Dylan Dog Sohbet Odası

Başlatan s.b, 05 Ekim, 2009, 09:13:36

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

hanac

Dylan dog 29. sayı baskıda

5 Ocak da satışa çıkacak.

Lami Tiryaki

Tiziano Sclavi öyküleri inişli çıkışlı performanslar sergiler. Bazan bizi yerimizden zıplatan öyküler yazarken, bazan sıkılarak okuduğumuz öyküleri yazabiliyor. Tuhaf olan bütün bunları aynı yazarın yapıyor olması. Bazanda olağanüstü beklenti içine girdiğiniz öykü fare doğurabiliyor. Vampirler (I Vampiri) bu türden bi öykü. Daha girişten itibaren insanı saran ve benim çok sevdiğim binaya kıstırılmış rehineciler konseptiyle sizi büyülemeye başlıyor. Dylan Dog'un hiç görünmediği 27. sayfaya kadar müthiş bir polisiye aksiyon gibi gelişen olaylar birden bambaşka bir hal alıyor. Önce bir korku öyküsüne sonrada ilginç bir bilim kurguya dönüşüyor. Vampirleri okumaya başladığımda sayfaların su gibi aktığını hissettim. Üstelik bunun farkında bile olmamışım. Öykü o kadar ilginçki kendiliğinden akıp gidiyor. Ancak alttan alta bir dağınıklıkta kendini hissettirmiyor değil. Bir türlü konunun ana ekseni etrafında duramıyorsunuz. Dylan ne zaman bu davaya konsantre oldu, ne zaman polis hatunu tavlayıp yatağa attı, hep ışık hızında gelişiyor. Bazıları hiç anlatılmadan direk verilmiş öykü detayları da var. Konu oradan oraya o kadar çok atlıyorki hani öykünün kendisinin bizzat çekiciliği olmasa bir an önce bitsin moduna girebilirsiniz, ama giremiyorsunuz(vasat bir öykü anlatımıyla bunu becerebilmek için sanırım Sclavi olmak lazım). 90. sayfaların yarısını geçipte hala adam gibi bir finale gitmeyen öykünün "kesin devamı vardır iki sayı okuyacağız, yaşasın" diye düşünürken haşırt diye bitti öykü! Finali bir kaç karede biten öykünün son karelerine ağzımdaki sular akamadan aptal aptal bakınırken buldum kendimi. "Yahu bu öykü böyle bitemez. Bitmiş gibi görünüyor ama var daha bir şeyler" demek geldi içimden ama yok. Adam bitirmiş. İstemeye istemeye kapattım. Aynı konu değil ama benzer komplolu yapısıyla Alfa ve Omega'nın üstüne çıkamıyor üstat. Tek bir sayıda o kadar muhteşem şeyler anlatmışki  Alfa & Omega'yı Dylan seçmelerine bile koymadan bir kenarda tutarım her daim.

Carlo Ambrosini'nin karikatür gibi çizdiği Dylan Dog'da hoşuma gitmedi. Maceralardaki sertlik kayboluyor bu şekilde. İşin ilginç yanı adam sadece Dylan'ı böyle çiziyor. Diğer karakterler gayet yerli yerinde. Birde o muhteşem kapağın altına böylesi komik bir Dylan gitmemiş.

Bir şey daha diyecem. Haşim Bey'in affına sığınarak yazıyorum; Haşim bey'in editoryal sunuş yazısı Dylan maceraları öncesi gitmiyor. Hani Haşim bey o sayfayı da Ahmet'lere bıraksa daha iyi olacak gibime gelyor. Yok yani olmuyor işte...

Diğer macerayı sonra okuyacağım stok bitmesin.

Selamlar
Lami

Huma

Alıntı yapılan: Lami Tiryaki - 21 Ekim, 2009, 08:47:48
Rodeo, Dylan'in orijinal 59. sayisina kadar gelip birakti. Daha önceki mesajlarimda belirttigim üzere, 13-27-30-39. sayilar ülkemizde yayinlanmadi.

Hocam neden 27 - 30 - 39 atlandı? İnceleme için teşekkürler.

Lami Tiryaki

Söylentiye göre bu sayıların yazar ve çizer kadrosunda olan Giuseppe Ferrandino ve Claudio Castellini(Martin'in Castelli'si değil) telifleri kendi üzerlerine yapmışlar. Sonra da Bonelli'den ayrılmışlar. O nedenle Bonelli bu sanatçılara ait telif hakları nedeniyle bu sayıların yayın haklarını ver(e)miyor. Yayıncılarda bu adamları arayıp bulmak telifi almakla uğraşmıyorlar, o sayılar denk geldiğinde atlıyorlar.

Castellini Nathan Never aylıklarının Angelis öncesi nefis kapaklarının da çizeridir. Bana aktarıla bilgiye göre Lal, bu telif meselesi nedeniyle o güzelim kapakları basamayıp Bonelli'nin gönderdiği uyduruk kapakları yayınlamak zorunda kalmıştı. Hatta bazı kapakları siyah beyaz kare büyütme şeklinde gönderen Bonelli, bunun için de para alıyormuş.

Selamlar
Lami

Huma

Teşekkürler. Olan bize oldu yani (:

Lami Tiryaki

Alıntı yapılan: Huma - 21 Mart, 2011, 23:29:49
Teşekkürler. Olan bize oldu yani (:

Maalesef, dostum...  :(

Selamlar
Lami

Lami Tiryaki

Dylan Dog'un 27 Nisan'da piyasaya çıkaracağı yeni Color Fest albümü kadınların istilasına uğramış gibi. Kadınlar cephesinde aşk ve ölüm... Dört ayrı hikayede dört ayrı kadın teması, dört ayır kadın çzierin elinden, hem de renkli. Tam 132 sayfa.

http://www.sergiobonellieditore.it/auto/edicola?collana=80&collocazione=3&numero=6# (bakmadan ağzınınza mendil dayamayı unutmayın, suları dışarı akmasın ;) ) ...

Selamlar
Lami

hanac

HOZ Dylan Dog'un 31.sayısını sürpriz bir şekilde hemen çıkardı.

Sevindik tabii bu duruma  :)

Baskıda Mayıs 2011 yazıyor, demek ki 1 ay öne çektiler.


gamlıbaykuş

Alıntı yapılan: hanac - 03 Nisan, 2011, 10:46:22
HOZ Dylan Dog'un 31.sayısını sürpriz bir şekilde hemen çıkardı.

Sevindik tabii bu duruma  :)

Baskıda Mayıs 2011 yazıyor, demek ki 1 ay öne çektiler.

İyi etmişler iyi, geç olmasın da :)
Hayat ne kadar güzel, hoş,
Haydi durma sevgiline koş...

can amca

Yalnız ikinci maceranın editör sayfasında Mart 2004... diye başlayıp çıkardıkları tüm yayınları alt alta dizmişler Nisan 2011 ile kapamışlar ve "Her şey çok güzeldi" yazmışlar. Sanki bir veda kokusu var bu işte!!

rumar80

      Her bitiş bir başlangıçtır diyelim biz de.....
   Hayırlısı olsun

hanac


rumar80

    O zaman Tom Braks'ın ruhuna fatiha da diyebiliriz.
    Örümcek konusundaki duyumları kendi bölümünde yazmıştım.

   Acaba Dylan'ı çağırsak bizi bu kâbustan kurtarabilir mi?

V

Dylan Dog,Nathan Never,Dampyr gibi kaliteli serilerin
talihsiz şekilde devamlarının gelmemesi gerçekten üzücü.
4. yayıncısının elinde de hüsranı yaşarsa artık kimsenin
Dylan Dog yayınlamaya kolay kolay cesaret edeceğini de
sanmıyorum..
"İstemem,eksik olsun.."

rumar80

   Bu biraz bizim klasikçiliğimizden de olabilir. Yine de bu sefer (eğer bitiyorsa) Dylan Dog'un bitiş nedeni yayını bırakmak değil de yayınevinin piyasadan çekilmesi diye duydum. Yanlış duyum da olabilir tabiii.