Altın Madalyon

                   EFSANEVI TEKS - 1          520 Sayfa.

(https://farm1.staticflickr.com/731/23506734926_883875fa0d_b.jpg)

Zeynep Akkus'un dört sayfalik tanitim yazisinin ardindan ilk macera baslar.

KANLI ANLAŞMA.         Yazan: G.L. Bonelli Çizen: A. Galeppini

Bu macera Teks'in orijinal 7. sayisidir. Fakat sadece 12 sayfalik bir özeti verilmistir. Bu konuyla ilgili Zeynep Hanimin yaptigi açiklama söyle:
"Teks'in, ölümünün üzerinden 20 yil geçtikten sonra esinin intikamini almasini konu alan bu maceranin öncesinde, her seyin nasil basladigini hatirlamak amaciyla epey gerilere gidip Teks'le  Lilyt'in tanistigi, 36 sayfalik strip formatinda yayinlanan, 25 Agustos 1950 tarihli Kanli Anlasma'dan bir bölümü eklemeyi uygun gördük."

(https://farm6.staticflickr.com/5642/22904542184_a6c921eb42_b.jpg)

(https://farm1.staticflickr.com/683/23165188509_6cd97f10f9_b.jpg)

(https://farm1.staticflickr.com/693/23164933519_7bb9918bab_b.jpg)




İNTİKAM YEMİNİ. Yazan: G.L. Bonelli Çizen: A. Galeppini
Orijinal sayi ve yili:104-105-106.    1969.
Sicak bir yaz günü öğleye dogru Salakai Mesası yolu üzerinde Teks, Kit Carson, Kit Willer ve Tiger Jack yanlarindaki yük katirlarina söylenerek ilerliyorlardi.

-- Nesi var bu katirlarin?
-- Kipirdatin sunlari.
(https://farm6.staticflickr.com/5697/23237162490_47ef72d517_b.jpg)

Katirlar önlerine çikan yilandan korkarak uçuruma yuvarlanirlar. Dört arkadas aksam olurken Defiance Kalesine varirilar. Ertesi gün Teks gazete okurken bir haber dikkatini çeker. "Banker Fred Brennan ortadan kayboldu"

Teks
-- 20 yil öncesi! Silah kaçakçilari.

Carson
-- Colorado ve çevresindeki pek çok Navajo'nun ölümüne neden olan çetenin elebaslarindan.

Teks ve arkadaslarinin hedefi bellidir. Teks'in esi ve Kit'in annesi, Navajo Reisi Kizil Ok'un kizi Lilyt'in 20 yil önce ölümünden sorumlu olan Fred Brennan'i bulmak. Hep birlikte yola çikarlar. Aksam kamp kurduklarinda, Kurt ulumalari arasinda kahvelerini yudumlarken Kit babasina annesinin ölümünü kastederek sorar.

--Nasil oldu?

Teks o hüzün dolu günleri anlatmaya baslar.
(https://farm6.staticflickr.com/5707/22904478924_c41a40fcbc_b.jpg)

(https://farm6.staticflickr.com/5640/23532707265_4c07a5081a_b.jpg)

(https://farm6.staticflickr.com/5667/23424131372_6a221125c6_b.jpg)

(https://farm1.staticflickr.com/656/23236874850_794c929b8c_b.jpg)

(https://farm1.staticflickr.com/576/23450184531_4e569ba992_b.jpg)

(https://farm6.staticflickr.com/5799/23164610949_5220ef4639_b.jpg)

(https://farm1.staticflickr.com/662/23424064682_e0a29113bd_b.jpg)

(https://farm1.staticflickr.com/628/23424077322_c785eae7cf_b.jpg)

(https://farm6.staticflickr.com/5671/22904243074_4e3014e66f_b.jpg)
Teks'in anilarini dinlerken (okurken) 260. sayfaya geliverirsiniz.

Sonrasinda Brennan'in New Orleans'ta oldugunu ve bir gemi satin aldigini ögrenirler. Gizlice bu gemiye girerler ve......

Devamini ben anlatirsam Teks'i okumanizin bir manasi kalmaz. 305 sayfa süren bu macerayi okuyupta begenmemek mümkün degil.

Efsanevi Teks 1 devam ediyor.

EL MUERTO Yazan: G. Nolitta Çizen:A. Galeppini
Orijinal sayı ve yayın yılı: 190-191.  1976

Tiger Jack ve arkadaşı Santah Wingate'den Navajo Bölgesinin sınırına giden yolda atlarının üzerinde ilerliyorlardi.
(https://farm1.staticflickr.com/710/23164540999_fe0255b012_b.jpg)


Yolda 4 kişinin kahve içme davetine uyarak atlarından inerler.
(https://farm6.staticflickr.com/5818/22905373333_e8919ea3ea_b.jpg)


Böylece kurulmus tuzağın içine düşerler. Santah öldürülür. Tiger'i öyle bir döverlerki sonunda bayılır.
(https://farm6.staticflickr.com/5826/23236707300_78d315e644_b.jpg)

Tiger atının üzerinde zorla durmaya çalısarak arkadasının cesediyle Navajo kampına ulasır. Teks'e olanları güçlükle anlatır.

Teks
--Adı iyi duyduğuna emin misin?

Tiger
-- El Muerto. Aynen böyle. El Muerto!

Teks
--Tanrı askına. Kendimi ne kadar zorlarsam zorlayayım böyle bir adı ya da lakabı olan birini hatırlayamıyorum.
(https://farm1.staticflickr.com/696/23423916552_8956dee55f_b.jpg)

Teks, El Muerto hakkında bilgi almak için geldiği Wingete Kasabasında Serifle konusurken Posta Arabası büyük bir gürültüyle ana caddeye girer.
(https://farm1.staticflickr.com/689/23164460119_418d1e212b_b.jpg)

Arabanın içerisinde El Muerto'nun saldırısına ugrayıp yaralanan Kit'te vardır. Kit durumu babasına kan kaybından bayılmadan evvel anlatır.

Teks
-- Ates edeni görebildin mi?

Kit
-- Senden nefret eden biri.

Teks
--Kimden söz ediyorsun sen?

Kit
-- El Muerto'dan.
(https://farm6.staticflickr.com/5789/23423927412_9e63698062_b.jpg)


Teks, kim oldugunu hatırlayamadığı bu düsmanıyla bir mezarlıkta duello etmek üzereyken El Muerto ona olan nefretinin sebebini anlatır. Ve sessiz mezarlıkta iki adam hızla silahlarına davranırlar.
(https://farm1.staticflickr.com/631/23164363369_df7f1ffbe7_b.jpg)


184 sayfalık bu macerayi sakın kaçırmayın.
Efsanevi Teks 1 bitti.

Sami hocam macerayi yasar gibi okumak böyle bir sey olmali. Emegine saglik sayende bir de maceranin bir sekilse senaryosunu okuyup yasiyoruz. Yalniz "devami gelecek sayida noktasini" acimasizca seçmissin dostum. Eee sonra?...

Selamlar
Lami

        EFSANEVİ TEX - 2  BÜYÜK ENTRİKA
(https://farm6.staticflickr.com/5822/23491147006_8822f618c8_b.jpg)

Yazan: G. L. Bonelli            Çizen: Erio Nicolo
Orijinal Sayılar: 141-142-143-144-145

Tam 511 sayfa süren heyecan fırtınası...

                              (https://farm1.staticflickr.com/707/22890117433_f574ea8dc8_b.jpg)

(https://farm6.staticflickr.com/5717/23221493350_8f0ddd183c_b.jpg)

(https://farm6.staticflickr.com/5796/22890102193_e4c6be9541_b.jpg)

(https://farm6.staticflickr.com/5638/23149248599_c1b59b3336_b.jpg)

(https://farm1.staticflickr.com/713/23434754711_9476bbd36a_b.jpg)

(https://farm1.staticflickr.com/606/23434736071_d983335b0c_b.jpg)

(https://farm1.staticflickr.com/663/23221441120_00865737b0_b.jpg)

(https://farm6.staticflickr.com/5820/23408676872_c909f7c2a5_b.jpg)

(https://farm6.staticflickr.com/5779/23221418160_c4567201e0_b.jpg)

Bu kitabi 3 yil kadar önce keyifle okumustum, tekrar yukarida yazilanlari okuyunca bazi seylerin ne kadar çabuk unutuldugunu bir kez daha görmüs oldum. Senaryo olarak okuyup tekrar bunlari hatirlamakta ayri bir keyif.
Bunlari degerli vaktini ayirarak bize aktaran Sami bey'e elinize emeginize saglik diyorum.

Maceranin sonu yaklastikça heyecan artiyor. Bakalim finali nasil olacak..

Aksamlari evde Teks'ten küçük notlar alarak cebime koyuyorum. Is yerine gelince de firsat buldukça bu notlari foruma aktariyorum.

(https://farm6.staticflickr.com/5683/22888860204_68fcac86fb_b.jpg)

(https://farm1.staticflickr.com/746/23491039466_cd61e6e601_b.jpg)

(https://farm6.staticflickr.com/5785/23434667101_0d1f4e6ed6_b.jpg)

(https://farm1.staticflickr.com/635/22888596414_ae5b861511_b.jpg)

(https://farm6.staticflickr.com/5670/23517115075_17137a64ab_b.jpg)

(https://farm1.staticflickr.com/766/23434408131_b152668482_b.jpg)

Not tutma aliskanligi okuldan kalma bir aliskanliktir. Insanin kafasinda tutamiyacagi bir seylerin hatirlanmasini kolaylastirir.
Ayrica yaninizda tasidiginiz sürece her zaman bunlardan yararlanma sansiniz olur.
Örnegin okula giderken ders çalismada veya imtahanda kopya çekerken "ögretmene yakalanmadan" faydasini görürsünüz veya evinizde okuyup güzel yerlerini not ettiginiz çizgiromanlari isyerinizden net araciligi ile "patrona yakalanmadan :) " paylasimini saglayabilirsiniz. Dedimya her zaman ise yarayan bir aliskanliktir. Ama yakalanmamak kaydiyla...  ;)

Sami bey, maceranin sonu gelecekmi?
Tam en güzel yerinde kaldi. Not kagidiniz bitti ise göndereyim.  :D
Selamlar..

(https://farm1.staticflickr.com/729/23434616201_16690c10fe_b.jpg)

(https://farm6.staticflickr.com/5825/23408482492_519c720fca_b.jpg)

(https://farm1.staticflickr.com/662/23221019550_05dcd8ca80_b.jpg)

(https://farm1.staticflickr.com/712/22888755744_84304fb12e_b.jpg)

(https://farm1.staticflickr.com/570/23221209480_f5955b6df0_b.jpg)

(https://farm6.staticflickr.com/5740/23517070985_3a4994e836_b.jpg)

(https://farm6.staticflickr.com/5780/22889896913_1658fcd187_b.jpg)

(https://farm6.staticflickr.com/5630/23149017709_dae1bce57f_b.jpg)

Fred, Teks'in en kisa zamanda öldürülmesini istemektedir.

Fred
-- Beni iyi dinleyin bay Murdock! Bu is bu gece, en geç yarin sabah bitmeli. Ücreti artirmak istiyorsaniz sorun degil. Yanimda para var. Istediginiz miktari hemen verebilirim.

Murdock
-- Ne kadar?

Fred
-- On bin! Ama bir dolar fazla vermem.

Murdock
-- Güldürmeyin! Willer'i kaçirmak için ne teklif ettiklerini biliyor musunuz? Tam elli bin dolar.

Fred
-- Kim?

Murdock lafi uzatmadan Clem'in Kit Carson'la tanismasini, Teks'in tas ocagindaki çalisma kampindan kaçisinin ayarlanmasi karsiliginda anlasilan para miktarini açiklar ve Fred'den yeni bir teklif bekler.

Fred
-- On bin dolarin yaninda Vicksburg Hapishanesinin müdürlügünü de teklif edersem cevabiniz ne olur?

Sevinçten agzi açik kalan murdock,
-- Bunu saglayabilir misin?

Fred
-- Bana güvenin.

Böylece Teks'in öldürülmesine karsilik hapishane müdürlügü vaadini alan Murdock, Carson ve Clem tarafindan dinlendiklerinden habersiz Fred'in yanindan ayrilir.
Carson ve Clem, Fred'in odasinin önüne gelip kapiyi çalarlar.

Fred
-- Kim o?

Carson
-- Ahirda çalisiyorum. Atinizin bir nali düsmüs ne yapayim diye sormaya geldim..

Fred
-- Aptal herif.

Kendisini bekleyen felaketten habersiz olan Fred öfkeyle kapiyi açar ve Carson'un yumrugunun siddetiyle bir süreligine kanatlanir. Yere indiginde ise
-- Neler oluyor?.. Oh basim...
Ne oldugunu anlamaya firsati olmaz. Çünkü Carson kanatsiz kuslari uçurmakta ustadir ve Fred yine bir kus oluverir. Kus yere baygin olarak düser.Carson bir sigara yakar ve Clem'e döner.

Carson
-- Bana bir ip bul.

Clem
-- Asacak misin?

Carson
-- Çok iyi olurdu ama bize dirisi lazim. Yoksa ölüsü gübre olarak bile bir ise yaramaz.

Carson bir sürahi suyu Fred'in basina dökerek ayiltir.
Fred
-- Eger istediginiz paramsa...
Lafini tamamlayamadan Carson'un çifte gibi yumruguyla karyolanin üzerine baygin olarak düser.

EFSANEVI TEKS 2 DEVAM EDIYOR.

Fred sikica baglanir. Carson Teks'in kurtulmasi için yeni planini Clem'e anlatir. Clem Carson'un yanindan ayrilir. Carson'a hayran bir vaziyette düsünmektedir.
" Uzun yasamak isteyen isteyen biri Carson'un düsmanligini kazanmamali"

Hava kararinca, Clem at arabasiyla Fred'in kaldigi odanin altina gelir. Carson pencereden Fred'i at arabasina dogru birakir.

Carson
-- Uslu dur. Merak etme ölmezsin.

Böylece Carson, Clem ve bagli olan Fred kasabadan ayrilirlarak Mohavelerin köyüne giderler. Onlari reis Victorio karsilar.

Clem
-- Victorio bu Teks Willer'in arkadasi

Victorio
-- Ugh. Victorio Gece Kartali'nin kardesi Gümüs Saç'i duymustu. Atesin basinda oturup konusalim.

Clem
-- Ben gidiyorum. Vicksburg'a dönüp Murdock'la konusmaliyim.

Carson
-- Sakin bir sey belli etme Clem. Ikili oynadigindan süphe etmemeli.

Clem
-- Endise etmeyin.

Clem köyden ayrilirken Carson Victoria'ya döner ve
-- Arabada sizin için tüfek ve cephane var. Ayrica Gece Kartali'nin mahvina neden olan yilani da getirdik. Gerçegi anlatmasini ve suç ortaklarinin adlarini vermesini istiyorum.

Mohaveler iskence için Fred'i hazirlarken Carson da Teks'in kurtarilmasi için yaptigi plani Victorio'ya anlatir. Bileklerinden asili Fred Redwood'un yanina gelirler.

Carson
-- Bayim. Arkadasimin basini belaya sokan bu entrikayi açiklayacak misin yoksa sirrini Çehenneme mi götüreceksin?

Fred
-- Neden söz ettiginizi anlamiyorum.

Carson
-- Inatçisin demek! Pekala adios.

Carson, Fred'in gözünü iyice korkutup onu Mohavelerin insafina birakiyormus gibi köyden biraz uzaklasir. Amaç Fred'i konusturmaktir.
Victorio keskin biçagiyla Fred'in gögsüne caprazlama iki kesik atar. Ateste kizdirdigi biçagi korkudan soguk terler döken Fred'in yüzüne yaklastirir. Carson'unda gittigini zanneden Fred avazi çiktigi kadar bagirmaktadir.
-- O lanet olasi herifi çagirin. Istediklerini anlatmaya hazirim.

Birkaç dakika sonra yasadiklarinin etkisiyle hala tir tir titreyen Fred Redwood, Navajolarin bölgeden sürülmesi ve bölgenin spekülasyonlara açilmasiyla ilgili korkunç plani ayrintilariyla anlatir.

O sirada Vicksburg Hapishanesinde Clem Murdock'a bir sey sezdirmemeye çalisarak karsilikli kadeh tokusturmaktadirlar.

Ertesi gün Teks tasocaginda elinde kazmayla çalismaya baslamistir.

Saatler agir agir ilelerken dramatik olayin kahramanlari aksami beklemeye koyulur.

Vicktorio ve Mohaveleri dönmemek üzere kamplarini bosaltirken, Clem ve Carson, yola çikmak için Günesin batmasini beklemektedir. Murdock gardiyanlara son talimatlarini vermekte ve Teks de Kit Carson'un büyük bir sabir ve dikkatle kurdugu plani bozacak bir hata yapmamak için hareketlerine çok dikkat etmektedir.

Teks
-- Kaçisima hangi gardiyanlarin yardim edecegini bilmiyorum. Ama içimden bir ses tuzak kuruldugunu söylüyor.

Teks'in içindeki ses dogru söylüyordu. Iki gün öncesine kadar Teks'in kaçisini ayarlayanlar o aksam öldürmek için harekete geçeceklerdi.

Mahkumlardan biri belli etmeden Teks'in yanina yaklasir.
-- Gözünü dört aç Willer! Birileri bir is çeviriyor.

Teks
-- Nasil

Mahkum
-- Açiklayacak zamanim yok. Biz mahkumlarin "Telgraf" dedigi bir sistemle haberleri birbirimize aktaririz. Buraya gelmenden hemen sonra yayilan habere göre Murdock sana pis bir oyun hazirliyormus.

Teks
-- Öyle mi?

Gardiyanin bagirmasi konusmalarini böler.
-- Siz ikiniz konusmayi kesin. Yoksa kirbaçlanmak mi istiyorsunuz?

Teks diger mahkumlardan ayri bir hücreye konur. Hava kararinca Clem'in vermis oldugu aletle hücrenin kapisini açar ve disari çikar. Diger mahkumlarin şaşkın bakislari arasinda nöbetçiyi sessizce safdışı eder.

Teks mahkumlarin hepsini, yeniden suç islememeleri sözünü vermelerine karsilik serbest birakir.

Teks kaçis planina uygun hareket etmektedir ve degisen plandan habersiz olarak kurulan tuzaga dogru ilerlemektedir.

Teks
-- Tamam asagi indim. Iste baraka ve atlarda ileride. Içimden bir ses çektiklerimin geride kaldigini söylüyor.

Arkasindan kendisini öldürmek için gelen gardiyanlardan habersizdir. Fakat kader Teks'ten yanadir. Serbest kalan mahkumlar Teks'e vefa borçlarini, gardiyanlari etkisiz hale getirerek öderler.
Arkasinda olanlardan habersiz olan Teks özgürlügünün ilk duragi olan barakaya ulasir.
İçeride Clem, Carson ve elleri havada foyası meydana çıkan hain Murdock vardır.
Carson sessizce içeri giren Teks'i görünce sevinçle
-- Teks!!

Murdock
-- Ne demiştim, arkadaşınız sağ salim burada.

Teks
-- Öyle görünüyor. Ama disarida duyduklarima göre tam da senin gibi bir kallesten beklenecek bir hata yaptin ve ikili oynadin.

Carson
-- Dün bir adamla buluşup on bin dolar ve cezaevine müdür olması karşılığında seni öldürmeyi kabul etti.

Murdock
-- Dogru degil.

Murdock lafini bitirmisti ki "Smack" Teks'in sağı ile yere serildi.

Bu macerada en çok begendigim bölümlerden biri Teks'in Murdock'u pataklama sahnesidir.
Ellerine saglik bir tanede benim için vur. Adam tam bir iki yüzlü.  Teks'e yapmadigini birakmadi...

Flagstaff'li adam yeni hainlikler pesindeydi. Kiralik katil Foster'la, Teks'i tuzaga düsürmekte kullandigi Myra ve Clay'i ordadan kaldirmasi için anlasir. Böylece Teks'in Myra'yi bulup konusturmasi ve isin arkasinda kimin oldugunu ögrenmesi imkansizlasacaktir. Ama gazetelerde çikan Teks'in firari ve Fred Redwood'un ölüm haberlerini Clay ve Myra da okumuslar ve durumun ciddiyetini anlamislardir.

O sirada Kit ve Tiger'in pesindeki askerlerle kovalamacasi devam ediyordu. Victorio'nun Kit'le bulusarak, Teks'in yazdigi mektubu vermesi Navajolari sevince bogar.

Victorio
-- Gece Kartali hemen yanina gitmenizi istedi

Kit
-- Vay canina! Saniye kaybetmeden gideriz. Bize iki at verir misin?

Victorio
-- Ugh!.. Küçük Sahin her seyi isteyebilir.

Kit ve Tiger karanlik bastigi sirada arkadaslarindan ayrilip yola koyulur. Iki gün sonra Teks'in dedigi gibi tenha yollardan geçerek bulusma noktasina ulasirlar.
Teks ve Oglu Kit hasretle kucaklasirlar.

Kit
Baba!

Teks
-- Tanrim! kit!

Bölgede yasanan olaylari ögrenen Teks nasil kaçtigini anlatir.

Teks
-- Sira elimizdeki bilgilerle kendi tuzagimizi kurmaya geldi.

Clay ve Myra'nin nerede olduklarini ögrenen Teks harekete geçerek  Tiger ve Kit'i Flagstaff'a yollar.

Kit Tiger'a
-- Kasabayi dolas havayi kokla. Ben de telgrafi çekeyim. Serifin bürosunun yakinlarinda bulusuruz.

Kit ve tiger kasabada dolasirken her duvarda Teks'in 5000$ ödüllü araniyor ilanlarini görürler.
Kit, babasinin yazdigi telgrafi ranger karargahina çeker.Tiger'la birlikte erzak satin alarak dükkandan çikarlar. Omuzlarindaki erzak torbalariyla yürürlerken, Flagstaff'li adamla görüsüp bilgi almak üzere elinde günesligiyle yanlarindan geçen Myra'dan habersizdirler.
Myra bir an Tiger'la göz göze gelir.

Myra
-- Uhm. Daha önce nerede gördüm acaba? Bana birini hatirlatti.

Ama onun Gallup'taki serifin bürosunda karsilastigi Kizilderili oldugunu hatirlayamaz.

O sirada birkaç mil ötede Foster'in adamlari Clay'i vururlar. Son bir gayretle atini mahmuzlayan Clay kursun yagmurundan uzaklasir.
Silah seslerini duyan Kit ve Tiger atlarini durdurup bir tepecige çikarak dürbünle etrafi gözlerler ve yarali bir halde olan Clay'i da yanlarina alarak aksam olurken kamp kurduklari yere giderler. Teks tanimadigi bu adamin yaralarindaki kursunlari çikarir.

Teks
-- Yaralarini sarmama yardim edin. Üstünü örtüp rahat birakalim. Atesi çok yüksek.

Ve Clay bu yüksek atesin etkisiyle sayiklamaya baslar.

Clay
-- Patron konusmayacagimi bilmeli. Asla! Myra'da asla konusmaz, degil mi Myra? Beni iyi tanidigini söyle onlara. Clay Heber'in agzi sikidir de!

Teks
-- Clay Heber! Vay canina. Hepimiz için güzel bir sürpriz oldugunu söyleyebilirim.

O sirada Myra, Clay'in birden ortadan kaybolmasini arastirmaya baslamistir. Birden sabah göz göze geldigi Kizilderilinin Teks'in arkadasi oldugunu hatirlayiverir.

Myra
-- Teks Willer ve digerleri de uzakta olamaz! Hatta hepsi buradadir.

Myra korku içindedir.

Ertesi sabah Clay kendine gelir ve karsisinda Teks'i görür.

Clay
-- Willer! Mahvoldum!

Teks
-- Yalnizca yaralandin Heber! Bizden korkmana gerek yok. Seni Cehenneme postalamayiz.

Clay kendisini öldürmek isteyenin Flagstaff'li adam oldugunu anladigindan ve hayatini da Teks' e borçlu oldugundan dolayi bildigi her seyi anlatir.

O sirada Flagstaff'ta eskiden polis olan Foster,Flagstaff'li büyük patrona rapor vermektedir.

Foster
-- Clay Heber'e gelince, artik konusamaz.

Büyük patron
-- Ya Myra?

Foster
-- Bana yirmi dört saat verin, o kurnaz tilkiyi de arp çalmayi ögrenmesi için bulutlarin üzerine yollayayim.

Bu sirada Myra edindigi bilgilerle az çok olan bitenin farkina varmistir. Myra, Clay'le ayni sonu paylasmamak için hiç tereddüt etmeden Flagstaff'li adamin yani büyük patronun yanina gider.

Flagstaff'li adam
-- Neyin var senin? Bana bu saatte gelmemeni kaç kez söyledim! Hele su aralar! Willer'i seytanin yanina göndermeden karsilasmamiz son derece teklikeli. Adinin Willer'in kara listesinde oldugunu biliyorsun.

Myra
-- Ya sen? Benim basim derde girerse sen de solugu Cehennemde alirsin.

Flagstaff'li adam
-- Ne demek istiyorsun?

Myra
-- Çok basit bir sey. Beni de Clay Heber'in akibetine ugratmayi planliyorsan ortadan kalkmamin üzerinden yirmi dört saat geçince serif, elinde bir çift saglam kelepçeyle karsina dikilir. Tabi yargiç Lymestone serife gitmek yerine silahini kapip, oglunun ölümüne neden olanin cezasini kendi elleriyle vermek istemezse. Bana bir sey olursa avukatim belgeleri de alip hemen ona gidecek.

Flagstaff'li adam
-- Sasiyorum Myra! Böyle saçma bir emir verebilecegimi nasil düsünürsün?

Myra
-- Anlamamazliktan gelme! Yutturamazsin! Küçük imparatorlugunu büyütmek için her seyi yaparsin. Kendi ellerinle sirtima bir biçak saplayabilirsin örnegin. O yüzden komediyi kes büyük adam! Senden tek istedigim av köpeklerine aptalca emirler vermemen. Beni rahat birak amigo. Vali hatta Birlesik Devletler baskani olabilirsin, bu senin bilecegin sey. Ama beni rahat birak. Adimi ve yasadigimi unut.

Flagstaff'li adam
-- Yemin ederimki öldürtmeyi aklimin ucundan geçirmedim

Myra
Bu ikimiz için de çok iyi olur! Sen güç basamaklarini tirmanmaya devam edersin, evraklarda avukatimin kasasinda uslu uslu durur! Hosçakal! Büyük adam!

Myra çikinca esrarengiz örgütçü masaya bir yumruk atar.

Flagstaff'li adam
-- O yilan bütün zehrini kustu gitti. Ama sabah olmadan bütün dislerini sökmüs olacagim.

Maceranin finali yaklastikça heyecan artiyor. Hocam bir çizgiroman ancak bu kadar heyecanli anlatilabilir, ellerinize saglik..

Tesekkür ederim muhterem. Firsat budukça not kagitlarimi buraya aktariyorum. Ama dedigim gibi su siralar fazla siteye giremiyorum. Is gerçekten çok yogun.

Ben bosuna demiyorum Teks okuyun diye.

ilk 3 ünü büyülü rüzgaradan aldim.Hemde kayin pederime dedigi bu yastan sonra okunur mu?Begenmezsen ben okurum dedim.Aldigi gibi birakmadi 10 gün teks okudu.Eeee o kadar kalin olunca.Büyük entrikayi babam okudu bize gelince.Sabah 4 e kadar bitirecem diye uyuyamamis.Birakamadim dedi.Vel hasil bu adamlar okumayi seviyorlarda bazen utaniyorlar-hos babam utanmaz,amcam türkoloktur doç.tur falandir ama babamla teksas-tommiksi tartisirlar.Babam tekasasçidir amcam tommiks.Agzi süt kokuyo hala okuyon der- bende artik dogum gününde babamlara çr aliyorum ;D

Babaniza, amcaniza ve kayinpederinize bizden yani Altin Madalyon'dan selam söyleyin. Sadece dogum günlerinde degil her zaman Tex okusunlar. Bu keyif baska bir seye benzemiyor.

Alıntı yapılan: gunessemerci - 03 Ağustos, 2010, 13:46:45
Babam tekasasçidir amcam tommiks.Agzi süt kokuyo hala okuyon der- bende artik dogum gününde babamlara çr aliyorum ;D

Tommiks okumaktan daha çok zevk alirim ama sahsim Teksas'çiyimdir. Tom'un iki sarhosu idare etmekten öte bir sorumlulugu yoktur, dalar maceraya bodoslama. Gerçi Suzi gibi bir hatunu idare etmek bütün nevada rangerlerini idare etmekten zordur ama Tom "görev bekler" der kurtulur :) Ama Blek öyle degildir bak. Rodi oglu gibidir, avcilarin tamami ailesi gibidir. Hepsinin sorumlulugunu alir üstüne babalar gibi. Profesör gibi bir yardimcisi olsa da isi zordur gene. Bekar kaldi gitti garibim bu yolda. Çoluk yok, çocuk yok bir kürkü var bir kendisi var sarisin devin. Blek daha babadir daha...

Selamlar
Lami

Teksas bana da daha güzel görünür. Bir belgeselde tommiksle teksasi karsilastirirken Suzi ilginç bir dfark yaratir.Belgesele göre tommiks gençtir kani kaynamaktadir.Hatta kalenin albayinin kizini ayartacak kadar da çapkindir.Ama teksas tam tersi-siki durun- aseksüeldir.Kadinlara karsi ilgisi yoktur.Hatta bir örnegi de güzel yakalamistir.Bir karede kadinin alenen teksasa sulanirken-gerçekten sulaniyordu- teksas oldukça ilginç bir cevap verir.-Ben davamla evliyim,sadece davamla ilgilenirim gibi birsey der.Dylan Dog a bakildigi zaman italyan çigi romaninin erotizm dozunun ne kadar arttigi görülebilir.Teksas okuyasim geldi valla...

esseGesse, Blek'e reva gördükleri aseksüelligin acisini Swing'de çikarmaya çalismislar. Ee, Blek'in 50'lerin, Swing'in 60-70'lerin çizgi romani oldugunu düsünürsek Swing'in bir miktar çiçek çocuk muamelesi görmesi normaldir. Aslinda Swing(ya da Mark) bir sekilde Tom ve Blek'in melezi gibidir. Tom gibi kalede yasar ve bir sevgilisi vardir. Ama Blek gibi avcilarin veya kurtlarin kaptanidir ayni mücaedeleyi verir. Tom'un Suzi'yle konusurken yüzünün kizarmasina karsin Swing'in Beti'yle ciddi ciddi öpüstügünü gördük. Sonunda evlilik bile oldu(bu arada biz Salih Güney vasitasiyla Swing'in seksüelligine biraz doping yapmadik ta degil ;D Meral Zeren'miydi Beti rolündeki kiz? Neyse  ) Sonuçta Swing hem Tom'un hem de Blek'in daha gelismis bir versiyonudur. Savasin zaferle sonuçlandirilmasi onurunu da Swing'e vermis esseGesse. Hani Tom ve Blek'e T-800 dersek Swing T-888 olmali.

Selamlar
Lami

Kaptan Swing, Tom Mix ve Blek arasinda nedense favorim Blek'tir. Sanirim böyle daha güleç olmasindan kaynaklaniyor :D Bu arada Kaptan'in dügününde Blek var miydi yoksa yanlis mi hatirliyorum :)

Alıntı yapılan: kalidor - 03 Ağustos, 2010, 16:25:26
Bu arada Kaptan'in dügününde Blek var miydi yoksa yanlis mi hatirliyorum :)

Vardi, ama kisa süreligine. Altinlarini takip acele gittiler. Bir de oynamayi sevmiyormus Blek :)

Selamlar
Lami

Swingi bilmem ama benim dügünümde vardi yakinda resimlere eklerim.Iyi de oynuyor.Çifte telli de oldukça iyiydi bize kameralardan izlediimize göre ingiliz altini takmis.Bizim kizlara gene yüz vermemis halbuki kivanç tatlitug yaninda fredy kalir insan bakmaz mi ki?

Asli varmi bilmiyorum ama. Swingin dügününde bilmem kaç kabilenin sefi Gamli Baykus ates dansi yapmis, Puik bile arkasindan yetisememis.  ;D
Essegesse yayinlarindan bende en çok Teksas i severim. Sonra Swing ve Tommiks gelir.

Ayni anda Kit Willer ve Kit Carson kasabaya gelirler. Atlarini ahira birakarak Golden Nugget'a girerler. Barmenin yanina giderek bogazlarini islattiktan sonra...

Carson
-- Bayan Solano'yu nerede bulabiliriz?

Carson'u taniyan ve ona hayran olan barmen Tom, bir seyden süphelenmeden Myra'nin odasini tarif eder.
Iki arkadas kapiyi çalarlar.

Myra
-- Girin!

Myra saskindir. hiç tanimadigi iki kisi karsisindadir.

Myra
-- Kimden izin aldiniz?

Carson
-- Barmeninizden hanimefendi. Size ne getirdigimizi ögrenince yüzünüzdeki dehset ifadesi hemen kaybolacak, merak etmeyin.

Korkan Myra, masasindaki çekmeceden silahini farkettirmeden almaya tesebbüs ettigi sirada Carson'un silahini karsisinda görür.

Carson
-- Akliniza kötü seyler getirmeyin bayan Solano. Ayrica çekmecedeki silaha da elinizi sürmeyin. Tetigi çekmenize firsat vermem!

Kit
-- Dedigini yaparsaniz uzun yasarsiniz.

Myra
-- Siz.. Siz kimsiniz?

Carson
-- Kit Carson büyüleyici bayan. Solumdaki bu cesur delikanli ise daragacina yollamayi beceremediginiz Teks Willer'in oglu.

Myra'nin korkusu daha da artar ve aklindan
--Mahvoldum!
diye geçirir.

Carson
-- Evet? Bir sey demeyecek misiniz?

Myra ümitsizce
-- Neye yarar?

Kit Carson büyük bir sogukkanlilikla, hiçbir ayrintiyi atlamadan Redwood'un yakalanmasi ve ititrafi, Teks'in kaçisi, Clay Heber'in ugradigi saldiriyla ilgili her seyi anlatir ve Clay'in yazdigi mektubu Myra'ya verir.

"Myra, Carson'dan duyduklarinin hepsi gerçek.
Bu gece Foster'in adamlari tanidigin o kisinin kasasini açacak.
Sonra seni ortadan kaldirmaya çalisacaklar, tipki bana yaptiklari gibi.
                                                                           Clay"

Carson
-- O güzel kafanizin içinde biraz sagduyu kalmissa siz de Clay'in yaptigini yapin.

Myra
-- Sonra? Sonunda beni ne bekliyor?

Carson
-- Oyuna girerseniz karsiligini alirsiniz Myra. Sizin ifadeniz digerlerinin içinde en etkilisi olacaktir.
Teks'te nufuzunu kullanarak kötü bir akibete ugramanizi engeller.

Myra
-- Söylediklerinizi yapmaya hazirim. Artik kartlari siz dagitiyorsunuz!

Sevgili Sami, yarim kalan Efsanevi Teks macerasindan umudumuzu kesmeye baslamistik.
Sanirim kaybolan not kagitlarini bir kenarda buldunuz.
Bu bölümde Eski kurt, Carson Myra'ya papuç birakmiyor. Bakalim Myra istediklerini yapacakmi?
::)

Evet uzun bir süre ara vermistim. Artik kisa zaman da bu kitabi bitirecegim, merak etmeyin.

Myra, Carson'un talimatlarini dinlerken, Flagstaff'li meçhul adam ve yardimcisi Foster Myra 'yi ortadan kaldirmak için konusuyorlardi.

Flagstaff'li adam
-- Simdi beni iyi dinle Foster! O hirçin kediyi oyundan hemen al! Hem de çabuk!

Foster
-- Belgeleri ele geçirdigim de iki adamimi Myra'yla ilgilenmeleri için Golden Nugget'a gönderecegim.

Ama aslinda olaylar çok farkli gelisecekti. Carson'un söylediklerini yapan Myra belgelerin oldugu zarfi bir baskasiyla degistirir. Golden Nugget'in satis islemleriyle avukatini görevlendirir ve esyalarini toplayip arabasina biner. Kasaba disinda Carson ve Kit'le bulusarak belgelerin aslini Carson'a teslim eder.

O gece, Myra'nin avukatinin kasasini Foster'in adamlari soyar. Böylelikle Myra'nin elinde koz olarak tututugu belgelere sahip olacaklar ve Myra'dan da kurtulacaklardir.
Iki hirsiz belgeleri Foster'a teslim edip Myra'i öldürmek üzere Golden Nugget'a yollanirlar. Ama kumarhaneye bakan bir sokagin kösesinde durup silah sesi ve çigliklar duymayi bekleyen Foster adamlarin tekrar disari ciktigini görünce sasirir. Adamlari, Myra'nin Golden Nugget'i satip ortadan kayboldugunu söylerler. Bürosuna dönen Foster belgelerin oldugu mührü dikkatle açar.

Foster
-- Myra'nin apar topar gitmesi hayra alamet degil...Seytan soyu!.. Bunlar bos kagit.! Ben de bunlari kullanarak büyük patrona santaj yapmayi planliyordum! Çok büyük bir hayal kirikligi!

Hünerli elleriyle mühürleri kapatan Foster zarflari Flagstaff'li adama götürür. Zarflar yeniden açildiginda, Foster sasirmis numarasi yapmakta zorlanmaz. Bos kagitlari gören Flagstaff'li adam, Myra'nin bu bos kagitlarla kendisini kandirdigini zanneder.

Flagstaff'li adam
-- O degersiz kagit parçalari yillarca tepemde Demokles'in Kilici gibi durdu! Adi yilan! Ama nereye kaçarsa kaçsin, büyük bir hata yapti! Bana bir servete mal olsa da o ikisini gebertecegim! O adiyi ve WIller denen alçagi!..

Oysa gerçek belgeler Carson'dadir.

Gece olmustur, metruk barakanin yaninda konaklamis olan Teks ve Carson'u uyku tutmamistir.
Ates yakip kahve pisirirler.

Carson
-- Haydi anlat.. Uykunu kaçiran sey nedir?

Teks
-- O büyük çakalin kizi ortadan kaldirabilecegi korkusu! Kagitlarin bos oldugu oyununu yutsa ve asil belgelerin bizim elimizde oldugundan süphelenmese bile Solano'yu bulup ortadan kaldirmak için aramadigi yer birakmayacaktir. Içimden bir ses, katiller kizin izini bulmadan bir an önce buradan gitmemiz gerektigini söylüyor.

O sirada Kit'te uyanir.
-- Babam hakli!.. Burasi mezarlik kokuyor!

Carson
-- Hah!.. Küçük melekte uyandi!

Kit
-- Tabii uyanirim! Yaptiginiz gürültü ve kahvenin kokusu ölüyü bile mezarindan çikarir.

Ardindan Tiger'da uyanir.
-- Hey, beyler! O kahveden bana da ayirin!

Dört arkadas atesin basinda toplanir. Tiger'da Teks'le ayni fikirdedir.

Teks kendisini dikkatle dinleyen arkadaslarina planlarini anlatir. Böylece yarim saat sonra Teks, Carson ve Clay bir yöne giderken, at arabasiyla yola çikan Kit ve Myra'da baska bir yöne giderler.

Myra Solano
-- Bellemont'a götürmekle hata yapmadiginiza emin misiniz?

Kit
-- Babamin fikirlerine güvenin! Babamin istedigi sey patronunuz yakalanip sanik sandalyesine oturana kadar hayatta kalmanizdir.

Myra
-- Peki.. Ya sonra?

Kit
-- Degerli tanikliginiz sayesinde babam sizin en az cezayla kurtulmaniz için elinden geleni yapacak. Ama cezanizi çektikten sonra Arizona'da bir gün bile durmamanizi öneririm. Navajolar neden oldugunuz felaketleri kolay kolay unutmayacak. Biri çikipta saçlarinizla ilgili kötü fikirlere kapilirsa ne olur bilemem.

O sirada Tiger da çevresindeki izleri iyice sildigine emin olduktan sonra barakayi atese verir ve iz birakmamak için dereye girer.

Tiger
-- O alçagin adamlari arabanin izlerini takip edecektir. Önlem almakta yarar var.

Nitekim yarim saat sonra adamlar dumani tütümeye devam eden barakaya gelirler.

-- Lanet olsun! Burada ne olmus böyle?

-- Nal izleri karisik. Eski mi yeni mi anlayamiyorum. Ama önemli olan arabanin izleri!

O sirada Bellemont'ta.
Tren Istasyonunda Kit trenin gelisini seyretmektedir. Myra bilet alip trene biner. Myra'nin atini yedege alan Kit demiryolunu izleyerek kasabadan üç mil ötede durur ve raylarin üzerine birkaç kaya parçasi koyar. Makinist kaya parçalarina çarpmamak için sert bir frenle treni dururur. O sirada Myra da kimse görmeden trenden iner ve Kit'le birlikte uzaklasirlar.

Flagstaff'ta Foster patronuna rapor vermektedir.
-- Hiç kusku yok, o! Arabayi Bellemont Istasyonun da birakmis ve Los Angeles'a bir bilet istemis.

Bunun üzerine Flagstaff'li adam, artik Myra'dan korkmasini gerektirecek bir sey olmadigina karar vererek bütün dikkatini Teks'i yok etmeye çevirmistir.

--Ben de daha fazla ilan bastirip ödülü artirdigimi bildirecegim. Willer hakkinda bilgi getirene bes bin, kafasini getirene on bin dolar ödül var!

Ertesi gün safagin ilk isiklariyla birlikte Foster ve bes adami Flagstaff'li adami korumaya devam ederken digerleri de Willer'in yakalanmasi konusunda bölge serifleriyle temas kurmak üzere çesitli yönlere dogru yola çikar.

Colorado kiyisinda bir yerde kamp kuran dostlarimizla birlikteyiz.
Teks yarali olan Clem'in yanina çömelir.

Teks
-- Iyisin ya?

Clem
-- Evet! Sanirim en kötüsünü atlattim.

Teks
-- Güzel. Aksama kadar burada kalacagiz. Bu arada sen de son bir at yolculugu için gücünü toplarsin.

Clem
-- Tamam Willer!

Biraz sonra Myra, sabik suç ortaginin yaralarini sararken dört arkadas bir araya gelir.

Teks
-- Sence ne zaman gelir?

Carson
-- Karargahtan çagirdigin adam mi? En fazla iki üç gün içinde!

Kit
-- O yüzden iki üç gün boyunca kimseye görünmemeliyiz.

Ayni aksam küçük grup yola koyulur. Kimseye görünmemek için sürekli gece yolculuk ederek iki gün sonra Taslasmis Ormanin birkaç mil kuzeybatisindaki eski Hopi köyüne ulasirlar.

Tiger
-- Muy bien!.. Artik hiçbir tehlike kalmadi.

Kit
-- Haydi Tiger! Gelirken biraktigimiz izleri silip yola çikalim.

Kit ve Tiger gruptan ayrilarak, karargahtan gelecek olan rangerle bulusmak üzere Winslow'a dogru yola çikarlar.
Birkaç saat sonra Winslow'a varirlar.
Kit, postaneden kendi adina birakilan zarfi alir ve hemen açar

" Teks Willer'e ya da  bu mesaji alan  kisiye.
Hemen Winslow istasyonuna gelin ve Phoenix'ten
gelen özel trenin nerede durdugunu sorun. Son vagona binin.
Sizi dinlemeye hazir dostlarla karsilasacaksiniz.
                                              Yüzbasi Torrington."

Kit ve Tiger istasyona giderek treni bulurlar. Kit, trene biner. Tüzbasi Torrington onu trendeki üst düzey subay ve önemli kisilerle tanistirir.

Torrington
-- Phoenix Kumandanligi'ndan Albay Holman, Pinkerton'dan Bay Abbot, Washington Gizli Servisi'nden Bay Kelton ve Kizilderili Departmeni'ndan Bay Watson.
Umarim dostlar arasinda olduguna ikna olmussundur. Otur ve anlat. Dikkat ve merakla dinleyecegiz.

Kit
-- Sagolun Yüzbasi.

On dakika sonra Kit bütün hikayeyi anlatir. Oradakiler ikna olurlar ve  Kit babasini çagirir.
Teks, Carson ve digerleri yetkili kisilerle bir araya gelir. Yazili ifadeler alinir.
Yetkili kisiler dagildiktan sonra vagonda yalnizca Teks, Arkadaslari, Myra, Clem ve Pinkerton Ajani kalir.
Bu olayi sona erdirmek üzere harekete geçene kadar orada kalmaya karar verirler.

Flagstaff'li adam için artik son yaklasmaktadir.

Bir kaç gün sonra, hava karardiginda Flagstaffli adam ve Foster durum degerlendirmesi yapmaktadirlar.
Tabbi kendilerinin Özel Ajanlar tarafindan izlendiklerinden haberleri yoktur.

Flagstaff'li adam
--Sence dogru olabilir mi?

Foster
-- Bu sizce de mantikli bir hareket degil mi? Sevgili Redwood çenesini tuttu ve size sadakatini caniyla ödedi. Heber dünya degistirdi. Myra ise Teks'in öfkesinden kurtulmak için çareyi kaçmakta buldu.

Flagstaff'li adam
-- Güzel!.. Ama sen yine de Teks Willer'in aranmasi isini yavaslatma

Foster
-- Siz bilirsiniz.

Flagstaff'li adamin çevresindeki görünmez çember iyice daralmistir.
Nihayet bir sabah Pinkerton Ajani, Teks ve arkadaslarinin kaldigi vagonun kapisini açarak beklenen haberi verir..

-- Basliyoruz.

Teks
-- Mükemmel! Son darbe için her sey hazir mi?

Pinkerton Ajan'i Abbot
-- Evet!.. Saat üçte Flagstaff'ta olacagiz. Ayni saatte Faradine nazik bir biçimde Kizilderili Departmanindaki bürosundan alinacak, yardakçisi Larry Lyman Defiance Kalesi askerleri tarafindan yakalanarak saglam bir hücreye tikilacak...
O sirada Washington'lu iki saygin politikaci, Phonex'li bir banker ve üç is adami yakalanarak eyalet hapishanelerinde kendilerini bekleyen hücrelere kapatilacak.
Ve son olarak da Flagstaff'li adam, Foster ve birkaç adaminin ele geçirilmesinin hemen ardindan düzenbazlik mesleginin bizim elimizle nasil sona erdirildigine tanik olacak.
Evet arkadaslar, ne diyorsunuz?

Tren hareket eder.
Teks ve arkadaslari Flagstaff'a vardiklarinda, Yüzbasi Torrington ve on kadar Ranger'le karsilasir ve birlikte harekete geçerler.

Yzb. Torrington
-- Gelin Teks. Sabahtan beri meleklerimiz izleniyor.

Önce Foster ve adamlari bir baskinla yakalanir. Ardindan Flagstaff'li adamin oldugu bina kusatilir.

Yzb. Torrington
-- Binanin arkasindaki servis kapisina dikkat edin. Kaçmaya kalkisacagini sanmiyorum ama tedbirli olmakta fayda var!

Ranger.
-- Merak etmeyin Yüzbasim. Kanatlari bile olsa elimizden kaçamaz.

O sirada binanin içinde Flagstaff'li adam her seyden habersiz masasinin basindadir.
Kapi çalinir.

--Tak, tak.

Flagstaff'li adam
-- Girin!

Hizmetçi adam çekinerek içeri girer.

Flagstaff'li adam
-- Ne var? Dilini mi yuttun?

Hizmetçi
-- Sey... Bir Ranger Yüzbasisi görüsmek istiyor Bay Parker!

Flagstaff'li adam Marcus Parker
-- Içeri al o zaman. Bu kadar sasiracak ne var? Hayatinda hiç mi Ranger Yüzbasisi görmedin? Kipirda!

Hizmetçi
-- Peki efendim!

Yüzbasi Torrington içeri girer.

Torrington
-- Bay Parker? Marcus Parker?

Flagstaff'li adam Marcus Parker
--Evet, Yüzbasi! Girin, girin! Gazetem her zaman kanun ve düzenin yanindadir. Yapabilecegim bir sey varsa...

Lafi agzinda kalir. Saskinlik ve korkuyla içeri girenlere bakakalir.
Odaya önce Clay ve Myra ardindan da Teks, Carson, Kit ve Tiger girerler.

Yzb. Torrington
-- Yanimdakilere aldirmayin!.. Biri ölü, Biri de Vicksburg'dan kaçmis eski bir mahkum. Yanimdaki bu güzel hanimi ise tanitmama gerek yok sanirim.

Bir anda en tehlikeli düsmanlerini karsisinda bulan Flagstaff'li adam Marcus Parker, söyleyecek söz bulamaz.
Masasinin üzerine egilen Teks'in sözlerini bile duyacak halde degildir.

Teks
-- Beni gördügüne sasirdigini söyleme sakin, çizmelerimin büyük adami!
Bizi ortadan kaldirip amacina ulasabilecegine gerçekten inanmis miydin yoksa?
Kurbanlarinin dökecegi kan ve gözyasini hiçe saydin.
Dinmek bilmeyen hirsinla küçük imparatorlugunu büyütmek için her seyi yapmaya hazirdin.

Teks öfkeyle Flagstaff'li adam Marcus Parker'i yakasindan tutarak, oturdugu koltuktan kaldirip masanin üzerinden kendine dogru çeker.

Teks
-- Haydi, saygin vatandas görünümlü pislik torbasi! Konus!
Yoksa hala Washington'da bel bagladigin kendine benzeyen namussuzlar sayesinde kurtulacagini mi umuyorsun?

Ve sert bir sekilde kaldirdigi koltuga dogru iter.

Teks
-- Yüzbasi Torrington! Navajolar'in topraklarini paylasmaya niyetlendigi diger köpeklerin nerede olduklarini anlatin ona!

Yzb. Torrington
-- Hepsi tutuklandi, Bay Parker! Tahkikat tamamlanincaya kadar tutuklu kalacaklar.
Sonunda mutlaka siz de suçlu bulunacaksiniz ve...

Flagstaff'li adam Marcus Parker, Yüzbasinin sözünü keser.
-- Yeter Yüzbasi! Iyi bir oyuncu masadan ne zaman kalkmasi gerektigini de bilmeli.
Bir dakika sonra emrinizdeyim yüzbasi. Ceketimi alayim.

Ayaga kalkar. Teks Yüzbasiyi uyarir
-- Gözünü ayirma Torrington!

Flagstaff'li adam Marcus Parker
-- Neden korkuyorsunuz Willer? Özgürlügümü birkaç saniye uzatmak için kendimi tuvalete kapatacagimdan mi? Hata yapiyorsunuz Willer. Marcus Parker hakkinda her sey söylenebilir ama ileriyi göremeyen biri denemez.

Teks ve digerleri durduramadan Parker öbür odaya geçer ve kapiyi arkasindan kapatir.

Yzb. Torrington
-- Lanet olsun!

Carson
-- O üçkagitçi kaçti mi yoksa?

Teks
-- Haydi!.. Kapiyi kiralim!

Ama o sirada Flagstaff'li adam Marcus Parker'in kaçmaya niyeti yoktur.
"Ileriyi görebilen" Flagstaff'li adam Marcus Parker her seyi kaybettigini anlar ve oyunu bitirmek için aynadaki görüntüsüne bakarak silahini sakagina dayar.
-- Oyun bitti, Marcus Parker!

"BANG"

Bu tek el silah sesi kapiyi kirmaya hazirlananlari sasirtir.

Teks
-- Vay canina!

Carson
-- Acele etmene gerek kalmadi!

Yzb. Torrington Marcus Parker'in cesedine egilir.

Teks
-- Ölmüs mü?

Yzb. Torrington
-- Evet Willer! Dava kapandi!

Carson
--Böyle bitecegini kim düsünebilirdi?

Teks
-- Adaleti kendisinin uygulayacagini mi? Bizi gafil avladigini kabul etmeliyiz. Böyle bir seyi deneyecegini tahmin etmeliydik.

Yzb. Torrington
-- Onun gibi biri yillarca güç sahibi olarak yasadiktan sonra yaptiklarinin bosa gitmesine dayanamazdi.

Teks
-- Gözyasi ve aciyla elde edilmis bir güç

Yzb. Torrington
-- Haklisiniz Willer! Parker'in insa ettirdigi güç satosunun her tasindan kan ve gözyasi akiyordu. Ödedigi bedel, neden oldugu felaketlerin yaninda hiç kalir.

Teks
-- Gidelim Yüzbasi! Burada isimiz bitti. Gerisini Serif ve mezarcilar halleder.

-----------------------------------------SON--------------------------------------

Evet sevgili okurlar böylece bir Teks macerasi daha bitmis oldu.

 ARKADAŞLAR OGLAK YAYINCILIK EFSANE TEKS SAYI 9 PİYASAYA ÇIKARMIŞ FİYATI 35 TL   3 MACERA VAR

APAÇİ KALESİ
KRİSTAL FETİŞ
ATEŞ MIZRAGI  MACERA İSİMLERİ

BU MACERALARDAN APAÇİ KALESİ BU AY ÇIKAN ALTIN SERİ SAYI 100 DE RENKLİ YAYINLANAN MACERAYLA AYNIMI BİLEN VARSA BİLGİ VERİRSE SEVİNİRİM DİGER MACARALAR TÜRKİYEDE YAYINLANDIMI YAYINLANDIYSA HANGİ SERİLERDE  TEŞEKKÜRLER

Aşağıda kapağını görebilirsiniz.

http://altinmadalyon.com/altin/index.php/topic,2544.msg17578.html#msg17578

100. , 200. ve 300. sayılar oluyor, hepsi renkli tabii ki.

200. ve 300. sayılar daha önce yayınlandı mı bilmiyorum.

Bilenler bilmeyenleri bilgilendirsin.  :)

   Aynı ay Tex 100. sayı iki kere basmayı başarıp satmayı planlayan Oğlak yayıncılık yılın yayıncılık dehası ödülüne aday gösterilmiştir.

  Konuyla alakasız ama Raşit Çavaş ayrıldıktan sonra Oğlak yayınlarının çizgi romanla ilişkisi sadece ticarete indirgendi gibi geliyor bana. Raşit Bey olsaydı en azından iki kitabın da aynı kapakla yayımlanmasına gönlü razı olmazdı , Dampyr'i de bir şekilde devam ettirirdi sanki.

Malum Raşit Bey YKY'ye transfer olmuştu ve ardından YKY'nin çizgi roman atağı başladı. Doğan Kardeşler, Red Kit vs.  Şimdi Doğan Kardeş sonlanırken acaba diyorum Raşit Çavaş YKY'den ayrılıyor mu?

Alıntı yapılan: rumar80 - 25 Şubat, 2011, 16:02:50
   Aynı ay Tex 100. sayı iki kere basmayı başarıp satmayı planlayan Oğlak yayıncılık yılın yayıncılık dehası ödülüne aday gösterilmiştir.

Evet kesinlikle bu kadarına da pes doğrusu. Aynı ay içinde, aynı kapakve aynı macera ile 2 kitap basmak hey yiğidin harcı değil, hemde zamlı fiyat ile 35 tl.
Teks okuyucularını yayınevi nasıl görüyor, merak etmeye başladım?

   "Türkiye'de çizgiroman yayıncılığının fantastik öyküsü" diye bir kitap yazılsa eminim şu yapılan iş kendine rahatlıkla bir konu başlığı edinirdi. Bence duayen diyebileceğimiz bazı büyüklerimiz böyle bir kitap derlesin, bastıralım. Hatta İtalyancaya çevrilip orda da yayınlansın; görsünler italyan kardeşlerimiz, burada neler yaşadık - yaşıyoruz.
  Bu arada önceden sorulmuş sorunuza cevap olarak:
200 nolu orijinal sayı daha önce hiç yayınlanmamış. Hatta 200-214 arası orijinaller Türkiye'de hiç yayınlanmamış.
300 nolu orijinal sayı ise Ceylan 69'luk seride 57-58-59 nolu sayılarda yayınlanmış. Elimdeki listeden kontrol ederken zamanında üstünkörü bakmıştım yani tam kontrol edemedim (yüzlerce kitabım malesef kutularda) ama yanlış olduğunu sanmıyorum.

Alıntı yapılan: hellion - 25 Şubat, 2011, 21:24:57
300 nolu orijinal sayı ise Ceylan 69'luk seride 57-58-59 nolu sayılarda yayınlanmış. Elimdeki listeden kontrol ederken zamanında üstünkörü bakmıştım yani tam kontrol edemedim (yüzlerce kitabım malesef kutularda) ama yanlış olduğunu sanmıyorum.

Bilgi doğrudur. Ateş Mızrağı Ceylan 69'luk serinin 57-58-59. sayılarında yayınlanmış. Ancak renkli sayfaları siyah beyaza dönüştürürken çok kötü iş çıkarmışlar. Baskı çok kötü. Hele bir önceki macera Anderville'den Kaçış(Ceylan'da Büyük Sır)'ın Ticci imzalı ve iyi baskılı enfes çizgileriyle kıyaslayınca okuması bayaa bir işkence oluyor.

Selamlar
Lami

Epey bir Zagor , Martin birikti, efsanevi ciltler için.

Onları beklerken gene Teks...

Nedense M.perest , Teks dışında bir şey yayınlamaz oldu.

Ellerindekinin kıymetini bilmemek mi, okuyucuyu sıkıntıya sokmaktan, yalvartmaktan zevk almak mı anlamıyorum. Sizin bahsettikleriniz dışında Nathan Never dev albümler, hele Dampyr. Allah'tan Julia'nın telifi başkasına geçti diyeceğim ama..... ???

Biraz daha sabır Oğlak yayınlarını arayıp bilgi alabilirsiniz,birçok kitap gelmiş sıraya sokulup en kısa zamanda yayınlamak istiyorlar.Dampirde var.Sağlıcakla kalın.Tayfun Alemdağ.

Güzel haber.Dampyr , NN ve DD dev albümlerdir inşallah yayınlayacakları.

Bu yayınevi Teks ten başka bir şey çıkarıyormuydu? hmmm.  ::)

Efsanevi Teks #9 okurlar arasında gerçekten bir efsane olacak gibi  ;D ;D Asla unutulmayacak  ;D ;D ;D

Geçenlerde Baykuş sahaftan aldığım bilgiye göre Efsanevi Teks 9 daki 3 renkli sayı uygulaması İtalya'da da varmış. Aynı şekilde İtalya'da da yayınlanmış. Hatta Levent(baykuş) Oğlak'ın 400-500-600 ncü sayılarıda bu seride yayınlayacağını söyledi.

Bu tip bir yayını almak isteyen mutlaka olacaktır ama tamamen zamanlama hatası var olayda. Bu sayıyı 1 yıl önce çıkarmış olsalardı ben bile alırım. Ama aynı ay içinde hem 100. sayı hem bu, komik. Oğlak'ta kimse farkına varmamış mı acaba bunun?

Acaba Maxi Texle ilgili bir gelisme var mi?Maxi 10a kadar cikardilar ama orada kaldi heralde.ayni seyler Zagorlar icin de gecerli

   Bugün toplantıda buu dile grtiriyordum. Bir iki yıl önce oğlak neler çıkarırdı diye. Şimdi tek tabanca Tex'e talim ediyoruz.
   Sanırım oğlak'a baskı zamanı geldi de geçiyor.

(http://www.kitapdenizi.com/resim/urun/178292efsanevitexmaceralari2b.jpg)

Büyük entrika tam 521 sayfa süren süper macera Tex i öldürmek isteyen güçlü bir adamın yaptıkları ve Tex ile arkadaşlarının ona karşı verdikleri büyük savaş. Tex in ne kadar sevildiğinin çöevresi tarafından en iyi gösterildiği hikaye sanırım Spolier içerir 515.sayfaya kadar Tex'in düşmanının yüzünü görmememiz olayı ilginç kılmıştır.Okunup arşivlenecek bir kitap.Hele Kit in adalet ile ilgili sözleri "Adalet küçük çaplı namussuzlar kadarbüyük oynayan kodomanlarında yakasına yapışabilseydi çok faklı olurdu"

    Gerçekten tuğla gibi bir tam maceralı cilt...2-3 kez okudum ve her seferinde sabah başına oturmak suretiyle akşama bitiriyordum.500 küsür sayfa mıydı neydi...Tex'in klasiği bile başka türlü sarıyor.Bir süredir ihmal ettim Tex'i,en azından dev albümlerle yeniden başlamak farz oldu...

Bu seriden yeni çıkan 11. cildi okumaya başladım.Çevirmen değişmiş.İlk macera olan'Vahşi Batı Yollarında'adlı macerada sığırlar arasında olan bir bulaşıcı hastalıktan 'şirpençe' diye
bahsediliyor.Farsça kökenli bu sözcük 'arslan pençesi'demek.Deri altı dokusunun ve yağ bezlerinin,iltihaplanmasındanoluşan,genişlediğnde çok tehlikeli olabilen bir tür kan çıbanı.
Padişah Yavuz Sultan Selim de bu hastalıktan 50 yaşında ölmüştü.Peki bu hastalığın Teks'de işi ne?Tercüme hatası!Teks'de sözü geçen bulaşıcı hastalık Şarbon hastalığı.İngilzce
karşılığı:anthrax.İtalyancasını bilmiyorum.Şarbon ise:Çeşitli hayvanlarda,özellikle koyun ve
sığırlarda görülen,deri ve mukoza yoluyla insana bulaşan,bulaştığı yerde kara bir çıban yapan tehlikeli hastalık,karakabarcık,karayanık.Konuyu netleştirmek için sözlük bilgisi
verdim.Çevirmen Tanju Şahan Bey bildik şarbon yerine bambaşka bir hastalık yazmış.

,

Efsanevi Tex Maceraları 11 nolu Cilt Şubat 2012 yayınlandı.
Senede bir yayınına alıştığımız bu serinin, 10 ve 11 nolu ciltlerinin 3'er ay ara ile yayınlanması süpriz oldu.

Kitap 658 Sayfa ve 2 maceradan oluşuyor.
Macera isimleri ise: Vahşi Batı Yollarında ve Canavar İnsan.

ilk macerası "Vahşi Batı Yollarında"' yı okudum;

Ortiz'in gölgeli güzel çizimleri ile Üçyüz yirmi küsür sayfalı uzun fakat güzel bir maceraydı. Macera arasına serpiştirilmiş mini maceralar ve doğa olayları ile detaylandırılması da çok hoşuma gitti. 
Tex'in karakter olarak alıştığımız sert tarzının dışında, bu macerada biraz daha insancıl olarak karşımıza çıkmasıda alışkanlıklarının bir parça dışındaydı.
Kit Carson'un maceranın başında, yıldırım çarpması sonucu  attan düşüp yaralanması, Teks'in maceraya yanlız başına devam etmesi ve haydutlar ile karşılıklı duello sahneside ilgi çekiciydi...

ortiz'in aylık 158'de başlayan macerayı da (KAÇIŞ) çizdiğini not düşeyim..ortiz'ciler için efsanevi ve aylık güzel pişti oldu...

Oğlak efsanevi ciltlerde ne durumda, yani İtalyada yayınlanıpta bizde henüz yayınlanmamış maxi, special vs. macera var mı?

Oğlak Yayınları Maceraperest Çizgiler tarafından yayınlanan Efsanevi Tex serisi.

                     CİLT 1                                   CİLT 2
7(kısa bir özet)-104-105-106-190-191            141-142-143-144-145
(https://farm6.staticflickr.com/5794/23508899576_c9637779cd.jpg)(https://farm6.staticflickr.com/5672/23508896706_67cb8241da.jpg)

                      CİLT 3                                  CİLT 4
91-108-109-121-122-123-124              Maxi: 1-2
(https://farm6.staticflickr.com/5699/23239234640_f66d423cfb.jpg)(https://farm1.staticflickr.com/756/23426475242_b119cdd58d.jpg)

                          CİLT 5                               CİLT 6
Maxi: 3-4                                                Maxi: 5-6
(https://farm6.staticflickr.com/5803/23452536951_4f87f3b2ec.jpg)(https://farm1.staticflickr.com/757/23508888616_65b0f47d76.jpg)

                          CİLT 7                                       CİLT 8
Maxi: 7-8                                               Maxi: 9-10
(https://farm6.staticflickr.com/5828/23534974705_5ae6bb1656.jpg)(https://farm6.staticflickr.com/5770/23426460752_87d5f0ff9e.jpg)

                           CİLT 9                               CİLT 10
RENKLİ 100-200-300                                         Maxi: 11-12
(https://farm6.staticflickr.com/5664/23452522891_db9c7801e1.jpg)(https://farm1.staticflickr.com/782/23239214000_abb71f56fa.jpg)
                                     
                                                                  CİLT 11
                                                Maxi: 13-14
                           (https://farm1.staticflickr.com/696/23426456172_d95c030b5e.jpg)

Tam 11 adet baştacı.Her Teks okurunun kitaplığında bulunması gereken ciltler.Sami Bey'e bizlere bu ciltleri hatırlattığı için teşekkürler.

Sami Bey izninizle 3.cildin içerdiği orijinal (Altın Teks)numaraları yazayım:Kızılderili İntikamı 91;Vahşi İntikam 108-109;Ölüm Haçı 121-124.

    Bir aydan fazladır şöyle adam akıllı Teks okuyamamıştım Lal'in son almanağının bir serüvenini saymazsak...Teks'i bırakın, birkaç tadımlık fumetti hikayesi ve birkaç ince comics cildi harici Ekim ayı neredeyse bomboş geçti okuma olarak...Hayat gailesi, hesapta olmayan tempolar ve saire derken çok sevdiğim fumetti irdelemelerim de kesilmiş oldu bir anda...Teks Altın Seri olsun, Zagor Klasik Macera Ciltler olsun hep askıya alınmış oldu istemeden...Neden sonra bir boşluk bulmuşken, şöyle ağız tadıyla bir Teks okuayayım, pazar günüm westernle şenlensin dedim...700 sayfa Teks stokladım zihnime bugün... ::)

    Oğlak Yayıncılık Maceraperest Çizgiler Efsanevi Teks Maceraları 4. cildi, yani Maxi 1 ve 2. sayıların yer aldığı Oklahoma ve Fosil Avcısı isimli 350'şer sayfalık iki uzun öyküyü okudum...

    Oklahoma'yı Berardi yazmış, Letteri çizmiş...Berardi sebebiyle beklentim oldukça yüksekti ama bir Ken Parker Berardi'si gibi çok ön plana çıkmadı özgün anlatısı...Buna rağmen son derece doyurucu ve memnuniyet verici bir macera okumuş oldum...Üstelik çok da sık karşılaşmadığım, detay bir konu üzerinden...Birkaç laf ebeliği ve mütevazi espri ile belli belirsiz Berardi tadını aldım ama genel olarak Teks anlatımına ve kalıplarına ayak uydurmuş üstat, ön plana çıkmaya yahut Teks'i bambaşka bir yere taşımaya çalışmamış...Sade çizgilerinden hiçbir vakit rahatsız olmadığım, bilakis çizdiği uzun soluklu maceralarda kuvvetli bir öyküyle de karşılaşınca zevkimi ikiye katlayan Letteri'nin mütevazi çizgileri de hikayeye layığıyla eşlik etmiş...

    Fosil Avcısı ise uzun süredir isminden ötürü çok merak ettiğim bir macera idi...Segura ve Ortiz ikilisinin elinden çıkmış olması da gözümde daha bir heybetli hale getirdi bu serüveni...Beklentiyle başına oturdum, ne beklediysem verdi...Ne aradıysam getirdi önüme koydu...Segura'nın gerçekçi anlatımı ve toz pembelikten uzak detaycılığı ile Ortiz'in bol çizgili, koyulu o enfes sayfaları birleşince tadına doyamadığım bir 350 sayfa daha okumuş oldum...Bir sonraki Maxi sayısı da bu ikiliden çıkmaymış...İple çekeceğim sırasının gelmesini...Bakmalara, okumalara doyamadım...Teks üçse beş olmuş, yücelmiş de yücelmiş...

    Bir dev albüm, bir de süper cilt serüveni daha patlatayım diyordum ama ne yazık ki akşamın son saatlerine doğru yaklaşıyorum...Artık başka bahara kalacak sonraki buluşmamız Teks ile...Aralarda fırsat bulursam başka şeyler okumaya devam edeceğim ama Teks ve Zagor okurken tamamen boş ve tatil günümde olmam gerek ki okuduğumdan misliyle tat alabileyim...Bir sonraki tatil günüm ise oldukça uzaklarda görünüyor...Tek tesellim, yatmadan yatmaya elime alacağım kısa soluklu birkaç başka fumettiler ile comicsler olacak olur da fırsat bulursam...

Fosil Avcısı adlı macerayı tekrar okudum.Ferzan dostumun yazdıklarına aynen katılıyorum.Kanlı katil Four Bears,ödül avcısı Red Barnum'un geçirdiği
değişim,İki rakip paleontolog,Yaşlı altın arayıcısı Salomon ve ayyaş katırı Metuşelah,Teks ve Karson'un birbirlerini tatlı tatlı iğnelemeleri,kurşun yağmuru,bizon leşine bağlanarak canlı canlı kafaderisi yüzülen genç ne kadar etkileyici idiler.Ortiz'in çizgileri kadar karanlık ve kasvetli tipleri de bu
macerada çok iyi gitti.Kitaplığınızda varsa tekrar okumanızı salık veririm.

    Bugün Oğlak Efsanevi Cilt 8'de yer alan Maxi 9 ve 10. sayıları okudum...Tuzaklı Yol ve Kobra Zehiri isimli maceralar...

    Tuzaklı Yol serüvenini Manfredi (Büyülü Rüzgar, Saklı Yüz, Şangay Şeytanı, Adam Wild) yazmış, Repetto çizmiş...Westernlerde çok sık karşılaştığımız bir konu üzerinden, yani hayvancılık, kocasının şaibeli ölümü sonucu çiftliği ve hayvanların idaresini devralan dul bir eş, henüz toy bir erkek evlat, olgun ve güzel dula içten içe yanık bir çalışan yahut akraba, hayvancılık ve toprak işleriyle uğraşan geçmişi şaibeli zengin bir züppe, sığırların teslim amaçlı uzun bir yolculuğa çıkarılması ve gariban sığır çobanlarının yer aldığı gayet bilindik türden bir maceraydı ama Manfredi dokununca klişeler farklı bir atmosfere büründü, klişe değilmiş gibi okuttu kendini...Ortalama bir serüvendi, çok iyi ve unutulmaz değildi ama kötü de değildi...Sıkmadan kendini okutan, aylık seriye yakışacak cinsten sıradan bir serüvendi...Nedense Maxi'lerden beklentim hep yüksek oluyor ama aylık serilerde kesinlikle Maxi'lerden daha güzel ve doyurucu maceralar yazılıp çiziliyor...Şimdiye kadar sadece birkaç Maxi'den çok keyif aldım ama geneli aylık seriden farksızdı...Hatta aylık seri, Maxi'lerden çok daha kaliteli gidiyor diyebilirim...Tabii ben daha Oğlak Yayıncılık dönemindeyim, orijinal 500'e ancak gelebildim aylık dediklerimde...

    Kobra Zehiri ise beni fevkalade boğdu...Bir an önce bitse de başka birşeye geçsem diye sayfaları uçarcasına çevirmemek için kendimi zor tuttum...Nizzi yazmış, Letteri çizmiş, son 25-30 sayfayı da Della Monica tamamlamış...Tahminime göre Letteri, bu serüveni tamamlayamadan aramızdan ayrılmış sanırım...Macerayı oldukça sıkıcı kılan öyküydü...Forumdaki pek çok Teks okurunun aksine (10-15 kişi falanız herhalde) Letteri'nin çizimlerinde hiç gocunmam, iyi bir hikayeyle su olur akar çizgileri ama Nizzi fazlasıyla sıradan ve kalıp bir işleyişle Letteri'yi de beraberinde yakmış...Batıdaki şehirleşmeler, Çin mahalleleri, altın madeni mevzuları, sevk edilen altınlar, maske ardına sığınan gizemli bir örgüt lideri ile uzak doğulu nice masum ya da dalavereci karakterin yer aldığı,banka mdürlerini, haydutları, egzotik kadınları ve şerifleri de işin içine katan, gayet sürükleyici olmasını beklerken son derece yavan ilerleyen ve öyle de biten bir maceraydı...

    Böylelikle Oğlak Efsanevi Ciltleri de bitirmiş oldum...2 yıl önce, henüz Teks külliyatımı tamamlamadan evvel Efsanevi cilt 10 ve 11'de yer alan maceraları da okuduğumdan (Maxi 11, 12, 13 ve 14) artık Maxi'lere Çizgi Düşler döneminden devam edeceğim...Böylece efsanevi ciltler yüzünden tuğla gibi 2 maxi okuyup 700 sayfayla boğuşmak yerine insan gibi tek maxi okuyup 300-350 sayfa ile haşır neşir olacağım gelecek dört pazarki Teks okumalarımda...Onları da artık kendi başlığında yazmaya devam ederim...

    Bu Pazar'ın Teks'i Oğlak Efsanevi Cilt 10'da yer alan Maxi 11 ve 12. sayılar oldu...Sahara Kalesi ve Cehennem Alayı isimli maceralar...

    İki yıl önce bu zamanlar, henüz Teks külliyatımı tamamlamadan evvel bu cildi gelişigüzel bir şekilde satın alıp okumuştum...Tabi 2 yılda unutmuşum ne olup bittiğini...Kronolojiyi bozmamak için okumuş olduğum bu cildi atlamak yerine hatırlamak adına bir kez daha okudum ve iyi ki öyle yapmışım dedim...Gerçekten de birbirinden güzel iki macera ile bu pazarı ihya etmiş oldum...

    Sahara Kalesi, Nizzi'nin yazıp Diso'nun çizdiği bir serüven...Ben de herkes gibi Diso'yu ilk kez Teks'te görünce yadırgamıştım 2 sene kadar önce ama zaman içerisinde kendisinin çizdiği Teks'leri iple çeker oldum...Çünkü Diso Teks çizecekse ona göre öykü yazılıyor ve Teks öykülerine illa bir parça Mister No atmosferi karışıyor...Bu sebeple serüven olduğundan daha güzel ve sıradışı bir hale gelebiliyor...

    Hikaye, Meksika sınırları içerisinde bir tren katliamı ile başlıyor...Vali Montales'in çağrısı üzerine bu trende yolculuk etmekte olan Teks, Carson, Kit ve Tiger Jack, şans eseri hayatta kalıp bu katliamı uzaktan izlemek durumunda kalıyorlar...Katliamı yapanlar, hayduttan ziyade düzenli bir birliğe benziyor ama üzerlerindeki üniforma daha önce rastladıkları türden değil...Çok geçmeden öğreniyorlar ki, vaktiyle Meksika'dan askerlerini çeken Fransız ordusuna bağlı özel eğitimli kaçak bir lejyoner birliği, bölgede varlığı kanıtlanamamış bir kalede yasadışı olarak icraatlerde bulunup Meksika iç işlerine karışarak epey sorun çıkarmaktan geri kalmıyor...İşin içine toprak ağaları ve politika da girince, iş iyice çetrefilli bir hal alıyor ve tam da bu sebeple Montales'in onlardan yardım istediğini öğrenen dörtlümüz, söz konusu lejyonların yer aldığı gizemli Sahara Kalesi'ne sızabilmek için akıllarına gelen yegane planı uyguluyorlar...

    Oldukça güzel ve ortalamanın çok çok üzeri bir hikaye...Maxi serileri içerisinde best of'larımdan biri haline geldi desem yalan olmaz...

    Cehennem Alayı isimli macera da Nizzi tarafından yazılmış, ama Teks serisinde ilk kez denk geldiğim ve görsel anlatımı ile titizliğini Manara'ya benzettiğim oldukça başarılı bir çizer olduğuna kanaat getirdiğim Ugolino Cossu tarafından çizilmiş...

    Oldukça pis bir olayı konu alan bu serüven, Sahara Kalesi'nin kalitesi üzerine hiç de sırıtmadı, ondan aşağı kalmadı...Hikayenin geçtiği bölgede ne ordunun, ne de gönüllülerin izini süremediği kalabalık bir haydut çetesi hem beyazlara, hem yerlilere kan kusturmaktadır...Civardaki Brady Kalesi askerleri bile duruma seyirci kalırken, bölgede yer alan Cheyenne'lerin reisi Sağanak'tan başkası bu gizemli çeteye kafa tutamamaktadır...Çete, tecavüzden hırsızlığa, köle almaktan çocukların canına kıymaya kadar her türden soysuzluğu gerçekleştirmekte sakınca görmemektedir...Aldıkları bir çağrı üzerine Teks ve Carson bu işin üzerine gitmeye karar verirler...Ne var ki yakında öğrenecekleri şeyler, hiç de umut vaad edici olamayacaktır...Zira ne ordunun, ne de şeriflerin bir türlü izini süremediği bu çete, civardaki Brady Kalesi'nin askerlerinden başkası değildir ve bunu hiç kimse bilmemektedir...

    Es kaza denk gelecek dostlara şiddetle tavsiyemdir...Bilhassa Sahara Kalesi serüvenine denk gelirlerse kesinlikle kaçırmasınlar...

    Ve bu Pazar da Oğlak Efsanevi Cilt 11'i devirdik...İki yıl önce okumama rağmen kronoloji gereği yeniden okuyup büyük ölçüde unuttuğum hikayeleri hatırlamak iyi oldu...

    Ciltteki ilk hikaye olan ve Maxi 13'e tekabül eden ''Vahşi Batı Yollarında'' isimli serüven, best-of'larım arasındaki yerini bir kez daha pekiştirdi...Segura ve Ortiz ikilisinden çıkan bu 320 sayfalık srüven, bir western hikayesinde olması gereken her malzemeye sahipti...Çok uzun bir yol hikayesi olan ''Vahşi Batı Yollarında'', Teks ve Carson'un peşinde oldukları suçlunun yakalandığı iddia edilen bir kasabaya giderken, Carson'ın beklenmedik bir kaza sonucu zorunlu olarak mola vermesi ve Teks'in yoluna yalnız devam etmesiyle başlıyor...Teks, türlü talihsizlikler ve engeller sonrası aradığı adamla tesadüfen burun buruna geliyor ama işin düşündüğünden çok daha büyük çaplı ve kalabalık olduğunu idrak etmesiyle birlikte haftalar, hatta aylar sürecek bir takip ve insan avına çıkmak durumunda kalıyor...Her türden pisliğin, ihanetin, ihtirasın, soysuzluğun yer aldığı hikayede göçmenler, yerliler, hırsızlar, pisi pisine katledilen kadın ve çocuklar başrolde yer alıyor...Hayatında hiç Teks okumamış ve Teks'ten de son derece gıcık kapan birine tavsiye edilecek türden kaliteli ve kalburüstü bir serüvendi...Segura ve Ortiz, Latin ekolünden kalma cüretkar bir alışkanlıkla ne yazarken, ne de çizerken hiçbirşeyi sakınmamışlar...Teks'te sık rastlanmayan türden vahşet ve ölü teşhirleri de ara sıra sayfalar arasından görünüp bizi şaşırtıyor...

    Ciltteki ikinci hikaye, yani Maxi 14'e tekabül eden ''Canavar İnsan'' adlı serüven ise Tito Faraci ve Roberto Diso ikilisinden çıkma...Hatırlamakta pek zorlanmadığım bu hikaye, önceki kadar olmasa da kendi içinde oldukça yoğun ve sürükleyici idi...Teks, bir müddet önce ister istemez canını aldığı psikopat bir zengin çocuğunun babası tarafından sahte bir mesaj ile Meksika sınırında pusuya düşürülür...Ağır yaralanan Carson'ı ölüme terkeden grup, Teks'i ve başka tutsakları da alarak Karayip'lere doğru yelken açarlar...Meksika hükümetinin denetiminde olduğu bilinen bir adada, Teks ve diğer tutsakları korkunç zevkine alet eden ihtiyar baba, intikam ile yanıp tutuşmasına rağmen bilinçli olarak kaçmasına izin verdiği Teks ve siyahi kader ortağı için ada genelinde bir insan avı başlatır...Teks'in oldukça bilinçli kurulan bu kumpastan haberi yoktur ve içerisinde bulunduğu ölüm oyununu farketmeksizin, uzunca bir kedi fare kovalamacasına alet olacaktır...Carson ise ölüme terkedildiği sınır bölgesinde bir yerli tarafından kurtarılmasına rağmen, geçmişine ilişkin hiçbirşey hatırlayamamktadır...Adı ve kimliği de dahil...

    Böylece Oğlak Efsanevi Ciltler'in bitimi ile birlikte Maxi'lerde Çizgi Düşler dönemine gelmiş bulunuyorum...Şimdilik pazar Teks'i okumalarıma Maxi'den mi, Dev Albümler'den mi, yoksa Oğlak Süper Ciltler'de kaldığım yerden mi devam edip etmeyeceğimi bilmiyorum ama haftalık Teks okumalarım, çok büyük bir aksilik çıkmadığı sürece devam edecek...

Ferzan Bey  forumda Teks okuyan ve yazan az sayıdaki kişilerdensiniz.Yazılarınızı ve değerlendirmelerinizi ilgiyle okuyorum.

    Çok teşekkür ederim Atilla Abi, sizin kadar olamasam da Teks'e elimden geldiğince vakit ayırmaya ve birşeyler karalamaya çalışıyorum...Haftalık periyotlarda, pazardan pazara iyi geliyor...

tex maxi nedir ?? tex efsanevi ciltler nedir ben anlamadım. hangi maceralar var klasik maceralar mı yoksa yeni maceralar mı veya bunlar farklı maceralar mı ??

Alıntı yapılan: Single Action Army - 12 Ağustos, 2020, 20:19:19
tex maxi nedir ?? tex efsanevi ciltler nedir ben anlamadım. hangi maceralar var klasik maceralar mı yoksa yeni maceralar mı veya bunlar farklı maceralar mı ??

    Merhabalar, öncelikle forumumuza hoşgeldiniz.

    Maxi serisi, ayrı bir seri. Tam maceralı uzun serüvenleri bünyesinde barındırıyor, en az 300 küsur sayfalık maceralar oluyor. Efsanevi Ciltler adlı kırmızı sırtlı seri ise, bazı önemli klasik maceraları derleyerek başlamıştı. Sonradan içinde Maxi 'lere yer vermeye başladı ki, cilt kapaklarında ve sırtlarında da hangi Maxi sayıların yer aldığını görmek mümkün. Oğlak Yayıncılık / Maceraperest Çizgiler 'den sonra Çizgi Düşler bu yayınları devraldığında da Maxi serisini olması gerektiği gibi ayrı olarak devam ettirdiler. Yine de Maxi 'lerin tamamına sahip olmak için Efsanevi Maceralar ciltlerinin Maxi sayılarını içerenlerini de toplamak gerekecektir diye düşünüyorum.

Alıntı yapılan: ferzan - 12 Ağustos, 2020, 21:22:20
    Merhabalar, öncelikle forumumuza hoşgeldiniz.

    Maxi serisi, ayrı bir seri. Tam maceralı uzun serüvenleri bünyesinde barındırıyor, en az 300 küsur sayfalık maceralar oluyor. Efsanevi Ciltler adlı kırmızı sırtlı seri ise, bazı önemli klasik maceraları derleyerek başlamıştı. Sonradan içinde Maxi 'lere yer vermeye başladı ki, cilt kapaklarında ve sırtlarında da hangi Maxi sayıların yer aldığını görmek mümkün. Oğlak Yayıncılık / Maceraperest Çizgiler 'den sonra Çizgi Düşler bu yayınları devraldığında da Maxi serisini olması gerektiği gibi ayrı olarak devam ettirdiler. Yine de Maxi 'lerin tamamına sahip olmak için Efsanevi Maceralar ciltlerinin Maxi sayılarını içerenlerini de toplamak gerekecektir diye düşünüyorum.

teşekkür ederim.