Ghost World - Karakarga

Başlatan Mrtekin, 26 Şubat, 2016, 15:34:39

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Hayal Kahvem


Yooo... Esasında yeminle kavga müptelası biri değilim. Tamam. Kill Bill  film afişlerini ofisimin duvarına asacak kadar ya da ne bileyim Bruce Lee, Kolsuz Kahraman Wang You filmlerini cd kolleksiyonuma  katacak kadar dövüş sporlarını severim.  Ve fakat  durduk yerde kimsenin canını acıtmak istemem.  Öyle öğretildi. Argo konuşamam. Küfür söyleyemem.

Bugün ise... Karşımdaki muhataplarımı eni konu pataklamak istedim.  Her birinin meymenetsiz suratlarını göz ucumla seyrettim. Bu denli çözümsüzlükten yana, bu denli duyarsız, bu denli densiz, bu denli  gıcık adamlar nasıl bir araya gelmiş, şaştım kaldım.  Kafam pazar yeri gibi dolu ve kalabalıktı. Konuşmama devam etmemin bir tesiri olmayacağını anladım. Haydi bana eyvallah diyerek toplantıyı terk ettim.

En etkili rehabilityasyon merkezi.... Marş marş en yakın kitapçıya girdim. Çizgi romanları epeydir ihmal etmiştim. Çektim tabureyi, gözüme değen ilk çizgi romanı kaptım. Ghost World. Hayalet Dünya öyle mi? Hiç duymamıştım. Şööölee... Sayfalarını dalgalandırdım. Arka kapağına tüm merakımla baktım. Harikulade, melankolik bir çizgi romanmış. Bir klasikmiş. Elleri belinde iki kız çizimi. Çizgi romanın kahramanı kızlar belli.  Oh ya! dedim. Dosdoğru kasaya gittim.

Kendime kahve ısmarladım. Çizgi romanı okumaya başladım.  Çizgiler   hoş, renkler yumuşacık. Kızların muhabbetleri ise nasıl  huysuz, nasıl eleştiri dolu, nasıl argo anlatamam. Ağlamalar, dibe vurmalar, küfürler gani...  İki ergenin bunalımlı sohbeti,  ruh halime  ilaç gibi geldi. Çizgi romanı, her karenin tadını ala ala bir solukta okuyup bitirdim.


pearl jam

Bir doksanlar çocuğu olarak o dönemi ve dönemin uyumsuz ergenlerini barındıran hikayeleri sevmemem mümkün değil sanırım. O yüzden başıma bir iş gelmeyecekse  :) ben baya sevdim ghost world ü.

Açıkçası ilk sayfalarda ben de hikayenin çok içine giremedim ama sayfalar ilerledikçe ilk başlarda kopuk gelen anlatım tarzına alışmam ve karakterleri de tanıdıkça sevmemle beraber kitaptan zevk almaya başladım ve gelmekte olduğunu tahmin ettiğim, bağımsız filmlere özgü  hüzünlü - minimal sonu beklemeye başladım.  ;)

Netice olarak açık bir şekilde bu bir doksanlar kitabı. İnternetsiz büyüyen son kuşak, telefon şakası yapan son nesil, bir zamanlar generation x dedikleri... O yüzden kitabın kahramanı ergenler, değil bize Amerikalılara bile şimdi yabancı geliyordur muhtemelen.  Şimdi etrafa bakıyorsun her yer generation y, z valla yaşlandık...  :D








cemilngn

Yıllar önce üniversitede yurtta kalırken VCD'den seyretmiştim filmini. Film o zaman çok hoşuma gitmişti. Bir de Scarlet Johansson'u ilk gördüğüm film olduğu için özeldir benim için. Çok çizgi roman okuyan birisi olmama rağmen bir türlü okuyamamıştım Ghost World'ü. İyi ki de beklemişim bunca zaman. Türkçesini okumaktan inanılmaz keyif aldım. Film ve çizgi roman farklı anlatım yöntemleri belki ama çizgi romanı okuduktan sonra gerçekten filmi çok başarılı uyarladıklarını farkettim. Uyumsuz ve hayattan ne istediğini bilmeyen gençleri çok iyi anlatan bir eser.

peder clemente

Acayip küfürlü yoğun diyalogları da olduğu, duygusal anların da yaşandığı, ilk gençlik heyecanını yaşatan bir eser. Time Dergisinin en iyi 10 grafik roman listesinde 8. sırada.Duygusal insanların hoşuna gider.Filmi de güzeldir.Yalnız film sinema mantığına göre kurgulanmıştır.Mesela kızların seviştiği kişiler farklıdır.Enid'in babasının çocukken aldığı plağı filmde dinlemek hoştu.Film de Ç.R. da insanın insanın içinde bir burukluk yaratıyor yitip giden ve bir daha asla yaşanmayacak bir dünyaya dair.Hayat kısa.İnsanlar yaşlanınca sanki hiç genç olmamışlar gibi oluyor.Oysa geçmişte bir "kayıp dünya"ları var.Gençken de yaşlılık çok uzak gelir.İlk gençlik:İnsanın sebepsiz neşelendiği, arayış içinde olduğu, pek çok çelişkiyi güçlükle taşıyabildiği, acıtıcı ama yine de güzel bir dönem.Filmde, yaşlı Norman, kapanmış bir otobüs durağında hiç gelmeyecek otobüsü bekler durur.Ve bir gün o otobüs gelir ve Norman biner gider.Umarım herkesi sıkıntılarından kurtaracak otobüsü gelir.Yine de geride zaman zaman özlenen bir"ghost world" kalır...

battlehammer

Bugün başka bir başlıkta tekrar karşılaşarak hatırladığım ghost world'e yeteri kadar, kitabın hak ettiği nefreti kusamadığımı hissediyorum ve şu an tam da bu yüzden uykum kaçıyor. Bu sebepten 2016da, kitabı okuduktan hemen sonra goodreads'e attığım review'i buraya da aktarmak, bu kitaba karşı hissettiğim derin tiksintiyi bir kez daha yad etmek ve huzursuz ruhumu rahatlatmak istiyorum:

"Bazı çizgi romanları okuduğunuzda, elinizdeki kitabın hayatınızda bir boşluğu doldurduğunu, okumaya başlamadan öncesine göre daha dolu olmanıza neden olduğunu, ruhunuzu beslediğini, içinizde tam olarak tarif edemediğiniz bir noktaya dokunulduğunu hissedersiniz. Ghost World'ün hissettirdiği işte tam olarak bunu zıddı.

Etraflarında olma talihsizliğine düşmüş istisnasız her insandan -birbirleri de dahil- nefret eden, var olma amaçları negatif enerji saçmaktan ibaret, içlerinin çirkinliği ile bir deniz feneri gibi parlayan iki ergen kızın, çevreleri ile kurduğu sıkıcı iletişimin panellere yansıyan halinden ibaret çizgi roman Ghost World. Ancak sanılmasın ki çirkinliğin hikayesini, çirkinliğin o kendine has büyüsü ile anlatan bir eser; bilakis hemen her köşesinden yavanlık akan bir kitap.

Daniel Clowes'un anlattığı olmayan hikaye, yine kendisi tarafından çizilmiş ve ilk bakışta kişisel bir tarz gibi görülmekle beraber, diğer eserlerinin incelenmesiyle de hızlıca ortaya çıkacağı üzere başarısız, çirkin, yaratıcılıktan uzak ve yine hikayenin kendisi gibi yavan panellerle bezeli. Belli ki sanatçımız, -tıpkı okuyucusunu da sürüklemeyi vadettiği sıkıntı gibi-, Ghost world'ü yaratırken de harcadığı her andan sıkılmış, bunalmış ve ortaya son derece kalitesiz bir sonuç çıkartmak için adeta çaba harcamış. Kendi tarzı dahilinde bile diyaloglarla çizimleri örtüştürmeyi başaramamış, son derece durağan ve anlamsız bir noktaya varmış.

Eh, sonuç itibariyle olmamış. Ancak görülen o ki laçka sanat piyasasında hayli lobicilikten geri durmamış ve hemen her başarısız modern zaman hikayesi gibi abuk sabuk övgüler toplamayı başarıp, sanat adına küçük, pazarlama adına büyük bir adım atarak çirkin hikayesini bizlere itelemiş.

Eminim ghost world kalabalıklar içindeki yalnızlığımızı anlatıyor diye ağzını yaya yaya konuşacak çok sanatlı arkadaşlarımız vardır buralarda ama ben yakalayamışsam demek o sanatı.

Sonuç itibariyle bu nadide esere, hazmetmek ve üzerinde düşünmek için birkaç gün vermek ve detaylı bir yorum yapmak yerine, hızlıca hak ettiği 1'i verip hayatımdan çıkartmak istiyor ve zamanın ötesine çufçufluyorum.

Ha bir ihtimal, şu sıralar ergenliğin gözüne gözüne vurmakta olan biricik yavrulara sahip ebeveynler, iblisleri her kapıyı çarptığında "gene geldi tipini sevdiğim" diye mırıldanan o dertli gönüller, kitabı alabilir ve bir ihtimal belki okur da kendisiyle yüzleşir diye ortalıkta bırakmayı deneyebilirler söz konusu nadide eseri. kitabın şu an ergenliklerini yaşayan biricik iblisleri olan ebeveynlere önermek dışında potansiyel bir faydasını ne yazık ben göremedim. ama yazıldığı an itibariyle, hedef aldığı gruptan daha fazla bir zeka pırıltısı taşımayan eser düşünüldüğünde, marazdan iyilik doğacağına pek de ihtimal vermiyorum ben."

KenParker

Bayılıyorum böyle içten yorumlara ;D ;D ;D