aksamasına da bayağı kafam bozuluyor...

Alıntı yapılan: designer73 - 19 Ocak, 2013, 13:51:32
Öncelikle üstteki mesajda 30. cilt yazmışım 29 olacak doğrusu. Sonra bir kısım yazdıklarımın yanlış, tez verilmiş kararlar olduğunu belirteyim ;D çünkü 30. ciltte gayet güzel maceralar vardı. Demek ki eski sayılar içerisinde de ara ara güzel maceralar varmış. Red Kit takip edenler hatırlayacaklardır, bir macerada bar sahibi ve aynı zamanda adalet temsilcisi sevimli bir Hakim amca vardı. Mahkemesini bar salonunda, viskiler eşliğinde kuran bu amcanın bir benzeri (aynı sevimlilikte olmasa da) bu maceralarda kısmen boy gösteriyor. İlginç bir benzeşme olduğu için paylaşmak istedim.

Yanlış hatırlamıyorsam o amca gerçekten yaşamış bir kişilik ve Red Kit'in girişinde bu konuyla ilgili bilgi vardı. Fumettici dostlarımız da çok sever böyle kişilikleri.

Alıntı yapılan: alan ford - 20 Ocak, 2013, 14:07:34
Yanlış hatırlamıyorsam o amca gerçekten yaşamış bir kişilik ve Red Kit'in girişinde bu konuyla ilgili bilgi vardı. Fumettici dostlarımız da çok sever böyle kişilikleri.

  Sayın Alan Ford,
  bir iki mesaj yukarıda gerekli açıklama yapılmıştır.
   Saygılarımla ;)

Sayın alanford ve rumar80, 4-5 mesaj yukarıda mesajımda gerekli açıklama tarafımdan yapılmıştır :D ;D ;)

Sayın designer73, alanford ve rumar80, 3-5-6 mesaj yukarılarda bahsi geçen mesajlardaki gerekli açıklamalar tarafımdan okunmuştur.  8)

  Sayın rumar80 ben yazarken yoktu böyle bir mesaj. Adminlik yetkileriyle önüme geçtiğinizden şüpheleniyorum :P

   Sayın alan ford,
   O mesaj dün yazılmıştır. Saygılarımla

  Zaman makinasını bulmuş olabilir misiniz acaba sayın Rumar80

Teks Altın Seri Nisan Sayıları

Altın Teks'in Nisan başı yayınlanacak olan 146.sayısında "Vaadedilen Topraklar"adlı nefis bir macera başlıyor. Senaryo G.L.Bonelli,çizimler G.Ticci.
149.sayıya kadar sürecek olan 371 sayfalık çok güzel bir  macera. Bu macera 37 yıl önce Süper Teks fasiküllerinin 203-215 sayılarında ve cilt olarak 51-54.ciltlerde yayınlanmıştı. Bu macera ne 186'lık, ne de 69'luk Teks'lerde yayınlanmadı. 37 yıl sonra ilk kez yayınlanacak.

Cedar City'den California'ya göç eden kervanları soyan bir örgüt var. İşin içinde kızılderili kabilesi Çeyenler de var. Çok sağlam kurgulanmış, hareketli bir macera.
Ekibimiz tam kadro. Aslında mcerada geçen karakterler tanıdık. Dizi Teks 167-168 sayılarda "On Yıl Sonra" ve "Kanlı Cennet" adlı maceralarda yer alan Quakerler bu maceradaki tarikat. Zaten Altın Teks ile Dizi Teks arasında ilginç bir bağ var: Dizi Teks daha önde gittiği için bazı yeni maceralarda yapılan atıflar, eski sayılar daha Türkiye'de yayınlanmadığı için havada kalıyorlar. Kervanları tuzağa düşüren hain rehber Jim Clayton da Altın Teks kartpostallarının 89.da var.

Bu maceranın ilginç bir yönü de diyalogları. Çok güzel esprili sözler var. Daha önce "aforizmalar" bölümünde paylaştığım Kit Karson'un
"Yanlış bir hareket yapanı cehenneme öyle gürültülü yollayacağım ki uykusu en ağır olan şeytan bile uyanacaktır."
Teks, "Karson ile ben yolunu şaşırmış zavallıları, yeniden eğitme komitesinin üyeleriyiz!"
Teks, "Senyor Glendon, bahsettiğiniz adaleti zaten bir anlamda Tanrı'nın emriyle biz yerine getiriyoruz sayılır"
Bakalım İnci Aslıer bu diyalogları nasıl çevirmiş ?

Bu güzel macerayı ben defalarca okudum ve yeniden okumak için Nisan ayını iple çekiyorum...

Sayın caretta Teksle ilgili yazılarınızı ilgiyle okuyoruz.Sanırım eskiden yayınlanmış tüm Teks serisi elinizde var.Bundan o anlaşılıyor... :) :D ;)

Kıbrıs'tan yükselen Tex sesine kulak verelim arkadaşlar Tex Altın Seriyi ihmal etmeyelim. Altın Seri, Tex'in veri tabanıdır.

Oğlak yayıncılıktan yapılan açıklamaya göre, uzun bir süre ara verdikleri Aylık ve altın teksler devam ediyor ama geçen sene olduğu gibi bu senede Altın Teks'lerin içinde verdikleri kartlar yine yoktu. Yayınevinin açıklamasına göre önümüzdeki sayılarda verilmeyen kartlarla beraber yeni kartlarda devam edecek.

(https://fbcdn-sphotos-e-a.akamaihd.net/hphotos-ak-prn1/523972_588814804470987_1537697_n.jpg)

Bu altin tex serisindeki cizimler ise cok hosuma gitti .Bu arada bunun hangi macera oldugunu bilen varmi yayinlandimi.
Tex Willer - El Muerto (1° episodio) (http://www.youtube.com/watch?v=K9ls6G2VGeM#)

Ben bu videoyu açmayı beceremedim.Sözünü ettiğiniz macera orijinal 190-191 sayıda yayınlanan El Muerto.Altın Teks
bu macerayı ancak190.sayıda yayınlayacak.Ama Oğlak Yayıncılık bu macerayı Efsanevi Teks maceraları (dobişko ciltler)
1.sayıda yayınladı.Bir de Çetin Karakoç fasiküllerinin 361-367 sayılarında bu macera var.186'lık Ceylan Teks'lerde de
67-69 sayılarda var.Teks'in en sevilen 10 macerasından biridir.Altın Seri Teks'lerin kartpostallarına sahipseniz 113,115 ve 119. posterler bu maceradan enstantaneler içerir.

Çizimler de Gallep'e ait.

(http://images.sergiobonellieditore.it/bonelli/tex/tex0190.jpg) (http://images.sergiobonellieditore.it/bonelli/tex/tex0191.jpg)

Cok tesekkur ederim verdiginiz bilgiler icin.

Gerçekten okuduğum en iyi tex maceralarından biri.Yanımda olsaydı okumak isterdim şimdi.

Altın Klasil Teks 33 çıkmış arkadaşlar

(https://fbcdn-sphotos-g-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash3/1013840_631700326849101_85089810_n.jpg)

Teks CANDIR!

Bu maceralar, kaçıncı altın kutulara tekabül ediyor? Önceliği onlara verelim:-)

Alıntı yapılan: Mrtekin76 - 02 Ağustos, 2014, 18:40:39
Bu maceralar, kaçıncı altın kutulara tekabül ediyor? Önceliği onlara verelim:-)

Teks altın Seride öncelik 1.sayıdan başlar ve 400. sayıya dek gelir.... Oradan yeni maceralar başlar ve kim bilir nereye kadar gider...

kanıma çok fena girdiniz, çok pis tex fizibilitesi yapmaya başladım.

ama bu klasik seriyi toplamada, biraz kafam karıştı, bunun en güzel koleksiyon yolu nedir, altın kutuda almak daha iyi gibi sanki, en önemlisi de, kapaklara gerçekten bittim, şu ana kadar da toplam 12 kutu çıkmış görünüyor, idefixten..

ya da almışken, altın kutuda alıp, 12 kutudan sonrakini aylık aylık tek tek mi toplasak, böylece şaheser kapaklara, doysak?

ya da, baştan hepsini, klasik cilt olarak mı toplasak, kartlar ile avunsak?

ne yapmalı?

Alıntı yapılan: Mrtekin76 - 04 Ağustos, 2014, 01:22:19
kanıma çok fena girdiniz, çok pis tex fizibilitesi yapmaya başladım.

ama bu klasik seriyi toplamada, biraz kafam karıştı, bunun en güzel koleksiyon yolu nedir, altın kutuda almak daha iyi gibi sanki, en önemlisi de, kapaklara gerçekten bittim, şu ana kadar da toplam 12 kutu çıkmış görünüyor, idefixten..

ya da almışken, altın kutuda alıp, 12 kutudan sonrakini aylık aylık tek tek mi toplasak, böylece şaheser kapaklara, doysak?

ya da, baştan hepsini, klasik cilt olarak mı toplasak, kartlar ile avunsak?

ne yapmalı?

Altın kutulardan alıp, onların bittiği yerde tek tek sayıları toplamak en makul yol. Altın Kutu 1 bitti görünüyor, ama İstanbul'daki ÇR dükkanlarında hâlâ birkaç tane vardır, bir yerlerden çıkar. Onlarla temasa geç.
Biraz para harcayacaksın, ama zaman içinde elindekilerin değer kazanacağını göreceksin...

Altın Kutularda kaç sayı var...

Her altın kutunun içinde 1 yıllık Tex var. Yani tam 12 sayı. 12 sayıyı ayrı ayrı almaktansa altın kutu olarak almak daha ucuza geliyor.

Alıntı yapılan: s.b - 04 Ağustos, 2014, 10:35:52
Her altın kutunun içinde 1 yıllık Tex var. Yani tam 12 sayı. 12 sayıyı ayrı ayrı almaktansa altın kutu olarak almak daha ucuza geliyor.

Evet uygunmuş..Keşke seride de benzer şey yapsalar...Ben Büyük albüm almayı düşüyordum. Bu iyi oldu.

Fuarda yakalarsanız acayip indirimli alabilirsiniz kutuları... İlk 2 kutu yok galiba...

100. Sayıdan sonrasını okumaya başladım çok ama çok keyif aldım.Gerçekten çok özlemişim.Ertan abiyi de yavaş yavaş alıştıracağım.Sevdirmekiçin ne gerekiyorsa yapacağım.Ertan abi benden çekeceğin var nihahahahahahahohoho.

İlk sayıdan okumaya başladım.Oldukça keyif aldım.okuduklarımı burada yazmaya başlayayım.16.sayıdan sonra not defterimdeki yazılar sizlerle.Günlük bir Tex macerası yazmayı düşünüyorum.

(http://www.sergiobonelli.it/resizer/381/-1/true/sIk+uYXy53yWqW/UNQshPBLS91UO05uvrBl3kfsGVdqIbAx34L+InuZCCrDX//6+--.jpg)

GİZEMLİ DAĞ

Tex ve Kit gizemli dağdaki maceralarından sonra köylerine dönmüşlerdir.Köyde bir süre vakit geçirip büyük şef kızıl ok'un ölümünü beklerken Karson'dan gelen mektup üzerine bir ölen arkadaşlarının eşinin çiftliğine yardım etmek için köyden ayrılır.Çiftliğe gizli bir isimle giren Tex çiftlikteki gizemli olayların sırrını öğrenmeye çalışmaktadır.Tex bu sırrı çözmeye çalışırken önemli şeyler öğrenir.Bunu anlayan gizli bir el colt'u Tex'e doğrultmuştur.Tex bu pusudan nasıl çıkacaktır, gizemin arkasında ne var hepsi ve daha fazlası YANGIN'da.

(http://www.sergiobonelli.it/resizer/381/-1/true//MrsjRKhFM53UvsOJzsxUGo735WSuAUna/vxJlHUURMz6x6dACXJMbocVdUboH7f--.jpg)

YANGIN!

Tex Karson'dan önemli bir mektup almıştır.Acilen yola çıkmasını istemesini söyleyen bir mektuptur bu.Yalnız onu engellemeye çalışan denizatı madalyonlu gizli bir örgüt vardır.Tex zorda olsa Karson'la buluşur.Gizli bir göreve çıkarak bu örgütün ne yapmaya çalıştığını öğrenme çalışacaklardır.Asıl soru örgütün amacı nedir? Kahramanlarınız bu gizemi nasıl çözecekler hepsi ve daha fazlası KANSAS ÇAKALLARI'nda...

(http://www.sergiobonelli.it/resizer/381/-1/true/0AmTu7lEuW/yfywq19IYuCPuZpk42j8WScV6NJG+40e65mQwIGbRwUAnrTup/nQq--.jpg)
KANSAS ÇAKALLARI
Tex ve Carson Donna Manuela'nın Teksas'ın topraklarını Meksika'ya katmak için yaptığı organizasyonu ortaya çıkarmıştı.Her zaman ki gibi  hepsi ve daha fazlasını KANSAS ÇAKALLARI'nda okuyabilirsiniz.Manuela dan önemli bilgiler öğrenen kahramanlarımız yakın bir zamanda büyük bir iç savaşın ülkeyi kasıp kavuracağını öğrendiler.Şimdi kahramanlarımız büyük savaşın tam ortasında kalmıştı.Ranger teşkilatı savaştan uzak durma kararı almıştı yalnız teşkilat önemli bir görevde üstlenmişti. Soygunculara ve kanun kaçaklarına karşı amansız mücadele edeceklerdir.Tex'in oğlu Kit de Ranger teşkilatına katıldı.Yol üzerindeki kervanları korumak için Tex, Kit ve Carson hemen yola çıktılar .İzine ilk rastladıkları kervanın arkasından büyük bir kızılderili çetesi saldırıya geçmişti.Tex , Kit ve Carson onları durdurmayı başarabilecek mi? Hepsi ve daha fazlası  DODGE CITY'de...

Hellalll sana bu yollar tommikserim. Durmak yok anlatmaya devam.

Sağol Sami abim :D

(http://www.sergiobonelli.it/resizer/381/-1/true/N25Qi5fhXWgQ1fEi/pklWzKToAHDh3xwwvvQ3hcsbljc1/Tle0n+l4gk4Wv/iTK9--.jpg)

DODGE CİTY

Tex ve  Carson kızılderililerin kovaladığı kafileyi kurtarmaya çalışırken tehlikeli bir durumada düşmüş oldu.Kilometrelerce  boş bir arazinin ortasındaki bir tepeye sığınmak zorunda kalan kafile açlık ve susuzlukla amansız bir mücadeleye girişti.Bu durumdan kurtulabilmek için oğlu Kit'i en yakın garnizonu yollayan Tex'in durumu oldukça sıkıntılıydı.Açlık ve susuzlukla mücadele edilecek günler boyu süren gerilim dolu bir süreç başlamış oldu.Kızılderililerin ablukasında çöl ortasında ölümün her an beklenildiği, zamanın durduğu bir süreç. Kit'in gelmesi oldukça uzun sürecekti bu süreç içinde neler olduğu ve yaşanan gerginliklerin hepsi Dodge city'de.

Kahramanlarımız bu gergin durumdan bir şekilde kurtulduklarını söyleyip öykünün o gerginlik dolu anlarının büyüsünü bozmak istemem.Yalnız bu gergin anlar için sinirlerinizi hazırlamanızı tavsiye ederim.

Bu kötü durumu hazırlayan haydutların olduğu yere,Dodge city'e giden Tex ve arkadaşları umulandan kötü bir durumla karşılaştılar.Şerifin güçsüz olduğu kasabada haydutlar hüküm sürmektedir.Çölde yaşadığı tatsız durumdan kurtulan kahramanlarımız kendilerini daha büyük bir bataklığın içinde bulmuşlardır.

Tex ve arkadaşlarının geldiğini haber alan çete bir pusu kurarak cehenneme yollama planları yapmıştı bile.Tuzağın tam içine düşen kahramanlarımız şans melekleri yardımıyla bu durumdan kurtulmuş ama tehlikeli bir kapanın içine hapsolmuşlardı.Haydutların ve yanan binanın içinde hapis kalan dostlarımız postu kesinlikle pahalı satacaklardı.Bu arada tuzağı kuran sinsi düşman kahramanlarımız kasabaya girmeden kaçmış ve kızılderili dostlarının yanına sığınmıştı.

Tex ve arkadaşları bu büyük tuzaktan nasıl kurtulacaklardı?Tuzağı kuran alçak nasıl yakalanacak ve cezası ne olacaktı?Bu ve bunun gibi soruların cevapları,hepsi ve daha fazlası BEYAZ KURDUN SONU'nda...

Alıntı yapılan: tommikser - 04 Kasım, 2014, 05:05:08
Sağol Sami abim :D

Tex ve  Carson kızılderililerin kovaladığı kafileyi kurtarmaya çalışırken tehlikeli bir durumada düşmüş oldu.Kilometrelerce  boş bir arazinin ortasındaki bir tepeye sığınmak zorunda kalan kafile açlık ve susuzlukla amansız bir mücadeleye girişti.Bu durumdan kurtulabilmek için oğlu Kit'i en yakın garnizonu yollayan Tex'in durumu oldukça sıkıntılıydı.Açlık ve susuzlukla mücadele edilecek günler boyu süren gerilim dolu bir süreç başlamış oldu.Kızılderililerin ablukasında çöl ortasında ölümün her an beklenildiği, zamanın durduğu bir süreç. Kit'in gelmesi oldukça uzun sürecekti bu süreç içinde neler olduğu ve yaşanan gerginliklerin hepsi Dodge city'de.

Kahramanlarımız bu gergin durumdan bir şekilde kurtulduklarını söyleyip öykünün o gerginlik dolu anlarının büyüsünü bozmak istemem.Yalnız bu gergin anlar için sinirlerinizi hazırlamanızı tavsiye ederim.

Bu kötü durumu hazırlayan haydutların olduğu yere,Dodge city'e giden Tex ve arkadaşları umulandan kötü bir durumla karşılaştılar.Şerifin güçsüz olduğu kasabada haydutlar hüküm sürmektedir.Çölde yaşadığı tatsız durumdan kurtulan kahramanlarımız kendilerini daha büyük bir bataklığın içinde bulmuşlardır.

Tex ve arkadaşlarının geldiğini haber alan çete bir pusu kurarak cehenneme yollama planları yapmıştı bile.Tuzağın tam içine düşen kahramanlarımız şans melekleri yardımıyla bu durumdan kurtulmuş ama tehlikeli bir kapanın içine hapsolmuşlardı.Haydutların ve yanan binanın içinde hapis kalan dostlarımız postu kesinlikle pahalı satacaklardı.Bu arada tuzağı kuran sinsi düşman kahramanlarımız kasabaya girmeden kaçmış ve kızılderili dostlarının yanına sığınmıştı.

Tex ve arkadaşları bu büyük tuzaktan nasıl kurtulacaklardı?Tuzağı kuran alçak nasıl yakalanacak ve cezası ne olacaktı?Bu ve bunun gibi soruların cevapları,hepsi ve daha fazlası BEYAZ KURDUN SONU'nda...

Promosyon reklamı gibi olmuş :)

(http://www.sergiobonelli.it/resizer/381/-1/true/ABGM7qYOE2vzjYbIyF8JIojTdKN7bYr5AJJuqKBo2wlQr2ehARhGmStZkNAI8d6Q--.jpg)
BEYAZ KURDUN SONU

Tex ve  kahramanlarımız önceki maceralarından sonra yola devam etmektedirler.Yol üstünde askeri bir kaleden geçerken eskiden tanıdıkları bir subay ile karşılaştırır.Subay büyük bir çaresizlik içindedir.Tex'i gördükten sonra çaresizlik içinde yardım istemiştir. Civardaki demiryolu şirketi için büyük sorunlar çıkmaktadır.Çok fazla suikastle  boğuşan demiryolu şirketi bunun nedenini araştırmak istemektedir.Subay bu konuda yardım ister.

Tex ve arkadaşları farklı bir isimle beraber iki gruba ayrılarak sorunu anlamaya çalışırlar.Tex demiryolu mühendisinin yardımcısı olarak olayı soruşturmayla başlar.Suikastı yapanın ayak izleri işçi barakalarına gitmektedir. Oğlu ve karson şans eseri maden şirketinin sahibin kızının uçuruma düşerek ölümden dönmesini sağlamışlardır.
Maden şirketinin sahibi ne olduğunun farkında bile değildir.Büyük bir çete tarafından kandırılmış ve büyük komplonun figüranı olmuştur.Carson ve Kit bu durumu hemen anlamışlar ve iki şirket arasında bağlantı kurmuşlardır.Komplonun arkasında maden şirketinin olduğunu anlamakta gecikmemişlerdir.Komplocular bunu anlamış ve kahramanlarımızı manitunun çayırlarına yollamak için planlarını yapmışlardır.İki grup arasında kalan kahramanlarımız bu tuzaktan nasıl çıkacaklar?Olayların arkasındaki büyük sır ne? Şimdi ne olacaktır? Bu komplo nasıl engellenecektir? Hepsi ve daha fazlasının cevabı CESUR PLAN'da...

Kaçıncı sayıyı anlatıyorsunuz Sn. Mikser.

Yazının başlığına yazarsanız çok seviniriz ayrıca kapak resmi de ekleyin derim.

Dostça bir uyarı : Teks Zehirlenmesi yaşamayın.  :)

    Tex'leri düzenli ve güncel olarak çıkan her sayısını ve albümünü almama rağmen kronolojik okumada epey geriden geliyorum...Süper Ciltlerde hala 19'dayım ama Altın Seri ciltler daha da geride, henüz 2.cildin sonlarındayım...

    Teks ile ortaokuldan beri tanışıklığım var, aralarda okurdum da tamamlamak bir sene evveline nasip oldu her şeyiyle...Altın Seri fasikül olarak ilk çıkmaya başladığında lisedeydim...İlk 3 sayıyı alıp devam edememiştim...Normalde klasik maceraları soluk soluğa okuyamayacağımı, dayanılmaz bir naiflik içerisinde olacağını bilmeme rağmen altın seriyi tamamlamak suretiyle Teks'e aylık seriler harici bir yandan da en başından başlamak hep hayalimdi...Lisede 3 sayı sonra bırakmak zorunda kaldığım altın seriyi bu kez cilt olarak geçen sene okumaya başlayabildim...Ne var ki bu okuma hemen yarım kaldı pek çok sebepten ötürü...Ancak dün akşam tekrar elime alabildim ve devam etmeye kararlıyım bu kez...

    Bilindiği gibi gerek comics olsun, gerek fumetti, klasikler hep zorludur modern anlatımlara alışan bizler için, bilhassa genç okurlar için...O sebeple klasiklerden beklentim olmamasına rağmen saygı duruşu adına ve naifliği benimseyerek başına oturur, beklentiyi minimumda tutarım...Zira klaisk bir noktada koleksiyoncu ve gönül işidir ve ben de bu usule uyarım kendimce...Yine de Teks'in klasiği epey zorlu pek çoğunda olduğu gibi...

    Yine de bir Zagor klasik maceraların başları gibi de dayanılmaz değil...Sanırım klasik seri mantığında çizgisini en bozmayan ve başından beri belli bir kaliteyi kendince oluşurup o seviyenin altına hiç düşmeyen yegane seri Teks olabilir...1948'de başlayan bu güçlü serinin hep 70'lerden itibaren olan maceraları benimsendi, hele ki günümüzdeki pek çok Teks okuru da 350-400'den sonra Teks maceralarının tutkunu oldu...Ama daha eski okuyucular da aralarda derdi ki, Teks ilk 100 sayıdan sonra güzelleşmeye, çekilmeye başlıyor...Bunu bildiğimden beklentisiz, klasiğe saygılı bir naiflikle başına oturmuştum altın serinin...Ama beni şaşırttı dediğim gibi...Ne Zagor klasik ilk maceralar, ne de EsseGesse üretimleri ayarında değildi ve 1948'deki başlangıcından itibaren Teks, mevcut duruş ve gidişatını hiç bozmamış, 6 kuşaktır ciddiyetinden ödün vermemiş gerçek anlamda bir fumetti kültü idi...

    Bir yıl önce başladığım Altın Seri cilt okumalarıma 2. cilt itibariyle ara vermiştim...Bir parça da boğulmuştum...Dün akşam 2. ciltte kaldığım yerden devam ettim...Yani 2. cildin 3. fasikülünde yer alan, orijinal 7. sayıya tekabül eden ( Altın Seri Fasiküllerde de 7 numara ) '' Kanlı Anlaşma '' isimli sayının 65. sayfasında başlayan '' Şeytan Geçidi '' isimli macera, aynı cildin son fasikülü olan orijinal 8. sayı ( Altın Seri fasikül 8 ) '' Yüze Karşı İki '' adlı sayının 118. sayfası itibariyle sona erdi...Toplamda 213 sayfa ve 640 adet stripten oluşan ( her sayfa 3 bant / strip ) bu macera beni değişik duygular içerisinde bıraktı...

    '' Şeytan Geçidi '' diye başlayıp '' Yüze Karşı İki '' adıyla sona eren bu serüven, hem Altın Seri, hem de Teks evreni için oldukça önemli bir maceraymış, onu anladım...Çünkü Teks'in yolu ilk kez Navajolar ile kesişiyor, Lilith ile evlenmesini ve Gece Kartalı lakabının nereden geldiğini, Navajolar'ın ona neden böyle seslendiğini öğreniyoruz...Bir yerden sonra kapkara saçları ve bıyıkları ile genç Kit Carson da dahil oluyor serüvene...

    Bu öykünün başlarında Altın Seri boğuculuğunu tüm şiddetiyle yaşadım ve gece yarım bırakmak durumunda kaldım...Herşeye rağmen klasiğin kendine has oldu bittileri çok yormuştu beni...Mesela Lilith ile karşılaşıp evlenmeleri bana göre çok acele ve bir parça saçma gelişti...İşkence dieğindeki Teks'in de, Navajolar'ın da bir anda çark etmesi bilakis gülümsetti ve ciddiyeti bir parça öldürdü...Buna rağmen sabah maceraya yarısından devam ettiğimde, akşamki bunaltı ve naifliğin yerini ilginç bir kaliteye bıraktığını şaşırarak gördüm...Macera naif ve boğucu başlamış, klasiğin, bilhassa 1948'in tüm afakanlarını savurup okurken yormaya devam ederken yarıdan sonra öyle bir değişti ki, Altın Seri değil sanki aylık seri yahut süper cilt okur gibi oldum...Hani, aynı öyküyü hiç bozmadan güncel Teks çizerlerinden birine yeniden çizdirselermiş çok rahat yer ve beğenirmişiz...Hikaye bir noktadan sonra o denli kaliteli ilerledi ve 1948 senesinde henüz 1. yılını tamamlamamış bir western için bence fazla iyiydi...Dedim ya, resmen 400. sayıdan sonraki hararetli ve kaliteli maceralardan birini okur gibi oldum...

    Baba Bonelli öyle güzel yazmış, bir yerden sonra öyle güzel toparlamış ki...Galep de öyle iyi ayak uydurmuş ki...Zaten ilk sayılardaki disneyvari ara vinyetleri bıraktığından beri Altın Seri az daha ciddi bir hava kazanmıştı...Galep'in o dönem standartlarındaki naif çizgisi de bu albümle beraber bir parça daha güncele yaklaşmış, anlatımı daha da olgunlaşmış oldu bana kalırsa...Yine de bunlar okumadan farkedilmeyecek çok küçük, belli belirsiz detaylar...Ama şu da bir gerçek ki, Baba Bonelli konsepti ve karakterizasyonları en başından oturtmuş...Bu bile Altın Seri'yi okuma cesareti gösterecek bir Teks okuru için önemli birşey...

    Zagor'da olduğu gibi karakter değişimi yok, Teks hep aynı Teks...Carson aynı Carson...Muhabbetler aynı Teks muhabbetleri ama karakterler gençken bunları okumak ayrıca bir güzel...Yalnız Carson şaklabanlıklarına başlamadan, yaşını başını almadan evvel bayağı bir yamanmış...Teks kadar, hata yer yer daha bile büyük bir namı var ve acayip gözükara, affetmiyor kimseyi ve Teks'ten daha manyak bazı bazı...Carson'ı böyle delifişek, kapkara saçlı, kapkara bıyıklı ve çene altı sakallı görmek de ayrı güzel...Lilith ve babası da halen sağ doğal olarak...

    Macera oldukça keyifliydi...Silah kaçakçılığı, Washington, kızılderili bürosu dolapları, kodamanlar, politika ve saire gibi bildiğimiz damar Teks konularını barındırıyordu ama Altın Seri bile olsa macera finalindeki o hararetli çatışma sahneleri bence 1948 için fazla başarılıydı...Dedim ya, güncel olarak yeniden çizilse kesinlikle en iyi Teks öyküleri içine girebilir bu serüven...Yalnız o finale doğru olan yoğun çatışma sahnelerinde resmen tatmin oldum ve adeta bir John Wayne filmi izliyor hissine kapıldım...

    Bence Altın Seri'de hala çok başlarda olmama rağmen güvenli bölgeye ulaştım sanıyorum...Şu andan itibaren maceralar daha az boğucu gelecek gibi...İlk 100 sayıyı devirebilirsem, yani Altın Seri cilt 25'i arkamda bırakabilirsem zaten alıştığımız güncel maceralar kalitesindeki en iyi Teks dönemine girmiş olacağım ama buna rağmen ilk sayılar göz atmaya kesinlikle değermiş...Eğer Teks tutkunu iseniz, beklentiyi düşürmek kaydıyla sırf başlangıçları görme ve dönem naifliğine ortak olma adına Altın Seri'yi şiddetle tavsiye ederim...Hele ki okuması en zor olan ilk 100 sayıyı...Zira ben en başından başladığım bu yolculuğa devam etmeye niyetliyim bir Teks tutkunu olarak...Bence Teks bu sabıra değer...

    Beklentisiz ve munis bir şekilde Altın Seri okumalarım aralıklarla devam edecek...Ara ara yazıp bu başlığı uyandırmaya devam edeceğim...Klasik başlığında daha güncel ve Çizgi Düşler'in devam ettirdiği yerden gidiyoruz zaten ama bu başlıkta da göz ardı ettiğimiz Oğlak Altın Seri ilk serüvenlerden sohbet etmiş oluruz bahaneyle...

    Son okuduğum Altın Teks macerasından sonra ( bknz. yukarıda ) kaldığım yerden devam ettim...

    Altın Seri 8. sayının 118. sayfasında başlayan Daltonlar Çetesi ile şu ana dek normal giden seride bir yıllık bir zaman atlaması oldu...Bu bir yıl içerisinde Lilith'in Teks'e bir oğul verip birkaç ay sonra da öldüğü belirtildi balon yahut açıklama yazılarından birinde...Yine bu macerada Teks'e birden bire Tiger Jack'in eşlik etmekte olduğunu gördük...Yani ne olmuşsa o bir yıl içerisinde olmuş...Hikayede gösterilmese de Lilith ölmüş, ölmeden bir oğul vermiş ve bu esnada Tiger Jack ortaya çıkıp Teks'e yarenlik etmiş...Her ne kadar burada hastalıktan öldüğü not düşülse de Lilith olayının çok çok sonraki sayılarda öyle olmadığını Teks seven dostlar anımsayacaktır...1949 yılı için bu kadarının da öngörülmemesi gayet doğal bence...Tiger Jack'le olan tanışma hikayelerini ancak 350 sayı sonra göreceğiz...Teks maceraları arasında en önemlilerden biri olan Nizzi ve Ticci imzalı bu serüveni Aksoy Yayıncılık fasiküllerinden bulabilirsiniz ( 5, 6 ve 7. sayılar olsa gerek )...

    8. sayının 118. sayfasında başlayan Dalton Çetesi isimli serüven, 9. sayıda 50 küsür sayfalık bir dolgu macerasıyla birleşip aynı fasikülün sonunda bitiyor...Böylece sıra geliyor 10. sayıya...

    Altın Seri Sayı 10'da başlayan Korkunun İzi adlı macera ( fasikül adı Tuzak ), Teks evreni için diğer önemli maceralardan biri bana kalırsa...Çünkü bu macerada seri boyunca ara ara karşımıza çıkacak iki dostla tanışıyoruz...Az sonra değineceğim ikisine de...

    Dalton Çetesi'nden önceki maceranın finalinde Teks, rangerliği bırakmıştı...Carson ne yaparsa yapsın onu bu kararından döndürememişti ve sonraki Daltonlar Çetesi macerası boyunca Teks, Tiger ile birlikte kendi başlarına sürüklendikleri bir olayı aydınlatmak adına mücadele etmişlerdi...10. sayıda başlayan Korkunun İzi isimli 352 sayfalık macerada ise bir önceki maceranın üzerinden en az bir 5 sene daha geçmiş olduğunu gördük...Teks, kayınbabası Kırmızı Ok ile Navajo rezervinde takılırken oğlu '' Küçük Şahin '' Kit de büyümüş, 6-7 yaşlarına gelmiş...Teks'in monoton günleri, uzun bir aradan sonra dostu Kit Carson'un rezerve gelmesiyle sona erecektir oysa...

    Bu serüvendeki en güzel sahnelerden birini görmüş oldum, bir Teks tutkununun kesinlikle merak edeceği bir sahne...Küçük Kit Willer ile büyük Kit Carson'un ilk tanışmaları ( Teks, oğluna ranger dostunun ismini vermişti çünkü )...Bakınız ;

    (https://fbcdn-sphotos-e-a.akamaihd.net/hphotos-ak-xta1/v/t1.0-9/11987154_10153539307090822_1332174253370740785_n.jpg?oh=3372bb75297cc75b0982fd083f2a62ea&oe=56A86BC6&__gda__=1453678987_ec5aa655fa122d9c9bd2f91a6c62cfa1)

    Bu sahne, bana Star Wars Episode 1'deki küçük Anakin ile genç Obi Wan'ın, Qui Gon tarafından ilk tanıştırılmasını anımsattı ve aynı tadı verdi...

    Henüz genç sayılabilecek ve simsiyah saçlara ve bıyıklara sahip Carson, Teks'e kötü haberi vermekte gecikmez...Carson ve Teks'in ranger dostları, ünlü Arkansas Joe kalleşçe öldürülmüştür...Arkansas Joe da kim derseniz, hemen izah edeyim...

    Altın Seri ilk sayıda Teks, yanlış anlaşılmış ateş gibi bir kanun kaçağıdır ve aslında ününü o günlerdeki öbür tarafa gönderdiği katillerin çevresine borçludur...Buna rağmen yüzü aranıyor ilanlarındadır ve dost düşman Teks'in peşindedir...Tüm bunlara rağmen Teks'in yolu Teksas ranger teşkilatıyla kesişir ve tüm kötü ününe ve yanlış anlaşılmışlığına rağmen içini görüp onu teşkilata alırlar...Henüz yeni sayılan teşkilatta sadece iki adet kıdemli ranger vardır...Bunlar Kit Carson ile Arkansas Joe'dur...Teks de 3. ranger olarak aralarına katılır ve 3 numaralı ranger yıldızını alır...Ranger teşkilatı daha fazla adama sahiptir ama yalnızca bu üç adam özel görevler için hem casus, hem polis, hem de dedektif konumundaki usta silahşörlerdir ve askeri makamlar için bile resmi izinleri vardır...İşte Arkansas Joe, Teks'in o dönemlerinden kalma bir dostudur...

    Carson'un kötü haberi vermesi üzerine Teks, küçük oğlunu kayınbabası Navajo Şefi Kırmızı Ok, Tiger Jack ve diğer Navajo'lara emanet ederek Kit ile beraber yola çıkar...Kit'in getirdiği ranger yıldızı ve yeniden kabul belgeleriyle eski görevine geri dönmüştür artık...Ne var ki Arkansas Joe'nun katilleri peşinden Kanada topraklarına Teks tek başına gidecektir...Çünkü Carson, güneyde başka bir isyan olayını bastırmakla görevlidir...Böylece Teks tek başına kuzey topraklarına doğru yola çıkar ve takip ettiği üç katilin, aslında çok daha farklı ve tehlikeli bir bütünün parçaları olduğunu görecektir ve iş ileriki bölümlerde Teks'in oğlunun kaçırılışına kadar uzanacak, Kanada polis teşkilatının memurlarının katledilmesi ve bambaşka bir çete olayına kadar gidecektir...Yine yerli kışkırtması, yine iş adamı bazlı bir organizasyon, yine bölgeler arası alengirli olaylar ve saire ile geçen 352 sayfalık bol karlı, soğuklu, ölümüne bir macera...

    Teks, bu macerada ilk kez Jim Brandon ile karşılaşır...Jim, henüz Kanada polis teşkilatında çavuştur ama çok çok sonraki sayılarda göreceğiz ki Jim ileride teşkilatın başına geçecektir ve çözemediği önemli konularda Teks'e dönem dönem baş vuracaktır...Hem aylık seride, hem Maxi albümlerde, hem de dev albümlerde dönem dönem karşımıza çıkacak Jim Brandon ile ilk karşılaşmaları ve dostluk kurmaları bu macerada gerçekleşir...Tıpkı Fransız melezi Gros-Jean gibi...Gros-Jean ile de bu macerada karşılaşırlar ama bu karşılaşma son derece hararetli olur...Zira Teks ile birbirilerini boğazlamak üzerelerken, birbirilerine kurşunlar yağdırıp lanetler okuyarak tanışırlar...Tıpkı Jim gibi Gros-Jean'i de Teks serisi boyunca dönem dönem görecektir Teks okurları...

    352 sayfalık bu serüvenin ilk 224 sayfası Arkansas Joe'nun katilleri, bağlı oldukları çete-organizasyon ve Kit Willer'in kaçırılış olayına odaklanır...Carson macera boyunca daha da gözükmese de Tiger Jack ile karşılaşırız yeniden...224 sayfa sonra ufak bir bölüm sonu yapılsa da aslında Kanada macerası bitmemiştir ve son 128 sayfada bambaşka bir maceraya bağlanır...Bu kısımda Teks'e yine Gros-Jean eşlik eder ve sonlara doğru diğerleri de onlara katılacaktır...Ama birbiri ardına gelişen olaylar zinciriyle bu Kanada macerası tamı tamına 352 sayfa sürer...10. sayıda başlar, 12. sayının 32. sayfasında biter...Merak eden dostlar, bu macerayı Altın Cilt 3'te de bulabilirler...

    Bu sayılarla birlikte Teks'in genel gidişatına bakmamız gerekirse, seri bence kesinlikle belli bir kafaya geldi...Hala klasikliğin verdiği bir bunalma söz konusu ama kesinlikle ilk sayılardaki gibi değil...Hem baba Bonelli'nin, hem de Galep'in gelişimini görmek inanılmaz güzel...Buna rağmen Altın Seri'ye başlamayı düşünen dostlar olursa hala belli bir sabır düzeyine ulaşmaları gerekiyor...Zira hala zorluyor insanı ama diğer yandan da dediğim gibi, belli bir çıta aşıldığı için maceralar sürükleyici bir hale gelmeye başlıyor...10 sayı öncesiyle aralarındaki fark bariz belli oluyor ve bu farkın yalnızca bir sene içerisinde olması da Teks'in kalitesini ayrıca vurguluyor...Şu an Altın Seri'den aldığım zevk, Zagor'un Klasik Macera ilk sayılarında aldığım zevkten daha fazla diyebilirim ki, Zagor KM ilk maceralar çok fenaydı benim için...En azından ilk 8 cilt, yani ilk 24 sayıda sıtkım sıyrılmıştı ama sonra zevke dönüşmüştü...Teks, şimdiden zevke dönüştü ama onda da bir 8 cilt sınırı koydum kendime, yani 32 sayı...Ama şimdiden güvenli bölgeye girdiğimi sanıyorum daha önce de bahsettiğim gibi...

    Şimdi 12. sayının 33.sayfasında yeni bir macera başlıyor...Teks'in Oğlu isimli bu macerayı henüz okumasam da ilk sayfalardan gördüğüm kadarıyla Kit Willer, neredeyse bildiğimiz Kit Willer olmuş ve neredeyse büyümüş, şimdiki yaşına yaklaşmış...Teks ona atış talimi yaptırıyor Navajo rezervinde...Yani bir 10 sene daha zaman atlanmak suretiyle Altın Seri 12. sayı itibariyle, artık Teks evreninin geçtiği zaman birimine ulaşılmış gibi görünüyor...Yine de okuduktan sonra detaylıca analiz etmeye çalışacağım o serüveni de...Ama şu bir gerçek ki, Teks'in gençlik serüvenleri ilk 11 sayıda kalmış görünüyor...Bakalım Carson'un saçları da ağarmış mı bu macerada, göreceğiz... :)

    Ben Altın Seri'yi cilt olarak okuyorum...Her ciltte 4 sayı var...Yine de karışıklık olmasın diye sayı numaralarıyla devam edeceğim macera analizlerine...Söz konusu maceraların hangi ciltlere tekabül ettiğini merak eden dostlar, 4'er 4'er sayarak o maceranın hangi ciltlerde yer aldığını ya da hangi cilde bölündüğünü rahatlıkla saptayabilir...Ben şu an 12.sayıdayım, yani 3. cildin son fasikülünde...

    Kalite ve çizgi olarak hala alıştığımız Teks normlarına gelememiş olsa da, seri ciddi anlamda yol katetti...Hem hikayeler, hem de çizgiler sürüklemeye başladı ve okurken sıkılma durumum ortadan kalkmak üzere...Yine de Galep'in hala 1949 mantığıyla sayfaları bantlara ayrı ayrı çalışması ve bu bantların izin verdiği ölçüde bol miktarda kare kullanıp panellerde çok fazla açıklama yazısı olması dolayısıyla normal bir Teks fasikülü okumaktan daha fazla zaman alıyor, daha fazla zorluyor dönemi itibariyle...Bir de ilk 32 sayı, yani ilk 8 ciltte yer alan her sayı 160 sayfa...33'ten itibaren 128 sayfaya iniyor ve bir müddet sonra da alışılmış 112 sayfalık Teks formatına dönüyor seri...O sebeple bilhassa ilk sayılarda 160 sayfa okumak suretiyle alıştığımız düzende aslında bir değil, bir buçuk Teks fasikülü okumuş gibi oluyoruz...Bir altın cilt de neredeyse 400. sayı sonrası Oğlak fasiküllerin toplaması olan bir buçuk ya da iki süper cilde tekabül ediyor zaman ve okuma olarak...O sebeple Altın Teks okumalarım ağır ama emin adımlarla devam edecek...Araya kaçınılmaz olarak başka şeyler de girecek...

    Daha önce de belirttiğim gibi, her macera bazında yazmayacağım ama birkaç macerada bir genel yorumlamalar yapıp serideki ilkler üzerine birşeyler karalamaya çalışacağım...Bir sonraki iletide bakalım neler yumurtlayacağım...

Alıntı yapılan: ferzan - 11 Eylül, 2015, 13:56:52
Son okuduğum Altın Teks macerasından sonra ( bknz. yukarıda ) kaldığım yerden devam ettim...

Kısa bir özet de alsak  :) ;D 8)

Maşallah Ferzan Bey forumdaki bu Teks kuraklığında yazılarnız çölde vaha gibi.İlgiyle okuyorum.Devam edin lütfen...

İdefix de teks satışı durduruldumu

Durdurulmadı, ama beyefendilerden daha sipariş isteği gelmedi...

Yaöntem şu: Biz onlara bir basın bildirisiyle kitabın çıktığını bildiriyoruz. Onlar da kaç tane istediklerini... Biz bildirdik, onlar istemediler henüz... Bakalım bir ara keyifleri yerine gelir de isterlerse göndeririz...
Hep birlikte bekliyoruz...

Not: Kitap yurdu koymuş mesela ... http://www.kitapyurdu.com/kitap/tex-17--el-supremo--secilmis-nisancilar/375012.html&publisher_id=3172

Idefix ve D&R fazlasıyla sorumsuz. Idefix güzel bir alternatifti. D&R alınca sorumsuzluk, işbilmezlik had safhaya çıktı tabi.

    Altın Teks okumalarım devam ediyor...Aralarda okuyup notlarımı alıyorum, okumalar ve notlar biriktikçe de buraya taşımaya devam ediyorum...

    Altın Teks 12. sayıda kalmıştık en son...Bu fasikülün 33. sayfasında '' Teks'in Oğlu '' isimli serüven başlamıştı, 13. sayıda '' Cesur Teks '' adıyla 128. sayfada sona erdi...Toplamda 256 sayfa olan bu maceranın Altın Seri'deki en belirgin özelliği, zaman kavramının artık sabitlenmesi oldu benim fikrimce...Bilindiği üzere Altın Seri, ilk sayılarda Teks'in gençliğinden ve kanun kaçağı kabul edildiği dönemden başlamış, ranger teşkilatına alınmasını, Carson ile bir araya gelmesini, Navajolar ile yolunun kesişmesini ve şef Kızıl Ok'un kızı Lilith ile evlenip bir yıl sonra oğlunun dünyaya gelmesini ve bu süreçte de Lilith'in hakkın rahmetine kavuşmasını ve Tiger Jack'in hikayelere dahil oluşunu görmüştük...Bu olayların bir kısmını an be an okuyabilmiş, bir kısmını ise macera girişlerindeki kısa açıklama cümleleriyle öğrenmiştik...Mesela, Carson ile tanışma, ranger teşkilatına alınma ve Navajolar ile karşılaşma olaylarını öykü içlerinde detaylıca görmemize rağmen, Kit'in doğumu, Tiger Jack'in Teks'in hayatına girişini ve Lilith'in ölümünü hiç görmemiştik...Tabii, bunlardan en az iki tanesini seri boyunca yıllar sonra görecektik ama başlangıç için yalnızca kısa vadeli zaman atlamaları ile açıklama yazıları eşlik etmiş oldu bizlere...

    12. sayıya kadar seride ilk sayıdan bu yana maksimum 6 ya da 7 senelik bir zaman dilimi geçmişti ama 12. sayı ile birlikte gördük ki, bir o kadar, hatta bir parça daha zaman geçmiş...Çünkü bu sayıda başlayana '' Teks'in Oğlu '' serüveniyle birlikte artık çok uzun yıllar boyunca işlenecek bildiğimiz Teks evrenine ve zaman dilimine girmiş olduk...Çünkü Teks'in oğlu Kit büyümüş ve yeni seride bildiğimiz halinden yalnızca birkaç yaş küçük olarak ilk kez bu serüvende yetişkine yakın bir halde gözükmüş oldu...Carson'un saçları ve bıyıkları ağarmış, Teks ise bildiğimiz olgun haline ulaşmış...Aslında gençlik döneminden beri karakterizasyonu aynı şekildeydi, yani karakter olarak bir olgunlaşma olmadı...Çünkü zaten çok güçlü karakterize edilmiş ve ilk sayılardan beri olgunlaşmış bir tip olduğundan, tek fark boyu kadar evlat yetiştirmek oldu Teks için...

    Bu sayıda '' Teks'in Oğlu '' adıyla başlayıp 13. sayıda da '' Cesur Teks '' adıyla devam eden 256 sayfalık macera, neredeyse tamamen Kit Willer'a odaklandı ama ön planda olmasına rağmen Teks'ten çok rol çalamadı...Çizgi roman, Teks çizgi romanı olma özelliğini korudu, bir Kit Willer macerasına dönmedi ama Kit Willer'i de olması gerektiği biçimde gözümüze sokmuş oldu...

    Macera boyunca beni tek rahatsız eden, ergenlikten yeni yetmeliğe henüz geçmiş, 15 yaşlarındaki genç irisi ama çocuk yüzlü oğlanın ukalalığı ve birşeyler bildiğini kanıtlama çabası oldu...Gerçekten de babasından, Navajolardan ve belki Teks'ten bile daha fazla onunla ilgilenip ona baba yarılığı ve abilik yapan Tiger Jack'ten epey şey öğrendiğini, çok yakın bir gelecekte babasının kopyası olacağını daha bu ilk olgunluk serüveninde gösterse de, bazı çocukça gevezeliklerden ve aferin budalalıklarından da kaçınamadı yaşı gereği...Buna rağmen karakterizasyon adına, Kit'in gelişimini görmek adına kesinlikle bir kenara not alınması gereken maceralardan biri diye düşünüyorum...

    Macera, Navajo rezervinde Teks'in oğluna atış talimi yaptırmasıyla başlar...Teks'in uzun süredir kampta olduğunu, oğluyla ilgilendiğini ve aslında bu dingin yaşamdan pek sezdirmese de bir parça sıkılmış olabileceğini anlarız satır aralarında...Kayınbaba Kızıl Ok'un da gözünden kaçmamış ki, damadının ufka dalan bakışlarını bolca yakalar...Velhasıl, pek yakında ellerine ulaşacak bir haber ile Teks'in gözleri parlayacak ve rezervden uzaklaşacaktır...

    Carson'dan gelen bir haber üzerine Teks, dostunun yardımına koşmak üzere rezervden ayrılır...Tüm ısrarlarına rağmen Kit'in onunla gelmesini istememesine rağmen Kit bir yolunu bulur ve peşine düşer...Babasına ulaştığında ise artık geri dönmesi için oldukça geçtir...İkili, yoluna devam eder...

    Bilindik vahşi batı konularından biri olan demiryolu inşaası, idealist mühendisler, bağnaz toprak sahipleri ile onların uygarlığa kapalı tavırları ve çıkarlarını konu alan güzel bir maceraydı...Kapalı kapılar ardında dönen olaylar, su gibi harcanan hayatlar, güme giden pırıl pırıl mühendisler, koruma refakat görevinde şaşkın kalakalmış bir Carson, ona destek çıkan Teks ve Kit, Kit'in tez canlılığı ve yaşına rağmen kendini başarıyla kanıtlaması, macera boyunca bir saniye bile eksilmeyen, gırla giden it kopuk tayfası ve sairelerle geçen 256 sayfa sonunda gene mutlu mesut şekilde bir Altın Seri macerası daha okumanın keyfiyle kitabımı kapamış oldum...

    Bu macerada dikkatimi çeken bir diğer unsur ise Kit'in kabul edilebilir toy ukalalıkları yanı sıra, Teks'in tüm gözü karalığına rağmen aralarda evladı söz konusu oldu mu yüreğinin kah hop etmesi, kah da zerre umursamaması oldu...Buna rağmen mantıklı ve düzgün bir çerçevede süreç işlendi...Bir de Carson'un eski gözü karalığı yerini bir parça daha ihtiyar olgunluğuna bırakmış, biraz daha yumuşamış ama buna rağmen eskisinden farksız, zehir gibi...Yalnız, Kit'in ona bol bol '' Babalık '' diye hitap etmesi ve oğlanın her başarısında Carson'un şaşırması ve çocuğu övme krizine girmesi, Carson'un gençlik karizmasını bir parça çizse de genel anlamda lezzetli bir öykü okumuş oldum...

     Bu kayda değer bulduğum, önemli kabul ettiğim macera sonrasında Altın Seri okumalarıma bu sabah kaldığım yerden devam etme fırsatım oldu yine...13. sayının 129. sayfasında başlayan '' Pekos City Dramı '' isimli serüven de kendini su gibi okuttu...Hatta tüm önemine rağmen bir önceki maceradan daha güzel okuttu kendini...Bu başlıktaki son mesajlarımda sıkça tekrarladığım üzere, seri şimdiden bilindik Teks maceraları kalitesine yaklaşmıştı ve çizimler de kendini ilk sayılara nazaran daha bir zevkle seyrettiriyordu ama her geçen serüvende daha da güzelleşmeye, daha da olgunlaşmaya devam ediyor...Küçük adımlarla da olsa bu farkı görebiliyor insan...Dolayısıyla bu macera da zevkle okunmuş oldu...

    13. sayının 129. sayfasında başlayan '' Pekos City Dramı '', 14. sayının 86. sayfasına kadar devam etmek suretiyle toplamda 116 sayfa sürmüş oldu...Öykü, Teks'in oğluna vahşi batıyı ve güney kesimlerini gezdirip yol öğretmesiyle başladı, lakin baba-oğulun bu gezintisi gene p.ç oldu...Civarda duydukları bir silah sesi ile hemen sesin geldiği yöne koşsalar da, buldukları talihsiz için yapacakları birşey kalmadığını gördüler...Ne var ki, sırtından mıhlanmış olarak buldukları kişinin, o yakınlarda yer alan Pekos City'nin namuslu şerifi olduğunu ve Pekos City'de dönen binbir türlü entrika ve çıkar ilişkisini öğrenmeleri çok uzun sürmeyecekti...Dahası, geçici bir süre için Pekos City şerifliği Teks tarafından domine edilip, kasabadaki tüm it-uğursuz tayfasının, zalim toprak ağalarının tekerine de çomak sokacaktı...

    Bu serüven, bana Bud Spencer-Terence Hill ikilisinin '' Trinita Kardeşler '' ini hatırlattı...İki filmden oluşan Trinita serisinin ilk filmiydi sanırım, adı da '' They Call Me Trinity '' idi...Bu filmdeki olaylara ve entrikalara benzer bir konu işlendi '' Pekos City Dramı '' macerasında ama Trinita Kardeşler'in aksine, öykü komedi unusuru barındırmadığı gibi bu filmden de en az 20 sene önce yazılıp çizildiğini de belirtmekte fayda var...Zaten vahşi batının olmazsa olmaz konularından biri ve gerek Ken Parker'da, gerekse Zagor'da bolca gördük benzer konuları...

    Kendini zevkle okutan ve seyrettiren bu güzel macera ile birlikte Kit Willer'in, bir önceki maceraya nazaran daha da olgunlaştığını ve çocuksu tavırlarına son vermiş olduğunu farkettim...Aynı zamanda Kit, ilk leşini de sermiş oldu bu serüvenle ve ilk ciddi kurşun yarasını da aldı...Tanıdığımız, bildiğimiz olgun genç olmasına çok az kaldı...

    '' Pekos City Dramı '' nın ardından baba oğul, güneye yaptıkları seyahate kaldıkları yerden devam edeceklerdir ama bu kez yolları bambaşka bir psikopatlık ile kesişir...Leopar, puma yahut pars benzeri yırtıcılarla ve onların esrarengiz yerli sahipleriyle yolları çakışacaktır...'' Lanetli Topraklar '' isimli bu serüven, 14. sayının 86. sayfasında başlar ve aynı sayının 160. sayfasında, yani son sayfasında nihayete erer...74 sayfalık bu çerezlik maceranın Teks kronolojisi için pek bir katkısı olmasa da, dolgu olarak fena sayılmaz...Öte yandan, 12. sayıdan beri aklımızda yer eden Kit'in Navajo bıçağı, bu serüvende adeta hayat kurtarır...Bu bıçağı, 12. sayıda babası Teks hediye etmiştir ona ve o günden beri sırtında, ensesinden az aşağıda ve iki küreğinin arasında, deri kılıfı ve omuz kayışları aracılığıyla gömleğinin altında taşımaktadır Kit...Biçim ve taşıma usulü olarak özgün bulduğum bu detayın, iki sayı sonra yeniden irdelenmesi hoşuma gitti açıkçası...

    Böylece 14. sayı da bitti...15. sayıya gelmiş olduk...Daha önce de belirttiğim gibi, sayfa düzenlemesi, bantlara ayrıca çalışılıp sayfa biçimine getirilmesi ve bu sebeple de sayfadaki her bantta ve bantlardaki her panelde çok sayıda yazı olmasından mütevellit, bir Teks macerası okuma süresi, aslında normal şartlarda 2 adet Zagor macerası okumaya bedel olabiliyor...Bunda Teks'in ilk sayılarının 160'ar sayfa olmasının da büyük payı var...Aslında bir fasikülde iki fasiküllük şey okumuş oluyorsunuz...32. sayıdan sonra fasiküller 128 sayfa olacak sanırım, bu esnada bant ve panel sistemi de az daha rahatlayacak ve sayfalarda ferahlık göze çarpacak...Şöyle bir 10-16 sayı sonra alıştığımız Teks sayfa normlarına ulaşacağız gibi görünüyor...

    Son okumalarım şimdilik bundan ibaret... :) Altın Teks okumalarım devam edecek...

Siz yazmaya devam edin;bizler de zevkle okumaya devam edeceğiz Dorukhan Bey...

    6 aydır bu başlığa birşeyler yazamamışım...Doğal olarak 6 aydır da Altın Seri Teks'lerden okuyamamışım...Süper Ciltler ile Maxi'leri rayına oturtmakla meşgul olmuşum...Nihayet bugün, Altın Seri ciltlerime kaldığım yerden devam etme fırsatı bulabildim...

    Altın Seri Cilt 4'ün ortasında yer alan, fasikül olarak 15. sayıya tekabül eden ''Yedi Zümrütlü Taç'' ile ''Gizemli Dağ'' isimli maceraları okudum...Her iki öykü de 15. sayıda yer almakla birlikte 160 sayfalık fasikülün ilk 128 sayfasına yayılmış oldu...Teks ile henüz 14 yaşlarında olan oğlunun başrolde olduğu, buram buram 1950'lerin sadeliği ve serüven şablonları kokan, Teks kronolojisi için önemli herhangi bir ayrıntı barındırmayan kendi halinde ve önemsiz maceralardandı...Zaten kısa oluşlarıyla da beklentiye sokmadılar...Yalnız sonraki hikaye olan ve 16.sayının sonuna kadar devam eden 170 sayfalık ''Utah Macerası'''na hızlıca bir göz atma fırsatım oldu cildi rafa koymadan önce...Sanıyorum bu hikaye ile Teks kronolojisinde önemli sayılacak olaylardan bazıları yer alacak gibi görünüyor...Sayfa aralarında Teks'in kayınpederi Kızıl Ok'un ölümüne ilişkin birşeyler çarptı gözüme...Bakalım, gelecek pazara öğreneceğiz hepsini bir aksilik çıkmazsa...