Kim Kahraman?

Başlatan tommikser, 11 Nisan, 2011, 13:23:37

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

tommikser

Kim Kahraman?

Kahraman kelimesinin etimolojik anlamına bakıldığı zaman ;1,sf,Savaşta veya tehlikeli bir durumda yararlık gösteren (kimse), alp, yiğit:. 2. a. Bir olayda önemli yeri olan kimse: 3. a. ed. Roman, hikâye, tiyatro vb. edebiyat türlerinde en önemli kişi şeklinde karşımıza çıkmaktadır.
Peki, okuduğumuz çizgi roman kahramanları gerçekten yukarıda ki tanımlara ne kadar uymaktadırlar.
Çizgi roman kahramanları veya kahramanlar bir şekilde çocukluğumuz ergenliğimiz, belki de tüm hayatımızı bir şekilde etkilemişlerdir. Çoğumuz (maalesef bilgisayar kuşağının mahrum kaldığı) Teksas, Tommiks vb çizgi roman kahramanlarını hayranlık duyguları içinde okumuş, hayal kurmuş ve kendimizle özdeşleştirmişizdir. Onlar bizim için aslında idol olmuş ve bizim hayatımızı veya ömrümüzü etkilemişlerdir.

Sadece çizgi roman kahramanları değildir insanları etkileyen. Tarihi kahramanlar insanları tek tek değil toplumsal olarak ta önemli oranda etkilemişlerdir. O yüzden kahraman saf insanı temsil eder bir bakıma. Yani,gerçekte var olamayacak kadar mükemmeldir kahramanlaştırdığımız  nesneler. İster çizgi roman kahramanı olsun, isterse yaşamış vede tarihe mal olmuş insanlar içinde geçerli olabilir bu genelleme.

Tarihi kahramanlara baktığımızda onlara yöneltilen her eleştirinin bir şekilde tepki aldığı yadsınamaz bir gerçektir. O toplumun kahraman olarak gördüğü kişinin insani zaaflarını açıkladığınızda, o kahramanın taraftarları "Yok, olamaz öyle bir şey, o yapmaz" gibi cümlelerle kahramanını korumaya çalışmaktadır. Aslında bu da doğal bir içgüdüdür. Sonuçta o kahraman onun için özeldir. Kendinde bulamadığı başarı, zafer, özveri gibi davranışları onun yapması aracılığıyla alt benliğinde kendi başarmışçasına, gerçek hayatta bulamadığı bu duyguların sesini kısabilmektedir. Koruma içgüdüsünün bir nedeni bu olabilir.

Peki, tarihi ve gerçek olmayan kahramanlarda da durum böyle midir? Yani neden insan Superman gibi bir kahramanı yaratmak ister. Sanırım en temel neden olmayan ve olamayacak bu güçlere sahip kahramanla alt benliğini (Freud'un ayırdığı katmanlar göz önüne alınarak) kullanarak koruma ve saklanma içgüdüsü temel olarak dış dünyanın gerçeklerinden saklanmaktır. Alt benlikte içgüdüsel talepler en uygun zamanda ve en uygun yerde karşılanmalıdır, gerektiğin¬de ertelenebilmelidirler. Dışarıdaki gerçek ha¬yat şartlarının engellemelerine karşı dayanma gücü arttırılmalıdır. Kısacası bu kahramanların yaratılmasının psikolojik temellerinden biri koruma ve kaçma duysunun tatmin edilmesidir.

Şimdi benim sormak istediğim yere geldik. Peki, bizim saklanmak, kaçmak ve duygularımızı tatmin etmek için seçtiğimiz bu çizgi roman kahramanları bu vasıfları yerine getirebilecek durumdalar mı? Veya bizim seçtiğimiz bu kahramanlar bu vasıfları yerine getirmeye ne kadar muktedirler?

Babalarımızın çocukluğundan beri okuduğu Teksas ve Tommiks çizgi romanlarından başlayarak bir inceleme yapalım.

Teksas gerçek bir vatanseverdir. Hayatını bu iş için adamış asıl mesleği avcılık olan ama yapılan zulümler sonucunda Amerikan vatanseverlerine katılmış. İdolleştirilmesi kolay bir kahramandır. Gerçekten böyle mi? Mesala nedense aseksüel bir cinsiyet kazandırılmış bir karakterdir. Cinsellikten uzak kalmanın ve vatan için sevgi dâhil her şeyin vazgeçilebilir olduğunu bize alt metinden aktarmaktadır. En azından savaş kazanılana kadar olduğunu düşünüyorum. Ama bu ülkü için hiçbir kadına bakmamak ne kadar gerçekçidir. Veya verilen mesaj ne kadar doğrudur. Tarihe baktığımız da aseksüel kahramanların var olmadığını kendilerine uygun bir tercihte bundukları görünmektedir.

Teksas'ın en büyük sıkıntısı bence budur. Tamam, gerçek olmayabilir kahramanlarımız ama bu kadar hayattan da uzak olmaları veya okuyucu kitlesi olan çocuklara bu şekilde alt metin okutulması ne kadar uygundur, pedogolojik olarak bakmak gerekmektedir.

Diğer biz çizgi roman ise; Tommiks. En ilginç karakterlerden biridir bence. Çok genç yaşta öksüz kalan ama alkolik biri tarafından yetiştirilen bir çocuktur. Bu çocuk babası olarak gördüğü adamın kararlarına uymayarak Kulver kalesinde askerliğe başlama kararı alır. Yani kendi istediğinin o yaşta doğru olduğunu düşünür ve bunu savunarak tercihini yapar. Bu açıdan verdiği mesaj çocuklar için bence oldukça iyidir. Babanız bile olsa verdiğiniz kararınızın arkasında durun. Fakat kahramanımızın öyküsünde temel çelişkiler de zamanla artmaktadır. Herkesçe bilindiği gibi bir anda yüzbaşı olur. Babası yaşında ki adamlar bir anda onun emrine girer. Bununla kalınmaz rütbe ilerlemesi bir anda durur. Ondan sonra zaten bir daha rütbe alamaz. Havadan sudan rütbe alan kahramanımız, daha sonra binlerce olay geçirmesine ve insan kurtarmasına karşın aynı rütbede kalır. Bizi ilgilendiren bu kısmı değil yalnız.

Kahramanımızın en yakın arkadaşları, birer alkolik ve üçkâğıtçıdırlar. En zor zamanlarda bile konyak derdindedirler. Kronik düzeye alkol bağımlısı olan bu karakterler, zaman zaman kahramanın önüne geçerek ana kahraman konumunda maceralar yaşamaktadırlar. Okuyan kitlenin çocuk olduğu düşünüldüğünde bu tarz yan karakterler ne kadar sağlıklıdır, bence bunu düşünmek gerekmektedir.Yan karakterler bize sürekli alt metin yollarlar.En zor zamanlarda bile hayatı boş ver,iç eğlenmene bak denilmektedir.Kızılderililerin alevli oklarla saldırdığı anda,kale yanarken bile konyak peşindedirler.

Bu kadar alkolik olan üvey babası ve arkadaşının yanında nasıl olur bilinmez ama o ağzına içki koymaz ve de bunun kötü bir şey olduğunu sürekli vurgulamaktadır.Hatta bara gittiğinde bile süt isteyecek kadar uç noktaya gider.Bu son örnekte verdiğim gibi kahramanlarımızın soyutlaştırılmasına ve steril bir insan yaratılması amacına iyi bir örnektir.Kahraman yaratılmıştır.Fakat anlaşılan gerçek hayattan oldukça uzak bir profil çizen kahramana en sonunda EsseGesse içki içirerek sarhoş eder ve intikamlarını alırlar.Yazarlarda kahramanların kusursuzluklarından rahatsız olmaktadır.

Tommiks, Teksas'a göre seksüel açıdan tercihte bulunmuştur. Fakat bunun yaşının gereğimi yoksa kahramanın fazla iyi olmasından dolayı mıdır bilinmez öpüşmeleri bile yoktur. Sonuçta platonikte olsa bir bayanla aşk yaşamaktadır. Cinsel kimliğini reddetmemiştir.

Diğer ve de önemli bir çizgi roman karakterimiz ise; Zagor.

Zagor sanırım ülkemizde hala da çok sevilen ve okunan çizgi romanlardan biridir.Zagor'un aslında İtalyan çizgi romanında öyküsel ve grafik anlamında bir devrim yarattığını kabul etmek gerekir.Korku ve bilimkurgu öykülerinin ön planda olduğu öykü ve grafiksel bir başarıdır.

Kahramanın bir sıkıntısı hayatına sevdiği kadınlar girdiği halde Darkwood ormanında,bataklığın içinde bir kulübede Çiko arkadaşıyla yaşamaktadır.Bu İtalya'da da çeşitli eleştirilere neden olmuştur.Çiko ve Zagor'un homoseksüel bir ilişki yaşadığı tartışılmıştır.Sonuçta sağlıklı iki erkeğin bir kulübede bu şekilde yaşamaları çok gerçekçi değildir.

Zagor'un diğer sıkıntısı bence ve de en önemlisi kendini tanrı ilan etmesi.Baltalı ilah ismi oldukça endişe verici bir isim.Yani kendini tanrı ilan etmek bir nevi şizofren bir davranış biçimidir.Çocukların bunu okuduğu düşünüldüğünde karşılarında bir tanrı figürü çıkmakta.Şiddetten sakınmayan bu tanrı kendine verilmediği halde bölgenin efendisi ilan ederek koruyucu rolü üstlenmektedir.

Bir diğer önemli çizgi roman karakterimiz ise:Teks.

Teks'de de oldukça ciddi handikaplar vardır.Sonuçta bir Kızılderili işkencesinden gelecekteki karısı sayesinde kurtulur.Bu aşamadan sonra gece kartalı olarak rezervasyon bölgesinin devlet temsilcisi olarak Kızılderili hakkını savunur.Zaman zaman Kızılderililere yapılan haksızlıkları beyaz damarı kabararak görmezden gelir.Doğruluk abidesi Tex gerektiği durumlarda pozisyon alarak ve de buna çok fazla kan akmasın diye yaptım bahanesinin arkasına sığınarak yapar.Çok olmasa da bu durumla karşılaşılır.Bu çocuklara aslında gerektiği durumlarda pozisyonunuzu korumak için bazı değerlerinizden vazgeçebilirsiniz demek anlamına gelir.Madem bu kadar dürüst bir kahraman yarattınız bu duruşunda arkasında durulması gerekmektedir.

Bu duruşu Superman yapar.DC evreninin izci çocuğu olarak diğer kahramanlar tarafından eğlence konusu yapılmaktadır. Superman'in ilk filminde de bu durum vurgulanmıştır.Superman ben asla yalan söylemem der. Süper olmasına karşın diğer haksızlıkları görmezden gelmesi de bu Amerikan süper kahramanının en büyük handikabıdır.Aslında    Tex'deki durum onun içinde geçerlidir.Superman sadece Amerika'nın veya Hrıstiyan dünyanın kahramanı olarak lanse edilir.Neyse konudan fazla sapmadan Tex'e geri dönecek olursak sanıldığı kadar dürüst bir karakter olmadığı görülecektir.

Yalnız bazı durumlardaki duruşuyla gurur duymak gerekmektedir.Sonuçta hakkını yemeyelim Tex'imizin.O hatalarına karşın ezilenlerin karşısında olmayı,sert bir şekilde adaleti yerine getirmeyi ve içimizde ezilenlere karşı duyduğumuz sempatiyi ezenlere yaptığı sert eleştirilerle yerine getirmektedir.

Diğer bir eleştiri noktası ise yemek yeme alışkanlığıyla ilgilidir.Tex bu konuda ki en kötü karakterdir sanırım.Yani onun gibi beslenen birisi ya mide kanserinden ya akciğer kanserinden veya bağırsak kanserinden vefat ederdi.

Bir yerde kaldıkları zaman hep kurutulmuş et yerler.Ellerinden sigarada asla eksik olmaz kahramanımızın.Bunun dışında bara girdilerinde istedikleri hep patates kızartması,biftek ve bira olur .Bu şekilde yemek yediğinizi düşünsenize. Sanırım 1 haftaya kalmaz hastanelik olurduk.Yemek konusunda çocuklar için çok kötü bir modeldir Tex. İyi ki çocukluğumda sevgili Barış Manço varmışta,bize ıspanak yedirmiş.Toprağı bol olsun.

Amerikan kahramanlarında da durum farklı değildir.Çok fazla örnek olmasına karşın en tanınanlardan biri Batman'ı inceleyelim.

Batman anne ve babasının öldürülmesi sonucu uşak tarafından yetiştirilmiş bir karakterdir.Anne ve babasının öldürülmesi sonucu suçluları cezalandırmayı kendisi düşünür.Nedense devlet bu konuda çok başarısızdır. Superman ile komşu şehirlerde yaşamalarına karşın birisinde sonsuza yakın sükûnet varken diğerinde olaysız gün yoktur.Orada ki devlet de oldukça ilginçtir.Neyse gene konudan saptım.Batman yani Bruce Wayne birçok konuda kendini yetiştirerek,parasının da yardımıyla suç avcısı olur. İşte sıkıntı buradadır.Bruce Wayne oldukça obsesif bir insandır.Sürekli intikam almaya çalışır.Yani bir insan düşünün ki içinde yıllar boyunca bu kadar kinle yaşayabilsin.Bu oldukça zor bir durum.Bu kadar önemli birinin de yalnız başına bırakılması mantıklı gelmemektedir insana.Çocukların Batman gibi birini örnek alması bence oldukça tehlikeli olurdu.

Son olarak demek istediğim bir şey var. Bu kahramanların yani çizgi roman kahramanlarının bence en büyük hatası ve yanlışı kahramanların adaleti kendilerinin sağlamak istemesi.Burada okunabilecek en tehlikeli alt metin,devlet kavramının ve adaletin yanlış ve eksik kavramlar olduğunun söylemesidir. Kanunun sadece zenginler için olduğu izleniminin küçük yaştan insanın aklına nakış edilmesi gelecekte de adaletin zaten yanlış olduğu ve adaletin bir şey vermediğini söylemek anlamına gelir Büyüyen çocuk alt benliğinde adaletin ve kuralların zaten yanlış olduğunu düşünür. Bu şekilde kendi adaletlerini aramaya başlarlar.Kendi adaletini aramak ise anarşiyi meydana getirir ki vahşi batı olgusunun 21. yy da tekrar yaşanması anlamına gelir. Bu sanırım kimsenin isteyeceği bir durum olmaz. Kendi doğrusuna saplantılı bir şekilde inanan insan karşısındakinin doğrusuyla ilgilenmez.

Yukarıda ki yazılanlara bakınca benim tezim şudur.Kahraman kim veya kimlerdir sorusunu çocukluğumuzdan beri okuduğumuz kahramanlar karşılayamamaktadır.Onlar birer kahraman değildir.Onların kahraman olmasını bizim çocukluk hayallerimiz sağlamıştır.

tommikser

Fazla seslş düşündüğüm bir zamanda yazılmıştır.Sürç-i lisan ettmise afola...

alan ford

 Sürçü lisan için küçük bir düzeltme:

Yukarıdaki tanım "kahraman" kelimesinin etimolojik değil sözlük anlamıdır. Etimolojisi edir derseniz ben bilmem. Türkçe'nin etimolojik sözlüğü "e" harfine kadar gelmiş ve orada kalmıştır maalesef.

Güneş , senin aksine ben yukarıda adı geçen kahramanların , bu üç tanımada uyduklarını görüyorum.  Sorun kahramanların algılanmasında ve ilahlaştırılmasında. Ama burada da sorun böyle algılayanlarda, kahramanlarda değil. Kimseye rol model olmak gibi bir zorunlulukları yok kahramanların. Tex'e bakıp menüyü biftek,biraya sabitleyen, ya da Süpermen'e bakıp uçmaya çalışan  varsa bu Tex'in ya da Süpermen'in suçu değil. Okuduğunun çizgi roman olduğunu anlayamayan dimağın sorunu. Kaldıki , sağlıklı beslenme peşinde bir Tex olsa, böyle kovboy mu olur derdik bu sefer :)
kaçmayı denemek bir tutsağın görevidir

tommikser

Aslında benim uzun zaman önce yazdığım ama şimdi katılmadığım şeyler de var.Amacım birazda yanlış üzerinden devam etmekti.Doğrudur sözlük anlamıdır.Etimolojil olarak araştırdığımda İran Şahının ihanet eden oğlunun adına kadar gitti.Etimolojik birazda köken olarak incelemektir kanımca...

gamlıbaykuş

Kim Kahraman?

Güzel bir soru... Bence Rıdvan, hem de En Kahramanından :)

Şaka bir yana başarılı bir yazı olmuş Güneş.
Hayat ne kadar güzel, hoş,
Haydi durma sevgiline koş...