Conan - Gece Kitaplığı

Başlatan memospinoz, 11 Aralık, 2018, 09:45:22

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

memospinoz

Hiçbir yerinde güvenli bir sığınak bulunmayan, her köşesinden tehlike püsküren, ancak güçlü olanın ayakta kalabileceği bir devir... Acımasız savaşçılar, hain büyücüler, komplocu siyasetçiler, kadim devirlerden kalma veya meçhul boşluklardan canavarlar kol geziyor... Karanlık barbarlığın çıplak gayya kuyularından, medeni ülkelerin en görkemli tahtına uzanan yolu çok az kişi aşabilir.
Cimmerialı Conan'ın bu yolda, medeniyetin safsataları ve tuzaklarından bihaber, içten içe parlayan buz mavisi gözlerinden taşan doğal, keskin zekâsı, güçlü kolu ve ağır, düz kılıcından başka müttefiki yoktur.

Buna gerek de yoktur Crom Adına!

Sayfa Sayısı: 421
Etiket Fiyatı: 33 TL

ferzan



    R.E.H. yazımı eksiksiz bir Conan külliyatının özlemini çekiyordum nicedir...10 gün önce bir başka mecrada haberdar olup süreci ilgiyle takip etmeye çalışıyordum...Dün de Odakitap 'taki yerini aldığını fark ettim...

    Çevirmeninin açıklamalarına göre 3 ciltte toplanacakmış tüm R.E.H. Conan metinleri...2019 'un ilk yarısında diğer iki cildi de basmayı planlıyorlarmış...Bu serinin alacağı tepkilere göre Kull, Bran Mak Morn falan da basılabilirmiş...

    Yanlış anlamadıysam çevirmeni Conan 'ı çok seviyor ve çok özenli bir iş çıkardığına yönelik ister istemez bir beklentiye sokuyor...Yakında siparişini vereceğim, umarım biz Conan sevdalılarını hayal kırıklığına uğratmayacak bir iş ortaya çıkmıştır...
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

connyapku


afu

Çeviriyi yapan arkadaşın "Hüseyin Aksakal", önceden bölümler halinde çizgi diyarın'da yayınladığı Conan'dan bir bölüm aşağıda.
Çevirisini değerlendirmeniz için.


KILIÇTAKİ ANKA-Bir Conan Öyküsü/Fasıl 1

I
""Bil ki ey prens, okyanusların Atlantis'le ışıltılı kentlerini yuttuğu ve Aryas oğullarının yükseldiği yıllar arasında, ışıltılı krallıkların dünyayı yıldızlar altındaki mavi harmaniler gibi kapladığı—Nemedia, Ophir, Brythunia, Hyperborea, kara saçlı kadınları ve örümcek basmış gizemli kuleleriyle Zamora, şövalyeleriyle Zingara, pastoral Shem topraklarına komşu Koth, gölgelerin koruduğu mezarlarıyla Stygia, süvarileri çelik, ipek ve altın giyimli Hyrkania— akla hayale gelmez bir çağ yaşandı. Fakat dünyanın en mağrur krallığı, düşsel batıda hüküm süren Aquilonia idi. Dev hüzünler ve dev coşkularla, saçı kara, gözleri kasvetli, eli kılıçlı hırsız ve yağmacı Cimmerialı Conan bu sıralarda geldi sandaletli ayağını dünyanın elmaslı tahtlarına basmak için.".

Nemedia Günlükleri


Bulanık minareler ve ışıltılı kuleler üstünde şafak öncesinin ruhani karanlık ve sessizliği uzanıyordu. Esrarengiz, dolambaçlı yollardan tam bir labirent olan loş sokakta, dört maskeli adam, esmer bir elin sinsice açtığı kapıdan apar topar çıktı. Konuşmadılar; sadece pelerinlerine iyice sarınıp alacakaranlığa ilerlediler; katledilenlerin hayaletleri gibi sessizce karanlıkta kayboldular. Arkalarında, aralık kapıda alaycı bir çehre belirdi; bir çift habis göz, karanlıkta garezle parıldadı.

"Gecenin içine gidin gece yaratıkları," bir ses alay etti. "Ey aptallar, kaderiniz kör bir köpek gibi peşinizde ve siz bihabersiniz."

Konuşan kapıyı örttü, sürgüledi, sonra döndü ve elde kandil, koridordan çıktı. Esmer teni Stygialı kökenini ele veren kasvetli bir devdi. Büyük, altın bir kupadan şarap içen uzun boylu, ince yapılı bir adamın ipek bir divana kocaman, tembel bir kedi gibi uzandığı bir iç odaya girdi.

"Pekâlâ, Ascalante," dedi Stygialı kandili bırakarak, "Kuklaların ininden çıkan sıçanlar gibi sokaklara sıvıştı. Tuhaf maşalarla çalışıyorsun."

"Maşalar mı?" diye karşılık verdi Ascalante. "Şey, onlar da beni öyle sayıyorlar. Asi Dörtlü beni güney çölünden çağırdığı dört ay önceden beri gündüz bu karanlık evde gizleniyor, geceleyin karanlık geçitler ve zifir koridorlarda kol gezerek düşmanlarımın ortasında yaşıyorum. Bu asi soyluların başaramadığını başardım. Onlar ve yüzümü hiç görmemiş sürüyle başka ajan vasıtasıyla imparatorluğu kargaşa ve huzursuzlukla delik deşik ettim. Gölgelerde çalışarak, güneşte tahtta oturan kralın düşüşüne giden yolu döşedim tez zamanda. Mitra adına, eşkıya olmadan siyasetçiydim ben."

"Ya kendilerini efendin sayan şu enayiler?"

"Bugünkü işimiz tamamlanana dek onlara hizmet ettiğimi zannetmeye devam etsinler. Onlar kim Ascalante ile zekâ yarıştırmak kim? Bodur Karaban Kontu Volmana, Kara Lejyonun dev komutanı Gromel; şişman Attalus baronu Dion; tavşan beyinli ozan Rinaldo. Ben her birindeki çeliği bir araya kaynatan gücüm; vakti gelince hepsindeki balçığı kullanarak ezeceğim onları. Fakat gelecekte olacak bu; bu gece kral ölüyor."

"Günler önce kraliyet alaylarının kentten çıktığını gördüm," dedi Stygialı.

"Kâfir Pictlerin—onları kudurtmak için sınırlardan gizlice geçirdiğim sert içkiye şükür—saldırdığı sınıra sürüyorlar atlarını. Dion'un muazzam zenginliği mümkün kıldı bunu. Volmana da şehirde kalan imparatorluk birliklerinin ayrılmasını ayarladı. Nemedia'daki soylu akrabası vasıtasıyla Aqilonia Başveziri Poitain Kontu Trocero'yu huzuruna davet etmesi için Kral Numa'yı kandırması kolay oldu; elbette onu onurlandırmak için kendi birlikleri ve Kral Conan'ın sağ kolu Prospero'nun yanı sıra, bir kraliyet eskortu tarafından da eşlik edilecek. Geriye kaldı kralın kentteki kişisel muhafızları—bir de Kara Lejyon. Gromel aracılığıyla müsrif bir muhafız subayını ayarttım ve gece yarısı adamlarını kralın kapısından uzaklaştırması için rüşvet verdim.

"Sonra onaltı serdengeçtimle gizli bir tünelden saraya gireceğiz. İş bittikten sonra uyanan insanlar bizi hoş karşılamasa bile Gromel'in Kara Lejyonu şehirle tacı elde tutmaya kâfi gelecektir."

"Dion tacın kendisine verileceğini mi sanıyor?"

"Evet. Şişko salak kraliyet kanı taşıyor diye hakkı sayıyor bunu. Conan, Aquilonia tacını gaspettikten sonra eski hanedandan gelişleriyle hala övünen kişileri sağ bırakmakla feci bir hata yaptı.

"Volmana kraliyet nezdinde eski rejimdeki mevkisine getirilmek istiyor, böylece fukaralıktan muzdarip mülkünü eski haşmetine kavuşturabilecek. Gromel Kara Ejder Komutanı Pallandites'ten nefret ediyor ve tüm Bossonialı inadıyla ordunun başkomutanlığını istiyor. Aramızda sadece Rinaldo'nun kişisel ihtirası yok. O kuzeyden uygar bir ülkeyi yağmalamaya gelmiş kızıl elli, kaba ayaklı bir barbar görüyor Conan'da. Conan'ın tacı elde etmek için öldürdüğü kralı ülküleştiriyor. Sanatı ara sıra koruduğunu hatırlayıp eski kralın idaresinin kötülüklerini unutuyor, halkın da unutmasına yol açıyor. Şimdiden, Rinaldo'nun aziz payesi verdiği caniyi övdüğü ve Conan'dan 'Gayya kuyularından gelme kara yürekli vahşi' olarak bahseden Krala Ağıt şarkısını alenen söylüyorlar. Conan gülüp geçiyor ama insanlar homurdanıyor."

"O niye Conan'dan nefret ediyor ki?"

"Ozanlar iktidardakilerden hep nefret ederler. Onlar için mükemmellik daima ya hemen ilerideki köşenin ardındadır ya da bir sonrakinin. Geçmiş ve gelecek düşleri içinde bugünden kaçarlar. Rinaldo tutuşmuş bir ülkü meşalesi; ihtilal bir tiranı tahtından indirmek ve halkı kurtarmak için ona göre. Bana gelince—şey, birkaç ay önce kalan ömrüm boyunca kervanlara saldırmak dışında tüm hırslarımı yitirmiştim; artık eski düşler canlanıyor. Conan ölecek, Dion tahta çıkacak. Sonra o da ölecek. Karşıma çıkan herkes—ateş, çelik veya nasıl mayalandığını senin iyi bildiğin o ölümcül şarapla—bir bir ölecek. Aquilonia Kralı Ascalante! Kulağa nasıl geliyor?"

Stygialı geniş omuzlarını silkti.

"Bir zamanlar" dedi gizlemediği bir hayıflanmayla " benim de yanında seninkileri bayağı ve çocukça bırakan hırslarım vardı. Ne hallere düştüm şimdi! Evvelki emsal ve rakiplerim; Yüzüklü Thoth–amon'un bir dışarlıklı ve haraminin kölesi olduğunu ve baron ve kralların ufak tefek hırslarına hizmet ettiğini görseler şaşıp kalırdı gerçekten!"

"Senin güvenin büyü ve hokkabazlığa dayanıyordu," diye cevapladı Ascalante kayıtsızca. "Ben zekâmla kılıcıma güvenirim."

"Zekâ ve kılıçlar Karanlık'ın bilgeliği karşısında saman çöpü gibidir," diye gürledi Stygialı, kara gözlerinde tehditkâr ışık ve gölgeler titreşerek. "Yüzük'ü kaybetmeseydim pozisyonlarımız tersi olabilirdi."

"Yine de," diye karşılık verdi haydut sabırsızca. "Sırtında kamçımın izlerimi taşıyorsun, taşımaya devam etmen de muhtemel."

"O kadar emin olma!" Stygialının şeytani nefreti gözlerinde kıpkızıl ışıldadı bir an. "Bir gün, nasıl olsa yüzüğü yeniden bulacağım; Set'in yılan dişleri adına, bulduğumda da yanına kalmayacak—"

Öfkelenen Aquilonialı ayağa fırladı ve adamın ağzının ortasına sert bir sille aşk etti. Thoth dudaklarından kan boşanarak gerisingeri sendeledi.

"Sen de fazla küstahlaştın köpek," diye gürledi kanunsuz. "Ayağını denk al; Hala kara sırrını bilen efendinim ben. Gidip çatıya çık da—cesaret edebilirsen—Ascalante şehirde, krala komplo düzenliyor, diye bağır."

"Yapamam," Stygialı dudaklarındaki kanı silerek mırıldandı.

"Hayır, yapamazsın," Ascalante soğuk soğuk sırıttı. "Eğer sinsiliğin yahut kalleşliğin yüzünden ölürsem, güney çölündeki münzevi bir rahip bunu öğrenerek ellerine emanet ettiğim elyazmasının mührünü kıracak. Okuyunca da Stygia'da bir mesaj fısıldanacak ve geceyarısı güneyden bir rüzgâr usulca gelecek. O zaman nereye gizlersin kelleni Thoth-amon?"

Köle ürperdi ve esmer yüzü küle döndü.

"Kâfi!" Ascalante ses tonunu tümden değiştirdi. "Sana göre bir işim var. Dion'a güvenmiyorum. Bu gece iş bitene dek memleketine gidip orada kalmasını söyledim ona. Şişko salak bugün kralın önünde gerginliğini hiç gizleyemedi. Peşinden sür, eğer yolda yetişemezsen mülküne dek devam et ve biz ona haber yollayana dek onunla kal. Onu gözünden ayırma. Korkudan şaşırmış ve birden bize sırt çevirebilir—hatta panik içinde Conan'a koşup, kendi postunu kurtarabileceği umuduyla tüm entrikayı ele dahi verebilir. Git!"

Köle, gözlerindeki nefreti gizleyerek eğildi ve söyleneni yaptı. Ascalante yeniden şarabına döndü. Mücevherli minarelerin üstünde kan kırmızı bir şafak söküyordu.
.


Mrtekin

They drew first blood...

memospinoz

Ben bunu almayı unuttum.  :( Kayıp Rıhtım'da görünce hatırladım.  ;D Var mı alıp okuyan? Beğenen veya beğenmeyen? Çevirisi nasıl?

Ahmet Oktay

Editörlük açısından kötüyse şaşırmam, pek güvendiğim bir yayınevi değil kendileri.

Nomad

Çevrilen metin gayet akıcı.
Şu pasajı okurken bile havaya girdim.

hanac


KenParker

Kırk yıllık Kimmeryalı barbar olmuş Cimmerialı.
Aquilonialı, Cimmerialı, Stygialı bu tür kelimeleri her gördüğümde metinden uzaklaştım.

hüseyin aksakal

 
Alıntı yapılan: KenParker - 28 Temmuz, 2019, 23:14:37
Kırk yıllık Kimmeryalı barbar olmuş Cimmerialı.
Aquilonialı, Cimmerialı, Stygialı bu tür kelimeleri her gördüğümde metinden uzaklaştım.

Kimmeryalı'nın Cimmerialı olması şöyle oldu:
Hatırlarsınız televizyonda bir dizi vardı. Kimmeryalı yerine Simmeryalı deniyordu. Conan öykülerinin internette sesli versiyonları var. Bunları dinledim. ORada da Simmeryalı diyordu. Benim tercihim de Kimmeryalı yönünde olacaktı ama kaynak lisanda Simmeryalı denilmesi işi karıştırdı. Bu yüzden mümkün olduğunca yazılışları takibe mecbur kaldım. Okunuşlarda bir problem de isimde... Conan yerine Konan demek gerekiyordu. Yer isimlerini okunuşa çevirip, özel adları aynı bırakmanın yanlış olacağını düşündüm.
Başka sorunlar da oldu. Mesela Thunder Nehri...  Tandır Nehri oluyor okunuşunu yazınca. Valerius, Valeryus oluyor. Ne olursa olsun neticede bu bir tercih meselesiydi ve bizim tercihimiz böyle oldu.

Kusur olarak gördüğünüz her şeyin sorumluluğu çevirmene ait.  İlginiz için sağ olun. Hürmetler.

hanac

Alıntı yapılan: hüseyin aksakal - 16 Ağustos, 2019, 09:09:33
İlginiz için sağ olun. Hürmetler.

Teşekkürler Hüseyin Bey, hürmetler bizden.

KenParker

Alıntı yapılan: hüseyin aksakal - 16 Ağustos, 2019, 09:09:33

Kimmeryalı'nın Cimmerialı olması şöyle oldu:
Hatırlarsınız televizyonda bir dizi vardı. Kimmeryalı yerine Simmeryalı deniyordu. Conan öykülerinin internette sesli versiyonları var. Bunları dinledim. ORada da Simmeryalı diyordu. Benim tercihim de Kimmeryalı yönünde olacaktı ama kaynak lisanda Simmeryalı denilmesi işi karıştırdı. Bu yüzden mümkün olduğunca yazılışları takibe mecbur kaldım. Okunuşlarda bir problem de isimde... Conan yerine Konan demek gerekiyordu. Yer isimlerini okunuşa çevirip, özel adları aynı bırakmanın yanlış olacağını düşündüm.
Başka sorunlar da oldu. Mesela Thunder Nehri...  Tandır Nehri oluyor okunuşunu yazınca. Valerius, Valeryus oluyor. Ne olursa olsun neticede bu bir tercih meselesiydi ve bizim tercihimiz böyle oldu.

Kusur olarak gördüğünüz her şeyin sorumluluğu çevirmene ait.  İlginiz için sağ olun. Hürmetler.
Hoşgeldinz. Emekleriniz için asıl siz sağolun. Hürmetler bizden

pizagor

Acaba Robert Jordan Conan'ları da bu külliyata dahil olacak mı?
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar...


dayıcomics

Bunları alıp okumak gerekli. Conan'da hep çizgi roman tarafında kaldık ama aslında Conan kitap serisi olarak ünlenmiştir.