Hayal Kahvem'den Zagor Hikayeleri

Başlatan Hayal Kahvem, 01 Ocak, 2011, 19:10:37

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

darkwood

Alıntı yapılan: hanac - 18 Temmuz, 2013, 16:34:58
Dişi Zagor


Karamba, dişi Zagor un Kelebekli gömleği ile verdiği mesaj, Kelebek gibi uçar, arı gibi sokarım" gibi görünüyor.  :D
Baltasıda hayli ilginçmiş.

Bu arada Hayal Kahvem'in klavyesinden Zagor'un romantik maceralarını da özlemişiz.. 
Darkwood Sakinleri..

kalidor

Hoşgeldiniz Hayal Kahvem. Forumda sizi görmek ne güzel.  :)
Crom! Ölüleri Say...

Hayal Kahvem


Hayal Kahvem


Hayal Kahvem

Hanac, Zago Reeta sahi mi?  :D

Sülalemim bütün bıyıklıları adına, Altın Madalyon'dan  ne çok uzak kalmışım meğerse!  ::)

hanac

Alıntı yapılan: Hayal Kahvem - 18 Temmuz, 2013, 23:21:30
Hanac, Zago Reeta sahi mi?  :D

Facebook da buldum Hayal Kahvem.

Arakladım ve buraya eklemeyi uygun gördüm.  :)

Hayal Kahvem


Geçen perşembe günüydü. Ramazan ayındayız ya oruçluydum tabii...  Yolum gene  İstanbul'a düşmüştü. Köprü üstünden Karaköy'e, kendimce fiyakalı görüntü verdiğimi sanarak salına salına  yürüyordum. Hele sevdiğim şehri soluyordum ya... Sorma... Anlatamayacağım kadar heyecan duyuyordum. Sirkeci'deki müşterimin yeni işyerinin risk analizini yapmıştım. Şimdi işyeri hakkındaki görüşlerimi, fotoğraflarıyla birlikte acilen çalıştığım sigorta şirketine göndermeyi amaçlıyordum. Peki nerede yapacaktım?



İşte tam o anda, keşke Zagor maceralarındaki postacı  Drunky Duck yanımda olaydı diye düşündüm. Elimdeki bilgileri Drucky Duck'ın tuhaf posta taşıma  yöntemleriyle gönderseydim fena mı olurdu yani? Drucky Duck'ı karşılarında görecek olan sigorta şirketindekilerin hali gözümün önünde canlandı.  Hayalime güldüm.  Elbette bir Zagor macerası içinde değildim.  Gene de durup dururken  Zagor aklıma geldi ya ne yalan söyleyeyim yüreğim pırpırlandı, kocaman bir sevinç hissettim. Aklıma  yakınlardaki İstanbul Modern'in kütüphanesi geldi. Üstelik iftar saati gelmek üzereydi. İstanbul Modern'in kütüphanedeki bilgisayardan bilgileri sigorta şirketine gönderebilir, akabinde ve detayında müzenin lokantasında tarihi yarımadayı  seyrederek orucumu açabilirdim. İşte bunu hayal ettim ya, fikrimin ince gülünü pek bi beğendim. Muzipçe içime gülümsedim. Ahhh... inan becerebilsem kendimi alnımdan öpecektim.



Müzenin kapısından girdiğim anda, kalakaldım. Hey! Bu bir kamera şakası mıydı yoksa? Cama burnunu yapıştırmış çocukluğum gibi, müzenin girişindeki afişe hayretle bakakaldım. Afişin üst köşesinde "Açık Hava Sineması Fantastik Türkler" diye yazıyordu.  Acaba bugün kime hayrım dokunmuştu ki? Hey! O akşam gösterilecek film, yıllardır seyretmek istediğim 1971 yapımı, Levent Çakır'ın  canlandırdığı,  o meşhur siyah beyaz kült film Zagor Kara Bela değil miydi? Üstelik aynen çocukluğumdaki gibi açık havada seyredecektim. Sülalemin bütün bıyıklıları aşkına ve de Karamba Karambita! Söyler misin bu olan biten feleğin kıyağı değil de neydi bana?!!!  Keşke görseydin beni... Az daha sevinçten  ölecektim./center]



Kütüphanede işimi hemencik  bitirdim. İftar saati gelmişti ya, koşar adım lokantaya geçtim.  Tek kişilik masaya kuruldum. Ezan okunana kadar, büyüleyici  tarihi İstanbul siluetini seyrederek göz zikri yapmaya koyuldum. Ruhuna rahmet... Ahmet Hamdi Tanpınar aklıma geldi.  Resmen şiirini damarlarımda hissettim. Çünkü o anda... Ne içindeydim zamanın... Ne de büsbütün dışında...  Güneş usulcacık kayarak  dağların ardına çekilmişti.  Mübarek ramazan gecesinin huzuru içinde, kadim İstanbul silueti sanki tüy gibi hafifletmişti beni.  Tartsalar... Rüzgarda uçan tüy bile benim kadar hafif çıkmazdı yani, öyle söyleyeyim... Kökü bende bir sarmaşık olmuştu dünya, sezmekteydim.  Nasıl anlatsam? Adeta... Mavi... Masmavi bir ışık ortasında yüzmekteydim. İşte o anda... Uzanıp denizin orta yerinden bir taşa... Gözümün yaşını yüzdürdüm karşı kıyıya doğru.  Bi lodos lazımdı o anda bana, bi kürek, bi kayık... Zulada bir kaç şişe yakut... Yer gök ışılışıldı. Yoksa bu üstüme düşen sabah yıldızı mıydı? Bilemedim. Ne şahane bir geceydi Allahım.  Çok teşekkür  ederim.



Aynı çocukluğumdaki gibi... Açık hava sinemasındaydım şimdi. Kendi kendime çok narin, çok nadide bir zamana daldım. Ilık battaniyenin içinde yuvarlanır gibi, Zagor Kara Bela'yı tüm iştahımla seyretmeye başladım.





hennessy

Güzel bir yazı olmuş tebrikler
Murat : Hasan abi Avengers dağılmış duydun mu?
Hasan: Duydum duydum toplanın Tellioğulları

ercoktay

Forumda beğen düşmesi niye yok ki? Çok hoşuma gitti. Tebrikler.

darkwood

Hayat bazen böyle tatlı kıyaklar yapıyor insan'a, böyle bir gün herkesin başına.
Darkwood Sakinleri..

hanac

Alıntı yapılan: Hayal Kahvem - 19 Temmuz, 2013, 23:43:43
Ilık battaniyenin içinde yuvarlanır gibi, Zagor Kara Bela'yı tüm iştahımla seyretmeye başladım.

Güzel bir yazı olmuş Hayal Kahvem, sizde yetenek var.  :)

Film ile ilgili görüşlerinizi de merak ediyorum.

Yoksa o ayrı bir yazı konusu mu ?

DAMPYR

Hayal Kahvem döktürmüş yine.Klavyenize sağlık... 8) :D :)

kedidiro

   keşke bunları hocaya söyleseydiniz... bir öğretmen olarak ben derste öğrencilerimin olaylara böyle bambaşka pencerelerden baktığını gördüğümde - ki bu durum ne kadar az yaşanır bilseniz- ancak mutlu olurum. eminim düşüncelerinizi paylaşsaydınız şu an bizim hissettiğimiz gibi hoca da kendini ödüllendirilmiş hissedecekti...

Hayal Kahvem

Karamba Kedidiro,

Du bakalım. Belki utangaçlığımı yenebilirim.  :-[  :)

darkwood

Karamba Hayal Kahvem !!
Yola çıkmadan yolda neler olabileceği bilinmez, karşımıza çeşitli zorluklarda çıkabilir kolaylıklar da önemli olan tüm bunlara karşı hazırlıklı ve deneyimli olmak..
Zagor okumuş onun tekniklerini ve hünerlerini bilenlerin ise tüm bu zorlukları çok kolay aşıp hedefe daha hızlı varacağı aşikar.
Selami hocamın hakkı var, çizgiroman kültüründen gelen bu güzellikleri hem öğretmenizin hem diğer öğrencilerin bilmeye de hakları var.  ;)  8)
Darkwood Sakinleri..