Üç Hikaye - İletişim Yayınevi (İlban Ertem)

Başlatan memospinoz, 02 Ağustos, 2018, 18:15:08

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

memospinoz



İlban Ertem, Gırgır'la başlayan komik çizgili, underground eğilimli çizgi roman geleneğimizin öncülerinden. Yıllarca her hafta çizen, sürekli hikaye üreten, ne anlatacağı merak edilen bir usta...

Üç Hikaye, Ertem'in dünyasından üç ayrı güzel çizgili tefrika. Geceye karşı ışıl ışıl...

Bodrum'dan Pera'ya, oradan metropole, medya cangılına... Rüzgarın dinlediği bir aşk hikayesinden "bitti o sevdalar" dedirten kirliliklere... Tekinsiz bir İstanbul. Pare pare duman. Cıgaralı sesler, sermayeler, çirkinler, erkeklik pozları, nabız gibi atan kadınlar ve dolanıp duran
arzular.

Boyut: 22.5x28.5 cm
Sayfa Sayısı: 139
Etiket Fiyatı: 34 TL

Çıkış Tarihi: 10 Ağustos 2018

Nightrain

İlban Ertem'in Vicdan'ı çok güzeldi. Puslu Kıtalar Atlası'nın hâlâ okuyamadım.
"Bu yıldızı çok mu istiyorsun Heatie? Al ye o zaman!"

seastar1000

Hemen alıcam Çok sevdiğim bir çizerdir
Gençliğimden kalma zamanlardan

kharon

Harika haber , ustanin hala urettigini bilmek cok guzel. Puslu Kitalar Atlasi uzerinde bu kadar calisinca bir nevi ustadin 
emeklilik-jubile eseri oldu diye dusunmustum (sanirim bir soyleside soyledigi bir cumle bunu dusundurttu bana)
ama yanilmak guzel. (Aslinda albumlesememis nice guzel calismasi da var mizah dergileri sayfalarinda kalmis am bu yeni bir hikaye diye tahmin ediyorum)

Gunun en guzel cizgi roman mujdesi oldu benim icin :)



mutarad

Bildiğim kadarıyla bu albüm, mizah dergilerinde yayınlanmış hikayelerden oluşuyor
İnsan için, diğer insanlar yollarına serilmiş irili ufaklı taşlardır. Çoğunun farkına ancak çarptığımızda varırız. Taşları biriktiren koca bir bina diker ölene kadar... Taşları atan ise ölür kalır, taşları bitirene kadar...


ferzan

    Çok güzel bir haber...Bu öykülerin tamamı 90'larda HBR Maymun ya da Joker 'de yayınlandı sanıyorum...Pera ile ilgili olan hikayeyi (adı hatırımda değil, Pera Palas Cinayeti gibi bir şeydi) Joker 'den hatırlıyorum, ''Çökertme'' ise hem Joker 'de, hem de HBR Maymun 'da yayınlandı...Hatta Joker 'de renkliydi ve yarım kalmıştı...Üçüncü hikaye de aynı dönemlerdendir eminim...''Geceler Leyla Leyla'' hikayesi de olabilir, ''Hermafrodit'' de olabilir...Tamamen tahmin yürütüyorum...

    Bildiğim kadarıyla İlban Ertem yeni bir kitap üzerinde çalışmadı PKA 'dan sonra...Çalışıyorsa bile henüz paylaşmadı, belki yapacak, belki yapmayacak...Yalnız bu eski sağlam hikayelerinin albümleşmesi harika oluyor...

    Kapak tasarımını kim yaptıysa eline sağlık...20-25 sene öncesinden üç öykü için olabilecek en ideal kapak tasarımı olmuş, külliyattan bir tutam olduğunu hissettirmiş, seçilen sayfanın güzelliği ve doygunluğu da apayrı bir konu...Ben kapağın tasarımını çok sevdim...Sade ve amacına uygun, isabetli...

    Hevesle bekliyorum...
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

Nightrain

"Bu yıldızı çok mu istiyorsun Heatie? Al ye o zaman!"

kharon


afu

Alıntı yapılan: ferzan - 03 Ağustos, 2018, 10:19:00
   
    Kapak tasarımını kim yaptıysa eline sağlık...20-25 sene öncesinden üç öykü için olabilecek en ideal kapak tasarımı olmuş, külliyattan bir tutam olduğunu hissettirmiş, seçilen sayfanın güzelliği ve doygunluğu da apayrı bir konu...Ben kapağın tasarımını çok sevdim...Sade ve amacına uygun, isabetli...

    Hevesle bekliyorum...

Bir arkadaşım için Fransa'dan aldığım çizgi romanın kapak tasarımı ile epey benzerlik gösteriyor.  :)
Keşke cilt kalitesi de benzese.  :-\


ferzan

    Haftasonu aldım, inceledim...Çok beğendim...Tahmin ettiğimiz gibi hikayelerden biri ''Çökertme'', diğeri ''Kan İçinde'', sonuncusu da ''Pera 'da Cinayet''...Her üç hikaye de 1994-95 yıllarında HBR Maymun dergisinde yayınlanmış...Yalnız Çökertme daha evvel Joker de başlayıp yarım kalmıştı renkli olarak, tıpkı Yalçın Didman 'ın Nemrut Güneşi gibi HBR 'de yeniden başlayıp devam edip sonlanmış...İlk kısmı İlban Ertem baştan çizmiş bu kez renksiz ve çizgili olarak...

    Albümle ilgili duygularım bu denli olumluyken, zevkle okumaya başladım ama bir süre sonra canımı sıkan bazı detaylarla karşılaştım...Tamamen teknik detaylarla...

    Çökertme, İlban Ertem 'in mizah dergilerindeki çizgi roman sayfa formatı olan ''kalın ayak'' ölçüsüne göre çizilmiş...Vicdan 'ın ya da Üniversiteli Mahmut 'un İletişim basımları elinde olanlar anlayacaktır bu yanlardan dar ama dikine uzun sayfa formatını...Mizah dergisi geniş sayfasının 2/3 'üne tekabül eder, yıllar içerisinde Ersin Karabulut da dahil pek çok çizer bu ölçüyü kullanmıştır ve dergilerde çok güzel bir görüntü oluşturur...Kalan 1/3 'lük boşluğa da genelde başka bir üreticinin yazısı falan gelir...Kıdemli mizah dergisi okurları anlayacaktır demek istediğimi...

    Üç Hikaye albümü, Puslu kıtalar Atlası ile aynı boy ve ende...Yani neredeyse bir frankofon albümü ebadında...Çökertme kalın ayak demiştik ama diğer iki hikaye tam sayfa tefrika edilmiş HBR 'de, yani albümdeki formata cuk oturuyor...Çökertme de bu formata otursun ve yanlardan boşluk kalmasın diye imkan veren her kalın ayak sayfadan bir bant sırası çıkarılıp sonraki sayfaya dağıtılmış...Atıyorum, 63 sayfa ise orijinali, 75 sayfa olmuş albümde...Derdim orijinal sayfa formatının kırpılıp sonrakine pay edilerek artması değil, bu kırpma esnasında bazı panel arası boşlukları için adeta bazı panelleri yana doğru yayvan yayvan uzatıp bozmuşlar...Bazı sayfalar da ölçüye otursun diye fazla büyütülmüş, yan yana iki sayfada balon yazı büyüklükleri ve çizgi kalınlıklarıyla rahatlıkla deşifre edebilir dikkatli gözler...Bu teknik amatörlüğü İletişim 'e yakıştıramadım...Levent Cantek 'ten de beklemezdim bir editör olarak...

    Bence Çökertme ayrı bir albüm olmalıydı...Hem diğer iki hikayeye göre daha farklı bir içerikte, hem de en az 60-66 sayfalık (orijinal sayfa formatında) malzemesiyle ekstradan ilave edilecek belgesel detaylarla (fotoğraf, bilgi, halk söylenceleri, albüm süreci, kaldıysa birkaç eskiz vs) ortalama 80 sayfalık bir albüm ortaya çıkabilirdi...Albümdeki 20-25 sayfa civarı diğer iki hikayeye aynı sayfa sayısına sahip bir hikaye daha eklenip ayrıca bir albüm de yapılabilirdi...Böylece içerik olarak daha uyumlu bir halde olurlardı...Hem de Çökertme gibi özel bir anlatı biricik kalmış olur, formatı da bozulmamış olurdu...

    Bahsettiğim ince bir detay, belki çoğu okur fark etmeyecek ama az buçuk aşina gözler için işkenceden farksız...Seçilen hikayelerdeki bütünsüzlük ve Çökertme 'de yapılan bana göre bu affedilmez görsel uygulama dışında albüm gerçekten güzel olmuş...Girişte uzun bir söyleşi kısmı yer alıyor...Daha doğrusu İlban Ertem anlatıyor unutulmaması gereken güzel mesleki detaylar üzerine...Kapak, karton kapak ama Tepe ya da Gozo ve Sagre 'deki gibi ''organik'' kapak...Ben öyle diyorum en azından...Yüzeyi pütürlü, suda kaynatılsa çorbası içilebilecek, terli bir elle sıkıca tutulursa iz bırakabilecek cinsten...Sanki son kat ince jelatini atılmamış gibi, kaygan ve nemi kaldıracak bir yüzeyi yok ama sağlam bir karton kapak...Ben nedense bu organik kapaklara mesafeliyim ama bu sefer fena da durmamış gibi...

    Üç Hikaye için yorumlarım bunlar...Benim için tek olumlu yanı, İlban Ertem öykülerinden üç tanesinin daha kurtulmuş ve kitaplığımıza girmiş olması...Teknik uygulama ve içerik uyumsuzluğu adına İletişim beni hayal kırıklığına uğrattı...Uzun ve kaliteli bir romanın arkasına aynı yazarın iki tane kısa öyküsü basılmış gibi hissettim...Bu kitabın roman özelliğini bozduğu gibi öykü seçkisi de yapamıyor haliyle...
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com


kharon

Alıntı yapılan: ferzan - 17 Ağustos, 2018, 10:44:55
    Haftasonu aldım, inceledim...Çok beğendim...Tahmin ettiğimiz gibi hikayelerden biri ''Çökertme'', diğeri ''Kan İçinde'', sonuncusu da ''Pera 'da Cinayet''...Her üç hikaye de 1994-95 yıllarında HBR Maymun dergisinde yayınlanmış...Yalnız Çökertme daha evvel Joker de başlayıp yarım kalmıştı renkli olarak, tıpkı Yalçın Didman 'ın Nemrut Güneşi gibi HBR 'de yeniden başlayıp devam edip sonlanmış...İlk kısmı İlban Ertem baştan çizmiş bu kez renksiz ve çizgili olarak...

    Albümle ilgili duygularım bu denli olumluyken, zevkle okumaya başladım ama bir süre sonra canımı sıkan bazı detaylarla karşılaştım...Tamamen teknik detaylarla...

    Çökertme, İlban Ertem 'in mizah dergilerindeki çizgi roman sayfa formatı olan ''kalın ayak'' ölçüsüne göre çizilmiş...Vicdan 'ın ya da Üniversiteli Mahmut 'un İletişim basımları elinde olanlar anlayacaktır bu yanlardan dar ama dikine uzun sayfa formatını...Mizah dergisi geniş sayfasının 2/3 'üne tekabül eder, yıllar içerisinde Ersin Karabulut da dahil pek çok çizer bu ölçüyü kullanmıştır ve dergilerde çok güzel bir görüntü oluşturur...Kalan 1/3 'lük boşluğa da genelde başka bir üreticinin yazısı falan gelir...Kıdemli mizah dergisi okurları anlayacaktır demek istediğimi...

    Üç Hikaye albümü, Puslu kıtalar Atlası ile aynı boy ve ende...Yani neredeyse bir frankofon albümü ebadında...Çökertme kalın ayak demiştik ama diğer iki hikaye tam sayfa tefrika edilmiş HBR 'de, yani albümdeki formata cuk oturuyor...Çökertme de bu formata otursun ve yanlardan boşluk kalmasın diye imkan veren her kalın ayak sayfadan bir bant sırası çıkarılıp sonraki sayfaya dağıtılmış...Atıyorum, 63 sayfa ise orijinali, 75 sayfa olmuş albümde...Derdim orijinal sayfa formatının kırpılıp sonrakine pay edilerek artması değil, bu kırpma esnasında bazı panel arası boşlukları için adeta bazı panelleri yana doğru yayvan yayvan uzatıp bozmuşlar...Bazı sayfalar da ölçüye otursun diye fazla büyütülmüş, yan yana iki sayfada balon yazı büyüklükleri ve çizgi kalınlıklarıyla rahatlıkla deşifre edebilir dikkatli gözler...Bu teknik amatörlüğü İletişim 'e yakıştıramadım...Levent Cantek 'ten de beklemezdim bir editör olarak...

    Bence Çökertme ayrı bir albüm olmalıydı...Hem diğer iki hikayeye göre daha farklı bir içerikte, hem de en az 60-66 sayfalık (orijinal sayfa formatında) malzemesiyle ekstradan ilave edilecek belgesel detaylarla (fotoğraf, bilgi, halk söylenceleri, albüm süreci, kaldıysa birkaç eskiz vs) ortalama 80 sayfalık bir albüm ortaya çıkabilirdi...Albümdeki 20-25 sayfa civarı diğer iki hikayeye aynı sayfa sayısına sahip bir hikaye daha eklenip ayrıca bir albüm de yapılabilirdi...Böylece içerik olarak daha uyumlu bir halde olurlardı...Hem de Çökertme gibi özel bir anlatı biricik kalmış olur, formatı da bozulmamış olurdu...

    Bahsettiğim ince bir detay, belki çoğu okur fark etmeyecek ama az buçuk aşina gözler için işkenceden farksız...Seçilen hikayelerdeki bütünsüzlük ve Çökertme 'de yapılan bana göre bu affedilmez görsel uygulama dışında albüm gerçekten güzel olmuş...Girişte uzun bir söyleşi kısmı yer alıyor...Daha doğrusu İlban Ertem anlatıyor unutulmaması gereken güzel mesleki detaylar üzerine...Kapak, karton kapak ama Tepe ya da Gozo ve Sagre 'deki gibi ''organik'' kapak...Ben öyle diyorum en azından...Yüzeyi pütürlü, suda kaynatılsa çorbası içilebilecek, terli bir elle sıkıca tutulursa iz bırakabilecek cinsten...Sanki son kat ince jelatini atılmamış gibi, kaygan ve nemi kaldıracak bir yüzeyi yok ama sağlam bir karton kapak...Ben nedense bu organik kapaklara mesafeliyim ama bu sefer fena da durmamış gibi...

    Üç Hikaye için yorumlarım bunlar...Benim için tek olumlu yanı, İlban Ertem öykülerinden üç tanesinin daha kurtulmuş ve kitaplığımıza girmiş olması...Teknik uygulama ve içerik uyumsuzluğu adına İletişim beni hayal kırıklığına uğrattı...Uzun ve kaliteli bir romanın arkasına aynı yazarın iki tane kısa öyküsü basılmış gibi hissettim...Bu kitabın roman özelliğini bozduğu gibi öykü seçkisi de yapamıyor haliyle...

cok tesekkurler ferzan inceleme ve detaylar icin, bir sorum var:  Levent Bey bir sure once ayrildi Iletisim'den; onun adi ve imzasi var mi albumde editor olarak?

ferzan

Alıntı yapılan: kharon - 17 Ağustos, 2018, 11:14:44
cok tesekkurler ferzan inceleme ve detaylar icin, bir sorum var:  Levent Bey bir sure once ayrildi Iletisim'den; onun adi ve imzasi var mi albumde editor olarak?

    Evet, editör kısmında onun adı geçiyor...İletişim 'den genel görünüm itibariyle ayrılmış olsa da bazı üretimler için yılda birkaç kez kendisini gene editör hanesinde göreceğiz sanıyorum...İletişim 'le ilişkisi artık işten ziyade dostluk boyutunda diye düşünüyorum...

    Görsel uygulamada iki kişinin daha adı geçiyor, Levent Cantek 'i de editör olarak sayarsak üç kişi yapıyor...Ben Çökertme 'deki bazı büyütme/küçültme ve yana doğru panel yayma estetiksizliklerinde bu üç isme fatura kestim...Gerçi İlban Ertem rahatsız olmamışsa bana ne yemek düşer malum ama işte, zehir saçmadan da edemiyorum güzelim esere zarar verdiğini düşündüğüm bu tarz saçmalıklara...  :(
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

kharon

Alıntı yapılan: ferzan - 17 Ağustos, 2018, 11:26:23
    Evet, editör kısmında onun adı geçiyor...İletişim 'den genel görünüm itibariyle ayrılmış olsa da bazı üretimler için yılda birkaç kez kendisini gene editör hanesinde göreceğiz sanıyorum...İletişim 'le ilişkisi artık işten ziyade dostluk boyutunda diye düşünüyorum...

    Görsel uygulamada iki kişinin daha adı geçiyor, Levent Cantek 'i de editör olarak sayarsak üç kişi yapıyor...Ben Çökertme 'deki bazı büyütme/küçültme ve yana doğru panel yayma estetiksizliklerinde bu üç isme fatura kestim...Gerçi İlban Ertem rahatsız olmamışsa bana ne yemek düşer malum ama işte, zehir saçmadan da edemiyorum güzelim esere zarar verdiğini düşündüğüm bu tarz saçmalıklara...  :(

tesekkurler Ferzan, yok evet bence haklisin (ozellikle konusma balonu yazi buyuklukleri birbirinden farkliysa) zira boyle dergilerde kalmis hikayeler bir kere basilma sansi buluyor genelde. Tek kursunun varsa en iyi sekilde degerlendirmen lazim :)