Altın Madalyon

Popüler Kültür => Sinema => Üyelerin İzledikleri, Önerdikleri ve Gömdükleri Fimler => Konuyu başlatan: rumar80 - 15 Ocak, 2011, 23:34:49

Başlık: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: rumar80 - 15 Ocak, 2011, 23:34:49
    DVD gecemizin ikinci filmi Oscar ödüllü Slummdog Millionaire (Milyoner) idi. Ünlü ingiliz yönetmen Danny Boyle'un yönettiği film Hindistan'da kim 500 milyon ister yarışmasını kazanan varoş çocuğu Jamal'in öyküsünü anlatıyor.
    Jamal büyük ödülü kazanırken hile yaptığı gerekçesi ile tutuklanır. Poliste soruları nasıl cevapladığını anlatır. Aslında soruların hepsi Jamal'in küçüklüğünden itibaren yaşadığı olaylarla bağlantılıdır. Biz de Jamal'in yarışmaya gelene kadarki hayatını izlerken Hindistan gerçeğini yaşamaya başlarız. Varoşlardaki halkın ezilelmeleri, çocukların nasıl dilenciliğe itildiği ve diğer acı gerçekleri görüyoruz. Filmin en önemli özelliği de rengi. Film kahverengi ağırlığı ile gerçek bir karamsarlık ta yaratıyor. O insanlarla birlikte ezilmeyi hissediyorsunuz.
   Eyvah eyvahın altında biraz daha depressif ama bir o kadar güzel bir film.
   İyi seyirler
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: V - 15 Ocak, 2011, 23:42:43

Danny Boyle bu filmle müziğinden dansına,dramından -aksiyonuna Hint sinemasına saygı duruşunda bulunmuş adeta.
Aldığı oscarı sonuna kadar hakeden bir filmdir.

(http://www.cinemagora.co.uk/images/films/24/129924-b-slumdog-millionaire.jpg)

Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: rumar80 - 16 Ocak, 2011, 01:28:04
   Filmin soundtrack'indeki şarkılardan biri Sertab Erener'in rengarenk şarkısının müziğidir de.
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: rumar80 - 05 Şubat, 2011, 17:26:26
  Bugün yıllar sonra ailecek (gidilen çizgi filmleri saymıyorum) sinemaya gidebildik. Tabi bunda ilk filmin naifliği ve kızımın da filmi sevmesinin katkısı var.
  İkinci film, ilk filmin sonundan da anlaşılacağı gibi Geyikli'de geçiyor. Hüseyin Badem ve hemşire Müjgan'ın aşkları ailelerin katılması iledaha da renkli bir hal alıyor. Tabii ki sırf bu işiçin İstanbul'dan gelen Firuzan'ı saymıyorum bile.
  Birçok kişi ilk filme göre daha hafif bulmuş olsa da ben çok sevdim. Ata Demirer başarılı bir senaryo ile işi uzatmadan (rahat 3, 4 yapabilirdi) macerayı tamamlamış. Güzel espiriler, sıcak insanlar ve mükemmel bir doğa. Mutlaka hala gitmeyen dostlar vardır. Detaya girmeyeyim, ama izlemeyen varsa MUTLAKA izlesin.
  Güzel bir çalışma seyerdip keyifli bir iki saat geçirin
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: pizagor - 06 Şubat, 2011, 14:01:19
Sonunda biz de dün izleyebildik... Maalesef ilk filmden ayrı düşünüp seyredemiyor insan, sürekli kıyaslamalar yaptım. Bunu yapınca da ilk filmin ışıltısını göremedim. İlk filmin o keyifli başlangıcı bir anda izleyeni filme bağlıyordu mesela. Eğlenmesine eğlendik, hanımla güldük, keyifli bir iki saat geçirdik geçirmesine de ah o muhteşem ilk film yok mu!
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: rumar80 - 06 Şubat, 2011, 17:28:06
   Bu filmin temel sorunu da bu zaten, tüm devam filmlerinde de bu var, hele film ilkinin bittiği yerden başlayınca karşılaştırma başlıyor. Yine de güzel bir iki saat geçirdik.
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: pizagor - 06 Şubat, 2011, 19:24:41
Alıntı yapılan: rumar80 - 06 Şubat, 2011, 17:28:06
   Bu filmin temel sorunu da bu zaten, tüm devam filmlerinde de bu var,

İlkinden daha iyi devam filmlerinin sadece bir kaç örneği olduğu için görüşüne katılıyorum...
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: rumar80 - 10 Mart, 2011, 11:12:39
   Christine Collins (Angelina Jolie) 1928 yılında Los Angeles'ta santral müdiresi olarak çalışmakta ve oğlunu büyütmektedir. Bir akşam eve döndüğünde oğlunu bulamaz. Polisi arar. Önce 24 saat geçmeden müdahale edemeyeceklerini ifade ederler. Ardından oğlunu bulduklarını söyleyerek bir çocuk verirler. Collins ısrarla bu çocuğun oğlu olmadığını iddia etmektedir. Yozlaşma ve çürüme ile içiçe olan polis departmanı başka bir yanlışı kaldıramayacağı için Collins'i önce ikna etmeye çalışır, ardından da akıl hastası olduğunu ifade ederek hastaneye kapatır. Collins haksızlıklarla savaşırken kendisine destek Presibiteryan kilisesi rahibinden (John Malkovich) gelir ve.....
   Clint Eastwood kamera kullanımını ve hikaye anlatımını çok iyi bilen bir yönetmen. Filmlerinin çoğunun müziğini de kendi yapmakta. Gerçek bir öyküden yola çıktığı filminde de duru bir anlatımla Christine Collins'in dramı ve savaşımını çok iyi anlatmış. Bu konuda ona en büyük yardım ise inanılmaz iyi bir oyunculuk çıkartan Jolie'den gelmiş. Jolie soluk teni, ezilmiş yapısı ile mükemmel bir Christine Collins olmuş. Bu rolü ile Oscar'a aday da olan Jolie aksiyon ve sansasyon dışında da başarılı olabileceğini göstermiş.
   Kadın haftasında böyle güzel bir kadın filmini tüm sinemaseverlere tavsiye ederim.
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: rumar80 - 10 Mart, 2011, 11:32:34
   Son bir not: Senaryoyu hepimizin tanıdığı J Michael Strazynski yazmış
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: rumar80 - 03 Nisan, 2011, 09:39:37
   Benim yaşlarımda olanlar hatırlar. İsveçli iki bayan iki erkekten oluşan ABBA adında bir müzik topluluğu vardı. Ortalığı kasıp kavururlardı. Onların yazdıkları şarkılardan oluşan bir müzikal yapıldı yıllar sonra. Birkaç yıl önce ülkemize de geldi bu müzikal. Bu film de o müzikalin sinemaya uyarlanması.
   Yunanistan'da bir adada otelcilik yapan annesi ile yaşayan Sophie evlenmek üzeredir. Ancak Sophie'nin bilmediği bir soru vardır. Babasının kim olduğu. Gizlice annesinin günlüğünü alır. Babası olmaya üç adayın olduğunu fark eder ve üçünü de annesinin adı ile düğüne çağırır. Üç baba adayının da adaya gelmesi ile ortaya komik karışıklıklar çıkar.
   Başrolda efsanevi oyuncu Meryl Streep var. Üç baba adayını eski Bond Pierce Brosnan, Colin Firth ve Stellan Skarsgard oynuyor. Bu kadroda ezilmeden ayakta kalan biri daha var. O da yıldızı parlamakta olan genç Amanda Seyfried.
   Romantik komedi sevenler, müzikal sevenler, ABBA'yı bilenler ya da şarkılarından bazılarına kulak aşinalığı olan dostlara öneririm. Bir de Meryl Streep'in oyunculuğunu izlemek güzel oluyor. 62 yaşında, şarkıları da kendi söylemiş ve hala dinç.
   Filmde tek eksi puan Pierce Brosnan'ın şarkı söylemesi. Yorum bile yapamıyorum
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: rumar80 - 11 Nisan, 2011, 00:33:01
   İkinci dünya savaşı sırasında savaş esirlerinin tutulduğu kamplardan birindeyiz. Yalnız bu kamp diğerlerinden farklı. Yeni inşa edilmiş. Kaçmak neredeyse imkansız. İçine defalarca diğer kamplardan kaçmış, ancak tekrar yakalanmış, en "azılı" savaş esirleri yerleştirilir. Kurallara uymaları ve kaçmaya çalışmamaları istenir. Fakat....
   John Sturgess'in yönettiği senaryosunu Shogun'un yazarı James Callwell'in yazdığı 1963 yılı yapımı filmde ünlüler geçidi var: Steve McQueen, Richard Attenborough, James Garner, Charles Bronson, James Coburn vs. 173 dakikalık bir film, ama öyle tatlı bir dinamizm içinde akıyor ki zamanın nasıl geçtiğini hissetmiyorsunuz.
   Savaşın içinde farklı bir film (asla Zafere kaçış filmi gibi saçma da değil)
   
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: nacho_grande - 11 Nisan, 2011, 03:02:49
Dehşet filmdir. Hatta arkasından da "Dirty Dozen" (Kirli Düzine) tadından yenmez :)
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: rumar80 - 11 Nisan, 2011, 07:39:13
    O da sırada, çok yakın zamanda izlemeyi planlıyorum.
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: hanac - 11 Nisan, 2011, 08:50:22
Steve McQueen'in motorsikletli fotosu unutulmazdır.

(http://www.leninimports.com/steve_mcqueen_gallery_1.jpg)

Bu arada o dönemin çoğu kalabalık kadrolu filminde rol alan Charles Bronson burada da ölmemektedir.

(The Dirty Dozen, The Magnificent Seven)
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: rumar80 - 11 Nisan, 2011, 13:56:21
   Serhan The great escape'de bahsetmişti. Ben de sırada o var demiştim. İşte yazıyorum.

   Gene ikinci dünya savaşındayız. "Akıllı" müttefik komutanlığı Alman subayların dinlenme ve eğlenmek amacı ile gittikleri bir şatodan haberdar olur. Burayı basabilirlerse subay kademesine böylece de emir komuta zincirine ağır darbe vuracaklardır.
   Bu intihara eş değer girişim için de otorite ile sorunları olan Binbaşı Reisman görevlendirilir. Emir basittir: İdam ya da ağır mahkûmiyet cezaları olan mahkumlardan bir ekip kurulacak, onları eğitecek ve operasyona gidilecektir. Ekip seçilir ve eğitim başlar...
   Usta oyuncu kadrosu ile (Lee Marvin, Ernest Borgnine, Charles Bronson, Telly Salavas, vs) güzel yazılmış ve yönetilmiş bir klasik daha.
   İyi izlemeler.
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: rumar80 - 12 Nisan, 2011, 11:24:54
   İnsan evde olunca bol bol film seyredebiliyor. Ne güzel..
   Bugünkü filmimiz "Invictus"    Amerikan sinemasının saygın yönetmenlerinden olan Clint Eastwood'un yönettiği Efsanevi oyuncu Morgan Freeman'ın efsanevi lider Nelso Mandela'yı canlandırdığı, Matt Damon'ın usta işi oyunculukla Güney Afrika ragi takımı kaptanını canlandırdığı bir film.
   Yıl 1994 Nelson Mandela seçimleri kazanmış, Güney Afrika Cumhuriyeti'nin başkanı olmuştur. Yapılması gereken birçok işler vardır. En önemlisi yıllardır düşman iki toplumu birleştirmektir. Bu konuda karşısındaki tek engel beyazlar değildir. Zenciler de artık güç ile birlikte düşmanlarına karşı sert olmayı düşünmektedir. Başkan Mandela bunu çözmeye çalışırken 1995 Dünya Ragbi Şampiyonası Güney Afrika'da yapılacaktır. Acaba bu bir çıkış olacak mıdır?
  Freeman Mandela rolünde döktürüyor. Tüm engellere karşı tek başına göğüs geriyor ve savaşıyor. Kullandığı cümleler de insanı etkilemekte. "Korkuma yenik kalacaksam yönetmeye hakkım yoktur." gibi cümleler ile barışı, bir toplumu kaynaştırmayı başarmaya çalışıyor.
  Eastwood'un yönetmenliği için ne söylenebilir ki.... Zamanında spagetti westenlerin ve aksiyonların yıldızı olan bu adam çok iyi hikaye anlatabiliyor. Yeşil ve kahverengi (toprak rengi) hakimiyetinde bir öykü veriliyor. Müzikleri de genelde kendi yaptığı için istediğini de verebiliyor.
  Eastwood filmografisinin en iyi filmlerinden değil belki ama çok güzel bir zaman geçirmesi.....
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: rumar80 - 13 Nisan, 2011, 23:37:22
    Doug düğünden önce kayın biraderi ve iki arkadaşı ile birlikte kayın pederinin arabasını alıp bekarlığa veda partisi için Las Vegas'a gider ve otelin kraliyet dairesine yerleşirler.
    Sabah uyandıklarında damat kaybolmuştur. Dolapta bir bebek tuvalette ise bir kaplan vardır. Peki ne olmuştur ve damat nerededir.
    Son zamanlarda seyrettiğim güzel komedilerden biri. Şu an ikincisi çekiliyor.
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: emre ozdamarlar - 29 Nisan, 2011, 20:01:55
Son yillarda izledigim en komik filmlerdendi gercekten de.
Zach Galifianakis denen oyuncu nerde ciksa izliyorum zaten. Tipi yetiyor gulmeme.

(http://2.bp.blogspot.com/_AOLMuO5UZDs/TGNcz_J1w-I/AAAAAAAAAeU/fdqCBH9QsWY/s1600/Zach_Galifianakis_in_The_Hangover_Wallpaper_1_800.jpg)
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: rumar80 - 14 Mayıs, 2011, 21:08:39
    İnsan otel odasında yaşayınca bol bol film ve dizi izliyor, kitap okuyor. En son olarak izlediğim film de Glory.
    Yıllar önce kanal D'de izlediğimde sevdiğimi hatırlıyorum. 1989 yılı yapımı bir film.
    Amerika iç savaşı üç yıldır sürmekte kuzey askerleri istedikleri başarıya bir türlü ulaşamamışlardır. Bu sırada politikacıların aklına zencilerden oluşan bir alay oluşturmak gelir. Gönüllüler toplanır. Başlarına da çok fazla askeri tecrübesi olmayan (savaş başlayınca askere alınan) Boston'lu zengin bir ailenin oğlu getirilir. Tamamı ile politik amaç için kullanılan alay zamanla gerçek bir askeri birlik olacaktır. Ama önlerindeki tek engel güneyliler değil aynı zamanda kendi ordularındaki beyazlardır.
    Kadro güzel Mathew Broderick, Morgan Freeman ve gencecik bir Denzel Washington filmi sürüklüyor. Günümüzde farklı savaşlarla ilgili benzer savaş filmleri olsa da ilginizi çekebilir.
   
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: rumar80 - 15 Mayıs, 2011, 17:08:18
    Eşi bir hafta içinde doğuracak olan Peter iş için gittiği Atlanta'dan Los Angeles'a dönmeyi planlamaktadır. Havaalanında bir kaza sonucu karşılaştığı Ethan sayesinde önce uçaktan atılır ardından uçağa binmesi yasaklanır. Cüzdanı da uçakta kalan Peter Amerika'yı bir uçtan bir uca gitmek zorundadır ve yanında da mecburi yol arkadaşı Ethan.
    2011 yapımı filmde Robert Downey Jr Peter'ı, Hangover ile yıldızı parlayan Zach Galifianakis de çılgın Ethan'ı canlandırıyor. Hoş ama boş denen ama sizi güldürebilen eğlenceli bir yol öyküsü
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: rumar80 - 15 Mayıs, 2011, 17:14:27
    Kaan ve Mete ortak zevkleri olan kafalarına göre yaşamayı seven iki arkadaştır. Mete annesi ile yaşamakta olan ve düzenli bir işi olmayan biri iken, Kaan ise çok satmayan kitapları basan bir yayınevinin sahibidir. İkisi özel radyoların en parlak döneminde Kent FM'de geceleri Kaybedebler klübü adında bir program yapmakta ve program boyunca akıllarına ne gelirse konuşmaktadırlar.
    Başlangıçta ciddi tepkiler alan program zamanla kendi dinleyici kitlesini oluşturacak ve bir fenomene dönüşecektir. Ta ki Kaan ve Mete'nin programı bitirmelerine kadar.
    Uzun süre kaliteli belgesel filmlere imza atan (Hititler, Gelibolu) ardından tarihimizin ilginç bir dönemini sunan (Devrim arabaları) Tolga Örnek bu kez de bir radyo prgramının öyküsünü sunmakta. Anlatım dilini gerçekten sevdiğim Örneğin bu filminde başrollerde Nejat İşler, Yiğit Özşener ve Ahu Türkpençe var.
    Bazılarını rahatsız edecek kadar argo ve cinsellik mevcutsa da (ki programın temelinde bu var) duru ve sürükleyici bir anlatımla izlenebilecek bir film.
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: hennessy - 15 Mayıs, 2011, 17:15:45
son zamanlarda bu kadar gülmedim kesinlikle izleyin bu arada  The Hangover Part II merrakla bekliyoruz
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: rumar80 - 24 Mayıs, 2011, 06:53:42
    Sinema rehberiniz altın madalyondan herkese merhaba
    Üniversite son sınıfta yorucu bir nöbet sonrası gittiğim ve bütün günümü neşelendiren bir filmden bahsetmek istiyorum ki DVD'sini daha yeni seyrettim: Groundhog day (yarın aslında bugündü)
    Groundhog day (dağ sıçanı günü) ABD'nde yerel bir bayram havasında kutlanan ilginç bir gün. Kışın sonlarına doğru yapılıyor. İnanışa göre dağsıçanı gölgesini o gün görürse kış biraz daha sürecek demektir. Gelelim filmimize:
    Yerel bir televizyon kanalında hava durumunu sunan (ancak kendini bir yıldız sanan) Phil Connors dağ sıçanı gününün haberini yapmak üzere yeni tapımcısı Rita ve kameraman Larry ile birlikte 2 Şubat günü Pennsylvania'nın küçük bir kasabasına gelir. Orada olmaktan mutsuzdur ve bunu her hareketi ile belli etmektedir. Haber tamamlanır ve yola çıkarlar. Ancak kar fırtınası yolları kapatmıştır ve kasabaya geri dönmek ve geceyi orada geçirmek zorundadırlar.
    Sabah olduğunda Phil korkunç gerçekle karşılaşır. Tarih yine 2 Şubat'tır ve tüm yaşadıklarını tekrar yaşamak zorundadır. Başlangıçta kendisine çekici gelen bu durum zamanla bir işkence halini alacaktır.
    Ghostbusters'da da birlikte olan Harold Ramis ve Bill Murray ikilisi bu filmin de ağır topları. Ramis yönetmiş, Murray de çok iyi bir oyunculuk çıkarmış. Süper bir seyirlik. Keyifle ailenizle birlikte seyredebileceğiniz, saf ve duygusal bir komedi. Seyretmeyenlerin mutlaka seyretmesini öneririm.
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: V - 24 Mayıs, 2011, 08:59:01
Bill Murray'ın nev-i şahsına münhasır oyunculuğuyla karın kaslarımızı
zorladığı harika bir film.

(http://images.fanpop.com/images/image_uploads/Groundhog-Day-groundhog-day-709544_380_553.jpg)
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: nacho_grande - 24 Mayıs, 2011, 20:33:57
Bütün zamanların en özgün senaryolu filmlerinden biridir. Ayrıca Bill Murray var, daha ne olsun? :D
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: V - 31 Mayıs, 2011, 00:02:49
Bu harika komedinin 2. bölümü gösterime girmiş.Umarım ilki kadar başarılıdır..

(http://collider.com/wp-content/uploads/the-hangover-part-2-movie-poster-01-405x600.jpg)
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: rumar80 - 12 Temmuz, 2011, 20:47:43
   2006 yapımı bir yol filmi Little Miss Sunshine.
   9 basamakta insanları başarılı, "kazanan" yapacağına inanan bir baba, evin annesi olduğu bile anlaşılmayan (her akşam dışarıdan tavuk alıyor) bir kadın, prn meraklısı ve uyuşturucu kullandığı için huzurevinden atılmış büyükbaba, Pilot olmk isteyen ve ailesinin engellemesini kırmak için 9 aydır konuşmayan bir ağabey ve hayattan ve aşktan darbe yiyip intiharı denemiş eşcinsel dayı.
   Bu ekip ailenin küçük kızının hayallerini kurduğu güzellik yarışmasına (Little Miss Sunshine) yetişmek için hafta sonu Wolksvagen minibülerine atlayıp Kaliforniya'ya doğrı yola çıkarllar. Birbirlerini GERÇEKTEN hiç tanımayan bu aile kendilerini tanımayı öğrenecektir.
  Değişik bir "aile" filmi. Steve Carrel ciddi bir rolde.
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: emre ozdamarlar - 13 Temmuz, 2011, 16:36:57
Cok guzel bir filmdi bu gercekten. Bi kez daha izleyebilirim simdi aklima gelmisken.

(http://www.joblo.com/movie-posters/images/full/2006-little_miss_sunshine-5.jpg)
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: pearl jam - 13 Temmuz, 2011, 16:50:55
az filmi tekrar izlerim, bu da onlardan biri...
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: rumar80 - 13 Temmuz, 2011, 19:18:07
   Bugün vizyona girdi ve bir Potter sever olarak hemen gittim. 7 kitap ve 8 filmlik seri sona erdi. Son iki film 7. kitabın çok güzel uyarlaması idi.
   Bir dönem çocuklarına ve her zaman çocuk kalanlara zevk veren büycümüze veda ettik.
   Yok mu Harry Potter için birşeyler yazacak?
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: s.b - 13 Temmuz, 2011, 22:33:02
Benim çocuklar dvd de seyrederlerken ben de arasıra göz atıyorum. Gerçi bu yeni bölümünü henüz izleyemediler ama eskilerini defalarca seyrettiler. Tabi onların sayesinde ben de göz ucuyla seyrediyordum hanıma çaktırmadan.
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: kalidor - 14 Temmuz, 2011, 00:14:19
Harry Potter'ın ne bir kitabını okudum ne bir tane filmini seyrettim. Pişman değilim :D
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: sefik - 14 Temmuz, 2011, 06:18:38
Alıntı yapılan: kalidor - 14 Temmuz, 2011, 00:14:19
Harry Potter'ın ne bir kitabını okudum ne bir tane filmini seyrettim. Pişman değilim :D
Seyrederseniz simdiye kadar neden izlemedim diye pisman olursunuz ama :)
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: alan ford - 14 Temmuz, 2011, 08:54:35
 Kitaplarda da filmlerde de favorim 3. bölüm. İlk iki kitap bariz çocuk kitabı modunda ilerlerken 3. kitapta Rowling birden daha karanlık bir atmosferle gönlümü fethetmişti. 4. ve 5. kitapsa fazla uzun gelmişti bana. Bir yerlerede 3. kitaptan sonra Rowling'in editörleri dinlemediğini, kitaptan hiç bir şeyi çıkartmak istemediğini okumuştum. Yazık olmuş. Çok daha iyi kitaplar olabilirlerdi. Herşeyiyle güzel seriydi . İlk dört cildi arkadaşımın oğlundan alıp okumuş son üç cildi paşa paşa almıştım. Özellikle Severus'un hikayesi çok mendil bitiren cinstendi. Filmi seyrettikten sonra tekrar yazarım amadiğer filmlerin kitapların fersah fersah gerisinde olduğunu söyleyeyim baştan
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: darkwood - 14 Temmuz, 2011, 09:30:16
Son kitap ile zirveye ulaşan  Harry Potter dizisinin, bu filminin ilk bölümünü kızım ile seyretmiştim, çok  heyecanlı bir yerde kalmıştı. Final bölümünü seyretmenin keyfi bir başka olacak.  ;)
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: BAHADIR - 14 Temmuz, 2011, 10:40:17
Alıntı yapılan: kalidor - 14 Temmuz, 2011, 00:14:19
Harry Potter'ın ne bir kitabını okudum ne bir tane filmini seyrettim. Pişman değilim :D

Şimdi bu; okuyanlara niye okudunuz demek olarak algılanmasın ama bazen bir şeye ısınamadınız mı bir daha hiç ısınamıyorsunuz...

İlk çıktığı zaman Harry Potter serisinin ilk kitabını elime aldığımda daha seçilen font ve font boyutundan yazım diline kadar bana ilgi çekici gelmedi...Bunun en büyük etkeni ve genel kanı ilk albümün çocuklar için yazılmış olmasıdır denilebilir...Ama olmadımı olmuyor...Daha sonra her türlü İtkiye rağmen bütün çabalar ve girişimler yetersiz kaldı...Ama Kalidor'a katılıyorum.Ben de pişman değilim...

Okuyacak ve izleyecek olanlara şimdiden iyi keyifler...Okumuş ve izlemiş olanlara diyecek bir şey yok hallerinden memnunlar zaten. ;)
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: rumar80 - 14 Temmuz, 2011, 16:13:13
   İlk kitaptan sonuncuya Dumbledore ile Voldemort arasındaki satranç oyununu (bence Harry de bu oyunun bir parçası. Piyon değil ama vezir denilebilir) adım adım kurgulamış olan JK Rowling takdir edilmelidir.
   Benim favori kitaplarım 3-5 ve 7'dir
   Film olarak 3 en iyisidir gerçekten. Birden karanlığa geçiş süperdir. 7/8 de güzel anlatılmış ve bitiriş olarak iyi birer film kabul edilebilir.
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: Peyami - 14 Temmuz, 2011, 16:59:16
Harry Potter ciddi bir kitaptır. Dahası kaliteli bir edebiyattır.

Girişi kısa ve öz yaptıktan sonra filmleri bir nevi kitapların fragmanı olarak gördüğümü belirtmeliyim. Dolayısıyla asıl olan kitaplardır ve bu kitapları okumanın bana birşeyler kazandırdığını kesin olarak söyleyebilirim.

Laf açılmışken Rowling ile ilgili gözden kaçırmış olmanız muhtemel olan bir belgeseli tavsiye etmek istiyorum: "A Year in the life of J. K. Rowling" Çok başarılı bir kurgusu var ve bir yazarın yaratıcılığının nasıl beslendiğine mükemmel bir anlatımla şahit oluyorsunuz.

Bilhassa Türkiye'de yetişkinler arasında Harry Potter hayranı olmak biraz dalga geçilen bir konu olsa da ben halimden çok memnunum. Kitapları okurken çevremden ve kendimden pek çok şey bulmuşumdur. Zaten her kitabın misyonunda biraz da olsa okuyucuya "yalnız değilsin" demek vardır.

JK Rowling'in o soğuk ama mağrur tavrı ve ifadesine de ayrıca hayran olduğumu belirtmeliyim.
O nasıl bir zarafet...O nasıl bir duruştur

Büyük bilge Albus Dumbledore'un bir lafıyla noktalayalım:
"The truth is a beautiful and terrible thing, and should therefore be treated with caution."

Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: rumar80 - 14 Temmuz, 2011, 18:50:12
Alıntı yapılan: Peyami - 14 Temmuz, 2011, 16:59:16

Bilhassa Türkiye'de yetişkinler arasında Harry Potter hayranı olmak biraz dalga geçilen bir konu olsa da ben halimden çok memnunum.

Ben de.
İlk dört kitabı okuduktan sonra beşinci kitap için Yapı krediye ön sipariş yapmıştım, ancak buna rağmen erken alamamıştım. Bunun üzerine son iki kitabı çıkar çıkmaz orjinal dili ile aldım (ülkemize de hemen gelmişti) Bu nedenle de Hortkuluk kelimesini ancak filmde öğrenebildim.
Hatay'da dördüncü sinemaya gidişimdi dün, ama bugüne kadarki en kalabalık (neredeyse salon tamamen dolu idi) seyirci grubu idi. Yaş ortalamasını ben ve kızını getirmiş ama kitabı da hatmetmiş (yanında oturan gençlere açıklıyordu) bir bayan yükselttik ama olsun.
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: cankazmaci - 14 Temmuz, 2011, 20:18:53
@Peyami ' katılıyorum. :)

Dün bi sözlükte son film hakkında yorumları okudum bazı harry potter fanları filmi beğenmemişler. Youtube üzerinden videolar yayınlanmış, filmin nerdeyse tamamı youtube'da. bu pek iyi olmadı.

Ben filmlerden çok kitapları seviyorum. Daha akıcı daha güzel..
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: alan ford - 14 Temmuz, 2011, 20:55:22
Alıntı yapılan: rumar80 - 14 Temmuz, 2011, 18:50:12
Alıntı yapılan: Peyami - 14 Temmuz, 2011, 16:59:16

Bilhassa Türkiye'de yetişkinler arasında Harry Potter hayranı olmak biraz dalga geçilen bir konu olsa da ben halimden çok memnunum.

Ben de.


  Çizgi roman okurlarının da makus talihidir bu. Harry Potter'le sınırlı değil. Alışkınız. >:(
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: hennessy - 14 Temmuz, 2011, 21:08:28
Kitaptaki harry ile filmdeki harry arasında bence fark var kitaptaki harry daha ciddi ve başarılı filmdeki harry bence biraz pısırık aynı şeyi okuduğu örümcek adam kitaplarından sonra filmleri içinde söyleyebilirim bu iki karakterde beyaz perdeye bence laiki ile yansıtılamamıştır. Ama filmleri çok beğendim harry nin kitapları gibi o başka sadece karakter olarak böyle düşünüyorum gerçi umar abi varken bize laf düşmez ama :) tatilden dönünce gidip harry e veda edeceğim keşke finali daha güzel olsa idi voldemor ile kapışması çok basit bir duello idi bence yazarın hayal gücünün bu kadar acımasız bir karakteri ve çok şey beklenen harry nin kapışmasını daha iyi aza bilirdi aynı hüznü yoda dooku ile karşılaştığı zaman yaşamıştım (filmdeki sahne değil genişletilmiş evrendeki kitapta) bu kadar iyi iki karakteri daha iyi işleyebilirlerdi
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: Saint2 - 17 Temmuz, 2011, 23:50:57
Kapışma inanılmaz sönüktü...  Ve inanılmaz anlamsız bir son 10 dakika.    ??? ???
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: rumar80 - 18 Temmuz, 2011, 15:48:24
   Kitabın sonu da öyle ama, yaşlanıp çoluk çocuğa karışmalarını anlatır. Hatta Hogwarts'ın yeni müdürünün de Neville Longbottom olduğu söylenir.
   
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: hennessy - 22 Temmuz, 2011, 11:57:06
Sinan babaya katılıyorum çok sönük bir kapışma oldu eh işte idare eder bir film hele son 10 dakka gerçekten beklentimden sönüktü
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: Berkdinho - 05 Ağustos, 2011, 22:02:55
   Filme çıktığı gün gitmiştim ama yorumumu yazmak bugüne kısmetmiş.Harry Voldemort kapışmasını, kitabını okurken daha epik bir kapışma olacağını düşünüyordum.Voldemort öldüğünde bu kadar mı yani? Bu muydu 7 kitaptır beklenilen kapışma diye sinirlenmiştim.Basit kaldı.Kitabında böyle olunca filminde de öyle basit olacaktı.Bence o kapışmayı filmde gene iyi toparlamışlar.
   Özellikle film bitip salondan çıkarken içim bir garip olmuştu.Öyle ya da böyle alışmıştık Harry'e.Her genç okuyucu gibi ben de onunla büyümüştüm.O duyguyu birkaç saat üzerimden atamadım.Ama sonuçta hayat devam ediyor.Yeni kahramanlar ve maceralar bizi bekler, birine takılmamak gerek...
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: rumar80 - 25 Kasım, 2011, 09:45:09
  70'li yılların en eğlenceli filmlerinden birdir. Başrollerinde Paul Newman, Robert Redford ve Robert Shaw'un oynadığı her saniyesi ince işlenmiş bir film.
  Chicago'da yanlışlıkla bir mafya babasının (Robert Shaw) kuryesini dolandıran ikiliden biri mafyanın adamlarınca öldürülür. Hayatı tehlikede olan ikinci dolandırıcı (Robert Redford) efsanevi dolandırıcı Henry Gondrof (Paul Newman) ile birleşerek intikam planı kurarlar ve.....
  Aksiyonu minimum ama ustaların, özellikle Paul Newman'ın döktürdüğü bir film. Müziği de hala unutulmaz.
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: sefik - 25 Kasım, 2011, 12:23:57
Efsanedir abi,3-4 kere izlemisligim vardir
Harikadir,herkese tavsiye ederim ;)
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: alpi - 25 Kasım, 2011, 13:46:39
seyretmeyenler için küçük bir not..yedi oscar'lı bu muhteşem film d&r'ın indirimli raflarında mevcut...
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: rumar80 - 25 Kasım, 2011, 13:54:23
   İlk defa Aksaray'da Yıldız sinemasında seyretmiştim. Daha sonra birkaç kez televizyonda da izledim. Alpi'nin bahsettiği indirimli DVD'den alınca bir kez daha keyfini çıkarayım istedim.  ;D
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: Mister NO - 25 Kasım, 2011, 15:17:25
(http://cf1.imgobject.com/posters/2b5/4c8d2f097b9aa167460002b5/the-sting-original.jpg)

(http://www.thefancarpet.com/uploaded_assets/images/gallery/431/The_Sting_4888_Medium.jpg)

(http://s11.allstarpics.net/images/orig/4/h/4hezqldukr6dqzd4.jpg)
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: sefik - 25 Kasım, 2011, 15:21:29
Ben ilk çıktığında yüksek bı meblağ verip almıştım ama o final için her kurusa deger valla :D
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: alpi - 25 Kasım, 2011, 17:50:52
Paul Newman ve Robert Redford'un aynı yönetmenle(George Roy Hill) bir önceki filmini de analım o zaman..BUTCH CASSIDY AND THE SUNDANCE KID..1969 yapımı sıkı filmdir..izlemeyenlere kesinlikle öneririm..
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: rumar80 - 25 Kasım, 2011, 18:41:07
   Süper bir başka filmdir. Bolivya'daki finali (sonları görülmez). Efsanevi "raindrops keep falling on my head" şarkısı. Ahhh ah..

http://www.youtube.com/watch?v=VILWkqlQLWk
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: alan ford - 25 Kasım, 2011, 18:49:42
 Aynı zamanda Sundance film festivalinin isim babasıdır ve hakkaten on numara filmdir. Bu arada ben şimdi bu Sting'i bulmaya gidiyorum. Akşama seyredeceğim.
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: rumar80 - 25 Kasım, 2011, 18:57:31
   Bu da The Sting'in müziği:
http://www.youtube.com/watch?v=27kYtqrUnEA
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: alpi - 25 Kasım, 2011, 19:00:35
Geçen gün d&r indirim rafında ''ONCE UPON A TIME IN AMERICA''vardı..''BABA FİLMLER'' klasmanında üst sıralardadır..Henry Fonda'nın ''kötü adam''ı oynadığı tek western..
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: sefik - 25 Kasım, 2011, 19:27:41
Madem laf baba filmlerden açıldı ben de izlemeyen herkese Sanjuro yu tavsiye ederim.Cok çok baba filmdir
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: rumar80 - 15 Temmuz, 2012, 00:34:29
   Uzun bir aradan sonra evde DVD keyfi yaptım ve bu sefer tercihim bir Türk filmi oldu. Daha önce başarılı belgesellerini bildiğimiz. Devrim Arabaları filmi ile de başarılı olan Tolga Örnek'ten bence başarılı bir ajan filmi.
   İstanbul'da bir canlı bomba saldırsı olur. Kısa süre sonra radikal İslamcı örgütlerden biri olayı üstlenir, ama sırada daha büyük bir hedef vardır. İstihbarat müdürü Fikret ve ekibi saldırıyı durdurmak için çalışmaya başlarlar. Olayın içine diğer istihbarat örgütleri, hainler, kurbanlar vs girer ve düzgün bir finalle tamamlanır.
  Başrollerinde Timuçin Esen ve Meltem Cumbul var. Daha önce Aşk Yarası filminde de birlikte oynayan ikilinin kimyası düzgün. Yanroller de bence iyi. Ağır bir tempoda biraz da Örneğin kamera tercihleri ile gitse de sevebileceğiniz bir iki saat sunuyor sizlere.

(http://tri.acimg.net/r_160_240/b_1_d6d6d6/medias/nmedia/18/85/53/81/19839435.jpg)

  Bu da fragmanı:
http://www.youtube.com/watch?v=fhMRCT82W9A
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: rumar80 - 15 Temmuz, 2012, 17:22:08
   Biraz önce kızımla birlikte sinemada izledik. Kıtaların ayrılmaya başlaması ile (nedeni filmde) ailesinden ayrı düşen Manny, Diego ve Sid ile ailesini bulmaya çalışıyor. Yeni karakterler, yeni heyecanlar ve espriler. İlk 3 film kadar güzel olmasa da zevkle izlettiriyor.
   Kıtaların oluşumu ve Atlantis'in batış hakkındaki "derin" bilgiler ve Braveheart göndermesi çok eğlenceli.
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: rumar80 - 15 Haziran, 2013, 11:33:12
   Bir sniper saldırısı sonrası beş kişi ölür. Polisin elde ettiği ipuçları tek bir kişiyi göstermektedir. Tutuklanan maktul bir tek şey ister: Jack Reacher'ın bulunması. Kimse Reacher'ı bulamazken maktul ölesiye dökülerek komaya girer.
   Bu arada Reacher ortaya çıkar. Başlangıçta maktulün aleyhine davransa da zamanla olayın göründüğünden farklı olduğunu anlayacaktır....
    Tom Cruise hala başarılı bir aksiyon oyuncusu olduğunu gösteriyor. Hoşça vakit geçirmek için birebir.
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: dean - 15 Haziran, 2013, 19:44:13
  Jack Reacher, Lee Child'ın yarattığı bir roman karakteri, seri 18 kitaptan oluşuyor.Karakter romanlarda 1.90 boylarında, sarışın olarak tasvir ediliyor. Kitap serisinin Türkiyede yayını çok sıkıntılı. İlk iki kitabını bi' yayınevi bastı sonra bıraktı. Sonra artemis aldı kafaya göre 3 tane bastı akibeti ne olacak belli değil.

Genel olarak aslında ilgimi çeken bir seri ama Türkiyede ki karmaşık yayını hep canımı sıkmıştır evde iki kitabı var ama bu yüzden okuyamadım. Filmde var onuda izlemedim. Ama listemde tabi.

Tom Cruise candır  ;)
 
 
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: Harun Ça - 16 Haziran, 2013, 11:34:16
Kitaplardan haberim yoktu, filmi izledim sniper mevzularını severim aksiyonuda dozunda.
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: Gambit - 17 Haziran, 2013, 16:04:40
SIKICI bi film degil kesinlile, bazi sahnelerde egleniyorsunuz da hatta

Dean e katiliyorum, Tom candir
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: rumar80 - 19 Haziran, 2013, 22:28:52
   Bu akşam MTV'nin de yapımcıları arasında olduğu Hansel ve Gretel cadı avcıları adlı filmi seyrettim. Film klasik masalla başlıyor. Masalın bittiği yerde kardeşler evlerine dönmüyor ve çocuk yaşta cadı avlamaya başlıyorlar. Kısa süre içinde ünlenen kardeşler kaybolan çocuklarını bulmak için onları kiralayan kasabaya geldiklerinde beklediklerinden çok daha zor ve karmaşık bir işe bulaştıklarını anlarlar.
   MTV'nin varlığı yetmiş. İlk Dakika'dan itibaren bodoslama aksiyon. Jeremy Renner ve Gemma Aterton kardeşleri canlandırırken Famke Jensen de kötü cadı rolünde. Birbuçuk saati hoş ve boş geçirme için birebir.
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: dean - 19 Haziran, 2013, 22:59:48
  Film çıktığında sinemada 3D izlemiştim. Beğenmiştim çünkü amacına ulaşan bir film benim açımdan. Bu filmin amacı sadece eğlence, film credits dahil 88 dakika ve saniye durmuyor desek yeridir. Cadı çeşitliliği de çok eğlenceli  :)

filmin afişi:

(http://oyster.ignimgs.com/wordpress/stg.ign.com/2012/10/HanselGretel-Poster-IMAX-610x956.jpg)

İmdb sayfası:

http://www.imdb.com/title/tt1428538/ (http://www.imdb.com/title/tt1428538/)

fragmanı:

Hansel and Gretel Witch Hunters New Red Band Trailer # 2 (http://www.youtube.com/watch?v=y4oIRiQVTk4#ws)
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: pukay - 20 Haziran, 2013, 00:17:39
çoğunluk eğlenceli dese de, bence çok çok çoooooook boş vaktiniz varsa izleyin
bana göre vakit kaybı.
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: kalidor - 20 Haziran, 2013, 00:20:46
Başlangıçta biraz ümit vaat eden ama bence de boş vakit bolsa değerlendirilmesi gereken bir film.
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: BAHADIR - 20 Haziran, 2013, 08:45:45
İlk 10 dk zor dayandığım...2. 10 dk gözlerim kapalı izlediğim, sonrasını hatırlamadığım ama silmediğim, eninde sonunda izleyeceğim bir film...Ama arkadaşların dediği gibi ilk 10 dk kanaatim izlenmese de olur...:)
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: rumar80 - 27 Temmuz, 2013, 09:36:40
   Watergate skandalı sonrası Richards Nixon başkanlıktan istifa etmiş, yerine geçen başkan yardımcısı Gerald Ford da onu aklamıştır. Amerika halkı bu duruma tepkilidir ama hiçbir gazeteci de çıkıp bu konuda bir şey yapmamaktadır.
   İngiliz talk Show sunucusu David Frost kilometreler öteden Nixon ile röportaj yapma fikrini aklına koyar. Kimse Nixon gibi kurt bir politikacının kendisini aklayabileceği bir programa sponsor olmak istemez. Frost da masrafların çoğunu kendi cebinden karşılar.
    Nixon tarafı da gerçek bir gazeteci olmayan Frost'u rahatlıkla alt öedebileceklerini düşünerek ve belli bir miktar karşılığı görüşmeyi kabul eder.
    Çekimler başlar. Nixon gerçekten Frost'u ezmektedir. Ancak Frost arkadaşlarının aksine gerçekleri görememektedir. Paskalya tatili sırasında bir gece Frost Nixon'dan bir telefon alır ve.....
   Gerçek bir belgesel tadında çekilmiş film. O yılların politik anlayışının ve gücü elinde bulunduranların neler yapabildiklerinin çok güzel bir sunumu. İzlerken bir de günümüzde karşılaştırırsak değişen bir şey olmadığını da görürüz. Frost ve Nixon'ı canlandıran Michael'de Sheen ve Frank Langella döktürüyorlar.
   Güzel ve gerçek bir politik film. DVD'nin ekstraları içinde orjinal röportaj da konmuş.
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: kadri kerem - 03 Ağustos, 2013, 03:00:45
Boş vaktinizi boşa geçirmeyin bu filmi izleyip. Ayşecik'in Pamuk Prenses ya da Külkedisi filmlerini yeniden izleyin daha iyi. Bir de Oz Büyücüsü vardır. Ama onun adı Ayşecik ve Sihirli Cüceler Rüyalar Ülkesinde olarak geçer. O da güzeldir. ;D
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: BAHADIR - 03 Ağustos, 2013, 12:44:14
Hala saklıyorum ama "Direk sil" hard diskine yazık diyorsun yani...
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: hanac - 16 Ocak, 2014, 11:05:27
Tom Cruise filmleri hep vasatın üstündedir.

Bu filmde de iyi vakit geçirdim, Tom bu tip rolleri artık ezbere ve çok iyi oynuyor.

Film çok iyi gidiyordu ama son yarım saat biraz abartı olmuş.

Keşke daha iyi bir son yapabilselerdi.

Ama sonuç olarak iyi bir film ve Tom candır.  :)

Hemen ara vermeden Tom ile devam edeyim ve Oblivion'u izleyeyim.
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: kalidor - 16 Ocak, 2014, 11:54:30
Oblivion birçok filmden esinlemeler içerse de beğenmiştim. GOT'tan Jamie Reyiz için bile izlenir.
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: emre ozdamarlar - 16 Ocak, 2014, 17:00:05
Jack Reacher'i ben de cok begenmistim. Dandik aksiyon filmi beklerken gayet guzel konusu olan bir film izlemek hos bir surprizdi.
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: hanac - 16 Ocak, 2014, 18:33:51
İkinci Jack Reacher filmi de çekilecekmiş.

Bir tek isim belli; Jack Reacher: Never Go Back
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: tommikser - 28 Şubat, 2014, 08:12:55
Sizin gazınızla sanırım geçen hafta izlemiştim.Konu bence oldukça sağlamdı.Komplo ve aksiyon iyi işlendiği zaman her zaman iyi sonuç veriyor.Bu filmde iyi sonuç vermiş.
İzlerken yer yer iyi heyecanlandırdı.Devamı çekilirese de güzel olacaktır.

51 yaşındaki Tom Cruise candır (Adam sanırım ölümsüz nasıl bir 51 yaş bu arkadaş).
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: rumar80 - 09 Mart, 2014, 23:34:20
PARKER


    Aksiyon filmlerinin krallarından Jason Statham ve yaşlanmış ama vücudu hala taş gibi olan Jennifer Lopez'in başrollarini paylaştıkları bir aksiyon filmi.
    Son soygununda ortaklarının kazığını yiyen ve öldü sanılıp bırakılan Parker mucizevi bir geri dönüşle intikam almaya karar verir. Mekan Florida'dır ve aksiyon başlar.
   Klasik bir Statham filmi değil. Daha az aksiyon var ve biraz vasat seviyede bir film. Vakit geçirmek için iyi.

Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: hanac - 10 Mart, 2014, 14:52:32
Alıntı yapılan: rumar80 - 09 Mart, 2014, 23:34:20
Aksiyon filmlerinin krallarından Jason Statham ve yaşlanmış ama vücudu hala taş gibi olan Jennifer Lopez'in başrollarini paylaştıkları bir aksiyon filmi.

Hmmm sanırım eşin foruma üye değil ?  :)  ;D  :D

Yunusmeyra ne yapsın ?  ;)
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: rumar80 - 30 Temmuz, 2015, 11:33:33
    Böyle bir başlık varmış. Ben de unutmuşum. Buraya yazmaya devam edeyim bari.
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: rumar80 - 30 Temmuz, 2015, 14:39:45
(https://farm5.staticflickr.com/4888/46280431884_f407170c64_c.jpg)


   ABD'nin Londra Büyükelçiliği güvenliğine yeni atanan Kate, vize işlemlerinde şüpheli bir durumla karşılaşır. Olayı kazımaya başladığında kendini Yeni Yılda New York'da düzenlenecek bir terörist saldırının ve Watchmaker adlı profesyonel suikastçinin karşısında bulur.
  Yaklaşık 2 ssatlik süresi boyunca ilgiyle izlenebilecek sonra da bir kalemde unutulacak filmlerden biri daha. Yaşlanmış Pierce Brosnan kötü adam rolünde. Hey gidi Bond hey! Sen bu hallere düşecek adam mıydın.
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: rumar80 - 01 Ağustos, 2015, 22:27:34
    CIA IMF için komite toplamış ve örgütün kapatılmasını isterken Ethan da Londra'da "sendika" diye adlandırılan ama varlığı tam olarak ispatlanamayan bir örgütün izini sürmektedir. Ancak sendika kolay bulunacak ve bulunsa da kolay temizlenecek gibi gözükmemektedir.

(https://farm8.staticflickr.com/7913/32063262997_db35bb49a7_z.jpg)

   Bugün Görevimiz Tehlike serisinin beşinci ve şu an için son filmi Rogue Nation'ı izledim. Diğer dört filmdeki formül aynen işlemekte. Aksiyon, entrika, komedi gırla. İlerlemiş yaşına (53) rağmen Tom Cruise formunun zirvesinde. Simon Pegg daha ön planda. Keyifle giden bir 2.5 saat.
   Sizin göreviniz, tabi kabul ederseniz, bu filmi izleyip keyif almak. Eğer izlemezseniz Altın Madalyon ailesi sizi tanımayacaktır.
   Bu mesaj kendini 5 saniye içinde silecektir.
   İyi seyirler.....

https://www.youtube.com/watch?v=XAYhNHhxN0A
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: tommikser - 05 Şubat, 2019, 23:28:20
Yapma Umar abi Engin abiye derken seninde 4 sene olacak.
Başlık: Ynt: Rumar 80'in izledikleri
Gönderen: rumar80 - 06 Şubat, 2019, 10:12:51
Alıntı yapılan: beekeeper - 05 Şubat, 2019, 23:28:20
Yapma Umar abi Engin abiye derken seninde 4 sene olacak.

  Vallahi haklısın. izlemiyor değilim ama yazmak....