Altın Madalyon

Laurent Sesik tarafından önce düz yazı şeklinde kaleme alınan, sonra Guillaume Sorel ile çizgi-romana uyarladıkları Stefan Zweig'in Son Günleri, bu insancıl yazarın adım adım intihara gidişinin anlatısıdır. Zweig'in her şeyin üstünde tuttuğu insancıllığın (hümanizma) II Dünya Savaşı sebebiyle yok olması, insanlık değerlerinin ayaklar altına alınması ve çıldırmış bir dünyayla karşı karşıya kalınmasının işlendiği çizgi-roman çizimleri kadar konusuyla da ayrı bir naifliğe sahip. Eşi Lotte'yle birlikte ölüme giderken, manasızlaşmış, birbirine yabancılaşmış ve kimsenin kimsenin umurunda olmadığı bir dünyadan kurtuluş olarak intiharı seçmişlerdir. Yapabileceği, çıldırmış dünyada başkalarını öldürmek olmayacağı için kendi canlarına kıyıştır. Herkesin "işinin" olduğu, haliyle mühim olduğu, kimsenin çıkarları haricinde selam bile vermeye gerek duymadığı bir ortamda Zweig ve eşi, çaresizce bir ortama mahkum edilmektedirler. İnsanın asırları vererek inşa ettiği kültürün ne kadar kolayca yıkıldığını görmek, bir kültür insanı için katlanılmaz olsa gerek.


Kimsenin kalmadığı ama her geçen gün kalabalıklaşan dünyada çaresizce gidecek yönünü aramak, ancak, ölüme doğru götürmüştür yazarı. Sesik ve Sorel iyi bir iş ortaya çıkarırken, Zweig'in yazılarında görülen naifliği, derinliği ve inceliği çizgi-romana yansıtabilmişler. Rilke'ye Veda adlı konuşmasında Zweig, Rilke için "ölüm bile  Rilke'nin şiirinde büyük ve somut bir biçimde tüm gerçekliklerin en safı ve gereklisi olarak öne çıkar," demekte, aynısını, bu hüzünlü yolculuğunda yaşadığı yaşamla kendi hayatının şiirini yazan Zweig için demek mümkün.

Teşekkürler Parker.

Her çıkan yayının kendine ait başlığı olmalı. Nasıl olduysa bu atlanmış.

88 sayfalık orjinal ebatlarda bir frankofon... (22x31) Üstelik fiyatta 20.00 Tl gibi (ki etiket fiyatı bu...) uygun bir rakam...

Örnekte görüdüğüm sayfalardan anladığım kadarı ile çizimlerde müthiş... Frankofon meraklılarının kaçırmaması gereken bir yapıt...

Almadigim bir kitap hakkında konuşmak abes ama YKY kitap seçiminde hangi kriterleri dikkate alıyor anlayamadım bir turlu

Ustanın bu güzel hikayesini almak lazım....

Konusu ilgimi çekmiyordu. Bu sebeple almamıştım bir türlü. Buz gibi bir Ankara günü arkadaşımı YKY satış noktası önünde bekliyordum. Aslında YKY'den almayı planladığım birşey de yoktu ama hem ısınayım hem de kitaplara tekrar tekrar bakayım diye içeri girdim. Kitabı incelerken çizimlere ve büyük boyuna vurularak hemen almaya karar verdim.

Okudum ve halen değişen birşey yok. İlgimi çekmiyor konu itibariyle :) Metin akıcı değil. Ama bir frankofon severin bu kitabın çizimlerini görüp de kendini tutması çok güç bence. İnsan ifadeleri, brezilyanın harika tabiatı, ışıklar, kolonyal dönem mimarisi, karnaval... tablo gibi panellerle dolu. Ama o kadar :)