Asteriks - Alfa

Başlatan pizagor, 30 Eylül, 2020, 19:15:07

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Volrath

Alıntı yapılan: aitor03 - 18 Eylül, 2022, 14:15:35
Dünya dillerinde Asterix karakterlerinin ismi genelde değişiyor:
Fransızca orijinaldeki büyücü Panoramix, bizde Hokuspokus, ardından Büyüfiks oluyor, İngiltere'de Getafix, Almanca'da Miraculix vs
Bizde Dertsiziks, Kakofonix olarak köyün ozanı Assurancetourix (tam kapsamlı sigortaya karşılık gelyior bu isim) Hırvatça'da Tamburix, Estonya'da Lyrix, İskandinav dillerinde Trabudirix falan olmuş.

Bu arada, çeviride yerelleştirme kurallara bağlıdır. Telif haklarını elinde bulunduran yazar, ajans, çevirmen, yayıncı arasındaki diyaloglarla belirlenir.
Elbette David yerine Davut, Jacob yerine Yakup olmaz, olmamalı ama Avrupa dillerinde (sıklıkla İngilizce'de) örneğin Aishe, Aisha yazılan ismi o şekilde bırakıp Ayşe-Ayşa dememek sakillik olur.

Durum Asteriks'e özelmiş yani. Belki de Goscinny ve Uderzo özellikle böyle istemiştir. Bilgilendirme için teşekkür ederim. Ama istisna olduğu gerçeğini değiştirmiyor :)

Stan Lee'nin Peter Parker'ın yan daireden Tanju Okan dinlediğinden haberi olduğunu hiç sanmıyorum  ;D

Ayşe ismi örneğinize de çok katılamıyorum. Hikâyede yer gök Steven, David, Philip, Carol, Susan, Karen vb. kaynarken Aisha'nın Ayşe yazılması daha da sırıtır bence. İstisnai bir durum olmadığı sürece orijinalinde ne yazıyorsa öyle kalması daha iyi olur gibi.

pizagor

Alıntı yapılan: Volrath - 18 Eylül, 2022, 14:48:51
Stan Lee'nin Peter Parker'ın yan daireden Tanju Okan dinlediğinden haberi olduğunu hiç sanmıyorum  ;D

Kervan döneminde benzer durumu Asteriks panellerinde de görebilirsiniz. Oldukça tanıdık şarkılar konuşma balonlarında yer alır. Döneme özgü bir durum olmalı; telif anlaşmalarının basitliği, maddelerin yüzeyselliği, bağlayıcı çok madde olmaması ve bir de okurun da şimdi durduğu elitist düzlemden daha farklı, daha basit ve daha az eleştirir, verilenle yetinen bir seviyede olması sonucu bunlar seksenlerde rahatlıkla yapılmıştır diye düşünüyorum. Ama bugün oldurulamıyor; telifi verirken karakterlere sinema evreninde Türkçe dublaj isimlerinin şartını koyabiliyor kitabın haklarını verenler. Çevirmen de artık daha farklı bu arada, kendince daha profesyonel bakıyor bu işe, kendisi nasıl uygun görürse o şekilde devam ediyor. Mesela senelerdir Gerekli Avengers'larında ve de kendi kitaplarında Kaptan Amerika'ya dostları CAP diyor kısaltarak. Diyelim ben İngilizce'ye uzağım, telaffuzu ile ilgili bilgim yok, Türkçe yazıldığı gibi okunur deyip Cap mı diyecegim okurken, nereden bileceğim. Bazı dostlarımız var, bazen konuşurken kontrolünü kaybettiği noktada Conan'a Konan değil Conan diyor, sonra Konan olarak düzeltiyor fark edip. Çünkü bu dostumuz bu karakterle ilk karşılaştığında bunu C ile Conan olarak bünyeye almış, sonra senelerce üzerine ilmek ilmek düğüm atmış. O kadar zor ki onun için bunu değiştirmek. O yüzden Cap olmaz, olmamalı; Kaptan ne kadar güzel oturuyor buraya. Bir sürü gereksiz laf yazdım, konudan uzaklaştım. Diyeceğim o ki dönemsel olarak çizgiromanların dili de değişti, elitleşti ancak gündelik lisanda kullandığımız Edirne'den Kars'a Türkiye yerine TransTürkiye demediğimiz müddetçe ben hala Transİtalya Yarışı yerine İtalya Yarışı'nı daha anlaşılır buluyorum dostlar :)
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar...


allan quatermain

Asteriks albümlerinde güncele, Fransız popüler kültür öğelerine çok fazla referans var, bu yüzden bunların çevrilirken yerelleştirilmesi aslında bir zorunluluk. Remzi'nin Asteriks albümlerinde de çok fazla yerel güncel referans var, ilk aklıma gelenlerden birini ekliyorum:


battlehammer

Asteriks çevirilerinin uyduruk olmasına (kötü anlamında değil, kelimenin kendi anlamıyla algılayın bunu) rağmen mazur görülmesinin önemli bir nedeni, 70lerde Halit Kıvanç (ve Tevfik Ünsi) tarafından yapılmış olmalarıydı. Ki o dönemde de Halit Kıvanç seviyesinde "celebrity" olmak baya büyük bir şeydi. O yüzden biz 80 ve 90ların çocukları, ne zaman konuya dair şikayet edecek olsak, "ama Halit Kıvanç yaptı onları," denir ve konu sessizce kapatılırdı.

battlehammer

Alıntı yapılan: allan quatermain - 18 Eylül, 2022, 17:06:51
Asteriks albümlerinde güncele, Fransız popüler kültür öğelerine çok fazla referans var, bu yüzden bunların çevrilirken yerelleştirilmesi aslında bir zorunluluk. Remzi'nin Asteriks albümlerinde de çok fazla yerel güncel referans var, ilk aklıma gelenlerden birini ekliyorum:


Bu arada buradaki örnekteki gibi vakalar bana özellikle ekstra çirkin geliyor ve sinirlendiriyor. "Siz anlamazsınız cahiller! Bakın sizin anlayacağınız gibi değiştirdik" der gibi. Bırak beni, ben göndermeyi merak edeyim, araştırayım anlamıyorsam. Sen niye benim adıma böyle şeyler yapıyorsun? Okuyucuyu aptal yerine koyan, minik zihinleriyle kendini zeka küpü, karşıdakini de ahraz sanan yayınevlerinden, editörlerden (artık hangisinin idari kararıyla oluyorsa bunlar) gerçekten hoşlanmıyorum. Şunu sinemada yaptıklarında ecdatlarına sövüyoruz da çizgi romanda niye tolerans gösteriyoruz biz okur kısmı, onu da anlamıyorum.

allan quatermain

Alıntı Yap
Bu arada buradaki örnekteki gibi vakalar bana özellikle ekstra çirkin geliyor ve sinirlendiriyor. "Siz anlamazsınız cahiller! Bakın sizin anlayacağınız gibi değiştirdik" der gibi. Bırak beni, ben göndermeyi merak edeyim, araştırayım anlamıyorsam. Sen niye benim adıma böyle şeyler yapıyorsun? Okuyucuyu aptal yerine koyan, minik zihinleriyle kendini zeka küpü, karşıdakini de ahraz sanan yayınevlerinden, editörlerden (artık hangisinin idari kararıyla oluyorsa bunlar) gerçekten hoşlanmıyorum. Şunu sinemada yaptıklarında ecdatlarına sövüyoruz da çizgi romanda niye tolerans gösteriyoruz biz okur kısmı, onu da anlamıyorum.

Yani, bilemiyorum, çizimlerdeki pek çok referansı zaten kaçırıyoruz. Mesela bu örnekte sandığı tutan karakter Jacques Chirac baz alınarak çizilmiş, ben az önce wikipedia'dan öğrendim. 1999'da bu albümü Türkiye'de internete erişimi ve yabancı dili olmayan bir çocuk olarak okumuştum, Chirac o zaman da ünlüydü Fransa cumhurbaşkanı olarak ama buradaki 1976'nın Jacques Chirac'ı  :D . İnternet olsa bile okuyucuya "ödev vermek" çok doğru gelmiyor bana, mesela Fransa'daki bir TV reklamına gönderme yapılıyor, aşağıya çevirmen/editör notu düşeceksin, ya rehber siteye link vereceksin ya youtube linki vereceksin falan, yakalaması mümkün değil okuyucunun. Bence albümün tek başına okunabilmesi, sade keyif vermesi de gerekiyor.

Gül ve Kılıç albümünden başka bir örnek, 90'ların çok meşhur Yapı Kredi reklamlarına gönderme yapıyor, bunu Z kuşağı da yakalayamaz artık  ;D



https://www.youtube.com/watch?v=82H_ZHq3HCs

KenParker

Çeviride yerelleştirme bazen harika sonuçlar ortaya çıkarıyor. Yüzüklerin Efendisi serisi mesela. Farklı ırkların özelliklerini, konuşmalarını gösterir şekilde harika çevrilmişti. Yakın zamandan onu hatırlıyorum. Hatta filmde de diyaloglar ırklara göre yer yer farklılık gösteriyordu. Şimdi Güç Yüzükleri dizisinde yine böyle yapılıyor. En azından yapılmaya çalışılıyor. Benim hoşuma gitti.

Olumsuz örnek verecek olursam da Tardi'nin Halkın Çığlığı çizgi romanını örnek gösterebilirim. Bu çizgi romanda karakterler çoğunlukla halkın avam, lümpen, alt tabakadan, yoksul kişileri. Hal böyle olunca Paris'in sokak ağzı bol bol kullanılmış. Küfürün, argonun bini bir para. Tardi diyaloglar gerçekçi olsun diye halk gündelik hayatta nasıl konuşuyorsa aynısını kullanmış. İyi etmiş. Lakin Türkçeye çeviren arkadaş aynı sokak ağzını Türkçeye uydurmaya kalkınca anlaşılmaz, yapmacık bir dil ortaya çıkmış. Neredeyse her sayfada böylesi diyaloglar var. Konusu basit olduğu halde neredeyse her sayfada konudan kopuyorsun. Uzaklaştıkça uzaklaşıyorsun.

Mizahi yerelleştirmeye gelince; her zaman varım.

***
Ha bu arada,
Asteriks üçü bir arada ciltlerin devamı sabırsızlıkla beklenmektedir. :)

pizagor

Alıntı yapılan: Nightrain - 18 Eylül, 2022, 11:15:39
Ben hâlâ 39.albümü neden şatışa çıkartmadıklarını merak ediyorum. Yayınevinin genel yayın yönetmeni önce son 4 albümü yayınlayacağız, sonra 1.albümden itibaren sıralı bir şekilde yayınlayacağız demişti.

Henüz yurtdışından onay gelmemiş bu albüm için. Anladığım kadarıyla kılı kırk yarıyorlar :)
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar...


pizagor

Alıntı yapılan: pizagor - 16 Eylül, 2022, 21:56:57
Benim anladığım, Tenten ciltleri ya da Red Kit ciltleri gibi ufak integral boyutunu kastediyor sayın nightrain.

Asteriks için esas hayal ettiğim, her bir macerayı orijinal boyutunda sert kapaklı edinebilmek  :-\


İçerideki köstebek, emin olmamakla birlikte ciltlerin yüksek ihtimal Tenten ciltlerinin boyutunda olacağını söyledi.
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar...


YzbVolkan

Alıntı yapılan: pizagor - 19 Eylül, 2022, 16:50:49

İçerideki köstebek, emin olmamakla birlikte ciltlerin yüksek ihtimal Tenten ciltlerinin boyutunda olacağını söyledi.

Eyvah. Kotù haber
Cizgi romanlar gūnûnūzū aydınlatsın.

Nightrain

Alıntı yapılan: pizagor - 19 Eylül, 2022, 16:50:49

İçerideki köstebek, emin olmamakla birlikte ciltlerin yüksek ihtimal Tenten ciltlerinin boyutunda olacağını söyledi.

Düz karton kapakları alırım. Orijinal boy hem. Ama her albümü sınırlı sayıda ciltli basmalarını isterdim.
"Bu yıldızı çok mu istiyorsun Heatie? Al ye o zaman!"

Nightrain

Alıntı yapılan: pizagor - 19 Eylül, 2022, 16:48:51
Henüz yurtdışından onay gelmemiş bu albüm için. Anladığım kadarıyla kılı kırk yarıyorlar :)

Bekleyeyim o zaman.
"Bu yıldızı çok mu istiyorsun Heatie? Al ye o zaman!"

aitor03

Alıntı yapılan: Volrath - 18 Eylül, 2022, 14:48:51

Ayşe ismi örneğinize de çok katılamıyorum. Hikâyede yer gök Steven, David, Philip, Carol, Susan, Karen vb. kaynarken Aisha'nın Ayşe yazılması daha da sırıtır bence. İstisnai bir durum olmadığı sürece orijinalinde ne yazıyorsa öyle kalması daha iyi olur gibi.

Aslında bu örnek, Türkçe çevirinin 120+ yıllık sorununa işaret ediyor.
Latin Avrupa dilleri yazarları/okurları, o dillerin konuşanları "egzotik" tabir ettikleri Doğu dillerindeki isimleri -hele ki karakter de oralıysa- kendi telaffuzlarında yazmayı tercih ediyor. Arapça Ayşa/Türkçe'ye Ayşe olarak yumuşayarak giriyor, Latin dillerinde o sesler çıkmadığı için Aisha, Aishe oluyor. Ömer/Omar bir anda Oumar falan oluyor. Bu konudaki en sevdiğim örnek Mısırlı şarkıcı Ümmü Gülsüm. Gel gelelim, Avrupa'daki ismi Ummu Kulthum. Herhangi bir çeviride, çevirmen bunu Ummu Kulthum olarak bırakırsa, bir anda yeni bir şarkıcıyla karşı karşıyasınız demektir :)

Tabii aynı durum Türkçe çevirilerde ya da metinlerde tuhaf bir ikilem de yaratıyor.

Yanılmıyorsam 50'lerdeki Öz Türkçe furyasında isimlerin Türkçe okunuşunun daha sık kullanılması gibi bir durum vardı. 70'ler ve 80'lerde de devam etti. Eski çizgi romanlardan hatırlarsınız bunu. Stivın, Coni, Albırt gibi isimlere denk gelmişsinizdir. Veya Pardaillan-Pardayan Jaen Valjean-Jan Valjan aklıma ilk gelen örnekler.

Bir yandan zorunlu müdahaleler de var tabii. İngilizce'de -ı harfi olmadığı için Conan'da King Yildiz, elbette Yıldız oluyor...

Bu tuhaf furyanın son ve en uç örneğiniyse 9. Sanat'ın çizgi roman çevirilerinde yaşıyoruz. Fransızca isimler anlamıyla Türkçeleştiriliyor mesela (örn: Buz Mermisi karakterleri Proloff-Amelotov / Belleau-Güzella).

Son yıllarda telif anlaşmalarının daha sıkı olması nedeniyle isimler, eserin orijinal dilinde bırakılıyor. Bir sonraki çıkmaza kadar iyi bir şey bu sanırım. Spiderman'e Örümcek Adam dedik, Spidey kısaltmasına hiçbir şey bulunamıyor, Süpermen yerleşti dile ama ahbaplarının Sup demesi havada kaldı. Neyse ki Iron Man Demir Adam olmadı...

Kısacası meşakkatli iş çeviri.


Vega

Alıntı yapılan: aitor03 - 20 Eylül, 2022, 10:26:54

Son yıllarda telif anlaşmalarının daha sıkı olması nedeniyle isimler, eserin orijinal dilinde bırakılıyor. Bir sonraki çıkmaza kadar iyi bir şey bu sanırım. Spiderman'e Örümcek Adam dedik, Spidey kısaltmasına hiçbir şey bulunamıyor, Süpermen yerleşti dile ama ahbaplarının Sup demesi havada kaldı. Neyse ki Iron Man Demir Adam olmadı...

Bilka dönemi örümceklerde tüm karakter isimleri Türkçeye çevrilmişti. Akrep, Katil Örümcek Kuşu, Kara Kedi, Çakal, Dökme Adam... Ama bence en orijinali ve en yok artık dedirteni Absorbing Man'in Emenmen olarak çevrilmesiydi sanırım.  Tabi o zamanlar kıyas yapacak seçeneğimiz olmadığı için tuhaf gelmiyordu.
İlk kitabım Yanlış Adam çıktı. Edirne sokaklarında geçen çizgiroman temelleri üzerine kurulu bu romanı almayı unutmayın...

BAHADIR

Tabii David'i Davut diye çevirmek sıkıntılı bir durum... İsimler'e dokunmak olmaz... Ama sıfat olan ya da makam, rütbe bildiren ekler'in ne olursa olsun çevrilmesi taraftarıyım...

Asterix özelinde ise Mizahi bir çizgiroman'da yerelleştirme bence önemli... Avrupalı'ya, Amerikalı'ya ya da özelinde bir bölge'ye hitap eden ve konuyu dağıtmayan bir sözün, deyim'in ya da yukarı da örneği verildiği gibi bir şarkının yerelleştirilmesi kadar mantıklı bir şey yok...

Alıntı YapAma bence en orijinali ve en yok artık dedirteni Absorbing Man'in Emenmen olarak çevrilmesiydi sanırım.

İleride marvel basacak olursam "Emici Adam" derim... Haberiniz olsun... ;)