Ghost World - Karakarga

Başlatan Mrtekin, 26 Şubat, 2016, 15:34:39

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 3 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mrtekin

Karakarga, hızlı bir giriş yaptı.



http://www.idefix.com/kitap/ghost-world-daniel-clowes/tanim.asp?sid=T51TP33MPW8WOFQ1240I


"Hiç kimse, danıel clowes kadar gençliği böylesine mercek altına almamıştır."
-Vogue

"Çizgi roman dünyasında ilk kez insanlar oldukları gibi hareket edip konuşuyorlar."
Washİngton Post

"En komik çizgi roman!"
-The Face

"Clowes'u okuduktan sonra dünya bir başka görünüyor: Öyle gözlemleri var ki sizin de algılarınızı değiştirebilir."
Daily Telegraph

"Çizgi roman dünyasına ilgi duyanlar için clowes'un eseri heyecan verici edebi olasılıklar sunuyor."
-Time

"Bir Klasik!"
-i-D

"Zengin, sofistike bir film gibi. harikulade!"
-The Guardian

"Harika çizgileriyle, ikna edici, sakin bir hikaye. ergen hayatının el kılavuzu."
-Time Out

"Güzel, çok komik, tuhaf ve etkileyici."
-Flux

"clowes gençlik öfkesinin gerçeklerini salınger kadar kuvvetli ve özgün bir sesle anlatıyor."
-Village Voice

"Harikulade, melankolik bir çizgi roman."
-Newsweek

"Bir klasik."
-The Onion
(Tanıtım Bülteninden)
They drew first blood...

Nightrain

Büyüklere Masallar ile birlikte verdim siparişi. Ayroca Karakarga yayınları %40 indirim görmüş. Kaçmaz bu fırsat.
"Bu yıldızı çok mu istiyorsun Heatie? Al ye o zaman!"

Mrtekin

Alıntı yapılan: Nightrain - 26 Şubat, 2016, 17:04:00
Büyüklere Masallar ile birlikte verdim siparişi. Ayroca Karakarga yayınları %40 indirim görmüş. Kaçmaz bu fırsat.

Aynen.
They drew first blood...

hanac

Türkçe adı yok mu ? Hayalet Dünya gibi ...

Nasıl olur ki, mecbur değil mi ?

tenten

Filmi de var, güzel bir işti, eleştirmenlerin baş tacıydı bir ara.
İsmine gelince haklısınız, Türkçe olsa daha güzel olurdu.
https://en.wikipedia.org/wiki/Ghost_World_(film)

nikopol

Alıntı yapılan: hanac - 26 Şubat, 2016, 20:00:29
Türkçe adı yok mu ? Hayalet Dünya gibi ...

Nasıl olur ki, mecbur değil mi ?

Turkce isim koymak mi mecburi?

hanac

Alıntı yapılan: nikopol - 26 Şubat, 2016, 20:54:55
Turkce isim koymak mi mecburi?

Şirket ismi falan alırken mecburi diye biliyorum.

Ama çizgiromanda veya kitapta mecburi mi bilemiyorum.

Ama bana çok saçma geldi.

pearl jam

Filmini izlemesem de çokca duymuştum ben de. Bu vesileyle onu da izleriz artık.

Karakarga,  iyi başladı gerçekten. İşin içinde Perker in olması tanıtım açısından büyük bir şans.Yine aynı sebeple, başarılı olabilirlerse çok mutlu olacağım bir yayınevi. Birçok başarılı çizgi romancımız var ama içlerinde perker kadar bu işi tutkuyla seven, kendini adamış bir başkası yok. Nasıl yapabildiğini bilmediğim akıl almaz bir çalışkanlıkla üretim yapıyor, yani bu adamın hayatı çizgi. Seçilen ve ileride seçilecek kitapların kalitesine de bu sebeple çok güveniyorum.

pearl jam

Alıntı yapılan: hanac - 26 Şubat, 2016, 21:32:44
Şirket ismi falan alırken mecburi diye biliyorum.

Ama çizgiromanda veya kitapta mecburi mi bilemiyorum.

Ama bana çok saçma geldi.

Filmin isminin bilinirliğinden yararlanmak istemiş olabilirler. Filmin Türkçe bir ismi varsa da ben bilmiyorum ama Ghost World hafızamdaki izlenmemiş güzel filmler listesinde duruyordu  :) o yüzden bu kitap özelinde Türkçe isim konulmaması rahatsız etmedi beni.

Nightrain

Karakarga'nın basacağı diğer çizgi romanlar.

"Bu yıldızı çok mu istiyorsun Heatie? Al ye o zaman!"

ferzan

    Ghost World okumam sonrası nötr bir hisse kapıldım...Ne iyi, ne de kötü yorum yapamayacağım ama hislerimi birkaç örnek üzerinden ifade etmeye çalışacağım...

    Oky 'nin (çizer Oktay Gencer'in 20 yıldır haftalık ve aylık dergilerde kullandığı mahlası) önce Penguen 'de, sonra Uykusuz 'da devam eden İpek ve Burak serisini ele alalım. Mekanlar, tipler, muhabbetler tamamen buralı...İstanbullu, orta sınıf ya da çok az üzeri, ülke geneline kıyasla kısmen daha özgür yaşayan ve aile tarafından tercihlerine daha fazla saygı gösterilmis, modern gibi, avrupai, trend ve bir parça da dejenerasyona müsait ama çokluk duygusal boşlukları olan İstanbullu ayrı bir genç kesimin hikâyesi meselâ...Oky, çokça balon kullanır ve bu modernimsi genç muhabbetlerini 10 yıllık döngüde güncellestirebilmeyi iyi becerir. Daha çok kendi çevresi dahilindedir yazıp çizdikleri ama az buçuk bu çevreye benzer çevresi olmuş olanlara tanıdık gelir, buralı gelir, yerel gelir...Hoşa gidebilir...Keza, Ersin Karabulut'un Sandıkiçi muhabbeti de buralıdir. Umut Sarıkaya 'nin espri ve tespit mantığı da buralidir. Şerafettin de, Tubitak da buralidir ama bu eserleri İngilizce'ye çevirip Amerika'da yayinlatirsan kimse birşey anlamaz...Kültür meselesidir...Üretildiği coğrafyanın yaşanmışlığıdır...Bu tarz eserleri ana akım evrensel üretimlerden ayıran da budur.

    Demem o ki, İpek ve Burak çizgi romanını ya da Ersin Karabulut un 80 sonu 90 başı Türk genci yahut Türk çocuğu nostaljisini, yani tamamen buralı öznel bir anlatıyı İngilizce'ye cevirip alakasız bir coğrafyada, Amerika 'da ya da Hindistan 'da yayınlamak ne kadar değişik ise, Ghost World'u Türkçe 'de yayınlamak o kadar değişik geldi bana...Uçma Sanatı, Mouse, Cenaze Evi Şenlik Evi, Persepolis gibi alternatifler aynı zamanda evrensel anlatılar, onlar her daim her coğrafyada ilgi görebilecek, kendini okutacak ortak dil niteliğinde eserler ama Ghost World tarzı ya da Crumb 'ın Mr Natural tarzı öznel muhabbetleri, Amerika harici bi coğrafya için anlamsız gelebilir. Yine Oky'nin Cihangir'de Bi Ev serisini Moğolistan 'da yayınlamakla aynı şey gibi...

    O sebeple ne kadar kaliteli olursa olsun, ne kadar övgü almış olursa olsun, Ghost World 'deki jargon ve psikoloji kısmen bize çok uzak olmasa da anlatım kıvraklığı ve kendine has incelikleri bakımından ben öyküdeki muhabbete ve kaygılara Fransız kaldım...Birsey hissedemedim...Perker bir dönem Amerika'da yaşadığı için, ona hitap etmiştir belki ama beni içine almadı. Daha evvel Robert Crumb 'ın Mr Natural 'ı da içine almamıştı beni...Mad falan okusaydım o da içine almazdı, yabancı gelirdi...Uykusuz dergisini Los Angeles'de bassak ne kadar yabancı gelirse oradakilere, Amerikan yerel alternatifleri de bana bir o kadar yabancı (Amerikan yerel alternatifleri sadece, Amerikan alternatifleri ya da genel olarak alternatif eserler değil, sadece yerel alternatifler).

    Perker biraz entellektüel davranmış bu eseri basmakla...Şikayetçi miyim, kesinlikle değilim...Kalitesinden şüphem de yok...Alternatifleri, ana akım harici her türden denemeyi seven, kıymetini bilen, Türkçe'de basıldığı için çekyatın üzerinde perende atan biriyim...Ghost World ile ilgili tek sorunum, fazlasıyla yerel olması ve doğal olarak beni içine alamaması...Çok ayrı kültürler değiliz oysa, popüler kültürün oluşturduğu dünya çapında bir ortak algı söz konusu ve tüm dünya bu kafaya adapte olabiliyor ama Ghost World'de anlatılan konuyu ilgiyle takip edebilmek için o coğrafyanın ve o algının bağrından kopmak gerekiyor sanki biraz...Oysa ben sadece o algıya yabancı olmayan biriyim, doğrudan o algıdan gelen biri değilim...Zaten bu sebepten ötürü pek çok yabancı eserdeki ince detayı ve göndermeyi kaçırmıyor muyuz haklı olarak...

    New Jersey'li yahut Danimarkalı bir psychodelic müzik sevdalısının, Selda Bağcan'ın şarkılarından aldığı tat kadar tat aldım Ghost World'den...Müziğini sevdim, sıradışı atmosferine bayıldım, ama şarkının sözlerinden ve vurguladığı şeyden hiçbirşey anlamadım...Şarkı belki de ''Etme ağam'', ''Yol ver suya'' yahut ''Nenni ceylan'' diyordu ama ben sadece bu şarkının tekno cover'ı ile kafa sallayıp (sözümona) otantik doğu tadının trend içerisinde eritilmesine bayıldım bir Danimarkalı olarak... :) Bu örneği ters çevirip çizgi romana uyarlarsak, sanırım hislerimi yeterince ifade etmiş olacağım... ::)

    Şimdi böyle uzun uzun saçma sapan yazdım diye sanılmasın ki kitap uzaydan gelme...Ben çok küçük ve önemsiz bir detayı biraz fazla dallandırıp budaklandırarak örnekledim...Sanırım halt ettim...Kitap kendini okutuyor, öyle Klingon dilinde falan da değil...Yalnızca tarif etmesi oldukça güç bir hissi, dolaylı ve enteresan bir şekilde ifade etmeye çalıştım...Abartılacak birşey yok elbette...Daniel Clowes'un ve diğerlerini de kitaplarını çıktıkça almaya ve okumaya devam edeceğim...
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

nikopol

Mos Def'in Selda Bagcan'dan sample iceren Supermagic sarkisi:


battlehammer


ercoktay

Benim de bir türlü içine giremediğim bir çizgi roman oldu Ghost World. Kısa kısa hikayelerden oluaşan ama ne anlatmak istediğini anlatamamış bir kitap olmuş. Alternatif şeyleri aslında çok severim. Ama bu bana uymadı.

Bu tür hikayeler arıyorsanız Cennetteki Yabancıları okuyun. 2 kitap çıktı. Müthiştir.

Ya da Alison Bechdel'den Cenaze evi şenlik evi ve Annem sen misin?'i okuyun.

Hayal Kahvem


Bugün okudum. Anlatacağım.