Altın Madalyon

Çizgi Roman Üzerine Genel Paylaşımlar => Çizgi Roman Üzerine Genel Paylaşımlar => Konuyu başlatan: hanac - 03 Kasım, 2009, 21:02:58

Başlık: İtiraf Köşesi
Gönderen: hanac - 03 Kasım, 2009, 21:02:58
Arkadaslar CR ile ilgili bazi itiraflarim olacak, bu itiraflari diger arkadaslardan da bekliyorum.  :)

Gercekler ortaya ciksin, ilginc itiraflarin cikacagini bekliyorum.

Iste benimkilerin listesi;

Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: V - 03 Kasım, 2009, 22:01:28
Içtenligine tesekkürler...Daha iyi ÇR kütüphaneleri senin de olur insallah..Benimde bazi itiraflarim var:

1)Daha okuma-yazma bilmez iken(5-6 yaslarinda) çizgi romani tanima ve sevmemi saglayan amcaoglunun ,sayisini simdi hatirlayamayacagim kadar çok çizgi romanini,evlerine her ugramamda asirirdim.Saatlerçe çizimleri incelerdim.Amcaoglu bu durumu farketti ama bana kizmadi.Aksine okudugu ÇR'lari artik bana vermeye basladi.Önceden  sadece okur,sonra sinema önünde satardi onlari.Böylece daha okumaya baslamadan,yüzlerce Çr'im oldu..
2)Ortaokul siralarinda(90-93) yillarinda ,tarikatçi bir grup arkadasin gazina gelip(ÇR'larin bos vakti öldüren,içi bos seyler oldununa inandirmislardi beni, nasil olduysa) 6-7 yildir eksiksiz biriktirdigim Türkiye Çocuk Dergisi kolleksiyonumu ve yüzlerce Çr'imi baskalarina dagitmama sebep olmuslardir.(Bügün o insanlari tekrar bulsam,parasiyla tekrar alabilsem o dergileri.)
3)Ankara'da üniversite için kaldigim dönemde,evden sürekli farkli mazaretlerle istedigim paralarla sahaflari kurutup,binlerce mizah dergisi ve ÇR toplamistim.
4)En iyi dostumun Milliyet Çocuk ve Tercüman Çocuk arsivlerini bir takim ansiklopedi ile degismistim.O dostum sonradan çok pisman oldu ve tekrar dergilerini ister imalarda bulundu ama ben vermedim.25 yildir dostlugumuz devam ediyor Cyrano ile ve bana her gelmesinde dergilerine bakar ve iç çeker..
       Itiraflarim devam edecek.....
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: AzAzEL - 03 Kasım, 2009, 22:58:54
Benimde bazim itiraflarim olucak  ;D

1-) Çizgi roman sevgisi Büyükbabamin yazliginda sagi solu kurcalarken teks fasiküleri, malkoçoglu (takimdi), firt degileri ve ustura dergilerini kesfetmemle  ;D basladi ki evdede babamin zulasinda asterix (kervan), mister no, ken parker, judas ve jericho serileri varmis.(nasil saklamissa) Bir kaç sene büyükbabamlara gittikçe okudum yada resimlerine baktim  ;D sonrasinda al oglum bunlar senin olsun dedi. Her nasilsa yaklasik 300-400 dergi otobüsün bagajinda hiç oldu  >:(

2-) Babam ise hayatindaki en büyük kazigi atti 3 seriside tam olan Ken Parkerlari, Mister Nolari ve diger tüm kitaplari ben okuldayken yaninda çalisan çocuga vermis.(Dokunmam yasakti) Çizgi roman defteri belkide 7-8 sene kapandi benim için.

3-) Alim gücümü ufak ufak kazanmaya basladigim zamanlarda çizgi romani yeniden kesfetmeye basladim ve Rahmetli Sadi amcayi (kadiköydeki) tanidim. Bana inanilmaz derecede kitap sagladi. (sayesinde dünya kadar Zagor takimi yaptim.) Ileri görüslü olucam ki  ;D ayni kitaplardan özellikle zagor ayni sayisida olsa 2 ser 3 er tane aliyordum. Bir gün birsey dürttü  ;D  ;D  ;D Altiyolda dolasirken duvar üstünde çerçeve satan bir adam gördüm. Birakin çizgi romani kitap bile yok. Abi dedim elinde çizgi roman varmi dedim. Bön bön bakti bana nerden bildin dedi. Modada evine gittik. Abartmiyorum 3 odali bir ev düsünün sadece çizgi roman var tepeleme birakin oturmayi yürümeye yer yok evde. Bu arada gene cebimdeki para kisitli malum Sahafkafeden Tarkan'a ulastim tüm evi aldi. Bende nemalandim tabi. Ama inanilmaz kitaplar vardi. Megersem adam eskiciymis.

4-) (Çiktigi zamandada aliyordum küçükken) Bir kaç sene ugrastigim neredeyse takim olan 70 lerdeki ciltleride dahil olmak üzere Milliyet Çocuklarimi satmistim.  Hemde komik bir paraya  :'( En büyük pismanligimdir hediye etmek isteyen varsa kabul ederim.  ;D

5-) Vakti zamaninda Bursaya giderken her nasilsa hatirlamiyorum bir kizla tanismistim. Kiz beni bir sahafa götürdü. Su anda açikmi emin degilim. Neyse içeri girdim. Tepeleme Zagor ve Mister No dolu. (103 lük Zagor, 28 lik Zagor, 56 lik Zagor ve 28lik Mister No) Tam takim ve denizci bir çocuk almis hiç açmamis bile. ben eksiklerimi seçtim ne kadar dedim, satici tek tek satilik degil dedi. Eh dedim hepsi ne kadar su anin parasiyla 20 lira demezmi  ;D  ;D dedim tamam ver hepsini. Sonrasinda Istanbul'daki fiyatlari duyunca çok hayiflanmisti halada hayiflanir (en azindan en son gittigimde bir kaç sene önce)

6-) Hazir gelen serinin disinda hiç Mister No almadim ve takim yapmaya çalismadim. Pekos Bill hiç okumadim. (yasasin Hoz Comics)

7-) En büyük ve son itirafim: 1996 AD öncesi hiç bir ÇR yok elimde. Elimden onlarca Zagor, Teks, MM vb. seriler geçmesine ragmen


Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: pizagor - 03 Kasım, 2009, 23:16:19
Bir zamanlar Mary Jane'e asiktim!

Ama onu hiç Peter'dan kiskanmadim  :)
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: Lami Tiryaki - 04 Kasım, 2009, 08:26:51
Alıntı yapılan: AzAzEL - 03 Kasım, 2009, 22:58:54
3-) Alim gücümü ufak ufak kazanmaya basladigim zamanlarda çizgi romani yeniden kesfetmeye basladim ve Rahmetli Sadi amcayi (kadiköydeki) tanidim. Bana inanilmaz derecede kitap sagladi. (sayesinde dünya kadar Zagor takimi yaptim.) Ileri görüslü olucam ki  ;D ayni kitaplardan özellikle zagor ayni sayisida olsa 2 ser 3 er tane aliyordum.

Korkmaz'in yazisini okuyunca Sadi Amca'yi hatirladim yine. Topragi bol olsun ondan nasiplenmeyen koleksiyoncu var midir? Zamaninda vefatini ögrendigimde ÇROP'a yazmistim. Ayni yazi burada da olsun istedim.

Sadi Amca
Gecen hafta sonu Kadikoy Is Hani'nda Numizmatik Sahaf'in sahibi dostum Murat Sevgikuran'la muhabbet ediyoruz. Murat, Kadikoy'de ilk cizgi roman muzayedesini gerceklestiren arkadasimizdir. Bir ara soz donup dolasip eskilere geldi. "Ya bizim Sadi amca ne yapiyor" diye sordum, Murat "Allah rahmet etsin, Sadi Amca'yi kaybettik" dedi. Hic beklemiyordum dogrusu... Uzuntulu uzuntulu zihnim eskilere gitti...

Yakin yillara kadar Kadikoy'de postanenin arkasindaki sokakta seyyar cizgi roman ve sahafiye tezgahlari vardi. Ortam cok otantik olurdu. Eski yeni cizgi romanlarimizi alirken eskinin "sinema onu - kaldirim ustu" gunlerini hatirlardik. Sadi amca o tezgahlarin duayeniydi. Sokagin en eskilerindendi. Yasli Sadi amca'nin tezgahinda cizgi romanlar, cocuk kitaplari, iskambil kagitlari ve daha bir suru sey olurdu. Kitaplari kafasina gore eklemeyle yamayla tamir etme huyu vardi. Kitap aldiginizda icinden baska sayilara ait sayfalar cikma olasiligi vardi. O yuzden Sadi amca'dan cizgi roman alirken hep sayfa sayardim. Sokagin en ucuzcu tezgahtariydi. Diger tezgahcilara bakip "ya bu cocuklar benden ucuza alip iyi fiyata satiyorlar iste" deyip gulumserdi.

Sonra bir gun zabitalar sokak tezgahlarini kaldirdilar oradan. Herkes once kacak acmayi denedi ama olmadi. O gunlerin birinde Sadi amca'yi kitap cuvaliyla bir duvar dibinde sessiz sessiz dusunup titrerken gormustum. "Bizi istemiyorlar burada" demisti bana...

Sonralari herkes Kadikoy Is Hani'nda bir bir dukan kiralamaya basladi. Sokak tezgahlarimiz alli pullu cizgi roman magazalari oldular. Ama bir seylerin de buyusu kaybolmustu. Artik orasi bana eskisi kadar cekici gelmiyordu. Sadi amca'da arka sokaklardaki evinin altindaki depoyu dukkan gibi bir sey yapmisti. Disaridan bilmeyen dukan oldugunu anlamazdi pek. Ben yerini ogrendigimde her Kadikoy ziyaretimde ona da ugramaya basladim. O her seyin ustuste oldugu, tozun kirin icindeki dukkanda eskinin havasini kokluyordum. Bir gun tek basima kapisini caldigimda beni iceri aldi. Sonra kosarak gidip karsi dukandan kocaman bir ayran aldi geldi. "Al oglum ic bunu. Sen benim Urfa'da yasayan ogluma cok benziyorsun. Sana her baktigimda o geliyor aklima. Ayrani da severdi o" diyerek gulumsemisti bana. Ayrani ben de cok severdim. Ustelik cocuklugum da Urfa'da gecmisti. Hic bir sey demedim aldim icmeye basladim ayrani. O fisiltili aksaniyla bana oglundan bahsetti durdu uzun uzun. Ben de dinledim sadece gulumseyerek. Adam beni oglu yerine koymustu. Ne guzeldi...

Sonra benim ozel hayatimda firtinalar basladi. Uzun yillar ne Kadikoy'e ne de Sadi amca'ya gidemedim. Gecen yil bir iki defa dukkaninin onunden gectim kapaliydi. Sonra da unuttum gittim.

Sadi amca simdi gokyuzunde Manitu'nun yesil cayirlarinda at kosturuyordur belki de kimbilir... Ruhun sad olsun Sadi amca. Huzur icinde yat...

Selamlar
Lami
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: Gambit - 04 Kasım, 2009, 10:22:14
Sadi amcayi hep yasli, yavas hareket eden ama cok sevimli bir insan olarak hatirlarim.  Tezgahlarin kalkmasindan sonra ben de uzun suredir kendisini gormuyordum ve vefat ettigini bilmiyordum. Cok uzuldum. Son bir kendisi ile konusabilmeyi cok istedim simdi.

Ozellikle Lami nin ayran hatirasinin oldugu paragrafi okurken gozlerim doldu. Hayatin aci gercegi bir kez daha kendisini hissettirdi bana.

Mekanin cennet olsun Sadi amca.





Baslikla ilgili itiraf yazmam gerekirse: 
1-Aldigim fumettilerin % 90 ini okumuyorum, daha dogrusu zaman yoklugundan okuyamiyorum.
2-Cogu yayini destek olsun diye aldigim oluyor, Pekos bill ve tom braks i alacagim gibi.
3-2010 senesinde, cizgiroman ile ilgili, basili bir prestij kitabi cikaracagiz bir arkadasimla. 1000 adet basmayi ve numaralandirmayi planliyoruz. Turkiye de 70-80 li yillarda cizgi roman okumus herkesin kutuphanesinde olmasi gereken bir basyapit yapmayi planliyoruz. Degisik olacak.


Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: AzAzEL - 04 Kasım, 2009, 12:48:51
Alıntı yapılan: Gambit - 04 Kasım, 2009, 10:22:14
Sadi amcayi hep yasli, yavas hareket eden ama cok sevimli bir insan olarak hatirlarim.  Tezgahlarin kalkmasindan sonra ben de uzun suredir kendisini gormuyordum ve vefat ettigini bilmiyordum. Cok uzuldum. Son bir kendisi ile konusabilmeyi cok istedim simdi.

Ozellikle Lami nin ayran hatirasinin oldugu paragrafi okurken gozlerim doldu. Hayatin aci gercegi bir kez daha kendisini hissettirdi bana.

Mekanin cennet olsun Sadi amca.





Baslikla ilgili itiraf yazmam gerekirse: 
1-Aldigim fumettilerin % 90 ini okumuyorum, daha dogrusu zaman yoklugundan okuyamiyorum.
2-Cogu yayini destek olsun diye aldigim oluyor, Pekos bill ve tom braks i alacagim gibi.
3-2010 senesinde, cizgiroman ile ilgili, basili bir prestij kitabi cikaracagiz bir arkadasimla. 1000 adet basmayi ve numaralandirmayi planliyoruz. Turkiye de 70-80 li yillarda cizgi roman okumus herkesin kutuphanesinde olmasi gereken bir basyapit yapmayi planliyoruz. Degisik olacak.




Sadi amcayla her sohbetimizde bu isi keyif için yaptigini asla para kazanmak için yapmadigini söylerdi.  Maddi durumu çok iyi idi Allah Rahmet eylesin çok Zagor'da hediye etmistir bana, Kadiköy de sergi açildigi dönemde es kaza görmeden geçersem seslenir kizardi bana ne diye ugramiyorsun diye.

Sevgili Gambit basacaginiz kitabi simdiden merakla bekliyorum. Iyi çalismalar.
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: hanac - 04 Kasım, 2009, 16:17:51
Evet ilginç itiraflar geliyor gerçekten.

Kagan senin bu iddia olayina çok güldüm, ama bu olay HOZ a yaramis.

Ama haklisin Fener için cani sag olsun.  :)
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: Lami Tiryaki - 04 Kasım, 2009, 16:48:17
Alıntı yapılan: Kagan - 04 Kasım, 2009, 16:04:43
Bir itiraf da benden...

Hoz Comics'in yayimlamis oldugu Swing, Teksas ve Tommiks serilerini bir iddia sonucu kaybettim. Insanin tuttugu takim bazen böyle kazalara neden olabiliyor. Ama olsun; Fener'in cani sag olsun.  ;)

Simdi yavas yavas yeniden toplamaya çalisacagim. Swing'in ilk 12 sayisini tekrar edindim bile...

Valla Kagan'cim Hoz adina sevindim senin adina üzüldüm dostum ben de. Yalniz ÇR'lar üzerine bahse girilmez. Bunu bir kez daha gördük:)))

Bir animi anlatayim:
1979; bacak kadar çocukken Urfa'da tezgah islettigim yillar. Evde müthis bir ebeveyn baskisi var. Hatta babam hizini alamamis olacakki normal kitap okumalari bile yasakliyordu arada bir. Evde ders kitabi disinda hiç bir kitapsi nesneye dahi tahammül gösterilmiyordu. Babam, baba baba romanlari para verip aliyor okuyor ama bana elletmiyordu. "'Tomis'" okuyacaksin bunlarin içinde biliyorum" derdi. Gerçi onun haberi olmadan evin dibine bucagina pek çok kitap saklamistim ama yine de zor oluyordu. Bir sabah arkadaslarda emanet biraktigim "mallari" alip tezgahi açmaya gittim. Kadinlar hamaminin önüne gelince han kapisinin önündeki tas basamagin "konforuna dayanamayip" oturdum elimdekilerden okumadiklarimi okumaya basladim. Biraz sonra bizim komsu kadinlar geldiler hamama. Kapida beni görenler "Viss Laamiy, gene mi okiysen bu kitaplari, hem de bu dasin üstünde" diyerek bana acir gibi bakip girdiler içeri. Keyfim kaçti tabii. Biraz sonra kitaplari toparlayip gittim tezgahi açtim. Aksama kadar satis, kiralama vs yaptim bi dolu para kazandim. Kazandigim parayi da sinemaya gidip yedim. Aksam kalan paramla biraz daha kitap alip tekrar ayni hamamin önüne gelip yeni aldiklarimi okumaya basladim. Seytan o gün benimle ugrasiyordu. Tam ben oturdum sabahki kadinlar hamamdan çiktilar. Beni görenler yine "viss" çekerek çekip gittiler yanimdan. Ben bu sefer basimi bile kaldirmadim, keyfimi kaçirmalarina izin vermedim....

Aksam eve geldigimde kiyamet kopuyordu. Ispiyonlandigim her halukarda beliydi. Babam bana bagirmaya basladi. "Ülen nasil dayaniyorsun anlamiyorumki. Sabah hamamin önüne bir oturmussun elinde Tomis'lerle aksam komsular hamamdan çikmis sen hala kitap okuyormussun. Öyle girmissinki kitaplara artik kafayi kaldirip bakmamissin bile, ne yapacagiz senle" diyerek yüzüme epiy sayip döktü. Tabii babama görüntünün insani nasil aldattigini anlatabilecek konumda degildim. Hala babam önüne gelene anlatir "bu bizim oglan bir gün hamamin önüne oturmus, sabahtan aksama kadar...."  

Selamlar
Lami    
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: Alperen - 04 Kasım, 2009, 22:06:26
1) Ben de bu konuda itiraf bitmez  ;D
2) Hanac'in arkadasindan bana vermek uzere aldigi Dampyrlerin kaplarinin kenari biraz kiristi. Ozur dilerim.
3) Hasan, ben ve bir arkadas ile bir zamanlar ortaya bir miktar cizgiroman koymus. Bu ortak sermaye ile kitap degisme ortagi olmustuk. Herkes bu degisilerek elde edilen cizgiromanlardan koleksiyon yaptiklari cizgiromanalri ayiriyordu. Ben Hasan'lardan once davranmak icin elimden geleni yapiyordum (kotuyum ben  :-[).
4) Hasan hala benden 6 ay once aldigi Nathan Never koleksiyonumu okumadi.
5) 12 yasindayken kitap degistigim biri benim Conan koleksiyonumu calmisti. Kasla goz arasinda.
6) Bir bakkala koleksiyon yapmadigim cizgiromanlari satmaya baslamistim (3 tanesi bir tane yeni cizgiroman fiyatina) Kaptan Swing'lerden 128 sayfa olanlari 2ye ayiriyor. baska cizgiroman kapagi yapistiriyor ve 2 ayri kitap olarak satiyordum. Sonra bir arkadas hastayken abisi o bakkala sattigim cizgiromanlardan almis goturmus. Uzuldum biraz.
7) Annem tercuman cocuk parasi vermeyince aglardim.
8) Miliyet cocuklarda hosuma giden cizgiromanlari album gibi yapmak icin sayfalarini koparip yapistiriyordum.
9) Bob Crocket serim odunc verdigim cocukta kaldi. 19 sene onceydi.
10) lami'nin koleksiyonu bende imrendim.
11) yurtdisinda en az 3000 tane comics magazinim kaldi. Arkadasin bodrumunda almami bekliyorlar. umarim iyi durumdadirlar.Gel de kafayi yeme!
12) Universite de cizgiroman okuyan bir yardimci docent arkadasim var. Bir profesore de vermeyi becerdim. Ama gozlerinden dolayi okumadan iade etti.
13) son bir ay icinde yaklasik 400 tane One piece animesi seyrettim (yaklasik 10 yillik). Bekleyemeyecgim icin yeni bolumlerin cikmasini mangasini da okumaya baslayacagim.
14) Hasan'i Lami beyi ziyarete gidelim diye gaza getirme calismalarindayim.

maceralarim devam edecek.

Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: V - 08 Kasım, 2009, 23:59:15
          Devam ediyorum...
1)Hiçbir Tarkan filmini basindan-sonuna kadar izlemek nasip olmadi.Elimde kayit olmadigi için,tv de rastlarsam izliyordum.Ya basini kaçiriyordum,yada sonunu..
2)Artik bana gelip ''Okuyup, geri vericem.''cümleleriyle ÇR isteyen es-dost kim olursa olsun ÇR ödünç vermiyorum.O kadar çok takimim bozuldu,yiprandi ki,tekrar toparlamaktan bezdim.Yüzlerce ÇR'im onda-bunda kayboldu gitti...
3)Baska bir ÇR degilde,uzun süre Zagor okumadigim zaman huzursuz,keyifsiz bir bir ruh haline giriyorum.Hemen bir Ferri'li yada Donatelli'li macera seçip,okuyor;normal(!) ruh halime dönüyorum..
           Devam edecek...
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: AzAzEL - 09 Kasım, 2009, 10:34:43
Benden bir itiraf daha  ;D Hasim abi kizacak ama Tommikslerin ve Teksaslarin hiçbirini okumadim daha  :D
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: alan ford - 11 Kasım, 2009, 18:52:41
 1) Lise son sinifta  Izmirde yatili okurken , sirasiyla önce o zamanlar moda olan altin kolyemi sonra öss ve öys hazirlik ders kitaplarimi en son da çizgi romanlarimi sattim.Parayi atari jetonu,bira ve Izmir'in meshur midyecilerine yatirdim.Kar getiren yatirimlar olmadigindan kisa sürede sifiri tükettim ve tabii ki o sene üniversiteyi kazanamadim.Hiç pisman degilim:)
2) Lise son sinifta etütde çizgi roman okuma salgini baslattim.O yil üniversiteyi kazanamayan bi çok arkadasimin kanina girdim,hepsini Atlantis bagimlisi yaptim ,belki biraz pisman olabilirim.
3) Kizimiza Tenay ismini koymaya karar verigimizde,ailelere bunun eski bir Türk ismi oldugunu ve ay gibi parlak tenli anlamina geldigini -ki kismen dogru-söyledik.Zagor Tenay'dan esinlendigimizi (ne esinlenmesi düpedüz çalmisiz yahu)sonradan itiraf ettik.
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: hanac - 11 Kasım, 2009, 21:40:15
Alıntı yapılan: alan ford - 11 Kasım, 2009, 18:52:41
Kizimiza Tenay ismini koymaya karar verigimizde,ailelere bunun eski bir Türk ismi oldugunu ve ay gibi parlak tenli anlamina geldigini -ki kismen dogru-söyledik.Zagor Tenay'dan esinlendigimizi (ne esinlenmesi düpedüz çalmisiz yahu)sonradan itiraf ettik.

Iste bu gunun haberi.

Gercekten inanilmaz, demek kizinin adi Tenay, helal olsun vallahi.

Turkce anlami da cok guzel olmus gercekten.  :)
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: Alperen - 12 Kasım, 2009, 23:28:31
Yeni itiraflar; :(
1) Hasan hala benim Nathan Never'larimi okumadi.
2) Ey bu siteye uye olan arkadaslar, Parasite isimli 12 albumluk japon bilim-kurgu cizgiromaninin okumadiniz diye uzuluyorum.
3) One Piece ve Bleach cizgifilmlerini bitirdim (426 One piece ve 245 Bleach bolumu). Hasan siteye yazi yazmayip bu kadar zamanimi animeye harcadigim icin hafif bir bozuk atti. Yeni bolumlerin cikmasi yavas gerceklestiginden dolayi artik mangalarini okumaya basliyorum. Size de tavsiye ederim.
4) Bu aksam istanbuldayim. Hasanin cizgiromanlari ile ayni odada yatacagim. ohsssss. Cok heyacanliyim. Hadi Hasan git yat artik.
5) Orta 1'de Kartal diye bir super kahraman cizgiromani hazirlamistim. Ufacik sayfalara. Birbirlerine yapistirmistim. Sonra arkadasim istedi. Hediye ettim. Bir daha da cizgiroman hazirlayamadim  :'(.
6) cocukken kizkardesimi kandirip cizgiroman satin alirken ondan da para aliyorum. Ne kotuymusum. ;D
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: V - 13 Kasım, 2009, 00:41:37
   Anime izleyicisi olarak yeri gelmisken bu konuda bir itirafim var.Avatar,Gantz,Samurai Champloo,Dead Note,Dewil My Cry gibi 1,2,en fazla 3 sezonluk animeleri izleyip bitirdim.Ama uzun soluklu olanlara baslamaya cesaret edemiyorum.Slam Dunk'a basladim bir kaç bölüm izleyebildim.Naruto'da 1 ayda sadece 10.bölüme gelebilmisim.One Piece ve Bleach serilerine baslasam kaç senede biterler acaba?
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: INCI - 19 Kasım, 2009, 15:11:05
  ÇOCUKLUGUMDA ILK TEKSAS, TOM MIKS VE TEKS ILE ÇR  DÜNYASINA GIRDIM... BIR DE PEKOS BILL VARDI...BEN NEDENSE  SUE'NUN YERINDE OLMAK ISTERDIM...ESIMLE ÇR DEGIS TOKUSU YAPARAK TANISTIK...AYNI APARTMANDA OTURUYORDUK, TANISMAMIZA SEBEP OLDUGU IÇIN ÇIZGI ROMANLARI DAHA DA ÇOK SEVIYORUM O ZAMANLAR 9 YASINDAYDIM...
TAY YAYINLARINDA MERCIMEK YEMEKTEN BIKMISTIM BIR ARALAR... CEYLAN YAYINLARINDA ÇALISAMADIGIM IÇIN HALA ÜZÜLÜRÜM...BEN YETISENE KADAR  CEYLAN KAPANDI...TEKSAS VE TOM MIKS'I ÇEVIRMEK  YILLAR SONRA BANA  TAY YAYINLARINDA  KISMET OLDU... JULIA'NIN BIZDE TUTULMAMASINA ÜZÜLDÜM...ILK AKSOY DAHA SONRA LAL YAYINLARINDA ÇIKTI...
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: Alperen - 23 Kasım, 2009, 21:02:34
Selam Judas. One piece'in ve  Bleach'in animelerini toplam 2 ayda bitirdim. Slam Dunk'in mangasini okumustum. Ilk ciltten sonra giderek daha fazla sariyor. Tavsiye ederim. kendini basketbal macini seyrediyor gibi hissediyorsun. Aslinda bana basketbal maclarindan daha cok zevk verdi. Hosca kal.

Note: Buyuk mutluluklar buyuk zorluklarin arkasindadir.
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: Carnage - 15 Aralık, 2009, 15:33:46
Evet simdi sira bende..
 1-Tommiks disinda hemen hemen hiç fumetti okumadim.
 2-Çizgi romanlarima bakim yapmadim. Çogu düzensiz bir sekilde duruyor.
 3-Almis oldugum Sandmanlerin iki öyküsü disinda hiç birini okumadim.
 4-Superman çrlerini hiç sevemedim.
  5-Baykushome'da iki fumettici muhabbet ederken Çiko ismini duyunca "Çiko kim?"diye sordum.
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: pizagor - 15 Aralık, 2009, 16:25:16
Alıntı yapılan: Carnage - 15 Aralık, 2009, 15:33:46
Baykushome'da iki fumettici muhabbet ederken Çiko ismini duyunca "Çiko kim?"diye sordum.

Bu biraz agir oldu  :D
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: pizagor - 12 Mart, 2010, 22:03:13
Fumetti'yi tanimadigim, Zagor'a yabanci oldugum dönemlerde, herhalde kapaklarindaki ibarenin de etkisiyle kendisinin bir süper kahraman oldugunu saniyordum...

Daha da garibi kahramanin süperini sever oldugum o dönemlerde nedense elim asla bu süper kahramanin albümlerine gitmezdi...
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: kalidor - 27 Eylül, 2011, 12:07:42
İşte itiraflarım:

1.Bu itiraf köşesini yeni keşfettim.

2.Hayatımda 2-3 tane Martin ve Mister no ancak okudum. Ben Essegesseciyim :D Ama bir zamanlar New York'ta macerasını itki sebebiyle okuyacağım.

3.Çizgiroman okumaya 10 yıl ara verdim. Pişmanım :)

4. Hayatımda hiç Zagor okumadım. Biraz pişmanım ::)

5.Conan'ın bazı maceraları çok saçmasapan oluyor, kafam bozuluyor.
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: tommikser - 27 Eylül, 2011, 13:33:13
Bende  itiraf edeyim.

1-Bende yeni gördüm ;D

2-Julia'yı hanımım seviyor diye alıyorum.Bana öyküler basit geldi.Julia'ya başlama nedenim de Umar abimdir.

3-Çocukluğumda yazlıktaki sitede depozitolu bira içenler biraları arkabahçelerine koyarlardı.Ben onları araklar bakkala verir ve parasıyla çr alırdım.Birisinde yakalanmaktan son anda kurtuldum.

4-Kardeşlerime artistlik yapan birine saldırmış ve Ahyak diyerek boğmaya başlamıştım.10 kişi elimden zor almışlardı.Boğulmaktan son anda kurtuldu.Arkamdan koşan bu 10 kişiden Zagor'da olduğu gibi buğday tarlasının içine kaçarak ve buğdayların arasına saklanarak kurtulmuştum ki biri görüd ve feci tartaklandım.

5-Kitapçılardan çok fazla çr arakladım.Birisinde Redkit araklarken yakalandım.Ama o korku ile deli gibi kaçtım.O korkudan sonra bu işi bıraktım.Tövbe ettim. ;D

6-Orta okul zamanı geceleri gizli gizli Kedi Kız okudum ve hiç yakalanmadım. ;D

7-Zamanım olsaydı amcamın Teksas-Tommikslerini çalacaktı vaktim olmadı.

8-Hasan abiyi gördüğümden beri yanaklarını sıkmak istedim. ;D

9-İlyas abinin dükkanını görmeden acaip hayrandım,hala da hayranım.

10-Yayıncıları tanımadan önce daha mutlu olduğumu keşfettim.
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: FerdiFon - 27 Eylül, 2011, 15:01:25
1.  Orta Okula Giderken Mahallemizin Bakkallarına Evde Birikmiş Olan Gazeteleri  İçine Karton Saklayıp Satardım Ağır Çeksin Diye  Ve Bu Sattığım Gazetelerle  Çizgi Roman Alırdım  ...
2.  Sinema Önünde Kitap Satarken  Albümleri Fasikül Haline Getirip Daha Pahalıya Satardım ...
3  Babamın Sigara Koleksiyonundaki Birkaç Yabancı Sigara Paketini Gizlice Alıp Satmıştım Ve Yine Çizgi Roman Almak İçin ...
Bu İtiraflarım  1979-80-81'li Dönemlerde Yaptıklarımdı  ;D
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: drfuhrer - 27 Eylül, 2011, 15:33:03
1) Çizgi romanlar sayesinde iflasın eşiğine geldim ;D

2) Çizgiromanlar hayatımın en üst köşesinde.sevgilim,iş hayatım,arkadaş çevrem... Hepsini ÇR'lar yüzünden ihmal ediyorum,hepsiyle aram bozuk.pişman mıyım ? Hayır ;D

3) Benim için atama-yeni bir iş=daha çok çizgi roman

4) Dünyanın en uzun soluklu fumetti yalanlarını anneme söyledim; Allah beni affetsin.anne sen de:)aksi halde kolilerce kitabı eve sokamazdım.kah benim değil diyerek,kah satacam diyerek....

5)ben de küçükken bruce lee arşivi olan bir abimizin arşivini araklıyordum ve kitapları dağınık hale getiriyordum,ki belli olmasın.kendisi askere gidince;kütüphanesi resmen boşalma kıvamına gelince ailesi anladı ve bizimkilerle merhabayı kesti ;D ;D ailem hala o küslüğün sebebini düşünür ara ara;gel de anlat!

6)yıllar ama yıllar boyunca şişen arşivlerimden doğru dürüst okudum tek bir çizgi roman olmamıştı.aslan şükürlü kapaklarına bakar arşive koyardım.sonradan KU KLUX KLAN üyesi olduğunu öğrendiğim annem;günün birinde hepsini ateşe verdi-tay judas 8 no'lu macera'ya bakınız :)ve ben onları okuyamadan hepsi kül oldu :'(

Şimdilik bu kadar ;D
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: ferzan - 27 Eylül, 2011, 15:38:47
    1- Bugüne dek okuyamadığım,okumaya kalkıştığımda da 10 sayfadan fazla devam edemediğim ve her 2-3 yılda bir ''belki bende bir sorun vardır,bir şans daha vereyim'' diyerek tekrar tekrar elime alıp yine 10 sayfadan fazla okuyamayarak bıraktığım tek çizgiroman Tenten oldu...
    2- Limitli seriler ve istisna öyküler haricinde süper kahraman çizgiromanlarından artık hazetmediğimi farkettim...Avengers,J.L.A benzeri team-up serilerinden daha da hazetmediğimi farkettim...
    3- Hayatımda bir kez Punisher okudum,o da korsan olarak ve bir zamanlar Bonelli bünyesinde olan çizer Goran Parlov hatırına...
    4- Son bir ay içerisinde çeşitli itkiler sonucu DC Vertigo'nun bazı üretimlerine fena halde kafayı taktım...Başı Preacher,Sculped ve DMZ çekiyor...
    5- The Walking Dead,Sculped ve DMZ serilerini ne yazık ki yabancı paylaşım sitelerinden korsan olarak Amerika'yla eş zamanlı takip ediyorum...Yeni yayınları ve alternatifleri keşfetmek,yanlış bir yolla da olsa kendi adıma korkunç katkılar sağladı bana,vizyonum değişti...And olsun ki ileride bu günahlarımı telafi edeceğim...Kendi usulümce... ;)
    6- Bizde düzenli olarak yayınlanmakta olan Bonelli çizgiromanlarından bir ara soğuyarak ara vermiştim...Sebebi,Zagor öykülerinin eski kalitesinden zaman zaman uzaklaşması ve yarım asırdan fazladır yayınlanan Tex'in özellikle Nizzi tarafından yazılmış senaryolarının fazlasıyla kalıplaşmaya başlaması,genel anlamda da pek çok Bonelli yayınında öykü şablonunun çok bariz belli olmaya başlaması...Özellikle son 5-6 yılda yayınlanan Zagor öykülerinin girişlerine bakınca,klişeleşme adına demek istediklerimi daha iyi anlayacaksınız...Yine de hala gönlümdeki muazzam yerlerini koruyorlar,daima da koruyacaklar...
    7- Hayatım boyunca Tommiks-Teksas için 5 kuruş para harcamadım...Hep Fatih Abi hediye ediyordu,ya da dayımdan kalma Tay dönemi tertemiz ciltleriyle okuyordum...Galiba Aksoy döneminde bir 7 fasikül Tommiks satın almıştım ama kısa süre sonra elden çıkardım...
    8- Greystorm'un finali,beklentimi karşılamadı...Aslında ilk ciltten sonra hiçbiri beklentimi karşılamadı,finali yaptıktan sonra ''ne oluyoruz'' dedim,yarım kaldım...Yine de 4 cildi aldığıma asla pişman değilim,gene çıksa gene alırım...Raftaki duruşları yeter...
    9- Tam bir Suat Yalaz hayranı ve eski bir Karaoğlan fanatiği olmama rağmen,ustanın erken dönem öykü ve çizimlerinden hiç hazetmiyorum...70'li yılların ortalarından itibaren 80'lerin sonuna kadar yazıp çizdiklerini daha çok seviyorum...
    10- Corto Maltese/Bir Tuz Denizi Şarkısı'nın roman versiyonunu eski kız arkadaşıma ilk buluşmamızda hediye ettiğim için pişmanım... :-\  Çünkü okuduğunu ya da okuyacağını sanmıyorum...Keza,aynı gün hediye ettiğim Ken Parker ''Yargı'' ve ''Şair'' albümlerini de okuduğunu sanmıyorum ama Ken Parker'lar için pişman değilim...
    11- Meteliğe kurşun bile atamadığım dönemlerimde,çizgiromansızlıktan kafayı yememek için yerli ve yabancı sitelerden çok fazla korsan çizgiroman indirdim,utanarak itiraf ediyorum ama ileride 25gb'lık indirme çizgiroman klasörümdeki çizgiromanların hepsini para vererek satın almaya yeminliyim,hatta sırf bunun için kastırıp zengin olmaya ve gelmiş geçmiş en büyük çizgiroman müzesi ve kütüphanesini oluşturma gibi bir hayalim de var...Bedel ödenecek...
    12- Lise dönemlerimde,eski çizgiromanlara ve sayılara kolay ulaşacağımdan habersiz olduğum için,sırf o ayki Büyülü Rüzgar'ı,Zagor'u,X-Men'leri ve daha nice güncel yayını alıp sözkonusu ayı kurtarmak için dayı yadigarı tertemiz 300'er sayfalık 10 cilt Tay Teksas'ı,15 cilt Tay Zagor ve 20'den fazla Tay Zagor fasikülü 10 sene önce 50 tl gibi bir paraya elden çıkardığım günü asla unutmayacağım...Kerizliğime doymayayım...
    13- Teksas,Tommiks ve Zagor okumak için kesinlikle Tay dönemi tertemiz cilt ve fasikülleri tercih ederim...Kuşe kağıda cillop gibi bir edisyonla bile bassalar,Tay formatından aldığım zevki yaşatamaz bana...
    14- Çizgiroman çalmayı ömrümde bir kez düşündüm,sonra da vazgeçtim...Lisede,sadece eve dönüş için kentkart (İzmirliler'in akbil'i oluyor) tek basımlık bakiye param vardı,bayide Hoz'un Jungla'sını görmüştüm,kapak çok hoşuma gitmişti ve altında Fatih Okta imzası vardı...O zamanlar Fatih Abi'yle tanışmamıza ve birlikte çalışmaya başlamamıza çok vardı...Sonraki yıllarda ona bu durumu anlattığımda,işlemiş olduğum bu düşünce suçundan ötürü ufak çaplı tatlı-sert bir azar işitmiştim... :)
    15- Şu anda çizerlikle iyi-kötü geçinmeme rağmen,çizgiroman anlayışı oturmuş bir diyarda bu işten para kazanma şansım olsaydı,kesinlikle çizerliği değil de senaristliği seçerdim...Tamamen senaristlik konusunda uzmanlaşmak,hikayelerimi çizecek olan çizerlere de kendi taslaklarımla yol göstermek,fikir vermek isterdim...Yazı benim için çizgiye nazaran 1-0 önde hep...
    16- 6 aydan fazladır belleğimi ve tüm gelecek hayallerimi istila etmiş müthiş bir konunun temelini,detaylarını ve olası bölüm dağılımlarını oturtup sağlamlaştırmakla uğraşıyorum...Daha önce asla bu kadar çok değinilmemiş evrensel nitelikte,son derece bakir ve çok sağlam kaynaklarla destekleyeceğim,buna rağmen tamamen hayal ürünü olan acayip birşey...6 aydan beridir hayatımın merkezinde ve bu fikri birgün muhakkak gerçekleştireceğime inanıyorum,bilhassa senarist kisvesi altında...Hayal işte... :)
    17- Bazen de yukarıda bahsettiğim hayalimi DC Vertigo tadında,22 sayfalık aylık fasiküller halinde 60-70 sayılık limitli bir seri olarak,bazen de tamamen bağımsız tuğla gibi 6-7 kitapta oluşacağını kuruyorum kafamda...Hatta şimdiden farklı siteler aracılığıyla dünyanın çeşitli yerlerinden benle hemen hemen aynı yaşlarda ama bileği benden daha kuvvetli,adı duyulmamış ya da kendi ülkelerinde daha ilk albümlerini ancak yayınlayabilmiş,kendine has ekol dışı tarzı olan alternatif çizerleri izlemeye alıyorum...Bir gün kendi ekibimi oluşturmak adına...Dedim ya,hayal işte...Ama yaşama sebebim olan bir hayal... :)
    18- Şu anki belirsizlik dönemim bitip de birşeyler rayına oturmaya,düzene girmeye başladığı anda hepinizi gülümsetecek,temelde bir zombi hikayesi olmadığı halde zombi hikayesi gibi görünecek olan eleştirel ve bol kara mizah öğelerine sahip buralı bir anlatı yapmak istiyorum...Birkaç sayıda bitecek,aylık olarak kendi imkanlarımla sınırlı sayıda çıkaracağım bir fanzin...Bittiği takdirde ilk olarak Altın Madalyon'da görücüye çıkaracağım,burada paylaşacağım ama tabii önce başlamak lazım,o da şu an için çok net değil...
    19- Yine önümüzdeki haftalarda hayatımda birşeyler belli olduğu takdirde,Altın Madalyon e-dergi için çizgiroman söz verdiğim halde kahrolarak yerine getiremeyeceğimden korkuyorum...
    20- Üniversite dönemlerimde çeşitli zamanlarda tipimi çizgiroman kahramanlarına benzetmek suretiyle çokça şekil denedim...Başlarda Ken Parker'ın ilk sayısındaki görünümünde,saçlı ve sakallıydım...Aynı sıralar botumun kenarına yapıştırdığım kibrit yanıyla sigaramı Clint Eastwood gibi çizmeden yakmak suretiyle çok karizmatik olduğumu sanarken,tam bir apaçiye dönüştüğümü çok geç farkettim...Hemen ardından Tarkan gibi saç uzatıp,bıyıklarımı sarkıttım...Saçları az kısaltıp bıyığı da biraz düzeltince,bu kez  Kara Murat şekli yaptım...Düzelttiğim saç biraz daha uzayıp bıyığı da daha düzgün sarkıtınca bu kez Ersin Burak'ın Arslan Bey'i oldum...Çelik Blek,Karaoğlan ve Corto Maltese dönemlerim de oldu...En son hala oğlunun 2008'deki düğününde takım elbiseli,mafyadan bozma,briyantin sürmüş Baybora olarak görücüye çıktım,o son oldu...Pişman değilim... :)
    21- Güneş Abi'nin içinde bastırılmış potansiyel bir suçlu olduğuna karar verdim... ;D Tabii öyle Hellingen,Kandrax gibi değil,Gitar Jim gibi... :)

    Gene mi uzun oldu...? Sanki biraz uzun oldu... ;D İyice dolmuşum...
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: tommikser - 27 Eylül, 2011, 16:07:05
Evet biraz kötülük potansiyelim vardı.Tövbekar olmasam fena olurdum.Nedense kitap araklamak çok keyifli gelirdi.
Şimdi birisi benim kitaplarıma yapsa, kafa derisini koruyabileceğine güvenmeli.

Kötü adamlar çr'lerde daha cazip gelmiştir.Tek sıkıntı hep kaybetmeleri.Gerçek hayatta malesef durum tam dersi.Yalnız kötülerin güzel fikirleri çıkıyor.

Kandrax'ın yaratıcılığı malesef Zagor'da yok mesala ;D
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: hanac - 27 Eylül, 2011, 16:20:36
Arkadaşlar,

Forumumuzda keşfedilmemiş çok başlık var, gezin dolaşın, kesin bulursunuz.

Mesela bu başlıktaki ilk itirafı neredeyse 2 yıl önce yapmışım.

Sonra başlık unutulmuş.

Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: HacıGeraltEmmi - 27 Eylül, 2011, 18:10:11
Güzel başlıkmış... Gözlerden kaçması kötü, yeniden keşfedilmesi iyi olmuş.

Dylan ve Nathan'ı 1-2 macera dışında almışlığım ve okumuşluğum yok :-[ Sarmamıştı beni maceraları. Ama tekrar deneyeceğim.

Ferri'nin çizdiği Mister No, Galep'in çizdiği Tex, Barry'nin çizdiği Conan maceraları beni bu kahramanlardan soğutuyor. Allahtan farklı çizerlere çizdirmişler sonradan. Yoksa kesinlikle okumazdım bunları. :-[

Suat Yalaz'ın ilk dönem çizgilerinden ben de hazetmem ama öyküleri her zaman okutuyor maceraları. Senaristliği çizerliğinden önde gelir benim için.

Rahmetli Sezgin Burak'ın öğrencisi olarak yetişmeyi ve sonrasında Tarkan maceralarını devam ettirebiliyor olmayı çok isterdim.

Bonelli'yi ben yönetiyor olsaydım bütün Zagor maceralarını Della Monica'ya çizdirirdim. O derece hoş gelir bana çizimleri. :D

Rahmetli Ali Recan'a çizgi roman adına yaptıkları için çok saygı duyarım, ama Volkan maceralarının bir çok yerinde yabancı çr lardan alınmış karelere rastlamam çok şaşırtmıştı beni. Kafayı takmıştım bir ara, sürekli karşılaştırma yapardım benzerleri ile. :-X İlk başlarda hepsini rahmetlinin çizdiğini düşünmüş, durumun öyle olmadığını çok sonraları öğrenebilmiştim.

Ve son olarak Demirbaş yayınlarının hiçbir yayınını almadığımı da itiraf ediyorum.
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: s.b - 27 Eylül, 2011, 18:13:55
Demirbaş'tan çıkan West'i alıp okumanızı şiddetle tavsiye ederim. Western sevmeyenler bile hayran kalırlar bu seriye.
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: hanac - 27 Eylül, 2011, 18:22:39
Alıntı yapılan: designer73 - 27 Eylül, 2011, 18:10:11
Bonelli'yi ben yönetiyor olsaydım bütün Zagor maceralarını Della Monica'ya çizdirirdim. O derece hoş gelir bana çizimleri. :D

Sana % 90 katılıyorum dostum, % 10 da Ferri çizsin.  :)
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: aa - 27 Eylül, 2011, 18:27:09
Alıntı yapılan: s.b - 27 Eylül, 2011, 18:13:55
Demirbaş'tan çıkan West'i alıp okumanızı şiddetle tavsiye ederim. Western sevmeyenler bile hayran kalırlar bu seriye.

Öneri için Teşekkürler ancak yayınevi güven vermediği için bekliyorum seri tamamlanırsa alacağım yoksa almayacağım.
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: HacıGeraltEmmi - 27 Eylül, 2011, 18:36:48
Bir itiraf daha  :) Kull başlığını görünce hatırladım. Kull'u çakma Conan gibi görürdüm hep ;D
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: DAMPYR - 27 Eylül, 2011, 18:48:58
Eskiden Western türü çizgi romanlara meraklıydım şimdi ilgimi korku gizem üzerine olan kitaplar çekiyor

Küçükken hep Zagorculuk oynarken elimdeki baltamla az cam kırmadım ve bu yüzden az dayak yemedim.

Küçükken hepimiz Teksas olmak isterdik sonra tartışmaya tutuşup,sonra barışıp hepimiz ingiliz askeri olurduk

Herkezin yaptığı gibi param yetişmeyince bende mahalle bakkalından az çizgi roman çalmadım.

Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: HacıGeraltEmmi - 28 Eylül, 2011, 00:14:28
"Kızılderili olarak doğsaydım keşke" dediğim zamanlar hayli fazladır. Tarihin en büyük zulümlerine maruz kalmış bir halk olmaları hep içimi acıtmıştır. Çatal dilli kahrolası beyazlar >:(
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: pizagor - 29 Eylül, 2011, 11:34:16
Son birkaç senedir idolüm Zagor'dan o eski tadı alamaz oldum... Nathan Never mı Zagor mu diye sorsanız şu anda Nathan ağır basar...
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: rumar80 - 29 Eylül, 2011, 11:50:36
   1) Artık Martin ve Tex'i okumaktan maalesef zevk alamıyorum
   2) Dylan'ı kaç kere denersem deneyeyim bir iki macera dışında ısınamıyorum
   3) Tüm comics'leri destek için almış olsam da Strangers in Paradise'ı almadım. Almayı da düşünmüyorum
   4) Naruto yalan geldi. Maalesef manga bana uymadı
   5) Evden uzakta yaşamanın verdiği özlem ve depresyon nedeni ile eşimi kıramayıp Walking dead ve Green lantern serilerimi elden çıkardım
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: V - 29 Eylül, 2011, 12:20:13
Eşyaya,maddeye bağımlılık onların köleliğini yapmak biryerde.

Elimdeki çizgi roman arşivi de bu bağımlılık türlerinden biirisi ama benim için en zevklisi.

Bazan ben de Umar gibi elimdekilerden kurtulayım,"özgürleşeyim" diyorum ama

zaaflarıma yeniliyorum.Ve  içimde   herkesten ve herşeyden uzak bir bir doğa parçasında

(Karadeniz Bölgesinde bir yayla evi olabilir..)teknolojiden,kalabalıktan,stresten uzak,doğayla içiçe

yaşamak isteyen "özgür çocuğun" günden güne büyüdüğünü de hissediyorum.

Birgün kesinlikle....
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: pizagor - 29 Eylül, 2011, 12:29:50
Alıntı yapılan: rumar80 - 29 Eylül, 2011, 11:50:36
...

Evden uzakta yaşamanın verdiği özlem ve depresyon nedeni ile eşimi kıramayıp Walking dead ve Green lantern serilerimi elden çıkardım

Üzüldüm, hele ki Green Lantern'a çok üzüldüm... Seninle tanımıştık bu karakteri Umar...
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: pearl jam - 29 Eylül, 2011, 12:30:49
Alıntı yapılan: rumar80 - 29 Eylül, 2011, 11:50:36
 
   3) Tüm comics'leri destek için almış olsam da Strangers in Paradise'ı almadım. Almayı da düşünmüyorum


Valla ben de hiç almayı düşünmüyodum bu kitabı, biraz göz de gezdirmiştim kitapçıda. Bana göre olmadığına karar vermiştim ama daha sonra bir şekilde aldım ve bayıldım sabırsızlıkla 2. cildini bekliyorum şimdi.
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: pearl jam - 29 Eylül, 2011, 12:49:03
1- Kull' u ben de Conan'ın çakması, taklidi zannediyodum

2- Hayatımda sadece bir kere Tex okudum

3- Aslan Şükürün çizdiği  kapaklar yüzünden ( aslan şükür ün sevmediğim tek karakter çizimidir ) ve ismi saçma geldiğinden mister noya uzun süre soğuk bakmıştım

4- Bu arada Aslan Şükür demişken ben kendisi herhalde çoktan vefat etmiştir diye düşünüyodum, yaşıyormuş allah uzun ömür versin de peki o zaman niye kimse kapak çizdirmiyor  kendisine?
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: Tarkan Kurt - 29 Eylül, 2011, 15:25:05
1. Zagor okumuyorum.  :(
2. Kara kule serisini hiç sevmedim, elimde ilk üç kitap var isteyene hediye edebilirim.
3. Demirbaş yayınlarının hiç bir kitabını almadım.
4. Dobişko kitapları ve ciltleri tercih ediyorum.
5. Fumetti, Comics ve Frankofon ayrımı yapmadan her türden alıyor ve okuyorum.
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: baytekin - 29 Eylül, 2011, 16:09:22
Sevgili hanaç:

Bende bu zamana kadar hiç amerikan Ç.R okumadım. Bu zamana kadar fumetti ve frankofon okudum.

Yeni yeni x-men ve örümcek adam okumaya basladım. Sen nasıl zagor ve tex'te zayıfsan bende bu albümlerde zayıfım.

Görüşürüz..
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: rumar80 - 29 Eylül, 2011, 16:21:49
   Okumaya devam! Sadece biriktirmek yok.
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: pizagor - 29 Eylül, 2011, 16:45:34
Bir de Pişmanlıklar başlığı açmalı... Bütün bu vazgeçmeler gün gelecek bu başlıkta yer alacak, benden söylemesi...
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: V - 16 Kasım, 2011, 11:11:00
Estaban mevzuu açılınca aklıma geldi.Martin Mystere'nin ilk dönem öykülerine

hayran birisi olarak 93-94 yılları arasında tamamen Martin itkisiyle Hacettepe

Üniversitesi Prehistorya ve Ön Asya Arkeolojisi bölümünde 1 sene okuduğumu itiraf edeyim. :)

Ayrıca bıraktığım için de pişman olduğumu da itiraf edeyim.. :'(
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: hanac - 30 Temmuz, 2013, 17:04:32
İtiraf köşesi tekrar açılmıştır.  :)

Yok mu çizgi roman ile ilgili itirafı olan ?
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: DAMPYR - 30 Temmuz, 2013, 18:08:22
Bir zamanlar Tay Yayınlarından ne çıkarsa çıksın alırdım.Daha sonra onların bir kısmı babam tarafından yakacak kağıt oldu.yarısınıda Antalyaya taşınırken dağıttım şimdi çok pişmanım.Meğer elimde servet varmış... :'( :-\ >:(
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: Ahmet Oktay - 08 Ağustos, 2013, 22:03:44
1- İlkokul'a giderken aylık olarak Spiderman dergisi alırdım, haftalık olarak Miço alırdım. Kıymetini bilemeyip bir ara yer açılsın diye baya bi dergi atmıştım Spiderman ve Miçolarda içindeydi, şimdi çok pişmanım. Elimde kalan birkaç Miço sayısı var (2007 yılına aitti sanırım) onların çizgiroman sayfalarını topluyorum matbaada ciltletmeyi planlıyorum.

2- Ocak ayında binkunduz'dan Teksas ve Tommiks seti almak için stajdan aldığım paranın üstüne birde borç para ekledim, ama hepsiburada'dan indirimde olan harici harddiski aldım.

3- Elimdeki Renkli Teksas ve Renkli Tommiks fasikülleri gibi çizgiromanların da değerini bilemedim zamanında (çizgiromanla ilk tanıştığım zamanlardı) :(
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: kalidor - 08 Ağustos, 2013, 22:20:58
Ortuldayken okuduğum Conan fasiküllerini üzerine 1-2 lira daha verip sahafta takas edip yenilerini alırdım.  :'( Bu sebeple arşiv işine geç başladım.
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: drfuhrer - 09 Ağustos, 2013, 15:22:11
çizgi romanlarımın kapaklarına bakıp,kendilerine has kokuklarını koklamak;okumaktan çok daha zevkli geliyor kabul ediyorum :D
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: caretta - 07 Mayıs, 2016, 14:38:46
Kendi kendimi 3 gün ban'ladım.En son mesajımı 4 mayıs'da "Zagor Çizerleri"başlığına
yazmıştım.Bugün saat 14.30'da süre doldu.
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: hanac - 07 Mayıs, 2016, 14:39:29
Alıntı yapılan: caretta - 07 Mayıs, 2016, 14:38:46
Kendi kendimi 3 gün ban'ladım.En son mesajımı 4 mayıs'da "Zagor Çizerleri"başlığına
yazmıştım.Bugün saat 14.30'da süre doldu.

Gerekçen ne Atilla Abi ?  :)
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: caretta - 07 Mayıs, 2016, 15:18:51
Çizgi Düşler facebook sayfası ile ilgili yazdığım mesaj ve Köstebek Bey'in 24 nisandan beri forumda yazmaması.
Gerçi Köstebek Bey'in küsmesinde bir dahlim yok. Neyse o tartışma kapandı gitti.
Kısmetse Lal Zagor yayınları ile ilgili yazılarla devam ederiz.
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: Mrtekin - 07 Mayıs, 2016, 16:46:15
Caretta Abi;

Sen haklı olarak yapıcı bir eleştiride bulundun; sonradan, iş çok farklı bir boyuta gitti.

Meraklı okur; arar; inceler; sorar; eleştirir; ezcümle; her türlü yorumu yapar. Yayıncıların; esasen zevk ve beğeniye dayalı çr işi kapsamındaki her tür okur reflekslerini; normal karşılaması gerekir. Ben yayıncı olsam; yapıcı eleştirileri kıymetlendirmeye bakarım; o kadar güzel eleştiri geliyor ki; bu eleştiriler; okur perspektifinden yaptığınız işin karşılığını değerlendirmek dahil; kendinizi daha fazla itkilemek ve dönüştürmek için de ciddi bir fırsat sunuyor aslında.

Yanlış anlaşılmasın ama Öyle önüne ne konulursa yiyen; okuyucu devri de geçti.

O yüzden sen canını sıkma; kıymetli yazılarından bizi de mahrum bırakma. Aynen devam.

Sevgi ve selamlarımla,

Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: yunusmeyra - 07 Mayıs, 2016, 16:56:54
bu işin alınganlığı mı olur yahu  ;)
caretta'nın yazılarını beklerken , köstebeği'de foruma davet ediyorum (net  :) )
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: caretta - 07 Mayıs, 2016, 17:14:47
Alınganlık yok dostlar.Zagor benim de çok sevdiğim bir çizgi roman.Arada ondan da
yazmam doğal.Köstebek Bey ile aramızda güzel bir sinerji vardı.Onun eksikliğini
hissediyorum.Teks'le ilgili de yazarım elbet...
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: HacıGeraltEmmi - 07 Mayıs, 2016, 17:58:53
Büyüksün Atilla abi. Herkes yaptıklarını veya söylediklerini senin gibi sorgulasa keşke.
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: caretta - 07 Mayıs, 2016, 18:45:05
 :) Abbas Bey...
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: pizagor - 21 Nisan, 2018, 19:11:23
Marvel filmlerinin sonuna eklenen after credit sahnelerini bekliyorken üzerimde rahatsız edici, ağır bir baskı hissediyorum.

Seyirciler koltuklarını birer birer terkederken, hele bir de yalnız başıma izliyorsam filmi, sonunda tek başıma kaldıysam o salonda, yazıların ekranda süzüldüğü o son yedi - sekiz dakika cehennem oluyor, uzadıkça uzuyor. O sırada çıkmayacağımı anlayan görevliler gelip etrafı temizlemeye başlıyorlar ve bu esnada sanki bana tuhaf tuhaf bakıyorlarmış gibi hissediyorum. Ya da filmi artık durdurup belki de çıkıp kahvesini yudumlayacak makinist sırf benim için beklerken bana saydırıyormuş gibi paranoya yaşıyorum her defasında :)

Meraktan çıkamıyorum da...
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: kharon - 03 Ocak, 2019, 14:50:05
sadece comics itiraflari  :)
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: ferzan - 23 Temmuz, 2020, 00:02:55
    Manga okurken şömizin sürekli kayması ve kapağın altından yahut üstünden taşarak dalgınlığıma geleceği takdirde kıvrılması olayından nefret ediyorum demeyeyim de, çok gıcık oluyorum. Birkaç gün önce Oldboy okurken fark ettim. Yanlış anlaşılmasın, Oldboy 'da sorun yok, çoğu manga şömizli basılıyor ve gayet de şık duruyor ama şömizli kitabı okumanın derdi de apayrı bir şekilde geriyor beni.

    Bu gerilimin daha hafifini Lal 'in Klasik Maceralar fumettilerini okurken yaşadığım oluyor. Bu kez derdim şömiz değil de cildin içindeki kalın karton kapaklar oluyor. Tabi büyük ihtimalle iadeler birleştiği için öyledir. Ben orada da bazen geriliyorum ama manga şömizi kadar kafaya takmıyorum. Manga şömizinin kayma sorunu şu sıralar epey gündemimde, daha evvel de rahatsız oluyormuşum meğer ama adını koyamıyormuşum bu rahatsızlığın. Şömizsiz çıkan mangalara selam olsun.
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: memospinoz - 23 Temmuz, 2020, 00:17:11
Şömizini yavaşça çıkarıp kenara kaldırsan ve şömizsiz okusan olmaz mı?  :D ;D
Yoksa illa ki "Macerayı Seven Adam" tadında okumak daha mı zevkli ve heyecanlı?  :)
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: ferzan - 23 Temmuz, 2020, 00:54:49
    Şömiz çıkarsa olmaz, anlamı kalmaz. Ne şömizli oluyor, ne şömizsiz. Ben şömiz gibi bir hizmeti alıyorsam onu sorunsuz kullanmak isterim, o hizmetten vazgeçmek istemem. Şömizli mangalarda yaşadığım yegane mağduriyet bu şömizin aşağı yukarı kayma ve kıvrılıp bükülme sorunudur. Esas duruşta okur gibi de pür dikkat milim kaydırmadan hızlıca tüketmekten başka çare kalmıyor. Belki aynı sorundan muzdarip birkaç kişi daha vardır diye azıcık şımarıklık edeyim dedim.
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: darbove - 23 Temmuz, 2020, 01:05:56
Madem konu hortladı yazalım bir şeyler

Arşiv yapma hırsım bir gün beni öldürecek. Bazen keşke sadece okumakla yetinme mertebesine erişsem diyorum. Ama raflarımda durması gerektiği düşüncesi beni bırakmıyor.

Fumettiye karşı ön yargılarım var ve bunu kırmak için çaba sarf etmiyorum. Kırarsam şayet kapılacağımı ve işin içinden çıkamayacağıma eminim. Pahalı bir çizgi roman türü. comic ve manga gibi erişebilmesi kolay değil. Kafamda fumetti serilerinin setleri ve takımların mafya ve tefecilerin elinde gibi hayal ediyorum.

Siyah beyaz basılan marvel klasikleri okurken midem kaldırmıyor. Kendime bir zorundalık yaratıp bir seferliğine okumak istiyorum.

Şömiz fetişim var.(!) İç kapakla şömiz farklı olunca bayılıyorum. Özellikle uzumaki özel edisyonlarda kullanılan şömiz tipine bayılıyorum hissiyatı harika.
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: memospinoz - 23 Temmuz, 2020, 01:17:56
Alıntı yapılan: ferzan - 23 Temmuz, 2020, 00:54:49Belki aynı sorundan muzdarip birkaç kişi daha vardır diye azıcık şımarıklık edeyim dedim.

 :-*


Alıntı yapılan: darbove - 23 Temmuz, 2020, 01:05:56Arşiv yapma hırsım bir gün beni öldürecek. Bazen keşke sadece okumakla yetinme mertebesine erişsem diyorum. Ama raflarımda durması gerektiği düşüncesi beni bırakmıyor.


Minimalist olabilmeyi ben de isterdim. Özellikle taşınırken ızdıraba dönüşüyor bu durum.  :'(

Alıntı yapılan: darbove - 23 Temmuz, 2020, 01:05:56Kafamda fumetti serilerinin setleri ve takımların mafya ve tefecilerin elinde gibi hayal ediyorum.


 ;D

Alıntı yapılan: darbove - 23 Temmuz, 2020, 01:05:56Özellikle uzumaki özel edisyonlarda kullanılan şömiz tipine bayılıyorum hissiyatı harika.

Ahh, evet. Kadifemsi bir hissiyat, çok güzel gerçekten.  :D
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: Saint2 - 23 Temmuz, 2020, 16:50:23
Bir aralar istisnasız tüm çizgi romanları alıyordum. Eve sığmaz oldu. Çoğunu da okuyamadım zaten. Sonra İlyas'a sattım hepsini. Bazılarının şeffaf poşetleri bile açılmamıştı. Bauhaus'tan 15 tane XXL koli alıp kamyonetle İlyas'a götürdüm. Şimdi gene topluyorum. Ama bu sefer daha az sayıda çiz giromanı. Okumaya gene çok vakit bulamıyorum.  ::) ::) ::) ::)
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: KenParker - 23 Temmuz, 2020, 17:40:51
Bu itirafları duyunca kendimi kutlayasım geldi ;D
Okumayacağım çizgi romanı hayatta almam. Aldığımı da okumadan bırakmam. Mesela şu anda 24 cilt Conan okumam var. Arada farklı türlerden çeşitleme yaparak sonuna kadar giderim.
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: Mrtekin - 23 Temmuz, 2020, 17:46:00
Alıntı yapılan: Saint2 - 23 Temmuz, 2020, 16:50:23
Bir aralar istisnasız tüm çizgi romanları alıyordum. Eve sığmaz oldu. Çoğunu da okuyamadım zaten. Sonra İlyas'a sattım hepsini. Bazılarının şeffaf poşetleri bile açılmamıştı. Bauhaus'tan 15 tane XXL koli alıp kamyonetle İlyas'a götürdüm. Şimdi gene topluyorum. Ama bu sefer daha az sayıda çiz giromanı. Okumaya gene çok vakit bulamıyorum.  ::) ::) ::) ::)


"Tsundoku sendromu", olmuşsunuz, geçmiş olsun ;D

Bende de var, oradan biliyorum. Çaresi, ciddi bir bütçe yapıp uygulamak, aylık kitap alımlarınızı 1-2 ay sonraya öteleyerek paçallamak ve de ciddi bir otokontrol (okuma yapmadan yeni sipariş vermeme gibi).

http://altinmadalyon.com/altin/kitap-muhabbeti/tsundoku-sendromu/
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: dayıcomics - 23 Temmuz, 2020, 21:36:59
O toplama huyu bende de var. Dragonların hazine sevdası gibi her çıkan çizgi romanı almak istiyorum (fumettiler ve mangalar hariç). Artık dur demem gerek kendime  ;D
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: alan ford - 04 Ağustos, 2020, 19:57:30
 son zamanlarda sıkça karşıma çıkan fumetti kelimesine gıcığım. Doğrusu nedir bilmiyorum ama bu saatten sonra yanlış bile olsa fumetti'nin değişmesini istemiyorum. Benim için Mister No gibi, Kimmerya gibi birşey artık, mistır'a ya da Simerya'ya dilim varmıyor.
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: Zeljko - 04 Ağustos, 2020, 20:18:08
Belki dönemsel bir durumdur bilemiyorum ama Fumetti ekolünden Dampyr,Julia ve Ken Parker dışındakileri okumaya elim zor gidiyor son zamanlarda. Önümüzdeki aylarda çıkmasını umduğum Tex Willer serisine yükseliyorum ama  ;)
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: pizagor - 04 Ağustos, 2020, 22:09:15
Alıntı yapılan: alan ford - 04 Ağustos, 2020, 19:57:30son zamanlarda sıkça karşıma çıkan fümetti kelimesine gıcığım. Doğrusu nedir bilmiyorum ama bu saatten sonra yanlış bile olsa fumetti'nin değişmesini istemiyorum. Benim için Mister No gibi, Kimmerya gibi birşey artık, mistır'a ya da Simerya'ya dilim varmıyor.

Fumetto tekil, fumetti çoğul. Fümetti ise dublajcıların NO ağız şekline uydurdukları YO gibi birşey.
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: Kauss - 05 Ağustos, 2020, 09:51:00
Bu itiraf sayılır mı bilmiyorum ama merak ettiğim bir husus var.
Çizgi roman okumayı seviyorum fakat senenin belirli dönemlerinde okumadan kopuyorum. Bazen iki ay filan hiç elime bile almak istemiyorum sonra deli gibi okuma yapıyorum, ardından yine böyle bir döneme giriyorum. Nedenini bir türlü çözemiyorum. Bırakma ve başlamam da kademeli olmuyor. Bıçak kesiği gibi birden bırakıyorum ve başlıyorum  :( Bu olayı veya benzerini yaşayan arkadaşlar var mı ?
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: rumar80 - 05 Ağustos, 2020, 10:42:37
 Bende genelde şöyle oluyor: Eğer bir kahramanın kitaplarını seri halinde okumaya kalkarsam MUTLAKA bir süre sonra içimden okumak gelmiyor ve okumayı bırakıyorum. Hatta başka bir çizgi roman okumam da zor oluyor. O nedenle bir kahramana başladıysam araya mutlaka bir roman ekliyorum. Biraz ondan biraz bundan şeklinde ilerliyorum. Ayrıca gün içinde sayfalarca ve sürekli okumamaya çalışıyorum.
Başlık: Ynt: İtiraf Köşesi
Gönderen: ilker - 05 Ağustos, 2020, 10:52:42
Düzenli okuma yapanlarda dönem dönem olan bir durum aslında.
Hatta "Reading slump" olarak bir tabiri vardır.