YKY simdi de okko yu cilt olarak yayinladi.Dogan kardesde yayinladigi bu serileri ayrica cilt olarak yayinlamasi bence anlamsiz.Bu tekrarlar yerine hepimizin tanidigi 70li 80 li yillarda yaman çocuk,milliyet ve tercüman çocukta yayinlanan Bob Morane,Luc Orient,Buddy longway, mac coy gibi frankofonlari yayinlasalar bence daha iyi olurdu ve daha çok satarlardi.
Tetikçi 2. cilt yayinlandi.
http://www.idefix.com/kitap/tetikci-2-luc-jacamon-matz/tanim.asp?sid=DL3CNDPV8202VVZITAR0
Macera yarim kalmisti,bu iyi oldu.Darisi Okko,Samuray ve Blacksad'a..
Bende yarim kalan macerali kitaplari sevmiyorum. Tamamlanmasi iyi oldu.
Hazir seriye baslamisken, bunlarin pesinden Simsek Santrafor,Pembe Panter, Demir Yumruklu Adam ve Karakan'i da yayinlasinlar.
Guzel haber, ilk cilt iyiydi, bu da gelir gelmez alinip okunacak, kitaplikda guzel bir kose de duracak
Tetikçi'nin 2. albümünü de bitirdim.Yapı-Kredi Yayınları yüksek maliyetine rağmen eşsiz
kaliteli albümlerle gönüllerimiz fethediyor.
Bu albümde de felsefi yönü güçlü karakterimiz Tetikçi ölüm,yaşam,varlık,Tanrı gibi
binlerce yıldır felsefecilerin dillerine doladıkları kavramlara kendi namlusunun ucundan
bakmamızı sağlıyor.Karelere takılan okuduğu kitaplardan bazıları şunlar:Octavia Paz'dan
Yalnızlık Dolambacı",Gabriel Garcia Marquez'den "Yüzyılık Yalnızlık"..Unutma ki Tetikçi;
Yalnızlık;
İnsanı büyütür.
Yalnızlık:
İnsanı Çürütür.
Yalnızlık;
"İçimdeki Tanrı.."
(http://static.ideefixe.com/images/338/338553_2.jpg)
İki ciltte de renklendirme, hikaye gayet tatmin edici geldi bana. Tetikçinin dile getirdiği göndermeler ikinci ciltte daha bir sert olmuş. İki cildi de okuduktan sonra dikkatimi başka bir konu çekti tesadüfen. Başka bir kaynaktan okuduğum kadarıyla çevirisinin bir satırında sansür uygulanarak yayınlanmış. Ne kadar doğru bir yaklaşım orası yoruma açık ama türk okurlarının tepkisini almamak için böyle yapılmış diye düşünüyorum.
Tetikçi 1. cildi okudum.
Çizimler Okko'daki gibi yok olmamış.
Gerçekten çok güzel maceralar ama Okko'yu daha çok beğenmiştim.
Hemen 2. cildi okuyacağım.
2. cilt ekimde çıkmış, 3. cildin vakti gelmiş. :)
Peki üçüncü cilt var mı?
Alıntı yapılan: rumar80 - 24 Mayıs, 2011, 21:27:37
Peki üçüncü cilt var mı?
Şu ana kadar 9 sayı çıkmış.
Bizde 2 cilt ile 6 sayısı yayınlanmış oldu.
Bir ciltlik malzeme daha var.
Tetikçi'de çerçeve öykü içerisine monte edilen vurucu kısa öyküler ve karakterin ağzından kağıda dökülen felsefi söylemler eseri 10 numara yapmaya yetiyor.Çizimlerin yalın,temiz,dingin olması bu çetrefilli karakterin oldukça sıradan birisi gibi çizilmesi hoş bir kompozisyon oluşturuyor bence.YKY'nın Blacksad'la birlikte en iyi yayını Tetikçi'dir derim.
Alıntı yapılan: JuDaS2099 - 24 Mayıs, 2011, 22:50:59
YKY'nın Blacksad'la birlikte en iyi yayını Tetikçi'dir derim.
YKY'nin tüm yayınları bir tarafa, Red Kit'lerimi alır başucu çizgiromanı yaparım :)
Hasan yazınca fark ettim. 9.albüm beklenenden önce çıkmış
(http://ecx.images-amazon.com/images/I/51K0aJU8HqL._SL500_AA300_.jpg)
Alıntı yapılan: JuDaS2099 - 24 Mayıs, 2011, 22:50:59
Tetikçi'de çerçeve öykü içerisine monte edilen vurucu kısa öyküler ve karakterin ağzından kağıda dökülen felsefi söylemler eseri 10 numara yapmaya yetiyor.
1. cildi yeni okudum. Ama tamda yukarıdaki nedenlerle pek sevemedim. Yani aslında sevmemek değilde , beklediğim daha farklı birşeydi sanırım. Bütün o monolog'lar ve felsefi söylemler beni sıktı biraz. Yinede başladığım seriyi bitireyim diyorum. Benim favorilerim Blackad ve Okko.(Samuray'ı aldım ama daha sıra gelmedi)
Alıntı yapılan: pizagor - 02 Haziran, 2011, 11:47:41
Alıntı yapılan: JuDaS2099 - 24 Mayıs, 2011, 22:50:59
YKY'nın Blacksad'la birlikte en iyi yayını Tetikçi'dir derim.
YKY'nin tüm yayınları bir tarafa, Red Kit'lerimi alır başucu çizgiromanı yaparım :)
Eh bunada itirazım yok ama. Gerçi daha ilk kutuyu yeni aldım ve ikinci kutuda biraz bekleyecek gibi ama , gerçekten muhteşemler.
Tetikçi banada biraz ağır geldi. Red kit ise eski göz ağrımız, Okko nun senaryosunu ve özellikle Samuray'ın çizimlerini ve cildini çok beğendim. ;)
9. albümün kapağına bayıldım, umarım bizde yayımlanacak 3. cildin kapağı da bu olur.
YKY yayınları gerçekten güzelller. Hem edisyon hemde seçilen yayınlar Türkiye standartları açısından en iyiler arasındadır benim için.
YKY bombaları devam ediyor. Tetikçi 3 çıktı!! :D
[IMG]http://img207.imageshack.us/img207/2938/3333f.jpg[/img]
Edit: Üzgünüm arkadaşlar, ön siparişe açılmış, satş sitesinde belirtilmediği için yanlışlık oldu :( Çıkış tarihi 04.11.2011 miş
İyi haber diye buna derim :)
3. sü sonuncu cilt. Mutlaka alacağım. Ardından duramayıp hepsini bir de ingilizce alacağım.
Güzel haber.
Hemen alacağım.
yakında blacksad 3'te çıkar :)
YKY yayin formatini bozmadan, okko, samuray, tetikci ve blacksad e devam ederse, ve ayni formatta yeni yayinlar da eklerse koleksiyona cok saglam ve kaliteli bir katkisi olacak
tesekkurler YKY. cikar cikmaz alacagim
Tetikçi'yi çıkar çıkmaz alacağım. Bu arada Blacksad'in zaten toplam 4 hikayesi var ve bizde 2 cilt içerisinde hepsi yayınlandı. O yüzden Blacksad "bitti" diyebiliriz.
bugün birinci ve ikinci kitabı alacağım
Alıntı yapılan: kahramanlarsinemada - 29 Ekim, 2011, 02:35:42
Tetikçi'yi çıkar çıkmaz alacağım. Bu arada Blacksad'in zaten toplam 4 hikayesi var ve bizde 2 cilt içerisinde hepsi yayınlandı. O yüzden Blacksad "bitti" diyebiliriz.
resmen hayallerim yıkıldı
an itibari ile İlyas'ın oraya gelmiş Tetikçi 3 yarın alacağım
arkadaşlar blacksad'in 3. ve son cildi 2012'de çıkacak...yani bir cildi daha var.
hatırlatma babında;
okko:toplam 5 ciltte,
tetikçi:3 ciltte,
samuray:2 ciltte,
blacksad:3 ciltte son bulacaklardır...
Bildiğim kadarıyla Blacksad'in Fransa'da da 4 macerası yayınlanmış durumda. Beşinci macera 2012' de. Türkiye'de ikişer macera halinede yayınladı YKY. Bu saatten sonra da formatını değiştireceğini zannetmiyorum. Yani Türkçe okumak için altıncı macerayı bekleyeceğiz büyük ihtimalle.
Tetikçi'yi her okuyuşumda felsefi ve edebi yönünden biraz daha etkileniyorum. Grafiksel olarak zaten çok güçlü bir yapısı var. Son cildin ilk macerasını okudum. Tarihsel olaylar ve dünya düzeniyle ilgili enteresan ve iç acıtıcı anektodlar da mevcut.
Aldım kalite olarak harika ama nedense daha okumaya başlamadım... Okunacak onca çizgi var ki :)
İdefix Kitap Fuarından üç cildi birden almıştım.Böylesine kaliteli ciltler beklemiyordum.Şu anda 3.cilde başlayacağım.İyi ki almışım.
Bu kaliteyi görünce YKY'nın diğer ciltlerini de almaya karar verdim.
VALLA YKY'NİN BLACKSAD,TETİKÇİ,SAMURAY,OKKO,REDKİT CİLTLERİNİ SIRF ALBENİSİ YÜZÜNDEN ALDIM.İTİRAF EDİYORUM ;D
YKY kitapları, kütüphanemdeki en değerli kitaplardandır benim için. Baskı ve cilt kalitesi, seçilen eserlerin tamamının beğenilerime hitap ediyor olması, herşeyiyle mükemmel eserler.
sevgili designer73'ün dediği gibi;hepsi mükemmel eserler.şık durdukları için aldım ama hakkaten içerik olarak ta güzeller...
David Fincher'ın bir kaç yıl önce Tetikçi'nin film uyarlaması için ön protokol imzaladığını
okumuştum ama devamı gelmedi malesef. :(
Hem çizgi roman seçimi hem de baskı kalitesi olarak çok iyiler. Bir de hepsini orijinal boyutunda bassalardı muhteşem olurdu.
Alıntı yapılan: ArAmAS - 22 Ocak, 2012, 17:38:54
VALLA YKY'NİN BLACKSAD,TETİKÇİ,SAMURAY,OKKO,REDKİT CİLTLERİNİ SIRF ALBENİSİ YÜZÜNDEN ALDIM.İTİRAF EDİYORUM ;D
İtiraflar için bir başlığımız var : İtiraf Köşesi (http://altinmadalyon.com/altin/index.php/topic,1122.0.html)
sevgili pizagor,basit bir itirafı buraya yazmakla çok büyük bir hata mı ettim acep ???
Alıntı yapılan: ArAmAS - 23 Ocak, 2012, 21:27:09
sevgili pizagor,basit bir itirafı buraya yazmakla çok büyük bir hata mı ettim acep ???
Etmedin meslektaşım,
Sevgili Özgür böyle bir başlığımız olduğunu hatırlatmakta sadece. Oraya bakarsan kimler neler itiraf etmiş görürsün.
Güzel başlayıp kötü biten bir seri olduğunu düşünüyorum.
Özellikle ilk sayı keyif veren bir öykü devamı nispeten güzel ama diğer hikayeleri okurken biraz sıkıldığımı ve anlamakta güçlük çektiğimi itiraf ediyorum...Velakin Güncel frankofonların içinde kabul edilebilir bir yeri olduğu tartışılmaz...
YKY'nin bastığı integral diye tabir edilen albümlerin içinde de bir sıralama yapacak olursam herhalde en son sıraya Tetikçi'yi koyarım...Sıralamamda Blacksad,Samuray,Okko,Tetikçi olur...
Benim sıralamam da tam tersi olurdu :D Tetikçi, Samuray, Okko, Blacksad (Görsellerinin müthiş olduğunu hikayenin zayıf kaçtığını düşünüyorum).
Alıntı yapılan: ErenKoyunoglu - 24 Ocak, 2012, 15:47:34
Tetikçi, Samuray, Okko, Blacksad (Görsellerinin müthiş olduğunu hikayenin zayıf kaçtığını düşünüyorum).
Sonuçta okurken neyden keyif aldığınız önemli yoksa okumanın bir anlamı yok...Yine de Parantez içindeki cümleniz tam Tetikçiye uygun nitelikte olmuş...Blacksad konusunda ise müthiş dedektiflik öyküleri diyebileceğimiz seneryolar var...Hayvan figürleri yerine insan figürlerini yerleştirin ortaya yine muthiş bir çizgiroman çıkardı...Ama kişilikleri yansıtan hayvan modellemeleri ve konusunda ki realite bakımından Blacksad tartışmasız YKY yayınlarının yayınladığı en iyi frankofon diye düşünüyor ve iddia ediyorum. ;)
Tüm bunların yanında Blacksad'de ki edisyon anlayışı orjinal boyunda ve kalitesinde olduğu için okunabilirliliği iki adım daha önde...
Hala okumamış olanlara da 4 sayılık bu keyfi yaşamalarını tartışmasız tavsiye ediyorum...
BLACKSAD I COK BEGENEREK OKUDUM.TAVSIYE EDERIM.
Blacksad 2011 in en iyi cizgi romani bence
Eren in begendigi Preacher dan bile cok cok iyi cunku edisyon cok iyi, cizgiler cok iyi ve okumasi kolay
Blacksad benim de bir numaram YKY yayınları içerisinde. Sıralamam şöyle
1- Blacksad
2 - Okko
3- Tetikçi
4- Samuray
Ömür boyu başarı ödülü ( ya da jüri özel ödülü) Red Kit
Doğan kardeşte okurken hoşuma gitmiş ama aylık periyot nedeni ile tam da konsantre olamamıştım Blacksad'a. Prag'a giderken havaalanından ilk cildini almıştım. Uçağa bindim ve elimden bırakamadım. İnanılmaz bir çizgi roman, süper bir zeka. Daha önce de söyledim tam bir film noir.
Bence de YKY'nın en başarılı çizgi romanı
Tetikçi, politik yönü çok kuvvetli bir çizgiroman. Okurken aksiyona kaptırıp gitmekten çok, yakın tarihe olan göndermeleri araştırmaya sevk eden bir senaryosu var. Bu eseri bize kaliteli baskı ile tam seri halinde kazandıran yky'na teşekkürler.
Alıntı yapılan: spiru - 24 Ocak, 2012, 19:12:12
Tetikçi, politik yönü çok kuvvetli bir çizgiroman. Okurken aksiyona kaptırıp gitmekten çok, yakın tarihe olan göndermeleri araştırmaya sevk eden bir senaryosu var. Bu eseri bize kaliteli baskı ile tam seri halinde kazandıran yky'na teşekkürler.
Böyle yayınların devamını istiyoruz..... 8) ;)
Bana göre Tetikçi, hikayesi iyi, çizimleri de fena olmayan bir ÇR. Yalnız bir konu var ki açık açık söylenmesi lazım.
YapıKredi bu ÇRı sansürleyerek çıkartmıştır ve istediği kadar edisyonu muhteşem olsun, fiyatı da düşük tutulsun, benim gözümde bu tarz bir yayıncılığın değeri "sıfırdır". Kötü bir şey varsa, hiç yayınlama; yoksa, o zaman da olduğu gibi yayınla. Bunun arası olmaz. Hiçbir yayıncının beğenmediklerini ayıklama hakkı olduğunu düşünmüyorum.
Okuyucu aldatılmıştır.
Bu sansür politik söylemlerle mi alakalı Peyami?
Evet. Malum mesele Engin. Ama insanlar bilmeyince bu tarz bir ÇR ödüllere de aday oluyor ve bir de üstüne bizden ödül de alan ÇR olma statüsüne kavuşabiliyor. İnsanlar yabancı arkadaşlarıyla konuşurken politik mesajlarını överek bu ÇRı önerebiliyor. Bunlar benim şahit olduğum şeyler. Trajikomik bir durum yani. Bizim forumda bile adaylar arasında.
Sansürsüz yayınlanmış olsa ve bu şekilde ödül/övgü alsa, katılmasam da hiç bir şey söylemem. Özgür seçimidir insanların. Ama bunları gizleyip yayınlarsanız, insanları yanıltmış olursunuz.
Kitabın içine ekleme/çıkartma yapmak o kitabın genetiğiyle oynamaktır.
Gülünç duruma düşüyoruz.
Birşeyleri örtbas etme huyumuzdan artık her alanda vazgeçmemiz lazım.
Sansür yapacağına hiç yayınlama daha iyi
Ben de İngilizcelerini alayım deyip YKY kazansın diye onlarınkini almıştım. Sansür olayını hiç bilmiyordum. Yahu adamlar bunu sansürlüyorsa Preacher'in hiç çıkma ihtimali yok zaten :). Y: The Last Man çıksın yeter. Beni duyun ey yayıncılar.
Ps: Bunca gazdan sonra Y: The Last Man okuyup sevmeyenler beni dövebilir...
<-------- Avatarım da değişti buyrun buradan...
(yorumsuz olarak Hürriyet gazetesindeki haberi aktarıyorum,sanırım sansür gerekçesi budur değil mi..)
Kültürazzi 26 Nisan 2010
Tarih sahnesinde kötü muamelelerle ilgili bir liste yapılacak ve bizden söz edilmeyecek? Bir şüphe düştü içime ve eserin orjinalinin peşine düştüm. Yanılmamışım.
Yapı Kredi Yayınları tarafından yayımlanan Doğan Kardeş birkaç yıldır çizgi roman dergisi olarak çıkıyor.
Fransız Luc Jacamon'un çizdiği, Matz'ın senaryosunu yazdığı Tetikçi orada yayımlanan ve kısa sürede bir hayli sıkı takipçisi olan hikayelerden biri olup çıktı.
Son dönem "karanlık çizgi roman"ın iyi örneklerinden biri olarak kabul edilen seriye gösterilen bu ilgi, hikayenin kitap olarak yayımlanmasını da getirdi normal olarak.
Dergide yayımlanan "Uzun Menzil" ve "Çark" bölümlerine "Borç" da eklenek üç macera bir arada kitaplaştırıldı.
Hukuk eğitimi almış olmasına rağmen para kazanmanın kısa yolunu seçerek çizginin diğer yanına, suçlular dünyasına geçmiş bir tetikçinin maceraları anlatılıyor kitapta.
Tetikçi yaptığı işle barışık bir tip. Kendi kafasına göre işin felsefesini de yapmış. "Derinlemesine düşünüldüğünde, bir şekilde hepimiz katiliz" diyor ve sözünü şöyle sürdürüyor: "Kim pişmanlık duyulacak bir katliam yapmamıştır ki? Almanlar Yahudilere, İspanyollar Aztek ve İnkalara, Amerikalılar Kızılderililere, Çinliler Tibetlilere, Avustralyalılar Aborijinlere... Köle ticaretleri, İngilizler, Fransızlar, Japonlar, Güney Amerikalı diktatörler... İnsanlık tarihi, vahşetten oluşan ve çek çek bitmeyen uzun bir tespihten başka nedir ki?"
Tarih sahnesinde kötü muamelelerle, hatta soykırıma varan vahşetlerle ilgili bir liste yapılacak ve bizden söz edilmeyecek?
Hem de bir Fransız yazar ve çizer tarafından atlanacak bu durum?
Bir şüphe düştü içime ve eserin orjinalinin peşine düştüm.
Yanılmamışım.
Listenin sonlarında falan değil, Almanların Yahudilere yaptıklarından hemen sonra geliyor "Türklerin Ermenilere" ibaresi.
Yayınevi hem dergide hem de kitapta bu ibareyi, belli ki tepki gelir düşüncesiyle aradan çıkartmış. Bir tür sansür uygulanmış kısacası.
(http://c1201.hizliresim.com/t/s/22lc8.jpg)
(http://i.imgur.com/qqA2F.jpg)
Burada spesifik olarak konu bu ama önemli olan yayınevinin konjonktürel olarak ekleme/çıkartmaya başvurması.
Fazla ayrıntıya girmek istemiyordum ama orjinalini de yukarıya ekledim. İsterse yönetim kaldırabilir.
Düşüncenin doğruluğu/yanlışlığı bu sitenin konusu değil, benim önemsediğim okuyucunun yanıltılması.
Doğru olmayan bir şey varsa hiç yayınlamazsın (neticede adamlara para ödeyeceksin telifi için, bu biraz da
desteklemek anlamına gelmez mi?) ya da yayınlayacaksan aynen yayınlarsın. Böyle olmazsa gülünç durumlar
ortaya çıkıyor.
Ayrıca binlerce yayınlanacak Fransa-Belçika ekolü albüm var...
Madem böyle bir durum vardı, bu serinin yayınlanması şart mıydı?
Yoksa yayınlanacak ÇRlara bir kere bile okumadan mı karar veriliyor?
Bence bu karar vermesi çok zor bir durum, nerede durmanız gerektiğini kestiremediğiniz bir nokta... Türkler Ermenileri öldürmüştür ya da Ermeniler Türkleri katletmiştir noktasında değilim kesinlikle. Bir, bu benim haddimi ve bilgimi aşar. İki, tarihi galip gelenlerin, egemen olanların yazdığı bir dünyada hangi tarihi bilginin gerçekten doğru olduğunu bilemem, sadece birilerin yazdığı birşeylerin papağanı olurum... Bunlar ayrı mevzular, benim bu sansürle ilgili olarak söylemek istediğim başka. Diyelim ki katliam falan olmadığını düşünüyorsunuz ve sanatta sansür diye birşeyi de kabul etmediğinizve gerçek demokrat yapınızın gereği olarak koşut ya da karşıt her düşüncenin ifade edilebilmesi gerektiğine inandığınız için albümü orjinal halinin çevirisiyle yayınlamayı tercih ettiniz. Bu durumda nasıl yaftalanacağınızı, nasıl toplumdışı kalacağınızı da tahmin edersiniz... O noktadan sonra asla kendinizi dışarıya doğru şekilde anlatma şansınız yok... Karşılıklı tahammül kültürünün yokluğunda politik görüşler ve özellikle inançlar üzerine değil tartışmak, konuşmak dahi çok tehlikeli. Çok keskiniz... Belki bunu yazmam size garip gelecek ama sansüre sonuna karşı duran birisi olarak YKY'nin politik olarak doğru davrandığını düşünüyorum...
YKY'nın yayınladığı 3. albümde aynı konu ile ilgili "soykırım" ve "katliam" kelimelerini kullanmışlar ama!
Perhiz ve lahana turşusu olmuş yayıncıların tavrı.10. sayfanın altına da not düşmüş YKY.
Özellikle Tetikçi'nin ağzıyla yazarın söylediği felsefi aforizmaları dergimiz için yazı malzemesi yapmak üzere
derliyordum.3. albümden itibaren yazarın politik-siyasi oklarını yoğun olarak göndermesinin,öyküden ve içe dönük
sosyolojik-psikolojik tahlil ve söylemlerin yerine ağırlığı güncel sosyo-politik mevzulara yönlendirmesi ve
öyküyü 2. plana itmesi yani Tetikçi'nin hedef büyütüp "politik bir çizgi romana dönüşmesi" durumu forumda ki yorumlardan
da anlaşıldığı üzere bir çok arkadaşımızı hayal kırıklığına itmiş belli ki.
Beni burada daha çok yazarın söylemlerindeki samimiyet ve tutarlılık ilgilendiriyor.
Yazar samimi mi derseniz;samimi ama yeterince cesur-tarafsız değil derim.Madem politik bir çizgi romana dönüşecek Tetikçi
yazdığı mevzulara daha bi hakim olsa,daha iyi araştırsaymış yazarımız.Kızılderili katliamı,Ermeni meselesi,Küba,Ruanda
mevzu bahis ediliyor ama Fransa başta olmak üzere Avrupa'nın göbeğinde Bosna'da 400 bin müslüman komşusu Sırplar
tarafından katlediliyor(hem de 100 yıl önce olmuş bir olay değil,yazarın hemen yakınındaki bir ülkede o yaşarken oluyor)
bundan neden bahsetmiyor?Çeçenistan nüfusunun yarıya yakını(bu rakam abartısızdır)Rusya tarafından katlediliyor
bundan da bahsetmiyor.Çok uzun zaman önce olmadı bu mevzu.2 Körfez Savaşı'nda Irak'da seyreltilmiş? bombalarla
toplam 1 milyon müslüman yazarımızın gözü önünde yokedildi.Bundan da mı haberi yok.Klasik Fransız takıntısıyla Ermeni
meselesi,Küba romantizmi yazmak bana popülaritesi Fransa'yı aşan bir çizgi romanın "reklam" ve "pazarlama" stratejisi
gibi duruyor. Kendi içinde tutarlı söylemler alıcısına cazip gelebilir ama biz bu politik mevzulara bu kadar
yukardan ve yüzeysel bakış ve değerlendirmeler ile yaklaşan insanların bizzat bizim gibi imparatorluk mirasından gelmiş
kız almış-vermiş,ekmeğini,derdini ortak kaderini paylaşmış Türk,Kürt,Ermeni,Müslüman;alevi vs. farklı din,dil,ırktan oluşmuş
bir ulusun çocuklarına hiçbir şey söylemediğini bilmelerini isterdim.Bugün müslümanı kapı komşusu Sırp'a kestirten
de,yüzlerce yıl birarda barış içerisinde yaşamış Ermeniyi Türk'eTürk'ü Kürt'e vs. düşman eden bütün o zavallı,insanlık
düşmanı fikirlerin kaynağı Fransız Devrimleri'nin yeryüzünde yaktığı ateştir,bilen bilir.Onlar giyotinleriyle
Krallarını,kiliselerini(tanrılarını) doğramadılar sadece.ahlaki,vicdani,insani bir çok değeri de doğradılar.
Mevzu uzun,yeri de değil.
Kusura bakmayın..
konu popüler kültürle daha çok kesişen türlerde sorun oluyor..mesela filmlerde,çizgi romanlarda v.s. ancak haksız olarak veya tamamen kasıtlı olarak,hatta tarihi olarak yanlış saptamalar bir çok siyaset,antropoloji,sosyoloji,tarih,ilahiyat makalesinde sık sık karşımıza çıkar ve biz farklı okuma ve birikimlerle farklı tavırlar gösteririz..ancak çoğunlukla son saydığım alan ve türlerdeki en subjektif yazı ve yayınlar bile sansür isteğiyle değişime uğratılmazlar..(çoklukla diyelim..) ancak buradaki sorun tarihsel olarak tamamen yanlış bir söyleme dahil edilmiş olsak bile (ki benim birikimim ve aklım ,kanatim bu yönde ve bu beni bağlar..) kitaba uygulanan "sansürdür"..bu "sanat" türleri içinde saydığımız çizgi romanlar içinde böyledir ve hoş görülemez..peyami'nin tepkisini paylaşırım..zaten her yapıtı,her felsefeyi,her yapıtı v.s. eleştirel bir aklı ve farklı okumaları yapma şansınızı devreden çıkararak değerlendirmeyin derim..birşeyin tamamen müridi veya celladı olmaya gerek yok..reddedersiniz,almazsınız,karşı argümanı dile getirirsiniz olur biter..
v'nin yorumlarını son anada okudum ve iyi bir değerlendirmede bulunduğu aşikar...
Alıntı yapılan: ErenKoyunoglu - 24 Ocak, 2012, 22:21:39
<-------- Avatarım da değişti buyrun buradan...
Eren ben de konuyu sapitip sana yukleniyorum gibi oluyor ama Y: the last man okudugum en sacma cizgi romandir.
bilmeyenler icin kisa bir giris anlatayim:
Dunyaya bir sey olur ve tum erkekler olur. Bir tek bu bizim Y denen geri zekali ile bir maymun kalir.
Buraya kadar bir sey yok. Mantiken ne olur ? Insanoglunun irkinin devam etmesi icin Y nin onune gelen kadina sperm vererek bir cok cocuk dogurmak icin calismasi gerekmez mi ?
Y denen sahis in en guvenli kosullarda, en saglikli sekilde beslenmesi gerekmez mi ?
Gerekir
Y ne yapar ? Ben bir kiza asigim diye onu aramaya yola koyulur. Yolda basindan gecenleri okuruz salak salak
Boyle bir durumda, hic bir insan ben baskasina asigim deme luksune sahip degildir.
Ben bir kac cilt okuyup daha cok dayanamadim ve biraktim almayi.
Hani Superman in ucmasi sacma geliyor ya bazilarimiza, alakasi yok. Y okumaya baslayin, tum diger cizgiromanlar daha mantikli ve guzel gelecek size ;D
Alıntı yapılan: yunusmeyra - 25 Ocak, 2012, 00:10:34
..birşeyin tamamen müridi veya celladı olmaya gerek yok..reddedersiniz,almazsınız,karşı argümanı dile getirirsiniz olur biter..
Keşke toplum olarak bu kadar demokrat olsaydık...
Bu ülkede hakim olan inanca, hakim olan devlet görüşüne karşıt bir laf ederseniz aforoz edilirsiniz...
Bir de olan benim gibi demokrat düşüncedekilere olur... Bir yandan Orhan Pamuk katliam olmuştur der, olur mu öyle şey, Rus arşivleri öyle yazmıyor dersiniz, bir yandan da birileri vurun bu adamın kellesini der, olur mu öyle şey, hani nerede düşüncenin ifade edilme özgürlüğü dersiniz. Taraf olmadığınız için arada kalırsınız...
abicim bu akşam "katılım" akşamım ve pizagor'a da katılıyorum.. ::)
Alıntı yapılan: V - 25 Ocak, 2012, 00:05:10
YKY'nın yayınladığı 3. albümde aynı konu ile ilgili "soykırım" ve "katliam" kelimelerini kullanmışlar ama!
Perhiz ve lahana turşusu olmuş yayıncıların tavrı.10. sayfanın altına da not düşmüş YKY.
Nasıl yani, açık açık yazmışlar mı ?
O zaman ilk sayıda niye sansür uyguladılar.
Alıntı Yap3. albümden itibaren yazarın politik-siyasi oklarını yoğun olarak göndermesinin,öyküden ve içe dönük
sosyolojik-psikolojik tahlil ve söylemlerin yerine ağırlığı güncel sosyo-politik mevzulara yönlendirmesi ve
öyküyü 2. plana itmesi yani Tetikçi'nin hedef büyütüp "politik bir çizgi romana dönüşmesi" durumu forumda ki yorumlardan
da anlaşıldığı üzere bir çok arkadaşımızı hayal kırıklığına itmiş belli ki.
Burada ki sıkıntının çizgiromanın söylemlerinin 3. albümden itibaren politik bir hal alması ve okuyucuyu hayal kırıklığına uğratması olduğunu sanmıyorum...Ama anlatılmak istenen şeyin iyi ifade edilememesi yada çeviriden kaynaklanan bir sıkıntı nedeni ile hikayenin çok sığ olması ve okununurluğu zorlaştırması diye düşünüyorum...3 integrallik serinin ilk 2 sini okudum...3. süne ise başlamak bile içimden gelmedi...2. integralde (4-5-6. sayılar) ne anlatıldığına dair hiç bir şey hatırlamıyorum...Sadece ilk integralde ki 1 ve 2. sayıların konuları tespitleri ve güzellikleri aklımda kalmış...
İlk sayıdaki Türk - Ermeni sansürü konusunda da ise söyleyebileceğim tek şey çok hassas olduğumuz bir konuda YKY doğru bir tercih ve yol izlemiş olduğudur...Bunu bir sansür olarak değil bizim doğrularımız olarak düşünmek daha mantıklı...
Herkes kendi doğrularında hareket eder...
Tetikçi'nin konusuna baktığımız da "Hukuk eğitimi almış esas oğlanımızın para kazanmak için, kiralık bir katil olmasının maceraları anlatılıyor... Sonra...3,4,5 ve 6. sayıların konusunu bana söyleyecek birisi var mı? Ben okudum ama akılda kalıcı hiç bir yanı yok...İlk iki sayıda ki kadar politik söylemde aklımda kalmamış...Sıkıntı sanırım burda...
Bizim doğrularımız diye bir şeye katılmam mümkün değil. Kimin doğruları , kimdir bu biz. Açık söyleyeyim , benim doğrum değil mesela.
Sansür konusu ise ayrı mesele. Her ortam ve koşulda karşı çıkmak lazım , kabul. Öte yandan öle bir zamanda yaşıyoruzki , bir kelime için uzayıp giden yargılamalar , hedef göstermeler falan. YKY gibi bir yayınevi bu tip riskleri almak istememiştir. Üçüncü ciltte ise sansürlemek mümkün olmamış Hasan. İlk ciltte sadece bir kelimeyle geçen bölüm bu sefer iki sayfa sürüyor.
Bunun dışında Tetikçi bana fazla kasıntı bir çizgi romanmış gibi geliyor. Büyük laflar söylemek için çok kasıyor. Politik söylemleri bana yakın da olsa sıkılıyorum o yüzden okurken. Uçma Sanatı'n da ki o "samimiyet" yok bu çizgi romanda.
Bu tür "bıçak sırtı" konular hep birine göre doğru diğerine göre de yanlıştır. ASLA bir sonuca da ulaş(a)maz. Bu nedenle de bu kadar sıkı bir şekilde tartışmak çok da sağlıklı sonuçlar doğur(a)maz. Sansürlemek ise işin her zaman kolayına kaçmaktan başka birşey değildir.
Bu arada Uncanny X-men fasiküllerinden birinde (sayıyı hatırlamıyorum, elimden çıkaralı yıllar oldu) Havok'un bakımını üstlenen bu nedenle de tepki alan Ermeni asıllı hemşireye Prof X de zamanında atalarının soykırımdan kurtulduğunu hatırlatır. Yani yayının yayınlandığı ülke ve politik görüş yayını etkilemektedir.
Alıntı yapılan: alan ford - 25 Ocak, 2012, 11:50:38
Uçma Sanatı'n da ki o "samimiyet" yok bu çizgi romanda.
Bu samimiyetsiz görüntü karakterin herşeye yukardan bakan,ölüme ve silahıyla yaşama karar veren
kişi olmasından mı acaba?Uçma Sanatı çok ağır bir dramı,bir düşüş öyküsünü olduğu gibi,abartısız,yargısız,hükümsüz
anlattığı için(oldukça ağır bir dram olmasına rağmen) daha sıcak,daha samimi kesinlikle.Tetikçi de ise yazar inandığı gibi anlatıyor yani samimi diyebilirim ama
kesinlikle alçak gönüllü değil,hatta oldukça megoloman.Bu da antipati yaratabilir okuyanlarda..
Alıntı yapılan: Gambit - 25 Ocak, 2012, 00:23:39
Alıntı yapılan: ErenKoyunoglu - 24 Ocak, 2012, 22:21:39
<-------- Avatarım da değişti buyrun buradan...
Eren ben de konuyu sapitip sana yukleniyorum gibi oluyor ama Y: the last man okudugum en sacma cizgi romandir.
bilmeyenler icin kisa bir giris anlatayim:
Dunyaya bir sey olur ve tum erkekler olur. Bir tek bu bizim Y denen geri zekali ile bir maymun kalir.
Buraya kadar bir sey yok. Mantiken ne olur ? Insanoglunun irkinin devam etmesi icin Y nin onune gelen kadina sperm vererek bir cok cocuk dogurmak icin calismasi gerekmez mi ?
Y denen sahis in en guvenli kosullarda, en saglikli sekilde beslenmesi gerekmez mi ?
Gerekir
Y ne yapar ? Ben bir kiza asigim diye onu aramaya yola koyulur. Yolda basindan gecenleri okuruz salak salak
Boyle bir durumda, hic bir insan ben baskasina asigim deme luksune sahip degildir.
Ben bir kac cilt okuyup daha cok dayanamadim ve biraktim almayi.
Hani Superman in ucmasi sacma geliyor ya bazilarimiza, alakasi yok. Y okumaya baslayin, tum diger cizgiromanlar daha mantikli ve guzel gelecek size ;D
:D Ben çok beğendim. Beğenmeyenleri de anlarım, zevk meselesi. Şimdi Y ergenlik döneminde bir çocuk. Konu onun büyüme olgunlaşmasının evreleri. Mantık aramak doğru değil çünkü kadın ve erkek mantığı tamamen farklı. Zaten birçok şey planlanıyor ama bir sürü absürd olay oluyor. Zaten başka türlü nasıl hikaye kurgulansın. Bir de vurgulanan yeni bir çocuk doğsa ve erkek olsa acaba sağ kalacak mı? Sonlarda soruların çoğuna cevap veriyor seri. Ayrıca sonu uzun süredir okuduğum en güçlü son bence. Ha dersen Yorick gerizekalı, 17-18 yaşında ben de gerizekalıymışım kendimle çok özdeşleştirdim. Çok içten bir çocuğun büyüme öyküsü bence. Ha bunu niye Tetikçide yazdım onu da bilmiyorum. Y: başlığı altında devam edebiliriz. :)
Alıntı yapılan: alan ford - 25 Ocak, 2012, 11:50:38
Bizim doğrularımız diye bir şeye katılmam mümkün değil. Kimin doğruları , kimdir bu biz. Açık söyleyeyim , benim doğrum değil mesela.
Burada siyasi bir olayı tartışacak değilim...Yalnızca YKY'nin Ermeni katliamı konusunda ki sansür eylemine bakış açımı dile getirdim...Bu bakış açısı sadece benim değil genel manada Türk toplumunun bakış açısını yansıttığı için "Biz" kelimesini kullandım...Eğer böyle bir yaklaşım ve bakış açısı geneli ilgilendirmeseydi son zamanlarda Fransa'ya olan bu tepkiler de olmazdı kanısındayım...Siz kendinizi bu "Biz" den görmeyebilirsiniz, buna da saygım var...Sonuçta bir yerlerde "Ermeniler katledilmemiştir" demek suç olabilir ama burada "katledilmiştir" demek suç değil, o bakımdan rahat olabilirsiniz...
Tipik bir Fransız yaklaşımı. Yazar, soykırıma uğrayan Boşnakları, Çeçenleri ve son körfez savaşında ölen 1 milyondan fazla Iraklıdan tabiki bahsetmeyecek. Çünkü bunlar müslümandır ve insan sınıfında değillerdir. Bu inançlı inançsız birçok Batılının gözünde bile önemsiz bir detaydır. Nihat Genç'in dediği gibi: "3 Dünya Savaşı Bosna'da müslümanlara karşı başladı". Bosna, Çeçenistan, Afganistan, Irak ve Ortadoğu ülkelerinde milyonlarca insan katledildi ki bunların %90'ından fazlası sivildir. Yavaş çekim bir 3. Dünya Savaşı içindeyiz, taraflar da belli. Kısacası YKY'nin sansürü bence doğru ve yapmadığımız bir eylemi içselleştirmenin manası yok.
(Bu yorumum olayın sansür kısmı veya eserin orijinalindeki ifadeler için değildir)
Ben V'nin de dediği gibi ilk iki ciltten sonra üçüncü ciltte karanlık atmosfer ve aksiyonun geri plana atılıp, yerini politik söylemlere bırakması karşısında büyük bir hayal kırıklığı yaşadım. Seri bence bu değişiklik sonrasında kendi içerisinde bir bütünlük sağlamaktan uzaklaşmıştır. Zaten hikayenin finalinde de hiç inandırıcı olmadığını düşündüğüm bir son yapılmıştır.
Sanırım Tetikçi devam edecek. Sonu zaten son gibi değil yeni bir başlangıç gibiydi. Devam eder umarım. Hoş wikipedia 2007'de bitti diyor ama neyse.
25 Ocak 2012'de çıkan 10. Albüm
Le Coeur à l'ouvrage
(http://imagesoc.krinein.com/big/24435.jpg)
9 Ocak 2013'te çıkan 11. Albüm
La suite dans les idées
(http://www.k-libre.fr/klibre-bo/upload/illustration/le-tueur-11-la-suite-dans-les-idees-bd.jpg)
13 Kasım 2013'te çıkacak 12. Albüm
La main qui nourrit
(http://bd.casterman.com/docs/Albums/44729/9782203062214.jpg)
yani 2014'ün ilk aylarında Tetikçi 4'ü okuyabiliriz anlamına geliyor bu :)
YKY'den haber var mı, yeni cildi ne zaman yayınlayacaklar acaba ?
17 TL. fiyatla satışta...
İdefix fiyatı da 12,75. Bu fiyata da frankofon, hele de Tetikçi okuyamayanı, döverler... :)
Fiyat düşmüş hemde 10 TL birden ve sayfa sayısı, kuşe, ciltli bir değişiklik yok.
Fiyat yanlış girilmiştir muhtemelen ;D moral bozmak gibi olmasın ama :-X
DR da da aynı. 12,75. :) Moraller, bozulmasın. :)
Fiyatı yanlış girmişler ama o yanlış fiyatı düzeltmişler, 27 TL doğrusu. Sitede şu an tam %59 indirimle fiyat yine 11,05.-TL. Enteresan...
:kitapyurdundada 17 tl idi indirimli 11.90tlye aldım bütün kitap sitelerinemi yanlış fiat girilmiş
Aksine Okko 4, 28 lira olmuş ama onda sayfa sayısı arttı 128 oldu. Neyse bende 11.05 den aldım kitap gelince görürüz farklılık var mı.
Ben iki adet aldım.Dün geldi. 3 kitap birarada. Fark yok.
Artık çaktırmasak, isin keyfine baksak :)
Uzumu yesek, bağcıyı yargılamadan :)
Bugün YKY Kadıköy'de baktım etiket fiyatı 27 TL gözüküyor...
Bu işten YKY mi yoksa online satış siteleri mi zararlı çıkacak hiç merak etmiyorum doğrusu... :P
Tetikçide her sayı birbirinden bağımsız mı yoksa birbirinin devamı şeklinde mi ilerliyor?
Yani başka bir deyimle her sayı ayrı bir macera mı?
Maceralar birbirini takip ediyor diye hatırlıyorum.
Haziran00 haklı, maceralar birbirleri ile bağlantılı.
(https://c7.staticflickr.com/6/5591/30741806726_1b8381e798_z.jpg)
..Süresi belli olmayan iş anlaşmalarıyla dört duvar arasına girenlere, memurlara, bir "yeri" olan "istikrarlı" insanlara uygun bir dünya bu...
Jacamon'un çizimleri, Matz'ın senaryosu ile son yılların en iyi çizgi romanlarından "Tetikçi" serisi 5. cilt ile sonlanıyor. Küba, Arjantin, Şili... Kolombiyalı dostu Mariano'nun ölümünün ardından Tetikçi, kafasını dinleyip kendisini unutturabileceği, sonsuza dek ortadan kaybolabileceği Güney Amerika'da vakit geçirmeye karar veriyor. Meşruiyet oyununa devam edip ortağı Haywood'la Kübalı petrol şirketi PFI'ye mi yatırım yapmalı? Oğlu ve hayat arkadaşıyla birlikte ormanın derinliklerinde kendisini unutturmaya mı çalışmalı? Hayatında köklü bir değişiklik yapmasına fırsat olmadan Şili'nin başkentinde vahşi geçmişiyle yüzleşmek zorunda kalan Tetikçi'nin seçim yapma zamanı yaklaşıyor...
(Tanıtım Bülteninden)
Sayfa Sayısı: 56
Etiket Fiyatı: 18 TL
Tetikçide günceli yakaladık galiba...
Ne zamandır şöyle lezzetli bir frankofon okumuyorduk. Tetikçi'yi de özlemişim. Puslu ve soğuk bir gece bana eşlik edecek. İlk fırsatta.
56 sayfa mı? Albüm formatına mı geçmişler? Büyük boy sanırım, 18 tl dediklerine göre?
Alıntı yapılan: Nightrain - 05 Kasım, 2016, 08:58:18
56 sayfa mı? Albüm formatına mı geçmişler? Büyük boy sanırım, 18 tl dediklerine göre?
Tetikçi (Le Tueur) Fransada 13 sayı yayınlandı ve bitti.
YKY kalan son sayıyı (13.sayı) önceki bastıklarından (3 albüm bir arada) farklı olarak tek sayı olarak basmak zorunda kaldı.
sanırım bu da ilk çıkan ciltlerin boyuntunda olacaktır.
(https://c1.staticflickr.com/6/5771/30752138696_d97682e0f2_c.jpg)
Yky'de seri tamamladı.:-)
Helal olsun. Teşekkürler...
Tetikçi de bitti, YKY'den yeni Frankofon bekliyoruz.
Bugün irice bir koli ulaştı idefix'ten. Kitaplar ve çizgi romanlar. İçlerinde epey iştahımı açanlar olsa da hemen okumaya başladığım "Tetikçi 5" oldu. Bu seriyi çok seviyorum. Bitmesinin verdiği buruk bir sevinç var içimde. Doğan Kardeş dergisinin dirilmeye çalışıp, ölü doğduğu son sayılar içerisinde bize merhaba dedi. Sonrasında cilt olarak basılmaya başlandı. Dikişli, ayraçlı hem de sert kapak! Doğan Kardeş ve YKY olmasaydı belki bu seriden haberim dahi olmayacaktı.
Ben Tetikçi'yi düşünce balonlarını, aforizmalarını, aksiyonunu, sorgulamalarını çok sevdim. Hangi türden olursa olsun çizgi roman okuyan (hatta okumayanların da veya az aşinaların diyelim) herkese rahatlıkla önerir, referans olurum. Eve giren onca çizgi romandan babamın da takip ettiği nadir serilerden. "Hepsi çıksın da alalım" ekolünü piste davet ederek sözlerimi sonlandırıyorum :)
Burada yazdıklarım ulaşır mı bilmem ama serinin seçimi, çevirisi, editöryal süreci, baskısı... her alanda emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Benzer yeni yetişkin frankofonları YKY kalitesi ile bekliyorum.
---spoiler---
...Eşitliğe ihtiyacımız yok.
Adalete ihtiyacımız var. Ama adalet de yok. Sonuçta, hepimiz gerçekten tek bir şeyin karşısında eşitiz...
Evet, hepimizin gerçekten önünde eşit olduğu tek şey ölümdür. Ve böylesi de çok iyidir...Herhangi biri herhangi birini öldürebilir ve insan öldüğünde de beraberinde hiçbir şey götüremez...
---spoiler---
Dün, 5. albüme başlayacaktım ama öncekileri bir parça silik anımsadığımdan, baştan sona tamamlanmış bir seriyi tekrar okuyup, okunmamış olan final sayısını da üzerine okumanın tam sırasıdır diye düşündüm ve ilk ciltten başladım okumaya...
Acaba zamanında fazla mı abartmışım, bu kez beğenecek miyim bakalım derken ilk okuduğum zamankinden bile daha fazla beğendiğimi farkettim...Dün ve bugün ilk 12 albümü içeren 4 cildi de okuyup bir saat kadar önce de son albümü bitirdim...
Hikaye ilk albümden son albüme kadar düşmeyen, katlanarak artan bir ivmeyle devam etti ama finalde bir parça beklentimin gerisinde çıktı...Kesinlikle abes bir şekilde bitmedi, Tetikçi'ye yaraşan, felsefesini ve alt metindeki kuvveti başarıyla sürdüren bir finaldi ama ben daha gürültülü ve efsanevi bir final beklerken, son derece felsefi ve sükunet içerisinde bir final ile karşılaşınca ilk başta biraz bocaladım ama şimdi sakin kafayla düşününce galiba böyle olması daha iyi olmuş diyebiliyorum...Beklediğim gibi olmasa da seri, kendine yakışır biçimde finallendi...
Eser, çok kuvvetli...Anlatım akıcılığı, kurgusu, satır aralarında iyiden iyiye verilen felsefesi, mottosu ve eleştirel yanlarıyla, doygun görselleriyle ekolden bağımsız, evrensel statüde...Yani hangi çeşit çizgi romanlara ve ekollere ilgi duyarsak duyalım, Tetikçi'nin genel havası ve kalitesiyle evrensel ve herkese hitap edebilen çok başarılı bir seri şahsi kanaatimce...Frankofon kimliğinden sıyrılmış, gerçek bir ''dünya malı''...Hakkında yazacak çok ama çok şey var...Detaylı bir analizi hakediyor...
Daha evvel serinin çizerinin ilk çizgi roman işi diye okumuştum Tetikçi için...Yani, çizerin ilk işi değil elbette...Uzun seneler reklam ve tasarım sektöründe yer almış başarılı bir illustratör ama çizgi roman anlamında ilk serisi imiş...Reklamcılığın ve tasarımcılığın getirdiği her türden olumlu tecrübeyi ve birikimi esere başarıyla yansıtmış...Bir görsel anlayış, bir metne ancak bu kadar iyi gidermiş...Bir yazar ile çizer arasındaki kimya ancak bu kadar güzel tutturulabilirmiş...İnsana sanki editörler arasında, tıpkı film sektöründe olduğu gibi casting uzmanları olduğu şüphesine yol açıyor...Doğru yazar ile çizeri öngörüp bir araya getiren çizgi roman cast uzmanları gibi... :) Diğer yandan hem yazarının, hem de çizerinin başka çalışmalarını merak etmiyor değilim...
Çizgi roman seven, bu sanattan hoşlanan herkesin muhakkak arşivinde yer alması gereken, ender rastlanır türde kendine has atmosfere ve niteliklere sahip bu ezber bozan eseri herkes okumalı diye düşünüyorum...
Bir de nedense Tetikçi'deki baş karakteri hep, Miami Vice 1. sezon 4. bölümde (Ekim 1984) konuk oyuncu olarak yer alan; normalde bazı film ve dizi yapımlarında ateşli silah uzmanı olarak yer almış Jim Zubiena'nın, ''Calderon's Return Part 1'' (S01E04)'de canlandırdığı kiralık katil Ludovici Armstrong'a hem tip, hem de soğukkanlı tavır olarak feci benzetiyorum...Ama bu tesadüfi benzeme, serinin esin kaynağının bu olduğu anlamına gelmiyor tabii...
(https://c2.staticflickr.com/1/39/31461337761_075ef0c51d_o.jpg) (https://c6.staticflickr.com/1/111/31461337581_6ff58c0e35_o.jpg) (https://c6.staticflickr.com/1/43/31461337501_cfb10e76b4_o.jpg)
Ben de seriyi çok severek ve tetikçinin hayat ve toplum hakkındaki "düşüncelerine" çoğu zaman katılarak okudum. Aksiyonlu sahnelerini çok başarılı buldum ama finalde beklentim çok farklıydı. Sanırım serinin en sevmediğim macerası son macera oldu, belki de bitiyor diyedir. Seriyi herkese ben de tavsiye ediyorum ve sonlanan bir seriye imza attığı için YKY ye teşekkür ediyorum.
Mükemmel bir seridir,5 gün önce bitirdim film tadında çok beğendim.
5 cildi de art arda okuyarak bitirdim bu güzide çalışmayı. çok güzeldi. karakterlerin yavaş yavaş, ilk hikayeden gelişmesi, kahramanın nihilizmi, yaptığı alıntılar, ardından ikinci hikayeyle beraber politik eleştiriye dönmesi üğzerinde oturulup düşünülmüş, araştırma yapılmış dört dörtlük bir çalışma olduğunu gösteriyor.
ancak yky'nin okuyucuyu geri zekalı yerine koyarak birtakım şeyleri kendi kafasına göre çıkartıp değiştirmesi olacak şey değil.
çözüm basit: "yemiyorsa" basmayacaklar. basıyorlarsa da omurgalarını birazcık olsun düz tutmayı öğrenecekler.
Alıntı yapılan: aitor03 - 16 Aralık, 2018, 15:48:15
ancak yky'nin okuyucuyu geri zekalı yerine koyarak birtakım şeyleri kendi kafasına göre çıkartıp değiştirmesi olacak şey değil.
çözüm basit: "yemiyorsa" basmayacaklar. basıyorlarsa da omurgalarını birazcık olsun düz tutmayı öğrenecekler.
Gene ne yapmışlar...?
Alıntı yapılan: BAHADIR - 16 Aralık, 2018, 18:00:29
Gene ne yapmışlar...?
yine yaptıkları bir şey değil, 5 yıl önce yaptıkları sansüre yeni tanık olmak
Mevzunun üzerinden bayağı zaman geçmiş, unutmuşum. Aşağıdaki sayfada başlamış tartışma:
http://altinmadalyon.com/altin/index.php/topic,1454.45.html
Merhabalar. İkinci albümün baskısı bitmiş sanırım hiçbir yerde bulamadım... 2. Bir baskıyla ilgili bilgisi olan var mı?
YKY bu seriyi yeniden basmayı düşünmüyor mu acaba?
Seriyi ilk yayınlandığında severek okumaya başlamıştım. Ancak YKY'nin uyguladığı sansürü görünce seriyi takip etmeyi bıraktım. Hatta elimdekileri de sattım.
Bu çrye dayalı; David Fincher tarafından yönetilen Michael Fasabender'in başrolünü oynadığı "The Killer" Netflix'de.
Ben beğendim, ilgilisine tavsiye.